Bu Blogda Ara

8/20/14

Sayın İl Başkanım Metin Çelik Bey

Sayın  İl Başkanım Metin Çelik Bey

Bursa olay  gazetesinde   gazeteci Köşe  yazarı  Sayın  Ahmet Emin  Yılmaz  Beyin 19.8.2014  Tarihli “CHP BURSA ÖRGÜTÜ KILIÇDAROĞLU  DİYOR, AMA  4  FİRE  BEKLENİYOR” başlıklı  yazısında,  Sayın A.Emin Beyin  bir  sorusu  üzerine verdiğiniz  cevapta

 ” Geçen  hafta ilçe  başkanlarını  toplayıp görüşlerini  aldım.   Hepsi de Genel  Balkanımızın, Yani  Kılıçdaoğlu’nun  devamından  yana Hepsi de Genel Başkanımızın, yani Kılıçdaroğlu’nun devamından yana.”  “Bu hafta kurultay  delegelerini de  toplayacağım. Onlarında  görüşlerini alacağım. Diyorsunuz.
 
Böylesine  hassas   bir  süreçte, kurultay öncesinde yaptığınız  bu  tür toplantılar yapmanızı  son  derece  olumlu ve  gerekli  bulduğumu tüm samimiyetle  ve  içtenliğimle  ifade  etmek  istiyorum.

Ancak tüzüğümüzün  57/B Maddesi gereğince  en geç 3 ayda  bir  olmamak üzere gerek duyulacak sayıda il danışma  toplantıları  düzenlenir”  Diyor.  Tüzükte ilçe başkanları, kurultay  delegelerini toplantıya  çağırmanızla  ilgili  bir  hüküm  yok.

Sayın  İl  Başkanım Metin  Çelik Bey

Böylesine hassas bir süreçte kurultay öncesinde en geç  her  üç  ayda  bir  yapılması  zorunlu  olan İl  danışma  kurulunu  neden ve  hangi  gerekçeyle toplantıya  çağırmıyorsunuz? Aynı  maddenin  C fıkrası   gereğince, ilçe  başkanlarımız  en geç her  üç ayda  bir  ilçe  danışma  kurullarını  neden   hangi  gerekçeyle  toplantıya  çağırmıyorlar?

Soru ve  cevap  İl ve İlçe  örgüt  üyelerimizi,  partimizi, katılımcı  ve çoğulcu  demokrasiyi  doğrudan  ilgilendirdiğinden  vereceğiniz  yazılı  cevapla  hepimiz  tüm  örgüt üyeleri olarak  bilgi  edinmiş  olacağız.  

Bilişimden  Sorumlu  İl Yönetim Kurulu üyesi  Başkan  Yardımcımız  Sayın  Hasan Taşkut  Beyin  sorumu  size  ileteceğinden  kuşku  duymuyorum.

Gereğini  bilgilerinize  önemle  arz  ediyorum. 20.08.2014



CHP DE KOLAY VE KESTİRME YOLDAN SORUMLU GÖREVLERE SEÇİLMENİN YADA SEÇTİRMENİN TEKNİKLERİ


1-Tüzükte yazıyor olsa bile (nasılsa tüzük okunmuyor, uygulanmıyor) bile, mahalle örgütlenmelerini, çalışma gruplarını, kurmayacaksın, kurumsallaştırmayacaksın, aktif hale  getirmeyeceksin. Örgüt üyelerini bir birleriyle, tanışmasını bir engelleyeceksin.

2- Tüzükte yazıyor olsa  bile (nasılsa tüzük okunmuyor, uygulanmıyor) bile, mahalle  örgütlenmelerin,  en geç 2 ve 3 ayda bir örgüt toplantılarını  düzenli olarak  zamanında  yapmayacaksın. Yapsan da, eski yeni milletmeklerinden, eski yeni  başkanlardan başkasına  söz  hakkı  vermeyeceksin. Veresen de konuşmasını kısa tut, zaman  kalmadı diyeceksin.

3-Tüzükte yazıyor olsa bile (bilgili, başarılı, yetenekli, çalışkan üyelerin ön plana  çıkmasını engelleyeceksin.

4- Çok zorunlu olmadıkça, örgüt yönetiminin   yaptığı  iş ve  işlemler, aldığı  kararlar, mali konular hakkında  yazılı, sözlü  bilgiler  vermeyeceksin.

5- Çok acil işlerin  dışında, kısa, orta, uzun  vadeli çalışma plan  ve  programı yapmayacaksın.  Dar kadro çalışmasında,  ahbap çavuş ilişkisinden  şaşmayacaksın.

6- Ya sahip olduğun  yetkilerin gücünü ya paranın gücünü, yada grubun gücünü kullanarak  delegelere, üyelere kendini tanıtacaksın.

Bu tekniklere, olanaklara   sahip  değilsen, özgür iradenle, CHP'nin özgür bir üye olarak  partiyi, partinin  tüzüğünü, ilkelerini, değerlerini savunarak  var olman, örgüt üyeleri, delegeleri arasında kendini  ifade etmen, tanıtman,  seçilmen zor dostum  zor. Demokrasi mi?


Eşitlik mi? Adalet mi? Özgürlük mü? Demokrasi mi? Hepsi sözde, nutuklarda bolca var  ama  örgütlü yaşamın  pratiğinde, yok.