“ZÜLFİKAR BAL'IN SAYFASIDA Ara”

29.4.12

DOĞAYI, DOĞALLIĞI, İNSANLARI SEVEN GÖNÜL DOSTLARIMA DUYURUM VAR. DAVETİM VAR

DOĞAYI, DOĞALLIĞI, İNSANLARI SEVEN GÖNÜL DOSTLARIMA DUYURUM VAR. DAVETİM VAR
Doğayı, doğallığı, insanları sevenlere, uzaktaki, yakındaki, tanıdığım tanımadığım tüm gönül dostlarıma, bende gönül dostuyum diyen güzel insanlara, cepten değil yürekten paylaşanlara, sözüyle özüyle ben değil biz diyenlere DAVETİM VAR. DUYURUM VAR
Bir yıl içinde eşimle birlikte “KAPLI KAYA YAŞAM BOYU SPOR 2000” adı altında tamamen siz gönül dostlarımızın katılımıyla düzenlediğimiz (sağ ve sağlıklı olduğumuz sürece düzenlemeye devam edeceğimiz ) üç ana etkinliğimiz var.
1- Her yıl nisan ayının ilk haftasında Pazar günü saat 9.00 da başlayan KAPLI KAYA deresine doğa gezisi
2- Her yıl haziran ayının ilk haftasında Pazar günü KAPLI KAYA PARKINDA saat 9.00da başlayan tam güm gün süren, sazlı, türkülü, sözlü halaylı sabah kahvaltısı ve piknik
3- Her yıl ekim ayında KAPLI KAYA DERESİ YAMAÇLARINA kestane gezisi (son bahar gezisi)
2011 yılı sonbahar etkinliğinin ilkini 13 Kasımda sabah saat 7.30 da eksi sıfır derece gerçekleştirdik. O saate o soğukta hiç kimse katılmaz diyordum. Baylı bayanlı tahminen 30 gönül dostumuz katılmıştı. Sabah kahvaltımızı doğada hep birlikte yapmıştık. Resimler çekip facebookta yayınlamıştık. Geziye katılan her her bir düşünemeyeceğiniz kadar çok mutlu olmuştu. Gezimiz 2 saatten fazla sürmüştü.
2012 ilkbahar etkinliğini nisan ayının ilk haftasında Pazar günü saat 9.00 da KAPLI KAYA DERESİNDE VE YAMAÇLARINDA gerçekleştirdik. Sabahın o saatinde katılımın fazla olmayacağını düşünmüştüm. Çoğunu ilk defa gördüğüm ve tanıştığım baylı bayanlı 60 gönül dostlarımız hem de ailece gezimize katılmışlardı. Sabah kahvaltımızı doğada yapmıştık. Tam 4 saat süren unutulmaz bir gezi olmuştu. Geziye katılan tüm gönül dostlarımız çok, çok mutlu olmuştu. Bol bol resimler çekip facebookta yayınlamıştık. (piknik yapma kararımızı bu geziye katılanlarla birlikte almıştık.)
2012 yılının haziran aynın ilk haftasında Pazar günü KAPLI KAYA PARKINDA gönül dostlarımızla birlikte ilk defa tam gün sürecek olan sabah kahvaltısı ve piknik yapacağız. (ilkbahar gezisine aileleriyle birlikte katılan ziya gönül dostumuz saz çalmaya, murat kardeşimiz ilk türküyü söylemeye söz vermişlerdir)
Siz gönül dostlarımızı sazınızla, halayınızla mangalınızla, böreklerinizle eşinizle dostunuzla tüm sevdiklerinizle pikniğimize bir anlamda bizim kır düğünümüze sevenlerinizle sevdiklerinizle davet ediyorum. ( o günü unutmamanızı ve erken gelip masa tutmanızı öneririm o gün yağışlı olursa haftaya aynı gün aynı yer)
2012 yılının son etkinliği ekim ayında KAPLI KAYA YAMAÇLARINA düzenleyeceğimiz kestane gezisi olacaktır.
ÖNEMLİ NOT 1: etkinliğimize herhangi bir gerekçeyle katılmadı diye hiçbir yakınıma gönül dostuma hatır koymam asla söz konusu olamaz.
NOT 2: etkinliklerimize katılmak isteyen gönül dostlarımızın KAPLI KAYA YAŞAM BOYU SPOR 2OOO grubuna katılırlarsa ana ve ara etkinliklerimizde iletişim kurmak haberleşmek çok daha kolay olur.
https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10150774238289419&set=a.433878849418.209705.552884418&type=1

