27 EKİM2010 TARİHİNDE YAZDIĞIM "BİR ÜYENİN FERYADI, ÇIRPINIŞI GÖRÜLMELİ DUYULMALI FARK EDİLMELİDİR" BAŞLIKLI YAZIMI,
DÜN ÜYESİ OLDUĞUM İL BAŞKANI, İLÇE BAŞKANI, YÖNETİM KURULU ÜYELERİ, KADIN VE GENÇLİK KOLLARI BAŞKANLARI, DANIŞMA KURULU ÜYELERİ, İL İLÇE KURULTAY DELEGELERİ MİLLETVEKİLLERİ DUYMADILAR, GÖRMEDİLER, OKUMADILAR, ÖNEMSEMEDİLER YANIT VERMEDİLER.
UMUYORUM DİLİYORUM KEMAL KILIÇDAROĞLU LİDERLİĞİNDE YENİDEN SEÇİLENLER, YENİLİKÇİLER ESKİLERİNDEN FARKLI OLURLAR. FARKLILIKLARINI UYGULAMALARIYLA DAVRANIŞLARIYLA EYLEM VE ETKİNLİKLERİYLE HEMEN FARK ETTİRİRLER.
ÖNCELİKLE KENDİLERİNİ DEĞİL, ÜYELERİ VAR ETMEK ÇALIŞIRLAR. ÜYELERİ KUCAKLARLAR. ÜYELERE HALKA CHP NİN KAPILARINI SONUNA KADAR AÇARLAR. CHP NİN ASİL ÜYELERİNİ GERÇEK ÜYELERİNİ SEVGİYLE SAYGIYLA, GÜLER YÜZLE KARŞILARLAR.
ÜYENİN DÜN YAŞADIĞI SORUNLARI BUGÜN YAŞATMAMAK İÇİN SORUNLARI ÇÖZMEK İÇİN ELLERİNDEN GELEN HER ŞEYİ YAPARLAR. UMUDUMUZU YOK ETMEZLER. GELEN GİDENİ ARATMADI DEDİRTMEZLER. ÜYENİN FERYADINI ÇIRPINIŞINI DUYARLAR. HEP AKP İLE KORKUTMAZLAR ÜYEYE HAK ETTİĞİ DEĞERİ VE ÖNEMİ VERİRLER. SADECE SEÇİM ZAMANI GELİNCE HATIRLAMAZLAR.
https://www.facebook.com/notes/z%C3%BClfikar-bal/chpli-bir-%C3%BCyenin-feryadi-%C3%A7irpini%C5%9Fi-g%C3%B6r%C3%BClmeli-duyulmali-fark-edilmelidir/106991046034069
Üyesi olduğum Partinin CHP’ sinin İl Başkanına
“ “ “ “ “ İlçe Başkanına “
“ “ “ “ “ İl, İlçe Yönetim Kurulu Üyelerine
“ “ “ “ “ İl, İlçe kadın ve Gençlik Kolları Başkanlarına
“ “ “ “ “ İl, İlçe Danışma Kurulu Üyelerine
“ “ “ “ “ İl, İlçe ve Kurultay delegelerine
“ “ “ “ “ Milletvekillerine
Sade bir parti üyesi olarak her birinize hepinize diyorum ki,
Sizler belli aralıklarla da olsa toplanıyorsunuz, partimiz hakkında, sorun ve çözümleri hakkında, yapılacak iş ve işlemler hakkında düşüncelerinizi, önerilerinizi, eleştirilerinizi söylüyorsunuz, kararlar alıp uyguluyorsunuz.
Parti içinde seçmek ve seçilmek için, toplantılarda birbirinizle tanışıyorsunuz, konuşuyorsunuz, kendinizi ifade ediyorsunuz. Belli görevlere aday oluyorsunuz.
Bende CHP sinin üyesiyim. 63 yaşındayım. Emekliyim. 5 aydan beri aktif olarak aranızdayım. Parti örgütü çalışmalarına kesintisiz olarak katılmaktayım.
Ancak geçen bu süre içerisinde, örgüt içinde yapılan hiçbir toplantıya katılamıyorum. Katılsam tüzük gereği konuşamıyorum. Yazımın başında saydığım organların biz üyelere yönelik olarak hiç bir toplantı düzenlemediği için, hiçbir konuda, hiçbir çalışma grubu oluşturulmadığı için, örgütlenme ağı kurulmadığı için kendimi, düşüncelerimi, öneri ve eleştirilerimi (kişisel sohbetlerin dışında) açıklayacak hiçbir platform bulamıyorum. Kendimi ifade edemiyorum. Dilekçe ile e-posta ve ileti yazarak sesimi duyurmaya çalışıyorum. Sorular soruyorum. Hiç kimseden en ufak yanıt alamıyorum. Çok sık yazınca da huzura çağırılıyorum. İnternet ortamında yazma diye uyarılıyorum.
Hepinizin ve her birinizin vicdanlarınıza, insafınıza, adalet ve eşitlik değerlerinize, sosyal demokrat kimliğinize sesleniyorum. En az bende sizler kadar CHP sinin onurlu bir üyesiyim. Parti içinde seçmek ve seçilmek için, en az sizler kadar benimde hakkım var. Bu hakkımı bana neden kullandırmıyorsunuz? Kendimi düşüncülerimi ifade etmeme neden izin vermiyorsunuz? Parti üyelerini tanımak ve kendimi tanıtmak için, neden biz üyelerin katılacağı toplantılar düzenlemekten kaçınıyorsunuz? Neden sesimizi kısıyorsunuz? Neden konuşturmuyorsunuz?
Bizim sadece oyumuzu ister ama bizi reddederseniz, (altın yumurtaları toplar ama altın yumurtlayan tavukları açlıktan öldürürseniz) bir gün gelir o yumurtaları bulamazsınız. Ve şunu bilin ki o gün çok uzak değil.
Genel Başkanımız KEMAL KILIÇDAROĞLU 26.10.2010 tarihinde yaptığı grup toplantısında, halkımız umutsuzluğa, çaresizliğe düşmesin, korkuya kapılmasın türkiyenin her yerinde kapı gibi CHP partisi vardır. Demiştir. Evet, CHP vardır ama CHP Üyeleri kucaklayan, üyelerle yan yana, el ele, omuz omuza yürüyen, gücünü ve yetkisini üyelerden alan başkan ve yöneticiler ne yazıkki yoktur. (varsa da istisnadır)
Sayın genel başkanım. Yukarıda anlattığım gerekçeler nedeniyle CHP sinin kapıları ne yazık ki üyelerin yüzlerine kapalıdır. 27.10.2010
“ZÜLFİKAR BAL'IN SAYFASIDA Ara”
23.5.12
27 EKİM2010 TARİHİNDE YAZDIĞIM "BİR ÜYENİN FERYADI, ÇIRPINIŞI GÖRÜLMELİ DUYULMALI FARK EDİLMELİDİR" BAŞLIKLI YAZIMI,
Etiketler: yazılar
POLİTİKA
20.5.12
BURSA CHP YILDIRIM İLÇE ÖRGÜT BAŞKANLIĞINA ÖNEMLE SUNUYORUM
BURSA CHP YILDIRIM İLÇE ÖRGÜT BAŞKANLIĞINA ÖNEMLE SUNUYORUM
CHP Bursa Yıldırım 700.000’in üzerinde olan bir merkez ilçedir. 30 yıldır aynı ilçe aynı mahallede ikamet etmekteyim.
