“ZÜLFİKAR BAL'IN SAYFASIDA Ara”
13.1.13
HEM NALINA, HEM MIHINA, HEM DÜNE, HEM BU GÜNE YÖNELİK, OKKALI BİR YAZI
Uzun yıllardır değişmeyen, değiştirilemeyen, hizipçiliği, grupçuluğu yaratıp, CHP’ye aşılayan Deniz Baykal ve Önder Sav ekibi CHP’nin başından gitti mi? Gitti.
Milletvekili seçimleri oldu. Parti içi seçimler oldu. Yıllarca değişmeyen değiştirilemeyen, küçük olsun benim olsun diyerek CHP’yi halktan uzaklaştıran, hizipçiliğin, grupçuluğun temsilcileri olan milletvekilleri, il, ilçe başkanları, yönetim kurulu üyeleri, ilçe, il, kurultay delegeleri değişti mi? Değişti.
CHP tüzüğünün önemli maddeleri değişti mi? değişti.
Tüzüğün, 27. Maddesine rağmen, CHP’deki köklü değişimlere rağmen, genel başkanımızın bağlantı yazısındaki somut demecine rağmen, taşra örgütlerinde örgütlenme ağı kuruldu mu? (mahalle sorumluları, çalışma grupları) Kurumsallaştı mı? Aktif hale geldi mi? hayır.
Tüm çalışmalardan, yapılan tüm iş ve işlemlerden (ziyaretler, görüşmeler, eylemler, etkinlikler, kutlamalar, açılışlar, basın toplantıları, demeçler, nutuklar vb. Gibi) çok daha önemli olan örgütlerde, örgütlenme ağının kurulması, kurumsallaşması, aktif hale gelmesi değil midir? Evet
Cumhuriyetin kazanımları tehlikede ise, zamlar yağmur gibi yağıyorsa, ülke iyi yönetilmiyorsa, demokrasiden uzaklaşılıyor sa, bunların bilincinde ve farkında isek, o zaman kendimize soralım.
Dün ve bugün CHP’si taşra örgütlerinde örgütlenme ağının kurulmasında, yani halkla birleşip bütünleşmede, kaynaşıp kucaklaşmada, örgüt başkan ve yönetim kurulu üyeleri, aylarca, yıllarca neden bu kadar isteksiz davranıyorlar? Neden ayak sürüyorlar? Neden küçük kalıcı olmayan işleri, öne çıkararak, reklama dönüştürerek günü kurtarmaya, halkı, üyeleri avutmaya oyalamaya çalışıyorlar?
Örgütlenme ağının kurulmasına engel olan kim? AKP’mi? hayır. Siyasi partiler yasası mı? Hayır. Seçim yasası mı? Hayır. Hayır. Hayır. Bunların hiç biri değil.
Sorunun yanıtı, 2 sene önce yazdığım (1.12.2010 tarihli) yazının son iki paragrafında somut olarak verdiğimi düşünüyorum. Yazımın bağlantı adresini bilginize, ilginize, yorumunuza sunuyorum. Bir kere daha okumanızı önemle talep ediyorum.
SÖZÜN ÖZÜ
Kişilerin, isimlerin, başkanların, yönetimlerin, tüzüğün değişmesi yetmiyor. Anlayışların, zihniyetlerin, yanlış alışkanlıkların, uygulamaların değişmesi gerekiyor. Aynaya bakalım gerçek suçluyu orada göreceğiz. o suçlunun AKP olmadığını anlayacağız. Ne ararsak kendimizde kendi içimizde arayalım. 13.1.2013
Etiketler: yazılar
POLİTİKA
YENİ GÖREVE BAŞLAYAN İLÇEMİZ GENÇLİK KOLU YÖNETİMİNİ KUTLUYOR VE BAŞARILAR DİLİYORUM.
YENİ GÖREVE BAŞLAYAN İLÇEMİZ GENÇLİK KOLU YÖNETİMİNİ KUTLUYOR VE BAŞARILAR DİLİYORUM.
CHP Bursa Yıldırım İlçe Örgütü yeni oluşan gençlik koluna yeni başarılar diliyorum. Bir önceki gençlik kolu yönetim kurulu nasıl ve ne sebepten dolayı istifa ettiği, yeni gençlik kolu yönetiminin atamayla mı seçimle mi geldiği konusunda, üyelerimizi örgütümüzü bu sayfada yazılı açıklamayla bilgilendirilmesini isterdim.
Yeni seçilen ilçemiz gençlik kolu yönetim kurulumuzun üyelerimizle tanışmak, kaynaşmak, amacıyla Uludağ'a düzenlediği destekliyorum. böyle bir karar aldıkları için gençlerimizi gönülden kutluyorum. Bu tür sosyal etkinliklerin, eğlencelerin, dinlenceler in düzenlemesi en az eylemler etkinlikler kadar önemli gerekli ve hatta zorunlu olduğunu olduğunu düşünüyorum.
CHP Yıldırım İlçe Başkanlığımızın tüm ilçe üyelerimizi kapsayacak şekilde hasret kaldığımız, ihtiyacımız olan (pahalı yemeklerin dışında) bu tür etkinliklerin, şölenlerin düzenlemesini önemle öneriyorum.
NOT: Bu yazımı İlçe başkanlığımıza ait facebook iletişim sayfasında yayınlamayı çok isterdim. Ama gerekçesi açıklanmayan sebepten dolayı ilçemiz iletişim sayfası, yazılarıma ve paylaşımıma 28.11.2012 tarihinden beri yasaklanmıştır. Haksız olarak verilen bu cezanın ne zaman biteceğini ise bilmiyorum. 13.1.2013
Etiketler: yazılar
POLİTİKA
CUMHURİYETE, DEMOKRASİYE, CHP’YE İNAN, BU DEĞERLERİ ÖZÜMSEYEN, SAVUNAN CHP’Lİ BİR ÜYE OLARAK, ÖZÜYLE, SÖZÜYLE CHP’LİYİM DİYEN CHP’LİLERE DİYORUM Kİ CHP’nin iktidar olamayışının önündeki en büyük engel, nasıl ki dün, DYP, MHP, ANAP, RP, vb. gibi siyasi rakibi olan partiler değilse, bugün de AKP değildir. Yarında AKP veya başka siyasi partiler olmayacaktır. Çünkü siyasi partiler demokrasinin olmazsa olmazlarından en önemlisidir. O zaman CHP’yi yönetenler, yönetimlere seçilenler, görev yetki ve sorumluluk üstlenenler, karar mekanizmasında bulunanlar, yani örgüt başkanları, yönetim kurulu üyeleri, CHP üyelerini, CHP’ye gönül veren, oy veren halkımızı AKP ile AKP’nin yaptıkları veya yapacakları ile korkutmaktan, ürkütmekten vazgeçmelidirler. Parti ve örgüt içindeki sorunları, haksızlıkları, adaletsizlikleri, eşitsizlikleri, antidemokratik uygulamaları gündeme getiren, soran, sorgulayan, konuşan, eleştiren, öneren CHP üyelerini, CHP’ye gönül veren, oy veren halkımızı AKP ile AKP nin yaptıkları ile yapacakları ile korkutmaktan ürkütmekten vazgeçmelidirler. Çünkü AKP vardır. Yaptıklarıyla yapacaklarıyla yıllarca iktidardadır. Çünkü CHP vardır. Yaptıklarıyla yapacaklarıyla yıllarca muhalefettedir. Çünkü CHP’de yıllardan beri parti içi, sorunlar vardır. Bunların hepsi inkâr edilmez somut gerçeklerdir. O zaman CHP’li başkanlar, yöneticiler, üyeler olarak, CHP’ye gönül verenler oy verenler olarak işimize gelse de, gelmese de, bu gerçekleri olduğu gibi kabul etmek zorundayız. Bu gerçekleri olduğu gibi kabul edersek, AKP ile AKP’nin yaptıklarıyla yapacaklarıyla nasıl etkili mücadele ediyorsak, aynı etkili mücadeleyi, aynı oranda ve aynı kararlılıkla parti ve öğüt içindeki