“ZÜLFİKAR BAL'IN SAYFASIDA Ara”

4.2.12

KAHREDEN UYGULAMAYI HANGİ CHP ÜYESİ İÇİNE SİNDİREBİLİR?


KAHREDEN UYGULAMAYI HANGİ CHP ÜYESİ  İÇİNE SİNDİREBİLİR?   
CHP örgütünün olduğu bir il, bir ilçe bir mahalle düşünün. O mahallede CHP örgütlenme ağının olmadığını düşünün.   O mahallede bulunan CHP üyelerinin, birbirlerini hiç tanımadığını ve yıllar sonra delege seçimlerine ilk kez katılacaklarını, delege adayı olacaklarını ve aday olacak delegelere oy vereceklerini düşünün.  Böyle bir mahallede partinin can damarı olan delege adayları nasıl ve hangi yöntemle belirlenecek? Nasıl ve hangi yöntemle seçilecek? 
Bizzat yaşadığım, gördüğüm, şahit olduğum sistem şu.
Üye listesi askıya çıkıyor. Bir hafta askıda kaldıktan sonra iniyor. Bir haftalık itiraz süresi oluyor. İtirazlar varsa genel merkezde değerlendiriliyor. Kesin liste ve delege sayıları il ilçe örgütlerine gönderiliyor. Hangi mahallede, hangi tarihte, hangi adreste ve hangi saate seçim yapılacağı açıklanıyor.
Delege seçimlerinden önce toplantı yapılıyor. Seçimlerin nasıl yapılacağı anlatılıyor. Ne anlatılsa anlatılsın her mahallede blok liste usulü seçim yapılıyor.
Bir birlerini tanımayan üyelerin bulunduğu bir mahallede,  blok listeler nasıl hazırlanıyor? Delege adayları nasıl ve hangi yöntemle belirleniyor? O listelere kimlerin isimleri kimler tarafından nasıl yazılıyor? İşte can alıcı sorular bunlar.
 Üyelerin ev adreslerini ve telefonların bulunduğu listeyi ele geçiren her üye blok liste hazırlayabilir. İkili üçlü daha kalabalık görüşmeler konuşmalar olur. Adam adama markaj yapılır.  Kapalı kapılar ardında gizli toplantılar sıkı pazarlıklar yapılır?  Bu aşamada uyulması gereken hiçbir ilke kural yoktur. Bu toplantıların birisine katıldığınızı düşünün.  O toplantıda birisi diyor ki. Falan kişi olursa ben o listede asla olmam.
 Ne yazık ki bir üyenin siyasi geleceği, o mahalledeki üyelerin oylarıyla belirlenmiyor.  başka bir üyenin iki dudağı arasında olabiliyor. Yani seçilmesi gereken bir üye,  başka bir üyenin kıskançlığına, kinine, nefretine, bencilliğine çok rahatça alet olabiliyor.
 Soruyorum azıcık vicdanı, azcık insafı olan, azıcık demokrasiye inancı olan HANGİ CHP ÜYESİ BUNU İÇİNE SİNDİREBİLİR? Bu aslanı kediye boğdurmak değil midir?
 Demokrasiyi, eşitliği, adaleti yok eden, insanı kahreden, vicdanları kanatan bu acımasız insafız  uygulama son bulmalıdır.

