BURSA OLAY GAZETESİNDE YUSUF KAYIŞ OĞLU BUGÜNKÜ (11.10.2011) KÖŞE YAZISINDA CHP BURSA ÖRGÜTÜNDE İL VE İLÇE ÖRGÜTLERİNİN BİLGİSİ VE ONAYI OLMADAN YAPILAN BİR DİZİ TOPLANTILARI VE İL BAŞKANIMIZIN KONUYLA İLGİLİ DÜŞÜNCLERİNİ AÇIKLIYOR.
HABERDE İLBAŞKANIMIZ DİYOR Kİ “TÜRKİYE’DE HERKES ANAYASAL DÜZEN ÇERÇEVESİNDE TOPLANTI YAPABİLİR. BUNDA SAKINCA YOK. KALDI Kİ TOPLANTILARDAN BİLGİM VAR. DELEGE SEÇİMİ YAPACAĞIZ. BU HAREKETLİLİĞİ ÖNEMSEMİYORUM. VE BİR ŞEY DAHA EKLİYOR İL BAŞKANIMIZ ” Bu toplantılarda bireysel çıkar peşinde olanlar bir yere varamazlar.”
İl ve ilçe örgütlerimiz aylardır yıllardır tüm ısrarlarımıza tüzük hükmüne rağmen (danışma meclisini toplantıya çağırmıyorlar) örgüt toplantıları yapmıyorlar. Hiçbir konuda örgüte üyelere bilgi verilmiyor. Parti içi seçim olacak delegeler seçilecek üyeler bir birlerini tanımıyorlar.
Yönetimler toplantı yapmamakta ısrar edince bir kısım üyeler, gruplar kendi aralarında açık yada gizli toplantılar yapmak zorunda kalıyorlar. Bu toplantılardan ise birçok üyenin haberi dahi olmuyor. Bu da örgüt içinde çok ciddi huzursuzlukların rahatsızlıkların oluşmasına yol açıyor. Ve partimiz örgütümüz üyelerimiz bu olumsuz, sağlıksız parti disiplinine yakışmayan gelişmelerden zarar görüyor.
Bu Blogda Ara
10/10/11
CHP ÖRGÜTLERİNDE DİSPLİN SUÇU İŞLENİYOR AMA SUÇLU ORTADA YOK
CHP ÖRGÜTLERİNDE DİSPLİN SUÇU İŞLENİYOR AMA SUÇLU ORTADA YOK
Yazılı sözlü tüm ısrarlarımıza rağmen, partimizde çok önemli olayların, değişimlerin, seçimlerin yaşanmasına parti içi seçim sürecine girilmesine rağmen, (tüzüğün 57 maddesi hayata geçmiyor) aylardır yıllardır (danışma toplantıları)örgüt toplantıları yapılmıyor. Örgüt üyelerine gelişmelerle, olaylarla, parti ve örgüt çalışmalarıyla ilgili olarak örgüte (üyelere) bilgi verilmiyor. Toplantılarda örgüt üyelerinin görüş, düşünce öneri ve eleştirileri alınmıyor. Örgüt toplantılarının uzun süre yapılmaması, istemeden de olsa başka yanlışlıkların yapılmasına yol açıyor
Örneğin internete sosyal paylaşım siteleri, telefon, mesaj aracılığıyla il ve ilçe yönetimlerinin onayı ve bilgisi dışında alenen ya da gizliden toplantıların yapıldığını duyuyor ve şahit oluyoruz. Toplantıları kimler kiminle nerede ne zaman hangi amaçla toplandıklarını birçok üye maalesef bilmiyor. Buda doğal olarak üyeler arasında ciddi huzursuzluğa rahatsızlığa yol açıyor. Örgüt toplantıları yapmayan yönetimler mi, yönetimlerinin bilgisi dışında toplantı yapanlar mı yanlış yapıyor. Bunu anlamakta zorluk çekiyoruz.
İçinde bulunmuş olduğumuz bu hassas süreçte yapılan bu yanlışlıkların partimize örgütlenmemize zarar vermemesi için gerekli önlemlerin gecikmeden alınması şarttır. Bu konuda parti üyelerimize, yönetimlerimize, milletvekillerimize hepimize her birimize önemli görevler ve sorumluluklar düşmektedir
Yazılı sözlü tüm ısrarlarımıza rağmen, partimizde çok önemli olayların, değişimlerin, seçimlerin yaşanmasına parti içi seçim sürecine girilmesine rağmen, (tüzüğün 57 maddesi hayata geçmiyor) aylardır yıllardır (danışma toplantıları)örgüt toplantıları yapılmıyor. Örgüt üyelerine gelişmelerle, olaylarla, parti ve örgüt çalışmalarıyla ilgili olarak örgüte (üyelere) bilgi verilmiyor. Toplantılarda örgüt üyelerinin görüş, düşünce öneri ve eleştirileri alınmıyor. Örgüt toplantılarının uzun süre yapılmaması, istemeden de olsa başka yanlışlıkların yapılmasına yol açıyor
Örneğin internete sosyal paylaşım siteleri, telefon, mesaj aracılığıyla il ve ilçe yönetimlerinin onayı ve bilgisi dışında alenen ya da gizliden toplantıların yapıldığını duyuyor ve şahit oluyoruz. Toplantıları kimler kiminle nerede ne zaman hangi amaçla toplandıklarını birçok üye maalesef bilmiyor. Buda doğal olarak üyeler arasında ciddi huzursuzluğa rahatsızlığa yol açıyor. Örgüt toplantıları yapmayan yönetimler mi, yönetimlerinin bilgisi dışında toplantı yapanlar mı yanlış yapıyor. Bunu anlamakta zorluk çekiyoruz.
