Bu Blogda Ara

11/29/12

NASIL BAŞARIR BİLMİYORUM AMA CHP, BARIŞIN, SEVGİNİN, DAYANIŞMANIN, KARDEŞLİĞİN, ÖZGÜRLÜĞÜN, EŞİTLİĞİN, ADALETTİN PARTİSİ OLMAYA MECBURDUR, MAHKÛMDUR.



Çünkü CHP’yi CHP yapan halkımızdır. Halkımızın barışa, sevgiye, dayanışmaya, kardeşliğe, özgürlüğe, eşitliğe, adalete toprak, kadar, su kadar, güneş kadar, hava kadar ihtiyacı vardır. Halkımızın da CHP’ye aynı derecede ihtiyacı vardır.

Çünkü halkımızla CHP 89 yıldır etle tırnak gibi bir biriyle kaynaşmıştır. Halkımız 89 yıldır oylarıyla CHP ye hayat vermiştir. Yaşatmıştır. 89 yıldır iç ve dış düşmanlar tüm uğraşılarına rağmen CHP’yi halkımızdan, halkımızda CHP’den koparamamıştır.

CHP’ nin kapıları, CHP’li başkanların ve yöneticilerin kolları sonuna kadar üyelerimize, halkımıza açılmalıdır. CHP’li üyelerimiz, halkımız örgüt binalarını her gün doldurmalıdır. Kişisel sohbetlerinde, irili ufaklı toplantılarda, partimizin, örgütümüzün, ülkemizin (insanları, isimleri, şahısları kurumları, kuruluşları, makamları değil) sorunları, çözümleri, olayları, fikirleri düşünceleri güncel konuları, ilkeleri, kuralları tüzüğü, planı, programı özgürce konuşmalılar, tartışmalılar, önerilerde, eleştirilerde, bulunmalılar.

Örgüt başkanlarımız, yönetim kurulu üyelerimiz, böylesi güzel etkinliklerden, toplantılardan tartışmalardan, konuşmalardan, öneri ve eleştirilerden, düşüncelerini fikirlerini yazanlardan, paylaşanlardan yorumlardan korkmamalıdırlar, ürkme melidirler.

Tam aksine alabildiğince destek vermelidirler, öncülük, rehberlik etmelidirler, yapacakları organizasyonlarla, denetimlerle huzuru disiplini sağlamalıdırlar. Partinin tüzüğünü ilkelerini, kurallarını eşit ve adil olarak uygulamalıdırlar. Uymayan, uygulamayan üyeleri hiçbir ayrım yapmadan uyarmalıdırlar. Gerekirse disipline vermelidirler. Yetkili organlar, merciler dururken kendileri hiçbir şekilde, hiçbir hak ve yetkiyle ceza vermeyi akıllarının ucundan dahi geçirme melidirler.