“ZÜLFİKAR BAL'IN SAYFASIDA Ara”

7.12.12

CHP SADECE CHP’LİLERİN PARTİSİ DEĞİLDİR. CHP TARİHİ GEÇMİŞİYLE, HİZMETLERİYLE, MİSYONUYLA, VİZYONUYLA TÜRKİYE’NİN PARTİSİDİR.




CHP hepimizin partisidir. CHP Atatürk’ün kurduğu, iki büyük eserimden biri deyip halkına emanet ettiği partidir.

CHP atlarımızın, dedelerimizin, ninelerimizin, analarımızın, babalarımızın,  emekleriyle, inançlarıyla, kararlılıklarıyla, oylarıyla 90 yıldır yaşattığı bir partidir.

CHP kökleri, ana dolunun en ücra köşelerine kadar yayılan 90 yıllık ulu bir çınardır.    

CHP hepimizin partisidir. CHP sadece CHP’lilerin partisi değildir. CHP Türkiye’nin partisidir.

CHP bu özellikleriyle, kendi içinde yaşadığı, yaşayacağı her sorun Türkiye’nin sorunu demektir. Türkiye’nin yaşadığı, yaşayacağı her sorun CHP’ nin sorunu demektir. Bunu en başta CHP’liyim diyenler çok iyi anlamalı kavramalı ve bilmelidirler.

CHP kuruluşuyla, dünüyle, bugünüyle, tarihi geçmişiyle, ülkemize, halkımıza olan hizmetleriyle vizyonuyla, misyonuyla, derin ufkuyla, 100 yıl sonrasını gören kurucu lideriyle bu kadar büyük, bu kadar tarihi öneme sahip olan bir partidir.

CHP gerçek sahiplerinden koparılacak, sahiplenilecek,  küçük, bencil, çıkarcı anlayışla zihniyetle korunacak, savunulacak, yönetilecek bir parti olmamıştır. Bundan sonrada olmayacaktır.  Bu anlayışta, bu düşüncede, bu zihniyette olanlar savrulup gitmişlerdir. Ama CHP Dimdik ayakta kalmıştır. Kalmaya da devam edecektir. Çünkü koruyan ve savunan halkın ta kendisidir. Küçük ve bencil beyinler bunu anlamalıdır kavramalıdır. Bilmelidir.

Küçük düşünenler, kol kırılır, yen içinde kalır diyenler CHP’yi küçük dünyalarına hapsetmek isteyenler, ama sorgulanmak, denetlenmek istemeyen antidemokratik anlayışlar, zihniyetler bu gerçeği anlamalı. Kavramalı. Bilmeli.  

Artık kol kırılıp yen içinde kalmayacaktır. Kalmamalıdır. CHP Çatısı altında yaşayanlar, CHP üyesi olanlar, CHP kimliği taşıyanlar CHP’yi yönetenler,  CHP’yi sevenler CHP’nin tüzüğünü, çalışma ilkelerini, kurultay kararlarını, yönetmeliklerini, genelgelerini,  uygulamak ve uygulatmak zorundalar. Sade üyesinden genel başkanına kadar her CHP üyesi tüzükte ifadesini bulan, tüzükle sınırlanan görev yetki ve sorumluluk sınırlarına uymak zorundadırlar. Bu anlamda yönetimler aldıkları kararlardan, yaptıkları iş ve işlemlerden, gelir ve giderlerden,  parti üyelerine örgüte karşı sorumludurlar. Örgüt önünde, örgüt toplantılarında hesap vermek zorundadırlar.  Demokrasinin gereği işte budur. Demokrasi bu özelliğiyle ya vardır yâda yoktur. İkisinin ortası olamaz. Biraz demokrasi hiç olamaz.

CHP’li bir üye olarak partimde demokrasi arıyorum. Yazılarımla, davranışlarımla, sözlerimle, öneri, eleştiri ve sorularımla disiplin suçu işliyorsam, suçum kanıtlanmalıdır.  Cezamı yetkisi olmayan kişiler değil, CHP nin yetkili organı olan disiplin kurulu vermelidir. Cezayı yetkisiz kişiler veriyorsa, vermeye cesaret ediyorsa orada zaten demokrasi yok demektir. Orada zaten özgür irade yok demektir. 07.12.2012

ÇOK ÖNEMLİ NOT:
Yazılarımı, özel sayfalarında, özel grup sayfalarında yayınlamamı  (paylaşmamı) istemeyen,  herhangi bir şekilde en ufak rahatsızlık duyan arkadaşlarım, dostlarım gönül rahatlığı içinde sayfa ve grup üyeliğinden çıkarabilirler. Engelleyebilirler. En doğal haklarıdır. Saygı duyarım.

