CHP BURSA İL KADIN KOLU KONGRESİNİ İZLERKEN, HEM ÇOK MUTLU OLDUM, HEM ÇOK ÜZÜLDÜM
KONGEREYİ İZLERKEN ÇOK MUTLU OLDUM. ÇÜNKÜ
Kadınlarımız coşkuyla, heyecanla büyük salonu doldurdukları için ÇOK MUTLU OLDUM.
Kadınlarımız davranışlarıyla, zarafetleriyle, sevgiyi, saygıyı, dayanışmayı, kaynaşmayı öğrettikleri için ÇOK MUTLU OLDUM.
Kısa bir sürfe önce yapılan İl, ilçe kongre seçimlerinde olduğu gibi, kadınlarımız arasında gruplaşma, kutuplaşma, hesaplaşma, gizli saklı, toplantılar, delegelerin peşinden koşmalar, kulis yapmalar, pazarlıklar, yemekte, kahvaltıda buluşmalar, adaylığını açıklamak için gösterişli basın toplantıları yapmadıkları için ÇOK MUTLU OLDUM.
Kadınlarımız, tıpkı arılarda, karıncalarda olduğu gibi, bir anaç kraliçe etrafında (tek aday) toplandıklarını gördüğüm için ÇOK MUTLU OLDUM.
Kadınlarımızın bir birleriyle olan dayanışmalarından dolayı yürekten kutluyorum. CHP Bursa İl Kadın Kolları başkanlığına yeniden seçildiği i Ayşe Şahin hanımı yürekten kutluyorum.
KONGREYİ İZLERKEN ÇOK ÜZÜLDÜM. ÇÜNKÜ
Kongre saat tam 14.00 saygı duruşu ve istiklal marşı okunmasıyla başladı.
İlk iki saat partimiz milletvekilleri, Parti yetkilileri, parti büyükleri konuştular. Hiç bir konuşmacının sözü kesilmedi. Uzun konuşmasından dolayı ikaz edilmedi. Konuşan parti büyüklerinin, parti yetkililerinin 9 tanesi erkek 5 tanesi bayandı. Kadın kolu kongresinde erkek konuşmacıların, kadınlardan çok olduğu için ÇOK ÜZÜLDÜM.
Kadın kolları kongresinde, Kadın delegelerimize, ilk iki saat hiç söz hakkı verilmeden kesintisiz dinleme zorunda bırakıldıkları için ÇOK ÜZÜLDÜM.
Saat 16.00 olmuştu. Faaliyet raporu okundu. Kongre delegelerine söz hakkı geldiğinde, divan başkanı (erkekti) zamanın darıldığını hatırlattı. Salonu dolduran kadınlarımız, partimiz milletvekillerini, parti büyüklerini dinlemekten yoruldukları için ÇOK ÜZÜLDÜM.
Toplam 3 kongre delegesi konuştu. İki konuşmacıya konuşmanızı bağlar mısınız diye uyarı geldiği için ÇOK ÜZÜLDÜM.
Saat 16.20 olduğunda divan başkanı söz isteyen var mı? Diye sorduğunda bazı delegelerin dinlemekten yoruldukları için ayağa kalkarak yok işareti yaptıklarını görünce ÇOK ÜZÜLDÜM.
Kadınlarımız adına, kadınlarımıza çok değer ve önem veren genel başkanımız adına, parti içi demokrasi adına, eşitlik, adalet adına ÇOK ÜZÜLDÜM.
ÖNERİM
Milletvekillerimizin, parti büyüklerimizin, il ilçe kongrelerinde, kadın ve gençlik kolu kongrelerinde, örgüt toplantılarında, delegeleri, örgüt üyelerini dinlemelerini, az ya da eşit oranda konuşmalarını önemle öneriyorum.
Parti içi demokrasiyi önce toplantılarımızda uygulamayı önemle öneriyorum
Yapılan tüm örgüt toplantılarında tıpkı T.B.M.M. olduğunda gibi, toplantı usul, kural ve disiplinin uygulanması için gerekenlerin yapılmasını önemle öneriyorum. 01.07.2012
https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10151002367214419&set=p.10151002367214419&type=1
Bu Blogda Ara
6/30/12
CHP BURSA YILDIRIM İLÇE BAŞKANI SAYIN GÜNER AKLAN’A SORUYORUM
CHP BURSA YILDIRIM İLÇE BAŞKANI SAYIN GÜNER AKLAN’A SORUYORUM
Sayın Başkan.
Zaman su gibi akıp geçiyor. Delegelerimizin güvenini kazanarak başkan seçildiniz bir kez daha kutluyorum. Başkanlığınızda ikinci ayınızı doldurdunuz. İki aylık zaman dilimi içinde İlçemizin sorunları, çözümleri hakkında örgüt üyelerine yönelik olarak yazılı ve sözlü hiç bir açıklama, bilgilendirme yapılmamıştır.
1- Örgütsel ve mali konuda nasıl bir ilçe yönetimi devir aldınız?
2- Sizce ilçe örgütümüzün acil olarak çözülmesi gereken sorunları nelerdir? Acil olarak yapılması gereken işler nelerdir?
3- Göreve geldikten sonra ilk önemli icraatınız, örgüte mali destek sağlamak amacıyla örgüt üyelerini 13 Temmuz 2012 tarihinde yemeğe davet etmeniz oldu. Beklediğiniz maddi desteğe ulaşabildiniz mi?
4- Bu konularda ve daha başka konularda örgüt üyelerimizi bilgilendirmek için, örgüt üyelerimizle ya da üyelerimizin temsilcileriyle toplantı yapmayı düşüyor musunuz? Toplantı yapmayı bu aşamada uygun görmüyorsanız, sorunlar ve çözümler hakkında üyelerimize yazılı bir açıklama yapmayı açıklamanın bir suretini ilan panosuna asarak üyelerimizin bilgisine sunmayı düşünüyor musunuz?30.06.2012
Sayın Başkan.
Zaman su gibi akıp geçiyor. Delegelerimizin güvenini kazanarak başkan seçildiniz bir kez daha kutluyorum. Başkanlığınızda ikinci ayınızı doldurdunuz. İki aylık zaman dilimi içinde İlçemizin sorunları, çözümleri hakkında örgüt üyelerine yönelik olarak yazılı ve sözlü hiç bir açıklama, bilgilendirme yapılmamıştır.
1- Örgütsel ve mali konuda nasıl bir ilçe yönetimi devir aldınız?
2- Sizce ilçe örgütümüzün acil olarak çözülmesi gereken sorunları nelerdir? Acil olarak yapılması gereken işler nelerdir?
3- Göreve geldikten sonra ilk önemli icraatınız, örgüte mali destek sağlamak amacıyla örgüt üyelerini 13 Temmuz 2012 tarihinde yemeğe davet etmeniz oldu. Beklediğiniz maddi desteğe ulaşabildiniz mi?
4- Bu konularda ve daha başka konularda örgüt üyelerimizi bilgilendirmek için, örgüt üyelerimizle ya da üyelerimizin temsilcileriyle toplantı yapmayı düşüyor musunuz? Toplantı yapmayı bu aşamada uygun görmüyorsanız, sorunlar ve çözümler hakkında üyelerimize yazılı bir açıklama yapmayı açıklamanın bir suretini ilan panosuna asarak üyelerimizin bilgisine sunmayı düşünüyor musunuz?30.06.2012
6/29/12
CHP İLÇE ÖRGÜTÜNE ATANDIĞINIZI YA DA SEÇİLDİĞİNİZİ DÜŞÜNELİM
CHP İLÇE ÖRGÜTÜNE ATANDIĞINIZI YA DA SEÇİLDİĞİNİZİ DÜŞÜNELİM
Çok iyi biliyorsunuz ki, son iki yıl içinde partinizde il ve ilçe örgütünüzde çok önemli olaylar, gelişmeler, değişimler olmuştur.
Örneğin son iki yıl içinde partinizde, ili ve ilçe örgütünüzde çok iyi biliyorsunuz ki
3 kurultay olmuş.
Genel başkan ve parti üst yönetimi tamamen değişmiş.
Referandum olmuş.
Genel milletvekili seçimleri olmuş.
İlçe delege seçimleri olmuş
İlçe kongresi olmuş
İl kongresi olmuş
İl, ilçe kadın ve gençlik kongreleri olmuş
Örneğin son iki yıl içinde partinizde, ili ve ilçe örgütünüzde çok iyi biliyorsunuz ki
İl yönetimi görevden alınmış, yerine kayyum atanmış
Olağan üstü il kongresi olmuş
Borçlarından dolayı ilçeye haciz gelmiş
İlçe başkanı, görevden alınmış, yerine vekâleten ilçe sekreteri atanmış
Görevden alınan ilçe başkanı tekrar görevine yeniden atanmış
İlçe kadın ve gençlik kolları başkanları görevden alınmış, yerlerine başkaları atanmış
Örneğin son iki yıl içinde partinizde, ili ve ilçe örgütünüzde çok iyi biliyorsunuz ki
İlçe yönetimi son iki yılda hiç bir örgüt toplantısı yapmamış
Seçilen delegelerle hiç bir toplantı yapmamış.
İlçede örgütlenme ağı kurulmamış
İlçede hiçbir çalışma grubu kurulmamış
Mahalle ve sokak sorumluları seçilmemiş
İlçe örgüt binanız örgütsel faaliyetler için hiç uygun değil
BÖYLE BİR CHP İLÇE ÖRGÜTÜNE ATANDIĞINIZI YA DA SEÇİLDİĞİNİZİ DÜŞÜNELİM.
İLK YAPMANIZ GEREKEN İŞ VE İŞLEMLER NELER OLURDU?
İLK ALACAĞINIZ VE UYGULYACAĞINIZ KARARLAR NE OLURDU?
Çok iyi biliyorsunuz ki, son iki yıl içinde partinizde il ve ilçe örgütünüzde çok önemli olaylar, gelişmeler, değişimler olmuştur.
Örneğin son iki yıl içinde partinizde, ili ve ilçe örgütünüzde çok iyi biliyorsunuz ki
3 kurultay olmuş.
Genel başkan ve parti üst yönetimi tamamen değişmiş.
Referandum olmuş.
Genel milletvekili seçimleri olmuş.
İlçe delege seçimleri olmuş
İlçe kongresi olmuş
İl kongresi olmuş
İl, ilçe kadın ve gençlik kongreleri olmuş
Örneğin son iki yıl içinde partinizde, ili ve ilçe örgütünüzde çok iyi biliyorsunuz ki
İl yönetimi görevden alınmış, yerine kayyum atanmış
Olağan üstü il kongresi olmuş
Borçlarından dolayı ilçeye haciz gelmiş
İlçe başkanı, görevden alınmış, yerine vekâleten ilçe sekreteri atanmış
Görevden alınan ilçe başkanı tekrar görevine yeniden atanmış
İlçe kadın ve gençlik kolları başkanları görevden alınmış, yerlerine başkaları atanmış
Örneğin son iki yıl içinde partinizde, ili ve ilçe örgütünüzde çok iyi biliyorsunuz ki
İlçe yönetimi son iki yılda hiç bir örgüt toplantısı yapmamış
Seçilen delegelerle hiç bir toplantı yapmamış.
İlçede örgütlenme ağı kurulmamış
İlçede hiçbir çalışma grubu kurulmamış
Mahalle ve sokak sorumluları seçilmemiş
İlçe örgüt binanız örgütsel faaliyetler için hiç uygun değil
BÖYLE BİR CHP İLÇE ÖRGÜTÜNE ATANDIĞINIZI YA DA SEÇİLDİĞİNİZİ DÜŞÜNELİM.
İLK YAPMANIZ GEREKEN İŞ VE İŞLEMLER NELER OLURDU?
İLK ALACAĞINIZ VE UYGULYACAĞINIZ KARARLAR NE OLURDU?
CHP TAŞRA ÖRGÜTLERİNDE KRONİK HALE GELEN BU HASTALIK DERHAL TEDAVİ EDİLMELİDİR
CHP’de eskiden kalan, kalan çok tehlikeli bir hastalık var.( siz buna yanlış alışkanlıkta diyebilirsiniz) O hastalığın adı çok çalışma hastalığı. Çok çalışma bir hastalık olur mu? Evet olur. Nasıl oluyor? Dilimin döndüğünce özetlemeye çalışayım.
Son iki yılda, referandum, milletvekili, parti içi seçim süreçlerini yaşadık. Çok çalışma hastalığını bu süreçlerde keşfettim.
Referandumda ve milletvekili seçimlerinde örgüt yönetimleri örgüt üyelerinin bilgisi dışında bazı kişi ve gruplara görev ve yetki verildi. Yetkiyi ve görevi alan kişi ve guruplar örgüt üyelerinin (örgütün)bilgisi dışında aralarında, kendilerine yakın olan isimlerle çalışma grupları kurdular. Kahve, esnaf, ev gezileri, toplantılar yapmaya başladılar.
Parti içi seçimlerde ise, il ve ilçe örgüt yönetimlerinden izin almaya gerek duymadan, kendi aralarında kendilerine yakın isimlerle irili ufaklı gruplar kurdular. Yine il ilçe yönetimlerinden izin almadan kahvelerde, düğün salonlarında çeşitli gerekçelerle toplantılar yapmaya başladılar.
Çok çalışma hastalığının parti içi seçimlerinden sonra ’da devam ettiğini görüyorum.
Can alıcı sorumu soruyorum. Çok çalışanların, çok göz önünde olanların gerçek amacı CHP’yi mi, üyesi oldukları örgütümü var edip güçlendirmektir? Kendilerini mi var edip güçlendirmektir?
Bu soruma tatmin edici, inandırıcı yanıt ala bilmek için can alıcı bir soru daha sormak gerekiyor.
Kim, kiminle, ne zaman, nerede ne amaçla ne gibi çalışmalar, toplantılar, faaliyetler yapıyor?
Bu sorunun cevabı çok net olarak verilmiyorsa, bu tür çalışmalar, belli bir plan ve program dâhilinde yapılmıyorsa, toplantılar, çalışmalar, faaliyetler daha önceden örgüt üyelerine bildirilmiyorsa, adres, tarih, gün saat belirterek duyuru şeklinde ilan panolarına asılmıyorsa yapılan hiç bir çalışma partiyi, örgütü güçlendirmez. Tam aksine zayıflatır.
CHP TAŞRA ÖRGÜTLERİNDE KRONİK HALE GELEN HATALIK DERHAL TEDAVİ EDİLMELİDİR
ÖNERİ
Örgüt içinde yapılacak tüm çalışmalar, görev, yetki ve sorumluluklar tabana (üyelere) alabildiğine yayılması için çalışma yapılmalıdır. Örgütlenme ağı hemen şimdi kurulmalıdır. Üyeler hakkı olan bilgilere engelsiz ulaşabilmesi için çalışmalar yapılmalıdır. Ben kavramı yok olmalı biz kavramı beyinlere yüreklere kazınmalıdır.
YENİ SEÇİLEN CHP BURSA İL BAŞKANIMIZI SAYIN METİN ÇELİK’İ MAKAMINDA ZİYARETE GİTTİM. GÖZLERİMİN TA İÇİNE BAKARAK SÖZÜMÜ HİÇ KESMEDEN DİNLEDİ.
YENİ SEÇİLEN CHP BURSA İL BAŞKANIMIZI SAYIN METİN ÇELİK’İ MAKAMINDA ZİYARETE GİTTİM. GÖZLERİMİN TA İÇİNE BAKARAK SÖZÜMÜ HİÇ KESMEDEN DİNLEDİ.
Bugün saat 13.00 randevu almadan, il başkanımızı kutlamak için makamına gittim. Yarım saat içinde geleceğini söylediler. İkram edilen çaylarımızı yudumlarken, makam odasında bulunan iki partilimizle sohbete başladık. Tahminen yarım saat sonra il başkanımız geldi. Hepimizle ayrı, ayrı tokalaştıktan sonra makamına oturdu. Daha önceden kendisiyle hiç konuşmamış ve tanışmamıştık. Kısa bir süre sonra söz aldım. Ve kendisini kutlayıp başarılar görevinde başarılar dilerken, yerinden kalkıp çok daha yakına gelip oturdu. Aramızda yarım metre mesafe yoktu. Sözümü hiç kesmediği gibi, yüzündeki tebessümle dinlerken gözlerimin ta içine baktığını fark ettim.
İl başkanımızın yerinden kalkıp yakınıma gelmesi, sözlerimi hiç kesmeden ta gözlerimin içine bakarak dinlemesi hoşuma gitmedi desem yalan olur.
İl binasının acilen taşınması gerektiğini, uygun bir yer araştırdıklarını, taşındıktan sonra kendisini koltukta otururken fazla göremeyeceğimizi, hiç boş vaktinin olmayacağını, tıpkı genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu gibi çalışmaya başlayacaklarını halkla tanışıp kaynaşacaklarını gözlerimin içine bakarak anlatması hoşuma gitmedi desem yalan olur.
Sözler pratik yaşamın içinde ne kadar hayata geçer, örgütlenme ağı nasıl kurulur, başarı nasıl sağlanır bunu zaman gösterecek.
İl başkanımıza başarılar diledim. Aşağıdaki (5 adet) yazılı bilgileri bizzat kendisine elden verip ayrıldım. 29.06.2012
----------------------------------------------------------
(1)
BÜYÜK BİR FARKLA BURSA İL BAŞKANLIĞINI KAZANAN VE GÖREVE BAŞLAYAN SAYIN METİN ÇELİK’İ KUTLUYOR VE BAŞARILAR DİLİYORUM.
Olağan üstü CHP Bursa İl Başkanlığı seçimlerini kıl payı kaçırdığınızı, olağan seçimlerde de il başkanlığını büyük farkla kazandığınızı biliyorum.
Bu başarınızdan dolayı sizi ve çalışma arkadaşlarınızı yürekten kutluyorum..
Aynı başarıyı örgütlenme ve örgütlenme ağının kurulmasında Türkiye’nin 4. Büyük ili olan Bursa’da göstereceğinize inanıyor ve umut ediyorum.
Bu düşünden hareketle 29.5.2010 tarihinde CHP Bursa il başkanlığımıza ve Nilüfer İlçe Belediye Başkanımıza e-posta ile gönderdiğim dilekçemi ve aldığım yanıtları bilginize ve ilginize önemle sunuyorum.
Verilen yanıtlara rağmen bugüne kadar taleplerim doğrultusunda hiç bir adım atılmamıştır. Örgütlenmenin ve örgütlenme ağının kurulmasının önemi genel başkanımızın 7.7.2010 tarihli demecinden açıkça anlaşılmaktadır.
Bilgi, deneyim ve tecrübeleriniz ışığında taleplerimin güncelleştirilerek gerekli çalışmanın ilimiz ve ilçe örgütlerimizde gecikmeden başlatılmasını önemle bilginize önemle arz ederim 29.06.2012
Zülfikar Bal
CHP Yıldırım İlçe üyesi
Eki: 29.5.2010 tarihli Bursa CHP il başkanlığına verilen yazı
30.5.2010 tarihli Bursa CHP il başkanının yanıtı
7.7.2010 tarihli genel Başkanımızın demeci
29.5.2010 tarihli Bursa Nilüfer ilçe belediye başkanımız
Mustafa Bozbeyli’nin yanıtı
-----------------------------------------------------------------------------------
(2)
CHP BURSA İL BAŞKANLIĞI
Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan seçilmesiyle CHP oylarında çok hızlı ve tahminlerin ötesinde bir artış olduğunu anketler göstermekdir. Açıkça görülmektedir ki il ve ilçe yönetimleri Ülke genelinde esen bu rüzgârın çok gerisinde kalmıştır. İlçe yönetim kurulları toplantıları dışında hiçbir faaliyetleri yok gibidir. Mahalle temsilcileri yok, iş yeri temsilcileri yok, örgütlenme, eğitim vb. gibi çalışma grupları yok. Kadın ve gençlik kollarının adı var ama kendileri yok. İl ve ilçe örgütlerinde halkı bilgilendirecek, yönlendirecek örgütleyecek faaliyet yok. Böylesi bir dönemde bunların hayata geçirilmesi için hiç bir çalışma yok. CHP bursa il başkanlığı ilçe başkanlarıyla toplantı yapmaldır. Çok gecikmeden derhal ve süratle örgütlenme bir çalışması başlatması için kararlar alınmalı ve uygulamaya konulmaldır. Gerekli olan ve zorunlu çalışma grupları en kısa sürede oluşturulmalıdır. Bursa genelinde, kahvehanelerde, evlerde, iş yerlerinde toplantılar düzenlenmeli gelişmeler anlatılmalı üye yapılmalı duyarlı istekli arzulu olan herkese çalışma guruplarında görev verilmelidir. CHP bursa örgütünün bunu yapacak altyapısı potansiyeli insan gücü bilgi birikimi ve çok deneyimli üyeleri vardır. Önemli olan bunu harekete geçirmektir. Bu da il ve ilçe başkan ve yönetimlerinin görev yetki ve sorumluluk alanları içindedir. 29.05.2010
----------------------------------------------------------------------------------
(3)
Genel başkanımız Kemal KILIÇDAROĞLU bu sorunun cevabını bildiği, anladığı hatta bizzat yaşadığı için. 7. 7. 2010 tarihinde TV de, kamuoyu huzurunda canlı yayında, il başkanlarına aynen şu talimatı vermiştir.
