Bu Blogda Ara

2/29/12

MİLLETVEKİLİ ADAYLARIMIZ, MİLLETVEKİLLERİMİZ, BİZ VE HALKIMIZ


MİLLETVEKİLİ ADAYLARIMIZ, MİLLETVEKİLLERİMİZ, BİZ VE HALKIMIZ

Evet, milletvekilli adaylarımız, seçim öncesinde birlikte yaptığımız seçim çalışmalarda, seçim gezilerinde bize karşı, halkımıza karşı çok samimiydiler. çok candandılar. Bizde halkımızda milletvekili adaylarımıza karşı çok samimiydik, çok candandık. Bizlerin, halkımızın, partimizin milletvekilleri olmaları için günlerce, haftalarca, sabahtan akşama kadar hep birlikte nasıl çalıştığımızı, nasıl gezdiğimizi, nasıl yorulup dinlendiğimizi, nasıl yemek yiyip, çay içip, sohbet ettiğimizi hiç unutmadım. Hiç unutmadık. Hiç unutmayacağız. Ankara’ya TBMM’sine yolladığımız yol arkadaşlarımızı, vekillerimizi çok pek çok özlüyoruz. Biz halkız. Bir dahaki seçimleri sabırsızlıkla bekliyoruz. Vekillerimize selamlarımızı sevgilerimizi saygılarımızı yolluyoruz.

CHP’Lİ DOSTLARIMIN GÖZÜ AYDIN OLSUN


CHP’Lİ DOSTLARIMIN GÖZÜ AYDIN OLSUN


Bundan böyle CHP’de, yağcılık, grupçuluk, hizipçilik devri sona ermiştir.

Bunda böyle CHP’de etkili, yetkili, etiketli, paralı kişilerin devri sona ermiştir.

Bundan böyle CHP’de masa başında, kağıt üstünde ahbap çavuş hısım akraba yöntemiyle delege seçme devri sona ermiştir.

Bundan böyle CHP’de delege ağalığı blok liste saçmalığı devri sona ermiştir.

Bundan böyle CHP’de kolay ve kestirme yoldan, ayak kanat oyunlarıyla yükselme devri sona ermiştir.

Bundan böyle CHP’de adam kayırma, gizli toplantı yapma, mesajla, telefonla bazı üyelere bilgi verme bazı üyelere bilgi vermeme devri sona ermiştir.

Bundan böyle CHP’de ilkesizlik, kuralsızlık, plansızlık, disiplinsizlik devri sona ermiştir.

Bundan böyle CHP’de üyelere tepeden bakma,  hava atma, devri sona ermiştir.

Bundan böyle CHP’de benlik, bencillik ben yaptım oldubitti devri sona ermiştir.

2/27/12

26.2.2012 TARİHİNDE ANKARADA ARENADA YAPILAN CHP BÜYÜK DEMOKRASİ ŞÖLENİNE KATILDIM

26.2.2012 TARİHİNDE ANKARADA ARENADA YAPILAN CHP BÜYÜK DEMOKRASİ ŞÖLENİNE KATILDIM

26.2.2012 tarihinde Ankara’da arenada yapılan CHP büyük demokrasi şölenine katılmak için, Bursa’dan gece aynı tarihte saat 1.00 de yola çıktık. Sabah 7.30 da Ankara ‘vardık. Türkiye’nin dört bir yanından gelen CHP lilerin akın, akın arena kapalı spor salonuna doğru yürüdüklerini gördük. Giriş kapısında çok büyük bir yığılma ve sıra vardı. İki polis kontrolünden geçtikten sonra içeri girebildik. Salon tıklım, tıklım dolmuştu. Ayakta kaldık. Salona girişler devam ediyordu. 15.000 kişilik salona 50.000 kişinin nasıl sığdığına şahit olduk. Hiç abartmıyorum bulunduğumuz yerde nerede ise hiç kimsenin sağa sola dönme şansı kalmamıştı. Kamal Kılıçdar oğlunun salona girişi büyük tezahürat göremeye değerdi. Anadolu ateşinin insanları büyüleyen muhteşem gösterisini izledik.

Kemal Klıçdaroğlu’nun genel kulu açması için kürsüye davet edildiğinde, büyük tezahürata ikinci kez şahit olduk. Saygı duruşu yapıldıktan ve istiklal marşı okunduktan sonra Kemal Kılıçdaroğlu çoğunluk yeter sayısı vardır. Olağan üstü tüzük kurultayı açıyorum demesiyle birlikte salonda üçüncü bir alkış tufanı kopmuştur. Genel başkan konuşurken bir karmaşa yaşandığı görülmüştür. Sonradan öğrendiğime göre İsa gök çoğunluk olmadığı gerekçesi ile genel başkana itiraz ettiği anlaşılmıştır. İtirazını sürdürünce de görevlilerden tarafından salondan çıkarılmıştır.

Bu davranışı İsa Gök’e gerçekten yakıştıramadım. Denin Baykal ve önder Sav’ın genel kurula katılmayışlarını da yakıştıramadım. Çünkü orada var olanlar CHP nin ve cumhuriyetin gerçek sahipleriydi. Halkımız üyeleriniz CHP YE, cumhuriyete ve genel başkanlarına sahip çıkıyorlardı. O muhteşem destek karşısında yapılacak tek şey vardı. Halkla, üyelerle bir olup alkışlamaktı. Alkışlamak yetmez, bükemediğin bileği öpmekti. Öpmekte yetmez o gücün önünde saygı ile eğilmekti. Çünkü o bilek o güç halktı. O halkı temsil eden ise Kemal Kılıçdaroğlu idi.

26.Şubat 2012 tarihi CHP sinde (yönetim etme anlamında) eski çağın kapanması yeniçağın başlamasıdır. Ankara da güneş ufuktan yeniden doğmuştur. İktidara yürüyüş başlamıştır. CHP mize ve Türkiye’mize hayırlı olsun.

2/26/12



26.2.2012 TARİHİNDE ANKARADA ARENADA YAPILAN CHP BÜYÜK DEMOKRASİ ŞÖLENİNE KATILDIM

26.2.2012 tarihinde Ankara’da arenada yapılan CHP büyük demokrasi şölenine katılmak için, Bursa’dan gece aynı tarihte saat 1.00 de yola çıktık. Sabah 7.30 da Ankara ‘vardık.  Türkiye’nin dört bir yanından gelen CHP lilerin akın, akın arena kapalı spor salonuna doğru yürüdüklerini gördük. Giriş kapısında çok büyük bir yığılma ve sıra vardı. İki polis kontrolünden geçtikten sonra içeri girebildik. Salon tıklım, tıklım dolmuştu.  Ayakta kaldık. Salona girişler devam ediyordu. 15.000 kişilik salona 50.000 kişinin nasıl sığdığına şahit olduk. Hiç abartmıyorum bulunduğumuz yerde nerede ise hiç kimsenin sağa sola dönme şansı kalmamıştı. Kamal Kılıçdar oğlunun salona girişi büyük tezahürat göremeye değerdi. Anadolu ateşinin insanları büyüleyen muhteşem gösterisini izledik.

Kemal Klıçdaroğlu’nun genel kulu açması için kürsüye davet edildiğinde, büyük tezahürata ikinci kez şahit olduk. Saygı duruşu yapıldıktan ve istiklal marşı okunduktan sonra Kemal Kılıçdaroğlu çoğunluk yeter sayısı vardır. Olağan üstü tüzük kurultayı açıyorum demesiyle birlikte salonda üçüncü bir alkış tufanı kopmuştur. Genel başkan konuşurken bir karmaşa yaşandığı görülmüştür. Sonradan öğrendiğime göre İsa gök çoğunluk olmadığı gerekçesi ile genel başkana itiraz ettiği anlaşılmıştır.  İtirazını sürdürünce de görevlilerden tarafından salondan çıkarılmıştır.

Bu davranışı İsa Gök’e gerçekten yakıştıramadım.  Denin Baykal ve önder Sav’ın genel kurula katılmayışlarını da yakıştıramadım. Çünkü orada var olanlar CHP nin ve cumhuriyetin gerçek sahipleriydi. Halkımız üyeleriniz CHP YE, cumhuriyete ve genel başkanlarına sahip çıkıyorlardı.  O muhteşem destek karşısında yapılacak tek şey vardı.  Halkla, üyelerle  bir olup alkışlamaktı. Alkışlamak yetmez,  bükemediğin bileği öpmekti. Öpmekte yetmez o gücün önünde saygı ile eğilmekti. Çünkü o bilek o güç halktı. O halkı temsil eden  ise Kemal Kılıçdaroğlu idi.

26.Şubat 2012 tarihi CHP sinde (yönetim etme anlamında) eski çağın kapanması yeniçağın başlamasıdır. Ankara da güneş ufuktan yeniden doğmuştur. İktidara yürüyüş başlamıştır. CHP mize  ve Türkiye’mize hayırlı olsun. 

2/21/12

CHP Lİ DOSTLARIM BİRAZ SABIR EDELİM. CHP, DE ÇOK ŞEYLER OLACAKTIR.


CHP Lİ DOSTLARIM BİRAZ SABIR EDELİM. CHP, DE ÇOK ŞEYLER OLACAKTIR.

