“ZÜLFİKAR BAL'IN SAYFASIDA Ara”

7.2.12

CHP DE DELEGE SEÇİMLERİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ


CHP DE DELEGE SEÇİMLERİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

CHP sinde delege seçimlerinde, 17 yıl boyunca parti üyelerinin oy kullanma hakkı ellerinden alınmış. Delegeler masa başında,  kâğıt üstünde, ahbap çavuş, hısım akraba, eş dost ilişkileriyle seçilmiş. Üyelerinin hukuk önünde hak arama yolları kapanmış.

Bununla yetinilmemiş. 17 yıl boyunca örgütlenme ağı kurulmamış. Üyelere yönelik olarak hiçbir örgüt toplantısı yapılmamış. Üyelerin konuşma, kendilerini düşüncelerini, öneri ve eleştirilerini ifade etme hakları tamamen yasaklanmış. Ve üyelerin hukuk önünde hak arama yolları kapanmıştır.

17 yıl boyunca bu anlayış, uygulama ve zihniyet CHP sini esir almıştır.  Hepimizin bildiği bir olay meydana gelmiştir. Bu olay sonucunda genel başkanlar değişmiştir.  Yeni genel başkan kucağında referandumu, hemen arkasından genel seçimleri ve genel seçimlerin arkasından da parti içi seçimleri bulmuştur.

Değişmeyen tüzükle, değişmeyen örgüt yapısıyla değişmeyen il ve ilçe başkanlarıyla ve üyelerin oylarıyla delege seçimleri yapmak zorunda kalmıştır. Hiç şüphesiz ki 17 yıl aradan sonra delegelerin üyelerin oylarıyla (seçimlerde birçok sorunlar haksızlıklar yaşansa da) seçiliyor olması CHP’de parti içi bir devrimdir. Ama bu devrim tamamlanmamıştır. Parti içinde direnişler devam etmektedir.

Mahalle sorumlusu olduğum mahallemizde 7.2.2011 tarihinde delege seçimi yapıldı. Ve ben delege seçilemedim.  Delege seçilemediğim için asla üzülmüyorum. Çünkü 17 yıllık uygulamanın, alışkanlığın, ilkesizliğin, kuralsızlığın, disiplinsizliğin, adaletsizliğin, eşitsizliğin haksızlığın acımasızlığın ve insafsızlığın tümüyle yok olmasının, çok zor olduğuna kanaat getirdim.

İlk kez böyle bir seçime katılıyordum.  Ve gerçekten hiçbir ayak oyununu beceremeyecek kadar acemiydim. Ve çok daha önemlisi partide özgür irademle var olmak için çaba sarf ediyordum.  Çalışıyordum. Yazıyordum. Düşünüyordum. Soru yoruyordum.  Öneriyordum. Eleştiriyordum. Ve doğrularımdan asla taviz vermiyordum. Tabi bu duruşun bir bedeli olmalıydı. Artık CHP ‘DE bu bedellerin ödenmemesini diliyorum.

Çok iyi biliyorum ki, delege seçilemediğime çok sevinen, mutlu olan, zil çalıp oynayan küçük insanlar oldu. Ve çok iyi biliyorum ki üzülen dostlarım da oldu.

Hiç BİR ÇIKAR VE MENFAAT BEKLEMDEN CHP’Yİ YILLARCA OYLARIYLA YAŞATAN, AYAKTA TUTAN GERÇEK CHP LİLERE SELAM OLSUN.  

DOSTLARIM BUGÜN SORUMLUSU OLDUĞUM MAHALLEMİN DELEGE SEÇİMİ VAR.




Eğer delege seçilemez isem,  ( bu olasılık oldukça yüksektir. Seçilirsem gerçekten sürpriz olacaktır.) Kaybeden kesinlikle ben olmayacağım. Delege seçilemedim diye sevinenlerin ve üzülenlerin olacağını çok iyi biliyorum. Ama ben hiç üzülmeyeceğim.

Çünkü kişisel çıkar için değil, seçilmek için değil partim için çalıştım. Çünkü teorik ve pratik anlamda nasıl çalıştığımı, taşın altına elimi değil, bedenimi, yüreğimi, beynimi nasıl koyduğumu il ve ilçe örgüt başkanları, yönetim kurulu üyeleri, ilimiz milletvekili aday adaylarımız. Milletvekillerimiz, referandum ve seçim çalışmalarına katılan partililerimiz biliyor.

