Bu Blogda Ara

6/15/12

CHP’LİYİZ, DEMOKRATIZ, DEMOKRASİYİ SAVUNUYORUZ DİYORSAK, BİR SORUMA CEVAP ARIYORUM

CHP’LİYİZ, DEMOKRATIZ, DEMOKRASİYİ SAVUNUYORUZ DİYORSAK, BİR SORUMA CEVAP ARIYORUM


Partimizde bir süreden beri parti içi seçimler yapılıyor. Özellikle bizi yani CHP üyelerini, ( halkı) temsil etmek ve onların hak ve çıkarlarını, menfaattarını korumak, savunmak için, onlara çok daha iyi hizmet vermek için tüm olanaklarını seferber ederek, bir birleriyle yarış içinde olan partililerimizin, politikacılarımızın, siyasetçilerimizin, üyelerimizin olduğunu görüyoruz, biliyoruz, şahit oluyoruz, basında medyada okuyoruz, duyuyoruz, öğreniyoruz.

Seçenlere, yani seçimlerde oy kullananlara, özellikle örgütlerin karar organlarına seçilenlere (başkan ve yönetim kurulu üyelerine) üyelik görevi yetki ve sorumluluklarını yerine getiren ve partinin asil bir üyesi olarak sormak istiyorum. Bilgi edinmek istiyorum.

Örneğin, a ilçesinin bir üyesi isem, a ilçesinin yönetim kurulu haftada bir ya da 15 günde bir (tüzük hükmü gereği )periyodik olarak toplanıyor kararlar alıyorsa, yönetim kurulunun hangi tarihte yapılan toplantıda, hangi gündem maddelerini görüşüldüğü ve hangi kararları aldığı hakkında neden hiçbir, yazılı sözlü açıklama yapılmıyor? Üyelerin öğrenmesinde hiçbir sakınca olmayan kararların bir sureti ilan panosuna duyuru şeklinde neden asılıp üyelerin bilgisine sunulmuyor? CHP’li isek, demokratsak, demokrasiyi savunuyorsak, son derece gerekli ve hatta zorunlu olan bu bilgilerin üyelere verilmesinde, üyelerin duymasında öğrenmesinde ne gibi sakıncalar var?

Acaba bu sorumu okuyan, duyan, ciddiye alan, parti yöneticilerimizden her hangi biri yazılı bir yanıt verir mi? yoksa her zaman olduğu gibi, parti içi sorunlar parti içinde konuşulur gerekçesiyle sorum yanıtsız kalmaya devam eder mi?16.06.2012

BÖYLE DEMOKRASİ BÖYLE DEMOKRATLIK OLMAZ. OLAMAZ.

BÖYLE DEMOKRASİ BÖYLE DEMOKRATLIK OLMAZ. OLAMAZ.

Hiç kimse ne kendini nede başkalarını aldatmasın. BÖYLE DEMOKRASİ, BÖYLE DEMOKRATLIK OLMAZ. OLAMAZ. CHP’de parti içinde yapılan ve yapılmakta olan delege, ilçe, il başkan ve yönetim kurlu seçimlerinden bahsediyorum.

Demokrasiyi ve demokrasinin evrensel değerleri olan, eşitliği, adaleti ve özgürlüğü savunan bir partide, daha seçim süreci başlamadan önce, kendi grubunu kurarak, grubun orantısız gücünü kullanarak, büyük miktarlarda maddi harcamalarda bulunarak, kendini üyelere delegelere tanıtan, anlatan ve demokratik olmayan yollardan seçilen başkan ve ekibi, Partinin olanaklarından yararlanma konusunda, (grup) ekip arkadaşları arasında, üyeler arasında nasıl tarafsız olabilecektir? Nasıl eşitliği, adaleti, iç barışı, dayanışmayı, hakkı hukuku sağlayabilecektir?

Yeteri kadar maddi olanaklara sahip olamayan ve hiç bir grup içinde yer almayan ama bilgisiyle birikimiyle, inancıyla, enerjisiyle partisi için, ülkenin geleceği için, halkın çıkarları için, cumhuriyetin kazanımları içi çalışan, emek veren, bir parti üyesi, kendi özgür iradesiyle partide nasıl var olacak? Örgüt, yönetimleri toplantı düzenlemezse, parti için bu kadar değer ve öneme sahip olan üyeler kendisini, düşüncelerini üyelere, delegelere nasıl tanıtıp anlatacak? Nasıl seçilecektir?

CHP’de parti içinde (özellikle parti içi seçimlerde) yaşanan somut olaylar göstermiştir ki, İster örgütsel anlamda, ister toplumsal anlamda, yenilenmek, yanlış alışkanlıklardan kurtulmak hiçte o kadar kolay değildir. Ama bir yerden başlamak ta gerekiyor.

Demokrasinin böylesine yozlaştığı, yok olduğu bir yapı ve örgüt içinde Kemal Kılıçdaroğlu bir yerden başladı. Hiç şüphesiz ki, görevi alabildiğine zor mu? Zor. Sorumluluğu alabildiğine ağır mı? Ağır. Kemal Kılıçdaroğlu bu zorluğu üstlendi. Zaten lideri lider yapan yenilmez sanılan zorlukları yenen insanlar değil midir?

Kemal Kılıçdaroğlu’nun Parti içinde yenilmesi çok zor olan zorlukları yendiğini görmezden, anlamazdan gelemeyiz. Genel kuruldan sonra, parti içinde demokrasiyi kurmak için, ülke içindeki zorlukları yenmek için, maskeleri yüzerden indirmek için çok daha büyük zorlukları yenmek için kararlılıkla inançla mücadeleye devam edeceğine, halkla birleşip bütünleşeceğine gücünü, yetkisini halktan alacağına, inanıyorum. 15.06.2012

6/13/12

CHP İÇİNDE, CHP’Yİ YOK ETMEK İSTEYEN İKİ ZORLU DÜŞMANIN OLDUĞUNU GÖRÜYRUM. O İKİ DÜŞMAN BENİ KORKUTUYOR, ÜRKÜTÜYOR

CHP İÇİNDE, CHP’Yİ YOK ETMEK İSTEYEN İKİ ZORLU DÜŞMANIN OLDUĞUNU GÖRÜYRUM. O İKİ DÜŞMAN BENİ KORKUTUYOR, ÜRKÜTÜYOR.

1. Düşman. CHP’de özellikle taşra örgütlerinde ve özellikle parti içi seçim sürecinde, genel kurullarda, fikirler olaylar planlar projeler, programlar, sorunlar çözümler öneriler eleştiriler konuşulmuyor, tartışılmıyor. İnsanlar, isimler, kişiler konuşuluyor, eleştiriliyor, tartışılıyor. Bu beni ürkütüyor, korkutuyor.

2. Düşman. CHP’de örgüt içinde genel anlamda üyeler (taban) ve yönetim arasında sevgisizlik, saygısızlık, iletişimsizlik, hoşgörüsüzlük, yukarıdan bakma, küçük görme, yönetim gücünü kaybedenin pes etmesi, yönetim gücü eline geçireninin aslan kesilmesi. Bu beni ürkütüyor korkutuyor.

CHP’Lİ BAŞKANLARA (BAŞKANIMIZA) DÜN SORDUM. BUGÜNDE SORDUM. YARINDA SORACAĞIM.

CHP’Lİ BAŞKANLARA (BAŞKANIMIZA) DÜN SORDUM. BUGÜNDE SORDUM. YARINDA SORACAĞIM.

Partimiz, örgütlerimiz, yöneticilerimiz açıklığı savunuyorsa Tüm önerilere, taleplere, isteklere rağmen

Parti ve örgüt çalışmalarıyla ilgili olarak kısa orta uzun vadede yapılacak işleri, Güncel konuları, sakınca olmayan haberleri, bilgileri, yapılacak eylemleri etkinlikleri, örgüt toplantılarını, örgütte görev alanları, görev verilenleri, mali konuları, kısaca üyelerin bilmesinde, okumasında, öğrenmesinde hiçbir sakınca olmayan tüm konuları, neden yazılı duyuru şeklinde ilan panolarına asmıyorsunuz?

Neden asılan bilgileri sık sık güncellemiyorsunuz?

Neden üyelerin doğrudan engelsiz bilgiye ulaşması için katkıda bulunmuyorsunuz?

Telefonla, mesajla, internet aracılığı ile yaptığınız bilgileri yazılı duyuru şeklinde ilan panosuna asmaktan kaçınıyorsunuz?

Neden bunu ilke kural haline getirmiyorsunuz?

Ve neden bu sorulara yazılı yanıt vermekten kaçınıyorsunuz?

NEDEN? NEDEN? NEDEN?

CHP ÜYESİ OLAN HERKESİN BAŞKANLARINA BU SORULARI SORMASINI DİLİYORUM.

6/12/12

AŞAĞIDAKİ GEREKÇELERDEN DOLAYI İLÇE ÖRGÜTÜMÜZÜN DÜZENLEDİĞİ YEMEĞE KATILMIYORUM.

AŞAĞIDAKİ GEREKÇELERDEN DOLAYI İLÇE ÖRGÜTÜMÜZÜN DÜZENLEDİĞİ YEMEĞE KATILMIYORUM.


2 yıldan beri ilçe örgütümüzde, seçim ve referandum çalışmalarımızda, eylem ve etkinliklerde evimden çok daha fazla vakit geçirdiğimi rahatlıkla söyleyebilirim. Günlük olarak yazdığım yazılardan notlar bunun en somut kanıtıdır. Bu nedenle ilçemizin sorunlarını çok yakından bilen bir üye olduğumu düşüyorum.

Yeni seçilen başkan ve yönetim her boyutu ile hiç abartmadan ifade ediyorum, boğazına kadar sorunları olan (komada halinde bir hastayı, ) enkazı hailene gelmiş bir örgüt yönetimini devir aldıklarını biliyorum.

Birkaç somut örnek vermek gerekirse, ilçe örgütümüz parasızlıktan dolayı hiçte sağlıklı olmayan bir mekânda hizmet sürdürdüğünü, borçlarından dolayı ilçe örgütümüze haciz geldiğini, zaman faturalar ödenmediği için elektrik ve telefonun kesildiğini, 2 yıl içinde hiçbir örgüt toplantının yapılmadığını, Yönetim kurulu adına seçim çalışmaları yapmak ve masraflarını kendilerinin karşılaması şartı ile iki ayrı gruba görev ve yetki verildiğini ve o iki gruplarla süreç içinde çok ciddi sorunlar yaşandığını, ilçe başkanının, ilçe kadın ve gençlik kolları başkanlarının görevden alındıklarını bunların hepsinin basına yansıyan haberler olduğunu biliyorum. (örgüt üyelerimizde biliyor)

Yine çok iyi biliyorum ki, 700.000 nüfusu olan, 4000 yakın üyesi olan bir ilçe örgütünde, örgütlenme ağı olmadan, örgüt üyelerin, yardımı, desteği, dayanışması, birliği, bütünlüğü, beraberliği, tanışması kaynaşması olmadan bu sorunların üstesinden tek başına başkan ve yönetim kurulu üyelerimiz üstesinden gelemez.

İlk başta yapılacak işlerin en önemlisi ve belki de en acil olanı, örgütümüzün içinde bulunduğu en son durumu, hazırlanacak bir raporla örgüt üyelerimize, delegelerimize, mahalle temsilcilerimize, duyarlı üyelerimize kadın ve kadın ve gençlik kolları başkanlarımıza anlatmak olmalıydı. Böyle bir bilgilendirme yapılmadan, bu konuda öneriler dikkate alınmadan, sorunlar anlatılmadan, gerekli olan açıklamalar yapılmadan, örgütümüzün desteği onayı düşüncesi alınmadan, yönetim kurlumuzun ((başka alternatifler düşünmeden daha ucuz olan, sabah kahvaltısı, piknik eğlence gibi) pahalı yemek düzenleme kararını almasını ve üyelerimize pahalı yemek bileti satılmasını uygum ve doğru bulmadığım için bugün düzenlenen yemeğe katılmıyorum.13.6.2012

6/11/12

CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜNDEN CHP’NİN ASİL BİR ÜYESİ OLARAK, SEÇİMİ KAYBEDEN TÜM İL VE İLÇE BAŞKAN ADAYLARIMIZI UYARIYORUM.

CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜNDEN CHP’NİN ASİL BİR ÜYESİ OLARAK, SEÇİMİ KAYBEDEN TÜM İL VE İLÇE BAŞKAN ADAYLARIMIZI UYARIYORUM.

İl ve ilçe seçimlerinden sonra, planlarınızla, projelerinizle, bilginizle, birikimlerinizle, tecrübelerinizle, enerjinizle, sizi destekleyen partililerimizle sanki başkan seçilmiş gibi, sanki yönetime seçilmiş gibi, hizmete devam etmezseniz, sahneden çekilirseniz, doğruların yanında, yanlışların karşısında olmazsanız, önerilerinizi eleştirilerinizi demokratik kurallar ve yöntemler içinde kesintisiz olarak sürdürmezseniz, bu yazıyı okuyanlar huzurunda söz veriyorum.

Türkiye'nin neresinde olursanız olun (çünkü ben CHP üyesiyim Türkiye’nin her yerinde varım) CHP’nin asil bir üyesi olarak yakanıza yapışacağım ve gözleriniz içine bakarak diyeceğim ki, CHP’ye halkımıza hizmet etmek için, partiyi daha yukarılara taşımak için, demokrasi mücadelesi sürdürmek için CHP’yi iktidar yapmak için seçilmek şart mı?

Bu dönemde seçilenler kesinlikle ateşten gömlek giydiler. Ya seçimi kaybedenlerle, örgütle, üyelerle, halkla, birleşip bütünleşecekler. Örgütlenme ağını kuracaklar. Tam bir dayanışma içinde olacaklar. Ben demeyecekler. biz diyecekler. Parti içinde demokrasiyi hâkim kılacaklar, Kişisel çıkar menfaatlerini değil, partinin, halkın üyelerin çıkar menfaatlerini ön olana çıkaracaklar. Ya da giydikleri ateşten gömleğin içinde yanacaklar.

Bütün kalbimle inanıyorum ki, Örgütsel anlayış, işleyiş, uygulama anlamında dün bugüne benzemeyecek. Bugünde yarına benzemeyecek. CHP’de yenilik, değişim, güçlenme artarak kesintisiz sürecek. Sürmek zorunda. Aksi takdirde sizi biz affetsek de tarih affetmeyecek.11.06.2012

6/10/12

CHP’DE ÜRKÜTEN, KORKUTAN ÇOK TEHLİKELİ BİR HASTALIK GÖRÜYORUM. PARTİ YETKİLİLERİNİ GÖREVE DAVET EDİYORUM

CHP’DE ÜRKÜTEN, KORKUTAN ÇOK TEHLİKELİ BİR HASTALIK GÖRÜYORUM. PARTİ YETKİLİLERİMİZİ ACİLEN GÖREVE DAVET EDİYORUM.

Anayasa referandumunda, Milet vekili seçimlerinde, parti içi seçimlerde, yönetimlerin ve grupların açık ve kapalı havada düzenledikleri irili ufaklı tüm toplantılarda, eylemlerde, etkinliklerde bu hastalığı görüyorum. Hastalığın tedavisi için, daha fazla yayılmaması ve yaygınlaşmaması için parti yetkililerimizi (önce kendileri taramadan geçmek şartı ile delegelerimizi, il ilçe başkanlarımızı, milletvekillerimizi, ) göreve davet ediyorum.

Gördüğüm hastalığı, dilim döndüğü kadar anlatmaya, tanıtmaya çalışayım
Çeşitli gerekçelereler yaptığı gezileri sırasında genel başkanımıza, partimizin ileri gelenlerine, yani etkili, yetkili, etiketli kişilere (görevlilerin dışında) yakın olmak için, onlara gözükmek için, onların dikkatlerini çekmek için hiçbir ilkeye, kurala, uymadan bir, birleriyle yarışan insanları görüyorum.

Her türlü eylem ve etkinliklerde, özellikle televizyonda, basında (resimde) çıkmak için, irili, ufaklı düzenlenen örgüt toplantılarında üyelere gözükmek ve tanınmak için, istedikleri kadar konuşmak ve kendilerini özgürce ifade etmek için hiçbir ilkeye kurala uymadan bir birleriyle yarışan insanları görüyorum.

Gözler önünde yaşanan bu tür ayrılıkları, ayrıcalıkları, eşitsizlikleri, haksızlıkları, adaletsizlikleri, ilkesizlikleri ve kuralsızlıkları partimiz, örgütlerimiz ve demokrasimiz adına çok tehlikeli bir hastalık olarak görüyorum.

Bu hastalığın, büyüteç altına konulup incelenmesini, ( o zaman ne kadar tehlikeli virüslerin, ne çok maskeli yüzlerin olduğu görülecektir) daha fazla yayılması ve yaygınlaşmaması ve yok edilmesi için, parti yetkililerimizi, yani seçilmişleri, yani görev yetki ve sorumluluk üstlenenleri bu hastalığa çare bulmaları için acilen göreve davet ediyorum.