Yazılarımda suç unsuru bulanların,  görenlerin yetkili mercilere, üyesi olduğum partimin (disiplin kuruluna iletilmesi için) yetkili organlara bildirmelerini doğru bulurum ve onaylarım. Ama yapmayıp cezayı doğrudan ya da dolaylı olarak kendileri ceza vermek isterlerse bunu onaylamam, doğru ve demokratik bulmam mümkün değildir. 07.12.2012

6.12.12

CHP’DE KARARLILIKLA, İNATLA, ISRARLA SAVUNDUĞUM, SAVAŞTIĞIM VAZGEÇMEDİĞİM BİR MÜCADELEM VAR.


 CHP’DE KARARLILIKLA, İNATLA, ISRARLA SAVUNDUĞUM, SAVAŞTIĞIM VAZGEÇMEDİĞİM BİR MÜCADELEM VAR.


2010 Nisan tarihinden bu güne kadar, Yani Kemal Kılıçdaroğlu’nun Genel başkan olmasıyla birlikte, CHP çatısı altında, CHP içinde ki olumsuzluklara karşı, özgür ve onurlu bir CHP üyesi kimliğimle ve kişiliğimle dün ve bugün örgüt içinden, gelen yazılı sözlü tüm baskılara, uyarılara, ikazlara rağmen yılmadan, usanmadan inatla, ısrarla, kararlılıkla, dirençle sürdürdüğüm, savaştığım bir mücadelem var.

İnternet ortamında paylaştığım ve hiç silmediğim herkese açık olan 1000 in üzerindeki yazılarım, önerilerim eleştirilerim sorularım incelendiğinde mücadelemin özü çok daha net olarak anlaşılacaktır.

ANA MÜCADELEMİN ESASI 11 MADDEDEN OLUŞMAKTADIR.

Maddelerin neler olduğunu somut olarak yazacağım. açıklayacağım.  Duyan, okuyan yol arkadaşlarımdan,  yüzünde, sözünde maske olmayan gerçek CHP’li dostlarımdan duymayanlara duyurmalarını talep ediyorum, istiyorum. Öneriyorum.   Ve tüm yüreğimle, inancımla, özümle sözümle diyorum ki, Her şey CHP içindir, her şey halkımız içindir, Her şey ülkemiz içindir.

1- Örgütlenme ağının kurulması. (Tüzük Madde 26. 27. 28.) Muhtarlık bölgesi görevlileri çalışma gurupları (mahalle sokak cadde sorumlularının ve birçok başlıktan oluşan çalışma gruplarının oluşması, aktif hale gelmesi ve kurumsallaşması )
2- Genişletilmiş örgüt toplantılarının (il ilçe danışma meclisi toplantılarının) zaman ve süresi düzenli ve disiplinli olarak yapılması, görev yetki ve sorumlulukların yerine getirilmesi   (Tüzük Madde 29. 30. 32. 33.34. )
3- CHP çatısı altında CHP adıyla düzenlenen, yapılan, irili ufaklı, gündemli gündemsiz tüm örgüt toplantılarında, toplantı usul, yöntem kural ve disiplinine titizlikle uyulması, uymayanlar hakkında kesinlikle disiplin işlemi yapılması
4- Kısa, orta, uzun vadeli olarak, önemine ve acili yetine göre ( günlük haftalık aylık senelik) çalışma plan ve programın hazırlanması ilan panosuna asılması üyelerin örgütün bilgisine sunulması
5- Yönetim kurulunun aldığı kararların ilan panosuna asılarak üyelerin, örgütün bilgisine sunulması
6- Örgütün gelir gider Kalemlerinin (cetvellerinin) neler olduğu açık ve anlaşılır şekilde yazılmalı,  belli zaman dilimleri içinde ilan panolarına asılarak üyelerin, örgütün bilgisine sunulması.
7- Parti tüzüğüne, kurultay kararlarına, yönetmeliklere, genelgelere titizlikle uyulması uymayanlar hakkında kesinlikle disiplin işlemi yapılması
8- Örgüt başkanı, örgüt yönetim kurulu üyeleri, örgüt içinde hiçbir zaman, hiçbir şekilde örgüt üyeleri arasında ayrım, ayrıcalık yapmamalı,  birine uzak birine yakın durmamalı.
9- En önemlisi tüzüğün 5. Maddesin, özellikle de 5.maddenin 4 paragrafının hayata geçmesi için kesintisiz gayret ve çaba gösterilmeli.
10- Parti içi eğitimin uygulamaya konulması. (Tüzük Madde 83.)
11- Bütün bunların takip ve kontrol edilmesi için parti denetmenlerin görevlendirilmesi  (Tüzük madde 45)

Yukarıda sıraladığım 11 maddeyi yerine getirmek istemeyen başkan ve yöneticilerin, onlara bağlı ve bağımlı olan bazı üyelerin, ucuz, basit politika yapanların, kolay ve kestirme yoldan üyelerin omuzlarına basarak yükselmek isteyenlerin,  yüzlerine ve sözlerine maske takanların,  tüzüğü, partinin ilkelerini, kurallarını değil de, kendi bildiklerini (kendi işine gelenleri)  uygulayanların hedef tahtası olmaktan kurtulamıyorum.
     