 Ama bunları bilenler parti için hiç bir çaba sarf etmeyenlerin ve seçilmeyi hiç hak etmeyenlerin Kolay ve basit yollardan nasıl ve hangi yönetmelerle delege seçildiklerini de çok iyi biliyorlar. Zaten insana acı veren üzende budur.

Delege seçilsem de seçilmesem de vicdanları sızlatan, bu kadar adaletsiz haksız seçim yönteminin bir daha hiçbir zaman tekrar etmemesini diliyorum. Umuyorum bekliyorum. Ve yapılan bu seçimden dolayı asla bugün ki CHP merkez yönetimini sorumlu tutmuyorum.

DELEGE SEÇİMLERİ BİR KEZ DAHA GÖSTERDİKİ, CHP YILLARCA UYUTULMUŞ, UYUŞTURULMUŞ AVUTULMUŞ. BUNA RAĞMEN YIKILMAMIŞTIR.


DELEGE SEÇİMLERİ BİR KEZ DAHA GÖSTERDİKİ, CHP YILLARCA UYUTULMUŞ, UYUŞTURULMUŞ AVUTULMUŞ. BUNA RAĞMEN YIKILMAMIŞTIR.

Bir CHP örgütü düşünün, o örgütte partinin anayasası olan, tüzük bulunmuyor. Tüzük okunmuyor. Tüzük öğrenilip öğretilmiyor.  Tüzük hükümlerine uyulmuyor. Örgüt içinde yapılan iş ve işlemler, alınan kararlar, gelir ve giderler tüzüğe uygun olup olmadığı,  örgüt içinde  hiç kimse tarafından denetlenmiyor. Kontrol edilmiyor.

Bir CHP örgütü düşünün. O örgüt içinde, yapılan çalışmalarda, eylem ve etkinliklerde,  kimler hangi ilke ve kurallara uyacağını, bilmiyor.

Bir CHP örgütü düşünün, o örgüt içinde düzenlenen, ya da düzenlenmesi düşünülen toplantılarda,  toplantı usul ve yöntemlerine, toplantı disiplinine hiç uyulmuyor.

Bir CHP örgütü düşünün, o örgüt organları içinde var olan organların, o organlarda görevli yetkili ve sorumlu olanların, görev, yetki ve sorumluk sınırlarının neler olduğu bilinmiyor.

Bir CHP örgütü düşünün, o örgüt yönetiminin kaç günde bir, hangi gündem maddesiyle toplandığı, toplantıya kimlerin katıldığı, kimlerin katılmadığı, hangi kararların alındığı, alınan kararların hangilerinin uygulamaya konulduğu hangilerinin hangi gerekçeyle uygulamaya konulmadığı ilan tahtalarına asılarak üyelerin bilgisine ve ilgisine sunulmuyor.

Bir CHP örgütü düşünün, o örgütün gelir ve gider kaynakları, örgütün yaptığı tüm çalışmalar belli aralıklarla ve hazırlanan raporlar halinde örgüt üyelerinin ilgisine bilgisine sunulmuyor.

Bir CHP örgütü düşünün, kısa orta uzun vadede yapılacak iş ve işlemlerin plan, proje ve programları o örgütün panolarına asılarak örgüt üyelerinin ilgisine bilgisine sunulmuyor.

Bir CHP örgütü düşünün, o örgüt içinde örgütlenme ağı kurulmuyor. Mahalle ve sokak sorumluları seçilmiyor. Çeşitli başlıklardan oluşan çalışma gurupları oluşturulmuyor.

Bir CHP örgütü düşünün, o örgüt, içinde, örgüt üyeler bir birlerini tanımıyor. Aynı mahallenin üyeleri bir birlerini tanımıyor.

Bir CHP örgütü düşünün,  parti içinde yapılan seçimlerde, o örgütün üyeleri yıllarca seçme ve seçilme hakkını kullanmıyor.  Kullanamıyor. Kullandırılmıyor.

Bir CHP örgütü düşünün,  o örgütün üyeleri örgütüyle ilgili, partisiyle ilgili bilgilere engelsiz ulaşamıyor.