“ İstanbul il başkanı burada, listeyi nasıl oluşturursa oluştursun. Bu beni ilgilendirmez. Beni ilgilendiren tek şey var. Oda, İstanbul haritasını önüme alacağım, her sokağın her mahallenin sorumlusuyla telefonda doğrudan görüşeceğim”
-----------------------------------------------------------------------------------
(4)
Mustafa Bozbey 29. Mayıs,
Sayın Zülfikar Bal, duygularınıza, dusuncelerınıze ve önerilerinize teşekkür ederim. Cok yakında CHP İlce ve Il örgütü geleceğe yönelik programla ilgili toplantı yapacaktır. Sızın önerinizi İl ve İlce örgütlerine aktaracağım. Selam ve saygılarımla
------------------------------------------------------------------------------------
(5)
Mustafa Bozbey 29 Mayıs, 11.48 Şikayet Et
Sayın Zülfikar Bal, gerçekten yüreğinize saglık. Bana gelen tüm mesajlara ben yanıt varıyorum. Bızım anlayışımız bu. Suan Nilüfer ilce başkanımızla beraberiz. Nılufer ilce örgütü 12 Haziran Saat 13.00 te Ata evler 2000 düğün salonunda üye katılım torenı olacak, sızıde bekliyoruz. Sızın Nılufer de tanıdıklarınız varsa ve üye olmak istiyorlarsa İlçe Başkanımız Metin Celık ( 0532 614 40 27 ) ıle ıletısıme gecebılırler. Selam ve saygılarımla...
Bugün saat 13.00 randevu almadan, il başkanımızı kutlamak için makamına gittim. Yarım saat içinde geleceğini söylediler. İkram edilen çaylarımızı yudumlarken, makam odasında bulunan iki partilimizle sohbete başladık. Tahminen yarım saat sonra il başkanımız geldi. Hepimizle ayrı, ayrı tokalaştıktan sonra makamına oturdu. Daha önceden kendisiyle hiç konuşmamış ve tanışmamıştık. Kısa bir süre sonra söz aldım. Ve kendisini kutlayıp başarılar görevinde başarılar dilerken, yerinden kalkıp çok daha yakına gelip oturdu. Aramızda yarım metre mesafe yoktu. Sözümü hiç kesmediği gibi, yüzündeki tebessümle dinlerken gözlerimin ta içine baktığını fark ettim.
İl başkanımızın yerinden kalkıp yakınıma gelmesi, sözlerimi hiç kesmeden ta gözlerimin içine bakarak dinlemesi hoşuma gitmedi desem yalan olur.
İl binasının acilen taşınması gerektiğini, uygun bir yer araştırdıklarını, taşındıktan sonra kendisini koltukta otururken fazla göremeyeceğimizi, hiç boş vaktinin olmayacağını, tıpkı genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu gibi çalışmaya başlayacaklarını halkla tanışıp kaynaşacaklarını gözlerimin içine bakarak anlatması hoşuma gitmedi desem yalan olur.
Sözler pratik yaşamın içinde ne kadar hayata geçer, örgütlenme ağı nasıl kurulur, başarı nasıl sağlanır bunu zaman gösterecek.
İl başkanımıza başarılar diledim. Aşağıdaki (5 adet) yazılı bilgileri bizzat kendisine elden verip ayrıldım. 29.06.2012
----------------------------------------------------------
(1)
BÜYÜK BİR FARKLA BURSA İL BAŞKANLIĞINI KAZANAN VE GÖREVE BAŞLAYAN SAYIN METİN ÇELİK’İ KUTLUYOR VE BAŞARILAR DİLİYORUM.
Olağan üstü CHP Bursa İl Başkanlığı seçimlerini kıl payı kaçırdığınızı, olağan seçimlerde de il başkanlığını büyük farkla kazandığınızı biliyorum.
Bu başarınızdan dolayı sizi ve çalışma arkadaşlarınızı yürekten kutluyorum..
Aynı başarıyı örgütlenme ve örgütlenme ağının kurulmasında Türkiye’nin 4. Büyük ili olan Bursa’da göstereceğinize inanıyor ve umut ediyorum.
Bu düşünden hareketle 29.5.2010 tarihinde CHP Bursa il başkanlığımıza ve Nilüfer İlçe Belediye Başkanımıza e-posta ile gönderdiğim dilekçemi ve aldığım yanıtları bilginize ve ilginize önemle sunuyorum.
Verilen yanıtlara rağmen bugüne kadar taleplerim doğrultusunda hiç bir adım atılmamıştır. Örgütlenmenin ve örgütlenme ağının kurulmasının önemi genel başkanımızın 7.7.2010 tarihli demecinden açıkça anlaşılmaktadır.
Bilgi, deneyim ve tecrübeleriniz ışığında taleplerimin güncelleştirilerek gerekli çalışmanın ilimiz ve ilçe örgütlerimizde gecikmeden başlatılmasını önemle bilginize önemle arz ederim 29.06.2012
Zülfikar Bal
CHP Yıldırım İlçe üyesi
Eki: 29.5.2010 tarihli Bursa CHP il başkanlığına verilen yazı
30.5.2010 tarihli Bursa CHP il başkanının yanıtı
7.7.2010 tarihli genel Başkanımızın demeci
29.5.2010 tarihli Bursa Nilüfer ilçe belediye başkanımız
Mustafa Bozbeyli’nin yanıtı
-----------------------------------------------------------------------------------
(2)
CHP BURSA İL BAŞKANLIĞI
Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan seçilmesiyle CHP oylarında çok hızlı ve tahminlerin ötesinde bir artış olduğunu anketler göstermekdir. Açıkça görülmektedir ki il ve ilçe yönetimleri Ülke genelinde esen bu rüzgârın çok gerisinde kalmıştır. İlçe yönetim kurulları toplantıları dışında hiçbir faaliyetleri yok gibidir. Mahalle temsilcileri yok, iş yeri temsilcileri yok, örgütlenme, eğitim vb. gibi çalışma grupları yok. Kadın ve gençlik kollarının adı var ama kendileri yok. İl ve ilçe örgütlerinde halkı bilgilendirecek, yönlendirecek örgütleyecek faaliyet yok. Böylesi bir dönemde bunların hayata geçirilmesi için hiç bir çalışma yok. CHP bursa il başkanlığı ilçe başkanlarıyla toplantı yapmaldır. Çok gecikmeden derhal ve süratle örgütlenme bir çalışması başlatması için kararlar alınmalı ve uygulamaya konulmaldır. Gerekli olan ve zorunlu çalışma grupları en kısa sürede oluşturulmalıdır. Bursa genelinde, kahvehanelerde, evlerde, iş yerlerinde toplantılar düzenlenmeli gelişmeler anlatılmalı üye yapılmalı duyarlı istekli arzulu olan herkese çalışma guruplarında görev verilmelidir. CHP bursa örgütünün bunu yapacak altyapısı potansiyeli insan gücü bilgi birikimi ve çok deneyimli üyeleri vardır. Önemli olan bunu harekete geçirmektir. Bu da il ve ilçe başkan ve yönetimlerinin görev yetki ve sorumluluk alanları içindedir. 29.05.2010
----------------------------------------------------------------------------------
(3)
Genel başkanımız Kemal KILIÇDAROĞLU bu sorunun cevabını bildiği, anladığı hatta bizzat yaşadığı için. 7. 7. 2010 tarihinde TV de, kamuoyu huzurunda canlı yayında, il başkanlarına aynen şu talimatı vermiştir.
“ İstanbul il başkanı burada, listeyi nasıl oluşturursa oluştursun. Bu beni ilgilendirmez. Beni ilgilendiren tek şey var. Oda, İstanbul haritasını önüme alacağım, her sokağın her mahallenin sorumlusuyla telefonda doğrudan görüşeceğim”
-----------------------------------------------------------------------------------
(4)
Mustafa Bozbey 29. Mayıs,
Sayın Zülfikar Bal, duygularınıza, dusuncelerınıze ve önerilerinize teşekkür ederim. Cok yakında CHP İlce ve Il örgütü geleceğe yönelik programla ilgili toplantı yapacaktır. Sızın önerinizi İl ve İlce örgütlerine aktaracağım. Selam ve saygılarımla
------------------------------------------------------------------------------------
(5)
Mustafa Bozbey 29 Mayıs, 11.48 Şikayet Et
Sayın Zülfikar Bal, gerçekten yüreğinize saglık. Bana gelen tüm mesajlara ben yanıt varıyorum. Bızım anlayışımız bu. Suan Nilüfer ilce başkanımızla beraberiz. Nılufer ilce örgütü 12 Haziran Saat 13.00 te Ata evler 2000 düğün salonunda üye katılım torenı olacak, sızıde bekliyoruz. Sızın Nılufer de tanıdıklarınız varsa ve üye olmak istiyorlarsa İlçe Başkanımız Metin Celık ( 0532 614 40 27 ) ıle ıletısıme gecebılırler. Selam ve saygılarımla...
CHP DE DEĞİŞMEYENLER DEĞİŞTİĞİ TAKDİRDE, CHP’NİN İKTİDAR YOLUNDA İLERLEMESİNİ HİÇ BİR GÜÇ DURDURAMAYACAKTIR.
CHP DE DEĞİŞMEYENLER DEĞİŞTİĞİ TAKDİRDE, CHP’NİN İKTİDAR YOLUNDA İLERLEMESİNİ HİÇ BİR GÜÇ DURDURAMAYACAKTIR.
CHP’DE SON İKİ YILDA NELER DEĞİŞTİ?
CHP’de son iki yıl içinde çok önemli çok önemli değişimler yaşadı.
CHP’de son iki yılda üç kurultay oldu.
CHP’de son iki yılda 17 yıldır değişmeyen değişmesi beklenilmeyen, genel başkan ve genel başkandan daha güçlü olan genel sekreter değişti.
CHP’de son iki yılda, değişmeyen, değişmesi beklenilmeyen MYK, PM. Üyeleri, değişti.
CHP’de son iki yılda değişmeyen, değişmesi beklenilmeyen milletvekilleri, il, ilçe başkanları, yönetimleri değişti.
CHP’de son iki yılda değişmeyen ve değişmesi beklenilmeyen, delegeler değişti.
CHP’de son iki yılda değişmeyen, değişmesi beklenilmeyen tanınmış isimler, yüzler değişti.
CHP’de değişimler devam edecektir. Etmek zorundadır. Aksi halde CHP asla iktidar olamaz.
SON İKİ YIL İÇİNDE CHP’DE DEĞİŞMEDİ
CHP’de son iki yılda bu kadar hızlı ve köklü değişimler yaşanmasına rağmen,
CHP’de son iki yılda tanınmış isimlerin, yüzlerin değişmesine rağmen,
CHP’de parti içi seçimlerde yaşanan, yanlış alışkanlıklar, zihniyetler, uygulamalar değişmedi.
CHP’de parti içi seçimlerde yaşanan, grup kutup anlayışları, benlik ve bencillikler, ayak, kanat oyunları, değişmedi.
CHP’de parti içi seçimlerde yaşanan, kolay ve kestirme yoldan seçilme, basit, ucuz, alışılmış, politik (aldatmaya, oyalamaya yönelik) söylem ve eylemler değişmedi.
CHP’de parti içi seçimlerde yaşanan, ilkesizlikler, kuralsızlıklar, disiplinsizlikler değişmedi.
CHP’de parti içi seçimlerde bilginin, becerinin, yeteneğin, saygının, sevginin, öne çıkma alışkanlığı değişmedi.
CHP’de soran, sorgulayan, inceleyen, araştıran, öneren, eleştiren özgür üyenin öne çıkmasının önündeki engeller değişmedi.
CHP’de parti içi seçimlerde yaşanan, etkili yetkili, etiketli, paralı kişilerin gücü değişmedi.
CHP’de, taşra örgütlerinde, halka inmede, halkla kaynaşmada, tanışmada, dayanışmada, örgütlenme ağı kurmada, şeffaflıkta, il ilçe başkan ve yönetimlerin korkuları, ürkeklikleri (istisnalar hariç)
Değişmedi.
CHP’de parti içi seçimlerde, eşitlik, adalet, özgürlük, hak ve hukuk kavramları örgütlü yaşamın pratiğinde uygulama alışkanlığı değişmedi.
CHP DE DEĞİŞMEYENLER DEĞİŞTİĞİ TAKDİRDE, CHP’NİN İKTİDAR YOLUNDA İLERLEMESİNİ HİÇ BİR GÜÇ ENGEL OLAMAZ.
CHP’DE SON İKİ YILDA NELER DEĞİŞTİ?
CHP’de son iki yıl içinde çok önemli çok önemli değişimler yaşadı.
CHP’de son iki yılda üç kurultay oldu.
CHP’de son iki yılda 17 yıldır değişmeyen değişmesi beklenilmeyen, genel başkan ve genel başkandan daha güçlü olan genel sekreter değişti.
CHP’de son iki yılda, değişmeyen, değişmesi beklenilmeyen MYK, PM. Üyeleri, değişti.
CHP’de son iki yılda değişmeyen, değişmesi beklenilmeyen milletvekilleri, il, ilçe başkanları, yönetimleri değişti.
CHP’de son iki yılda değişmeyen ve değişmesi beklenilmeyen, delegeler değişti.
CHP’de son iki yılda değişmeyen, değişmesi beklenilmeyen tanınmış isimler, yüzler değişti.
CHP’de değişimler devam edecektir. Etmek zorundadır. Aksi halde CHP asla iktidar olamaz.
SON İKİ YIL İÇİNDE CHP’DE DEĞİŞMEDİ
CHP’de son iki yılda bu kadar hızlı ve köklü değişimler yaşanmasına rağmen,
CHP’de son iki yılda tanınmış isimlerin, yüzlerin değişmesine rağmen,
CHP’de parti içi seçimlerde yaşanan, yanlış alışkanlıklar, zihniyetler, uygulamalar değişmedi.
CHP’de parti içi seçimlerde yaşanan, grup kutup anlayışları, benlik ve bencillikler, ayak, kanat oyunları, değişmedi.
CHP’de parti içi seçimlerde yaşanan, kolay ve kestirme yoldan seçilme, basit, ucuz, alışılmış, politik (aldatmaya, oyalamaya yönelik) söylem ve eylemler değişmedi.
CHP’de parti içi seçimlerde yaşanan, ilkesizlikler, kuralsızlıklar, disiplinsizlikler değişmedi.
CHP’de parti içi seçimlerde bilginin, becerinin, yeteneğin, saygının, sevginin, öne çıkma alışkanlığı değişmedi.
CHP’de soran, sorgulayan, inceleyen, araştıran, öneren, eleştiren özgür üyenin öne çıkmasının önündeki engeller değişmedi.
CHP’de parti içi seçimlerde yaşanan, etkili yetkili, etiketli, paralı kişilerin gücü değişmedi.
CHP’de, taşra örgütlerinde, halka inmede, halkla kaynaşmada, tanışmada, dayanışmada, örgütlenme ağı kurmada, şeffaflıkta, il ilçe başkan ve yönetimlerin korkuları, ürkeklikleri (istisnalar hariç)
Değişmedi.
CHP’de parti içi seçimlerde, eşitlik, adalet, özgürlük, hak ve hukuk kavramları örgütlü yaşamın pratiğinde uygulama alışkanlığı değişmedi.
CHP DE DEĞİŞMEYENLER DEĞİŞTİĞİ TAKDİRDE, CHP’NİN İKTİDAR YOLUNDA İLERLEMESİNİ HİÇ BİR GÜÇ ENGEL OLAMAZ.
6/21/12
TÜM CHP’Lİ ÜYELERİ SORU SORMAYA DAVET EDİYORUM.
TÜM CHP’Lİ ÜYELERİ SORU SORMAYA DAVET EDİYORUM.
Evet, tüm CHP üyelerini, CHP’ye oy verenleri, CHP’ye gönül verenleri bulundukları, kasaba, il, ilçe örgütlerinde başkan ve yönetim kurulu, üyelerine, kadın ve gençlik kolları başkan ve üyelerine (parti tüzüğümüzün 7.Mad. sinin B, fıkrasının e bendi gereğince) soru sormaya bilgi edinmeye davet ediyorum.
Seçilenlere, bizim adımıza, üyeler adına, görev yetki ve sorumluluk üstlenenlere, başkanlara, yönetim kurulu üyelerine sözlü olarak soralım, toplantılarda soralım. Dilekçelerimizle soralım. İnternet ortamında soralım. Güncel sohbetlerimizde soralım. Sadece sormakla kalmayalım sorularımıza mutlaka yazılı sözlü somut cevap alalım. Sorularımızın takipçisi olalım.
Soralım örneğin diyelim ki, yönetim kurulları periyodik olarak, kaç günde bir hangi günler saat kaçta toplanır?
Soralım örneğin diyelim ki, Toplantılarda görüşülecek günden maddelerini kim, ya da kimler hazırlar?
Soralım örneğin diyelim ki, Gündem maddeleri yönetim kurulu üyelerine toplantı gününden ve saatinden ne kadar önce bildirilir? Hangi toplantılarda hangi kararlar alınır?
Soralım örneğin diyelim ki, Alınan kararlar örgüt üyelerine nasıl ve hangi yöntemle duyurulur?
Soralım örneğin diyelim ki, Partimiz tarafından, örgütümüz tarafından yapılan ve yapılacak olan, eylemler, etkinlikler, genel merkezden gelen bilgiler, toplantılar, planlar, projeler, programlar, örgütümüzün, gelir ve gider kaynakları ne kadardır?
Soralım örneğin diyelim ki, örgüt üyelerimizin duymasında, öğrenmesinde bilgi edinmesinde hiçbir sakınca olmayan, tam tersine sayısız yararları olan bilgiler belgeler, yazılı duyuru şeklinde (özet olarak) ilan panolarına neden asılmaz da, sadece internet, telefon, mesaj aracılığı ile duyuru yapılır?
Soralım örneğin diyelim ki, İlan panolarında ki duyurular neden sık sık güncelleşmez?
Parti içi demokrasinin işlemesi için biz üyelere, CHP’ye gönül verenlere oy verenlere çok önemli görevler düşmektedir. Parti içi demokrasinin işlemesi, örgütlenme ağının kurulması ve kurumsallaşması, aktif hale gelmesi açısında bu ve benzeri kapsamda sorular sormak, yanıtlar almak son derece önemli ve gereklidir. Çünkü CHP hepimizindir. CHP’nin sorunları da çözümleri de hepimizi eşit derecede ilgilendirmektedir. 21.06.2012
Evet, tüm CHP üyelerini, CHP’ye oy verenleri, CHP’ye gönül verenleri bulundukları, kasaba, il, ilçe örgütlerinde başkan ve yönetim kurulu, üyelerine, kadın ve gençlik kolları başkan ve üyelerine (parti tüzüğümüzün 7.Mad. sinin B, fıkrasının e bendi gereğince) soru sormaya bilgi edinmeye davet ediyorum.
Seçilenlere, bizim adımıza, üyeler adına, görev yetki ve sorumluluk üstlenenlere, başkanlara, yönetim kurulu üyelerine sözlü olarak soralım, toplantılarda soralım. Dilekçelerimizle soralım. İnternet ortamında soralım. Güncel sohbetlerimizde soralım. Sadece sormakla kalmayalım sorularımıza mutlaka yazılı sözlü somut cevap alalım. Sorularımızın takipçisi olalım.
Soralım örneğin diyelim ki, yönetim kurulları periyodik olarak, kaç günde bir hangi günler saat kaçta toplanır?
Soralım örneğin diyelim ki, Toplantılarda görüşülecek günden maddelerini kim, ya da kimler hazırlar?
Soralım örneğin diyelim ki, Gündem maddeleri yönetim kurulu üyelerine toplantı gününden ve saatinden ne kadar önce bildirilir? Hangi toplantılarda hangi kararlar alınır?
Soralım örneğin diyelim ki, Alınan kararlar örgüt üyelerine nasıl ve hangi yöntemle duyurulur?
Soralım örneğin diyelim ki, Partimiz tarafından, örgütümüz tarafından yapılan ve yapılacak olan, eylemler, etkinlikler, genel merkezden gelen bilgiler, toplantılar, planlar, projeler, programlar, örgütümüzün, gelir ve gider kaynakları ne kadardır?
Soralım örneğin diyelim ki, örgüt üyelerimizin duymasında, öğrenmesinde bilgi edinmesinde hiçbir sakınca olmayan, tam tersine sayısız yararları olan bilgiler belgeler, yazılı duyuru şeklinde (özet olarak) ilan panolarına neden asılmaz da, sadece internet, telefon, mesaj aracılığı ile duyuru yapılır?
Soralım örneğin diyelim ki, İlan panolarında ki duyurular neden sık sık güncelleşmez?
Parti içi demokrasinin işlemesi için biz üyelere, CHP’ye gönül verenlere oy verenlere çok önemli görevler düşmektedir. Parti içi demokrasinin işlemesi, örgütlenme ağının kurulması ve kurumsallaşması, aktif hale gelmesi açısında bu ve benzeri kapsamda sorular sormak, yanıtlar almak son derece önemli ve gereklidir. Çünkü CHP hepimizindir. CHP’nin sorunları da çözümleri de hepimizi eşit derecede ilgilendirmektedir. 21.06.2012
CHP’NİN KARNE NOTU
CHP’NİN KARNE NOTU
CHP’de ilk kez bir seçim sürecini doya, sindire, sindire yaşadım. Neyin ne olduğunu az çok anladım. Delege seçimlerinin, ilçe ve il başkanlığı seçimlerinin, kadın ve gençlik kolları başkanlarının, yönetim kurulu üyeleri seçimlerinin nasıl ve hangi yöntemlerle seçildiğini, blok listelerin ne demek olduğunu, blok listelerin nasıl ve kimler tarafından hazırlandığı, blok listelerin nasıl oylandığını çok yakından gördüm, izledim, şahit oldum.
Kendi, kendime dedim ki, keşke, demokrasinin, eşitliğin, adaletin, özgürlüğün, hakkın ve hukukun ne olduğu konusunda hiçbir bilgim olmasaydı. Çok daha ilginç olanı seçim süreci içinde daha dün dost bildiklerimin, bugün nasıl bir birlerine nasıl düşman gibi davrandıklarını, daha dün bir birlerine düşman gibi bildiklerimin bugün nasıl bir birlerine dost gibi davrandıklarını gördüm, yaşadım ve şahit oldum.
Seçim süreci boyunca tabanda (üyeler arasında) havanın nasıl süt liman olduğunu, yaprağın kımıldamadığını, tavanda (seçilmek isteyenler arasında) havanın nasıl toz duman olduğunu, göz gözü görmediğini gördüm, yaşadım, şahit oldum.