2000 yılında ÖDP’den istifa edip, 12. Maddeden CHP’nin asil üyesi olmuştum. Altan Öymen’in genel başkanlık yaptığı dönemde, Deniz Baykal’ın tekrar genel başkan olması ve il başkanımızı görevden alması üzerine CHP’den topluca istifa edenler arasında bende vardım.
2010 Nisan ayında Kemal Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkan olunca tekrar CHP’ye döndüm. Son iki yıldan beri ilçemizin teorik ve pratik anlamda en aktif, en çalışkan özgür üyelerinden biri olduğumu rahatlıkla söyleyebilirim.
Referandum ve son milletvekili seçimlerinde ilçemizin aldığı oy oranı ne olursa olsun, CHP Yıldırım ilçe örgütü her anlamda iflas ettiğini bilen ve şahit olan üyelerden biriyim. İki yıldır kesintisiz olarak yazdığım yazılarda iddiamı doğrulayan birçok kanıt vardır. Bu somut gerçeğe rağmen yıldırım ilçesinde potansiyel bir gücün çok fazla olduğunu biliyorum.
CHP Bursa Yıldırım İlçe örgütü hiç kimsenin tahmin edemeyeceği bir sıçrama, yapabilir. Bunun için yeni seçilen İlçe başkan ve yönetim kurulu üyelerine son derece önemli olan görev, yetki ve sorumluluklar düşmektedir.
CHP Bursa Yıldırım İlçe örgüt yönetimi neyi nasıl yapmalıdır ki, herkesi hayrete düşürecek o sıçramayı yapabilsin. Bu anlamda yapacağı işler hem çok zor, kolay hem de çok kolay olduğunu biliyorum. İşin zorluğunun ve kolaylığının yüzde yüzünün örgütün kendi içinden kaynaklandığını da çok iyi biliyorum.
CHP Bursa Yıldırım İlçe örgüt yönetiminin bu sıçramayı başarabilmesi için
1-ilçe yönetimi sorunun ve çözümün kendi içinde olduğu gerçeğini anlaması kavraması ve kabul etmesi gerekir.
2- ilçe yönetimi, ilçede, potansiyel gücün varlığını göz önünde bulundurarak, her şeye sıfırdan başlamalıdır.
3-İlçe yönetimi kesinlikle kendisine güven duymalıdır. Ve bu güvenle kısa, orta, uzun vadede yapacağı işlerin önem ve acili yet durumuna göre, planını, programını, projesini yapıp ilan panosuna asmalı, örgütün, üyelerin bilgisine sunmalıdır.
4-ilçe yönetimi her ne pahasına olursa olsun, yapacağı, iş ve işlemlerde, alacağı kararlarda, mali konularda parti tüzüğünü, çalışma ilkelerini, parti programını ve kararlarını esas almalıdır.
5- ilçe yönetimi her ne pahasına olursa olsun, örgüt çatısı altında ve CHP adı altında düzenlenecek, yapılacak ve yönetilecek tüm toplantılarda, toplantı usulü, yönetimi, kural ve disiplinine titizlikle uymalı ve uymayanlara asla müsamaha göstermemelidir. Parti ve örgüt diplini tüm üyelere eşit ve adil olarak uygulanmalıdır.
6-ilçe yönetimi, yaptığı iş ve işlemlerde aldığı kararlarda, mali konularda alabildiğine şeffaf olmalıdır. Parti üyesi hakkı olan bilgilere engelsiz ve izinsiz ulaşabilmelidir.
7-ilçe yönetimi bilgisi ve onayı dışında oluşabilecek hiç bir gruba, kutba hizbe asla izin vermemelidir.
8-ilçe yönetimi ilk yapacağı işlerden arasında örgütlenme ağını ( sokak cadde mahalle temsilcileri) çeşitli başlıklardan oluşacak çalışma gruplarını oluşturmalı, kurumsallaştırmalı ve aktif hale getirmelidir.
9-ilçe yönetimi ilçe görev yetki ve sorumluluğu alabildiğince tabana yaymalı ve yaygınlaştırmalıdır.
10-ilçe yönetimi sade üyeden başkana kadar herkesin her organın görev yetki ve sorumluk sınırlarının neler olduğunu somut olarak açıklamadır.
11- ilçe merkezinin en kısa sürede sağlıklı bir mekâna kavuşması için gerekli olan çaba gösterilmelidir.
12- ilçe merkezine gelen üyeler, vatandaş güler yüzle ilgiyle karşılanmalıdır.
13- tabanla ilişki ve iletişim kesintisiz sağlanmalı örgüt toplantıları düzenli olarak yapılmalıdır.
14- ilçe örgütünde iç barış, huzur, dayanışma, mutlaka sağlanmalıdır. Üyeye hak ettiği değer kesinlikle verilmelidir. 20.5.2012
CHP Bursa Yıldırım 700.000’in üzerinde olan bir merkez ilçedir. 30 yıldır aynı ilçe aynı mahallede ikamet etmekteyim.
2000 yılında ÖDP’den istifa edip, 12. Maddeden CHP’nin asil üyesi olmuştum. Altan Öymen’in genel başkanlık yaptığı dönemde, Deniz Baykal’ın tekrar genel başkan olması ve il başkanımızı görevden alması üzerine CHP’den topluca istifa edenler arasında bende vardım.
2010 Nisan ayında Kemal Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkan olunca tekrar CHP’ye döndüm. Son iki yıldan beri ilçemizin teorik ve pratik anlamda en aktif, en çalışkan özgür üyelerinden biri olduğumu rahatlıkla söyleyebilirim.
Referandum ve son milletvekili seçimlerinde ilçemizin aldığı oy oranı ne olursa olsun, CHP Yıldırım ilçe örgütü her anlamda iflas ettiğini bilen ve şahit olan üyelerden biriyim. İki yıldır kesintisiz olarak yazdığım yazılarda iddiamı doğrulayan birçok kanıt vardır. Bu somut gerçeğe rağmen yıldırım ilçesinde potansiyel bir gücün çok fazla olduğunu biliyorum.
CHP Bursa Yıldırım İlçe örgütü hiç kimsenin tahmin edemeyeceği bir sıçrama, yapabilir. Bunun için yeni seçilen İlçe başkan ve yönetim kurulu üyelerine son derece önemli olan görev, yetki ve sorumluluklar düşmektedir.
CHP Bursa Yıldırım İlçe örgüt yönetimi neyi nasıl yapmalıdır ki, herkesi hayrete düşürecek o sıçramayı yapabilsin. Bu anlamda yapacağı işler hem çok zor, kolay hem de çok kolay olduğunu biliyorum. İşin zorluğunun ve kolaylığının yüzde yüzünün örgütün kendi içinden kaynaklandığını da çok iyi biliyorum.
CHP Bursa Yıldırım İlçe örgüt yönetiminin bu sıçramayı başarabilmesi için
1-ilçe yönetimi sorunun ve çözümün kendi içinde olduğu gerçeğini anlaması kavraması ve kabul etmesi gerekir.
2- ilçe yönetimi, ilçede, potansiyel gücün varlığını göz önünde bulundurarak, her şeye sıfırdan başlamalıdır.
3-İlçe yönetimi kesinlikle kendisine güven duymalıdır. Ve bu güvenle kısa, orta, uzun vadede yapacağı işlerin önem ve acili yet durumuna göre, planını, programını, projesini yapıp ilan panosuna asmalı, örgütün, üyelerin bilgisine sunmalıdır.