28.4.12

ONLAR BENİ LİSTELERİNE YAZMAZLAR, YAZAMAZLAR NEDEN Mİ? LÜTFEN OKUYUN

ONLAR BENİ LİSTELERİNE YAZMAZLAR, YAZAMAZLAR NEDEN Mİ? LÜTFEN OKUYUN

Açıkça ifade ediyorum. Yeteri kadar param olmadığı için milletvekilliğine, il başkanlığına, ilçe başkanlığına aday olamadım. Yalnızca delege adayı oldum onu da kazanamadım. Nasıl ve neden kazanamadığımı onlar çok iyi bilirler.

Şu ana kadar (28.4.2012 yarın seçim var) hiç bir başkan adayından ne il delegeliği için ne ilçe yönetimi için hiç bir teklif almadığım için bu yazmaya karar verdim.

Onlar, yani beni çok iyi tanıyanlar, yani seçilmek için grup kuranlar, grup başkanları, başkan adayları beni listelerine yazmazlar, yazamazlar.

Çünkü onlar, 2010 Nisan ayından beri, partimizin il ve ilçe örgütlerimizin düzenlediği tüm eylem etkinliklere, toplantılara, mitinglere katıldığımı çok iyi bilirler.

Çünkü onlar, yazılı ve sözlü müracaatlarımda, görev alıp çalışmak için ne gibi çabalar içinde olduğumu, nasıl, önerilerde bulunduğumu, nasıl eleştirdiğimi, nasıl sorguladığımı çok iyi bilirler.

Çünkü onlar yerel basınımızın köşe yazarlarının yazılarımı internetten alıp sesimi duyurmak için köşelerinde yazdıklarını bilirler.

Çünkü onlar, partimin dışında hiç bir grubun, kutbun, hizbin etkili, etiketli, paralı kişilerin, ahbap çavuş ilişkilerinin yanında, içinde olmadığımı olamayacağımı, sadece kendi özgür irademle var olmak istediğimi çok iyi bilirler.

Çünkü onlar referandumda, milletvekili seçimlerinde milletvekili adaylarımızla, kadınlarımızla gençlerimizle ilçemizde nasıl çalıştığımı, milletvekili adaylarımızı halkımıza nasıl tanıttığımı, mahallelerde arabalarla gezerek nasıl anos ettiğimi çok iyi bilirler.

Çünkü onlar, kendi olanaklarımla, çalışmamla, bileğimin hakkıyla, nasıl mahalle temsilcisi olduğumu, nasıl okul sorumlusu olduğumu, çalışmalarımdan dolayı nasıl övgüler aldığımı, hazırladığım çalışma raporlarının il başkanımıza nasıl övgüyle taktim edildiğini çok iyi bilirler.

Yazılacak anlatılacak o kadar çok şey var ki. Ama onlar soran, sorgulayan, düşünen, araştıran, öneren eleştiren özgür iradesiyle var olmak isteyen üyeyi anlattığım nedenlerle listelerine yazmazlar yazamazlar.

Sizlere soruyorum bu kimliğimle kişiliğimle, bilgimle birikimimle azmimle, çalışmamla, enerjimle her hangi bir göreve seçilemiyorsam. Suç benim mi? 28.4.2012


GÖNÜL DOSTLARIMA, BENDE GÖNÜL DOSTUYM DİYEN GÜZEL İNSANLARA DUYURUM VAR. DAVETİM VAR.