CHP DE ÖNCE TÜZÜK DEĞİŞECEKTİR. SONRA KAN DEĞİŞİMİ OLACAKTIR. PARTİ İÇİ DEMOKRASİ KURUM VE KURALLARIYLA İŞLEYECEKTİR.  CHP HASTA YATAĞINDAN KALKACAKTIR. ÖRGÜTÜYLE, ÜYESİYLE, SEÇMENİYLE, HALKIYLA BULUŞACAKTIR, BARIŞAKTIR, KAYNAŞACAKTIR. KADINIYLA, GENCİYLE, ERKEĞİ İLE BAHAR TEMİZLİĞİ YAPACAKTIR. PARTİNİN İÇİ IŞIL, IŞIL PARLAYACAKTIR. CHP DURMAYAC AKTIR, İKTİDAR OLUNCAYA KADAR DAYANIŞMA İÇİNDE, BİRLİK BERABERLİK İÇİNDE EL ELE, KOL KOLA, YAN YANA CAN CANA YOLUNA DEVAM EDECEKTİR.

VE ASIL GÖREVİ İKTİDAR OLDUKTAN SONRA BAŞLAYACAKTIR. O GÖREVİN EN BÜYÜĞÜ PARTİ ÜYESİNE DÜŞECEKTİR. VE HER PARTİ ÜYESİ ALTIN  GİBİ DEĞERLİ OLACAKTIR. ÇÜNKÜ BUNDAN BÖYLE SEÇİLENLER GÜCÜNÜ YETKİSİNİ DOĞRUDAN ÜYELERDEN VE ÜYELERİN OYLARINDAN ALACAKTIR.

2/20/12


GÖNÜL DOSTLARIMA ÖNEMLİ DUYURU

Yakınımdaki uzağımdaki Bursa’nın Türkiye’nin ve dünyanın neresinde olursa olsun
İnternet ortamında bu sayfada,  tanıştığım, yazıştığım, paylaştığım gönül dostlarımı
Doğayı, doğallığı, doğruluğu ve insanları seven gönül dostlarımı
Gönülden gönle sevgi zinciri ile bağlıyım diyen gönül dostlarımı
Ben değil, biz diyen gönül dostlarımı
Seven, sevilen, sevgide hasretlik çeken gönül dostlarımı
 Karşılıklı sevgiyle, saygıyla, özüyle ve sözüyle yürekten paylaşan gönül dostlarımı
Önemli bir sorun çıkmadığı takdirde, 16.1.2012 tarihinde Pazar günü akşam saat 20.00 ile 22 arasında, herhangi bir gerekçeyle bu saatler arasında bulunamayan gönül dostlarımı aynı günün sabahı (Pazartesi sabahı )saat 8.00 ile 10.00 arası bu sayfa da bekleyeceğim.
Mazeretsiz olarak belirtilen saatler arasında yoklamaya gelmeyen gönül dostlarıma kesinlikle ceza yazacağım. Adreslerine postalayacağım. 
Bu vesile ile bay bayan, genç yaşlı, evli bekâr, tüm gönül dostlarıma selamlarımı, sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum. 

CHP’Lİ BİR PARTİ ÜYESİNİN, BASIN YAYIN ARACILIĞI İLE KURULTAY DELEGELERİNE, KURULTAY TOPLANTISINA KATILMAYIN DEMESİ PARTİ SUÇU DEĞİLMİDİR?


CHP’Lİ BİR PARTİ ÜYESİNİN, BASIN YAYIN ARACILIĞI İLE KURULTAY DELEGELERİNE, KURULTAY TOPLANTISINA KATILMAYIN DEMESİ PARTİ SUÇU DEĞİLMİDİR?

CHP Genel başkanı tüzüğün kendisine verdiği yetkiyi kullanarak,  kurultayı olağan üstü toplantıya çağırmıştır. Bir parti üyesinin kurultay delegelerine, basın yayın aracılığı ile toplantıya katılmayın demesi parti suçu değil midir?

Varsayalım ki bu çağrıya uyarak delegeler kurultay toplantısına katılmadı. Yeterli çoğunluk sağlanamadığı için de toplantı başlamadı. Bundan birinci derede zarar görecek olan, sadece CHP genel başkan mı olacaktır? Yoksa CHP’si mi olacaktır? Çoğunluğun sağlanamaması en çok kimi memnun edecektir?  En çok kimin işine yarayacaktır?

2/18/12

26,27 ŞUBATTA CHP DELEGELERİ CUMHURİYET TARİHİNİN EN ÖNEMLİ OYLAMASINI YAPACAKLARDIR


26,27 ŞUBATTA CHP DELEGELERİ CUMHURİYET TARİHİNİN EN ÖNEMLİ OYLAMASINI YAPACAKLARDIR

CHP DELEGE SEÇİMLERİ ÇOK NET OLARAK GÖSTERMİŞTİRKİ, 17 YILDIR CHP YÖNETİMİNDE BULUNANLAR, KOLTUKLARINI KORUMAK İÇİN DELEGE AĞALIĞI YARATMIŞLARDIR. GRUPÇULUĞU,  KUTUPÇULUĞU,  HİZİPÇİLİĞİ KURUMSALLAŞTIRMIŞLARDIR. TÜZÜK HÜKÜMLERİNİ KAFALARINA GÖRE DEĞİŞTİRMİŞLER, PARTİ İÇİ SEÇİMLERDE ÜYELERİN OY KULLANMA, SEÇME VE SEÇİLME HAKLARINI ELLERİNDEN ALMIŞLARDIR.  HALKI CHP’DEN SOĞUTMUŞ, UZAKLAŞTIRMIŞ VE KOPARMIŞLARDIR.

17 YIL DEVAM EDEN BU ANLAYIŞTA, ZİHNİYETTE VE UYGULAMADA, İLKESİZLİK, KURALSIZLIK, HAKSIZLIK, HUKUKSUZLUK ADALETSİZLİK, BENLİK, BENCİLLİK, AYRILIK, İHANET, KISKSANÇLIK, ÇEKEMEMEZLİK, GRUPÇULUK, KUTUPÇULUK HİZİPÇİLİK TOHUMLARI EKİLMİLMİŞTİR. BİR KASET YÜZÜNDEN BİR BİRLERİNE DÜŞMÜŞLERDİR. KOLTUKLARINDAN OLMUŞLARDIR.  KENDİLERİ ETMİŞ KENDİLERİ BULMUŞLARDIR.

TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ ADIYLA YAPILACAK OLAN KURULTAYDA VERİLECEK OLAN HER OY, OKSİJEN TÜPÜNE BAĞLI OLAN CHP’NİN YA YAŞAMASINA YA DA YOK ÖLMESİNE SEBEP OLACAKTIR. BU NEDENLE OY KULLANAN HER CHP ÜYESİ TARİH ÖNÜNDE SORUMLU OLACAKTIR.

CHP TÜZÜK KURULTAYI YAPILMA AŞAMASINDA ÖNEMLİ SORULAR



                                               
SORU 1
Kimler, nasıl delege adayı olur?  Nasıl ve hangi yöntemle seçilir? Ön seçim ve kongre delegelerinin görev yetki ve sorumlulukları nelerdir?
                                               
SORU 2
Mahalle, Sokak ve cadde sorumlusu nasıl ve hangi yöntemle seçilir? Mahalle, sokak ve cadde sorumlularının görev yetki ve sorumlulukları nelerdir?
                                               
SORU 3
Partinin anayasası olan tüzüğü, yazmak için, madde eklemek, madde çıkarmak için, madde değiştirmek için günlerce, haftalarca, aylarca hatta yıllarca çalışmalar, toplantılar, kurultaylar yapılır. Uzun, uzun tartışmalar yaşanır. Ama parti ve örgüt çalışmalarında, alınan kararlarda, yapılan iş ve işlemlerde, mali konularda tüzüğe uyulmaz, tüzük uygulanmaz, tüzük üyelere öğretilmez, anlatılmaz, üyeler tüzüğü bulamaz okuyamaz neden?
                                                   
SORU 4
Örgüt içinde gündemli ve gündemsiz toplantılar düzenlenirken, hangi ilke ve esaslara uyulur? Her kafası esen toplantı yapabilir mi? Toplantı düzenlemekle kimler sorumludur? Toplantılarda görüşülecek olan gündemi kimler nasıl ve neye göre belirler? Toplantıları kimler nasıl neye göre yönetir? Toplantıyı yönetenler, toplantıya katılanlar nelere uymak ve uygulamak zorundadırlar? Hangi toplantılar hangi aralıklarla toplanır?

Tüzük hazırlayanlar, parti üst yönetiminde, örgüt yönetiminde görevli yetki sorumlu olanlar bu sorulara cevap yazılı cevap vermiyorlarsa o partide, o örgütte demokrasi olmaz.  Üyeler arasında eşitlik adalet olmaz. Ama o partide o örgütte büyük balık küçük balık olur. Orada güçlü zayıf olur. Orada fakir zengin olur.
Yeni tüzükte  yeni CHP de bunlar olacak mı?

KEMAL KILÇDAROĞLU İLE DENİZ BAYKAL ARASINDA Kİ EN ÇARPICI FARK NEDİR?