Ve diyorum ki, YENİ CHP’DE sakın ola ki, bu tehlikeli hastalığı görmezlikten, anlamazlıktan gelmeyin. Tam aksine hastalığı tedavi etmek için zaman geçirmeden üzerine gidin. Gidin ki parti içi demokrasi hayat bulsun. Gidin ki, partimizde, örgütlerimizde özgür iade hayat bulsun. Gidin ki tehlikeli virüsler maskeli yüzler partimizde temizlensin. Gidin ki partimize barış, sevgi hâkim olsun. 11.06.2012

6/09/12

KOOPERATİF

Ankara’nın merkezinde, Keçiören’de 750,50 metre kare arsası, 197 üyesi olan, bir kooperatif düşünün.

Arsa borcunu 89 ay taksit ödeyerek 1983 yılında arsa borcunu bitirip tapusunu alan bir kooperatif düşünün.

1990 yılında, imar ıslah planını yaptıran, 1992 yılında imarlı tapusunu alan, 1993- 1996 yılları arasında, her üyeye 2 daire düşecek şekilde kat karşılığı yapılmak üzere 4 ayrı müteahhitler noter tasdikli sözleşme imzalayan ve 1993 yılında inşaatlara başlanan bir kooperatif düşünün.

Devam eden yıllarda ve yapılan genel kurullarda, yeniden sözleşmeler, yapmaya, ek sözleşmeler yapmaya, sözleşme hükümlerini değiştirmeye, takas etmeye, ibralaşmaya, almaya satmaya, mahkemeye vermeye vb. gibi konularda yetki isteyen ve alan, yıllarca değişmeyen bir kooperatif başkanı ve yönetim kurulunu düşünün.

1995 yılında, yapılan genel kurul gurulda, başkanın öneriyle, hisselerinin yarısını eşlerine devir eden, 197 üye sayısını 394 çıkaran 1.etap 2. Etap diyerek eşit eşit haklara sahip olan kooperatif üyelerini ikiye ayıran, bir kooperatif düşünün.
Sözleşme hükümlerini ihlal ederek, işe başlamayan, inşaatı yarıda bırakıp kaçan, iflas eden, işi yıllarca geciktiren, bu neden aldığı yetkilere dayanarak onlarca müteahhidi değiştiren bir kooperatif düşünün.

1996 yılından itibaren, yıllara yaygın olarak inşaatları bitendaireleri şerefiye farkı çıkarılmadan, kira karşılığı oturmak üzere şartıyla anahtarı üyeye veren bir kooperatif düşünün.

Kira borcunu ödemeyen, üyeler, mahkemeye, icraya verilecek, borcu faiziyle birlikte alınacak, ihraç edilecek diye üyeleri korkutan ama yıllarca kira borcunu ödemeyen üye hakkında bunların hiçbirini yapmayan yapamayan bir kooperatif yönetimini düşünün.

Maliyet bedelleri 150.000 ile 50.000 TL arasında değişen dairelerin olduğu bir kooperatif düşünün
Özel bir kuruma ücret karşılında, şerefiye farkı çıkartan, tapuları üyelere verirken şerefiye farkını, kira borcunu ödemeyen üyelerden imza karşılığı çek ve senet aldıktan sonra dairenin daireyi ve anahtarı teslim eden bir kooperatif yönetimi düşünün

Kot altında olduğu için üyelere dağıtılmayan 3o yakın dairenin sayısını bilmediğim dükkân ve mağazaların satışının yapılması için, borcu olan üyelerden hissesine düşen paradan kesilmesi için genel kuruldan yetki isteyen bir yönetim kurulunu ve başkanını düşünün.

20 yıldır inşaatları bitirilmeyen, eşit haklara sahip olan ve bu tarih itibariyle ikinci etap üyelerin inşatlarına başlanılmayan bir kooperatifi düşünün

Bu yıllar içinde bir defa valilik, 2 defa bakanlık denetiminden geçen, her genel kurulun hükümet komiserinin nezaretinde yapılan ama hiç usulsüzlüğün kanunsuzluğun raporlara yansıman bir kooperatif olduğunu düşünün.

Bütün bu olup bitenlerden sonra tek başıma bir emekli maaşımla hakkımı aramaya, doğrunun, yanlışın, haklının, haksızlığın eşitliğin adaletin ne olduğunu sormaya korkuyorum.Konuşmaya korkuyorum. Kanundan, kooperatif, üyelerinden denetim yapanlardan, kooperatifi, yönetenlerden korkuyorum.

Bu gündem maddelerinin tümü genel kuruldan geçerse beni mağdur duruma düşüren maddeye itiraz edeceğim. Maddenin iptali için ya asal süresi içinde ticaret mahkemesine başvuruda bulunacağım.

MİLLETVEKİLİMİZ CHP’NİN, DEMOKRASİNİN, ÖZGÜR İRADENİN DÜŞMANI OLAN GRUPLAR HAKKINDA NE DEDİ.


MİLLET VEKİLİMİZ CHP’NİN, DEMOKRASİNİN, ÖZGÜR İRADENİN DÜŞMANI OLAN GRUPLAR HAKKINDA NE DEDİ.

Partimizin değerli üyesi Sayın Mustafa Şenyurt 17 Haziranda 2012 yapılacak olan CHP bursa il kongresinde CHP il başkanlığına aday olduğunu 9.6.2012 tarihinde açıkladığı basın toplantısında,

Bursa milletvekilimiz sayın kemal Ekinci yaptığı çok kısa konuşmada gruplar hakkında, çok önemli bir şey söylemiştir. Demiştir ki, Zaman, zaman gruplar parti yönetiminin önüne geçmiştir. Bundan böyle kimse dışlanmayacak. Şu gruptandı bu gruptandı anlayışı yıkılacak.

Bu konuşmanın, bu tespitin, bu düşüncenin örgütün içinden gelen bir milletvekilimiz tarafından basın toplantısında ifade edilmiş olmasını parti içi demokrasi adına çok önemli buluyorum.

Çünkü Sayın milletvekilimiz, il, ilçe başkan ve yöneticilerimiz, üyelerimiz çok iyi biliyorlar ki, yapılan delege seçimlerine, ilçe kongre seçimlerine, damgasını vuran, gruplar olmuştur.(grup çalışmaları defalarca basında yer almıştır) Gruplar, özgür iradeyi tümüyle yok etmiştir. Daha vahim olanı, birçok yerde seçimi kazanan gruplar var olmuştur. Seçimi kaybeden gruplar yok olmuştur. Hiçbir özgür iradenin tek başına grupları yenme şansı yoktur.

Demokrasinin ve özgür iradenin düşmanı olan, yüreklere, ayrılık, kin ve nefret tohumu eken, ilkesizliğin, kuralsızlığın, haksızlığın ve adaletsizliğin sembolü haline gelen, Grupların, grup anlayışlarının, kökünü kazıyacak olan önlemler mutlaka alınıp uygulamaya konulmalıdır. Lafta kalmamladır.
CHP hastalıktan, bu illetten mutlaka kurtarılmalıdır.

DİKKATLERİ BU HASSAS KONUNUN ÜZERİNE ÇEKMEK İSTİYORUM

DİKKATLERİ BU HASSAS KONUNUN ÜZERİNE ÇEKMEK İSTİYORUM

13 yıldan beri eski CHP de seçimler ya atama ile yâda kapalı kapılar
ardında, gözlerden masa başında, kâğıt üstünde, ahbap çavuş ilişkisi içinde yapılıyordu. Ama kol kırılıyor yen içinde kalıyordu.

Yeni CHP’de ilk kez seçimler üyelerin oylarıyla, gözler önünde, yıllarca yaşanan, ilkesizlikler kuralsızlıklar, haksızlıklar, adaletsizlikler eşitsizlikler, grup, kutup ilişkileri, etkili, yetkili, paralı, güçlerin hâkimiyetleri gözler önünde yapılıyor. Ama kol kırılıyor. Yen içinde kalmıyor.

Eski CHP ve yeni CHP arasındaki benzerlik ise, her ikisinde de yapılan genel kurullarda, örgüt toplantılarında hesap sorulmuyor olması Her şey yapanın yanına kar kalıyor olması.

Eski CHP’de yönetimde olanların, seçimlere hazırlananların, seçimi kaybedenlerin ilçe örgütü terk etmeleri ve bir daha ilçeye uğramamaları.

Bu durumun, bu alışkanlığın, bu uygulamanın, bu anlayışın ve zihniyetin demokrasi adına, CHP adına, seçimi kazanıp ve kaybedenler adına, hiçbir şekilde hiçbir gerekçeyle kabul edilmesi, içe sindirilmesi, hazmedilmesi kabul edilmez, içe sindirilemez, görmezlikten, anlamazlıktan gelinemez.

DİKKATLERİ BU HASSAS KONUNUN ÜZERİNE ÇEKMEK İSTiYORUM

Parti büyüklerinin, yetkililerinin bu hassas konuya üzerine dikkatlerini büyük bir önemle ve hassasiyetle çekmek istiyorum.

Benzeri olaylar bir sonraki seçimlerde yaşanır ise bunun tek sorumlusu kesinlikle parti büyükleri, parti yetkilileri olacaktır. Partide söz yetki ve kararı ellerinde bulunduranlar olacaktır.

6/07/12

KEŞKE CHP DEN BİR YETKİLİ, BİR PARTİ BÜYÜĞÜ GELSE, KİM, NASIL KAZANDI, KİM, NASIL KAYBETTİ DİYE, SEÇİMLERDE YAŞANAN OLAYLARI İNCELESE, ARAŞTIRSA AYRINTILI BİR RAPOR DÜZNLESE GENEL MERKEZE İLETSE

KEŞKE CHP DEN BİR YETKİLİ, BİR PARTİ BÜYÜĞÜ GELSE, KİM, NASIL KAZANDI, KİM, NASIL KAYBETTİ DİYE, SEÇİMLERDE YAŞANAN OLAYLARI İNCELESE, ARAŞTIRSA AYRINTILI BİR RAPOR DÜZNLESE GENEL MERKEZE İLETSE

CHP de yapılan parti içi seçimlerde, kişilerin değil, tüzüğün, ilkelerin, kuralların fikirlerin, planların, programların, projelerin kısa orta uzun vadede yapılacak işlerin, ön plana çıkmasını, yarışmasını, konuşulmasını, tartışılmasını çok isterdim.

CHP’de yapılan seçimlerde kaybeden tarafların, seçimlerde savundukları fikirleri, planları, programları, projeleri kısa orta uzun vadede yapılacak işleri hayata geçirilmeleri için, yönetimlerin icraatları sırasında yaptıkları hatalarını yanlışları eleştirmeleri için, doğruları desteklemeleri, yeni önerilerde bulunmaları için, bir sonraki seçimi kazanmaları, partiyi güçlendirmeleri için, partide var olmalarını ve mücadeleye devam etmelerini çok isterdim.

CHP’de yapılan seçimlerde, yüreklerde sevgi, barış, kardeşlik, birlik, beraberlik dayanışma tohumların ekilmesini çok isterdim.

HİÇ BİR PARTİLİM KUSURA BAKMASIN YAŞANAN GERÇEKLERE GÖZÜNÜ YUMMASIN

Üyesi olduğum ilde seçimleri çok yakından izledim. Yaşadım, gördüm, şahit oldum. İstediklerimin hiç birinin olmadığı için çok hayal kırıklığı yaşadım. Ve yaşıyorum

Keşke bir parti bir büyüğü, bir parti yetkilisi gelse de yaşadığım, gördüğüm, şahit olduğum olayları, dinlese, doğruluğunu yanlışlığını araştırsa, rapor düzenlese genel merkeze iletse.

Keşke, parti büyükleri ve yetkilileri yaşanan sorunlar görmemezlikten, anlamamazlıktan gelmeseler. Sorunları ertelenmeseler. Keşke kavga etmeyin, AKP’nin ağzına sakız olmayın, demeden önce gördüğüm, yaşadığım, şahit olduğum olayların hiç birinin bir daha yaşanmaması için gerekli önlemleri alsalar.

ÇOK ÖNEMLİ NOT: Konunun ne kadar önemli ve vahim olduğunu kanıtlamak için bir örnek vereyim.

Dün var olan ama seçimi kaybeden birçok yüzü, ismi bugün ilçemde göremiyorum. Bugün var olan ama seçimleri kazanan bir çok yüzü, isimi de, dün ilçe göremiyordum. Acaba seçim mi yapılıyor? Var olmak, yok etmek için psikolojik savaş mı yapılıyor? 7.6.2012

CHP BU KURT KAPANI OYNUNDAN MUTLAKA KURTARILMALIDIR




CHP’li bir üyesiyim. Yâda CHP’ye oy veren bir vatandaşım. Köyde, ilçede şehirde yaşıyorum. Parti içi seçimlerde, üyesi olduğum örgütün başkanlığına, yönetimine kim gelirse gelsin, gelenleri beğeneyim ya da beğenmeyim. Yönetime gelenler ister kendisini var etmek için, ister CHP’yi var etmek için gelmiş olsunlar.

Hiçbir CHP üyesi, AKP’ye oy vermeyeceğine göre, oyunu CHP’ye vermeye mecbur ve hatta mahkûmdur. CHP yönetimine seçilenler (istisnalar hariç) bunu çok iyi bildiklerinden, kendilerine bağlı ve bağımlı olmayan, icraatlarını eleştiren üyeye, hak ettiği değeri vermiyorlar. Düşüncelerini, fikirlerini önemsemiyorlar.

CHP üyesi, örgüt toplantısında, örgüt önünde düşüncesini, açıklama, konuşma, kendini ifade etme, hatta soru sorma şansına, hakkına sahip olamıyor. Parti üyesi, parti içinde haksızlığa, adaletsizliğe uğradığında hakkını arayamıyor. Hakkını arayacak mekanizma bulamıyor. Yazılı sözlü sorularına yanıt alamıyor. Göz göre, göre, büyük balık küçük balığı yutuyor. Çünkü parti içi hukuk, parti içi disiplin tüm üyelere eşit ve adil oranda işlemiyor. Örgütsel anlamda hiç kimseden hesap sorulmuyor. Kim ne yaparsa yaptığı yanına kar kalıyor. Haksızlığa, adaletsizliğe uğrayanlar, bıkıyor, usanıyor, yılıyor, enerjisi tükeniyor ve çareyi partiden uzaklaşmakta buluyor.

Yaşanan çok somut ve canlı bir örnek vermek istiyorum. Üyesi olduğum örgütte seçim oldu. Başkan ve yönetim değişti. Seçimden önce iki yıl boyunca devamlı gördüğüm birçok eski, yüzler, eski isimler, partiye emek verip çalışanlar, seçimlerde aday olup yarışanlar, ama seçimi kaybedenler. Yok oldular. İlçeye uğramaz oldular.

Seçimden önce iki yıl boyunca hiç görmediğim birçok yeni yüzler, yeni isimler seçimi kazananlar ilçede var olmaya başladılar.

Gidenler yada gelenler haklı yâda haksız olsunlar. Bu uygulama, bu işleyiş, bu psikolojik savaş, hiçbir şekilde kabul edilemez. Görmezlikten, gelinemez. İçe sindirilemez. İnsanları dişleri arasında ezip yok eden çarkın, böyle acımasızca, insafsızca adaletsizce dönmesine izin verilemez. Verilmemelidir. Bu sorunları çözmenin AKP’yi yenmekten çok daha önemli olduğunu düşüyorum. Ve diyorum ki ne pahasına olursa olsun. Demokrasinin kuralları işletilerek.

CHP BU KURT KAPANI OYNUNDAN MUTLAKA KURTARILMALIDIR.
CHP içinde bu oyunu oynayanların, oyunu mutlaka bozulmalıdır. Aksi takdirde CHP’nin işi çok zordur. 07.06.2012

6/06/12

CHP İLÇE MERKEZLERİNDE BULUNAN İLAN PANOLARI HK. (OLDUKÇA ÖNEMLİ BİR KONU)

CHP İLÇE MERKEZLERİNDE BULUNAN İLAN PANOLARI HK. (OLDUKÇA ÖNEMLİ BİR KONU)

ESKİ CHP’de, eski yönetim, eski anlayış, eski zihniyet üyelerin bilmesinde, öğrenmesinde, okumasında hiçbir zararı olmayan, tam aksine faydası olan bilgileri, belgeleri, duyuruları, toplantıları sır gibi saklarlardı. İl ve ilçe merkezlerinde bulunan ilan tahtalarına asmazlardı. Asmaya korkar ve çekinirlerdi. Çünkü üyelerin, haberi olmasın, astığımız yazılar, bilgiler, duyurular belge yerine geçmesin, soru sorulmasın, bizden başka kimsenin haberi olmasın diye düşünürlerdi. Ama kendilerine yakın buldukları (grup üyelerine) üyelere telefonla, mesajla internet yoluyla ya da doğrudan konuşarak bildirirlerdi.

YENİ CHP’de Yeni CHP, Yeni yönetim, yeni anlayış, yeni zihniyet umuyorum diliyorum onların yaptıklarını yapmazlar. Onlar gibi korkmazlar, çekinmezler. Sır gibi saklamazlar. Üyelerin bilmesinde, öğrenmesinde, okumasında hiçbir zararı olmayan tam aksine faydası olan bilgileri, belgeleri, duyuruları, toplantıları, etkinlikleri önce ilçe merkezlerinde bulunan ilan panolarına asarlar, sonra telefonla mesaja, internetle üyeleri bilgilendirirler. Böylece yeler hiç kimseye sormadan hakkı olan bilgilere engelsiz ulaşabilirler.