GÖNÜL DOSTLARIMA, BENDE GÖNÜL DOSTUYM DİYEN GÜZEL İNSANLARA DUYURUM VAR. DAVETİM VAR.
İNANIN DOSTLARIM. HER ŞEY GÖNÜL DOSTLARIYLA GÜZEL İNSANLARLA PAYLAŞINCA ANLAM VE DEĞER KAZANIYOR. SEVGİNİN DOĞANIN DOĞALLIĞIN KESİŞTİĞİ BİR GÜNDE, BİR YERDE, BİR ORTAMDA SİZ GÖNÜL DOSTLARIMLA BULUŞMAYI MUTLU, NEŞELİ, MUTLUANLARI, ANILARI PAYLAŞMAYI HAYAL EDİYORUM.
(HANİ DERLER YA GÖNÜL NE KAHVE İSTER NE KAHVAHANE GÖNÜL BİR DOST İSTER KAHVE BAHANE DİYE İŞTE EYLE BİR ŞEY) HAYALLERİMDEM İLKİNİ 13.10.2011 TARİHİNDE KAPLI KAYA DERESİNE SON BAHARIN GÜZLLİKLERİNİ GÖRMEK İÇİN, İKİNCİSİNİ İSE 1.NİSAN 2012 TARİHİNDE İLKBAHARIN GÜZELLİKLERİNİ GÖRMEK İÇİN KAPLI KAYA DERESİNE GÖNÜL DOSTLARIMLA BİRLİKTE GEZİ YAPMIŞTIK. GEZİ RESİMLERİNİ FACEBOOKTA YAYINLAMIŞTIM. HER İKİ GEZİYE KATILANLAR SON DERECE MUTLU OLMUŞLARDI.
SİZ GÖNÜL DOSTLARIMLA 3. BİR ETKİNLİĞİ, DUYURMAK İSTİYORUM.
NERE OLURSANIZ OLUN DOĞAYI DOĞALLIĞI SEVEN TÜM GÖNÜL DOSTLARIMI, BENDE GÖNÜL DOSTUYM DİYEN GÜZEL İNSANLARI 2012 HAZİRANIN İLK HAFTASINDA, İLK PAZAR GÜNÜ,SAAT 9.OO DA BURSA YILDIRIM KAPLI KAYA PARKINDA (TAM GÜN)HEP BİRLİKTE SABAH KAHVALTISI VE PİKNİK YAPMAYA, EĞLENMEYE DİNLENMEYEDAVET EDİYORUM. (ALLAH KISMET EDERSE BİR AKSİLİK OLMADIĞI TAKTİDE O GÜN PİKNİK YAPMAK İÇİN EŞİMLE BİRLİKTE KAPLI KAYA PARKINDA OLACAĞIM)
PİKNİĞİMİZİN TAM BİR DÜĞÜN HAVASI İÇİNDE SAZLI, TÜRKÜLÜ, GEÇMESİ İÇİN, SAZ ÇALAN, TÜRKÜ SÖYLEYEN,HALAY ÇEKEN, OYUN OYNAYAN DOSTLARIMIZIN PİKNİĞİMİZE KATILMALARI EĞLENCİMİZE RENK KATACAKTIR. 1 NİSAN GEZİSİNDE GENÇ BİR ARKADAŞIMIZ BİR AKSİLİK OLMADIĞI TAKTİDE SAZIYLA PİKNİĞİMİZE GELMEYEKATILMAYA SÖZ VERMİŞTİR.
O GÜN SEVDİKLERİNİZİ, MANGALINIZI, ÇÖREĞİNİZİ, BÖREĞİNİZİ YEMEĞİNİZİ PİNİK İÇİN GEREKLİ OLAN HER ŞEYİ GETİRMENİZİ ÖNERİYORUM. ÖZDİLEK ALIŞ VERİŞ MERKEZİ ÇOK YAKINIMIZDADIR.
HİÇ KİMSE DEMEDİ DEMESİN. DUYAN DUYMANA SÖYLESİN. O GÜN KİMSEYE SÖZ VERMESİN. (O GÜN HAVA MUHALEFETİ OLUR İSE İKİCİ HAFTA AYNI YERDE) 2012 yılının son etkinliği ekim ayında kaplı kaya yamaçlarına kestane gezisi olacaktır. Tarihi günü saati daha busayfadan duyurulacaktır.
NOT: Ayrıntılar, yeni gelişmeler olduğu takdirde o gün yaklaştıkça bu sayfadan (facebookadersimde sayfamda ) sizlere duyurulacaktır.
Yapılan etkinliklerin hiçbir kurumla, kuruluşla dernekle partiyle doğrudan yada dolaylı olarak hiçbir bağı yoktur. Tamamen piknik. Eğlence ve dinlenme amaçlıdır.
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/547702_378270985526973_100000322237757_1259372_1379890405_n.jp

