“ZÜLFİKAR BAL'IN SAYFASIDA Ara”

6.4.12

EŞİM BEN VE GÖNÜL DOSTLARIM HAKKINDA

EŞİM BEN VE GÖNÜL DOSTLARIM HAKKINDA

Değerli gönül dostlarım. Görücü usulü ile 1972 yılında evlendik. İkimizde aynı köylüyüz. Köyümüzden uzun zamandan beri ayrıyız. Köyümüz, yaşadığımız şehirden (Bursa’dan) çok uzaklardadır. Yüksek dağların başına kurulmuştur. (Rakım 2000 metre) yama dağlarının eteğindedir. İkimizin ailesi de çiftçi idi. Eşim 6, ben 8 kardeşten biriyiz. Çocukluğum da çarık giydiğimi hatırlıyorum.

İki kızımızın birinden 2, diğerinden bir toplam 3 tatlı torunumuz var. İkimizde aynı kurumda 20 yıl birlikte çalıştık. İkimizde memurluktan emekliyiz. Aynı kurumda çalışmaktan, aynı evde yaşamaktan, erken yaşta evlenmekten ve başka sebeplerden dolayı çok kavgalarımız, tartışmalarımız oldu. Halada oluyor. Ama yorulduk. Eskisi kadar sık olmuyor. Hayat yolumuz zordu. Çalılı, dikenli engelleri yollardan aştık. Bazen düştük bazen kalktık. Ama yılmadık, yıkılmadık, dağılmadık. Evlilik bayrağını yere düşürmedik. Buraya kadar sağ salim gelebildik.

Evimiz, arabamız, emekli maaşı var. Emekli olduktan sonra sağlıklı yaşamak için, genç ve dinç kalmak için kaplı kaya parkında her sabah düzenli olarak yaşam boyu spor (koşu ve yürüyüş) yapıyordum. Eşimi yaşam boyu spora alıştırmam oldukça zor oldu. Yıllarca mücadele ettim. Ama sonunda başardım. Şimdi her sabah güneş doğmadan kaplı kaya deresine birlikte yürüyüşe çıkıyoruz.

Geçmişi ve geleceği düşündüğümüzde, bazı sorunlarımız olsa da hayatımızın en güzel dönemini yaşıyoruz. Biliyoruz ki hayat sürprizlerle dolu. Bu durum ne kadar sürer bilmiyoruz. Elimizden geldiğince, günü anı yaşamaya çalışıyoruz. Arada bir etkinlikler düzenliyoruz. Etkinliklerimize siz gönül dostlarımızı, doğayı, doğallığı, insanları seven güzel insanları davet ediyoruz. Unutulmaz güzel anları, anıları birlikte yaşıyoruz, paylaşıyoruz. Hepimiz mutlu huzurlu neşeli oluyoruz. Bunu son iki etkinliğimize tescil ettik.

Değerli dostlarım. Etkinliğimize uzaklardan gelmenin birçok açıdan kolay olmadığını biliyoruz. İğneyi önce kendimize batırıyoruz. Ama göle maya çalmakta bir sakınca da görmüyoruz. Ya tutarsa diyoruz. Gelmeyen, gelemeyen dostlarımıza, yakınlarımıza küsmüyoruz, darılmıyoruz, hatır gönül koymuyoruz. Bunu doğru bulmuyoruz. Gelenlerle eğlenip dinleniyoruz. Düzenlediğimiz etkinliklerimizden üçüncüsünü size duyurmakta bir sakınca görmüyoruz. Bilginiz olsun, aklınızda bulunsun diyoruz. Kararınıza saygı duyuyoruz.

Her hangi bir aksilik olmaz ise 2012 Haziran ayının ilk haftasında ilk Pazar günü Bursa yıldırım kaplı kaya parkında eşimle birlikte tam gün sabahtan akşama kadar piknik yapacağımızı,2012 1 Nisan ayında kaplı kaya deresi doğa gezimize katılan dostlarımıza duyurmuştuk. Hepsi de çok olumlu karşılaşmıştı. Hatta içlerinden genç bir gönül dostumuz eşiyle sazıyla birlikte geleceğini söylemişti. Pikniğimiz sazlı, türkülü, halaylı, oyunlu olsun istiyoruz. Düğün gibi olsun istiyoruz. Ve tabi ki siz gönül dostlarımızı da, bende gönül dostuyum diyen güzel insanları da pikniğimize katılmaya davet ediyoruz. Saz çalan, türkü söyleyen halay çeken dostlarınızı sevdiklerinizi de getirirseniz seviniriz mutlu oluruz. Katılmaya karar verirseniz sabah kahvaltınız ve pikniğiniz için, aklınıza gelen her şeyi alabilirsiniz.(hava muhalefeti olduğu takdir de ikinci hafta Pazar günü olacaktır)

