CHP NEDEN KAYBEDİYOR? AKP NEDEN KAZANIYOR? 4
“AKP neden kazanıyor? CHP neden kaybediyor?” kitabının yazarı Sayın Ateş İlyas Başsoy İlçe başkanımızın davetiyle 3.11.2012 tarihi de saat 13.00’de CHP Bursa Yıldırım İlçe Örgütü binasında, konuyla ilgili olarak sunum yapacaktır. Yazarın kitabını okumadım ancak kitabın başlığı ilgimi çektiği için, konuyla ilgili aynı başlığı kullanarak 3 ayrı yazımla düşüncelerimi facebook sosyal paylaşım sitesinde paylaştım. Sunuma katılacağım ve dikkatle dinleyeceğim.
CHP NEDEN KAYBEDİYOR? AKP NEDEN KAZANIYOR?
Delege seçimlerine, il ve ilçe genel kurullarına, milletvekili ve belediye seçimlerine, nasıl hazırlanıldığını, seçimlerde hangi yolların izlendiğini, hangi ilke ve kurallara uyuduğunu büyüteç altına koyup dikkatle incelersek CHP’nin neden kaybettiğini daha kolaylıkla anlayacağımızı düşüyorum.
Evet, tüm seçimlere parti tüzüğüne göre her üyenin aday olma, seçme ve seçilme, oy kullanma hakkı vardır. Ancak yeterli derecede maddi olanağı olmayan bir üyenin özgür iradesiyle kendini ve düşüncelerini ifade etme, seçilme şansı hiç yok denecek kadar azdır.
Seçmede ve seçilmede üyeler arasında eşitlik, adalet sağlanmadığı sürece, parti içi demokrasi kurum ve kurallarıyla işletilmediği sürece CHP kaybetmeye devam edecektir. Diye düşüyorum.
CHP NEDEN KAYBEDİYOR? AKP NEDEN KAZANIYOR? 3
CHP demokrasiyi, eşitliği, adaleti ve özgürlüğü savunuyor. Ama parti içinde, örgütsel işleyişte yapılanmada demokrasininin, eşitliğin, adaletin özgürlüğün gereklerini yerine getirmediği için CHP kaybediyor?
Örneğin
Eski, yeni millet vekiileri, eski yeni il ilçe başkanları, eski yeni parti meclisi üyleleri,( lisete uzayıp gidiyor) örg
üt toplantılarının hepsine katılma hakları var. Katıldıkları her toplantıda, istedikleri konuda istedikleri kadar konuşma hakları var. Örgüt toplantılarında ilk saatlerdeki aslan payını onlar aldıkları için, asıl konuşması gerekenlere yani delegelere, yani üyelere sıra gelmiyor. Gelsede salonda dinleyecek kimse kalmıyor. Demokrasi, eşitlik, adalet, özgürlük toplantılarda yok oluyor.
CHP bu yanlış uygulamadan dönmedikçe, konuşması gerekenlerin önündeki engeller kaldırılmadıkça, CHP’de demokrasinin, eşitliğin, adaletin, özgürlüğün hayat bulması yaşaması olanaksızdır
Zülfikar Bal
CHP NEDEN KAYBEDER? AKP NEDEN KAZANIR?
CHP'li bir üye olarak kendi penceremden gördüklerimi, düşündüklerimi yazıyorum.
CHP neden kaybeder?
CHP hep demokrasiyi savunduğunu söyler, söyler durur ama demokrasinin gereklerini hiç yerine getirmez. Üyeler arasında seçmede seçilmede eşitliği adaleti, yani demokrasiyi hiç uygulamaz.
Örneğin, aylarca yıllarca kapalı kapılar ardında, masa, başında, ahbap çavuş ilişkisi içinde kâğıt üstünde delege seçer. Üyelerini hiç önemsemez, üyelerine hiç değer vermez.
CHP neden kaybeder?
CHP karar alır derki, kapalı kapılar açılacak, bundan böyle masa başında üstünde, ahbap çavuş ilişkisi içinde delege seçimi olmayacak. Her mahalleye sandık konacak, delegeleri üyeler oylarıyla seçecek. Bu kararla CHP devrim oldu, değişim oldu denecek. ama
Delege seçimlerinin nasıl olacağına dair, hiçbir ilke kural uygulanmayacak, büyük balık küçük balığı yutacak. örgüt içinde bir biriyle çatışan, sürtüşen, yarışan, irili ufaklı guruplar kutuplar kurulacak. Her grup kendi başına bağımsız çalışacak. Bağımsız toplantılar yapacak. Blok liste yöntemiyle seçimler yapılacak. Gruplar ve grupların gücü karşısında hiçbir üye, hiç bir özgür irade, kendini ifade etme ve seçilme şansı hiç bulamayacak.
CHP neden kaybeder?
CHP’ İl, İlçe örgüt başkanları, yönetim kurulu üyeleri her hafta toplanırlar, kendi aralarında konuşur, tartışırlar kararlar alırlar. Ama hangi kararları aldıklarını üyelere hiç bir zaman açıklamazlar. Örgütün gelir gider kaynaklarından üyeleri hiç haberdar etmezler.
CHP neden kaybeder?
CHP İl, ilçe başkanları yönetim kurulu üyeleri, partinin can damarı olan, eli, ayağı olan, partiyi besleyen geliştiren güçlendiren örgütlenme ağını (çalışma grupları, komisyonlar, mahalle sorumluları vb. gibi) kurmayı, kurumsallaştırmayı aktif hale getirmeyi hiçbir zaman istemezler. Çalmayı tabana yaymazlar. Üyelere görev vermezler. Her işi dar kadro anlayışı içinde kendileri ve kendilerine yakın olan üyelerle yapmak isterler.
CHP neden kaybeder?
Örgütlenmede, üyelerle haberleşmede, iletişim kurmada örgütlenme ağı yöntemiyle değil,
Üyelerle doğrudan yüz yüze canlı iletişim kurarak, görüşerek, konuşarak değil,
Telefonla, mesajla, internetle iletişim kurmanın haberleşmenin yapılması, birçok üyeye zamanında bilginin haberin ulaşmaması ulaştırılmaması.
CHP neden kaybeder?
CHP örgüt toplantılarının hiç birisinde toplantı disiplinine, toplantı yöntemi, usul esas ve kurallarına hiçbir zaman uyulmaması, toplantılarda hep belli bildik kişilerin konuşmaları, örgüt toplantılarına alınmaması alınsa bile söz hakkı verilmemesi. Verilse bile dinleyecek kimsenin kalmaması.
CHP neden kaybeder?
CHP tüzük hükmüne göre üyelere (Mad.6) parti organlarına aday, olma, seçme, seçilme hakkı olsa da, maddi gücü olmayan, bir grubun kutbun içinde yer almayan, parası olan birine sırtını dayamayan CHP üyesinin özgür iradesiyle tek başına, kendini düşüncelerini ifade ederek seçilmesi tam mucizedir.
CHP neden kaybeder?
CHP’de il ve ilçe başkanları olağan üstü yetkilerle donatılmıştır. İl ve ilçe örgüt yönetim kurulu üyeleri olsa da başkanın dediği dediktir. Başkana muhalefet edenler başkanın (yönetimin) icraatlarını eleştirenler başkanın gücü ve yetkileri karşısında ( haklı haksız demeden başkanı destekleyen çoktur) ya da geri adım atmak zorundadır. Ya da yenilgiyi kabul etmek zorundadır.
CHP neden kaybeder?
Parti ve örgüt çalışmalarında, parti tüzüğüne, partinin programına, kararlarına, partinin çalışma ilkelerine parti disipline, tüzükle belirlenen görev yetki ve sorumluluklara uyulmayacak. Kısa orta uzun vadeli çalışma plan ve programları yapılmayacak.
Bütün bunlardan sonrada CHP neden kaybediyor diye sorulacak. Korkmayalım açık olalım önce iğneyi kendimize dürtelim.
Demokrasiyi savunuyorum demekle demokrasi savunulmuyor. Demokrasi ihmale ihlale gelmiyor. Demokrasi yi uygulamak zor zanaat. Kolay ve kestirme yollar tercih ediliyor. Demokrasi de kolay ve kestirme yolları kabul etmiyor.
AKP neden kazanıyor?
Çünkü AKP de demokrasi sorunu yok. Bir bilen ne derse o oluyor. Bilmeyenler bilene uyuyor. AKP kazanıyor.
Kendi kendime düşüyorum. Acaba suçlu demokrasinin kendisi mi?