27.4.12

YAŞASIN DEMOKRASİ, YAŞASIN CHP’Sİ, YAŞASIN YENİ BAŞKANIMIZ



CHP örgütlerinde özellikle seçimler yaklaşınca etiket sahibi olanlar, parası çok olanlar, yağcılığı iyi yapanlar bir araya geliyorlar. Hiç kimseye sormadan kendi aralarında bir grup kuruyorlar. Gruba bir ad buluyorlar. Kendilerine göre mantıklı bir gerekçeyle politika ve siyaset sahnesine çıkıyorlar. Sözde kimseye çaktırmadan seçimlerde köşe kapmaya hazırlanıyorlar. Kendilerine hedef bölge seçiyorlar. Kolları sıvıyorlar çalışmaya başlıyorlar. Öncelikle üyelerin telefon numaralarını ele geçiriyorlar. Para harcamaktan kaçınmıyorlar. Düğün salonları, kahvehaneler kiralıyorlar. Toplu mesajlarla üyelere ulaşıyorlar. Hiç kimseye, sormadan danışmadan izin almadan İstedikleri tarihte, istedikleri saatte ve yerde üyeleri toplantıya çağırıyorlar. Katılan üyelerle toplantı yapıyorlar. Bu usul ve yöntemle istedikleri kadar toplantı düzenliyorlar. Toplantıları kendileri yönetiyorlar. Divanda hep bir arada oturuyorlar. Her zaman ilk sözü kendilerine veriyorlar. İstedikleri kadar konuşuyorlar. Bol, bol eşitlikten, adaletten, demokrasiden, haktan hukuktan, özgürlükten, birlikten, beraberlikten dayanışmadan bahsediyorlar. Çeşitli konularda üyeleri bilgilendiriyorlar. Ne kadar fedakâr ve çalışkan olduklarını anlatıyorlar. Zaman kalırsa toplantıya katılanlara söz hakkı veriyorlar. Toplantıları istedikleri zaman bitirebiliyorlar. Grup üyeleri arasında ayrılmalar, boşalmalar oluyorsa da sorun olmuyor. Açık kapatılıyor. hemen yerlerine başkaları alınıyor.

Delege seçimleri başlıyor. Gruplar kendilerine yakın olan isimlerin delege seçilmeleri için tüm olanaklarını seferber ediyorlar. Hiç fedakârlıktan kaçınmıyorlar. Her yolu deniyorlar. Delege seçimleri bitiyor. Delegeler blok liste yöntemiyle seçiliyor.

