EMEKLİ SEN GENEL KURULUNDA DEMOKRASİNİN YOK EDİLDİĞİNİ ÜZÜLEREK İZLEDİM.
4.6.2017 tarihinde saat 12.30 Bursa Ördekli Kültür merkezinde yapılan Emekli Sen Genel Kurulu, CHP Bursa İl Başkanı Sayın Şadi Özdemir’in (biraz gecikmeyle) CHP Bursa Milletvekilimiz Sayın Orhan, Sarıbal’ın, sivil toplum örgütleri başkanlarının katılımı ile gerçekleşti.
Genel kurulda geçen zamanın tamamına yakını, genel kurul üyelerinin konuşmasıyla değil, konukların (protokolün) konuşmasıyla geçtiğini çok rahatlıkla söyleyebilirim.
Genel kurulda faaliyet raporu ve disiplin raporları okunmadan, okunmuş olarak kabul edildi. Ve ayrı, ayrı oylandı. Mali rapor okunarak oya sunuldu ve kabul edildi.
Her 3 rapor hakkında da söz alan olmadı. Zaten gündemde öyle bir madde yoktu. Raporların okunması ve aklanması vardı.
Eski başkan Sayın Günay Onayman’ın hazırladığı tek liste ile seçime gidildi.
Genel kurul saat 13.15 de başladı. 15.37 de sonuçlandı.
Toplam 2 saat 22 dakikada genel kurul tamamlandı.
Sendika başkanı toplam: 40 dakika konuştu.
Konuklar toplam: 165 dakika konuştu
Mesajların okunması ve ara boşluklar toplam: 10 dakika idi
Genel kurul üyeleri toplam: 7 dakika konuştu. (katılımcı demokrasi adına, inanılması çok zor olan, üzücü ve düşündürücü gerçek)
İnanılması çok zor olan düşündürücü ve üzücü gerçek karşısında dilek ve temenniler de söz aldım, divan ve genel kurul üyeleri huzurunda dedim ki
“Keşke 1980 yılı öncesi yapılan genel kurullara hiç katılmamış olsaydım. Keşke 1980 yılı öncesinde genel kurul hazırlanırken, yapılırken yönetilirken uygulanan toplantı usullerini, yöntemlerini, disiplin kurullarını hiç öğrenmemiş, bilmemiş, görmemiş oldaydım.”
Demokratik yapıya sahip parti, sendika, oda, dernek vb. gibi örgütlerde Toplantılar düzlenirken, yapılırken, yönetilirken, (tıpkı TBMM’sinde olduğu gibi) toplantı usul ve yöntemlerine, toplantı disiplin kurallarına, titizlikle uyulmadığı sürece, bunlar kurallar üyeler tarafından bilinmediği sürece, katılımcı demokrasiyi yaşatma şansımız az değildir sıfırdır.
Biz solcular, demokratlar, devrimciler demokrasiyi, eylemlerde, etkinliklerde değil, toplantılarda, özellikle söz hakkının kullanılmasında eşit olmayan uygulamalarla kendi ellerimizle kendi içimizde göz, göre, göre öldürüp yok ediyoruz.
Sonra da başkalını suçluyor ve yargılıyoruz. Ne zaman iğneyi kendimize batıracağız. Bu kronik ve bulaşıcı hastalığı yenemezsek belki de o şansı tümden yitireceğiz.04.06.2017
https://www.facebook.com/balmaca/videos/10155374851909419/?ref=notif¬if_t=video_processed¬if_id=1496601682175565 (video 1)
https://www.facebook.com/balmaca/videos/10155374858759419/? (ref=notif¬if_t=video_processed¬if_id=1496589670304961 (Video 2)
https://www.facebook.com/balmaca/videos/10155375102984419/?ref=notif¬if_t=video_processed¬if_id=1496624632810622 (Video 3)
https://www.facebook.com/balmaca/videos/10155375101969419/?ref=notif¬if_t=video_processed¬if_id=1496624626928936 Vide 4)
https://www.facebook.com/balmaca/media_set?set=a.10155375659974419.1073742924.552884418&type=3 (albüm)