“ZÜLFİKAR BAL'IN SAYFASIDA Ara”

23.6.13

ÇOK ÇALIŞANLARDAN ÇOK ŞİKÂYETÇİYİM. NEDEN Mİ?

ÇOK ÇALIŞANLARDAN ÇOK ŞİKÂYETÇİYİM. NEDEN Mİ?

CHP GENEL BAŞKANI SEÇİLDİĞİ GÜNDEN İTİBAREN ÇOK ÇALIŞIYOR MU?     EVET           
MYK ÜYELERİ PM. ÜYELERİ ÇOK ÇALIŞIYOR MU? EVET
PARTİLİ MİLLETVEKİLLERİMİZİN BİRÇOĞU ÇOK ÇALIŞIYOR MU? EVET
BELEDİYE BAŞKANLARIMIZ ÇOK ÇALIŞIYOR MU? EVET
CHP İL İLÇE BAŞKAN VE YÖNETİM KURULU ÜYELRİMİZİN BİRÇOĞU ÇOK ÇALIŞIYOR MU? EVET
ÇALIŞMALARIN DÜZENLİ, DİSİPLİNLİ, VERİMLİ OLMASI İÇİN AYLARCA SÜREN TÜZÜK ÇALIŞMALARI YAPILADI MI?  EVET
TÜZÜK KURULTAYI YAPILDI MI? EVET
YENİ YÖNETMELİKLER YAZILIP KABUL EDİLDİ Mİ EVET?

CHP’NİN SADE BİR ÜYESİ OLARAK ÇOK ÇALIŞANLARDAN ÇOK ŞİKÂYETİM VAR.

ŞİKÂYETİM ÇOK ÇALIŞANLARIN ÇOK ÇALIŞTIKLARI İÇİN DEĞİLDİR.
ÇOK ÇALIŞMAYANLARI ÇOK ÇALIŞTIRMADIKLARI İÇİN ÇOK ŞİKÂYETÇİYİM.
ÇOK ÇALIŞMAYANLAR KİMLERDİR? DERSENİZ?  
YÜZLERCE, BİNLERCE, ON BİNLERCE, YÜZ BİNLERCE ÜYELERİMİZDİR DERİM
ÖRGÜTLÜ YAŞAMIN, HAYATIN HER ALANINDA ÜYELERİMİZLE İÇ İÇE YAŞAYAN, ÜYELERİMİZİN GÖZÜ, KULAĞI, SÖZÜCÜSÜ, TEMSİCİSİ OLAN DELEGELERİMİZ DERİM.
MAHALLE SORUMLULARIMIZ, ÇALIŞMA GRUPLARIMIZ, KOMİSYONLARIMIZ DERİM 

ÇALIŞMAYANLARIN ÇALIŞMAMASINDA SUÇLU OLAN KİM DERSENİZ?

HİÇ TEREDDÜT ETMEDEN SUÇLUNUN KİM OLDUĞUNU SÖYLEYEBİLİRİM.
SEÇİLENLER, GÖREV YETKİ SORUMLULUK ÜSTLENENLER, KARAR MEKANİZMASINDA BULUNANLAR, ÇOK ÇALIŞANLARDIR DERİM.
ÇOK ÇALIŞTIRMAYIP ÇALIŞMALARINDAN VAKİT BULUP, PARTİNİN ANAYASASI OLAN TÜZÜĞÜ, YÖNETMELİKLERİ UYGULAMAYANLAR, UYGULAMAYA OLAMAYANLARDIR DERİM.
KISA, ORTA, UZUN VADELİ ÇALIŞMA PLAN VE PRĞRAMLARI, ORGANİZASYONLAR YAPIP ÜYELERİN BİLGİLERİNE SUNMAYANLAR,  UYGULAMAYA KOYAMAYANLAR,  DENETİM GÖREVLERİNİ YAPMAYANLARDIR, ÖRGÜT ÖNÜNDE ÖRGÜT ÜYELERİNE HESAP VERMEYENLER, HESAP SORMAYANLARDIR DERİM
ÖRGÜT TOPLANTILARINI VAKTİNDE ZAMANINDA DEMOKRATİK KURALLAR VE DİSİPLİN İÇİNDE DÜZENLİ OLARAK YAPMAYANLAR, TOPLANTI TUTANAKLARINI DÜZENLEMEYENLER, TOPLANTILARDA ALINAN KARARLARI AÇIKLAMAYANLAR DERİM.
 YETERİ KADAR ŞEFFAF OLMAYANLAR, ÇALIŞMALARI RPOR HALİNDE BELGELENDİRME YENLER. ÜYELERİ VAKTİNDE ZAMANINDA BİLGİLENDİRMEYENLERDİR DERİM. 23.06.2013







