“ZÜLFİKAR BAL'IN SAYFASIDA Ara”
7.2.12
DOSTLARIM BUGÜN SORUMLUSU OLDUĞUM MAHALLEMİN DELEGE SEÇİMİ VAR.
Eğer delege seçilemez isem, ( bu olasılık oldukça yüksektir. Seçilirsem gerçekten sürpriz olacaktır.) Kaybeden kesinlikle ben olmayacağım. Delege seçilemedim diye sevinenlerin ve üzülenlerin olacağını çok iyi biliyorum. Ama ben hiç üzülmeyeceğim.
Çünkü kişisel çıkar için değil, seçilmek için değil partim için çalıştım. Çünkü teorik ve pratik anlamda nasıl çalıştığımı, taşın altına elimi değil, bedenimi, yüreğimi, beynimi nasıl koyduğumu il ve ilçe örgüt başkanları, yönetim kurulu üyeleri, ilimiz milletvekili aday adaylarımız. Milletvekillerimiz, referandum ve seçim çalışmalarına katılan partililerimiz biliyor.
Ama bunları bilenler parti için hiç bir çaba sarf etmeyenlerin ve seçilmeyi hiç hak etmeyenlerin Kolay ve basit yollardan nasıl ve hangi yönetmelerle delege seçildiklerini de çok iyi biliyorlar. Zaten insana acı veren üzende budur.
Delege seçilsem de seçilmesem de vicdanları sızlatan, bu kadar adaletsiz haksız seçim yönteminin bir daha hiçbir zaman tekrar etmemesini diliyorum. Umuyorum bekliyorum. Ve yapılan bu seçimden dolayı asla bugün ki CHP merkez yönetimini sorumlu tutmuyorum.
DELEGE SEÇİMLERİ BİR KEZ DAHA GÖSTERDİKİ, CHP YILLARCA UYUTULMUŞ, UYUŞTURULMUŞ AVUTULMUŞ. BUNA RAĞMEN YIKILMAMIŞTIR.
DELEGE SEÇİMLERİ BİR KEZ DAHA GÖSTERDİKİ, CHP YILLARCA UYUTULMUŞ, UYUŞTURULMUŞ AVUTULMUŞ. BUNA RAĞMEN YIKILMAMIŞTIR.
Bir CHP örgütü düşünün, o örgütte partinin anayasası olan, tüzük bulunmuyor. Tüzük okunmuyor. Tüzük öğrenilip öğretilmiyor. Tüzük hükümlerine uyulmuyor. Örgüt içinde yapılan iş ve işlemler, alınan kararlar, gelir ve giderler tüzüğe uygun olup olmadığı, örgüt içinde hiç kimse tarafından denetlenmiyor. Kontrol edilmiyor.
Bir CHP örgütü düşünün. O örgüt içinde, yapılan çalışmalarda, eylem ve etkinliklerde, kimler hangi ilke ve kurallara uyacağını, bilmiyor.
Bir CHP örgütü düşünün, o örgüt içinde düzenlenen, ya da düzenlenmesi düşünülen toplantılarda, toplantı usul ve yöntemlerine, toplantı disiplinine hiç uyulmuyor.
Bir CHP örgütü düşünün, o örgüt organları içinde var olan organların, o organlarda görevli yetkili ve sorumlu olanların, görev, yetki ve sorumluk sınırlarının neler olduğu bilinmiyor.
Bir CHP örgütü düşünün, o örgüt yönetiminin kaç günde bir, hangi gündem maddesiyle toplandığı, toplantıya kimlerin katıldığı, kimlerin katılmadığı, hangi kararların alındığı, alınan kararların hangilerinin uygulamaya konulduğu hangilerinin hangi gerekçeyle uygulamaya konulmadığı ilan tahtalarına asılarak üyelerin bilgisine ve ilgisine sunulmuyor.
Bir CHP örgütü düşünün, o örgütün gelir ve gider kaynakları, örgütün yaptığı tüm çalışmalar belli aralıklarla ve hazırlanan raporlar halinde örgüt üyelerinin ilgisine bilgisine sunulmuyor.
