Bu Blogda Ara

2/20/12


GÖNÜL DOSTLARIMA ÖNEMLİ DUYURU

Yakınımdaki uzağımdaki Bursa’nın Türkiye’nin ve dünyanın neresinde olursa olsun
İnternet ortamında bu sayfada,  tanıştığım, yazıştığım, paylaştığım gönül dostlarımı
Doğayı, doğallığı, doğruluğu ve insanları seven gönül dostlarımı
Gönülden gönle sevgi zinciri ile bağlıyım diyen gönül dostlarımı
Ben değil, biz diyen gönül dostlarımı
Seven, sevilen, sevgide hasretlik çeken gönül dostlarımı
 Karşılıklı sevgiyle, saygıyla, özüyle ve sözüyle yürekten paylaşan gönül dostlarımı
Önemli bir sorun çıkmadığı takdirde, 16.1.2012 tarihinde Pazar günü akşam saat 20.00 ile 22 arasında, herhangi bir gerekçeyle bu saatler arasında bulunamayan gönül dostlarımı aynı günün sabahı (Pazartesi sabahı )saat 8.00 ile 10.00 arası bu sayfa da bekleyeceğim.
Mazeretsiz olarak belirtilen saatler arasında yoklamaya gelmeyen gönül dostlarıma kesinlikle ceza yazacağım. Adreslerine postalayacağım. 
Bu vesile ile bay bayan, genç yaşlı, evli bekâr, tüm gönül dostlarıma selamlarımı, sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum. 

CHP’Lİ BİR PARTİ ÜYESİNİN, BASIN YAYIN ARACILIĞI İLE KURULTAY DELEGELERİNE, KURULTAY TOPLANTISINA KATILMAYIN DEMESİ PARTİ SUÇU DEĞİLMİDİR?


CHP’Lİ BİR PARTİ ÜYESİNİN, BASIN YAYIN ARACILIĞI İLE KURULTAY DELEGELERİNE, KURULTAY TOPLANTISINA KATILMAYIN DEMESİ PARTİ SUÇU DEĞİLMİDİR?

CHP Genel başkanı tüzüğün kendisine verdiği yetkiyi kullanarak,  kurultayı olağan üstü toplantıya çağırmıştır. Bir parti üyesinin kurultay delegelerine, basın yayın aracılığı ile toplantıya katılmayın demesi parti suçu değil midir?

Varsayalım ki bu çağrıya uyarak delegeler kurultay toplantısına katılmadı. Yeterli çoğunluk sağlanamadığı için de toplantı başlamadı. Bundan birinci derede zarar görecek olan, sadece CHP genel başkan mı olacaktır? Yoksa CHP’si mi olacaktır? Çoğunluğun sağlanamaması en çok kimi memnun edecektir?  En çok kimin işine yarayacaktır?