Şu demokrasiyi keşke yeniden iyice tanısak, anlasak. Demokrasi de bizi iyice tanısa anlasa. Suçlu ortaya çıksa
CHP NEDEN KAYBEDER? AKP NEDEN KAZANIR? 2
CHP olarak CHP’li yöneticiler olarak, CHP’li üyeler olarak top yükün 12 yıldır AKP’nin rüzgârına kapıldık gidiyoruz. Bıkmadan, usanmadan yılmadan 12 yıldır AKP’nin yaptıklarını yapacaklarını konuşuyoruz. AKP’nin korku imparatorluğu yarattığını konuşuyoruz. AKP’nin 12. Yıldır Cumhuriyetin kazanımlarını yok ettiğini konuşuyoruz. Yasaları kanunları değiştirdiğini konuşuyoruz. Elimizde avcumuzda kala, kala bir tek CHP’sinin kaldığını konuşuyoruz. Konuşuyoruz, konuşuyoruz, konuşuyoruz. Ama 12 yıldır AKP’nin yaptıklarını, yapacaklarını engelleyemiyoruz. 12 yıldır AKP, kendi hakkında konuşulanlara hiç aldırmıyor. Doğru bildiği yoldan şaşmıyor. Gözü kara gidiyor. O kadar gözü kara gidiyor ki, En büyük milli bayramımız olan 29 Ekim cumhuriyet bayramının kutlanmasını, bir istihbarata dayanarak engellemeye, yasaklamaya çalışıyor.
CHP olarak, CHP’li yöneticiler olarak, CHP’li üyeler olarak top yükün CHP’liler olarak 12 yıldır AKP’yi konuştukça AKP’yi dilimizden düşürmedikçe, halkımızı, üyelerimizi AKP’nin yaptıklarıyla yapacaklarıyla korkuttukça, AKP ’ile yatıp AKP ile kalktıkça CHP kaybediyor. AKP kazanıyor.
CHP 12 yıldır kendini konuşmuyor. CHP 12 yıldır ne yaptığını ne yapacağını konuşmuyor. CHP 12 yıldır Kendi içinde, örgütleri içinde yapılan yanlışların, doğruların, sorunların neler olduğunu konuşmuyor. Konuşulmasına da izin vermiyor. Konuşanlara da kızıyor. Konuşanları azarlıyor. AKP’nin yatıkları yapacakları gözler önünde duruyorken iken, cumhuriyetin kazanımları yok ediliyorken, korku baskı imparatorluğu yaratılıyorken, terör almış başını gidiyorken, her gün şehitler veriliyorken, generaller bilim adamları, gazeteciler milletvekilleri tutuklanıyorken, eğitim yasası değiştiriliyorken kendi içimizde yapılan yanlışları doğruları konuşmanın zamanı değil diyor.
Kendimizi konuşmadıkça, kendi içimizde parti içi demokrasiyi, örgüt disiplini uygulamadıkça, kendi içimizde yapılan yanlışlıkları, doğruları, haksızlıkları, adaletsizlikleri, eşitsizlikleri örgüt önünde, tartışmadıkça, kendi içimizde yanlış yapanlardan, partinin tüzüğüne, partinin, çalışma ilkelerine, partinin programına, alınan kararlara, tüzükle belirlenen görev yetki ve sorumluluklara uymayanlardan, örgüt önünde hesap sormadıkça, demokrasiye en büyük darbeyi kendi içimizde kendimiz vurmuş oluyoruz. İnandırıcı olamıyoruz. Bu nedenle CHP kaybediyor. AKP kazanıyor.
ÖNERİM
Bundan böyle en az AKP’yi konuştuğumuz kadar, CHP’yi de konuşmalıyız. Bundan böyle en az AKP’nin yaptığı, yapacağı yanlışları konuştuğumuz kadar CHP’nin yaptığı yapacağı yanlışları da konuşmalıyız.
AKP ilgi alanımızda bulunuyor. CHP etki alanımızda bulunuyor. İlgi alanımıza var oldukça etki alanımızı küçültüyoruz ve başarılı olamıyoruz. Tersini uygulamak zorundayız. Yani, CHP olarak CHP’li yöneticiler olarak, CHP’li üyeler olarak başarıya imza atmak istiyorsak öncelikle etki alanımızı genişletmek zorundayız. İlgi alanımızı küçülmek etki alanımızı büyütmek zorundayız. Kısaca Kendi içimizdeki sorunları örgüt önünde konuşmaktan tartışmaktan korkmamalıyız. Örgüt içinde yanlış yapanlardan hesap sormamaktan, denetleme yapmamaktan, örgütsel disiplin içinde öneri ve eleştiri yapmaktan korkmamalıyız.
Bu Blogda Ara
10/31/12
10/24/12
CHP NEDEN KAYBEDER? AKP NEDEN KAZANIR?
CHP NEDEN KAYBEDER? AKP NEDEN KAZANIR?
CHP'li bir üye olarak kendi penceremden gördüklerimi, düşündüklerimi yazıyorum.
CHP neden kaybeder? CHP hep demokrasiyi savunduğunu söyler, söyler durur ama demokrasinin gereklerini hiç yerine getirmez. Üyeler arasında seçmede seçilmede eşitliği adaleti, yani demokrasiyi hiç uygulamaz.
Örneğin, aylarca yıllarca kapalı kapılar ardında, masa, başında, ahbap çavuş ilişkisi içinde kâğıt üstünde delege seçer. Üyelerini hiç önemsemez, üyelerine hiç değer vermez.
CHP neden kaybeder? CHP karar alır derki, kapalı kapılar açılacak, bundan böyle masa başında üstünde, ahbap çavuş ilişkisi içinde delege seçimi olmayacak. Her mahalleye sandık konacak, delegeleri üyeler oylarıyla seçecek. Bu kararla CHP devrim oldu, değişim oldu denecek. ama
Delege seçimlerinin nasıl olacağına dair, hiçbir ilke kural uygulanmayacak, büyük balık küçük balığı yutacak. örgüt içinde bir biriyle çatışan, sürtüşen, yarışan, irili ufaklı guruplar kutuplar kurulacak. Her grup kendi başına bağımsız çalışacak. Bağımsız toplantılar yapacak. Blok liste yöntemiyle seçimler yapılacak. Gruplar ve grupların gücü karşısında hiçbir üye, hiç bir özgür irade, kendini ifade etme ve seçilme şansı hiç bulamayacak.
CHP neden kaybeder? CHP’ İl, İlçe örgüt başkanları, yönetim kurulu üyeleri her hafta toplanırlar, kendi aralarında konuşur, tartışırlar kararlar alırlar. Ama hangi kararları aldıklarını üyelere hiç bir zaman açıklamazlar. Örgütün gelir gider kaynaklarından üyeleri hiç haberdar etmezler.
CHP neden kaybeder? CHP İl, ilçe başkanları yönetim kurulu üyeleri, partinin can damarı olan, eli, ayağı olan, partiyi besleyen geliştiren güçlendiren örgütlenme ağını (çalışma grupları, komisyonlar, mahalle sorumluları vb. gibi) kurmayı, kurumsallaştırmayı aktif hale getirmeyi hiçbir zaman istemezler. Çalmayı tabana yaymazlar. Üyelere görev vermezler. Her işi dar kadro anlayışı içinde kendileri ve kendilerine yakın olan üyelerle yapmak isterler.
CHP neden kaybeder? Örgütlenmede, üyelerle haberleşmede, iletişim kurmada örgütlenme ağı yöntemiyle değil, Üyelerle doğrudan yüz yüze canlı iletişim kurarak, görüşerek, konuşarak değil, Telefonla, mesajla, internetle iletişim kurmanın haberleşmenin yapılması, birçok üyeye zamanında bilginin haberin ulaşmaması ulaştırılmaması.
CHP neden kaybeder? CHP örgüt toplantılarının hiç birisinde toplantı disiplinine, toplantı yöntemi, usul esas ve kurallarına hiçbir zaman uyulmaması, toplantılarda hep belli bildik kişilerin konuşmaları, örgüt toplantılarına alınmaması alınsa bile söz hakkı verilmemesi. Verilse bile dinleyecek kimsenin kalmaması.
CHP neden kaybeder? CHP tüzük hükmüne göre üyelere (Mad.6) parti organlarına aday, olma, seçme, seçilme hakkı olsa da, maddi gücü olmayan, bir grubun kutbun içinde yer almayan, parası olan birine sırtını dayamayan CHP üyesinin özgür iradesiyle tek başına, kendini düşüncelerini ifade ederek seçilmesi tam mucizedir.
CHP neden kaybeder? CHP’de il ve ilçe başkanları olağan üstü yetkilerle donatılmıştır. İl ve ilçe örgüt yönetim kurulu üyeleri olsa da başkanın dediği dediktir. Başkana muhalefet edenler başkanın (yönetimin) icraatlarını eleştirenler başkanın gücü ve yetkileri karşısında ( haklı haksız demeden başkanı destekleyen çoktur) ya da geri adım atmak zorundadır. Ya da yenilgiyi kabul etmek zorundadır.