Bir CHP örgütü düşünün, kısa orta uzun vadede yapılacak iş ve işlemlerin plan, proje ve programları o örgütün panolarına asılarak örgüt üyelerinin ilgisine bilgisine sunulmuyor.
Bir CHP örgütü düşünün, o örgüt içinde örgütlenme ağı kurulmuyor. Mahalle ve sokak sorumluları seçilmiyor. Çeşitli başlıklardan oluşan çalışma gurupları oluşturulmuyor.
Bir CHP örgütü düşünün, o örgüt, içinde, örgüt üyeler bir birlerini tanımıyor. Aynı mahallenin üyeleri bir birlerini tanımıyor.
Bir CHP örgütü düşünün, parti içinde yapılan seçimlerde, o örgütün üyeleri yıllarca seçme ve seçilme hakkını kullanmıyor. Kullanamıyor. Kullandırılmıyor.
Bir CHP örgütü düşünün, o örgütün üyeleri örgütüyle ilgili, partisiyle ilgili bilgilere engelsiz ulaşamıyor.
Ve Bir CHP örgütü düşünün o örgütün üyesi örgüt merkezine geldiğinde güler yüzle, tatlı dille karşılanmıyor.
Tüm bunlara rağmen o örgüt o parti yıkılmıyor. Yok olmuyor. Dim dik ayakta duruyor. Sadece iktidar olamıyor neden? Suç kimde? Kimlerde?
Yeni CHP döneminde bu sorunun cevabı somut olarak o örgütün, o partinin üyelerine en açık ve cesur şekilde anlatılmalıdır. Ve CHP bundan böyle uyutulmuşluktan, uyuşturulmuşluktan, avutulmuşluktan kurtarılmalıdır. 07.02.2012
6.2.12
Nevin hanım merhaba
Nevin hanım
merhaba
Şu gerçeğe tüm kalbinle inanmanı isterim. Senin liste dışı
kalman benim vicdanımı çok ciddi derecede yaralar. Çok büyük insafsızlık haksızlık
zalimlik olur. Çünkü partide hiç kimseyi ama hiç kimseyi senin kadar azimli
istekli mücadeleci, çalışkan birini daha tanımadım görmedim. Bu anlamda delegelik
hepimizden çok senin hakkın olduğuna inanıyorum. Özümün sözüdür. Riyakârlık
yoktur.
Şu gerçeğe de tüm kalbinle inanmanı isterim. Parti içinde hiçbir üye ile kişisel hiçbir sorunum
olmadı. Olması için bir gerekçe yok. Hele
fahriyle aramızda kayda değer, en ufak bir sorunun olmadığına namusun üzerine yemin
ederim. Bunu Mustafa Ünal ve iki ali
beyde söyledim. Ama neden bana bu kadar taktığını, neden beni hedef aldığını, neden benimle bu kadar uğraştığını ve neden Zülfikar’ın
olduğu listede olmam dediğini bir türlü anlamıyorum.
Nevin Hanım
Ortak listenin oluşması için kendi çapımda çok çaba verdim. Başaramadım. Bu işler asla bana göre değil. Kenara çekildim.
O akşam bahar hanımın ali bey beni çağırdı gel beraber gidelim diye ısrarı sonucu
geldim. Olanlar için üzgünüm.
Başarılar diliyorum. 6,2,2012
Etiketler: yazılar
POLİTİKA
5.2.12
DELEGE SEÇİLEMEDİNMİ?
DELEGE SEÇİLEMEDİN Mİ?
Acayip bir soruya acayip bir cevap vereyim.
Seçilsem de seçilemedim. Seçilmesem de seçilemedim.
Seçtirmediler desem. Hadi canım sende diyeceksiniz.
Seçilemedim desem? Neden diye soracaksınız. Neden seçilemediğimi anlatsam inanmayacaksınız?
Sizin mahalleden falan, üyeler seçilmiş sen onlar kadarda mı olamadın? Bir blok listede sen çıkaramadın mı? Hadi çıkaramadın diyelim Bir blok listeye de mi adını yazdıramadın mı?