İSTENİLEN ŞARTLARI YERİNE GETİRDİM. CHP’DEN ADAY ADAYI OLDUM AMA!

 
 CHP Genel merkez internet sayfasında yayımlanan yerel yönetimler aday adaylığı eğitimi başvuru duyurusunu okudum.  İstenen ödemeyi genel merkez hesabına yatırdım. Aday adaylık başvuru formunu doldurdum.  Genel merkezden ve CHP Eskişehir il örgüt başkanlığından ( E. Posta adresime ve cep telefonuma) gelen bilgi ve belgeler ışığında 21,22. Haziran 2013 tarihlerinde Eskişehir’de Dede park otelinde verilen eğitime katıldım.  Eğitme katıldığıma dair bir sertifika verilmedi ama aday adayların her birine derslere giriş ve çıkış listeleri imzalatıldı. Bir adet el çantasıyla birlikte 4 adet kitapçık, not defteri kalem verildi.

Artık belediye meclis üyeliğine resmen aday adayı olduğumu düşünüyorum. Ama bu kadar aday, adayı arasından aday olabilecek miyim? Adayların sıralaması hangi usul ve yöntemlerle yapılacak? Bu konularda hiçbir bilgim yok. 

Tüzüğün 58. Maddesinin B fıkrası diyor ki, “aday saptamada, hangi seçim çevresinde hangi yöntemin uygulanacağına Parti Meclisi karar verir.

Tüzüğün 58.Maddesinin C fıkrası diyor ki,
 1.“ ön seçim partiye yazılı üyelerin katılımı ile yapılır.”
2- “aday yoklaması partide belli görevlere seçilmiş olan delegelerin katılımı ile yapılır”
3- “ ön seçim veya aday yoklaması yargı yönetimi ve denetiminde yapılır” 
Adayların belirlenmesinde bu 3 yöntemin birisi uygulanmak zorunda. Hangisi uygulanacak?  Buna karar verecek olan organ parti meclisi parti meclisi.

Adaylar hangi yöntemle, nasıl belirlenirse belirlensin, adaylar kim olursa olsun bunların çok önemli olmadığını düşünüyorum. Asıl ve esas olan aynı ilçede, aynı mahallede oturan üyelerin bir birini tanımamasıdır. Dolaysıyla, aday adaylarının bir birini tanımamasıdır. Bunlardan çok daha önemlisi aday adayı olacakların ve adayların örgüt içinde, üyeler arasında eşit şartlarda kendilerini ifade edememeleridir. Kendilerini   anlatamamalarıdır. çünkü yeterli  ve  gerekli  olan  örgüt  toplantıları  yapılmamaktadır. Sorunun özü, hası işte bu noktadır. Adaletsizliğin, haksızlığın, eşitsizliğin en çarpıcı şekilde ortaya çıktığı yer işte bu noktadır. 

Örneğin bir yıl içinde, bir ilçe örgütünde 4000 üye arasında tüzüğün 5. Maddesinin 4. Paragrafı gereğince bilgili başarılı yetenekli üyelerin partinin sorumluluk yerlerine seçilmeleri için ne gibi çalışmalar yapılmıştır? Partinin başarısı için bu sorunun cevabı hayati derecede önem taşımaktadır.