CHP neden kaybeder? Parti ve örgüt çalışmalarında, parti tüzüğüne, partinin programına, kararlarına, partinin çalışma ilkelerine parti disipline, tüzükle belirlenen görev yetki ve sorumluluklara uyulmayacak. Kısa orta uzun vadeli çalışma plan ve programları yapılmayacak.
Bütün bunlardan sonrada CHP neden kaybediyor diye sorulacak. Korkmayalım açık olalım önce iğneyi kendimize dürtelim.
Demokrasiyi savunuyorum demekle demokrasi savunulmuyor. Demokrasi ihmale ihlale gelmiyor. Demokrasi yi uygulamak zor zanaat. Kolay ve kestirme yollar tercih ediliyor. Demokrasi de kolay ve kestirme yolları kabul etmiyor.
AKP neden kazanıyor? Çünkü AKP de demokrasi sorunu yok. Bir bilen ne derse o oluyor. Bilmeyenler bilene uyuyor. AKP kazanıyor. Kendi kendime düşüyorum. Acaba suçlu demokrasinin kendisi mi? Şu demokrasiyi keşke yeniden iyice tanısak, anlasak. Demokrasi de bizi iyice tanısa anlasa. Suçlu ortaya çıksa
CHP'li bir üye olarak kendi penceremden gördüklerimi, düşündüklerimi yazıyorum.
CHP neden kaybeder? CHP hep demokrasiyi savunduğunu söyler, söyler durur ama demokrasinin gereklerini hiç yerine getirmez. Üyeler arasında seçmede seçilmede eşitliği adaleti, yani demokrasiyi hiç uygulamaz.
Örneğin, aylarca yıllarca kapalı kapılar ardında, masa, başında, ahbap çavuş ilişkisi içinde kâğıt üstünde delege seçer. Üyelerini hiç önemsemez, üyelerine hiç değer vermez.
CHP neden kaybeder? CHP karar alır derki, kapalı kapılar açılacak, bundan böyle masa başında üstünde, ahbap çavuş ilişkisi içinde delege seçimi olmayacak. Her mahalleye sandık konacak, delegeleri üyeler oylarıyla seçecek. Bu kararla CHP devrim oldu, değişim oldu denecek. ama
Delege seçimlerinin nasıl olacağına dair, hiçbir ilke kural uygulanmayacak, büyük balık küçük balığı yutacak. örgüt içinde bir biriyle çatışan, sürtüşen, yarışan, irili ufaklı guruplar kutuplar kurulacak. Her grup kendi başına bağımsız çalışacak. Bağımsız toplantılar yapacak. Blok liste yöntemiyle seçimler yapılacak. Gruplar ve grupların gücü karşısında hiçbir üye, hiç bir özgür irade, kendini ifade etme ve seçilme şansı hiç bulamayacak.
CHP neden kaybeder? CHP’ İl, İlçe örgüt başkanları, yönetim kurulu üyeleri her hafta toplanırlar, kendi aralarında konuşur, tartışırlar kararlar alırlar. Ama hangi kararları aldıklarını üyelere hiç bir zaman açıklamazlar. Örgütün gelir gider kaynaklarından üyeleri hiç haberdar etmezler.
CHP neden kaybeder? CHP İl, ilçe başkanları yönetim kurulu üyeleri, partinin can damarı olan, eli, ayağı olan, partiyi besleyen geliştiren güçlendiren örgütlenme ağını (çalışma grupları, komisyonlar, mahalle sorumluları vb. gibi) kurmayı, kurumsallaştırmayı aktif hale getirmeyi hiçbir zaman istemezler. Çalmayı tabana yaymazlar. Üyelere görev vermezler. Her işi dar kadro anlayışı içinde kendileri ve kendilerine yakın olan üyelerle yapmak isterler.
CHP neden kaybeder? Örgütlenmede, üyelerle haberleşmede, iletişim kurmada örgütlenme ağı yöntemiyle değil, Üyelerle doğrudan yüz yüze canlı iletişim kurarak, görüşerek, konuşarak değil, Telefonla, mesajla, internetle iletişim kurmanın haberleşmenin yapılması, birçok üyeye zamanında bilginin haberin ulaşmaması ulaştırılmaması.
CHP neden kaybeder? CHP örgüt toplantılarının hiç birisinde toplantı disiplinine, toplantı yöntemi, usul esas ve kurallarına hiçbir zaman uyulmaması, toplantılarda hep belli bildik kişilerin konuşmaları, örgüt toplantılarına alınmaması alınsa bile söz hakkı verilmemesi. Verilse bile dinleyecek kimsenin kalmaması.
CHP neden kaybeder? CHP tüzük hükmüne göre üyelere (Mad.6) parti organlarına aday, olma, seçme, seçilme hakkı olsa da, maddi gücü olmayan, bir grubun kutbun içinde yer almayan, parası olan birine sırtını dayamayan CHP üyesinin özgür iradesiyle tek başına, kendini düşüncelerini ifade ederek seçilmesi tam mucizedir.
CHP neden kaybeder? CHP’de il ve ilçe başkanları olağan üstü yetkilerle donatılmıştır. İl ve ilçe örgüt yönetim kurulu üyeleri olsa da başkanın dediği dediktir. Başkana muhalefet edenler başkanın (yönetimin) icraatlarını eleştirenler başkanın gücü ve yetkileri karşısında ( haklı haksız demeden başkanı destekleyen çoktur) ya da geri adım atmak zorundadır. Ya da yenilgiyi kabul etmek zorundadır.
CHP neden kaybeder? Parti ve örgüt çalışmalarında, parti tüzüğüne, partinin programına, kararlarına, partinin çalışma ilkelerine parti disipline, tüzükle belirlenen görev yetki ve sorumluluklara uyulmayacak. Kısa orta uzun vadeli çalışma plan ve programları yapılmayacak.
Bütün bunlardan sonrada CHP neden kaybediyor diye sorulacak. Korkmayalım açık olalım önce iğneyi kendimize dürtelim.
Demokrasiyi savunuyorum demekle demokrasi savunulmuyor. Demokrasi ihmale ihlale gelmiyor. Demokrasi yi uygulamak zor zanaat. Kolay ve kestirme yollar tercih ediliyor. Demokrasi de kolay ve kestirme yolları kabul etmiyor.
AKP neden kazanıyor? Çünkü AKP de demokrasi sorunu yok. Bir bilen ne derse o oluyor. Bilmeyenler bilene uyuyor. AKP kazanıyor. Kendi kendime düşüyorum. Acaba suçlu demokrasinin kendisi mi? Şu demokrasiyi keşke yeniden iyice tanısak, anlasak. Demokrasi de bizi iyice tanısa anlasa. Suçlu ortaya çıksa
10/22/12
İNTERNET ORTAMINDA YAYINLANAN, YAYINLANMAYAN RESİMLER, ÇALIŞMALAR, HABERLER, DUYURULAR HAKKINDA
İNTERNET ORTAMINDA YAYINLANAN, YAYINLANMAYAN RESİMLER, ÇALIŞMALAR, HABERLER, DUYURULAR HAKKINDA
İNTERNET ORTAMINDA İLÇEMİZ FACEBOOK SAYFASINDA NE ZAMAN NERELERE HANGİ TARİHTE HANGİ SAATTE KİMLER TARAFINDAN HANGİ AMAÇLA ZİYARET YAPILACAĞI DUYURULMIYOR.
AMA ZİYARET YAPILAN YERLERİN, ZİYARETLERE KATILANLARIN, HER MAHALLEDE YAPILAN KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARINA KATILANLARIN, EYLEM VE ETKİNLİKLERE KATILANLARIN, İLÇEMİZ BİNASININ AÇILIŞI VE AÇILIŞINA KATILAN LARIN RESİMLERİ HİÇ GECİKTRMEDEN GÜNÜ GÜNÜNE ANINDA İNTERNET ORTAMINDA İLÇEMİZ FACEBOOK SAYFASINDA KESİNTİSİZ OLARAK GÜNÜ GÜNÜNE YAYINLANIYOR. HEPİMİZ İZLİYORUZ GÖRÜYORUZ BEĞENİYORUZ YORUMLAR YAZIYORUZ.
AMA ÇALIŞMA GRUPLARININ OLUŞTURULMASI KAPSAMINDA HER MAHALLEDE YAPILAN, ÖN GÖRÜŞME TOPLANTILARI VE TOPLANTILARA KATILANLARA VE TOPLANTI SONUÇLARIYLA İLGİLİ,
HER MAHALLEDE HER GÜN YAPILAN SEÇİMLİ TOPLANTILARLA İLGİLİ, KOMİSYONLARIN OLUŞUMU, KOMİSYON KOTOPLANTILARIYLA VE TOPANTI SONUÇLARIYLA İLGİLİ,
İLÇEMİZ DANIŞMA KURULU TOPLANTILARI VE TOPLANTI SONUÇLARIYLA İLGİLİ HABERLER, RESİMLER SAYFASINDA TIPKI DİĞER ÇALIŞMALARDA OLDUĞU GİBİ İNTERNET ORTAMINDA İLÇEMİZ FACEBOOK KESİNTİSİZ OLARAK GÜNÜ GÜNÜNE NEDEN YAYINLANMIYOR?