Kaplı kaya parkımız doğa harikası bir yerdir. Uludağ’ın eteğindedir. Derenin kenarındadır. Çamların altındadır. Özdilek alış veriş merkezine çok yakındır. (300M) piknik için mükemmel bir yerdir. 06.04.2012

https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10150701724799419&set=a.10150471585669419.386334.552884418&type=1

5.4.12

CHP’LİLERİ BİR ARADA TUTAN, CHP SEVGİSİMİ? AKP KORKUSUMU?

CHP’LİLERİ BİR ARADA TUTAN, CHP SEVGİSİMİ? AKP KORKUSUMU?

Bugünlerde kendi kendime bir soru soruyorum. Cevap bulamıyorum. Sorum şu. Halkımızı CHP’de birleştiren, bütünleştiren CHP sevgisi mi? AKP korkusu mu?

CHP’Yİ var eden temel değerler nelerdi? Atatürk’ün halkıyla bütünleşmesi ve kucaklaşmasıydı. Halkıyla birlikte bağımsızlık mücadelesi vermesiydi. Düşmanların yurdumuzdan atılmasıydı. Sınırlarımızın atalarımızın kanlarıyla çizilmesiydi. Cumhuriyetin ilan edilmesi laikliğin ve sosyal hukuk devletinin benimsenmesiydi. CHP’sinin kurulmasıydı. İşte bu sağlam temeller ve değerler üzerine kurulan CHP si bu güne kadar halkının oylarıyla ulu bir çınar gibi yaşadı. Yıkılmadı, yok olmadı. O ulu çınarın kökleri, 88 yıldır ana dolunun en ücra köşelerine kadar yayıldı.

Ama bugün CHP yolun sonuna geldi. CHP ya yeniden doğacak. Ya yok olacak. Başka hiçbir şansı yok. Çünkü bugün CHP’nin değerlerine temelden karşı çıkan çok güçlü bir rakibi vardır. Ve o rakip güç kaybetmiyor. Gücüne güç katmaya devam ediyor. İşte bu nedenle CHP o güçlü rakibine karşı durmak için, o güçlü rakibini yenmek için, ya yeniden doğacak, ya yenilip yok olacak.

Korkunun ecele faydası olmayacaktır. Geçmişte olduğu gibi CHP kurtuluşu halkıyla bütünleşmede ve kucaklaşmada bulacaktır. Çünkü halk demek sadece CHP genel başkanı demek değildir. Halk demek sadece seçilen milletvekilleri, il, ilçe belediye başkanları demek değildir.

Halk demek, köylü, çiftçi, işçi, memur, emekli, esnaf demektir. CHP vakit geçirmeden bu gerçeği anlamalıdır. CHP vakit geçirmeden aklını başına toplamalıdır. CHP’ DE seçilenlerin seçenlere arkasını değil yüzünü dönmesidir. CHP’de seçilenlerin düzenledikleri toplantılarda seçenlerin en önüne değil tam ortalarına oturmalardır. CHP’ DE seçilenler hiçbir zaman seçenlere tepeden bakmamalarıdır. Hava atmamalarıdır. Ben ne oldum dememeleridir. Seçenlere amir gibi, patron gibi, komutan, kral, padişah gibi davranmamalarıdır. Aksi takdirde korkunun ecele faydası olmayacaktır.

2.4.12


GEZİYE KATILANLARA, KATILMAK İSTEYİPTE KATILAMAYANARA KOCMAN TEŞEKKÜR EDİYORUM.


1.4.2012 tarihinde Pazar günü saat 9.da kaplı kaya deresine düzenlemiş olduğum geziye katılan gönül dostlarıma, doğayı ve doğallığı seven güzel insanlar kocaman teşekkür diyorum.

Geziyle ilgili düşüncelerimi, izlenimlerimi, duygularımı hissettiklerimi doğru ve doğal olarak, içimden geldiği gibi, gönül dostlarımla doğayı ve doğallığı seven güzel insanlarla paylaşmak istiyorum.