Bu önemli ve gerekli olan hizmetin verilmesi için tüm başkanlar, yönetimler, üyeler gerekli duyarlılığı hassasiyeti mutlaka göstermeliler. Bilginin yayılmasında gizliliğe son vermeliler.

İLAN PANOSUNA ASILMASI GERKEN BİLGİLER BELGELER, DUYRULAR NELERDİR. AKLIMA GELENLER

Yapılacak toplantıların tarihi, yeri, adresi, saati, gündem maddeleri
Genel merkezden gelen ya da gelecek olan yetkililer, kim ne zaman, hangi amaçla nereye saat kaçta hangi gerekçeyle geldiği ya da geleceği.
Genel merkezden gelen duyurular, bilgiler başlıklar halinde
Yapılacak etkinlikler, eylemler
Yönetim kurulunda alınan üyelerin bilmesinde sakınca olmayan kararlar
Kimlerin hangi görevi üstlendiği
Kısa orta uzun vadeli çalışma plan ve programları vb. Gibi

ZÜLFİKAR BAL’DAN ÇARPICI AÇIKLAMALAR. OKUMAK İSTER MİSİNİZ? HEPSİ BELGELİ VE CANLI ŞAHİTLİ

ZÜLFİKAR BAL’DAN ÇARPICI AÇIKLAMALAR. OKUMAK İSTER MİSİNİZ? HEPSİ BELGELİ VE CANLI ŞAHİTLİ

İlçe başkanlık görevini, Güner Aklan’a devir eden eski ilçe başkan adayı, Ali Togan ve arkadaşları, Zülfikar Bal’ın iki yıl boyunca yaptığı çalışmalarını, yaptığı işleri, bilgisini, birikimini, öneri ve eleştirilerini çok yakından bilir. Çalışmalarını birçok kez kalabalık ortamlarda da takdir ve tebrik etmiştir. Ama buna rağmen, Zülfikar bal iki yıl boyunca bıkmadan usanmadan, yılmadan için görev istemiştir.(il başkanlarından da görev istemiştir) Aralarında hiçbir kişisel sorun olmamasına rağmen hiçbir zaman hiçbir zaman hiçbir görev vermemiştir. Vermek istememiştir. Neden? ( Buna rağmen Zülfikar bal yılmamış çalışmalarına devam etmiş, Mahalle temsilcisi ve seçimlerde okul sorumlusu olmayı başarmıştır)

İlçe başkanlık görevini 29.4.2012 tarihinde Ali Togan’dan devir alan Güner Aklan 8 yıldır başka ilçede ikamet etmektedir. Aynı ilçede oturan Yıldırım ilçe Seçim komisyonu başkanı Semih beyle tanışmıştır. Seçim takvimi başlamadan önce facebookta bir yeni bir sayfa açmıştır. Zülfikar Balı sayfasına üye olmaya ve yazılarını sayfasında yayınlamaya davet etmiştir. Zülfikar bal daveti kabul etmiştir. Başkan adayı olacağını dolaylı yoldan ilk kez o zamanlar sayfasında yazdığı bir yazıda açıklamıştır. Parti çalışmaları konusunda, birçok kez sohbetleri olmuştur. Zülfikar Bal’ın telefonunu o tarihlerde almıştır. Telefon görüşmeleri olmuştur. Yani Zülfikar Bal Yıldırım ilçede ilk tanıdığı üyelerden biridir. Daha grup toplantılarında ilçe binasında birçok gez görüşmeleri konuşmaları olmuştur. Aralarında hiç bir kişisel sorun olmamasına rağmen Güner Aklan çok iyi tanıdığı Zülfikar Bal’ın adını (kara listeye yazmıştır) ne yönetim kurlu listesine, ne yedeklere ve nede üst kurul delegelerine yazmamıştır. Yazmak istememiştir. Neden?

Zülfikar bal mahalle temsilcisi olarak 12 kişilik ilçe delege listesini yazmıştır. Yazılanların isimleri mevcuttur. Ancak ilçe kadın kolları başkanı olursa ben asla olmam diyen eski kadın kolları başkanı ve çevresinde çok üyesi olan başka bir üye (a) isimli üye. Olursa ben olmam diyen başka bir üye. Seçilmeyi delege olmayı en çok hak eden o iki üye listede yer almazsa olmazsa bende liste çıkarmam deyip listesini iptal eden mahalle temsilcisi Zülfikar bal. Ve daha sonra akıllara durgunluk verecek karmaşık oyunların oynandığı bir ortamda Zülfikar Bal delege olamadı hiçbir yere seçilemedi neden?

Nede? Diye sorduğum soruların yanıtı son derece açık. Hiç bir gurubun, kutbun, güçlü etkili, yetkili, paralı kişilerin adamı olmadım. Onların safında yer almadım. Doğrı bildiklerimi yazmaktan şaşmadım. Yazılarımda hiç bir kişiyi kurumu hiç bir zaman hedef almadım. Yazılı ve sözlü olarak sormaya, soruşturmaya anti demokratik uygulamaları eleştirmeye devam ettim. Sen misin soru soran sen misin eleştiren sen misin bizim hakkımızda yazı yazan. Bir birlerine muhalif olanlara muhalif olduğum için ne İsa’ya Ne Musa’ya yaramamdım. Ama ağamsın paşamsın emrin olur deseydim. Konuşmaları alkışlasaydım. Yâda hiç sesimi çıkarmasaydım listeyi doldurmak için bile olsa adımı yazarlardı.

Bu yazı CHP’de bir üyenin özgür iradesiyle var olmasının seçilmesinin ne kadar zor olduğunu gösteren bir belgedir. 06.06.2012

YENİ SEÇİLEN BURSA CHP YILDIRIM İLÇE BAŞKANINA BİR TAKDİRİM, BİR ÖNERİM, BİR SORUM, BİR ELEŞTİRİM VARDIR. DİKKATE ALACAĞINI, YANIT VERECEĞİNİ GEREĞİNİ YAPACAĞINI UMUT EDİYORUM.

YENİ SEÇİLEN BURSA CHP YILDIRIM İLÇE BAŞKANINA BİR TAKDİRİM, BİR ÖNERİM, BİR SORUM, BİR ELEŞTİRİM VARDIR. DİKKATE ALACAĞINI, YANIT VERECEĞİNİ GEREĞİNİ YAPACAĞINI UMUT EDİYORUM.


CHP yıldırım ilçe başkanı, Sayın Aklan göreve başlar başlamaz ilk bir ay içinde çok önemli 2 toplantının yapılacağını internet ve telefon aracılığı ile üyelerimize duyurmuştur.

NEDEN TAKDİR?
1. Duyuru, CHP yıldırım ilçe gençlik kolları kongresi ile ilgilidir.
Duyuruda; tarih, saat, adres, iletişim telefonu yazılmıştır. Günden maddeleri yazılmamıştır.
Kongreni yapılacağı tarih 20.5.2012
Kongrenin duyuru tarihi 18.5.2012

2. Duyuru CHP Yıldırım ilçe başkanlığına kayıtlı kadın üyelerinin toplantısıyla ilgilidir.
Duyuruda; tarih, saat, adres, gündem maddeleri yazılıdır. İletişim telefonu yazılmamıştır.
Toplantının yapılacağı tarih 27.5.2011
Toplantının duyuru tarihi 25.5.2012

Yıldırım ilçe başkanı imzasıyla bu ayrıntılı bilgileri vererek üyelerimizi bilgilendirdiği için ilçe başkanımızı TAKDİR ediyorum.

NEDEN ELEŞTİRİ?

İlçe başkanlığımızın bilgisi ve onayı dâhilinde yapılan ve yapılacak olan irili ufaklı, gündemli, gündemsiz tüm toplantıların, düzenlenmesinde, toplantıya katılacak olan üyelere duyurulmasında, gündemin hazırlanmasında, görüşülmesinde ve toplantıların yönetilmesinde önceden bilinen ve belli olan toplantı ilkelerine, kurallarına, toplantı disiplinine uymak ve uygulatmak en başta ilçe başkanımızın görevi yetki si ve sorumluluğu içindedir. Üyelerin uyması ve uygulaması anlamında Toplantı usulünün, kuralının, disiplinin neler olduğunu ilçe başkanımız mutla üyelere açıklamalıdır.

İlçe başkanımız düzenlediği ve yönettiği toplantılarla kadın ve gençlik kollarımıza örnek olmalıdır.

İlçemizin nüfusu 700.000 nin üstündedir. 67 mahallesi vardır. İlçe başkanlığımıza kayıtlı geç ve kadın üye sayımızın kaç olduğunu bilmiyorum. Ama 3000 üzerinde üyemizin olduğunu biliyorum. Böylesine büyük bir ilçede ve partide toplantı tarihine sadece 2 gün kala duyuru yaptığı için, internetle ve telefonla üyelere duyurulmadan önce, konuyla ilgili yazılı bir duyurunun ilçe merkezinde boş bulunan duyuru panosuna asılmasını sağlamadığı için, eleştiri demokratik bir hak olduğu için ve çok daha önemlisi toplantı usulüne kuralına ve disiplinine uygun olarak davranılmadığı için ilçe başkanımızı ELEŞTİRİYORUM

NEDEN ÖNERİ
Parti içi demokrasinin kurum ve kurallarıyla işlemesi için, demokratik merkeziyetçilik anlamında parti içi disiplinin sağlanması için, toplantılarla ilgili bilgilerin ve görüşülecek gündem maddelerinin, makul bir süre önce ilçede bulunan duyuru panosuna asılarak, daha sonra internet ve telefon yoluyla ilgili üyelere mutlaka duyurulması için, üyeler arasında hiç bir ayırım yapılmadan eşitliğin sağlanması için, bu konularda gerekenlerin büyük bir dikkatle hassasiyetle, yapılması için ilçe başkanımıza ÖNERİDE bulunuyorum.

NEDEN BİR SORU?

Çünkü sormayan öğrenemez. İlçe örgütü çalışmalarıyla ilgili olarak, ilçe yönetim kurulunda görüşülen ve üyelerimizin bilmesinde sakınca olmayan günden maddelerini, alınan kararları, yapılacak, işleri, eylemleri, etkinlikleri, genel merkezden gelen bilgileri ve benzeri konuları (üyelerimizin doğrudan bilgiye ulaşması anlamında) duyuru panosuna asarak üyelerinin bilgisine sunmayı düşünüyor musunuz?

Partimizin güçlenmesi için parti içi demokrasinin hayata geçmesi için, bu konularda tüm üyelerimizin, ilgisine bilgisine, yardımına, desteğine ihtiyacım vardır. Hiç şüphesiz ki Bu sadece ilçe örgütümüzün sorunu değildir.

Çünkü ifade ettiğim konular doğrudan partimizi, tüm örgütlerimizi ve üyelerimizi ilgilendirmektedir. ilçe örgütümüz olarak bunları dört dörtlük uygulasak bile bir gül'le bahar gelmiyor. 06.06.2012

6/05/12

CHP BURSA YILDIRIM İLÇE YÖNETİMİ AŞAĞIDAKİLERİ HEMEN ŞİMDİ UYGULAMASINDA NE SAKINCA VAR

CHP BURSA YILDIRIM İLÇE YÖNETİMİ AŞAĞIDAKİLERİ HEMEN ŞİMDİ UYGULAMASINDA NE SAKINCA VAR

1- 2012 Nisan ayı içinde, yıldırım ilçe kadın kollarımız ve Bursa il örgütümüzün genel genel kurulları yapılacak. Genel kurulların hangi tarihte, nerede saat kaçta yapılacağını gösteren yazılı bir DUYURU ilçe panosuna asılsa ilçeye gelen üyelerimiz hiç kimseye sormadan bilgiye doğrudan ulaşsa ne sakıncası olur?

2- İlçe yönetimimiz kendi aralarında görev taksimi yapmış. Hangi yönetim kurulunun hangi görevi üstlendiğini gösteren yazılı bir DUYURU ile ilan panosuna asılsa, ilçeye gelen üyelerimiz hiç kimseye sormadan bilgiye doğrudan ulaşsa ne sakıncası olur.

3- İlçe yönetimimiz, olağan yönetim kurulu toplantılarını, kaç günde bir, hangi günler, saat kaçta yaptıklarını gösteren yazılı bir DUYURU ilçe panosuna asılsa ilçeye gelen üyelerimiz hiç kimseye sormadan bilgiye doğrudan ulaşsa ne sakıncası olur?

4- İlçe yönetim kurulumuz her toplantısında hangi günden maddelerini görüştüğünü, hangi kararları aldığını gösteren yazılı bir DUYURU ilçe panosuna asılsa ilçeye gelen üyelerimiz hiç kimseye sormadan bilgiye doğrudan ulaşsa ne sakıncası olur?

5- Kısa orta uzun vadede yapılacak işler hakkında, eylem etkinlik ve toplantılar hakkında yazılı bir DUYURU ilçe panosuna asılsa, ilçeye gelen üyelerimiz hiç kimseye sormadan bilgiye doğrudan ulaşsa ne sakıncası olur?

Yeni seçilip göreve başlayan ilçe başkanı ve yönetim kurulu üyeleri (eski yönetimden) farklılıklarını bu uygulamalarla ortaya koymalarında ne sakınca olur?

Önerilerimin ilk yönetim kurulunda görüşülerek karara bağlanıp uygulamaya konulmasında bir sakınca yok ise, gereğinin hemen şimdi yapılmasını, uygulanmasında sakınca var ise, öneri sahibi olarak sakıncaları bilginin verilmesini önemle talep ediyorum. 05.06.2012 Z.Bal CHP Yıldırım ilçe örgütü üyesi

6/04/12

İLÇE ÖRGÜTÜMÜZ ÇALIŞMALARI HAKKINDA SOMUT ÖNERİLERİMİN GEREĞİNİ YAPMASI İÇİN CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜT BAŞKANIMIZ SAYIN GÜNER AKLAN’IN BİLGİSİNE, İLGİSİNE, ÖNEMLE SUNUYORUM.




İLÇE ÖRGÜTÜMÜZ ÇALIŞMALARI HAKKINDA SOMUT ÖNERİLERİMİN GEREĞİNİ YAPMASI İÇİN CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜT BAŞKANIMIZ SAYIN GÜNER AKLAN’IN BİLGİSİNE, İLGİSİNE, ÖNEMLE SUNUYORUM.


Evet,yakından takip ettiğim çok büyük bir yarış ve mücadele sonucu ipi göğüsleyen yönetim kuruluna tamamen kendi istediği üyeleri seçen, ve böylece çok büyük bir güce, etkiye ve yetkiye kavuşan ilçe başkanımız Sayın GÜNER AKLAN kendisinden önceki yönetimlerden çok farklı uygulamalar yapacağını sözleriyle değil, icraatlarıyla, kısa orta ve uzun vadede yapacağı işleri, plan ve projeleri, programları, gecikmeden somut olarak ortaya koyar. basın toplantılarıyla, örgüt toplantılarıyla, ilan panolarına asacağı yazılı duyurularla üyelerimize, örgütümüze anlatır duyurur.

Böyle bir çalışmayı kendisinden önceki başkan ve yönetim kurulu üyeleri 2 yıl içinde hiç yapmadı. Yeni seçilen İlçe başkanımız kendi seçtiği ekibiyle bir olup, onların yapmadıklarını, yapamadıklarını hemen yapmalı, Hemen uygulamaya koymalı, hemen farklılığını fark ettirmelidir.

Umarım ve dilerim Sayın ilçe başkanımız kendisinden önceki başkan gibi, önerilerimi duymazlıktan, görmezlikten anlamazlıktan gelmez. Sadece beğenmekle kalmaz, bir cümle yanıtla yetinmez, genel kavramların arkasına sığınmaz, gel görüşelim deyip nasihat etmez, öğüt vermez. Hiç bir mazeret ileri sürmez. tümüyle örgütle ve örgüt çalışmalarıyla ilgili olan önerilerim hakkında, üyelerimize, öneri sahibi olarak bana yazılı, sözlü açıklamalar yapar.

SOMUT ÖNERİLERİM

1-Genel merkezimiz MYK, PM. Hangi gündemle toplanacağını ve toplantıdan sonra hangi kararları aldığını kamuoyuna çoğu zaman açıklıyorsa, ilçe yönetim kurlumuzda görüştüğü gündem maddelerini ve aldığı kararları her hafta ilan panosuna asmasını, üyelerimizin bilgisine sunmasını öneriyorum. (2000 yılında bu uygulama ilçe örgütümüzde yapılıyordu)

2-genel merkezden gelen (üyelerimizin bilgi edinmesinde, sakıncası olmayan) genelgelerin, duyuruların, genel merkezden gelecek olan parti yetkililerinin hangi gün, hangi tarihte, hangi amaçla geldiği ve geleceği yapılan görüşmeler başlıklar halinde ilan panosuna yazılı olarak asılmasını üyelerimizin bilgisine sunulmasını öneriyorum.