 SÖZÜN ÖZÜ
CHP de tüzüğün, yönetimlerin, kişilerin, isimlerin, yüzlerin değil, yanlış anlayışların, alışkanlıkların, zihniyetlerin, uygulamaların değişmesi için kendi içimizde kendimize karşı top yekûn zorlu bir savaş açmalıyız. Sorunun ve çözümün anahtarının kesinlikle kendi içimizde olduğunu anlamalıyız, bilmeliyiz kabul etmeliyiz. Kendi dışımızda güçlenme şansımız yok. Kendi içimizde güçlenme şansımız çok.   Rakiplerimizi yenmek istiyorsak, iktidar olmak istiyorsak önce kendi içimizde kendimizi yenmek zorundayız. Kendi içimizde güçlenmek zorundayız. 06.12.2012

5.12.12

HP BURSA İL BAŞKANIMIZ SAYIN METİN ÇELİKLE BEYLE GÖRÜŞTÜM.


CHP BURSA İL BAŞKANIMIZ SAYIN METİN ÇELİKLE BEYLE CHP ÜYESİ OLARAK GÖRÜŞME TALEBİNDE BULUNDUM VE GÖRÜŞTÜM.

İl başkanımızla görüşmek için, il sekreterim izden 5.12.2012 tarihinde randevu aldım. Yaptığımız görüşmede il başkanımıza, partimizin, il ve ilçe örgütümüzün sorunları hakkında, son 3 yıl içinde yaptığım çalışmalar hakkında, internet ortamında yayınladığım yazılarım hakkında, il başkanımıza bilgi için, gereğinin yapılması için doğrudan elden verdiğim 29.11.2012 tarihli ve 5.12.2012 ve tarihli dilekçelerim hakkında düşüncelerimi, ayrıntılı olarak anlatma fırsatı buldum. Sayın il başkanımız 20 dakika boyunca anlattıklarımı, sözümü kesmeden dikkatlice dinledi. Ayrılırken anlatmak istediklerimi, vermek istediğim mesajı aldığını ve gereğinin yapılacağını söyledi. 

Çok yoğun çalışma temposu i
çinde iken , zaman ayıran görüşen, anlattıklarımı dikkatlice dinleyen ve daha önemlisi anlayan il başkanıma içten teşekkür ederek ayrıldım.05.12.2012
----------------------------------------

NOT: Eski il başkanımız Sayın Gürhan akdoğan Beyle kendiliğinden gelişen bir görüşmeyi internet ortamında paylaşmıştım.

Yazım Bursa Olay gazetesi gazetesi köşe yazarı Sayın Ahmet Emin Yılmaz'ın dikkatini çekmiş ve köşesinde yazmıştı. Söz konusu yazıyı ve hoş bir anı olarak yazılarımı okuyan dostlarımın ilgisine, bilgisine sunuyorum.

http://www.ahmeteminyilmaz.com/2011/03/il-baskanini-gordu-cok-etkilendi-duygularini-facebook%E2%80%99ta-paylasti/

CHP Lİ OLMAK ÇOK ZOR


CHP YILDIRIM İLÇE BAŞKANIMIZIN  DİLEKÇEMİ İŞLEME KOYMASINI VE GEREĞİNİ YAPMASINI ÖNEMLE TALEP EDİYORUM.

CHP YILDIRIM İLÇE BAŞKANLIĞI FACEBOOK HABER SAYFASI TAMAMEN HAKSIZ, KEYFİ VE ŞAHSİ SEBEPLER YÜZÜNDEN HİÇ BİR AÇIKLAMA YAPILMADAN YAZILARIMA BİLGİ EDİNMEME KAPATILDIĞINI AÇIKLAMIŞTIM.

28.11.2012 TARİHİNDE, İLÇE BAŞKANIMIZ, İLÇE BİNAMIZDA İLÇE KADIN KOLLARIMIZLA TOPLANTIDA BULUNDUĞU BİR SIRADA PARTİLİ ARKADAŞIMLA SOHBET EDERKEN, İLÇE BAŞKANIMIZIN TOPLANTIDAN ÇIKARAK AŞAĞIYA İNİP MÜDAHALE ETMEK ZORUNDA KALDIĞI HOŞ OLMAYAN BİR OLAY HAKKINDA İLÇE BAŞKANLIĞIMIZA ELDEN İMZA KARŞILIĞINDA 29.11.2011 TARİHİNDE DİLEKÇE VERDİM.

İLÇE BAŞKANLIĞIMIZIN DİLEKÇEMİ İŞLEME KOYMASINI VE GEREĞİNİ  ÖNEMLE TALEP EDİYORUM.  (CHP DE ÖZGÜR BİR ÜYE OLARAK VAR OLMAK, VARLIĞINI KORUMAK, HAKSIZLIKLAR KARŞISINDA HAK ARAMAK HİÇTE KOLAY DEĞİL) 3.11.2012

BİR CHP’LİNİN BİR CHP’LİYE VERECEĞİ EN AĞIR VE EN HAKSIZ CEZALARDAN BİRİSİ İŞTE BUDUR

BİR CHP’LİNİN BİR CHP’LİYE VERECEĞİ EN AĞIR VE EN HAKSIZ CEZALARDAN BİRİSİ İŞTE BUDUR 

Var sayalım ki, partinin, üyesisiniz, bilerek ya da bilmeyerek parti disiplin suçu işlediniz. Suçunuz, suç kanıtınız ve suçlu olduğunuz nasıl ispat edilecek? Suçlu olduğunuza kim karar verecek? İşlenen suçun ağırlığına göre ceza verme yetkisi kimin kimlerin olacak? 