Şimdi delegeler, il, ilçe başkanları, kadın ve gençlik kolları başkanları ve yönetim kurulu üyeleri seçildi. Toz duman dağıldı. Seçilenler seçilemeyenler arasında kimlerin mutlu kimlerin üzüntülü olduğu görülmeye başlandı. CHP anlayışına kültürüne göre kol kırıldı yen içinde kaldı. Herkesin yaptığı yanlış doğru, haklılık, haksızlık yanına kar kaldı. Demokratik merkeziyetçilik örgütlenme anlamında hiç kimseye hesap sorulmadı.
CHPNİN KARNE NOTU
CHP, parti içi demokraside, AKP’ye MHP’ye göre 10 üzerinden 10 puan verdim. Ama parti içi demokrasiye göre CHP’ye 10 üzerinden 0 puan verdim.
DİLEĞİM ÖNERİM.
Ve diyorum ki, inşallah böyle bir seçim son olur. Böyle bir seçimin tekrarı bir daha hiç bir zaman olmaz
CHP’de ilk kez bir seçim sürecini doya, sindire, sindire yaşadım. Neyin ne olduğunu az çok anladım. Delege seçimlerinin, ilçe ve il başkanlığı seçimlerinin, kadın ve gençlik kolları başkanlarının, yönetim kurulu üyeleri seçimlerinin nasıl ve hangi yöntemlerle seçildiğini, blok listelerin ne demek olduğunu, blok listelerin nasıl ve kimler tarafından hazırlandığı, blok listelerin nasıl oylandığını çok yakından gördüm, izledim, şahit oldum.
Kendi, kendime dedim ki, keşke, demokrasinin, eşitliğin, adaletin, özgürlüğün, hakkın ve hukukun ne olduğu konusunda hiçbir bilgim olmasaydı. Çok daha ilginç olanı seçim süreci içinde daha dün dost bildiklerimin, bugün nasıl bir birlerine nasıl düşman gibi davrandıklarını, daha dün bir birlerine düşman gibi bildiklerimin bugün nasıl bir birlerine dost gibi davrandıklarını gördüm, yaşadım ve şahit oldum.
Seçim süreci boyunca tabanda (üyeler arasında) havanın nasıl süt liman olduğunu, yaprağın kımıldamadığını, tavanda (seçilmek isteyenler arasında) havanın nasıl toz duman olduğunu, göz gözü görmediğini gördüm, yaşadım, şahit oldum.
Şimdi delegeler, il, ilçe başkanları, kadın ve gençlik kolları başkanları ve yönetim kurulu üyeleri seçildi. Toz duman dağıldı. Seçilenler seçilemeyenler arasında kimlerin mutlu kimlerin üzüntülü olduğu görülmeye başlandı. CHP anlayışına kültürüne göre kol kırıldı yen içinde kaldı. Herkesin yaptığı yanlış doğru, haklılık, haksızlık yanına kar kaldı. Demokratik merkeziyetçilik örgütlenme anlamında hiç kimseye hesap sorulmadı.
CHPNİN KARNE NOTU
CHP, parti içi demokraside, AKP’ye MHP’ye göre 10 üzerinden 10 puan verdim. Ama parti içi demokrasiye göre CHP’ye 10 üzerinden 0 puan verdim.
DİLEĞİM ÖNERİM.
Ve diyorum ki, inşallah böyle bir seçim son olur. Böyle bir seçimin tekrarı bir daha hiç bir zaman olmaz
6/19/12
İKTİDAR OLMANIN EN KOLAY VE KESTİRME YOLLARINI AÇIKLIYORUM
İKTİDAR OLMANIN EN KOLAY VE KESTİRME YOLLARINI AÇIKLIYORUM
*CHP’de politika yapanların, görev yetki ve sorumluluk üstlenenlerin ve onlara yakın olanların küçük bir azınlığın (yani tavandakilerin) pastanın hayalinden kokusundan, kendilerini kurtarmalarıdır. Cumhuriyetin kazanımlarını, CHP’ sini ve halkın ortak çıkarlarını düşünmeleridir.
*CHP’ye oy vermenin dışında hiçbir görevi yetkisi olmayanların, sadece seçimden seçime hatırlananların üyelerin, halkın çok büyük bir çoğunluğun (yani tabandakilerinin) tavandakileriyle birleşip, bütünleşmeleri, etle tırnak gibi kaynaşmalarıdır.
*Grubuyla, tayfasıyla, parasıyla, etiketiyle, ahbap çavuş ilişkisiyle, ayak oyunlarıyla değil, bilgisiyle, birikimiyle, çalışmasıyla, önermesiyle, eleştirmesiyle, sormasıyla sorgulamasıyla özgür iradesiyle er meydanında, demokrasi önünde eşit şartlarda teke tek güreşmesidir.
*Kanuna, tüzüğe, ilkelere, kurallara, alınan kararlara uymaktır, plan ve projeler doğrultusunda çalışmaktır.
*Görev yetki ve sorumluluk sınırlarını bilmek ve bunların dışına asla çıkmamaktır.
*Yapılan iş ve işlemlerde, alınan kararlarda, gelir ve gider kaynaklarının ( kuruşuna kadar) açıklanmasında alabildiğine şeffaf olmaktır.
*Tepeden tırnağa demokratik merkeziyetçilik anlamında örgütlenme ağını kurmaktır. Çok çalışmaktan şikâyet etmemektir. Çalışmayı tabana alabildiğine yaymak ve yaygınlaştırmaktır.
CHP’de parti içi yapılan seçimleri büyüteç altına koyup dikkatle incelerseniz görecek ve anlayacaksınız ki, iktidar olmanın önündeki en büyük engel seçime hazırlanışlarıyla, adaylıklarını açıklayışlarıyla, birbirleriyle yaptıkları yarışlarla, seçildikten sonra sahip oldukları çok büyük yetkilerle il ve ilçe başkanları ve başkanlara bağlı olan ekip, takım arkadaşlarıdır.
Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde, yeni CHP de bundan sonra yapılacak olan seçimlerin er meydanında demokrasi önünde, eşit şartlarda teke tek yapılacağını hiçbir haksızlığın adaletsizliğin olmayacağını hak edenin kazanacağını umut ve hayal ediyorum. 20.06.2012
*CHP’de politika yapanların, görev yetki ve sorumluluk üstlenenlerin ve onlara yakın olanların küçük bir azınlığın (yani tavandakilerin) pastanın hayalinden kokusundan, kendilerini kurtarmalarıdır. Cumhuriyetin kazanımlarını, CHP’ sini ve halkın ortak çıkarlarını düşünmeleridir.
*CHP’ye oy vermenin dışında hiçbir görevi yetkisi olmayanların, sadece seçimden seçime hatırlananların üyelerin, halkın çok büyük bir çoğunluğun (yani tabandakilerinin) tavandakileriyle birleşip, bütünleşmeleri, etle tırnak gibi kaynaşmalarıdır.
*Grubuyla, tayfasıyla, parasıyla, etiketiyle, ahbap çavuş ilişkisiyle, ayak oyunlarıyla değil, bilgisiyle, birikimiyle, çalışmasıyla, önermesiyle, eleştirmesiyle, sormasıyla sorgulamasıyla özgür iradesiyle er meydanında, demokrasi önünde eşit şartlarda teke tek güreşmesidir.
*Kanuna, tüzüğe, ilkelere, kurallara, alınan kararlara uymaktır, plan ve projeler doğrultusunda çalışmaktır.
*Görev yetki ve sorumluluk sınırlarını bilmek ve bunların dışına asla çıkmamaktır.
*Yapılan iş ve işlemlerde, alınan kararlarda, gelir ve gider kaynaklarının ( kuruşuna kadar) açıklanmasında alabildiğine şeffaf olmaktır.
*Tepeden tırnağa demokratik merkeziyetçilik anlamında örgütlenme ağını kurmaktır. Çok çalışmaktan şikâyet etmemektir. Çalışmayı tabana alabildiğine yaymak ve yaygınlaştırmaktır.
CHP’de parti içi yapılan seçimleri büyüteç altına koyup dikkatle incelerseniz görecek ve anlayacaksınız ki, iktidar olmanın önündeki en büyük engel seçime hazırlanışlarıyla, adaylıklarını açıklayışlarıyla, birbirleriyle yaptıkları yarışlarla, seçildikten sonra sahip oldukları çok büyük yetkilerle il ve ilçe başkanları ve başkanlara bağlı olan ekip, takım arkadaşlarıdır.
Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde, yeni CHP de bundan sonra yapılacak olan seçimlerin er meydanında demokrasi önünde, eşit şartlarda teke tek yapılacağını hiçbir haksızlığın adaletsizliğin olmayacağını hak edenin kazanacağını umut ve hayal ediyorum. 20.06.2012
TÜRKİYE’NİN HER HERHANGİ BİR YERİNDE CHP’NİN BİR İLÇE ÖRGÜTÜNÜ DÜŞÜNÜN
TÜRKİYE’NİN HER HERHANGİ BİR YERİNDE CHP’NİN BİR İLÇE ÖRGÜTÜNÜ DÜŞÜNÜN
Son iki yıl içinde parti ve ilçe çalışmalarına her anlamda her safhada taşın altına elini koyan bir üye olarak
Son iki yılda partimizde ve ülkemizde yaşananları göz önüne getiriyorum.
Son iki yılda, ilçe başkanın, ilçe kadın ve gençlik kollarının görevlerinden alındıklarını biliyorum.
Son iki yılda ödenmeyen borçlarından dolayı ilçeye haciz geldiğini, internetin telefonunun kesildiğini biliyorum.
Son iki yılda parti içinde olan değişmeleri, anayasa oylaması genel seçimlerin olduğunu biliyorum. Son iki ay içinde ilçe delege seçimlerinin, ilçe gençlik ve kadın kollarının, ilçe yönetiminin olağan seçimle yenilendiğini biliyorum.
Son iki yılda tüm ısrar, öneri, eleştiri ve dilekçelere rağmen ilçe örgüt toplantısının hiç yapılmadığını biliyorum.
Görev başına yeni gelen ilçe yönetiminin ilk iş olarak 13.6.2012 tarihinde gelir elde etmek için yemek düzenlediğini.
Son iki yıl içinde parti ve ilçe çalışmalarına her anlamda her safhada taşın altına elini koyan bir üye olarak
Görev başına yeni gelen ilçe yönetiminin, mali, örgütsel ve idari anlamda nasıl bir ilçe yönetimi devir aldıklarını, bilmek isterdim.
Görev başına yeni gelen ilçe yönetiminin, yemekten önce nasıl bir ilçe yönetimi devir aldıklarına dair hazırlanacak ayrıntılı raporla, basın toplantılarıyla, örgüt toplantısıyla örgütü üyeleri bilgilendirmelerini isterdim.
Örgütle öğüt üyeleriyle her anlamda iletişim kurulması için, sağlıklı bilgi akışının sağlanması için vakit geçirmeden çalışmalara başlanılmasını isterdim.
İlk iş olarak ta her hafta alınan kararların, yapılan iş ve işlemlerin, güncel olayların duyuru halinde ilçe panolarına asılmasını isterdim.
İlçe yönetiminin kendi arasında yaptığı görev bölümünü, kısa, orta uzun vadede yapılacak iş ve işlemlerin neler olduğunu örgüte duyurulmasını isterdim.
Örgütlenme ağının kurulması, çalışma gruplarının oluşması, çalışmaların tabana yayılması ve yaygınlaşması için çalışmalara gecikmeden başlanılmasını isterdim.
Partimizin, örgütümüzün güçlenmesi, gelişmesi için bu önerilen mutlaka dikkate alınmasını gereğinin yapılmasını isterdim. 19.06.2012
Son iki yıl içinde parti ve ilçe çalışmalarına her anlamda her safhada taşın altına elini koyan bir üye olarak
Son iki yılda partimizde ve ülkemizde yaşananları göz önüne getiriyorum.
Son iki yılda, ilçe başkanın, ilçe kadın ve gençlik kollarının görevlerinden alındıklarını biliyorum.
Son iki yılda ödenmeyen borçlarından dolayı ilçeye haciz geldiğini, internetin telefonunun kesildiğini biliyorum.
Son iki yılda parti içinde olan değişmeleri, anayasa oylaması genel seçimlerin olduğunu biliyorum. Son iki ay içinde ilçe delege seçimlerinin, ilçe gençlik ve kadın kollarının, ilçe yönetiminin olağan seçimle yenilendiğini biliyorum.
Son iki yılda tüm ısrar, öneri, eleştiri ve dilekçelere rağmen ilçe örgüt toplantısının hiç yapılmadığını biliyorum.
Görev başına yeni gelen ilçe yönetiminin ilk iş olarak 13.6.2012 tarihinde gelir elde etmek için yemek düzenlediğini.
Son iki yıl içinde parti ve ilçe çalışmalarına her anlamda her safhada taşın altına elini koyan bir üye olarak
Görev başına yeni gelen ilçe yönetiminin, mali, örgütsel ve idari anlamda nasıl bir ilçe yönetimi devir aldıklarını, bilmek isterdim.
Görev başına yeni gelen ilçe yönetiminin, yemekten önce nasıl bir ilçe yönetimi devir aldıklarına dair hazırlanacak ayrıntılı raporla, basın toplantılarıyla, örgüt toplantısıyla örgütü üyeleri bilgilendirmelerini isterdim.
Örgütle öğüt üyeleriyle her anlamda iletişim kurulması için, sağlıklı bilgi akışının sağlanması için vakit geçirmeden çalışmalara başlanılmasını isterdim.
İlk iş olarak ta her hafta alınan kararların, yapılan iş ve işlemlerin, güncel olayların duyuru halinde ilçe panolarına asılmasını isterdim.
İlçe yönetiminin kendi arasında yaptığı görev bölümünü, kısa, orta uzun vadede yapılacak iş ve işlemlerin neler olduğunu örgüte duyurulmasını isterdim.
Örgütlenme ağının kurulması, çalışma gruplarının oluşması, çalışmaların tabana yayılması ve yaygınlaşması için çalışmalara gecikmeden başlanılmasını isterdim.
Partimizin, örgütümüzün güçlenmesi, gelişmesi için bu önerilen mutlaka dikkate alınmasını gereğinin yapılmasını isterdim. 19.06.2012
6/17/12
CHP BURSA İL KONGRESİNİ DİKKATLE İZLEDİM NOTLAR TUTTUM
CHP BURSA İL KONGRESİNİ DİKKATLE İZLEDİM NOTLAR TUTTUM
17.6.2012 tarihinde Merinos Atatürk Kültür Merkezi salonuna 12.30 da gittiğimde oldukça kalabalık buldum. Dört İl başkanı adayından biri olan Sayın Yahya Şimşek’in yarıştan çekildiğini o anda öğrendim.
Kongrenin yapılacağı 3 katlı salonun fiziki görünümü donanımı her yönüyle mükemmeldi. Toplantı salonunda dinleyici bölümüne uygun bir yere oturdum. Ve kongre boyunca yerimden hiç kalkmadım. CHP seçim müziği eşliğinde, Genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ve Görevi devir edecek olan il başkanımız Gürhan Akdoğan’ın, (seçim çalışmaları) görüntülerini, mesajlarını,1,5 saat boyunca ekranda defalarca dinledim, izledim. Kongrede 1,5 + 5.35 = toplam tam 7 saat kaldım ve not tuttum.
Saat 14.10’da kongrenin açış ve veda konuşmasını İl başkanımız Sayın Gürhan Akdoğan yaptı. 40 dakika konuştu.
Kongre divan başkanlığına, örgütlenmeden sorumlu genel başkan yardımcımız Sayın Nihat Matkap Oybirliği seçildi. Saygı duruşu, yapıldı. İstiklal marşı okundu.
Sayın Nihat Matkap tam 25 dakika konuştu.
Faaliyet ve mali raporların okunması toplam 5 dakika sürdü.
Seçimlerin her zaman olduğu gibi blok liste yöntemi ile yapılması oylandı ve oy çokluğu ile kabul edildi.
Faaliyet ve mali raporların aleyhinde ve lehinde yapılacak konuşmalara geçildi. Kongrenin başından sonuna kadar hiçbir konuşmacıya zaman sınırlaması konmadı. Söz alan delegeler içinde en az 2 dakika, en çok 10 dakika konuşan oldu.
9 delege konuştuktan sonra (9 delege toplam 55 dakika konuştu ) yeterlilik önergesi ile delege konuşmalarına son verildi.
Mesleki örgütler adına kişinin konuşması tam 10 dakika.
Söz alan eski yeni milletvekillerinden, Sayın Onur Öymen 10, Sayın sena Kaleli 15, Sayın Aykan Doğan 15, Sayın Turan Tayan 12, Sayın Kemal Ekinci 13, Sayın İlhan Demiröz 20, parti meclisi üyesi Sayın Hüseyin Sezgin, 5 dakika konuştular (Milletvekillerin toplam konuşma süreleri 100 dakika)
İki delegeye daha söz hakkı verildi. İkisin toplam konuşma süresi 5 dakika. (11 delegenin toplam konuşma süresi 60 dakika)
Başkan adaylarından, Metin çelik 15 dakika, Mustafa Şenyurt 40 dakika, Bülent Aslanhan 15 dakika (başkan adaylarının konuşmaları toplam 70 dakika)
İL KONRESİNDE HAYAL KIRIKLIĞI YAŞADIM
ÇÜNKÜ,ÖRGÜTLENMEDEN SORUMLI GENEL BAŞKAN YARDIMCIMIZ SAYIN NİHAT MATKAP’IN DİVAN BAŞKANLIĞIYAPTIĞI BİR İL KONGRESİNDE, UYGULANMASI, UYULMASI GEREKEN TOPLANTI YÖNTEMLERİNİN, TOPLANTI DİSİPLİNİN, TOPLANTI İLKE, KURALLARININ TÜM ÜYELERİMİZE, DELEGELERİMİZE, BAŞKANLARIMIZA, MİLLETVEKİLLERİMİZE ÖRNEK TEŞKİL ETMESİNİ İSTERDİM. (TBMM’DEKİ GİBİ)
ÇÜNKÜ, DEMOKRASİYİ SAVUNAN ÖRGÜTLERİN DÜZENLEDİĞİ TOPLANTILARDA (ÖZELLİKLE SÖZ HAKKININ KULLANILMAINDA) EŞİTLİK, ADALET, ÖZGÜRLÜK, DİSİPLİN SAĞLANMIYORSA O ÖRGÜTTE PARTİ İÇİ DEMOKRASİ HAYATA GEÇEMEZ.
ÇÜNKÜ BİR İL KONGRESİNDE MİLLET VEKİLLERİ ÇOK DİNLEMİYOR AMA ÜYELERDEN, DELEGELERDEN ÇOK DAHA FAZLA KONUŞMA HAKKINA SAHİP OLUYORSA, O ÖRGÜTTE PARTİ İÇİ DEMOKRASİ HAYATA GEÇEMEZ.
ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇTE YENİ CHP DE ÖRGÜT TOPLANTILARINDA DEMOKKRATİK KURALLARIN VE DİSİPLİNİN TİTİZLİKLE SAĞLANACAĞINI UMUT EDİYORUM
https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10150974039614419&set=p.10150974039614419&type=1
17.6.2012 tarihinde Merinos Atatürk Kültür Merkezi salonuna 12.30 da gittiğimde oldukça kalabalık buldum. Dört İl başkanı adayından biri olan Sayın Yahya Şimşek’in yarıştan çekildiğini o anda öğrendim.
Kongrenin yapılacağı 3 katlı salonun fiziki görünümü donanımı her yönüyle mükemmeldi. Toplantı salonunda dinleyici bölümüne uygun bir yere oturdum. Ve kongre boyunca yerimden hiç kalkmadım. CHP seçim müziği eşliğinde, Genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ve Görevi devir edecek olan il başkanımız Gürhan Akdoğan’ın, (seçim çalışmaları) görüntülerini, mesajlarını,1,5 saat boyunca ekranda defalarca dinledim, izledim. Kongrede 1,5 + 5.35 = toplam tam 7 saat kaldım ve not tuttum.
Saat 14.10’da kongrenin açış ve veda konuşmasını İl başkanımız Sayın Gürhan Akdoğan yaptı. 40 dakika konuştu.
Kongre divan başkanlığına, örgütlenmeden sorumlu genel başkan yardımcımız Sayın Nihat Matkap Oybirliği seçildi. Saygı duruşu, yapıldı. İstiklal marşı okundu.
Sayın Nihat Matkap tam 25 dakika konuştu.
Faaliyet ve mali raporların okunması toplam 5 dakika sürdü.
Seçimlerin her zaman olduğu gibi blok liste yöntemi ile yapılması oylandı ve oy çokluğu ile kabul edildi.
Faaliyet ve mali raporların aleyhinde ve lehinde yapılacak konuşmalara geçildi. Kongrenin başından sonuna kadar hiçbir konuşmacıya zaman sınırlaması konmadı. Söz alan delegeler içinde en az 2 dakika, en çok 10 dakika konuşan oldu.
9 delege konuştuktan sonra (9 delege toplam 55 dakika konuştu ) yeterlilik önergesi ile delege konuşmalarına son verildi.
Mesleki örgütler adına kişinin konuşması tam 10 dakika.