4-ilçe yönetimi her ne pahasına olursa olsun, yapacağı, iş ve işlemlerde, alacağı kararlarda, mali konularda parti tüzüğünü, çalışma ilkelerini, parti programını ve kararlarını esas almalıdır.
5- ilçe yönetimi her ne pahasına olursa olsun, örgüt çatısı altında ve CHP adı altında düzenlenecek, yapılacak ve yönetilecek tüm toplantılarda, toplantı usulü, yönetimi, kural ve disiplinine titizlikle uymalı ve uymayanlara asla müsamaha göstermemelidir. Parti ve örgüt diplini tüm üyelere eşit ve adil olarak uygulanmalıdır.
6-ilçe yönetimi, yaptığı iş ve işlemlerde aldığı kararlarda, mali konularda alabildiğine şeffaf olmalıdır. Parti üyesi hakkı olan bilgilere engelsiz ve izinsiz ulaşabilmelidir.
7-ilçe yönetimi bilgisi ve onayı dışında oluşabilecek hiç bir gruba, kutba hizbe asla izin vermemelidir.
8-ilçe yönetimi ilk yapacağı işlerden arasında örgütlenme ağını ( sokak cadde mahalle temsilcileri) çeşitli başlıklardan oluşacak çalışma gruplarını oluşturmalı, kurumsallaştırmalı ve aktif hale getirmelidir.
9-ilçe yönetimi ilçe görev yetki ve sorumluluğu alabildiğince tabana yaymalı ve yaygınlaştırmalıdır.
10-ilçe yönetimi sade üyeden başkana kadar herkesin her organın görev yetki ve sorumluk sınırlarının neler olduğunu somut olarak açıklamadır.
11- ilçe merkezinin en kısa sürede sağlıklı bir mekâna kavuşması için gerekli olan çaba gösterilmelidir.
12- ilçe merkezine gelen üyeler, vatandaş güler yüzle ilgiyle karşılanmalıdır.
13- tabanla ilişki ve iletişim kesintisiz sağlanmalı örgüt toplantıları düzenli olarak yapılmalıdır.
14- ilçe örgütünde iç barış, huzur, dayanışma, mutlaka sağlanmalıdır. Üyeye hak ettiği değer kesinlikle verilmelidir. 20.5.2012
Etiketler: yazılar
POLİTİKA
GÖNÜL DOSTLARIMA ÖZEL MEKTUBUMDUR.
Mektubuma başlamadan önce, doğayı, doğallığı ve insanları seven, her bir gönül dostuma, bende gönül dostuyum diyen güzel insanlara en içten selam ve sevgilerimi yolluyorum.
Çok değerli gönül dostlarım.
Bir anlamda sizler gerçekten dert ortağım gibisiniz. Aileden biri gibisiniz. Çok uzaklarda olmanız, genç yâda yaşlı olmanız, evli yâda bekâr olmanız, zengin ya da fakir olmanız, makam ve mevki sahibi olmanız. Güzel ya da çirkin olmanız hiç ama hiç fark etmiyor. Yürekten alıp yürekten vermek fazlasıyla yetiyor. Bazı gönül dostlarımızla aramızda sevgi zinciri oluşturduk. Paylaşımlarımız karşılıklı sevgi ve saygı ortamı içinde artarak ve kesintisiz olarak devam etmektedir. Aramıza yeni gönül dostlarımız katılmaktadır. Kalbimizin, gönlümüzün kapısı doğayı doğallığı seven aramıza katılmak isteyen yeni gönül dostlarımıza her zaman sonuna kadar açıktır.
Çok değerli gönül dostlarım
Gönül dostlarımızla olan ilişki ve iletişimlerimiz sadece yazışmaktan, paylaşmaktan, beğenmekten, öneri, eleştiri ve yorumlardan ibaret değildir. Pratik yaşamda hayat bulmaktadır. Bu güne kadar gönül dostlarımızın katılımıyla biri birinden güzel iki etkinliğe imza attık.
Birinci etkinliğimiz 13.Kasım 2011 tarihinde, sabah saat 7.30 0 derece sıcaklıkta gönül dostlarımızla kaplı kaya parkında buluştuk. Kaplı Kaya dersine sonbaharın güzelliklerini görmek için geziye çıktık. Gezimize katılan bay ve bayan gönül dostlarımız gezi esnasında o kadar mutlu oldular ki, bu anlatılmaz yaşanır. o soğukta hedeflediğimiz yolun iki katını daha yürüdük. Son baharın ve mutluluğumuzun resimlerini çekerek facebookta sayfamızda yayınladık. çeşitli nedenlerle gezimize katılamayan gönül dostlarımızla paylaştık. Ve 2012 yılının nisan ayının ilk haftasında Pazar günü ilkbaharın güzelliklerini görmek için kaplı kaya deresinde buluşmaya hep birlikte söz verdik
Sözümüzde durduk. İkinci etkinliğimizde 1.Nisan 2012 tarihinde Pazar günü sabah saat 9.00da yine kaplı kaya parkında buluştuk, bu defa kaplı kaya deresine ilkbaharın güzelliklerini görmek için geziye çıktık. ilk gezimizden Çok daha kalabalıktık. 1,5 saat yürüdükten sonra erikli çeşmesinde, derenin kenarında ateşin başında hep birlikte sabah kahvaltısı yaptık. Dağın yamacına doğru tırmandık. Ormanların içinde yürüdük, Dereler geçtik, kaynaklardan soğuk sular içtik, yorulduk dinlendik. çoook yukarılarda olan Zeyniler köyüne vardık. Bursa’yı, bursa ovasını kuş bakışı izledik. Bol bol resimler çektik. Resimlerimizi, sayfalarımızda günlerce yayınladık. Gelemeyen ama yüreği bizimle olan gönül dostlarımızla paylaştık. 2012 yılının haziran ayının ilk haftasında ilk Pazar günü kaplı kaya parkında tam gün sazlı, sözlü türkülü, halaylı, sabah kahvaltısı ve piknik yapmaya hep birlikte söz verdik. (o gün yağmurlu olursa ikinci hafta aynı gün aynı yerde piknik yapacağız dedik) Bir aksilik çıkmadığı takdirde genç bir gönül dostumuz sazıyla, yine genç bir gönül dostumuz türküsüyle katılmaya söz verdiler. Doğayı doğallığı ve insanları seven tüm gönül dostlarımız ve dostlarımızın dostları müzik aletleriyle piknik için gerekli olan her şeyleriyle pikniğimize, eğlencemize, şölenimize katılmaya davet ediyoruz.
2012 yılında düzenleyeceğimi son etkinliğimiz sonbaharda ekim ayında kestane gezisi olacaktır. Buluşma tarihi yeri bu sayfada yayınlanacaktır.
Mektubuma son verirken, gezimize katılan, katılmak isteyip te katılamayan ama gönlü yüreği bizimle olan tüm gönül dostlarıma teşekkür etmeyi bir borç biliyorum. Doğayı doğallığı insanları seven gönül dostlarıma sağlık huzur ve mutluluklar diliyorum. Ana etkinliğimiz olan piknikte ara etkinliklerimizde buluşmak görüşmek, tanışmak dilek ve arzusuyla Sevgiyle kalın, hoşça kalın, dostça kalın diyorum.