Ve Bir CHP örgütü düşünün o örgütün üyesi örgüt merkezine geldiğinde güler yüzle, tatlı dille karşılanmıyor.

Tüm bunlara rağmen o örgüt o parti yıkılmıyor. Yok olmuyor.   Dim dik ayakta duruyor.  Sadece iktidar olamıyor neden? Suç kimde? Kimlerde?

Yeni CHP döneminde bu sorunun cevabı somut olarak o örgütün, o partinin üyelerine en açık ve cesur şekilde anlatılmalıdır. Ve CHP bundan böyle uyutulmuşluktan, uyuşturulmuşluktan, avutulmuşluktan kurtarılmalıdır. 07.02.2012

6.2.12

Nevin hanım merhaba


Nevin hanım merhaba
Şu gerçeğe tüm kalbinle inanmanı isterim. Senin liste dışı kalman benim vicdanımı çok ciddi derecede yaralar. Çok büyük insafsızlık haksızlık zalimlik olur. Çünkü partide hiç kimseyi ama hiç kimseyi senin kadar azimli istekli mücadeleci, çalışkan birini daha tanımadım görmedim. Bu anlamda delegelik hepimizden çok senin hakkın olduğuna inanıyorum. Özümün sözüdür. Riyakârlık yoktur.
Şu gerçeğe de tüm kalbinle inanmanı isterim.  Parti içinde hiçbir üye ile kişisel hiçbir sorunum olmadı. Olması için bir gerekçe yok.  Hele fahriyle aramızda kayda değer, en ufak bir sorunun olmadığına namusun üzerine yemin ederim.  Bunu Mustafa Ünal ve iki ali beyde söyledim. Ama neden bana bu kadar taktığını, neden beni hedef aldığını,  neden benimle bu kadar uğraştığını ve neden Zülfikar’ın olduğu listede olmam dediğini bir türlü anlamıyorum.
Nevin Hanım
Ortak listenin oluşması için kendi çapımda çok çaba verdim.  Başaramadım.  Bu işler asla bana göre değil. Kenara çekildim. O akşam bahar hanımın ali bey beni çağırdı gel beraber gidelim diye ısrarı sonucu geldim. Olanlar için üzgünüm.
Başarılar diliyorum. 6,2,2012

5.2.12

DELEGE SEÇİLEMEDİNMİ?


DELEGE SEÇİLEMEDİN Mİ?

Acayip bir soruya acayip bir cevap vereyim.
Seçilsem de seçilemedim.  Seçilmesem de seçilemedim.

Seçtirmediler desem. Hadi canım sende diyeceksiniz.
Seçilemedim desem? Neden diye soracaksınız.  Neden seçilemediğimi anlatsam inanmayacaksınız?

Sizin mahalleden falan, üyeler seçilmiş sen onlar kadarda mı olamadın? Bir blok listede sen çıkaramadın mı? Hadi çıkaramadın diyelim Bir blok listeye de mi adını yazdıramadın mı?

Ne olur?  Bu soruları sormadan önce CHP de Delege seçimlerinin nasıl, hangi usul ve yöntemlerle, hangi ilke ve kurallara uyularak yapıldığını, kimlerin nasıl delege adayı olduğunu,  blok liseleri kimler tarafından nasıl hazırlandığını, kimlerin isimlerinin nasıl yazıldığını azıcık araştırın.

Size şu kadarını söyleyeyim, bir liste hazırlamak için teşebbüs ettim.  Başka liste hazırlayanlardan gizli saklı bir iki toplantı düzenledim. İsimleri yazdım. Bu listenin önünde kimse duramaz dedim. Seçilemeyecek olanlara üzüldüm.  Aradan bir kaç saat geçmedi. Yapa yalnız kaldığımı hissettim. Dersimi çok iyi aldım.  Bilmem anlatabildim mi?
http://www.blogger.com/blogger.g?blogID=3068430979848105147#editor/target=post;postID=1540512072598647191

4.2.12

CHP DE SEÇİMLERDE KİN, NEFRET, İNTİKAM, İHANET, AYRILIK TOHUMLARI ARTIK EKİLMESİN


CHP DE SEÇİMLERDE KİN, NEFRET, İNTİKAM, İHANET, AYRILIK TOHUMLARI ARTIK EKİLMESİN

Evet, bundan böyle, yapılan hiçbir seçimde CHP’de kin, nefret, ihanet, intikam, ayrılık tohumları artık ekilmesin.

