SİYASİ VE POLİK YAŞAMIMDA EDİNDİĞİM BİR TERCÜBEYİ PAYLAŞMAK İSTİYORUM
CHP’DE siyaset politika yaşamımda, örgütsel faaliyetlerde, daha öncede birçok kez ifade ettiğim gibi, hiçbir zaman hiçbir grubun, kutbun, hizbin, zenginin, etkilin, yetkilinin, etiketlinin, güçlünün yanında yer almadım. Ve almayacağımı da burada sizlere aylar önce açıklamıştım. Bu düşünceden ve bu anlayıştan hareketle bu konuda doğrudan ve dolaylı olarak yapılan hiçbir teklifi kabul etmedim.
CHP’Sİ Çatısı altında, CHP’Yİ, CHP’NİN tüzüğünü, ilkelerini, değerlerini, amacını, programını, savunacağımı, parti içinde özgür irademle var olacağımı, herhangi bir göreve aday olacaksam da, hiç kimseden icazet almayacağımı, kendi özgür irademle karar vereceğimi yine aylar önce burada açıklamıştım.
Hiç kimsenin ve hiçbir gücün etkisi altında kalmadan düşüncelerimi sizlerle özgürce paylaşıyorum. Kulağımı çekenler, uyaranlar, ikaz edenler olmuyor desem doğruyu ifade etmemiş olurum.
Bazı partili yol arkadaşlarım beni gördüklerinde, diyorlar ki, yazılarını takip ediyorum, zevkle okuyorum. Düşüncelerini destekliyorum. İçimden şu soruyu soruyorum. Destekliyorsan, beğeniyorsan, okuduğun konuda ortaklaşıyorsak, bir tek yazım hakkında beğenini, yorumunu, önerini eleştirini neden göremiyorum? Sorunun cevabını bildiğim için sorumu doğrudan sorma gereği duymuyorum.
Sorduğumun sorumun cevabını ben vereyim. O dostlarım seçmek, seçilmek, yâda seçileceklere, yani hem yönetimdekilere, hem onlara muhalif olanlara yatırım yaptığı için yazılarım hakkında düşüncesini belli edecek en ufak bir girişimde bulunmuyor. Çünkü yazılarımda her ikisinin anlayışını zihniyetini uygulamasını eleştiriyorum. O dostlarım bunu iki nedenle yapıyor olabilir. Yazılarımı, düşüncelerimi gerçekten beğendiği için yada yatırım yapmak için. Ama gerçek hangisidir? bunu anlamak gerçekten çok zor. İşte günümüzde politika siyaset böyle bir şey? Dostlar arasında güveni bile yok ediyor.06.01.2012