BU ÇALIŞMALARI TIPKI DİĞELERİNDE OLDUĞU GİBİ NEDEN İZLEYEMİYORUZ, GÖREMİYORUZ, BEĞENEMİYORUZ YORUMLAR YAZAMIYORUZ? NEDEN? NEDEN? NEDEN?
BENİM AÇIMDAN SORUNUN YANITI
İNTERNET ORTAMINDA İLÇEMİZ FACEBOOK SAYFASINDA (YAYINLANAN) GÖRDÜĞÜMÜZ, BEĞENDİĞİMİZ, OKUDUĞUMUZ YORUMLARDA, HABERLERDE, RESİMLERDE DAHA ÇOK KİŞİLERİN REKLAMI YAPILIYOR. DOLAYSIYLA ÇALIŞMALARDA BELLİ KİŞİLER, YÜZLER, İSİMLER ÖN PLANA ÇIKIYOR.
İNTERNET ORTAMINDA İLÇEMİZ FACEBOOK SAYFASINDA (YAYINLANMAYAN) GÖREMEDİĞİMİZ, BEĞENEMEDİĞİMİZ, OKUYAMADIĞIMIZ YORUMLARDA, HABERLERDE, RESİMLERDE PARTİMİZİN ÖRGÜTÜMÜZÜN REKLAMI YAPILMIYOR. DOLAYSIYLA ÇALIŞMALARDA PARTİMİZ, ÖRGÜTÜMÜZ ÖN PLANA ÇIKMIYOR.
İNTERNET ORTAMINDA İLÇEMİZ FACEBOOK SAYFASINDA NE ZAMAN NERELERE HANGİ TARİHTE HANGİ SAATTE KİMLER TARAFINDAN HANGİ AMAÇLA ZİYARET YAPILACAĞI DUYURULMIYOR.
AMA ZİYARET YAPILAN YERLERİN, ZİYARETLERE KATILANLARIN, HER MAHALLEDE YAPILAN KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARINA KATILANLARIN, EYLEM VE ETKİNLİKLERE KATILANLARIN, İLÇEMİZ BİNASININ AÇILIŞI VE AÇILIŞINA KATILAN LARIN RESİMLERİ HİÇ GECİKTRMEDEN GÜNÜ GÜNÜNE ANINDA İNTERNET ORTAMINDA İLÇEMİZ FACEBOOK SAYFASINDA KESİNTİSİZ OLARAK GÜNÜ GÜNÜNE YAYINLANIYOR. HEPİMİZ İZLİYORUZ GÖRÜYORUZ BEĞENİYORUZ YORUMLAR YAZIYORUZ.
AMA ÇALIŞMA GRUPLARININ OLUŞTURULMASI KAPSAMINDA HER MAHALLEDE YAPILAN, ÖN GÖRÜŞME TOPLANTILARI VE TOPLANTILARA KATILANLARA VE TOPLANTI SONUÇLARIYLA İLGİLİ,
HER MAHALLEDE HER GÜN YAPILAN SEÇİMLİ TOPLANTILARLA İLGİLİ, KOMİSYONLARIN OLUŞUMU, KOMİSYON KOTOPLANTILARIYLA VE TOPANTI SONUÇLARIYLA İLGİLİ,
İLÇEMİZ DANIŞMA KURULU TOPLANTILARI VE TOPLANTI SONUÇLARIYLA İLGİLİ HABERLER, RESİMLER SAYFASINDA TIPKI DİĞER ÇALIŞMALARDA OLDUĞU GİBİ İNTERNET ORTAMINDA İLÇEMİZ FACEBOOK KESİNTİSİZ OLARAK GÜNÜ GÜNÜNE NEDEN YAYINLANMIYOR?
BU ÇALIŞMALARI TIPKI DİĞELERİNDE OLDUĞU GİBİ NEDEN İZLEYEMİYORUZ, GÖREMİYORUZ, BEĞENEMİYORUZ YORUMLAR YAZAMIYORUZ? NEDEN? NEDEN? NEDEN?
BENİM AÇIMDAN SORUNUN YANITI
İNTERNET ORTAMINDA İLÇEMİZ FACEBOOK SAYFASINDA (YAYINLANAN) GÖRDÜĞÜMÜZ, BEĞENDİĞİMİZ, OKUDUĞUMUZ YORUMLARDA, HABERLERDE, RESİMLERDE DAHA ÇOK KİŞİLERİN REKLAMI YAPILIYOR. DOLAYSIYLA ÇALIŞMALARDA BELLİ KİŞİLER, YÜZLER, İSİMLER ÖN PLANA ÇIKIYOR.
İNTERNET ORTAMINDA İLÇEMİZ FACEBOOK SAYFASINDA (YAYINLANMAYAN) GÖREMEDİĞİMİZ, BEĞENEMEDİĞİMİZ, OKUYAMADIĞIMIZ YORUMLARDA, HABERLERDE, RESİMLERDE PARTİMİZİN ÖRGÜTÜMÜZÜN REKLAMI YAPILMIYOR. DOLAYSIYLA ÇALIŞMALARDA PARTİMİZ, ÖRGÜTÜMÜZ ÖN PLANA ÇIKMIYOR.
10/21/12
CHP ÖRGÜTLERİNDE BAL GİBİ TEK ADAM MODELİ İŞLİYOR. NEDEN Mİ?
CHP ÖRGÜTLERİNDE BAL GİBİ TEK ADAM MODELİ İŞLİYOR. NEDEN Mİ?
CHP’de ne kendimizi nede başkalarını kandırmayalım. Teknoloji çağında yaşadığımızı unutmayalım. Gerçekler gizlenemiyor. Mızrak çuvala girmiyor. Güneş balçıkla sıvanmıyor. Boşuna başımızı kuma gömmeyelim.
CHP’de, özellikle taşra örgütlerinde, örgütsel işleyişte, örgütsel yapılanmada, örgütsel anlayışta, uygulamada zihniyette, ne devrim oldu, ne değişim oldu. Ama devrimin değişimin olmasını hepimiz çok istedik, bir ara umuda kapıldık. Kısa sürede anladık ki kişilerin, tüzüğün değişmesiyle devrim, değişim olmuyormuş.
O zaman dünle bugün arasındaki en önemli fark nedir? Bugün eskiden olduğu gibi, hiçbir şey dört duvar arasında, kapalı, kapılar ardında, masa başında, ahbap çavuş, ilişkisi içinde gizli kapaklı olmadığıdır. Yapılan her şeyi, hepimiz pratik yaşamın içinde bire bir gördük. Şahit olduk. Yaşadık. İşte bu yüzden eskiden olduğu gibi bundan böyle mızrak çuvala girmiyor. Güneş balçıkla sıvanmıyor. Ama bu gerçeği seçilenler, seçilmek isteyenler bir türlü görmüyor. Görmekte istemiyor.
Parti içi seçimler yaklaşırken, grupların nasıl oluştuğunu, başkan adaylarının aylar öncesinden nasıl başkanlığa hazırlandıklarını, delege listelerinin nasıl hazırlandığını, hangi yöntemle nasıl delege seçimi yapıldığını, delegeler seçildikten sonra başkan adaylarının nasıl delege avcılığına çıktığını, delegeleri n nasıl markaja alındığını, üyelerden habersiz delegelerle nasıl gizli toplantılar yapıldığını hepimiz pratik yaşamın içinde gördük, yaşadık şahit olduk.
Seçilecek en güçlü başkan adayının seçilmeden önce belli olduğunu, yönetim kurulu listelerinin hangi pazarlıklarla nasıl hazırlandığını, seçimi kazanan başkanın ne kadar büyük bir güce yetkiye kavuştuğunu hepimiz gördük yaşadık şahit olduk.
O büyük güce, büyük yetkiye sahip olan başkanın gücüne karşı konulmuyor. Sözünün üstüne söz söylenmiyor. Başkanın bir dediği iki olmuyor. En başkan bizim başkan oluyor. Alınan kararlarda yapılan ve yapılacak işlerde, duyurularda, haberlerde, başkanın adı geçiyor. Başkanın resimleri yayınlanıyor. Başkanın yaptığı her iş, söylediği her söz her ortamda alkışlanıyor. Bütün başarılar başkanın hanesine yazılıyor. Başkanın yakınında bulunanlar, başkana şirin gözükenler, başkanla çalışmaya katılanlar, başkanla resim çektirip yayınlayanlar çok şanslı oluyor. Başkana soru soranlar, yapılan işlerin doğruluğunu yanlışlığını eleştirenler, öneride bulunanlar, başkana yakın olanlar kadar şanslı olmuyor. Bu uygulamaya da demokrasi deniyor.