Evet, böyle bundan yapılan hiçbir seçimde CHP de ya adam gibi demokrasiye ve demokrasinin evrensel ilkeleri olan eşitliğe adalete özgürlüğe tam uyulsun.   Ya da genel başkan kral, padişah gibi yetkilere sahip olsun. El etek öpülsün. Kralımız padişahımız ne ferman buyurursa öyle olsun. Fermana karşı çıkan partiden atılsın.

Evet, bundan böyle hiçbir seçimde CHP de CHP ye gönül vermiş olan bu güzel insanlar kin, nefret, ihanet intikam, ayrılık duygularına artık alet edilmesin.

Bu delege seçimlerinde, yüreklerin, gönüllerin, emeklerin, bilgilerin birikimlerin, eşitliğin, adaletin, hakkın, hukukun üstüne ekilen kin, nefret, intikam, ihanet, ayrılık tohumları artık son olsun.

Evet, bundan sonra yapılan seçimde CHP, barışın, sevginin, eşitliğin adaletin, özgürlüğün hakkın, hukukun partisi olsun.  Ve bunları önce kendi içinde uygulasın. Sonra diğer partileri eleştirsin.

KAHREDEN UYGULAMAYI HANGİ CHP ÜYESİ İÇİNE SİNDİREBİLİR?


KAHREDEN UYGULAMAYI HANGİ CHP ÜYESİ  İÇİNE SİNDİREBİLİR?   
CHP örgütünün olduğu bir il, bir ilçe bir mahalle düşünün. O mahallede CHP örgütlenme ağının olmadığını düşünün.   O mahallede bulunan CHP üyelerinin, birbirlerini hiç tanımadığını ve yıllar sonra delege seçimlerine ilk kez katılacaklarını, delege adayı olacaklarını ve aday olacak delegelere oy vereceklerini düşünün.  Böyle bir mahallede partinin can damarı olan delege adayları nasıl ve hangi yöntemle belirlenecek? Nasıl ve hangi yöntemle seçilecek? 
Bizzat yaşadığım, gördüğüm, şahit olduğum sistem şu.
Üye listesi askıya çıkıyor. Bir hafta askıda kaldıktan sonra iniyor. Bir haftalık itiraz süresi oluyor. İtirazlar varsa genel merkezde değerlendiriliyor. Kesin liste ve delege sayıları il ilçe örgütlerine gönderiliyor. Hangi mahallede, hangi tarihte, hangi adreste ve hangi saate seçim yapılacağı açıklanıyor.
Delege seçimlerinden önce toplantı yapılıyor. Seçimlerin nasıl yapılacağı anlatılıyor. Ne anlatılsa anlatılsın her mahallede blok liste usulü seçim yapılıyor.
Bir birlerini tanımayan üyelerin bulunduğu bir mahallede,  blok listeler nasıl hazırlanıyor? Delege adayları nasıl ve hangi yöntemle belirleniyor? O listelere kimlerin isimleri kimler tarafından nasıl yazılıyor? İşte can alıcı sorular bunlar.
 Üyelerin ev adreslerini ve telefonların bulunduğu listeyi ele geçiren her üye blok liste hazırlayabilir. İkili üçlü daha kalabalık görüşmeler konuşmalar olur. Adam adama markaj yapılır.  Kapalı kapılar ardında gizli toplantılar sıkı pazarlıklar yapılır?  Bu aşamada uyulması gereken hiçbir ilke kural yoktur. Bu toplantıların birisine katıldığınızı düşünün.  O toplantıda birisi diyor ki. Falan kişi olursa ben o listede asla olmam.
 Ne yazık ki bir üyenin siyasi geleceği, o mahalledeki üyelerin oylarıyla belirlenmiyor.  başka bir üyenin iki dudağı arasında olabiliyor. Yani seçilmesi gereken bir üye,  başka bir üyenin kıskançlığına, kinine, nefretine, bencilliğine çok rahatça alet olabiliyor.
 Soruyorum azıcık vicdanı, azcık insafı olan, azıcık demokrasiye inancı olan HANGİ CHP ÜYESİ BUNU İÇİNE SİNDİREBİLİR? Bu aslanı kediye boğdurmak değil midir?
 Demokrasiyi, eşitliği, adaleti yok eden, insanı kahreden, vicdanları kanatan bu acımasız insafız  uygulama son bulmalıdır.

