Bu Blogda Ara

1/18/15

CHP GÖNÜLLÜLERİNİN ANKARA BULUŞMASI VE ÇARPICI İZLENİMLER


CHP GÖNÜLLÜLERİNİN ANKARA TOPLANTISI VE HAFIZALARA KAZINACAK İZLENİMLER

Uzun uzun zamandan beri beri sosyal medya üzerinden, tanıştığım, görüştüğüm, sayfa ve yol arkadaşlarım Ankara'da 17.1.2015 tarihinde saat 14.00 de toplantı düzenlemeye karar vermişlerdi. Toplantıya beni de davet etmişlerdi. toplantıya katılmaya karar verdim.

17,1.2015 tarihinde sabah saat 07.00 otbüsüyle Bursadan Ankara' hareket ettim. Ankara'da toplantının yapılacağı yeri ararken, kızılayda tunalı caddesinde CHP bayraklarıyla süslenmiş bir bina gördüm. CHP ilçe başkanlığı, yada tıpkı Bursa olduğu gibi Mahalle temsilciği olduğunu zannettim. Elimdeki adresi sorunca, toplantının yapılacağı yerin, CHP bayraklarıyla süslenmiş bina olduğunu öğrendim.

5. katta CHP yazan kapının zilini çaldım ve içeri girdim. Daha önceden, gerçek yaşamda hiç tanışmadığım, görüşmediğim CHP'li arkadaşlarla, CHP'li gönülleriyle çok samimi bir ortam ve hava içinde tokalaştım. Tanıştım. Görüştüm. O anda kendimi kesinlikle yabancı gibi hissetmedim. tam aksine son derece huzurlu ve mutlu olduğumu fark ettim.


Ama şaşkınlığımı üzerimden atamamıştım. Sosyal medya üzerinden beni davet eden arkadaşıma içi ve dışı CHP bayraklarıyla, afişleriyle, resimlerle süslenmiş çalışma bürosunun, tam adının işlevinin ne olduğunu, CHP genel Merkeziyle, CHP il yada ilçe örgütleriyle doğrudan organik bir bağın olup olmadığını sordum. Öyle bir organik bağın olmadığı cevabını aldım. Tam olarak olarak adının ne olduğunu sorduğumda, karşımızdaki duvarda, afiş şeklinde yazılmış yazıyı gösterdi. "PARTİ İÇİ DEMOKRASİ" "ÜLKE İÇİN İKTİDAR" yazıyordu. Aynı yazının dış CHP'de tabelada yazılmış oldu bilgisini aldım. Ankara dışında, benim gibi bir çok ilden gelen bay bayan, CHP gönülleri vardı.

Ama ben gördüklerimden, duyduklarımdan, şahit olduklarımdan gerçekten çok etkilenmiştim. çok şaşırmıştım. Hayretler içinde kalmıştım.


Ankara'nın tam orta yerinde, CHP genel merkezinin yanı başında, CHP Genel başkanın, MYK ve PM Üyelerinin gözleri önünde, insanların arı kovanı gibi gelip geçtiği bir yerde Kızılay'da, Tunalı caddesinde, CHP Bayraklarıyla süslenmiş çalışma bürosunun CHP il ve ilçe örgütleriyle doğrudan neden bağlantı yoktu? Bağlantı yoksa CHP gönülleri kendiliklerinden böyle bir çalışma ofisini nasıl açılabiliyorlar, Ankara dışından çağırdıkları CHP li gönüllüleriyle nasıl toplantılar yapabiliyorlardı? Başkentin tam orta yerinde çalışma bürosunu açanlar, başkentin dışındaki illerden çalışma bürosuna toplantıya gelenler neden CHP il ve ilçe örgütlerinde buluşmuyorlardı? Üzerinde durulması, derin, derin, inceden inceye düşünülmesi gereken bu sorunun cevabıydı.

Toplantı başlayınca, Ankara içinden ve Ankara dışından gelen katılımcılar teker, teker söz alıp konuşmaya başlayınca, sorunun cevabı, çarpıcı ve düşündürücü gerçek, kendiliğinden ortaya çıkıyordu.

Başken Ankara'da de ve taşra örgütlerinde, örgütlenme ağı kurulmamış, kurumsallaşmamış, aktif hale gelmemişti. Başkent Ankara'da ve taşra örgütlerinde, tüzüğün emredici maddelerine rağmen aylarca ve yıllarca örgüt toplantıları yapılmıyordu.