3- ilçe yönetim kurulumuzun haftanın hangi günleri periyodik toplantılarını yaptığı, hangi günleri,hangi gerekçeyle olağan üstü toplantılar yaptığı, yönetim kurulu üyelerinden kimlerin hangi görevleri üstlendiği ilan panosuna asılarak üyelerimizin bilgisine sunulmasını öneriyorum.

4- ilçemiz örgüt yönetiminin bilgisi ve onayı dahilinde yapılacak tüm eylem, etkinlik ve toplantıların, ne zaman nerede hangi amaçla yapılacağı makul bir süre önce ilan panosuna asılarak üyelerimizin bilgisine sunulmasını her türlü gizli grup toplantıların yapılmasına kesinlikle engel olunmasını öneriyorum.

5- ilçe örgütümüzde bünyesinde yapılacak tüm toplantılarda,toplantıların düzenlenmesinde yönetilmesinde, toplantı usul ve yönetmelerinin uygulanması için gereken hassasiyetin ve önemin mutlaka gösterilmesini öneriyorum. (Ve bu konuyu parti içi demokrasinin uygulanması anlamında hayati derecede önemli görüyorum)
6-örgütlenme ağının en kısa sürede kurulması, mahalle sorumlularının, çalışma gruplarının oluşması için gereken çalışmanın zaman geçirmeden başlatılmasını, bu konuda yapılan çalışmalar hakkında üyelrimize yazılı ve sözlü bilgi verilmesini öneriyorum.

7- ilçe ladın kollarımız, ilçe gençlik kollarımız var. Gençlerimiz ve kadınlarımız istediklerinde toplanıyorlar. Genç ve kadın olmayan üyelerimizin toplanması, toplantılarda, kendilerini, düşüncelerini öneri ve eleştirilerini açıklamaları için üyelerimize kapsayacak örgüt toplantılarının, peryodik olarak yapılmasını, bu üyelerimize övey evlat muamelesi yapılmamasını özellikle öneriyorum.

8- üyelerle, haberleşmede, iletişim kurmada Telefonla, mesajla, e-mail ile bilgilendirmekte bir çok ciddi sıkıntıların yaşandığı, bir çok üyelere ulaşılmadığı, bağımsız grup toplatılarında çok net olarak görüldüğünden, anlaşıldığından, o bilgilerin yanında konuyla ilgili duyurular, bilgiler önceden mutlaka ilan panosuna asılmasını üyelerimizin bilgisine sunulmsını öneriyorum.

9- Özellikle gelir ve gider konusunda ilçe örgütümüze ve üyelerimize karşı son derece şefaf davranılması için gerekli açıklamaların bilgilerin ilan panosuna asılarak üyelerimizin bilgilendirilmesini öneriyorum.

10-700.000 bin nüfusu olan bir ilçede her bir üyemize hak ettiği değerin mutlaka verilmesini, patron, amir müdür gibi davranılmamasını, görev yetki ve sorumluluk sınırlarının bilinmesini ve örgüt çalışmalarının tabana, yayılmasını, yaygınlaşmasını öneriyorum.

Çalışmalar tabana yayılmadığı sürece, (bir önceki yönetimin yaptığı gibi) ilçe başkanın, yönetim kurulu üyelerinin çok çalışıyoruz, çok yoruluyoruz, maddi olanaklarımız yok gibi mazeretler ileri sürmezler. Sorun üretme değil, sorun çözme merkezi olurlar. 04.06.2012

Not: önerilerimin ısrarlı takipçisi olacağım. önerilerimin önemli olduğunu biliyorum. önerilerim doğrultusunda bir çalışma yapılır ise ilçemizin diğer ilçelere örnek olacağına yüzde yüz inanıyorum.

6/03/12

SİZİ DÜN AFFETMEDİM. BUGÜNDE AFFETMİYORUM. YARINDA AFETMEYECEĞİM.

SİZİ DÜN AFFETMEDİM. BUGÜNDE AFFETMİYORUM. YARINDA AFETMEYECEĞİM.

SİZ KİMSİNİZ?
Siz Atatürk önderliğinde, demokrasiyi, cumhuriyeti ve CHP’sini canı, malı pahasına, bin bir türlü yokluk içinde büyük bir mücadele sonucu kuran, bu değerleri, oylarıyla, sevgileriyle, sarsılmaz inanç ve kararlılıklarıyla, bu güne kadar yaşatan çiftçilerimizin, köylülerimizin, işçilerimizin memurlarımızın, dar gelirli halkımızın sahipliğini yaptığı CHP’sinin, genel başkanısınız, milletvekilisiniz, il, ilçe başkan ve yöneticilerisiniz, belediye başkanlarısınız. Halk adına, halka hizmet için görev, yetki ve sorumluk üstlenen yöneticilersiniz.

BEN KİMİM?
Ben halktan biriyim. Emekli memurum. 63 yaşındayım. Emekli maaşımla geçimimi sağlıyorum. 30 yıldır aynı şehirde, ilçede oturuyorum. Sade bir CHP’si üyesiyim. Çok büyük bir iddia ile söylüyorum. Son iki yıldır, varımla, yoğumla, bilgimle, birikimimle, enerjimle partim için nasıl çalıştığımı neler yaptığımı, İlimizin, milletvekilleri, ilçemiz ve il yöneticilerimizin hepsi çok yakından tanırlar bilirler. Konuyla ilgili yerel basında birçok yazımın yayınlandığını çok iyi bilirler. Çok büyük bir iddia ile söylüyorum 2000 yılında yöneticilik yapan ilimiz, ilçemiz yöneticileri de beni çok iyi tanıyıp bilirlerdi.

Çok büyük bir iddia ile söylüyorum. Hiçbir parti yöneticilerimizle, hiçbir parti üyemizle doğrudan yâda dolaylı olarak kişisel anlamda hiçbir zaman, hiç bir sorunum olmamıştır. Yazılı ve sözlü olarak devamlı görev alıp çalışmak istememe rağmen, ne 2000 yıllarda, ne son iki yılda hiçbir zaman hiçbir yöneticiden hiç görev alamadım. Hiç bir zaman hiç bir göreve seçilemedim. Dünde, bugünde kendi olanaklarımla kendi özgür irademle var olmaya çalıştım. Ama asla birinin adamı olmadım. Bir grup içinde yer almadım. Çünkü CHP de var olduğum sürece önce partim ve halkım çıkarları için çalışacağıma büyük yeminim var.

Gerek 2000 li yıllarda gerekse son iki yılda tek başıma kendi arzumla, isteğimle, Bursa’da kaplı kaya yaşam boyu spor 2000 adı altında toplu etkinlikleri düzenledim. Düzenliyorum. Her kesimden, her yaşta halkımızla tanışıyorum, kaynaşıyorum. Halkımızla, insanlarımızla hiçbir sorun yaşamdım, yaşamıyorum. Düzenlediğim, etkinlikler, konuyla ilgili yazdığım yazılar bursa yerel basınımızda ana haber bültenlerinde defalarca yayınlanmıştır.

Beni her anlamda çok iyi tanıyan, seçilmek için bir birleriyle acımasızca yarışan, yöneticiler, gruplar, etkili, yetkili, etiketli, paralı kişiler ve onlara bağlı ve bağımlı olan kişiler beni neden istemezler, neden listelerine yazmazlar? Neden seçilmemi istemezler? Neden beni aralarında görmek istemezler. Suçum varsa neden gereğini yapmazlar. Suçum yoksa neden görev vermezler de şunu yap bunu yapma derler, neden partinin tüzüğünü, ilkelerini kurallarını uygulamazlar. Neden başarısızsın, uyumsuzsun geçimsizsin diyerek psikolojik baskı kurup partiden uzaklaştırmak, yıldırmak, usandırmak isterler?

Okuyucularım, çok iyi bilirler ve anlarlar ki, anlattığım kişi sadece ben değilim. Benim seçilip seçilmemem hiç değil. Ben sadece bir örneğim. Bir sorunu ortaya koymaya, anlatmaya çalışıyorum.
Ve diyorum ki, zengin değilsen, etkili, yetkili, etkili değilsen, grupların, kutupların içinde yer almıyorsan. Ve onların adamı olmuyorsan, onları kayıtsız, şartsız desteklemiyorsan, ama soruyorsan, sorguluyorsan, öneriyor ve eleştiriyorsan, özgür iradenle var olmaya çalışıyorsan. CHP’ uzun süre yaşama şansın olmuyor.

CHP yöneticileri, yetkilileri bu köklü sorunu çözmedikçe, parti içinde barış, sevgi, saygı, parti içi demokrasi olmaz. Olamaz. olursa da aldatıcı olur, sahte olur. CHP’yi iktidar yapmayan AKP değildir. Ama AKP’yi iktidar yapan işte bu anlayıştır. Bu uygulamadır. Bu zihniyettir.

CHP Yİ DEĞİL CHP İÇİNDE VAR OLAN BU ANLAYIŞI, ZİHNİYETİ, UYGULAMAYI DÜN AFFETMEDİM BUGÜNDE, YARINDA AFFETMEYECEĞİM.

BELKİ BU SİTEMİMİ BU ŞİKÂYETİMİ PARTİ BÜYÜKLERİNDEN, PARTİ YETKİLİLERİNDEN BİRİ DUYAR İŞİTİR. BİR YANIT VERİR, GEREĞİ YAPILMASI İÇİN HAREKETE GEÇER DİYE UMUT EDİYORUM. 04.06.2012



5/31/12

YENİ CHP, EN BÜYÜK SAVAŞI KENDİSİYLE VERMEDİKÇE İKTİDAR OLAMAZ‏

YENİ CHP en büyük savaşı kendisiyle vermedikçe iktidar olma şansı olamaz. Çünkü eski CHP den, kurtulmak için genel başkanın değişmesi yetmiyor. Genel sekreterin değişmesi yetmiyor, MYK üyelerinin değişmesi yetmiyor, PM üyelerinin değişmesi yetmiyor, hatta milletvekillerinin, il ilçe başkanlarının, delegelerin değişmesi yetmiyor.

YENİ CHP’ DE partiyi esir alan ilkesizliklerin, kuralsızlıkların, hukuksuzlukların kökten değişmesi gerekiyor.

YENİ CHP’DE gurupçu, hizipçi, kutupçu anlayışların zihniyetlerin, uygulamaların, yanlış alışkanlıkların kökten değişmesi gerekiyor.

YENİ CHP’DE parti tüzüğünün kökten değişmesi, parti disiplinin tüm üyelere eşit oranda eksiksiz uygulanması, gerekiyor.

YENİ CHP’DE yapılan, tüm iş ve işlemlerin, alınan kararların, hesapların, üstlenilen görev yetki ve sorumluluklarının tüzük hükümlerine göre aynen uygulanması gerekiyor.

YENİ CHP’DE Parti içi demokrasi, evrensel ilkeleriyle, kurum ve kurallarıyla eksikliksiz uygulanması gerekiyor.

YENİ CHP’DE bunları uygulamaya koymak için, 17 yıllık eski CHP’NİN alışkanlıklardan, kronik hastalıklarından kurtulmak gerekiyor.

YENİ CHP’ kendisiyle çok büyük bir savaş vermesi gerekiyor.

YENİ CHP NİN Bu savaşa girmesi için 7 den 70 e seferberlik başlatmak gerekiyor.

YENİ CHP DE Kemal Kılıçdaroğlu ve çalışma arkadaşlarının bu savaşa gireceğine ve kazanacağına inandığım için YENİ CHP safında yerimi aldım.

Ve diyorum ki, bu savaşı kazanmanın en sırrı bir insanın rakipleriyle değil, önce kendisiyle vereceği savaşı kazanacağına inanmasıdır. Her zaman zafer inananların dır.18.7.2011

YILDIRIM İLÇE BAŞKANLIĞINA YENİ SEÇİLEN SAYIN GÜNER AKLAN’A TEŞEKKÜR EDİYORUM. NEDEN Mİ? CEVABI OKUMANIZI RİCA EDİYORUM

YILDIRIM İLÇE BAŞKANLIĞINA YENİ SEÇİLEN SAYIN GÜNER AKLAN’A TEŞEKKÜR EDİYORUM. NEDEN Mİ? CEVABI OKUMANIZI RİCA EDİYORUM

Bu güne kadar, Genel merkezimize CHP Bursa Yıldırım ilçe başkanlığına, ilimiz başkanlığına, milletvekillerimize, yüzlerce (500 ün üzerinde ) yazı yazdım, elden onlarca dilekçe verdim, defalarca yüz yüze görüştüm. Partim hakkında, ilimiz ve ilçemiz örgüt çalışmaları hakkında, sorunları hakkında görüşlerimi düşüncelerimi önerilerimi eleştirilerimi, bıkmadan, yılmadan usanmadan inatla ve ısrarla sürdürdüm. Sürdürmeye devam ediyorum.

Genel merkezimizden, genel başkan yardımcımız ve örgütlenmeden sorumlu Sayın Nihat matkaptan, bursa milletvekilimiz Sayın Aykan Erdemir’den, il başkanımız Sayın Gürhan Akdoğan’dan yanıtlar aldım. (il başkanımızın cevapladığı yazım önemi nedeni ile yazım ekindedir) ama üyesi olduğum, iki yıl boyunca kesintisiz olarak fiilen çalıştığım Yıldırım Eski ilçe Başkanımız Ali Togan’dan yazılı sözlü hiçbir yanıt almadım. Yazılarım gazetelerde yayınladı başkan onları da görmedi. Okumadı. Ama yazılarımı suç belgesi olarak sakladı. Defalarca sözlü olarak uyardı, ikaz etti, disiplin kuruluna verilmemi engellediğini söyledi. Üyeliğimi yenilemekte çok büyük sorunlar yaşadım. İlimize ve genel merkezimize yazılı olarak bildirmek zorunda kaldım. Ve genel merkez tarafından üyeliğim güncelleşmesi sonucu sorun çözüldü. Bu konularda yeterli belge, bilgi olduğunu bilmenizi isterim.

Ve ilk kez CHP Yıldırım İlçe başkanından hem de iki yazıma birden yazılı yanıt alıyorum. CHP Yıldırım İlçe başkanı iki sene sonra nihayet varlığımı kabul etti. Yazılı yanıt verdi. CHP yıldırım ilçesi üyesi olduğum yazılı olarak Yıldırım İlçe Başkanı tarafından fiilen tescil edilmiş oldu. Çok sevinçliyim, çok mutluyum, çok onurluyum, Çok gururluyum. Başkanımızın boynuna sarılıp öpmek doya, doya teşekkür etmek istiyorum. Darısı diğer üyelere diyorum.

Birde il başkanımızı çok yakından gördüğüm için gözlerinin içine baka baka konuştuğum için çok mutlu olduğumu yazmıştım. Yazımı olay gazetesinden Sayın Ahmet Emin Yılmaz Olay gazetesinde 7 Mart 2011 tarihli yazısında (yazımı internetten alarak ) yayınlamıştı.

EKİ:1

İl başkanımızdan ilk ve son yanıt aldığım 29,5.2010 yazımı ve bir cümlelik yanıtı bilginize önemle sunuyorum.
CHP BURSA İL BAŞKANLIĞINA
Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan seçilmesiyle CHP oylarında çok hızlı ve tahminlerin ötesinde bir artış olduğunu anketler göstermekdir. Açıkça görülmektedir ki il ve ilçe yönetimleri Ülke genelinde esen bu rüzgârın çok gerisinde kalmıştır. İlçe yönetim kurulları toplantıları dışında hiçbir faaliyetleri yok gibidir. Mahalle temsilcileri yok, iş yeri temsilcileri yok, örgütlenme, eğitim vb. gibi çalışma grupları yok. Kadın ve gençlik kollarının adı var ama kendileri yok. İl ve ilçe örgütlerinde halkı bilgilendirecek, yönlendirecek örgütleyecek faaliyet yok. Böylesi bir dönemde bunların hayata geçirilmesi için hiç bir çalışma yok. CHP bursa il başkanlığı ilçe başkanlarıyla toplantı yapmaldır. Çok gecikmeden derhal ve süratle örgütlenme bir çalışması başlatması için kararlar alınmalı ve uygulamaya konulmaldır. Gerekli olan ve zorunlu çalışma grupları en kısa sürede oluşturulmalıdır. Bursa genelinde, kahvehanelerde, evlerde, iş yerlerinde toplantılar düzenlenmeli gelişmeler anlatılmalı üye yapılmalı duyarlı istekli arzulu olan herkese çalışma guruplarında görev verilmelidir. CHP bursa örgütünün bunu yapacak altyapısı potansiyeli insan gücü bilgi birikimi ve çok deneyimli üyeleri vardır. Önemli olan bunu harekete geçirmektir. Bu da il ve ilçe başkan ve yönetimlerinin görev yetki ve sorumluluk alanları içindedir. 29.05.2010

Zülfikar bal
Parti üyesi


Not; bu çalışmaların Türkiye çapında başlatılması, yazı aynı tarihte CHP. Genel merkezine gönderilmiştir.