Ne olur? Bu soruları sormadan önce CHP de Delege seçimlerinin nasıl, hangi usul ve yöntemlerle, hangi ilke ve kurallara uyularak yapıldığını, kimlerin nasıl delege adayı olduğunu, blok liseleri kimler tarafından nasıl hazırlandığını, kimlerin isimlerinin nasıl yazıldığını azıcık araştırın.
Size şu kadarını söyleyeyim, bir liste hazırlamak için teşebbüs ettim. Başka liste hazırlayanlardan gizli saklı bir iki toplantı düzenledim. İsimleri yazdım. Bu listenin önünde kimse duramaz dedim. Seçilemeyecek olanlara üzüldüm. Aradan bir kaç saat geçmedi. Yapa yalnız kaldığımı hissettim. Dersimi çok iyi aldım. Bilmem anlatabildim mi?
http://www.blogger.com/blogger.g?blogID=3068430979848105147#editor/target=post;postID=1540512072598647191
Etiketler: yazılar
POLİTİKA
4.2.12
CHP DE SEÇİMLERDE KİN, NEFRET, İNTİKAM, İHANET, AYRILIK TOHUMLARI ARTIK EKİLMESİN
CHP DE SEÇİMLERDE KİN, NEFRET, İNTİKAM, İHANET, AYRILIK TOHUMLARI ARTIK EKİLMESİN
Evet, bundan böyle, yapılan hiçbir seçimde CHP’de kin, nefret, ihanet, intikam, ayrılık tohumları artık ekilmesin.
Evet, böyle bundan yapılan hiçbir seçimde CHP de ya adam gibi demokrasiye ve demokrasinin evrensel ilkeleri olan eşitliğe adalete özgürlüğe tam uyulsun. Ya da genel başkan kral, padişah gibi yetkilere sahip olsun. El etek öpülsün. Kralımız padişahımız ne ferman buyurursa öyle olsun. Fermana karşı çıkan partiden atılsın.
Evet, bundan böyle hiçbir seçimde CHP de CHP ye gönül vermiş olan bu güzel insanlar kin, nefret, ihanet intikam, ayrılık duygularına artık alet edilmesin.
Bu delege seçimlerinde, yüreklerin, gönüllerin, emeklerin, bilgilerin birikimlerin, eşitliğin, adaletin, hakkın, hukukun üstüne ekilen kin, nefret, intikam, ihanet, ayrılık tohumları artık son olsun.
Evet, bundan sonra yapılan seçimde CHP, barışın, sevginin, eşitliğin adaletin, özgürlüğün hakkın, hukukun partisi olsun. Ve bunları önce kendi içinde uygulasın. Sonra diğer partileri eleştirsin.
KAHREDEN UYGULAMAYI HANGİ CHP ÜYESİ İÇİNE SİNDİREBİLİR?
KAHREDEN UYGULAMAYI HANGİ CHP
ÜYESİ İÇİNE SİNDİREBİLİR?
CHP örgütünün olduğu bir il, bir
ilçe bir mahalle düşünün. O mahallede CHP örgütlenme ağının olmadığını düşünün.
O mahallede bulunan CHP üyelerinin,
birbirlerini hiç tanımadığını ve yıllar sonra delege seçimlerine ilk kez katılacaklarını,
delege adayı olacaklarını ve aday olacak delegelere oy vereceklerini
düşünün. Böyle bir mahallede partinin
can damarı olan delege adayları nasıl ve hangi yöntemle belirlenecek? Nasıl ve
hangi yöntemle seçilecek?
Bizzat yaşadığım, gördüğüm, şahit
olduğum sistem şu.
Üye listesi askıya çıkıyor. Bir
hafta askıda kaldıktan sonra iniyor. Bir haftalık itiraz süresi oluyor.
İtirazlar varsa genel merkezde değerlendiriliyor. Kesin liste ve delege
sayıları il ilçe örgütlerine gönderiliyor. Hangi mahallede, hangi tarihte,
hangi adreste ve hangi saate seçim yapılacağı açıklanıyor.
Delege seçimlerinden önce
toplantı yapılıyor. Seçimlerin nasıl yapılacağı anlatılıyor. Ne anlatılsa
anlatılsın her mahallede blok liste usulü seçim yapılıyor.
