Bu Blogda Ara

5/19/13

ŞEYTAN CHP’NİN İÇİNDE Mİ? DIŞINDA MI? ŞEYTAN BUNUN NERESİNDE? ŞEYTANIN YERİNİ BİLİYORUM. ŞEYTANDAN KORKMUYORUM. YERİNİ AÇIKLIYORUM


 ŞEYTAN CHP’NİN İÇİNDE Mİ? DIŞINDA MI? ŞEYTAN BUNUN NERESİNDE? ŞEYTANIN YERİNİ BİLİYORUM. ŞEYTANDAN KORKMUYORUM. YERİNİ AÇIKLIYORUM

Dün, yani eki CHP zamanında,  eski il, ilçe başkanları, yönetim kurulu üyeleri, tüzük ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak, periyodik Aralıklarla, (2 ayda bir, 3 ayda bir) örgüt toplantıları, yapmadıkları için, partinin ve örgütün sorunlarını örgüt üyeleriyle, örgüt toplantılarında konuşup tartışmadıkları, kaynaşmadıkları, dayanışma içine girmedikleri için,  ortak çözümler bulup uygulamaya koymadıkları için, dört duvarın arasından çıkmadıkları için, dar kadro çalışması yaptıkları için, küçük olsun benim olsun dedikleri için, tabanın ve halkın yüzüne CHP’nin kapılarını kaptıkları için ve bunlara benzer daha birçok nedenler, sebepler olduğu için   

Eski genel başkanımız en başta olmak, üzere, nerede ise tüm il ve ilçe başkanlarımızın, tüm il ve ilçe yönetim kurulu üyelerimizin, tüm delegelerimiz hepsi değişti. Hepsi yenilendi. Yerlerine Yeni yüzler, yeni isimler seçildi.  

Aradan bir yıldan fazla zaman geçti.  Yeni il ve ilçe başkanları, yönetim kurulu üyeleri mahalle örgütleri, çalışma grupları, seçmek için (oluşturmak için), toplantı yapıyorlar katılım çok az oluyor.  Genişletilmiş üye toplantıları yapıyorlar katılım çok az oluyor. Kitlesel basın toplantısı yapıyorlar katılım çok az oluyor. Eylemler,  etkinlikler, mitingler yapıyorlar katılım çok az oluyor.  Milli bayramlarda, cumhuriyetin kazanımlarıyla ilgili özel günlerde, kutlama, anma törenlerine katılım az oluyor.  Neden katılım bu kadar çok az oluyor? Örgüt Suç kimde?  Yönetenler mi? Yönetilenler mi?  halkımızda mı?  

ŞEYTAN CHP’NİN İÇİNDE Mİ? DIŞINDA MI? ŞEYTAN BUNUN NERESİNDE? ŞEYTANIN YERİNİ BİLİYORUM. ŞEYTANDAN KORKMUYORUM. YERİNİ AÇIKLIYORUM


İnanın ya da inanmayın, ben şeytanın nerede olduğunu biliyorum. Şeytandan korkmuyorum. Şeytanın saklandığı yeri söylüyorum.

Şeytan CHP’nin içindedir. Dün ve bugün parti ve örgüt içinde uygulanan, hiç değişmeyen,  yanlış anlayıştadır. Yanlış alışkanlıktadır.  Yanlış uygulamadadır, yanlış zihniyettedir.

Şeytanın saklandığı yeri çok daha somut olarak ifade edeyim.  Adresini tam vereyim. Örgüt çalışmalarında, yapılan iş ve işlemlerde alınan uygulan kararlarda, hesaplarda, görev, yetki ve sorumlulukların kullanılmasında partinin ana yasası olan tüzüğüne, partinin yönetmeliklerine, üst organların aldığı kararlara, parti programına, toplantı disiplin ve kurallarına hiç ama hiç uyulmamasıdır.  Demokrasi demek,  anayasa, kanun, tüzük, ilke kural, disiplin demektir. Bir birimizi kandırmayalım.  Bu değerlerin olmadığı uygulanmadığı yerlerde demokrasi barınmaz. Yaşamaz.

Gelin şeytana karşı güç birliği yapalım şeytanı içimizden kovalım. Yoksa şeytan bizi, hepimizi esir alacak. Kölesi yapacak.


5/05/13

HEP CHP’Yİ ELEŞTİRİYORSUN, HEP AYNI ŞEYLERİ YAZIYORSUN, DİYENLERE SOMUT, AÇIK, NET CEVABIMDIR.


HEP CHP’Yİ ELEŞTİRİYORSUN, HEP AYNI ŞEYLERİ YAZIYORSUN,  DİYENLERE SOMUT, AÇIK,  NET CEVABIMDIR.

Bunu en çok kimler diyor? Nerede diyor?

Bunu en çok kimler diyor?

Bu soruya somut cevap veriyorum. Bunu diyenler, dün CHP yönetiminde olanlar, bugün onların yerine yeniden seçilenlerden bazıları diyor. Dün ve bugün yönetime kendilerini yakın görenler diyor.