KEMAL KILÇDAROĞLU İLE DENİZ BAYKAL ARASINDA Kİ EN ÇARPICI FARK NEDİR?
Kemal Kılıçdaroğlu 17 yıl aradan sonra iki yıllık genel başkanlığı süresi içinde, parti içi seçimlerde partinin asil üyelerine dedi ki,  delege adayı olmak, seçilmek, seçmek, oy kullanmak her CHP asil üyesinin en doğal hakkıdır. Her mahalleye seçim sandığı konulacak. Her mahalle üyesi kendi delegesini kendi seçecek.  Dediğini yaptı. Her mahalleye sandık kondu. Ak saçlı, dedelerimiz, ebelerimiz, analarımız, babalarımız, oğullarımız, kızlarımız. Yani CHP’nin gerçek sahipleri sandık başına gelerek oylarını kullandılar. üyelik görevlerini yerine getirmenin huzurunu mutluluğunu yaşadılar.
CHP’NİN asil üyeleri olarak CHP’nin yeni genel genel başkanına ne kadar teşekkür etsek azdır.
Deniz Baykal 17 genel başkanlığı süresi içinde, partinin asil üyelerine parti içi seçimlerde (delege seçimlerinde) oy kullandırmadığı için, delege adayı olmayı, seçmeyi, seçilmeyi, engellediği için, delegeleri 17 yıl boyunca kapalı kapılar ardında, masa başında, kâğıt üstünde ahbap çavuş, hısım akraba ilişkisi içinde belirlediği için, CHP’NİN asil üyeleri olarak CHP’NİN eski genel başkanına ne kadar sitem etsek azdır.
En çarpıcı ve dikkat çekici olan ise, yıllarca aynı Mahallede oturmalarına ve yıllarca CHP üyeleri olmalarına rağmen delege seçimlerinde birbirlerini ilk kez görüyor, ilk kez tanışıyor olmalarıdır. Yani birbirlerini tanımadan, tanışmadan seçmiş ve seçilmişlerdir. Kişiler değil listeler oylanmıştır.
Delege seçimlerinde haksızlıklar, adaletsizlikler yaşansa üyelerin 17 yıl aradan sonra parti içi seçimlerde oy kullanmaları çok önemli bir yeniliktir. Parti içi demokrasiye geçişin çok önemli bir göstergesidir.
 Delege seçimlerin partimiz ve üyelerimiz için hayırlı uğurlu olsun. Seçilen delegelere başarılar diliyorum.  Ve onlara diyorum ki sakın ola ki sizi seçenleri unutmayın ihmal etmeyin, ilişki ve iletişimi koparmayın. 

2/16/12

YAŞAYARAK DENEYEREK ÖĞRENDİM. ÖĞRENDİKLERİMİ KEŞKE ÖĞRENMEZ OLSAYDIM


YAŞAYARAK DENEYEREK ÖĞRENDİM. ÖĞRENDİKLERİMİ KEŞKE ÖĞRENMEZ OLSAYDIM 

MEVCUT ŞARTLAR ALTINDA BİR CHP ÜYESİNİN HİÇ KİMSEYE BAĞLI VE BAĞIMLI OLMADAN, PARTİSİNDE, ÜYESİ OLDUĞU ÖRGÜTÜNDE KENDİ ÖZGÜR İRADESİYLE VAR OLMASININ, KENDİSİNİ İFADE ETMESİNİN,  DÜŞÜNCELERİNİ, ÖNERİLERİNİ, ELEŞTİRİLERİNİ ÖZGÜRCE AÇIKLAMASININ, SORMASININ, SORGULAMASININ BİLGİ EDİNMESİNİN NE KADAR ZOR OLDUĞUNU YAŞAYARAK DENEYEREK ÖĞRENDİM. KEŞKE ÖĞRENMEZ OLSAYDIM.

PARTİ ÇALIŞMALRINDA TAŞIN ALTINA ELİMİ DEĞİL, BEDENİMİ, RUHUMU, BEYNİMİ KOYDUĞUM HALDE, TÜM EYLEMLERE, ETKİNLİKLERE, SEÇİM ÇALIŞMALARINA, ÖRGÜT TOPLANTILARINA KESİNTİSİZ OLARAK KATILDIĞIM HALDE,  MAHALLE TEMSİLCİSİ, SEÇİMLERDE OKUL SORUMLUSU OLDUĞUM HALDE, ÇALIŞMALARIM, YAZILARIM YEREL BASINDA DEFALARCA YAYINLADIĞI HALDE, TÜM BUNLARI İLİMİZ, İLÇE BAŞKANIMIZ, MİLLETVEKİLİ ADAYLARIMIZ VE MİLLETVEKİLLERİMİZ TARFINDAN BİLİNDİĞİ HALDE DELEGE SEÇİLEMEMENİN NE DEMEK OLDUĞUNU YAŞAYARAK DENEYREK ÖĞRENDİM. KEŞKE ÖĞRENMEZ OLSAYDIM.

HİÇBİR PARTİ ÇALIŞMASINA, EYLEMİNE,  ETKNLİĞİNE, HİÇ BİR ÖRGÜT TOPLANTISINA KATILMAYANLARIN, BİR GÜN OLSUN PARTİYE UĞRAMAUYANLARIN NE KADAR KOLAY YOLDAN DELEGE SEÇİLDİĞİNİ, BUNLARI YAŞAYANIN SADECE BEN OLMADIĞIMI YAŞAYARAK DENEYEREK ÖĞRENDİM. KEŞKE ÖĞRENMEZ OLSAYDIM. 

UMARIM DİLERİM TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİNDEN SONRA YENİ CHP’DE HİÇ BİR PARTİ ÜYESİ ÖĞRENDİKLERİMİ DENEYEREK, YAŞAYARAK ÖĞRENMEK ZORUNDA KALMAZ. 


2/15/12

SAYIN ÖNDER SAV DEMİŞ Kİ



SAYIN ÖNDER SAV DEMİŞ Kİ 

ÖNDER SAV DEMİŞ Kİ, CHP ATATÜRK’E BİLE KALMADI KILIÇDAROĞLU’DA KALMAZ. 

ÖNDER SAV DEMİŞ Kİ, KILIÇDAROLU ÇARŞAF LİSTE SÖZÜNÜ TUTMADI.

ÖNDERNSAV DEMİŞ Kİ, 1.MARTTA YAPILACAK KURULTAY DA 27 ŞUBATA ALINDI. ÜYELERDEN BÖYLE BİR TALEP YOK. BECERİKLİ BİR PARTİ ÜST, ÜSTE BÖYLE BİR KARAR VEREBİLİRMİ? NEDİR BU TELAŞ? NEYİ NEREDEN KAÇIRIYPRLAR? BUNLAR CHP CİDDİYETİ İLE BAĞDAŞAN ŞEYLER Mİ? 

SAYIN ÖNDER SAV DOĞRULARI SÖYLEMİŞ. AMA 

SAYIN ÖNDER SAV, ATATÜRK GÜCÜNÜ HALKTAN ALIYORDU. ÇÜNKÜ HALKI İÇİN ÇALIŞMIŞTI, CHP HALKIN PARTİSİYDİ. VE ATATÜRK HALKINA GÜVENİYORDU.

SAYIN ÖNDER SAV KILIÇDAROĞLU GÜCÜNÜ HALKTAN ALIYOR. ÇÜNKÜ HALKI İÇİN ÇALIŞTI. CHP HALKIN PARTİSİYDİ. KILÇDAROĞLU HALKINA GÜVENİYOR. 

SAYIN ÖNDER SAV SİZ YILLAR BOYU ÖRGÜTTEN SORUMLU GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI YAPTINIZ. GÜCÜNÜZÜ ANTİ DEMOKRATİK SİYASİ PARTİLER VE SEÇİM YASASINDAN ALDINIZ.

SAYIN ÖNDER SAV SİZ GÜCÜNÜZÜ KAPALI KAPILAR ARDINDA, MASA BAŞINDA KÂĞIT ÜSTÜNDE AHBAP ÇAVUŞ, HISIM AKRABA İLİŞKİSİ İÇİNDE SEÇTİĞİNİZ DELEGELERDEN ALDINIZ. 

SAYIN ÖNDER SAV SİZİN TELAŞINIZ VE KORKUNUZ HALKIN SEÇTİĞİ DELEGELERDİR. HALKIN SEÇMEDİĞİ DELEGELER DEĞİŞMEDEN SON KOZUNUZU OYNUYORSUNUZ. 

SAYIN ÖNDER SAV, CHP’NİN GERÇEK SAHİPLERİ OLAN HALKTAN KORKTUĞUNUZ İÇİN ARENAYA ŞİDDETLER KARŞI ÇIKIYORSUNUZ. 

SEÇİMİ KAZANSANIZDA KAYBETSENİZDE MİYADINIZIN DOLDUĞUNU BİR ANLAYABİLSENİZ. BELKİ CHP’ VE HALKA BU KADAR ZARAR VERMEZDİNİZ.

2/14/12

UTANDIM


  UTANDIM

CHP’DE delege seçilebilmek için, kalplerin nasıl kırıldığına, dostlukların arkadaşlıkların nasıl yok olduğuna, son ana kadar dengelerin nasıl değiştiğine, insanların fırıldak gibi nasıl döndüğüne, bilginin, birikimin, çalışmanın, yeteneğin nasıl yok sayıldığına, bencilliğin benliğin nasıl ürkütücü canavar olduğuna seçimlerde eşitliğin, adaletin, hakkın, hukukun hiç olmadığına bizzat şahit oldum, yaşadım, hissettim hem kendimden hem CHP’Yİ bu duruma düşüren anlayıştan, zihniyetten, uygulamadan utandım.  Tüzük değişiklinde bütün  bunların son  bulmasını umut  ediyorum.

2/13/12

ZÜLFİKAR BAL VE ŞAHİN MENGÜ ARASINDAKİ YAZIŞMAI İLGİNİZE BİLGİNİZE SUNUYORUM.

ZÜLFİKAR  BAL  VE  ŞAHİN MENGÜ ARASINDAKİ  YAZIŞMAI İLGİNİZE  BİLGİNİZE  SUNUYORUM.

Zulfikar Bal (yazıma )
SAYIN ÖNDER SAV TÜZÜK KURULTAYI ŞAMATAYLA, TANTANAYLA OLMAZ DİYOR

Eğri oturup doğru konuşalım. Tüzük teknik bir çalışmadır. Şamatayla, tantanayla tüzük kurultayı olmaz.