Soruyu daha da somutlaştıralım. Üyesi olduğunuz partinin il ya da ilçe örgüt başkanı, o ilde ya da ilçede partinizi temsil ettiği için, partinizin adı ve amblemiyle, sosyal paylaşım sitesi olan facebookta örgüt üyeleriyle iletişim kurmak, paylaşımda bulunmak, parti, örgüt çalışmaları hakkında üyelere haberler, bilgiler vermek, onların yorumlarını, düşücülerini öneri ve eleştirilerini öğrenmek amacıyla (herkesesin paylaşımına açık ) bir sa
yfayı hizmete koyduğunu ve o sayfanın yöneticiliğini de doğrudan başkanın kendisinin yaptığını düşünelim.

Siz o partinin üyesi olarak, partinizle ilgili güncel bilgileri, haberleri iletişim sayfasından alıyorsunuz. Olayları gelişmeleri, haberleri, bildirileri duyuruları oradan takip ediyorsunuz. Partinizle ilgili düşünlerinizi, önerilerinizi, eleştirilerinizi, yorumlarınızı, beğenilerinizi orada yazıyor ve paylaşıyorsunuz.

Hiçbir açıklama yapılmadan, hiçbir bir bilgi verilmeden sayfa paylaşımınıza kapatılıyor. Sayfaya yazı yazmanınız engelleniyor. İlçenizle ilgili güncel bilgileri almanız yasaklanıyor. Suçunuzun, ne olduğunu bilmiyorsunuz. Bir anlamda partiden örgütten tecrit edilmiş ve dışlanmış oluyorsunuz. Bunun ihraçtan çok daha ağır ve onur kırıcı bir ceza olduğunu düşünüyorum.

Tam böyle bir durumla karşı kaşıya bulunuyorum.

Partim ve örgütüm içinde hakkımı arıyorum. Soruyorum yanıt alamıyorum. Suçum nedir? Suç kanıtı nedir? Bilmiyorum. Parti ve örgüt içinde örgüt üyesine bu kadar ağır ceza verme yetkisi kime, hangi kişiye, hangi organa aittir? Partisine yıllarca canla, başla emek veren, görev yetki ve sorumluluklarını eksiksiz yerine getiren bir parti üyesinin, bu haksızlığı adaletsizliği kabullenmesi içine sindirmesi kolay değildir. Suçunun ne olduğunu neden cezalandırıldığını bilmesi anlaması öğrenmesi CHP üyesinin en doğal hakkı değil midir? Suçumun ne olduğunun açıklanmalıdır. CHP de hakkını arayan mı suçludur. Aramayan mı suçludur? 05.12.2012


Var sayalım ki, partinin, üyesisiniz, bilerek ya da bilmeyerek parti disiplin suçu işlediniz. Suçunuz, suç kanıtınız ve suçlu olduğunuz nasıl ispat edilecek? Suçlu olduğunuza kim karar verecek? İşlenen suçun ağırlığına göre ceza verme yetkisi kimin kimlerin olacak? 

Soruyu daha da somutlaştıralım. Üyesi olduğunuz partinin il ya da ilçe örgüt başkanı, o ilde ya da ilçede partinizi temsil ettiği için, partinizin adı ve amblemiyle, sosyal paylaşım sitesi olan facebookta örgüt üyeleriyle iletişim kurmak, paylaşımda bulunmak, parti, örgüt çalışmaları hakkında üyelere haberler, bilgiler vermek, onların yorumlarını, düşücülerini öneri ve eleştirilerini öğrenmek amacıyla (herkesesin paylaşımına açık ) bir sa
yfayı hizmete koyduğunu ve o sayfanın yöneticiliğini de doğrudan başkanın kendisinin yaptığını düşünelim.

Siz o partinin üyesi olarak, partinizle ilgili güncel bilgileri, haberleri iletişim sayfasından alıyorsunuz. Olayları gelişmeleri, haberleri, bildirileri duyuruları oradan takip ediyorsunuz. Partinizle ilgili düşünlerinizi, önerilerinizi, eleştirilerinizi, yorumlarınızı, beğenilerinizi orada yazıyor ve paylaşıyorsunuz.

Hiçbir açıklama yapılmadan, hiçbir bir bilgi verilmeden sayfa paylaşımınıza kapatılıyor. Sayfaya yazı yazmanınız engelleniyor. İlçenizle ilgili güncel bilgileri almanız yasaklanıyor. Suçunuzun, ne olduğunu bilmiyorsunuz. Bir anlamda partiden örgütten tecrit edilmiş ve dışlanmış oluyorsunuz. Bunun ihraçtan çok daha ağır ve onur kırıcı bir ceza olduğunu düşünüyorum.