Söz alan eski yeni milletvekillerinden, Sayın Onur Öymen 10, Sayın sena Kaleli 15, Sayın Aykan Doğan 15, Sayın Turan Tayan 12, Sayın Kemal Ekinci 13, Sayın İlhan Demiröz 20, parti meclisi üyesi Sayın Hüseyin Sezgin, 5 dakika konuştular (Milletvekillerin toplam konuşma süreleri 100 dakika)
İki delegeye daha söz hakkı verildi. İkisin toplam konuşma süresi 5 dakika. (11 delegenin toplam konuşma süresi 60 dakika)
Başkan adaylarından, Metin çelik 15 dakika, Mustafa Şenyurt 40 dakika, Bülent Aslanhan 15 dakika (başkan adaylarının konuşmaları toplam 70 dakika)
İL KONRESİNDE HAYAL KIRIKLIĞI YAŞADIM
ÇÜNKÜ,ÖRGÜTLENMEDEN SORUMLI GENEL BAŞKAN YARDIMCIMIZ SAYIN NİHAT MATKAP’IN DİVAN BAŞKANLIĞIYAPTIĞI BİR İL KONGRESİNDE, UYGULANMASI, UYULMASI GEREKEN TOPLANTI YÖNTEMLERİNİN, TOPLANTI DİSİPLİNİN, TOPLANTI İLKE, KURALLARININ TÜM ÜYELERİMİZE, DELEGELERİMİZE, BAŞKANLARIMIZA, MİLLETVEKİLLERİMİZE ÖRNEK TEŞKİL ETMESİNİ İSTERDİM. (TBMM’DEKİ GİBİ)
ÇÜNKÜ, DEMOKRASİYİ SAVUNAN ÖRGÜTLERİN DÜZENLEDİĞİ TOPLANTILARDA (ÖZELLİKLE SÖZ HAKKININ KULLANILMAINDA) EŞİTLİK, ADALET, ÖZGÜRLÜK, DİSİPLİN SAĞLANMIYORSA O ÖRGÜTTE PARTİ İÇİ DEMOKRASİ HAYATA GEÇEMEZ.
ÇÜNKÜ BİR İL KONGRESİNDE MİLLET VEKİLLERİ ÇOK DİNLEMİYOR AMA ÜYELERDEN, DELEGELERDEN ÇOK DAHA FAZLA KONUŞMA HAKKINA SAHİP OLUYORSA, O ÖRGÜTTE PARTİ İÇİ DEMOKRASİ HAYATA GEÇEMEZ.
ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇTE YENİ CHP DE ÖRGÜT TOPLANTILARINDA DEMOKKRATİK KURALLARIN VE DİSİPLİNİN TİTİZLİKLE SAĞLANACAĞINI UMUT EDİYORUM
https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10150974039614419&set=p.10150974039614419&type=1
İKİ YILDA, İKİ SEÇİM YAŞADIK. SEÇİMLERDE OLANLARI YAŞADIKALRIMIZI GÖRDÜKLERİMİZİ UNUTMADIK UNUTMAYCAĞIZ
İKİ YILDA, İKİ SEÇİM YAŞADIK. SEÇİMLERDE OLANLARI YAŞADIKALRIMIZI GÖRDÜKLERİMİZİ UNUTMADIK UNUTMAYCAĞIZ
Son iki yılda 2 seçim yaşadık. Milletvekili ve parti içi seçimler. Eğri oturup doğru konuşalım. İki seçimde de gördüklerimizi, yaşadıklarımızı, şahit olduklarımızı, dürüstçe mertçe ortaya koyalım.
MİLLETVEKİLİ SEÇİMLERİNDE, Kendi ilimde, kendi ilçe örgütümde, milletvekili seçimlerini kazanmak için, kadınlarımız, gençlerimiz, analarımız babalarımız dedelerimiz, milletvekili adaylarımızla, seçim bürolarını sabahın erken saatlerinde buluşurduk.
Gruplara ayrılarak seçim araçlarıyla yaya olarak, halkın içine karışırdık. Esnaf Pazar ev, kahvehane, demeden akşamın geç saatlerine kadar gezer, dolaşırdık. Bildiriler broşürler dağıtır, toplantılara katılırdık. Bir birimizle tanışır kaynaşırdık.
Milletvekili seçimleri oldu, bitti, ilimizden seçilen milletvekillerimizin hepsi Ankara’ya gittiler, bizi, üyeleri, partiye gönül verenleri, yani kendileriyle çalışanları, kendilerine destek verenleri yani halkımızı unuttular.
PARTİ İÇİ SEÇİMLERDE kendi ilimde, kendi ilçe örgütümde parti içi seçimlerini kazanmak için, milletvekili seçimlerinde, çalışmalarda, seçim bürolarında hiç görmediğimiz, tanımadığımız yepyeni yüzlerin, isimlerin ortaya çıktığını gördük.
Üyeleri, delegeleri tanımak, kendilerini tanıtmak için, gruplar kurduklarını, üyelerle, delegelerle açık gizli grup toplantıları, pazarlıklar yaptıklarını Delege, başkan, yönetim kurulu üyesi olmak için akıl almaz (demokratik olmayan) yöntemlere başvurarak birbirleriyle yarıştıklarını gördük.
Olanları, yaşananları, şahit olduklarımızı, demokrasi eşitlik adalet birlik beraberlik dayanışma adına verilen sözleri unutmadık. Unutmayacağız.
Büyük bir yarış ve mücadele sonucunda delege, başkan ve yönetimlere seçilenler umuyorum diliyorum, icraatları sırasında verdikleri sözleri, bizleri, üyeleri dayanışmayı, birliği, beraberliği, eşitliği, adaleti, hakkı, hukuku hiç unutmazlar. Eskiler gibi olmazlar eskilere benzemezler, sadece kendilerini düşünmezler.
Biz üyelerin seçilenlere karşı hiçbir yetkimiz, etkimiz ve yaptırım gücümüz olmadığı için sadece dilek ve temennide bulunmaktan başka elimizden hiç bir şey gelmiyor. Ama umudumuzu yitirmiyoruz. 17.06.2012
Son iki yılda 2 seçim yaşadık. Milletvekili ve parti içi seçimler. Eğri oturup doğru konuşalım. İki seçimde de gördüklerimizi, yaşadıklarımızı, şahit olduklarımızı, dürüstçe mertçe ortaya koyalım.
MİLLETVEKİLİ SEÇİMLERİNDE, Kendi ilimde, kendi ilçe örgütümde, milletvekili seçimlerini kazanmak için, kadınlarımız, gençlerimiz, analarımız babalarımız dedelerimiz, milletvekili adaylarımızla, seçim bürolarını sabahın erken saatlerinde buluşurduk.
Gruplara ayrılarak seçim araçlarıyla yaya olarak, halkın içine karışırdık. Esnaf Pazar ev, kahvehane, demeden akşamın geç saatlerine kadar gezer, dolaşırdık. Bildiriler broşürler dağıtır, toplantılara katılırdık. Bir birimizle tanışır kaynaşırdık.
Milletvekili seçimleri oldu, bitti, ilimizden seçilen milletvekillerimizin hepsi Ankara’ya gittiler, bizi, üyeleri, partiye gönül verenleri, yani kendileriyle çalışanları, kendilerine destek verenleri yani halkımızı unuttular.
PARTİ İÇİ SEÇİMLERDE kendi ilimde, kendi ilçe örgütümde parti içi seçimlerini kazanmak için, milletvekili seçimlerinde, çalışmalarda, seçim bürolarında hiç görmediğimiz, tanımadığımız yepyeni yüzlerin, isimlerin ortaya çıktığını gördük.
Üyeleri, delegeleri tanımak, kendilerini tanıtmak için, gruplar kurduklarını, üyelerle, delegelerle açık gizli grup toplantıları, pazarlıklar yaptıklarını Delege, başkan, yönetim kurulu üyesi olmak için akıl almaz (demokratik olmayan) yöntemlere başvurarak birbirleriyle yarıştıklarını gördük.
Olanları, yaşananları, şahit olduklarımızı, demokrasi eşitlik adalet birlik beraberlik dayanışma adına verilen sözleri unutmadık. Unutmayacağız.
Büyük bir yarış ve mücadele sonucunda delege, başkan ve yönetimlere seçilenler umuyorum diliyorum, icraatları sırasında verdikleri sözleri, bizleri, üyeleri dayanışmayı, birliği, beraberliği, eşitliği, adaleti, hakkı, hukuku hiç unutmazlar. Eskiler gibi olmazlar eskilere benzemezler, sadece kendilerini düşünmezler.
Biz üyelerin seçilenlere karşı hiçbir yetkimiz, etkimiz ve yaptırım gücümüz olmadığı için sadece dilek ve temennide bulunmaktan başka elimizden hiç bir şey gelmiyor. Ama umudumuzu yitirmiyoruz. 17.06.2012
6/15/12
CHP’LİYİZ, DEMOKRATIZ, DEMOKRASİYİ SAVUNUYORUZ DİYORSAK, BİR SORUMA CEVAP ARIYORUM
CHP’LİYİZ, DEMOKRATIZ, DEMOKRASİYİ SAVUNUYORUZ DİYORSAK, BİR SORUMA CEVAP ARIYORUM
Partimizde bir süreden beri parti içi seçimler yapılıyor. Özellikle bizi yani CHP üyelerini, ( halkı) temsil etmek ve onların hak ve çıkarlarını, menfaattarını korumak, savunmak için, onlara çok daha iyi hizmet vermek için tüm olanaklarını seferber ederek, bir birleriyle yarış içinde olan partililerimizin, politikacılarımızın, siyasetçilerimizin, üyelerimizin olduğunu görüyoruz, biliyoruz, şahit oluyoruz, basında medyada okuyoruz, duyuyoruz, öğreniyoruz.
Seçenlere, yani seçimlerde oy kullananlara, özellikle örgütlerin karar organlarına seçilenlere (başkan ve yönetim kurulu üyelerine) üyelik görevi yetki ve sorumluluklarını yerine getiren ve partinin asil bir üyesi olarak sormak istiyorum. Bilgi edinmek istiyorum.
Örneğin, a ilçesinin bir üyesi isem, a ilçesinin yönetim kurulu haftada bir ya da 15 günde bir (tüzük hükmü gereği )periyodik olarak toplanıyor kararlar alıyorsa, yönetim kurulunun hangi tarihte yapılan toplantıda, hangi gündem maddelerini görüşüldüğü ve hangi kararları aldığı hakkında neden hiçbir, yazılı sözlü açıklama yapılmıyor? Üyelerin öğrenmesinde hiçbir sakınca olmayan kararların bir sureti ilan panosuna duyuru şeklinde neden asılıp üyelerin bilgisine sunulmuyor? CHP’li isek, demokratsak, demokrasiyi savunuyorsak, son derece gerekli ve hatta zorunlu olan bu bilgilerin üyelere verilmesinde, üyelerin duymasında öğrenmesinde ne gibi sakıncalar var?
Acaba bu sorumu okuyan, duyan, ciddiye alan, parti yöneticilerimizden her hangi biri yazılı bir yanıt verir mi? yoksa her zaman olduğu gibi, parti içi sorunlar parti içinde konuşulur gerekçesiyle sorum yanıtsız kalmaya devam eder mi?16.06.2012
Partimizde bir süreden beri parti içi seçimler yapılıyor. Özellikle bizi yani CHP üyelerini, ( halkı) temsil etmek ve onların hak ve çıkarlarını, menfaattarını korumak, savunmak için, onlara çok daha iyi hizmet vermek için tüm olanaklarını seferber ederek, bir birleriyle yarış içinde olan partililerimizin, politikacılarımızın, siyasetçilerimizin, üyelerimizin olduğunu görüyoruz, biliyoruz, şahit oluyoruz, basında medyada okuyoruz, duyuyoruz, öğreniyoruz.
Seçenlere, yani seçimlerde oy kullananlara, özellikle örgütlerin karar organlarına seçilenlere (başkan ve yönetim kurulu üyelerine) üyelik görevi yetki ve sorumluluklarını yerine getiren ve partinin asil bir üyesi olarak sormak istiyorum. Bilgi edinmek istiyorum.
Örneğin, a ilçesinin bir üyesi isem, a ilçesinin yönetim kurulu haftada bir ya da 15 günde bir (tüzük hükmü gereği )periyodik olarak toplanıyor kararlar alıyorsa, yönetim kurulunun hangi tarihte yapılan toplantıda, hangi gündem maddelerini görüşüldüğü ve hangi kararları aldığı hakkında neden hiçbir, yazılı sözlü açıklama yapılmıyor? Üyelerin öğrenmesinde hiçbir sakınca olmayan kararların bir sureti ilan panosuna duyuru şeklinde neden asılıp üyelerin bilgisine sunulmuyor? CHP’li isek, demokratsak, demokrasiyi savunuyorsak, son derece gerekli ve hatta zorunlu olan bu bilgilerin üyelere verilmesinde, üyelerin duymasında öğrenmesinde ne gibi sakıncalar var?
Acaba bu sorumu okuyan, duyan, ciddiye alan, parti yöneticilerimizden her hangi biri yazılı bir yanıt verir mi? yoksa her zaman olduğu gibi, parti içi sorunlar parti içinde konuşulur gerekçesiyle sorum yanıtsız kalmaya devam eder mi?16.06.2012
BÖYLE DEMOKRASİ BÖYLE DEMOKRATLIK OLMAZ. OLAMAZ.
BÖYLE DEMOKRASİ BÖYLE DEMOKRATLIK OLMAZ. OLAMAZ.
Hiç kimse ne kendini nede başkalarını aldatmasın. BÖYLE DEMOKRASİ, BÖYLE DEMOKRATLIK OLMAZ. OLAMAZ. CHP’de parti içinde yapılan ve yapılmakta olan delege, ilçe, il başkan ve yönetim kurlu seçimlerinden bahsediyorum.
Demokrasiyi ve demokrasinin evrensel değerleri olan, eşitliği, adaleti ve özgürlüğü savunan bir partide, daha seçim süreci başlamadan önce, kendi grubunu kurarak, grubun orantısız gücünü kullanarak, büyük miktarlarda maddi harcamalarda bulunarak, kendini üyelere delegelere tanıtan, anlatan ve demokratik olmayan yollardan seçilen başkan ve ekibi, Partinin olanaklarından yararlanma konusunda, (grup) ekip arkadaşları arasında, üyeler arasında nasıl tarafsız olabilecektir? Nasıl eşitliği, adaleti, iç barışı, dayanışmayı, hakkı hukuku sağlayabilecektir?
Yeteri kadar maddi olanaklara sahip olamayan ve hiç bir grup içinde yer almayan ama bilgisiyle birikimiyle, inancıyla, enerjisiyle partisi için, ülkenin geleceği için, halkın çıkarları için, cumhuriyetin kazanımları içi çalışan, emek veren, bir parti üyesi, kendi özgür iradesiyle partide nasıl var olacak? Örgüt, yönetimleri toplantı düzenlemezse, parti için bu kadar değer ve öneme sahip olan üyeler kendisini, düşüncelerini üyelere, delegelere nasıl tanıtıp anlatacak? Nasıl seçilecektir?
CHP’de parti içinde (özellikle parti içi seçimlerde) yaşanan somut olaylar göstermiştir ki, İster örgütsel anlamda, ister toplumsal anlamda, yenilenmek, yanlış alışkanlıklardan kurtulmak hiçte o kadar kolay değildir. Ama bir yerden başlamak ta gerekiyor.
Demokrasinin böylesine yozlaştığı, yok olduğu bir yapı ve örgüt içinde Kemal Kılıçdaroğlu bir yerden başladı. Hiç şüphesiz ki, görevi alabildiğine zor mu? Zor. Sorumluluğu alabildiğine ağır mı? Ağır. Kemal Kılıçdaroğlu bu zorluğu üstlendi. Zaten lideri lider yapan yenilmez sanılan zorlukları yenen insanlar değil midir?
Kemal Kılıçdaroğlu’nun Parti içinde yenilmesi çok zor olan zorlukları yendiğini görmezden, anlamazdan gelemeyiz. Genel kuruldan sonra, parti içinde demokrasiyi kurmak için, ülke içindeki zorlukları yenmek için, maskeleri yüzerden indirmek için çok daha büyük zorlukları yenmek için kararlılıkla inançla mücadeleye devam edeceğine, halkla birleşip bütünleşeceğine gücünü, yetkisini halktan alacağına, inanıyorum. 15.06.2012
Hiç kimse ne kendini nede başkalarını aldatmasın. BÖYLE DEMOKRASİ, BÖYLE DEMOKRATLIK OLMAZ. OLAMAZ. CHP’de parti içinde yapılan ve yapılmakta olan delege, ilçe, il başkan ve yönetim kurlu seçimlerinden bahsediyorum.
Demokrasiyi ve demokrasinin evrensel değerleri olan, eşitliği, adaleti ve özgürlüğü savunan bir partide, daha seçim süreci başlamadan önce, kendi grubunu kurarak, grubun orantısız gücünü kullanarak, büyük miktarlarda maddi harcamalarda bulunarak, kendini üyelere delegelere tanıtan, anlatan ve demokratik olmayan yollardan seçilen başkan ve ekibi, Partinin olanaklarından yararlanma konusunda, (grup) ekip arkadaşları arasında, üyeler arasında nasıl tarafsız olabilecektir? Nasıl eşitliği, adaleti, iç barışı, dayanışmayı, hakkı hukuku sağlayabilecektir?
Yeteri kadar maddi olanaklara sahip olamayan ve hiç bir grup içinde yer almayan ama bilgisiyle birikimiyle, inancıyla, enerjisiyle partisi için, ülkenin geleceği için, halkın çıkarları için, cumhuriyetin kazanımları içi çalışan, emek veren, bir parti üyesi, kendi özgür iradesiyle partide nasıl var olacak? Örgüt, yönetimleri toplantı düzenlemezse, parti için bu kadar değer ve öneme sahip olan üyeler kendisini, düşüncelerini üyelere, delegelere nasıl tanıtıp anlatacak? Nasıl seçilecektir?
CHP’de parti içinde (özellikle parti içi seçimlerde) yaşanan somut olaylar göstermiştir ki, İster örgütsel anlamda, ister toplumsal anlamda, yenilenmek, yanlış alışkanlıklardan kurtulmak hiçte o kadar kolay değildir. Ama bir yerden başlamak ta gerekiyor.
Demokrasinin böylesine yozlaştığı, yok olduğu bir yapı ve örgüt içinde Kemal Kılıçdaroğlu bir yerden başladı. Hiç şüphesiz ki, görevi alabildiğine zor mu? Zor. Sorumluluğu alabildiğine ağır mı? Ağır. Kemal Kılıçdaroğlu bu zorluğu üstlendi. Zaten lideri lider yapan yenilmez sanılan zorlukları yenen insanlar değil midir?
Kemal Kılıçdaroğlu’nun Parti içinde yenilmesi çok zor olan zorlukları yendiğini görmezden, anlamazdan gelemeyiz. Genel kuruldan sonra, parti içinde demokrasiyi kurmak için, ülke içindeki zorlukları yenmek için, maskeleri yüzerden indirmek için çok daha büyük zorlukları yenmek için kararlılıkla inançla mücadeleye devam edeceğine, halkla birleşip bütünleşeceğine gücünü, yetkisini halktan alacağına, inanıyorum. 15.06.2012
6/13/12
CHP İÇİNDE, CHP’Yİ YOK ETMEK İSTEYEN İKİ ZORLU DÜŞMANIN OLDUĞUNU GÖRÜYRUM. O İKİ DÜŞMAN BENİ KORKUTUYOR, ÜRKÜTÜYOR
CHP İÇİNDE, CHP’Yİ YOK ETMEK İSTEYEN İKİ ZORLU DÜŞMANIN OLDUĞUNU GÖRÜYRUM. O İKİ DÜŞMAN BENİ KORKUTUYOR, ÜRKÜTÜYOR.
1. Düşman. CHP’de özellikle taşra örgütlerinde ve özellikle parti içi seçim sürecinde, genel kurullarda, fikirler olaylar planlar projeler, programlar, sorunlar çözümler öneriler eleştiriler konuşulmuyor, tartışılmıyor. İnsanlar, isimler, kişiler konuşuluyor, eleştiriliyor, tartışılıyor. Bu beni ürkütüyor, korkutuyor.
2. Düşman. CHP’de örgüt içinde genel anlamda üyeler (taban) ve yönetim arasında sevgisizlik, saygısızlık, iletişimsizlik, hoşgörüsüzlük, yukarıdan bakma, küçük görme, yönetim gücünü kaybedenin pes etmesi, yönetim gücü eline geçireninin aslan kesilmesi. Bu beni ürkütüyor korkutuyor.
1. Düşman. CHP’de özellikle taşra örgütlerinde ve özellikle parti içi seçim sürecinde, genel kurullarda, fikirler olaylar planlar projeler, programlar, sorunlar çözümler öneriler eleştiriler konuşulmuyor, tartışılmıyor. İnsanlar, isimler, kişiler konuşuluyor, eleştiriliyor, tartışılıyor. Bu beni ürkütüyor, korkutuyor.
2. Düşman. CHP’de örgüt içinde genel anlamda üyeler (taban) ve yönetim arasında sevgisizlik, saygısızlık, iletişimsizlik, hoşgörüsüzlük, yukarıdan bakma, küçük görme, yönetim gücünü kaybedenin pes etmesi, yönetim gücü eline geçireninin aslan kesilmesi. Bu beni ürkütüyor korkutuyor.
CHP’Lİ BAŞKANLARA (BAŞKANIMIZA) DÜN SORDUM. BUGÜNDE SORDUM. YARINDA SORACAĞIM.
CHP’Lİ BAŞKANLARA (BAŞKANIMIZA) DÜN SORDUM. BUGÜNDE SORDUM. YARINDA SORACAĞIM.
Partimiz, örgütlerimiz, yöneticilerimiz açıklığı savunuyorsa Tüm önerilere, taleplere, isteklere rağmen
Parti ve örgüt çalışmalarıyla ilgili olarak kısa orta uzun vadede yapılacak işleri, Güncel konuları, sakınca olmayan haberleri, bilgileri, yapılacak eylemleri etkinlikleri, örgüt toplantılarını, örgütte görev alanları, görev verilenleri, mali konuları, kısaca üyelerin bilmesinde, okumasında, öğrenmesinde hiçbir sakınca olmayan tüm konuları, neden yazılı duyuru şeklinde ilan panolarına asmıyorsunuz?
Neden asılan bilgileri sık sık güncellemiyorsunuz?
Neden üyelerin doğrudan engelsiz bilgiye ulaşması için katkıda bulunmuyorsunuz?
Telefonla, mesajla, internet aracılığı ile yaptığınız bilgileri yazılı duyuru şeklinde ilan panosuna asmaktan kaçınıyorsunuz?
Neden bunu ilke kural haline getirmiyorsunuz?
Ve neden bu sorulara yazılı yanıt vermekten kaçınıyorsunuz?
NEDEN? NEDEN? NEDEN?