İçinde bulunmuş olduğumuz bu hassas süreçte yapılan bu yanlışlıkların partimize örgütlenmemize zarar vermemesi için gerekli önlemlerin gecikmeden alınması şarttır. Bu konuda parti üyelerimize, yönetimlerimize, milletvekillerimize hepimize her birimize önemli görevler ve sorumluluklar düşmektedir
10/09/11
BUGÜN RÜYAMDA CHP’Yİ GÖRDÜM. RÜYAMI SİZLERLE PAYLAŞMAK İSTEDİM
BUGÜN RÜYAMDA CHP’Yİ GÖRDÜM. RÜYAMI SİZLERLE PAYLAŞMAK İSTEDİM
Rüyamda, CHP Bursa Yıldırım İlçe örgütüne gidiyorum. Örgüt merkezimizin kapısını açık buldum. İçeri girer girmez sevimli sempatik bir partilimiz karşıladı. Gülümseyerek hoş geldiniz diye elini uzattı, bende tebessümle hoş bulduk deyip teşekkür ettim. Memnuniyetle tokalaştım.
İlan panosuna gözüm ilişti, gördüklerim beni öyle mutlu etikti ki, mahallelere göre güncelleşen üye listeleri, Mahalle sorumlularının isim listeleri, genel merkezden gelen genelgelerin birer fotokopileri, ilçemizin gelir gideriyle ilgili başlıklar halinde hazırlanan mali rapor, bir aylık yapılacak işlerle ilgili çalışma plan ve program cetveli, ilçe yönetiminin en son aldığı kararlar panoya asılmıştı.
İlçe başkanın odasının kapısı açıktı, kimler var diye içeri bir göz attım. Başkanın odasında gösterişli masa başında da vali gibi, patron gibi, genel müdür gibi, paşa gibi oturan ilçe başkanı görmedim. Beni karşılayan partilimize başkan nerede diye sordum. Toplantı salonunda üyelerimizle sohbet ediyor dedi. Toplantı salonuna girer girmez başkan hemen ayağa kalktı gülümseyerek hoş geldiniz buyurun oturun, üyelerimizle partimiz hakkında sohbet ediyoruz, sizde ortak olun dedi. Tabi memnuniyetle deyip üyelerimizle tokalaşıp oturdum.
Konuşmaları dinlemeye başladım. Üyeler partimizle örgütümüzle, yapılan ve yapılacak olan çalışmalarla ilgili olarak düşüncelerini açıklıyorlar, ilçe başkanımıza sorular soruyorlar, yanıtlar alıyorlardı. İlçe başkanımız sanki bizden biri gibiydi, sıcak samimi, güler yüzlü, içten doğaldı. Üyelerimizde çok rahattı, kendi evlerinde gibiydiler. Bu arada çay servisi yapıldı. İsteyen üyeler balkona sigara içmeye yâda ikili sohbet etmeye çıkıyorlardı.
Öyle özlemişim ki gördüklerimi duyduklarımı KEŞKE GÖRDÜKLERİM DUYDUKLARIM RÜYA DEĞİLDE GERÇEK OLSAYDI DİYE İÇİMDEN GEÇİRDİM. Rüyamın gerçek olması umut ediyorum. Rüyamı okuyan yorum yapan herkese şimdiden çok teşekkür ediyorum. Hepinize her birinize sevgilerimi saygılarımı sunuyorum.
NOT; Rüyamı sadece beğenmekle kalmamanızı bir cümleyle de olsa mutlaka yorumunuzu bekliyorum.
Rüyamda, CHP Bursa Yıldırım İlçe örgütüne gidiyorum. Örgüt merkezimizin kapısını açık buldum. İçeri girer girmez sevimli sempatik bir partilimiz karşıladı. Gülümseyerek hoş geldiniz diye elini uzattı, bende tebessümle hoş bulduk deyip teşekkür ettim. Memnuniyetle tokalaştım.
İlan panosuna gözüm ilişti, gördüklerim beni öyle mutlu etikti ki, mahallelere göre güncelleşen üye listeleri, Mahalle sorumlularının isim listeleri, genel merkezden gelen genelgelerin birer fotokopileri, ilçemizin gelir gideriyle ilgili başlıklar halinde hazırlanan mali rapor, bir aylık yapılacak işlerle ilgili çalışma plan ve program cetveli, ilçe yönetiminin en son aldığı kararlar panoya asılmıştı.
İlçe başkanın odasının kapısı açıktı, kimler var diye içeri bir göz attım. Başkanın odasında gösterişli masa başında da vali gibi, patron gibi, genel müdür gibi, paşa gibi oturan ilçe başkanı görmedim. Beni karşılayan partilimize başkan nerede diye sordum. Toplantı salonunda üyelerimizle sohbet ediyor dedi. Toplantı salonuna girer girmez başkan hemen ayağa kalktı gülümseyerek hoş geldiniz buyurun oturun, üyelerimizle partimiz hakkında sohbet ediyoruz, sizde ortak olun dedi. Tabi memnuniyetle deyip üyelerimizle tokalaşıp oturdum.