İl başkanından gelen 30.5.2010 tarihli yanıt yanıt:

İLETİNİZ VE ÖNERİLERİNİZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM HEPSİ DİKKATE ALINACAKTIR GÜRHAN AKDOĞAN CHP İL BAŞKANI

hiç bir önerimin hiç birisi hiç bir zaman dikkate alınmamıştır.gereği yapılmamıştır.
yazınızda önerime önem vereceğinizi belirtiyorsunuz. uygulamada görmek partimiz ve ilçe örgütümüz adına beni çok memnun ve mutlu eder.
diğer bir yazıma verdiğiniz yanıtta yüz yüze görüşmek istediğinizi belirtmişsiniz. Müsait olduğunuzda (telefonumun telefonunuzda var olduğunu biliyorum) görüşmeye her zaman hazır olduğumu bilmenizi isterim. Saygılarımla




CHP ÜYESİNE (BİREYE) GEREKLİ OLAN ÖNEM VE DEĞERİ VERİYOR MU?

CHP ÜYESİNE (BİREYE) GEREKLİ OLAN ÖNEM VE DEĞERİ VERİYOR MU?

Eğri oturup doğru konuşalım.
CHP başkanları yönetimleri, yetkilileri CHP üyesine gerekli olan değeri ve önemi veriyor mu?
CHP kendi üyesinin hakkına, hukukuna gerekli olan önemi değeri veriyor mu?
CHP kendi üyesine, parti içinde, örgütlü yaşam içinde, toplantılarda, kendini ifade etme hakkını, konuşma, üyeleri tanıma ve tanınma hakkını veriyor mu?
CHP üyeler arasında eşitliği, adaleti sağlamak için gerekli olan adımları atıyor mu?
CHP’li bir üye parti içinde, örgüt içinde hakkı olan bilgilere engelsiz ulaşabiliyor mu?
CHP de parası olan üye ile parası olmayan üye parti içi seçimlerde eşit koşullarda yarışabiliyor mu?

CHP’ il ilçe başkan ve yöneticileri yetkilileri bu sorulara makul ve mantıklı yanıtlar vermiyor, veremiyorsa, üyesini AKP ile AKP ‘nin yaptıklarıyla, yapacaklarıyla korkutmasın. Atatürk’e, devrimlerine, devrimcilere sığınıp boş nutuklar atmasın. Bu anlayışla bu uygulamayla iktidar olmayı hiç beklemesin. Halkla bütünleşsin kaynaşsın. Çok daha önemlisi ne ararsa kendi içinde arasın. Sorunun da cevabında kendi içinde olduğunu anlasın. Önce oyu değil oyu vereni kazanmasının yollarını arasın, bulsun uygulamaya koysun.

NE YAZIK Kİ UMUT ETMEKTEN, İSTEMEKTEN, BAŞKA ELİMİZDEN BİR ŞEY GELMİYOR.

NE YAZIK Kİ UMUT ETMEKTEN, İSTEMEKTEN, BAŞKA ELİMİZDEN BİR ŞEY GELMİYOR.

CHP’de parti içinde yapılan seçimlerde gördüm, anladım, yaşadım ve şahit oldum ki
CHP’de kronik hastalık haline gelen, grup, kutup, anlayışının, zihniyetinin, uygulamasının,
Tek bir kişinin delege ve yönetim kurulu listesini belirlemesinin,
Hiç hak etmeyenlerin listeye yazmasının,
Blok liste yöntemiyle seçime gidilmesinin,
Etkili ve yetkili kişilerin seçimlere doğrudan ya da dolaylı olarak müdahale etmesinin,
Özgür iradenin önüne acımasızca set çekilmesinin
CHP’ye verdiği zararı, üyeler üzerinde yarattığı tahribatı
Hiç kimse, hiçbir kavga, hiçbir eleştiri, hiçbir rakip güç veremez.
Bu seçimin değil, bu psikolojik savaşın, güçler arasındaki savaşın
Son derece antidemokratik olan bu uygulamanın
Bu haksızlığın, adaletsizliğin
Bu kötü alışkanlığın,
Bunu içine sindiren zihniyetin
Bu seçimlerde son bulmasını
Kökünün kazılmasını,
Dilemekten, istemekten, umut etmekten başka elimizden bir şey gelmiyo

CHP YILDIRIM İLÇE BAŞKANLIĞINA

CHP BURSA YILDIRIM ESKİ İLÇE BAŞKANI ALİ TOĞAN 20.1.2011 TARİHİNDE BANA BİR GÖREV VERMİŞTİ. GEREVİ YERİNE GETİRMİŞTİM. AMA ESKİ İLÇE BAŞKANI GEREĞİNİ YAPMAMIŞTI, GÖREVİNİ YERİNE GETİRMEMİŞTİ.

AYNI DİLEKÇEYİ HİZMET BİR BÜTÜN OLDUĞU DÜŞÜNCESİYLE YENİ SEÇİLEN İLÇE BAŞKANIMIZIN GÜNER AKLAN’IN VE YÖNETİM KURULU ÜYELERİNİN BİLGİLERİNE VE İLGİLERİNE ÖNEMLE SUNUYORUM VE GEREĞİNİ YAPMALARINI VE KONUNUN ÖNEMİ NEDENİYLE YAZILI BİLGİ VERMELERİNİ DİLİYORUM. BEKLİYORUM. 31.5.2012


CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜ BAŞKANLIĞINA
BURSA
CHP Yıldırım İlçe Örgütü bir aile ise, sizlere de o ailenin reisleriyseniz, (ilçe, kadın ve gençlik kolları başkanlarıysanız) bende o ailenin bir ferdi olarak size diyorum ki, Hiçbir sorunun üstünü örtmeyin. Sizde, biz aile fertleri de biliyoruz ki, ailenin çok karmaşık, çok önemli, çok birikmiş ve kronikleşmiş sorunları vardır. Bu sorunları tek başınıza ya da bir kaçınız bir araya gelerek çözme şansınız yoktur. Sorunları daha fazla ertelemek çözümünü imkânsız hale getirecektir.
Aile büyükleri, aile reisleri olarak yapacağınız tek şey vardır. El, ele verin güç birliği yapın Sorumluluk üstelenin. Ne kendinizden ne aile fertlerinden korkmayın, çekinmeyin, ürkmeyin. Aile fertlerini en kısa zamanda bir araya toplayın. Bu konuda aile fertlerinin yazılı sözlü taleplerinin olduğunu utmayın. Aile fertlerinin birine uzak birine yakın durmayın. Asla aralarında ayrım yapmayın. Bildiğiniz, yaşadığınız, karşılaştığınız tüm sorunları açıkça anlatın. Aile fertlerini dinleyin. Çözümü hep birlikte arayın. O zaman en başta ben olmak üzere birçok aile fertlerinin yanı başınızda olacağını size destek vereceğini görecek ve anlayacaksınız.
Bunu yapmadığınız takdirde, Sorumluluğunuzu, görevinizi yerine getirmemiş olacaksınız. Bunu yapmadığınız takdirde, Başarıya ulaşma şansınız olamayacaktır. Bunu yapmadığınız takdirde aile içinde birliği, beraberliği, bütünlüğü, barışı ve huzuru asla sağlayamazsınız. Bunu yapmadığınız taktirde hem kendinize ve hem de aileye zarar vermiş olacaksınız.
…………………………..
İlçe başkanımız (20.01.2011 tarihinde)mahalle sorumlularının oluşması ve çalışması yöntemi hakkında kişisel önerimi kendisine iletmemi sözlü olarak istemiştir.
Tüzüğün 26 maddesinde çalışma usul ve kurallarının nasıl olacağını yönetmelikle belirleneceğini belirtmiştir. Dolaysıyla konu benim bilgi sınırlarımı fazlasıyla aşmaktadır. Ancak Genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu 7.7.2010 tarihinde verdiği demeçte mahalle sorumlularının oluşturma yetkisini tamamen il başkanlarının inisiyatifine bırakmıştır. O demecinde genel başkanımız demiştir ki “İSTANBUL İL BAŞKANI BURDA, LİSTEYİ NASIL OLUŞTURURSA OLUŞTURSUN BU BENİ İLGİLENDİRMEZ. BENİ İLGİLENDİREN TEK ŞEY VAR. ODA İSTANBUL HARİTASINI ÖNÜME ALACAĞIM. HER SOKAĞIN HER MAHALLENİN SORUMLUSUYLA DOĞRUDAN GÖRÜŞECEĞİM”

KONUYLA İLGİLİ ÖNERİM
MAHALLE SORUMLULARININ SEÇİMİ
Mahalle sorumları seçimle, gönüllülük esasına göre, ilçe örgütü başkanı tarafından doğrudan atanarak veya kura ile belirlenmesi konusunda, karar verecek olan ilçe başkan ve yönetimidir.
MAHALLE SORUMLULARININ GÖREVİ
Mahalledeki Üye yoğunluğuna ve dağılımına göre, cadde veya sokak sorumlularını belirlemek. Hangi sokak veya cadde sorumlusuna hangi adreste kaç üyeden sorumlu olacağını liste ile tespit etmek.
MAHALLE SORUMLULARININ YETKİSİ
Gerektiğinde cadde ve sokak sorumlularıyla toplantı yapmak. İlçe örgütünün aldığı kararları, yapılan iş ve işlemleri partiyle ve ilçe örgütüyle ilgili bilgileri mahalle ve cadde sorumlularıyla paylaşmak. Edindiği bilgileri, yaptığı çalışmaları rapor halinde (Mahalle sorumluları toplantısında hazırladığı raporu okuyarak) ilçe başkan yardımcısına iletmek.
CADDE VE SOKAK SORUMLULULARI
Cadde ve sokak sorumlularının sorumlu oldukları üyelerin düşüncelerini, taleplerini, öneri ve eleştirilerini rapor halinde (yazılı olarak) hazırlayarak mahalle sorumlusuna iletmek.
Mahalle sorumlusundan aldığı bilgileri üyelere iletmek.
Sandık ve okul sorumlusu olacakları tespit etmek.
Partiye yeni üyeler kazandırmak için çalışmalar yapmak. 20,1, 2011
Zülfikar Bal
Yıldırım ilçe Örgüt Üyesi

5/30/12

CHP’YE EN BÜYÜK ZARARI VEREN KİMDİR?

CHP’YE EN BÜYÜK ZARARI VEREN KİMDİR?

AKP olamaz çünkü oldum olas AKP, CHP’ye rakiptir.

Emperyalist güçler olamaz çünkü oldum olası kendinse bağımlı olmayan ülkelerle kan uyuşmazlığı vardır.

CHP bu iki zorlu rakibiyle verdiği mücadeleyi kazanması için, kendi içinde birliğe, bütünlüğe dayanışmaya şiddetle ihtiyacı vardır. o zaman CHP zarar vereni kendi içinde aramalıdır.

CHP’nin içine baktığım zaman, parti içi seçimlerde olup bitenleri mercek altına koyup incelediğim zaman CHP içinde, öegütsel anlamda, birliğin, bütünlüğün, dayanışmanın olmadığını görmekteyim.

CHP’ye enbüyük zarar veren CHP’nin dışındaki, rakip güçler değildir. CHP’ye zarar veren CHP’nin içinde var olan bencil ve maskeli güçlerdir. Yani sözde demokrasiyi savunanlar, ama örgüt çalıimalarında demokrasinin gereklerini yerine getirmeyenlerdir. İlke kural tüzük tanımayan ve uygulamayanlardır.

CHP rakipleriyle verdiği mücadeleyi kazanması için öncelikle kendi içinde kendisine zarar veren bencil ve maskeli güçleri temizlemek zorundadır.

CHP yöneticileri, bencil ve maskeli güçleri görmezden gelerek, onları hasır altı ederek, erteleyerek, zamana yayarak kendi içinde birliği, bütünlüğü, dayanışmayı hiçbir zaman sağlayamaz. CHP’ye bu anlayış, zihniyet ve uygulama zarar vermektedir.

CHP demokrasiyi savunan bir partidir. Çünkü CHP’nin hamurunda demokrasi mayası vardır. CHP kendi içindegizli ve maskeli güçleri ancak parti içinde uygulayacağı demokrasiyle yok edebilir.

ÇÖZÜM ÖNERİM
CHP lideri, CHP’nin tüm yöneticileri, etkilileri, yetkilileri parti içi demokrasiyi sözde değil, örgütlü yaşamın pratiğindekurum ve kurallarıyla demokrasiyi uygulamalıdırlar. Uygulanması için aktif mücadelenin içine girmelidirler. Uygulamayana, parti disiplini (yaptırım) uygulamalıdır.

CHP bunu başaramıyorlarsa ya demokrasi mücadelesinden vazgeçmelidir. Yada başarısızlıklarını veya isteksizliklerini gizlemek maskelemek için üyeleri, halkı rakipleriyle, rakiplerinin yaptıklarıyla, yapacaklarıyla korkutma alışkanlığından vaz geçmelidirler. Halka üyelere gerçeği olduğu gibi anlatmalıdırlar. Parti içindki sorunların üzerine kararlılıkla gitmelidirler. Üyeler arasında aksızlığa, adaletsizliğe eşitsizliğe bir an önce son vermelidirler.

CHP,oyu kazanma politikasını ikinci plana çekmelidirler. oy vereni kazanma politikasını birinci plana almalıdırlar.

YAZILARIMI 2 YILDAN BERİ OKUYAN GÖNÜL DOSTLARIMA ÇOK SAMİMİ BİR İTİRAFTA BULUNMAK İSTİYORUM.

YAZILARIMI 2 YILDAN BERİ OKUYAN GÖNÜL DOSTLARIMA ÇOK SAMİMİ BİR İTİRAFTA BULUNMAK İSTİYORUM.

Değerli gönül dostlarım,

2 konuda kesintisiz olarak düşüncelerimi sizlerle paylaşıyorum. Birincisi üyesi olmakla onur olduğum partim CHP hakkında.

İkincisi kaplı kaya yaşam boyu spor 2000 adı altında gönül dostlarımızla yaptığımız etkinlikler hak.

Samimi olarak itiraf ediyorum. Ne zaman partim hakkında siyaset ve politika hakkında yazacak olsam, bir işe eyleme katılacak olsam, ne zaman bir toplantıda konuşacak olsam, konuşmaya hazırlansam aklınızın alamayacağı kadar gerilim, sıkıntı, huzursuzluk, stres içinde olduğumu hissediyorum.

Gerilimin, sıkıntının, stresin, huzursuzluğun kaynağının CHP olmadığını çok iyi biliyorum. CHP’de tabanda değil daha çok tavanda, politika ve siyaset yapan, özü sözü bir olmayan, birbirini sevmeyen biri birini çekemeyen insanlar olduğunu da çok iyi biliyorum. O insanlar beni bende o insanları sevmiyorum. Bu yüzden parti ve örgüt içinde çok kalabalık olsak ta gerçekten yalnızlık çekiyorum.

Samimi olarak itiraf ediyorum, Ne zaman etkinliklerimiz, gezilerimiz hakkında yazı yazacak olsam, etkinliklere katılsam, gönül dostlarıyla birlikte geziye çıksam paylaşsam, konuşsam, düşüncelerimi açıklasam aklınızın alamayacağı kadar kendimi huzurlu, mutlu, neşeli olduğumu hissediyorum.

Huzurlu, mutlu, neşeli olmamın kaynağının, etkinliğimize katılan gönül dostlarımın özlerinin sözlerin bir olduğunu, bir birlerini kesinlikle sevdiklerini saydıklarını değer verdiklerini çok iyi biliyorum. Bu yüzden etkinliğe katılanlar arasında kendimi hiç ama hiç yalnız hissetmiyorum.

İşte bu nedenle etkinliğimize katılan gönül dostlarımızı çok ama çok önemsiyorum. Bu güzel insanları güzel duyguları kişisel çıkar uğruna, doğrudan yâda dolaylı olarak siyaset ve politikaya alet etmeyi kendime ihanet olarak kabul ediyorum


5/28/12

HİÇ KMSE SUÇUMUN NE OLDUĞUNU SÖYLEMEDİ

HİÇ KMSE SUÇUMUN NE OLDUĞUNU SÖYLEMEDİ

2010 Nisan ayından beri, CHP Bursa İl başkanımız Gürhan Akdoğan ve Erhan Sevimli ’den, özellikle ilçe eski Yıldırım İlçe başkanımız Ali Togan’dan görev alıp çalışmak için yazılı ve sözlü olarak defalarca görev istedim. Benim dışımda birçok üyeye görev verildiği halde bana hiçbir görev verilmedi. Her gün dilenci gibi yalvardığım halde, sandık görevlisi dahi olmadım. Sordum soruşturdum. HİÇ KİMSE SUÇUMUN NE OLDUĞUNU SÖYLEMEDİ.

Kimse görev vermedi diye hiç boş durmadım. Çalışmalarım takdirle karşılandı. Birçok yazım gazetelerde yayınlandı.
Parti içi seçimler yaklaştı şimdiki ilçe başkanımız Güner Aklan bir grup kurdu. Facebookta birde serbest kürsü kurdu. Kürsüye üye olmamı, yazılarımı serbest kürsüde yayınlamamı istedi. Kabul ettim. Uzun bir süre yazdım yazıştık facabookta tanıştık. Grup çalışmalarıyla, grup toplantılarıyla ilgili olarak kendisine bir kaç soru sordum. Sorularıma cevap alamadım. Ama hem serbest kürsüden atıldın hem de arkadaşlıktan çıkarıldım. Kara listeye alındım. Adım ne yönetim kurulu listesine yazıldı, ne yedeklere yazıldı, nede üst kurul delegelerine yazıldı. Teklif dahi gelmedi. Sordum soruşturdum. HİÇ KİMSE SUÇUMUN NE OLDUĞUNU SÖYLEMEDİ.

