ZÜLFİKAR BAL
ATA YURDU BABA OCAĞI KÖYÜM MURSAL
Bu Blogda Ara
9/18/24
9/06/24
4/30/24
KOOPERATİF HAKKINDA SON YAZIM 30.4.2024
S.S. Tepe kent konut yapı kooperatifi yönetim kurulu
başkanlığına
Keçiören/Ankara
1979 yılında kooperatif ortağı olan, 1988 yılında rahmetli olan
babamdan, ortaklık hissesini devir aldığım, kooperatifin, 197 (1995
yılına kadar) ortağından biriyim. Tam 45 yıldır düzenli olarak aidat ödüyorum.
45 Yıldan beri Bursa’da ikamet ediyorum. Kooperatifimize ait 75.050 metre kare
olan arsanın tüm alt yapı çalışmaları bitirilerek, 1993-1994 yıllarında, kat
karşılığında noter huzurunda 4 ayrı yüklenici firma ile (Ankara 9. Noterde)
inşaat sözleşmeleri imzalanmış, inşaat ruhsatları alınmış, inşatlarda
başlanmıştır. Sözleşme hükümlerine göre 1988 yılında her ortağa ikişer daire
bitmiş olarak, anahtar teslim edilmesi gerekiyordu. (bu bilgilerin doğruluğu
genel kurul kararlarıyla, müdürlük ve bakanlık denetim raporlarıyla, inşaat
sözleşmeleriyle kanıtlanmıştır.
2024 yılı itibariyle, inşatların yarısı bitirilmiş, ortakların yarısına
daireleri verilmiş, yarısının inşaatları
ise çok katlı bloklar halinde devam ediyor. Ortakların yarısına daireleri
verilmemiştir. İnşaatların hangi tarihte
bitirileceği, kaç yıl daha aidat ve huzur hakkı ödeyeceğimiz, kooperatifin1.
Etap ve 2. Etap mal varlığının, daire, dükkân ve bağımsız bölümlerinin neler,
ne kadar olduğu hakkında, (kanuna, ana sözleşmeye, inşaat sözleşme maddelerine
dayalı olarak) hiçbir yazılı resmi bilgiye, belgeye sahip değilim. K.K.8/3. Md.
Bu konuda sorduğum soruların hiç birine (2014 yılından beri kooperatif defter
ve evrakların adliye deposunda bulunduğu gerekçesiyle (K.K. 24. Maddesine
rağmen) yazılı hiç bir cevap alamadım. Alamıyorum. Bilgi edinme (yazılı belgi ve belge anlamında)
hakkım yıllarca engelleniyor.
1993 yılında inşaatlara başlandıktan sonra, 1995 yılında yapılan
genel kurulda, yönetim kurulunun önerisiyle, toplam 197 olan kooperatif
ortağının her birisi, hisselerinin yarısını eşlerine ya da yakınlarına
devir etmesi sonucu, ortak sayısı ikiye katlanarak, 394 e yükselmiştir.
Hisselerinin yarısını devir eden ortaklara birinci etap ortak, hisselerin
yarısını devir alan ortaklara ise ikinci etap ortaklar denilmiştir. Yani 1979
yılından 1995 yılına kadar ben, 1995 yılından sonra aynı hisseye eşimle
birlikte iki aidat birden ödüyoruz. Mağduriyetimiz, hak kayıplarımız her yıl
katlanarak artmaktadır.
1993-2007 yılları arasında, daireler yapıldıkça, farklı yıllarda
ve tarihlerde, (ana sözleşme 60. 61. 62.Maddelere rağmen) maliyet bedelleri
belirlenmeden kura ile 1. Etap ortaklara dağıtılmıştır. Kat karşılığı daireleri
teslim edilen, ortakların her birinden, ortaklık aidatı dışında, (K.K. 23. Md.)
kanuna, eşitlik ilkesine aykırı, olarak, oturma hakkı aidatı adı altında
yıllarca kira bedeli alınmıştır. Kira alınmasına, birinci etap ortakların her
birinin daire sahibi olmasıyla, 2007 yılında yapılan genel kurulda son
verilmiştir.
2007 yılında, kooperatif yönetiminin yazılı talebi üzerine,
Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından 2007/265 -iş yazısıyla
görevlendirilen bilirkişi heyeti, kooperatife ait toplam, 257 bağımsız bölümün
maliyet bedelini ve Şerefiye farkını tespit ettiğini gösterir listeyi, yönetim
kuruluna teslim etmiştir. Aynı listeyi ilgili mahkemeye başvurarak bende aldım.
Aynı yıl (2007) içinde, kooperatif yönetim kurulu
tarafından oluşturulan (Ana sözleşme 61.Md.) komisyon, ortaklara dağıtılmayan
kooperatife ait olan fazla üretimden kaynaklanan daire ve dükkânların maiyet
bedellerini çıkarmıştır. Ancak hangi ada parsel üzerindeki kaç dairenin, kaç
dükkânın maliyet bedelini çıkardığını, maliyet bedellerinin ne kadar olduğu
ortaklara açıklamamıştır.
Fazla üretimden kaynaklanan, kooperatife ait olan dairelerin,
dükkânların ve bağımsız bölümlerin tamamı, 2007 yılı rayiç bedeli üzerinden,
satılmış olsaydı, (Ortak dışı gelir. Ana sözleşme 70.71.Md.) 394 ortağın her
birisine, (toplam 394X10500= 4.137.000 TL) 10.500 TL Pay verilmiş olacaktı.
Bu genel kurulun aldığı bir karardır. 10.500 TL paylar bu güne kadar birinci etap ortakların bazılarına, farklı yıllarda verilmiş, (K.K. 23 Maddeye aykırı olarak) ikinci etap ortaklara ise hiç verilmemiştir.
Fazla üretimden kalan daire ve dükkânların tamamı 2007 yılında
belirlenen maliyet bedelleri üzerinden satılmadı. İlerleyen zaman içerisinde,
yıllara yaygın olarak çok daha yüksek maliyet bedelleri üzerinden, fazla üretimden kalan daire ve dükkanların satılmasına
rağmen, ortaklara verilen 10.500 TL paylar da, (2024 yılına kadar) hiçbir
atış olmamıştır. Ayrıca 10,500 TL paylar, tüm ortaklara (394 ortağa) verileceği
yerde, sadece kooperatiften istifa eden 1. Etap ortaklara verilmiştir.
İkinci etap ortaklara ve kooperatiften istifa etmeyen birinci etap
ortaklara, bu paylar (K.K.23.Md. rağmen.) verilmemiştir. Verilmiyor. Verilmeme gerekçesi
ortaklara açıklanmıyor. Bu uygulama da ortaklar arasında hak ve vecibelerde çok
ciddi derecede haksızlıklara eşitsizliğe neden oluyor?
2014 yılında yapılan genel kurulda, çok uzun yıllardan beri
devam eden başkan ve yönetim kurulu değişmiştir.
2015 yılında kurulan komisyon 3. Kez, fazla üretimden kalan
daire ve dükkânların maliyet bedelini çıkarmıştır. Ancak bir önceki yönetim
kurulunun yaptığı gibi, kaç dairenin ve dükkânın maliyet bedellerinin
çıkarıldığı, maliyet bedellerinin ne kadar olduğu hakkında bu güne kadar
ortaklara açıklamamıştır. Bu konularda yazılı ve sözlü sorulan sorulara evraklar adliye deposunda olduğu gerekçesiyle cevap
verilmemiştir. (K.K.24.Md.)