ÖNEMLİ NOT: 15.4.2012 PAZAR GÜNÜ KAPLI KAYA PARKINDA SAAT TAM 8.00 BULUŞACAĞIZ KAPLI KAYA DERESİNE GEZİYE ÇIKACAĞIZ SABAH KAHVALTIMIZI DOĞADA YAPACAĞIZ. MÜSAİT OLAN DOSTLARIMIZ BAY BAYA KATILABİLİRLER. DUYURU YAPTIĞIMIZ GEZİ ETKİLİKLERİ BAYLI BAYANLIDIR SAĞLIK SORUNUVE ZAMAN SORUNU OLANLARIN KATILMAMALRINI, EKMEK ARASI, KÜÇÜK SU KABI, VE DEĞİŞİK (TERLEMEYE ÖNLEM OLARAK) ALMANIZI ÖNERİYORUZ.
Etiketler: yazılar
KAPLI KAYA YAŞAM BOYU SPOR
19.5.12
BANA GÖRE KİMLER KİMLER GERÇEK CHP’Lİ OLAMAZ
BANA GÖRE KİMLER KİMLER GERÇEK CHP’Lİ OLAMAZ
CHP'de, milletvekili, belediye başkanlıkları ve parti içi seçimlerde, seçmede ve seçilmede, örgüt içinde yapılan tüm toplantılarda, konuşmalarda, her bir parti üyesinin kendini, düşünlerini, öneri ve eleştirilerini ifade etmede, anlatmada, eşitliği, adaleti hakkı, hukuku savunmayan, örgütlü yaşamın pratiğinde savunduğunu uygulamayan hiç kimse bana göre gerçek CHP’li olamaz.
Örgütlenme ağının ve çalışma gruplarının kurulması, kurumsallaşması, ve örgütlü yaşamın pratiğinde uygulamaya konulması için teorik ve pratik anlamda çaba göstermeyen, emek vermeyen hiç kimse bana göre gerçek CHP’li olamaz.
Örgüt üyesinin parti ve örgüt çalışmaları hakkında bilgi edinmesini engelleyen, örgüt üyelerinden habersiz olaraki herhangi bir gerekçeyle gizli toplantı yapanlar bana göre gerçek CHP’li olamazlar,
Örgüt gelir ve gider kaynakları hakkında, bilgi ve belgeleriyle birlikte üyelere yazılı açıklama yapmayanlar bana göre gerçek CHP’li olamazlar.
Çalışmalarını, yaptığı işleri, aldığı kararları, gelir ve giderler, parti tüzüğüne, partinin ilke ve kurarlarına, kararlarına, parti programına dayandırmayanlar bana göre gerçek CHP li olamazlar,
Üyesinden genel başkanına kadar görev yetki ve sorumlululk sınırlarının neler olduğunu bilmeyenler, uygulamayanlar, görev yetki ve sorumluklarını ihlal ve ihmal edenler, parti disiplinine uymayanlar bana göre gerçek CHP’olamazlar.
Parti, ve örgüt içinde, ayrılık ayrımcılık,sevgisizlik, saygısızlık, yapanlar, taraf tutanlar, kişisel çıkarları için grup, kutup kuranlar, başka üyelerin haklarını, doğrudan yada dolaylı yoldan gasp edenler bana göre gerçek CHP’li olamazlar.
Atatürk'ü, cumhuriyeti, cumhuriyetin kazanımlarını, CHP’sini , devrimcileri, devrim şehitlerini, eşitliği, adaleti, özgürlüğü demokrasiyi hiç bir zaman dillerinden düşürmeyenler ama bu değerlerin gereklerini örgütlü yaşamın pratiğinde hayata geçirmeyenler, uygulamamayanlar örgütle halkla birleşip bütünleşmeyenler, dayanışma içinde olmayanlar, halkı kucaklamayanlar bana göre CHP’li olamazlar.
CHP'de, milletvekili, belediye başkanlıkları ve parti içi seçimlerde, seçmede ve seçilmede, örgüt içinde yapılan tüm toplantılarda, konuşmalarda, her bir parti üyesinin kendini, düşünlerini, öneri ve eleştirilerini ifade etmede, anlatmada, eşitliği, adaleti hakkı, hukuku savunmayan, örgütlü yaşamın pratiğinde savunduğunu uygulamayan hiç kimse bana göre gerçek CHP’li olamaz.
Örgütlenme ağının ve çalışma gruplarının kurulması, kurumsallaşması, ve örgütlü yaşamın pratiğinde uygulamaya konulması için teorik ve pratik anlamda çaba göstermeyen, emek vermeyen hiç kimse bana göre gerçek CHP’li olamaz.
Örgüt üyesinin parti ve örgüt çalışmaları hakkında bilgi edinmesini engelleyen, örgüt üyelerinden habersiz olaraki herhangi bir gerekçeyle gizli toplantı yapanlar bana göre gerçek CHP’li olamazlar,
Örgüt gelir ve gider kaynakları hakkında, bilgi ve belgeleriyle birlikte üyelere yazılı açıklama yapmayanlar bana göre gerçek CHP’li olamazlar.
Çalışmalarını, yaptığı işleri, aldığı kararları, gelir ve giderler, parti tüzüğüne, partinin ilke ve kurarlarına, kararlarına, parti programına dayandırmayanlar bana göre gerçek CHP li olamazlar,
Üyesinden genel başkanına kadar görev yetki ve sorumlululk sınırlarının neler olduğunu bilmeyenler, uygulamayanlar, görev yetki ve sorumluklarını ihlal ve ihmal edenler, parti disiplinine uymayanlar bana göre gerçek CHP’olamazlar.
Parti, ve örgüt içinde, ayrılık ayrımcılık,sevgisizlik, saygısızlık, yapanlar, taraf tutanlar, kişisel çıkarları için grup, kutup kuranlar, başka üyelerin haklarını, doğrudan yada dolaylı yoldan gasp edenler bana göre gerçek CHP’li olamazlar.
Atatürk'ü, cumhuriyeti, cumhuriyetin kazanımlarını, CHP’sini , devrimcileri, devrim şehitlerini, eşitliği, adaleti, özgürlüğü demokrasiyi hiç bir zaman dillerinden düşürmeyenler ama bu değerlerin gereklerini örgütlü yaşamın pratiğinde hayata geçirmeyenler, uygulamamayanlar örgütle halkla birleşip bütünleşmeyenler, dayanışma içinde olmayanlar, halkı kucaklamayanlar bana göre CHP’li olamazlar.
Etiketler: yazılar
POLİTİKA
CHP’SİNDE YENİDEN SEÇİLENLERE, GÖREV YETKİ SORUMLULUK ÜSTLENENLERE SESLENİYORUM
CHP’SİNDE YENİDEN SEÇİLENLERE, GÖREV YETKİ SORUMLULUK ÜSTLENENLERE SESLENİYORUM
Siz, her biriniz cumhuriyeti, cumhuriyetin kazanımlarını ve CHP’sini, korumak, yaşatmak ve savunmak istiyorsanız, CHP’sinin iktidar olmasını istiyorsanız, seçilmek için yaptıklarınızı seçildikten sonra yapmayın yeter. Yâda seçilirken yaptıklarınızın tersini, seçildikten sonra yapın yeter. O zaman göreceksiniz ki CHP’sinin oylarında ve milletvekili sayılarında çok hızlı bir artış olacaktır. Ve CHP iktidara yürüyecektir.
