CHP BU HAVALARDA GÜÇLENEMİYORSA CHP’Yİ SORGULARIM.
Nazım hikmet yıllar önce dillere destan olan bir şiirinde demişti ki.
Hava kurşun gibi ağır!
Bağır, bağır, bağır, bağırıyorum.
Koşun, kurşun eritmeğe çağırıyorum.
CHP içindeki sorunları yazdığımda, CHP’li olduğunu söyleyen, bazı CHP’liler, durumdan kendilerine vazife çıkarıyorlar. harekete geçiyorlar. İkaz ediyorlar, uyarıyorlar, akıl veriyorlar. Hatta bazen çok fena şekilde kızıp öfkeleniyorlar. O kadarki nerede ise, bir güzel dövecekler.
Sen ne biçim partilisin diyorlar. Böyle bir zamanda CHP eleştirilir mi? (oysa hiçbir yazımda CHP’ Yİ eleştirmedim. Eleştirmem. Eleştirdiğime dair tek bir cümle yazamazlar. Gösteremezler. Ama CHP içindeki sorunları eleştirdiğim doğrudur. ) zamlar yağmur gibi yağıyor, savaş çanları çalıyor. Cumhuriyetin kazanımları elden gidiyor. Aydınlar, milletvekilleri, gazeteciler, paşalar, generaller tutuklanıyor. Terör almış başını gidiyor. 4x4x4 eğitim yasası çıkıyor. Ana yasa değişiyor. Vb. gibi daha birçok şeyler olurken sen partiyi eleştiriyorsun.
Gün birlik, beraberlik dayanışma günü diyorlar. (ama böyle bir zamanda parti içi seçimlerde neler olup bittiğini görmüyorlar) Bu söylenenlerin hepsi doğru mu? Evet, bence doğru. İtirazı olan var mı? Hayır, bence yok.
Ama bunlar birden bire olmadı ki. AKP on yıldan beri iktidarda. Bunların olacağını devrin CHP lideri her hafta grup toplantılarında anlatıyordu. On yıl boyunca bütün bunlar adım, adım oluyordu.
On yıl boyunca bütün bunlar olurken CHP güçlenemiyorsa, iktidara gelemiyorsa CHP’nin duyarlı bir üyesi olarak CHP’yi sorgulama hakkını kendimde buluyorum. Çünkü CHP’yi bugün sorgulayamazsam, biliyorum ki, yarın sorgulayacak CHP’lide bulamam. CHP’de beni bulamaz.
CHP öncelikle kendi içindeki sorunların çözümüne hız vermedikçe, sorunlar yokmuş gibi davrandıkça, sorunları hafife alıp zamana yaydıkça CHP ‘nin güçleneceğine ihtimal vermiyorum.