Konuşmaları dinlemeye başladım. Üyeler partimizle örgütümüzle, yapılan ve yapılacak olan çalışmalarla ilgili olarak düşüncelerini açıklıyorlar, ilçe başkanımıza sorular soruyorlar, yanıtlar alıyorlardı. İlçe başkanımız sanki bizden biri gibiydi, sıcak samimi, güler yüzlü, içten doğaldı. Üyelerimizde çok rahattı, kendi evlerinde gibiydiler. Bu arada çay servisi yapıldı. İsteyen üyeler balkona sigara içmeye yâda ikili sohbet etmeye çıkıyorlardı.
Öyle özlemişim ki gördüklerimi duyduklarımı KEŞKE GÖRDÜKLERİM DUYDUKLARIM RÜYA DEĞİLDE GERÇEK OLSAYDI DİYE İÇİMDEN GEÇİRDİM. Rüyamın gerçek olması umut ediyorum. Rüyamı okuyan yorum yapan herkese şimdiden çok teşekkür ediyorum. Hepinize her birinize sevgilerimi saygılarımı sunuyorum.
NOT; Rüyamı sadece beğenmekle kalmamanızı bir cümleyle de olsa mutlaka yorumunuzu bekliyorum.
TÜM CHP ÜYELERİ İÇİN BU YAZI ÇOK ÖNEMLİ
TÜM CHP ÜYELERİ İÇİN BU YAZI ÇOK ÖNEMLİ
CHP’Sİ tarihi bir sürece giriyor. Bu tarihi süreçte her bir CHP’Lİ üyeye tarihi görevler sorumluluklar düşüyor. Bu görev ve sorumluluklar hiç kimseye devir ve terk edilemeyecek derecede büyük önem taşıyor.
CHP parti içi seçim sürecine girmiştir. Üye listeleri güncelleştirilmesi için genelgeyle tüm ilçe örgütlerine gönderilmiş, ilçeler listeler üzerinde gerekli güncelleştirmeleri yapmış ve tekrar genel merkeze yollanmıştır. Yakın bir tarihte kesinleşmiş üye ve delege listeleri ilçe örgütlerine gönderilecektir.
Genel merkezden gelen genelgelerin birer fotokopisi ilçe merkezlerinde bulunan ilan panolarına asılmadığı, yapılan çalışmalar örgüt toplantılarında üyelere duyurulmadığı için tarih sayı ve ayrıntılı bilgi vermek mümkün olmuyor.
Genel merkezden gelecek olan kesinleşmiş üye listeleri askıya çıkarılacaktır. (Kâğıt üstünde masa başında delege belirleme dönemi kapanmıştır) her ilçenin delegeleri o İlçe üyelerinin oylarıyla seçilecektir. Bu nedenle her üye delege adayı olmak için oyunu kullanmak için süreci çok yakından takip etmek zorundadadır.
Üyeler ilçe delegelerini seçecektir. İlçe delegeleri ilçe yönetimini ve ilçe delegelerini kendi arasından seçecektir. İl delegesi i il yönetimini ve kurultay delegesini kendi içinden seçecektir.
Hepimizin tek amacı vardır. Delegeliğin gereklerini yerine getirebilecek doğru insanları seçebilmek için tüm olanaklarımızı kullanmak zorundayız. Bunun içinde önceden mahalle üyelerinin bir birleriyle tanışması kaynaşması şarttır.
Bunun için yeterli sürenin olacağını umut ediyorum. Kesinleşmiş üye listelerin ilçe merkezine geldiği günden itibaren tüm üyelere hiç vakit kaybetmeden duyurulmalıdır. Listeler panoya asılmalıdır. Ve isteyen her üyeye kendi mahallesinin üye listesinin birer adet fotokopisi verilmelidir.
CHP’Sİ tarihi bir sürece giriyor. Bu tarihi süreçte her bir CHP’Lİ üyeye tarihi görevler sorumluluklar düşüyor. Bu görev ve sorumluluklar hiç kimseye devir ve terk edilemeyecek derecede büyük önem taşıyor.
CHP parti içi seçim sürecine girmiştir. Üye listeleri güncelleştirilmesi için genelgeyle tüm ilçe örgütlerine gönderilmiş, ilçeler listeler üzerinde gerekli güncelleştirmeleri yapmış ve tekrar genel merkeze yollanmıştır. Yakın bir tarihte kesinleşmiş üye ve delege listeleri ilçe örgütlerine gönderilecektir.
Genel merkezden gelen genelgelerin birer fotokopisi ilçe merkezlerinde bulunan ilan panolarına asılmadığı, yapılan çalışmalar örgüt toplantılarında üyelere duyurulmadığı için tarih sayı ve ayrıntılı bilgi vermek mümkün olmuyor.
Genel merkezden gelecek olan kesinleşmiş üye listeleri askıya çıkarılacaktır. (Kâğıt üstünde masa başında delege belirleme dönemi kapanmıştır) her ilçenin delegeleri o İlçe üyelerinin oylarıyla seçilecektir. Bu nedenle her üye delege adayı olmak için oyunu kullanmak için süreci çok yakından takip etmek zorundadadır.
