CHP TAŞRA ÖRGÜT BAŞKAN VE YÖNETİMLERİNE, ÇALIŞMIYOR DİYENLER ÇOK HAKSIZLIK YAPIYORLAR.
Kim diyorsa ki CHP taşra örgüt yönetimleri çalışmıyor, sokağa inmiyor, halkla, üyelerle kaynaşmıyor, tanışmıyor, halkın sorunlarını dinlemiyor derse kesinlikle doğru söylememiş olur. Bu düşüncenin tam tersini düşünüyorum. Düşüncemi somut bir örnekle ispatlamak istiyorum.
Örnek: Üyesi olduğum ilçe örgüt yöneticilerinin çalışmalarını seçilip göreve geldiklerinden bu güne kadar yani ortalama 6 aydır çalışmalarını çok yakından izliyorum ve takip ediyorum.
Elimi vicdanımın üstüne koyup yazıyorum. Öyle sabahtan akşama kadar ilçe binasında oturup çay sigara içerek sohbet etmiyorlar. Sohbet edenlerden de, doğruyu söylemek gerekirse çok haz etmiyorlar. Hoş karşılamıyorlar.
İlçe başkanımız, ilçe yöneticilerimizin, son zamanlarda ilçe kadın kolu başkanımızın. Ve onlara yakın ve uyumlu olan bazı üye arkadaşlarımızın, çok, hem de pek çok çalıştıklarına şahit oluyorum. Zamanlarının en büyük bölünü ziyaretlere, görüşmelere, törenlere, etkinliklere eylemlere, konferanslara, seminerlere ayırdıklarını görüyorum. Uzun lafın kısası boş durmuyorlar devamlı çalışıyorlar. Devamlı hareket halindeler. Toplantılar yapıyorlar. (ön görüşme toplantıları, seçimli toplantılar, kahve, salon, toplantıları, örgüt toplantıları vb. gibi)
HAKLI OLARAK DİYECELSİNİZKİ, MADEM BU KADAR ÇOK ÇALIŞIYORLARDA NEDEN BAŞARILI OLAMIYORLAR? NEDEN İKTİDAR OLAMIYORLAR? İŞTE CAN ALICI, SİHİRLİ SORU BUDUR.
Aslında sorunun cevabını örgütlü yaşamın pratiği içinde çok net olarak görüyoruz. Fark ediyoruz. görüyoruz. Bire bir yaşıyor ve şahit oluyoruz. Büyüteç altına koyup incelediğimizde, kronikleşmiş, örgtlü yaşamın vaz geçilmez alışkanlığı haline gelmiş politika, hiçbir ilkeye kurala dayanmayan, politika oyunlarının, maskeli yüzlerin, maskeli sözlerin , benlerin ve bencilliklerin, olduğunu görüyoruz. Ne yazık ki,insanlar, isimler, yüzler değişsede bu kronik alışkanlıklar değişmiyor.
Yani seçilenler, yani köşe başlarını tutanlar, yani koltuğu kapanlar o kadar çok çalışıyorlar, ki maddi manevi bütün yeteneklerini seferber ediyorlar. Kendilerinin dışında, kendilerine yakın olanların ve kendilerine uyum sağlayanların dışında hiç kimseyi bu çalışmanın içine katmak istemiyorlar. Hep ben diyorlar. Bencillikkerinide çok çalışmalarıyla, ilkesi kuralı olmayan politik oyunlarıyla, para gücüyle, çevresine toplanan uyumlu üyelerle kapatmaya çalışıyorlar. Böylece ilkesizlik, kuralsızlık örgüt içinde kural haline geliyor. Açın örgütlerin internet sayfalarını