Sıra ilçe başkanı seçimine geliyor. Grup başkanları (genelde ya parası çok olan ya etiketi olan) adaylıklarını açıklıyorlar. Başkan adayları arasında (gruplarlar arasında) bir birini seçimlerde yok edecek olan amansız yarış süreci başlıyor. Bu yarışta yeler tamamen devreden çıkıyor. Hatta unutuluyor. Delegeler hedef alınıyor. Delegelerle defalarca, görüşmeler, konuşmalar, toplantılar, kulisler yapılıyor. Kapalı kapılar ardında gruplar, grup başkanlar arasında sıkı pazarlıklar yaşanıyor. Final yaklaşıyor. Başkan adayları birlikte uyum ve huzur içinde çalışacağı kişileri listesine yazıyorlar. Kitlesel basın açıklamasında üyeler hatırlanıyor. Mesajla çağrılıyor.

Genel kurulda kişiler değil, blok listeler yarışıyor. En çok oy alan liste seçimin galibi oluyor. Seçilen başkan, başkanlık yetkileriyle, listesine yazdığı, isimlerle gücüne güç katıyor. Koltuğuna mutlulukla zaferle oturuyor.

Parası olmayan, hiçbir gruba katılmayan, bir üyenin gruplar karşısında aday olma ve seçilme şansı hiç ama hiç kalmıyor. Ama seçilen başkan zaferini ilan ederken üstüne basa, basa kazanan demokrasi oldu diyor. Bende diyorum ki yaşasın demokrasi, yaşasın CHP’si yaşasın başkanımız.

26.4.12

DÜN VARDIK. BUGÜNDE VARIZ. YARINDA VAR OLACAĞIZ. ÇÜNKÜ BİZ CUMHURİYET HALK PARTİSİNİN GERÇEK SAHİPLERİYİZ

DÜN VARDIK. BUGÜNDE VARIZ. YARINDA VAR OLACAĞIZ.
ÇÜNKÜ BİZ CUMHURİYET HALK PARTİSİNİN GERÇEK SAHİPLERİYİZ

DÜN REFERANDUMDA, SEÇİM ÇALIŞMALARINDA, EYLEMLERDE, ETKİNLİKLERDE, TOPLANTILARDA OLMAYAN, ORTALIKTA GÖZÜKMEYEN, AMA BUGÜN, SEÇİMLERDE MEYDANI KİMSEYE BIRAKMAYAN, SEÇMEKTEN, SEÇİLMEKTEN, BİRBİRLERİNİ YENMEKTEN, YEMEKTEN BAŞKA HİÇ BİR ŞEY DÜŞÜNMEYEN, SEÇİLİNCE NE OLDUM DİYEN AMA NE OLACAĞIM DEMEYEN ANLAYIŞ VE ZİHNİYET( YÜZÜ MASKELİ BENLER) SAHİPLERİ ÇOK İYİ ANLASIN VE BİLSİNLER Kİ, BİZ CHP’NİN GERÇEK SAHİPLERİ OLARAK OLUP BİTEN HER ŞEYİ ÇOK YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ.

BİZ CHP 'NİN GERÇEK SAHİPLERİ OLARAK, PARTİMİZİ, CUMHURİYETİMİZİ, CUMHURİYETİMİZİN KAZANIMLARINI, DEMOKRASİYİ, OYLARIMIZLA KORUMAK, YAŞATMAK İÇİN, OYLARIMIZLA YÜZLERDEKİ MASKELERİ DÜŞÜRMEK İÇİN, DÜN VARDIK, BUGÜNDE VARIZ, YARINDA VAR OLACAĞIZ. ÇÜNKÜ BİZ HALKIZ, CÜNKÜ BİZ SÖZDE DEĞİL ÖZDE CHP’LİYİZ.