CHP ÜYESİ OLAN HERKESİN BAŞKANLARINA BU SORULARI SORMASINI DİLİYORUM.
Partimiz, örgütlerimiz, yöneticilerimiz açıklığı savunuyorsa Tüm önerilere, taleplere, isteklere rağmen
Parti ve örgüt çalışmalarıyla ilgili olarak kısa orta uzun vadede yapılacak işleri, Güncel konuları, sakınca olmayan haberleri, bilgileri, yapılacak eylemleri etkinlikleri, örgüt toplantılarını, örgütte görev alanları, görev verilenleri, mali konuları, kısaca üyelerin bilmesinde, okumasında, öğrenmesinde hiçbir sakınca olmayan tüm konuları, neden yazılı duyuru şeklinde ilan panolarına asmıyorsunuz?
Neden asılan bilgileri sık sık güncellemiyorsunuz?
Neden üyelerin doğrudan engelsiz bilgiye ulaşması için katkıda bulunmuyorsunuz?
Telefonla, mesajla, internet aracılığı ile yaptığınız bilgileri yazılı duyuru şeklinde ilan panosuna asmaktan kaçınıyorsunuz?
Neden bunu ilke kural haline getirmiyorsunuz?
Ve neden bu sorulara yazılı yanıt vermekten kaçınıyorsunuz?
NEDEN? NEDEN? NEDEN?
CHP ÜYESİ OLAN HERKESİN BAŞKANLARINA BU SORULARI SORMASINI DİLİYORUM.
6/12/12
AŞAĞIDAKİ GEREKÇELERDEN DOLAYI İLÇE ÖRGÜTÜMÜZÜN DÜZENLEDİĞİ YEMEĞE KATILMIYORUM.
AŞAĞIDAKİ GEREKÇELERDEN DOLAYI İLÇE ÖRGÜTÜMÜZÜN DÜZENLEDİĞİ YEMEĞE KATILMIYORUM.
2 yıldan beri ilçe örgütümüzde, seçim ve referandum çalışmalarımızda, eylem ve etkinliklerde evimden çok daha fazla vakit geçirdiğimi rahatlıkla söyleyebilirim. Günlük olarak yazdığım yazılardan notlar bunun en somut kanıtıdır. Bu nedenle ilçemizin sorunlarını çok yakından bilen bir üye olduğumu düşüyorum.
Yeni seçilen başkan ve yönetim her boyutu ile hiç abartmadan ifade ediyorum, boğazına kadar sorunları olan (komada halinde bir hastayı, ) enkazı hailene gelmiş bir örgüt yönetimini devir aldıklarını biliyorum.
Birkaç somut örnek vermek gerekirse, ilçe örgütümüz parasızlıktan dolayı hiçte sağlıklı olmayan bir mekânda hizmet sürdürdüğünü, borçlarından dolayı ilçe örgütümüze haciz geldiğini, zaman faturalar ödenmediği için elektrik ve telefonun kesildiğini, 2 yıl içinde hiçbir örgüt toplantının yapılmadığını, Yönetim kurulu adına seçim çalışmaları yapmak ve masraflarını kendilerinin karşılaması şartı ile iki ayrı gruba görev ve yetki verildiğini ve o iki gruplarla süreç içinde çok ciddi sorunlar yaşandığını, ilçe başkanının, ilçe kadın ve gençlik kolları başkanlarının görevden alındıklarını bunların hepsinin basına yansıyan haberler olduğunu biliyorum. (örgüt üyelerimizde biliyor)
Yine çok iyi biliyorum ki, 700.000 nüfusu olan, 4000 yakın üyesi olan bir ilçe örgütünde, örgütlenme ağı olmadan, örgüt üyelerin, yardımı, desteği, dayanışması, birliği, bütünlüğü, beraberliği, tanışması kaynaşması olmadan bu sorunların üstesinden tek başına başkan ve yönetim kurulu üyelerimiz üstesinden gelemez.
İlk başta yapılacak işlerin en önemlisi ve belki de en acil olanı, örgütümüzün içinde bulunduğu en son durumu, hazırlanacak bir raporla örgüt üyelerimize, delegelerimize, mahalle temsilcilerimize, duyarlı üyelerimize kadın ve kadın ve gençlik kolları başkanlarımıza anlatmak olmalıydı. Böyle bir bilgilendirme yapılmadan, bu konuda öneriler dikkate alınmadan, sorunlar anlatılmadan, gerekli olan açıklamalar yapılmadan, örgütümüzün desteği onayı düşüncesi alınmadan, yönetim kurlumuzun ((başka alternatifler düşünmeden daha ucuz olan, sabah kahvaltısı, piknik eğlence gibi) pahalı yemek düzenleme kararını almasını ve üyelerimize pahalı yemek bileti satılmasını uygum ve doğru bulmadığım için bugün düzenlenen yemeğe katılmıyorum.13.6.2012
2 yıldan beri ilçe örgütümüzde, seçim ve referandum çalışmalarımızda, eylem ve etkinliklerde evimden çok daha fazla vakit geçirdiğimi rahatlıkla söyleyebilirim. Günlük olarak yazdığım yazılardan notlar bunun en somut kanıtıdır. Bu nedenle ilçemizin sorunlarını çok yakından bilen bir üye olduğumu düşüyorum.
Yeni seçilen başkan ve yönetim her boyutu ile hiç abartmadan ifade ediyorum, boğazına kadar sorunları olan (komada halinde bir hastayı, ) enkazı hailene gelmiş bir örgüt yönetimini devir aldıklarını biliyorum.
Birkaç somut örnek vermek gerekirse, ilçe örgütümüz parasızlıktan dolayı hiçte sağlıklı olmayan bir mekânda hizmet sürdürdüğünü, borçlarından dolayı ilçe örgütümüze haciz geldiğini, zaman faturalar ödenmediği için elektrik ve telefonun kesildiğini, 2 yıl içinde hiçbir örgüt toplantının yapılmadığını, Yönetim kurulu adına seçim çalışmaları yapmak ve masraflarını kendilerinin karşılaması şartı ile iki ayrı gruba görev ve yetki verildiğini ve o iki gruplarla süreç içinde çok ciddi sorunlar yaşandığını, ilçe başkanının, ilçe kadın ve gençlik kolları başkanlarının görevden alındıklarını bunların hepsinin basına yansıyan haberler olduğunu biliyorum. (örgüt üyelerimizde biliyor)
Yine çok iyi biliyorum ki, 700.000 nüfusu olan, 4000 yakın üyesi olan bir ilçe örgütünde, örgütlenme ağı olmadan, örgüt üyelerin, yardımı, desteği, dayanışması, birliği, bütünlüğü, beraberliği, tanışması kaynaşması olmadan bu sorunların üstesinden tek başına başkan ve yönetim kurulu üyelerimiz üstesinden gelemez.
İlk başta yapılacak işlerin en önemlisi ve belki de en acil olanı, örgütümüzün içinde bulunduğu en son durumu, hazırlanacak bir raporla örgüt üyelerimize, delegelerimize, mahalle temsilcilerimize, duyarlı üyelerimize kadın ve kadın ve gençlik kolları başkanlarımıza anlatmak olmalıydı. Böyle bir bilgilendirme yapılmadan, bu konuda öneriler dikkate alınmadan, sorunlar anlatılmadan, gerekli olan açıklamalar yapılmadan, örgütümüzün desteği onayı düşüncesi alınmadan, yönetim kurlumuzun ((başka alternatifler düşünmeden daha ucuz olan, sabah kahvaltısı, piknik eğlence gibi) pahalı yemek düzenleme kararını almasını ve üyelerimize pahalı yemek bileti satılmasını uygum ve doğru bulmadığım için bugün düzenlenen yemeğe katılmıyorum.13.6.2012
6/11/12
CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜNDEN CHP’NİN ASİL BİR ÜYESİ OLARAK, SEÇİMİ KAYBEDEN TÜM İL VE İLÇE BAŞKAN ADAYLARIMIZI UYARIYORUM.
CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜNDEN CHP’NİN ASİL BİR ÜYESİ OLARAK, SEÇİMİ KAYBEDEN TÜM İL VE İLÇE BAŞKAN ADAYLARIMIZI UYARIYORUM.
İl ve ilçe seçimlerinden sonra, planlarınızla, projelerinizle, bilginizle, birikimlerinizle, tecrübelerinizle, enerjinizle, sizi destekleyen partililerimizle sanki başkan seçilmiş gibi, sanki yönetime seçilmiş gibi, hizmete devam etmezseniz, sahneden çekilirseniz, doğruların yanında, yanlışların karşısında olmazsanız, önerilerinizi eleştirilerinizi demokratik kurallar ve yöntemler içinde kesintisiz olarak sürdürmezseniz, bu yazıyı okuyanlar huzurunda söz veriyorum.
Türkiye'nin neresinde olursanız olun (çünkü ben CHP üyesiyim Türkiye’nin her yerinde varım) CHP’nin asil bir üyesi olarak yakanıza yapışacağım ve gözleriniz içine bakarak diyeceğim ki, CHP’ye halkımıza hizmet etmek için, partiyi daha yukarılara taşımak için, demokrasi mücadelesi sürdürmek için CHP’yi iktidar yapmak için seçilmek şart mı?
Bu dönemde seçilenler kesinlikle ateşten gömlek giydiler. Ya seçimi kaybedenlerle, örgütle, üyelerle, halkla, birleşip bütünleşecekler. Örgütlenme ağını kuracaklar. Tam bir dayanışma içinde olacaklar. Ben demeyecekler. biz diyecekler. Parti içinde demokrasiyi hâkim kılacaklar, Kişisel çıkar menfaatlerini değil, partinin, halkın üyelerin çıkar menfaatlerini ön olana çıkaracaklar. Ya da giydikleri ateşten gömleğin içinde yanacaklar.
Bütün kalbimle inanıyorum ki, Örgütsel anlayış, işleyiş, uygulama anlamında dün bugüne benzemeyecek. Bugünde yarına benzemeyecek. CHP’de yenilik, değişim, güçlenme artarak kesintisiz sürecek. Sürmek zorunda. Aksi takdirde sizi biz affetsek de tarih affetmeyecek.11.06.2012
İl ve ilçe seçimlerinden sonra, planlarınızla, projelerinizle, bilginizle, birikimlerinizle, tecrübelerinizle, enerjinizle, sizi destekleyen partililerimizle sanki başkan seçilmiş gibi, sanki yönetime seçilmiş gibi, hizmete devam etmezseniz, sahneden çekilirseniz, doğruların yanında, yanlışların karşısında olmazsanız, önerilerinizi eleştirilerinizi demokratik kurallar ve yöntemler içinde kesintisiz olarak sürdürmezseniz, bu yazıyı okuyanlar huzurunda söz veriyorum.
Türkiye'nin neresinde olursanız olun (çünkü ben CHP üyesiyim Türkiye’nin her yerinde varım) CHP’nin asil bir üyesi olarak yakanıza yapışacağım ve gözleriniz içine bakarak diyeceğim ki, CHP’ye halkımıza hizmet etmek için, partiyi daha yukarılara taşımak için, demokrasi mücadelesi sürdürmek için CHP’yi iktidar yapmak için seçilmek şart mı?
Bu dönemde seçilenler kesinlikle ateşten gömlek giydiler. Ya seçimi kaybedenlerle, örgütle, üyelerle, halkla, birleşip bütünleşecekler. Örgütlenme ağını kuracaklar. Tam bir dayanışma içinde olacaklar. Ben demeyecekler. biz diyecekler. Parti içinde demokrasiyi hâkim kılacaklar, Kişisel çıkar menfaatlerini değil, partinin, halkın üyelerin çıkar menfaatlerini ön olana çıkaracaklar. Ya da giydikleri ateşten gömleğin içinde yanacaklar.
Bütün kalbimle inanıyorum ki, Örgütsel anlayış, işleyiş, uygulama anlamında dün bugüne benzemeyecek. Bugünde yarına benzemeyecek. CHP’de yenilik, değişim, güçlenme artarak kesintisiz sürecek. Sürmek zorunda. Aksi takdirde sizi biz affetsek de tarih affetmeyecek.11.06.2012
6/10/12
CHP’DE ÜRKÜTEN, KORKUTAN ÇOK TEHLİKELİ BİR HASTALIK GÖRÜYORUM. PARTİ YETKİLİLERİNİ GÖREVE DAVET EDİYORUM
CHP’DE ÜRKÜTEN, KORKUTAN ÇOK TEHLİKELİ BİR HASTALIK GÖRÜYORUM. PARTİ YETKİLİLERİMİZİ ACİLEN GÖREVE DAVET EDİYORUM.
Anayasa referandumunda, Milet vekili seçimlerinde, parti içi seçimlerde, yönetimlerin ve grupların açık ve kapalı havada düzenledikleri irili ufaklı tüm toplantılarda, eylemlerde, etkinliklerde bu hastalığı görüyorum. Hastalığın tedavisi için, daha fazla yayılmaması ve yaygınlaşmaması için parti yetkililerimizi (önce kendileri taramadan geçmek şartı ile delegelerimizi, il ilçe başkanlarımızı, milletvekillerimizi, ) göreve davet ediyorum.
Gördüğüm hastalığı, dilim döndüğü kadar anlatmaya, tanıtmaya çalışayım
Çeşitli gerekçelereler yaptığı gezileri sırasında genel başkanımıza, partimizin ileri gelenlerine, yani etkili, yetkili, etiketli kişilere (görevlilerin dışında) yakın olmak için, onlara gözükmek için, onların dikkatlerini çekmek için hiçbir ilkeye, kurala, uymadan bir, birleriyle yarışan insanları görüyorum.
Her türlü eylem ve etkinliklerde, özellikle televizyonda, basında (resimde) çıkmak için, irili, ufaklı düzenlenen örgüt toplantılarında üyelere gözükmek ve tanınmak için, istedikleri kadar konuşmak ve kendilerini özgürce ifade etmek için hiçbir ilkeye kurala uymadan bir birleriyle yarışan insanları görüyorum.
Gözler önünde yaşanan bu tür ayrılıkları, ayrıcalıkları, eşitsizlikleri, haksızlıkları, adaletsizlikleri, ilkesizlikleri ve kuralsızlıkları partimiz, örgütlerimiz ve demokrasimiz adına çok tehlikeli bir hastalık olarak görüyorum.
Bu hastalığın, büyüteç altına konulup incelenmesini, ( o zaman ne kadar tehlikeli virüslerin, ne çok maskeli yüzlerin olduğu görülecektir) daha fazla yayılması ve yaygınlaşmaması ve yok edilmesi için, parti yetkililerimizi, yani seçilmişleri, yani görev yetki ve sorumluluk üstlenenleri bu hastalığa çare bulmaları için acilen göreve davet ediyorum.
Ve diyorum ki, YENİ CHP’DE sakın ola ki, bu tehlikeli hastalığı görmezlikten, anlamazlıktan gelmeyin. Tam aksine hastalığı tedavi etmek için zaman geçirmeden üzerine gidin. Gidin ki parti içi demokrasi hayat bulsun. Gidin ki, partimizde, örgütlerimizde özgür iade hayat bulsun. Gidin ki tehlikeli virüsler maskeli yüzler partimizde temizlensin. Gidin ki partimize barış, sevgi hâkim olsun. 11.06.2012
Anayasa referandumunda, Milet vekili seçimlerinde, parti içi seçimlerde, yönetimlerin ve grupların açık ve kapalı havada düzenledikleri irili ufaklı tüm toplantılarda, eylemlerde, etkinliklerde bu hastalığı görüyorum. Hastalığın tedavisi için, daha fazla yayılmaması ve yaygınlaşmaması için parti yetkililerimizi (önce kendileri taramadan geçmek şartı ile delegelerimizi, il ilçe başkanlarımızı, milletvekillerimizi, ) göreve davet ediyorum.
Gördüğüm hastalığı, dilim döndüğü kadar anlatmaya, tanıtmaya çalışayım
Çeşitli gerekçelereler yaptığı gezileri sırasında genel başkanımıza, partimizin ileri gelenlerine, yani etkili, yetkili, etiketli kişilere (görevlilerin dışında) yakın olmak için, onlara gözükmek için, onların dikkatlerini çekmek için hiçbir ilkeye, kurala, uymadan bir, birleriyle yarışan insanları görüyorum.
Her türlü eylem ve etkinliklerde, özellikle televizyonda, basında (resimde) çıkmak için, irili, ufaklı düzenlenen örgüt toplantılarında üyelere gözükmek ve tanınmak için, istedikleri kadar konuşmak ve kendilerini özgürce ifade etmek için hiçbir ilkeye kurala uymadan bir birleriyle yarışan insanları görüyorum.
Gözler önünde yaşanan bu tür ayrılıkları, ayrıcalıkları, eşitsizlikleri, haksızlıkları, adaletsizlikleri, ilkesizlikleri ve kuralsızlıkları partimiz, örgütlerimiz ve demokrasimiz adına çok tehlikeli bir hastalık olarak görüyorum.
Bu hastalığın, büyüteç altına konulup incelenmesini, ( o zaman ne kadar tehlikeli virüslerin, ne çok maskeli yüzlerin olduğu görülecektir) daha fazla yayılması ve yaygınlaşmaması ve yok edilmesi için, parti yetkililerimizi, yani seçilmişleri, yani görev yetki ve sorumluluk üstlenenleri bu hastalığa çare bulmaları için acilen göreve davet ediyorum.
Ve diyorum ki, YENİ CHP’DE sakın ola ki, bu tehlikeli hastalığı görmezlikten, anlamazlıktan gelmeyin. Tam aksine hastalığı tedavi etmek için zaman geçirmeden üzerine gidin. Gidin ki parti içi demokrasi hayat bulsun. Gidin ki, partimizde, örgütlerimizde özgür iade hayat bulsun. Gidin ki tehlikeli virüsler maskeli yüzler partimizde temizlensin. Gidin ki partimize barış, sevgi hâkim olsun. 11.06.2012
6/09/12
KOOPERATİF
Ankara’nın merkezinde, Keçiören’de 750,50 metre kare arsası, 197 üyesi olan, bir kooperatif düşünün.
Arsa borcunu 89 ay taksit ödeyerek 1983 yılında arsa borcunu bitirip tapusunu alan bir kooperatif düşünün.
1990 yılında, imar ıslah planını yaptıran, 1992 yılında imarlı tapusunu alan, 1993- 1996 yılları arasında, her üyeye 2 daire düşecek şekilde kat karşılığı yapılmak üzere 4 ayrı müteahhitler noter tasdikli sözleşme imzalayan ve 1993 yılında inşaatlara başlanan bir kooperatif düşünün.
Devam eden yıllarda ve yapılan genel kurullarda, yeniden sözleşmeler, yapmaya, ek sözleşmeler yapmaya, sözleşme hükümlerini değiştirmeye, takas etmeye, ibralaşmaya, almaya satmaya, mahkemeye vermeye vb. gibi konularda yetki isteyen ve alan, yıllarca değişmeyen bir kooperatif başkanı ve yönetim kurulunu düşünün.
1995 yılında, yapılan genel kurul gurulda, başkanın öneriyle, hisselerinin yarısını eşlerine devir eden, 197 üye sayısını 394 çıkaran 1.etap 2. Etap diyerek eşit eşit haklara sahip olan kooperatif üyelerini ikiye ayıran, bir kooperatif düşünün.
Sözleşme hükümlerini ihlal ederek, işe başlamayan, inşaatı yarıda bırakıp kaçan, iflas eden, işi yıllarca geciktiren, bu neden aldığı yetkilere dayanarak onlarca müteahhidi değiştiren bir kooperatif düşünün.
1996 yılından itibaren, yıllara yaygın olarak inşaatları bitendaireleri şerefiye farkı çıkarılmadan, kira karşılığı oturmak üzere şartıyla anahtarı üyeye veren bir kooperatif düşünün.
Kira borcunu ödemeyen, üyeler, mahkemeye, icraya verilecek, borcu faiziyle birlikte alınacak, ihraç edilecek diye üyeleri korkutan ama yıllarca kira borcunu ödemeyen üye hakkında bunların hiçbirini yapmayan yapamayan bir kooperatif yönetimini düşünün.
Maliyet bedelleri 150.000 ile 50.000 TL arasında değişen dairelerin olduğu bir kooperatif düşünün
Özel bir kuruma ücret karşılında, şerefiye farkı çıkartan, tapuları üyelere verirken şerefiye farkını, kira borcunu ödemeyen üyelerden imza karşılığı çek ve senet aldıktan sonra dairenin daireyi ve anahtarı teslim eden bir kooperatif yönetimi düşünün
Kot altında olduğu için üyelere dağıtılmayan 3o yakın dairenin sayısını bilmediğim dükkân ve mağazaların satışının yapılması için, borcu olan üyelerden hissesine düşen paradan kesilmesi için genel kuruldan yetki isteyen bir yönetim kurulunu ve başkanını düşünün.
20 yıldır inşaatları bitirilmeyen, eşit haklara sahip olan ve bu tarih itibariyle ikinci etap üyelerin inşatlarına başlanılmayan bir kooperatifi düşünün
Bu yıllar içinde bir defa valilik, 2 defa bakanlık denetiminden geçen, her genel kurulun hükümet komiserinin nezaretinde yapılan ama hiç usulsüzlüğün kanunsuzluğun raporlara yansıman bir kooperatif olduğunu düşünün.
Bütün bu olup bitenlerden sonra tek başıma bir emekli maaşımla hakkımı aramaya, doğrunun, yanlışın, haklının, haksızlığın eşitliğin adaletin ne olduğunu sormaya korkuyorum.Konuşmaya korkuyorum. Kanundan, kooperatif, üyelerinden denetim yapanlardan, kooperatifi, yönetenlerden korkuyorum.
Bu gündem maddelerinin tümü genel kuruldan geçerse beni mağdur duruma düşüren maddeye itiraz edeceğim. Maddenin iptali için ya asal süresi içinde ticaret mahkemesine başvuruda bulunacağım.
Arsa borcunu 89 ay taksit ödeyerek 1983 yılında arsa borcunu bitirip tapusunu alan bir kooperatif düşünün.