3.2.12

DELEGE SEÇİMLERİNDE İHANET YALAN DOLAN


Üyelerin birbirlerini tanımadığı için, seçmede seçilmede eşitlik adalet oluşturulmadığı için, liste yazmayacağımı seçimlerden başlamadan önce ilan ettim.  İlçedeki birçok arkadaşım bunu bilir.
Sedat’ın liste oluşturmak için çalışmalara başladığını Bu vesile ile 29.1.2011 tarihinde destan düğün salonunda toplantı yapacaklarını duydum.
Toplantı tarihinden bir gün önce Sedat beni faceboktan arayıp görüşmek istediğini söyledi.  Görüşmemizde birçok arkadaşın beni istemediklerini, bu yüzden listeye eşimin adını yazacaklarını söyledi. Kabul etmeyince hem ikimizin hem de eşlerin ismini listeye yazdı. Yine kabul etmedim. Eşlerin ismi olmaz.  Ali demirin listeye yazılmasını istedim ona kızdığını kız kardeşini adını yazacağını söyledi.  Yakışık almaz dedim.  İki konuyu da toplantıda tekrar sedata söyledim hallederiz dedi.
Pazar günü toplantı oldu üye sayısına göre katılım çok azdı. Toplantıda hiç adaylardan bahsedilmedi.  Toplantıdan sonra ali beyle görüştüm. Hiçbir şekilde sedatın olduğu listede olmam dedi. Saadet hanımı yazacaklarmış dedim. Bizden kimseyi yazmasınlar dedi. Mübecel hanımla görüştüm.  Benden habersiz işler yapılıyor dedi. Pazar günkü toplantıyı yarıda terk ettiğini sedatın ve nev’inin olduğu listede kesinlikle yer almayacağını söyledi.  Ali bey ve Mübeccel Hanım mutafa beyinde sedata karşı olduğunu söylediler.  1.2.2012 tarihinde clas kahvede toplantı düzenledik. Toplandıktan sonra ali beyin ve Mübeccel hanımın önerisiyle Mustafa beyde toplantıya çağrıldı. Toplantıda musaffa beyde Pazar günkü toplantıyı yarıda terk ettiğini söyledi.  Ali bey Mustafa bey ve Mübeccel hanım fahrininde  ismini listeye  yazalım oda  ona  karşı  dediler.  İtiraz etmedim.
Hiç kimse kırılmasın hiç kimse üzülmesin ortak liste çıkarmakta ısrar ettim.  Ali bey ve mübeccel hanımın itirazları sonucu ortak liste oluşmadı.  Sedat ve Nevin in ismi listeye yazılmadı.
Listeye yazılan isimlerden sedatın ve Nevin seçilemeyeceğini düşündüm huzursuz oldum. Vicdanım beni rahatsız etti. Yusuf beyle görüştüm. Durumu tüm çıplaklığı ile anlattım. Mustafa beyle görüştüm durumu tüm çıplaklığı ile anlattım. Mustafa beyde ali beyden ali beyle ve mübeccel hanımla görüşmesini sorununun çözülmesine yardımcı olmasını söyledim. Kişisel kaprisler sorunlar yüzünden insanların siyasi geleceğine ipotek konamaz dedim. O zaman kimi çıkaracaksın dedi gerekirse ben çıkarım dedim.  Söz veriyorum ilgileneceğim dedi.  Ve ali beyle sedatı 4.2.2011 tarihinde görüştürdü. Beni de mutlaka fahri ile görüşmemi rica etti kıramadım aynı gün aynı saatte fahriyle görüştüm.
Ve son durum. Fahri hiçbir zaman benim olduğum listede olmayacağımı ama yarışta var olacağını söyledi.  Ali beyi aradım.  Mustafa beyle görüştüğümü kendisiyle görüşmediğimi ve o anda sedatla görülmekte olduğunu sedatın farklı şeyler anlattığını ama toplantıya katılacağını söyledi.
Mübeccel Hanım Pazar günkü toplantıda beni görünce çok şaşırdığını söyledi. Mustafa beni lliteye almaları için çok ısrar ettiğini söyledi sedat beni sevmeyenler olduğunu söyledi.  Yusuf Bey listede adımın olması gerektiğini söyledi. Vicdanı olan hiç kimse kişisel sorunlardan dolayı bir başkasının siyasi geleceğine ipotek koyamaz. Olmayacağım. ya onurluca var olurum ya onurluca çekilirim. İkisinin ortası olamaz.
Son kararım yaşanan bu olaylardan sonra farklı bir listede yer almayacağım. Ya ortak liste, ya çarşaf bu iki şıkkın dışında ben olmayacağım. Çünkü örgüt ve üyeler içinde benim hiç kimseyle kişisel olarak en ufak bir sorunum mevcut değildir. İlkenin kuralın eşitliğin adaletin olmadığı bir ortamda Kinin nefretin, kişisel hırsın, kıskançlığın, kaprisin, kirli pazarlıkların, ihanetin, dönekliğin kaypaklığın aleti olamam.3.2.2012