Bu bilgiler ışığında aşağıdaki somut sorulara, somut
yazılı cevaplar verilmesini (bilgi
edinmem açısından) önemle ve ısrarla talep ediyorum.
Soru 1- 2014 yılında, ana sözleşmenin 73. Maddesi gereğince
devir teslim tutanağında, toplam ortak sayısı kaçtı? 2024 Haziran tarihi itibariyle ortak sayısı kaç olmuştur?
Soru 2- 2007 yılına kadar, birinci etap ortaklara kura yoluyla
dağıtılan toplam daire sayısı kaçtı?
Soru 3- 2014 yılında devir teslim tutanağında fazla üretimden
kaynaklanan kiraya verilen, verilmeyen toplam daire, dükkân ve bağımsız bölüm
sayları kaçtı?
Soru 4- 2007 ve 2015 yıllarında yapılan genel kurullarda, genel kurul kararıyla kurulan komisyonlar,
fazla üretimden kaynaklanan kaç daire ve kaç dükkânın maliyet bedellerini tespit
etmişlerdi? Tespit edilen, daire dükkânların her birinin maliyet bedelleri
ne kadardı? Bu soruların cevabı, son derece önemli olan bu bilgiler ortaklara bu güne kadar verilmeme gerekçesi nedir?
Soru 5- Görev devir aldığı tarihten sonra, fazla üretimden kaynaklanan, daire ve dükkânlardan, hangileri, kaç tanesi, hangi tarihlerde, kaça satıldı? Satıştan elde edilen gelirden, 2024 yılana kadar hangi tarihlerde kaç ortağa 10.500 TL. Pay verildi? Daire ve dükkanlar yüksek Fiatlara satıldığı halde, 10.500 TL paylarda neden artış olmamıştır? Neden Olmuyor?
Soru 6- 2024 yılı itibariyle fazla üretimden kaynaklanan kiraya
verilen ve verilmeyen toplam dükkân ve dire sayısı kaçtır? Satılmayan
daire ve dükkânların, 2024 yılı rayiç bedellerine göre, her birinin
maliyet bedelleri ne kadardır? Kirada olan daire ve dükkân varsa, bunlar hangileridir? Aylık kira bedelleri ne kadardır?
7- 2024 yılı itibariyle, fazla üretimden kaynaklanan daire ve
dükkânların satışından 10.500 payları ödenerek kooperatiften istifa eden toplam
1. Etap ortak sayısı kaçtır? Dairesini teslim alan, ortaklıktan istifa etmeyen
ama aidat ödemeye devam eden 1. Etap ortak sayısı kaçtır? 10.500 TL.
Payları ödenmeyen, daireleri teslim edilmeyen, toplam 2. Etap ortak sayısı
kaçtır? (K.K.18. 19. Md.)
8- Ortaklıktan istifa etmeyen 1. Etap ortakların, yapılmakta
olan daire, dükkân ve bağımsız bölümlerden her hangi bir hisseye (hakka) sahip
midir? Sahipse nelerdir? Ne kadardır? Sahip değilse, yıllarca, hem
kendisinin, hem eşinin kooperatif dağılıncaya kadar çifte aidat ödemesinin
gerekçesi nedir?
9- İkinci etap ortaklara ait yapılmakta olan, çok katılı
blokların 10.12.2024 tarihinde inşaat sözleşmesi biteceği yazılı olarak
açıklanmıştır. İkinci etap ortaklara ait çok katlı inşatlarda, toplam kaç
daire, kaç bağımsız bölüm yapılmaktadır? Bunların hangileri ve kaç tanesi
kooperatife (ortaklara) aittir? (K.K.24.Md.)
10- İnşaatlar sözleşme tarihinde bitirilmez ise, yönetim kurulu sözleşmeden doğan haklarını kullanacak mıdır? Süreyi uzatacak mıdır? Süre uzarsa kooperatifin ve ortaklar mağduriyeti nasıl telafi edilecektir?
11- Benim ve eşimin (Melek Bal) ortaklık aidatı burcu dışında,
kooperatife borcumuz var mıdır? Varsa borç kaynağı nedir? Ne kadardır? Hangi tarihte,
hangi sebepten dolayı borçluyuz? Yazılı bilgi verilmesini önemle talep
ediyorum.
12- 2019 Yılında yapılan genel kurulda, alınan karar gereğince
ortakları bilgilendirmek için, sadece ortaklardan oluşan, ortakların
paylaşımına açık olan tepe kent konut adı altında Whatap grubu kurulmuştu. Ortakların
paylaşımına açık olan grup, bir süre sonra hangi nedenle kapatıldı? Ve daha sonra
ortakların paylaşımına yasaklanarak sadece yöneticilerin paylaşımına tekrar açılmasında ki sebep neydi? Whatsap
grubuna kaydedilmeyen yarıdan çok ortaklar hangi yöntemle
bilgilendirilmektedir?
2023 yılında bila tarih, bila sayılı kooperatif yazısı ile bilgi
edinme talebime (dilekçeme) verilen cevapla ilgili olarak
3. Paragrafta eşitlik kuralları nedeni ile 10.500 TL. Herkese
(394 ortağa) eşittir. Deniyor. Eşitlik ilkesine uyuluyorsa 2007 yılından
2024 yılına kadar, 394 ortaktan kaçı, hangi tarihlerde 10500 TL paylarını
almışlardır. Fazla üretimden kaynaklanan paylarını almayan ortaklar ne
zaman hangi tarihte bu paylarını alacaklardır? Fazla üretimden kalan haklar kalmazsa ortaklara ödenmeyen 10.500 TL. Paylar hangi
Kaynaktan karşılanacaktır? Ayrıca 2007 yılındaki 10.500 TL. nin alım gücü ile 2024 yılında
10.500TL nin alım gücü aynı mıdır? (K.K. 23. Maddesi dikkate alınarak bu sorunun
cevabı verilmelidir?
4. Paragrafta (İkinci
etap otakların inşaatı) kat karşılığı sözleşmesi 10.12.2024 tarihinde sona
erecektir. Deniyor. Olası mücbir sebep olmaz inşaatlar da bitmez
ise, ortakların mağdur durma düşmesi önlenecek
midir?
5. Paragrafta, kooperatifler kanuna göre ortaklık, ortak istifa
etmediği sürece kooperatifin tavsiye süresine kadar aidat ödeme yükümlülüğü
devam eder. Deniyor. Kooperatiften istifa etmeyen birinci etap
ortakların, ikinci etap ortaklar için yapılan daire ve bağımsız bölümlerden
herhangi bir pay hakkı yoksa neden aidat ödemek zorundadır? 1163 kanunun 18. 19. 23. 24. Maddeleri dikkate
alınarak bu sorulara cevap verilmelidir.
6. Paragrafta, kooperatif aidatların nereye harcandığı
bilmediğim ifade ediliyor. Bilmediğim kooperatif aidatlarının nerelere
harcandığı değildir. Fazla üretimden kaynaklanan daire ve dükkân satışından
elde edilen gelirin nerelere hangi tarihlerde ne kadar harcandığını bilmememdir. Bu ayrıntı önemlidir.
