“ZÜLFİKAR BAL'IN SAYFASIDA Ara”

14.7.12

PASİF DİRENİŞ.

PASİF DİRENİŞ.

İl ve ilçe örgütümüzde, örgütlenme ağının kurulmasına karşı sürdürülen pasif direnişi kaynak, belge, tarih vererek açıklamaya çalışacağım.

29.5.2010 tarihinde CHP Bursa il örgüt başkanlığımıza, yazdığım ve cevap aldığım, kısa bir yazımı bilginize sunmak istiyorum.

“CHP Bursa İl başkanlığına
Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan seçilmesiyle birlikte, CHP oylarında çok hızlı ve tahminlerin ötesinde bir artış olduğunu anketler göstermektedir.

Açıkça görülmektedir ki, il ve ilçe yönetimleri, ülke genelinde esen bu rüzgârın çok gerisinde kalmıştır. İlçe yönetim kurulu toplantıları dışında hiç bir faaliyet yok gibidir.

Mahalle temsilcileri yok, İş yeri temsilcileri yok, örgütlenme, eğitim vb. gibi çalışma grupları yok. Kadın ve gençlik kolları var ama kendileri yok. İl ilçe örgütlerinde halkı bilgilendirecek yönlendirecek, örgütleyecek faaliyet yok.

Böylesi bir dönemde bunların hayata geçirilmesi için hiç bir çalışma yok.
CHP bursa il başkanlığı, ilçe başkanları ile toplantı yapmalıdır. Çok gecikmeden, derhal ve süratle, örgütlenme çalışması başlatılması için, karar alınmalı ve uygulamaya konulmalıdır.

Bursa genelinde, evlerde, iş yerlerinde, kahvehanelerde, toplantılar düzenlenmeli. Gelişmeler, anlatılmalı. Üye yapılmalı. Duyarlı istekli arzulu olan herkese çalışma gruplarında görev verilmelidir.

CHP Bursa örgütünün bunu yapacak, alt yapısı, potansiyel insan gücü, çok deneyimli üyeleri vardır. Önemli olan bunu harekete geçirmektir. Buda il, ilçe başkan ve yönetimlerinin görev yetki ve sorumluluk alanları içindedir. “

Tarih 30.5.2010 bir gün sonra il başkanından verilen yazılı yanıt. “iletiniz, önerileriniz için teşekkür ederim. Hepsi dikkate alınacaktır. Gürhan akdoğan CHP Bursa il başkanı

Aynı yazıma Bursa Nülüfer belediye başkanı sayın Mustafa boz bey’in 29.5.2010 tarihli cevabı
Sayın Zülfikar Bal, duygularınıza, düşüncelerinize ve önerilerinize teşekkür ederim. Çok yakında CHP İlce ve Il örgütü geleceğe yönelik programla ilgili toplantı yapacaktır. Sızın önerinizi İl ve İlce örgütlerine aktaracağım. Selam ve saygılarımla

O gündür, bu gündür, örgütlenme konusunda hiçbir çalışma yapılmıyor örgütlenme ağı kurulmuyor.

Tarih 7.7.2010 Genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun TV’de canlı yayındaki demeci
İstanbul il başkanı burada, listeyi nasıl oluşturursa oluştursun, bu beni ilgilendirmez. İstanbul il haritasını açacağım her mahallenin sorumlusu ile telefonda görüşeceğim.
O gündür, bu gündür, örgütlenme konusunda hiçbir çalışma yapılmıyor örgütlenme ağı kurulmuyor.

Tarih 23.10.2010 Bursa CHP il örgütü danışma kurulu toplantısı.
Nerede ise tüm konuşmacılar örgütlenme ağının kurulmasından, sokağa inilmesinden bahsediyor.
O gündür, bu gündür, örgütlenme konusunda hiçbir çalışma yapılmıyor örgütlenme ağı kurulmuyor.

Örgütlenme ağı kurulmayınca, ilçe yönetimi çaresiz, güçsüz, etkisiz duruma düşüyor.
2010 yılında yapılan, anayasa oylama öncesi
2011 yılında yapılan genel seçim öncesi, çalışma yapması için, biri birinden farklı olan çalışma gruplarına görev ve yetki veriyor.

Gruplar kendi arasında ve guruplarla yönetim kurulu arasında sorunlar yaşanıyor. Gruplar kalıcı olmuyor. Hepsi dağılıyor.
2012 yılı başlarında, parti içi seçim süreci öncesinde ve seçim süreci içinde (delege seçimlerinde) ilçe yönetimin çaresiz, etkisiz, güçsüz olduğunu, görev yapamaz duruma düştüğünü gören ve anlayanlar,

Kendiliklerinden harekete geçiyorlar. Kendi aralarında istedikleri üyelerle grup kuruyorlar. Bir anlamda ilçe yönetiminin görevini üstleniyorlar. Delege seçimleri konusunda üyeleri bilgilendirme toplantıları yapıyorlar. Seçime hazırlanıyorlar.

Özet olarak 2010,2011 ve 2012 yıllarında ilçe örgütümüzde toplam 4 çalışma görev alıyor. 4 grup başkanından birisi, hiçbir göreve aday olmuyor. 2’si milletvekili aday adayı oluyor kazanamıyor. Bir grup başkanı ise ilçe başkanlığına aday oluyor. Seçimi kazanıyor ve bizim ilçe başkanımız oluyor.

Seçimi kazanan ilçe başkanımız ve ekibi göreve gelir gelmez, ilk iş olarak örgütlenme ağı kurma çalışmalarını başlatacaklarını bekliyordum. Hayal ve umut ediyordum.

