CHP TAŞRA ÖRGÜT BAŞKAN VE YÖNETİMLERİNE, ÇALIŞMIYOR DİYENLER ÇOK HAKSIZLIK YAPIYORLAR.
Kim diyorsa ki CHP taşra örgüt yönetimleri çalışmıyor, sokağa inmiyor, halkla, üyelerle kaynaşmıyor, tanışmıyor, halkın sorunlarını dinlemiyor derse kesinlikle doğru söylememiş olur. Bu düşüncenin tam tersini düşünüyorum. Düşüncemi somut bir örnekle ispatlamak istiyorum.
Örnek: Üyesi olduğum ilçe örgüt yöneticilerinin çalışmalarını seçilip göreve geldiklerinden bu güne kadar yani ortalama 6 aydır çalışmalarını çok yakından izliyorum ve takip ediyorum.
Elimi vicdanımın üstüne koyup yazıyorum. Öyle sabahtan akşama kadar ilçe binasında oturup çay sigara içerek sohbet etmiyorlar. Sohbet edenlerden de, doğruyu söylemek gerekirse çok haz etmiyorlar. Hoş karşılamıyorlar.
İlçe başkanımız, ilçe yöneticilerimizin, son zamanlarda ilçe kadın kolu başkanımızın. Ve onlara yakın ve uyumlu olan bazı üye arkadaşlarımızın, çok, hem de pek çok çalıştıklarına şahit oluyorum. Zamanlarının en büyük bölünü ziyaretlere, görüşmelere, törenlere, etkinliklere eylemlere, konferanslara, seminerlere ayırdıklarını görüyorum. Uzun lafın kısası boş durmuyorlar devamlı çalışıyorlar. Devamlı hareket halindeler. Toplantılar yapıyorlar. (ön görüşme toplantıları, seçimli toplantılar, kahve, salon, toplantıları, örgüt toplantıları vb. gibi)
HAKLI OLARAK DİYECELSİNİZKİ, MADEM BU KADAR ÇOK ÇALIŞIYORLARDA NEDEN BAŞARILI OLAMIYORLAR? NEDEN İKTİDAR OLAMIYORLAR? İŞTE CAN ALICI, SİHİRLİ SORU BUDUR.
Aslında sorunun cevabını örgütlü yaşamın pratiği içinde çok net olarak görüyoruz. Fark ediyoruz. görüyoruz. Bire bir yaşıyor ve şahit oluyoruz. Büyüteç altına koyup incelediğimizde, kronikleşmiş, örgtlü yaşamın vaz geçilmez alışkanlığı haline gelmiş politika, hiçbir ilkeye kurala dayanmayan, politika oyunlarının, maskeli yüzlerin, maskeli sözlerin , benlerin ve bencilliklerin, olduğunu görüyoruz. Ne yazık ki,insanlar, isimler, yüzler değişsede bu kronik alışkanlıklar değişmiyor.
Yani seçilenler, yani köşe başlarını tutanlar, yani koltuğu kapanlar o kadar çok çalışıyorlar, ki maddi manevi bütün yeteneklerini seferber ediyorlar. Kendilerinin dışında, kendilerine yakın olanların ve kendilerine uyum sağlayanların dışında hiç kimseyi bu çalışmanın içine katmak istemiyorlar. Hep ben diyorlar. Bencillikkerinide çok çalışmalarıyla, ilkesi kuralı olmayan politik oyunlarıyla, para gücüyle, çevresine toplanan uyumlu üyelerle kapatmaya çalışıyorlar. Böylece ilkesizlik, kuralsızlık örgüt içinde kural haline geliyor. Açın örgütlerin internet sayfalarını
“ZÜLFİKAR BAL'IN SAYFASIDA Ara”
20.11.12
CHP TAŞRA ÖRGÜT BAŞKAN VE YÖNETİMLERİNE, ÇALIŞMIYOR DİYENLER ÇOK HAKSIZLIK YAPIYORLAR.
Etiketler: yazılar
POLİTİKA
19.11.12
ONURLUYUM, GURURLUYUM, ÖZGÜRÜM ÇÜNKÜ CHP’LİYİM
ONURLUYUM, GURURLUYUM, ÖZGÜRÜM ÇÜNKÜ CHP’LİYİM
Bu duygu ve düşüncelerle, CHP’lilerin ve CHP’yi sevenlerin huzurunda, Üyesi olduğum İlçe, il örgütümüz, huzurunda, Yazılarımı okuyan, beğenen, yorum yapan, paylaşan, öneren, eleştiren tüm dostlarımın, huzurunda diyorum ki,
“CHP’SİNİN ASIL, ASİL, ONURLU VE ÖZGÜR BİR ÜYESİ OLARAK, ÜZERİME DÜŞEN GÖREVİ, YETKİYI VE SORUMLUĞU HER ANLAMDA FAZLASIYLA YERİNE GETİRDİM. VE GETİRMEYE DE DEVAM EDİYORUM. BU ANLAMDA HER ZAMAN, HER, YERDE BAŞIM DİKTİR, YÜZÜM AKTIR. GÖNLÜM VE VİCDANIM RAHATTIR”
Bir sene kadar önce yazdığım, yayınladığım ve paylaştığım bir yazımda demiştim ki “ CHP’sinin bir üyesi olarak huzurunuzda söz veriyorum. CHP’de var olduğum sürece, hiçbir zaman, hiçbir grubun, kutbun, hizbin, etkili, yetkili, güçlü, paralı kişilerin yanında yer almayacağım. Kendi özgür irademle var olacağım. Her bir göreve aday olacaksam hiç kimseden icazet almadan kendi özgür irademle karar vereceğim.” bunun ne kadar zor olduğunu yaşayarak anladım.
Eski Bursa Baro Başkanı ve eski CHP Bursa milletvekilimiz Sayın Yahya Şimşek Bey’de bu yazımı okumuş ve hocası olan ordinaryüs Prof. Hıfzı veli Velidedeoğlu’ndan dinlediği çok anlamlı bir anısını yazarak yanıt vermişti. Bu vesile ile Sayın Yahya Şimşek hocamı saygıyla sevgiyle selamlıyorum. Çok değerli hocamızı ’da rahmet anıyorum. 19.11.2012
CHP Bursa yıldırım İlçe Başkanlığı Facebook Haber Sayfamıza ilçe başkanımız tarafından gerekçesiz olarak üye kabul edilmesem’de, ilçe başkanlığı sayfamız paylaşımıma, yazılarıma kapalı olsa da, ilçe başkanlığı sayfamızda yayınlanan haberleri, duyuruları, yorumları okumam bilgi edinmem yasaklanmış, engellenmiş olsa da, hiçbir soruma, hiçbir zaman yanıt verilmese de, yazılı taleplerime rağmen örgütüm hakkımı arayıp beni savunmasa da, suçlu bulup ceza verse de tekrar ifade ediyorum ki
“CHP’SİNİN ASIL, ASİL, ONURLU VE ÖZGÜR BİR ÜYESİ OLARAK, ÜZERİME DÜŞEN GÖREVİ, YETKİYİ VE SORUMLUĞU HER ANLAMDA FAZLASIYLA YERİNE GETİRDİM. VE GETİRMEYE DE DEVAM EDİYORUM. BU ANLAMDA HER ZAMAN, HER, YERDE BAŞIM DİKTİR, YÜZÜM AKTIR. GÖNLÜM RAHATTIR, VİCDANIM RAHATTIR”19.11.2012
http://www.facebook.com/photo.php?fbid=4991501713923&set=p.4991501713923&type=1
Bu duygu ve düşüncelerle, CHP’lilerin ve CHP’yi sevenlerin huzurunda, Üyesi olduğum İlçe, il örgütümüz, huzurunda, Yazılarımı okuyan, beğenen, yorum yapan, paylaşan, öneren, eleştiren tüm dostlarımın, huzurunda diyorum ki,
“CHP’SİNİN ASIL, ASİL, ONURLU VE ÖZGÜR BİR ÜYESİ OLARAK, ÜZERİME DÜŞEN GÖREVİ, YETKİYI VE SORUMLUĞU HER ANLAMDA FAZLASIYLA YERİNE GETİRDİM. VE GETİRMEYE DE DEVAM EDİYORUM. BU ANLAMDA HER ZAMAN, HER, YERDE BAŞIM DİKTİR, YÜZÜM AKTIR. GÖNLÜM VE VİCDANIM RAHATTIR”
Bir sene kadar önce yazdığım, yayınladığım ve paylaştığım bir yazımda demiştim ki “ CHP’sinin bir üyesi olarak huzurunuzda söz veriyorum. CHP’de var olduğum sürece, hiçbir zaman, hiçbir grubun, kutbun, hizbin, etkili, yetkili, güçlü, paralı kişilerin yanında yer almayacağım. Kendi özgür irademle var olacağım. Her bir göreve aday olacaksam hiç kimseden icazet almadan kendi özgür irademle karar vereceğim.” bunun ne kadar zor olduğunu yaşayarak anladım.