2.2.12

OLMAZ BÖYLE ŞEY İNSAN OLANIN VİCDANINI SIZLATIYOR


OLMAZ BÖYLE ŞEY İNSAN OLANIN VİCDANINI SIZLATIYOR

A ilçesinin a mahallesinde diyelim ki 150 üye var.  Birkaç kişi kendiliğinden kapalı kapılar ardında bir araya geliyorlar. Kongre ve ön seçim delege blok listesi hazırlıyorlar.  O birkaç kişi arasında sıkı bir pazarlık başlıyor. Örneğin içlerinden birisi diyor ki, şu kişi olursa ben asla olmam. Gerekçesini soruyorsun tamamen kişisel olduğunu öğreniyorsun. Yani bir üye tamamen kişisel nedenler yüzünden diğer bir üyenin siyasi geleceğine ipotek koyabiliyor. Bu sadece pazarlıklardan biri OLMAZ BÖYLE ŞEY İNSAN OLANIN VİCDANINI SIZLATIYOR

Yine tamamen kişisel sebepler yüzünden aynı yöntemlerle birden çok farklı blok listeler hazırlanıyor.  Blok listeler olduğu gibi oylanıyor. En çok oyu alan liste kazanıyor. Bu listeler hazırlanırken oy kullanacak üyelerin birçoğunun listelere kimlerin yazıldığından haberi dahi olmuyor. Sadece seçim günü eline tutuşturulan listelerden birini oylamak zorunda kalıyor. OLMAZ BÖYLE ŞEY İNSAN OLANIN VİCDANINI SIZLATIYOR

Deniyor ki daha önceden hiç seçim olmuyordu. Şimdi şimdi seçim oluyor. Böyle tüzüğü yazanlar böyle seçim yapanlar, bunları içlerine sindirenler halkın gözüne baka baka demokrasiyi eşitliği adaleti savunduğunu söylüyor.

CHP ESKİ KADIN KOLLARI BAŞKANI SORUSU VE YANITI


Zülfikar Bey merhaba, vicdanla cüzdan arası kalmak deyiminizi anlayamadım. Eğer bildiğiniz bir şey varsa benimle paylaşabilir misiniz? Aramızda kalır veya yeri geldiğinde bilmesi gerekenlerle paylaşırız. Bu arada beni mahalle delege seçimlerine bile çağırmadılar, hatta ben arayıp sorduğumda korka korka cevap verdiler. Adres ve saati kerpetenle ağızlarından alabildim. Ama inanın hukuk ve adalet bir gün herkese gerekecek. Sağlık ve huzur dolu günler dilerim. Zühal Samlı. CHP-pm üyesi kadın kolları (eski) genel başkanı ( bu ileti 1.2.2012. saat 12 de yazılmış )