Hamuru, demokrasi mayası ile yoğrulmuş olan, Genel başkanımızı deyişi ile demokrasinin kalesi olan CHP'nin özgür üyeleri, CHP örgütlerinde kendilerini, düşüncelerini, öneri ve eleştirilerini özgürce ifade etme olanaklarını bulamıyorlar. Kendi partilerinde yabancı gibiler. Yönetimlerle üyeler ve halk arasına psikolojik çelikten duvarlar örülmüş gibi. Bir birleriyle tanışamıyorlar, kaynaşmıyorlar. Tavanla taban arasına çelikten duvarı örenler CHP dışında ki partiler örgütler, güçler olamazdı.

Ankara' da çalışma bürosunu açan CHP gönüllülerinin, zehmeri ayında, kara kışın ortasında çevre il ve ilçelerden Ankara'da açılan çalışma bürosuna gelen CHP gönüllülerinin, CHP'li üyelerin

CHP Genel başkana, MYK ve PM. üyelerine, il ve ilçe örgüt başkanlarına karşı sessizce yaptıkları en etkili en çarpıcı, en anlamlı tepki, olarak görüyor ve değerlendiriyorum. CHP'sine ve Cumhuriyete doğrudan sahip çıkma olarak değerlen diyorum. CHP tabanın tavandan fersah fersah önde olduğunu düşüyorum.

CHP Genel başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na 2010 yılında Genel başkan olduktan 3 ay sonra Ankra'da CHP il Başkanlarıyla Yaptığı bir toplantı sonrasında TV'de canlı olarak verdiği demeci, sayfa arkadaşlarımız huzurunda bir kez daha hatırlatıyorum. ve o demecinin takipçisi olmasını diliyorum. istiyorum öneriyorum.


17.1.2015 tarihinde Ankara da yaşadığım, gördüğüm, hissettiğim çapıcı gerçekleri göz önüne getirince, CHP ve CHP örgütlerini şaha kaldıracak olan o demeci çok özlüyorum. O demeci o tarihte veren genel başkanımı çok ama çok özlüyorum. Aynı demeci canlı yayında bir kez daha, hemen şimdi vermesini çok ama çok istiyorum.

Genel başkanımızın 2010 yılında Canlı yayında verdiği demecinde şunları demişti.

" CHP İSTANBUL İL BAŞKANI İŞTE BURADA ( BERHAN ŞİMŞEK) MAHALLE SORUMLULARINI NASIL OLUŞTURURSA OLUŞTURSUN UMURUMDA DEĞİL. İSTANBUL HARİTASINI ÖNÜME ALACAĞIM İSTEDİĞİM MAHALLE SORUMLUSUYLA TELEFONDA GÖRÜŞECEĞİM"

Sayın genel başkanımız bu sözünün arkasında dursaydı. sözünün takipçisi olsaydı, genel başkanlıktan aldığı gücünü ve yetkisini kullansaydı, Bugün CHP'nin iktidar olmasını hiç hiç bir güç engelleyemezdi. 18.1.2015

Not: Toplantıda Edirne, İstanbul, Mersin, Denizli, Hatay, Burdur, Muğla, Bursa' dan gelen partililer, CHP gönüllüleri vardı. Prof.Anıl Çeçen'in dışında CHP de çok önemli görevlerde bulunmuş isimler vardı.

CHP’NİN EN TEPE NOKTASINDA, EN ETKİLİ, EN YETKİLİ KARAR ORGANLARINDA BULUNAN ÇOK ÖNEMLİ, ÇOK DEĞERLİ, ÇOK ÜNLÜ ZATLAR, CHP BURSA YILDIRIM İL ÖRGÜTÜMÜZDEN SİZE, SİZLERE SESLENİYORUM, SESİMİ BENİ DUYUYOR MUSUNUZ? DUYMUYORSANIZ YAZIMI OKUYOR MUSUNUZ?