sorunları yok etmek içinde vermeliyiz. Vermek zorundayız. Aksi takdirde, AKP’nin yaptıklarını yapacaklarını gerekçe göstererek, kendi içimizdeki sorunları görmezden gelirsek, her seferinde AKP’yi ve AKP’nin yaptıklarını yapacaklarını gerekçe göstererek sorunları ötelersek, hasır altı edersek, bu konuda yapılan eleştirilere, önerilere kulaklarımızı tıkarsak, parti içinde haksızlıklarla, adaletsizliklere isyan edenleri aynı gerekçelerle azarlarsak, susturursak, kendi bindiğimiz dalı kesmiş oluruz. AKP den daha çok zararı kendimize, partimize vermiş oluruz. CHP’de seçilmeye emekleriyle, çalışmalarıyla, inançlarıyla, bilgileriyle birikimleriyle hak kazananların, CHP ye, cumhuriyete, demokrasiye inanların, bu değerleri özümseyenlerin seçilmesi için, parti içi demokrasinin işlemesi şarttır. Zorunludur. Parti içi seçim yarışında üyeler arasında, kendini, düşüncelerini ifade etmede, tanımada, tanınmada eşitliğin, adaletin, hakkın, hukukun sağlanması şarttır. Zorunludur. Aksi takdirde kendi bindiğimiz dalı kesmiş oluruz. AKP den daha çok zararı kendimize, partimize vermiş oluruz. CHP’de mevcut yapı içinde sorunların çözümü tabandan tavana doğru değil, tavandan tabana doğru olmak zorundadır. Bu nedenle tavandakilere yani başkanlara, yönetim kurulu üyelerine, aile Reislerine yani seçilenlere tarihi, görevler, tarihi sorumluluklar düşmektedir. 13.1.2013
CUMHURİYETE, DEMOKRASİYE, CHP’YE İNAN, BU DEĞERLERİ ÖZÜMSEYEN, SAVUNAN CHP’Lİ BİR ÜYE OLARAK, ÖZÜYLE, SÖZÜYLE CHP’LİYİM DİYEN CHP’LİLERE DİYORUM Kİ
CHP’nin iktidar olamayışının önündeki en büyük engel, nasıl ki dün, DYP, MHP, ANAP, RP, vb. gibi siyasi rakibi olan partiler değilse, bugün de AKP değildir. Yarında AKP veya başka siyasi partiler olmayacaktır. Çünkü siyasi partiler demokrasinin olmazsa olmazlarından en önemlisidir.
O zaman CHP’yi yönetenler, yönetimlere seçilenler, görev yetki ve sorumluluk üstlenenler, karar mekanizmasında bulunanlar, yani örgüt başkanları, yönetim kurulu üyeleri,
CHP üyelerini, CHP’ye gönül veren, oy veren halkımızı AKP ile AKP’nin yaptıkları veya yapacakları ile korkutmaktan, ürkütmekten vazgeçmelidirler.
Parti ve örgüt içindeki sorunları, haksızlıkları, adaletsizlikleri, eşitsizlikleri, antidemokratik uygulamaları gündeme getiren, soran, sorgulayan, konuşan, eleştiren, öneren CHP üyelerini, CHP’ye gönül veren, oy veren halkımızı AKP ile AKP nin yaptıkları ile yapacakları ile korkutmaktan ürkütmekten vazgeçmelidirler.
Çünkü AKP vardır. Yaptıklarıyla yapacaklarıyla yıllarca iktidardadır. Çünkü CHP vardır. Yaptıklarıyla yapacaklarıyla yıllarca muhalefettedir. Çünkü CHP’de yıllardan beri parti içi, sorunlar vardır. Bunların hepsi inkâr edilmez somut gerçeklerdir.
O zaman CHP’li başkanlar, yöneticiler, üyeler olarak, CHP’ye gönül verenler oy verenler olarak işimize gelse de, gelmese de, bu gerçekleri olduğu gibi kabul etmek zorundayız.
Bu gerçekleri olduğu gibi kabul edersek, AKP ile AKP’nin yaptıklarıyla yapacaklarıyla nasıl etkili mücadele ediyorsak, aynı etkili mücadeleyi, aynı oranda ve aynı kararlılıkla parti ve öğüt içindeki sorunları yok etmek içinde vermeliyiz. Vermek zorundayız.
Aksi takdirde, AKP’nin yaptıklarını yapacaklarını gerekçe göstererek, kendi içimizdeki sorunları görmezden gelirsek, her seferinde AKP’yi ve AKP’nin yaptıklarını yapacaklarını gerekçe göstererek sorunları ötelersek, hasır altı edersek, bu konuda yapılan eleştirilere, önerilere kulaklarımızı tıkarsak, parti içinde haksızlıklarla, adaletsizliklere isyan edenleri aynı gerekçelerle azarlarsak, susturursak, kendi bindiğimiz dalı kesmiş oluruz. AKP den daha çok zararı kendimize, partimize vermiş oluruz.
CHP’de seçilmeye emekleriyle, çalışmalarıyla, inançlarıyla, bilgileriyle birikimleriyle hak kazananların, CHP ye, cumhuriyete, demokrasiye inanların, bu değerleri özümseyenlerin seçilmesi için, parti içi demokrasinin işlemesi şarttır. Zorunludur.
Parti içi seçim yarışında üyeler arasında, kendini, düşüncelerini ifade etmede, tanımada, tanınmada eşitliğin, adaletin, hakkın, hukukun sağlanması şarttır. Zorunludur. Aksi takdirde kendi bindiğimiz dalı kesmiş oluruz. AKP den daha çok zararı kendimize, partimize vermiş oluruz.
CHP’de mevcut yapı içinde sorunların çözümü tabandan tavana doğru değil, tavandan tabana doğru olmak zorundadır. Bu nedenle tavandakilere yani başkanlara, yönetim kurulu üyelerine, aile Reislerine yani seçilenlere tarihi, görevler, tarihi sorumluluklar düşmektedir. 13.1.2013
CHP’nin iktidar olamayışının önündeki en büyük engel, nasıl ki dün, DYP, MHP, ANAP, RP, vb. gibi siyasi rakibi olan partiler değilse, bugün de AKP değildir. Yarında AKP veya başka siyasi partiler olmayacaktır. Çünkü siyasi partiler demokrasinin olmazsa olmazlarından en önemlisidir.
O zaman CHP’yi yönetenler, yönetimlere seçilenler, görev yetki ve sorumluluk üstlenenler, karar mekanizmasında bulunanlar, yani örgüt başkanları, yönetim kurulu üyeleri,
CHP üyelerini, CHP’ye gönül veren, oy veren halkımızı AKP ile AKP’nin yaptıkları veya yapacakları ile korkutmaktan, ürkütmekten vazgeçmelidirler.
Parti ve örgüt içindeki sorunları, haksızlıkları, adaletsizlikleri, eşitsizlikleri, antidemokratik uygulamaları gündeme getiren, soran, sorgulayan, konuşan, eleştiren, öneren CHP üyelerini, CHP’ye gönül veren, oy veren halkımızı AKP ile AKP nin yaptıkları ile yapacakları ile korkutmaktan ürkütmekten vazgeçmelidirler.
Çünkü AKP vardır. Yaptıklarıyla yapacaklarıyla yıllarca iktidardadır. Çünkü CHP vardır. Yaptıklarıyla yapacaklarıyla yıllarca muhalefettedir. Çünkü CHP’de yıllardan beri parti içi, sorunlar vardır. Bunların hepsi inkâr edilmez somut gerçeklerdir.