 Bu soruyu Her CHP üyesi ilçe yönetimine sormalıdır. Sorusuna somut cevap almalıdır. Üst organlar özellikle bu konuda sözlere değil belgelere dayalı denetimini mutlaka yapmalıdır.  Tüzük partimizin anayasası ise, örgüt çalışmalarında tüzük ve yönetmelik hükümleri mutlaka uygulamaya konulmalıdır. Koymayanlar hakkında disiplin işlemi yapılmalıdır. Aksi takdirde büyük balığın küçük balığı yutmasını hiç kimse engelleyemez.  Adaletsizliğin, haksızlığın eşitsizliğin önüne geçilemez.

 https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10151684540939419&set=p.10151684540939419&type=1 


http://www.chp.org.tr/wp-content/uploads/2012/05/CHP-Tuzuk.pdf

20.6.13

GERÇEKLER ACI AMA BU YAZI GERÇEKLERDEN DE ACI. NEDEN Mİ?

 GERÇEKLER ACI AMA BU YAZI GERÇEKLERDEN DE ACI. NEDEN Mİ? 


Gerçekler acıda olsa, CHP olarak, CHP örgütleri ve CHP üyeler olarak, kendi gerçeklerimizle yüzleşmeliyiz.  Yüzleşmekten korkmamalıyız. Aksi halde bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonrada kendi içimizde, kendi aramızda kör döğüşü yapmaktan kurtulma şansımız olamaz. 


Her zaman ifade ettiğim gibi CHP’nin hamuru demokrasi mayasıyla yoğrulmuştur. Bu yüzden diğer partilerden çok farklıdır. Diğer partilerle karşılaştırılamaz. Tarihi geçmişi ve sahip olduğu değerler bunun en somut kanıtıdır. Bu nedenle CHP’liyim. CHP üyesiyim.   Bu nedenle CHP’li olmaktan onur ve gurur duyuyorum.


CHP’ye bugünkü, örgüt yapısıyla, işleyişiyle farklı bir pencereden bakalım. Gördüklerimizi cesurca ifade edelim. 


Sabit geliri olan bir memurun, bir işçinin, bir emeklinin,  geliriyle zar, zor geçinen, parkta, kahvede, iş yerinde yediği, simidin, içtiği çayın, verdiği dolmuş ücretinin hesabını yapan dar gelirli bir parti üyesini düşünelim. Bu parti üyesinin, bilgili, başarılı, yetenekli, çalışkan partiye gönülden bağlı olduğunu düşünelim.  


Şu soruları kendimize korkmadan, ürkmeden,  çekinmeden soralım cevabını verelim. Bir parti üyesinin milletvekilliğine, belediye başkanlığına, il, ilçe başkanlığına veya başka görevlere aday olmasında her hangi bir engel var mı? Hayır, hiç bir engel yok. Ama….


Adaylık gereklerini yerine getirmede, kendini, düşüncelerini, diğer adaylarla eşit şartlarda, özgürce adalete uygun olarak ifade edebilme şansı vardır. Diyebilir miyiz?  Kesinlikle diyemeyiz. 


Bu konuda bir kaçtan somut örnek vermek istiyorum. Yerel seçimlerde,  aday, adayı olmanız için, seçilme garantisi olmadan para yatırmanız gerekiyor?  Milletvekili olmanız için para yatırmanız gerekiyor. İl ilçe başkanı seçilmeniz için para harcamanız gerekiyor. Yönetim kurulu üyesi olursanız para harcamanız gerekiyor. Seçildiğiniz il ilçe örgütünün giderlerinin karşılanması gerekiyor.  Genel merkezden yeterli para gelmiyor. Aidatlar ihtiyaçları karşılamıyor. Sosyal etkinliklerden elde edilen para yetmiyor. Yönetimler ya kendi arlarında topladıkları paralarla ya da bağışlarla ayakta duruyor. Durmak zorunda. 