3.2.12

DELEGE SEÇİMLERİNDE İHANET YALAN DOLAN


Üyelerin birbirlerini tanımadığı için, seçmede seçilmede eşitlik adalet oluşturulmadığı için, liste yazmayacağımı seçimlerden başlamadan önce ilan ettim.  İlçedeki birçok arkadaşım bunu bilir.
Sedat’ın liste oluşturmak için çalışmalara başladığını Bu vesile ile 29.1.2011 tarihinde destan düğün salonunda toplantı yapacaklarını duydum.
Toplantı tarihinden bir gün önce Sedat beni faceboktan arayıp görüşmek istediğini söyledi.  Görüşmemizde birçok arkadaşın beni istemediklerini, bu yüzden listeye eşimin adını yazacaklarını söyledi. Kabul etmeyince hem ikimizin hem de eşlerin ismini listeye yazdı. Yine kabul etmedim. Eşlerin ismi olmaz.  Ali demirin listeye yazılmasını istedim ona kızdığını kız kardeşini adını yazacağını söyledi.  Yakışık almaz dedim.  İki konuyu da toplantıda tekrar sedata söyledim hallederiz dedi.
Pazar günü toplantı oldu üye sayısına göre katılım çok azdı. Toplantıda hiç adaylardan bahsedilmedi.  Toplantıdan sonra ali beyle görüştüm. Hiçbir şekilde sedatın olduğu listede olmam dedi. Saadet hanımı yazacaklarmış dedim. Bizden kimseyi yazmasınlar dedi. Mübecel hanımla görüştüm.  Benden habersiz işler yapılıyor dedi. Pazar günkü toplantıyı yarıda terk ettiğini sedatın ve nev’inin olduğu listede kesinlikle yer almayacağını söyledi.  Ali bey ve Mübeccel Hanım mutafa beyinde sedata karşı olduğunu söylediler.  1.2.2012 tarihinde clas kahvede toplantı düzenledik. Toplandıktan sonra ali beyin ve Mübeccel hanımın önerisiyle Mustafa beyde toplantıya çağrıldı. Toplantıda musaffa beyde Pazar günkü toplantıyı yarıda terk ettiğini söyledi.  Ali bey Mustafa bey ve Mübeccel hanım fahrininde  ismini listeye  yazalım oda  ona  karşı  dediler.  İtiraz etmedim.
Hiç kimse kırılmasın hiç kimse üzülmesin ortak liste çıkarmakta ısrar ettim.  Ali bey ve mübeccel hanımın itirazları sonucu ortak liste oluşmadı.  Sedat ve Nevin in ismi listeye yazılmadı.
Listeye yazılan isimlerden sedatın ve Nevin seçilemeyeceğini düşündüm huzursuz oldum. Vicdanım beni rahatsız etti. Yusuf beyle görüştüm. Durumu tüm çıplaklığı ile anlattım. Mustafa beyle görüştüm durumu tüm çıplaklığı ile anlattım. Mustafa beyde ali beyden ali beyle ve mübeccel hanımla görüşmesini sorununun çözülmesine yardımcı olmasını söyledim. Kişisel kaprisler sorunlar yüzünden insanların siyasi geleceğine ipotek konamaz dedim. O zaman kimi çıkaracaksın dedi gerekirse ben çıkarım dedim.  Söz veriyorum ilgileneceğim dedi.  Ve ali beyle sedatı 4.2.2011 tarihinde görüştürdü. Beni de mutlaka fahri ile görüşmemi rica etti kıramadım aynı gün aynı saatte fahriyle görüştüm.
Ve son durum. Fahri hiçbir zaman benim olduğum listede olmayacağımı ama yarışta var olacağını söyledi.  Ali beyi aradım.  Mustafa beyle görüştüğümü kendisiyle görüşmediğimi ve o anda sedatla görülmekte olduğunu sedatın farklı şeyler anlattığını ama toplantıya katılacağını söyledi.
Mübeccel Hanım Pazar günkü toplantıda beni görünce çok şaşırdığını söyledi. Mustafa beni lliteye almaları için çok ısrar ettiğini söyledi sedat beni sevmeyenler olduğunu söyledi.  Yusuf Bey listede adımın olması gerektiğini söyledi. Vicdanı olan hiç kimse kişisel sorunlardan dolayı bir başkasının siyasi geleceğine ipotek koyamaz. Olmayacağım. ya onurluca var olurum ya onurluca çekilirim. İkisinin ortası olamaz.
Son kararım yaşanan bu olaylardan sonra farklı bir listede yer almayacağım. Ya ortak liste, ya çarşaf bu iki şıkkın dışında ben olmayacağım. Çünkü örgüt ve üyeler içinde benim hiç kimseyle kişisel olarak en ufak bir sorunum mevcut değildir. İlkenin kuralın eşitliğin adaletin olmadığı bir ortamda Kinin nefretin, kişisel hırsın, kıskançlığın, kaprisin, kirli pazarlıkların, ihanetin, dönekliğin kaypaklığın aleti olamam.3.2.2012