Bir birlerini tanımayan üyelerin
bulunduğu bir mahallede, blok listeler
nasıl hazırlanıyor? Delege adayları nasıl ve hangi yöntemle belirleniyor? O
listelere kimlerin isimleri kimler tarafından nasıl yazılıyor? İşte can alıcı
sorular bunlar.
Üyelerin ev adreslerini ve telefonların
bulunduğu listeyi ele geçiren her üye blok liste hazırlayabilir. İkili üçlü
daha kalabalık görüşmeler konuşmalar olur. Adam adama markaj yapılır. Kapalı kapılar ardında gizli toplantılar sıkı
pazarlıklar yapılır? Bu aşamada uyulması
gereken hiçbir ilke kural yoktur. Bu toplantıların birisine katıldığınızı
düşünün. O toplantıda birisi diyor ki.
Falan kişi olursa ben o listede asla olmam.
Ne yazık ki bir üyenin siyasi geleceği, o
mahalledeki üyelerin oylarıyla belirlenmiyor. başka bir üyenin iki dudağı arasında
olabiliyor. Yani seçilmesi gereken bir üye,
başka bir üyenin kıskançlığına, kinine, nefretine, bencilliğine çok
rahatça alet olabiliyor.
Soruyorum azıcık vicdanı, azcık insafı olan,
azıcık demokrasiye inancı olan HANGİ CHP ÜYESİ BUNU İÇİNE SİNDİREBİLİR? Bu
aslanı kediye boğdurmak değil midir?
Demokrasiyi, eşitliği, adaleti yok eden,
insanı kahreden, vicdanları kanatan bu acımasız insafız uygulama son
bulmalıdır.
3.2.12
DELEGE SEÇİMLERİNDE İHANET YALAN DOLAN
Üyelerin birbirlerini
tanımadığı için, seçmede seçilmede eşitlik adalet oluşturulmadığı için, liste
yazmayacağımı seçimlerden başlamadan önce ilan ettim. İlçedeki birçok arkadaşım bunu bilir.
Sedat’ın liste
oluşturmak için çalışmalara başladığını Bu vesile ile 29.1.2011 tarihinde destan
düğün salonunda toplantı yapacaklarını duydum.
Toplantı tarihinden
bir gün önce Sedat beni faceboktan arayıp görüşmek istediğini söyledi. Görüşmemizde birçok arkadaşın beni
istemediklerini, bu yüzden listeye eşimin adını yazacaklarını söyledi. Kabul etmeyince
hem ikimizin hem de eşlerin ismini listeye yazdı. Yine kabul etmedim. Eşlerin ismi
olmaz. Ali demirin listeye yazılmasını istedim
ona kızdığını kız kardeşini adını yazacağını söyledi. Yakışık almaz dedim. İki konuyu da toplantıda tekrar sedata söyledim
hallederiz dedi.
Pazar günü toplantı
oldu üye sayısına göre katılım çok azdı. Toplantıda hiç adaylardan bahsedilmedi. Toplantıdan sonra ali beyle görüştüm. Hiçbir şekilde
sedatın olduğu listede olmam dedi. Saadet hanımı yazacaklarmış dedim. Bizden kimseyi
yazmasınlar dedi. Mübecel hanımla görüştüm.
Benden habersiz işler yapılıyor dedi. Pazar günkü toplantıyı yarıda terk
ettiğini sedatın ve nev’inin olduğu listede kesinlikle yer almayacağını söyledi.
Ali bey ve Mübeccel Hanım mutafa beyinde
sedata karşı olduğunu söylediler. 1.2.2012
tarihinde clas kahvede toplantı düzenledik. Toplandıktan sonra ali beyin ve Mübeccel
hanımın önerisiyle Mustafa beyde toplantıya çağrıldı. Toplantıda musaffa beyde
Pazar günkü toplantıyı yarıda terk ettiğini söyledi. Ali bey Mustafa bey ve Mübeccel hanım
fahrininde ismini listeye yazalım oda
ona karşı dediler.