Sayın önder Sav’a soralım.

4 yıl boyunca kendi yazdığınız tüzükle CHP yönettiniz. Şimdi parti içi seçim takvimi işlemeye başladı. İlçe delege seçimleri bitmek üzere, tüzük çalışması yapıldığını da biliyorsunuz. Türkiye’nin çok keskin bir virajdan döndüğünü de biliyorsunuz. Kurultaya birkaç ay varken, böyle bir süreçte olağan üstü tüzük kurultayını toplantıya çağırmak oluyor mu?

Abooo doğrusu bu kadarına pes

Köylüsünden kentlisine, memurundan işçisine, cahilinden okumuşuna herkes biliyor ki, gerçek amaç tüzüğü değiştirmek değil. Yıllarca masa başında, kâğıt üstünde ahbap çavuş ilişkisiyle seçtiğiniz ve yıllarca değiştirmediğiniz delegeler değişmeden son bir hamle yapıp yönetimi ele geçirmek. O olmazsa yönetimde iken başka tüzük, muhalefete düşünce başka tüzük yapmak. Bunu yaparken de seyirci olmasın. Şamata, tantana olmasın.
Seyirci şamata tantana yapacak olanlar kimler? bu partinin gerçek sahibi olan üyeler. En az sizler kadar tüzük üyeleri ilgilendiriyor. Zaten tüzük hazırlandı geldi. Kurultayın şölen havası içinde davul zurna halayla yapılması neden ürkütüyor?
Beğen •  • Gönderiyi Takip Etmeyi Bırak • Dün, 08:58, Bursa yakınlarında
---------------------------------------------------------
Şahin Mengü (cevabı)
Sayın Bal elbette eleştirmek en doğal ve demokratik hakkinizbirde bunu çok düzgün bir üslupla yaptığınız için. Ama bir gercegi gözden kaçırmayın bu tüzük değişmesi istenilen tüzük, Önder Sav ve bizlerin yönetimde bulunduğumuz donemde Simdi uygulanan tüzük yürürlüğe sökülmemişti. Bu tüzük yani Simdi uygulanan tüzük Kemal Kİlicdaroglu döneminde yürürlüğe sokulmuştum. Bunun bizim dönemimizde yürürlüğe sokulmamasinin nedeni Deniz Baykal döneminde bu tüzük degisikligi gündeme geldigi zaman Baykal bir komisyon kurdu, bu komisyonda Önder Sav, ben, Hakkı Süha Okay ve diğer arkadaşlarla beraber bu tüzüğün anti demokratik olduğunu söyleyip karsı çıktığımız için komisyon Deniz bey tarafından dağıtılın yeni bir komisyon kuruldu, o komisyon bu anti demokratik tüzüğe onay verdi 2008 tüzük kurultayında bu tüzüğe karsı çıkan yukarıda isimlerini saydığım uc kisi ve diğer arkadaslar destek vermeyince, yürürlüğü ılerinin tarihe birakildiDeniz bey zamanın da hiç uygulanmadı, sonra Kemal bey Genelbaskan seçilinde yürürlüğe sokulacak ulusalcılar tasfiye edildi. Bilgilerinize sunarim
47 dakika önce • Beğen
Sayın Şahin Mengü Bey (cevabım)
Öncelikle yanıt verdiğiniz için teşekkür ediyorum. Son iki yılda gerek CHP'DE gerekse Türkiye'de öylesine önemli olaylar oluyor ki ve olaylar öyle hızlı gelişiyor ki, takip etmek nerede ise olanaksız. Hem CHP’DE hem Türkiye’de temel taşlar yerinden oynuyor.  Önüne geçilmez bir değişim yaşanıyor.
 Çok dikkat çekici başka bir şey ise, bu kadar önemli ve hassas bir süreçte CHP’de taşra örgütleri düşünemeyeceğiniz kadar, hantallığın, durgunluğun, hareketsizliğin, şaşkınlığın içinde olmalarıdır. Parti içi muhalif denen malum grup işi gücü bırakmış CHP de yönetimi ele geçirmenin derdine düşmüş. CHP örgütü bir kaset yüzünden genel başkana bir günde sırtını dönmüş. Gelme ha diye isyan bayrağı kaldırmış. Ebedi ezeli dost olan Baykal Önder sav ikilisi bir birine ters düşmüş. Kamuyu bunları izlemiş.
 Kemal Kılıçdaroğlu Kolay lokma olmadığı anlaşılmıştır. Delege seçimleri yapılırken, Delege yapısı değişecek sihir büyü bozulacak diye telaşa düşülmüştür. Olağan üstü kurultay olmadı, olağan üstü tüzük kurultayı toplantıya çağrılmıştır. Türkiye Nereye gidiyor CHP nelerle uğraşıyor. Olmuyor Sayın Mengü olmuyor. Mızrak çuvala girmiyor. Güneş balçıkla sıvanmıyor. Bu anlamda yazdıklarınız hem inandırıcı gelmiyor.  Hem güven vermiyor.
Çok daha önemli bir sorum var size.  Nenden CHP tabanındaki hareketliliği değişimi fark etmiyorsunuz?  Neden Kemal Kılıçdaroğlu faktörünü dikkate almıyorsunuz. Neden yıllarca masa başında, kağıt üstünde ahbap çavuş ilişkisi yazılan ve hiç değişmeyen delegelerden medet umuyorsunuz? CHP demek delegemi demek?
Delege seçimleri çok net bir şekilde gösterdi ki CHP örgütü kelimenin tam anlamıyla dibe vurmuş. Komaya girmiş,  İlkesizlik kuralsızlık kurumsallaşmış.  Delege ağaları kolları sıvamış. Delege olmak için her türlü numara mübah olmuş.  İnsanlar bir birine düşüyor.  Kuyular kazılıyor, tuzaklar kuruluyor. İhanetler, ayak oyunları, arkandan hançerlemeler oluyor.  Ne olur elini vicdanına koy CHP son iki yılda mı bu hala düştü düşürüldü? Saygılarımla 13.02.2012

Şahin Mengü  (CEVABI )
Sizin bu yazdıklarınızın hiçbiri benim yazdığıma cevap değil. Tüzüğün Kemal bey zamanın da yürürlüğe girdiğinin nesi inandırıcı değil. Teşekkür ederim
2 dakika önce • Beğenmekten Vazgeç •   1


2/10/12

TOPLANTI HAKKINDA ÇOK, ÇOK ÇARPICI BİR ÖRNEK


TOPLANTI HAKKINDA ÇOK, ÇOK ÇARPICI BİR ÖRNEK

AKP, Hükümeti, TBMM’SİNDE milletvekili çoğunluğuna, güvenerek, iç tüzük maddesini değiştirip muhalefetin sesini kısmaya çalışıyor. Muhalefet partileri ise, bütün güçleriyle direniyor ve cumhuriyet tarihinde ilk kez milletvekilleri tarafından kürsü saatlerce işgal ediliyor. Konuşma hakkı bu kadar önemli, bu kadar vazgeçilmez ve bu kadar değerli. Bu anlamda haklarını koruyan ve direnen milletvekillerimizi yürekten kutluyorum.  Ve tüm kalbimle eylemlerini destekliyorum.

O haklı direnişi gösteren milletvekilleri, kendi, partilerinde, kendi örgüt toplantılarında konuşma haklarını aynı titizlikle korumalı ve savunmalıdırlar. Patinin üyeleri örgüt toplantılarında eşit süreler içinde seslerini duyurabilmeli ve kendini ifade edebilmelidirler.

TBMM’SİNDE iç tüzük var. Toplantılarda tüm milletvekilleri iç tüzük hükümlerine uymak zorundadırlar. Ama mensubu olduğu partinin örgüt toplantılarında uyulan ve uygulanan içtüzük yok.

Örneğin 2 yıldır aktif olarak CHP içindeyim.  Örgütlenme ağı olmadığı için üyelere yönelik olarak hiçbir örgüt toplantısı yapılmıyor.  Parti üyesi yıllarca hiçbir toplantısında kendini, düşüncelerini ifade edemiyor. Toplantı yapılsa dahi, toplantı usul yöntem ve kurallarına asla uyulmuyor. Toplantılarda Kelimenin tam anlamıyla doğa kanunu işliyor.  Güçlü olan zayıf olanın sesini kısıyor. Ve böylece Demokrasi toplantılarda katlediliyor. Kimse fark etmiyor.  Demokrasiyi önce kendi içimize sindirmeliyiz ve uygulamalıyız. Uygulatmalıyız.  Aksi taktide inandırıcı olamayız. İğneyi önce kendimize batırmalıyız.
CHP DE TÜZÜK KURULTAYI ÖNCESİ ÖNEMLE DİKKATE SUNULUR.

2/09/12

Mahallemizin Sayın Değerli CHP Üyes


      Mahallemizin Değerli CHP Üyesi
    
    CHP Bursa Yıldırım ilçe örgütü E.gazi Mahallesi mahalle temsilcisi olarak sadece mahallemizin delege seçiminde arka planında yaşanan ve bilgim dâhilinde olan bazı gerçekleri bilginize sunmak istiyorum. 
   