O zaman CHP’li başkanlar, yöneticiler, üyeler olarak, CHP’ye gönül verenler oy verenler olarak işimize gelse de, gelmese de, bu gerçekleri olduğu gibi kabul etmek zorundayız.
Bu gerçekleri olduğu gibi kabul edersek, AKP ile AKP’nin yaptıklarıyla yapacaklarıyla nasıl etkili mücadele ediyorsak, aynı etkili mücadeleyi, aynı oranda ve aynı kararlılıkla parti ve öğüt içindeki sorunları yok etmek içinde vermeliyiz. Vermek zorundayız.
Aksi takdirde, AKP’nin yaptıklarını yapacaklarını gerekçe göstererek, kendi içimizdeki sorunları görmezden gelirsek, her seferinde AKP’yi ve AKP’nin yaptıklarını yapacaklarını gerekçe göstererek sorunları ötelersek, hasır altı edersek, bu konuda yapılan eleştirilere, önerilere kulaklarımızı tıkarsak, parti içinde haksızlıklarla, adaletsizliklere isyan edenleri aynı gerekçelerle azarlarsak, susturursak, kendi bindiğimiz dalı kesmiş oluruz. AKP den daha çok zararı kendimize, partimize vermiş oluruz.
CHP’de seçilmeye emekleriyle, çalışmalarıyla, inançlarıyla, bilgileriyle birikimleriyle hak kazananların, CHP ye, cumhuriyete, demokrasiye inanların, bu değerleri özümseyenlerin seçilmesi için, parti içi demokrasinin işlemesi şarttır. Zorunludur.
Parti içi seçim yarışında üyeler arasında, kendini, düşüncelerini ifade etmede, tanımada, tanınmada eşitliğin, adaletin, hakkın, hukukun sağlanması şarttır. Zorunludur. Aksi takdirde kendi bindiğimiz dalı kesmiş oluruz. AKP den daha çok zararı kendimize, partimize vermiş oluruz.
CHP’de mevcut yapı içinde sorunların çözümü tabandan tavana doğru değil, tavandan tabana doğru olmak zorundadır. Bu nedenle tavandakilere yani başkanlara, yönetim kurulu üyelerine, aile Reislerine yani seçilenlere tarihi, görevler, tarihi sorumluluklar düşmektedir. 13.1.2013
Etiketler: yazılar
POLİTİKA
CUMHURİYETE, DEMOKRASİYE, CHP’YE İNAN, BU DEĞERLERİ ÖZÜMSEYEN, SAVUNAN CHP’Lİ BİR ÜYE OLARAK, ÖZÜYLE, SÖZÜYLE CHP’LİYİM DİYEN CHP’LİLERE DİYORUM Kİ
CHP’nin iktidar olamayışının önündeki en büyük engel, nasıl ki dün, DYP, MHP, ANAP, RP, vb. gibi siyasi rakibi olan partiler değilse, bugün de AKP değildir. Yarında AKP veya başka siyasi partiler olmayacaktır. Çünkü siyasi partiler demokrasinin olmazsa olmazlarından en önemlisidir.
O zaman CHP’yi yönetenler, yönetimlere seçilenler, görev yetki ve sorumluluk üstlenenler, karar mekanizmasında bulunanlar, yani örgüt başkanları, yönetim kurulu üyeleri,
CHP üyelerini, CHP’ye gönül veren, oy veren halkımızı AKP ile AKP’nin yaptıkları veya yapacakları ile korkutmaktan, ürkütmekten vazgeçmelidirler.
Parti ve örgüt içindeki sorunları, haksızlıkları, adaletsizlikleri, eşitsizlikleri, antidemokratik uygulamaları gündeme getiren, soran, sorgulayan, konuşan, eleştiren, öneren CHP üyelerini, CHP’ye gönül veren, oy veren halkımızı AKP ile AKP nin yaptıkları ile yapacakları ile korkutmaktan ürkütmekten vazgeçmelidirler.
Çünkü AKP vardır. Yaptıklarıyla yapacaklarıyla yıllarca iktidardadır. Çünkü CHP vardır. Yaptıklarıyla yapacaklarıyla yıllarca muhalefettedir. Çünkü CHP’de yıllardan beri parti içi, sorunlar vardır. Bunların hepsi inkâr edilmez somut gerçeklerdir.
O zaman CHP’li başkanlar, yöneticiler, üyeler olarak, CHP’ye gönül verenler oy verenler olarak işimize gelse de, gelmese de, bu gerçekleri olduğu gibi kabul etmek zorundayız.
Bu gerçekleri olduğu gibi kabul edersek, AKP ile AKP’nin yaptıklarıyla yapacaklarıyla nasıl etkili mücadele ediyorsak, aynı etkili mücadeleyi, aynı oranda ve aynı kararlılıkla parti ve öğüt içindeki sorunları yok etmek içinde vermeliyiz. Vermek zorundayız.
Aksi takdirde, AKP’nin yaptıklarını yapacaklarını gerekçe göstererek, kendi içimizdeki sorunları görmezden gelirsek, her seferinde AKP’yi ve AKP’nin yaptıklarını yapacaklarını gerekçe göstererek sorunları ötelersek, hasır altı edersek, bu konuda yapılan eleştirilere, önerilere kulaklarımızı tıkarsak, parti içinde haksızlıklarla, adaletsizliklere isyan edenleri aynı gerekçelerle azarlarsak, susturursak, kendi bindiğimiz dalı kesmiş oluruz. AKP den daha çok zararı kendimize, partimize vermiş oluruz.
CHP’de seçilmeye emekleriyle, çalışmalarıyla, inançlarıyla, bilgileriyle birikimleriyle hak kazananların, CHP ye, cumhuriyete, demokrasiye inanların, bu değerleri özümseyenlerin seçilmesi için, parti içi demokrasinin işlemesi şarttır. Zorunludur.
Parti içi seçim yarışında üyeler arasında, kendini, düşüncelerini ifade etmede, tanımada, tanınmada eşitliğin, adaletin, hakkın, hukukun sağlanması şarttır. Zorunludur. Aksi takdirde kendi bindiğimiz dalı kesmiş oluruz. AKP den daha çok zararı kendimize, partimize vermiş oluruz.
CHP’de mevcut yapı içinde sorunların çözümü tabandan tavana doğru değil, tavandan tabana doğru olmak zorundadır. Bu nedenle tavandakilere yani başkanlara, yönetim kurulu üyelerine, aile Reislerine yani seçilenlere tarihi, görevler, tarihi sorumluluklar düşmektedir. 13.1.2013
O zaman CHP’yi yönetenler, yönetimlere seçilenler, görev yetki ve sorumluluk üstlenenler, karar mekanizmasında bulunanlar, yani örgüt başkanları, yönetim kurulu üyeleri,
CHP üyelerini, CHP’ye gönül veren, oy veren halkımızı AKP ile AKP’nin yaptıkları veya yapacakları ile korkutmaktan, ürkütmekten vazgeçmelidirler.
Parti ve örgüt içindeki sorunları, haksızlıkları, adaletsizlikleri, eşitsizlikleri, antidemokratik uygulamaları gündeme getiren, soran, sorgulayan, konuşan, eleştiren, öneren CHP üyelerini, CHP’ye gönül veren, oy veren halkımızı AKP ile AKP nin yaptıkları ile yapacakları ile korkutmaktan ürkütmekten vazgeçmelidirler.
Çünkü AKP vardır. Yaptıklarıyla yapacaklarıyla yıllarca iktidardadır. Çünkü CHP vardır. Yaptıklarıyla yapacaklarıyla yıllarca muhalefettedir. Çünkü CHP’de yıllardan beri parti içi, sorunlar vardır. Bunların hepsi inkâr edilmez somut gerçeklerdir.