Şimdi toz duman çekildi. Köşeler tutuldu. herkes yerine oturdu.
Ama yemin ettim. kendime söz verdim. Boyun eğmeyeceğim, suçsuz olduğunu biliyorum. başımı dik tutacağım. CHP’nin özgür bir üyesi olarak varlığımı sürdüreceğim. Sadece partime ve partimin tüzüğüne bağlı kalacağım. Soracağım, sorgulayacağım. Önereceğim, eleştireceğim, yazacağım. Üyelik görev ve sorumluluklarımı yerine getireceğim. CHP’nin özgür bir üyesi olarak parti içi demokrasiyi, eşitliği, adaleti, özgür iradeyi sonuna kadar savunmaya devam edeceğim.

Sorularıma cevap vermeyenleri, görev vermeyenleri hiçbir göreve layık görmeyenleri sadece vicdanlarına havale edeceğim. CHP de bunları yaşan tek üye olmadığımı biliyorum.

Kemal Kılıçdaroğlu döneminde bu haksızlıkların adaletsizliklerin son bulacağına inanıyorum.

ETKİNLİKLERİMİZLE İLGİLİ OLARAK ÖNEMLİ BULDUĞUM BAZI DUYGULARIMI GÖNÜL DOSTLARIMLA PAYLAŞMAK İSTİYORUM.

ETKİNLİKLERİMİZLE İLGİLİ OLARAK ÖNEMLİ BULDUĞUM BAZI DUYGULARIMI GÖNÜL DOSTLARIMLA PAYLAŞMAK İSTİYORUM.

Kaplı Kaya Yaşam Boyu Spor adı altında düzenlediğimiz 2011yılı son bahar, 2012 yılı ilkbahar doğa gezisi etkinliğimize katılan gönül dostlarımızın yarısından çoğu birbirlerini ilk defa görüyorlardı. İlk defa birlikte oluyorlardı. Birbirlerini ilk defa gören gönül dostlarımız, aynı yolda, aynı amaç için yan, yana yürüdüler. Halil İbrahim sofrasında buluştular. Doğada, dere kenarında, aynı ortamda, aynı mekânda sabah kahvaltısı yaptılar. Bir birlerine ikramda bulundular. Tanıştılar, konuştular, kaynaştılar. Ve 3 Haziranda piknikte buluşmaya karar verdiler.

Gezi esnasında gönül dostlarımız arasında kendiliğinden karşılıklı sevgi, saygı oluşmuştu. Huzurun, neşenin ve mutluluğun etkisi herkesin yüzlerine yansımıştı.

Kim zengindi? kim fakirdi? Kim ne giymişti? Kim ne yiyecek getirmişti? Kim ne iş yapıyordu? Kimin mesleği neydi? Bunlar hiç kimsenin de umurunda da değildi. Çünkü doğa güzeldi. Doğallık güzeldi. İnsanlar güzeldi. Güzel insanlarla birlikte olmak güzeldi.

Bu güzellikler hiç bir gerekçeyle hiç bir şeye alet edilemeyecek kadar, hiç bir gerekçeyle hiçbir şekilde istismar edilemeyecek kadar önemlidir. Değerlidir. Ve hatta kutsaldır.

Doğayı, doğallığı, insanları, seven tüm gönül dostlarımıza selam olsun.

3 Haziranda Pazar günü bursa kaplı kaya parkında buluşmak, gönlümüzce eğlenmek, dinlenmek, umut ve dileği ile hoşça kalın, dostça kalın, sevgiyle kalın, sağlıkla kalın.

https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-prn1/543322_10150924765369419_1474055788_n.jpg

5/27/12

CHP’DE SEVDİKLERİM VE SEVMEDİKLERİM

CHP’DE SEVDİKLERİM VE SEVMEDİKLERİM

S E V D İ K L E R İ M

CHP’de sevdiklerim hakkında kitap yazabilirim yada kısaca özetleyebilirim.

Kısaca özetleyecek olursam.

Evet, dünya alem bilsin ki CHP’liyim.

CHP üyesiyim ve CHP’yi seviyorum.

CHP’nin sahip olduğu değerleri seviyorum.

CHP’nin tarihi misyonunu seviyorum.

CHP’nin emperyalizme karşı verdiği bağımsızlık savaşını seviyorum

CHP’yi kuran CHP’ yi halkına emanet eden, yurtta barış, dünyada barış diyen büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ü seviyorum.

Büyük devlet ve siyaset adamı, CHP ’genel başkanı olan, bir ülkede namuslu insanlar, en az namussuzlar kadar cesur olmadıkça o memlekette kurtuluş yoktur diyen ismet İnönü’yü seviyorum.

CHP Genel başkanı olan dürüstlüğü ile tanınan ve TBMM’sinde burası devlete kafa tutulacak yer değil diyen Bülent Ecevit’i seviyorum.

CHP’si genel başkanı olan CHP’yi barajın altına düşüren, grup ve kutup ruhunu CHP’ye aşılayan, uzun başkanlık yıllarında CHP’yi iktidara taşıyamayan, küçük olsun benim olsun diyerek koltuğunu korumaya çalışan Deniz Baykal’ı değil parti içindeki yürüttüğü politikayı hiç sevmedim.

CHP genel başkanı olur olmaz çok büyük bir enerjiyse, kararlılıkla, inançla çalışmaya başlayan ben sizden biriyim, ben sizin kemalinizim diyen Kemal Kılıçdaroğlu’ nu seviyorum.

S E V M E D İ K L E R İ M

CHP’de sevmediklerim hakkında kitap yazabilirim yada kısaca özetleyebilirim.

Kısaca özetleyecek olursam

CHP’de eşitlikten, adaletten, özgürlükten, demokrasiden, haktan, hukuktan bahsedenleri

CHP’de Atatürk’ten, devrimlerinden, devrimcilerden, emperyalizmden, kapitalizmden, bağımsızlıktan bahsedenleri bu değerler üzerinden politika ve siyaset yapanları ama bu değerlerin gereklerini örgütlü yaşam içinde yerine getirmeyenleri, yani sözlerine ve yüzlerine maske takanları sevmiyorum.

CHP’de grubun, hizbin, paranın, etiketin, etkili, kişilerin, gücüne güvenenleri, özgür iradenin önüne set çekenleri, kişisel çıkar uğruna kırk takla atanları, bukalemun gibi renk değiştirenleri, en yakın dostlarını arkadan hançerleyenleri, halka sırtını dönenleri, kolay ve kestirme yoldan seçilenleri seçilmek isteyenleri sevmiyorum.

CHP’de parti tüzüğüne, partinin amaçlarına, ilkelerine, çalışma kurallarına, partinin disiplinine, toplantı usul ve yönetimine uymayanları, üyelere söz hakkı vermeyenleri, görev yetki ve sorumluluk sınırlarını aşanlarını sevmiyorum.

CHP’de görev yetki ve sorumluluğu, çalışmayı tabana yaymayanları, yaygınlaştırmayanları, örgütlenme ağını kurmayanları, kapalı kapılar ardında gizli görüşme ve toplantı tapanları, üyelere değer vermeyenleri sevmiyorum.

CHP’de seçildikten sonra, üyeleri, halkı unutanları, üyeleri yok sayanları, üyelere karşı komutan, patron, amir gibi davrananları tepeden bakanları, halktan kendini soyutlayanları sevmiyorum.

yazılarımda sevmediklerimi eleştiriyorum. Sevdiklerime saygı duyuyorum. Sevmediklerim AKP varken CHP’yi eleştirme diyorlar, hedef saptırıyorlar. Maskelerinin düşmesinden gerçek yüzlerinin gözükmesini istemiyorlar korkuyorlar.

CHP ’içinde sevmediklerimin sevdiklerimden daha çok olduğunu görüyorum. Kemal Kılıçdaroğlu sevmediklerimi usul, usul azaltmaya çalıştığına inanıyorum. Başaracağını umut ediyorum.

5/25/12

CHP’DE PARTİ İÇİ SEÇİM MARATONU DEVAM EDİYOR

CHP’DE PARTİ İÇİ SEÇİM MARATONU DEVAM EDİYOR

CHP’de delege seçimleri yapıldı bitti.

İlçe yönetim kurulu seçimleri yapıldı bitti.

Kadın ve gençlik kolları yönetim kurulları seçimleri yapılıyor.

İl yönetim kurulu seçimleri yapılacak ve büyük kurultaydan sonra seçim maratonu bitecek.

Parti içi demokrasi anlamında, yapılan ve yapılacak olan seçimlerin hepsinden, çıkarılacak çok önemli derslerin olduğunu düşünüyorum

Unutmayalım ve aklımızdan çıkarmayalım ki, CHP’yi yaşatan demokrasidir. Demokrasiyi içine sindiremeyen partiler tarih olmuştur. CHP bir ara demokrasiden uzaklaşmıştır. Baraj altına düşmüştür. Barajın altına düşürenler parti yönetiminden uzaklaşmışlardır.
CHP yeniden demokrasi sürecine girmiştir.

CHP’de parti içi yapılan seçimlerden çıkardığım derslere gelince, özet olarak

Parti içi demokrasiyi uygulama ve iktidar olma anlamında CHP için AKP ne ifade ediyorsa, parti içinde, özellikle seçimlerde antidemokratik (demokrasi dışı) uygulamalar aynı şeyi ifade ediyor.

CHP AKP’yi yenmek için nasıl mücadele ediyorsa, parti içindeki antidemokratik uygulamaları yenmek için de aynı mücadeleyi eşit oranda sürmesi şarttır.

CHP parti içi demokrasiyi kurum ve kurallarıyla hayata geçirmek istiyorsa, demokratik merkeziyetçilik anlamında parti disiplinini tüm üyelere eşit olarak uygulamak zorundadır.

Parti politikası sadece halkın oyunu kazanmaya yönelik olmamalıdır. Aynı derede halkı da kazanmaya yönelik olmalıdır. Ve artık söylemler eyleme dönüşmelidir.


CHP’DE BAZI HAKSIZLIKLARI İÇE SİNDİRMEK, HAZMETMEK GERÇEKTEN ÇOK ZOR.



İki yıllık ilçe örgüt çalışmalarında, referandumda, milletvekilli genel seçimlerinde, hiç ama hiç ortalıkta gözükmeyen, çalışmalara katılmayan,, üyelerce tanınmayan 10 yıla yakın başka ilçede oturan bir parti üyesi, parti içi seçimlere bir kaç ay kala başkan olmak amacıyla İl, ilçe yönetimlerinin bilgisi ve onayı olmadan bir grup kuracak. Bu grup, başka bir ilçenin üyeleriyle (ele geçirilen üye telefonları sayesinde) peş peşe salon ve kahvehane toplantıları düzenleyecek. Toplantılarda kendisini üyelere tanıtacak. Delege seçimlerini çok yakından izleyecek. Seçilen delegelerle yakın ilişki ve iletişim içinde olacak. Onlarla toplantılar düzenleyecek. İki ay içinde İlçenin en güçlü ilçe başkan adayı olacak. İlçe yönetim kurulunu ve üst kurul delegelerini tek başına belirleyecek. Hiç bir itiraz olmayacak. Blok listeyle seçime girecek belirlediği listeyle birlikte ilçe başkanı seçilecek.

Bir başka üye aynı ilçeye başkan olmak için adaylığını koyacak, pazarlık gücünü artıracak. Seçim günü yaklaştıkça araya etkili yetkili isimler girecek en güçlü başkan aday lehine adaylıktan çekildiğini açıklayacak güçlü başkan adayının yönetim kurulu listesine adını yazdıracak. Yönetim kuruluna seçilmeyi fazlasıyla hak eden üyeler blok liste yöntemiyle engellenecekler. Seçilmeyi hiç hak etmeyen isimler rahatça seçilecekler. Bu seçime de demokratik yarış denilecek. Acı ama gerçek olan bu işte.

CHP’de parti içi barışa, huzura, dayanışmaya, birliğe ve beraberliğe, parti içi demokrasiye zarar veren bu yöntemle seçilenlerden çok, bu seçim yöntemini, usulünü CHP’ye layık görenlerdir. Bu seçim yöntemine uygulamasına itiraz etmeyenlerdir. Kendini ifade etme anlamında üyeler arasında eşitliği adaleti sağlamayanlardır. Büyük balığın küçük balığı yutmasına izin göz göre, göre izin verenlerdir.

Bu seçim yöntemle seçildikten sonrada parti içi demokrasiyi kurum ve kurallarıyla uygulamak örgüt içinde, üyeler arasında eşitliği iç barışı sağlamak, güven ortamı yaratmak, birliği beraberliği oluşturmak, demokrasinin düşmanı olan grup alışkanlığını yok etmek gerçekten zordur.

Yeni CHP döneminde bu haksızlıkların hiç bir zaman yaşanmayacağını tekrar etmeyeceğini umut ediyorum.

5/23/12

BENİM PARTİM EŞİTLİĞİ SAVUNUYOR. BEN PARTİMDE EŞİTLİĞİ ARIYORUM

BENİM PARTİM EŞİTLİĞİ SAVUNUYOR. BEN PARTİMDE EŞİTLİĞİ ARIYORUM

İnternette eşitliğin anlamı tanımını okudum. Eşitliğin tanımında diyor ki,
Başlık ne olursa olsun, insanlar arasında toplumsal ve siyasal haklar yönünden ayrım bulunmaması durumu.

Benim partim ve parti yöneticilerim eşitliği savunuyor.
Partimde parti içi seçim yapılıyor.
Eşitliğin tanımına göre insanlar arasında toplumsal ve siyasal haklar yönünden ayrım bulunmaması gerekiyor.

Eşitliğin tanımına göre partimde seçimlerde eşitlik uygulandı mı bakalım.

Partim yöneticileri hiçbir parti üyesine sormadan, danışmadan, seçim ve örgütlenme çalışması için, bir parti üyesine 2011 yılı son ayının son haftasında görev ve yetki veriyor. Çalışma yapabilmesi için parti üyelerinin üyelik bilgilerini de veriyor. O bilgilerin içinde en önemlisi ev ve cep telefonları. Görevi yetkiyi alan, üye telefonla üyelere ulaşma olanağını yakalıyor. 4 ay boyunca her mahallenin üyesine telefonla mesajla ulaşarak kurduğu ekiple seçim ve örgütlenme çalışmaları yapıyor. Toplantılar düzenliyor.

Seçim oluyor görev ve yetki süresi sona eriyor. Parti içi seçimler yaklaşıyor. Görevi ve yetkisi sona eren parti üyesi bir isim altında 5 kişilik grup kuruyor. Önceden görevli ve yetkili olduğu ilçede grup arkadaşlarıyla birlikte telefonla, mesaj üyelere ulaşarak, ( il ve ilçe yönetimlerinin bilgisi ve onayı dışında) bir seri bilgilendirme toplantılar düzenliyorlar. Durum il başkanına iletiliyor. İl başkanı Toplantı yapmak anayasal haktır sakıncası yoktur diye demeç veriyor. İlçe yönetimi ise farklı düşünüyor grubun 5 üyesini izinsiz ve tüzüğe aykırı toplantılar yaptıkları gerekçesiyle disiplin kuruluna sevk ediyor. Disiplin kararını hiç kimse dikkate almıyor. Toplantılara devam ediliyor. Grup üyelerinin asıl amacı, kendilerini üyelere tanıtmak olduğunu çok iyi biliyorlar.

Grup üyeleri arasında anlaşmazlıklar çıktığından grup üyeleri sık sık değişikliğe uğruyor. En sonunda grup dağılıyor. Ama içlerinden birisi kendisini üyelere, delegelere tanıtmayı başarıyor. Ve en sonunda ilçe başkanı olmayı başarıyor.

Şimdi elimizi vicdanımızın üstüne koyup düşünelim. Yapılan delege ve başkanlık seçimlerinde, toplumsal ve siyasal haklar anlamında Üyeler (insanlar) arasında hiçbir ayrım yapılmadan seçim yapılmıştır der misiniz?

Telefon bilgileri ve toplantı yapacak maddi imkânları olamayan üyelerle, telefon bilgilerin ve toplantı yapacak maddi olanakları olan üyeler eşit haklara mı sahipler?