Eski Bursa Baro Başkanı ve eski CHP Bursa milletvekilimiz Sayın Yahya Şimşek Bey’de bu yazımı okumuş ve hocası olan ordinaryüs Prof. Hıfzı veli Velidedeoğlu’ndan dinlediği çok anlamlı bir anısını yazarak yanıt vermişti. Bu vesile ile Sayın Yahya Şimşek hocamı saygıyla sevgiyle selamlıyorum. Çok değerli hocamızı ’da rahmet anıyorum. 19.11.2012
CHP Bursa yıldırım İlçe Başkanlığı Facebook Haber Sayfamıza ilçe başkanımız tarafından gerekçesiz olarak üye kabul edilmesem’de, ilçe başkanlığı sayfamız paylaşımıma, yazılarıma kapalı olsa da, ilçe başkanlığı sayfamızda yayınlanan haberleri, duyuruları, yorumları okumam bilgi edinmem yasaklanmış, engellenmiş olsa da, hiçbir soruma, hiçbir zaman yanıt verilmese de, yazılı taleplerime rağmen örgütüm hakkımı arayıp beni savunmasa da, suçlu bulup ceza verse de tekrar ifade ediyorum ki
“CHP’SİNİN ASIL, ASİL, ONURLU VE ÖZGÜR BİR ÜYESİ OLARAK, ÜZERİME DÜŞEN GÖREVİ, YETKİYİ VE SORUMLUĞU HER ANLAMDA FAZLASIYLA YERİNE GETİRDİM. VE GETİRMEYE DE DEVAM EDİYORUM. BU ANLAMDA HER ZAMAN, HER, YERDE BAŞIM DİKTİR, YÜZÜM AKTIR. GÖNLÜM RAHATTIR, VİCDANIM RAHATTIR”19.11.2012
http://www.facebook.com/photo.php?fbid=4991501713923&set=p.4991501713923&type=1
Etiketler: yazılar
POLİTİKA
17.11.12
HAKKIMI ARAYIP SAVUNMASI İÇİN ÖRGÜTE BAŞ VURUYORUM
CHP BURSA CHP YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜ BAŞKANIMIZ SAYIN GÜNER AKLAN
(ÖRGÜTE BAŞVURUYORUM. ÖRGÜTÜN HAKKIMI ARAMASINI İSTİYORUM TÜZÜK MD.7/B)
KONU: ilçemiz facebook sayfasına üyeliğimin kabul edilmesi sayfanın paylaşımıma açılması hakkında.
Yıldırım ilçesinde İlçe Başkanlığına hazırlandığınız, günlerde facebook sitesinde “BURSA CHP SERBES KÜRSÜ” adında bir sayfa açmıştınız. Yazılarım dikkatinizi çekmişti. Telefonla ve facebokta, sayfanıza üye olmamı, yazılarımı sayfanızda yayınlamam için davet etmiştiniz. İlk kez bu vesile ile tanışmıştık. Sayfanızda yazılarımı yayınlamaya başlamıştım. Bazı yazılarım sayfanızdan alınarak yerel basımızda köşe yazılarına konu olduğunu biliyorsunuz. (yazıların Bağlantı adresi ekte, fotokopileri bende ) Bu Nedenle CHP Yıldırım İlçede ilk tanıdığınız, iletişim kuduğunuz üyelerden biriydim.
Sayfada başkanlık adaylığınızla ilgili olarak size ve ilçe başkanımıza sayfanızda 3 soru sormuştum. Sorularıma yanıt vermeden, ve hiçbir açıklama hem sayfanızdan, hem de arkadaşlıktan çıkarmıştınız.
İlçemize Başkan seçildiniz. Yazılarımı ilçe başkanlığımız facebook sayfasında önceden olduğu gibi yazmaya devam ediyordum. Eski ilçe binamızda, eski ilçe başkanımızın ve bazı üye arkadaşlarımızın bulunduğu bir ortamda ilçe başkanlığı sayfasına yazılarımı yazmamamı şifahi olarak söylediniz. Gerekçe olarak da aynı şeyleri defalarca yazdığımı, sık yazdığımı şikâyetler olduğunu söylemiştiniz.
Daha sonra bazı yazılarımın sayfadan silindiğini fark ettim. haber vermeden gerekçe göstermeden yazıları silen anlayışı ve zihniyeti kınıyorum diye yazmıştım. Daha sonrada ilçe başkanlığımız facebook sayfası paylaşımıma kapatılmıştı. Durumu ilçemizden sorumlu il başkan yardımcımıza bildirdim. Yaptığı incelemede hatanın benden kaynaklandığını silinme olmadığını yazılı olarak bildirmişti? Oysa yazılarımı yetki verdiğiniz başkan yardımcısı kendisinin sildiğini yazılı olarak mesaj sayfama bildirmişti. Yaptığım girişimler sonucunda sayfa tekrar paylaşımıma açılmıştı. Önceden olduğu gibi Yazılarımı kesintisiz olarak başkanlığımız sayfasında devam ettim. ve diyorum. Birçok yazımı gördüğünüzü, okuduğunuzu, beğendiğinizi, bir kaç yazıma yorum yazdığınızı çok iyi biliyorum.
15.11.2012 tarihinde facebook hesabım bilmediğim nedenden dolayı kapandığını hiçbir bilgiye ulaşamadığımı özet bir (16.11.2012 tarihli) iletiyle eski sayfa arkadaşlarımı, yeni sayfama üye olmaya davet ettim. İlçemiz sayfasına üyeliğimin kabulü için talepte bulundum. Ve özel mesaj kutunuza yazarak sizi bilgilendirdim. İletimi aynı gün saat 23.38 de gördüğünüzü yolladığım mesajı sayfamdan kontrol edince anladım. (Durumu ilçe sekreterimizde aynı gün sözlü olarak ilettim. Kendisindem sorunumun çözümü için yardım rica ettim)
Birçok arkadaşım (il başkanlığımız, ili ilçe kadın kolları başkanlığımız) anında üyelik talebimi yanıtlarken, ilçe başkanımız olarak talebi gördüğünüz halde şu ana kadar kabul etmediğiniz için İlçemiz sayfasında yapılan duyuruları haberleri faaliyetleri göremiyorum. İzleyemiyorum. Bilgi edinemiyorum ve paylaşımda bulunamıyorum.
Bir üyeyi kayda değer bir gerekçe olmadan bilgilenmeden paylaşımdan mahrum etmeyi adil ve doğru bulmuyorum. Bunu hak etmiuyorum. Hiç hak etmediğim haksız ve ağır bir ceza olarak düşünüyorum. (dün ve bugün hiçbir görevden kaçmayan tam aksine devamlı görev isteyen, her türlü eylem, etkinlik ve toplantılara katılan, üyelik veciberini eksiksiz yerine getiren bir üye olduğumu il, ilçe üyelerimiz, il ilçe yöneticilerimiz, milletvekillerimiz ve en iyi de siz biliyorsunuz)
Yazılarımda, davranışlarımda, söylemlerimde suç unsuru varsa hakkımda işlem yapmanızı kesinlikle öneriyor ve istiyorum. ama bir suç unsuru yoksa, bilgi edinme hakkından mahrum bırakmanın, adil eşit ve doğru bir uygulama olmadığını düşünüyorum.
üyeliğimin daha fazla geciktirmeden kabul edilmesini, ilçemiz facebook sayfasının paylaşımıma ve bilgi edinmeye açmanızı ve önemle arz ve talep ediyorum.
CHP Yıldırım İlçe Örgütü Üyesi
Eğitim komisyonu üyesi ve komisyon yazmanı
CHP Bursa İl Örgütü İl Milli Eğitim İzleme Komisyonu Üyesi
(Bir önceki dönem mahalle ve okul sorumlusu)
Gereği için: CHP Yıldırım İlçe Başkanlığı
Bigi için: CHP İl Başkanlığı
Bilgi için: CHP Halkla ilişkiler
http://cancana-balmel.blogspot.com/2012/08/bu-yazimi-ve-belgeleri-chp-bursa-il.html
http://cancana-balmel.blogspot.com/2012/08/3-yazimin-baskanlik-sayfasindan.html
NOT: Konu hassas olduğu için talebimi genel sayfalara değil özel sayfalara yazmıyorum. Ve örgütümüzün tüzüğümüzün ilgili hükmü gereğinde hakkımı aramasını ve savunmasını ve konuyla ilgili olarak yazılı bilgi verilmesini talep ediyorum. 17.11.2012
(bu tarihte bu yazı üç yerede e posta ile gönderildi)
(ÖRGÜTE BAŞVURUYORUM. ÖRGÜTÜN HAKKIMI ARAMASINI İSTİYORUM TÜZÜK MD.7/B)
KONU: ilçemiz facebook sayfasına üyeliğimin kabul edilmesi sayfanın paylaşımıma açılması hakkında.
Yıldırım ilçesinde İlçe Başkanlığına hazırlandığınız, günlerde facebook sitesinde “BURSA CHP SERBES KÜRSÜ” adında bir sayfa açmıştınız. Yazılarım dikkatinizi çekmişti. Telefonla ve facebokta, sayfanıza üye olmamı, yazılarımı sayfanızda yayınlamam için davet etmiştiniz. İlk kez bu vesile ile tanışmıştık. Sayfanızda yazılarımı yayınlamaya başlamıştım. Bazı yazılarım sayfanızdan alınarak yerel basımızda köşe yazılarına konu olduğunu biliyorsunuz. (yazıların Bağlantı adresi ekte, fotokopileri bende ) Bu Nedenle CHP Yıldırım İlçede ilk tanıdığınız, iletişim kuduğunuz üyelerden biriydim.
Sayfada başkanlık adaylığınızla ilgili olarak size ve ilçe başkanımıza sayfanızda 3 soru sormuştum. Sorularıma yanıt vermeden, ve hiçbir açıklama hem sayfanızdan, hem de arkadaşlıktan çıkarmıştınız.
İlçemize Başkan seçildiniz. Yazılarımı ilçe başkanlığımız facebook sayfasında önceden olduğu gibi yazmaya devam ediyordum. Eski ilçe binamızda, eski ilçe başkanımızın ve bazı üye arkadaşlarımızın bulunduğu bir ortamda ilçe başkanlığı sayfasına yazılarımı yazmamamı şifahi olarak söylediniz. Gerekçe olarak da aynı şeyleri defalarca yazdığımı, sık yazdığımı şikâyetler olduğunu söylemiştiniz.