O zaman CHP’li başkanlar, yöneticiler, üyeler olarak, CHP’ye gönül verenler oy verenler olarak işimize gelse de, gelmese de, bu gerçekleri olduğu gibi kabul etmek zorundayız.
Bu gerçekleri olduğu gibi kabul edersek, AKP ile AKP’nin yaptıklarıyla yapacaklarıyla nasıl etkili mücadele ediyorsak, aynı etkili mücadeleyi, aynı oranda ve aynı kararlılıkla parti ve öğüt içindeki sorunları yok etmek içinde vermeliyiz. Vermek zorundayız.
Aksi takdirde, AKP’nin yaptıklarını yapacaklarını gerekçe göstererek, kendi içimizdeki sorunları görmezden gelirsek, her seferinde AKP’yi ve AKP’nin yaptıklarını yapacaklarını gerekçe göstererek sorunları ötelersek, hasır altı edersek, bu konuda yapılan eleştirilere, önerilere kulaklarımızı tıkarsak, parti içinde haksızlıklarla, adaletsizliklere isyan edenleri aynı gerekçelerle azarlarsak, susturursak, kendi bindiğimiz dalı kesmiş oluruz. AKP den daha çok zararı kendimize, partimize vermiş oluruz.
CHP’de seçilmeye emekleriyle, çalışmalarıyla, inançlarıyla, bilgileriyle birikimleriyle hak kazananların, CHP ye, cumhuriyete, demokrasiye inanların, bu değerleri özümseyenlerin seçilmesi için, parti içi demokrasinin işlemesi şarttır. Zorunludur.
Parti içi seçim yarışında üyeler arasında, kendini, düşüncelerini ifade etmede, tanımada, tanınmada eşitliğin, adaletin, hakkın, hukukun sağlanması şarttır. Zorunludur. Aksi takdirde kendi bindiğimiz dalı kesmiş oluruz. AKP den daha çok zararı kendimize, partimize vermiş oluruz.
CHP’de mevcut yapı içinde sorunların çözümü tabandan tavana doğru değil, tavandan tabana doğru olmak zorundadır. Bu nedenle tavandakilere yani başkanlara, yönetim kurulu üyelerine, aile Reislerine yani seçilenlere tarihi, görevler, tarihi sorumluluklar düşmektedir. 13.1.2013
Etiketler: yazılar
POLİTİKA
SORMAZLAR DA, VARSAYALIM Kİ SORDULAR. DEDİLER Kİ, CHP’NİN EN ÖNEMLİ SORUNU SENCE NEDİR?
SORMAZLAR DA, VARSAYALIM Kİ SORDULAR. DEDİLER Kİ, CHP’NİN EN ÖNEMLİ SORUNU SENCE NEDİR?
Partimizin bir üyesi olarak soranlara derim ki, bence CHP’nin en önemli sorunu
Taşra örgüt başkanları ve yönetim kurulu üyeleri ile örgüt üyeleri ve halk arasında köprü kurulmamasıdır. Dayanışmanın, tanışmanın, kaynaşmanın, yeterli iletişimin olmamasıdır. Çalışmanın, görev yetki ve sorumlulukların tabana yayılmamasıdır. Dün olduğu gibi bugünde dar kadro ile çalışmaların yapılmasıdır. Örgüt üyeleri arasında, tanımada, tanınmada, kendini, düşüncelerini ifade etmede, seçmede, seçilmede, seçime hazırlanmada eşitliğin, adaletin, sağlanmamış olmasıdır.
Bütün bunların olabilmesi için örgütlenme ağının kurulması, kurumsallaşması ve aktif hale gelmesi şarttır. Zorunludur. Gereklidir.
Örgütlenme ağı deyince ne anlıyoruz? Mahalle komitelerini, mahalle temsilcilerini, mahalle meclislerini, mahalle yönetim kurullarını, muhtarlık bölgesi görevlilerini, çeşitli başlıklardan oluşacak komisyonların, çalışma gruplarının kurulmasını, kurumsallaşmasını aktif hale gelmesini anlıyoruz.
Örgütlenme ağının hangi yöntemle, hangi usul ve esasla kurulması, hangi adla kurulması hakkında genel merkezin örgütlere gönderdiği yönetmelik, genelge var mıdır? Bilmiyorum.
CHP taşra örgütlerinde örgütlenme ağı kurulma çalışmalarını kesintisiz olarak yapan örgütleri, örgüt başkan ve yönetim kurulu üyelerini canı gönülden kutluyorum. Örgütlenme çalışmasını yapanlar CHP yi düşünenlerdir. Yapmayanlar, ya da yapıyor gibi gözükenler CHP yi değil kendilerini düşünenlerdir diyorum.
Partimizin bir üyesi olarak soranlara derim ki, bence CHP’nin en önemli sorunu
Taşra örgüt başkanları ve yönetim kurulu üyeleri ile örgüt üyeleri ve halk arasında köprü kurulmamasıdır. Dayanışmanın, tanışmanın, kaynaşmanın, yeterli iletişimin olmamasıdır. Çalışmanın, görev yetki ve sorumlulukların tabana yayılmamasıdır. Dün olduğu gibi bugünde dar kadro ile çalışmaların yapılmasıdır. Örgüt üyeleri arasında, tanımada, tanınmada, kendini, düşüncelerini ifade etmede, seçmede, seçilmede, seçime hazırlanmada eşitliğin, adaletin, sağlanmamış olmasıdır.
Bütün bunların olabilmesi için örgütlenme ağının kurulması, kurumsallaşması ve aktif hale gelmesi şarttır. Zorunludur. Gereklidir.
Örgütlenme ağı deyince ne anlıyoruz? Mahalle komitelerini, mahalle temsilcilerini, mahalle meclislerini, mahalle yönetim kurullarını, muhtarlık bölgesi görevlilerini, çeşitli başlıklardan oluşacak komisyonların, çalışma gruplarının kurulmasını, kurumsallaşmasını aktif hale gelmesini anlıyoruz.
Örgütlenme ağının hangi yöntemle, hangi usul ve esasla kurulması, hangi adla kurulması hakkında genel merkezin örgütlere gönderdiği yönetmelik, genelge var mıdır? Bilmiyorum.
CHP taşra örgütlerinde örgütlenme ağı kurulma çalışmalarını kesintisiz olarak yapan örgütleri, örgüt başkan ve yönetim kurulu üyelerini canı gönülden kutluyorum. Örgütlenme çalışmasını yapanlar CHP yi düşünenlerdir. Yapmayanlar, ya da yapıyor gibi gözükenler CHP yi değil kendilerini düşünenlerdir diyorum.
Etiketler: yazılar
POLİTİKA
7.1.13
ANAMLA İLGİLİ OLAN BU YAZI, BU RESİM ÇOK AMA ÇOK ÖZEL.
ANAMLA İLGİLİ OLAN BU YAZI, BU RESİM ÇOK AMA ÇOK ÖZEL.
KÖYLÜM AŞUR YALÇINA TEŞEKKÜR EDİYORUM.