    Öncelikle delege seçilen arkadaşlarımızı kutluyor ve başarılar diliyorum.  Tarihi derece önemli bir süreçte görev üstlendiklerini biliyorum. Kendilerini seçen üyeleri hiç biz zaman unutmamalarını önemle öneriyorum.  
     İlk kez böyle bir delege seçimine şahit oluyorum. Delege belirleme, seçim usul ve yöntemlerinin nasıl oluştuğunu ilk kez bu seçimde öğrendim. Mahalle temsilcisi olduğum için ilçe yönetiminden kesin üye listesini verdiler ve listeni oluştur dediler. Üyelerimizin birçoğunu tanımıyordum. Mahallemizin 12 kongre delegesi 44 önseçim delegesi ve 124 üyesi vardı. Listeyi neye göre nasıl oluşturacaktım.  Liste oluşturmada üyeler arasında haksızlık ve adaletsizlik olacağı düşüncesi ile liste oluşturmayacağımı ilçede sözlü olarak açıkladım.

    Sedat Turan arkadaşımızın liste oluşturma çalışmalarına başladığını öğrendim. Sedat beyin görüşme talebi üzerine 28.1.2012 tarihinde Yaptığımız görüşmede, hazırlayacağı taslak delege listede yer alacak isimlerin Sedat Turan, Nevin Berber, Ali demir ya da kardeşi Saadet Demir, Fahri Özçelik, Mübeccel Öztürk, Yusuf Aslan, Bahar Akça, Zülfikar Bal, İsmet Şahin olacağını öğrendim.   Görüşmemizin ertesi günü destan düğün salonunda üye toplantısı yapacağını da  o gün kendisinden öğrendim.  Ve toplantıya katıldım.

    Toplantıdan sonra Ali Demir ve Mübeccel hanımla ayrı, ayrı görüştüm. Her ikisi de Sedat’ın olduğu listede olmayacaklarını ayrıca,  Fahri Özçelik’in ve Mustafa Ünal’ında o listede yer almayacaklarını  açıklamaları üzerine arkadaşları class kahvede değerlendirme toplantısı yapmaya davet ettim. Toplantıya Ali demir, Mübeccel Öztürk, Nurdoğan Taşkan, Mustafa Ünal, Mustafa Çoruh, Zülfikar bal, Katılmışlardır.  Toplantıya katılanların dışında oluşacak delege listesine Fahri Özçelik, Bahar Akça, Mükerrem Şehitoğlu Yusuf aslan ve Levent Karagöz isimleri önerilmiştir.  
  
    İsimler önerilirken  Nevin berber ve Sedat turanın listede yer almasını ısrarla istememe rağmen Ali Demir Sedat’la, Mübeccel Öztürk Nevin’le (tamamen kişisel nedenlerden dolayı) kesinlikle aynı listede olmak istemediklerini  söylemişlerdir. Ve toplantı sona ermiştir. Ancak oluşan bu liste karşısında Nevin’in ve Sedat’ın delege olma şansları tamamen ortadan kalkmıştı. O isimlerin liste dışında kalması vicdanımı rahatsız etmiştir. Sedat beye durumu telefonla anlattım. Aynı gün konuyu Yusuf Aslan’la ve Mustafa Ünal’la görüştüm. O iki ismin listede olması gerektiğini ifade ettim. Mustafa Bey kimi çıkaracaksın diye sorunca gerekirse ben çıkarım dedim. İki arkadaşla görüşüp ikna etmeye çalışacağını ifade etti.  Sonuç başarısız olunca liste çıkarmamaya karar verdim. Bu arada bir arkadaşın ısrarı üzerine  fahri Özçelik’le ikili bir görüşme yaptım. Görüşmede Fahri Özçelik’te Zülfikar Bal’ın olduğu bir listede asla olmayacağını söyledi. Gerekçesini sorduğumda söylemek zorunda değilim, demokratik yarış yapacağımızı söyledi.  

    Bu noktadan sonra Nevin, Fahri, Ali demir birlikte çalışmaya başladılar. Mübeccel Hanım başka oluşumda yer aldı. Mübeccel hanımın olduğu listeye adımın yazılması için ilçemizin 2 yöneticisinden  öneri geldi. İlkesel olarak kabul etmedim teşekkür ettim. Sedat’ın hazırladığı listenin artık hiç kazanma şansı kalmamıştı. Sadece kişisel kapris ve sorunlar yüzünden  seçilmeyi hak edenlerin liste dışı kalması vicdanları yaralıyor.  Umarım bundan böyle CHP’de seçim öncesi kin, nefret kıskançlık tohumları yüreklere bir daha hiç ekilmez. Ve umarım bundan böyle liste değil kişiler tek, tek oylanır. Üye toplantılarında yani sizlerin huzurunda söylenmeyen hiç bir şey doğru yâda yanlış değildir. Hiçbir bir üye başka bir üyenin siyasi geleceğine ipotek hakkı, haddi ve yetkisi olmamalıdır.
     Mahallemizin değerli CHP’Lİ üyesi

     Tek bir muradım vardır. Sizlerle bir toplantı yapmaktır. Sadece delege seçim sürecinde yaşananları değil, il ve ilçe örgütümüzde son iki yılda yaşananları sizlerle konuşmayı, tartışmayı paylaşmayı gerçekten çok isterdim. Büyük bir iddia ile söylüyorum üyelere yönelik toplantı yapılması konusunda Bursa’da benden daha çok mücadele eden ikinci bir kişi olamaz. Bu konuda basın dahil olmak üzere her tülü belgeyi bilgilerinize sunabilirim. Çünkü partinin gerçek sahipleri sizlersiniz. Partiyi yaşatan sizin oylarınızdır. Birbirimize sormak ve anlatmak istediğimiz o kadar çok şey var ki. Aynı mahallede aynı partinin üyeleri olmamıza rağmen bir birimize öyle yabancı ve öyle uzağız ki. Bunu kabul etmek içe sindirmek öyle zor ki. Bilgilerinize arz ediyor saygı ve sevgilerimi sunuyorum.

    E.Gazi Mah. Zülfikar Bal 10.2.2012. 0536.870.55.20- http://www.facebook.com/balzulkuf 10.02.2012


2/07/12

CHP DE DELEGE SEÇİMİNİ NEDEN KAYBETTİM. ŞAHİTLİ İSPATLI İBRET BELGESİDİR



Bileğimin hakkı ile mahalle sorumlusu ve okul sorumlusu olmuştum. Üyesi olduğum ilçemde, ilimde 2 yıldan beri eylemlerde, etkinlerde referandum ve seçimlerde teorik ve pratik anlamda nasıl çalıştığımı Bursa Millet Vekilleri dahil partiye emek veren yöneticisinden üyesine kadar herkes bilir.
 Ve söz verdim. Hiç kimsenin adamı olmayacağım özgür irademle var olacağım kimseden icazet almayacağım diye. Konuyla ilgili olarak Burada yayınladığım yazım, yazıma yanıt veren eski Bursa millet veklimiz YAHYA ŞİMŞEK’iN yazısı bursa haber gazetesinde yayınlanmıştır. Okumanızı öneriyorum. (http://www.gundem16.com/%E2%80%98yalniz-chpli-zulfikar-balin-ruyasi-makale,853.html)
İnternetteki yazılarıma göz gezdirirseniz 2 yıl boyunca üyelerin bir birlerini tanıması için örgüt toplantıları yapılması için mücadelemi inatla, ısrarla, bıkmadan yılmadan yazılı ve sözlü olarak sürdürdüğümü okuycak ve göereceksiniz.  Bu konuda yeteri kadar belge ve şahit vardır. Bu ısrarımdan dolayı ilçe yönetiminde disipline sevk edilmek dahi istendiğimin şahitleri vardır.
Delege seçim günü yaklaşınca mahalle listesi elime tutuşturuldu. 56 kişilik listeni hazırla denildi. 124 üyeden seçebilecek kadar tanıdığım toplan 10 kişi dahi yoktu. Üyelere karşı çok büyük haksızlık olacağını düşündüm. Adaletli olmayacağı gerekçesiyle böyle bir liste hazırlamayacağımı açıkça ilçede söyledim.
 Ama liste hazırlamak için bir üye çalışmaya başlamıştı bile. Beni listesine almak istemiyordu. Ama baskı çoktu ve listesine adımı yazdı.  Destan düğün salonunda üye toplantısı yaptı. Toplantıdan sonra listesindeki birçok kişi ayrıldı.  
Ayrılan kişilerle bir toplantı yaptım. Ve bir liste oluştu. Oluşan listede olması gereken 2 kişinin ismi olursa biz listede olmayız diyen 2 kişi vardı. Nedenini sordum tamamen kişiseldi. Listede yazmaktan vaz geçtim. Başka bir liste daha oluşmaya başladı. Bu seferde liste oluşturanlardan biri benim olduğum listede adım olursa asla olmayacağını her yer de söylüyordu. Ama nedenini söylemiyordu. Bu konuda tartıştığımızın şahitleri vardır. Üçüncü bir liste hazırlayanlardan teklif geldi. O listede yer alamazdım.  Almadım.
Sonuçta delegeleri belirleyen üyelerin oyları olmamıştır.   Kişisel sorunlar, kıskançlıklar, kaprisler, eşitsizlik ve adaletsizlikler olmuştur. Acemiliğin ve dürüstlüğünde liste dışı kamamda çok büyük rolü olmuştur.
TÜZÜĞÜ YAZANLAR,  BU BELGEYİ DİKKATE ALMALILAR 

CHP DE DELEGE SEÇİMLERİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ


CHP DE DELEGE SEÇİMLERİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

CHP sinde delege seçimlerinde, 17 yıl boyunca parti üyelerinin oy kullanma hakkı ellerinden alınmış. Delegeler masa başında,  kâğıt üstünde, ahbap çavuş, hısım akraba, eş dost ilişkileriyle seçilmiş. Üyelerinin hukuk önünde hak arama yolları kapanmış.