VE BİR SEMİNER DÜZENLENİYOR. SEMİNERİN KONUSU "AKP NEDEN KAZANIYOR? CHP NEDEN KAYBEDİYOR?"
CHP’de ne kendimizi nede başkalarını kandırmayalım. Teknoloji çağında yaşadığımızı unutmayalım. Gerçekler gizlenemiyor. Mızrak çuvala girmiyor. Güneş balçıkla sıvanmıyor. Boşuna başımızı kuma gömmeyelim.
CHP’de, özellikle taşra örgütlerinde, örgütsel işleyişte, örgütsel yapılanmada, örgütsel anlayışta, uygulamada zihniyette, ne devrim oldu, ne değişim oldu. Ama devrimin değişimin olmasını hepimiz çok istedik, bir ara umuda kapıldık. Kısa sürede anladık ki kişilerin, tüzüğün değişmesiyle devrim, değişim olmuyormuş.
O zaman dünle bugün arasındaki en önemli fark nedir? Bugün eskiden olduğu gibi, hiçbir şey dört duvar arasında, kapalı, kapılar ardında, masa başında, ahbap çavuş, ilişkisi içinde gizli kapaklı olmadığıdır. Yapılan her şeyi, hepimiz pratik yaşamın içinde bire bir gördük. Şahit olduk. Yaşadık. İşte bu yüzden eskiden olduğu gibi bundan böyle mızrak çuvala girmiyor. Güneş balçıkla sıvanmıyor. Ama bu gerçeği seçilenler, seçilmek isteyenler bir türlü görmüyor. Görmekte istemiyor.
Parti içi seçimler yaklaşırken, grupların nasıl oluştuğunu, başkan adaylarının aylar öncesinden nasıl başkanlığa hazırlandıklarını, delege listelerinin nasıl hazırlandığını, hangi yöntemle nasıl delege seçimi yapıldığını, delegeler seçildikten sonra başkan adaylarının nasıl delege avcılığına çıktığını, delegeleri n nasıl markaja alındığını, üyelerden habersiz delegelerle nasıl gizli toplantılar yapıldığını hepimiz pratik yaşamın içinde gördük, yaşadık şahit olduk.
Seçilecek en güçlü başkan adayının seçilmeden önce belli olduğunu, yönetim kurulu listelerinin hangi pazarlıklarla nasıl hazırlandığını, seçimi kazanan başkanın ne kadar büyük bir güce yetkiye kavuştuğunu hepimiz gördük yaşadık şahit olduk.
O büyük güce, büyük yetkiye sahip olan başkanın gücüne karşı konulmuyor. Sözünün üstüne söz söylenmiyor. Başkanın bir dediği iki olmuyor. En başkan bizim başkan oluyor. Alınan kararlarda yapılan ve yapılacak işlerde, duyurularda, haberlerde, başkanın adı geçiyor. Başkanın resimleri yayınlanıyor. Başkanın yaptığı her iş, söylediği her söz her ortamda alkışlanıyor. Bütün başarılar başkanın hanesine yazılıyor. Başkanın yakınında bulunanlar, başkana şirin gözükenler, başkanla çalışmaya katılanlar, başkanla resim çektirip yayınlayanlar çok şanslı oluyor. Başkana soru soranlar, yapılan işlerin doğruluğunu yanlışlığını eleştirenler, öneride bulunanlar, başkana yakın olanlar kadar şanslı olmuyor. Bu uygulamaya da demokrasi deniyor.
VE BİR SEMİNER DÜZENLENİYOR. SEMİNERİN KONUSU "AKP NEDEN KAZANIYOR? CHP NEDEN KAYBEDİYOR?"
10/17/12
CHP KENDİ GERÇEĞNİ GÖRMEK ANLAMAK DÜŞÜNMEK VE KONUŞMAK ZORUNDADIR
CHP KENDİ GERÇEĞNİ GÖRMEK ANLAMAK DÜŞÜNMEK VE KONUŞMAK ZORUNDADIR
CHP ve CHP’liler, AKP gerçeğini gördükleri, anladıkları, düşündükleri ve konuştukları kadar,
CHP ve CHP’liler ülkemizin içinde bulunduğu sorunları, çözümleri, gördükleri, anladıkları, düşündükleri ve konuştukları kadar
CHP ve CHP’liler, çok geç olmadan, iş işten geçmeden, hiçbir mazeretin arkasına sığınmadan, ((yıllarca yaptığı gibi, seçim oldu her bitti. Bağrına taş basacaksın, kol kırılır yen içinde kalır, şimdi eleştirme zamanı değil çalışma, dayanışma, birlik, bütünlük zamanı demeden) kendi gerçeğini görmek, anlamak, düşünmek ve konuşmak zorundadır.
Ülkemizin ve partimizin çok önemli değişimin ve dönüşümün içinde bulunduğunu, ne kadar hassas bir süreçten geçtiğini, ne kadar keskin bir dönemeci döndüğünü, görmeyen, anlamayan, düşünmeyen, konuşmayan hiçbir CHP linin olduğunu sanmıyorum. Çünkü teknoloji çağında yaşıyoruz. Türkiye’de sihirli Kutunun girmediği hiçbir ev, sihirli kutuyu izlemeyen hiçbir vatandaşımız yoktur.
CHP hiçbir zaman, hiçbir bir aileye benzetilemez, CHP içindeki sorunlar hiçbir zaman bir aile sorunudur denilemez. Çünkü CHP Türkiye’nin partisidir. CHP kendisinden başka hiçbir partiyle karşılaştırılamaz, kıyaslanamaz. Çünkü CHP kendisinden başka hiçbir partiye benzemez. CHP’nin içinde bir sorun varsa bu sorun Türkiye’nin sorunudur.
Türkiye’de bir sorun varsa bu sorun CHP’nin sorunudur. CHP de parti içi sorunları çeşitli gerekçelerle maskelemek isteyenleri, bu gerçeği görmek, anlamak, düşünmek ve konuşmak istemeyenleri CHP li bir üye olarak anlamakta çok zorluk çekiyorum.
Evet, CHP Türkiye’nin en köklü en eski partisidir. Evet, en örgütlü partisidir. Evet, CHP devrimler yapan, Atatürk’ün önderliğinde Kuvayı milliye ruhuyla halkıyla birleşip bütünleşen, canı malı pahasına düşmanları yurdumuzdan atan, Türkiye cumhuriyetini kuran, demokrasiyi getiren 90 yıldır yaşayan ana dolunun her köşesine kök salan ulu bir çınardır.
Ama son yıllarda ve günümüzde, örgütlenmede, örgütlü ve dinamik gücümüzü yaratmakta çok zorluk çekiyoruz. Ölü toprağını üstümüzden bir türlü atamıyoruz. özellikle taşra örgütlerimizin düzenlendiği eylem ve etkinliklerde, (zamlar, savaşa hayır vb. gibi düzenlenen) mitinkilerde, geniş katılımlı basın toplantılarında, CHP’sinin kuruluş yıldönümünde, milli bayramlarımızda halkımızla birleşip bütünleşmekte ses getirecek kitlesel katılımları sağlamakta çok zorluk çekiyoruz.
Örgütlerimizi, örgüt yönetimlerimizin icraatlarını mercek altına koyup incelediğimizde, ayrıntılı denetim yapıp doğrudan üyelerimizi dinlediğimizde zorlukların partimiz dışından değil, partimiz içinden kaynaklandığını çok net bir şekilde anlayacağız. Bu denetimi, bu incelemeyi neden yapmıyoruz? Partimizin vefalı üyelerini neden yok yerine koyuyoruz? Partimizin vefalı üyelerine neden vefasızlık ediyoruz. Örgütlerimizde, örgüt toplantılarımızda neden üyelerimize hiç söz hakkı vermiyoruz? Neden? Neden? Neden? 18.10.2012
CHP ve CHP’liler, AKP gerçeğini gördükleri, anladıkları, düşündükleri ve konuştukları kadar,
CHP ve CHP’liler ülkemizin içinde bulunduğu sorunları, çözümleri, gördükleri, anladıkları, düşündükleri ve konuştukları kadar
CHP ve CHP’liler, çok geç olmadan, iş işten geçmeden, hiçbir mazeretin arkasına sığınmadan, ((yıllarca yaptığı gibi, seçim oldu her bitti. Bağrına taş basacaksın, kol kırılır yen içinde kalır, şimdi eleştirme zamanı değil çalışma, dayanışma, birlik, bütünlük zamanı demeden) kendi gerçeğini görmek, anlamak, düşünmek ve konuşmak zorundadır.