Üyeler ilçe delegelerini seçecektir. İlçe delegeleri ilçe yönetimini ve ilçe delegelerini kendi arasından seçecektir. İl delegesi i il yönetimini ve kurultay delegesini kendi içinden seçecektir.
Hepimizin tek amacı vardır. Delegeliğin gereklerini yerine getirebilecek doğru insanları seçebilmek için tüm olanaklarımızı kullanmak zorundayız. Bunun içinde önceden mahalle üyelerinin bir birleriyle tanışması kaynaşması şarttır.
Bunun için yeterli sürenin olacağını umut ediyorum. Kesinleşmiş üye listelerin ilçe merkezine geldiği günden itibaren tüm üyelere hiç vakit kaybetmeden duyurulmalıdır. Listeler panoya asılmalıdır. Ve isteyen her üyeye kendi mahallesinin üye listesinin birer adet fotokopisi verilmelidir.
10/08/11
TÜM CHP ÜYELERİ İÇİN BU YAZI ÇOK ÖNEMLİ
TÜM CHP ÜYELERİ İÇİN BU YAZI ÇOK ÖNEMLİ
CHP’Sİ tarihi
bir sürece giriyor. Bu tarihi süreçte her bir CHP’Lİ üyeye tarihi görevler sorumluluklar
düşüyor. Bu görev ve sorumluluklar hiç kimseye
devir ve terk edilemeyecek derecede büyük önem taşıyor.
CHP parti içi
seçim sürecine girmiştir. Üye listeleri güncelleştirilmesi için genelgeyle tüm ilçe
örgütlerine gönderilmiş, ilçeler listeler üzerinde gerekli güncelleştirmeleri
yapmış ve tekrar genel merkeze yollanmıştır. Yakın bir tarihte kesinleşmiş üye ve delege
listeleri ilçe örgütlerine gönderilecektir.
Genel merkezden gelen
genelgelerin birer fotokopisi ilçe merkezlerinde bulunan ilan panolarına asılmadığı,
yapılan çalışmalar örgüt toplantılarında üyelere duyurulmadığı için tarih sayı
ve ayrıntılı bilgi vermek mümkün olmuyor.
Genel merkezden
gelecek olan kesinleşmiş üye listeleri askıya çıkarılacaktır. (Kâğıt üstünde masa
başında delege belirleme dönemi kapanmıştır) her ilçenin delegeleri o İlçe üyelerinin
oylarıyla seçilecektir. Bu nedenle her
üye delege adayı olmak için oyunu kullanmak için süreci çok yakından takip etmek
zorundadadır.
Üyeler ilçe delegelerini
seçecektir. İlçe delegeleri ilçe
yönetimini ve ilçe delegelerini kendi arasından seçecektir. İl delegesi i il yönetimini ve kurultay delegesini
kendi içinden seçecektir.
Hepimizin tek amacı
vardır. Delegeliğin gereklerini yerine getirebilecek doğru insanları seçebilmek
için tüm olanaklarımızı kullanmak zorundayız. Bunun içinde önceden mahalle üyelerinin
bir birleriyle tanışması kaynaşması şarttır. Bunun için eterli sürenin olacağını umut
ediyorum. Kesinleşmiş üye listelerin ilçe merkezine geldiği günden itibaren tüm
üyelere hiç vakit kaybetmeden duyurulmalıdır. Listeler panoya asılmalıdır. Ve isteyen her üyeye
kendi mahallesinin üye listesinin birer adet fotokopisi verilmelidir.
10/07/11
CHP ÜYELERİ BİLGİSİZLİKTEN İLGİSİZLİKTEN, SEVGİSİZLİKTEN, İLETİŞİMSİZLİKTEN BOĞULUYOR
CHP ÜYELERİ BİLGİSİZLİKTEN İLGİSİZLİKTEN, SEVGİSİZLİKTEN, İLETİŞİMSİZLİKTEN BOĞULUYOR
CHP örgütlerinde sosyal etkinlikler yapılmadığı için, dayanışma, kaynaşma, tanışma olmadığı için üyeler boğuluyor
10/06/11
NE KENDİMİZİ NE BAŞKALARINI KANDIRMAYALIM EĞRİ OTURUĞ DOĞRU KONUŞALIM.
6.10.2011 tarihinde yıldız düğün salonunda yapılan toplantıya bende katıldım.
Toplantıyı düzenleyen ve yöneten komisyon üyeleri divanda yerlerini aldılar. Toplantı başladı. İlk söz hakkını toplantıyı yöneten başkan kendisine verdi. Düşüncelerini açıkladı. Kendisinden sonra sırasıyla söz hakkını divanda yer alan diğer komisyon üyelerine verdi. Onlarda teker, teker düşüncelerini açıkladılar. Katılımcılar konuşanları sabırla dinlediler. Daha sonra söz hakkı toplantıya katılanlara verildi. Ve bende o toplantıda söz alıp konuşanlardanım.
Demokrasi toplantılarda doğar, toplantılarda gözünü açar. İlk ana sütünü toplantılarda emer. Demokrasinin ilk ana sütü, toplantılarda uygulanması gereken toplantı usul ve yöntemlerdir. İlke ve kurallarıdır. Ve Yapılan toplantıda demokrasiye ana sütü verilememiştir.