Seçimi kazanan ve kaybeden üyelerin hepsine dünde bugünde saygım sevgim vardır. Âma

BENİM PARTİM EŞİTLİĞİ SAVUNUYOR BEN PARTİMDE EŞİTLİĞİ ARIYORUM

5/22/12

27 EKİM2010 TARİHİNDE YAZDIĞIM "BİR ÜYENİN FERYADI, ÇIRPINIŞI GÖRÜLMELİ DUYULMALI FARK EDİLMELİDİR" BAŞLIKLI YAZIMI,

27 EKİM2010 TARİHİNDE YAZDIĞIM "BİR ÜYENİN FERYADI, ÇIRPINIŞI GÖRÜLMELİ DUYULMALI FARK EDİLMELİDİR" BAŞLIKLI YAZIMI,

DÜN ÜYESİ OLDUĞUM İL BAŞKANI, İLÇE BAŞKANI, YÖNETİM KURULU ÜYELERİ, KADIN VE GENÇLİK KOLLARI BAŞKANLARI, DANIŞMA KURULU ÜYELERİ, İL İLÇE KURULTAY DELEGELERİ MİLLETVEKİLLERİ DUYMADILAR, GÖRMEDİLER, OKUMADILAR, ÖNEMSEMEDİLER YANIT VERMEDİLER.

UMUYORUM DİLİYORUM KEMAL KILIÇDAROĞLU LİDERLİĞİNDE YENİDEN SEÇİLENLER, YENİLİKÇİLER ESKİLERİNDEN FARKLI OLURLAR. FARKLILIKLARINI UYGULAMALARIYLA DAVRANIŞLARIYLA EYLEM VE ETKİNLİKLERİYLE HEMEN FARK ETTİRİRLER.

ÖNCELİKLE KENDİLERİNİ DEĞİL, ÜYELERİ VAR ETMEK ÇALIŞIRLAR. ÜYELERİ KUCAKLARLAR. ÜYELERE HALKA CHP NİN KAPILARINI SONUNA KADAR AÇARLAR. CHP NİN ASİL ÜYELERİNİ GERÇEK ÜYELERİNİ SEVGİYLE SAYGIYLA, GÜLER YÜZLE KARŞILARLAR.

ÜYENİN DÜN YAŞADIĞI SORUNLARI BUGÜN YAŞATMAMAK İÇİN SORUNLARI ÇÖZMEK İÇİN ELLERİNDEN GELEN HER ŞEYİ YAPARLAR. UMUDUMUZU YOK ETMEZLER. GELEN GİDENİ ARATMADI DEDİRTMEZLER. ÜYENİN FERYADINI ÇIRPINIŞINI DUYARLAR. HEP AKP İLE KORKUTMAZLAR ÜYEYE HAK ETTİĞİ DEĞERİ VE ÖNEMİ VERİRLER. SADECE SEÇİM ZAMANI GELİNCE HATIRLAMAZLAR.

https://www.facebook.com/notes/z%C3%BClfikar-bal/chpli-bir-%C3%BCyenin-feryadi-%C3%A7irpini%C5%9Fi-g%C3%B6r%C3%BClmeli-duyulmali-fark-edilmelidir/106991046034069


Üyesi olduğum Partinin CHP’ sinin İl Başkanına
“ “ “ “ “ İlçe Başkanına “
“ “ “ “ “ İl, İlçe Yönetim Kurulu Üyelerine
“ “ “ “ “ İl, İlçe kadın ve Gençlik Kolları Başkanlarına
“ “ “ “ “ İl, İlçe Danışma Kurulu Üyelerine
“ “ “ “ “ İl, İlçe ve Kurultay delegelerine
“ “ “ “ “ Milletvekillerine
Sade bir parti üyesi olarak her birinize hepinize diyorum ki,
Sizler belli aralıklarla da olsa toplanıyorsunuz, partimiz hakkında, sorun ve çözümleri hakkında, yapılacak iş ve işlemler hakkında düşüncelerinizi, önerilerinizi, eleştirilerinizi söylüyorsunuz, kararlar alıp uyguluyorsunuz.
Parti içinde seçmek ve seçilmek için, toplantılarda birbirinizle tanışıyorsunuz, konuşuyorsunuz, kendinizi ifade ediyorsunuz. Belli görevlere aday oluyorsunuz.
Bende CHP sinin üyesiyim. 63 yaşındayım. Emekliyim. 5 aydan beri aktif olarak aranızdayım. Parti örgütü çalışmalarına kesintisiz olarak katılmaktayım.
Ancak geçen bu süre içerisinde, örgüt içinde yapılan hiçbir toplantıya katılamıyorum. Katılsam tüzük gereği konuşamıyorum. Yazımın başında saydığım organların biz üyelere yönelik olarak hiç bir toplantı düzenlemediği için, hiçbir konuda, hiçbir çalışma grubu oluşturulmadığı için, örgütlenme ağı kurulmadığı için kendimi, düşüncelerimi, öneri ve eleştirilerimi (kişisel sohbetlerin dışında) açıklayacak hiçbir platform bulamıyorum. Kendimi ifade edemiyorum. Dilekçe ile e-posta ve ileti yazarak sesimi duyurmaya çalışıyorum. Sorular soruyorum. Hiç kimseden en ufak yanıt alamıyorum. Çok sık yazınca da huzura çağırılıyorum. İnternet ortamında yazma diye uyarılıyorum.
Hepinizin ve her birinizin vicdanlarınıza, insafınıza, adalet ve eşitlik değerlerinize, sosyal demokrat kimliğinize sesleniyorum. En az bende sizler kadar CHP sinin onurlu bir üyesiyim. Parti içinde seçmek ve seçilmek için, en az sizler kadar benimde hakkım var. Bu hakkımı bana neden kullandırmıyorsunuz? Kendimi düşüncülerimi ifade etmeme neden izin vermiyorsunuz? Parti üyelerini tanımak ve kendimi tanıtmak için, neden biz üyelerin katılacağı toplantılar düzenlemekten kaçınıyorsunuz? Neden sesimizi kısıyorsunuz? Neden konuşturmuyorsunuz?
Bizim sadece oyumuzu ister ama bizi reddederseniz, (altın yumurtaları toplar ama altın yumurtlayan tavukları açlıktan öldürürseniz) bir gün gelir o yumurtaları bulamazsınız. Ve şunu bilin ki o gün çok uzak değil.
Genel Başkanımız KEMAL KILIÇDAROĞLU 26.10.2010 tarihinde yaptığı grup toplantısında, halkımız umutsuzluğa, çaresizliğe düşmesin, korkuya kapılmasın türkiyenin her yerinde kapı gibi CHP partisi vardır. Demiştir. Evet, CHP vardır ama CHP Üyeleri kucaklayan, üyelerle yan yana, el ele, omuz omuza yürüyen, gücünü ve yetkisini üyelerden alan başkan ve yöneticiler ne yazıkki yoktur. (varsa da istisnadır)
Sayın genel başkanım. Yukarıda anlattığım gerekçeler nedeniyle CHP sinin kapıları ne yazık ki üyelerin yüzlerine kapalıdır. 27.10.2010

5/20/12

BURSA CHP YILDIRIM İLÇE ÖRGÜT BAŞKANLIĞINA ÖNEMLE SUNUYORUM

BURSA CHP YILDIRIM İLÇE ÖRGÜT BAŞKANLIĞINA ÖNEMLE SUNUYORUM

CHP Bursa Yıldırım 700.000’in üzerinde olan bir merkez ilçedir. 30 yıldır aynı ilçe aynı mahallede ikamet etmekteyim.

2000 yılında ÖDP’den istifa edip, 12. Maddeden CHP’nin asil üyesi olmuştum. Altan Öymen’in genel başkanlık yaptığı dönemde, Deniz Baykal’ın tekrar genel başkan olması ve il başkanımızı görevden alması üzerine CHP’den topluca istifa edenler arasında bende vardım.

2010 Nisan ayında Kemal Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkan olunca tekrar CHP’ye döndüm. Son iki yıldan beri ilçemizin teorik ve pratik anlamda en aktif, en çalışkan özgür üyelerinden biri olduğumu rahatlıkla söyleyebilirim.

Referandum ve son milletvekili seçimlerinde ilçemizin aldığı oy oranı ne olursa olsun, CHP Yıldırım ilçe örgütü her anlamda iflas ettiğini bilen ve şahit olan üyelerden biriyim. İki yıldır kesintisiz olarak yazdığım yazılarda iddiamı doğrulayan birçok kanıt vardır. Bu somut gerçeğe rağmen yıldırım ilçesinde potansiyel bir gücün çok fazla olduğunu biliyorum.

CHP Bursa Yıldırım İlçe örgütü hiç kimsenin tahmin edemeyeceği bir sıçrama, yapabilir. Bunun için yeni seçilen İlçe başkan ve yönetim kurulu üyelerine son derece önemli olan görev, yetki ve sorumluluklar düşmektedir.

CHP Bursa Yıldırım İlçe örgüt yönetimi neyi nasıl yapmalıdır ki, herkesi hayrete düşürecek o sıçramayı yapabilsin. Bu anlamda yapacağı işler hem çok zor, kolay hem de çok kolay olduğunu biliyorum. İşin zorluğunun ve kolaylığının yüzde yüzünün örgütün kendi içinden kaynaklandığını da çok iyi biliyorum.
CHP Bursa Yıldırım İlçe örgüt yönetiminin bu sıçramayı başarabilmesi için

1-ilçe yönetimi sorunun ve çözümün kendi içinde olduğu gerçeğini anlaması kavraması ve kabul etmesi gerekir.

2- ilçe yönetimi, ilçede, potansiyel gücün varlığını göz önünde bulundurarak, her şeye sıfırdan başlamalıdır.

3-İlçe yönetimi kesinlikle kendisine güven duymalıdır. Ve bu güvenle kısa, orta, uzun vadede yapacağı işlerin önem ve acili yet durumuna göre, planını, programını, projesini yapıp ilan panosuna asmalı, örgütün, üyelerin bilgisine sunmalıdır.

4-ilçe yönetimi her ne pahasına olursa olsun, yapacağı, iş ve işlemlerde, alacağı kararlarda, mali konularda parti tüzüğünü, çalışma ilkelerini, parti programını ve kararlarını esas almalıdır.

5- ilçe yönetimi her ne pahasına olursa olsun, örgüt çatısı altında ve CHP adı altında düzenlenecek, yapılacak ve yönetilecek tüm toplantılarda, toplantı usulü, yönetimi, kural ve disiplinine titizlikle uymalı ve uymayanlara asla müsamaha göstermemelidir. Parti ve örgüt diplini tüm üyelere eşit ve adil olarak uygulanmalıdır.

6-ilçe yönetimi, yaptığı iş ve işlemlerde aldığı kararlarda, mali konularda alabildiğine şeffaf olmalıdır. Parti üyesi hakkı olan bilgilere engelsiz ve izinsiz ulaşabilmelidir.

7-ilçe yönetimi bilgisi ve onayı dışında oluşabilecek hiç bir gruba, kutba hizbe asla izin vermemelidir.

8-ilçe yönetimi ilk yapacağı işlerden arasında örgütlenme ağını ( sokak cadde mahalle temsilcileri) çeşitli başlıklardan oluşacak çalışma gruplarını oluşturmalı, kurumsallaştırmalı ve aktif hale getirmelidir.

9-ilçe yönetimi ilçe görev yetki ve sorumluluğu alabildiğince tabana yaymalı ve yaygınlaştırmalıdır.

10-ilçe yönetimi sade üyeden başkana kadar herkesin her organın görev yetki ve sorumluk sınırlarının neler olduğunu somut olarak açıklamadır.

11- ilçe merkezinin en kısa sürede sağlıklı bir mekâna kavuşması için gerekli olan çaba gösterilmelidir.

12- ilçe merkezine gelen üyeler, vatandaş güler yüzle ilgiyle karşılanmalıdır.

13- tabanla ilişki ve iletişim kesintisiz sağlanmalı örgüt toplantıları düzenli olarak yapılmalıdır.

14- ilçe örgütünde iç barış, huzur, dayanışma, mutlaka sağlanmalıdır. Üyeye hak ettiği değer kesinlikle verilmelidir. 20.5.2012

5/19/12

GÖNÜL DOSTLARIMA ÖZEL MEKTUBUMDUR.


Mektubuma başlamadan önce, doğayı, doğallığı ve insanları seven, her bir gönül dostuma, bende gönül dostuyum diyen güzel insanlara en içten selam ve sevgilerimi yolluyorum.

Çok değerli gönül dostlarım.
Bir anlamda sizler gerçekten dert ortağım gibisiniz. Aileden biri gibisiniz. Çok uzaklarda olmanız, genç yâda yaşlı olmanız, evli yâda bekâr olmanız, zengin ya da fakir olmanız, makam ve mevki sahibi olmanız. Güzel ya da çirkin olmanız hiç ama hiç fark etmiyor. Yürekten alıp yürekten vermek fazlasıyla yetiyor. Bazı gönül dostlarımızla aramızda sevgi zinciri oluşturduk. Paylaşımlarımız karşılıklı sevgi ve saygı ortamı içinde artarak ve kesintisiz olarak devam etmektedir. Aramıza yeni gönül dostlarımız katılmaktadır. Kalbimizin, gönlümüzün kapısı doğayı doğallığı seven aramıza katılmak isteyen yeni gönül dostlarımıza her zaman sonuna kadar açıktır.
Çok değerli gönül dostlarım
Gönül dostlarımızla olan ilişki ve iletişimlerimiz sadece yazışmaktan, paylaşmaktan, beğenmekten, öneri, eleştiri ve yorumlardan ibaret değildir. Pratik yaşamda hayat bulmaktadır. Bu güne kadar gönül dostlarımızın katılımıyla biri birinden güzel iki etkinliğe imza attık.
Birinci etkinliğimiz 13.Kasım 2011 tarihinde, sabah saat 7.30 0 derece sıcaklıkta gönül dostlarımızla kaplı kaya parkında buluştuk. Kaplı Kaya dersine sonbaharın güzelliklerini görmek için geziye çıktık. Gezimize katılan bay ve bayan gönül dostlarımız gezi esnasında o kadar mutlu oldular ki, bu anlatılmaz yaşanır. o soğukta hedeflediğimiz yolun iki katını daha yürüdük. Son baharın ve mutluluğumuzun resimlerini çekerek facebookta sayfamızda yayınladık. çeşitli nedenlerle gezimize katılamayan gönül dostlarımızla paylaştık. Ve 2012 yılının nisan ayının ilk haftasında Pazar günü ilkbaharın güzelliklerini görmek için kaplı kaya deresinde buluşmaya hep birlikte söz verdik
Sözümüzde durduk. İkinci etkinliğimizde 1.Nisan 2012 tarihinde Pazar günü sabah saat 9.00da yine kaplı kaya parkında buluştuk, bu defa kaplı kaya deresine ilkbaharın güzelliklerini görmek için geziye çıktık. ilk gezimizden Çok daha kalabalıktık. 1,5 saat yürüdükten sonra erikli çeşmesinde, derenin kenarında ateşin başında hep birlikte sabah kahvaltısı yaptık. Dağın yamacına doğru tırmandık. Ormanların içinde yürüdük, Dereler geçtik, kaynaklardan soğuk sular içtik, yorulduk dinlendik. çoook yukarılarda olan Zeyniler köyüne vardık. Bursa’yı, bursa ovasını kuş bakışı izledik. Bol bol resimler çektik. Resimlerimizi, sayfalarımızda günlerce yayınladık. Gelemeyen ama yüreği bizimle olan gönül dostlarımızla paylaştık. 2012 yılının haziran ayının ilk haftasında ilk Pazar günü kaplı kaya parkında tam gün sazlı, sözlü türkülü, halaylı, sabah kahvaltısı ve piknik yapmaya hep birlikte söz verdik. (o gün yağmurlu olursa ikinci hafta aynı gün aynı yerde piknik yapacağız dedik) Bir aksilik çıkmadığı takdirde genç bir gönül dostumuz sazıyla, yine genç bir gönül dostumuz türküsüyle katılmaya söz verdiler. Doğayı doğallığı ve insanları seven tüm gönül dostlarımız ve dostlarımızın dostları müzik aletleriyle piknik için gerekli olan her şeyleriyle pikniğimize, eğlencemize, şölenimize katılmaya davet ediyoruz.
2012 yılında düzenleyeceğimi son etkinliğimiz sonbaharda ekim ayında kestane gezisi olacaktır. Buluşma tarihi yeri bu sayfada yayınlanacaktır.
Mektubuma son verirken, gezimize katılan, katılmak isteyip te katılamayan ama gönlü yüreği bizimle olan tüm gönül dostlarıma teşekkür etmeyi bir borç biliyorum. Doğayı doğallığı insanları seven gönül dostlarıma sağlık huzur ve mutluluklar diliyorum. Ana etkinliğimiz olan piknikte ara etkinliklerimizde buluşmak görüşmek, tanışmak dilek ve arzusuyla Sevgiyle kalın, hoşça kalın, dostça kalın diyorum.
ÖNEMLİ NOT: 15.4.2012 PAZAR GÜNÜ KAPLI KAYA PARKINDA SAAT TAM 8.00 BULUŞACAĞIZ KAPLI KAYA DERESİNE GEZİYE ÇIKACAĞIZ SABAH KAHVALTIMIZI DOĞADA YAPACAĞIZ. MÜSAİT OLAN DOSTLARIMIZ BAY BAYA KATILABİLİRLER. DUYURU YAPTIĞIMIZ GEZİ ETKİLİKLERİ BAYLI BAYANLIDIR SAĞLIK SORUNUVE ZAMAN SORUNU OLANLARIN KATILMAMALRINI, EKMEK ARASI, KÜÇÜK SU KABI, VE DEĞİŞİK (TERLEMEYE ÖNLEM OLARAK) ALMANIZI ÖNERİYORUZ.