Bununla yetinilmemiş. 17 yıl boyunca örgütlenme ağı kurulmamış. Üyelere yönelik olarak hiçbir örgüt toplantısı yapılmamış. Üyelerin konuşma, kendilerini düşüncelerini, öneri ve eleştirilerini ifade etme hakları tamamen yasaklanmış. Ve üyelerin hukuk önünde hak arama yolları kapanmıştır.

17 yıl boyunca bu anlayış, uygulama ve zihniyet CHP sini esir almıştır.  Hepimizin bildiği bir olay meydana gelmiştir. Bu olay sonucunda genel başkanlar değişmiştir.  Yeni genel başkan kucağında referandumu, hemen arkasından genel seçimleri ve genel seçimlerin arkasından da parti içi seçimleri bulmuştur.

Değişmeyen tüzükle, değişmeyen örgüt yapısıyla değişmeyen il ve ilçe başkanlarıyla ve üyelerin oylarıyla delege seçimleri yapmak zorunda kalmıştır. Hiç şüphesiz ki 17 yıl aradan sonra delegelerin üyelerin oylarıyla (seçimlerde birçok sorunlar haksızlıklar yaşansa da) seçiliyor olması CHP’de parti içi bir devrimdir. Ama bu devrim tamamlanmamıştır. Parti içinde direnişler devam etmektedir.

Mahalle sorumlusu olduğum mahallemizde 7.2.2011 tarihinde delege seçimi yapıldı. Ve ben delege seçilemedim.  Delege seçilemediğim için asla üzülmüyorum. Çünkü 17 yıllık uygulamanın, alışkanlığın, ilkesizliğin, kuralsızlığın, disiplinsizliğin, adaletsizliğin, eşitsizliğin haksızlığın acımasızlığın ve insafsızlığın tümüyle yok olmasının, çok zor olduğuna kanaat getirdim.

İlk kez böyle bir seçime katılıyordum.  Ve gerçekten hiçbir ayak oyununu beceremeyecek kadar acemiydim. Ve çok daha önemlisi partide özgür irademle var olmak için çaba sarf ediyordum.  Çalışıyordum. Yazıyordum. Düşünüyordum. Soru yoruyordum.  Öneriyordum. Eleştiriyordum. Ve doğrularımdan asla taviz vermiyordum. Tabi bu duruşun bir bedeli olmalıydı. Artık CHP ‘DE bu bedellerin ödenmemesini diliyorum.

Çok iyi biliyorum ki, delege seçilemediğime çok sevinen, mutlu olan, zil çalıp oynayan küçük insanlar oldu. Ve çok iyi biliyorum ki üzülen dostlarım da oldu.

Hiç BİR ÇIKAR VE MENFAAT BEKLEMDEN CHP’Yİ YILLARCA OYLARIYLA YAŞATAN, AYAKTA TUTAN GERÇEK CHP LİLERE SELAM OLSUN.  

2/06/12

DOSTLARIM BUGÜN SORUMLUSU OLDUĞUM MAHALLEMİN DELEGE SEÇİMİ VAR.




Eğer delege seçilemez isem,  ( bu olasılık oldukça yüksektir. Seçilirsem gerçekten sürpriz olacaktır.) Kaybeden kesinlikle ben olmayacağım. Delege seçilemedim diye sevinenlerin ve üzülenlerin olacağını çok iyi biliyorum. Ama ben hiç üzülmeyeceğim.

Çünkü kişisel çıkar için değil, seçilmek için değil partim için çalıştım. Çünkü teorik ve pratik anlamda nasıl çalıştığımı, taşın altına elimi değil, bedenimi, yüreğimi, beynimi nasıl koyduğumu il ve ilçe örgüt başkanları, yönetim kurulu üyeleri, ilimiz milletvekili aday adaylarımız. Milletvekillerimiz, referandum ve seçim çalışmalarına katılan partililerimiz biliyor.

 Ama bunları bilenler parti için hiç bir çaba sarf etmeyenlerin ve seçilmeyi hiç hak etmeyenlerin Kolay ve basit yollardan nasıl ve hangi yönetmelerle delege seçildiklerini de çok iyi biliyorlar. Zaten insana acı veren üzende budur.

Delege seçilsem de seçilmesem de vicdanları sızlatan, bu kadar adaletsiz haksız seçim yönteminin bir daha hiçbir zaman tekrar etmemesini diliyorum. Umuyorum bekliyorum. Ve yapılan bu seçimden dolayı asla bugün ki CHP merkez yönetimini sorumlu tutmuyorum.

DELEGE SEÇİMLERİ BİR KEZ DAHA GÖSTERDİKİ, CHP YILLARCA UYUTULMUŞ, UYUŞTURULMUŞ AVUTULMUŞ. BUNA RAĞMEN YIKILMAMIŞTIR.


DELEGE SEÇİMLERİ BİR KEZ DAHA GÖSTERDİKİ, CHP YILLARCA UYUTULMUŞ, UYUŞTURULMUŞ AVUTULMUŞ. BUNA RAĞMEN YIKILMAMIŞTIR.

Bir CHP örgütü düşünün, o örgütte partinin anayasası olan, tüzük bulunmuyor. Tüzük okunmuyor. Tüzük öğrenilip öğretilmiyor.  Tüzük hükümlerine uyulmuyor. Örgüt içinde yapılan iş ve işlemler, alınan kararlar, gelir ve giderler tüzüğe uygun olup olmadığı,  örgüt içinde  hiç kimse tarafından denetlenmiyor. Kontrol edilmiyor.

Bir CHP örgütü düşünün. O örgüt içinde, yapılan çalışmalarda, eylem ve etkinliklerde,  kimler hangi ilke ve kurallara uyacağını, bilmiyor.

Bir CHP örgütü düşünün, o örgüt içinde düzenlenen, ya da düzenlenmesi düşünülen toplantılarda,  toplantı usul ve yöntemlerine, toplantı disiplinine hiç uyulmuyor.

Bir CHP örgütü düşünün, o örgüt organları içinde var olan organların, o organlarda görevli yetkili ve sorumlu olanların, görev, yetki ve sorumluk sınırlarının neler olduğu bilinmiyor.

Bir CHP örgütü düşünün, o örgüt yönetiminin kaç günde bir, hangi gündem maddesiyle toplandığı, toplantıya kimlerin katıldığı, kimlerin katılmadığı, hangi kararların alındığı, alınan kararların hangilerinin uygulamaya konulduğu hangilerinin hangi gerekçeyle uygulamaya konulmadığı ilan tahtalarına asılarak üyelerin bilgisine ve ilgisine sunulmuyor.

Bir CHP örgütü düşünün, o örgütün gelir ve gider kaynakları, örgütün yaptığı tüm çalışmalar belli aralıklarla ve hazırlanan raporlar halinde örgüt üyelerinin ilgisine bilgisine sunulmuyor.

Bir CHP örgütü düşünün, kısa orta uzun vadede yapılacak iş ve işlemlerin plan, proje ve programları o örgütün panolarına asılarak örgüt üyelerinin ilgisine bilgisine sunulmuyor.

Bir CHP örgütü düşünün, o örgüt içinde örgütlenme ağı kurulmuyor. Mahalle ve sokak sorumluları seçilmiyor. Çeşitli başlıklardan oluşan çalışma gurupları oluşturulmuyor.

Bir CHP örgütü düşünün, o örgüt, içinde, örgüt üyeler bir birlerini tanımıyor. Aynı mahallenin üyeleri bir birlerini tanımıyor.

Bir CHP örgütü düşünün,  parti içinde yapılan seçimlerde, o örgütün üyeleri yıllarca seçme ve seçilme hakkını kullanmıyor.  Kullanamıyor. Kullandırılmıyor.

Bir CHP örgütü düşünün,  o örgütün üyeleri örgütüyle ilgili, partisiyle ilgili bilgilere engelsiz ulaşamıyor.

Ve Bir CHP örgütü düşünün o örgütün üyesi örgüt merkezine geldiğinde güler yüzle, tatlı dille karşılanmıyor.

Tüm bunlara rağmen o örgüt o parti yıkılmıyor. Yok olmuyor.   Dim dik ayakta duruyor.  Sadece iktidar olamıyor neden? Suç kimde? Kimlerde?

Yeni CHP döneminde bu sorunun cevabı somut olarak o örgütün, o partinin üyelerine en açık ve cesur şekilde anlatılmalıdır. Ve CHP bundan böyle uyutulmuşluktan, uyuşturulmuşluktan, avutulmuşluktan kurtarılmalıdır. 07.02.2012

Nevin hanım merhaba


Nevin hanım merhaba
Şu gerçeğe tüm kalbinle inanmanı isterim. Senin liste dışı kalman benim vicdanımı çok ciddi derecede yaralar. Çok büyük insafsızlık haksızlık zalimlik olur. Çünkü partide hiç kimseyi ama hiç kimseyi senin kadar azimli istekli mücadeleci, çalışkan birini daha tanımadım görmedim. Bu anlamda delegelik hepimizden çok senin hakkın olduğuna inanıyorum. Özümün sözüdür. Riyakârlık yoktur.
Şu gerçeğe de tüm kalbinle inanmanı isterim.  Parti içinde hiçbir üye ile kişisel hiçbir sorunum olmadı. Olması için bir gerekçe yok.  Hele fahriyle aramızda kayda değer, en ufak bir sorunun olmadığına namusun üzerine yemin ederim.  Bunu Mustafa Ünal ve iki ali beyde söyledim. Ama neden bana bu kadar taktığını, neden beni hedef aldığını,  neden benimle bu kadar uğraştığını ve neden Zülfikar’ın olduğu listede olmam dediğini bir türlü anlamıyorum.
Nevin Hanım
Ortak listenin oluşması için kendi çapımda çok çaba verdim.  Başaramadım.  Bu işler asla bana göre değil. Kenara çekildim. O akşam bahar hanımın ali bey beni çağırdı gel beraber gidelim diye ısrarı sonucu geldim. Olanlar için üzgünüm.
Başarılar diliyorum. 6,2,2012

2/04/12

DELEGE SEÇİLEMEDİNMİ?