Zühal Hanım.
Parti içinde gizlim saklım yok. Keşke genel sayfama yazsaydın da bu yanıtı orada verseydim.
 Hani bir türkünün dizesi vardır. Derdim çoktur hangisini yanayım. Yine tazelendi yürek yarası diye. Sorunuzu okuyunca aklıma geldi. Sorduğunuz sorunun yanıtını bilmemenize ve sormanıza şaşırdım. Vicdanla cüzdanı kısaca özetleyim.
 İl ve ilçe yöneticileri örgütleri üyelere yönelik örgüt toplantıları yapmıyorlar. Yapsalar da üyeler arasında ayrım yapıyorlar eşit davranmıyorlar.  O toplantıyla ilgili olan üyelerin hepsine haber vermiyorlar. Kendilerine yakın bulduklarını telefonla mesajla yada başka yöntemle çağırıyorlar.
 Ayrıca İl ve ilçe örgütlerinin bilgisi içinde ya da dışında irili ufaklı gruplar oluşuyor. O guruplar kahvehaneler düğün salonları veya başka yerler kiralıyorlar. Açık yada gizli Birçok toplantı düzenliyorlar. O toplantılara sevmedikleri üyeleri ya da kendilerini sevmeyenleri çağırmıyorlar. Yani tüm üyelere haber verilmiyor.  O toplantılarda kendilerini üyelere tanıtıyorlar ve üyeleri tanıyorlar. Seçimlere hazırlanıyorlar. Parası olmayan, grup kurmayan o toplantılara katılmayan üyeler ne yazık ki kendini kimseye tanıtamıyorlar. Kimsede kendilerini tanımıyor. Dolaysıyla seçilme şansı neredeyse hiç olmuyor.
Başka bir açıdan bakalım. Örneğin Ben mahalle temsilcisiyim. Sadece parti için partiye hizmet için çalışıyorsun. Gönüllüsün.   Örneğin Sandık görevlileri tespit etmek için,ya da üyeleri tanımak tanışmak için,  çeşitli sorunları görüşüp konuşmak için toplantılar yapılması şart, ama  toplantı yapılacak uygun yer yok. Emekli birisin paranda çok değil. Ama bir şekilde o toplantılar yapman gerekiyor. Her toplantı yaptığında yol parası vermek toplantıya çağırdığın kişilerin çay parasını vermek, toplantı yapacağın kişileri telefonla arıyorsun telefon parası vermek.  toplantı yaptığın yerin ücretini vermek,  sana kalıyor. Herkesten de rahatça para isteyemiyorsun.  Örgütlenme ağı yok. Sistem böyle kurulmuş. Böyle çalışıyor. Bu olayları Bizzat yaşadım ve yaşıyorum.
Kısaca seçmede ve seçilmede, örgüt içinde kendini ifade etmede düşüncelerini önerilerini açıklamada, üyeleri tanımada eşitlik adalet yok. Hak hukuk yok. Tüzüğü okuyan bilen anlayan yok. Uyulması gereken ilke kural yok. Başvuracağın dert anlatacağın kimse yok. Parası olan parasını olanın grup kuranın, kanatları altına girmen ve onun dediklerini yapman gerekiyor. Ağamsın paşamsın demen gerekiyor. Ondan daha güçlü grup varsa becerebilirsen oraya da göz kırpabiliyorsun. İkili oynayabiliyorsun.   Derdim çoktur hangisini yanayım. Anlatılacaklarımı kitap yazsam bitmez.
Oraya kadar yükselmişsiniz. Şimdi elinizi vicdanınızın üzerine koyun. Aynanın karşısına geçin yemin ederim ki suçluyu orada bulacaksın. Parti içinde Bu durumu görmeyen görmek istemeyen ve bu durma başkaldırmayan kısa ve kestirme yoldan, var olmak isteyen herkes suçlu.  Hele şu delege seçimlerinde yaşanılanlar. Bir birinin kuyusunu kazanlar. Kişisel kaprisler yüzünden vicdan sızlamadan bir kişinin siyasi geleceği ile oynayanlar. Bunları gördükçe yaşadıkça İnsan insanlığından utanıyor.
CHP böyle yok oluyor AKP bu yüzden güç topluyor.  Türkiye böyle ya demokrasiyi adam gibi uygulayacaksın ya da AKP gibi MHP gibi otoriter olacaksın.  Ama kişisel çıkarların yüzünden yüzüne maske takarak demokrasiyle oyun oynamayacaksın.  Demokrasi asla bunu kaldırmaz. Kaldırmıyor da. Tarihi kökleri olan bir cumhuriyeti demokrasiyi kuran bir parti bu anlayış ve zihniyet yüzünden yok oluyor.  Ve onunla birlikte birçok değer yok oluyor. Türkiye altüst oluyor.  Ama hala koltuk kavgası yapılıyor. Sevgi ve saygılar

1.2.12

VAY ANASINI SAYIN SEYİRCİLER NE KADAR ZOR, STERSLİ VE KARMAŞIK BİR OYUNMUŞ


VAY ANASINI SAYIN SEYİRCİLER NE KADAR ZOR, STERSLİ VE KARMAŞIK BİR OYUNMUŞ

Hayatımda ilk kez delege seçimlerinin nasıl yapıldığına şahit oluyorum. İzliyorum ve bizzat yaşıyorum. Şahit olduğum, izlediğim ve yaşadığım olayları duyguları anlatmak, siyaset ve politika sahnesinde at koşturanlar için ne kadar kolaysa, benim için o kadar zor olduğunu anladım.

Delege seçim sürecinde yaşanılan olaylar belki anlatılabilir, ama yaşanılan duyguları, her an değişen dengeleri,  yaşanılan stresleri anlatmak gerçekten çok zor. Hayatta bazı şeyler vardır ki yaşamayınca anlatılmaz derler ya, tam onun gibi bir şey işte.