Dostlarım. Nisanın ilk haftasında ilk Pazar günü saat 9.00 da kaplı kaya parkında buluşacağımızı kaplı kaya deresine bahar gezisi yapacağımızı 13.10.2011 tarihinde yine aynı yere sonbaharın güzelliklerini görmek için (0 derecede ) yaptığımız gezide dostlarımızla birlikte açıklamıştık. Ve bir nisan gezisi için haftalarca günlerce önceden kolları sıvayıp yola çıkmıştım. Gezimizi duyurmak için tüm olanaklarımı seferber etmiştim.

Geziye katılan gönül dostlarım da, bende çok iyi biliyoruz ki, gezi düzenlemekte maddi olarak en ufak bir menfaat söz konusu değil. (gönül ne kahve ister derler ya) Ama manevi menfaatim çok.

Gezimize katılan dostlarımın gezi sonunda sözlü olarak yapmış oldukları yorumlarını, geziden sonra internet ortamında yayınladığım geziyle ilgili resimlere yaptıkları yazılı yorumlarını ve beğenilerini duydukça okudukça paylaştıkça mutlu huzurlu oluyorum. Çok büyük keyif alıyorum neşeleniyorum. İşte bu anlamda manevi menfaatim çok.

1 Nisan gezisi öncesinde gerçekten endişem vardı. Gezi fiyaskoyla sonuçlanabilirdi. Bunun için birçok önemli neden ve sebep vardı. İlkbahar mevsimiydi, havanın azizliğine uğrayabilirdik. Meteoroloji Havanın yağışlı olacağı haberini veriyordu. Gezinin bir gün öncesinden de müthiş bir bahar yağmuru yağmıştı. Pazar günü istirahat saati idi. Tanımadıkları bir kişinin kendi başına yaptığı gezi davetine kimse rağbet etmeye bilirdi. Ve hepsinden önemlisi o gün üniversite sınavı olduğundan birçok gönül dostumuz yakınlarımız geziye katılamayacaklarını söylüyorlardı.

Ve zaman durmuyordu. Geriye doğru değil geleceğe doğru akıyordu. Sonunda gezi günü ve saati gelmişti. Bir anlamda hanımla beni de sanki sınav heyecanı sarmıştı. Ama artık iş işten geçmişti. Olan olmuştu. her şeyi göze almıştık. Kaçış yoktu. Sırt çantamızı aldık evden çıktık. Bundan sonrasını anlatmıyorum. Çünkü gezide boyunca çektiğimiz resimler konuşuyor. Facebookkta yorumlar beğeniler konuşuyor.

Geziye katılan her bir gönül dostumun hiç birinin diğerinden hiç bir farkı olamaz. Olması mümkün değildir. Bu ayrımcılığı yapmak kişiliğimle karakterimle ve dünya görüşüle asla bağdaşmaz. Ama biri Dr. Olan dört kardeşin (özer aileleri) eşleriyle çocuklarıyla birlikte katılmaları dikkatimi çekmiştir. Ama yine eşiyle çocuğuyla gezimize yaya olarak katılan, sabah kahvaltısını bizimle yapan. Sonra geri dönüp arabasıyla bizleri dağ köyünde karşılayan ve yine arabasıyla cankurtaran gibi son noktaya kadar bizi adım adım takip eden şahin ailesi, 2 orman mühendisi olan şerafettin ve orhan dostlsrımızın budak gezi gurubundan tasin ve arkadaşlarının gezimize katılımı dikkatimi çekti. Bunları açıklamadan bilginize sunmadan geçemeyeceğim.

Dostlarım, Gezi boyunca, hava çok güzeldi, doğa çok güzeldi, ilkbahar çok güzeldi, geziye katılan gönül dostlarım, doğayı ve doğallığı seven güzel insanlar çok güzeldi. Unutulmaz anıları resimlemek çok güzeldi. Ve hepsinden önemlisi güzel insanlarla güzellikleri paylaşmak çok ama çok güzeldi. Ne demişti büyük şair nazım hikmet yârin yanağından gayri her şeyi.