4/21/24
KOOPERATİF
Değerli ortaklar
Bu genel kurulda yapacağım yazılı konuşma kesinlikle kulaktan dolma, uydurma, asılsız bilgiler değildir. Tamamen resmi bilgi ve belgelere dayalıdır. Amacım asla gereksiz yere eleştirmek, değildir. Düşüncelerimi açıklamaktır. Sorunumu anlatmaktır. Doğru yazılı bilgiye belgeye ulaşmaktır. Kooperatifte hiçbir ortakla hiçbir zaman kişisel sorunum olmamıştır. Olamazda.
Dün ne olduğunu bilmez isek, bugün olanları anlama şansımız olmaz. Unutan bilmeyen ortaklarımız için, başlıklar halinde özet bilgi vermek, dün olanları hatırlatmak istiyorum. Bundan 43 yıl önce rahmetli babam kooperatif hissesini bana devir emişti. O zaman yaşım 33 idi, şimdi 76. Çok çarpıcı ve düşündürücü bir gerçek.
Kooperatifimiz, S.S.Tepekent konut adıyla, 13.9.1979 tarihinde 2060 3814 dosya no ile kurulmuştur. Tam 44 yıldır, 535 aydır, kooperatif aidat ödüyoruz. Yönetim ve denetim kurulu üyelerine huzur hakkı ödüyoruz. Bu ödemelerin ne zaman sonuçlanacağını, inşaatların ne zaman biteceğini, 2024 yılı Mayıs itibariyle bilmiyoruz. Yani kelimenin tam anlamıyla kooperatif mağduruyuz. Acaba Türkiye’de yarım yüzyıla yaklaşan, inşaatı devam eden, hangi tarihte biteceği bilinmeyen başka bir kooperatif var mı bilmiyorum. Gerçekten kooperatifler tarihide rekorlar kitabına girecek bir zaman dilimi.
Değerli ortaklar
Toplam
75050 Metre kare olan arsamız, 89 ay taksit ödenerek 1983 yılında borçsuz
olarak alınmıştır.
1990
yılında arsanın ıslah planı yapılmıştır.
1992
yılında imarlı tapusu alınmıştır.
1993-1996 yılları arasında, toplam 197 ortak adına, her ortağa iki daire verilmek üzere, 4 ayrı yüklenici firma ile noter huzurunda, kat karşılığında inşaat sözleşmeleri imzalanmış, inşaat yapım ruhsatları alınmış ve inşaatlara başlamıştır.
1998 yılında her ortağa anahtar teslimi 2 daire verilmesi, inşaatların gecikmesi halinde ise, her ortağa rayiç bedel üzerinden kira bedeli ödenmesi sözleşmede şarta bağlanmıştır.
İnşaatlar devam ederken, 1995 yılında yapılan genel kurulda, yönetim kurulunun önerisi ile 197 ortağın her birisi, hisselerinin yarısını (kanuna ve ana sözleşmeye aykırı olarak) eşlerine devir etme kararı alınmıştır. Böylece ortak sayısı ikiye katlanarak 394 olmuştur.
Hisselerin yarısını eşlerine devir eden ortaklara 1. Etap, hisselerin yarısını devir alan eşlere ise ikinci etap ortak denilmiştir.
İmzalanan inşaat sözleşme maddelerine taraflar uymamıştır. Yıllara yaygın olarak devam eden süreçte, birçok müteahhitle birçok sözleşmeler yapılmıştır. Birçok müteahhitle mahkemelik olunmuştur.
Bu arada, inşaatı biten, farklı maliyetlerde, farklı metrekarelerde, farklı plan ve projelerde yapılan inşaatı biten, daireler 1996 yılından itibaren, yıllara yaygın olarak farklı tarihlerde 1. Etap ortaklara kura ile dağıtılmaya başlanmıştır.
Kat karşılığı yapılan, dairelerini alan ortaklardan kanuna ve ana sözleşmeye aykırı olarak (ortaklık aidatı dışında) oturma hakkı aidatı adıyla, yıllarca kira bedeli alınmıştır. 2006 yılında 1. Etap 197 ortağın her birine daireleri teslim edilmiştir. Kooperatife (ortaklara) ortaklara ait ola fazla üretimden kaynaklanan daire ve dükkânların olduğu da görülmüştür. Ama bunların kaç adet olduğu, metrekarelerin, maliyetlerin ne kadar olduğu ortaklara hiçbir zaman açıklanmamıştır.
Kooperatifimiz, 11. 6.1998 tarihinde, ticaret müdürlüğü, 22.1.2004 tarihinde ticaret bakanlığı teftiş kurulu tarafından denetlenmiş ve rapor tanzim edilmiştir. Her iki raporda genel kurul kararlarının, kanun ve ana sözleşmeye uygun olup olmadığı esas alınmadığı için ortakların, maddi ve manevi mağduriyeti devam etmiştir. Ve halende etmektedir.
Değerli ortaklar,
2007 yılında, kooperatif yönetiminin yazılı talebi üzerine, Ankara 5. Sulh hukuk mahkemesi tarafından 2007/265-iş tutanağı ile şerefiye farkları, tüm bağımsız bölümlerin maliyet bedelleri tespit edilmiştir.
5. Sulh hâkimliğinin görevlendirdiği 4 kişilik bilirkişi heyeti, kooperatifimize ait 6. Ada, 33 adet parsel üzerinde kurulu, toplam 257 adet bağımsız bölüm olduğunu, yapılan inceleme ve ölçümlerden 29.6.2007 tarihli raporunda sonra açıklamıştır.
Ayrıca 2007 yılında kooperatif yönetimi, kurduğu komisyonla tüm daire ve dükkânların o yılki rayiç değerleri üzerinden, maliyet bedellerini çıkarmıştır. Çıkarılan maliyet bedellerine göre fazla üretimden kalan daire ve dükkânların tamamı, 2007 yılında satılmış olsaydı, 394 ortağın her birine 10.500 TL pay düştüğünü yönetim kurulu üyelere yazılı ve sözlü olarak genel kurulda açıklamıştır. Bu bilgi ve belgeler genel kurul tutanaklarında mevcuttur.
Kaç daire, kaç dükkân olduğu, her bir daire ve dükkânın maliyet bedellerinin ne kadar olduğu, kaç dükkândan ne kadar kira bedeli alındığı, ayrı, ayrı ya da toplam olarak ne kadar gelir elde edildiği hiçbir zaman ortaklara açıklanmamıştır.
Yine ayrıca 2014 yılında yönetim görevini, devir alan, yönetim kurulu 24.5.2015 tarihinde yaptığı yazılı duyuruda fazla üretimden kalan daire ve dükkânların maliyet bedellerini çıkarmak için 5 kişiden oluşan komisyon kurulduğunu, 23.6.2016 tarihli yazılı duyuruda daire ve dükkânların maliyet bedellerinin çıkarıldığını açıklamıştır. Ama tıpkı bir önceki yönetim kurulu gibi, toplam kaç daire ve dükkânın maliyet bedellerini çıkardığını, her bir daire ve dükkânın maliyet bedellerinin ne kadar olduğu ortaklara açıklanmamıştır.
Değerli ortaklar
Kooperatifiz yönetim kurulumun, dilekçeme verdiği yazılı cevabı 31.8. 2023 tarihinde aldım.
Cevapta,
1979
yılından beri mücadele ettiğim.
