Bu Blogda Ara

6/20/13

GERÇEKLER ACI AMA BU YAZI GERÇEKLERDEN DE ACI. NEDEN Mİ?

 GERÇEKLER ACI AMA BU YAZI GERÇEKLERDEN DE ACI. NEDEN Mİ? 


Gerçekler acıda olsa, CHP olarak, CHP örgütleri ve CHP üyeler olarak, kendi gerçeklerimizle yüzleşmeliyiz.  Yüzleşmekten korkmamalıyız. Aksi halde bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonrada kendi içimizde, kendi aramızda kör döğüşü yapmaktan kurtulma şansımız olamaz. 


Her zaman ifade ettiğim gibi CHP’nin hamuru demokrasi mayasıyla yoğrulmuştur. Bu yüzden diğer partilerden çok farklıdır. Diğer partilerle karşılaştırılamaz. Tarihi geçmişi ve sahip olduğu değerler bunun en somut kanıtıdır. Bu nedenle CHP’liyim. CHP üyesiyim.   Bu nedenle CHP’li olmaktan onur ve gurur duyuyorum.


CHP’ye bugünkü, örgüt yapısıyla, işleyişiyle farklı bir pencereden bakalım. Gördüklerimizi cesurca ifade edelim. 


Sabit geliri olan bir memurun, bir işçinin, bir emeklinin,  geliriyle zar, zor geçinen, parkta, kahvede, iş yerinde yediği, simidin, içtiği çayın, verdiği dolmuş ücretinin hesabını yapan dar gelirli bir parti üyesini düşünelim. Bu parti üyesinin, bilgili, başarılı, yetenekli, çalışkan partiye gönülden bağlı olduğunu düşünelim.  


Şu soruları kendimize korkmadan, ürkmeden,  çekinmeden soralım cevabını verelim. Bir parti üyesinin milletvekilliğine, belediye başkanlığına, il, ilçe başkanlığına veya başka görevlere aday olmasında her hangi bir engel var mı? Hayır, hiç bir engel yok. Ama….


Adaylık gereklerini yerine getirmede, kendini, düşüncelerini, diğer adaylarla eşit şartlarda, özgürce adalete uygun olarak ifade edebilme şansı vardır. Diyebilir miyiz?  Kesinlikle diyemeyiz. 


Bu konuda bir kaçtan somut örnek vermek istiyorum. Yerel seçimlerde,  aday, adayı olmanız için, seçilme garantisi olmadan para yatırmanız gerekiyor?  Milletvekili olmanız için para yatırmanız gerekiyor. İl ilçe başkanı seçilmeniz için para harcamanız gerekiyor. Yönetim kurulu üyesi olursanız para harcamanız gerekiyor. Seçildiğiniz il ilçe örgütünün giderlerinin karşılanması gerekiyor.  Genel merkezden yeterli para gelmiyor. Aidatlar ihtiyaçları karşılamıyor. Sosyal etkinliklerden elde edilen para yetmiyor. Yönetimler ya kendi arlarında topladıkları paralarla ya da bağışlarla ayakta duruyor. Durmak zorunda. 


Parti içinde herhangi bir göreve seçilen kimse kendi cebinden para harcıyorsa, ya da bağış yapıyorsa, diğer üyelerin çoğu aidat dahi ödemiyor ya da ödeyemiyorsa, o örgüt içinde demokrasinin d sinden, eşitliğin e sinden, adaletin asından,  özgürlüğün ö sünden söz edilebilir mi?  Bu şartlarda seçilenler seçilmek isteyenler kendileri dururken kendilerine yardım edenler dururken kendi yakınları dururken bilgili, başarılı, yetenekli üyeleri partiye kazandırmak için çaba harcarlar mı? Bile bile kendi bindiği dalı keserler mi? 20.6.2013