Daha sonra bazı yazılarımın sayfadan silindiğini fark ettim. haber vermeden gerekçe göstermeden yazıları silen anlayışı ve zihniyeti kınıyorum diye yazmıştım. Daha sonrada ilçe başkanlığımız facebook sayfası paylaşımıma kapatılmıştı. Durumu ilçemizden sorumlu il başkan yardımcımıza bildirdim. Yaptığı incelemede hatanın benden kaynaklandığını silinme olmadığını yazılı olarak bildirmişti? Oysa yazılarımı yetki verdiğiniz başkan yardımcısı kendisinin sildiğini yazılı olarak mesaj sayfama bildirmişti. Yaptığım girişimler sonucunda sayfa tekrar paylaşımıma açılmıştı. Önceden olduğu gibi Yazılarımı kesintisiz olarak başkanlığımız sayfasında devam ettim. ve diyorum. Birçok yazımı gördüğünüzü, okuduğunuzu, beğendiğinizi, bir kaç yazıma yorum yazdığınızı çok iyi biliyorum.
15.11.2012 tarihinde facebook hesabım bilmediğim nedenden dolayı kapandığını hiçbir bilgiye ulaşamadığımı özet bir (16.11.2012 tarihli) iletiyle eski sayfa arkadaşlarımı, yeni sayfama üye olmaya davet ettim. İlçemiz sayfasına üyeliğimin kabulü için talepte bulundum. Ve özel mesaj kutunuza yazarak sizi bilgilendirdim. İletimi aynı gün saat 23.38 de gördüğünüzü yolladığım mesajı sayfamdan kontrol edince anladım. (Durumu ilçe sekreterimizde aynı gün sözlü olarak ilettim. Kendisindem sorunumun çözümü için yardım rica ettim)
Birçok arkadaşım (il başkanlığımız, ili ilçe kadın kolları başkanlığımız) anında üyelik talebimi yanıtlarken, ilçe başkanımız olarak talebi gördüğünüz halde şu ana kadar kabul etmediğiniz için İlçemiz sayfasında yapılan duyuruları haberleri faaliyetleri göremiyorum. İzleyemiyorum. Bilgi edinemiyorum ve paylaşımda bulunamıyorum.
Bir üyeyi kayda değer bir gerekçe olmadan bilgilenmeden paylaşımdan mahrum etmeyi adil ve doğru bulmuyorum. Bunu hak etmiuyorum. Hiç hak etmediğim haksız ve ağır bir ceza olarak düşünüyorum. (dün ve bugün hiçbir görevden kaçmayan tam aksine devamlı görev isteyen, her türlü eylem, etkinlik ve toplantılara katılan, üyelik veciberini eksiksiz yerine getiren bir üye olduğumu il, ilçe üyelerimiz, il ilçe yöneticilerimiz, milletvekillerimiz ve en iyi de siz biliyorsunuz)
Yazılarımda, davranışlarımda, söylemlerimde suç unsuru varsa hakkımda işlem yapmanızı kesinlikle öneriyor ve istiyorum. ama bir suç unsuru yoksa, bilgi edinme hakkından mahrum bırakmanın, adil eşit ve doğru bir uygulama olmadığını düşünüyorum.
üyeliğimin daha fazla geciktirmeden kabul edilmesini, ilçemiz facebook sayfasının paylaşımıma ve bilgi edinmeye açmanızı ve önemle arz ve talep ediyorum.
CHP Yıldırım İlçe Örgütü Üyesi
Eğitim komisyonu üyesi ve komisyon yazmanı
CHP Bursa İl Örgütü İl Milli Eğitim İzleme Komisyonu Üyesi
(Bir önceki dönem mahalle ve okul sorumlusu)
Gereği için: CHP Yıldırım İlçe Başkanlığı
Bigi için: CHP İl Başkanlığı
Bilgi için: CHP Halkla ilişkiler
http://cancana-balmel.blogspot.com/2012/08/bu-yazimi-ve-belgeleri-chp-bursa-il.html
http://cancana-balmel.blogspot.com/2012/08/3-yazimin-baskanlik-sayfasindan.html
NOT: Konu hassas olduğu için talebimi genel sayfalara değil özel sayfalara yazmıyorum. Ve örgütümüzün tüzüğümüzün ilgili hükmü gereğinde hakkımı aramasını ve savunmasını ve konuyla ilgili olarak yazılı bilgi verilmesini talep ediyorum. 17.11.2012
(bu tarihte bu yazı üç yerede e posta ile gönderildi)
Etiketler: yazılar
KOOPERATİF
14.11.12
CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜ BAŞKANIMIZ SAYIN GÜNER AKLAN’IN, AŞAĞIDAKİ SORULARA BU SAYFADA YAZILI CEVAP VERMESİNİ ARZ VE TALEP EDİYORUM.
İlçe Başkanımız Sayın Güner Aklan’ın, göreve geldiği günden (29.5.2012) bu güne kadar (15.11.2012) kimlerle birlikte, kaç ziyarete, kaç görüşmeye, kaç kutlamaya, kaç eylem ve etkinliğe katıldığını
Sormayacağım,
Bu güne kadar hangi kararların alındığını hangilerinin uygulamaya konulduğunu sormayacağım.
İlçemizin gelir ve gider tablosu ile ilgili, ilçe binamıza ve açılışıyla ilgili yapılan harcamaları ve gelir kaynaklarını sormayacağım.
İlçemiz örgütünde bu güne kadar yapılan iş ve işlemlerde alınan kararlarda, mali konularda, görev yetki ve sorumlulukların kullanılmasında tüzüğe, yönetmeliklere, genelgelere, genel kurul kararlarına uyulup uyulmadığını da sormayacağım.
Bizzat Sayın ilçe başkanımız tarafından bu sayfada yapılan duyuru ve açıklamalardan yola çıkarak sayın ilçe başkanımızın yine bu sayfada cevaplaması dileği ile örgütümüz çalışmaları ile ilgili bir kaç soru soru soracağım.
Tarih 5.9.2012 mahalle çalışma gruplarının, oluşturulması kapsamında, mahalle üyeleri ile ön görüşme toplantıları hakkında üyelerimize duyuru yapılmıştır. İlk ön görüşme toplantısı 6.9.20112 tarihinde yapılmıştır.
Mahalle yönetim kurulu seçimli toplantıları toplantılarının ilki 11.9.2012 tarihinde başlamıştır.
13.9.2012 tarihinde, 10 başlıktan oluşan komisyonlara katılmak isteyen üyelerin 15 gün içinde ilçe başkanlığına müracaat etmeleri istenmiştir.
Soru 1- her mahalle üyeleri ile ayrı, ayrı yapılan ön görüşme toplantıları hangi tarihte tamamlanmıştır? Ve bu toplantılar hangi amaçla yapılmıştır? Ve hangi sonuçlar elde edilmiştir?
Soru 2 – Seçimli toplantılar (mahalle yönetim kurulu seçimleri) hangi tarihte sonuçlanmıştır? Devam ediyorsa hangi tarihte sonuçlanacaktır? Bu tarihe kadar kaç mahallede seçim yapılmıştır? Kaç mahalleye atama yapılmıştır? Mahalle yönetim kurulu seçilmeyen mahalle var mıdır? Seçilen mahalle yönetim kurulları ilçe yönetim kurulunda onaylanarak resmiyet kazanmış mıdır?
Soru 3 –oluşturulmasına karar verilen 10 komisyondan bu güne kadar kaç komisyon oluşmuştur? Kendi aralarında görev bölümü yapan, yönetim kurulu onayından geçerek resmiyet kazanan komisyonlar var mıdır?
Soru 4 – Tüm üyelerin davet edildiği ilk örgüt toplantısı, tarih 14.6.2012 yer Barış Manço Kültür Merkezi saat 18.00,
Tüzük ve yönetmelik hükümleri gereğince üyelerin davet edilmediği çok az sayıda katılımla 22.9.2012 tarihinde ilçe binamızda saat 18.00 önceden belirlenen gündemle toplanan ilçe danışma kurulu toplantısı. Her iki örgüt toplantı tutanaklarının bir sureti ilçe örgütümüzde bulunan ilan panolarına asılarak örgüt üyelerimizin bilgisine neden sunulmamıştır?
Soru 5- ilçemiz örgüt başkanlığı tarafından yapılan ve yapılacak olan tüm iş ve işlemler, yapılan resmi ziyaretler, resmi görüşmeler, eylem ve etkinlikler, önceden beli bir plan ve program çerçevesinde (Kısa orta uzun vadeye yönelik olarak) hazırlanıp ilan panosuna asılarak örgüt üyelerinin bilgilerine neden sunulmuyor da günü birlik çalışmalar tercih ediliyor?
Soru 6 – üyelerle haberleşmede, yapılan duyurularda, neden sadece internet ve mesaj yönetimi tercih ediliyor? Neden duyurular kısa özetler halinde ilan panolarına asılmıyor?