Ancak aradan 2,5 ay geçmesine rağmen, zamanın neredeyse tamamını ekip arkadaşlarıyla birlikte ziyaretle ayırdığını, Örgütlenme ağının kurulma çalışmalarına ise hiç zaman ayrılmadığını görüyor ve şahit oluyorum. Ve hayal kırıklığına uğradığımı anlıyorum.

Demokrasiyi savunan ama örgütlenme ağı olmayan, hiçbir partinin, hiçbir örgütün kalıcı başarıya imza atacağına, partiyi, örgüt güçlendireceğine kesinlikle inanmıyorum.

Türkiye’nin en büyük en köklü partisinde
Türkiye’nin en büyük ilçelerinin birinde
Çok çalışan ama çalışmak isteyenleri çalışma içine katmayan, katamayan anlayışı, zihniyeti uygulamayı samimi bulmuyorum. Doğru bulmuyorum. Doğal bulmuyorum, haklı bulmuyorum etik bulmuyorum.

Örgütsüz bir toplum demokrasiyi koruyamaz. Geliştiremez. En doğal hakları elde edemez.

O zaman, neden örgütlenme ağı kurulmak istenmiyor? Sizler nasıl cevap verirsiniz bilmem. Bu soruya benim vereceğim yanıt. Eğer örgütlenme ağı olsaydı. Bugün seçilenlerin birçoğu seçilemeyecekti ama seçilemeyenlerin birçoğu da seçilmiş olacaktı.

Kişisel düşüncem kolay ve kestirme yoldan seçilmek isteyenler örgütlenme ağının kurulmasına çok soğuk duruyorlar. Çeşitli gerekçelerle sürekli erteliyorlar. 14.07.2012

13.7.12

CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜT TOPLANTISI KONUŞMA METNİ

CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜT TOPLANTISI
Tarih 14.7.2012 barış Mançu kültür merkezi saat 18.00
Değerli örgüt üyeleri, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

2,5 yıl içinde ilk defa katıldığım, ilçemiz örgüt toplantısında, yapacağım konuşmada,
İl ve ilçe örgütümüzde, örgütlenme ağının kurulmasına karşı sürdürülen direnişi kaynak, belge, tarih vererek açıklamaya çalışacağım.

Konuşmamı 5 dakika ile sınırlı tutacağım. Bu nedenle örgüt üyelerimizin dikkatle dinlemelerini özellikle talep ediyorum.
29.5.2010 tarihinde CHP Bursa il örgüt başkanlığımıza, yazdığım ve cevap aldığım, kısa bir yazımı bilginize sunmak istiyorum.

“CHP Bursa İl başkanlığına
Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan seçilmesiyle birlikte, CHP oylarında çok hızlı ve tahminlerin ötesinde bir artış olduğunu anketler göstermektedir.

Açıkça görülmektedir ki, il ve ilçe yönetimleri, ülke genelinde esen bu rüzgârın çok gerisinde kalmıştır. İlçe yönetim kurulu toplantıları dışında hiç bir faaliyet yok gibidir.

Mahalle temsilcileri yok, İş yeri temsilcileri yok, örgütlenme, eğitim vb. gibi çalışma grupları yok. Kadın ve gençlik kolları var ama kendileri yok. İl ilçe örgütlerinde halkı bilgilendirecek yönlendirecek, örgütleyecek faaliyet yok.

Böylesi bir dönemde bunların hayata geçirilmesi için hiç bir çalışma yok.
CHP bursa il başkanlığı, ilçe başkanları ile toplantı yapmalıdır. Çok gecikmeden, derhal ve süratle, örgütlenme çalışması başlatılması için, karar alınmalı ve uygulamaya konulmalıdır.

Bursa genelinde, evlerde, iş yerlerinde, kahvehanelerde, toplantılar düzenlenmeli. Gelişmeler, anlatılmalı. Üye yapılmalı. Duyarlı istekli arzulu olan herkese çalışma gruplarında görev verilmelidir.

CHP Bursa örgütünün bunu yapacak, alt yapısı, potansiyel insan gücü, çok deneyimli üyeleri vardır. Önemli olan bunu harekete geçirmektir. Buda il, ilçe başkan ve yönetimlerinin görev yetki ve sorumluluk alanları içindedir. “

Tarih 30.5.2010 bir gün sonra il başkanından verilen yazılı yanıt. “iletiniz, önerileriniz için teşekkür ederim. Hepsi dikkate alınacaktır. Gürhan akdoğan CHP Bursa il başkanı
O gündür, bu gündür, örgütlenme konusunda hiçbir çalışma yapılmıyor örgütlenme ağı kurulmuyor.

Tarih 7.7.2010 Genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun TV’de canlı yayındaki demeci
İstanbul il başkanı burada, listeyi nasıl oluşturursa oluştursun, bu beni ilgilendirmez. İstanbul il haritasını açacağım her mahallenin sorumlusu ile telefonda görüşeceğim.
O gündür, bu gündür, örgütlenme konusunda hiçbir çalışma yapılmıyor örgütlenme ağı kurulmuyor.

Tarih 23.10.2010 Bursa CHP il örgütü danışma kurulu toplantısı.
Nerede ise tüm konuşmacılar örgütlenme ağının kurulmasından, sokağa inilmesinden bahsediyor.
O gündür, bu gündür, örgütlenme konusunda hiçbir çalışma yapılmıyor örgütlenme ağı kurulmuyor.