ÖNCELİKLE BU RESMİ YAYINLAYAN KÖYLÜM SAYIN AŞUR YALÇIN’A
RESMİ NEREDEN, NASIL BULDUN DİYE SORMUYORUM. AMA BU RESMİ YAYINLADIĞI İÇİN, BU
DUYGULU ANLARI YAŞATTIĞI İÇİN KENDİSİNE EN İÇTEN TEŞEKKÜRLERİMİ, ŞÜKRANLARIMI
SUNUYORUM. ÇOK ESKİ ANILARI GÖZLERİMİN ÖNÜNÜNE GATİREN BU RESMİN YAYINLANDIĞI GÜNÜ
95 YAŞINDAKİ ANNEMİN DURUMUNUN AĞIRLAŞTIĞI HABERİNİ ALDIK.
TARİH 7.1.2013 OTOBÜS SAAT SAAT 14.30 BURSA TERMİNALİNDEN
HAREKET ETTİ. ŞU ANDA SAAT 14.30. EŞİMLE
BİRLİKTE ANKARAYA ANNEMİ ZİYARETE GİDİYORUZ. BU YAZIMI OTÜBÜSTE YAZARKEN
OLDUKÇA DUYGULU ANLAR YAŞADIĞIMI İTİRAF EDİYORUM. YILLAR SONRA BU RESMİN BÖYLESİNE ÖZEL BİR GÜNDE
YAYINLANMASI, RESME VE YOLCULUĞA YAZIYA
ÇOK ÖZEL BİR ANLAM VE DEĞER KAZANDIRMIŞTIR. BU NEDENLE KÖYLÜM AŞUR YALÇIN’A BİR KEZ DAHA TEŞEKKÜR
EDİYORUM.
BAL AİLESİ İÇİN GERÇEKTEN ÇOK ÖZEL, ÇOK GÜZEL, ÇOK ANLAMLI
YILLAR ÖNCESİNDE ÇEKİLMİŞ OLAN ÇOK GÜZEL BİR ANI. AYAKTAKİLER SOLDAN SAĞA DOĞRU
YENGEM, ŞAHZADE, YENGEM İNİSAF, AĞABEYİMİM MUSTAFA, YEĞENİMİN EŞİ ALİ KAMER.
RAHMETLİ BABAM HÜSEYİN BAL 1988 DE VEFAA ETTİ. AĞABEYİM ALİ KUZU, YEĞENİM
ZEYNEP, OTURANLAR SOLDAN SAĞA YEĞENİM SÜLEYMAN, KIZIM BUKET ŞİMDİ 35 YAŞINDA, YEĞENİM
GÜLÜSTAN, YEĞENİM MİYASE, BEN ZÜLFİKAR, YEĞENİM YUSUF, KIZIM DEMET. BU RESİMDE
ANNEM 5 KIZ KARDEŞİM EŞLERİ VE ÇOCUKLARI YOK.
BU YAZIYI YAZARKEN EŞİME AİLEMİZİ BİR HESAP EDERMİSİN DEDİM.
HATIRLADIĞI KADARIYLA BABAM HÜSEYİN, ANNEM ELİF BAL. EN BÜYÜK AĞABYİM ALİ KUZU
KENDİSİ EŞİ ÇOCUKLARI VE TORUNLARI OLMAK ÜZERE TOPLAM 14, MUSTAFA 1O, ZEHRA 5, (VEFAAT ETTİ) ZÜLFİKAR
7, NECLA 11, RABİA 4, SAVET 6, ELMAS 7. (ŞU
ANDA SAAT 16.20 DE ALDIĞIMIZ TELEFONDA ANNEMİN DURUMUNUN OLDUKÇA KRİTİK BİR NOKTADA
OLDUĞU HABERİNİ ALDIM, ÇOK AMA ÇOK ÜZGÜNÜM ÇOK KEDERLİYİM, ) BU KADAR ÇOCUKLARIN, TORUNLARIN HEPSİNİN ÜZERİNDE
TEK, TEK EMEĞİ OLAN, ANAMIZIN, BÜYÜK ANNEMİZİN DURUMU ÇOK AĞIR. ANAMIZIN ,BÜYÜK ANENNEMİZİN EN
BÜYÜK EN UNUTULMAZ ÖZELLİĞİ NEDİR DİYE
SORSALAR DERİM Kİ SON NEFESİNE KADAR
EĞİLMEZ BAŞI YENİLMEZ
ONURU VE GRURU
VARDI. BİZİ BİRLEŞTİREN BİR ARAYA
GETİREN BİRLEŞTİRİCİ ÖZELLİĞİ GÜZELLİĞİ VARDI. 100 YILLIK TARİHİ ÇINARIN ARAMIZDAN
AYRILMASI DAHA FAZLA YAZAMIYORUM.
YAZAMAYACAĞIM.
https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10200243862727094&set=a.2125226178077.269994.1468569283&type=1&theater¬if_t=photo_comment_tagged
Etiketler: yazılar
ANAM HK.
HEM NALINA, HEM MIHINA, HEM DÜNE, HEM BU GÜNE YÖNELİK, OKKALI BİR YAZI
HEM
NALINA, HEM MIHINA, HEM DÜNE, HEM BU GÜNE YÖNELİK, OKKALI BİR YAZI
Uzun yıllardır değişmeyen, değiştirilemeyen,
hizipçiliği, grupçuluğu yaratıp, CHP’ye aşılayan Deniz Baykal ve
Önder Sav ekibi CHP’nin başından gitti mi? Gitti.
Milletvekili seçimleri oldu. Parti içi seçimler oldu. Yıllarca
değişmeyen değiştirilemeyen, küçük olsun benim olsun diyerek CHP’yi halktan
uzaklaştıran, hizipçiliğin, grupçuluğun temsilcileri olan milletvekilleri, il
ilçe başkanları, yönetim kurulu üyeleri, ilçe, il, kurultay delegeleri değişti
mi? Değişti.
CHP tüzüğünün önemli maddeleri değişti mi? değişti.
Tüzüğün, 27. Maddesine rağmen, CHP’deki köklü değişimlere rağmen,
genel başkanımızın bağlantı yazısındaki somut demecine rağmen,
taşra örgütlerinde örgütlenme ağı kuruldu mu? (mahalle sorumluları,
çalışma grupları) Kurumsallaştı mı? Aktif hale geldi mi?
hayır.
Tüm çalışmalardan, yapılan tüm iş ve işlemlerden
(ziyaretler, görüşmeler, eylemler, etkinlikler, kutlamalar, açılışlar,
basın toplantıları, demeçler, nutuklar vb. Gibi) çok daha önemli olan
örgütlerde, örgütlenme ağının kurulması, kurumsallaşması, aktif hale
gelmesi değil midir? Evet
Cumhuriyetin kazanımları tehlikede ise, zamlar yağmur gibi
yağıyorsa, ülke iyi yönetilmiyorsa, demokrasiden uzaklaşılıyor sa,
bunların bilincinde ve farkında isek, o zaman kendimize soralım.
Dün ve bugün CHP’si taşra örgütlerinde örgütlenme ağının
kurulmasında, yani halkla birleşip bütünleşmede, kaynaşıp kucaklaşmada,
örgüt başkan ve yönetim kurulu üyeleri, aylarca, yıllarca neden bu
kadar isteksiz davranıyorlar? Neden ayak sürüyorlar? Neden küçük kalıcı olmayan
işleri, öne çıkararak, reklama dönüştürerek günü kurtarmaya, halkı, üyeleri
avutmaya oyalamaya çalışıyorlar?
Örgütlenme ağının kurulmasına engel olan kim? AKP’mi?
hayır. Siyasi partiler yasası mı? Hayır. Seçim yasası mı? Hayır. Hayır.
Hayır. Bunların hiç biri değil.
Sorunun yanıtı, 2 sene önce yazdığım (1.12.2010 tarihli) yazının
son iki paragrafında somut olarak verdiğimi düşünüyorum. Yazımın bağlantı
adresini bilginize, ilginize, yorumunuza sunuyorum. Bir kere daha
okumanızı önemle talep ediyorum.