TBMM meclisinde yapılan toplantıları bir an göz önünde getirelim. Toplantıyı yöneten başkan ve kâtip üyeler ilk sözü kendilerine mi veriyorlar? Hayır. Toplantı iç tüzüğü var. Divan başkanı toplantı iç tüzüğünü titizlikle uygulamakla, kâtip üyeler ise not tutmakla sorumlu görevlidirler.
Demokrasiye sözümüzle, özümüzle inanıyorsak ne kendimizi nede başkalarını kandırmayalım. Ak saçlı Sosyal demokratlarında toplantı iç tüzüğü olsun. Divan başkanı sadece o iç tüzüğü uygulasın. Kâtiplerde not tutsun. Divan tarafsız olsun. Divanda başkan ve kâtip üyelerden başka hiç kimse olmasın.
Toplantıyı düzenleyen ve yöneten komisyon üyeleri divanda yerlerini aldılar. Toplantı başladı. İlk söz hakkını toplantıyı yöneten başkan kendisine verdi. Düşüncelerini açıkladı. Kendisinden sonra sırasıyla söz hakkını divanda yer alan diğer komisyon üyelerine verdi. Onlarda teker, teker düşüncelerini açıkladılar. Katılımcılar konuşanları sabırla dinlediler. Daha sonra söz hakkı toplantıya katılanlara verildi. Ve bende o toplantıda söz alıp konuşanlardanım.
Demokrasi toplantılarda doğar, toplantılarda gözünü açar. İlk ana sütünü toplantılarda emer. Demokrasinin ilk ana sütü, toplantılarda uygulanması gereken toplantı usul ve yöntemlerdir. İlke ve kurallarıdır. Ve Yapılan toplantıda demokrasiye ana sütü verilememiştir.
TBMM meclisinde yapılan toplantıları bir an göz önünde getirelim. Toplantıyı yöneten başkan ve kâtip üyeler ilk sözü kendilerine mi veriyorlar? Hayır. Toplantı iç tüzüğü var. Divan başkanı toplantı iç tüzüğünü titizlikle uygulamakla, kâtip üyeler ise not tutmakla sorumlu görevlidirler.
Demokrasiye sözümüzle, özümüzle inanıyorsak ne kendimizi nede başkalarını kandırmayalım. Ak saçlı Sosyal demokratlarında toplantı iç tüzüğü olsun. Divan başkanı sadece o iç tüzüğü uygulasın. Kâtiplerde not tutsun. Divan tarafsız olsun. Divanda başkan ve kâtip üyelerden başka hiç kimse olmasın.
OYUN KURALLARINA GÖRE OYNANMALIDIR.
Demokrasiyi kuran, yaşatan ve savunan bir partide CHP’Sİ çatısı altında yapılan gündemli yada gündemsiz olarak örgüt toplantıları düzenleyenler, toplantı usul yöntem ve kurallarına uymak zorundadırlar.
Bu konuda tek bir örnek vermek gerekirse, her toplantıda (ya önceden belirlenen ilke ve kurallara göre yada katılımcıların oylarıyla) toplantıyı yönetecek başkan ve katip üyeler seçilmeli ve divan başkanlığı oluşturulmalıdır. Toplantıyı yönetecek olan divanda başkan ve kâtip üyelerin dışında başka hiç kimse olmamalıdır. Çünkü divan tarafsız olmak zorundadır. Etki altında kalmamaldır.
Gündemli ya da gündemsiz yapılan örgüt toplantılarında toplantı usul yöntem ve kuralları titizlikle uygulanmıyorsa, o toplantıda, örgütte demokrasinin, eşitliğin, adaletin varlığından söz edilemez.
Oyun kurallarına göre oynanmalıdır. Oyunun kuralları önceden bilinmelidir. Bilmeyenlere öğretilmelidir. Oyun başladıktan sonra hiç kimse hiçbir sıfatla ve hiçbir gerekçeyle kendi kafasına, keyfine göre kural koyamaz kural değiştiremez.
Ak saçlı sosyal demokratlara soruyorum yapılan toplantılarda oyunun kurallarına uyuluyor mu? Oyunun kurallarını oyuncular (toplantıya katılanlar) biliyor mu?
ZÜLFİKAR BALIN BU YAZISINI VE ÖZELLİKLE YAHYA ŞİMŞEK BEYİN YANITINI MUTLAKA OKUMANIZI DİLİYORUM.
ZÜLFİKAR BALIN BU YAZISINI VE ÖZELLİKLE YAHYA ŞİMŞEK BEYİN YANITINI MUTLAKA OKUMANIZI DİLİYORUM.
ZÜLFİKAR BAL OLARAK ÇOK RAHATLIKLA İFADE EDİYORUM Kİ
ÖDP Bursa Yıldırım İlçesi üyesi iken, 2000 yılında Bursa CHP Yıldırım ilçe örgütüne tüzüğün 12 maddesinden yararlanarak üye oldum. Hasan Hayırlı ilçe başkanlığı döneminde aktif olarak parti çalışmalarına katıldım. Deniz Baykal’ın tekrar genel başkan olması ve o dönem il başkanımız olan Kemal Ekincinin görevden alınması üzerine partiden ayrıldım.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan adayı olması ile birlikte 2010 Nisan ayında tekrar CHP’ye üye oldum. Teorik ve pratik anlamda parti çalışmalarına aktif olarak katılmaktayım.