Örgütlenme ağı kurulmayınca, ilçe yönetimi çaresiz, güçsüz, etkisiz duruma düşüyor.
2010 yılında yapılan, anayasa oylama öncesi
2011 yılında yapılan genel seçim öncesi, çalışma yapması için, biri birinden farklı olan çalışma gruplarına görev ve yetki veriyor.

Gruplar kendi arasında ve guruplarla yönetim kurulu arasında sorunlar yaşanıyor. Gruplar kalıcı olmuyor. Hepsi dağılıyor.
2012 yılı başlarında, parti içi seçim süreci öncesinde ve seçim süreci içinde (delege seçimlerinde) ilçe yönetimin çaresiz, etkisiz, güçsüz olduğunu, görev yapamaz duruma düştüğünü gören ve anlayanlar,

Kendiliklerinden harekete geçiyorlar. Kendi aralarında istedikleri üyelerle grup kuruyorlar. Bir anlamda ilçe yönetiminin görevini üstleniyorlar. Delege seçimleri konusunda üyeleri bilgilendirme toplantıları yapıyorlar. Seçime hazırlanıyorlar.

Özet olarak 2010,2011 ve 2012 yıllarında ilçe örgütümüzde toplam 4 çalışma görev alıyor. 4 grup başkanından birisi, hiçbir göreve aday olmuyor. 2’si milletvekili aday adayı oluyor kazanamıyor. Bir grup başkanı ise ilçe başkanlığına aday oluyor. Seçimi kazanıyor ve bizim ilçe başkanımız oluyor.
Seçimi kazanan ilçe başkanımız, göreve gelir gelmez, ilk iş olarak örgütlenme ağı kurma çalışmalarını başlatacağını hayal ve umut ediyordum. Ve bekliyordum.

Ancak aradan 2,5 ay geçmesine rağmen, zamanın neredeyse tamamını ekip arkadaşlarıyla birlikte ziyaretle ayırdığını, Örgütlenme ağının kurulma çalışmalarına ise hiç zaman ayrılmadığını görüyor ve şahit oluyorum. Ve hayal kırıklığına uğradığımı anlıyorum.

Demokrasiyi savunan ama örgütlenme ağı olmayan, hiçbir partinin, hiçbir örgütün kalıcı başarıya imza atacağına, partiyi, örgüt güçlendireceğine kesinlikle inanmıyorum.

Türkiye’nin en büyük en köklü partisinde
Türkiye’nin en büyük ilçelerinin birinde
Çok çalışan ama çalışmak isteyen isteyenleri çalışma içine katmayan, katamayan anlayışı, zihniyeti uygulamayı samimi bulmuyorum. Doğru bulmuyorum. Doğal bulmuyorum, haklı bulmuyorum etik bulmuyorum.
Örgütsüz bir toplum demokrasiyi koruyamaz. Geliştiremez. En doğal hakları elde edemez.

O zaman, neden örgütlenme ağı kurulmak istenmiyor? Sizler nasıl cevap verirsiniz bilmem. Bu soruya benim vereceğim yanıt. Eğer örgütlenme ağı olsaydı. Bugün seçilenlerin birçoğu seçilemeyecekti ama seçilemeyenlerin birçoğu da seçilmiş olacaktı.

Kolay ve kestirme yoldan seçilmek isteyenler örgütlenme ağının kurulmasına çok soğuk duruyorlar. İpe un seriyorlar.