Parti içinde herhangi bir göreve seçilen kimse kendi cebinden para harcıyorsa, ya da bağış yapıyorsa, diğer üyelerin çoğu aidat dahi ödemiyor ya da ödeyemiyorsa, o örgüt içinde demokrasinin d sinden, eşitliğin e sinden, adaletin asından,  özgürlüğün ö sünden söz edilebilir mi?  Bu şartlarda seçilenler seçilmek isteyenler kendileri dururken kendilerine yardım edenler dururken kendi yakınları dururken bilgili, başarılı, yetenekli üyeleri partiye kazandırmak için çaba harcarlar mı? Bile bile kendi bindiği dalı keserler mi? 20.6.2013 

12.6.13

CHP’Yİ YÖNETENLERİN VE YÖNETMEYE TALİP OLANLARIN 1990 DOĞUMLU GENÇLERDEN ÖĞRENECEĞİ ÇOK ŞEY VAR



Çoğunluğunu 1990 doğumlu olan gençlik 2013 yılında haziran ayının başında ayağa kalkıyor. Sokağa çıkıyor.  Atatürk’e cumhuriyete, sahip çıkıyor. Atatürk’ün askerleriz diyor. Cumhuriyeti yıktırmayacağız diyor. Özgürlüğümüze yaşam alanımıza dokundurtmayacağız diyor.  Dünyaya örnek oluyor.  Halkımız gençlerimizi destekliyor. Dayanışmanın görülmemiş örnekleri sergileniyor. Gençlerimizle halkımızla etle tırnak gibi kaynaşıyor. Dayanışma içine giriyor.

Yüz yıl önce Atatürk ne demişti, EY TÜRK GENÇLİĞİ BİRİNCİ VAZİFEN TÜRK İSTİKLALİNİ VE TÜRK CUMHURİYETİNİ KORUMAKTIR. MUHTAÇ OLDUĞUN KUDRET DAMARLARINDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.
Yüz yıl önce Atatürk bir şey daha demişti.  BENİM İKİ BÜYÜK ESERİM VARDIR; BİRİSİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ, DİĞERİ CUMHURİYET HALK PARTİSİ!

CHP’sine sormuyorum.  CHP’sini yönetenlere, görev yetki ve sorumluluk üstlenenlere, karar mekanizmasında bulunanlara, seçilenlere, seçilmek için mücadele edenlere soruyorum? Halkımız burada, gençlerimiz burada. Siz neredesiniz? CHP bayrakları, flamaları, pankartları nerede? Nerede? Nerede?

Çok daha önemlisi 100 yıl önceden bugünleri gören Atatürk cumhuriyeti gençliğe emanet etmişti. 100 yıl sonra 2013 yılında Gençlik cumhuriyete sahip çıkıyor. Halk gençliğe sahip çıkıyor. Böylesine bir süreçte tecrübesiyle, bilgisiyle birikimiyle CHP örgüt yöneticilerimiz halkımıza ve gençliğimize neden öncülük edemiyor? Neden rehber olamıyor?  Seçimler yaklaşıyor. Yöneticilerimiz seçilmeye mi hazırlanıyorlar?  Olabilir.

Seçim olacak oylar CHP’ye akacak. Akabilir. Ama bir gerçek varki değişmez. CHP’Yİ YÖNETENLERİN VE YÖNETMEYE TALİP OLANLARIN 1990 DOĞUMLU GENÇLERDEN ÖĞRENECEĞİ ÇOK ŞEY VAR.14.06.2013