Delege seçilip seçilmemek inanın önemli değil.  O oyunun içine girdin mi oyunu yarıda bırakıp oyundan çıkıp çıkmamak çok önemli. Hani derler ya aşağı sakal yukarı bıyık.  Tam onun gibi bir şey işte.

Dostlarım delege seçilmek vicdanla cüzdan arasında desem çok abartmış olmayacağım. Şahit olduğum, izlediğim, bizzat yaşadığım olayları düşündükçe,  demokrasi, eşitlik, adalet, hak, hukuk denilen kavramları, değerleri keşke hiç öğrenmemiş olsaydım diyorum.

31.1.12

HALKIN GÖZÜ ÖNÜNDE OYNANAN BİZANS OYUNLARI CHP’YE HİÇ YAKIŞMIYOR YETER ARTIK DİYE HAYKIRMAK GELİYOR İÇİMDEN


HALKIN GÖZÜ ÖNÜNDE OYNANAN BİZANS OYUNLARI CHP’YE HİÇ YAKIŞMIYOR YETER ARTIK DİYE  HAYKIRMAK  GELİYOR İÇİMDEN

Bu günlerde yaşadığımız süreçte CHP’nin en temel sorunu, KEMAL KILIÇDAROĞLU, DENİZ BAYKAL, ÖNDER SAV değildir. Antidemokratik maddeler bulunmasına rağmen TÜZÜK sorunu hiç değildir.

CHP’nin en temel sorunu kesinlikle parti içi demokrasi sorunudur. Her şey güneş kadar açık ve nettir. Deniz Baykal’ı genel başkanlık koltuğundan aşağı indiren, o meşhur kaset değildir. O sadece bir bahanedir. bir sebeptir. Deniz Baykal’a bağlılıklarıyla bilinen İl başkanlarıdır, milletvekilleridir, kurultay delegeleridir. Birkaç gün içinde, birkaç kişinin dışında hepsi ayaklanmışlardır. 17 yıldır oylarıyla seçtikleri genel başkanlarına Gelme, gelme diye bağırmışlardır.  Yıldızı parlayan Kemal kılıçdaroğlu’na destek vermişlerdir. Genel başkan yapmışlardır.

Genel başkanlarına gelme, gelme diye bağıranlar, Kemal Kılıçdaroğlu ’nu bağrına basanlar, genel başkan yapanların hepsi aynı kişilerdir, aynı delegelerdir.  İki yıl aradan sonra tüzüğü bahane ederek genel başkan seçtikleri Kemal Kılıçdaroğulu’nu başarısızsın diyerek alaşağı etmek isteyenler aynı kişiler aynı delegelerdir.
Elimizi vicdanımıza koyalım ve düşünelim. Kemal Kılıçdaroğlu genel başkan seçilir seçilmez referandumu kucağında buldu. Parti içi sorunlarla boğuştu.   Genel seçimleri yaşadı. 17 yıl partisini iktidara taşıyamayan genel başkanlarına ses çıkarmayanlar, 2 yıllık genel başkana başarısızsın diyebilmektedirler. Bu nasıl iştir? Nasıl anlayıştır? Nasıl zihniyettir? Nasıl vicdandır?

Parti içi seçimlerde parti üyelerinin oy kullanma hakkını yıllarca ellerinden alan, masa başında ahbap çavuş ilişkisiyle delege seçilmesine göz yuman aynı kişiler aynı delegelerdir. Şimdi parti üyeleri,  yasal süreç içinde delegeleri oylarıyla seçiyorlar.  İşte korkunun telaşın kaynağı budur. Tüzük tamamen bahanedir.

Koltuklarına alışmış olanlar, seçim sonuçlarına tahammül edemeyenler CHP yi babalarının malı gibi sananlar, yıllarca evlerinin arka bahçesi gibi görenlerdir. CHP hepimizin partisidir. CHP Türkiye’nin partisidir.

Bıçak kemiğe dayanmıştır. CHP nin gerçek sahibi olan ve CHP yi yıllarca oylarıyla ayakta tutan üyeler artık partilerine, cumhuriyete ve demokrasiye sahip çıkmak zorundadırlar. Basit Bizans oyunlarına artık oylarıyla son vermelidirler.