30.6.2014
beri 35 yıllık kirliliği temizlemek için, 7 yılı yılın heba olduğunu,
kooperatifin kurulduğu tarihten beri yaşanan olumsuzluklar hakkında, savcılığa
gerekli şikâyetlerde bulunulduğunu, (suç duyurusunu nenler olduğu, hangi
tarihte savcılığa verildiği hakkında bilgi yok)
Konu. 2015/143 e sayısı ile davaya dönüştüğünü konunun hukuki aşamada olduğunu bilgisi verilmiş ancak konun ne olduğu hangi tarihte davaya dönüştüğü, davanın hangi mahkemede görüldüğü haklında açıklama yok.
Cevapta kooperatif genel kurulu (2007 yılında) her üye için, 10.500 TL. Fazla üretim hakkı uzun vadeli alacak kısmında muhasebeye aykırı tavırla mahsup edildiği ifade edilmiş ancak aykırılığın ne olduğu hakkında bilgi verilmemiştir.
Cevapta, eşitlik nedeni ile 10.500 TL herkese eşittir. Fazla üretimden yaptığımız, tahsisle (yani satılacak olan daire ve dükkânların parasıyla) ödeme yapılmasını uygun görüyoruz. Bu nedenle üyelerin alacağı olan 10.500 TL. Sabit olup, fazla haklar kalır ise (fazla hakların neler olduğu açıklanmamış) öncelikle borçlar dağıtılıp, kalır ise öncelikle borçlar dağıtılıp kalır ise (ne borcu olduğu açıklanmamış) üyelere dağıtılması, hak olarak sabittir.
Değerli ortaklar bu nokta da çok önemli bir ayrıntıya dikkatinizi çekmek istiyorum.
Fazla üretimden kalan daire ve dükkânların tamamı 2007 yılında tespit edilen maliyet değerleri üzerinden satılmış olsaydı her ortağa 10.500 TL pay verilecekti. Ama daire ve dükkânların hangileri ve kaç adedi 2007 yılında belirlenen maliyet bedeli üzerinden satılmıştır? Bu güne kadar satılan daire ve dükkânların hepsi 2007 yılında belirlenen maliyet değerleri üzerinden mi satılmıştır ki,10.500 TL. Paylarda artmıyor sabit tutuluyor. Daha yüksek Fiatlara satıldı ise 10.500 TL paylarda neden artış yapılmamıştır. Başka bir açıdan soracak olursak, 2007 yılında 10.500 TL. nin satın alma gücü ile 2024 yılında 10.500 TL. İn satın alma gücü aynı mı?
2004 yılı Mayıs ayı itibariye, fazla üretimden kalan daire ve dükkân var mıdır? Varsa kaç adettir. Hangileridir. Birer, birer ve toplam maliyet değerleri ne kadardır.
2004 yılı mayıs ayına kadar, fazla üretimden kaynaklanan 10.500 TL. Payını alarak istifa eden birinci etap ortak sayısı kaçtır? Kooperatiften istifa etmeyen 10.500 TL payını almayan ortak sayısı kaçtır.
İstifa etmeyen 1.Etap ortakların yapılmakta olan daire ve dükkânlardan pay alma hakları var mıdır? Almayacaklarsa 2006 yılından beri neden aidat ödemeye devam ediyorlar? Bu konu hakkında ayrıntılı ve tatmin edici yazlı açıklama yapılması, ortakların bilgilendirilmesi şarttır. Gereklidir. Zorunludur.
Değerli
ortaklar
Yönetim
kurulundan, 31.8. 2023 tarihinde dilekçeme verilen cevap yazısında,
2/16/24
CHP YILDIRIM İLÇE MECLİS ÜYESİ ADAYLARI ALANÇALIŞMASI HAKKINDA 17.2.2024
CHP YILDIRIM İLÇE ÖRGÜT ALAN ÇALIŞMALARI HAKKINDA
Hem duyarlı bir üye olarak
Hem son üç dönem belediye meclis üyesi adayı
olarak
Hem CHP Bursa il örgütünün yıllarca emekçi
üyesi ve gönüllü fotoğrafçısı olarak
Hem son14 yıl içinde yapılan her seçimde
sandık görevlisi ya da müşahidi olarak,
Hem 25. Dönem CHP Bursa milletvekili
aday adayı olarak
Hem her anlamda görev yeti ve
sorumluluklarını yerine getiren, CHP Bursa Yıldırım ilçe örgününün 24 yıllık aktif üyesi
olarak
11.1.2024 tarihinde, Belediye Meclis Üyesi Aday Adayı whatsap grubu kurulmasının, sadece 48 kişinin gruba dâhil edilmesinin temel amacı neydi? Whatsap grubu kurumadan önce, gruba kayıt edilen üyelerin düşüncelerinin alınmamasının, İlçe örgütümüzün resmi sayfasında çalışmaları, duyuruları üyelerimize açık olarak yapılmamasının gerekçesi nedir?
Alan çalışmalarını, kurulan Whatsap grubuyla ağırlıklı olarak belediye meclis üyeleriyle sınırlı tutulmasının, gerekçesi nedir? (zaten belediye meclis üyesi olmakla maddi maddi ve manevi gerekli fedakârlıkta bulunmuş olmuyorlar mı)?
24.1.2024 tarihinde, “Saha çalışmalarına katılmayan, belediye meclis üyesi arkadaşlarımızın günlük olarak katılamama gerekçelerini mazeretlerini ilçe başkanına bildirilmesi isteniyor. Günlük katılmama gerekçelerini bildirmeyen meclis üyesi adayına ne gibi yaptırımlar uygulanacak? Alan çalışmalarına katılmama gerekçelerini mahalle sorumluları da bildirecek mi? Bu uygulama demokratik mi? Doğrumu?
15. 2. 2024 Tarihinde yeni ilçe binamızda, sadece belediye meclis üyesi adayı arkadaşları davet ederek yapılan toplantıda belediye meclis üyelerini önümüzdeki süreçte 45 gün boyunca sabah saat 10.00 dan akşam geç saatlere kadar alan çalışmasına katılmaları isteniyor. Çalışma grupları neden sadece belediye meclis üyelerinden oluşuyor? Çalışma gruplarına, mahalle sorumluları, duyarlı parti üyeleri neden dâhil edilmiyor? Hep aynı kişilerin çalışmalara katılması yorucu, bıktırıcı ve yıpratıcı olmaz mı?
Bilgilendirmeler, çalışmalar, neden Whatsap gruplarında yapılıyor? İlçemizin resmi sosyal medya (facebook) sayfasında tüm üyelerimize açık olarak neden yapılmıyor?
Bu çalışma yöntemi genel merkezimizden gönderilen genelge doğrultusunda mı? Yoksa ilçe yönetim kurulunun aldığı karar doğrultusunda mı yapılıyor?
Whatsap gurubuna yazılan üyelerin gruba yazılmadan önce onayları neden alınıyor?
Uzun yıllarda olduğu gibi, Bursa genelinde farklı çalışmalara katılacağımdan grup çalışmasına kesintisiz katılamayacağımın bilinmesin işitiyorum.
Bu önemli konularda bizleri ve üyelerimizi yazılı ve sözlü olarak bilgilendirmeniz çok önem taşıyor.