CHP BURSA İL BAŞKANLIĞINA



Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan seçilmesiyle CHP oylarında çok hızlı ve tahminlerin ötesinde bir artış olduğunu anketler göstermektedir. Açıkça görülmektedir ki il ve ilçe yönetimleri Ülke genelinde esen bu rüzgârın çok gerisinde kalmıştır. İlçe yönetim kurulları toplantıları dışında hiçbir faaliyetleri yok gibidir. Mahalle temsilcileri yok, iş yeri temsilcileri yok,  örgütlenme, eğitim vb. gibi çalışma grupları yok. Kadın ve gençlik kollarının adı var ama kendileri yok. İl ve ilçe örgütlerinde halkı bilgilendirecek, yönlendirecek örgütleyecek faaliyet yok. Böylesi bir dönemde bunların hayata geçirilmesi için hiç bir çalışma yok. CHP bursa il başkanlığı ilçe başkanlarıyla toplantı yapmalıdır.  Çok gecikmeden derhal ve süratle örgütlenme bir çalışması başlatması için kararlar alınmalı ve uygulamaya konulmalıdır. Gerekli olan ve zorunlu çalışma grupları en kısa sürede oluşturulmalıdır. Bursa genelinde,  kahvehanelerde, evlerde, iş yerlerinde toplantılar düzenlenmeli gelişmeler anlatılmalı üye yapılmalı duyarlı istekli arzulu olan herkese çalışma guruplarında görev verilmelidir.  CHP bursa örgütünün bunu yapacak altyapısı potansiyeli insan gücü bilgi birikimi ve çok deneyimli üyeleri vardır. Önemli olan bunu harekete geçirmektir.  Bu da il ve ilçe başkan ve yönetimlerinin görev yetki ve sorumluluk alanları içindedir. 29.05.2010 

 İLETİNİZ VE ÖNERİLERİNİZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM HEPSİ DİKKATE ALINACAKTIR GÜRHAN AKDOĞAN CHP İL BAŞKANI 30.5.2010 

Sayın Zülfikar Bal, duygularınıza, dusuncelerınıze ve önerilerinize teşekkür ederim. Cok yakında CHP İlce ve Il örgütü geleceğe yönelik programla ilgili toplantı yapacaktır. Sızın önerinizi İl ve İlce örgütlerine aktaracağım. Selam ve saygılarımla
  
Mustafa Bozbey 29 Mayıs, 11.48 Şikayet Et
Sayın Zülfikar Bal, gerçekten yüreğinize saglık. Bana gelen tüm mesajlara ben yanıt varıyorum. Bızım anlayışımız bu. Suan Nilüfer ilce başkanımızla beraberiz. Nılufer ilce örgütü 12 Haziran Saat 13.00 te Ata evler 2000 düğün salonunda üye katılım torenı olacak, sızıde bekliyoruz. Sızın Nılufer de tanıdıklarınız varsa ve üye olmak istiyorlarsa İlçe Başkanımız Metin Celık ( 0532 614 40 27 ) ıle ıletısıme gecebılırler. Selam ve saygılarımla...



CHP BURSA İL BAŞKANIMIZ SAYIN METİN ÇELİKLE CHP ÜYESİ OLARAK GÖRÜŞME TALEBİNDE BULUNDUM VE GÖRÜŞTÜM.

CHP BURSA İL BAŞKANIMIZ SAYIN METİN ÇELİKLE CHP ÜYESİ OLARAK GÖRÜŞME TALEBİNDE BULUNDUM VE GÖRÜŞTÜM.

İl başkanımızla görüşmek için, il sekreterimizden 5.12.2012 tarihinde randevu aldım.  Yaptığımız görüşmede il başkanımıza, patimizin, il ve ilçe örgütümüzün sorunları hakkında, son 3 yıl içinde yaptığım çalışmalar hakkında, internet ortamında yayınladığım yazılarım hakkında, il başkanımıza bilgi için ve gereğinin yapılması için doğrudan elden verdiğim 29.11.2012 tarihli ve 5.12.2012 ve tarihli dilekçelerim hakkında düşüncelerimi, ayrıntılı olarak anlatma fırsatı buldum. Sayın il başkanımız 20 dakika boyunca sözümü kesmeden anlattıklarımı, sözümü hiç kesmeden dikkatlice dinledi. Ayrılırken anlatmak istediklerimi, vermek istediğim mesajı aldığını ve gereğinin yapılacağını söyledi.

Çok yoğun çalışma temposunda, zaman ayıran görüşen, anlattıklarımı dikkatlice dinleyen ve daha önemlisi anlayan il başkanıma içten teşekkür ederek ayrıldım.05.12.2012

NOT: Eski il başkanımız Sayın Gürhan akdoğan beyle kendiliğinden gelişen bir görüşmeyi internet ortamında paylaşmıştım. Bursa Olay gözetesi gazetesi köşe yazarı Sayın Ahmet Emin Yılmaz o yazımı internet sayfasından alarak köşesine taşımıştı. Söz konusu yazıyı ve hoş bir anımı yazılarımı okuyan dostlarımın ilgisine, bilgisine sunuyorum.