2.2.12

OLMAZ BÖYLE ŞEY İNSAN OLANIN VİCDANINI SIZLATIYOR


OLMAZ BÖYLE ŞEY İNSAN OLANIN VİCDANINI SIZLATIYOR

A ilçesinin a mahallesinde diyelim ki 150 üye var.  Birkaç kişi kendiliğinden kapalı kapılar ardında bir araya geliyorlar. Kongre ve ön seçim delege blok listesi hazırlıyorlar.  O birkaç kişi arasında sıkı bir pazarlık başlıyor. Örneğin içlerinden birisi diyor ki, şu kişi olursa ben asla olmam. Gerekçesini soruyorsun tamamen kişisel olduğunu öğreniyorsun. Yani bir üye tamamen kişisel nedenler yüzünden diğer bir üyenin siyasi geleceğine ipotek koyabiliyor. Bu sadece pazarlıklardan biri OLMAZ BÖYLE ŞEY İNSAN OLANIN VİCDANINI SIZLATIYOR

Yine tamamen kişisel sebepler yüzünden aynı yöntemlerle birden çok farklı blok listeler hazırlanıyor.  Blok listeler olduğu gibi oylanıyor. En çok oyu alan liste kazanıyor. Bu listeler hazırlanırken oy kullanacak üyelerin birçoğunun listelere kimlerin yazıldığından haberi dahi olmuyor. Sadece seçim günü eline tutuşturulan listelerden birini oylamak zorunda kalıyor. OLMAZ BÖYLE ŞEY İNSAN OLANIN VİCDANINI SIZLATIYOR

Deniyor ki daha önceden hiç seçim olmuyordu. Şimdi şimdi seçim oluyor. Böyle tüzüğü yazanlar böyle seçim yapanlar, bunları içlerine sindirenler halkın gözüne baka baka demokrasiyi eşitliği adaleti savunduğunu söylüyor.

CHP ESKİ KADIN KOLLARI BAŞKANI SORUSU VE YANITI


Zülfikar Bey merhaba, vicdanla cüzdan arası kalmak deyiminizi anlayamadım. Eğer bildiğiniz bir şey varsa benimle paylaşabilir misiniz? Aramızda kalır veya yeri geldiğinde bilmesi gerekenlerle paylaşırız. Bu arada beni mahalle delege seçimlerine bile çağırmadılar, hatta ben arayıp sorduğumda korka korka cevap verdiler. Adres ve saati kerpetenle ağızlarından alabildim. Ama inanın hukuk ve adalet bir gün herkese gerekecek. Sağlık ve huzur dolu günler dilerim. Zühal Samlı. CHP-pm üyesi kadın kolları (eski) genel başkanı ( bu ileti 1.2.2012. saat 12 de yazılmış )