Nasıl bir süreçten geçtiğimizi, önümüzdeki seçimin, ülkemiz, partimizi, demokrasimiz ve her birimiz için ne kadar büyük önem taşıdığının bilincinde olarak bu soruları bilgilenmek amacıyla soruyorum.
Çalışmaların, çalışma programının tüm üyelerimizi kapsaması bu anlamda çok önemli.
İlçe başkanımız, ilçe Belediye başkan adayımız
şahsında tüm yol arkadaşlarımın çalınmalarında başarılar diliyorum. Hepimize kolay
gelsin. 17.02.2024
[06:00, 17.02.2024] Cemil Ocak: Size teşekkür ederim Zğlfkar bey, her zaman oldğu gibi açik yüreklilikle, tüm gerçekleri yazman, bizden farkındalığın.
Bu vesile ile sizin aracılığınızla ;
Bir iki soru ile cevaplamak amacıyla müsade edersen sorayım:
1- Adı önseçim olan seçimde
Neden zarf ve imza sayıları açık herkesin duyacağı şekilde söylenmedi.
2- kaç oy kullanıldı, kaç oy geçerli, kaç Geçersiz oy vardı. Söylendi de ben mi? duymadım.
3- Geçerli oylar hepsı bir araya toplanıp. Tek kişi tarafından okunup sandık sayısı kadar görevli arkadaşlar sayım cetvel lerine yazilmadı
Şefaflık bu mu?
Adalet eşitlik bunun neresinde.?
Terazinin bir kefesine oturup, diğer Kefe havada, ondan sonra komşu mahallede adalet, hukuk eşitlik, demokrası arıyacaksınız. Değil mi?
Siz akıllı iş bilen, işini yoluna koyan, karşı Malle liler gibi iş bitirenler gibi olmanız. Alkışlanacak başarı sayfanıza yazılacak değil mi?
[08:42, 17.02.2024] Zülfikar Bal: Cemil bey sorduğunuz soruların herbirisi son derece önemli umarım ve dilerim bu sorular hem bu sayfada hem yapılacak ilk toplantıda hemde ilçe örgütümüzün resmi sayfası olan facebookta ayrıntılı cevap verilir hepimiz bilgilenmiş oluruz demokrasi açıklık ve şeffaf rejmi olduğunu. Öğrendik. Bız her anlamda açıklığı uygularsak iktidar partiside uygulamak zorunda kalır. Çünkü iktidar kadar hatta ondan daha güçlü partiyiz. Çünkü cumhuriyeti ve demokrasiyi kuran parti CHP dir. Açıklık demokrasinin canıdır ruhudur.
[06:00, 17.02.2024] Cemil Ocak: Size teşekkür ederim Zğlfkar bey, her zaman oldğu gibi açik yüreklilikle, tüm gerçekleri yazman, bizden farkındalığın.
Bu vesile ile sizin aracılığınızla ;
Bir iki soru ile cevaplamak amacıyla müsade edersen sorayım:
1- Adı önseçim olan seçimde
Neden zarf ve imza sayıları açık herkesin duyacağı şekilde söylenmedi.
2- kaç oy kullanıldı, kaç oy geçerli, kaç Geçersiz oy vardı. Söylendi de ben mi? duymadım.
3- Geçerli oylar hepsı bir araya toplanıp. Tek kişi tarafından okunup sandık sayısı kadar görevli arkadaşlar sayım cetvel lerine yazilmadı
Şefaflık bu mu?
Adalet eşitlik bunun neresinde.?
Terazinin bir kefesine oturup, diğer Kefe havada, ondan sonra komşu mahallede adalet, hukuk eşitlik, demokrası arıyacaksınız. Değil mi?
Siz akıllı iş bilen, işini yoluna koyan, karşı Malle liler gibi iş bitirenler gibi olmanız. Alkışlanacak başarı sayfanıza yazılacak değil mi?
[08:42, 17.02.2024] Zülfikar Bal: Cemil bey sorduğunuz soruların herbirisi son derece önemli umarım ve dilerim bu sorular hem bu sayfada hem yapılacak ilk toplantıda hemde ilçe örgütümüzün resmi sayfası olan facebookta ayrıntılı cevap verilir hepimiz bilgilenmiş oluruz demokrasi açıklık ve şeffaf rejmi olduğunu. Öğrendik. Bız her anlamda açıklığı uygularsak iktidar partiside uygulamak zorunda kalır. Çünkü iktidar kadar hatta ondan daha güçlü partiyiz. Çünkü cumhuriyeti ve demokrasiyi kuran parti CHP dir. Açıklık demokrasinin canıdır ruhudur.
8/03/22
ADIM, ADIM YUDUM, YUDUM 2022 YILINDA MAYIS, HAZİRAN, TEMMUZ AYLARINDA , ATA YURDU BABA OCAĞI KÖYÜM MURSAL’DA YAŞADIĞIM UNUTULMAZ AN VE ANILARIM
Köyüm Mursal ’da yaşadığım unutulmaz an ve anılarımı yazmaya başlamadan önce, tüm içtenliğimle ve ifade etmek isterim ki acısıyla, tatlısıyla, üzüntüsüyle, mutluluğuyla, efkarıyla, özlemiyle, hayatımın en unutulmaz, en uzun, en huzurlu, en duygusal tatilini, 2.5.2022 - 14.7.2022 tarihleri arasında, ata yurdu, baba ocağı olan, Sivas, Divriği, köyüm Mursal ’da yaptığımı, özellikle her sabah erkenden, gün doğmadan sabah yürüyüşlerimde Mursal’ı, mezralarını, yaylalarını, dağlarını, çevresini, içini doya, doya gezdiğimi, gördüğümü, çok sayıda resim ve videolar çektiğimi söyleyebilirim.
Köyde kaldığım süre içinde, kışın dondurucu soğunu yaşadım. İlk günlerde, dağların karla kaplı olduğunu, kar yağışını tipiyi, yaşadım. Günler ilerledikçe, karın eriğini dağların, yaylaların renga renk, kır ve bahar çiçekleriyle süslendiğini gördüm. Mantar, kuzu kulağı, yemlik, kekik topladım. Özellikle mezramız dişlerin’de, yaylamız yartmış’da, köyüm Mursal da çocukluk ve gençlik anılarımı anımsadım. O günlerde, çocukluk ve gençlik yıllarımda tanıdığım, arkadaşlarımı köylülerimi, akrabalarımı gördüm. Rahmetli, olan arkadaşlarımı, akrabalarımı köylülerimi saygıyla, özlemle, rahmetle anıyorum. Mekanları cennet olsun.
Köyümün görülmesi, gezilmesi gereken en güzel günlerinde, aylarında, Eşimi ve beni evlerine davet ederek, unutulmaz günler an ve anılar yaşamamızı sağlayan, eşimin eniştesi Zeynel ve ablası Ayşe Temel’e, Büyük ablası, Meryem ve Ferhat Kaya’ya yürekten teşekkür etmeyi bir borç biliyorum.
Babamızdan miras kalan, köyümüz içindeki, tarlamız üzerinde 1990 lı yılların sonlarında, ev yapan, eşiyle birlikte yazarı köyde, kışları Ankara da kalan ağabeyim, kapısının önünden geçerken, kardeşim ve yeğenimle birlikte, beni gördüğü halde, neden hoş geldin gardaş deyip, evine davet etmediğini, Bu kadar güzel unutulmaz an ve anılarımı, ağabeyimle birlikte, ağabeyimin evinde neden yaşamadığımı, açıklayacağım.