Bu resim karesinde gördüğünüz ve göremediğiniz diğer resimlere, yüzlere, isimlere ve özellikle bu resim karesinde konuşan şahsa dikkatlice bakın. Bu resim karesi zerre kadar şüpheniz olmasın sizin eserinizdir. Eserinizi görün ve eserinizle iftihar edin. Bu resim karesinde konuşan bir profesördür. Adı Anıl’dır. Soyadı Çeçendir. Ankara’da ikamet etmektedir.
Sayın Prof. Dr. Anıl Çeçen, CHP Genel merkez yetkililerinden, herhangi birisinin ya da, CHP il, ilçe örgüt başkanlarının, örgüt yönetimlerinin düzenlediği, çok katılımlı toplantıların her hangi birisinde, seminerde, konferansta konuşmuyor.
Nerede konuşuyor biliyor musunuz? Başkentimiz olan Ankara’nın en merkezi yerinde, Kızılay semtinde tuna caddesi üzerinde, içi ve dışı CHP bayraklarıyla, CHP afişleriyle, liderlerimizin resimleriyle, CHP gönüllüleri tarafından kiralanmış ve süslenmiş küçük bir çalışma ofisinde Türkiye’nin değişik illerinden gelen 35, 40 kişilik CHP gönüllülerine, hitaben konuşuyor.
Sayın parti büyüklerim, etkili, yetkili zatlar can alıcı olan esas konu nedir biliyor musunuz? Bu küçük ofisin CHP’nin yetkili organlarından herhangi birisiyle organik hiç bağının olmamasıdır.
Toplantıda konuşan profesörümüz dâhil olmak üzere, Türkiye’nin değişik şehirlerinden gelen ve geldikleri şehirlerin, CHP il, ilçe örgütlerinde kendilerini, düşüncelerini ifade etme şansı, fırsatı, olanağı bulamayan, CHP’nin birçok kademelerinde, organlarında görev yapan, CHP’ye yıllarca emek veren partililerimizdir. CHP li gönüllüleridir.
Resim karelerinde gördüğünüz bu yüzler, bu isimler, bu unvanlar, kara kışın ortasında çok uzak illerden kendi paralarıyla gelen, bu mütevazı çalışma odasında buluşan güzel insanlar, sizler için bir şeyler ifade ediyor mu? Bu yazıyı okuduğunuz ya da duyduğunuz yüreğinizde çok azda olsa bir burukluk hissediyor musunuz? Koltuklarınızda, huzur ve mutluluk içinde keyifle onurla, gururla hak ederek oturduğunuzu düşünüyor musunuz? 18.01.2015
https://www.facebook.com/media/set/… (DİĞER RESİM KARELERİNİ GÖRMEK İSTER MİSİNİZ?
https://www.facebook.com/video.php?v=10153035179029419 ( TOPLANTIYLA İLGİLİ VİDEOYU İZLEMEK İSTER MİSİNİZ? )

5 YILDIR İL VE İLÇE BAŞKANLARIMA SORDUĞUM AMA 5 YILDIR CEVAP ALAMADIĞIM SORULARIMI, ANKARA’YA GELİŞMİŞKEN, CHP’SİNİN KURUCUSU OLAN ATÜRK’KÜN MANEVİ HUZURUNDA, GENEL BAŞKANIMIZ KEMAL KILIÇDAROĞLU’NA SORMAK İSTİYORUM.


Sayın Genel Başkanım il ve ilçe örgütlerimizde
1-Tüzüğümüzün 5. Maddesi gereğince bilgili, başarılı, yetenekli üyelerin ön plana çıkarılması için, kesintisiz çaba sarf edilmiyor. Neden?
2-Tüzüğümüzün 26.Maddesi gereğince, örgütlenme ağının kurulması için kesintisiz çalışma yapılmıyor. Neden?
3-Tüzüğümüzün 29.33. 57.Maddeleri gereğince en geç 2 ve 3 ayda yapılması zorunlu olan, örgüt toplantıları aylarca yıllarca yapılmıyor. Neden?
4-Çok acil işlerin dışında çalışma plan ve programları aylarca yıllarca yapılmıyor, il ve ilçe örgüt başkanları ne derse onlar oluyor. Neden?
5- Tüzüğümüzün 45. Maddesi gereğince il ve ilçe örgütlerimizin faaliyetleri, tüzüğe, yönetmeliğe uyup, uymadıkları genel merkez tarafından aylarca yıllarca denetlenmiyor. Neden?
ayın Genel başkanım sizde, parti içi soru ve sorunları, sosyal medyada sormayın konuşmayın demeyin. Parti ve örgüt çalışmalarımız hakkında ne öğrenirsek ulusal yerel ve sosyal medyadan öğreniyoruz.
Örgüt yetkililerine, örgüt toplantılarında soru sorma şansımız yok. Makamda soru sorsak. Ne sorduğumuzu, ne yanıt aldığımızı ispatlama şansımız yok.
CHP sinde örgüt toplantılardılar düzenli yapılmayınca, örgüt üyeleri örgüt toplantılarında özgürce konuşamayınca, demokrasinin yaşama şansı hiç yok. Ama grupların, kutupların, hiziplerin, parası çok olanların yaşama şansı çok.
Bu soruları sormanın, yazmanın CHP ye zarar vermediğine, tam aksine bu sorularla ve sorunlarla hiç ilgilenmeyen CHP’li yöneticilerin CHP ye daha çok zarar verdiklerie inanıyorum. 17.01.2015