25.4.12

x

22.4.12

BAZI CHP’LER, CHP’Yİ BAZI CHP’LİLERDEN KORUMAYA ÇALIŞIYORLAR. BÜYÜK HATA YAPIYORLAR

BAZI CHP’LER, CHP’Yİ BAZI CHP’LİLERDEN KORUMAYA ÇALIŞIYORLAR. BÜYÜK HATA YAPIYORLAR

Bazı CHP’liyim diyen CHP’liler var. Durumdan kendine vazife çıkaran CHP’liler, kraldan çok kral kesilen CHP’liler var. Kendini CHP’yi korumakla görevli yetkili sanan CHP’liler var. O CHP’liler CHP’yi CHP’lilerden korumaya çalışıyorlar. Uyarıyorlar, ikaz ediyorlar, akıl veriyorlar. Gerçek anlamda CHP’yi mi koruyorlar? Doğrudan ya da dolaylı yoldan kendilerini mi koruyorlar? Bunu anlamak mümkün olmuyor.

CHP’yi’ CHP’lilerden koruyan CHP’liler belki bilerek belki bilmeyerek CHP’ye çok büyük zarar veriyorlar. Neden mi?
Türkiye ’bir hukuk devletimi? Evet. Kanunlar yasalar var mı? Evet, bağımsız savcılar, mahkemeler, hâkimler, avukatlar var mı? Evet, siyasi partiler kanunu var mı? Evet? Siyasi partilerin tüzükleri var mı? Evet. Siyasi partilerin aldığı kararlar var mı var? Evet. Partilerin disiplin kurulları var mı evet?
CHP’yi CHP’lilerden koruyan, korumaya çalışan CHP’lilere sorum şudur.

Her hangi bir gerekçeyle CHP’ye doğrudan ya da dolaylı yoldan zarar veriyorsun diyerek yazılı yada sözlü olarak uyardığınız, ikaz ettiğiniz parti üyesinin ya da herhangi bir yurttaşın somut suçu nedir? İşlediği suçun belgesi nedir? Hangi yasanın, hangi kanunun, hangi maddesine göre, hangi suçu işlemiştir? O suçun belgesi nedir? Parti tüzüğünün, hangi maddesine göre hangi suçu işlemiştir? Suç belgesi nedir? Hangi parti kararına karşı gelmiştir? Suç belgesi nedir? Partiye nasıl zarar vermiştir? Suç belgesi nedir?

Böyle bir suç, suçlu ve suç belgesi var ise, neden suç belgesiyle birlikte yasal yollara başvuramıyorsun? Neden suç belgesiyle birlikte bağımsız savcılara, mahkemelere, partinin yetkili organlarına başvurmuyorsun da, doğrudan sen uyarıyorsun? Neden sen ikaz ediyorsun? Neden sen akıl veriyorsun? Neden kendi yanlışını doğrunu bir başkasına kabul ettirmeye çalışıyorsun? Sana bu hakkı bu yetkiyi kim verdi? Bu hakkı yetkiyi nereden aldın?

Evet CHP’de parti disiplini mutlaka sağlanmalıdır? Bir partili, aynı parti üyesi olan başka bir partilinin üzerinde, doğrudan ya da dolaylı yoldan hâkimiyet kurmasına, kesinlikle izin verilmemelidir?


SİZ BİZİ UNUTURSANIZ SİZDE BİZDE KAYBETMEKTEN KURTULAMAYIZ

SİZ BİZİ UNUTURSANIZ SİZDE BİZDE KAYBETMEKTEN KURTULAMAYIZ

Çok yakında yapılan ana yasa oylamasını (referandumu) hatırlıyorum. CHP’liler olarak Kadınımız, gencimiz, erişkinimiz, partimiz yetkilileri, görevleri, sorumluları, gönüllüler hep birlikte çalışıyorduk. Halkın arasına karışıyorduk. Halkla buluşuyorduk. Partimizde bir canlılık bir hareket başlamıştı.