Köyümde bulunduğum süre içinde, ziyaret ettiğim, evlerine konuk olduğum, selam verip karşılaştığım, sohbet ettiğim, resimlerini çektiğim, hısım ve akrabalarıma, tüm köylülerime, kucak dolusu selamlarımı, gönül dolusu sevgilerimi yolluyorum. Hepsine ve her birisine sevenleriyle ve sevdikleriyle birlikte sağlık huzur ve mutluluklar diliyorum.
Doğayı ve doğallığı seven çok değerli, gönül dostlarım.
1947 Sivas Divriği Mursal köyü doğumluyum. 3 erkek, 5 kız, 8 öz kardeşten biriyim. Tüm kardeşler, köyümüz Mursal’da doğduk. En büyük ağabeyimiz 1938, en küçük kız kardeşimiz 1958 doğumlu.
1988 yılında babamızı, 2008 yılında, bir kız kardeşimizi, 2014 yılında annemizi, en son ise 2022 yılında bir kız kardeşimizi daha kaybettik. Onları rahmetle saygıyla sevgiyle özlemle anıyorum. Mekanları cennet olsun.
Köyüm Mursal yüksek dağların başında, yama dağının eteğine kurulmuştur. Bir zamanlar nahiye olan Mursal, Divriği ilçesinin en büyük ve en güzel dağ köylerinden birisidir. Mursal’da geçim kaynağı (doğduğum yıllarda) zor koşullarda, ağır kış ve doğa şartlarında yapılan çiftçiliktir. Reçberliktir. Çocukluğumda köyümde çarık giydiğimi, tezekle ısındığımızı, tahta kaşıkla yemek yediğimizi, gaz lambası ışığında oturduğumuzu hatırlıyorum. Bebekliğimde, yeni doğan tüm çocuklar gibi bende, çocuk bezi yerine, beşikte öllüğe (toprağa) sarılarak büyümüşüm.
Köylerde çiftçinin desteklenmemesi, yeterli devlet hizmetlerinin yapılmaması, özellikle köy enstitülerinin kapatılması sonucu, 1950 yılları sonunda, köyden kente çok büyük çapta göç akını başlamıştır. Köyler boşalmıştır. Terk edilen evlerimiz yıkılmış harap olmuştur. Reçberlik, çiftçilik köyümüzde (birçok köyde) tamamıyla bitmiştir. Hayvancılık, Tarım, ziraat yok olmuştur. Ekilip biçilen tarlalar boş kalmıştır. Köyümüz emeklilerin, tatil köyü, tatil cenneti haline gelmiştir. Köyümüzde yaşam biçimi çok önemli ölçüde değişmiştir.
1955 yılında, 8 yaşında iken, Ankara’da bulunan Rahmetli amcamın (emmimin) yanına okumak için gönderildim. 1972 yılında evlendim. Evlendiğim yılda, devlet memuru olarak Ankara’da göreve başladım. 1980 yılında, Bursa’ya tayin edildim. 1999 yılı sonunda emekli oldum. 2 kız çocuğu babasıyım. 3 torun dedesiyim. Halen Bursa yıldırım ilçesinde ikamet etmekteyim.
Küyüm Mursa’la, 1955-1974 yılları arasında okul tatillerinde (yaz aylarında ) her sene, uzun yıllar trenle gidip geldim. Babam ve annem 1958 yılında, baba ocağını tüttüren iki ağabeyim ise farklı yıllarda 1960 yılları sonlarında, 1970 yılların başlarında köyümüzdeki evimizin kapısına kilit vurup, Ankara’ya yerleştiler. Geçen yıllar içinde evimiz yıkıldı, harabeye döndü. Tarlalarımız ekilmez biçilmez oldu.
En büyük ağabeyim, köyden ayrıldıktan sonra, bu güne kadar köyümüze bir ya da iki defa gitmiştir. Diğer ağabeyim ise, 1990 yıllarda emekli olduktan sonra, köy içinde (aşağı çevirme mevkiinde) bulunan, 8 kardeşe miras kalan tarlamız üzerine, tarlası tarlamıza sınır olan akrabamızla, bizim tarlamız üzerine 2 takım halinde ev yapmışlardır.
Bende 1999 yılı sonunda emekli olduktan sonra, aynı tarla üzerine, emekli paramla ev yapmak için, aynı köylü olan eşimle birlikte yazları köyümüzde kışları Bursa’da kalmak için 2001 yılında köyümüz Mursal’a gittim. Ama ev yapamadım. Neden ev yapamadığımı, anılarımın sonunda, ilk kez ayrıntılı olarak, açıklayacağım. Açıklamamı özellikle kardeşlerimin, yeğenlerimin, merak eden akraba köylülerimin, miras sorunu yaşayanların, dikkatle okumalarını önemle, ısrarla öneriyorum.
2008 yılında köyümüze, tapu kadastro hizmeti gelmesi üzerine, babamızdan miras kalan tarlalarımızın tapularını, 8 kardeşimizin üzerine yazılıp yazılmadığını kontrol etmek için, Bursa’dan köyüm Mursal’a gittim. 2 gün kayın pederimin boş olan evinde kaldıktan sonra tekrar Bursa’ya döndüm.
Aradan 8 yıl geçtikten sonra, Eşimin ablası Meryem ve Eniştesi Ferhat Kaya’nın daveti üzerine 2016 yılında Ağustos ayında eşimle birlikte köyüm Mursal’a gittim. 16 gün kaldım. Köyümüzü doya doya gezdim. Unutulmaz an ve anılarımla ilgili resimler videolar çekip paylaştım.
8 Mirasçı (kardeşten) biri olarak, atalarımızdan, dedelerimizden bize miras kalan tarlalarımızın, zorunlu olan kanuni şartlar, zamanında yerine getirilmediği için, devlet tarafından, 3. Kişilere satılmaması için, kanunun verdiği hak ve yetkiyle, Ankara 14. Sulh hukuk mahkemesinden, 2021 yılında aldığım mirasçılık belgesi ile, (Ankara’da bulunan kız kardeşimin yardım ve desteğini ile) tarlalarımızın, tapularını 8 kardeşin üzerine devir etmek için, 30.2.2022 tarihinde, Bursa’dan, memleketim olan Sivas Divriği ilçesine gittim. Belediyeden, tapu kadastro müdürlüğünden, köyümüz muhtarlığından gerekli olan belgeleri evrakları tamamladıktan ve aldıktan sonra, tapu müdürlüğünden, yeni tapularımızı aldım. Eski tapular geçersiz oldu. Böylece ailemiz, mirasçı kardeşlerimiz adına, tarihi bir görevi ve sorumluluğu yerine getirmiş oldum.
Divriği’de, tapu işlemlerini yaparken, 2008 yılında tapu kadastro yapıldığı tarihte, ağabeyimin ev yaptığı tarlada, cins değişikliği yapıldığını, tarlanın, kagir ev ahır olarak tapuya geçirildiğini, ev yapan ağabeyimin adının ve soyadının tapu defterine, yazılmış olduğunu ilk kez öğrendim. Bu durumu Whatsap grubunda kardeşlerime açıkladım.