Nerede diyorlar? 

Bu soruya somut cevap veriyorum.  Yazımı nerede okudularsa orada yazılı yanıt vermiyorlar. Veremiyorlar.  Örgüt toplantılarında gündeme getirmiyorlar. Yetkileri olduğu halde suç teşkil eden yazıyı partinin yetkili organına iletmiyorlar.  Hiç kimsenin duymayacağı yerde, yani kapılar ardında hep CHP’yi eleştiriyorsun, hep aynı şeyleri yazıyorsun. Bıktırıyorsun, usandırıyorsun, parti içi sorunları internet ortamında ulu orta yazıyorsun diye ikaz ediyorlar, uyarıyorlar.

Çünkü kapalı kapılar ardında kendilerini güçlü, yetkili karşılarındaki üyeyi güçsüz, zayıf ve korunmasız görüyorlar.  CHP’nin sahibi sadece kendileri olduklarını sanıyorlar.  Düşüncelerini yazan üyeye amir, patron, komutan gibi davranıyorlar.  

Demokrasiye inandığım için, demokrasiyi sevdiğim için, demokrasiden korkmadığım için, demokrasinin gereği olarak düşüncelerimi, önerişlerimi, eleştirilerimi özgürce yazıyorum. 

CHP’yi eleştiriyorsun, hep aynı şeyleri yazıyorsun diyenlere, uyaranlara, ikaz edenlere, doğrunun yanlışın neler olduğunu söyleyenlere,  patron,  amir, komutan edasıyla davrananlara yazılarımı yasaklayanlara, silenlere,  benimde diyeceğim bir iki sözüm var.

Onlara diyorum ki,

Demokrasiye inanıyorsanız, demokrasiyi savunuyorsanız, demokrasiyi seviyorsanız, demokrasiden korkmuyorsanız,  demokratsanız, demokratik kurallar içinde, demokratik kanalları işletin. Tüzüğün verdiği Yetkinizi kullanın, sorumluluğunuzun gereğini yapın. Suç belgesini ortaya koyun.  Partinin disiplin kurallarını harekete geçirin. Suç belgesini yetkili makamlara iletin.

Bunları yapmıyorsanız,  Kapalı kapılar ardında üyeleri uyarmaktan, ikaz etmekten, hoşunuza gitmeyen yazıları silmekten, yasaklamaktan,  üyelere hat, Hüt etmekten,  patron gibi, komutan, amir edasıyla davranmaktan, düşüncesini açıklayan üyelere psikolojik baskı kurmaktan vaz geçin. Demokrasiyi savunamazsınız.  Vazgeçmezseniz demokrat olduğunuzu kimseye inandıramazsınız. Vazgeçmezseniz güven ortamı yaratamazsınız. Vazgeçmezseniz, parti ve örgüt içinde birliği, beraberliği, dayanışmayı sağlayamazsınız.  

ÖNEMLİ NOT: Partiyi eleştiren, aynı şeyleri yazıyorsun dedikleri yazılarımdan birisinin bağlantı adresini yayınlıyorum. Tıklayıp okursanız, üye olarak, yetkili olarak gereğini yaparsanız partim adına memnun olurum. Mutlu olurum.  Sevinirim. 06.05.2013
AÇIKLAMA
ÜYESİ OLDUĞUM İLÇE BAŞKANLIĞIMIZIN VE KADIN KOLLARI BAŞKANLIĞIMIZIN SAYFALARI YAZILARIMA YASAKLANDIĞI İÇİN EŞİMİN SAYFASINDAN YAYINLIYORUM. Z.BAL


https://www.facebook.com/notes/t-c-z%C3%BClfikar-bal/chp-ta%C5%9Fra-%C3%B6rg%C3%BCtlerinde-%C3%A7ok-ba%C5%9Farili-%C3%A7ali%C5%9Fmalar-yaptik-yapiyoruz-diyen-%C3%B6rg%C3%BCt-y%C3%B6ne/486328594766977

5/04/13

DOĞAYI VE DOĞALLIĞI SEVEN DEĞERLİ GÖNÜL DOSTLARIM


               DOĞAYI VE DOĞALLIĞI SEVEN DEĞERLİ GÖNÜL DOSTLARIM

Bu plaketin hayatımdaki, anısı, anlamı ve değeri çok önemlidir.  Neden bu kadar önemlidir? İlgi duyan merak eden gönül dostlarıma, sevenlerime, sevdiklerime anlatmak istiyorum.  

1998 yılında emekli olduktan sonra, kaplı kaya parkında her sabah erkenden düzenli olarak sabah sporu yapmaya başlamıştım. O tarihlerde kaplı kaya parkında evlendirme dairesi önünde sabah sporu yapan erkek sayısı çok azdı. (daha sonraları Kaplı Kaya cazibe parkı yapılınca, parkımızın doğal dokusu tamamen bozuldu)   Bayan sayısı ise erkeklere oranla çok fazlaydı.   Sabah sporu yapan bayanlar her sabah saat 8.00 de toplu egzersiz yapıyorlardı.    