CHP’de yaşadığım tecrübelere dayanarak ve Zülfikar Bal olarak çok rahatlıkla ifade ediyorum ki, (özellikle siyaset ve politika sahnesinde olanlar için diyorum) gerçek anlamda, kim CHP’nin iktidar olması için çalışıyor, kim kendi menfaati için çalışıyor anlaya bilmiş değilim. Bu nedenle parti içinde, partililer içinde örgüt içinde şaşkınım ve yalnızım. Özgür irademle var olmakta, yönümü, yolumu doğruyu bulmakta gerçekten çok zorlanıyorum.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Yahya Şimşek Beyin yanıtı çok ibret verici.
Yahya Şimşek
Zülfikar hocam, seni çok iyi tanıyor ve de anlıyorum. İnsanları tanımanın o kadar kolay olmadığını en az benim kadar sizde biliyorsunuz. İstanbul Kukuk Fakültesinde öğrenciyken Medeni Hukuk hocamız Ord.Prof.Dr.Hıfzı Veldet Velidedeoğlu bir gün bize şunları söyledi,
“bulanık bir su birikintisi görüp de içinizden aman bu ne derin sudur diye; Kılığı kıyafeti düzgün bir insan görüp de aman ne değerli adam diye sakın olaki içinizden geçirmeyesiniz. Suyun derin olup olmadığını içine mutlaka bir şey daldırınca, adamın değerli olup olmadığını çok çeşitli olaylar karşısında deneyince anlayabilirsiniz”
Yaşamımda bu söz benim için çok etkili ve yönlendirici olmuştur. Hani yine çok güzel bir söz vardır ya; nice elbiseler gördüm içinde adam yok. Nice adamlar gördüm üstünde elbise yok. Üzülmemeniz için bunlar gibi çok nedenler var. ne yazık ki bunlar yaşamımızın gerçekleri. Selamlar
ZÜLFİKAR BAL OLARAK ÇOK RAHATLIKLA İFADE EDİYORUM Kİ
ÖDP Bursa Yıldırım İlçesi üyesi iken, 2000 yılında Bursa CHP Yıldırım ilçe örgütüne tüzüğün 12 maddesinden yararlanarak üye oldum. Hasan Hayırlı ilçe başkanlığı döneminde aktif olarak parti çalışmalarına katıldım. Deniz Baykal’ın tekrar genel başkan olması ve o dönem il başkanımız olan Kemal Ekincinin görevden alınması üzerine partiden ayrıldım.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan adayı olması ile birlikte 2010 Nisan ayında tekrar CHP’ye üye oldum. Teorik ve pratik anlamda parti çalışmalarına aktif olarak katılmaktayım.
CHP’de yaşadığım tecrübelere dayanarak ve Zülfikar Bal olarak çok rahatlıkla ifade ediyorum ki, (özellikle siyaset ve politika sahnesinde olanlar için diyorum) gerçek anlamda, kim CHP’nin iktidar olması için çalışıyor, kim kendi menfaati için çalışıyor anlaya bilmiş değilim. Bu nedenle parti içinde, partililer içinde örgüt içinde şaşkınım ve yalnızım. Özgür irademle var olmakta, yönümü, yolumu doğruyu bulmakta gerçekten çok zorlanıyorum.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Yahya Şimşek Beyin yanıtı çok ibret verici.
Yahya Şimşek
Zülfikar hocam, seni çok iyi tanıyor ve de anlıyorum. İnsanları tanımanın o kadar kolay olmadığını en az benim kadar sizde biliyorsunuz. İstanbul Kukuk Fakültesinde öğrenciyken Medeni Hukuk hocamız Ord.Prof.Dr.Hıfzı Veldet Velidedeoğlu bir gün bize şunları söyledi,
“bulanık bir su birikintisi görüp de içinizden aman bu ne derin sudur diye; Kılığı kıyafeti düzgün bir insan görüp de aman ne değerli adam diye sakın olaki içinizden geçirmeyesiniz. Suyun derin olup olmadığını içine mutlaka bir şey daldırınca, adamın değerli olup olmadığını çok çeşitli olaylar karşısında deneyince anlayabilirsiniz”
Yaşamımda bu söz benim için çok etkili ve yönlendirici olmuştur. Hani yine çok güzel bir söz vardır ya; nice elbiseler gördüm içinde adam yok. Nice adamlar gördüm üstünde elbise yok. Üzülmemeniz için bunlar gibi çok nedenler var. ne yazık ki bunlar yaşamımızın gerçekleri. Selamlar
10/05/11
KÖYLÜNÜN KÖYÜNE VE KÖYLÜSÜNE, AŞKI, SEVDASI, ÖZLEMİ
Köy âşıklarına yanık türküler söyleten, şairlere içli şiirler yazdıran, gurbetçi köylülere derinden ah çektiren, efkârlanınca gözyaşı döktüren bu sevda, öylesine güçlü öylesine köklü ve öylesine kutsal ki, kuşaktan kuşağa, babadan oğula, andan kıza, deden toruna devam edip gider.