10.7.12

İki buçuk yıldır fiilen parti çalışmalarına katılıyorum.
İki buçuk yıl içinde ilk defa ilçe başkanlığımızın düzenlediği örgüt toplantısına katılıyorum.
Bunun için sevinmeli miyim? Üzülmeli miyim? Bilmiyorum.
Yıllar sonra örgüt toplantısını düzenleyen ilçemiz yönetimini kutluyorum.
Örgüt üyelerimizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.
Genel başkanımız Kemal genel başkan olduktan 2 ay sonra, 7.7.2010 tarihinde, TV’de canlı yayında, verdiği bir demeci hatırlatarak konuşmama başlamak istiyorum.
“İstanbul il başkanı burada, listeyi nasıl oluşturursa oluştursun, bu beni ilgilendirmez. İstanbul haritasını önüme koyacağım, her mahallenin sorumlusu ile telefonda görüşeceğim.
Bu önemli bilgiyi, huzurunuzda ilçe başkanımızın, ilçe yönetim kurulu üyelerimizin, bilgisine önemle sunuyorum.
Değerli üyeler
Hepimizin bildiği gibi, Kemal Kılıçdaroğlu 2010 yılı nisan ayında Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olmasıyla birlikte, partimizde temel taşlar yerinden oynadı ve partimizde değişim süreci başladı,
Son iki yıl içinde, il ve ilçe başkanları, kadın ve gençlik kolu başkanları, il ilçe, kurultay delegeleri, milletvekilleri, parti tüzüğü değişti.
Bu kadar köklü değişimlere rağmen parti ve örgüt içindeki şikâyetlerimiz, sıkıntılarımız azaldı mı? Bitti mi?
Hayır. Azalmadı bitmedi. Neden?
Çünkü değişim devam ediyor.
Çünkü yıllarca süren yanlış alışkanlıklar, uygulamalar, disiplinsizlikler, devam ediyor.
Çünkü örgütün dokularına kadar yayılan kronik hastalıklar devam ediyor.
Çünkü değişim birden, kolay ve kestirme yoldan olmuyor. Zaman alıyor.
Ve zamanımızsa gittikçe daralıyor.
Partimizin sorunları, sıkıntıları, hepimizi, her birimizi eşit derecede ilgilendiriyor.
Sorunlarımızı, sıkıntılarımızı çözmek için neler yapmalıyız? Bu konuda kafa yormalıyız. Önerilerde bulunmalıyız. Taşın altına elimizi değil bedenimizi koymalıyız?
Değerli üyeler
Biz kırkız. Birbirimizi biliriz. Bir birimizi kandırmayalım. Eğri oturup doğru konuşalım. Özümüz ne ise sözümüz o olsun.
Örgütlü yaşam içinde en zayıf tarafımız nedir?
Örgüt üyeleri olarak bir birimize yabancı olmamızdır. Bir birimizi tanımamamızdır.
Örgütlü yaşam içinde en güçlü tarafımız nedir?
Bir birine yabancı olan, bir birini tanımayan üyeler, delegeler arasında tanımak ve tanınmak için, seçmek ve seçilmek için, Maddi ve manevi anlamda kişisel olarak tüm olanaklarımızı, yeteneklerimizi, gücümüzü, becerilerimizi sefer etmektir.
Blok liste yöntemi ile seçim yapmak, diğer listeleri saf dışında bırakmaktır.
Bunları parti içi seçim sürecinin her aşamasında yaşadık. Doya, doya Gördük ve şahit olduk.
Ve buna da demokrasi dedik. İçimize sindirdik. Eğer demokrasi buysa, olmaz olsun, yedi kat kat yerin dibine batsın böyle demokrasi.
En zayıf tarafımızı güçlendirmek için, yani bir birimizi tanımak için ne yapmalıyız?
Cevap son derece açık ve nettir. Hiç zaman kaybetmeden, örgütlenme ağı kurma çalışmalarına başlamalıyız.
Ziyaretlerle, küçük uğraş ve işlerle vakit öldürmemeliyiz.
Bildik tanıdık basit ucuz politik oyunlardan uzak durmalıyız.
Hiçbir haklı yâda haksız mazeretin arkasına sığınmadan
Birçok başlıklardan oluşacak çalışma gruplarını, mahalle, sokak, cadde sorumlularını oluşturmalıyız. Örgütlenme ağını kurumsallaştırmalıyız. Pratik yaşamda hayata geçirmeliyiz.
Tanımada, tanınmada, seçmede, seçilmede, aday olmada, kendini ifade etmede, örgüt üyeleri arasında eşitliği, adaleti, özgürlüğü sağlamak için tüm olanaklarımızı seferber etmeliyiz. Dayanışma içinde olmalıyız. Sensiz bir kişi eksiğiz demeliyiz. Bencilliği kovmalıyız, bize kucak açmalıyız.
Hiçbir gerekçe ile üyeler arasında, ayırım ve ayrıcalık yapmamalıyız, Üyelerimize o izlenimi vermekten özenle kaçınmalıyız.
Her bir üyeye eşit mesafede durmalıyız.
Geçmişte bir grubun içinden gelsek de, bir zamanlar grubun adamı olsak da, grupçu, kutupçu, hizipçi anlayışın, uygulamanın, ahbap çavuş ilişkilerinin izinsiz gizli kapaklı yapılan toplantıların köküne kibrit suyu dökmeliyiz.
Her ne pahasına olursa olsun, partimizde örgütümüzde özgür iradeyi, özgür üyeyi hâkim kılmalıyız.
Gücümüzü ve yetkimizi kesinlikle üyelerden ve üyelerin oylarından almalıyız.
Tıpkı örgüt yemeğinde olduğu gibi, tıpkı sıkça yapılan ziyaretlerde olduğu gibi ben yaptım oldu. Alışkanlığından bir an önce kurtulmalıyız.
Alınan kararları, yapılan ve yapılacak olan iş ve işlemleri, etkinlikleri, eylemleri, toplantıları, ziyaretleri, görüşmeleri, görevlendirmeleri belli bir plan ve program dâhilinde yaparak üyelerimize duyurmalıyız.
Duyuruları,
Telefonun, internetin, kulaktan kulağa haber vermenin dışında ilan panolarına mutlaka asmalıyız.
Bunu alışkanlık ve kural haline getirmeliyiz.
Bütün bu işleri ve daha fazlasının yapılmasında, organizasyonunda birinci derecede sorumlu yetkili ve görevli olan, karar merci olan ilçe başkan ve yönetim kurulu üyeleri olduğunu asla aklımızdan çıkarmamalıyız.
Değerli üyeler

Şimdi ifade edeceğim konuya özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum.
Acil olan ama çok önemli olmayan işler uğruna, acil olmayan ama çok önemli olan işleri kurban etmeyelim.
Zamanın tamamı acil olan ama önemli olmayan işlere ayırmayalım
Bu konuda ilçe başkan ve yönetim kurlu üyelerini önemle uyarıyorum.
ACİL OLMAYAN AMA ÖNEMLİ İŞLER NELERDİR?
Birkaç örneği bilginize sunayım
Hasta, düğün, ölüm, esnaf, üye ve ev ziyaretleridir.
Arkası kesilmeyen telefon görüşmeleridir.
Kişilerin sorunlarıyla uzun uzun ilgilenmektir.
Usul ve kuralına uygun olarak yapılmayan kısır, verimsiz, toplantılar uzun tartışmalardır.
ACİL OLAMAYAN AMA ÇOK ÖNEMLİ OLAN İŞLER NELERDİR?
Birkaç örneği bilginize sunayım.
Örgütlenme ağını kurma çalışmalarına başlamaktır.
Çeşitli başlıklardan oluşan çalışma grupları oluşturmaktır.( Eğitim, örgütlenme, hukuk, sosyal etkinlikler vb. gibi)
Mahalle sokak sorumlularını seçmektir.
Partimizin tüzüğüne, çalışma ilkelerine, disiplinine uymak ve uygulamaktır.
Parti içi eğitim çalışmalarına başlamaktır.
Örgüt çalışmalarını alabildiğini taba yaymak ve yaygınlaştırmaktır.
İLÇE BAŞKANIMIZA SORUYORUM
Acil olmayan ama önemli olan işlere mi daha çok zaman ayırıyorsunuz? Yoksa
Acil olmayan önemli işlere mi çok zaman ayırıyorsunuz?
İLÇE BAŞKANIMIZA SORUYORUM
Siz seçilmeden önceki süreçte ilçe çalışmalarında gördüğüm yüzler ve isimler arsında sizi göremiyordum.
Siz başkan olup ekibinizle göreve gelince sizden önceki isim ve yüzleri parti çalışmalarında göremiyorum.
Parti içi dayanışmayı barışı nasıl sağlayacağız.
Bu konularda açıklama yapar mısınız?