SÖZÜN ÖZÜ
Kişilerin, isimlerin, başkanların, yönetimlerin, tüzüğün
değişmesi yetmiyor. Anlayışın, zihniyetin, yanlış alışkanlıkların,
uygulamaların değişmesi gerekiyor. Aynaya bakalım gerçek suçluyu orada
göreceğiz. Ne ararsak kendimizde kendi içimizde arayalım.
http://www.yeniulus.com/chpde-kimlerin-yuzu-maskelidir--makale,765.html?fb_action_ids=10151293148159419&fb_action_types=og.likes&fb_source=aggregation&fb_aggregation_id=246965925417366
Etiketler: yazılar
POLİTİKA
5.1.13
CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜNDE GÜZEL ŞEYLER OLUYOR. ÇOK DAHA GÜZEL ŞEYLERİNDE OLACAĞINA TÜM KALBİMLE İNANIYORUM. YETER Kİ İSTENSİN
O güzel şeyler nelerdir?
Son iki aydan beri her cumartesi günleri
ilçe binamızda saat 13.00 - 17.00 arasında,
önemli konularda sunumlar, paneller yapılmaktadır. Halkımız, partililerimiz
üyelerimiz her cumartesi günü ilçe örgüt salonunu tıklım, tıklım dolduruyorlar.
Sunumları, panelleri başından sonuna kadar hiç dağılmadan istekle, arzuyla dinliyorlar.,
soru cevap bölümünde sorular
soruyorlar yanıtlar alıyorlar.
5.1.2013 tarihinde saat 13.00 ilçemiz
ilçe eğitim komisyonu başkanı Sayın Zeki Baştürk hocamızın eğitim kooperatifçiliğinde
ÇEK modeli sunumunu dinlemek için, halkımız, üyelerimiz yine salonu
doldurmuşlardı.
Daha önceki haftalarda ki sunumların
konu başlıkları aklımda kaldığı kadarıyla kentsel dönüşüm. İnsan hakları ve demokrasi. Seçmen, partili neye
göre oy verir. Kuantum koçluğu, (gizli kalan bilgiyi, başarıyı, yeteneği keşfetme
öne çıkarma) Kadının siyasetteki yeri ve kota uygulaması vb. gibi. bütün
sunumlara Halkımızın, partililerimizin, üyelerimizin ilgisinin, katılımının, yoğun
olması son derece memnuniyet verici ve sevindiricidir. Cumartesi günleri etkinliklerinin
kurumsallaşması, periyodik hale gelmesi halinde, katılımların daha da artacağından
hiç kuşku duymuyorum. Cumartesi günleri yapılan etkinlikleri son derece yararlı
buluyorum.
ÇOK DAHA GÜZEL ŞEYLERİNDE OLACAĞINA
TÜM KALBİMLE İNANIYORUM. YETER Kİ İSTENSİN
Örneğin çok daha güzel şeyler ne
olabilir?
CHP’li üyeler arasında çok sayıda
bilgili, birikimli, yetenekli, kültürlü,
eğitimli, kendi meslek ve ilgi alanı içinde uzaman üyelerimizin olduğu bilinen
bir gerçektir.
Bu anlamda CHP’nin tüm İl, İlçe örgüt
başkan ve yönetimlerinden, çok önemli dileğim, talebim, isteğim, önerim vardır.
Bu kadar değerli üyelerimizi,
delegelerimizi, sadece dinlemeye, soru sormaya, alkışlamaya, bir anlamda susturmaya
mahkûm etmesinler yeter. Konuşmanın
önlerindeki engellerini kaldırsınlar yeter.
Çok açık ve net olarak ifade
ediyorum. Örgüt yönetimleriyle; halkımız,
üyelerimiz arasındaki en büyük engel, en büyük sıkıntı, en büyük problem işte
budur. Yani tabanın, yani örgütün, yani üyelerin
konuşmamasıdır. Konuşturulmamasıdır. CHP üyelerinin hiç biri bunu hak etmiyor.
Örgütümüzün, örgüt üyelerimizin, örgüt toplantılarında konuşmalarının önündeki
engellerin ortadan kalkması, kaldırılması sadece ve sadece başkanlarımızın ve yönetim
kurulu üyelerimizin yetkileri dâhilindedir. Yeter ki istesinler, yeter ki bu konuda
yetkilerini kullanma cesaretini göstersinler. Yeter ki kendilerine ve üyelerimize
güvensinler. O zaman nasıl güzelliklerin yaşandığına onlarda
şaşıp kalacaklardır. 05.01.2013
Etiketler: yazılar
POLİTİKA
FACEBOOK YEDEK SAYFAMDAKİ ÜYE VE GRUP ARKADAŞLARIMA ÖNEMLİ DUYURUM DUR.
FACEBOOK YEDEK SAYFAMDAKİ ÜYE VE GRUP ARKADAŞLARIMA ÖNEMLİ DUYURUM DUR.
Yıllardan beri paylaşımda bulunduğum facebook ana sayfama facebook (http://facebook.com/balzulkuf) virüs bulaşması nedeniyle 2.1.2013 tarihinde saat 21.30 da facebook tarafından birkaç günlüğüne sınırlı olarak paylaşıma kapatılmıştı.
Bu süre içinde üye ve grup sayısı çok az olan yedek sayfamda (http://facebook.com/balzulkufSayfama) paylaşım yapıyordum.
Ana sayfamın 5.1.2012 tarihinde saat 24.00 ten sonra paylaşıma açıldığını fark ettim. Yedek sayfamdaki arkadaş ve grup üyelerimi ana sayfa adresimde buluşmaya, paylaşmaya DAVET ediyorum. Ana sayfamda buluşmak ve paylaşmak dileği ile sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
FACEBOOK ANASAYFA İNTERNET ADRESİM: http://facebook.com/balzulkuf
FACEBOOK YEDEK SAYFA İNTERNET ADRESİM: http://facebook.com/balzulkufSayfama
(ana sayfama giremediğim bir kaç gün süre, içinde yedek sayfamda arkadaşlarıma yaptığım açıklama metni)
Etiketler: yazılar
POLİTİKA
1.1.13
CHP YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜNDE MAHALLE ÖRGÜTLENME ÇALIŞMALARININ DÜNÜ VE BUGÜNÜ
CHP YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜNDE MAHALLE ÖRGÜTLENME ÇALIŞMALARININ DÜNÜ VE BUGÜNÜ
(CHP’ye gönül verenlerin, 3 yıl boyunca
yazılarımı okuyanların,
dostlarımın yol arkadaşlarımın,
demokrasiye, örgütlü güce
inananların , birimizin sorunu hepimizin
sorunu diyen sosyal demokratların, özü, sözü bir olanların, yazıma çok uzun demeden okumalarını, birdaha okumalarını önemle öneriyorum, )
CHP’sinde, görev yetki ve
sorumluluklarını her her anlamda fazlasıyla yerine
getiren, partisinden, parti tüzüğünden başka hiç
kimseye hiçbir güce bağlı ve bağımlı
olmayan özgür bir üye olarak, hayati derecede, önemli bulduğum , bu
uğurda bıkmadan, usanmadan mücadele
ettiğim, mahalle örgütlenmesi ,
ve çalışmaları hakkında bire bir, yaşadığım, gördüğüm,
yazılarımla belgelediğim, gerçekleri, belgeleri, bilgileri, özetlemek ve istiyorum. özetlediğim bilgiler, belgeler ışığında
sormak ve öğrenmek ve istiyorum.
ÖRGÜTLENME ÇALIŞMALARININ DÜNÜ
Deniz Baykal'ın Genel başkanlığı
döneminde (17 yıl içinde) ilçemizde
mahalle örgütlenme çalışmalarının izine, eserine, adına rastlayamadım.
Kemal Kılıçdaroğlu 2010 yılı
Nisan ayında genel başkan seçildikten sonra 7.7.2010 tarihinde CHP İl örgüt
başkanlarına yönelik olarak Ankara’da TV’de canlı yayında canlı yayında kamuoyu
önünde yaptığı açıklamada aynen şunları söylemişti.
“CHP BURSA İL BAŞKANI BURADA.