DELEGE SEÇİLEMEDİN Mİ?

Acayip bir soruya acayip bir cevap vereyim.
Seçilsem de seçilemedim.  Seçilmesem de seçilemedim.

Seçtirmediler desem. Hadi canım sende diyeceksiniz.
Seçilemedim desem? Neden diye soracaksınız.  Neden seçilemediğimi anlatsam inanmayacaksınız?

Sizin mahalleden falan, üyeler seçilmiş sen onlar kadarda mı olamadın? Bir blok listede sen çıkaramadın mı? Hadi çıkaramadın diyelim Bir blok listeye de mi adını yazdıramadın mı?

Ne olur?  Bu soruları sormadan önce CHP de Delege seçimlerinin nasıl, hangi usul ve yöntemlerle, hangi ilke ve kurallara uyularak yapıldığını, kimlerin nasıl delege adayı olduğunu,  blok liseleri kimler tarafından nasıl hazırlandığını, kimlerin isimlerinin nasıl yazıldığını azıcık araştırın.

Size şu kadarını söyleyeyim, bir liste hazırlamak için teşebbüs ettim.  Başka liste hazırlayanlardan gizli saklı bir iki toplantı düzenledim. İsimleri yazdım. Bu listenin önünde kimse duramaz dedim. Seçilemeyecek olanlara üzüldüm.  Aradan bir kaç saat geçmedi. Yapa yalnız kaldığımı hissettim. Dersimi çok iyi aldım.  Bilmem anlatabildim mi?
http://www.blogger.com/blogger.g?blogID=3068430979848105147#editor/target=post;postID=1540512072598647191

2/03/12

CHP DE SEÇİMLERDE KİN, NEFRET, İNTİKAM, İHANET, AYRILIK TOHUMLARI ARTIK EKİLMESİN


CHP DE SEÇİMLERDE KİN, NEFRET, İNTİKAM, İHANET, AYRILIK TOHUMLARI ARTIK EKİLMESİN

Evet, bundan böyle, yapılan hiçbir seçimde CHP’de kin, nefret, ihanet, intikam, ayrılık tohumları artık ekilmesin.

Evet, böyle bundan yapılan hiçbir seçimde CHP de ya adam gibi demokrasiye ve demokrasinin evrensel ilkeleri olan eşitliğe adalete özgürlüğe tam uyulsun.   Ya da genel başkan kral, padişah gibi yetkilere sahip olsun. El etek öpülsün. Kralımız padişahımız ne ferman buyurursa öyle olsun. Fermana karşı çıkan partiden atılsın.

Evet, bundan böyle hiçbir seçimde CHP de CHP ye gönül vermiş olan bu güzel insanlar kin, nefret, ihanet intikam, ayrılık duygularına artık alet edilmesin.

Bu delege seçimlerinde, yüreklerin, gönüllerin, emeklerin, bilgilerin birikimlerin, eşitliğin, adaletin, hakkın, hukukun üstüne ekilen kin, nefret, intikam, ihanet, ayrılık tohumları artık son olsun.

Evet, bundan sonra yapılan seçimde CHP, barışın, sevginin, eşitliğin adaletin, özgürlüğün hakkın, hukukun partisi olsun.  Ve bunları önce kendi içinde uygulasın. Sonra diğer partileri eleştirsin.

KAHREDEN UYGULAMAYI HANGİ CHP ÜYESİ İÇİNE SİNDİREBİLİR?


KAHREDEN UYGULAMAYI HANGİ CHP ÜYESİ  İÇİNE SİNDİREBİLİR?   
CHP örgütünün olduğu bir il, bir ilçe bir mahalle düşünün. O mahallede CHP örgütlenme ağının olmadığını düşünün.   O mahallede bulunan CHP üyelerinin, birbirlerini hiç tanımadığını ve yıllar sonra delege seçimlerine ilk kez katılacaklarını, delege adayı olacaklarını ve aday olacak delegelere oy vereceklerini düşünün.  Böyle bir mahallede partinin can damarı olan delege adayları nasıl ve hangi yöntemle belirlenecek? Nasıl ve hangi yöntemle seçilecek? 
Bizzat yaşadığım, gördüğüm, şahit olduğum sistem şu.
Üye listesi askıya çıkıyor. Bir hafta askıda kaldıktan sonra iniyor. Bir haftalık itiraz süresi oluyor. İtirazlar varsa genel merkezde değerlendiriliyor. Kesin liste ve delege sayıları il ilçe örgütlerine gönderiliyor. Hangi mahallede, hangi tarihte, hangi adreste ve hangi saate seçim yapılacağı açıklanıyor.
Delege seçimlerinden önce toplantı yapılıyor. Seçimlerin nasıl yapılacağı anlatılıyor. Ne anlatılsa anlatılsın her mahallede blok liste usulü seçim yapılıyor.
Bir birlerini tanımayan üyelerin bulunduğu bir mahallede,  blok listeler nasıl hazırlanıyor? Delege adayları nasıl ve hangi yöntemle belirleniyor? O listelere kimlerin isimleri kimler tarafından nasıl yazılıyor? İşte can alıcı sorular bunlar.
 Üyelerin ev adreslerini ve telefonların bulunduğu listeyi ele geçiren her üye blok liste hazırlayabilir. İkili üçlü daha kalabalık görüşmeler konuşmalar olur. Adam adama markaj yapılır.  Kapalı kapılar ardında gizli toplantılar sıkı pazarlıklar yapılır?  Bu aşamada uyulması gereken hiçbir ilke kural yoktur. Bu toplantıların birisine katıldığınızı düşünün.  O toplantıda birisi diyor ki. Falan kişi olursa ben o listede asla olmam.
 Ne yazık ki bir üyenin siyasi geleceği, o mahalledeki üyelerin oylarıyla belirlenmiyor.  başka bir üyenin iki dudağı arasında olabiliyor. Yani seçilmesi gereken bir üye,  başka bir üyenin kıskançlığına, kinine, nefretine, bencilliğine çok rahatça alet olabiliyor.
 Soruyorum azıcık vicdanı, azcık insafı olan, azıcık demokrasiye inancı olan HANGİ CHP ÜYESİ BUNU İÇİNE SİNDİREBİLİR? Bu aslanı kediye boğdurmak değil midir?
 Demokrasiyi, eşitliği, adaleti yok eden, insanı kahreden, vicdanları kanatan bu acımasız insafız  uygulama son bulmalıdır.

2/02/12

DELEGE SEÇİMLERİNDE İHANET YALAN DOLAN


Üyelerin birbirlerini tanımadığı için, seçmede seçilmede eşitlik adalet oluşturulmadığı için, liste yazmayacağımı seçimlerden başlamadan önce ilan ettim.  İlçedeki birçok arkadaşım bunu bilir.
Sedat’ın liste oluşturmak için çalışmalara başladığını Bu vesile ile 29.1.2011 tarihinde destan düğün salonunda toplantı yapacaklarını duydum.
Toplantı tarihinden bir gün önce Sedat beni faceboktan arayıp görüşmek istediğini söyledi.  Görüşmemizde birçok arkadaşın beni istemediklerini, bu yüzden listeye eşimin adını yazacaklarını söyledi. Kabul etmeyince hem ikimizin hem de eşlerin ismini listeye yazdı. Yine kabul etmedim. Eşlerin ismi olmaz.  Ali demirin listeye yazılmasını istedim ona kızdığını kız kardeşini adını yazacağını söyledi.  Yakışık almaz dedim.  İki konuyu da toplantıda tekrar sedata söyledim hallederiz dedi.
Pazar günü toplantı oldu üye sayısına göre katılım çok azdı. Toplantıda hiç adaylardan bahsedilmedi.  Toplantıdan sonra ali beyle görüştüm. Hiçbir şekilde sedatın olduğu listede olmam dedi. Saadet hanımı yazacaklarmış dedim. Bizden kimseyi yazmasınlar dedi. Mübecel hanımla görüştüm.  Benden habersiz işler yapılıyor dedi. Pazar günkü toplantıyı yarıda terk ettiğini sedatın ve nev’inin olduğu listede kesinlikle yer almayacağını söyledi.  Ali bey ve Mübeccel Hanım mutafa beyinde sedata karşı olduğunu söylediler.  1.2.2012 tarihinde clas kahvede toplantı düzenledik. Toplandıktan sonra ali beyin ve Mübeccel hanımın önerisiyle Mustafa beyde toplantıya çağrıldı. Toplantıda musaffa beyde Pazar günkü toplantıyı yarıda terk ettiğini söyledi.  Ali bey Mustafa bey ve Mübeccel hanım fahrininde  ismini listeye  yazalım oda  ona  karşı  dediler.  İtiraz etmedim.
Hiç kimse kırılmasın hiç kimse üzülmesin ortak liste çıkarmakta ısrar ettim.  Ali bey ve mübeccel hanımın itirazları sonucu ortak liste oluşmadı.  Sedat ve Nevin in ismi listeye yazılmadı.
Listeye yazılan isimlerden sedatın ve Nevin seçilemeyeceğini düşündüm huzursuz oldum. Vicdanım beni rahatsız etti. Yusuf beyle görüştüm. Durumu tüm çıplaklığı ile anlattım. Mustafa beyle görüştüm durumu tüm çıplaklığı ile anlattım. Mustafa beyde ali beyden ali beyle ve mübeccel hanımla görüşmesini sorununun çözülmesine yardımcı olmasını söyledim. Kişisel kaprisler sorunlar yüzünden insanların siyasi geleceğine ipotek konamaz dedim. O zaman kimi çıkaracaksın dedi gerekirse ben çıkarım dedim.  Söz veriyorum ilgileneceğim dedi.  Ve ali beyle sedatı 4.2.2011 tarihinde görüştürdü. Beni de mutlaka fahri ile görüşmemi rica etti kıramadım aynı gün aynı saatte fahriyle görüştüm.
Ve son durum. Fahri hiçbir zaman benim olduğum listede olmayacağımı ama yarışta var olacağını söyledi.  Ali beyi aradım.  Mustafa beyle görüştüğümü kendisiyle görüşmediğimi ve o anda sedatla görülmekte olduğunu sedatın farklı şeyler anlattığını ama toplantıya katılacağını söyledi.
Mübeccel Hanım Pazar günkü toplantıda beni görünce çok şaşırdığını söyledi. Mustafa beni lliteye almaları için çok ısrar ettiğini söyledi sedat beni sevmeyenler olduğunu söyledi.  Yusuf Bey listede adımın olması gerektiğini söyledi. Vicdanı olan hiç kimse kişisel sorunlardan dolayı bir başkasının siyasi geleceğine ipotek koyamaz. Olmayacağım. ya onurluca var olurum ya onurluca çekilirim. İkisinin ortası olamaz.
Son kararım yaşanan bu olaylardan sonra farklı bir listede yer almayacağım. Ya ortak liste, ya çarşaf bu iki şıkkın dışında ben olmayacağım. Çünkü örgüt ve üyeler içinde benim hiç kimseyle kişisel olarak en ufak bir sorunum mevcut değildir. İlkenin kuralın eşitliğin adaletin olmadığı bir ortamda Kinin nefretin, kişisel hırsın, kıskançlığın, kaprisin, kirli pazarlıkların, ihanetin, dönekliğin kaypaklığın aleti olamam.3.2.2012