9.7.12

CHP BURSA YILDIRIM İLÇE BAŞKAN VE YÖNETİM KURULU ÜYELERİNİ KUTLUYORUM? NEDEN Mİ? LÜTFEN OKUYUN

CHP BURSA YILDIRIM İLÇE BAŞKAN VE YÖNETİM KURULU ÜYELERİNİ KUTLUYORUM? NEDEN Mİ? LÜTFEN OKUYUN

Ülkemizde, Partimizde, ilimizde, ilçemizde son iki yılda çok ses getiren olaylar, değişimler yaşanmasına rağmen, iki yıl boyunca ardı arkası kesilmeyen yazılı, sözlü istek ve taleplerimize rağmen ilçe örgüt toplantısı yapılmamıştı.

İki yıldan beri görmek için çok büyük çabalar sarf ettiğim ama iki yıl boyunca hiç göremediğim ilçe başkanlığı mühürlü 3 duyurunun ilçe panosuna asılmış olduğunu ( İlçe örgüt toplantısı, kurultaya gidecekler, üye kayıt formu listesi hakkında duyurular ) gördüm. Çok sevindim ve mutlu oldum.

Bunlar hiç bir haber değeri olmayan ilçe yönetimlerinin düzenli olarak yapması gereken rutin işlemlerdir. Ama aylar, yıllar sonra ilk defa ilan panosuna bu tür duyuruların asılmış olması gerçekten çok önemli bir haberdir. Bir daha böyle küçük haberlere bilgilere bu kadar hasret kalmayacağımız ve bu tür duyuruların önümüzde ki sürçte ilan panosuna asılmasının ve kural haline getirilmesini diliyorum. 09.07.2012

https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10151022231189419&set=p.10151022231189419&type=1

ÇOK DİKKAT ÇEKEN ÇOK ÖNEMLİ İKİ SORU

ÇOK DİKKAT ÇEKEN ÇOK ÖNEMLİ İKİ SORU

ACİL OLAN, AMA ÖNEMLİ OLMAYAN İŞLER
ACİL OLMAYAN, AMA ÖNEMLİ OLAN İŞLER

CHP YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜMÜZDE, ACİL OLAN AMA ÖNEMLİ OLMAYAN İŞLER NELERDİR?


Hasta, ölüm, esnaf, ev, ziyaretleridir.
Uzun telefon görüşmeleridir.
Kişisel sorunları dinlemektir.
Üretken olmayan, sonuç alınmayan, tartışmalı geçen kısır toplantılardır. (vb. gibi)

CHP YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜMÜZDE ACİL OLMAYAN, AMA ÖNEMLİ OLAN İŞLER NELERDİR?

Örgüt ağını kurmaktır.
Mahalle sokak sorumlularını seçmektir.
Çalışma gruplarını oluşturmaktır.
Örgüt çalışmalarını tabana alabildiğine yaymak ve yaygınlaştır.
Kısa, orta, uzun vadede yapılacak işlerle ilgili olarak plan program, proje yapmaktır.
Görev yetki ve sorumluluk sınırlarını bilmek, öğrenmek ve uygulamaktır.
Çarşaf liste, blok liste, tüzük, partinin çalışma ilkeleri, toplantı usul ve kuralları hakkında üyeleri eğitmektir. (vb. gibi)


Dikkatinizi çekiyorum, ilçe yönetimi göreve geleli iki ayı geçmiştir. Hiç şüphesiz ki iki ay çok az bir zaman dilimidir. Ama iki aylık zaman dilimi yarınlara yönelik olarak çok önemli ipuçları vermektedir.

ÇOK DİKKAT ÇEKEN ÇOK ÖNEMLİ İKİ SORU

SORU 1- İlçe başkan ve yönetim kurulumuz, iki ay içinde ACİL OLAN, AMA ÖNEMLİ OLMAYAN İŞLERE ne kadar zaman ayırmıştır? Bu konuda neler yapmıştır? Önümüzdeki süreçte neler yapmayı düşünmektedir?

SORU 2- İlçe başkan ve yönetim kurulumuz, iki ay içinde ACİL OLMAYAN, AMA ÖNEMLİ OLAN İŞLERE ne kadar zaman ayırmıştır? Bu konuda neler yapmıştır? Önümüzdeki süreçte neler yapmayı düşünmektedir?

