Ankara’nın merkezinde, Keçiören’de 750,50 metre kare arsası, 197 üyesi olan, bir kooperatif düşünün.
Arsa borcunu 89 ay taksit ödeyerek 1983 yılında arsa borcunu bitirip tapusunu alan bir kooperatif düşünün.
1990 yılında, imar ıslah planını yaptıran, 1992 yılında imarlı tapusunu alan, 1993- 1996 yılları arasında, her üyeye 2 daire düşecek şekilde kat karşılığı yapılmak üzere 4 ayrı müteahhitler noter tasdikli sözleşme imzalayan ve 1993 yılında inşaatlara başlanan bir kooperatif düşünün.
Devam eden yıllarda ve yapılan genel kurullarda, yeniden sözleşmeler, yapmaya, ek sözleşmeler yapmaya, sözleşme hükümlerini değiştirmeye, takas etmeye, ibralaşmaya, almaya satmaya, mahkemeye vermeye vb. gibi konularda yetki isteyen ve alan, yıllarca değişmeyen bir kooperatif başkanı ve yönetim kurulunu düşünün.
1995 yılında, yapılan genel kurul gurulda, başkanın öneriyle, hisselerinin yarısını eşlerine devir eden, 197 üye sayısını 394 çıkaran 1.etap 2. Etap diyerek eşit eşit haklara sahip olan kooperatif üyelerini ikiye ayıran, bir kooperatif düşünün.
Sözleşme hükümlerini ihlal ederek, işe başlamayan, inşaatı yarıda bırakıp kaçan, iflas eden, işi yıllarca geciktiren, bu neden aldığı yetkilere dayanarak onlarca müteahhidi değiştiren bir kooperatif düşünün.
1996 yılından itibaren, yıllara yaygın olarak inşaatları bitendaireleri şerefiye farkı çıkarılmadan, kira karşılığı oturmak üzere şartıyla anahtarı üyeye veren bir kooperatif düşünün.
Kira borcunu ödemeyen, üyeler, mahkemeye, icraya verilecek, borcu faiziyle birlikte alınacak, ihraç edilecek diye üyeleri korkutan ama yıllarca kira borcunu ödemeyen üye hakkında bunların hiçbirini yapmayan yapamayan bir kooperatif yönetimini düşünün.
Maliyet bedelleri 150.000 ile 50.000 TL arasında değişen dairelerin olduğu bir kooperatif düşünün
Özel bir kuruma ücret karşılında, şerefiye farkı çıkartan, tapuları üyelere verirken şerefiye farkını, kira borcunu ödemeyen üyelerden imza karşılığı çek ve senet aldıktan sonra dairenin daireyi ve anahtarı teslim eden bir kooperatif yönetimi düşünün
Kot altında olduğu için üyelere dağıtılmayan 3o yakın dairenin sayısını bilmediğim dükkân ve mağazaların satışının yapılması için, borcu olan üyelerden hissesine düşen paradan kesilmesi için genel kuruldan yetki isteyen bir yönetim kurulunu ve başkanını düşünün.
20 yıldır inşaatları bitirilmeyen, eşit haklara sahip olan ve bu tarih itibariyle ikinci etap üyelerin inşatlarına başlanılmayan bir kooperatifi düşünün
Bu yıllar içinde bir defa valilik, 2 defa bakanlık denetiminden geçen, her genel kurulun hükümet komiserinin nezaretinde yapılan ama hiç usulsüzlüğün kanunsuzluğun raporlara yansıman bir kooperatif olduğunu düşünün.
Bütün bu olup bitenlerden sonra tek başıma bir emekli maaşımla hakkımı aramaya, doğrunun, yanlışın, haklının, haksızlığın eşitliğin adaletin ne olduğunu sormaya korkuyorum.Konuşmaya korkuyorum. Kanundan, kooperatif, üyelerinden denetim yapanlardan, kooperatifi, yönetenlerden korkuyorum.
Bu gündem maddelerinin tümü genel kuruldan geçerse beni mağdur duruma düşüren maddeye itiraz edeceğim. Maddenin iptali için ya asal süresi içinde ticaret mahkemesine başvuruda bulunacağım.
Bu Blogda Ara
6/09/12
MİLLETVEKİLİMİZ CHP’NİN, DEMOKRASİNİN, ÖZGÜR İRADENİN DÜŞMANI OLAN GRUPLAR HAKKINDA NE DEDİ.
MİLLET VEKİLİMİZ CHP’NİN, DEMOKRASİNİN, ÖZGÜR İRADENİN DÜŞMANI OLAN GRUPLAR HAKKINDA NE DEDİ.
Partimizin değerli üyesi Sayın Mustafa Şenyurt 17 Haziranda 2012 yapılacak olan CHP bursa il kongresinde CHP il başkanlığına aday olduğunu 9.6.2012 tarihinde açıkladığı basın toplantısında,
Bursa milletvekilimiz sayın kemal Ekinci yaptığı çok kısa konuşmada gruplar hakkında, çok önemli bir şey söylemiştir. Demiştir ki, Zaman, zaman gruplar parti yönetiminin önüne geçmiştir. Bundan böyle kimse dışlanmayacak. Şu gruptandı bu gruptandı anlayışı yıkılacak.
Bu konuşmanın, bu tespitin, bu düşüncenin örgütün içinden gelen bir milletvekilimiz tarafından basın toplantısında ifade edilmiş olmasını parti içi demokrasi adına çok önemli buluyorum.