Tapu intikal işlerini gerçekleştirmek için, Divriği’de 3 gün otelde kaldım. Tapu tescille ilgili yaptığım tüm iş ve işlemleri, ayrıntılı olarak, günü gününe Whatsap grubunda, paylaşarak kardeşlerimi (mirasçılarla günü, gününe ) bilgilendirdim. Köye ev yapan ağabeyim hariç, en büyük ağabeyimiz başta olmak üzere, kardeşlerimin hepsi yapılan tarihi ve önemli görevin yerine getirilmiş olmasından memnun olduklarını, sözlü olarak açıkladılar.
Aynı yıl içinde Eşimin diğer ablası Ayşe ve Eniştesi Zeynel Temel’in ısrarlı daveti üzerine 2.5.2022 tarihinde, köyümüze gitmeye karar verdik. Görülmesi gereken en güzel aylarda, eşimle birlikte 72 gün kalarak hayatımızı en uzun tatilini yapmış olduk.
DEĞERLİ GÖNÜL DOSTLARIM KÖYLERİN VE KÖYLÜLERİN, YILLARCA KANAYAN YARASI MİRAS SORUNU
Her köylü gibi 1960 yıllarda köyden kente Göç eden ağabeyim, 1990 lı yılların sonlarında emekli olduktan sonra, köy içinde aşağı çevirme mevkiinde bulunan, hemen üstünden köy yolu ve köy sulama suyu geçen, hemen altında büyük dere akan, babamızdan ve amcamızdan 8 kardeşimize miras kalan, 4633 metre kare olan tarlamıza bitişik sınırı olan, aynı konumdaki tarlanın sahibi akrabamızla (Rıza ağabeyle birlikte, mirasçıların hiç birinden vekalet ya da rızalık almadan, tek mirasçıysıymış gibi, tarlamız üzerine 2 takım halinde ev yapmaya karar veriyorlar.
Ev inşaatı bittikten bittikten sonra ağabeyimin, Birlikte ev yaptığı akrabamızla, açıklanmayan bir sebepten dolayı araları açılıyor. Akrabımız yaptığı evi olduğu gibi bırakarak, bir daha dönmemek üzere köye veda ediyor. Ağabeyimle olan tüm ilişkilerini tamamen kesiyor. Bu gerçeği tüm köy halkı (el, alem) öğreniyor. Bu önemli konular, bugüne kadar kardeşler arasında hiç bir zaman konuşulmamış ve tartışılmamıştır.
2000 yılı başında, emekli olduktan sonra, 2001 yılında, ağabeyimin ev yaptığı aynı tarla üzerine, emekli paramla ev yapmak, tıpkı ağabeyim gibi eşimle birlkte, yazları köyde, kışaları şehirde kalmak düşüncesiyle, köyde bulunan ağabeyimin evine gittiğimde, Gördüğüm manzara beni çok ciddi derecede rahatsız etmişti. Çünkü tarlaya, başka hiç bir ev yapılmayacak şekilde, baştan başa meyve fideleri ve kavak ağaçları dikilmişti. Tarlanın üst kısmına ev, ahır, garj, yapılmıştı. Tarlanın etrafı dikenli tel örgüyle çevrilmişti. Kısacası tarlanın tamamını ağabeyimin sahiplenmiş olduğunu gördüm ve anladım.
Daha sonradan rahmetli olan annemiz, o günlerde ağabeyimin yanında kalıyordu. Üçümüz evin önünde oturup sohbet ederken, Konuyu açtım. Ağabey sana 3 önerim var dedim. Ya akrabımızın (Rıza ağabeyin) yaptığı evde yaz aylarında kira ile oturayım, Ya o evi satın alayım ya da tarlanın uygun bir yerine bende ev yapayım dedim. Beni dikkatle dinleyen ağabeyimin sinirli, gergin kızgın, öfkeli bir uslupa rahmeti olan annemin yanında bana aynen şu sözleri söylemişti.
Söyleyeceklerin bitti mi? Gardaş dedi. Evet bitti abi dedim . Şimdi beni iyi dinle dedi. 3 önerinide kabul etmiyim. Gelip buraya, (aşağı çevirmenin tarlaya) girersen, Aha gördüğün şu çitilleri (yeni dililen meyve ve kavak ağaçları fidanları) kökünden sökeceğim. Tel örgüyü kıracağım, İneği, keçiyi keseceğim, Ankara’da bulunan çocuklarını ( çok sevdiğim 2 kız 2 erkek yeğenlerimi ) arayacağım. Buradan çekip gideceğim. Bunları yapmam için bana iki ay müsade et. ( 2 ay değil, aradan 22 yıl geçti hala gidecek) Bu sözler annemi de beni de ziyadesiyle üzmüştü. (2003 yılında ağabeyimin bu sözlerini, bu davranışını kardeşlerime yazdığım mektupla açıklamıştım.
O günlerde, ağabeyime, hiç bir kardeşimin, hiç yeğenimin sormaya cesaret edemediği bir soru daha sormuştum. Rıza ağabeye (tarlamıza sınır tarlası olan akrabamız) tarlamız üzerine ev yapmasına neden izin verdin? Diye sorduğumda, yine çok sinirlenerek, çok kızarak, çok yüksek ses tonuyla aynen şunları söylemişti.
Senin buraya ( köydeki tarlalara, eve ) ne emeğin geçti ki, hak iddia ediyorsun, hesap soruyorsun. El alem tarlalarımızı yıllarca ekip biçerken sesin çıkmadı da, (o tarihlerde çocuktum, çocuk olmasam bile ağabeylerim dururken söz hakkım yoktu) şimdi ben buraya, bu hizmetleri getirincemi, bu tarla bu kadar kıymetli, değerli oldu. Şu diktiğim ağaçları, şu evi, ahırı, yapmak için verdiğim emeği, döktüğüm parayı biliyin mi? Devlet bile bu tarlayı benim elimden alamaz. Beni bu güne kadar kimse yıldıramadı gardaş, sende yıldıramazsın. Çok istiysen, sende git yukarı taralaya ev yap. (yukarı dediği tarlada su ve yol yok) Bir ağabeyin, bir kardeşine söylemeyeceği çok kırıcı, çok haksız, çok yaralayıcı, kardeşlik değerlerini kökten yok edici sözlerdi. Ağabeyim bencilliğin esiri olmuştu. Hepimizin hakkı olan tarla miras yüzünden annemi ve beni de ziyadesiyle üzen bu sözleri (2003 yılında yazdığım mektupta kardeşlerime açıklamıştım)
Kendimi, baba mirası tarlamızdan, ağabeyim tarafından kovulmuş gibi hissetmiştim. Hayal edilemeyecek kadar derinden incinmiş ve kırılmştım. Ağabeyimin söylediği çok kırıcı, çok ağır sözlerdi. sevgiyiği, saygıyı, eşitçe ve kardeşçe paylaşmayı, anlaşmayı aramızdaki kardeşlik bağını bir daha kurulmayacak şekilde yok etmişti. Ağabeyimle aramızda, hiç bir zaman erimeyecek buzdan duvar örmüştü. Miras hukukuna, atalarımıza, babamıza kardeşlik değerlerimize çok büyük haksızlık yapılmıştı. Bu düşünceyle ve üzüntüyle Ankara’ya gittim. Olanları en büyük ağabeyime olduğu gibi tek, tek anlattım. Ağabeyi gardaşım yanlış yapmış dedi. El alem içinde tarla yüzünden (miras) kavga etmeniz doğru değil, o tarlaya girme gardaş dirlik edemezsiniz. Huzur bulamazsın dedi. Büyük ağabeyimin olaya bu anlayışla, yaklaşması, beni umutsuzluğa sürüklemişti. Çaresiz bırakmıştı. Çünkü o zamanlar, bir çok açıdan, maddi, manevi, bilgisizlik anlamında (el alem içinde) savcılık, yargı, mahkeme yoluyla hak arayacak durumda değildim.