LİSTEYİ NASIL OLUŞTURURSA OLUŞTURSUN. BU BENİ İLGİLENDİRMEZ. BENİ İLGİLENDİREN
TEK ŞEY VAR. ODA, İSTANBUL HARİTASINI ÖNÜME ALACAĞIM HER SOKAĞIN, HER MAHALLENİN
SORUMLUSUYLA TELEFONDA KONUŞACAĞIM”
Oldukça heyecanlanmıştım. Örgütlü gücün
yaratılması konusunda çok, çok önemli
bulduğum bu açıklamayı, küçük notlar halinde çoğaltarak, aynı gün ilçemizde
bazı üye arkadaşlarıma dağıtmıştım.
12.Haziran 2011 yılında yapılan
genel milletvekili seçimlerinden önce,
CHP Yıldırım ilçe örgüt yönetimi, 2011
Ocak ayının son haftasında yaptığı toplantıda, yönetim kurulu adına, seçim ve
örgütlenme çalışmaları yapması ve
mahalle sorumlularını seçmesi için, ( çalışma grubumuz hazır, seçim
ve örgütlenme çalışmaları yapmak istiyoruz, bu konuda yapılacak tüm masrafları biz üstleniyoruz
diye başvuruda bulunan ) iki grup başkanına görev, yetki vermiştir. 2 gruba
2 çalışma çalışma odası tahsis
edilmiştir.
İlçe yönetiminin aldığı karara
göre, Yıldırım ilçe 2 çalışma bölgesine ayrıldı. Seçim tarihi yakındı. İki grup iki koldan hızla çalışmalara
başladı. İlçemizde toplam 67 mahalle vardı. Her mahalleye ayrı ayrı seçim
sandığı konuldu. Mahalle sorumluları seçildi.
(o seçimlerde bende mahallenin sorumlusu seçilmiştim. İlçe
başkanlığımızdan imzalı mühürlü mazbatamı da almıştım.)
Vakti zamanı geldiğinde ( bu nokta son derece
önemli )seçim çalışmaları yapan iki grup başkanı da, milletvekili aday
adaylıklarını açıkladılar. Gurup
başkanlıklarından ayrıldılar. Seçimler
oldu, bitti. Seçilen mahalle sorumluları, tamamen işlevsiz ve sahipsiz kaldı. Kurumsallaşmadan
aktif hale gelmeden
yok oldu. Çünkü mahalle
örgütlenmesi bazıları için amaç değil
araçtı. Bir yerlere seçilmek için
planlanmıştı. bu konularla ilgili
bütün
çalışmalar, gelişmeler olaylar, en
ufak ayrıntısına kadar günü gününe
yerel basınımızda yazılıyor haber
konusu oluyordu. Yani bu yazımla
paylaştıklarım parti örgüt
sırrı, örgüt sırrı değil.
https://www.facebook.com/editnote.php?draft¬e_id=230336643699508&id=552884418
konuyla ilgili olan bağlantı adresi ndeki 22.11.2011 tarihli yazımı mutlaka okumanızı öneriyorum)
ÖRGÜTLENME ÇALIŞMALARININ BUGÜNÜ
29.5.2012 tarihinde ilçemiz genel
kurulu oldu. Eski yönetim gitti. Yeni
yönetim göreve başladı. Yeni yönetimin İlk üç ayı, ısınmalar la, üyeleri, tanımalar la,
tanışmalarla, üyelik bilgilerini güncelleştirmeleriyle, yeni ilçe binasının
hazırlanması ve açılışıyla, yoğun ziyaretlerle, görüşmelerle, eylemlere, etkinliklere , kutlamalara katılmakla
geçti. bu konularda yapılan çalışlarla ilgili haberler, resimler, duyurular her gün
internet ortamında, ilçe
örgütümüz internet sayfalarında kesintisiz
olarak günü, gününe yayınlandı.
http://cancana-balmel.blogspot.com/2012/08/chp-yildirim-ilce-baskanligimizin.html
http://cancana-balmel.blogspot.com/2012/08/chpye-en-buyuk-zarari-tuzuge-uymayan-ve_14.html
http://cancana-balmel.blogspot.com/2012/08/ok-onemli-bir-konuyu-ilce-baskanimizin.html
http://cancana-balmel.blogspot.com/2012/08/bir-aile-hayal-edelim-o-aile-anne-baba.html
http://cancana-balmel.blogspot.com/2012/07/ziyaretler-hakkinda.html bu konuyla ilgili olan bağlantı adresi
ndeki yazılarımı mutlaka okumanızı öneriyorum)
yazımın başında
ifade ettiğim gibi partimize, örgütümüze hayat verecek, olan, kalıcı çalışma hakkında, yani örgütlenme ağının kurulması (mahalle
örgütlenmesi) hakkında, beklenen açıklamayı,
5.9.2011 tarihinde ilçe başkanımız Sayın Güner Aklan yaptı.
Açıklama çok önemliydi. Çünkü
mahalle örgütlenme çalışması bu kez ilçe
yönetimi dışında başka gruplara
devir teslim edilmeyecekti. Doğrudan ilçe yönetimi tarafından yapılacaktı. Örgütlenme çalışması
ilçe başkanımız ve ilçe yönetimi tarafından çok ciddiye alındığı açıklamanın içeriğinden
anlaşılıyordu.
Açıklamada İlk önce 67 mahalle üyeleri ile ayrı, ayrı ön görüşme toplantıları
yapılacaktı. Mahalle üyelerinin ayrı,
ayrı, görüşleri düşünceleri, öneri ve eleştirileri alınacaktı.
Daha sonra her
mahalle üyeleri ikinci toplantılar
yapılacaktı. İkinci toplantılarda
mahalle yönetim kurulları
seçilecekti. Tarihlerde verilmişti. İlk ön görüşme toplantısı 6.9.2012
tarihinde, İlk seçimli toplantı 11.9.2012 tarihinde bağlar altı mahallesi
üyeleri ile yapılacaktı.
http://cancana-balmel.blogspot.com/2012/09/chp-bursa-yildirim-ilce-orgutu.html
konuyla ilgili olan bağlantı adresi ndeki 22.11.2011 tarihli yazılarımı mutlaka okumanızı öneriyorum)
Ön görüşme ve seçimli toplantılar
yapıldı. Mahalle yönetim kurulları seçildi.
İlçe başkanlığımız tarafından hazırlanan
9 ve maddeden oluşan mahalle
yönetim kurulu yönergesi ile, mahalle
sorumlularının adı, Mahalle yönetim
kurulları olarak değişti.
İlçe başkanımız tarafından
13.9.2012 tarihinde yapılan ikinci önemli açıklamada, 10.9.2012 tarihinde
yapılan yönetim kurulu toplantısında 103 nolu kararla 10 tane komisyon
oluşturulduğu, üyelerimize internet
ortamında duyurulmuş, komisyonlarda görev almak isteyen üyelerin 15 gün içinde
ilçe başkanlığına müracaat etmeleri istenmiştir. (bu duyuru üzerine, ilçe
eğitim komisyonunda görev almak için başvuruda bulundum. İlçe eğitim çalışma toplantılarına
katıldım. Toplantılar yapıldığı
sürece katılmaya devam edeceğim.
https://fbcdn-sphotos-d-a.akamaihd.net/hphotos-ak-prn1/544908_4471979129073_1244165769_n.jpg
https://fbcdn-sphotos-h-a.akamaihd.net/hphotos-ak-prn1/62270_4482363908686_1475382974_n.jpg
https://fbcdn-sphotos-d-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/22701_4468661246128_1399755815_n.jpg
bağlantı adresleri verilen komisyon topantı
resimleri ilçe başkanlığımız
sitesinde ilçe başkanlığımız tarafından internet ortamında yayınlanmış,
üyelerimize duyurulmuştur.