Bu özlemin, bu sevdanın ve bu aşkın kaynağında yatan gerçekler nelerdir? Yazının özü anlamı bu soruda gizlidir.
Gurbetten köye giderken, derin derenin kaştan çıkınca, Nursal’ın görünüşümüdür? Soğuk kaynak suları, bol oksijenli havasımıdır? Terk edilmiş, viran olmuş mezraları, çadır kurulmayan, mal davar otlamayan, yaylaları mıdır? Burcu, burcu kokan kır çiçeklerimidir? Beli bükülmüş, dizinin bağı kırılmış, üstü başı yırtılmış, yalnızlığa terk edilip, per, perişan olmuş, eli öpülesi yaşlılarımıdır? Bu vb. gibi soruları çoğaltmak mümkündür.
Atadan, deden, babadan kalan, tarlalara ev yapan, yazları köyde, kışları şehirde oturan, tatil amaçlı köye giden, köylülerimize soruyorum.
Köye ve köylümüze olan özleminiz aşkınız, sevdanız, yok oluyor mu? Azalıyor mu?
Azalmıyorsa, yok olmuyorsa sebebi nedir? Sizi oraya çeken gizemli güç nedir?
Aynı soruyu, köyü hiç terk etmeyen, edemeyen, yaz kış köyde yaşayan köylülerimize sormak içimden gelmiyor. Ama onları dinlemeyi, ne hissettiklerini, ne düşündüklerini, anlamayı, çok isterim. Çünkü onlar köy kültürünün, köy yaşamının son temsilcileridir. Ve sayıları hızla azalıyor.
EMEĞİN TERİ TOPRAĞA DÜŞMEYİNCE, KÖYE KÖY, KÖYLÜYE KÖYLÜ DENİRMİ?
Ne demişti Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk. Köylü bu milletin efendisidir.
Köylümün yaşlılarını görün ya da resimlerine bakın, köyün efendisi ne hale gelmiş, ne hale düşürülmüş görün.
Köyün efendisini bu hala düşüren sistem utansın.
Not: Yazılarımı okuyan, takdir ve tebrik duygularını esirgemeyen, eleştirileriyle, motive eden köylüm İSMET ALPAY'A, teşekkür etmeyi bir
Bu özlemin, bu sevdanın ve bu aşkın kaynağında yatan gerçekler nelerdir? Yazının özü anlamı bu soruda gizlidir.
Gurbetten köye giderken, derin derenin kaştan çıkınca, Nursal’ın görünüşümüdür? Soğuk kaynak suları, bol oksijenli havasımıdır? Terk edilmiş, viran olmuş mezraları, çadır kurulmayan, mal davar otlamayan, yaylaları mıdır? Burcu, burcu kokan kır çiçeklerimidir? Beli bükülmüş, dizinin bağı kırılmış, üstü başı yırtılmış, yalnızlığa terk edilip, per, perişan olmuş, eli öpülesi yaşlılarımıdır? Bu vb. gibi soruları çoğaltmak mümkündür.
Atadan, deden, babadan kalan, tarlalara ev yapan, yazları köyde, kışları şehirde oturan, tatil amaçlı köye giden, köylülerimize soruyorum.
Köye ve köylümüze olan özleminiz aşkınız, sevdanız, yok oluyor mu? Azalıyor mu?
Azalmıyorsa, yok olmuyorsa sebebi nedir? Sizi oraya çeken gizemli güç nedir?
Aynı soruyu, köyü hiç terk etmeyen, edemeyen, yaz kış köyde yaşayan köylülerimize sormak içimden gelmiyor. Ama onları dinlemeyi, ne hissettiklerini, ne düşündüklerini, anlamayı, çok isterim. Çünkü onlar köy kültürünün, köy yaşamının son temsilcileridir. Ve sayıları hızla azalıyor.
EMEĞİN TERİ TOPRAĞA DÜŞMEYİNCE, KÖYE KÖY, KÖYLÜYE KÖYLÜ DENİRMİ?
Ne demişti Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk. Köylü bu milletin efendisidir.
Köylümün yaşlılarını görün ya da resimlerine bakın, köyün efendisi ne hale gelmiş, ne hale düşürülmüş görün.
Köyün efendisini bu hala düşüren sistem utansın.
Not: Yazılarımı okuyan, takdir ve tebrik duygularını esirgemeyen, eleştirileriyle, motive eden köylüm İSMET ALPAY'A, teşekkür etmeyi bir
SORUYORUM CHP’Yİ Mİ, KENDİMİZİ Mİ BİTİRMEK İÇİN ÇABALIYORUZ?
Önümüzdeki süreçte parti içi seçimler yapılacak, en ücra yerlere dahi sandıklar konacak. Örgüt üyeleri sandıklarda oy kullanacaklar, ilçe delegelerini seçecekler.
İlçe delegeleri; ilçe başkanını yönetim ve disiplin kurulu üyelerini, seçecekler.
İl delegeleri; İl başkanını, il yönetim ve disiplin kurulu üyele...rini, kurultay delegelerini seçecekler.
Kurultay delegeleri; Genel başkanını, parti meclisi, yüksek disiplin kurulu üyelerini seçecek.