Ülkemizin ve partimizin çok önemli değişimin ve dönüşümün içinde bulunduğunu, ne kadar hassas bir süreçten geçtiğini, ne kadar keskin bir dönemeci döndüğünü, görmeyen, anlamayan, düşünmeyen, konuşmayan hiçbir CHP linin olduğunu sanmıyorum. Çünkü teknoloji çağında yaşıyoruz. Türkiye’de sihirli Kutunun girmediği hiçbir ev, sihirli kutuyu izlemeyen hiçbir vatandaşımız yoktur.
CHP hiçbir zaman, hiçbir bir aileye benzetilemez, CHP içindeki sorunlar hiçbir zaman bir aile sorunudur denilemez. Çünkü CHP Türkiye’nin partisidir. CHP kendisinden başka hiçbir partiyle karşılaştırılamaz, kıyaslanamaz. Çünkü CHP kendisinden başka hiçbir partiye benzemez. CHP’nin içinde bir sorun varsa bu sorun Türkiye’nin sorunudur.
Türkiye’de bir sorun varsa bu sorun CHP’nin sorunudur. CHP de parti içi sorunları çeşitli gerekçelerle maskelemek isteyenleri, bu gerçeği görmek, anlamak, düşünmek ve konuşmak istemeyenleri CHP li bir üye olarak anlamakta çok zorluk çekiyorum.
Evet, CHP Türkiye’nin en köklü en eski partisidir. Evet, en örgütlü partisidir. Evet, CHP devrimler yapan, Atatürk’ün önderliğinde Kuvayı milliye ruhuyla halkıyla birleşip bütünleşen, canı malı pahasına düşmanları yurdumuzdan atan, Türkiye cumhuriyetini kuran, demokrasiyi getiren 90 yıldır yaşayan ana dolunun her köşesine kök salan ulu bir çınardır.
Ama son yıllarda ve günümüzde, örgütlenmede, örgütlü ve dinamik gücümüzü yaratmakta çok zorluk çekiyoruz. Ölü toprağını üstümüzden bir türlü atamıyoruz. özellikle taşra örgütlerimizin düzenlendiği eylem ve etkinliklerde, (zamlar, savaşa hayır vb. gibi düzenlenen) mitinkilerde, geniş katılımlı basın toplantılarında, CHP’sinin kuruluş yıldönümünde, milli bayramlarımızda halkımızla birleşip bütünleşmekte ses getirecek kitlesel katılımları sağlamakta çok zorluk çekiyoruz.
Örgütlerimizi, örgüt yönetimlerimizin icraatlarını mercek altına koyup incelediğimizde, ayrıntılı denetim yapıp doğrudan üyelerimizi dinlediğimizde zorlukların partimiz dışından değil, partimiz içinden kaynaklandığını çok net bir şekilde anlayacağız. Bu denetimi, bu incelemeyi neden yapmıyoruz? Partimizin vefalı üyelerini neden yok yerine koyuyoruz? Partimizin vefalı üyelerine neden vefasızlık ediyoruz. Örgütlerimizde, örgüt toplantılarımızda neden üyelerimize hiç söz hakkı vermiyoruz? Neden? Neden? Neden? 18.10.2012
10/16/12
İLÇE ÖRGÜTÜMÜZÜN ÇALIŞMALARI HAKKINDA
BİLDİKLERİMİZ
CHP Bursa Yıldırım İlçe örgütümüz yıllar boyu hiçte sağlıklı olmayan ortamda hizmet sürdürdüğünü hepimiz çok yakından biliyoruz.
Telefon ve internet bağlantısının borçlarından ve maddi olanaksızlıklar yüzünden kesik olduğunu, referandum, milletvekili ve parti içi seçimler sürecinde çok ciddi sıkıntıların, sorunların huzursuzlukların yaşandığını hepimiz çok biliyoruz.
29.5.2012 tarihinde seçilerek göreve başlayan yeni yönetimin (rapor hazırlayıp örgütü, üyeleri bilgilendirme gereği duymamış olsa da)nasıl bir ilçe yönetimi, nasıl bir örgüt yapısı ve nasıl bir ilçe binası devir teslim aldığını hepimiz çok iyi biliyoruz.
16.10. 2010 tarihi itibariyle yaklaşık 6 aya yakın bir zaman dilimi içinde, yeni seçilen örgüt yönetimi (yapılacak iş ve işlemlerle ilgili olarak kısa, orta, uzun vadeli çalışma plan ve programı hazırlayıp örgütün, üyelerinin bilgisine sunulmamış olsa da) hangi hizmetlere öncelik ve ağırlık verildiğini, internet ortamında devamlı yayınlanan resimlerden okuduğumuz haberlerden dolayı hepimiz çok iyi biliyoruz.
Yeni hizmet binamızın açılışına nasıl önem verildiğini, içinin ve dışının özenle nasıl süslendiğini, nasıl tanıtım (reklam) yapıldığını günlerce, haftalarca internet ortamında yayınlan resimlerden, haberlerden dolayı çok iyi biliyoruz.
BİLMEDİKLERİMİZ
Mahalle çalışma gruplarının kapsamında, her mahalle üyeleri ile yapılan ön görüşme toplantılarının ne zaman başladığını ne zaman bittiğini, toplantılara kaçar üyenin katıldığını, üyelere hangi bilgilerin verildiğini, üyelerin hangi öneri ve eleştirilerde bulunduklarıyla ilgili olarak internet ortamında hiçbir resim yayınlanmadığı, hiçbir haber verilmediği için hiçbir şey bilmiyoruz.
Mahalle çalışma gruplarının oluşturulması kapsamında her gün bir mahallede, mahalle yönetim kurulu seçimleri devam ettiğini biliyoruz. Her mahallenin kaçar üyesi olduğunu. Seçimler kaçar üye ile yapıldığını, mahalle yönetimlerine kimlerin seçildiğini, seçimler ne hangi tarihte tamamlanacağını şimdiye kadar kaç mahallede seçim yapıldığını, bu çalışmalarla ilgili olarak İnternet ortamında hiç bir resim, hiçbir haber yayınlanmadığı için hiç bir şey bilmiyoruz.
Açıklandığı tarihten bu güne kadar oluşturulmasına karar verilen 10 komisyondan hangilerinin oluşumu tamamlanmıştır. Oluşan komisyonlara, komisyon başkanlıklarına kimler seçilmiştir. Bu çalışmalarla ilgili internet ortamında hiçbir resim, hiç bir haber verilmediği için hiçbir şey bilmiyoruz.
Yeni seçilen ilçe yönetim kurulumuz yaptığı yönetim kurulu toplantılarında hangi tarihte hangi kararları aldığı hiçbir zaman açıklanmadığı için alınan ve uygulanan kararların neler olduğu hakkında hiçbir şey bilmiyoruz.
İlçe örgütümüzün gelir gider kaynakları, hiçbir zaman açıklanmadığı için bu konuyla ilgili hiçbir şey bilmiyoruz.
Yapılan ilçe danışma meclisi toplantılarında meclis üyelerine hangi bilgilerin verildiği, meclis üyelerinin hangi öneri ve eleştirilerde bulundukları bir rapor halinde yazılıp üyelerin bilgisine sunulmadığı için hiç bir şey bilmiyoruz.
Bilmediklerimizi bildiklerimiz kadar bilmek istiyoruz. Bilgiye engelsiz ulaşmak biz üyelerinden doğal hakkı olduğunu düşüyoruz. Son derece önemli olan bu konuları ilgililerin yetkililerin bilgisine ilgisine önemle sunuyor örgüt üyelerine gerekli olan açıklamaları yapmalarını diliyor ve bekliyoruz.
10/14/12
İLÇE ÖRGÜTÜMÜZDE ÇOK ÇALIŞANLARLA, ÇOK ÇALIŞMA OLANAĞI BULAMAYANLAR ARASINDAKİ FARK ÇOK BÜYÜKTÜR.
İLÇE ÖRGÜTÜMÜZDE ÇOK ÇALIŞANLARLA, ÇOK ÇALIŞMA OLANAĞI BULAMAYANLAR ARASINDAKİ FARK ÇOK BÜYÜKTÜR.
29.5.2012 (yeni yönetimin göreve başladığı tarih) tarihinden bu güne kadar ilçe örgütümüzde çok çalışan ilçe yöneticilerimiz ve üyelerimizin olduğunu biliyorum. örgüt çalışmalarıyla, yapılacak işlerle ilgili olarak, kısa, orta uzun vadede ne zaman, nerede hangi çalışmaların yapılacağı hakkında hiçbir organizasyon, plan, program yapıp, üyelerimize duyurulmadığı, örgüt toplantılarında detaylı olarak anlatılmadığı için, üyelerimiz çalışmaya teşvik edilmediği için, belli üyelerle dar kadro çalışması tercih edildiği için, çok çalışmak isteyip de, çok çalışma olanağı bulamayan üyelerimizin çok daha fazla olduğunu da biliyorum.