Sorularımla ilgili çalışmaların hepsi internet ortamında, ilçemiz sayfasında biz üyelere duyurulduğu için ve tüm örgüt üyelerini ilgilendirdiği için sorularımı internet ortamında ilçemiz sayfasında cevaplanması dilek ve talebiyle soruyorum. 14.11.2012 saat 19.20 CHP Yıldırım İlçe başkanlığı face book sayfasınd a yayınlanmıştır
Etiketler: yazılar
POLİTİKA
13.11.12
CHP ÖRGÜT BAŞKANLARININ VE YÖNETİMLERİNİN EN TEMEL GÖREVLERİ ÇOK ÇALIŞMAK MI? ÖRGÜTÜ ÇOK ÇALIŞTIRMAK MI? ÇALIŞMALARI ORGANİZE ETMEK Mİ? DENETLEMEK Mİ? ORGANLAR ARASINDA KOORDİNASYONU SAĞLAMAK MI?
CHP ÖRGÜT BAŞKANLARININ VE YÖNETİMLERİNİN EN TEMEL GÖREVLERİ ÇOK ÇALIŞMAK MI? ÖRGÜTÜ ÇOK ÇALIŞTIRMAK MI? ÇALIŞMALARI ORGANİZE ETMEK Mİ? DENETLEMEK Mİ? ORGANLAR ARASINDA KOORDİNASYONU SAĞLAMAK MI?
Bu soruların doğru yanıtını bulmak için başvurabileceğimiz tek kaynak vardır. O kaynak partimizin ana yasası olan parti tüzüğümüzdür. Genel başkan dâhil olmak üzere, partimizde hiç kimsenin parti tüzüğümüzde ki hiçbir maddeyi ihlal ve ihmal etme hakkına, yetkisine sahip değildir. Tüzüğümüzün temel hükümleri olan 1.2.3.4.5 Maddeleri bu ifadelerin somut kanıtıdır.
Bu düşünceden hareketle, yazımın başlığındaki soruların doğru yanıtını bulmak için parti tüzüğümüzün örgüt başkan ve yönetimleriyle ilgi olan 28. 29.30. 31.32.33.34.35.36.37.38.39.40 maddeleri dikkatlice okuyor ve inceliyorum. Okuduklarımdan incelediklerimden neler anladığımı paylaşmak istiyorum. Yanlış anladıklarım konusunda, bilenlerin aydınlatmasını diliyorum bekliyorum.
ÖRGÜT BAŞKANLARIMIZ TÜZÜĞÜMÜZ HÜKÜMLERİNE GÖRE
Genel başkanımız partimizi Türkiye genelinde, il ve ilçe başkanlarımız, il ve ilçeler genelinde partimizi temsil ettiklerini anlıyorum.
Genel başkanımız ve örgüt başkanlarımız kendi etki ve yetki dâhilinde olan organları toplantıya çağırmaya, çalışmalarını denetlemeye, organların, uyumlu, verimli, başarılı çalışmalar yaptıklarını anlıyorum.
YÖNETİM KURULLARIMIZ TÜZÜĞÜMÜZ HÜKÜMLERİNE GÖRE
Parti, tüzüğümüz, parti programımız, genel kurul kararlarımız, yönetmeliklerimiz ve genelgelerimiz doğrultusunda çalışmalar yaptıklarını, kararlar alıp uygulamaya koyduklarını anlıyorum
Çalışmaları düzenlediklerini, organize etiklerini, partinin ilkelerini, amaçlarını, politikalarını görüşlerini halka beğendirmek, benimsetmek için çalıştıklarını anlıyorum.
Kendi etki ve yeti alanları içinde olan çalışma gruplarını, muhtarlık bölgesi görevlilerini, eğitim çalışmalarını, hesapları denetlediklerini anlıyorum.
Seçimlerde parti adaylarının kazanmaları için çalıştıklarını anlıyorum.
Seçim çalışmalarını denetlediklerini anlıyorum.
Gerekli gördükleri konularda inceleme ve değerlendirme yapmak üzere uzmanların katılacağı programlar gerçekleştirebildiklerini anlıyorum.
Toplumun örgütün sorunlarıyla yakından ilgilendiklerini anlıyorum.
YAPILAN ÖRGÜT ÇALIŞMALARINI, PRATİK YAŞAMIN İÇİNDE İZLİYORUM, İNCELİYORUM, GÖRÜYORUM, ŞAHİT OLUYORUM. TÜZÜĞÜMÜZDEN ANLADIĞIM ÇALIŞMALARIN DEĞİL ANLAMADIĞIM ÇALIŞMALARIN OLDUĞUNU GÖRÜYORUM.
Parti, tüzüğümüz, parti programımız, genel kurul kararlarımız, yönetmeliklerimiz ve genelgelerimiz doğrultusunda çalışmaların yapılmadığını, partimizin, örgütümüzün başarısı için, seçimlerde bütün adayların kazanması için kararlar alıp uygulamaya konulmadığını, organlar arasında gerekli olan uyumun sağlanmadığını, çalışma gruplarının, (komisyonların) oluşmadığını mahalle örgütlenmelerinin olmadığını oluşmadığını görüyor, anlıyor biliyorum.
Ama bütün bunlara rağmen il, ilçe başkanlarımızın, yönetim kurulu üyelerimizin, bazı partili üyelerimizin gereğinden çok fazla çalıştıklarını, çalışmayı dar kadro alanı içinde yaptıklarını, tabana yaymak ve yaygınlaştırmak için planlı programlı, disiplinli bir çalışmanın olmadığını, bu uygulamadan dolayı da çok çalışmak isteyen üyelerimizin önünün tıkandığını görüyorum. Biliyorum. Anlıyorum.
Gördüklerimi, bildiklerimi anladıklarımı yazmaktan, paylaşmaktan başka hiçbir şey yapamıyorum. Tek amacım vardır. Oda partimizin güçlenmesi ve iktidar olmasıdır. 13.11.2012
Bu soruların doğru yanıtını bulmak için başvurabileceğimiz tek kaynak vardır. O kaynak partimizin ana yasası olan parti tüzüğümüzdür. Genel başkan dâhil olmak üzere, partimizde hiç kimsenin parti tüzüğümüzde ki hiçbir maddeyi ihlal ve ihmal etme hakkına, yetkisine sahip değildir. Tüzüğümüzün temel hükümleri olan 1.2.3.4.5 Maddeleri bu ifadelerin somut kanıtıdır.
Bu düşünceden hareketle, yazımın başlığındaki soruların doğru yanıtını bulmak için parti tüzüğümüzün örgüt başkan ve yönetimleriyle ilgi olan 28. 29.30. 31.32.33.34.35.36.37.38.39.40 maddeleri dikkatlice okuyor ve inceliyorum. Okuduklarımdan incelediklerimden neler anladığımı paylaşmak istiyorum. Yanlış anladıklarım konusunda, bilenlerin aydınlatmasını diliyorum bekliyorum.
ÖRGÜT BAŞKANLARIMIZ TÜZÜĞÜMÜZ HÜKÜMLERİNE GÖRE
Genel başkanımız partimizi Türkiye genelinde, il ve ilçe başkanlarımız, il ve ilçeler genelinde partimizi temsil ettiklerini anlıyorum.
Genel başkanımız ve örgüt başkanlarımız kendi etki ve yetki dâhilinde olan organları toplantıya çağırmaya, çalışmalarını denetlemeye, organların, uyumlu, verimli, başarılı çalışmalar yaptıklarını anlıyorum.
YÖNETİM KURULLARIMIZ TÜZÜĞÜMÜZ HÜKÜMLERİNE GÖRE
Parti, tüzüğümüz, parti programımız, genel kurul kararlarımız, yönetmeliklerimiz ve genelgelerimiz doğrultusunda çalışmalar yaptıklarını, kararlar alıp uygulamaya koyduklarını anlıyorum
Çalışmaları düzenlediklerini, organize etiklerini, partinin ilkelerini, amaçlarını, politikalarını görüşlerini halka beğendirmek, benimsetmek için çalıştıklarını anlıyorum.
Kendi etki ve yeti alanları içinde olan çalışma gruplarını, muhtarlık bölgesi görevlilerini, eğitim çalışmalarını, hesapları denetlediklerini anlıyorum.
Seçimlerde parti adaylarının kazanmaları için çalıştıklarını anlıyorum.
Seçim çalışmalarını denetlediklerini anlıyorum.
Gerekli gördükleri konularda inceleme ve değerlendirme yapmak üzere uzmanların katılacağı programlar gerçekleştirebildiklerini anlıyorum.
Toplumun örgütün sorunlarıyla yakından ilgilendiklerini anlıyorum.
YAPILAN ÖRGÜT ÇALIŞMALARINI, PRATİK YAŞAMIN İÇİNDE İZLİYORUM, İNCELİYORUM, GÖRÜYORUM, ŞAHİT OLUYORUM. TÜZÜĞÜMÜZDEN ANLADIĞIM ÇALIŞMALARIN DEĞİL ANLAMADIĞIM ÇALIŞMALARIN OLDUĞUNU GÖRÜYORUM.
Parti, tüzüğümüz, parti programımız, genel kurul kararlarımız, yönetmeliklerimiz ve genelgelerimiz doğrultusunda çalışmaların yapılmadığını, partimizin, örgütümüzün başarısı için, seçimlerde bütün adayların kazanması için kararlar alıp uygulamaya konulmadığını, organlar arasında gerekli olan uyumun sağlanmadığını, çalışma gruplarının, (komisyonların) oluşmadığını mahalle örgütlenmelerinin olmadığını oluşmadığını görüyor, anlıyor biliyorum.
Ama bütün bunlara rağmen il, ilçe başkanlarımızın, yönetim kurulu üyelerimizin, bazı partili üyelerimizin gereğinden çok fazla çalıştıklarını, çalışmayı dar kadro alanı içinde yaptıklarını, tabana yaymak ve yaygınlaştırmak için planlı programlı, disiplinli bir çalışmanın olmadığını, bu uygulamadan dolayı da çok çalışmak isteyen üyelerimizin önünün tıkandığını görüyorum. Biliyorum. Anlıyorum.