İtiraz etmedim.
Hiç kimse kırılmasın
hiç kimse üzülmesin ortak liste çıkarmakta ısrar ettim. Ali bey ve mübeccel hanımın itirazları sonucu
ortak liste oluşmadı. Sedat ve Nevin in ismi
listeye yazılmadı.
Listeye
yazılan isimlerden sedatın ve Nevin seçilemeyeceğini düşündüm huzursuz oldum. Vicdanım
beni rahatsız etti. Yusuf beyle görüştüm. Durumu tüm çıplaklığı ile anlattım. Mustafa
beyle görüştüm durumu tüm çıplaklığı ile anlattım. Mustafa beyde ali beyden ali
beyle ve mübeccel hanımla görüşmesini sorununun çözülmesine yardımcı olmasını
söyledim. Kişisel kaprisler sorunlar yüzünden insanların siyasi geleceğine
ipotek konamaz dedim. O zaman kimi çıkaracaksın dedi gerekirse ben çıkarım
dedim. Söz veriyorum ilgileneceğim dedi. Ve ali beyle sedatı 4.2.2011 tarihinde
görüştürdü. Beni de mutlaka fahri ile görüşmemi rica etti kıramadım aynı gün aynı
saatte fahriyle görüştüm.
Ve son durum.
Fahri hiçbir zaman benim olduğum listede olmayacağımı ama yarışta var olacağını
söyledi. Ali beyi aradım. Mustafa beyle görüştüğümü kendisiyle görüşmediğimi
ve o anda sedatla görülmekte olduğunu sedatın farklı şeyler anlattığını ama toplantıya
katılacağını söyledi.
Mübeccel
Hanım Pazar günkü toplantıda beni görünce çok şaşırdığını söyledi. Mustafa beni
lliteye almaları için çok ısrar ettiğini söyledi sedat beni sevmeyenler olduğunu
söyledi. Yusuf Bey listede adımın olması
gerektiğini söyledi. Vicdanı olan hiç kimse kişisel sorunlardan dolayı bir
başkasının siyasi geleceğine ipotek koyamaz. Olmayacağım. ya onurluca var
olurum ya onurluca çekilirim. İkisinin ortası olamaz.
Son kararım yaşanan
bu olaylardan sonra farklı bir listede yer almayacağım. Ya ortak liste, ya çarşaf
bu iki şıkkın dışında ben olmayacağım. Çünkü örgüt ve üyeler içinde benim hiç
kimseyle kişisel olarak en ufak bir sorunum mevcut değildir. İlkenin kuralın eşitliğin
adaletin olmadığı bir ortamda Kinin nefretin, kişisel hırsın, kıskançlığın,
kaprisin, kirli pazarlıkların, ihanetin, dönekliğin kaypaklığın aleti olamam.3.2.2012
Etiketler: yazılar
POLİTİKA
2.2.12
OLMAZ BÖYLE ŞEY İNSAN OLANIN VİCDANINI SIZLATIYOR
OLMAZ BÖYLE ŞEY İNSAN OLANIN VİCDANINI SIZLATIYOR
A ilçesinin a mahallesinde diyelim ki 150 üye var. Birkaç kişi kendiliğinden kapalı kapılar ardında bir araya geliyorlar. Kongre ve ön seçim delege blok listesi hazırlıyorlar. O birkaç kişi arasında sıkı bir pazarlık başlıyor. Örneğin içlerinden birisi diyor ki, şu kişi olursa ben asla olmam. Gerekçesini soruyorsun tamamen kişisel olduğunu öğreniyorsun. Yani bir üye tamamen kişisel nedenler yüzünden diğer bir üyenin siyasi geleceğine ipotek koyabiliyor. Bu sadece pazarlıklardan biri OLMAZ BÖYLE ŞEY İNSAN OLANIN VİCDANINI SIZLATIYOR
Yine tamamen kişisel sebepler yüzünden aynı yöntemlerle birden çok farklı blok listeler hazırlanıyor. Blok listeler olduğu gibi oylanıyor. En çok oyu alan liste kazanıyor. Bu listeler hazırlanırken oy kullanacak üyelerin birçoğunun listelere kimlerin yazıldığından haberi dahi olmuyor. Sadece seçim günü eline tutuşturulan listelerden birini oylamak zorunda kalıyor. OLMAZ BÖYLE ŞEY İNSAN OLANIN VİCDANINI SIZLATIYOR
Deniyor ki daha önceden hiç seçim olmuyordu. Şimdi şimdi seçim oluyor. Böyle tüzüğü yazanlar böyle seçim yapanlar, bunları içlerine sindirenler halkın gözüne baka baka demokrasiyi eşitliği adaleti savunduğunu söylüyor.