BANA GÖRE KİMLER KİMLER GERÇEK CHP’Lİ OLAMAZ

BANA GÖRE KİMLER KİMLER GERÇEK CHP’Lİ OLAMAZ

CHP'de, milletvekili, belediye başkanlıkları ve parti içi seçimlerde, seçmede ve seçilmede, örgüt içinde yapılan tüm toplantılarda, konuşmalarda, her bir parti üyesinin kendini, düşünlerini, öneri ve eleştirilerini ifade etmede, anlatmada, eşitliği, adaleti hakkı, hukuku savunmayan, örgütlü yaşamın pratiğinde savunduğunu uygulamayan hiç kimse bana göre gerçek CHP’li olamaz.

Örgütlenme ağının ve çalışma gruplarının kurulması, kurumsallaşması, ve örgütlü yaşamın pratiğinde uygulamaya konulması için teorik ve pratik anlamda çaba göstermeyen, emek vermeyen hiç kimse bana göre gerçek CHP’li olamaz.

Örgüt üyesinin parti ve örgüt çalışmaları hakkında bilgi edinmesini engelleyen, örgüt üyelerinden habersiz olaraki herhangi bir gerekçeyle gizli toplantı yapanlar bana göre gerçek CHP’li olamazlar,

Örgüt gelir ve gider kaynakları hakkında, bilgi ve belgeleriyle birlikte üyelere yazılı açıklama yapmayanlar bana göre gerçek CHP’li olamazlar.

Çalışmalarını, yaptığı işleri, aldığı kararları, gelir ve giderler, parti tüzüğüne, partinin ilke ve kurarlarına, kararlarına, parti programına dayandırmayanlar bana göre gerçek CHP li olamazlar,

Üyesinden genel başkanına kadar görev yetki ve sorumlululk sınırlarının neler olduğunu bilmeyenler, uygulamayanlar, görev yetki ve sorumluklarını ihlal ve ihmal edenler, parti disiplinine uymayanlar bana göre gerçek CHP’olamazlar.

Parti, ve örgüt içinde, ayrılık ayrımcılık,sevgisizlik, saygısızlık, yapanlar, taraf tutanlar, kişisel çıkarları için grup, kutup kuranlar, başka üyelerin haklarını, doğrudan yada dolaylı yoldan gasp edenler bana göre gerçek CHP’li olamazlar.

Atatürk'ü, cumhuriyeti, cumhuriyetin kazanımlarını, CHP’sini , devrimcileri, devrim şehitlerini, eşitliği, adaleti, özgürlüğü demokrasiyi hiç bir zaman dillerinden düşürmeyenler ama bu değerlerin gereklerini örgütlü yaşamın pratiğinde hayata geçirmeyenler, uygulamamayanlar örgütle halkla birleşip bütünleşmeyenler, dayanışma içinde olmayanlar, halkı kucaklamayanlar bana göre CHP’li olamazlar.

5/18/12

CHP’SİNDE YENİDEN SEÇİLENLERE, GÖREV YETKİ SORUMLULUK ÜSTLENENLERE SESLENİYORUM

CHP’SİNDE YENİDEN SEÇİLENLERE, GÖREV YETKİ SORUMLULUK ÜSTLENENLERE SESLENİYORUM

Siz, her biriniz cumhuriyeti, cumhuriyetin kazanımlarını ve CHP’sini, korumak, yaşatmak ve savunmak istiyorsanız, CHP’sinin iktidar olmasını istiyorsanız, seçilmek için yaptıklarınızı seçildikten sonra yapmayın yeter. Yâda seçilirken yaptıklarınızın tersini, seçildikten sonra yapın yeter. O zaman göreceksiniz ki CHP’sinin oylarında ve milletvekili sayılarında çok hızlı bir artış olacaktır. Ve CHP iktidara yürüyecektir.

Anlamanız için ok daha somut ipucu vereyim. Pastanın kokusunu unutun yeter. Tehlikenin ne kadar büyük olduğunu halkımıza anlatmayın, siz anlayın, fark edin yeter. Çünkü o zaman eminim ki siz halka koşacaksınız.

Halksız bu işin olma yayacağını anlayacaksınız. Tüm enerjinizi, tüm bilginizi, birikimlinizi, kendinizi var etmeye değil, cumhuriyeti, cumhuriyetin kazanımlarını ve CHP’sini korumaya, savunmaya ve yaşatmaya ayıracaksınız.

Benlik bencillik duygusundan kurtulacaksınız. Halkımızın arasına karışacaksınız, halkımızla kucaklaşacaksınız, halkımızla, kaynaşacaksınız, halkımızla tanışıp, dayanışma içine gireceksiniz. Ve işte o zaman Halkımızla kol kola gireceksiniz aynı yolda aynı hedefe yürüyeceksiniz. Ve hep birden diyecekseniz ki güneş ufuktan şimdi doğar yürüyelim arkadaşlar.


BU BENİM KİŞİSEL DÜŞÜNCEMDİR.

BU BENİM KİŞİSEL DÜŞÜNCEMDİR.

Ne partimi, ne partimin değerlerini, ne seçilen seçilmeyen partili üyeleri, ne partimin icraatlarını, ne organlarını hedef alıp eleştirmiyorum.

CHP’li bir üye olarak kendi dünyamda CHP’yi enine boyuna düşünüyorum.

CHP, MHP’ gibi, AKP gibi, parti içinde, örgüt üyeleri üzerinde otoriter hâkimiyet kuran merkeziyetçi bir parti desem değil.

CHP, Parti içinde demokrasiyi kurum ve kurallarıyla uygulayan işleten bir parti desem.

CHP, BDP gibi belli bir kesimi temsil eden parti desem oda değil.

CHP, Sanki bunların hepsinden biraz var olan bir parti gibi.

Ve ben cumhuriyeti ve cumhuriyetin kazanımlarını özümseyen özgür bir birey olarak düşünüyorum.

Oyumu AKP’ye, MHP’ye veremem. BDP’ye veremem. Diğer küçük partilerin iktidar olma şansı olmadığı için veremem.

Cumhuriyetin kazanımları tehlikede olduğu için, oyumu CHP’ye vermeye mecbur ve mahkûmum.

İşte CHP’de yıllarca politika ve siyaset yapanlar bunu çok iyi bildiklerinden, CHP’li üyeleri, CHP’ye gönül veren halkı çok önemsemiyorlar. Kolay ve kestirme yollardan seçilmenin yükselmenin, çeşitli olanaklardan yararlanmanın hesabını yapıyorlar. Son yapılan delege ve ilçe kongre seçimleri bunu çok ne olarak ortaya koymuştur. Kavgalarda bunun en somut delilidir.

Kolay ve kestirme yollardan, omuzlara basrak seçilenler, sizce CHP’de gerçek anlamda parti içi demokrasiyi kurmak için mücadele ederler mi? kendilerini var etmeden üyeleri (özgür iradeyi var ederler mi?

Kemal kılıçdaroğlu’ndan yana bu konuda hiç kuşkum yok. Ama kolay ve kestirme yollardan delege başkan yönetim kurulu üyesi olanlardan çooook kuşkum var. Bu kuşkuyu yaratan asla seçilen üyeler (şahıslar) değildir. Seçimlerde uygulanan antidemokratik yöntemler, anlayışlar ve zihniyetlerdir. Yani şahısların ve yüzlerin değişmesi demek antidemokratik uygulamaların değiştiği anlamına gelmiyor.

YENİ CHP’DE, YENİ YENİ SEÇİLEN ÖRGÜT YÖNETİMLERİNDE BAŞIMA GELENLER HİÇ BİR ÜYENİN BAŞINA GELMEMESİ İÇİN 11.12.2011 TARİHLİ YAZIMI TEKRAR YAYINLIYORUM.

YENİ CHP’DE, YENİ YENİ SEÇİLEN ÖRGÜT YÖNETİMLERİNDE BAŞIMA GELENLER HİÇ BİR ÜYENİN BAŞINA GELMEMESİ İÇİN 11.12.2011 TARİHLİ YAZIMI TEKRAR YAYINLIYORUM.

Üyeliğim ve önemli sorular hakkında genel merkeze yazı

CHP Bursa Yıldırım ilçe örgütü (23.08.2002 /0383676 üyelik formum) üyesiyim. Eşim Melek Bal Nisan 2010 tarihinde bir gurup arkadaşımızla birlikte olmuştur.

Üyeliğimin devam edip etmediğini, eşimin üyeliğinin genel merkezden gelip gelmediğini Kasım 2010 ayında ilçe sekreterimize sordum. Üye listesinin kendinde olmadığını üyeliğimiz konusunda bilgi veremeyeceğini ve aidat alamayacağını söylemiştir. Dilekçeyle müracaat edeyim dediğimde ise evrak defterinin kendisinde olmadığını dilekçeyi alamayacağını söylemiştir. Bunun üzerine CHP Bursa İl Başkanlığına 26.10.2010 tarihli e-pota yazımla durumu bildirdim. İl Yönetim Kurulu adına verilen ( 3.12.2010 tarihli) e-posa yanıtta üyelik hakkında bilgi almam için ilçemiz başkanlığına müracaat etmem gerektiği (sözlü olarak da dilekçe vermem ve 1 ay da yanıt alamaz isem il başkanlığına müracaat) bildirilmiştir.

3.12.2010 tarihinde İlçemiz başkanı ile ilçe başkanlığında görüştüm. Durumu anlattım. İlçe sekreterinden bilgi alamadığımı ifade ettim. Bilgi sayara baktıktan üye olmadığımı, istifa ettiğimi seçme ve seçilme hakkımı kullanamayacağını şifa i olarak söylemiştir. 23.08.2002 /0383676 üyelik formumun mahallemiz klasöründe olduğu için yeniden üyelik formu doldurmadığımı ifade ettim. Gerekli bilginin yazılı olarak verilmesi için 3.12.2010 / 101 tarih sayı ile dilekçe verdim.

Bir üye olarak en temel haklarım konusunda doğruda bilgi almak neden bu kadar zor oluyor? Başka ilçe örgütlerimizde çalışan görevli bu sorulara anında yanıt verirken ilçe sekreterimizden neden bilgi alamıyorum?

Partimizin yapmış olduğu son seçimli olağan kurultaydan sonra Yönetim kadrosunun değişmesiyle birlikte ilimiz ve ilçemiz örgütlerine halkımız üye olmak için akın etmiştir. Toplu üyelik törenleri yapılmıştır. Eski üyeler ve yeni üyeler çalışmak ve görev almak istemişlerdir. Böylesine duyarlı bir dönemde, hem de genel başkanımızın demecine ve sürekli uyarılarına rağmen, ilimiz danışma meclisi toplantısında nerdeyse tüm konuşmacıların öneri ve eleştirilerine rağmen örgütlenme ağının kurulması doğrultusunda ilçemiz ve ilimiz örgütünde bu güne kadar aktif bir çalışma yapılmamıştır.

Üyelere yönelik hiçbir toplantı yapılmadığı için, hiçbir üyenin öneri eleştiride bulunma kendini ifade etme şansı yoktur. Kişisel sohbetlerde yapılan öneri ve eleştirilere karşı ise aşırı bir hassasiyet olduğu görülmekte ve hissedilmektedir.

İnternet ortamında ise partimiz hakkında öneri, eleştiri soru sorulması hoş karşılanmadığı anlaşılmak görülmekte ve hissedilmektedir.

Bilgi edinilmesini ve ifade ettiğim konuların değerlendirmeye alınıp alınmadığı konusunda bilgi verilmesini önemli arz ederim 06.12.2010

Not: 6eaf114 no ile gönüllü üyeyim ve gönüllü üye yapmak için çalışmalarımı sürdürmekteyim. 11 Aralık 2011 Pazar, 02:51:34

5/17/12

CHP’SİNİN ASİL BİR ÜYESİ OLARAK, YENİ CHP’DE, YENİ SEÇİLEN BAŞKAN VE YÖNETİMLER DÖNEMİNDE HAKLARIMI VE BİLMEDİKLERİMİ BİLMEK, ANLAMAK, UYGULAMAK İSTİYORUM.

CHP’SİNİN ASİL BİR ÜYESİ OLARAK, YENİ CHP’DE, YENİ SEÇİLEN BAŞKAN VE YÖNETİMLER DÖNEMİNDE HAKLARIMI VE BİLMEDİKLERİMİ BİLMEK, ANLAMAK, UYGULAMAK İSTİYORUM.

Bir birey olarak, bir insan olarak, Zülfikar Bal olarak değil, CHP’sinin asil ve sade bir üyesi olarak, kendimi, parti içinde, örgüt içinde güvensiz, korumasız, savunmasız ve korumasız hissediyorum.

Çünkü parti içinde, örgüt içinde haklarımın görev ve yetki ve sorumluluk sınırlarımın neler olduğunu bilmiyorum.

Çünkü parti organlarının parti organlarına seçilenlerin, görev, görev yetki ve sorumluluk sınırlarının neler olduğunu bilmiyorum.

Çünkü iki yıldan beri örgüt yönetimlerine yazılı ve sözlü olarak sorduğum, hiçbir soruma, önerime, eleştirime yanıt alamıyorum.

Çünkü üyesi olduğum örgütün, örgüt organlarının hangi ilke ve kurallara, plan ve programa bağlı olarak çalıştığını bilmiyorum.

Çünkü üyesi olduğum partinin programının, politikalarının neler olduğunu bilmiyorum.

Çünkü üyesi olduğum örgüt yönetiminin, hangi toplantılarında hangi gündem maddelerini görüştüklerini hangi kararları aldıklarını bilmiyorum.

Çünkü üyesi olduğum örgüt yönetiminin kısa, orta ve uzun vadeli plan ve projelerinin neler olduğunu bilmiyorum.

Bilgili, bilinçli bir üye olabilmem için, aynı parti dilini konuşabilmem için, haklarımı ve partimi güvenle savunabilmem için

Yeni CHP’de, yeni seçilen ilçe yönetimleri döneminde, CHP’sinin asil bir üyesi olarak, CHP’sinin hangi örgütüne kayıtlı olursam olayım, haklarımı ve bilmediklerimi bilmek, öğrenmek, anlamak ve uygulamak istiyorum.




5/16/12

CHP’DE KAVGAYI, KABA KUVVETİ, ŞİDDETİ ŞİDDETLE NALETLİYORUM, KINIYORUM. AMA

CHP’DE KAVGAYI, KABA KUVVETİ, ŞİDDETİ ŞİDDETLE NALETLİYORUM, KINIYORUM. AMA

Evet, gerekçesi ne olursa olsun, CHP, CHP örgütlerinde kavgayı, kaba kuvveti, şiddeti şiddetle ve nefretle lanetliyorum, kınıyorum. Ama

Evet, kavga edenleri, partiye zarar verenleri affetmeyelim, gözlerinin yaşına bakmayalım. Korkutalım kulağından tutup atalım. Ama

Kavgaya, kaba kuvvete, şiddete sebep olan nedeni, kavgadan, şiddetten, kaba kuvvetten çok daha önemli buluyorum.

Yasalar, kanunlar, tüzükler, mahkemeler, savcılar, yargıçlar, disiplin ve denetleme kurulları, emniyet teşkilatı, polis niçin vardır? Haklıyı haksızı ayırmak için. Adaleti sağlamak için. Haksıza hak ettiği cezayı vermek için.

Çözümü demokraside arıyorsak CHP’liler olarak, kendimizden korkmayalım, ürkmeyelim, çekinmeyelim, başkasına değil kendimize soralım.

CHP de, CHP örgüt çalışmalarında, haklıyı haksızı, doğruyu yanlışı, neye göre hangi temel doğruya göre bulup ortaya çıkaracağız? Haklıyla haksızı, doğruyla yanlışı nasıl bir birinden ayıracağız? Güçlünün zayıfı ezmesine, büyük balığın küçük balığı yutmasına, kurunun yanında yaşında yanmasına doğa kanunun işlemesine nasıl engel olacağız?

Partinin, tüzüğü, partinin disiplini, parti hukuk mu var diyeceksiniz? Partinin çalışma ilke ve kuralları, partinin organları, organlara seçilenlerin, üyelerin görev yetki ve sorumluluk sınırları mı var diyeceksiniz? Evet, bunların hepsi bunların var. Çok daha fazlasının olduğunu da biliyorum.

Ama çok büyük bir iddia ile söylüyorum parti içinde, örgüt, içinde (küçük istisnaların dışında bunları okuyanı anlayan, bilen uygulayan kimse yok. Bunları okuyan, anlayan, bilen, uygulayan kimse olmadığı için kavgaya, kaba kuvvete şiddete başvuranlar oluyor. Ve bunların önüne geçilemiyor.

Ve ne yazık ki CHP 20 yıldır bu anlayışla, bu zihniyetle bu uygulamayla yönetiliyor.

Bu köhnemiş, kokuşmuş, anlayıştan zihniyetten, uygulamadan, kronikleşmiş hastalıktan partimizi örgütlerimizi kurtarmadıkça kavgayı, şiddeti, kaba kuvveti, adaletsizliği, haksızlığı, eşitsizliği nasıl ve neyle önleyeceğiz?