Bu sorular çok dikkat çekici olan bu iki soruya umarım bu sayfada yanıt verilir. 09.07.2012

8.7.12

SORULAR VE CEVAPLAR (KONUŞMA METNİ)

SORULAR VE CEVAPLAR (KONUŞMA METNİ)

CHP Bursa Yıldırım İlçe yönetimi, referandumda bir kişiye görev ve yetki verdi. Grubunu kur çalışmalara başla dedi. Ama para vermedi. O bir kişi masrafları grubuyla birlikte üstlendi. Çalışma grubunu kurdu. Anayasaya hayır çalışmalarına başladı. Ama kısa sürede grup arasında anlaşmazlık çıktı. Grup dağıldı.

Soru: anayasa oylamasında hayır kampanyası çalışmalarını, ilçe yönetimi kendisi üstlenmeyip bir kişiye görev yetki vermesindeki asıl sebep neydi?

Soru: o bir kişi çalışma masraflarını üstlenmesinde ve görevi kabul etmesinde ki asıl sebep neydi?

Milletvekili seçimlerinde, seçim çalışmaları yapmak için, iki kişi ilçe yönetimine başvurdu. Grubumuz hazır. Seçim çalışması yapmak için görev ve yetki talep ediyoruz. Para pul istemiyoruz. Seçim çalıma masraflarını kendimiz karşılayacağız dediler. Yönetim kurulu iki kişiye görev ve yetki verdi seçim çalışmalarına başla dedi. İki kişi gruplarıyla birlikte seçim çalışmalarına başladılar. Ama bir süre sonra gruplar kendi arasında, gruplarla, yönetim kurulu arasında anlaşmazlıklar çıktı. Yönetim kurulu bir kişiye verdiği görev ve yetkiyi geri aldı. Gruba başkanlık eden birini de, ilerleyen süreçte disiplin kuruluna verdi.

Soru: Milletvekili seçim çalışmalarını ilçe yönetimi kendisi üstlenmeyip iki kişiye görev yetki vermesindeki asıl sebep neydi?

Soru: o iki kişinin çalışma masraflarını üstlenmelerinde ve görevi kabul etmelerinde ki asıl sebep neydi?

Partimiz seçim sürecine girdi. Birkaç kişi bir araya geldi. Hiç kimseye sormadan, hiç kimseden izin almadan kendiliklerinden bir grup kurdular. Üyelerimizi delege seçimleri konusunda bilgilendireceğiz dediler. Düğün salonları, kiraladılar. Kahve toplantıları yaptılar. Tüm masraflarını kendileri karşıladılar.

Soru: seçim süreci başlayınca bazı üyeleri grup kurmaya, toplantılar düzenlemeye, toplantı masraflarını karşılamaya iten sebep neydi?

Seçimler oldu. Yeni yönetim göreve başladı. Aradan iki ay geçti. Yönetim kurulu öğütlenme ağı kurma çalışmaları başlatması yerine, çalışmaları üyeler arasında yayması ve yaygınlaştırma yerine çeşitli ziyaretlere önem ve ağılık vermeye başladı.

Soru: yeni seçilen yönetim kurulu üyelerinin örgütlenme ağı kurma çalışmaları başlatması yerine ziyaretlere ağırlık vermesinde ki sebep neydi?

SORULARIN CEVAPLARI

Bu soruların cevaplarının tek merkezde toplandığına inanıyorum. Görev üstlenenlerin asıl amacı geleceğe yönelik olarak yatırım yapmaktı. Üyelere tanınmaktı. Üyeleri tanımaktı. Yeri ve zamanı geldiğinde kolay ve kestirme yoldan aday olmaktı.

Referandumda grup kuran parti üyemiz, bir yere aday olmadı. Seçim çalışmaları yapan iki grup başkanları yeri ve zamanı geldiğinde milletvekili adaylıklarını açıkladılar.
Seçim süreci başlayınca grup kuranlardan düğün salonlarında kahvehanelerde toplantı yapan grup üyelerinden bir üyemiz ilçe başkanlığına adaylığını açıkladı.

Önümüzde yerel seçimler olduğunu düşünecek olursak, örgütlenme ağı kurma çalışmalarına değil de ziyaretlere neden ağırlık verildiğini anlamak hiç zor olmayacaktır diye düşünüyorum.

Sonuç olarak diyorum ki ne ararsak kendi içimizde arayalım. Kendi içimizdeki sorunlarımızı çözdüğümüzde, seçmede ve seçilmede, kendini ifade etmede, tanımada ve tanınmada üyeler arasında eşitliği adaleti sağladığımızda iktidar olmamızı hiç bir güç engelleyemez.

7.7.12

BURSA CHP YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜ TARİHİ BİR SINAVA HAZIRLANIYOR

BURSA CHP YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜ TARİHİ BİR SINAVA HAZIRLANIYOR

CHP Yıldırım İlçe Örgüt başkanlığı en son hangi tarihte örgüt toplantısı yaptığını, sordum, soruşturdum öğrenemedim. Son iki sene içinde tüm öneri ve uyarılara rağmen örgüt toplantısı yapılmadığını çok iyi biliyorum.

CHP Bursa Yıldırım İlçe örgüt başkanlığı, (göreve geldikten tam iki buçuk ay sonra) yıllar sonra, ilk defa 14.6.2012 tarihinde Bursa Barış Manço kültür merkezinde örgütü toplantıya çağırdığını 7.7.2012 tarihinde ilçe sekreteri Kemal Kocatürk’ten telefonla öğrenmiş bulunuyorum.

Örgütümüzün toplantıya çağrılması konusunda aylarca yıllarca bıkmadan usanmadan yılmadan mücadele eden bir üye olarak, İlçe başkan ve yönetim kurulu üyelerimizi, yıllar sonra böyle bir karar, alıp uygulamaya koydukları için gönülden ve yürekten kutluyor tebrik ediyorum.

