Bu Blogda Ara

1/18/16

ÇITAYI EN ÜST NOKTAYA KOYUYORUM VE EN ÜST NOKTADAN AÇIKÇA ELEŞTİRİYORUM. İŞTE ELEŞTİRİMİN GEREKÇESİ

Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, 7.7.2010 tarihinde CNN TV’de Canlı yayında kamuoyu huzurunda il başkanlarına yönelik olarak aynen şu mesajı vermişti.  
“İstanbul il başkanı burada, listeyi nasıl oluşturursa oluştursun. Bu beni ilgilendirmez. Beni ilgilendiren tek şey var. Oda, İstanbul haritasını önüme alacağım, her sokağın her mahallenin sorumlusuyla telefonda doğrudan görüşeceğim”
Mesaj CHP tüzüğünün 26. Maddesi ile doğrudan bağlantılıdır.
Sayın Genel Başkanımız 35. CHP kurultayında yaptığı konuşmada demecinin ve tüzük hükmünün gereğini yerine getirmeyenleri hem de, çok sert sözlerle uyarmadığı için, denetleme mekanizmasını 5 yıldır çalıştırmadığı için, örgüt sorunlarına kurultay konuşmasında hiç değinmediği için eleştiriyorum.
CHP’de örgütlenme ağı kurulmadıkça, kurumsallaşmadıkça aktif hale gelmedikçe, örgüt toplantıları tüzükteki adıyla düzenli olarak yapılmadıkça, CHP’nin örgütlü gücünü yaratma şansı hiç yoktur.
13 yıldır AKP’yi ve liderini kesintisiz eleştirme, örgüt sorunlarını, parti içi demokrasiyi, tüzük hükümlerine aykırı davranışları, bu konulardaki serzenişleri, şikâyetleri süresiz olarak öteleme, ilgilenmeme, duymazlıktan gelme politikası CHP’yi iktidara taşımamıştır.
CHP Demokrasiye inanıyorsa, CHP’nin çok ciddi, çok önemli örgüt ve üye sorunları vardır. Tüzük, ilke, kural, parti disiplin sorunları vardır. Bu sorunlara (daha fazla uzun süreli) ilgisiz, duyarsız, kalınamaz. Kalınması son derece sakıncalıdır. CHP hala halkın partisi ise, CHP’nin kendi sorunlarını kendi içinde tartışmaysa şiddetle ihtiyacı vardır. Demokratik mekanizmaların hiç gecikmeden çalıştırılmalıdır. CHP yönetimleri her ne pahsına olursa olsun tabanıyla halkla etle tırnak gibi kaynaşmalıdır.
Elbette ki tüzüğün değiştirilmeye ihtiyacı vardır. Ama örgütlü yaşamın pratiğinde uygulanmayan tüzük hükümlerini değiştirseniz ne işe yarayacak? 18.01.2016