Etiketler: yazılar
POLİTİKA
CHP ESKİ KADIN KOLLARI BAŞKANI SORUSU VE YANITI
Zülfikar Bey merhaba, vicdanla cüzdan arası kalmak deyiminizi anlayamadım. Eğer
bildiğiniz bir şey varsa benimle paylaşabilir misiniz? Aramızda kalır veya yeri
geldiğinde bilmesi gerekenlerle paylaşırız. Bu arada beni mahalle delege
seçimlerine bile çağırmadılar, hatta ben arayıp sorduğumda korka korka cevap
verdiler. Adres ve saati kerpetenle ağızlarından alabildim. Ama inanın hukuk ve
adalet bir gün herkese gerekecek. Sağlık ve huzur dolu günler dilerim. Zühal Samlı.
CHP-pm üyesi kadın kolları (eski) genel başkanı ( bu ileti 1.2.2012. saat 12 de
yazılmış )
Zühal Hanım.
Parti içinde gizlim saklım yok. Keşke
genel sayfama yazsaydın da bu yanıtı orada verseydim.
Hani bir türkünün dizesi vardır. Derdim çoktur
hangisini yanayım. Yine tazelendi yürek yarası diye. Sorunuzu okuyunca aklıma
geldi. Sorduğunuz sorunun yanıtını bilmemenize ve sormanıza şaşırdım. Vicdanla cüzdanı
kısaca özetleyim.
İl ve ilçe yöneticileri örgütleri üyelere
yönelik örgüt toplantıları yapmıyorlar. Yapsalar da üyeler arasında ayrım yapıyorlar
eşit davranmıyorlar. O toplantıyla
ilgili olan üyelerin hepsine haber vermiyorlar. Kendilerine yakın bulduklarını telefonla
mesajla yada başka yöntemle çağırıyorlar.
Ayrıca İl ve ilçe örgütlerinin bilgisi içinde ya
da dışında irili ufaklı gruplar oluşuyor. O guruplar kahvehaneler düğün salonları
veya başka yerler kiralıyorlar. Açık yada gizli Birçok toplantı düzenliyorlar. O
toplantılara sevmedikleri üyeleri ya da kendilerini sevmeyenleri çağırmıyorlar.
Yani tüm üyelere haber verilmiyor. O
toplantılarda kendilerini üyelere tanıtıyorlar ve üyeleri tanıyorlar. Seçimlere
hazırlanıyorlar. Parası olmayan, grup kurmayan o toplantılara katılmayan üyeler
ne yazık ki kendini kimseye tanıtamıyorlar. Kimsede kendilerini tanımıyor. Dolaysıyla
seçilme şansı neredeyse hiç olmuyor.
Başka bir açıdan bakalım. Örneğin
Ben mahalle temsilcisiyim. Sadece parti için partiye hizmet için çalışıyorsun. Gönüllüsün.
Örneğin Sandık görevlileri tespit etmek
için,ya da üyeleri tanımak tanışmak için, çeşitli sorunları görüşüp konuşmak için
toplantılar yapılması şart, ama toplantı
yapılacak uygun yer yok. Emekli birisin paranda çok değil. Ama bir şekilde o
toplantılar yapman gerekiyor. Her toplantı yaptığında yol parası vermek toplantıya
çağırdığın kişilerin çay parasını vermek, toplantı yapacağın kişileri telefonla
arıyorsun telefon parası vermek. toplantı
yaptığın yerin ücretini vermek, sana
kalıyor. Herkesten de rahatça para isteyemiyorsun. Örgütlenme ağı yok. Sistem böyle kurulmuş. Böyle
çalışıyor. Bu olayları Bizzat yaşadım ve yaşıyorum.