Çok çalışanlar kimlerdir?Çok çalışanlar hasta olan, cenazesi olan, düğünü olan üyeleri, esnafları, kurumları, kuruluşları, dernekleri, sendikaları, örgütleri, vb. gibi yerleri kesintisiz olarak ziyaret edenlerdir. Çok çalışanlar eylemlere, etkinliklere, törenlere katılanlardır.
Yapılan bu çalışmaların ve çalışmalara katılanların resimleri, konuyla ilgili haberler aynı gün geciktirmeden ilçemiz facebook sayfasında yayınlanmasıdır. Çok çalışanlar kentsel dönüşüm projesini halkımıza anlatmak için her mahallede yapılan çalışmalara katılanlardır.
Kentsel dönüşüm çalışmalarına katılanların, çalışmalarla ilgili haberlerin, resimlerin facebook sayfasında aynı gün geciktirilmeden yayınlanmasıdır.
Çok çalışanlar mahalle çalışma gruplarının oluşturulması kapsamında her mahallenin üyeleriyle ön görüşme toplantıları ve yine her mahalle üyeleriyle seçimli toplantıları düzenleyenler toplantılara katılanlardır.
Ama yapılan toplantı sonuçlarıyla ilgili, toplantıyla katılımla ilgili, toplantıya katılanlarla ilgili diğer çalışmalardan farklı olarak facebook sayfasında hiç haberin aynı gün verilmemesi, hiç bir resmin aynı gün yayınlanmamasıdır.
BU NOKTADA SORULMASI VE CEVAP VERİLMESİ GEREKEN EN ÇARPICI SORU ŞUDUR.
Seçim zamanının geldiğini düşünelim. Yukarıdaki çalışmalara devamlı katılan halka, üyelere kendini tanıtan, yönetici veya üyelerden birinin seçilmek için aday olduğunu düşünelim.
Yukarıdaki çalışmalara katılma olanağı bulamayan kendini halka üyelere halka tanıtamayan, hiçbir resmi facebook sayfasında yayınlanmayan başka bir üyenin de seçilmek için aday olduğunu düşünelim.
Seçimi sizce seçimi hangisi kazanır? İşte adaletsizliğin, haksızlığın, eşitsizliğin, insafsızlığın, bencilliğin kaynak noktası bu soruda saklıdır. Çalışmayı tabana yaymayanlar, yaymak istemeyenler, çeşitli mazeretlerle geciktirenler. dar kadro çalışmasını benimseyenler, hep kendisini ön planda tutmak isteyenler, örgütlenme ağını kurmayanlar, kurumsallaştırmayanlar aktif hale getirmeyenler, bu soruyu da cevabını da çok iyi bilmektedirler.
29.5.2012 (yeni yönetimin göreve başladığı tarih) tarihinden bu güne kadar ilçe örgütümüzde çok çalışan ilçe yöneticilerimiz ve üyelerimizin olduğunu biliyorum. örgüt çalışmalarıyla, yapılacak işlerle ilgili olarak, kısa, orta uzun vadede ne zaman, nerede hangi çalışmaların yapılacağı hakkında hiçbir organizasyon, plan, program yapıp, üyelerimize duyurulmadığı, örgüt toplantılarında detaylı olarak anlatılmadığı için, üyelerimiz çalışmaya teşvik edilmediği için, belli üyelerle dar kadro çalışması tercih edildiği için, çok çalışmak isteyip de, çok çalışma olanağı bulamayan üyelerimizin çok daha fazla olduğunu da biliyorum.
Çok çalışanlar kimlerdir?Çok çalışanlar hasta olan, cenazesi olan, düğünü olan üyeleri, esnafları, kurumları, kuruluşları, dernekleri, sendikaları, örgütleri, vb. gibi yerleri kesintisiz olarak ziyaret edenlerdir. Çok çalışanlar eylemlere, etkinliklere, törenlere katılanlardır.
Yapılan bu çalışmaların ve çalışmalara katılanların resimleri, konuyla ilgili haberler aynı gün geciktirmeden ilçemiz facebook sayfasında yayınlanmasıdır. Çok çalışanlar kentsel dönüşüm projesini halkımıza anlatmak için her mahallede yapılan çalışmalara katılanlardır.
Kentsel dönüşüm çalışmalarına katılanların, çalışmalarla ilgili haberlerin, resimlerin facebook sayfasında aynı gün geciktirilmeden yayınlanmasıdır.
Çok çalışanlar mahalle çalışma gruplarının oluşturulması kapsamında her mahallenin üyeleriyle ön görüşme toplantıları ve yine her mahalle üyeleriyle seçimli toplantıları düzenleyenler toplantılara katılanlardır.
Ama yapılan toplantı sonuçlarıyla ilgili, toplantıyla katılımla ilgili, toplantıya katılanlarla ilgili diğer çalışmalardan farklı olarak facebook sayfasında hiç haberin aynı gün verilmemesi, hiç bir resmin aynı gün yayınlanmamasıdır.
BU NOKTADA SORULMASI VE CEVAP VERİLMESİ GEREKEN EN ÇARPICI SORU ŞUDUR.
Seçim zamanının geldiğini düşünelim. Yukarıdaki çalışmalara devamlı katılan halka, üyelere kendini tanıtan, yönetici veya üyelerden birinin seçilmek için aday olduğunu düşünelim.
Yukarıdaki çalışmalara katılma olanağı bulamayan kendini halka üyelere halka tanıtamayan, hiçbir resmi facebook sayfasında yayınlanmayan başka bir üyenin de seçilmek için aday olduğunu düşünelim.
Seçimi sizce seçimi hangisi kazanır? İşte adaletsizliğin, haksızlığın, eşitsizliğin, insafsızlığın, bencilliğin kaynak noktası bu soruda saklıdır. Çalışmayı tabana yaymayanlar, yaymak istemeyenler, çeşitli mazeretlerle geciktirenler. dar kadro çalışmasını benimseyenler, hep kendisini ön planda tutmak isteyenler, örgütlenme ağını kurmayanlar, kurumsallaştırmayanlar aktif hale getirmeyenler, bu soruyu da cevabını da çok iyi bilmektedirler.
10/11/12
CHP KENDİ ÜYESİNE HAK ETTİĞİ DEĞERİ VE ÖNEMİ VERMİYOR. NEDEN Mİ?
CHP KENDİ ÜYESİNE HAK ETTİĞİ DEĞERİ VE ÖNEMİ VERMİYOR. NEDEN Mİ?
CHP üyesiyim ama
AKP’nin yaptıkları ve yapacakları yüzünden,
Terör yüzünden,
Her gün ölen şehitlerimiz yüzünden,
PKK, Suriye, Amerika, dış politika yüzünden,
Zamlar, işsizlikler, yolsuzluklar, haksızlıklar, hukuksuzluklar yüzünden,
Vb. gibi daha bir çok gerekçeler, yüzünden
Parti üyesi olarak, CHP’de parti içi, demokrasiyi, parti içinde yapılan çalışmaları, icraatları, parti içi sorunları denetleyemiyorum, konuşamıyorum. çünkü ülkemizde, bölgemizde bu kadar önemli, ciddi acil sorunlar varken parti içi sorunları konuşmak, bazı CHP’li yetkililere, seçilmişlere ve onların yakınında olan üyelere göre suç gibi algılanıyor. Bunları yazan konuşan eleştiren üyelere,doğrudan değilse de dolaylı yollardan suçlu muamelesi yapılıyor.
CHP üyesiyim ama
Örgüt toplantılarının hiç birinde (kongreler dahil) eski yeni milletvekillerimiz, eski yeni il ilçe başkanlarımız, eski yeni belediye başkanlarımız, ve daha bir çok etkili yekli kişiler yüzünden (çünkü onlar her toplantılarda konuşma önceliği onlarda olduğu için üyelere hiç sıra gelmiyor. Sıra gelse de dinleyecek kimse kalmıyor)
Parti üyesinin konuşma hakkı, düşünce açıklama hakkı, önerme eleştirme, kendini ifade etme hakkı engellenmiş oluyor.
CHP üyesiyim ama
Parti içinde, örgüt içinde haksızlığa uğradığımda, hakkımı arayamıyorum. Tüzüğün ilgili maddesi gereğince hakkımı araması için, ya da bilgi edinmem için örgüte, yazılı sözlü başvuruda bulunuyorum. Ama örgütten hiç bir sonuç alamıyorum. Örgüt bilgi vereceğine hakkımı arayacağına huzura çağırıyor. Ders veriyor.akıl veriyor. şunu yap bunu yapma, örgütle iyi geçin diyor. çaresizlik içinde, açmazın çıkmazın içinde bocalayıp duruyorum. Sonunda yılıyorum,bıkıyorum,usanıyorum, kenara çekilmek zorunda kalıyorum.
