2010 yılı öncesiydi. CHP’de parti içi demokrasi hiç yoktu. Kapalı
kapılar ardında, masa başında kararlar alınıyordu. Delege seçimi yıllarca yapılmıyordu. Örgütlenme ağı kurulmuyordu. Örgüt toplantıları
yapılmıyordu. Grupçuluk, kutupçuluk, hizipçilik alabildiğine hâkimdi. CHP merkezi
otorite ile yönetiliyordu. Korku imparatorluğu vardı. Muhalefet edenin partide yaşama şansı yoktu. Şu Baykal partinin başından gitsin de kim gelirse
gelsin deniyordu.
Ve Baykal ve Baykal’ın ekibi beklenmedik bir şekilde gitti. Yerine
bizim kemal geldi, Gandi kemal geldi. İçimizden biri geldi. Oylar bir anda yüzde kırka
fırladı. CHP birinci parti oldu. Tüm gazeteler
bu haberi yazdı. 2010 ile 2015 yılı arasında CHP de ne değişti.
Örgütlü yaşamın pratiği içinde CHP’ de eskiye oranla kayda değer
hiçbir şey olmadı. Tüzük değişiminin, delege seçiminin, milletvekili ön seçiminin,
mahalle örgütlenmelerinin, parti okulunun hepsi kocaman bir aldatmaydı, oyalamaydı,
avutmaydı. Hiç birisinin parti içi demokrasinin gelişmesine, güçlenmesine, kurumsallaşmasına
en ufak bir katkısı olmadı. Olmuyor. Olması için çaba sarf edilmiyor. Ediliyormuş
gibi yapılıyor.
Tüzüğün parti içi demokrasiye açılan kapıları (maddeleri) sımsıkı
kapalı tutulmaya azami derecede özen gösterildi. Ve gösteriliyor.
Türkiye’nin 4. Büyük ilinde, 700.000 nüfusu olan ilçesinde, 2010 yılından 2015
yılına kadar 5 yıl içinde CHP il ve üyesi olduğum ilçe örgütünde tüzük hükmüne rağmen
sadece 2 defa danışma toplantısı yapıldı. Tüzük hükmüne rağmen genişletilmiş yönetim
kurulu yapıldığına dair hiçbir bilgi verilmedi.
Yine tüzük hükmüne rağmen 5 yıl içinde örgütlenme ağı
kurulmadı, kurumsallaşmadı aktif hale gelmedi,
5 yıl içinde çok acil
işlerin dışında il ve ilçe örgütünde kısa, orta, uzun vadeli çalışma plan ve programı
yapılmadı.
Ve yine 5 yıl içinde bu hizmetlerin yapılıp yapılmadığı bir kez
olsun denetlenmedi.
CHP neden iktidar olamıyor? AKP’yi suçladığınız sürece, örgüt
ve üye sorunlarını sürekli hasıraltı ettiğiniz sürece, parti içi demokrasiyi
çalıştırmadığınız sürece küçük olsun benim olsun mantığı geçerli olduğu sürece,
bilgili, birikimli, başarılı üyeler perde arkasında törpülenip dışlandığı sürece, CHP hiçbir
zaman iktidar olamaz.