Tam böyle bir durumla karşı kaşıya bulunuyorum.

Partim ve örgütüm içinde hakkımı arıyorum. Soruyorum yanıt alamıyorum. Suçum nedir? Suç kanıtı nedir? Bilmiyorum. Parti ve örgüt içinde örgüt üyesine bu kadar ağır ceza verme yetkisi kime, hangi kişiye, hangi organa aittir? Partisine yıllarca canla, başla emek veren, görev yetki ve sorumluluklarını eksiksiz yerine getiren bir parti üyesinin, bu haksızlığı adaletsizliği kabullenmesi içine sindirmesi kolay değildir. Suçunun ne olduğunu neden cezalandırıldığını bilmesi anlaması öğrenmesi CHP üyesinin en doğal hakkı değil midir? Suçumun ne olduğunun açıklanmalıdır. CHP de hakkını arayan mı suçludur. Aramayan mı suçludur? 05.12.2012

2.12.12

AĞIZLAR SUSUN. KALEMLER YAZMASIN. YÜREKLER, VİCDANLAR SES VERSİN. İŞTE GERÇEKLER


AĞIZLAR SUSUN.  KALEMLER  YAZMASIN.  YÜREKLER,  VİCDANLAR  SES VERSİN.  İŞTE  GERÇEKLER

İLÇE BAŞKANLIĞIMIZIN SAYFASI  YAZILARIMA NEDEN  KAPATILDI?

(bu yazımı bir tek bir  patilim  okusa bile  tesellim olacaktır.)

Partimin asil üyesiyim partimin  emekçisiyim haksızlığa  uğradım    hakkımı  arıyorum.

Sayın  ilçe  Başkanımız AV. Güner  Aklan,  ilçe başkanlığına hazırlanma  ve  ısınma amacıyla (2011 yılı temmuz ya da ağustos ayları içinde  tarihi tam  hatırlamıyorum)   “CHP SERBEST KÜRSÜ”  adıyla facebook sayafası açmıştı.  

O tarihlerde ve daha öncesinde (2010 nisan ayndan beri)  şimdikinden çok daha sık yazılar yazdığımı şimdiki, il ve  ilçe  başkanımız, eski Bursa  il Başkanımız,  Sayın Gürhan  Akdoğan,  eski ilçe  başkanımız  Sayın Ali Toğan’ın  ve yönetim kurulu üyelerinin  çok iyi bildiklerini,  hatırladıklarını, unutmadıklaını  çok  iyi biliyorum. ayrıca  bunu doğrulayan yazıllarım internet   kayıtlarında’da  mevcuttur.  

O tarihlerde   yazılarımı internet sayfalarında   okuyan Sayın  Güner  Aklan, yazılarımı sayfasında  yayınlamamı teklif etmiştir. (Başka  ilçede ikamet  ettiği için kendisini  tanımıyordum o  tarihe  kadarda hiç   görmemiştim)  teklifini kabul  edip  yazılarımı, uzun  süre (CHP SERBEST KÜRÜSÜ)  sayfasında  yayınlamıştım.  (Bir çok yazışmalarımız telefon  görüşmelrimiz olmuştur.)Yerel  basınımızda bazı  gazeteciler  bir çok yazımı  bu safdan  alarak  köşelerinde  yayınladıkları  bilinen  bir  gerçektir.  

Sayın  Güner  Aklan ‘ın  İlçemize  başkanlık  adaylığı  kesinlik  kazandıktan sonra 20 Kasım 2011 tarihinde “CHP SERBEST KÜRSÜ”  sayfasında cevaplaması  dileği eski  başkanımıza  ve kendisine  2  şer adet  soru  sormuştum.  Sorularıma  yanıt vermeden ve hiçbir açıklama yapmadan, beni  hem arkadaşlıktan, hem de serbest kürsü sayfasından çıkarmıştı.  

Sayın  Güner  Aklan yarışı kazanıp  ilçe  başkanı  seçilmişti. Kendisini  kutlamış  ve  başarılar  dilemiştim. Yazılarımı  internet ortamında yazmaya  ve yayınlamya  kesintisiz devam  ediyordum.