CHP BURSA İL BAŞKANLIĞINA


Üyesi olduğum CHP Yıldırım İlçe Başkanlığımızın facebook iletişim sayfasında yazılarım siliniyor.  Sayfa 28.11.2012 tarihinde ikinci kez (hiçbir açıklama yapılmadan) paylaşımıma kapatılmıştır.  Bilgi edinmem, yazılarımı paylaşmam engellenmiştir. partinin bir üyesi olarak şahsıma haksızlık yapılmıştır. Suçumun ne olduğunu yazılı olarak öğrenmek istiyorum.
İl başkanlığımızdan, örgütümüzden hakkımın aranması ve savunulması için gereğinin yapılmasını bilgilerinize önemle arz diyorum.  05.12.2012                                                                        
                                                                                                                             Zülfikar BAL
                                                                                                                CHP Yıldırım Gazi Mah. üyesi

3.6.13

HALKIMIZ ŞAKA YAPMIYOR. HÜKUMETİNE MUHALEFETİNE SARI KART GÖSTERİYOR HÜKUMET MUHALEFET SARI KARTIN NE ANLAMA GELDİĞİNİ ÇOK ÇOK İYİ ANLAMALIDIR.



Milli Eğitim Bakanı Sayın Nebi Avcı Diyor ki,

 “olaylar iktidarımızın başarısıdır. Muhalefetin Aylarca uğraşsa yapamayacağını başardık.”

İstanbul Büyük Şehir Belediye başkanı Sayın Kadir Topbaş diyor ki,

“kendimizi halka iyi anlatamadık olaylardan ders çıkaracağız” “sosyal medya baş belası”

T.C. Hükumetinin Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan diyor ki,

“Birkaç çapulcuya pabuç bırakmayacağız” “İki tane ayyaşın yaptığı yasa muteber oluyor da dinin emrettiği bir yasa sizin için neden reddedilmesi gerekiyor.”

Halkımız diyor ki,

“her yer taksim, her yer direniş, Atatürk’ün askerleriyiz, hükümet istifa,

 Tencere, kapak, çatal kaşık, yanıp sönen ışıklar.  

Hükümet aklını başına toplamalıdır. Sarı kartın ne anlama geldiğini anlamalıdır.

Aldığı oya güvenmemelidir. Halka rağmen başarılı olamayacağını anlamalıdır.

Muhalefet aklını başına toplamalıdır. Sarı kartın ne anlama geldiğini anlamalıdır

Gücünü halktan almalıdır.  Halkla bütünleşip kaynaşmalıdır. Muhalefet halkla bütünleşip kaynaşmış olsaydı, halk hareketine destek veriyorum demezdi. Hareketin en başında olur, hareketi yönlendirirdi.

SELAM OLSUN  

Muhalefet ve iktidar bilsin ve anlasın ki, halkımız uyumuyor. Uyumayacak. Hakkını arayan,  cennet vatanımıza sahip çıkan, emperyalizme karşı duran, demokrasiyi bağımsızlığı, özgürlüğü savunan HALKIMIZA  SELAM OLSUN.

20.5.13

ŞEYTAN CHP’NİN İÇİNDE Mİ? DIŞINDA MI? ŞEYTAN BUNUN NERESİNDE? ŞEYTANIN YERİNİ BİLİYORUM. ŞEYTANDAN KORKMUYORUM. YERİNİ AÇIKLIYORUM


 ŞEYTAN CHP’NİN İÇİNDE Mİ? DIŞINDA MI? ŞEYTAN BUNUN NERESİNDE? ŞEYTANIN YERİNİ BİLİYORUM. ŞEYTANDAN KORKMUYORUM. YERİNİ AÇIKLIYORUM