GEZİYE KATILAN KATILMAK İSTEYİPTE KATILAMAYAN GÖNÜL DOSTLARIMA DOĞAYI DOĞALLIĞI SEVEN GÜZEL İNSANLARA ÇOK AMA ÇOK, AMA TEŞEKKÜR EDİYORUM. SELAM OLSUN İNSANI VE DOĞAYI SEVEN GÖNÜL DOSTLARIMA GÜZEL İNSANLARA
VE ALLAH KISMET EDERSE 2012 YILI HAZİRANIN İLK HAFTASINDA PAZAR GÜNÜ KAPLI KAYA PARKINDA TAM GÜN SAZLI SÖZLÜ PİKNİK YAPMAYA KARAR VERDİK. HAVA MUHALEFETİ OLURSA BİR HAFTA SONRA PZAR GÜNÜ BİZE KATILIRMISINIZ? VE EAYINDADA KAPLI KAYA DERESİNE ULU DAĞ YAMAÇLARINA KESGTANE GEZİSİ YAPMAYA KARKİM AR VERDİK BİZE KATILIRMISINIZ? 02.04.2012

https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10150710816389419&set=a.10150710815729419.421952.552884418&type=1

1.4.12

İNSANLAR OLARAK DOĞANIN, DOĞAL HALLERİNDEN ÖĞRENECEĞİMİZ ÖYLE ÇOK ŞEY VAR Kİ

İNSANLAR OLARAK DOĞANIN, DOĞAL HALLERİNDEN ÖĞRENECEĞİMİZ ÖYLE ÇOK ŞEY VAR Kİ

1.4.2012 TARİHİNDE SAAT 9.00 DA KAPLI KAYA DERESİNE ÖNCEDEN DOĞA GEZİSİ PLANLAMIŞTIK. TARİH 31.3.2012 AKŞAM SAAT 11 BURSA YILDIRIM KAPLI KAYA MAHALLESİ. GÖK YÜZÜNE BAKIYORUM PIRIL PIRIL. YILDIZLAR IŞIL, IŞIL. YAPRAK KIMILDAMIYOR HAVA SAKİN VE SESİZ.

TARİH 1.4.2012 SABAH SAAT 05.00 GÖKYÜZÜNE BAKIYORUM, GÖK YÜZÜNDE BULUTLAR BELİRMİŞ. RÜZGAR ÇIKMIŞ.METEOROLOJİ HABERLERİNİ HAKLI ÇIKARMAK İÇİN, RÜZGAR GÖK YÜZÜNE HIZLA YAĞMUR BULUTLARI TAŞIYOR. DOĞA BU SÖZ DİNLEMİYOR. ÖNCEDEN İZİN ALINMIYOR. HER ZAMAN BİLDİĞİNİ OKUYOR.

BİZ İNSANLAR DOĞANIN BİRER PARÇASIYIZ, DOĞANIN YASASINA TABİYİZ. VE DOĞANIN HER HALDEKİ DOĞALLIĞINI SEVİYORUZ. ÇÜNKÜ DOĞA, HAVASI, SUYU, GÜNEŞİ TOPRAĞI İLE, DÖRT MEVSİMİ İLE, DOĞAL HALLERİ İLE İNSANLAR, CANLILAR ARASINDA HİÇ BİR AYRIM YAPMIYOR. HEPSİNE EŞİT DAVRANIYOR.

BİZ İNSANLAR DOĞADAN, DOĞANIN DOĞAL HALLERİNDEN AZICIK İBRET, AZICIK DERS ALMASINI ÖĞRENSEYDİK NE GÜZEL OLURDU.

HİÇ BİR ZAMAN NE OLDUM DEMESEYDİK, NE OLACAĞIZ DESEYDİK NE GÜZEL OLURDU.

BİR ÇOK KÖTÜLÜKLERİN, SEVGİSİZLİKLERİN, SAYGISIZLIKLARIN YAŞANMASINA ÖNCEDEN ENGEL OLABİLSEYDİK NE GÜZEL OLURDU.

DOĞAYI, DOĞALLIĞI VE İNSANLARI SEVEN GÜZEL İNSANLARA, GÖNÜL DOSTLARIMA SELAM OLSUN.

31.3.12

CHP’Lİ MİLLETVEKİLLERİMİZE ÇOK KIZIYORUM AMA SİTEM ETMEKTEN BAŞKA ELİMDEN BİR ŞEY GELMİYOR.

CHP’Lİ MİLLETVEKİLLERİMİZE ÇOK KIZIYORUM AMA SİTEM ETMEKTEN BAŞKA ELİMDEN BİR ŞEY GELMİYOR.