Gördüklerimi, bildiklerimi anladıklarımı yazmaktan, paylaşmaktan başka hiçbir şey yapamıyorum. Tek amacım vardır. Oda partimizin güçlenmesi ve iktidar olmasıdır. 13.11.2012
Etiketler: yazılar
POLİTİKA
11.11.12
“KAPLI KAYA YAŞAM BOYU SPOR 2OOO” NASIL DOĞDU ( OKUMANIZI ÖNERİRİM)
“KAPLI KAYA YAŞAM BOYU SPOR 2OOO” NASIL DOĞDU ( OKUMANIZI ÖNERİRİM)
Tişörtün anısı, 1998 yılında emekli olduktan sonra kaplı kaya parkında, her sabah düzenli olarak sabah sporu ve yürüyüşü yapıyordum. Sabah sporu yapan bayanlar erkekle oranla çok kalabalıktılar. Her sabah belli bir saate kendi aralarında toplu egzersizler yapıyorlardı. 2 yıl Yıl içinde spor yapan bay ve bayanlarla tanıştım. Bende baylara toplu egzersizler yaptırmaya başladım. Kısa sürede içinde toplu egzersiz yapan erkekler sayısında ciddi bir artış olmuştu.
Bayan arkadaşlarımıza toplu egzersizleri birlikte yapmayı önerdim. Önerim kabul edildi. Bayan arkadaşımla (ikimiz birlikte) toplu egzersiz yaptırıyorduk. Katılım her gün çoğalıyordu. Bayan arkadaşıma her yıl nisan ayının ilk haftasında Pazar günü etkinlik yapmayı önerdim. Önerimin kabul edilmesi üzerine 2000 yılının nisan ayının ilk haftasında Pazar günü etkinlik hazırlıklarına başladık.
( Etkinliğimiz saat 08.00 başlayacaktı) Bayanlar, baylar herkes hazırlık yapmaya başlamıştı. O gün sabah yürüyüşümüzü ve toplu egzersizi birlikte yapacaktık. Basınımızı, belediye başkanlarımızı ilçe emniyet müdürümüzü, ilçe kaymakamımızı etkinliğimize katılamaya davet ettik.
Etkinliğimize, halkımızın yoğun katılımı yanında ilçe belediye başkanımız, ilçe emniyet müdürümüz, ilçe kaymakamımız yerel basın ve medyamız davetimizi kabul edip katılmışlardı. Hep birlikte sabah yürüyüşü ve toplu egzersizler yaptık. Etkinliğimiz yerel basında, medyada ana haber bültenlerinde geniş olarak yer aldı. Etkinliğimizi 2000.2001.2002, yıllarında aynı tarihlerde gerçekleştirdik.
Tişörtleri o tarihlerde bastırmıştık. Herkes tişörtüyle sabah egzersizlerine katılıyordu. Çok güzel bir görüntü oluşuyordu. Toplu sabah kahvaltıları, kaplı kaya deresine toplu gezi ve piknikler (70-80 kişilik gruplar halinde) düzenledik. Kestane toplamaya gittik. Belirtilen tarihlerde kaplı kaya yaşam boyu spor etkinlikleri birçok kez basın ve medyamızda haber konusu olmuştur. Bursa kamuoyu duymuştu. Kaplı kaya yaşam boyu spor adı altında unutulmaz güzel birliktelikler anılar ve güzellikler yaşadık. Alt yapıyı oluşturmuştuk, hazırlamıştık. Israrlı müracaatımız toplu dilekçelerimiz, hatta taleplerimizin gerçekleşmesi için ( parkımızın aydınlatılması, temizliği, beden eğitimi öğretmeni görevlendirilmesi spor aletlerinin konulması vb. gibi) belediye başkanlığın toplu yürüyüşümüz olmuştur. Sonunda 2003 yılında belediye başkanımız beden eğitimi öğretmeni görevlendirmesiyle birlikte etkinliğimiz sona erdi.
İki sendir (2011, 2012) kaplı kaya dersine doğa gezileri yapmaya başladık. Her yıl kasım ayının ikinci haftasında Pazar günü sonbahar, nisan ayının ilk haftasında Pazar günü ilkbahar gezileri haziranın ilk haftasında Pazar günü kaplı kaya parkında tam güm piknik etkinlikleri yapıyoruz. Doğayı doğallığı seven halkımız etkinliklerimize davetlidir. İrtibat adresi balzulkuf@facebook.com, https://www.facebook.com/groups/375684952474898/?fref=ts
Tişörtün anısı, 1998 yılında emekli olduktan sonra kaplı kaya parkında, her sabah düzenli olarak sabah sporu ve yürüyüşü yapıyordum. Sabah sporu yapan bayanlar erkekle oranla çok kalabalıktılar. Her sabah belli bir saate kendi aralarında toplu egzersizler yapıyorlardı. 2 yıl Yıl içinde spor yapan bay ve bayanlarla tanıştım. Bende baylara toplu egzersizler yaptırmaya başladım. Kısa sürede içinde toplu egzersiz yapan erkekler sayısında ciddi bir artış olmuştu.
Bayan arkadaşlarımıza toplu egzersizleri birlikte yapmayı önerdim. Önerim kabul edildi. Bayan arkadaşımla (ikimiz birlikte) toplu egzersiz yaptırıyorduk. Katılım her gün çoğalıyordu. Bayan arkadaşıma her yıl nisan ayının ilk haftasında Pazar günü etkinlik yapmayı önerdim. Önerimin kabul edilmesi üzerine 2000 yılının nisan ayının ilk haftasında Pazar günü etkinlik hazırlıklarına başladık.
( Etkinliğimiz saat 08.00 başlayacaktı) Bayanlar, baylar herkes hazırlık yapmaya başlamıştı. O gün sabah yürüyüşümüzü ve toplu egzersizi birlikte yapacaktık. Basınımızı, belediye başkanlarımızı ilçe emniyet müdürümüzü, ilçe kaymakamımızı etkinliğimize katılamaya davet ettik.
Etkinliğimize, halkımızın yoğun katılımı yanında ilçe belediye başkanımız, ilçe emniyet müdürümüz, ilçe kaymakamımız yerel basın ve medyamız davetimizi kabul edip katılmışlardı. Hep birlikte sabah yürüyüşü ve toplu egzersizler yaptık. Etkinliğimiz yerel basında, medyada ana haber bültenlerinde geniş olarak yer aldı. Etkinliğimizi 2000.2001.2002, yıllarında aynı tarihlerde gerçekleştirdik.
Tişörtleri o tarihlerde bastırmıştık. Herkes tişörtüyle sabah egzersizlerine katılıyordu. Çok güzel bir görüntü oluşuyordu. Toplu sabah kahvaltıları, kaplı kaya deresine toplu gezi ve piknikler (70-80 kişilik gruplar halinde) düzenledik. Kestane toplamaya gittik. Belirtilen tarihlerde kaplı kaya yaşam boyu spor etkinlikleri birçok kez basın ve medyamızda haber konusu olmuştur. Bursa kamuoyu duymuştu. Kaplı kaya yaşam boyu spor adı altında unutulmaz güzel birliktelikler anılar ve güzellikler yaşadık. Alt yapıyı oluşturmuştuk, hazırlamıştık. Israrlı müracaatımız toplu dilekçelerimiz, hatta taleplerimizin gerçekleşmesi için ( parkımızın aydınlatılması, temizliği, beden eğitimi öğretmeni görevlendirilmesi spor aletlerinin konulması vb. gibi) belediye başkanlığın toplu yürüyüşümüz olmuştur. Sonunda 2003 yılında belediye başkanımız beden eğitimi öğretmeni görevlendirmesiyle birlikte etkinliğimiz sona erdi.
İki sendir (2011, 2012) kaplı kaya dersine doğa gezileri yapmaya başladık. Her yıl kasım ayının ikinci haftasında Pazar günü sonbahar, nisan ayının ilk haftasında Pazar günü ilkbahar gezileri haziranın ilk haftasında Pazar günü kaplı kaya parkında tam güm piknik etkinlikleri yapıyoruz. Doğayı doğallığı seven halkımız etkinliklerimize davetlidir. İrtibat adresi balzulkuf@facebook.com, https://www.facebook.com/groups/375684952474898/?fref=ts
Etiketler: yazılar
KAPLI KAYA YAŞAM BOYU SPOR
10.11.12
CHP’DE İSYAN ETTİREN YANLIŞ ALIŞKANLIĞI NASIL YOK EDECEĞİZ?
CHP’DE İSYAN ETTİREN YANLIŞ ALIŞKANLIĞI NASIL YOK EDECEĞİZ?
Örgüt toplantılarının, üye toplantılarının, delege toplantılarının, yapılmasında ki asıl amaç nedir?
Bu sorunun cevabı 2 X 2 kaç eder? Sorusunun cevabı çok basittir. Cevap Çok nettir. Çok açıktır. Tartışmasızdır.
Toplantılar, örgütün konuşması için yapılır. Delegelerin konuşması için yapılır. Üyelerin konuşması için yapılır.
Azıcık demokrasi kültürü olanlar, azıcık demokrasiyi bilenler, azıcık demokrasiye inananlar çok iyi bilirler ki, toplantılarda konuşma hakkı kutsaldır. Konuşma hakkı hiçbir gerekçeyle hiç kimse tarafından engellenemez. Konuşma hakkı gasp edilemez.