30.1.12

CHP’NİN HANGİ KADEMESİNDE OLURSAM OLAYIM SÖZ VERİYORUM


CHP’NİN HANGİ KADEMESİNDE OLURSAM OLAYIM SÖZ VERİYORUM
 
CHP’NİN hangi kademesinde olursam olayım söz veriyorum. Tüzüğün parti üyesine verdiği yetki sınırları içinde kalarak, parti çalışmalarında CHP’ NİN tüzüğüne uyacağım. Uygulayacağım. Uymayanları uyaracağım.
 
CHP’NİN hangi kademesinde olursam olayım söz veriyorum. Tüzüğün parti üyesine verdiği yetki sınırları içinde kalarak, Örgüt içinde yapılacak olan irili ufaklı, gündemli gündemsiz tüm toplantılarda, toplantı usul yöntem ve kurallarına titizlikle uyacağım. Uyamayanları uyaracağım.
 
CHP’NİN hangi kademesinde olursam olayım söz veriyorum. Tüzüğün parti üyesine verdiği yetki sınırları içinde kalarak,  üyesi olduğum örgüt içinde mali konuda gelir ve gider kaynaklarının açık ve şeffaf hale getirilmesi için elimden gelen her şeyi yapacağım.
 
CHP’NİN hangi kademesinde olursam olayım söz veriyorum. Tüzüğün parti üyesine verdiği yetki sınırları içinde kalarak, örgütlenme ağının kurulması için çalışma gruplarının, mahalle ve sokak sorumlularının oluşması ve aktif hale gelmesi için elimden gelen her şeyi yapacağım
 
CHP’NİN hangi kademesinde olursam olayım söz veriyorum. Tüzüğün parti üyesine verdiği yetki sınırları içinde kalarak örgüt yönetiminin bilgisi onayı dışında grupların, kutupların, hiziplerin olmaması ve oluşmaması için elimden gelen her şeyi yapacağım.
   
CHP’NİN hangi kademesinde olursam olayım söz veriyorum. Tüzüğün parti üyesine verdiği yetki sınırları içinde kalarak parti içi demokrasinin kurum ve kurallarıyla işlemesi için elimden gelen her şeyi yapacağım
   
CHP’NİN hangi kademesinde olursam olayım söz veriyorum. Tüzüğün parti üyesine verdiği yetki sınırları içinde kalarak seçenin yani parti üyesinin, yani partinin gerçek sahiplerinin seçilenlerden çok daha değerli olduğunu hiçbir zaman unutmayacağım.
 
CHP’NİN hangi kademesinde olursam olayım söz veriyorum. Tüzüğün parti üyesine verdiği yetki sınırları içinde kalarak çok mecbur kalmadıkça üyelerin önünde protokol masalarında, protokol sırlarında olmayacağım asla oturmayacağım. Her zaman her ortamda üyelerin halkın tam ortasında olacağım.
 
CHP’NİN hangi kademesinde olursam olayım söz veriyorum. Tüzüğün parti üyesine verdiği yetki sınırları içinde kalarak, üyelerin örgüt merkezlerinde güler yüzle karşılanmaları için,  üyelerin hakkı olan bilgilere engelsiz ulaşmaları için. Elimden gelen her şeyi yapacağım.
 
Sözlerimin hiç birini yada bir çoğunu herhangi bir gerekçeyle yerine getiremeyecek olursam partideki varlık nedenimi sorgulayacağım.  29.1.2012

Not: seçim öncesi  mahallemizin  delege  seçimi  hakkında destan  düğün  salonunda  toplantı  yapıldığı  gün bu yazı  yazıldı.
         delege  seçim  tarihi 7.2.2012 mesken  durağı  merkez  kıraathanesinde



 

yönetim kurulu üyesi hatice inanın yazısı ve verdiğim cevap


yönetim kurulu üyesi hatice inanın  yazısı  ve  verdiğim  cevap
Zülfükar B, NEOLUR ARTIK SUSUN ...sizin gibileri varken akp gerek yok...Ülke elden gidiyor,siz kişilerle uğraşiyorsunuz ...Bilgisayar başinda yazmak kolay...biras bu partinin oy oranını artması için cabalayın...ideolojinin için emek verin...gelin siz calışın,emekli maşınızı parti için paylaşın...bunu yaparmıyorsanız ,ne olur emek verenlere saygı gösterin.s 29.1.2012