Yapılan bu haksızlığı, adaletsizliği o günden bu güne kadar hiç bir zaman unutamadım. Hiç bir zaman içime sindiremedim. Hiç bir zaman kabullenemedim.
2003 yılında yazdığım mektupla, kız kardeşlerime durumu ayrıntılı olarak anlattım. Ama kız kardeşlerimin hiç bir şey yapamayacaklarını biliyordum. Bu konuda kız kardeşlerimin hak aramaları bir yana , söz hakları dahi yoktu. (yazdığım mektubu kız kardeşimin bu güne kadar muhafaza ettiğini biliyorum)
Ağabeyimle 2001 yılından beri, yani 21 yıldır, tarla yüzünden (miras) yüzünden hiç konuşmadık. Annemizin, iki kız kardeşimizin ölümlerinde, düğünlerde, çok ağır hastalıklarda, köye gidiş gelişlerimde, köyde kaldığım günlerde hiç konuşmadık. Konuşmadığımızı, akrabalarımız el alem, köylülerimiz öğrendi.
Kardeşlerim, yeğenlerim bu olayı yıllarca görmezlikten duymazlıktan, bilmezlikten gelmeselerdi, Açıkça hakısızlığa uğrayan kardeşin (amcanın) yaptığı haklı itirazlar, uyarılar, konuyla ilgli ayrıntılı mektubu dikkate alınsaydı, bu kırgınlık, bu dargınlık, asla bu kadar uzun sürmezdi.
Hazreti Muhammedin haksızlıkla ilgili olarak güzel ve anlamlı bir sözünde diyor ki, “HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR.” Anlayana sivri sinek sazdır. 22 yıldır haksızlık karşısında hiç susmadım. Ama hakkımı hukuksal yoldan aramadığım için kendimi, kardeşine açıkça haksızlık yaptığı için ağabeyimi asla affetmeyeceğim.
Bu tür benzeri haksızlıkları önlemek için, devlet geçte olsa, gerekli önlemleri almıştır. Babadan kalan mirasa (hisseli tarlaya, arsaya) ev yapmak isteyen bir mirasçı, tüm mirasçılardan noter aracılığı ile ev yapabilir diye vekalet almak zorundadır. Ayrıca bazı kanuni şartları yerine yerine getirmek zorundadır. Aksi taktirde hiç bir mirasçının bundan böyle eskisi gibi ev yapması imkansız hale gelmiştir.
Bu kanun ev yapıldığı tarihte olsaydı, ağabeyim tarlamıza mirasçıların onayını almadan ev yapabilir miydi? Kardeşine beni kimse yıldıramadı sende yıldıramazsın diyebilir miydi? m Bu tarlayı devlet bile elimde alamaz diyebilir miydi? Tarlada cins değişlikliği yapabilir miydi?
Bu nokta sorulması gereken soru şudur. Hakkını arayan mirasçı kardeş mi Haksızdır? Hiç bir mirasçıdan onay almadan babadan kalan tarlaya tarlaya ev yapan kardeşinin tarlaya ev yapmasına izin vermeyen ağabey mi Haksızdır?
En yüce adalet vicdandır. Vicdan sahibi olanlar, vicdanlarına danışarak bu soruya cevap vermelidirler.
2-3-4-5-Mayıs 2022 tarihli anılarım https://www.facebook.com/media/set/?vanity=balmaca&set=a.10160270943089419
6-7-8-9-Mayıs 2022 tarihli anılarım
https://www.facebook.com/media/set/?vanity=balmaca&set=a.10160271201614419
https://www.facebook.com/media/set/?vanity=balmaca&set=a.10160271303504419
11-12-13-14. Mayıs 2022 tarihli anılarım
https://www.facebook.com/media/set/?vanity=balmaca&set=a.10160272406164419
16-17-19-20 Mayıs 2022 tarihli anılarım
https://www.facebook.com/media/set?vanity=balmaca&set=a.10160272463194419
21-22-23-25 Mayıs 2022 tarihli anılarım
https://www.facebook.com/media/set?vanity=balmaca&set=a.10160272564159419
26-27-28- Mayıs 2022 tarihli anılarım
https://www.facebook.com/media/set?vanity=balmaca&set=a.10160272803529419 29-30-31 Mayıs 2022 tarihli anılarım
https://www.facebook.com/media/set/?vanity=balmaca&set=a.10160273188834419 1-2 Haziran 2022 tarihli anılarım
https://www.facebook.com/media/set/?vanity=balmaca&set=a.10160275762024419 3.5 Haziran 2022 tarihli anılarım
https://www.facebook.com/media/set/?vanity=balmaca&set=a.10160276338729419 6-7-8-9-10-13. Haziran 2022 tarihli anılarım
https://www.facebook.com/media/set?vanity=balmaca&set=a.10160277201059419 19-20.21.22.23.25-26-27-28-29-30 Haziran 1-2-3-4 Temmuz 2022 tarihli anılarım
https://www.facebook.com/media/set/?vanity=balmaca&set=a.10160277629224419 5-6-9-10-13-14-15 Temmuz 2022 tarihli anılarım
5/11/21
ORTAK SAYISI VE EŞİTLİK İLEKSİ
SORUNU
Kooperatifimizin 75.050 metre kare
olan arası 1982
yılında borçsuz olarak tapusu alınıyor. Arsanın tamamı
1993 - 1996 yılları arasında 197 ortak adına 4 ayrı müteahhitle kat karşılığında sözleşme yapılıyor. Ruhsatlar alınıyor. İnşaatlara başlanıyor. 1995 yılında ortak sayısı, kanuna aykırı
olarak ikiye katlanarak
394 oluyor. Ortaklar 1.etap ortak,
2 etap ortak diye
ikiye ayrılıyor. 1. Etap ortaklar (197 ortak) 2007
yılında dairelerine kavuşuyor. İkinci
etap ortak 2021 yılı
itibariyle dairelerine kavuşamıyor. Hak
ve ve vecibelerde
eşitlik ilkesi bozuluyor. (1163
sayılı kooperatifler kanunu 23. Md.) 2021 yılı itibariyle toplam
ortak sayısı, bu defa 394
ten 279 a düşüyor. Fazla üretimden kalan daire
ve dükkânların gelirinden (2007 yılı rayiç
bedellerine göre 394
ortağın her birine 10500
tl pay düşüyor.
Bugüne kadar 115
ortağa 10.500 TL ödeniyor. 279 ortağa bu
paylar ödenmiyor. Ortaklar arasında eşitlik ilkesi bozuluyor. fazla
üretimden kalan daire ve dükkanların gelirinden tüm ortakları eşit ölçüde yararlanması
hukuki anlamda çok büyük önem taşıyor. Bütün bunlar genel kurul kararlarına dayandırılsa da, genel kurullar kanuna aykırı kararlar alamazlar. 10.5.2021.