Toplantılarda, toplantıya katılanlar için, konuşma hakkı, konuşma süresi eşittir. Eşit olmak zorundadır. Ve bu eşitlik hiçbir şekilde, hiçbir gerekçeyle, hiç kimse tarafından bozulamaz. Bozulmaması gerekir.
İşte bu nedenle örgüt toplantılarında, toplantı kurallarına, toplantı usullerine, toplantı disiplinine uymak şarttır. Gereklidir.
TBMM Meclisi oturumlarında, toplantılarında, toplantı kurallarına, toplantı disiplinine, toplantı yöntemine, titizlikle uyulur. Konuşmacının konuşma süresini bir iki dakikadan fazla geçmesine izin verilmez. Toplantıyı yöneten başkan konuşmacıyı hemen uyarır. Uymazsa mikrofonu kapatır.
CHP örgüt toplantılarında, TBMM toplantılarını, toplantılarda uyulan ilke ve esasları, toplantı disiplinini kendimize örnek almalıyız.
CHP örgüt toplantılarında toplantı kurallarına, toplantı disiplinine, toplantı usul ve yöntemlerine genellikle uyulmadığı görülmektedir. Toplantının düzenlenmesinde, toplantının yapılmasında, toplantıların, örgüte, delegelere, katılımcılara duyurulmasında, gündemin hazırlanmasında, toplantının yönetilmesinde, söz hakkının kullanılmasında tam bir karmaşa disiplinsizlik, ilkesizlik kuralsızlık yaşanmaktadır. Çok daha kötüsü bunların alışkanlık haline gelmesidir.
Genellikle toplantıdan sonra denir ki “Zaman kaybetmekten başka bir işe yaramadı.” Böyle düşünenler çok haklıdırlar. Çünkü oyun kuralına göre oynanmamıştır. Çünkü toplantı usul ve yöntemine, toplantı disiplinine uyulmamıştır. Çünkü o toplantı ya kötü organize edilmiştir ya da doğru dürüst yönetilmemiştir.
CHP örgüt toplantılarında isyan ettiren yanlış alışkanlığı nasıl yok edeceğiz? Bu konuda hepimize, her birimize çok büyük görevler ve sorumluluklar düşmektedir. Bu yanlış alışkanlığı yok etmedikçe, parti içi demokrasiyi gerçekleştiremeyeceğiz. Demokrasiyi yaşatamayacağız.
Çünkü demokrasi toplantıda doğar. Demokrasinin ana sütü ise, toplantı usul, yöntem ve disiplin kurallarıdır. Demokrasi sütünü, demokrasiye içirecek olanlarda toplantıyı düzenleyenlerdir. Yönetenlerdir. Toplantıya katılanlardır.
Biz CHP liler olarak tepen tırnağa, toplantı usul, yöntemlerinin, disiplin kurallarının neler olduğunu bilmek öğrenmek anlamak ve uygulamak zorundayız. Buna hava, su, güneş, toprak kadar ihtiyacımızın olduğunu biliyorum.
Durum parti büyüklerimize, aile reislerine, karar mekanizmasında bulunanlara, başkanlarımıza, yöneticilerimize, milletvekillerimize önemle duyurulur. Umarım bu sesi duyarlar, gereğini yapmak için harekete geçerler.911.2012
Örgüt toplantılarının, üye toplantılarının, delege toplantılarının, yapılmasında ki asıl amaç nedir?
Bu sorunun cevabı 2 X 2 kaç eder? Sorusunun cevabı çok basittir. Cevap Çok nettir. Çok açıktır. Tartışmasızdır.
Toplantılar, örgütün konuşması için yapılır. Delegelerin konuşması için yapılır. Üyelerin konuşması için yapılır.
Azıcık demokrasi kültürü olanlar, azıcık demokrasiyi bilenler, azıcık demokrasiye inananlar çok iyi bilirler ki, toplantılarda konuşma hakkı kutsaldır. Konuşma hakkı hiçbir gerekçeyle hiç kimse tarafından engellenemez. Konuşma hakkı gasp edilemez.
Toplantılarda, toplantıya katılanlar için, konuşma hakkı, konuşma süresi eşittir. Eşit olmak zorundadır. Ve bu eşitlik hiçbir şekilde, hiçbir gerekçeyle, hiç kimse tarafından bozulamaz. Bozulmaması gerekir.
İşte bu nedenle örgüt toplantılarında, toplantı kurallarına, toplantı usullerine, toplantı disiplinine uymak şarttır. Gereklidir.
TBMM Meclisi oturumlarında, toplantılarında, toplantı kurallarına, toplantı disiplinine, toplantı yöntemine, titizlikle uyulur. Konuşmacının konuşma süresini bir iki dakikadan fazla geçmesine izin verilmez. Toplantıyı yöneten başkan konuşmacıyı hemen uyarır. Uymazsa mikrofonu kapatır.
CHP örgüt toplantılarında, TBMM toplantılarını, toplantılarda uyulan ilke ve esasları, toplantı disiplinini kendimize örnek almalıyız.
CHP örgüt toplantılarında toplantı kurallarına, toplantı disiplinine, toplantı usul ve yöntemlerine genellikle uyulmadığı görülmektedir. Toplantının düzenlenmesinde, toplantının yapılmasında, toplantıların, örgüte, delegelere, katılımcılara duyurulmasında, gündemin hazırlanmasında, toplantının yönetilmesinde, söz hakkının kullanılmasında tam bir karmaşa disiplinsizlik, ilkesizlik kuralsızlık yaşanmaktadır. Çok daha kötüsü bunların alışkanlık haline gelmesidir.
Genellikle toplantıdan sonra denir ki “Zaman kaybetmekten başka bir işe yaramadı.” Böyle düşünenler çok haklıdırlar. Çünkü oyun kuralına göre oynanmamıştır. Çünkü toplantı usul ve yöntemine, toplantı disiplinine uyulmamıştır. Çünkü o toplantı ya kötü organize edilmiştir ya da doğru dürüst yönetilmemiştir.
CHP örgüt toplantılarında isyan ettiren yanlış alışkanlığı nasıl yok edeceğiz? Bu konuda hepimize, her birimize çok büyük görevler ve sorumluluklar düşmektedir. Bu yanlış alışkanlığı yok etmedikçe, parti içi demokrasiyi gerçekleştiremeyeceğiz. Demokrasiyi yaşatamayacağız.
Çünkü demokrasi toplantıda doğar. Demokrasinin ana sütü ise, toplantı usul, yöntem ve disiplin kurallarıdır. Demokrasi sütünü, demokrasiye içirecek olanlarda toplantıyı düzenleyenlerdir. Yönetenlerdir. Toplantıya katılanlardır.
Biz CHP liler olarak tepen tırnağa, toplantı usul, yöntemlerinin, disiplin kurallarının neler olduğunu bilmek öğrenmek anlamak ve uygulamak zorundayız. Buna hava, su, güneş, toprak kadar ihtiyacımızın olduğunu biliyorum.
Durum parti büyüklerimize, aile reislerine, karar mekanizmasında bulunanlara, başkanlarımıza, yöneticilerimize, milletvekillerimize önemle duyurulur. Umarım bu sesi duyarlar, gereğini yapmak için harekete geçerler.911.2012
Etiketler: yazılar
POLİTİKA
5.11.12
SEÇİLEN CHP’LİLER, SEÇEN VE SEÇİLEMEYEN CHP’LİLERE DİYOR Kİ
SEÇİLEN CHP’LİLER, SEÇEN VE SEÇİLEMEYEN CHP’LİLERE DİYOR Kİ
AKP’nin, yaptıkları, yapacakları ortada iken, terör almış başını giderken, her gün şehit haberleri verilirken, iç ve dış politikada başarısızlıklar birbirini izlerken, demokrasi diyerek demokrasiden uzaklaşılırken, ülkemiz karanlığa sürüklenirken, cumhuriyet bayram kutlamaları yasaklanırken, cumhuriyet kazanımları yok edilirken, Zamlar, işsizlik, haksızlık, hukuksuzluk yolsuzluk diz boyu iken vb. gibi, konularla listeyi uzatmak mümkün.
Hiçbir CHP’linin iç sorunlara ayıracak, tartışacak, eleştirecek, konuşacak bir dakika bile zamanı yoktur. Şimdi, birlik beraberlik, dayanışma, kaynaşma zamanı. Şimdi demokrasiyi, eşitliği, adaleti, özgürlüğü, hakkı, hukuku, cumhuriyetin kazanımlarını, vatanımızın bütünlüğünü halkımızın çıkarlarını korumanın, savunmanın zamanı. Şimdi, el ele, kol kola, yan yana, huzur ve barış içinde yürümenin tam zamanı. Vb. gibi, konularla listeyi uzatmak mümkün.
İster seçilen, ister seçen, ister seçilemeyen olsun, 10 yıldan beri bu gerçekleri, anlamayan, kavramayan, göremeyen, düşünmeyen, bir kimsenin CHP’li olduğunda çok ciddi derecede kuşku duyarım. Şüphe ederim.
Bu kadar somut, acil ve önemli gerçekler karşısında, seçenleriyle, seçilenleriyle, seçilemeyenleriyle, yukarıda saydığımız sebeplerden dolayı parti içinde partimizde özlemini çektiğimiz dayanışmayı bu tür söylemlerle, uyarılarla, ikazlara sağlayabiliyor muyuz? İşte can alıcı soru bu.
Çok iyi bildiğimiz, anladığımız, yazdığımız, okuduğumuz tüm bu gerçeklere rağmen sorunun cevabı HAYIR. Neden hayır?