CHP Lİ bir üye olarak milletvekillerimizin kesinlikle iyi muhalefet yapmadıklarından dolayı kızmıyorum. Ülkemizin, halkımızın, partimizin ve bizlerin hak ve menfaatlerini iyi koruyup savunmadıklarından dolayı kızmıyorum. Cumhuriyetin, kazanımlarını, demokrasiyi, eşitliği adaleti özgürlüğü barışı iyi savunmadıklarından dolayı kızmıyorum. Tam aksine bu konularda verdikleri çetin zorlu mücadeleden dolayı kutluyorum. Tebrik ediyorum. Sadece, sayıları az olduğu için AKP ye güçleri yetmiyor. Ondan dolayı üzülüyorum.

Partimizin adı nedir? Cumhuriyet Halk partisi. CHP’li milletvekillerimizi kim seçip TBMM meclisine yolluyor? CHP Ye gönül veren oy veren halkımız. CHP’Lİ milletvekillerimiz TBMM’sinde kimi temsil ediyorlar? CHP sine oy veren halkımızı temsil ediyorlar. Ama sayıları çok az olduğu için, AKP’ye güçleri yetmiyor. AKP’de istediği yasayı meclisten kolayca geçiriyor.

Ne yapmamız gerekiyor? Bu sorunun cevabını bilmek için âlim, bilgin olmak gerekmiyor. CHP Lİ Milletvekillerimizin sayısını çoğaltmamız gerekiyor. Bunun için ne yapmak gerekiyor? Halkımızı kazanmamız gerekiyor. İşte bu konuda CHP Lİ milletvekillerimize kızıyorum. Çünkü seçilince halkımızı yani kendilerine oy veren seçmenleri unutuyorlar. Boş vakitlerinde, halkımızı kazanmak için yeterli emek çaba sarf etmiyorlar. Seçimden seçime hatırlıyorlar. İşte bu sebepten dolayı milletvekillerimize kızıyorum.

Şu anda CHP parti içi seçim sürecini yaşıyor. Seçilen ve seçilecek olan il ilçe başkanları da milletvekillerimizin yaptıklarının aynısını yapıyorlar. Seçilmek ten başka hiçbir şey düşünmüyorlar. Bu yüzden onlara da kızıyorum. Çok iyi biliyorum ki, bunları yazdığım için onlarda bana kızıyorlar.

28.3.12

ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZDIR

ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZDIR

Hepinizin bildiği gibi, bir çiftçinin bir tavuğu varmış, bu tavuk diğerlerinden farklı imiş. Çünkü her gün bir tane altın yumurtluyormuş. Çiftçide altın yumurtaları her gün götürüp satıyormuş. Çiftçi kısa sürede zengin olmuş. Kazandığını paralara mutlu olacağına hırsa kapılmış. Yumurtaları tek, tek almaktansa hepsini birden almaya karar vermiş. Tavuğu kesmiş. Karnını yarmış yumurta falan çıkmamış. Çiftçi hatasını anlamış. Altın yumurtlayan tavuktan olmuş. Ama artık iş işten geçmiş.

Seçilen seçilmek isteyen CHP’LİLERİN bundan çıkaracağı çok önemli dersler vardır.

Örneğin CHP, çiftçi olsun. CHP’ YE altın değerinde oy verenlerde, altın yumurtlayan tavuk olsun.

Şimdi hep birlikte düşünelim.
Çiftçi (CHP) altın yumurtalayan tavuğa iyi bakmaz, iyi beslemez, onu önemsemezse, gözü, aklı, fikri hep yumurtalarda ( altın değerinde ki oylarda olursa) tavuk açlıktan, bakımsızlıktan yumurtlayamaz. Çiftçi altın yumurtlayan tavuktan (oy veren seçmeden ) olur.

Çiftçi altın yumurtalara (altın değerinde ki oylara) hiç önem ve değer vermez ise, altın yumurtayı başkaları alır.
Yani altın yumurtlayan tavuk ne kadar önemli ve değerli ise, altın yumurtalar da en az altın yumurtlayan tavuk kadar değerli ve önemlidir.

CHP’ye verilen altın değerindeki oylar ne kadar değerli ise, altın değerindeki oyları veren seçmende en az verdikleri oy kadar hatta oylardan daha değerli ve önemlidir. Bunun çok, çok iyi anlaşılması lazım.