Her gün sabah yürüyüşünden sonra tek başıma egzersizler yaparken sabah sporu yapan arkadaşlar katılınca bende erkeklere düzenli olarak toplu halde sabah sporu yaptırmaya başladım.  Ama kurallarım vardı. 8 den sonra gelenleri, toplu egzersizlerimize almıyordum. Toplu egzersiz yaptırırken en sırtım arkadaşlara dönük oluyordu. Aynı hareketleri halkımızla hep birlikte yapmaya çok dikkat ediyordum.  Görüntü göze hoş geliyordu.  Arkadaşlarım da ne dersem yapıyorlardı.

Egzersizlerin her gün hep birlikte ve aynı saate yapılması özendirici oluyordu. Toplu egzersizlerde çok kısa sürede sayımız çoğalmaya başladı.  

2000 yılında toplu egzersiz yaptıran bayan arkadaşa sabah toplu egzersizleri bayanlar ve erkekler olarak birlikte yapmayı önerdim. Önerimi kabul ettiler. Egzersizleri birlikte yapmaya başladık.  Sayımız o kadar hızlı çoğalmaya başlardaki toplu egzersizlere katılanın sayısı zaman, zaman 200,300 kişiyi buluyordu.

Parkımızın, ışıklandırma, temizlik, sorunu vardı.   Çakılların ve betonların üstünde yürüyorduk. Yürüyüş ve koşu yoluna ihtiyacımız vardı. Beden eğitimi hocasına, müzik setine ihtiyacımız vardı. İhtiyaçlarımızın giderilmesi için 400 yakın imza topladık. Parkın çevresinde bulunan 3 mahalle muhtarımızdan imza aldık.  İmza listesini dilekçemiz ekinde ilçe belediye başkanımıza ilettik. Ayrıca birçok kez şifa olarak başvurularda bulunduk.

Aramızda para topladık beyaz tişörtlere kaplı kaya yaşam boyu spor 2000 yazısını bastırdık.


70- 80 adet Yaz aylarında giydik.  Toplu egzersizlerimiz,  beyaz tişörtlerle çok beğeni topluyordu. Sayımız artmaya devam ediyordu.

Her hafta çarşamba günleri toplu egzersizlerimizi, yakımızda olan mimar Sinan mahallesine toplu olarak giderek oradaki arkadaşlarımızla birlikte yapıyorduk.

Zaman zaman sabah kahvaltımızı, baylı bayanlı toplu olarak kaplı kaya parkında yapıyorduk.  70- 80 kişilik guruplar halinde kaplı kaya deresine sabah gezileri ya da tam gün piknikler yapıyorduk. Topluca kestane toplamaya gidiyorduk.  

İlçe belediye başkanımızdan taleplerimize yanıt alamadığımız için, kaplı kaya parkından beyaz tişörtlerimizle ilçe belediye başkanlığımız önüne kadar 40 -50 arkadaşla birlikte toplu olarak yürüdük. Başkanızla değil ama (o zaman ilçe belediye başkanımız ramazan Altınöz’dü) halkla ilişkiler müdürüyle görüştük taleplerimizi sözlü olarak ilettik.

İlçe belediye başkanımızın her hafta Çarşamba günleri halk toplantıları vardı.  2000 yılında nisanın ilk haftasında Pazar günü saat 8.00 de başkanımızı ( ramazan Altınöz)bizimle birlikte spor sabah sporu yapmaya ve toplu egzersizlerimize katılmaya davet ettim. Davetimi memnuniyetle kabul edince, ilçe kaymakamımızı, ilçe emniyet müdürümüzü de davet ettim.   Yerel ve ulusal basımızda bizzat giderek etkinliğimizi haber yapmalarını önerdim.   Ve 2000 yılının nisan ayının ilk haftasında belediye başkanımızın, kaymakamımızın ilçe emniyet müdürümüzün halkımızın yerel basınımız ve medyamızın katılımıyla coşkulu bir şekilde yürüyüş ve toplu egzersiz yatık.  Etkinliğimiz ana haber bülteninde,  ulusal ve yerel basımızda haber konusu oldu. Ama ne yazık ki haberlerde ve basında ilçe belediye başkanımızın adı geçti.  Benim adıma hiç yer verilmedi. Buna çok üzülmüştüm.    Belediye başkanı değiştik tikten sonra şimdi ki belediye başkanımız sayın özgen keskin bursa da ilk defa kaplı kayarına ve mimar Sinan parkında müzik eşliğinde toplu egzersiz yaptırmak için beden eğitimi öğretmeni görevlendirdi.

İşte resmi olan plaketi belediye başkanlarımız değil ama halkımız benden habersiz olarak resmi olan plaketi bana vermişlerdi.  Ve o an çok çok duygulanmıştım.  Halkımızın verdiği plaketin bu nedenle manevi, değeri, anlamı, anısı çok çok önemlidir.04.05.2013

https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10151593294994419&set=p.10151593294994419&type=1