*Toplantı tarihi yeri ve saati toplantıdan tam bir hafta önce açıklandığı için
*Toplantıdan gerekli verimi alabilmek için, toplantının sağlıklı ve disiplinli geçmesi için,
*Örgüt toplantısında, örgüt üyelerine mümkün olduğunca çok söz hakkı verilmesi için,
*Örgüt üyelerinin, düşüncelerini, önerilerini, eleştirilerini, dilek ve temennilerini özgürce, ama eşit oranda sunabilmeleri için,
*Eski yeni milletvekillerimizin, eski yeni il, ilçe başkanlarımızın, eski yeni belediye başkanlarımızın, parti büyüklerinin, parti yetkililerinin, özelikle toplantının ilk iki saatinde daha çok dinleyici konumda olmaları için,
*Divanın ve divan başkanın toplantıyı tarafsız ve adil olarak yönetmesi için,
*Divanda görevli olanların dışında başka hiç kimsenin olmaması için
*Gerekli önlemlerin hassasiyetle titizlikle alınmasını öneriyorum.

NOT: Tatil ayında olmamız nedeniyle aynı toplantının, okullar açıldıktan sonra (eylül, ekim ayı içinde) mutlaka yapılmalıdır.

DOSTLARIM, YOL ARKDAŞLARIM, OKURLARIM.CHP LİLER, BU YAZIMI MUTLAKA OKUMANIZI, YORUM, ÖNERİ VE ELEŞTİRİDE BULUNMANIZI, PAYLAŞMANIZI ÖNEMLE TALEP EDİYORUM.



Günlerce, aylarca yıllarca uygulanmakta olan, bildik, tanıdık, basit, ucuz politik oyunlardan artık vaz geçilmelidir. Dar kadro çalışması içinde ahbap çavuş ilişkisi içinde önemli olmayan acil işlerle zaman doldurmalar, oyalanmalar, avutmalar, kolay ve kestirme yoldan var olmalar etik değildir. Doğru değildir. Demokratik değildir. Adil değildir. Hakka, hukuka, eşitliğe uygun değildir.

Önemli işlere zaman ayrılmalıdır. Önemli işlerin hayata geçirilmesi, sonuç alınması için, plan ve projeler hayata geçirilmesi için (hiçbir mazeretin arkasına saklanmadan) çalışmalara derhal başlanılmalıdır. Her ikisinden de birkaç örneği bilginize ilginize sunmak istiyorum.

ACİL OLAN AMA ÖNEMLİ OLMAYAN İŞLER NELERDİR?
*Hasta, düğün, ölüm, esnaf, üye vb. gibi ziyaretleridir.
*Ardı arkası kesilmeyen uzun telefon görüşmeleridir.
*Kişisel sorunlarla süre ilgilenmektir.
*Toplantı usul ve kuralına uygun olmayan toplantılarda kısır ve verimsiz tartışmalarla zaman kaybetmektir.

ACİL OLMAYAN AMA ÖNEMLİ OLAN İŞLER NELERDİR?
*Örgütlenme ağını kurma çalınmalarına başlamaktır. Çeşitli başlıklardan oluşacak alışma grupları, mahalle ve sokak sorumluları vb. gibi.
*Yönetimin aldığı kararlardan, yaptığı tüm iş ve işlemlerden, örgüt çalışmalarında harcadığı paralardan üyeleri bilgilendirmektir.
*Üyeler arasında seçmede, seçilmede, kendini ifade etmede, örgüt üyelerini tanımada ve *tanınmada, eşitliği, adaleti, hakkı, hukuku sağlamak için sözde değil özde çaba safretmektir.
*Partinin, tüzüğüne, çalışma ilkelerine, parti disiplinine titizlikle uymak ve uygulamaktır.
*Örgüt içinde dar kadro çalışmalarından, ahbap çavuş ilişkilerinden kurtulup çalışmaları, görev yetki ve sorumlulukları tabana yaymak ve yaygınlaştırmaktır.


Kaybedecek zamanımız kesinlikle yoktur. Partimizin, örgütümüzün sorunu hepimizin sorunudur. Hepimize birinci derecede görev düşmektedir. Bu nedenle Duyarlı üyelerimizin, delegelerimizin, kadın ve gençlik kollarımızın acil olmayan önemli işlerin hayata geçirilmesi için, acil olmayan işlere zaman ayrılması için, üyelikten doğan görev yetki ve sorumluklar (Tüzük Mad. 7 B fıkrası, b bendi) titizlikle yerine getirilmeli bu konularda yönetimden bigi istenmelidir. 07.07.2012

6.7.12

ZİYARETLER HAKKINDA

ZİYARETLER HAKKINDA

İlçe başkan ve yönetim kurulu üyelerimizin, göreve gelir gelmez, hasta ziyaretleri, başsağlığı ziyaretleri, milletvekillerimizle birlikte esnaf ziyaretleri yapması, düğünlerde (cemiyetlerde) bulunması, bu vesile ile halkımızla buluşup kaynaşması, iletişim kurması, yapılan bu etkinliklerin bizzat ilçe başkanımız tarafından facebookta üyelerimizle, halkımızla duyurulması( paylaşılması)son derece önemli ve anlamlıdır.

Bu tür ziyaretlerin, kesintisiz olarak devam etmesini, ilçemizin ve üyelerimizin, tamamını, kapsayacak düzeyde, planlı programlı olarak yapılması, yaygınlaşması ve hatta kurumsallaşması örgütümüze, partimize artı değer olarak yansıyacağından hiç kuşku duymuyorum.