SÖZÜM ÜYELERİN ALTIN DEĞERİNDEKİ OYLARIYLA SEÇİLEN YÂDA SEÇİLMEK İSTEYEN CHP Lİ DELEGELERE, İL, İLÇE, BELEDİYE BAŞKANLARINA VE MİLLETVEKİLLERİNEDİR.

Sizi altın değerindeki oylarıyla oralara seçen üyeleri, seçmenleri ilgisizliğe, sevgisizliğe, açlığa, susuzluğa terk etmeyin. Onları unutmayın, onları yok hükmünde saymayın. Onları sadece seçileceğiniz zaman hatırlamayın. Hem kendinize hem onlara bu haksızlığı, bu vefasızlığı bu kötülüğü yapmayın. Yapmayın. Yapmayın. Size oy verenlere ilginizi, sevginizi, şefkatinizi eksik etmeyin, etmeyin, etmeyin. ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZDIR

25.3.12

KORKMAYIN ÇIKARIN ATIN YÜZÜNÜZDEKİ MASKELERİ

KORKMAYIN ÇIKARIN ATIN YÜZÜNÜZDEKİ MASKELERİ

Bir kaset atıldı ortaya Deniz Baykal istifa etmek zorunda kaldı. Tekrar dönmek istedi, il ilçe başkanları, kurultay delegeleri, milletvekilleri, (örgütlenmeden sorumlu genel başkan yardımcısı Önder Sav dâhil) yüzde doksanı gelme, dönme diye baskı kurdular, Kemal Kılıçdaroğlu ’nu genel başkan seçtiler. Neden? İ

Daha sonra örgütlenmeden sorumlu genel başkan yardımcısı Önder Sav olağan üstü kurultay yapmak için imza toplamak istedi, yeterli imzayı bulamadı. Neden?

Önder sav mücadelede kararlıydı, bu kez tüzük kurultayı için yeterli imzayı buldu. Kurultay yapıldı. Önder Sav kurultaya bile gelmedi. Neden?

Bu soruların cevaplarını CHP’lilerin yüzde doksanı biliyordu. Çünkü Parti içi, demokrasi uygulanmıyordu. Delegeler masa başında kâğıt üstünde ahbap çavuş ilişkisiyle seçiliyordu. Halkın içine girilmiyordu. Grup kutup hizip anlayışı uygulaması vardı. Küçük olsun benim olsun deniyordu. Vb. gibi birçok neden vardı.

Ama şimdi parti içi seçimler var. Deniz Baykal, Önder Sav yok. Onları destekleyen MYK. PM. Yok. Tam aksine Parti içi demokrasinin uygulanmasını isteyen bir genel başkan, MYK. PM. Üyeleri var.

Temel sorun seçmek seçilmek değil cumhuriyetin kazanımlarını korumak savunmak diyorsanız. Temel sorun ülkemizin birliği, bütünlüğü diyorsanız. Temel sorun eşitlik adalet özgürlük demokrasi diyorsanız. Temel sorun birlik, bütünlük dayanışma zamanı diyorsanız. Temel sorun iktidara gelmek diyorsanız. Hodri meydan. Halkımız sizi çok yakından izliyor ve takip ediyor.

ÇIKARIN YÜZÜNÜZDEKİ MASKELERİ Parti içi demokrasiyi uygulamanın tam zamanı. Delegeleri, il ilçe yönetimlerini demokratik ortam içinde, eşit şartlarda yapmanın tam zamanı. İç çekişmeleri, ben sen kavgasını bitirmenin tam zamanı.

24.3.12

ÖZÜYLE SÖZÜYLE DEMOKRATIM DİYENLER

ÖZÜYLE SÖZÜYLE DEMOKRATIM DİYENLER

Özüyle sözüyle, demokratım diyenler, gerçek anlamda demokrasiyi savunanlar, Bir fikri, bir düşünceyi ifade ederken, bir fikre ya da düşünceye karşı çıkarken daha dikkatli daha sorumlu olmalıdırlar. Hiçbir zaman hiçbir şekilde CHP’Yİ kutsal bir tabu haline getirmemlidirler. Partiyi koruma jandarmalığına soyunmamalıdırlar. Partiyi koruyan, partinin tüzüğü, partinin kurumları ve organları vardır. Çok değerli hukukçuları vardır. Parti suçu işleyenler suç belgeleriyle birlikte gereği yapılmak üzere ilgili organ ve kurumlara iletilir. İletilmelidir.