2/01/12

OLMAZ BÖYLE ŞEY İNSAN OLANIN VİCDANINI SIZLATIYOR


OLMAZ BÖYLE ŞEY İNSAN OLANIN VİCDANINI SIZLATIYOR

A ilçesinin a mahallesinde diyelim ki 150 üye var.  Birkaç kişi kendiliğinden kapalı kapılar ardında bir araya geliyorlar. Kongre ve ön seçim delege blok listesi hazırlıyorlar.  O birkaç kişi arasında sıkı bir pazarlık başlıyor. Örneğin içlerinden birisi diyor ki, şu kişi olursa ben asla olmam. Gerekçesini soruyorsun tamamen kişisel olduğunu öğreniyorsun. Yani bir üye tamamen kişisel nedenler yüzünden diğer bir üyenin siyasi geleceğine ipotek koyabiliyor. Bu sadece pazarlıklardan biri OLMAZ BÖYLE ŞEY İNSAN OLANIN VİCDANINI SIZLATIYOR

Yine tamamen kişisel sebepler yüzünden aynı yöntemlerle birden çok farklı blok listeler hazırlanıyor.  Blok listeler olduğu gibi oylanıyor. En çok oyu alan liste kazanıyor. Bu listeler hazırlanırken oy kullanacak üyelerin birçoğunun listelere kimlerin yazıldığından haberi dahi olmuyor. Sadece seçim günü eline tutuşturulan listelerden birini oylamak zorunda kalıyor. OLMAZ BÖYLE ŞEY İNSAN OLANIN VİCDANINI SIZLATIYOR

Deniyor ki daha önceden hiç seçim olmuyordu. Şimdi şimdi seçim oluyor. Böyle tüzüğü yazanlar böyle seçim yapanlar, bunları içlerine sindirenler halkın gözüne baka baka demokrasiyi eşitliği adaleti savunduğunu söylüyor.

CHP ESKİ KADIN KOLLARI BAŞKANI SORUSU VE YANITI


Zülfikar Bey merhaba, vicdanla cüzdan arası kalmak deyiminizi anlayamadım. Eğer bildiğiniz bir şey varsa benimle paylaşabilir misiniz? Aramızda kalır veya yeri geldiğinde bilmesi gerekenlerle paylaşırız. Bu arada beni mahalle delege seçimlerine bile çağırmadılar, hatta ben arayıp sorduğumda korka korka cevap verdiler. Adres ve saati kerpetenle ağızlarından alabildim. Ama inanın hukuk ve adalet bir gün herkese gerekecek. Sağlık ve huzur dolu günler dilerim. Zühal Samlı. CHP-pm üyesi kadın kolları (eski) genel başkanı ( bu ileti 1.2.2012. saat 12 de yazılmış )

Zühal Hanım.
Parti içinde gizlim saklım yok. Keşke genel sayfama yazsaydın da bu yanıtı orada verseydim.
 Hani bir türkünün dizesi vardır. Derdim çoktur hangisini yanayım. Yine tazelendi yürek yarası diye. Sorunuzu okuyunca aklıma geldi. Sorduğunuz sorunun yanıtını bilmemenize ve sormanıza şaşırdım. Vicdanla cüzdanı kısaca özetleyim.
 İl ve ilçe yöneticileri örgütleri üyelere yönelik örgüt toplantıları yapmıyorlar. Yapsalar da üyeler arasında ayrım yapıyorlar eşit davranmıyorlar.  O toplantıyla ilgili olan üyelerin hepsine haber vermiyorlar. Kendilerine yakın bulduklarını telefonla mesajla yada başka yöntemle çağırıyorlar.
 Ayrıca İl ve ilçe örgütlerinin bilgisi içinde ya da dışında irili ufaklı gruplar oluşuyor. O guruplar kahvehaneler düğün salonları veya başka yerler kiralıyorlar. Açık yada gizli Birçok toplantı düzenliyorlar. O toplantılara sevmedikleri üyeleri ya da kendilerini sevmeyenleri çağırmıyorlar. Yani tüm üyelere haber verilmiyor.  O toplantılarda kendilerini üyelere tanıtıyorlar ve üyeleri tanıyorlar. Seçimlere hazırlanıyorlar. Parası olmayan, grup kurmayan o toplantılara katılmayan üyeler ne yazık ki kendini kimseye tanıtamıyorlar. Kimsede kendilerini tanımıyor. Dolaysıyla seçilme şansı neredeyse hiç olmuyor.
Başka bir açıdan bakalım. Örneğin Ben mahalle temsilcisiyim. Sadece parti için partiye hizmet için çalışıyorsun. Gönüllüsün.   Örneğin Sandık görevlileri tespit etmek için,ya da üyeleri tanımak tanışmak için,  çeşitli sorunları görüşüp konuşmak için toplantılar yapılması şart, ama  toplantı yapılacak uygun yer yok. Emekli birisin paranda çok değil. Ama bir şekilde o toplantılar yapman gerekiyor. Her toplantı yaptığında yol parası vermek toplantıya çağırdığın kişilerin çay parasını vermek, toplantı yapacağın kişileri telefonla arıyorsun telefon parası vermek.  toplantı yaptığın yerin ücretini vermek,  sana kalıyor. Herkesten de rahatça para isteyemiyorsun.  Örgütlenme ağı yok. Sistem böyle kurulmuş. Böyle çalışıyor. Bu olayları Bizzat yaşadım ve yaşıyorum.
Kısaca seçmede ve seçilmede, örgüt içinde kendini ifade etmede düşüncelerini önerilerini açıklamada, üyeleri tanımada eşitlik adalet yok. Hak hukuk yok. Tüzüğü okuyan bilen anlayan yok. Uyulması gereken ilke kural yok. Başvuracağın dert anlatacağın kimse yok. Parası olan parasını olanın grup kuranın, kanatları altına girmen ve onun dediklerini yapman gerekiyor. Ağamsın paşamsın demen gerekiyor. Ondan daha güçlü grup varsa becerebilirsen oraya da göz kırpabiliyorsun. İkili oynayabiliyorsun.   Derdim çoktur hangisini yanayım. Anlatılacaklarımı kitap yazsam bitmez.
Oraya kadar yükselmişsiniz. Şimdi elinizi vicdanınızın üzerine koyun. Aynanın karşısına geçin yemin ederim ki suçluyu orada bulacaksın. Parti içinde Bu durumu görmeyen görmek istemeyen ve bu durma başkaldırmayan kısa ve kestirme yoldan, var olmak isteyen herkes suçlu.  Hele şu delege seçimlerinde yaşanılanlar. Bir birinin kuyusunu kazanlar. Kişisel kaprisler yüzünden vicdan sızlamadan bir kişinin siyasi geleceği ile oynayanlar. Bunları gördükçe yaşadıkça İnsan insanlığından utanıyor.
CHP böyle yok oluyor AKP bu yüzden güç topluyor.  Türkiye böyle ya demokrasiyi adam gibi uygulayacaksın ya da AKP gibi MHP gibi otoriter olacaksın.  Ama kişisel çıkarların yüzünden yüzüne maske takarak demokrasiyle oyun oynamayacaksın.  Demokrasi asla bunu kaldırmaz. Kaldırmıyor da. Tarihi kökleri olan bir cumhuriyeti demokrasiyi kuran bir parti bu anlayış ve zihniyet yüzünden yok oluyor.  Ve onunla birlikte birçok değer yok oluyor. Türkiye altüst oluyor.  Ama hala koltuk kavgası yapılıyor. Sevgi ve saygılar