Anlamanız için ok daha somut ipucu vereyim. Pastanın kokusunu unutun yeter. Tehlikenin ne kadar büyük olduğunu halkımıza anlatmayın, siz anlayın, fark edin yeter. Çünkü o zaman eminim ki siz halka koşacaksınız.
Halksız bu işin olma yayacağını anlayacaksınız. Tüm enerjinizi, tüm bilginizi, birikimlinizi, kendinizi var etmeye değil, cumhuriyeti, cumhuriyetin kazanımlarını ve CHP’sini korumaya, savunmaya ve yaşatmaya ayıracaksınız.
Benlik bencillik duygusundan kurtulacaksınız. Halkımızın arasına karışacaksınız, halkımızla kucaklaşacaksınız, halkımızla, kaynaşacaksınız, halkımızla tanışıp, dayanışma içine gireceksiniz. Ve işte o zaman Halkımızla kol kola gireceksiniz aynı yolda aynı hedefe yürüyeceksiniz. Ve hep birden diyecekseniz ki güneş ufuktan şimdi doğar yürüyelim arkadaşlar.
Siz, her biriniz cumhuriyeti, cumhuriyetin kazanımlarını ve CHP’sini, korumak, yaşatmak ve savunmak istiyorsanız, CHP’sinin iktidar olmasını istiyorsanız, seçilmek için yaptıklarınızı seçildikten sonra yapmayın yeter. Yâda seçilirken yaptıklarınızın tersini, seçildikten sonra yapın yeter. O zaman göreceksiniz ki CHP’sinin oylarında ve milletvekili sayılarında çok hızlı bir artış olacaktır. Ve CHP iktidara yürüyecektir.
Anlamanız için ok daha somut ipucu vereyim. Pastanın kokusunu unutun yeter. Tehlikenin ne kadar büyük olduğunu halkımıza anlatmayın, siz anlayın, fark edin yeter. Çünkü o zaman eminim ki siz halka koşacaksınız.
Halksız bu işin olma yayacağını anlayacaksınız. Tüm enerjinizi, tüm bilginizi, birikimlinizi, kendinizi var etmeye değil, cumhuriyeti, cumhuriyetin kazanımlarını ve CHP’sini korumaya, savunmaya ve yaşatmaya ayıracaksınız.
Benlik bencillik duygusundan kurtulacaksınız. Halkımızın arasına karışacaksınız, halkımızla kucaklaşacaksınız, halkımızla, kaynaşacaksınız, halkımızla tanışıp, dayanışma içine gireceksiniz. Ve işte o zaman Halkımızla kol kola gireceksiniz aynı yolda aynı hedefe yürüyeceksiniz. Ve hep birden diyecekseniz ki güneş ufuktan şimdi doğar yürüyelim arkadaşlar.
Etiketler: yazılar
POLİTİKA
18.5.12
BU BENİM KİŞİSEL DÜŞÜNCEMDİR.
BU BENİM KİŞİSEL DÜŞÜNCEMDİR.
Ne partimi, ne partimin değerlerini, ne seçilen seçilmeyen partili üyeleri, ne partimin icraatlarını, ne organlarını hedef alıp eleştirmiyorum.
CHP’li bir üye olarak kendi dünyamda CHP’yi enine boyuna düşünüyorum.
CHP, MHP’ gibi, AKP gibi, parti içinde, örgüt üyeleri üzerinde otoriter hâkimiyet kuran merkeziyetçi bir parti desem değil.
CHP, Parti içinde demokrasiyi kurum ve kurallarıyla uygulayan işleten bir parti desem.
CHP, BDP gibi belli bir kesimi temsil eden parti desem oda değil.
CHP, Sanki bunların hepsinden biraz var olan bir parti gibi.
Ve ben cumhuriyeti ve cumhuriyetin kazanımlarını özümseyen özgür bir birey olarak düşünüyorum.
Oyumu AKP’ye, MHP’ye veremem. BDP’ye veremem. Diğer küçük partilerin iktidar olma şansı olmadığı için veremem.
Cumhuriyetin kazanımları tehlikede olduğu için, oyumu CHP’ye vermeye mecbur ve mahkûmum.
İşte CHP’de yıllarca politika ve siyaset yapanlar bunu çok iyi bildiklerinden, CHP’li üyeleri, CHP’ye gönül veren halkı çok önemsemiyorlar. Kolay ve kestirme yollardan seçilmenin yükselmenin, çeşitli olanaklardan yararlanmanın hesabını yapıyorlar. Son yapılan delege ve ilçe kongre seçimleri bunu çok ne olarak ortaya koymuştur. Kavgalarda bunun en somut delilidir.
Kolay ve kestirme yollardan, omuzlara basrak seçilenler, sizce CHP’de gerçek anlamda parti içi demokrasiyi kurmak için mücadele ederler mi? kendilerini var etmeden üyeleri (özgür iradeyi var ederler mi?
Kemal kılıçdaroğlu’ndan yana bu konuda hiç kuşkum yok. Ama kolay ve kestirme yollardan delege başkan yönetim kurulu üyesi olanlardan çooook kuşkum var. Bu kuşkuyu yaratan asla seçilen üyeler (şahıslar) değildir. Seçimlerde uygulanan antidemokratik yöntemler, anlayışlar ve zihniyetlerdir. Yani şahısların ve yüzlerin değişmesi demek antidemokratik uygulamaların değiştiği anlamına gelmiyor.
Ne partimi, ne partimin değerlerini, ne seçilen seçilmeyen partili üyeleri, ne partimin icraatlarını, ne organlarını hedef alıp eleştirmiyorum.
CHP’li bir üye olarak kendi dünyamda CHP’yi enine boyuna düşünüyorum.
CHP, MHP’ gibi, AKP gibi, parti içinde, örgüt üyeleri üzerinde otoriter hâkimiyet kuran merkeziyetçi bir parti desem değil.
CHP, Parti içinde demokrasiyi kurum ve kurallarıyla uygulayan işleten bir parti desem.
CHP, BDP gibi belli bir kesimi temsil eden parti desem oda değil.
CHP, Sanki bunların hepsinden biraz var olan bir parti gibi.
Ve ben cumhuriyeti ve cumhuriyetin kazanımlarını özümseyen özgür bir birey olarak düşünüyorum.
Oyumu AKP’ye, MHP’ye veremem. BDP’ye veremem. Diğer küçük partilerin iktidar olma şansı olmadığı için veremem.
Cumhuriyetin kazanımları tehlikede olduğu için, oyumu CHP’ye vermeye mecbur ve mahkûmum.
İşte CHP’de yıllarca politika ve siyaset yapanlar bunu çok iyi bildiklerinden, CHP’li üyeleri, CHP’ye gönül veren halkı çok önemsemiyorlar. Kolay ve kestirme yollardan seçilmenin yükselmenin, çeşitli olanaklardan yararlanmanın hesabını yapıyorlar. Son yapılan delege ve ilçe kongre seçimleri bunu çok ne olarak ortaya koymuştur. Kavgalarda bunun en somut delilidir.
Kolay ve kestirme yollardan, omuzlara basrak seçilenler, sizce CHP’de gerçek anlamda parti içi demokrasiyi kurmak için mücadele ederler mi? kendilerini var etmeden üyeleri (özgür iradeyi var ederler mi?