Bu bilgileri, soruları, önerileri
(yazıyla değilde) örgütümüz toplantılarında, örgüt üyeleri huzurunda kürsüde,
açıklama şansımın olmasını çok isterdim. Çünkü
demokrasi demek örgütte tek kişinin
konuşması, örgüte tek
kişinin hakim olması
demek değildir. Çünkü demokrasi demek çok seslilik
demektir. Demokrasi demek, konuşmak
demektir. Demokrasi demek üye
iradesinin alınan kararlara
yansıması demektir. CHP’ye emek
veren, hizmet eden, inançlı, kararlı bilgili, birikimli üyelerimizin
örgüt toplantılarında özgürce
konuşacakları,kendilerini özgürce ifade
edecekleri, düşüncelerini, öneri
ve eleştirilerini özgürce açıklayacakları, hakları olan
bilgilere engelsiz ulaşacakları günlerin çok uzak olmadığını umut
ve hayal ediyorum.
Bu inançla, bu duygularla yukarıdaki bilgiler, belgeler ışığında, ÖRGÜTLENME ÇALIŞMALARININ BUGÜNÜYLE ilgili
olarak sormak, öğrenmek ve bilgi edinmek
istiyorum. bu bilgileri tüm üyelerimizin bilmesi gerektiğini düşünüyorum.
MAHALLE ÖRGÜTLENME ÇALIŞMALARI HAKKINDA SORULARIM
SORU 1- Ön görüşme toplantıları
ve seçimli toplantı
çalışmaları hangi tarihte
başlamış ve hangi
tarihte sona ermiştir?
SORU 2 - Mahalle örgütlenmesi
kapsamında, 67 mahalle
üyelerimizle ayrı, ayrı yapılan ön görüşme toplantılarında, mahalle üyelerinin toplam sayıları esas
alındığında, toplantılara
üye katılımı hangi
oranda gerçekleşmiştir?
SORU 3 -Toplantılarda daha
çok hangi konular, öneriler, eleştiriler, düşüncüleri,
ön plana çıkmıştır?
SORU 4 - Ön görüşme toplantıları mahalle örgütlenmesi
çalışmaları konusunda ilçe yönetim
kurulumuza ne gibi
faydalar sağlamıştır?
SORU 5 - Mahalle üyelerinin
toplam sayıları esas alındığında,
Mahalle yönetim kurulu seçimli toplantılarına katılım hangi oranda gerçekleşmiştir?
SORU 6 - seçilen, yönetim kurulu
tarafından atanan, mahalle yönetim kurulu seçilmeyen mahalle sayısı
kaçtır?
SORU 7- yönetim kurulu kararıyla oluşturulmasına karar
verilen, 10 komisyondan hangileri
hangi tarihlerde oluşmuş,
kendi aralarında görev bölümü
yapmış, toplantılara
başlamıştır? Komisyonların çekirdek üyeleri kaçar kişiden
oluşmaktadır.
SORU 8- Seçilen, atanan mahalle
yönetim mahalle yönetim
kurulları, mahalle yönetim kurulu başkanları, oluşturulan, komisyonlar , komisyon başkan ve
üyeleri yönetim kurulu
tarafından onaylanarak resmiyet kazanmış mıdır? Mahalle yönetim
kurulu başkanlarına ilçe başkanlığımız
tarafından imzalanan mühürlenen
mazbataları verilmiş midir.
SORU 9 - Mahalle yönetim kurullarımızın, oluşturulan komisyonlarımızın görev, yetki ve
sorumluluk sınırlarının neler
olduğu, komisyonların ve
mahalle örgütlerinin
çalışmalarında hangi usul ve
esaslara uyacaklarına dair yönetmelik var mıdır?
(Örneğin, parti içi eğitimle ilgili genel merkezimiz
tarafından örgütlere gönderilen yönetmelik gibi , örgütlemeye
ilgili genel merkezimiz tarafından örgütlere
gönderilen yönetmelik var mıdır? tüzük Madde 7) genel
merkezden gönderilen yönetmelik yok ise, her
örgüt başkanlığı kendi
kafasına göre yönetmelik, yada yönerge
hazırlama yetkisi var mıdır?
SORU 10 – Seçilen yada
atanan ama her örgüte göre isim
farklılıkları olan, mahalle
yönetim kurullarının, mahalle temsilcilerinin, mahalle
sorumlularının, mahalle komitelerinin,
komisyonların geçici olmaması, reklama,
günü kurtarmaya, bir yerlere
seçilmek için araç olarak kullanılmaması için, partimiz için
hayati derecede önemli
olan örgütlenme ağının
kalıcı olması kurumsallaşması ve
aktif hale gelmesi için
ne gibi somut
çalışmalar yapılmakta ne gibi
önlemler alınmaktadır?
SORU 11- ilçe örgütümüzde yapılan örgüt çalışmalarının, örgüt
toplantıların tamamı , önceden
hazırlanan programlara,
planlara, ilkelere, kurallara, usul
ve esaslara göre mi
yapılmaktadır? Yoksa günü birlik olarak
mı yapılmaktadır?
İlçe başkanımızın 21.12.2012
tarih ve
328 sayılı cevap yazısında belirttiği, örgüt ve danışma kurulu toplantıları, yeni ilçe
binamızın açılışı, açık tutulması, yeni
kaydedilmesi, yararlı sunumların yapılması,daha fazladan olarak ziyaretler, görüşmeler,
eylemler,etkinlikler,açılışlar,üye güncelleştirmeleri, kentsel dönüşüm toplantıları, vb gibi daha bir çok
çalışmalar bir yana örgütlenme çalışmaları (mahalle örgütlenmeleri komisyon
oluşturmaları ve toplantıları ) bir yana,
MAHALLE ÖRGÜTLENME ÇALIŞMALARI HAKKINDA ÖNERİM
yapılan yada yapılacak olan örgüt çalışmalarının hiç birisi,
mahalle örgütlenmeleri ve komisyon oluşturma
çalışmalarından ( yapılması gereken daha acil işler olabilir) daha önemli olamaz. Bu nedenle
hiçbir çalışma, hiçbir acil iş, mahalle
örgütlenme çalışmalarını, komisyon oluşturma çalışmalarını ikinci plana
düşürmemelidir. Taki örgütlenme ve komisyon çalışmaları kurumsallaşın caya, aktif hale gelinceye
kadar önemini ve birinci sıradaki yerini korumalıdır.
MAHALLE ÖRGÜTLENME ÇALIŞMALARI HAKKINDA ÖZÜN SÖZÜ
Örgütlenme ağını ( komisyonlar mahalle örgütlenmeleri komiteler, sorumlular,
temsilciler adı her ne olursa
olsun) oluşturmak için, aktif
hale getirmek için,
gözle görülür elle tutulur kararlı, inançlı, inatçı, ve sürekli
çaba göstermeyenler, örgütlenme çalışmalarını yazılı, belgelere, raporlara, bilgilere dayandırma yanlar. sabahtan akşama
kadar sırtlarında taş
taşısalar, biri birinden önemli
işler yapsalar, tüm zamanlarını ,
emeklerini, enerjilerini, bilgilerini, birikimlerini, paralarını
partiye, örgüte harcasalar, belki
kendilerini bir yere taşırlar Örgütlü gücü oluşturma anlamında hiçbir başarıya imza
atamazlar, partiyi ve
örgütü güçlendirmek için
çalıştıklarına kimseyi inandıramazlar. Kimseye güven veremezler.
Örgütlü gücü, dayanışmayı,
birliği, beraberliği hiç bir zaman gerçekleştiremezler. Örgüt içinde üyeler arasında eşitliği, adaleti, özgürlüğü, parti içi
barışı, kalıcı olarak sağlayamazlar. 01.01.2013
Etiketler: yazılar
POLİTİKA
Kaydol:
Yorumlar (Atom)