1990 yılında, imar ıslah planını yaptıran, 1992 yılında imarlı tapusunu alan, 1993- 1996 yılları arasında, her üyeye 2 daire düşecek şekilde kat karşılığı yapılmak üzere 4 ayrı müteahhitler noter tasdikli sözleşme imzalayan ve 1993 yılında inşaatlara başlanan bir kooperatif düşünün.
Devam eden yıllarda ve yapılan genel kurullarda, yeniden sözleşmeler, yapmaya, ek sözleşmeler yapmaya, sözleşme hükümlerini değiştirmeye, takas etmeye, ibralaşmaya, almaya satmaya, mahkemeye vermeye vb. gibi konularda yetki isteyen ve alan, yıllarca değişmeyen bir kooperatif başkanı ve yönetim kurulunu düşünün.
1995 yılında, yapılan genel kurul gurulda, başkanın öneriyle, hisselerinin yarısını eşlerine devir eden, 197 üye sayısını 394 çıkaran 1.etap 2. Etap diyerek eşit eşit haklara sahip olan kooperatif üyelerini ikiye ayıran, bir kooperatif düşünün.
Sözleşme hükümlerini ihlal ederek, işe başlamayan, inşaatı yarıda bırakıp kaçan, iflas eden, işi yıllarca geciktiren, bu neden aldığı yetkilere dayanarak onlarca müteahhidi değiştiren bir kooperatif düşünün.
1996 yılından itibaren, yıllara yaygın olarak inşaatları bitendaireleri şerefiye farkı çıkarılmadan, kira karşılığı oturmak üzere şartıyla anahtarı üyeye veren bir kooperatif düşünün.
Kira borcunu ödemeyen, üyeler, mahkemeye, icraya verilecek, borcu faiziyle birlikte alınacak, ihraç edilecek diye üyeleri korkutan ama yıllarca kira borcunu ödemeyen üye hakkında bunların hiçbirini yapmayan yapamayan bir kooperatif yönetimini düşünün.
Maliyet bedelleri 150.000 ile 50.000 TL arasında değişen dairelerin olduğu bir kooperatif düşünün
Özel bir kuruma ücret karşılında, şerefiye farkı çıkartan, tapuları üyelere verirken şerefiye farkını, kira borcunu ödemeyen üyelerden imza karşılığı çek ve senet aldıktan sonra dairenin daireyi ve anahtarı teslim eden bir kooperatif yönetimi düşünün
Kot altında olduğu için üyelere dağıtılmayan 3o yakın dairenin sayısını bilmediğim dükkân ve mağazaların satışının yapılması için, borcu olan üyelerden hissesine düşen paradan kesilmesi için genel kuruldan yetki isteyen bir yönetim kurulunu ve başkanını düşünün.
20 yıldır inşaatları bitirilmeyen, eşit haklara sahip olan ve bu tarih itibariyle ikinci etap üyelerin inşatlarına başlanılmayan bir kooperatifi düşünün
Bu yıllar içinde bir defa valilik, 2 defa bakanlık denetiminden geçen, her genel kurulun hükümet komiserinin nezaretinde yapılan ama hiç usulsüzlüğün kanunsuzluğun raporlara yansıman bir kooperatif olduğunu düşünün.
Bütün bu olup bitenlerden sonra tek başıma bir emekli maaşımla hakkımı aramaya, doğrunun, yanlışın, haklının, haksızlığın eşitliğin adaletin ne olduğunu sormaya korkuyorum.Konuşmaya korkuyorum. Kanundan, kooperatif, üyelerinden denetim yapanlardan, kooperatifi, yönetenlerden korkuyorum.
Bu gündem maddelerinin tümü genel kuruldan geçerse beni mağdur duruma düşüren maddeye itiraz edeceğim. Maddenin iptali için ya asal süresi içinde ticaret mahkemesine başvuruda bulunacağım.
MİLLETVEKİLİMİZ CHP’NİN, DEMOKRASİNİN, ÖZGÜR İRADENİN DÜŞMANI OLAN GRUPLAR HAKKINDA NE DEDİ.
MİLLET VEKİLİMİZ CHP’NİN, DEMOKRASİNİN, ÖZGÜR İRADENİN DÜŞMANI OLAN GRUPLAR HAKKINDA NE DEDİ.
Partimizin değerli üyesi Sayın Mustafa Şenyurt 17 Haziranda 2012 yapılacak olan CHP bursa il kongresinde CHP il başkanlığına aday olduğunu 9.6.2012 tarihinde açıkladığı basın toplantısında,
Bursa milletvekilimiz sayın kemal Ekinci yaptığı çok kısa konuşmada gruplar hakkında, çok önemli bir şey söylemiştir. Demiştir ki, Zaman, zaman gruplar parti yönetiminin önüne geçmiştir. Bundan böyle kimse dışlanmayacak. Şu gruptandı bu gruptandı anlayışı yıkılacak.
Bu konuşmanın, bu tespitin, bu düşüncenin örgütün içinden gelen bir milletvekilimiz tarafından basın toplantısında ifade edilmiş olmasını parti içi demokrasi adına çok önemli buluyorum.
Çünkü Sayın milletvekilimiz, il, ilçe başkan ve yöneticilerimiz, üyelerimiz çok iyi biliyorlar ki, yapılan delege seçimlerine, ilçe kongre seçimlerine, damgasını vuran, gruplar olmuştur.(grup çalışmaları defalarca basında yer almıştır) Gruplar, özgür iradeyi tümüyle yok etmiştir. Daha vahim olanı, birçok yerde seçimi kazanan gruplar var olmuştur. Seçimi kaybeden gruplar yok olmuştur. Hiçbir özgür iradenin tek başına grupları yenme şansı yoktur.
Demokrasinin ve özgür iradenin düşmanı olan, yüreklere, ayrılık, kin ve nefret tohumu eken, ilkesizliğin, kuralsızlığın, haksızlığın ve adaletsizliğin sembolü haline gelen, Grupların, grup anlayışlarının, kökünü kazıyacak olan önlemler mutlaka alınıp uygulamaya konulmalıdır. Lafta kalmamladır.
CHP hastalıktan, bu illetten mutlaka kurtarılmalıdır.
DİKKATLERİ BU HASSAS KONUNUN ÜZERİNE ÇEKMEK İSTİYORUM
DİKKATLERİ BU HASSAS KONUNUN ÜZERİNE ÇEKMEK İSTİYORUM
13 yıldan beri eski CHP de seçimler ya atama ile yâda kapalı kapılar
ardında, gözlerden masa başında, kâğıt üstünde, ahbap çavuş ilişkisi içinde yapılıyordu. Ama kol kırılıyor yen içinde kalıyordu.
Yeni CHP’de ilk kez seçimler üyelerin oylarıyla, gözler önünde, yıllarca yaşanan, ilkesizlikler kuralsızlıklar, haksızlıklar, adaletsizlikler eşitsizlikler, grup, kutup ilişkileri, etkili, yetkili, paralı, güçlerin hâkimiyetleri gözler önünde yapılıyor. Ama kol kırılıyor. Yen içinde kalmıyor.
Eski CHP ve yeni CHP arasındaki benzerlik ise, her ikisinde de yapılan genel kurullarda, örgüt toplantılarında hesap sorulmuyor olması Her şey yapanın yanına kar kalıyor olması.
Eski CHP’de yönetimde olanların, seçimlere hazırlananların, seçimi kaybedenlerin ilçe örgütü terk etmeleri ve bir daha ilçeye uğramamaları.
Bu durumun, bu alışkanlığın, bu uygulamanın, bu anlayışın ve zihniyetin demokrasi adına, CHP adına, seçimi kazanıp ve kaybedenler adına, hiçbir şekilde hiçbir gerekçeyle kabul edilmesi, içe sindirilmesi, hazmedilmesi kabul edilmez, içe sindirilemez, görmezlikten, anlamazlıktan gelinemez.
DİKKATLERİ BU HASSAS KONUNUN ÜZERİNE ÇEKMEK İSTiYORUM
Parti büyüklerinin, yetkililerinin bu hassas konuya üzerine dikkatlerini büyük bir önemle ve hassasiyetle çekmek istiyorum.
Benzeri olaylar bir sonraki seçimlerde yaşanır ise bunun tek sorumlusu kesinlikle parti büyükleri, parti yetkilileri olacaktır. Partide söz yetki ve kararı ellerinde bulunduranlar olacaktır.
13 yıldan beri eski CHP de seçimler ya atama ile yâda kapalı kapılar
ardında, gözlerden masa başında, kâğıt üstünde, ahbap çavuş ilişkisi içinde yapılıyordu. Ama kol kırılıyor yen içinde kalıyordu.
Yeni CHP’de ilk kez seçimler üyelerin oylarıyla, gözler önünde, yıllarca yaşanan, ilkesizlikler kuralsızlıklar, haksızlıklar, adaletsizlikler eşitsizlikler, grup, kutup ilişkileri, etkili, yetkili, paralı, güçlerin hâkimiyetleri gözler önünde yapılıyor. Ama kol kırılıyor. Yen içinde kalmıyor.
Eski CHP ve yeni CHP arasındaki benzerlik ise, her ikisinde de yapılan genel kurullarda, örgüt toplantılarında hesap sorulmuyor olması Her şey yapanın yanına kar kalıyor olması.
Eski CHP’de yönetimde olanların, seçimlere hazırlananların, seçimi kaybedenlerin ilçe örgütü terk etmeleri ve bir daha ilçeye uğramamaları.
Bu durumun, bu alışkanlığın, bu uygulamanın, bu anlayışın ve zihniyetin demokrasi adına, CHP adına, seçimi kazanıp ve kaybedenler adına, hiçbir şekilde hiçbir gerekçeyle kabul edilmesi, içe sindirilmesi, hazmedilmesi kabul edilmez, içe sindirilemez, görmezlikten, anlamazlıktan gelinemez.
DİKKATLERİ BU HASSAS KONUNUN ÜZERİNE ÇEKMEK İSTiYORUM
Parti büyüklerinin, yetkililerinin bu hassas konuya üzerine dikkatlerini büyük bir önemle ve hassasiyetle çekmek istiyorum.
Benzeri olaylar bir sonraki seçimlerde yaşanır ise bunun tek sorumlusu kesinlikle parti büyükleri, parti yetkilileri olacaktır. Partide söz yetki ve kararı ellerinde bulunduranlar olacaktır.
6/07/12
KEŞKE CHP DEN BİR YETKİLİ, BİR PARTİ BÜYÜĞÜ GELSE, KİM, NASIL KAZANDI, KİM, NASIL KAYBETTİ DİYE, SEÇİMLERDE YAŞANAN OLAYLARI İNCELESE, ARAŞTIRSA AYRINTILI BİR RAPOR DÜZNLESE GENEL MERKEZE İLETSE
KEŞKE CHP DEN BİR YETKİLİ, BİR PARTİ BÜYÜĞÜ GELSE, KİM, NASIL KAZANDI, KİM, NASIL KAYBETTİ DİYE, SEÇİMLERDE YAŞANAN OLAYLARI İNCELESE, ARAŞTIRSA AYRINTILI BİR RAPOR DÜZNLESE GENEL MERKEZE İLETSE
CHP de yapılan parti içi seçimlerde, kişilerin değil, tüzüğün, ilkelerin, kuralların fikirlerin, planların, programların, projelerin kısa orta uzun vadede yapılacak işlerin, ön plana çıkmasını, yarışmasını, konuşulmasını, tartışılmasını çok isterdim.
CHP’de yapılan seçimlerde kaybeden tarafların, seçimlerde savundukları fikirleri, planları, programları, projeleri kısa orta uzun vadede yapılacak işleri hayata geçirilmeleri için, yönetimlerin icraatları sırasında yaptıkları hatalarını yanlışları eleştirmeleri için, doğruları desteklemeleri, yeni önerilerde bulunmaları için, bir sonraki seçimi kazanmaları, partiyi güçlendirmeleri için, partide var olmalarını ve mücadeleye devam etmelerini çok isterdim.
CHP’de yapılan seçimlerde, yüreklerde sevgi, barış, kardeşlik, birlik, beraberlik dayanışma tohumların ekilmesini çok isterdim.
HİÇ BİR PARTİLİM KUSURA BAKMASIN YAŞANAN GERÇEKLERE GÖZÜNÜ YUMMASIN
Üyesi olduğum ilde seçimleri çok yakından izledim. Yaşadım, gördüm, şahit oldum. İstediklerimin hiç birinin olmadığı için çok hayal kırıklığı yaşadım. Ve yaşıyorum
Keşke bir parti bir büyüğü, bir parti yetkilisi gelse de yaşadığım, gördüğüm, şahit olduğum olayları, dinlese, doğruluğunu yanlışlığını araştırsa, rapor düzenlese genel merkeze iletse.
Keşke, parti büyükleri ve yetkilileri yaşanan sorunlar görmemezlikten, anlamamazlıktan gelmeseler. Sorunları ertelenmeseler. Keşke kavga etmeyin, AKP’nin ağzına sakız olmayın, demeden önce gördüğüm, yaşadığım, şahit olduğum olayların hiç birinin bir daha yaşanmaması için gerekli önlemleri alsalar.
ÇOK ÖNEMLİ NOT: Konunun ne kadar önemli ve vahim olduğunu kanıtlamak için bir örnek vereyim.
Dün var olan ama seçimi kaybeden birçok yüzü, ismi bugün ilçemde göremiyorum. Bugün var olan ama seçimleri kazanan bir çok yüzü, isimi de, dün ilçe göremiyordum. Acaba seçim mi yapılıyor? Var olmak, yok etmek için psikolojik savaş mı yapılıyor? 7.6.2012
CHP de yapılan parti içi seçimlerde, kişilerin değil, tüzüğün, ilkelerin, kuralların fikirlerin, planların, programların, projelerin kısa orta uzun vadede yapılacak işlerin, ön plana çıkmasını, yarışmasını, konuşulmasını, tartışılmasını çok isterdim.
CHP’de yapılan seçimlerde kaybeden tarafların, seçimlerde savundukları fikirleri, planları, programları, projeleri kısa orta uzun vadede yapılacak işleri hayata geçirilmeleri için, yönetimlerin icraatları sırasında yaptıkları hatalarını yanlışları eleştirmeleri için, doğruları desteklemeleri, yeni önerilerde bulunmaları için, bir sonraki seçimi kazanmaları, partiyi güçlendirmeleri için, partide var olmalarını ve mücadeleye devam etmelerini çok isterdim.
CHP’de yapılan seçimlerde, yüreklerde sevgi, barış, kardeşlik, birlik, beraberlik dayanışma tohumların ekilmesini çok isterdim.
HİÇ BİR PARTİLİM KUSURA BAKMASIN YAŞANAN GERÇEKLERE GÖZÜNÜ YUMMASIN
Üyesi olduğum ilde seçimleri çok yakından izledim. Yaşadım, gördüm, şahit oldum. İstediklerimin hiç birinin olmadığı için çok hayal kırıklığı yaşadım. Ve yaşıyorum
Keşke bir parti bir büyüğü, bir parti yetkilisi gelse de yaşadığım, gördüğüm, şahit olduğum olayları, dinlese, doğruluğunu yanlışlığını araştırsa, rapor düzenlese genel merkeze iletse.
Keşke, parti büyükleri ve yetkilileri yaşanan sorunlar görmemezlikten, anlamamazlıktan gelmeseler. Sorunları ertelenmeseler. Keşke kavga etmeyin, AKP’nin ağzına sakız olmayın, demeden önce gördüğüm, yaşadığım, şahit olduğum olayların hiç birinin bir daha yaşanmaması için gerekli önlemleri alsalar.
ÇOK ÖNEMLİ NOT: Konunun ne kadar önemli ve vahim olduğunu kanıtlamak için bir örnek vereyim.
Dün var olan ama seçimi kaybeden birçok yüzü, ismi bugün ilçemde göremiyorum. Bugün var olan ama seçimleri kazanan bir çok yüzü, isimi de, dün ilçe göremiyordum. Acaba seçim mi yapılıyor? Var olmak, yok etmek için psikolojik savaş mı yapılıyor? 7.6.2012
CHP BU KURT KAPANI OYNUNDAN MUTLAKA KURTARILMALIDIR
CHP’li bir üyesiyim. Yâda CHP’ye oy veren bir vatandaşım. Köyde, ilçede şehirde yaşıyorum. Parti içi seçimlerde, üyesi olduğum örgütün başkanlığına, yönetimine kim gelirse gelsin, gelenleri beğeneyim ya da beğenmeyim. Yönetime gelenler ister kendisini var etmek için, ister CHP’yi var etmek için gelmiş olsunlar.
Hiçbir CHP üyesi, AKP’ye oy vermeyeceğine göre, oyunu CHP’ye vermeye mecbur ve hatta mahkûmdur. CHP yönetimine seçilenler (istisnalar hariç) bunu çok iyi bildiklerinden, kendilerine bağlı ve bağımlı olmayan, icraatlarını eleştiren üyeye, hak ettiği değeri vermiyorlar. Düşüncelerini, fikirlerini önemsemiyorlar.
CHP üyesi, örgüt toplantısında, örgüt önünde düşüncesini, açıklama, konuşma, kendini ifade etme, hatta soru sorma şansına, hakkına sahip olamıyor. Parti üyesi, parti içinde haksızlığa, adaletsizliğe uğradığında hakkını arayamıyor. Hakkını arayacak mekanizma bulamıyor. Yazılı sözlü sorularına yanıt alamıyor. Göz göre, göre, büyük balık küçük balığı yutuyor. Çünkü parti içi hukuk, parti içi disiplin tüm üyelere eşit ve adil oranda işlemiyor. Örgütsel anlamda hiç kimseden hesap sorulmuyor. Kim ne yaparsa yaptığı yanına kar kalıyor. Haksızlığa, adaletsizliğe uğrayanlar, bıkıyor, usanıyor, yılıyor, enerjisi tükeniyor ve çareyi partiden uzaklaşmakta buluyor.
Yaşanan çok somut ve canlı bir örnek vermek istiyorum. Üyesi olduğum örgütte seçim oldu. Başkan ve yönetim değişti. Seçimden önce iki yıl boyunca devamlı gördüğüm birçok eski, yüzler, eski isimler, partiye emek verip çalışanlar, seçimlerde aday olup yarışanlar, ama seçimi kaybedenler. Yok oldular. İlçeye uğramaz oldular.
Seçimden önce iki yıl boyunca hiç görmediğim birçok yeni yüzler, yeni isimler seçimi kazananlar ilçede var olmaya başladılar.
Gidenler yada gelenler haklı yâda haksız olsunlar. Bu uygulama, bu işleyiş, bu psikolojik savaş, hiçbir şekilde kabul edilemez. Görmezlikten, gelinemez. İçe sindirilemez. İnsanları dişleri arasında ezip yok eden çarkın, böyle acımasızca, insafsızca adaletsizce dönmesine izin verilemez. Verilmemelidir. Bu sorunları çözmenin AKP’yi yenmekten çok daha önemli olduğunu düşüyorum. Ve diyorum ki ne pahasına olursa olsun. Demokrasinin kuralları işletilerek.
CHP BU KURT KAPANI OYNUNDAN MUTLAKA KURTARILMALIDIR.
CHP içinde bu oyunu oynayanların, oyunu mutlaka bozulmalıdır. Aksi takdirde CHP’nin işi çok zordur. 07.06.2012
6/06/12
CHP İLÇE MERKEZLERİNDE BULUNAN İLAN PANOLARI HK. (OLDUKÇA ÖNEMLİ BİR KONU)
CHP İLÇE MERKEZLERİNDE BULUNAN İLAN PANOLARI HK. (OLDUKÇA ÖNEMLİ BİR KONU)
ESKİ CHP’de, eski yönetim, eski anlayış, eski zihniyet üyelerin bilmesinde, öğrenmesinde, okumasında hiçbir zararı olmayan, tam aksine faydası olan bilgileri, belgeleri, duyuruları, toplantıları sır gibi saklarlardı. İl ve ilçe merkezlerinde bulunan ilan tahtalarına asmazlardı. Asmaya korkar ve çekinirlerdi. Çünkü üyelerin, haberi olmasın, astığımız yazılar, bilgiler, duyurular belge yerine geçmesin, soru sorulmasın, bizden başka kimsenin haberi olmasın diye düşünürlerdi. Ama kendilerine yakın buldukları (grup üyelerine) üyelere telefonla, mesajla internet yoluyla ya da doğrudan konuşarak bildirirlerdi.
YENİ CHP’de Yeni CHP, Yeni yönetim, yeni anlayış, yeni zihniyet umuyorum diliyorum onların yaptıklarını yapmazlar. Onlar gibi korkmazlar, çekinmezler. Sır gibi saklamazlar. Üyelerin bilmesinde, öğrenmesinde, okumasında hiçbir zararı olmayan tam aksine faydası olan bilgileri, belgeleri, duyuruları, toplantıları, etkinlikleri önce ilçe merkezlerinde bulunan ilan panolarına asarlar, sonra telefonla mesaja, internetle üyeleri bilgilendirirler. Böylece yeler hiç kimseye sormadan hakkı olan bilgilere engelsiz ulaşabilirler.
Bu önemli ve gerekli olan hizmetin verilmesi için tüm başkanlar, yönetimler, üyeler gerekli duyarlılığı hassasiyeti mutlaka göstermeliler. Bilginin yayılmasında gizliliğe son vermeliler.
İLAN PANOSUNA ASILMASI GERKEN BİLGİLER BELGELER, DUYRULAR NELERDİR. AKLIMA GELENLER
Yapılacak toplantıların tarihi, yeri, adresi, saati, gündem maddeleri
Genel merkezden gelen ya da gelecek olan yetkililer, kim ne zaman, hangi amaçla nereye saat kaçta hangi gerekçeyle geldiği ya da geleceği.