Kemal kılıçdaroğlu’ndan yana bu konuda hiç kuşkum yok. Ama kolay ve kestirme yollardan delege başkan yönetim kurulu üyesi olanlardan çooook kuşkum var. Bu kuşkuyu yaratan asla seçilen üyeler (şahıslar) değildir. Seçimlerde uygulanan antidemokratik yöntemler, anlayışlar ve zihniyetlerdir. Yani şahısların ve yüzlerin değişmesi demek antidemokratik uygulamaların değiştiği anlamına gelmiyor.
Etiketler: yazılar
POLİTİKA
YENİ CHP’DE, YENİ YENİ SEÇİLEN ÖRGÜT YÖNETİMLERİNDE BAŞIMA GELENLER HİÇ BİR ÜYENİN BAŞINA GELMEMESİ İÇİN 11.12.2011 TARİHLİ YAZIMI TEKRAR YAYINLIYORUM.
YENİ CHP’DE, YENİ YENİ SEÇİLEN ÖRGÜT YÖNETİMLERİNDE BAŞIMA GELENLER HİÇ BİR ÜYENİN BAŞINA GELMEMESİ İÇİN 11.12.2011 TARİHLİ YAZIMI TEKRAR YAYINLIYORUM.
Üyeliğim ve önemli sorular hakkında genel merkeze yazı
CHP Bursa Yıldırım ilçe örgütü (23.08.2002 /0383676 üyelik formum) üyesiyim. Eşim Melek Bal Nisan 2010 tarihinde bir gurup arkadaşımızla birlikte olmuştur.
Üyeliğimin devam edip etmediğini, eşimin üyeliğinin genel merkezden gelip gelmediğini Kasım 2010 ayında ilçe sekreterimize sordum. Üye listesinin kendinde olmadığını üyeliğimiz konusunda bilgi veremeyeceğini ve aidat alamayacağını söylemiştir. Dilekçeyle müracaat edeyim dediğimde ise evrak defterinin kendisinde olmadığını dilekçeyi alamayacağını söylemiştir. Bunun üzerine CHP Bursa İl Başkanlığına 26.10.2010 tarihli e-pota yazımla durumu bildirdim. İl Yönetim Kurulu adına verilen ( 3.12.2010 tarihli) e-posa yanıtta üyelik hakkında bilgi almam için ilçemiz başkanlığına müracaat etmem gerektiği (sözlü olarak da dilekçe vermem ve 1 ay da yanıt alamaz isem il başkanlığına müracaat) bildirilmiştir.
3.12.2010 tarihinde İlçemiz başkanı ile ilçe başkanlığında görüştüm. Durumu anlattım. İlçe sekreterinden bilgi alamadığımı ifade ettim. Bilgi sayara baktıktan üye olmadığımı, istifa ettiğimi seçme ve seçilme hakkımı kullanamayacağını şifa i olarak söylemiştir. 23.08.2002 /0383676 üyelik formumun mahallemiz klasöründe olduğu için yeniden üyelik formu doldurmadığımı ifade ettim. Gerekli bilginin yazılı olarak verilmesi için 3.12.2010 / 101 tarih sayı ile dilekçe verdim.
Bir üye olarak en temel haklarım konusunda doğruda bilgi almak neden bu kadar zor oluyor? Başka ilçe örgütlerimizde çalışan görevli bu sorulara anında yanıt verirken ilçe sekreterimizden neden bilgi alamıyorum?
Partimizin yapmış olduğu son seçimli olağan kurultaydan sonra Yönetim kadrosunun değişmesiyle birlikte ilimiz ve ilçemiz örgütlerine halkımız üye olmak için akın etmiştir. Toplu üyelik törenleri yapılmıştır. Eski üyeler ve yeni üyeler çalışmak ve görev almak istemişlerdir. Böylesine duyarlı bir dönemde, hem de genel başkanımızın demecine ve sürekli uyarılarına rağmen, ilimiz danışma meclisi toplantısında nerdeyse tüm konuşmacıların öneri ve eleştirilerine rağmen örgütlenme ağının kurulması doğrultusunda ilçemiz ve ilimiz örgütünde bu güne kadar aktif bir çalışma yapılmamıştır.
Üyelere yönelik hiçbir toplantı yapılmadığı için, hiçbir üyenin öneri eleştiride bulunma kendini ifade etme şansı yoktur. Kişisel sohbetlerde yapılan öneri ve eleştirilere karşı ise aşırı bir hassasiyet olduğu görülmekte ve hissedilmektedir.
İnternet ortamında ise partimiz hakkında öneri, eleştiri soru sorulması hoş karşılanmadığı anlaşılmak görülmekte ve hissedilmektedir.
Bilgi edinilmesini ve ifade ettiğim konuların değerlendirmeye alınıp alınmadığı konusunda bilgi verilmesini önemli arz ederim 06.12.2010
Not: 6eaf114 no ile gönüllü üyeyim ve gönüllü üye yapmak için çalışmalarımı sürdürmekteyim. 11 Aralık 2011 Pazar, 02:51:34
Üyeliğim ve önemli sorular hakkında genel merkeze yazı
CHP Bursa Yıldırım ilçe örgütü (23.08.2002 /0383676 üyelik formum) üyesiyim. Eşim Melek Bal Nisan 2010 tarihinde bir gurup arkadaşımızla birlikte olmuştur.
Üyeliğimin devam edip etmediğini, eşimin üyeliğinin genel merkezden gelip gelmediğini Kasım 2010 ayında ilçe sekreterimize sordum. Üye listesinin kendinde olmadığını üyeliğimiz konusunda bilgi veremeyeceğini ve aidat alamayacağını söylemiştir. Dilekçeyle müracaat edeyim dediğimde ise evrak defterinin kendisinde olmadığını dilekçeyi alamayacağını söylemiştir. Bunun üzerine CHP Bursa İl Başkanlığına 26.10.2010 tarihli e-pota yazımla durumu bildirdim. İl Yönetim Kurulu adına verilen ( 3.12.2010 tarihli) e-posa yanıtta üyelik hakkında bilgi almam için ilçemiz başkanlığına müracaat etmem gerektiği (sözlü olarak da dilekçe vermem ve 1 ay da yanıt alamaz isem il başkanlığına müracaat) bildirilmiştir.
3.12.2010 tarihinde İlçemiz başkanı ile ilçe başkanlığında görüştüm. Durumu anlattım. İlçe sekreterinden bilgi alamadığımı ifade ettim. Bilgi sayara baktıktan üye olmadığımı, istifa ettiğimi seçme ve seçilme hakkımı kullanamayacağını şifa i olarak söylemiştir. 23.08.2002 /0383676 üyelik formumun mahallemiz klasöründe olduğu için yeniden üyelik formu doldurmadığımı ifade ettim. Gerekli bilginin yazılı olarak verilmesi için 3.12.2010 / 101 tarih sayı ile dilekçe verdim.
Bir üye olarak en temel haklarım konusunda doğruda bilgi almak neden bu kadar zor oluyor? Başka ilçe örgütlerimizde çalışan görevli bu sorulara anında yanıt verirken ilçe sekreterimizden neden bilgi alamıyorum?