9.8.2012 tarihinde eski ilçe binamızda başkanın makam odasında  bir grup üye arkadaşın yanında oturup sohbet ederken bana hitaben artık  herkese açık olan ilçe başkanlık sayfasına  yazılarımı  yazmamamı söylemiştir. Gerekçesini  sorduğımda,  yazılarımı  artık okumadığını, hep  aynı  şeyleri  yazdığımı, bıkkınlık  yarattığımı ayrıca yazılarımdan şikayetler aldığını  açıkça söylemiştir. Bende aynen  şu yanıtı  vermiştim. Yazılarımda suç unsuru varsa, partime örgütüme zarar veriyorsam gereğini yapmasını,  Suç kanıtıyla birlikte partimizin yetkili organı olan  disiplin  kuruluna  iletmesini  talep  etmiştim. (o gün disiplin kuruluna  vermedi. Veremezdi çünkü yazılarımda suç unusuru o günde yoktu  bugünde  yok. bu nedenle hakkı ve yetkisi olamadığı  halde cezayı  kendisi veriyor)

yazılarım  ilçe başkanlığımız  sayfasından  silindiğini  fark edince 13.8.2012 tarihli yazım da’ “yazılarımı yayından kaldıran, sayfadan silen anlayışı zihniyeti kınıyorum”  diye  yazmıştım.

Kınama yazım  üzerine  ilçe  başkanımız Sayın  Güner  Aklan 15.8.2012 tarihli cevap yazısında  “Zülfikar Bey;kimsenin sizin yazınızı kaldırdığı yok.O kadar çok paylaşım yapıyorsunuz ki neyi,nerede,ne zaman paylaştığınızı da unutuyorsunuz.Ayrıca duvarımda paylaştığınız ve kaldırıldığını iddia ettiğiniz yazınız da duvarımda halen duruyor.Lüfen kontrol edip yazınız.” Demişti. (yazım özel sayfasından değil  ilçemiz sayfası  duvarından  silindiğini iddia ediyordum)

14.8.2012 tarihli yazısında sayfa ve bilişimden sorumlu başkan yardımcısı 14.8.2012 tarihinde  özel  mesaj  sayfama  yazdığı  yazıda “sayfadaki yazılarınızı görevimden ötürü ben sildim” dediğini  başkanımıza  bildirdim.

23.8.2012 tarhinde sayfanın  paylaşıma  tamamen kapatıldığını fark edince, durumu  hem  ilçe  başkanımıza  hem il  başkanlığımıza  bildirdim,  ve sayfanın  açılmsını  talep  ettim.

29. 8,2012 tarihinde ilçemizden sorumlu il başkan yardımcımızın verdiği yazılı  cevapta ” ilçe başkanıyla konuyu görüştüğünü yazılarımı engellemelerinin söz konusu olmadığını sayfanın herkese açık olduğunu gruptan istemeden ayrılmış olabileceğimi yeniden gruba katılabileceğimi bildirmiştir. Bu girişim üzerine, ilçe başkanlığı sayfası  tekrar paylaşıma  açılmasıyla  yazılarımı  yazamaya  devam  ettim.
Bu defa 29.11.2012 tarihine saat 20.45  “İLÇE BİNAMIZ KEŞKE BİRAZ DAHA MÜTEVAZI OLSAYDI’DA” başlıklı yazımın yayınlanmadığını engellediğini,  sansür konduğunu,yayınlanması için onay beklediğini fark ettim.

Tüm üyelerimize açık olan ilçe başkanlığı sayfamız hiçbir gerekçe gösterilmeden,hiçbir açıklama yapılmadan  tamamen  haksız  ve  hukuksuz yere paylaşıma 2. Kez kapatılıyordu.

3 senedir düşüncelerimi, öneri  ve eleştirilerimi internet  otamında il  ve  genel  merkezimiz  sayfalarına yazıyorum. yayınladığım yazılarımın tamamı  internet ortamında, site  ve  sayfalarda mevcuttur ve herkese açıktır.

ilçe  başkanlığımız  sayfası  şahsıma  gerekçesiz  olarak kapatıldığı için Haksızlığa uğradığımı, suçlu olmadığımı düşünüyorum. Parti tüzüğümüzün 7 maddesine göre parti örgütümden hakkımı aramasını, hakkımı  savunmasını, yazılarım hakkında, parti ve örgüt içinde genel davranışlarım hakkında inceleme ve araştırma yapılmasını, soruşturma açılmasını  her hangi bir suçuma  rastlanırsa, suç belgesinin partimizin yetkili organı olan disiplin kuruluna iletilmesini,  cezamı yetkli  organın  vermesini, suçum yoksa ise ilçe başkanlığımızın sayfasının diğer üyeler gibi paylaşımıma bilgi edinmeme, ve  yazı yazlarıma açılmasını, örgütümüzden parti yetkililerimizden önemle  arz  ve  talep  ediyorum. 03.12.2012

İLÇE BAŞKANIMIZ YAZILARIMA SANSÜR KOYDUĞU İÇİN, İLÇE BAŞKANLIĞIMIZIN SAYFASINDA YAYINLAYAMIYORUM.