Çok yakında yapılan milletvekili genel seçimlerin hatırlıyorum. CHP’liler referandumdan daha etkili, daha istekli daha coşkulu, olarak her gün seçim bürolarında milletvekili adaylarımızla, evlerinde işlerini, çocuklarını, bırakıp gelen kadınlarımızla, gençlerimizle, ak saçlı babalarımızla, dedelerimizle buluşuyorduk. El ilanlarımızı yanımıza alıyorduk. Hep birlikte çalışıyorduk. Halkın arasına karışıyorduk. Çoğu zaman bir simitle idare ediyorduk. Yorulup birlikte çay içiyorduk sohbet ediyorduk. Partimizde bir canlılık bir hareket başlamıştı.

BUGÜNLERDE İLÇE ÖRGÜTLERİMİZDE KONGRELER YAPILIYOR. BAŞKANLAR, YÖNETİMLER İL DELEGELERİ SEÇİLİYOR.

Daha dün kendi içimizden, kendi oylarımızla bizi temsil etmeleri için seçtiğimiz delegelerimiz. Seçilir seçilmez bizi unuttular. Bizi hatırlamaz oldular. Bize başkanlık edecek olan başkan adaylarımız, bizi unuttular, bizi hatırlamaz oldular. Seçme seçilme yarışına girdiler. Kendi aralarında gizli, gizli toplantılar yapıyorlar, tartışıyor, konuşuyorlar. Pazarlık yapıyorlar. Ama kimler nerede ne zaman kimlerle nerede buluşuyor, nerede toplanıyor, neler konuşuyor bizlerin haberi olmuyor. Bizlere bilgi veren olmuyor.

Kendi içimizden seçtiğimiz delegelerimiz bizi unutuyor. Kendi içimizden seçtiğimiz başkanlarımız, başkan adaylarımız bizi unutuyor. Kendi içimizden seçtiğimiz milletvekili adaylarımız milletvekillerimiz bizi unutuyor.

SÖZÜN ÖZ
SİZ SEÇİLENLER, SEÇİLMEK İSTEYENLER SİZ BİZİ UNUTURSANIZ, SİZDE BİZDE KAYBETMEKTEN KURTULAMAYIZ. NE ARARSANIZ KENDİ İÇİNİZDE ARAYINIZ. SORUN DA ÇÖZÜMDE KESİNLİKLE KENDİ İÇİNİZDE.




20.4.12

CHP İLÇE BAŞKANLARI HAKKINDA

CHP İLÇE BAŞKANLARI HAKKINDA

CHP İlçe başkanları,
CHP’yi ve CHP’nin tüzel kimliğini temsil ettikleri için çok önemlidirler
Örgüt üyeleriyle halkla, çalışma gruplarıyla, kurum ve kuruluşlarla doğruda ilişki ve iletişim içinde oldukları için çok önemlidirler.

Bu nedenle CHP’sinin gerçek sahibi olan biz, üyeler ve delegeler, padişah gibi, kral gibi, patron gibi, komutan gibi, yetkilere sahip olan, dokunulmazlığı olan, sorgulanamayan, eleştirilemeyen, bir dediği iki olmayan birini seçmiyoruz. Demokrasiyi ve cumhuriyeti kuran, koruyan, yaşatan CHP’li ilçe başkanını seçiyoruz.

Ancak seçin sürecini izlediğimizde, başkan adaylarının, delegelerin, üyelerin, CHP üst organlarının hatta milletvekillerinin basının medyanın gündeminden hiç düşmediğini görüyoruz. En az, başkan kadar önemli olan ilçe yönetim kurulu üyeleri ve il delegeleri üzerinde her nedense fazla durulmuyor. Onlar fazla önemsenmiyor. Örgüt çalışmalarında başarı ve başarısızlık, başkanıyla yönetimiyle hatta üyeleriyle bir bütündür. Neden başkanın bu derece ön plana çıkarıldığını anlamakta zorluk çekiyorum.

Çok daha önemlisi ilçe yönetim kurulu ve il delegelerinin kimler olacağına başkan adaylarının tek başlarına belirleyici olmalarını ve seçimlerin blok liste yöntemiyle yapılmasını demokratik bulmuyorum. Demokrasiyle bağdaştıramıyorum.