Çünkü Sayın milletvekilimiz, il, ilçe başkan ve yöneticilerimiz, üyelerimiz çok iyi biliyorlar ki, yapılan delege seçimlerine, ilçe kongre seçimlerine, damgasını vuran, gruplar olmuştur.(grup çalışmaları defalarca basında yer almıştır) Gruplar, özgür iradeyi tümüyle yok etmiştir. Daha vahim olanı, birçok yerde seçimi kazanan gruplar var olmuştur. Seçimi kaybeden gruplar yok olmuştur. Hiçbir özgür iradenin tek başına grupları yenme şansı yoktur.
Demokrasinin ve özgür iradenin düşmanı olan, yüreklere, ayrılık, kin ve nefret tohumu eken, ilkesizliğin, kuralsızlığın, haksızlığın ve adaletsizliğin sembolü haline gelen, Grupların, grup anlayışlarının, kökünü kazıyacak olan önlemler mutlaka alınıp uygulamaya konulmalıdır. Lafta kalmamladır.
CHP hastalıktan, bu illetten mutlaka kurtarılmalıdır.
DİKKATLERİ BU HASSAS KONUNUN ÜZERİNE ÇEKMEK İSTİYORUM
DİKKATLERİ BU HASSAS KONUNUN ÜZERİNE ÇEKMEK İSTİYORUM
13 yıldan beri eski CHP de seçimler ya atama ile yâda kapalı kapılar
ardında, gözlerden masa başında, kâğıt üstünde, ahbap çavuş ilişkisi içinde yapılıyordu. Ama kol kırılıyor yen içinde kalıyordu.
Yeni CHP’de ilk kez seçimler üyelerin oylarıyla, gözler önünde, yıllarca yaşanan, ilkesizlikler kuralsızlıklar, haksızlıklar, adaletsizlikler eşitsizlikler, grup, kutup ilişkileri, etkili, yetkili, paralı, güçlerin hâkimiyetleri gözler önünde yapılıyor. Ama kol kırılıyor. Yen içinde kalmıyor.
Eski CHP ve yeni CHP arasındaki benzerlik ise, her ikisinde de yapılan genel kurullarda, örgüt toplantılarında hesap sorulmuyor olması Her şey yapanın yanına kar kalıyor olması.
Eski CHP’de yönetimde olanların, seçimlere hazırlananların, seçimi kaybedenlerin ilçe örgütü terk etmeleri ve bir daha ilçeye uğramamaları.
Bu durumun, bu alışkanlığın, bu uygulamanın, bu anlayışın ve zihniyetin demokrasi adına, CHP adına, seçimi kazanıp ve kaybedenler adına, hiçbir şekilde hiçbir gerekçeyle kabul edilmesi, içe sindirilmesi, hazmedilmesi kabul edilmez, içe sindirilemez, görmezlikten, anlamazlıktan gelinemez.
DİKKATLERİ BU HASSAS KONUNUN ÜZERİNE ÇEKMEK İSTiYORUM
Parti büyüklerinin, yetkililerinin bu hassas konuya üzerine dikkatlerini büyük bir önemle ve hassasiyetle çekmek istiyorum.
Benzeri olaylar bir sonraki seçimlerde yaşanır ise bunun tek sorumlusu kesinlikle parti büyükleri, parti yetkilileri olacaktır. Partide söz yetki ve kararı ellerinde bulunduranlar olacaktır.
13 yıldan beri eski CHP de seçimler ya atama ile yâda kapalı kapılar
ardında, gözlerden masa başında, kâğıt üstünde, ahbap çavuş ilişkisi içinde yapılıyordu. Ama kol kırılıyor yen içinde kalıyordu.
Yeni CHP’de ilk kez seçimler üyelerin oylarıyla, gözler önünde, yıllarca yaşanan, ilkesizlikler kuralsızlıklar, haksızlıklar, adaletsizlikler eşitsizlikler, grup, kutup ilişkileri, etkili, yetkili, paralı, güçlerin hâkimiyetleri gözler önünde yapılıyor. Ama kol kırılıyor. Yen içinde kalmıyor.
Eski CHP ve yeni CHP arasındaki benzerlik ise, her ikisinde de yapılan genel kurullarda, örgüt toplantılarında hesap sorulmuyor olması Her şey yapanın yanına kar kalıyor olması.
Eski CHP’de yönetimde olanların, seçimlere hazırlananların, seçimi kaybedenlerin ilçe örgütü terk etmeleri ve bir daha ilçeye uğramamaları.
Bu durumun, bu alışkanlığın, bu uygulamanın, bu anlayışın ve zihniyetin demokrasi adına, CHP adına, seçimi kazanıp ve kaybedenler adına, hiçbir şekilde hiçbir gerekçeyle kabul edilmesi, içe sindirilmesi, hazmedilmesi kabul edilmez, içe sindirilemez, görmezlikten, anlamazlıktan gelinemez.
DİKKATLERİ BU HASSAS KONUNUN ÜZERİNE ÇEKMEK İSTiYORUM
Parti büyüklerinin, yetkililerinin bu hassas konuya üzerine dikkatlerini büyük bir önemle ve hassasiyetle çekmek istiyorum.
Benzeri olaylar bir sonraki seçimlerde yaşanır ise bunun tek sorumlusu kesinlikle parti büyükleri, parti yetkilileri olacaktır. Partide söz yetki ve kararı ellerinde bulunduranlar olacaktır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)