Genel merkezden gelen duyurular, bilgiler başlıklar halinde
Yapılacak etkinlikler, eylemler
Yönetim kurulunda alınan üyelerin bilmesinde sakınca olmayan kararlar
Kimlerin hangi görevi üstlendiği
Kısa orta uzun vadeli çalışma plan ve programları vb. Gibi
ESKİ CHP’de, eski yönetim, eski anlayış, eski zihniyet üyelerin bilmesinde, öğrenmesinde, okumasında hiçbir zararı olmayan, tam aksine faydası olan bilgileri, belgeleri, duyuruları, toplantıları sır gibi saklarlardı. İl ve ilçe merkezlerinde bulunan ilan tahtalarına asmazlardı. Asmaya korkar ve çekinirlerdi. Çünkü üyelerin, haberi olmasın, astığımız yazılar, bilgiler, duyurular belge yerine geçmesin, soru sorulmasın, bizden başka kimsenin haberi olmasın diye düşünürlerdi. Ama kendilerine yakın buldukları (grup üyelerine) üyelere telefonla, mesajla internet yoluyla ya da doğrudan konuşarak bildirirlerdi.
YENİ CHP’de Yeni CHP, Yeni yönetim, yeni anlayış, yeni zihniyet umuyorum diliyorum onların yaptıklarını yapmazlar. Onlar gibi korkmazlar, çekinmezler. Sır gibi saklamazlar. Üyelerin bilmesinde, öğrenmesinde, okumasında hiçbir zararı olmayan tam aksine faydası olan bilgileri, belgeleri, duyuruları, toplantıları, etkinlikleri önce ilçe merkezlerinde bulunan ilan panolarına asarlar, sonra telefonla mesaja, internetle üyeleri bilgilendirirler. Böylece yeler hiç kimseye sormadan hakkı olan bilgilere engelsiz ulaşabilirler.
Bu önemli ve gerekli olan hizmetin verilmesi için tüm başkanlar, yönetimler, üyeler gerekli duyarlılığı hassasiyeti mutlaka göstermeliler. Bilginin yayılmasında gizliliğe son vermeliler.
İLAN PANOSUNA ASILMASI GERKEN BİLGİLER BELGELER, DUYRULAR NELERDİR. AKLIMA GELENLER
Yapılacak toplantıların tarihi, yeri, adresi, saati, gündem maddeleri
Genel merkezden gelen ya da gelecek olan yetkililer, kim ne zaman, hangi amaçla nereye saat kaçta hangi gerekçeyle geldiği ya da geleceği.
Genel merkezden gelen duyurular, bilgiler başlıklar halinde
Yapılacak etkinlikler, eylemler
Yönetim kurulunda alınan üyelerin bilmesinde sakınca olmayan kararlar
Kimlerin hangi görevi üstlendiği
Kısa orta uzun vadeli çalışma plan ve programları vb. Gibi
ZÜLFİKAR BAL’DAN ÇARPICI AÇIKLAMALAR. OKUMAK İSTER MİSİNİZ? HEPSİ BELGELİ VE CANLI ŞAHİTLİ
ZÜLFİKAR BAL’DAN ÇARPICI AÇIKLAMALAR. OKUMAK İSTER MİSİNİZ? HEPSİ BELGELİ VE CANLI ŞAHİTLİ
İlçe başkanlık görevini, Güner Aklan’a devir eden eski ilçe başkan adayı, Ali Togan ve arkadaşları, Zülfikar Bal’ın iki yıl boyunca yaptığı çalışmalarını, yaptığı işleri, bilgisini, birikimini, öneri ve eleştirilerini çok yakından bilir. Çalışmalarını birçok kez kalabalık ortamlarda da takdir ve tebrik etmiştir. Ama buna rağmen, Zülfikar bal iki yıl boyunca bıkmadan usanmadan, yılmadan için görev istemiştir.(il başkanlarından da görev istemiştir) Aralarında hiçbir kişisel sorun olmamasına rağmen hiçbir zaman hiçbir zaman hiçbir görev vermemiştir. Vermek istememiştir. Neden? ( Buna rağmen Zülfikar bal yılmamış çalışmalarına devam etmiş, Mahalle temsilcisi ve seçimlerde okul sorumlusu olmayı başarmıştır)
İlçe başkanlık görevini 29.4.2012 tarihinde Ali Togan’dan devir alan Güner Aklan 8 yıldır başka ilçede ikamet etmektedir. Aynı ilçede oturan Yıldırım ilçe Seçim komisyonu başkanı Semih beyle tanışmıştır. Seçim takvimi başlamadan önce facebookta bir yeni bir sayfa açmıştır. Zülfikar Balı sayfasına üye olmaya ve yazılarını sayfasında yayınlamaya davet etmiştir. Zülfikar bal daveti kabul etmiştir. Başkan adayı olacağını dolaylı yoldan ilk kez o zamanlar sayfasında yazdığı bir yazıda açıklamıştır. Parti çalışmaları konusunda, birçok kez sohbetleri olmuştur. Zülfikar Bal’ın telefonunu o tarihlerde almıştır. Telefon görüşmeleri olmuştur. Yani Zülfikar Bal Yıldırım ilçede ilk tanıdığı üyelerden biridir. Daha grup toplantılarında ilçe binasında birçok gez görüşmeleri konuşmaları olmuştur. Aralarında hiç bir kişisel sorun olmamasına rağmen Güner Aklan çok iyi tanıdığı Zülfikar Bal’ın adını (kara listeye yazmıştır) ne yönetim kurlu listesine, ne yedeklere ve nede üst kurul delegelerine yazmamıştır. Yazmak istememiştir. Neden?
Zülfikar bal mahalle temsilcisi olarak 12 kişilik ilçe delege listesini yazmıştır. Yazılanların isimleri mevcuttur. Ancak ilçe kadın kolları başkanı olursa ben asla olmam diyen eski kadın kolları başkanı ve çevresinde çok üyesi olan başka bir üye (a) isimli üye. Olursa ben olmam diyen başka bir üye. Seçilmeyi delege olmayı en çok hak eden o iki üye listede yer almazsa olmazsa bende liste çıkarmam deyip listesini iptal eden mahalle temsilcisi Zülfikar bal. Ve daha sonra akıllara durgunluk verecek karmaşık oyunların oynandığı bir ortamda Zülfikar Bal delege olamadı hiçbir yere seçilemedi neden?
Nede? Diye sorduğum soruların yanıtı son derece açık. Hiç bir gurubun, kutbun, güçlü etkili, yetkili, paralı kişilerin adamı olmadım. Onların safında yer almadım. Doğrı bildiklerimi yazmaktan şaşmadım. Yazılarımda hiç bir kişiyi kurumu hiç bir zaman hedef almadım. Yazılı ve sözlü olarak sormaya, soruşturmaya anti demokratik uygulamaları eleştirmeye devam ettim. Sen misin soru soran sen misin eleştiren sen misin bizim hakkımızda yazı yazan. Bir birlerine muhalif olanlara muhalif olduğum için ne İsa’ya Ne Musa’ya yaramamdım. Ama ağamsın paşamsın emrin olur deseydim. Konuşmaları alkışlasaydım. Yâda hiç sesimi çıkarmasaydım listeyi doldurmak için bile olsa adımı yazarlardı.
Bu yazı CHP’de bir üyenin özgür iradesiyle var olmasının seçilmesinin ne kadar zor olduğunu gösteren bir belgedir. 06.06.2012
İlçe başkanlık görevini, Güner Aklan’a devir eden eski ilçe başkan adayı, Ali Togan ve arkadaşları, Zülfikar Bal’ın iki yıl boyunca yaptığı çalışmalarını, yaptığı işleri, bilgisini, birikimini, öneri ve eleştirilerini çok yakından bilir. Çalışmalarını birçok kez kalabalık ortamlarda da takdir ve tebrik etmiştir. Ama buna rağmen, Zülfikar bal iki yıl boyunca bıkmadan usanmadan, yılmadan için görev istemiştir.(il başkanlarından da görev istemiştir) Aralarında hiçbir kişisel sorun olmamasına rağmen hiçbir zaman hiçbir zaman hiçbir görev vermemiştir. Vermek istememiştir. Neden? ( Buna rağmen Zülfikar bal yılmamış çalışmalarına devam etmiş, Mahalle temsilcisi ve seçimlerde okul sorumlusu olmayı başarmıştır)
İlçe başkanlık görevini 29.4.2012 tarihinde Ali Togan’dan devir alan Güner Aklan 8 yıldır başka ilçede ikamet etmektedir. Aynı ilçede oturan Yıldırım ilçe Seçim komisyonu başkanı Semih beyle tanışmıştır. Seçim takvimi başlamadan önce facebookta bir yeni bir sayfa açmıştır. Zülfikar Balı sayfasına üye olmaya ve yazılarını sayfasında yayınlamaya davet etmiştir. Zülfikar bal daveti kabul etmiştir. Başkan adayı olacağını dolaylı yoldan ilk kez o zamanlar sayfasında yazdığı bir yazıda açıklamıştır. Parti çalışmaları konusunda, birçok kez sohbetleri olmuştur. Zülfikar Bal’ın telefonunu o tarihlerde almıştır. Telefon görüşmeleri olmuştur. Yani Zülfikar Bal Yıldırım ilçede ilk tanıdığı üyelerden biridir. Daha grup toplantılarında ilçe binasında birçok gez görüşmeleri konuşmaları olmuştur. Aralarında hiç bir kişisel sorun olmamasına rağmen Güner Aklan çok iyi tanıdığı Zülfikar Bal’ın adını (kara listeye yazmıştır) ne yönetim kurlu listesine, ne yedeklere ve nede üst kurul delegelerine yazmamıştır. Yazmak istememiştir. Neden?
Zülfikar bal mahalle temsilcisi olarak 12 kişilik ilçe delege listesini yazmıştır. Yazılanların isimleri mevcuttur. Ancak ilçe kadın kolları başkanı olursa ben asla olmam diyen eski kadın kolları başkanı ve çevresinde çok üyesi olan başka bir üye (a) isimli üye. Olursa ben olmam diyen başka bir üye. Seçilmeyi delege olmayı en çok hak eden o iki üye listede yer almazsa olmazsa bende liste çıkarmam deyip listesini iptal eden mahalle temsilcisi Zülfikar bal. Ve daha sonra akıllara durgunluk verecek karmaşık oyunların oynandığı bir ortamda Zülfikar Bal delege olamadı hiçbir yere seçilemedi neden?
Nede? Diye sorduğum soruların yanıtı son derece açık. Hiç bir gurubun, kutbun, güçlü etkili, yetkili, paralı kişilerin adamı olmadım. Onların safında yer almadım. Doğrı bildiklerimi yazmaktan şaşmadım. Yazılarımda hiç bir kişiyi kurumu hiç bir zaman hedef almadım. Yazılı ve sözlü olarak sormaya, soruşturmaya anti demokratik uygulamaları eleştirmeye devam ettim. Sen misin soru soran sen misin eleştiren sen misin bizim hakkımızda yazı yazan. Bir birlerine muhalif olanlara muhalif olduğum için ne İsa’ya Ne Musa’ya yaramamdım. Ama ağamsın paşamsın emrin olur deseydim. Konuşmaları alkışlasaydım. Yâda hiç sesimi çıkarmasaydım listeyi doldurmak için bile olsa adımı yazarlardı.
Bu yazı CHP’de bir üyenin özgür iradesiyle var olmasının seçilmesinin ne kadar zor olduğunu gösteren bir belgedir. 06.06.2012
YENİ SEÇİLEN BURSA CHP YILDIRIM İLÇE BAŞKANINA BİR TAKDİRİM, BİR ÖNERİM, BİR SORUM, BİR ELEŞTİRİM VARDIR. DİKKATE ALACAĞINI, YANIT VERECEĞİNİ GEREĞİNİ YAPACAĞINI UMUT EDİYORUM.
YENİ SEÇİLEN BURSA CHP YILDIRIM İLÇE BAŞKANINA BİR TAKDİRİM, BİR ÖNERİM, BİR SORUM, BİR ELEŞTİRİM VARDIR. DİKKATE ALACAĞINI, YANIT VERECEĞİNİ GEREĞİNİ YAPACAĞINI UMUT EDİYORUM.
CHP yıldırım ilçe başkanı, Sayın Aklan göreve başlar başlamaz ilk bir ay içinde çok önemli 2 toplantının yapılacağını internet ve telefon aracılığı ile üyelerimize duyurmuştur.
NEDEN TAKDİR?
1. Duyuru, CHP yıldırım ilçe gençlik kolları kongresi ile ilgilidir.
Duyuruda; tarih, saat, adres, iletişim telefonu yazılmıştır. Günden maddeleri yazılmamıştır.
Kongreni yapılacağı tarih 20.5.2012
Kongrenin duyuru tarihi 18.5.2012
2. Duyuru CHP Yıldırım ilçe başkanlığına kayıtlı kadın üyelerinin toplantısıyla ilgilidir.
Duyuruda; tarih, saat, adres, gündem maddeleri yazılıdır. İletişim telefonu yazılmamıştır.
Toplantının yapılacağı tarih 27.5.2011
Toplantının duyuru tarihi 25.5.2012
Yıldırım ilçe başkanı imzasıyla bu ayrıntılı bilgileri vererek üyelerimizi bilgilendirdiği için ilçe başkanımızı TAKDİR ediyorum.
NEDEN ELEŞTİRİ?
İlçe başkanlığımızın bilgisi ve onayı dâhilinde yapılan ve yapılacak olan irili ufaklı, gündemli, gündemsiz tüm toplantıların, düzenlenmesinde, toplantıya katılacak olan üyelere duyurulmasında, gündemin hazırlanmasında, görüşülmesinde ve toplantıların yönetilmesinde önceden bilinen ve belli olan toplantı ilkelerine, kurallarına, toplantı disiplinine uymak ve uygulatmak en başta ilçe başkanımızın görevi yetki si ve sorumluluğu içindedir. Üyelerin uyması ve uygulaması anlamında Toplantı usulünün, kuralının, disiplinin neler olduğunu ilçe başkanımız mutla üyelere açıklamalıdır.
İlçe başkanımız düzenlediği ve yönettiği toplantılarla kadın ve gençlik kollarımıza örnek olmalıdır.
İlçemizin nüfusu 700.000 nin üstündedir. 67 mahallesi vardır. İlçe başkanlığımıza kayıtlı geç ve kadın üye sayımızın kaç olduğunu bilmiyorum. Ama 3000 üzerinde üyemizin olduğunu biliyorum. Böylesine büyük bir ilçede ve partide toplantı tarihine sadece 2 gün kala duyuru yaptığı için, internetle ve telefonla üyelere duyurulmadan önce, konuyla ilgili yazılı bir duyurunun ilçe merkezinde boş bulunan duyuru panosuna asılmasını sağlamadığı için, eleştiri demokratik bir hak olduğu için ve çok daha önemlisi toplantı usulüne kuralına ve disiplinine uygun olarak davranılmadığı için ilçe başkanımızı ELEŞTİRİYORUM
NEDEN ÖNERİ
Parti içi demokrasinin kurum ve kurallarıyla işlemesi için, demokratik merkeziyetçilik anlamında parti içi disiplinin sağlanması için, toplantılarla ilgili bilgilerin ve görüşülecek gündem maddelerinin, makul bir süre önce ilçede bulunan duyuru panosuna asılarak, daha sonra internet ve telefon yoluyla ilgili üyelere mutlaka duyurulması için, üyeler arasında hiç bir ayırım yapılmadan eşitliğin sağlanması için, bu konularda gerekenlerin büyük bir dikkatle hassasiyetle, yapılması için ilçe başkanımıza ÖNERİDE bulunuyorum.
NEDEN BİR SORU?
Çünkü sormayan öğrenemez. İlçe örgütü çalışmalarıyla ilgili olarak, ilçe yönetim kurulunda görüşülen ve üyelerimizin bilmesinde sakınca olmayan günden maddelerini, alınan kararları, yapılacak, işleri, eylemleri, etkinlikleri, genel merkezden gelen bilgileri ve benzeri konuları (üyelerimizin doğrudan bilgiye ulaşması anlamında) duyuru panosuna asarak üyelerinin bilgisine sunmayı düşünüyor musunuz?
Partimizin güçlenmesi için parti içi demokrasinin hayata geçmesi için, bu konularda tüm üyelerimizin, ilgisine bilgisine, yardımına, desteğine ihtiyacım vardır. Hiç şüphesiz ki Bu sadece ilçe örgütümüzün sorunu değildir.
Çünkü ifade ettiğim konular doğrudan partimizi, tüm örgütlerimizi ve üyelerimizi ilgilendirmektedir. ilçe örgütümüz olarak bunları dört dörtlük uygulasak bile bir gül'le bahar gelmiyor. 06.06.2012
CHP yıldırım ilçe başkanı, Sayın Aklan göreve başlar başlamaz ilk bir ay içinde çok önemli 2 toplantının yapılacağını internet ve telefon aracılığı ile üyelerimize duyurmuştur.
NEDEN TAKDİR?
1. Duyuru, CHP yıldırım ilçe gençlik kolları kongresi ile ilgilidir.
Duyuruda; tarih, saat, adres, iletişim telefonu yazılmıştır. Günden maddeleri yazılmamıştır.
Kongreni yapılacağı tarih 20.5.2012
Kongrenin duyuru tarihi 18.5.2012
2. Duyuru CHP Yıldırım ilçe başkanlığına kayıtlı kadın üyelerinin toplantısıyla ilgilidir.
Duyuruda; tarih, saat, adres, gündem maddeleri yazılıdır. İletişim telefonu yazılmamıştır.
Toplantının yapılacağı tarih 27.5.2011
Toplantının duyuru tarihi 25.5.2012
Yıldırım ilçe başkanı imzasıyla bu ayrıntılı bilgileri vererek üyelerimizi bilgilendirdiği için ilçe başkanımızı TAKDİR ediyorum.
NEDEN ELEŞTİRİ?
İlçe başkanlığımızın bilgisi ve onayı dâhilinde yapılan ve yapılacak olan irili ufaklı, gündemli, gündemsiz tüm toplantıların, düzenlenmesinde, toplantıya katılacak olan üyelere duyurulmasında, gündemin hazırlanmasında, görüşülmesinde ve toplantıların yönetilmesinde önceden bilinen ve belli olan toplantı ilkelerine, kurallarına, toplantı disiplinine uymak ve uygulatmak en başta ilçe başkanımızın görevi yetki si ve sorumluluğu içindedir. Üyelerin uyması ve uygulaması anlamında Toplantı usulünün, kuralının, disiplinin neler olduğunu ilçe başkanımız mutla üyelere açıklamalıdır.
İlçe başkanımız düzenlediği ve yönettiği toplantılarla kadın ve gençlik kollarımıza örnek olmalıdır.
İlçemizin nüfusu 700.000 nin üstündedir. 67 mahallesi vardır. İlçe başkanlığımıza kayıtlı geç ve kadın üye sayımızın kaç olduğunu bilmiyorum. Ama 3000 üzerinde üyemizin olduğunu biliyorum. Böylesine büyük bir ilçede ve partide toplantı tarihine sadece 2 gün kala duyuru yaptığı için, internetle ve telefonla üyelere duyurulmadan önce, konuyla ilgili yazılı bir duyurunun ilçe merkezinde boş bulunan duyuru panosuna asılmasını sağlamadığı için, eleştiri demokratik bir hak olduğu için ve çok daha önemlisi toplantı usulüne kuralına ve disiplinine uygun olarak davranılmadığı için ilçe başkanımızı ELEŞTİRİYORUM
NEDEN ÖNERİ
Parti içi demokrasinin kurum ve kurallarıyla işlemesi için, demokratik merkeziyetçilik anlamında parti içi disiplinin sağlanması için, toplantılarla ilgili bilgilerin ve görüşülecek gündem maddelerinin, makul bir süre önce ilçede bulunan duyuru panosuna asılarak, daha sonra internet ve telefon yoluyla ilgili üyelere mutlaka duyurulması için, üyeler arasında hiç bir ayırım yapılmadan eşitliğin sağlanması için, bu konularda gerekenlerin büyük bir dikkatle hassasiyetle, yapılması için ilçe başkanımıza ÖNERİDE bulunuyorum.
NEDEN BİR SORU?
Çünkü sormayan öğrenemez. İlçe örgütü çalışmalarıyla ilgili olarak, ilçe yönetim kurulunda görüşülen ve üyelerimizin bilmesinde sakınca olmayan günden maddelerini, alınan kararları, yapılacak, işleri, eylemleri, etkinlikleri, genel merkezden gelen bilgileri ve benzeri konuları (üyelerimizin doğrudan bilgiye ulaşması anlamında) duyuru panosuna asarak üyelerinin bilgisine sunmayı düşünüyor musunuz?
Partimizin güçlenmesi için parti içi demokrasinin hayata geçmesi için, bu konularda tüm üyelerimizin, ilgisine bilgisine, yardımına, desteğine ihtiyacım vardır. Hiç şüphesiz ki Bu sadece ilçe örgütümüzün sorunu değildir.
Çünkü ifade ettiğim konular doğrudan partimizi, tüm örgütlerimizi ve üyelerimizi ilgilendirmektedir. ilçe örgütümüz olarak bunları dört dörtlük uygulasak bile bir gül'le bahar gelmiyor. 06.06.2012
6/05/12
CHP BURSA YILDIRIM İLÇE YÖNETİMİ AŞAĞIDAKİLERİ HEMEN ŞİMDİ UYGULAMASINDA NE SAKINCA VAR
CHP BURSA YILDIRIM İLÇE YÖNETİMİ AŞAĞIDAKİLERİ HEMEN ŞİMDİ UYGULAMASINDA NE SAKINCA VAR
1- 2012 Nisan ayı içinde, yıldırım ilçe kadın kollarımız ve Bursa il örgütümüzün genel genel kurulları yapılacak. Genel kurulların hangi tarihte, nerede saat kaçta yapılacağını gösteren yazılı bir DUYURU ilçe panosuna asılsa ilçeye gelen üyelerimiz hiç kimseye sormadan bilgiye doğrudan ulaşsa ne sakıncası olur?
2- İlçe yönetimimiz kendi aralarında görev taksimi yapmış. Hangi yönetim kurulunun hangi görevi üstlendiğini gösteren yazılı bir DUYURU ile ilan panosuna asılsa, ilçeye gelen üyelerimiz hiç kimseye sormadan bilgiye doğrudan ulaşsa ne sakıncası olur.