Ayrıca seçilen ilçe başkanlarının örgütsel anlamda hiçbir başarıya, kayda değer hiçbir hizmete imza atmadan basında, medyada kendilerini reklam etmelerini, doğru bulmuyorum. Örgüt toplantılarında kendilerini seçen üyelerin, delegelerin halkın önünde grup halinde görülmelerini kesinlikle doğru bulmuyorum. Bu uyarı ve önerilerin dikkate alınacağını umut ediyorum.

İlk iş olarak örgütlenme ağını kurmayan, kurumsallaştırmayan ve aktif hale getirmeyen hiç bir ilçe başkanının başarılı olacağına inanmıyorum.

CHP LİLERİN SOSYAL DEMOKRATLARIN ÖZ KİMLİĞİNE SESLENİYORUM.

CHP LİLERİN SOSYAL DEMOKRATLARIN ÖZ KİMLİĞİNE SESLENİYORUM.

Biz CHP’liler ve sosyal demokratlar olarak dilimizden hiç düşürmediğimiz demokrasinin ve demokrasinin evrensel değerlerinin kurum ve kurallarıyla parti içi seçimlerde uygulanıp, uygulanmadığını gösteren bir süreci basın, medya ve kamuoyu önünde hep birlikte yaşıyoruz. CHP, kendi içerisinde demokrasi sınavı veriyor. Bu sınavı en ince ayrıntısına kadar basın medya ve halkımız çok yakından izliyor ve takip ediyor.

Tüzük partimizin, üyelerimizin ana yasasıdır dedik. Parti tüzüğümüzde antidemokratik maddeler var dedik. Tüzüğü demokratikleştirmek için, bir yıl kadar süren tüzük değişikliği çalışması başlattık. Tüzük değişikliği ile ilgili olarak iki genel kurulu birden peş peşe yaptık. Parti tüzüğümüzde önemli değişiklikler yaptık.

TÜZÜK NEDİR? Kısaca tüzük, Her hangi bir kurum veya kuruluşun tutacağı yolu ve uygulayacağı hükümleri sırasıyla gösteren maddelerin hepsi, nizamname statü. Demektir.

Tüzük ve tüzük hükümleri, tüm parti üyelerinin hiçbir ayrım gözetmeden uyacağı ve uygulayacağı ortak doğruları içerir. Tüzük görev yetki ve sorumluluk sınırlarının neler olduğunu gösterir. Tüzükte yeteri kadar açıklık olmayan hükümlere yönetmeliklerle, genelgelerle açıklık getirilir.

Partimiz çok yakında ilçe delege seçimlerini tamamladı. Bu günlerde ’de ilçe kongre seçimleri yapılıyor. İlçe başkanları, ilçe yönetim kurulları ve il delegeleri seçiliyor.

İşte tam bu noktada CHP LİLERİN, SOSYAL DEMOKRATLARIN ÖZ KİMLİĞİNE SESLENİYORUM. Yapılan delege seçimlerinde ve yapılmakta olan ilçe kongre seçimlerinde tüzüğe ve yönetmeliklere ve genelgelere uyuluyor mu? Yapılan seçimlerin her safhasında parti içi demokrasi kurum ve kurallarıyla uygulanıyor mu?

Özellikle parti üyeleri arasında seçme ve seçilmede, kendini ifade etmede eşitliğe adalete uyuluyor mu? Vicdanlar bu konuda rahat mı? Aynaya baktığınız zaman kendinizi huzurlu hissediyor musunuz? Başınızı yastığa koyduğunuz zaman rahatça uykuya dalabiliyor musunuz? Yoksa yapılan seçimlerde ciddi derece kırgınlıkların dargınların haksızlıkların usulsüzlüklerin tüzüğe, yönetmeliklere, genelgelere aykırı uygulamaların olduğuna inanıyor musunuz?