29.11.2012 tarihinde saat 20.45 de CHP Bursa Yıldırım İlçe Başkanlığı facebook sayfasında her zaman olduğu gibi “İLÇE BİNAMIZ KEŞKE BİRAZ DAHA MÜTEVAZI OLSAYDI’DA” Başlıklı yazımı (http://cancana-balmel.blogspot.com/2012/11/ilce hizmet binamız, keşke-biraz-daha.html ) yayınladım. Biraz sonra tekrar baktığımda yazımın sayfadan silindiğini gördüm. Aynı yazımı tekrar yayınladığımda ise ilk defa yöneticinin onayı bekleniyor yazısını gördüm. Artık bundan böyle ilçemiz facebook sayfasında başkanın onayından geçmeden ilçe başkanlığımız sayfasında istediğim zaman yazı resim yayınlanmayacağını anladım. 29.11.2012

1.12.12

ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZDIR

ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZDIR


Bir parti bir, bir örgüt, bir sendika iç işleyişinde, toplantılarında, eşitliğin e, esi, özgürlüğün ö’sü, adaletin a’sı var ise, demokrasinin, binde biri var ise,

O partinin, o örgütün, o sendika başkanı, yönetim kurulu üyeleri, örgüt üyeleri tarafından okunması, öğrenilmesi, bilinmesi uygulanılması gereken tüzük olur, ilkeler, kurallar olur. Alınmış kararlar olur, günlük haftalık aylık çalışma plan ve programlar olur.

Üyeler arasında, gözle görülen, yaşanan, hissedilen, birlik beraberlik dayanışma huzur, barış olur. Üyeler arasında asla husumet, kin nefret olmaz.

O parti, o örgüt, o sendika bir kişinin yönetiminde, kontrolünde, inisiyatifinde emirle buyrukla talimatla, yönetilen merkezi otorite değil, tek seslilik değil, çok seslilik Olur. Demokrasinin evrensel kuralları olur.

Üyeler arasında açıktan ya da gizliden hiçbir ayrımcılık, ayrılık olmaz, yapılmaz. Üyeler partilerine, örgütlerine, sendikalarına gittikleri zaman kendilerini başkalarının evinde değil, kendi evindeymiş gibi özgür ve rahat hissederler. Partinin örgütün, sendikanın kendine özgü kuralları ilkeleri varsa bunlara herkes eşit derecede uyar.

Bunların hiç biri yoksa hiç biri uygulanmıyorsa orada demokrasiyle yönetilen bir partinin, bir örgütün, bir sendikanın, özgür iradenin, özgür üyenin varlığından söz edilebilir mi?

Bunların varlığı sözlerle değil, boş demokrasi nutuklarıyla değil örgütlü yaşamın pratiği içinde uygulamakla hayata geçirmekle olur. O parti, o örgüt, o sendika merkezine giden üye bunların olduğunu, varlığını görür, anlar, yaşar, hisseder, uygular. Bunları yazarken Tabi ki CHP’den söz ediyorum.

SÖZÜN ÖZÜ ŞUDUR
CHP ATALARIMIZIN DEDELERİMİZİN, BABALARIMIZIN BİZE BIRAKTIĞI MİRASTIR. O MİRASTA HEPİMİZİN, TÜM HALKIMIZIN, HER BİRİMİZİN EŞİT DERECEDE HAKKI VARDIR. O MİRASI KORUMAK SAVUNMAK HEPİMİZİN HER BİRİMİZİN GÖREVİDİR. CHP Yİ SAHİPLENMEK İSTEYENLER BU GERÇEĞİ AKILLARINDAN HİÇ BİR ZAMAN ÇIKARMAMALILAR. 01.12.2012

30.11.12

ZÜLFİKAR BAL VE CHP ÜYESİ OLARAK SON 3 YILDIR AKTİF ŞEKİLDE SÜRDÜRDÜĞÜMÜ SİYASET VE POLİTİKA YAŞAMIMDA ÖĞRENDİĞİM SOMUT GERÇEKLER.



Eğer yalnızsan,

Eğer güçlü, grubun, kutbun, hizbin içinde yer almıyorsan,

Eğer zengin değilsen,

Eğer zengin, etkili, yetkili, güçlü kişilerin Himayesi altında değilsen

Eğer seçilmiş olanları, köşe başlarını tutanları, yaptıklarını, konuştuklarını, alkışlamıyor san, her dediklerini yapmıyorsan, uslu çocuk olmuyorsan, soruyorsan, eleştiriyorsan, öneriyorsan, düşünüyorsan araştıyor ve inceliyor san,

Eğer sadece CHP’yi sadece CHP’nin çıkarlarını, CHP’nin tüzüğünü, ilke ve kurallarını savunuyor san, özgür iradenle var olmak istiyorsan

Ne kadar bilgili yetenekli, ne kadar çalışkan, saygın olursan ol, çevrende ne kadar çevrende ne kadar sevilir sen sevil parti içinde seçilme, yükselme şansının hiç yok denecek kadar az olduğunu öğrendim. Mücadele, azminin, enerjinin bir nokta bittiğini öğrendim. Üzücü ama ne yazık ki bugün CHP’NİN GERÇEĞİ İŞTE BUDUR.

Keşke bunları tarafsız şekilde dinleyecek, anlayacak bir parti yetkilisi olsa, Keşke tarafsız bir parti denetleyicisi gel se, bu iddiaların doğruluğunu yanlışlığını sorgulasa raporuna yazsa. 30.11.2012

İLÇE BAŞKANLIĞINA 2 ADET ŞİKAYET DİLEKÇESİ



           CHP BURSA İL BAŞKANIMIZ SAYIN METİN ÇELİKLE CHP ÜYESİ OLARAK GÖRÜŞME TALEBİNDE BULUNDUM VE GÖRÜŞTÜM.