Mustafa Kemal Atatürk “ benim iki büyük eserim vardır. Biri Türkiye cumhuriyeti, diğer CHP si” demiştir. Bizler Cumhuriyetin çocuklarıyız CHP’sinin de gerçek sahipleriyiz. Biz halkız. Kurtuluşu bir bütün olarak gördük. Yüzümüze sözümüze maske takarak mevki makam peşinde koşmadık. Oylarımızla CHP’sini 88 yıldır ayakta tuttuk, yaşattık ve yaşatacağız. CHP’sinin tüzel kimliğini, kuruluş felsefesini ilkelerini, değerlerini hep savunduk ve hep savunacağız. CHP’SİNDE Yüzüne ve sözüne maske takanlarla, bireysel çıkar ve menfaat peşinde koşanlarla, adaletsizliklerle, haksızlıklarla hep savaştık ve hep savaşacağız. Onları partiden temizleyip atacağız. Suç işleyenleri tehdit etmeyeceğiz. Ama suç belgeleriyle birlikte partinin ilgili organlarına yada Türk adaletine bildirmek vaz geçilmez görevimiz olacaktır. 24.3.2012

22.3.12

NİSAN KAPLI KAYA DERESİNE YAPACAĞIMIZ DOĞA GEZİSİ HAKKINDA

NİSAN KAPLI KAYA DERESİNE YAPACAĞIMIZ DOĞA GEZİSİ HAKKINDA

Doğanın uyanışını, ilkbaharın güzelliklerini, Uludağ’ın yamacında, derin vadide, kaplı kaya deresinde, ormanın içinde, görmek yaşamak ve hissetmek, için, soğuk kaynaklardan içmek için, bol oksijen almak için, açan, açmaya hazırlanan tomurcukları, kır çiçeklerini görmek için, dinlenmek, eğlenmek, güzellikleri paylaşmak için,

Doğayı, doğallığı sadece sözüyle değil, özüyle, seven, benimseyen, insanlarımızı, dostlarımızı doğa gezisine davet ediyorum.

Gezimiz 1nisan 2012 tarihinde Pazar günü saat 9.00 da doğa harikası olan kaplı kaya parkında başlayacaktır. Hiçbir örgütün, kurumun kuruluşun gezimizle doğrudan yâda dolaylı olarak ilgisi yoktur. Tamamen doğa gezisi amaçlıdır.

Gezimiz, daha önce kaplı kaya yaşam boyu spor adı altında (2000-2003 yılları arasında) halkımızla birlikte toplu olarak yaptığımız sabah sporu etkinliklerin devamıdır. O tarihte etkinliklerimize ilçe belediye başkanımız, ilçe kaymakamımız ilçe emniyet müdürümüz katılmışlar ve bizle birlikte toplu egzersiz yapmışlardır. Etkinliklerimiz yerel basımızda defalarca haber konusu olmuştur. Alt yapı oluştuktan sonra ilçe belediyemizin görevlendirdiği beden eğitimi hocası ve müzik eşliğinde toplu egzersizler her yıl düzenli olarak yapılmaktadır.

Yol boyunca kaynak sular vardır. Küçük su kabı ve ekmek arası almanız iyi olur. Kısa bir yürüyüşten sonra isteyenler kaplı kaya parkında kalabilir.

İlk mola yeri tepebaşı şehrin derenin göründüğü yerdir. Yavaş tempoyla tahminen 20 dakikadır. İkinci mola yeri su deposu dur. Tahminen 20+10 =30 dakikadır. Üçüncü mola yeri yokuş başıdır. Tahminen 30+20=50 dakikadır. Dördüncü mola yeri dostlar çeşmesidir. Tahminen 50+20=70 dakikadır. Beşinci mola yeri erikli çeşmesidir. Tahminen 70+20= 90 dakikadır. Son mola yeri iki derenin buluştuğu zirveye tırmanışın başladığı yerdir. Tahminen 90+30=120 dakikadır.