Dün, yani eki CHP zamanında,  eski il, ilçe başkanları, yönetim kurulu üyeleri, tüzük ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak, periyodik Aralıklarla, (2 ayda bir, 3 ayda bir) örgüt toplantıları, yapmadıkları için, partinin ve örgütün sorunlarını örgüt üyeleriyle, örgüt toplantılarında konuşup tartışmadıkları, kaynaşmadıkları, dayanışma içine girmedikleri için,  ortak çözümler bulup uygulamaya koymadıkları için, dört duvarın arasından çıkmadıkları için, dar kadro çalışması yaptıkları için, küçük olsun benim olsun dedikleri için, tabanın ve halkın yüzüne CHP’nin kapılarını kaptıkları için ve bunlara benzer daha birçok nedenler, sebepler olduğu için   

Eski genel başkanımız en başta olmak, üzere, nerede ise tüm il ve ilçe başkanlarımızın, tüm il ve ilçe yönetim kurulu üyelerimizin, tüm delegelerimiz hepsi değişti. Hepsi yenilendi. Yerlerine Yeni yüzler, yeni isimler seçildi.  

Aradan bir yıldan fazla zaman geçti.  Yeni il ve ilçe başkanları, yönetim kurulu üyeleri mahalle örgütleri, çalışma grupları, seçmek için (oluşturmak için), toplantı yapıyorlar katılım çok az oluyor.  Genişletilmiş üye toplantıları yapıyorlar katılım çok az oluyor. Kitlesel basın toplantısı yapıyorlar katılım çok az oluyor. Eylemler,  etkinlikler, mitingler yapıyorlar katılım çok az oluyor.  Milli bayramlarda, cumhuriyetin kazanımlarıyla ilgili özel günlerde, kutlama, anma törenlerine katılım az oluyor.  Neden katılım bu kadar çok az oluyor? Örgüt Suç kimde?  Yönetenler mi? Yönetilenler mi?  halkımızda mı?  

ŞEYTAN CHP’NİN İÇİNDE Mİ? DIŞINDA MI? ŞEYTAN BUNUN NERESİNDE? ŞEYTANIN YERİNİ BİLİYORUM. ŞEYTANDAN KORKMUYORUM. YERİNİ AÇIKLIYORUM


İnanın ya da inanmayın, ben şeytanın nerede olduğunu biliyorum. Şeytandan korkmuyorum. Şeytanın saklandığı yeri söylüyorum.

Şeytan CHP’nin içindedir. Dün ve bugün parti ve örgüt içinde uygulanan, hiç değişmeyen,  yanlış anlayıştadır. Yanlış alışkanlıktadır.  Yanlış uygulamadadır, yanlış zihniyettedir.

Şeytanın saklandığı yeri çok daha somut olarak ifade edeyim.  Adresini tam vereyim. Örgüt çalışmalarında, yapılan iş ve işlemlerde alınan uygulan kararlarda, hesaplarda, görev, yetki ve sorumlulukların kullanılmasında partinin ana yasası olan tüzüğüne, partinin yönetmeliklerine, üst organların aldığı kararlara, parti programına, toplantı disiplin ve kurallarına hiç ama hiç uyulmamasıdır.  Demokrasi demek,  anayasa, kanun, tüzük, ilke kural, disiplin demektir. Bir birimizi kandırmayalım.  Bu değerlerin olmadığı uygulanmadığı yerlerde demokrasi barınmaz. Yaşamaz.

Gelin şeytana karşı güç birliği yapalım şeytanı içimizden kovalım. Yoksa şeytan bizi, hepimizi esir alacak. Kölesi yapacak.


6.5.13

HEP CHP’Yİ ELEŞTİRİYORSUN, HEP AYNI ŞEYLERİ YAZIYORSUN, DİYENLERE SOMUT, AÇIK, NET CEVABIMDIR.


HEP CHP’Yİ ELEŞTİRİYORSUN, HEP AYNI ŞEYLERİ YAZIYORSUN,  DİYENLERE SOMUT, AÇIK,  NET CEVABIMDIR.

Bunu en çok kimler diyor? Nerede diyor?

Bunu en çok kimler diyor?

Bu soruya somut cevap veriyorum. Bunu diyenler, dün CHP yönetiminde olanlar, bugün onların yerine yeniden seçilenlerden bazıları diyor. Dün ve bugün yönetime kendilerini yakın görenler diyor.