İl başkanımızla görüşmek için, il sekreterimizden 5.12.2012 tarihinde randevu aldım.  Yaptığımız görüşmede il başkanımıza, patimizin, il ve ilçe örgütümüzün sorunları hakkında, son 3 yıl içinde yaptığım çalışmalar hakkında, internet ortamında yayınladığım yazılarım hakkında, il başkanımıza bilgi için ve gereğinin yapılması için doğrudan elden verdiğim 29.11.2012 tarihli ve 5.12.2012 ve tarihli dilekçelerim hakkında düşüncelerimi, ayrıntılı olarak anlatma fırsatı buldum. Sayın il başkanımız 20 dakika boyunca sözümü kesmeden anlattıklarımı, sözümü hiç kesmeden dikkatlice dinledi. Ayrılırken anlatmak istediklerimi, vermek istediğim mesajı aldığını ve gereğinin yapılacağını söyledi.

Çok yoğun çalışma temposunda, zaman ayıran görüşen, anlattıklarımı dikkatlice dinleyen ve daha önemlisi anlayan il başkanıma içten teşekkür ederek ayrıldım.05.12.2012

NOT: Eski il başkanımız Sayın Gürhan akdoğan beyle kendiliğinden gelişen bir görüşmeyi internet ortamında paylaşmıştım. Bursa Olay gözetesi gazetesi köşe yazarı Sayın Ahmet Emin Yılmaz o yazımı internet sayfasından alarak köşesine taşımıştı. Söz konusu yazıyı ve hoş bir anımı yazılarımı okuyan dostlarımın ilgisine, bilgisine sunuyorum.


CHP YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜ BAŞKANLIĞINA
BURSA

28.11.2012 tarihinde ilçe binamızın salonunda parti üyesi arkadaşım Erol Özkara ile ikili olarak sohbet ettiğimiz sırada, yanımızda oturmakta olan ilçemiz yönetim kurulu üyesi Kemal Kocatürk, Erol Özkara’ya hitaben yalan söylüyorsun doğru bilgi vermiyorsun demiştir. Bunun üzerine bende biz aramızda sohbet ediyoruz, sizinle ilgili bir durum yok. Sohbetimize müdahale etmeyin deyince, sen onun avukatımın sın diyerek orada bulunulanların yanında çok sert bir ses tonuyla bağırmış ve ayağa kalkmıştır. Ciddi tartışmanın yaşanmasına neden olmuştur. Konu hem partimiz hem örgütümüz, hem de biz üyeler, açısından oldukça önemlidir. CHP hepimizin partisidir. Bu nedenle konunun araştırılıp, incelenmesini, ayrıca ilçe binamızda ve örgüt içinde bu tür olaylara, sebebiyet verilmemesi, tekrarının yaşanmaması için, ilçe binamızda yasaların ve tüzüğümüzün suç saymadığı, her konularda üyelerimizin ilçe binamıza gönül rahatlığıyla gidip gelmeleri için, fikirlerini, düşüncelerini özgürce açıklamaları ve tartışmaları için, kendi aralarında sohbet etmeleri ve bu tür konularda üyelerimiz üzerinde psikolojik baskı kurulmaması için, ilçe başkanlığımızın gerekli olan hassasiyeti göstermesini, gerekli önlemleri almasını, önemle arz ve talep ediyorum. 29.11.2012

                                                                                                                                        Zülfikar BAL
                                                                                                                          CHP Yıldırım İlçe Örgüt Üyesi
Gereği için: CHP yıldırım İlçe Başkanlığı
Bilgi için : CHP Bursa İl başkanlığı

Dilekçenin fotokopisini başkana iletmek üzere teslim aldım i İnci AYALA 29.11.2012 imza

                                                CHP BURSA İL BAŞKANLIĞINA 
Üyesi olduğum CHP Yıldırım İlçe Başkanlığımızın facebook iletişim sayfasında yazılarım siliniyor.  Sayfa 28.11.2012 tarihinde ikinci kez (hiçbir açıklama yapılmadan) paylaşımıma kapatılmıştır.  Bilgi edinmem, yazılarımı paylaşmam engellenmiştir. partinin bir üyesi olarak şahsıma haksızlık yapılmıştır. Suçumun ne olduğunu yazılı olarak öğrenmek istiyorum. 
İl başkanlığımızdan, örgütümüzden hakkımın aranması ve savunulması için gereğinin yapılmasını bilgilerinize önemle arz diyorum.  05.12.2012                                                                        
                                                                                                                             Zülfikar BAL
                                                                                                                CHP Yıldırım E.gazi Mah. üyesi
Adres: Ertuğrulgazi Mah.
           Kıyı Sokak No7/1
           Yıldırım / Bursa