Bu anlamda ilçe başkanımızı ve yönetim kurulu üyelerimizi yaptıkları bu etkinliklerden dolayı kutluyorum.

Bu tür etkinlikler, ziyaretler ne kadar önemli ve gerekli ise,

İlçe örgütümüzün, sorunları, sorunların çözümleri hakkında, ilçe yönetimimizin aldığı kararlar, yaptığı işler, eylemler hakkında, örgüt üyelerimizi, delegelerimizin, bir şekilde bilgilendirilmesi, örgütümüzün, örgüt üyelerimizin öneri ve düşüncelerinin alınması, bu vesile ile örgüt üyelerimizin, delegelerimizin birbiriyle tanışması, kaynaşması, dayanışma içine girmesi, en az ziyaretler kadar ve hatta ondan çok daha önemli ve gereklidir.

ÇOK ÖNEMLİ BİR UYARI, ÇOK ÖNEMLİ BİR ÖNERİ

Ziyaretlerde, bilgilendirmelerde, toplantılarda, görevlendirmelerde, görev almalarda, görev vermelerde,(öne çıkma, tanıma, tanınma anlamında) üyeler ve delegeler arasında hiçbir ayrımın yapılmaması, eşitliğin, adaletin sağlanması hakka ve hukuka riayet edilmesi, hayati derecede önemlidir. Önümüzde yerel seçimler olduğunu düşünürsek Bu konuda delegelerimizin, üyelerimizin hassasiyeti asla gözden uzak tutulmamalıdır. gerekli önlemeler mutlaka alınmalıdır.

Bu hassas konuyu ilçe başkanımızın, ilçe yönetim kurulu üyelerimizin her birinin dikkatine önemle sunuyorum. 06.07.2012

CHP BURSA YILDIRIM İLÇE BAŞKANLIĞININ İNTERNET SAYFASI VE YAPTIĞI HİZMETLER HAKKINDA

CHP BURSA YILDIRIM İLÇE BAŞKANLIĞININ İNTERNET SAYFASI VE YAPTIĞI HİZMETLER HAKKINDA

Eğri oturup doğru konuşalım, daha önceki ilçe yönetimi zamanında yıldırım ilçe örgütüne haciz gelmişti. Uzun süreden beri internet yoktu. İlçe telefonu uzun süredir bağlı değildi. Özellikle son aylarda ilçe binamızı kapalı buluyorduk. İlçe örgütü son derece sağlıksız ortamda görev sürdürüyordu.

Yeni yönetim göreve başlar başlamaz. İnterneti ve telefon hatları bağlandı. İlçe örgüt binamızı artık hiç kapalı bulmuyoruz. İlçe örgütüne cevap verecek daire kiralandı. Kısa süre sonra ilçe örgütümüz yeni binasına taşınacaktır.

Bunlardan ayrı olarak, bizzat ilçe başkanının denetiminde ve kontrolünde sosyal paylaşım sitesi olan facebookta üyeleri ve partililerimizi bilgilendirmek için iletişim sayfası açılmıştır. İlçe yönetiminin yaptığı iş ve işlemler özellikle ziyaretler, (esnaf, hasta cemiyet, ölüm vb. gibi) bazı etkinlikler, toplantılar yıldırım ilçe başkanı Güner Aklan tarafından üyelerimize bizzat duyurulmaktadır.

Gündeme getirdiğim bu önemli hizmetler ilçe örgütümüz adına kesinlikle olumlu hizmetlerdir. Bu hizmetleri görmezden gelmek, önemsememek insafsızlığın ötesinde nankörlüktür.

Ayrıca örgütsel, mali sorunların ve parti içi demokrasinin uygulanması hakkında ilçe bir bütün olarak ilçe yönetimini eleştirmenin haksızlığın ötesinde insafsızlık olacağını biliyorum.

Neler yapılması gerektiği hakkında düşüncelerimi, öneri ve eleştirilerimi, sorularımı, yazılı (facebook sayfasında) ve sözlü olarak ilettiğim ilçe başkanımız ve ilçe yönetim kurulu üyelerimizin, ilgisi ve bilgisi dâhilinde olduğunu biliyorum. Beğenilen, olumlu ve yerinde görülen önerilerimin, sorularımın takipçisi olacağım doğaldır.

İlçe başkanın ve yönetim kurulunun başarısı hepimizin başarısı olacağı kesindir.

BU VESİLE İLE ÖNEMLİ BULDUĞUM ÖNERİLEİMİ BİR KEZ DAHA İLETİYORUM ÖNERİM

İlçe örgüt çalışmaları, merkezi olmaktan, dar kadarı anlayışı ve uygulamasından, günü birlik olmaktan en kısa sürede çıkarılmalıdır. Örgütün faaliyetleri ve yapılacak kısa, orta ve uzun vadede yapılacak (acil işlerin dışında olan) önemli işler mutlaka önceden planlanan program dâhilinde olmalıdır. Örgütlenme ağı kurma çalışmalarına zaman geçirmeden başlanılmalıdır. Tabanla (üyelerle) ilişki ve iletişin güçlendirilmelidir. Görev yetki ve sorumluluklar, örgüt çalışmaları tabana alabildiğine yayılmalı ve yaygınlaştırılmalıdır. Yıldırım ilçe yönetimi usul ve kuralın a göre yapılan öneri ve eleştiriye alabildiğine açık olmalıdır. Telefonla internetle, mesajla verilen bilgiler mutlaka güncel olarak ilan panosuna asılmalıdır. 06.07.2012

https://www.facebook.com/groups/433880479989416/