PARTİ ÇALIŞMALARIM VE YAZILARIM HAKKINDA ETKİLENDİĞİM BAZI KONULARI PAYLAŞMAK İSTİYORUM.
2010 Nisan tarihinden itibaren, ağırlıklı olarak CHP hakkında, üyesi olduğum CHP Bursa il ve Yıldırım ilçe örgüt çalışmaları hakkında, kişisel düşüncelerimi, önerilerimi, eleştirimi, sorularımı kesintisiz olarak internet ortamında, genel merkezimiz sitesinde, sayfalarına üye olduğum, sayfama üye olan facebook sitesinde grup ve arkadaş sayfalarında yazıyorum, paylaşıyorum.
Yazılarım, partili yol arkadaşlarım, halkımızdan beğeni almasa, ilgi görmese, 3 yıl sonra bugün bu satırları yazıyor,ve paylaşıyor olamazdım. Yazılarım, hiç eleştiri almasaydı, tuzu olmayan yemeğe benzetirdim. Bu anlamda doğrudan şahsımı hedef almayan eleştirileri son derece doğal, doğru ve faydalı buluyorum. Demokrasiyi özüyle ve sözüyle savunan herkes eleştiriyi içine sindirmelidir. Çünkü eleştiri demokrasinin olmazsa olmazlarından biridir.
Hiç şüphesiz sadece yazmakla sınırlı kalmıyorum. 3 yıl boyunca taşın altına sadece elimi, kolumu değil bedenimi koyduğumu, çalıştığımı il ilçe başkanlarımız, yönetim kurulu üyelerimiz, ilimizin milletvekilleri, parti çalışmalarına katılan üyelerimiz bilir.
İLK YAZIM İLK DİLEKÇEM İLK CEVAPLAR
29.5.2010 tarihinde ilk yazımı, (ilk dilekçemi) gereği yapılması için CHP Bursa İl Başkanlığımıza, Bilgi için Bursa Nilüfer İlçe belediye Başkanımıza, Genel Merkezimize e- posta ile yollamış yazmış ve yanıt almıştım. Dilekçemin ve aldığım yanıtların bağlantı adresini veriyorum. Adresi tıklayarak mutlaka okumanızı talep ediyor öneriyor ve istiyorum. (o tarihte ne yazmışım ne yanıtlar almışım)
http://cancana-balmel.blogspot.com/2013/01/chp-bursa-il-baskanligina_18.html
Kolayca kabul edemediğim, doğru bulmadığım, etkilendiğim konulardan biri, yazmaya başladığım ilk günden beri doğrudan şahsıma yönelik olarak yazılı, sözlü eleştirileri, uyarıları, ikazları eski, yeni il ve ilçe örgüt yöneticilerimizin bazılarından ve daha yöneticilerimize yakınlık duyan üyelerimizden (yazılarımın hiç birinde kişileri hedef almamaya, eleştirmemeye azami derece dikkat ettiğim halde) Almış ve alıyor olmamdır.
Yazdığım yazılardan dolayı doğrudan ya da dolaylı olarak şahsıma karşı yapılan yazılı ve sözlü uyarıların dışında, yazılarımın, silinmesi yada engellenmesi konusunda somut olarak hiçbir suç belgesi ortaya konmuyor. Suç belgesini, suç teşkil eden yazımın hangisi olduğunu gerçekten çok isterdim. Kişilerin değil, ama partimizin yetkili organın vereceği uyarıya, ikaza, cezaya her zaman her partili gibi saygı duyardım. Cezamın bedelini öderdim. (Bu konuda örgütümüze yazılı ve sözlü olarak bir çok kez başvuruda bulundum)
Suçlamalar genel oluyordu. Örneğin, devamlı aynı konuları yazıyorsun. İnternet ortamında devamlı CHP’yi örgüt yöneticilerini eleştiriyorsun. Çok sık yazıp sayfaları meşgul ediyorsun. Okurları aynı olan birçok sayfada ve grupta aynı yazıları yayınlıyorsun. Şikayetlere neden oluyorsun, bıktırıcı oluyorsun, gibi konulardı. Paylaşıma açık olan yüzlerce yazım içinden tek bir örnek gösterilmiyordu.