Partimizin yapmış olduğu son seçimli olağan kurultaydan sonra Yönetim kadrosunun değişmesiyle birlikte ilimiz ve ilçemiz örgütlerine halkımız üye olmak için akın etmiştir. Toplu üyelik törenleri yapılmıştır. Eski üyeler ve yeni üyeler çalışmak ve görev almak istemişlerdir. Böylesine duyarlı bir dönemde, hem de genel başkanımızın demecine ve sürekli uyarılarına rağmen, ilimiz danışma meclisi toplantısında nerdeyse tüm konuşmacıların öneri ve eleştirilerine rağmen örgütlenme ağının kurulması doğrultusunda ilçemiz ve ilimiz örgütünde bu güne kadar aktif bir çalışma yapılmamıştır.
Üyelere yönelik hiçbir toplantı yapılmadığı için, hiçbir üyenin öneri eleştiride bulunma kendini ifade etme şansı yoktur. Kişisel sohbetlerde yapılan öneri ve eleştirilere karşı ise aşırı bir hassasiyet olduğu görülmekte ve hissedilmektedir.
İnternet ortamında ise partimiz hakkında öneri, eleştiri soru sorulması hoş karşılanmadığı anlaşılmak görülmekte ve hissedilmektedir.
Bilgi edinilmesini ve ifade ettiğim konuların değerlendirmeye alınıp alınmadığı konusunda bilgi verilmesini önemli arz ederim 06.12.2010
Not: 6eaf114 no ile gönüllü üyeyim ve gönüllü üye yapmak için çalışmalarımı sürdürmekteyim. 11 Aralık 2011 Pazar, 02:51:34
17.5.12
CHP’SİNİN ASİL BİR ÜYESİ OLARAK, YENİ CHP’DE, YENİ SEÇİLEN BAŞKAN VE YÖNETİMLER DÖNEMİNDE HAKLARIMI VE BİLMEDİKLERİMİ BİLMEK, ANLAMAK, UYGULAMAK İSTİYORUM.
CHP’SİNİN ASİL BİR ÜYESİ OLARAK, YENİ CHP’DE, YENİ SEÇİLEN BAŞKAN VE YÖNETİMLER DÖNEMİNDE HAKLARIMI VE BİLMEDİKLERİMİ BİLMEK, ANLAMAK, UYGULAMAK İSTİYORUM.
Bir birey olarak, bir insan olarak, Zülfikar Bal olarak değil, CHP’sinin asil ve sade bir üyesi olarak, kendimi, parti içinde, örgüt içinde güvensiz, korumasız, savunmasız ve korumasız hissediyorum.
Çünkü parti içinde, örgüt içinde haklarımın görev ve yetki ve sorumluluk sınırlarımın neler olduğunu bilmiyorum.
Çünkü parti organlarının parti organlarına seçilenlerin, görev, görev yetki ve sorumluluk sınırlarının neler olduğunu bilmiyorum.
Çünkü iki yıldan beri örgüt yönetimlerine yazılı ve sözlü olarak sorduğum, hiçbir soruma, önerime, eleştirime yanıt alamıyorum.
Çünkü üyesi olduğum örgütün, örgüt organlarının hangi ilke ve kurallara, plan ve programa bağlı olarak çalıştığını bilmiyorum.
Çünkü üyesi olduğum partinin programının, politikalarının neler olduğunu bilmiyorum.
Çünkü üyesi olduğum örgüt yönetiminin, hangi toplantılarında hangi gündem maddelerini görüştüklerini hangi kararları aldıklarını bilmiyorum.
Çünkü üyesi olduğum örgüt yönetiminin kısa, orta ve uzun vadeli plan ve projelerinin neler olduğunu bilmiyorum.
Bilgili, bilinçli bir üye olabilmem için, aynı parti dilini konuşabilmem için, haklarımı ve partimi güvenle savunabilmem için
Yeni CHP’de, yeni seçilen ilçe yönetimleri döneminde, CHP’sinin asil bir üyesi olarak, CHP’sinin hangi örgütüne kayıtlı olursam olayım, haklarımı ve bilmediklerimi bilmek, öğrenmek, anlamak ve uygulamak istiyorum.
Bir birey olarak, bir insan olarak, Zülfikar Bal olarak değil, CHP’sinin asil ve sade bir üyesi olarak, kendimi, parti içinde, örgüt içinde güvensiz, korumasız, savunmasız ve korumasız hissediyorum.
Çünkü parti içinde, örgüt içinde haklarımın görev ve yetki ve sorumluluk sınırlarımın neler olduğunu bilmiyorum.
Çünkü parti organlarının parti organlarına seçilenlerin, görev, görev yetki ve sorumluluk sınırlarının neler olduğunu bilmiyorum.
Çünkü iki yıldan beri örgüt yönetimlerine yazılı ve sözlü olarak sorduğum, hiçbir soruma, önerime, eleştirime yanıt alamıyorum.
Çünkü üyesi olduğum örgütün, örgüt organlarının hangi ilke ve kurallara, plan ve programa bağlı olarak çalıştığını bilmiyorum.
Çünkü üyesi olduğum partinin programının, politikalarının neler olduğunu bilmiyorum.
Çünkü üyesi olduğum örgüt yönetiminin, hangi toplantılarında hangi gündem maddelerini görüştüklerini hangi kararları aldıklarını bilmiyorum.
Çünkü üyesi olduğum örgüt yönetiminin kısa, orta ve uzun vadeli plan ve projelerinin neler olduğunu bilmiyorum.
Bilgili, bilinçli bir üye olabilmem için, aynı parti dilini konuşabilmem için, haklarımı ve partimi güvenle savunabilmem için
Yeni CHP’de, yeni seçilen ilçe yönetimleri döneminde, CHP’sinin asil bir üyesi olarak, CHP’sinin hangi örgütüne kayıtlı olursam olayım, haklarımı ve bilmediklerimi bilmek, öğrenmek, anlamak ve uygulamak istiyorum.
Etiketler: yazılar
POLİTİKA
CHP’DE KAVGAYI, KABA KUVVETİ, ŞİDDETİ ŞİDDETLE NALETLİYORUM, KINIYORUM. AMA
CHP’DE KAVGAYI, KABA KUVVETİ, ŞİDDETİ ŞİDDETLE NALETLİYORUM, KINIYORUM. AMA
Evet, gerekçesi ne olursa olsun, CHP, CHP örgütlerinde kavgayı, kaba kuvveti, şiddeti şiddetle ve nefretle lanetliyorum, kınıyorum. Ama
Evet, kavga edenleri, partiye zarar verenleri affetmeyelim, gözlerinin yaşına bakmayalım. Korkutalım kulağından tutup atalım. Ama
Kavgaya, kaba kuvvete, şiddete sebep olan nedeni, kavgadan, şiddetten, kaba kuvvetten çok daha önemli buluyorum.
Yasalar, kanunlar, tüzükler, mahkemeler, savcılar, yargıçlar, disiplin ve denetleme kurulları, emniyet teşkilatı, polis niçin vardır? Haklıyı haksızı ayırmak için. Adaleti sağlamak için. Haksıza hak ettiği cezayı vermek için.
Çözümü demokraside arıyorsak CHP’liler olarak, kendimizden korkmayalım, ürkmeyelim, çekinmeyelim, başkasına değil kendimize soralım.
CHP de, CHP örgüt çalışmalarında, haklıyı haksızı, doğruyu yanlışı, neye göre hangi temel doğruya göre bulup ortaya çıkaracağız? Haklıyla haksızı, doğruyla yanlışı nasıl bir birinden ayıracağız? Güçlünün zayıfı ezmesine, büyük balığın küçük balığı yutmasına, kurunun yanında yaşında yanmasına doğa kanunun işlemesine nasıl engel olacağız?