Çünkü önümüzde seçim var. Çünkü partiler seçim için var. Partililer seçmek ve seçilmek için var. Seçime hazırlanmak var. Seçime hazırlanırken, sadece seçilenlerin değil, onlara yakın olanların değil, seçilmek isteyen, seçilemeyen tüm üyelerin, CHP’sinin olanaklarından, parti içi demokrasinin nimetlerinden eşit ve adil derecede yararlanmaları gerekir. Şimdi eleştirme zamanı değil, şimdi birlik beraberlik dayanışma zamanı diyen, içe dönük konuşmaları bir anlamda engelleyen, sınırlayan, hatta yasaklayanlar, seçmeye ve seçilmeye yönelik olarak, parti üyeleri arsında eşitliği adaleti, hakkı, hukuku savunuyorlar mı? Uyguluyorlar mı? Partinin olanaklarından tüm üyeleri eşit derece yararlanmasına olanak tanıyorlar mı?
Bunları yapmıyorlarsa, uygulanmıyorsa üyeler arasında eşitlik adalet, hak ve hukuk gerektiği gibi uygulanmıyorsa, söylemler, uyarılar, ikazlar, yasaklamalar, sorunun çözümüne yardımcı olur mu? Parti içi barış, huzur dayanışma sağlanır mı?
Seçilenler olarak sorulardan soruların cevaplarından kaçmayalım. Sorulara sorunların cevaplarına sırtımızı dönmeyelim. Çünkü sorunlar var. Ve sorunlar çok ciddi boyutta. İç sorunlarımızı çözmediğimiz takdirde dış sorunlarımızı çözmenin çok zor olacağını düşüyorum. Seçilenlerin yani görev yetki üstlenenlerin, yani karar mekanizmasında olanların dikkatlerini bu konuya önemle çekmek istiyorum 05.11.2012
AKP’nin, yaptıkları, yapacakları ortada iken, terör almış başını giderken, her gün şehit haberleri verilirken, iç ve dış politikada başarısızlıklar birbirini izlerken, demokrasi diyerek demokrasiden uzaklaşılırken, ülkemiz karanlığa sürüklenirken, cumhuriyet bayram kutlamaları yasaklanırken, cumhuriyet kazanımları yok edilirken, Zamlar, işsizlik, haksızlık, hukuksuzluk yolsuzluk diz boyu iken vb. gibi, konularla listeyi uzatmak mümkün.
Hiçbir CHP’linin iç sorunlara ayıracak, tartışacak, eleştirecek, konuşacak bir dakika bile zamanı yoktur. Şimdi, birlik beraberlik, dayanışma, kaynaşma zamanı. Şimdi demokrasiyi, eşitliği, adaleti, özgürlüğü, hakkı, hukuku, cumhuriyetin kazanımlarını, vatanımızın bütünlüğünü halkımızın çıkarlarını korumanın, savunmanın zamanı. Şimdi, el ele, kol kola, yan yana, huzur ve barış içinde yürümenin tam zamanı. Vb. gibi, konularla listeyi uzatmak mümkün.
İster seçilen, ister seçen, ister seçilemeyen olsun, 10 yıldan beri bu gerçekleri, anlamayan, kavramayan, göremeyen, düşünmeyen, bir kimsenin CHP’li olduğunda çok ciddi derecede kuşku duyarım. Şüphe ederim.
Bu kadar somut, acil ve önemli gerçekler karşısında, seçenleriyle, seçilenleriyle, seçilemeyenleriyle, yukarıda saydığımız sebeplerden dolayı parti içinde partimizde özlemini çektiğimiz dayanışmayı bu tür söylemlerle, uyarılarla, ikazlara sağlayabiliyor muyuz? İşte can alıcı soru bu.
Çok iyi bildiğimiz, anladığımız, yazdığımız, okuduğumuz tüm bu gerçeklere rağmen sorunun cevabı HAYIR. Neden hayır?
Çünkü önümüzde seçim var. Çünkü partiler seçim için var. Partililer seçmek ve seçilmek için var. Seçime hazırlanmak var. Seçime hazırlanırken, sadece seçilenlerin değil, onlara yakın olanların değil, seçilmek isteyen, seçilemeyen tüm üyelerin, CHP’sinin olanaklarından, parti içi demokrasinin nimetlerinden eşit ve adil derecede yararlanmaları gerekir. Şimdi eleştirme zamanı değil, şimdi birlik beraberlik dayanışma zamanı diyen, içe dönük konuşmaları bir anlamda engelleyen, sınırlayan, hatta yasaklayanlar, seçmeye ve seçilmeye yönelik olarak, parti üyeleri arsında eşitliği adaleti, hakkı, hukuku savunuyorlar mı? Uyguluyorlar mı? Partinin olanaklarından tüm üyeleri eşit derece yararlanmasına olanak tanıyorlar mı?
Bunları yapmıyorlarsa, uygulanmıyorsa üyeler arasında eşitlik adalet, hak ve hukuk gerektiği gibi uygulanmıyorsa, söylemler, uyarılar, ikazlar, yasaklamalar, sorunun çözümüne yardımcı olur mu? Parti içi barış, huzur dayanışma sağlanır mı?
Seçilenler olarak sorulardan soruların cevaplarından kaçmayalım. Sorulara sorunların cevaplarına sırtımızı dönmeyelim. Çünkü sorunlar var. Ve sorunlar çok ciddi boyutta. İç sorunlarımızı çözmediğimiz takdirde dış sorunlarımızı çözmenin çok zor olacağını düşüyorum. Seçilenlerin yani görev yetki üstlenenlerin, yani karar mekanizmasında olanların dikkatlerini bu konuya önemle çekmek istiyorum 05.11.2012
Etiketler: yazılar
POLİTİKA
4.11.12
ÖNERİLER, ELEŞTİRİLER TALEPLER
1-Örgüt toplantılarının tümünde, alabildiğine disiplinsizlik, ilkesizlik, kuralsızlık yaşanıyor. Toplantı yöntemi usul ve esaslarına hiç uyulmuyor. Büyük balık küçük balığı yutuyor. Demokrasi yok oluyor.
Bu durum bazen milletvekillerimizi dahi isyan ettiriyor. Bu konuda üzerinde dikkatle ve titizlikle durulmalıdır. Toplantılarla ilgili iç tüzük, (yönetmelik) hazırlanıp il ve ilçelere gönderilmelidir. Toplantı usul ve esasları parti içi eğitimin vaz geçilmez parçası olmalıdır.
2-Delege seçimlerinde, il, ilçe seçimlerinde, seçimlerin öncesinde ve sonrasında seçmede, seçilmede, kendini ifade etmede üyeler arasında çok ciddi derecede, adaletsizlikler, haksızlıklar, eşitsizlikler yaşanmıştır. Yaşanmaktadır. Bu nedenle üyeler, gruplar arasında kırgınlıklar, dargınlıklar, kızgınlıklar, içten içe devam etmektedir. Gizli toplantıların yapıldığı kulaktan kulağa yayılmaktadır.
Örgüt birimlerinde yapılan seçimlerin hepsinde uyulması ve uygulanması gereken ilke esasları gösterir bir yönetmeliğin hazırlanıp ilçe örgütlerimize gönderilmesi son derece önemlidir.
3- partimizin can damarı olan örgütlenme ağının kurulması konusunda son derece isteksiz davranıldığı, zamana yayıldığı açıkça görülmektedir. Örgütlenme ağını kurmayan yönetimler takibe alınmalıdır.
Ayrıca her ilçe kendine göre örgütleme modeli uygulamaktadır. Örneğin bir ilçede mahalle yönetim kurulu denmekte, başka ilçede mahalle meclisi denmekte, bir başka ilçede mahalle sorumlusu denmektedir. Örgütlenme modeli tüm ilçelerimizde aynı olmalıdır. Bu konuda hazırlanacak yönetmelik örgütlerimize gönderilmelidir.
4-Örgütlenmede, tabanla ilişki ve iletişim kurmada sadece telefonunun mesajların, internetin kullanılması çok ciddi sıkıntılara ve sorunlara neden olmaktadır. Üyeler arasında ayrıcalık yaratmaktadır
İletişim canlı olarak yüz yüze yapılması her anlamda çok önemlidir. Özellikle yıllarca aynı mahallede oturan üyelerin bir birlerini hiç tanımıyor olmaları bunun en büyük kanıtı ve belgesidir.
5-İlçe yönetim kurulunda alınan kararlar, gelir ve gider kaynakları, genel merkezden gelen bilgiler, belgeler, yetkililer üyelerden, saklanmamalıdır gizlenmemelidir. Üyelerimizi doğrudan ilgilendiren her bilgi belge eylem etkinlik zaman ve süresi içinde üyelerimize duyurulmalıdır.
6-Taşra örgütlerimizin organize ettiği yıl dönümü, kutlamalarına, mitinkilere, toplu basın toplantılarına, mahalle seçimlerine katılım CHP ye hiç yakışmaysak derecede az olmaktadır.
7-Üye delegeyi seçiyor. Üye unutuluyor. Üye yok sayılıyor. Delege yönetimi seçiyor. Delege unutuluyor. Yok sayılıyor. Mahalle örgütleri, çalışma grupları oluşmuyor. Sadece yönetim ve yönetim kuruluna yakın olanlar dar kadro içinde çalışıyor faaliyet gösteriyor.
Başkanların örgüt ve üyelerin üstüne olağan üstü hâkimiyeti oluyor. Başkanın etrafında bir güç oluşuyor. Özgür irade, özgür üye tamamen etkisiz yetkisiz, çaresiz ve pasif durumuma düşmüş oluyor. Özgür irade, özgür üye Ya başkana yakın olacak, ya bir grubun üyesi olacak, ya da yılıp usanıp yok olacak. Gerçek bu.