Evet, itiraf ediyorum, eski il ve ilçe yöneticilerimiz zamanında, yeni seçilen il ve ilçe yöneticilerimiz zamanında genelde aynı konuları farklı açılardan yazdığım doğrudur. Gerekçesi de son derece açıktır. Nettir. Somuttur. Çükü yöneticilerimiz, milletvekillerimiz, delegelerimiz, tüzüğümüz önemli ölçüde değişmiş olsa da, örgütsel faaliyet ve işleyiş anlamında, farklı çalışmaları, farklı uygulamaları, kapsamlı değişiklikleri göremediğim için (Örneğin, örgütlenme ağının kurulması, çalışmaların, tabana yayılması, tabanla, halkla bütünleşme dayanışma içine girilmesi, çalışmalarda, görev, yetki ve sorumlulukların kullanılmasında tüzük hükümlerine uyulması vb. Gibi konularda) yazılarımın içeriğideğişmiyordu.
İkinci bir neden ise, Kendi penceremden baktığımda, yıllarca iktidar olamayışımız daki asıl sorunu partimizin dışında değil, içinde gördüğüme inandığım için yazılarımın içeriğinde önemli değişme değişmiyordu.
CHP’sinin sadece CHP’lilerin değil, halkımızın partisi olarak gördüğüm için, parti ve örgütlerimizin çalışmalarıyla ilgili birçok bilgileri, gelişmeleri, olayları örgüt yöneticilerimizden değil, yerel ve ulusal basından, internet ortamında yayınlanan haberlerden öğrendiğim için, düşüncelerimi internet ortamında paylaşmakta hiçbir sakınca görmedim. Görmüyorum.
Bursa yerel basınımızdan bazı gazetecilerimiz, facebook sayfalarında yayınladığım yazılarımı alarak köşelerinde yayınlamışlardır. O yazılardan birkaç tanesinin bağlantı adreslerini veriyorum. mutlaka okumanızı talep ediyor ve istiyorum.
http://www.bursahaber.com.tr/%E2%80%98yalniz-chpli-zulfikar-balin-ruyasi-makale,2695.html
http://cancana-balmel.blogspot.com/2013/01/tehlikeli-sorular.html
htmlhttp://www.ahmeteminyilmaz.com/tag/zulfikar-bal/
http://www.yeniulus.com/chpde-kimlerin-yuzu-maskelidir--makale,765.html
ÖZÜN SÖZÜ
Asıl ve esas olan CHP içinde, örgüt içinde, ne kadar çok çalıştığımız, ne kadar ön planda gözüktüğümüz değildir. Tüzüğümüzün çalışma ilkeleriyle ilgili olan 5. Maddesini, örgütlenme ağıyla ilgili olan 26. Maddesini, parti içi eğitimle ilgili olan 81. Maddesini örgütlü yaşamın pratiği içinde uygulamaya konulması ve bu konularda kalıcı başarı elde edilmesidir. bu konularda başarı elde edemiyorsak hiç bir zaman kalıcı başarılara imza atamayız. Partimizin başarısı için değil, kendimizin başarısını ön plana çıkarmaya çalışırsak hiçbir zaman kalıcı başarıya imza atamayız.
Zamanın altın kadar değerli olduğu hassas bir süreci yaşıyoruz. Geriye dönüşü olmayan toplumsal değişim sürecini yaşıyoruz. Bu anlamda zamanı çok iyi değerlendirmediğimiz, kullanmadığımız takdirde son pişmanlık fayda vermeyecektir. Zamanı kullanırken, hiçbir gerekçeyle parti içi sorunları hasır altı etmemeliyiz. Kendi içimizdeki sorunları çözemediğimiz taktirde, kendi dışımızdaki sorunları çözmemizin ve rakiplerimizi yenmemizin çok zor olduğunu kabul etmeliyiz. 19.01.2013