Bu Blogda Ara

8/26/12

BENCE BU YAZI MUTLAKA OKUNMALI. OKUNMASI YETMEZ. MUTLAKA PAYLAŞILMALI



İktidara alternatif olan bir partide, yani CHP’de, her aşamada, her ortamda, yapılan her iş, her eylem, her etkinlik, her toplantı, alınan her karar, harcanan her kuruş, verilen her emek seçmeye ve seçilmeye yöneliktir.

Seçmek ve seçilmek için ise, bir yolunu, yöntemini bulup, herhangi bir gerekçeyle (yıllarca aynı örgütte, aynı mahallede olup ta birini tanımayan, bir biriyle tanıştırılmayan, bir birine yabancılaştırılan) üyelerle, delegelerle buluşmak, tanışmak, kaynaşmak, tanınmak, kendini düşüncelerini, ne yapıp, ne edip bir şekilde anlatmak. Çok çalıştığını, ne demokrat olduğunu göstermek, seçime hazırlanmaktır. Günü, saati geldiğinde de aday olmaktır.

CHP ’büyük bir ailedir, aile üyeleri arasında sevgi, barış, güven, kardeşlik, eşitlik, adalet, demokrasi vardır. Diyenler, referandumda, milletvekili seçimlerinde, delege seçimlerinde, il ilçe kongrelerinde, seçilmek için, kendilerini ifade etmek ve öne çıkmak için, (üyeler arasında seçmede seçilmede) akıl almaz adaletsizliklerin, haksızlıkların, hukuksuzlukların, ilkesizliklerin, kuralsızlıkların, disiplinsizliklerin yaşandığını gözlerimizle gördük, yaşadık, şahit olduk.

Kolay ve kestirme yoldan sahneye çıkanların, ön planda olanların, kendilerini ifade edenlerin, gizli toplantılar yapanların, demokratik olmayan yöntemlerle bir birleriyle acımasızca yarışanların, aynı zihniyeti, aynı anlayışı, aynı uygulamayı paylaştıklarını gözlerimizle gördük yaşadık şahit olduk.

Parti içi seçimlerden sonra Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde Yeni CHP’de, yerel seçimler öncesinde bu olumsuzlukların ortadan kalkacağını en aza indirileceğini umut ettik. Ediyoruz. Ancak

Seçimi kazananların seçildikleri ilk günde kendilerini seçenleri unuttuklarını, emek veren çalışan üyeleri göz ardı ettiklerini, kısa, kestirme ve kolay yoldan tekrar seçilmenin yolunu tuttuklarını, gözlerimizle gördük, yaşadık ve şahit olduk.

Ama bu kez referandum yoktu. Genel seçimler yoktu. Parti içi seçimler yoktu. Yerel seçimlere de daha zaman vardı. Ama alternatifler çoktu. Mesela düğünler, esnaf, kurum, kuruluş, hasta, cenaze ziyaretleri, basın toplantıları vardı. Buralarda çekilen resimlerin, haberlerin her gün internet sayfalarında, zaman, zaman basında televizyonda yayınlanması vardı. Bu hizmetler yönetim ve yönetime yakın olanlar düzeyinde sürdürülüyordu. Yani örgütlenme ağı yoktu.

Örgütlenme ağını kurmak, çalışmaları tabana alabildiğine yaymak, yaygınlaştırmak, üyeleri çalışmaların içine katmak, ilçe örgütlerinde çalışma grupları, komisyonlar oluşturmak, mahalle ve sokak temsilcilerini seçmek, delegelerle üyelerle toplantılar yapmak, farklı düşüncelerden yararlanmak, sorunları çözümleri tartışmak, dayanışma içinde olmak dediğinizde haklı mazeretler çoktu. Örneğin

Daha göreve geleli kaç gün oldu. Emeklemeden yürümeyi, yürümeden koşmayı, koşmadan uçmamızı istiyorsunuz. İnsafsızlık ve haksızlık ediyorsunuz. Hiç zaman tanımıyorsunuz. Yapılan çalışmaları, hizmetleri hiç görmüyorsunuz. Hep bardağın boş tarafını görüyorsunuz. hemen eleştirmeye başlıyorsunuz. Diyeceklerdir. Diyorlar.

İnternet sayfalarını açın haberleri okuyun, resimleri izleyin. İnsanların kendilerinin reklamlarını nasıl yaptıklarını göreceksiniz.

Ama örgüt çalışmaları, örgüt toplantıları, örgütlenme, eğitim vb. gibi gurup, komisyon, toplantıları, mahalle sokak çalışmaları, kısa, orta, uzun vadede yapılacak işler hakkında hiç bir haber okuyamayacaksınız, resimler göremeyeceksiniz. Bu çalışmaların yapıldığını görürseniz oynanan oyun bozulacak. Kısa, kestirme ve kolay yol kapanacak. Köşe başlarını tutanların en büyük korkusu işte budur.

Kabul edin ya da etmeyin, yıllarca bildiğimiz, tanıdığımız, ezberlediğimiz bu oyunu oynayanlar gerçek CHP’li olamazlar. 27.08.2012