CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜT TOPLANTISI
Tarih 14.7.2012 barış Mançu kültür merkezi saat 18.00
Değerli örgüt üyeleri, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
2,5 yıl içinde ilk defa katıldığım, ilçemiz örgüt toplantısında, yapacağım konuşmada,
İl ve ilçe örgütümüzde, örgütlenme ağının kurulmasına karşı sürdürülen direnişi kaynak, belge, tarih vererek açıklamaya çalışacağım.
Konuşmamı 5 dakika ile sınırlı tutacağım. Bu nedenle örgüt üyelerimizin dikkatle dinlemelerini özellikle talep ediyorum.
29.5.2010 tarihinde CHP Bursa il örgüt başkanlığımıza, yazdığım ve cevap aldığım, kısa bir yazımı bilginize sunmak istiyorum.
“CHP Bursa İl başkanlığına
Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan seçilmesiyle birlikte, CHP oylarında çok hızlı ve tahminlerin ötesinde bir artış olduğunu anketler göstermektedir.
Açıkça görülmektedir ki, il ve ilçe yönetimleri, ülke genelinde esen bu rüzgârın çok gerisinde kalmıştır. İlçe yönetim kurulu toplantıları dışında hiç bir faaliyet yok gibidir.
Mahalle temsilcileri yok, İş yeri temsilcileri yok, örgütlenme, eğitim vb. gibi çalışma grupları yok. Kadın ve gençlik kolları var ama kendileri yok. İl ilçe örgütlerinde halkı bilgilendirecek yönlendirecek, örgütleyecek faaliyet yok.
Böylesi bir dönemde bunların hayata geçirilmesi için hiç bir çalışma yok.
CHP bursa il başkanlığı, ilçe başkanları ile toplantı yapmalıdır. Çok gecikmeden, derhal ve süratle, örgütlenme çalışması başlatılması için, karar alınmalı ve uygulamaya konulmalıdır.
Bursa genelinde, evlerde, iş yerlerinde, kahvehanelerde, toplantılar düzenlenmeli. Gelişmeler, anlatılmalı. Üye yapılmalı. Duyarlı istekli arzulu olan herkese çalışma gruplarında görev verilmelidir.
CHP Bursa örgütünün bunu yapacak, alt yapısı, potansiyel insan gücü, çok deneyimli üyeleri vardır. Önemli olan bunu harekete geçirmektir. Buda il, ilçe başkan ve yönetimlerinin görev yetki ve sorumluluk alanları içindedir. “
Tarih 30.5.2010 bir gün sonra il başkanından verilen yazılı yanıt. “iletiniz, önerileriniz için teşekkür ederim. Hepsi dikkate alınacaktır. Gürhan akdoğan CHP Bursa il başkanı
O gündür, bu gündür, örgütlenme konusunda hiçbir çalışma yapılmıyor örgütlenme ağı kurulmuyor.
Tarih 7.7.2010 Genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun TV’de canlı yayındaki demeci
İstanbul il başkanı burada, listeyi nasıl oluşturursa oluştursun, bu beni ilgilendirmez. İstanbul il haritasını açacağım her mahallenin sorumlusu ile telefonda görüşeceğim.
O gündür, bu gündür, örgütlenme konusunda hiçbir çalışma yapılmıyor örgütlenme ağı kurulmuyor.
Tarih 23.10.2010 Bursa CHP il örgütü danışma kurulu toplantısı.
Nerede ise tüm konuşmacılar örgütlenme ağının kurulmasından, sokağa inilmesinden bahsediyor.
O gündür, bu gündür, örgütlenme konusunda hiçbir çalışma yapılmıyor örgütlenme ağı kurulmuyor.
Örgütlenme ağı kurulmayınca, ilçe yönetimi çaresiz, güçsüz, etkisiz duruma düşüyor.
2010 yılında yapılan, anayasa oylama öncesi
2011 yılında yapılan genel seçim öncesi, çalışma yapması için, biri birinden farklı olan çalışma gruplarına görev ve yetki veriyor.
Gruplar kendi arasında ve guruplarla yönetim kurulu arasında sorunlar yaşanıyor. Gruplar kalıcı olmuyor. Hepsi dağılıyor.
2012 yılı başlarında, parti içi seçim süreci öncesinde ve seçim süreci içinde (delege seçimlerinde) ilçe yönetimin çaresiz, etkisiz, güçsüz olduğunu, görev yapamaz duruma düştüğünü gören ve anlayanlar,
Kendiliklerinden harekete geçiyorlar. Kendi aralarında istedikleri üyelerle grup kuruyorlar. Bir anlamda ilçe yönetiminin görevini üstleniyorlar. Delege seçimleri konusunda üyeleri bilgilendirme toplantıları yapıyorlar. Seçime hazırlanıyorlar.
Özet olarak 2010,2011 ve 2012 yıllarında ilçe örgütümüzde toplam 4 çalışma görev alıyor. 4 grup başkanından birisi, hiçbir göreve aday olmuyor. 2’si milletvekili aday adayı oluyor kazanamıyor. Bir grup başkanı ise ilçe başkanlığına aday oluyor. Seçimi kazanıyor ve bizim ilçe başkanımız oluyor.
Seçimi kazanan ilçe başkanımız, göreve gelir gelmez, ilk iş olarak örgütlenme ağı kurma çalışmalarını başlatacağını hayal ve umut ediyordum. Ve bekliyordum.
Ancak aradan 2,5 ay geçmesine rağmen, zamanın neredeyse tamamını ekip arkadaşlarıyla birlikte ziyaretle ayırdığını, Örgütlenme ağının kurulma çalışmalarına ise hiç zaman ayrılmadığını görüyor ve şahit oluyorum. Ve hayal kırıklığına uğradığımı anlıyorum.
Demokrasiyi savunan ama örgütlenme ağı olmayan, hiçbir partinin, hiçbir örgütün kalıcı başarıya imza atacağına, partiyi, örgüt güçlendireceğine kesinlikle inanmıyorum.
Türkiye’nin en büyük en köklü partisinde
Türkiye’nin en büyük ilçelerinin birinde
Çok çalışan ama çalışmak isteyen isteyenleri çalışma içine katmayan, katamayan anlayışı, zihniyeti uygulamayı samimi bulmuyorum. Doğru bulmuyorum. Doğal bulmuyorum, haklı bulmuyorum etik bulmuyorum.
Örgütsüz bir toplum demokrasiyi koruyamaz. Geliştiremez. En doğal hakları elde edemez.
O zaman, neden örgütlenme ağı kurulmak istenmiyor? Sizler nasıl cevap verirsiniz bilmem. Bu soruya benim vereceğim yanıt. Eğer örgütlenme ağı olsaydı. Bugün seçilenlerin birçoğu seçilemeyecekti ama seçilemeyenlerin birçoğu da seçilmiş olacaktı.
Kolay ve kestirme yoldan seçilmek isteyenler örgütlenme ağının kurulmasına çok soğuk duruyorlar. İpe un seriyorlar.