120 dakika yürüyeceğiz diye bir mecburiyet tatbiki yoktur. Bizim ortak kararımıza bağladır. Daha çok bilgi amaçlıdır. Yürüyüş tempomuza göre az farkla da olsa dakikalar değişebilir. Yolumuz çok engebeli değildir. Ama doğal olarak yokuşlar vardır. Dönüş aynı yoldan olacaktır. Terleyebileceğiniz aklınızda bulunmalıdır.

https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10150471585709419&set=a.10150471585669419.386334.552884418&type=1

20.3.12

GÖNÜL DOSTLARIM OLUP BİTENLER GERÇEKTEN GÜCÜME GİDİYOR

GÖNÜL DOSTLARIM OLUP BİTENLER GERÇEKTEN GÜCÜME GİDİYOR

HİÇ BİR KARŞILIK BEKLEMEDEN, HİÇ BİR KİŞİSEL ÇIKARIN PEŞİNDE OLMADAN, HİÇ BİR GRUBUN, KUTBUN, HİZBİN, ZENGİNİN, GÜÇLÜNÜN, ETİKETLİNİN, YETKİLİN, YANINDA YADA KARŞISINDA OLMADAN İKİ YIL BOYUNCA TEORİK VE PRATİK ANLAMDA CHP’DE BİR ÜYE OLARAK TAŞIN ALTINA ELİMİ DEĞİL BEDENİMİ RUHUMU KOYDUM. ÖZGÜR İRADEMLE VAR OLMAYA ÇALIŞTIM.

REFERANDUMDA, MİLLETVEKİLİ SEÇİMLERİNDE, MAHALLE TEMSİLCİSİ, OKUL SORUNLUSU OLARAK NASIL ÇALIŞTIĞIMI İL, İLÇE BAŞKAN YÖNETİM KURULU ÜYELERİ, MİLLETVEKİLİ ADAYLARININ HEPSİ, MİLLET VELİLERİ VE SÜRECİN İÇİNDE OLAN PARTİLİLERİMİZ, ÇOK YAKINDAN BİLİRLER. FACE BOOKTAKİ GÜNLÜK YZILARIM PAYLAŞIMLARIM BUNUN EN ÖNEMLİ KANITLARIDIR. BİRÇOK YAZIM (FACEBOOK SAYFASINDAN ALINARAK) YEREL BASIINIMIZ TARAFINDAN KÖŞE YAZILARIUNDA YAYINLANMIŞTIR.

VE BEN DELEGE SEÇİLEMEDİYSEM SUÇ ASLA BENİM DEĞİLDİR. PEKİ, KİMLER DELEGE SEÇİLDİ DERSENİZ, NE SİZ SORUN NE BEN SÖYLEYİM. AMA ASIL GÜCÜME GİDEN İSE, DELEGE SEÇİMLERİ OLDUKTAN SONRABİZ ÜYELERİN TAMAMEN DIŞLANMIŞ, UNUTULMUŞ OLMASI. YANİ YOK HÜKMÜNDE SAYILMASIDIR. HERKES DELEGE AVCILIĞINA ÇIKMIŞ DURUMDA. DELEGELER İSE SEÇME VE SEÇİLME DERDİNLER.

BİZ ÜYELER KİM NEREDE NE ZAMAN NE YAPIYOR. KİMLER BAŞKAN ADAYI OLUYOR. KİM NEREDE KİMLE NE ZAMAN TOPLANTI YAPIYOR BİLME, ANLAMA ŞANSIMIZ HİÇ YOK. KİMSEDEN BİLGİ ALAMIYORUZ. HİÇ BİR TOPLANTIYA KATILAMIYORUZ. SORU SORAMIYORUZ. AMA BİR GÜN PARTİ İÇİN ÇALIŞMAYANLAR AMA DELEGE SEÇİLENLER EL ÜSTÜNDE TUTULUYOR. AMA PARTİ İÇİN ÇALIŞAN UNUTULUYOR. DELEGE BİZİ TEMSİL ETMİYORMU EVET. PEKİ NEDEN BİZE BİLGİ VERMİYORLAR. KAPALI KAPILAR ARDINDA TOLANIP PAZARLIK YAPIYORLAR KENDİLERNİ TANITIYORLAR. BÜTÜN BUNLAR BİR ÜYE OLARAK NASIL GÜCÜME GİTMESİN. SAKIN YANLIŞ ANLAMAYIN SORUN ASLA BENİM VAR OLMAM DEĞİLDİR. SORUN PARTİ ÜYESİNİN VAR OLMASIDIR. YOK, HÜKMÜNDE OLMAMASIDIR.