Genellikle siyaset
ve politika sahnesinde, kendi
dışınızda değil, kendi içinizde ki,
haksızlıklara, adaletsizliklere, eşitsizliklere
karşı olağan üstü bir enerjiyle,
kararlılıkla, inançla mücadele
ediyorsunuz.
Tüm
zorluklara, engellere karşı
dişinizle, tırnağınızla kararlılıkla, inançla, direniyorsunuz. Günler, haftalar, aylar, yıllar geçiyor. Ne kadar yol almışım diye
dönüp arkanıza bakıyorsunuz. Bir arpa boyu yol gidememişsiniz.
Çalışmada, mücadelede, izi olmayanlar, yüzü
olmayanlar, söyleyecek sözü olmayanlar,
eşitliğe adalete, özgürlüğe hakka, hukuka, emeğe inanmayanların,
değer vermeyenlerin, yıldırım hızıyla birer, birer sizi geçtiklerini görüyorsunuz.
Şaşıp kalıyorsunuz, şaşkınlığınız
geçmeden, neyin ne olduğunu
anlamadan, sizi geçenlerin, birden
bire sizden çok güçlü, çok yetkili, çok çalışkan, çok bilgili, çok
yetenekli, çok başarılı görüyorsunuz, anlıyorsunuz, şahit oluyorsunuz.
İşte o anda, oturuyorsunuz, elinizi şakağınıza koyuyorsunuz,
başlıyorsunuz düşünmeye
yaşadıklarınız, yaptıklarınız, maddi manevi
emekleriniz gözlerinizden önünden
filim şeridi gibi
geçiyor.
Enerjinizin, mücadele azminizin,
direncinizin kırıldığını, azaldığını, hatta sıfırlandığını, posanızın çıktığını
görüyorsunuz, anlıyorsunuz, şahit
oluyorsunuz.
Eşitliği, adaleti,
özgürlüğü, demokrasiyi,hakkı , hukuku
adaleti savunanların, mangalda kül bırakmayanların, her zaman, her
yerde, her ortamda bol keseden
nutuk atanların,
toplantı, düzenlerken,
toplantı yönetirken, konuşma hakkını
kullanırken, kendilerini ifade ederken,
düşüncelerini, açıklarken eşitliğe
adalete, özgürlüğe, demokrasiye, hakka, hukuka, emeğe zerre
kadar değer vermediklerini, itibar etmediklerini görüyorsunuz, anlıyorsunuz, şahit oluyorsunuz.
Sistemin böyle kurulduğunu,
çarkın böyle döndüğünü, düzenin böyle
sürüp gittiğini görüyorsunuz anlıyorsunuz şahit oluyorsunuz.
SÖZÜN ÖZÜ
Demokrasiyi, eşitliği, adaleti,hakkı, hukuku,
adaleti savunduğunu koruduğunu
söyleyenler kendilerinin dışındaki düşmanlara değil,
kendi içindeki düşmanlara yeniliyorlar. Ama bunu bir türlü, görmek, anlamak şahit olmak
istemiyorlar.