Kısaca seçmede ve seçilmede,
örgüt içinde kendini ifade etmede düşüncelerini önerilerini açıklamada, üyeleri
tanımada eşitlik adalet yok. Hak hukuk yok. Tüzüğü okuyan bilen anlayan yok. Uyulması
gereken ilke kural yok. Başvuracağın dert anlatacağın kimse yok. Parası olan
parasını olanın grup kuranın, kanatları altına girmen ve onun dediklerini
yapman gerekiyor. Ağamsın paşamsın demen gerekiyor. Ondan daha güçlü grup varsa
becerebilirsen oraya da göz kırpabiliyorsun. İkili oynayabiliyorsun. Derdim çoktur hangisini yanayım. Anlatılacaklarımı
kitap yazsam bitmez.
Oraya kadar yükselmişsiniz. Şimdi
elinizi vicdanınızın üzerine koyun. Aynanın karşısına geçin yemin ederim ki suçluyu
orada bulacaksın. Parti içinde Bu durumu görmeyen görmek istemeyen ve bu durma başkaldırmayan
kısa ve kestirme yoldan, var olmak isteyen herkes suçlu. Hele şu delege seçimlerinde yaşanılanlar. Bir birinin
kuyusunu kazanlar. Kişisel kaprisler yüzünden vicdan sızlamadan bir kişinin siyasi
geleceği ile oynayanlar. Bunları gördükçe yaşadıkça İnsan insanlığından
utanıyor.
CHP böyle yok oluyor AKP bu
yüzden güç topluyor. Türkiye böyle ya demokrasiyi
adam gibi uygulayacaksın ya da AKP gibi MHP gibi otoriter olacaksın. Ama kişisel çıkarların yüzünden yüzüne maske takarak
demokrasiyle oyun oynamayacaksın. Demokrasi
asla bunu kaldırmaz. Kaldırmıyor da. Tarihi kökleri olan bir cumhuriyeti demokrasiyi
kuran bir parti bu anlayış ve zihniyet yüzünden yok oluyor. Ve onunla birlikte birçok değer yok oluyor. Türkiye
altüst oluyor. Ama hala koltuk kavgası
yapılıyor. Sevgi ve saygılar
1.2.12
VAY ANASINI SAYIN SEYİRCİLER NE KADAR ZOR, STERSLİ VE KARMAŞIK BİR OYUNMUŞ
VAY ANASINI SAYIN SEYİRCİLER NE KADAR ZOR, STERSLİ VE KARMAŞIK BİR OYUNMUŞ
Hayatımda ilk kez delege seçimlerinin nasıl yapıldığına şahit oluyorum. İzliyorum ve bizzat yaşıyorum. Şahit olduğum, izlediğim ve yaşadığım olayları duyguları anlatmak, siyaset ve politika sahnesinde at koşturanlar için ne kadar kolaysa, benim için o kadar zor olduğunu anladım.
Delege seçim sürecinde yaşanılan olaylar belki anlatılabilir, ama yaşanılan duyguları, her an değişen dengeleri, yaşanılan stresleri anlatmak gerçekten çok zor. Hayatta bazı şeyler vardır ki yaşamayınca anlatılmaz derler ya, tam onun gibi bir şey işte.
Delege seçilip seçilmemek inanın önemli değil. O oyunun içine girdin mi oyunu yarıda bırakıp oyundan çıkıp çıkmamak çok önemli. Hani derler ya aşağı sakal yukarı bıyık. Tam onun gibi bir şey işte.
Dostlarım delege seçilmek vicdanla cüzdan arasında desem çok abartmış olmayacağım. Şahit olduğum, izlediğim, bizzat yaşadığım olayları düşündükçe, demokrasi, eşitlik, adalet, hak, hukuk denilen kavramları, değerleri keşke hiç öğrenmemiş olsaydım diyorum.
Etiketler: yazılar
POLİTİKA
Kaydol:
Yorumlar (Atom)