8- örgüt çalışmalarında tüzüğün adı hiç geçmiyor, tüzük okunmuyor, tüzük uygulanmıyor.
CHP Bursa Yıldırım ilçe örgütü asil üyesi Zülfikar Bal. “balzulkuf@hotmail.com 02.11.2012
Etiketler: yazılar
POLİTİKA
CHP’ ÖRGÜTLERİNDE MAHALLE SORUMLULARI, ÇALIŞMA GRUPLARININ (KOMİSYONLARIN) OLUŞMASI HAKKINDA
CHP’ ÖRGÜTLERİNDE MAHALLE SORUMLULARI, ÇALIŞMA GRUPLARININ (KOMİSYONLARIN) OLUŞMASI HAKKINDA
Bir meyve ağacı düşünün bütün dallarını kesmişsiniz. Ağacın sadece gövdesi kalmış o ağaç meyve verir mi?
Bir insan düşünün elleri, ayakları yok. O insan iş yapabilir mi? yürüyebilir mi?
Bir kitle partisi (bir örgüt) düşünün, örgütlenme yok (mahalle sorumluları, çalışma grupları yok) o parti güçlenebilir mi?
CHP örgütlerinde parti tüzüğümüzün 26. Maddesi gereğince örgütlenme ağını kurmayan, (mahalle sorumluları, çalışma grupları) kurumsallaştırma yan, aktif hale getirmeyen hiçbir CHP örgüt başkan ve yönetim kurulu üyeleri, hiçbir örgütsel başarıya imza atamazlar. Sadece başkanın ve yönetim kurulu üyelerinin, onlara yakın olanların çalışmalarıyla (kendilerini değil) örgütü ve partiyi güçlendiremezler? Parti içi barışı, huzuru, düzeni sağlayamazlar. Neden mi?
ÇOK ÖNEMLİ GEREKÇELERDEN BİRİNCİSİ
Parti tüzüğünün ilçe başkanın göreviyle ilgili olarak 28. Maddesinin 2 paragrafında diyor ki
“ ilçe başkanı ilçe yönetim kurulunun, ilçe çevresindeki belediye meclis grubunun, ilçe düzeyinde kurulmuş çalışma gruplarının, belde başkanları ve belde kurullarının, muhtarlık bölge görevlileri çalışma gruplarının kanunda tüzükte belirlenen ya da parti organlarınca verilen görevleri yerine getirmeleri için uyumlu ve verimli çalışmalarını sağlar.”
İŞTE ÇOK ÖNEMLİ GEREKÇELERDEN İKİNCİSİ
Parti tüzüğünün ilçe yönetim kurulu görevleriyle ilgili olarak 30. Maddesinin B paragrafında diyor ki
“tüzük kurallarını, kongrelerin ve üst yönetim birimlerinin kararlarını uygular, vereceği görevleri yapar. İlçe düzeyinde oluşturulan çalışma gruplarının, belde örgütlerinin, muhtarlık bölgesi görevlileri çalışma grupları ile ilçe çevresindeki belediye meclisleri, parti gruplarının çalışmalarını düzenler ve denetler.”
Üye olarak, ilçe başkan ve yönetim kurulu üyeleri olarak elimizi şakağımıza koyup bir an düşünelim. Ve kendimize soralım.
İlçemizde kaç tane belediye meclis grubu var? Kaç tane çalışma grubu var? Kaç tane belde başkanı var? Mahallelerde muhtarlık bölge görevlileri var mı? çalışma grupları oluşturuldu mu? İlçe örgütlerimizde örgütlenme ağı yoksa İlçe başkanımız ve yönetim kurulu üyelerimiz, tüzüğün gereği olan bu çalışmaları denetlemiyorlar, gerekli organizasyonları yapmıyorlar, aralarındaki düzeni ve uyumu sağlamıyorlarsa, onların yarattığı boşluğu kendileri doldurmaya çalışıyorlarsa, görevlerini yetkilerini sorumluluklarını üstleniyorlar sa yani tüzüğün kendilerine verdiği görev yetki ve sorumlukları yerine getirmiyorlarsa, yapılan hiçbir çalışma (kendileri değil) partinin güçlenmesine asla katkı sağlamaz. Çünkü Sadece gövde iş yapmaz, yol alamaz. Çünkü sadece gövde meyve veremez.
Örgütlenme ağı olmayan bir kitle partisinde, yada örgütünde örgütlenme ağı yok ise, o partide o örgütte, demokrasiden, eşitlikten, adaletten, barıştan, dayanışmadan söz edilemez.
Çünkü partinin olanaklarından dar kadro içerisinde çalışanlar, köşe başlarını tutanlar, tabanın önün görünmez barikatlar koyanlar yararlanacak ve seçimlerde onlar seçileceklerdir.
İşte bu nedenlerle hiç bir CHP’li AKP’yi, ülke sorunlarını gerekçe göstererek, parti içi sorunları görmezlikten gelemez, parti içi sorunlar yokmuş gibi davranamaz. Aksi takdirde seçim sürecinde meydana gelebilecek kırgınlar, kızgınlıklar, tartışmalar, kavgalar önlenmez. 04.11.2012
Bir meyve ağacı düşünün bütün dallarını kesmişsiniz. Ağacın sadece gövdesi kalmış o ağaç meyve verir mi?
Bir insan düşünün elleri, ayakları yok. O insan iş yapabilir mi? yürüyebilir mi?
Bir kitle partisi (bir örgüt) düşünün, örgütlenme yok (mahalle sorumluları, çalışma grupları yok) o parti güçlenebilir mi?
CHP örgütlerinde parti tüzüğümüzün 26. Maddesi gereğince örgütlenme ağını kurmayan, (mahalle sorumluları, çalışma grupları) kurumsallaştırma yan, aktif hale getirmeyen hiçbir CHP örgüt başkan ve yönetim kurulu üyeleri, hiçbir örgütsel başarıya imza atamazlar. Sadece başkanın ve yönetim kurulu üyelerinin, onlara yakın olanların çalışmalarıyla (kendilerini değil) örgütü ve partiyi güçlendiremezler? Parti içi barışı, huzuru, düzeni sağlayamazlar. Neden mi?
ÇOK ÖNEMLİ GEREKÇELERDEN BİRİNCİSİ
Parti tüzüğünün ilçe başkanın göreviyle ilgili olarak 28. Maddesinin 2 paragrafında diyor ki
“ ilçe başkanı ilçe yönetim kurulunun, ilçe çevresindeki belediye meclis grubunun, ilçe düzeyinde kurulmuş çalışma gruplarının, belde başkanları ve belde kurullarının, muhtarlık bölge görevlileri çalışma gruplarının kanunda tüzükte belirlenen ya da parti organlarınca verilen görevleri yerine getirmeleri için uyumlu ve verimli çalışmalarını sağlar.”
İŞTE ÇOK ÖNEMLİ GEREKÇELERDEN İKİNCİSİ
Parti tüzüğünün ilçe yönetim kurulu görevleriyle ilgili olarak 30. Maddesinin B paragrafında diyor ki
“tüzük kurallarını, kongrelerin ve üst yönetim birimlerinin kararlarını uygular, vereceği görevleri yapar. İlçe düzeyinde oluşturulan çalışma gruplarının, belde örgütlerinin, muhtarlık bölgesi görevlileri çalışma grupları ile ilçe çevresindeki belediye meclisleri, parti gruplarının çalışmalarını düzenler ve denetler.”
Üye olarak, ilçe başkan ve yönetim kurulu üyeleri olarak elimizi şakağımıza koyup bir an düşünelim. Ve kendimize soralım.
İlçemizde kaç tane belediye meclis grubu var? Kaç tane çalışma grubu var? Kaç tane belde başkanı var? Mahallelerde muhtarlık bölge görevlileri var mı? çalışma grupları oluşturuldu mu? İlçe örgütlerimizde örgütlenme ağı yoksa İlçe başkanımız ve yönetim kurulu üyelerimiz, tüzüğün gereği olan bu çalışmaları denetlemiyorlar, gerekli organizasyonları yapmıyorlar, aralarındaki düzeni ve uyumu sağlamıyorlarsa, onların yarattığı boşluğu kendileri doldurmaya çalışıyorlarsa, görevlerini yetkilerini sorumluluklarını üstleniyorlar sa yani tüzüğün kendilerine verdiği görev yetki ve sorumlukları yerine getirmiyorlarsa, yapılan hiçbir çalışma (kendileri değil) partinin güçlenmesine asla katkı sağlamaz. Çünkü Sadece gövde iş yapmaz, yol alamaz. Çünkü sadece gövde meyve veremez.
Örgütlenme ağı olmayan bir kitle partisinde, yada örgütünde örgütlenme ağı yok ise, o partide o örgütte, demokrasiden, eşitlikten, adaletten, barıştan, dayanışmadan söz edilemez.
Çünkü partinin olanaklarından dar kadro içerisinde çalışanlar, köşe başlarını tutanlar, tabanın önün görünmez barikatlar koyanlar yararlanacak ve seçimlerde onlar seçileceklerdir.
İşte bu nedenlerle hiç bir CHP’li AKP’yi, ülke sorunlarını gerekçe göstererek, parti içi sorunları görmezlikten gelemez, parti içi sorunlar yokmuş gibi davranamaz. Aksi takdirde seçim sürecinde meydana gelebilecek kırgınlar, kızgınlıklar, tartışmalar, kavgalar önlenmez. 04.11.2012
Etiketler: yazılar
POLİTİKA
Kaydol:
Yorumlar (Atom)