Zühal Hanım.
Parti içinde gizlim saklım yok. Keşke genel sayfama yazsaydın da bu yanıtı orada verseydim.
 Hani bir türkünün dizesi vardır. Derdim çoktur hangisini yanayım. Yine tazelendi yürek yarası diye. Sorunuzu okuyunca aklıma geldi. Sorduğunuz sorunun yanıtını bilmemenize ve sormanıza şaşırdım. Vicdanla cüzdanı kısaca özetleyim.
 İl ve ilçe yöneticileri örgütleri üyelere yönelik örgüt toplantıları yapmıyorlar. Yapsalar da üyeler arasında ayrım yapıyorlar eşit davranmıyorlar.  O toplantıyla ilgili olan üyelerin hepsine haber vermiyorlar. Kendilerine yakın bulduklarını telefonla mesajla yada başka yöntemle çağırıyorlar.
 Ayrıca İl ve ilçe örgütlerinin bilgisi içinde ya da dışında irili ufaklı gruplar oluşuyor. O guruplar kahvehaneler düğün salonları veya başka yerler kiralıyorlar. Açık yada gizli Birçok toplantı düzenliyorlar. O toplantılara sevmedikleri üyeleri ya da kendilerini sevmeyenleri çağırmıyorlar. Yani tüm üyelere haber verilmiyor.  O toplantılarda kendilerini üyelere tanıtıyorlar ve üyeleri tanıyorlar. Seçimlere hazırlanıyorlar. Parası olmayan, grup kurmayan o toplantılara katılmayan üyeler ne yazık ki kendini kimseye tanıtamıyorlar. Kimsede kendilerini tanımıyor. Dolaysıyla seçilme şansı neredeyse hiç olmuyor.
Başka bir açıdan bakalım. Örneğin Ben mahalle temsilcisiyim. Sadece parti için partiye hizmet için çalışıyorsun. Gönüllüsün.   Örneğin Sandık görevlileri tespit etmek için,ya da üyeleri tanımak tanışmak için,  çeşitli sorunları görüşüp konuşmak için toplantılar yapılması şart, ama  toplantı yapılacak uygun yer yok. Emekli birisin paranda çok değil. Ama bir şekilde o toplantılar yapman gerekiyor. Her toplantı yaptığında yol parası vermek toplantıya çağırdığın kişilerin çay parasını vermek, toplantı yapacağın kişileri telefonla arıyorsun telefon parası vermek.  toplantı yaptığın yerin ücretini vermek,  sana kalıyor. Herkesten de rahatça para isteyemiyorsun.  Örgütlenme ağı yok. Sistem böyle kurulmuş. Böyle çalışıyor. Bu olayları Bizzat yaşadım ve yaşıyorum.
Kısaca seçmede ve seçilmede, örgüt içinde kendini ifade etmede düşüncelerini önerilerini açıklamada, üyeleri tanımada eşitlik adalet yok. Hak hukuk yok. Tüzüğü okuyan bilen anlayan yok. Uyulması gereken ilke kural yok. Başvuracağın dert anlatacağın kimse yok. Parası olan parasını olanın grup kuranın, kanatları altına girmen ve onun dediklerini yapman gerekiyor. Ağamsın paşamsın demen gerekiyor. Ondan daha güçlü grup varsa becerebilirsen oraya da göz kırpabiliyorsun. İkili oynayabiliyorsun.   Derdim çoktur hangisini yanayım. Anlatılacaklarımı kitap yazsam bitmez.
Oraya kadar yükselmişsiniz. Şimdi elinizi vicdanınızın üzerine koyun. Aynanın karşısına geçin yemin ederim ki suçluyu orada bulacaksın. Parti içinde Bu durumu görmeyen görmek istemeyen ve bu durma başkaldırmayan kısa ve kestirme yoldan, var olmak isteyen herkes suçlu.  Hele şu delege seçimlerinde yaşanılanlar. Bir birinin kuyusunu kazanlar. Kişisel kaprisler yüzünden vicdan sızlamadan bir kişinin siyasi geleceği ile oynayanlar. Bunları gördükçe yaşadıkça İnsan insanlığından utanıyor.
CHP böyle yok oluyor AKP bu yüzden güç topluyor.  Türkiye böyle ya demokrasiyi adam gibi uygulayacaksın ya da AKP gibi MHP gibi otoriter olacaksın.  Ama kişisel çıkarların yüzünden yüzüne maske takarak demokrasiyle oyun oynamayacaksın.  Demokrasi asla bunu kaldırmaz. Kaldırmıyor da. Tarihi kökleri olan bir cumhuriyeti demokrasiyi kuran bir parti bu anlayış ve zihniyet yüzünden yok oluyor.  Ve onunla birlikte birçok değer yok oluyor. Türkiye altüst oluyor.  Ama hala koltuk kavgası yapılıyor. Sevgi ve saygılar