HA BABAM CHP’Yİ ELEŞTİRİYORSUN, AMA TAŞIN ALTINA ELİNİ KOYMUYORSUN DİYENLERE CEVAPTIR.
Bu sözü, en çok kim kime söylüyor? CHP’de, kolay ve kestirme yoldan, (genellikle, grubun, kutbun, paranın, ahbap çavuş ilişkisinin sayesinde) koltuğu kapan, (seçilen) kaptığı köşeyi hiç kimseye kaptırmamak istemeyenler, ya da köşeyi kapanlara olanlara şirin gözükmek için, yapılan iş ve işlemlerin, alınan kararların, yapılan konuşmaların doğruluğunu yanlışlığını hiç düşünmeden her koşulda alkışlayanlar, yaşa var ol diyenler, parti ve parti çalışmaları hakkında yazılı sözlü düşüncelerine açıklayanlara söylüyor.
Ya da parti dışında olan, parti içindeki, koltuk kapma yarışını, savaşını, bu konuda yaşanan olayları, çok yakından takip etmeyen, araştırmayan, incelemeyen ama bu tür tartışmalardan bıkan usanan, yıllarca oyuyla CHP’ye destek, güç kuvvet veren iyi niyetli partililerimiz söylüyor.
CHP’ yaşadığımız bu süreçte, cumhuriyette tarihinde olmadığı kadar, parti içindeki sorunların hiç birisine, bir dakikasını bile ayıramayacak kadar büyük ve çetin bir mücadelenin içinde olduğunu, ikinci bir kurtuluş savaşı verdiğini bilmeyen, anlamayan görmeyen tek bir CHP’linin olduğunu düşünemiyorum.
Sadece partimizde, Türkiye’mizde değil, bölgemizde dünyamızda olup biten her şeyi küçük bir sihirli kutunun içinde sesli ve görüntülü olarak her üyemiz her yurttaşımız izlenmektedir. İnterneti, herkesin cebinde var olan telefonu buna eklersek iletişimin, haberleşmenin, bilgi akışının ne kadar üst seviyede olduğunu anlamış olacağız.
Böylesine hassas ve önemli bir süreçte, değişim rüzgârı tüm hızıyla eserken, tarihi virajı dönerken savrulmamak için CHP’lilerin en çok neye ihtiyacı vardır. Birliğe, beraberliğe, dayanışmaya, kaynaşmaya, kucaklaşmaya, yan yana, kol kola can cana aynı hedefe yürümeye, örgütlenme ağını kurmaya, hiç yanlış, hata yapmamaya hava, su, güneş, toprak kadar ihtiyacı vardır.
CHP bunu kimle, nasıl ve neyle sağlayacaktır? Genel merkezimizde, taşra örgütlerimizde seçilerek görev yetki ve sorumluluk üstlenen, karar mekanizmasında bulunan örgütümüze, üyelerimize, halkımıza öncülük rehberlik eden başkan ve yöneticilerimizle, parti içinde demokrasiyi, eşitliği, adaleti, özgürlüğü kurum ve kurallarıyla işleterek, partimizin anayasası olan parti tüzüğümüzü, partimizin değişmeyen ilkelerini, kurallarını, genel kurul kararlarını, genelge ve yönetmelikleri, partimizin programını eksiksiz uygulayarak sağlayacaktır.
Sonuç olarak, taşın altına eline sokmuyorsun diyenler, görev yetki ve sorumluluk üstlenenler, yani seçilenler, partimizin ve örgütümüzün kapılarını üyelerimize, halkımıza sonuna kadar açmalıdırlar. Bu yetmez gönüllerini ve kollarını da sonuna kadar açmalıdırlar. Buda yetmez her konuda alabildiğine açık ve şeffaf olmalıdırlar. Tüm üyelerimize örgütlenme ağı içinde görev vermelidirler.
Hiçbir görev almaya, çalışmayan, üyelik şartlarını ve sorumluluklarını yerine getirmeyen taşın altına elini sokmayan ama hiç durmadan ha babam partiyi eleştiren üyeler hakkında da parti tüzüğü hükümleri hiç tereddüt etmeden işletilmelidir. Ama kanıtsız belgesiz hiçbir üyemiz düşüncelerinden, yazılarından, konuşmalarından dolayı ulu orta asla suçlanmamalıdır. 03.11.2012