Bu Blogda Ara

2/01/12

OLMAZ BÖYLE ŞEY İNSAN OLANIN VİCDANINI SIZLATIYOR


OLMAZ BÖYLE ŞEY İNSAN OLANIN VİCDANINI SIZLATIYOR

A ilçesinin a mahallesinde diyelim ki 150 üye var.  Birkaç kişi kendiliğinden kapalı kapılar ardında bir araya geliyorlar. Kongre ve ön seçim delege blok listesi hazırlıyorlar.  O birkaç kişi arasında sıkı bir pazarlık başlıyor. Örneğin içlerinden birisi diyor ki, şu kişi olursa ben asla olmam. Gerekçesini soruyorsun tamamen kişisel olduğunu öğreniyorsun. Yani bir üye tamamen kişisel nedenler yüzünden diğer bir üyenin siyasi geleceğine ipotek koyabiliyor. Bu sadece pazarlıklardan biri OLMAZ BÖYLE ŞEY İNSAN OLANIN VİCDANINI SIZLATIYOR

Yine tamamen kişisel sebepler yüzünden aynı yöntemlerle birden çok farklı blok listeler hazırlanıyor.  Blok listeler olduğu gibi oylanıyor. En çok oyu alan liste kazanıyor. Bu listeler hazırlanırken oy kullanacak üyelerin birçoğunun listelere kimlerin yazıldığından haberi dahi olmuyor. Sadece seçim günü eline tutuşturulan listelerden birini oylamak zorunda kalıyor. OLMAZ BÖYLE ŞEY İNSAN OLANIN VİCDANINI SIZLATIYOR

Deniyor ki daha önceden hiç seçim olmuyordu. Şimdi şimdi seçim oluyor. Böyle tüzüğü yazanlar böyle seçim yapanlar, bunları içlerine sindirenler halkın gözüne baka baka demokrasiyi eşitliği adaleti savunduğunu söylüyor.

CHP ESKİ KADIN KOLLARI BAŞKANI SORUSU VE YANITI


Zülfikar Bey merhaba, vicdanla cüzdan arası kalmak deyiminizi anlayamadım. Eğer bildiğiniz bir şey varsa benimle paylaşabilir misiniz? Aramızda kalır veya yeri geldiğinde bilmesi gerekenlerle paylaşırız. Bu arada beni mahalle delege seçimlerine bile çağırmadılar, hatta ben arayıp sorduğumda korka korka cevap verdiler. Adres ve saati kerpetenle ağızlarından alabildim. Ama inanın hukuk ve adalet bir gün herkese gerekecek. Sağlık ve huzur dolu günler dilerim. Zühal Samlı. CHP-pm üyesi kadın kolları (eski) genel başkanı ( bu ileti 1.2.2012. saat 12 de yazılmış )

Zühal Hanım.
Parti içinde gizlim saklım yok. Keşke genel sayfama yazsaydın da bu yanıtı orada verseydim.
 Hani bir türkünün dizesi vardır. Derdim çoktur hangisini yanayım. Yine tazelendi yürek yarası diye. Sorunuzu okuyunca aklıma geldi. Sorduğunuz sorunun yanıtını bilmemenize ve sormanıza şaşırdım. Vicdanla cüzdanı kısaca özetleyim.
 İl ve ilçe yöneticileri örgütleri üyelere yönelik örgüt toplantıları yapmıyorlar. Yapsalar da üyeler arasında ayrım yapıyorlar eşit davranmıyorlar.  O toplantıyla ilgili olan üyelerin hepsine haber vermiyorlar. Kendilerine yakın bulduklarını telefonla mesajla yada başka yöntemle çağırıyorlar.
 Ayrıca İl ve ilçe örgütlerinin bilgisi içinde ya da dışında irili ufaklı gruplar oluşuyor. O guruplar kahvehaneler düğün salonları veya başka yerler kiralıyorlar. Açık yada gizli Birçok toplantı düzenliyorlar. O toplantılara sevmedikleri üyeleri ya da kendilerini sevmeyenleri çağırmıyorlar. Yani tüm üyelere haber verilmiyor.  O toplantılarda kendilerini üyelere tanıtıyorlar ve üyeleri tanıyorlar. Seçimlere hazırlanıyorlar. Parası olmayan, grup kurmayan o toplantılara katılmayan üyeler ne yazık ki kendini kimseye tanıtamıyorlar. Kimsede kendilerini tanımıyor. Dolaysıyla seçilme şansı neredeyse hiç olmuyor.
Başka bir açıdan bakalım. Örneğin Ben mahalle temsilcisiyim. Sadece parti için partiye hizmet için çalışıyorsun. Gönüllüsün.   Örneğin Sandık görevlileri tespit etmek için,ya da üyeleri tanımak tanışmak için,  çeşitli sorunları görüşüp konuşmak için toplantılar yapılması şart, ama  toplantı yapılacak uygun yer yok. Emekli birisin paranda çok değil. Ama bir şekilde o toplantılar yapman gerekiyor. Her toplantı yaptığında yol parası vermek toplantıya çağırdığın kişilerin çay parasını vermek, toplantı yapacağın kişileri telefonla arıyorsun telefon parası vermek.  toplantı yaptığın yerin ücretini vermek,  sana kalıyor. Herkesten de rahatça para isteyemiyorsun.  Örgütlenme ağı yok. Sistem böyle kurulmuş. Böyle çalışıyor. Bu olayları Bizzat yaşadım ve yaşıyorum.
Kısaca seçmede ve seçilmede, örgüt içinde kendini ifade etmede düşüncelerini önerilerini açıklamada, üyeleri tanımada eşitlik adalet yok. Hak hukuk yok. Tüzüğü okuyan bilen anlayan yok. Uyulması gereken ilke kural yok. Başvuracağın dert anlatacağın kimse yok. Parası olan parasını olanın grup kuranın, kanatları altına girmen ve onun dediklerini yapman gerekiyor. Ağamsın paşamsın demen gerekiyor. Ondan daha güçlü grup varsa becerebilirsen oraya da göz kırpabiliyorsun. İkili oynayabiliyorsun.   Derdim çoktur hangisini yanayım. Anlatılacaklarımı kitap yazsam bitmez.
Oraya kadar yükselmişsiniz. Şimdi elinizi vicdanınızın üzerine koyun. Aynanın karşısına geçin yemin ederim ki suçluyu orada bulacaksın. Parti içinde Bu durumu görmeyen görmek istemeyen ve bu durma başkaldırmayan kısa ve kestirme yoldan, var olmak isteyen herkes suçlu.  Hele şu delege seçimlerinde yaşanılanlar. Bir birinin kuyusunu kazanlar. Kişisel kaprisler yüzünden vicdan sızlamadan bir kişinin siyasi geleceği ile oynayanlar. Bunları gördükçe yaşadıkça İnsan insanlığından utanıyor.
CHP böyle yok oluyor AKP bu yüzden güç topluyor.  Türkiye böyle ya demokrasiyi adam gibi uygulayacaksın ya da AKP gibi MHP gibi otoriter olacaksın.  Ama kişisel çıkarların yüzünden yüzüne maske takarak demokrasiyle oyun oynamayacaksın.  Demokrasi asla bunu kaldırmaz. Kaldırmıyor da. Tarihi kökleri olan bir cumhuriyeti demokrasiyi kuran bir parti bu anlayış ve zihniyet yüzünden yok oluyor.  Ve onunla birlikte birçok değer yok oluyor. Türkiye altüst oluyor.  Ama hala koltuk kavgası yapılıyor. Sevgi ve saygılar