Nerede diyorlar? 

Bu soruya somut cevap veriyorum.  Yazımı nerede okudularsa orada yazılı yanıt vermiyorlar. Veremiyorlar.  Örgüt toplantılarında gündeme getirmiyorlar. Yetkileri olduğu halde suç teşkil eden yazıyı partinin yetkili organına iletmiyorlar.  Hiç kimsenin duymayacağı yerde, yani kapılar ardında hep CHP’yi eleştiriyorsun, hep aynı şeyleri yazıyorsun. Bıktırıyorsun, usandırıyorsun, parti içi sorunları internet ortamında ulu orta yazıyorsun diye ikaz ediyorlar, uyarıyorlar.

Çünkü kapalı kapılar ardında kendilerini güçlü, yetkili karşılarındaki üyeyi güçsüz, zayıf ve korunmasız görüyorlar.  CHP’nin sahibi sadece kendileri olduklarını sanıyorlar.  Düşüncelerini yazan üyeye amir, patron, komutan gibi davranıyorlar.  

Demokrasiye inandığım için, demokrasiyi sevdiğim için, demokrasiden korkmadığım için, demokrasinin gereği olarak düşüncelerimi, önerişlerimi, eleştirilerimi özgürce yazıyorum. 

CHP’yi eleştiriyorsun, hep aynı şeyleri yazıyorsun diyenlere, uyaranlara, ikaz edenlere, doğrunun yanlışın neler olduğunu söyleyenlere,  patron,  amir, komutan edasıyla davrananlara yazılarımı yasaklayanlara, silenlere,  benimde diyeceğim bir iki sözüm var.

Onlara diyorum ki,

Demokrasiye inanıyorsanız, demokrasiyi savunuyorsanız, demokrasiyi seviyorsanız, demokrasiden korkmuyorsanız,  demokratsanız, demokratik kurallar içinde, demokratik kanalları işletin. Tüzüğün verdiği Yetkinizi kullanın, sorumluluğunuzun gereğini yapın. Suç belgesini ortaya koyun.  Partinin disiplin kurallarını harekete geçirin. Suç belgesini yetkili makamlara iletin.

Bunları yapmıyorsanız,  Kapalı kapılar ardında üyeleri uyarmaktan, ikaz etmekten, hoşunuza gitmeyen yazıları silmekten, yasaklamaktan,  üyelere hat, Hüt etmekten,  patron gibi, komutan, amir edasıyla davranmaktan, düşüncesini açıklayan üyelere psikolojik baskı kurmaktan vaz geçin. Demokrasiyi savunamazsınız.  Vazgeçmezseniz demokrat olduğunuzu kimseye inandıramazsınız. Vazgeçmezseniz güven ortamı yaratamazsınız. Vazgeçmezseniz, parti ve örgüt içinde birliği, beraberliği, dayanışmayı sağlayamazsınız.  

ÖNEMLİ NOT: Partiyi eleştiren, aynı şeyleri yazıyorsun dedikleri yazılarımdan birisinin bağlantı adresini yayınlıyorum. Tıklayıp okursanız, üye olarak, yetkili olarak gereğini yaparsanız partim adına memnun olurum. Mutlu olurum.  Sevinirim. 06.05.2013
AÇIKLAMA
ÜYESİ OLDUĞUM İLÇE BAŞKANLIĞIMIZIN VE KADIN KOLLARI BAŞKANLIĞIMIZIN SAYFALARI YAZILARIMA YASAKLANDIĞI İÇİN EŞİMİN SAYFASINDAN YAYINLIYORUM. Z.BAL


https://www.facebook.com/notes/t-c-z%C3%BClfikar-bal/chp-ta%C5%9Fra-%C3%B6rg%C3%BCtlerinde-%C3%A7ok-ba%C5%9Farili-%C3%A7ali%C5%9Fmalar-yaptik-yapiyoruz-diyen-%C3%B6rg%C3%BCt-y%C3%B6ne/486328594766977