CHP üyesiyim ama
CHP örgüt çalışmalarında, alınan kararlarda, yapılan iş ve işlemlerde, mali konularda, partinin tüzüğüne, disiplinine, çalışma ilke ve kurallarına, görev yetki ve sorumluluklara hiç uyulmadığı için, kim doğru, kim yanlış, kim haklı, kim haksız, kim başarılı kim başarısız olduğunu bilemiyorum. Çünkü örgüt çalışmalarında parti tüzüğü, ilkeler, kurlallar, plan, proğram, projeler değil, seçilmişlerin, etkili yetkili kişilerin dediği oluyor. yani büyük balık küçük balığı yutuyor.
Parti üyesiyim ama
Parti içinde, örgüt işleyişinde demokrasinin nimetlerinden, demokratik haklardan, partimizin olanaklarından, adından, şanından şöhretinden eşit oranda yararlanamıyorum.
CHP içinde, alışkanlık haline gelen yanlış anlayışla, zihniyetle, uygulamalarla parti üyelerini örgütsüz, etkisiz, işlevsiz, yetkisiz, hareketsiz, korumasız, çaresiz, savunmasız bırakmak için, parti üyelerini birbirleriyle tanıştırmamak, kaynaştırmamak için ustalıkla uygulanan politikaları, ince ayarlı taktikleri, ayak oyunlarını, haksızlıkları adaletsizlikleri, benlikleri, bencillikleri eşitsizlikleri, parti yöneticileri olarak görmezlikten, anlamazlıktan geliyoruz. Üyelerimize hak ettiği değeri ve önemi vermiyoruz.
Ama diğer taraftan örgüt toplantılarında, sosyal paylaşım sitelerinde, basında, televizyonda köşe başını tutanların, görev yetki ve sorumluluk üstlenenlerin, seçilenlerin, onlara yakın olan isimlerin, yüzlerin, resimlerin şu veya bu gerekçeyle öne çıkmalarına, reklamlarının yapılmasına, Başkan ve yöneticiler olarak, görev yetki ve sorumluluklar üstlenenler olarak ses çıkarmıyoruz. Kendimizi var etmek, egolarımızı tatmin etmek uğruna özgür üyeyi, özgür iradeyi yok ediyoruz. böylece en büyük darbeyi kendi içimizde kendimize vuruyoruz.
Üyelerin parti içinde var olmasını aktif hale gelmesini engelliyoruz. Üyelere görev vermiyerek, örgütlemeyerek, partiden, örgüt çalışmalarından, motivasyondan uzaklaştırıyoruz. Telefonla,mesajlarla, internetle particilik yapıyoruz. örgütlenme yapıyoruz. daha doğrusu yaptığımızı sanıyoruz. Ama bunu her seferinde bildiğimiz, tanıdığımız, yıllar boyu alıştığımız basit, ucuz, basit politik oyunlarla maskelemeye, gizlemeye, çalışıyoruz.
İlkeleri kuralları önceden belirlenen, demokrasi oyununu açıkça oynamaktan korkuyoruz, ürküyoruz, çekiniyoruz. Demokrasi oyunu, demokrasiyi özümsemeyenlerle, kendisine özgüveni olmayanlarla ilke, kural, tüzük bilmeyenlerle, öğrenmeyenlerle oynanmıyor. 11.10.2012
CHP üyesiyim ama
AKP’nin yaptıkları ve yapacakları yüzünden,
Terör yüzünden,
Her gün ölen şehitlerimiz yüzünden,
PKK, Suriye, Amerika, dış politika yüzünden,
Zamlar, işsizlikler, yolsuzluklar, haksızlıklar, hukuksuzluklar yüzünden,
Vb. gibi daha bir çok gerekçeler, yüzünden
Parti üyesi olarak, CHP’de parti içi, demokrasiyi, parti içinde yapılan çalışmaları, icraatları, parti içi sorunları denetleyemiyorum, konuşamıyorum. çünkü ülkemizde, bölgemizde bu kadar önemli, ciddi acil sorunlar varken parti içi sorunları konuşmak, bazı CHP’li yetkililere, seçilmişlere ve onların yakınında olan üyelere göre suç gibi algılanıyor. Bunları yazan konuşan eleştiren üyelere,doğrudan değilse de dolaylı yollardan suçlu muamelesi yapılıyor.
CHP üyesiyim ama
Örgüt toplantılarının hiç birinde (kongreler dahil) eski yeni milletvekillerimiz, eski yeni il ilçe başkanlarımız, eski yeni belediye başkanlarımız, ve daha bir çok etkili yekli kişiler yüzünden (çünkü onlar her toplantılarda konuşma önceliği onlarda olduğu için üyelere hiç sıra gelmiyor. Sıra gelse de dinleyecek kimse kalmıyor)
Parti üyesinin konuşma hakkı, düşünce açıklama hakkı, önerme eleştirme, kendini ifade etme hakkı engellenmiş oluyor.
CHP üyesiyim ama
Parti içinde, örgüt içinde haksızlığa uğradığımda, hakkımı arayamıyorum. Tüzüğün ilgili maddesi gereğince hakkımı araması için, ya da bilgi edinmem için örgüte, yazılı sözlü başvuruda bulunuyorum. Ama örgütten hiç bir sonuç alamıyorum. Örgüt bilgi vereceğine hakkımı arayacağına huzura çağırıyor. Ders veriyor.akıl veriyor. şunu yap bunu yapma, örgütle iyi geçin diyor. çaresizlik içinde, açmazın çıkmazın içinde bocalayıp duruyorum. Sonunda yılıyorum,bıkıyorum,usanıyorum, kenara çekilmek zorunda kalıyorum.
CHP üyesiyim ama
CHP örgüt çalışmalarında, alınan kararlarda, yapılan iş ve işlemlerde, mali konularda, partinin tüzüğüne, disiplinine, çalışma ilke ve kurallarına, görev yetki ve sorumluluklara hiç uyulmadığı için, kim doğru, kim yanlış, kim haklı, kim haksız, kim başarılı kim başarısız olduğunu bilemiyorum. Çünkü örgüt çalışmalarında parti tüzüğü, ilkeler, kurlallar, plan, proğram, projeler değil, seçilmişlerin, etkili yetkili kişilerin dediği oluyor. yani büyük balık küçük balığı yutuyor.
Parti üyesiyim ama
Parti içinde, örgüt işleyişinde demokrasinin nimetlerinden, demokratik haklardan, partimizin olanaklarından, adından, şanından şöhretinden eşit oranda yararlanamıyorum.
CHP içinde, alışkanlık haline gelen yanlış anlayışla, zihniyetle, uygulamalarla parti üyelerini örgütsüz, etkisiz, işlevsiz, yetkisiz, hareketsiz, korumasız, çaresiz, savunmasız bırakmak için, parti üyelerini birbirleriyle tanıştırmamak, kaynaştırmamak için ustalıkla uygulanan politikaları, ince ayarlı taktikleri, ayak oyunlarını, haksızlıkları adaletsizlikleri, benlikleri, bencillikleri eşitsizlikleri, parti yöneticileri olarak görmezlikten, anlamazlıktan geliyoruz. Üyelerimize hak ettiği değeri ve önemi vermiyoruz.
Ama diğer taraftan örgüt toplantılarında, sosyal paylaşım sitelerinde, basında, televizyonda köşe başını tutanların, görev yetki ve sorumluluk üstlenenlerin, seçilenlerin, onlara yakın olan isimlerin, yüzlerin, resimlerin şu veya bu gerekçeyle öne çıkmalarına, reklamlarının yapılmasına, Başkan ve yöneticiler olarak, görev yetki ve sorumluluklar üstlenenler olarak ses çıkarmıyoruz. Kendimizi var etmek, egolarımızı tatmin etmek uğruna özgür üyeyi, özgür iradeyi yok ediyoruz. böylece en büyük darbeyi kendi içimizde kendimize vuruyoruz.
Üyelerin parti içinde var olmasını aktif hale gelmesini engelliyoruz. Üyelere görev vermiyerek, örgütlemeyerek, partiden, örgüt çalışmalarından, motivasyondan uzaklaştırıyoruz. Telefonla,mesajlarla, internetle particilik yapıyoruz. örgütlenme yapıyoruz. daha doğrusu yaptığımızı sanıyoruz. Ama bunu her seferinde bildiğimiz, tanıdığımız, yıllar boyu alıştığımız basit, ucuz, basit politik oyunlarla maskelemeye, gizlemeye, çalışıyoruz.
İlkeleri kuralları önceden belirlenen, demokrasi oyununu açıkça oynamaktan korkuyoruz, ürküyoruz, çekiniyoruz. Demokrasi oyunu, demokrasiyi özümsemeyenlerle, kendisine özgüveni olmayanlarla ilke, kural, tüzük bilmeyenlerle, öğrenmeyenlerle oynanmıyor. 11.10.2012
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)