Partinin, tüzüğü, partinin disiplini, parti hukuk mu var diyeceksiniz? Partinin çalışma ilke ve kuralları, partinin organları, organlara seçilenlerin, üyelerin görev yetki ve sorumluluk sınırları mı var diyeceksiniz? Evet, bunların hepsi bunların var. Çok daha fazlasının olduğunu da biliyorum.
Ama çok büyük bir iddia ile söylüyorum parti içinde, örgüt, içinde (küçük istisnaların dışında bunları okuyanı anlayan, bilen uygulayan kimse yok. Bunları okuyan, anlayan, bilen, uygulayan kimse olmadığı için kavgaya, kaba kuvvete şiddete başvuranlar oluyor. Ve bunların önüne geçilemiyor.
Ve ne yazık ki CHP 20 yıldır bu anlayışla, bu zihniyetle bu uygulamayla yönetiliyor.
Bu köhnemiş, kokuşmuş, anlayıştan zihniyetten, uygulamadan, kronikleşmiş hastalıktan partimizi örgütlerimizi kurtarmadıkça kavgayı, şiddeti, kaba kuvveti, adaletsizliği, haksızlığı, eşitsizliği nasıl ve neyle önleyeceğiz?
Evet, gerekçesi ne olursa olsun, CHP, CHP örgütlerinde kavgayı, kaba kuvveti, şiddeti şiddetle ve nefretle lanetliyorum, kınıyorum. Ama
Evet, kavga edenleri, partiye zarar verenleri affetmeyelim, gözlerinin yaşına bakmayalım. Korkutalım kulağından tutup atalım. Ama
Kavgaya, kaba kuvvete, şiddete sebep olan nedeni, kavgadan, şiddetten, kaba kuvvetten çok daha önemli buluyorum.
Yasalar, kanunlar, tüzükler, mahkemeler, savcılar, yargıçlar, disiplin ve denetleme kurulları, emniyet teşkilatı, polis niçin vardır? Haklıyı haksızı ayırmak için. Adaleti sağlamak için. Haksıza hak ettiği cezayı vermek için.
Çözümü demokraside arıyorsak CHP’liler olarak, kendimizden korkmayalım, ürkmeyelim, çekinmeyelim, başkasına değil kendimize soralım.
CHP de, CHP örgüt çalışmalarında, haklıyı haksızı, doğruyu yanlışı, neye göre hangi temel doğruya göre bulup ortaya çıkaracağız? Haklıyla haksızı, doğruyla yanlışı nasıl bir birinden ayıracağız? Güçlünün zayıfı ezmesine, büyük balığın küçük balığı yutmasına, kurunun yanında yaşında yanmasına doğa kanunun işlemesine nasıl engel olacağız?
Partinin, tüzüğü, partinin disiplini, parti hukuk mu var diyeceksiniz? Partinin çalışma ilke ve kuralları, partinin organları, organlara seçilenlerin, üyelerin görev yetki ve sorumluluk sınırları mı var diyeceksiniz? Evet, bunların hepsi bunların var. Çok daha fazlasının olduğunu da biliyorum.
Ama çok büyük bir iddia ile söylüyorum parti içinde, örgüt, içinde (küçük istisnaların dışında bunları okuyanı anlayan, bilen uygulayan kimse yok. Bunları okuyan, anlayan, bilen, uygulayan kimse olmadığı için kavgaya, kaba kuvvete şiddete başvuranlar oluyor. Ve bunların önüne geçilemiyor.
Ve ne yazık ki CHP 20 yıldır bu anlayışla, bu zihniyetle bu uygulamayla yönetiliyor.
Bu köhnemiş, kokuşmuş, anlayıştan zihniyetten, uygulamadan, kronikleşmiş hastalıktan partimizi örgütlerimizi kurtarmadıkça kavgayı, şiddeti, kaba kuvveti, adaletsizliği, haksızlığı, eşitsizliği nasıl ve neyle önleyeceğiz?
Etiketler: yazılar
POLİTİKA
16.5.12
SADECE SEÇİM ZAMANI DEĞİL ASIL ŞİMDİ ÇIKMALISINIZ SAHNEYE
SADECE SEÇİM ZAMANI DEĞİL ASIL ŞİMDİ ÇIKMALISINIZ SAHNEYE
Üyesi olduğum CHP ilçe örgütünde dört başkan adayı vardı. Bir o kadarda aday olmaya teşebbüs edenler oldu. Aday olanlar ekibiyle grubuyla çetin bir yarışa girdiler, delegelerle kulis yaptılar, açık gizli toplantı yaptılar, rakipleriyle pazarlık yaptılar. Başkanlık adaylığından istifa edip adını yönetim kurulu üyeliğine yazdıranlar oldu. Kongre günü geldi blok listeler yarıştı. Dört listeden en çok oy alan liste yarışı kazandı. 3 liste kaybetti. Yarış demokratik miydi? Listelerin yazılması demokratik miydi? Bu soruyu sormanın artık hiçbir anlamı yok. Güçlü zayıfı yendi. Atı alan Üsküdar'ı geçti.
Seçimi başkanlığı kaybedenlere diyorum ki, Seçimi kaybettik diye sahneden çekilmeyeceksiniz Asıl şimdi çıkacaksınız sahneye, şimdi Dim dik durup mücadeleye devam edecekseniz. Muhalefet görevinizi şimdi yapacaksınız. Öneri ve eleştirilerinizi şimdi koyacaksınız ortaya.
Üyelerimiz, delegelerimiz, sahneden çekilenleri, seçilip verdiği sözleri yerine getirmeyenleri, çalışmayanları çalışanları şimdiden takip etmeli. Bir daha ki seçimlerde fırsatçıların, açıkgözlerin, maskeli yüzlerin oyununa gelmemeli. Hak edeni delege seçmeli
Üyesi olduğum CHP ilçe örgütünde dört başkan adayı vardı. Bir o kadarda aday olmaya teşebbüs edenler oldu. Aday olanlar ekibiyle grubuyla çetin bir yarışa girdiler, delegelerle kulis yaptılar, açık gizli toplantı yaptılar, rakipleriyle pazarlık yaptılar. Başkanlık adaylığından istifa edip adını yönetim kurulu üyeliğine yazdıranlar oldu. Kongre günü geldi blok listeler yarıştı. Dört listeden en çok oy alan liste yarışı kazandı. 3 liste kaybetti. Yarış demokratik miydi? Listelerin yazılması demokratik miydi? Bu soruyu sormanın artık hiçbir anlamı yok. Güçlü zayıfı yendi. Atı alan Üsküdar'ı geçti.
Seçimi başkanlığı kaybedenlere diyorum ki, Seçimi kaybettik diye sahneden çekilmeyeceksiniz Asıl şimdi çıkacaksınız sahneye, şimdi Dim dik durup mücadeleye devam edecekseniz. Muhalefet görevinizi şimdi yapacaksınız. Öneri ve eleştirilerinizi şimdi koyacaksınız ortaya.
Üyelerimiz, delegelerimiz, sahneden çekilenleri, seçilip verdiği sözleri yerine getirmeyenleri, çalışmayanları çalışanları şimdiden takip etmeli. Bir daha ki seçimlerde fırsatçıların, açıkgözlerin, maskeli yüzlerin oyununa gelmemeli. Hak edeni delege seçmeli
Etiketler: yazılar
POLİTİKA
Kaydol:
Yorumlar (Atom)