Değerli Hatice Hanım. CHP Bursa İl örgütümüzün değerli yönetim kurulu üyemiz.
Çok hakkımda en ufak araştırma ve soruşturma yapmadan şahsıma yönelik olarak çok büyük bir suçlamada ve ithamda bulunuyorsunuz. Diyorsunuz ki, siz varken AKP’ye gerek yok.
Gerçek bir CHP li iseniz, CHP’NİN kuruluş felsefesine ve amacına, siyasal ilke ve değerlerine, cumhuriyete ve cumhuriyetin kazanımlarına, demokrasinin evrensel değerlerine, tüzüğüne, programıma,  kurultay kararlarına inanıyorsanız, bunları özümsemişseniz, bir CHP üyesinin, bir mahalle temsilcisinin, bir okul sorumlusunun, bir delege adayının,  eylem ve söylemleriyle, düşünceleriyle yazılarıyla doğrudan yada dolaylı yoldan bir AKP li kadar CHP ye zarar verdiğini düşünüyor, görüyor, biliyor, ve yazınızla da açıkça ifade ediyorsanız, hem de il yönetim kurulu üyesi iseniz ve böyle bir üye hakkında,  suç belgesini ortaya koyup gereğine yapmıyorsanız,  görev yetki ve sorumluluklarınızı yerine getirmiyorsunuz demektir.
 Suç belgesi olmadığı halde bir partiliyi böylesine ağır bir suçla itham ediyorsanız o üyeye çok büyük haksızlık etmiş oluyorsunuz, o üyenin düşüncelerini özgürce yazmasını engellemiş oluyorsunuz. O üyeyi baskı altına almış oluyorsunuz ve o üyeye iftira atmış oluyorsunuz.
Tüm yazılarımı genel sayfalarda paylaşıyorum. İddianızda ve düşüncenizde haklı olduğunuzu benimde suçlu olduğumu düşünüyorsanız çok ağır bir şekilde itham ettiğiniz bu yazınızı buraya değil de,  insanları suçladığımı söylediğiniz yazımın altına yazabilirdiniz.  Yada böyle itham etmeden söz konusu yazımı suç belgesi olarak partinin ilgili organına sunabilirdiniz.
Çok kolayca, acımasızca ve ön yargıyla suçlamadan önce, hakkımda azıcık araştırma yapmış olsaydınız, 2. MC döneminde sürgün edildiğimi, bedel ödediğimi,  2000 yılında,  ÖDP den istifa ettiğimi 12. Maddeden CHP üyesi olduğumu, bursa CUMOK kurucusu olduğumu, yıllarca sendikalarda derneklerde mücadelenin içinde olduğumu öğrenmiş olurdunuz.
Çok kolayca acımasızca ve ön yargıyla suçlamadan önce hakkında azıcık araştırma yapmış olsaydınız.2010 yılında il başkanımız Gürhan akdoğandan, ilçe başkanımız, Ali Togan’dan ve il başkanımız Erhan Sevimli ’den görev isteyip çalışmak istediğimi öğrenmiş olurdunuz.
Çok kolayca acımasızca ve ön yargıyla suçlamadan önce hakkında azıcık araştırma yapmış olsaydınız, son  2 yıl boyunca partimizin, il ve ilçe örgütümüzün düzenlediği bir çok eylemlere etkinliklere, toplantılara katılmış olduğumu, referandum ver ve seçim çalışmalarında kesintisiz olarak günlerce çalıştığımı, bildiriler broşürler dağıttığımı,  bir millet vekilimize yada millet vekili adaylarımızın her hangi birisine, yada ilçeden yöneticilere, üyelere sormuş olsaydınız  öğrenmiş olurdunuz.
Ve bilgisayarda yazmak kolay deyip kolayca suçlamazdınız. Parti içinde ve parti dışında hiç kimseyle kişisel olarak en ufak bir sorunum yoktur ve olamaz ve olmamıştır. Amacım partimde özgür irademle var olmaktır. Amacım Partimin birliği, bütünlüğü güçlenmesidir. Bu düşünceden hareketle Sadece partimi savunuyorum partimin yanındayım. Hiçbir grubun hiçbir kutbun içinde olmadım. Ve asla da olmayacağım. Sadece partimi savunacağım.
  Gerçek bir CHP li iseniz sizi vicdanınızla baş başa bırakıyorum. Tüm kalbimle inanıyorum ki Vicdanınız size doğru olanı söyleyecektir. Yaptıracaktır. Saygılarımla 