3- İlçe yönetimimiz, olağan yönetim kurulu toplantılarını, kaç günde bir, hangi günler, saat kaçta yaptıklarını gösteren yazılı bir DUYURU ilçe panosuna asılsa ilçeye gelen üyelerimiz hiç kimseye sormadan bilgiye doğrudan ulaşsa ne sakıncası olur?
4- İlçe yönetim kurulumuz her toplantısında hangi günden maddelerini görüştüğünü, hangi kararları aldığını gösteren yazılı bir DUYURU ilçe panosuna asılsa ilçeye gelen üyelerimiz hiç kimseye sormadan bilgiye doğrudan ulaşsa ne sakıncası olur?
5- Kısa orta uzun vadede yapılacak işler hakkında, eylem etkinlik ve toplantılar hakkında yazılı bir DUYURU ilçe panosuna asılsa, ilçeye gelen üyelerimiz hiç kimseye sormadan bilgiye doğrudan ulaşsa ne sakıncası olur?
Yeni seçilip göreve başlayan ilçe başkanı ve yönetim kurulu üyeleri (eski yönetimden) farklılıklarını bu uygulamalarla ortaya koymalarında ne sakınca olur?
Önerilerimin ilk yönetim kurulunda görüşülerek karara bağlanıp uygulamaya konulmasında bir sakınca yok ise, gereğinin hemen şimdi yapılmasını, uygulanmasında sakınca var ise, öneri sahibi olarak sakıncaları bilginin verilmesini önemle talep ediyorum. 05.06.2012 Z.Bal CHP Yıldırım ilçe örgütü üyesi
1- 2012 Nisan ayı içinde, yıldırım ilçe kadın kollarımız ve Bursa il örgütümüzün genel genel kurulları yapılacak. Genel kurulların hangi tarihte, nerede saat kaçta yapılacağını gösteren yazılı bir DUYURU ilçe panosuna asılsa ilçeye gelen üyelerimiz hiç kimseye sormadan bilgiye doğrudan ulaşsa ne sakıncası olur?
2- İlçe yönetimimiz kendi aralarında görev taksimi yapmış. Hangi yönetim kurulunun hangi görevi üstlendiğini gösteren yazılı bir DUYURU ile ilan panosuna asılsa, ilçeye gelen üyelerimiz hiç kimseye sormadan bilgiye doğrudan ulaşsa ne sakıncası olur.
3- İlçe yönetimimiz, olağan yönetim kurulu toplantılarını, kaç günde bir, hangi günler, saat kaçta yaptıklarını gösteren yazılı bir DUYURU ilçe panosuna asılsa ilçeye gelen üyelerimiz hiç kimseye sormadan bilgiye doğrudan ulaşsa ne sakıncası olur?
4- İlçe yönetim kurulumuz her toplantısında hangi günden maddelerini görüştüğünü, hangi kararları aldığını gösteren yazılı bir DUYURU ilçe panosuna asılsa ilçeye gelen üyelerimiz hiç kimseye sormadan bilgiye doğrudan ulaşsa ne sakıncası olur?
5- Kısa orta uzun vadede yapılacak işler hakkında, eylem etkinlik ve toplantılar hakkında yazılı bir DUYURU ilçe panosuna asılsa, ilçeye gelen üyelerimiz hiç kimseye sormadan bilgiye doğrudan ulaşsa ne sakıncası olur?
Yeni seçilip göreve başlayan ilçe başkanı ve yönetim kurulu üyeleri (eski yönetimden) farklılıklarını bu uygulamalarla ortaya koymalarında ne sakınca olur?
Önerilerimin ilk yönetim kurulunda görüşülerek karara bağlanıp uygulamaya konulmasında bir sakınca yok ise, gereğinin hemen şimdi yapılmasını, uygulanmasında sakınca var ise, öneri sahibi olarak sakıncaları bilginin verilmesini önemle talep ediyorum. 05.06.2012 Z.Bal CHP Yıldırım ilçe örgütü üyesi
6/04/12
İLÇE ÖRGÜTÜMÜZ ÇALIŞMALARI HAKKINDA SOMUT ÖNERİLERİMİN GEREĞİNİ YAPMASI İÇİN CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜT BAŞKANIMIZ SAYIN GÜNER AKLAN’IN BİLGİSİNE, İLGİSİNE, ÖNEMLE SUNUYORUM.
İLÇE ÖRGÜTÜMÜZ ÇALIŞMALARI HAKKINDA SOMUT ÖNERİLERİMİN GEREĞİNİ YAPMASI İÇİN CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜT BAŞKANIMIZ SAYIN GÜNER AKLAN’IN BİLGİSİNE, İLGİSİNE, ÖNEMLE SUNUYORUM.
Evet,yakından takip ettiğim çok büyük bir yarış ve mücadele sonucu ipi göğüsleyen yönetim kuruluna tamamen kendi istediği üyeleri seçen, ve böylece çok büyük bir güce, etkiye ve yetkiye kavuşan ilçe başkanımız Sayın GÜNER AKLAN kendisinden önceki yönetimlerden çok farklı uygulamalar yapacağını sözleriyle değil, icraatlarıyla, kısa orta ve uzun vadede yapacağı işleri, plan ve projeleri, programları, gecikmeden somut olarak ortaya koyar. basın toplantılarıyla, örgüt toplantılarıyla, ilan panolarına asacağı yazılı duyurularla üyelerimize, örgütümüze anlatır duyurur.
Böyle bir çalışmayı kendisinden önceki başkan ve yönetim kurulu üyeleri 2 yıl içinde hiç yapmadı. Yeni seçilen İlçe başkanımız kendi seçtiği ekibiyle bir olup, onların yapmadıklarını, yapamadıklarını hemen yapmalı, Hemen uygulamaya koymalı, hemen farklılığını fark ettirmelidir.
Umarım ve dilerim Sayın ilçe başkanımız kendisinden önceki başkan gibi, önerilerimi duymazlıktan, görmezlikten anlamazlıktan gelmez. Sadece beğenmekle kalmaz, bir cümle yanıtla yetinmez, genel kavramların arkasına sığınmaz, gel görüşelim deyip nasihat etmez, öğüt vermez. Hiç bir mazeret ileri sürmez. tümüyle örgütle ve örgüt çalışmalarıyla ilgili olan önerilerim hakkında, üyelerimize, öneri sahibi olarak bana yazılı, sözlü açıklamalar yapar.
SOMUT ÖNERİLERİM
1-Genel merkezimiz MYK, PM. Hangi gündemle toplanacağını ve toplantıdan sonra hangi kararları aldığını kamuoyuna çoğu zaman açıklıyorsa, ilçe yönetim kurlumuzda görüştüğü gündem maddelerini ve aldığı kararları her hafta ilan panosuna asmasını, üyelerimizin bilgisine sunmasını öneriyorum. (2000 yılında bu uygulama ilçe örgütümüzde yapılıyordu)
2-genel merkezden gelen (üyelerimizin bilgi edinmesinde, sakıncası olmayan) genelgelerin, duyuruların, genel merkezden gelecek olan parti yetkililerinin hangi gün, hangi tarihte, hangi amaçla geldiği ve geleceği yapılan görüşmeler başlıklar halinde ilan panosuna yazılı olarak asılmasını üyelerimizin bilgisine sunulmasını öneriyorum.
3- ilçe yönetim kurulumuzun haftanın hangi günleri periyodik toplantılarını yaptığı, hangi günleri,hangi gerekçeyle olağan üstü toplantılar yaptığı, yönetim kurulu üyelerinden kimlerin hangi görevleri üstlendiği ilan panosuna asılarak üyelerimizin bilgisine sunulmasını öneriyorum.
4- ilçemiz örgüt yönetiminin bilgisi ve onayı dahilinde yapılacak tüm eylem, etkinlik ve toplantıların, ne zaman nerede hangi amaçla yapılacağı makul bir süre önce ilan panosuna asılarak üyelerimizin bilgisine sunulmasını her türlü gizli grup toplantıların yapılmasına kesinlikle engel olunmasını öneriyorum.
5- ilçe örgütümüzde bünyesinde yapılacak tüm toplantılarda,toplantıların düzenlenmesinde yönetilmesinde, toplantı usul ve yönetmelerinin uygulanması için gereken hassasiyetin ve önemin mutlaka gösterilmesini öneriyorum. (Ve bu konuyu parti içi demokrasinin uygulanması anlamında hayati derecede önemli görüyorum)
6-örgütlenme ağının en kısa sürede kurulması, mahalle sorumlularının, çalışma gruplarının oluşması için gereken çalışmanın zaman geçirmeden başlatılmasını, bu konuda yapılan çalışmalar hakkında üyelrimize yazılı ve sözlü bilgi verilmesini öneriyorum.
7- ilçe ladın kollarımız, ilçe gençlik kollarımız var. Gençlerimiz ve kadınlarımız istediklerinde toplanıyorlar. Genç ve kadın olmayan üyelerimizin toplanması, toplantılarda, kendilerini, düşüncelerini öneri ve eleştirilerini açıklamaları için üyelerimize kapsayacak örgüt toplantılarının, peryodik olarak yapılmasını, bu üyelerimize övey evlat muamelesi yapılmamasını özellikle öneriyorum.
8- üyelerle, haberleşmede, iletişim kurmada Telefonla, mesajla, e-mail ile bilgilendirmekte bir çok ciddi sıkıntıların yaşandığı, bir çok üyelere ulaşılmadığı, bağımsız grup toplatılarında çok net olarak görüldüğünden, anlaşıldığından, o bilgilerin yanında konuyla ilgili duyurular, bilgiler önceden mutlaka ilan panosuna asılmasını üyelerimizin bilgisine sunulmsını öneriyorum.
9- Özellikle gelir ve gider konusunda ilçe örgütümüze ve üyelerimize karşı son derece şefaf davranılması için gerekli açıklamaların bilgilerin ilan panosuna asılarak üyelerimizin bilgilendirilmesini öneriyorum.
10-700.000 bin nüfusu olan bir ilçede her bir üyemize hak ettiği değerin mutlaka verilmesini, patron, amir müdür gibi davranılmamasını, görev yetki ve sorumluluk sınırlarının bilinmesini ve örgüt çalışmalarının tabana, yayılmasını, yaygınlaşmasını öneriyorum.
Çalışmalar tabana yayılmadığı sürece, (bir önceki yönetimin yaptığı gibi) ilçe başkanın, yönetim kurulu üyelerinin çok çalışıyoruz, çok yoruluyoruz, maddi olanaklarımız yok gibi mazeretler ileri sürmezler. Sorun üretme değil, sorun çözme merkezi olurlar. 04.06.2012
Not: önerilerimin ısrarlı takipçisi olacağım. önerilerimin önemli olduğunu biliyorum. önerilerim doğrultusunda bir çalışma yapılır ise ilçemizin diğer ilçelere örnek olacağına yüzde yüz inanıyorum.
6/03/12
SİZİ DÜN AFFETMEDİM. BUGÜNDE AFFETMİYORUM. YARINDA AFETMEYECEĞİM.
SİZİ DÜN AFFETMEDİM. BUGÜNDE AFFETMİYORUM. YARINDA AFETMEYECEĞİM.
SİZ KİMSİNİZ?
Siz Atatürk önderliğinde, demokrasiyi, cumhuriyeti ve CHP’sini canı, malı pahasına, bin bir türlü yokluk içinde büyük bir mücadele sonucu kuran, bu değerleri, oylarıyla, sevgileriyle, sarsılmaz inanç ve kararlılıklarıyla, bu güne kadar yaşatan çiftçilerimizin, köylülerimizin, işçilerimizin memurlarımızın, dar gelirli halkımızın sahipliğini yaptığı CHP’sinin, genel başkanısınız, milletvekilisiniz, il, ilçe başkan ve yöneticilerisiniz, belediye başkanlarısınız. Halk adına, halka hizmet için görev, yetki ve sorumluk üstlenen yöneticilersiniz.
BEN KİMİM?
Ben halktan biriyim. Emekli memurum. 63 yaşındayım. Emekli maaşımla geçimimi sağlıyorum. 30 yıldır aynı şehirde, ilçede oturuyorum. Sade bir CHP’si üyesiyim. Çok büyük bir iddia ile söylüyorum. Son iki yıldır, varımla, yoğumla, bilgimle, birikimimle, enerjimle partim için nasıl çalıştığımı neler yaptığımı, İlimizin, milletvekilleri, ilçemiz ve il yöneticilerimizin hepsi çok yakından tanırlar bilirler. Konuyla ilgili yerel basında birçok yazımın yayınlandığını çok iyi bilirler. Çok büyük bir iddia ile söylüyorum 2000 yılında yöneticilik yapan ilimiz, ilçemiz yöneticileri de beni çok iyi tanıyıp bilirlerdi.
Çok büyük bir iddia ile söylüyorum. Hiçbir parti yöneticilerimizle, hiçbir parti üyemizle doğrudan yâda dolaylı olarak kişisel anlamda hiçbir zaman, hiç bir sorunum olmamıştır. Yazılı ve sözlü olarak devamlı görev alıp çalışmak istememe rağmen, ne 2000 yıllarda, ne son iki yılda hiçbir zaman hiçbir yöneticiden hiç görev alamadım. Hiç bir zaman hiç bir göreve seçilemedim. Dünde, bugünde kendi olanaklarımla kendi özgür irademle var olmaya çalıştım. Ama asla birinin adamı olmadım. Bir grup içinde yer almadım. Çünkü CHP de var olduğum sürece önce partim ve halkım çıkarları için çalışacağıma büyük yeminim var.
Gerek 2000 li yıllarda gerekse son iki yılda tek başıma kendi arzumla, isteğimle, Bursa’da kaplı kaya yaşam boyu spor 2000 adı altında toplu etkinlikleri düzenledim. Düzenliyorum. Her kesimden, her yaşta halkımızla tanışıyorum, kaynaşıyorum. Halkımızla, insanlarımızla hiçbir sorun yaşamdım, yaşamıyorum. Düzenlediğim, etkinlikler, konuyla ilgili yazdığım yazılar bursa yerel basınımızda ana haber bültenlerinde defalarca yayınlanmıştır.
Beni her anlamda çok iyi tanıyan, seçilmek için bir birleriyle acımasızca yarışan, yöneticiler, gruplar, etkili, yetkili, etiketli, paralı kişiler ve onlara bağlı ve bağımlı olan kişiler beni neden istemezler, neden listelerine yazmazlar? Neden seçilmemi istemezler? Neden beni aralarında görmek istemezler. Suçum varsa neden gereğini yapmazlar. Suçum yoksa neden görev vermezler de şunu yap bunu yapma derler, neden partinin tüzüğünü, ilkelerini kurallarını uygulamazlar. Neden başarısızsın, uyumsuzsun geçimsizsin diyerek psikolojik baskı kurup partiden uzaklaştırmak, yıldırmak, usandırmak isterler?
Okuyucularım, çok iyi bilirler ve anlarlar ki, anlattığım kişi sadece ben değilim. Benim seçilip seçilmemem hiç değil. Ben sadece bir örneğim. Bir sorunu ortaya koymaya, anlatmaya çalışıyorum.
Ve diyorum ki, zengin değilsen, etkili, yetkili, etkili değilsen, grupların, kutupların içinde yer almıyorsan. Ve onların adamı olmuyorsan, onları kayıtsız, şartsız desteklemiyorsan, ama soruyorsan, sorguluyorsan, öneriyor ve eleştiriyorsan, özgür iradenle var olmaya çalışıyorsan. CHP’ uzun süre yaşama şansın olmuyor.
CHP yöneticileri, yetkilileri bu köklü sorunu çözmedikçe, parti içinde barış, sevgi, saygı, parti içi demokrasi olmaz. Olamaz. olursa da aldatıcı olur, sahte olur. CHP’yi iktidar yapmayan AKP değildir. Ama AKP’yi iktidar yapan işte bu anlayıştır. Bu uygulamadır. Bu zihniyettir.
CHP Yİ DEĞİL CHP İÇİNDE VAR OLAN BU ANLAYIŞI, ZİHNİYETİ, UYGULAMAYI DÜN AFFETMEDİM BUGÜNDE, YARINDA AFFETMEYECEĞİM.
BELKİ BU SİTEMİMİ BU ŞİKÂYETİMİ PARTİ BÜYÜKLERİNDEN, PARTİ YETKİLİLERİNDEN BİRİ DUYAR İŞİTİR. BİR YANIT VERİR, GEREĞİ YAPILMASI İÇİN HAREKETE GEÇER DİYE UMUT EDİYORUM. 04.06.2012
SİZ KİMSİNİZ?
Siz Atatürk önderliğinde, demokrasiyi, cumhuriyeti ve CHP’sini canı, malı pahasına, bin bir türlü yokluk içinde büyük bir mücadele sonucu kuran, bu değerleri, oylarıyla, sevgileriyle, sarsılmaz inanç ve kararlılıklarıyla, bu güne kadar yaşatan çiftçilerimizin, köylülerimizin, işçilerimizin memurlarımızın, dar gelirli halkımızın sahipliğini yaptığı CHP’sinin, genel başkanısınız, milletvekilisiniz, il, ilçe başkan ve yöneticilerisiniz, belediye başkanlarısınız. Halk adına, halka hizmet için görev, yetki ve sorumluk üstlenen yöneticilersiniz.
BEN KİMİM?
Ben halktan biriyim. Emekli memurum. 63 yaşındayım. Emekli maaşımla geçimimi sağlıyorum. 30 yıldır aynı şehirde, ilçede oturuyorum. Sade bir CHP’si üyesiyim. Çok büyük bir iddia ile söylüyorum. Son iki yıldır, varımla, yoğumla, bilgimle, birikimimle, enerjimle partim için nasıl çalıştığımı neler yaptığımı, İlimizin, milletvekilleri, ilçemiz ve il yöneticilerimizin hepsi çok yakından tanırlar bilirler. Konuyla ilgili yerel basında birçok yazımın yayınlandığını çok iyi bilirler. Çok büyük bir iddia ile söylüyorum 2000 yılında yöneticilik yapan ilimiz, ilçemiz yöneticileri de beni çok iyi tanıyıp bilirlerdi.
Çok büyük bir iddia ile söylüyorum. Hiçbir parti yöneticilerimizle, hiçbir parti üyemizle doğrudan yâda dolaylı olarak kişisel anlamda hiçbir zaman, hiç bir sorunum olmamıştır. Yazılı ve sözlü olarak devamlı görev alıp çalışmak istememe rağmen, ne 2000 yıllarda, ne son iki yılda hiçbir zaman hiçbir yöneticiden hiç görev alamadım. Hiç bir zaman hiç bir göreve seçilemedim. Dünde, bugünde kendi olanaklarımla kendi özgür irademle var olmaya çalıştım. Ama asla birinin adamı olmadım. Bir grup içinde yer almadım. Çünkü CHP de var olduğum sürece önce partim ve halkım çıkarları için çalışacağıma büyük yeminim var.
Gerek 2000 li yıllarda gerekse son iki yılda tek başıma kendi arzumla, isteğimle, Bursa’da kaplı kaya yaşam boyu spor 2000 adı altında toplu etkinlikleri düzenledim. Düzenliyorum. Her kesimden, her yaşta halkımızla tanışıyorum, kaynaşıyorum. Halkımızla, insanlarımızla hiçbir sorun yaşamdım, yaşamıyorum. Düzenlediğim, etkinlikler, konuyla ilgili yazdığım yazılar bursa yerel basınımızda ana haber bültenlerinde defalarca yayınlanmıştır.
Beni her anlamda çok iyi tanıyan, seçilmek için bir birleriyle acımasızca yarışan, yöneticiler, gruplar, etkili, yetkili, etiketli, paralı kişiler ve onlara bağlı ve bağımlı olan kişiler beni neden istemezler, neden listelerine yazmazlar? Neden seçilmemi istemezler? Neden beni aralarında görmek istemezler. Suçum varsa neden gereğini yapmazlar. Suçum yoksa neden görev vermezler de şunu yap bunu yapma derler, neden partinin tüzüğünü, ilkelerini kurallarını uygulamazlar. Neden başarısızsın, uyumsuzsun geçimsizsin diyerek psikolojik baskı kurup partiden uzaklaştırmak, yıldırmak, usandırmak isterler?
Okuyucularım, çok iyi bilirler ve anlarlar ki, anlattığım kişi sadece ben değilim. Benim seçilip seçilmemem hiç değil. Ben sadece bir örneğim. Bir sorunu ortaya koymaya, anlatmaya çalışıyorum.
Ve diyorum ki, zengin değilsen, etkili, yetkili, etkili değilsen, grupların, kutupların içinde yer almıyorsan. Ve onların adamı olmuyorsan, onları kayıtsız, şartsız desteklemiyorsan, ama soruyorsan, sorguluyorsan, öneriyor ve eleştiriyorsan, özgür iradenle var olmaya çalışıyorsan. CHP’ uzun süre yaşama şansın olmuyor.
CHP yöneticileri, yetkilileri bu köklü sorunu çözmedikçe, parti içinde barış, sevgi, saygı, parti içi demokrasi olmaz. Olamaz. olursa da aldatıcı olur, sahte olur. CHP’yi iktidar yapmayan AKP değildir. Ama AKP’yi iktidar yapan işte bu anlayıştır. Bu uygulamadır. Bu zihniyettir.
CHP Yİ DEĞİL CHP İÇİNDE VAR OLAN BU ANLAYIŞI, ZİHNİYETİ, UYGULAMAYI DÜN AFFETMEDİM BUGÜNDE, YARINDA AFFETMEYECEĞİM.
BELKİ BU SİTEMİMİ BU ŞİKÂYETİMİ PARTİ BÜYÜKLERİNDEN, PARTİ YETKİLİLERİNDEN BİRİ DUYAR İŞİTİR. BİR YANIT VERİR, GEREĞİ YAPILMASI İÇİN HAREKETE GEÇER DİYE UMUT EDİYORUM. 04.06.2012
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)