29.1.12

CHP’Yİ KURAN VE KURTARAN, GÜCÜ ACİLEN GÖREVE BAŞINA DAVET EDİYORUM


CHP’Yİ KURAN VE KURTARAN, GÜCÜ ACİLEN GÖREVE BAŞINA DAVET EDİYORUM

Demokrasinin, eşitliğin, adaletin, özgürlüğün sözlük, anlamlarının neler olduğunu okuyorum.

Partinin, örgütün, tüzüğün, İlkenin kuralın, disiplinin sözlük anlamlarının neler olduğunu okuyorum.

Toplantıların hangi usul ve yöntemlerle kimler tarafından, nerede, ne zaman, nasıl düzenleneceğini, toplantılara katılanların ve toplantıları yönetenlerin nelere uyup ve uygulayacaklarını okuyorum.

Üyesi olduğum CHP ilçe ve il ve il öğütlerindeki yapılan toplantıları özellikle delege seçimleri nedeniyle çok yakından izliyorum. Görüyorum. Bire bir içinde yaşıyorum.

 Sonra kendi kendime düşünüyorum. Mevcut uygulamalarla son 20 yıl boyunca CHP yıkılmaktan, dağılmaktan yok olmaktan kurtaran güç nedir? Kimdir? Soruyorum

20 yıl boyunca CHP’yi yıkılmaktan, dağılmaktan, yok olmaktan kurtaran gücün CHP’Yİ yöneten anlayışın, zihniyetin, uygulamanın olmadığını, Atatürk’e, cumhuriyetin kazanımlarına olan, sarsılmaz sevgileriyle, inançlarıyla, kararlılıklarıyla sahip çıkan ve oylarıyla yaşatan halkımız olduğunu, görüyorum. Biliyorum. Ve tüm kalbimle inanıyorum

CHP’Yİ önce kendi içimizdeki muhaliflerden, muhalefette kalma anlayışından, zihniyetinden,
Uygulamasından kurtarmak için, demokrasiyi kurum ve kurallarıyla parti içinde uygulamak için ve iktidara yürümek için

 CHP’Yİ KURAN VE KURTARAN GÜCÜ ACİLEN GÖREVE BAŞINA DAVET EDİYORUM

27.1.12

DİYORLARKİ MAHALLE TEMSİLCİSİ SENSİN, DELEGE SEÇİLMEK İSTİYORSAN LİSTENİ HAZIRLA

DİYORLARKİ MAHALLE TEMSİLCİSİ SENSİN, DELEGE SEÇİLMEK İSTİYORSAN LİSTENİ HAZIRLA

BÖYLESİNE KARMAŞIK BİR ORTAMDA, ÜYELERİN BİR BİRLERİNİ TANIMADIĞI, SEÇMEDE SEÇİLMEDE HİÇ BİR EŞİTLİĞİN ADALETİN OLMADIĞI BİR YARIŞTA, DELEGE SEÇMEK VE SEÇİLMEK İÇİN GİZLİ PAZARLIKLARIN, GİZLİ GÖRÜŞMELERİN YAPILDIĞI BİR ORTAMDA LİSTE HAZIRLAMAM ASLA SÖZ KONUSU OLAMAZ. LİSTE HAZIRLAYANLARA BENİMDE İSMİMİ YAZARMISINIZ DEMEM ASLA SÖZ KONUSU OLAMAZ. DELEGE OLAMIYORSAM BU AYIP BENİM HANEME YAZILAMAZ. ÇÜNKÜ NASIL ÇALIŞTIĞIMI ÇALIŞAN ÜYELERİMİZ BİLİR, İL İLÇE BAŞKAN VE YÖNETİCİLERİMİZ BİLİR. MİLLETVEKİLİ ADAYLARIMIZ VE MİLLETVEKİLLERİMİZ BİLİR. YAZILARIMI YAYINLAYAN YEREL BASINIMIZ KÖŞE YAZARLARIMIZ BİLİR.