Ama kim kimi nasıl seçecek? Çünkü haftalardır, aylardır yıllardır, parti üyeleriyle hiçbir zaman hiçbir yerde örgüt toplantısı yapılmıyor. Yıllarca aynı mahallede ikamet eden parti üyeleri bir birlerini tanımıyor.
Birbirini hiç tanımayan, görmeyen, parti, örgüt çalışmaları hakkında, ya hiçbir şey bilmeyen, ya da kulaktan dolma bilgilerle yetinen üyeler, en son günde, seçim gününde birbirlerini nasıl tanıyıp seçecekler. Kendilerini nasıl tanıtıp aday olacaklar?
Nasıl oy isteyip oy verecekler?
SORUYORUM CHP’Yİ Mİ, KENDİMİZİ MİBİTİRMEK İÇİN ÇABALIYORUZ?
Böylesine hassas bir süreçte, tüzük hükmüne rağmen, ısrarlı yazılı sözlü önerilere rağmen, örgüt üyeleri toplantıya çağrılmıyor. Örgüt üyelerine bilgi verilmiyor. Örgüt üyelerinin önerileri, eleştirileri alınmıyor. SORUYORUM CHP’Yİ Mİ,
KENDİMİZİ MİBİTİRMEK İÇİN ÇABALIYORUZ?
İl ilçe yönetimlerinden izin almadan, sosyal paylaşım sitelerinde parti sorun ve çözümlerinin görüşülmesi konuşulması için, düğün salonları tutuluyor, (giderlerin ne kadar olduğu kim yada kimler tarafından karşılandığı bilinmiyor) toplantı günü, yeri ve saati veriliyor. Örgüt üyeleri toplantıya çağrılıyor? SORUYORUM CHP’Yİ Mİ, KENDİMİZİ MİBİTİRMEK İÇİN ÇABALIYORUZ
10/03/11
SORUYORUM CHP’Yİ Mİ, KENDİMİZİ Mİ BİTİRMEK İÇİN ÇABALIYORUZ?
Önümüzdeki süreçte parti içi seçimler yapılacak, en ücra yerlere dahi sandıklar konacak. Örgüt üyeleri sandıklarda oy kullanacaklar, ilçe delegelerini seçecekler.
İlçe delegeleri; ilçe başkanını yönetim ve disiplin kurulu üyelerini, seçecekler.
İl delegeleri; İl başkanını, il yönetim ve disiplin kurulu üyelerini, kurultay delegelerini seçecekler.
Kurultay delegeleri; Genel başkanını, parti meclisi, yüksek disiplin kurulu üyelerini seçecek.
Ama kim kimi nasıl seçecek? Çünkü haftalardır, aylardır yıllardır, parti üyeleriyle hiçbir zaman hiçbir yerde örgüt toplantısı yapılmıyor. Yıllarca aynı mahallede ikamet eden parti üyeleri bir birlerini tanımıyor.
Birbirini hiç tanımayan, görmeyen, parti, örgüt çalışmaları hakkında, ya hiçbir şey bilmeyen, ya da kulaktan dolma bilgilerle yetinen üyeler, en son günde, seçim gününde birbirlerini nasıl tanıyıp seçecekler. Kendilerini nasıl tanıtıp aday olacaklar? Nasıl oy isteyip oy verecekler? SORUYORUM CHP’Yİ Mİ, KENDİMİZİ MİBİTİRMEK İÇİN ÇABALIYORUZ?
Böylesine hassas bir süreçte, tüzük hükmüne rağmen, ısrarlı yazılı sözlü önerilere rağmen, örgüt üyeleri toplantıya çağrılmıyor. Örgüt üyelerine bilgi verilmiyor. Örgüt üyelerinin önerileri, eleştirileri alınmıyor. SORUYORUM CHP’Yİ Mİ, KENDİMİZİ MİBİTİRMEK İÇİN ÇABALIYORUZ?
İl ilçe yönetimlerinden izin almadan, sosyal paylaşım sitelerinde parti sorun ve çözümlerinin görüşülmesi konuşulması için, düğün salonları tutuluyor, (giderlerin ne kadar olduğu kim yada kimler tarafından karşılandığı bilinmiyor) toplantı günü, yeri ve saati veriliyor. Örgüt üyeleri toplantıya çağrılıyor? SORUYORUM CHP’Yİ Mİ, KENDİMİZİ MİBİTİRMEK İÇİN ÇABALIYORUZ?
İlçe delegeleri; ilçe başkanını yönetim ve disiplin kurulu üyelerini, seçecekler.
İl delegeleri; İl başkanını, il yönetim ve disiplin kurulu üyelerini, kurultay delegelerini seçecekler.
Kurultay delegeleri; Genel başkanını, parti meclisi, yüksek disiplin kurulu üyelerini seçecek.
Ama kim kimi nasıl seçecek? Çünkü haftalardır, aylardır yıllardır, parti üyeleriyle hiçbir zaman hiçbir yerde örgüt toplantısı yapılmıyor. Yıllarca aynı mahallede ikamet eden parti üyeleri bir birlerini tanımıyor.
Birbirini hiç tanımayan, görmeyen, parti, örgüt çalışmaları hakkında, ya hiçbir şey bilmeyen, ya da kulaktan dolma bilgilerle yetinen üyeler, en son günde, seçim gününde birbirlerini nasıl tanıyıp seçecekler. Kendilerini nasıl tanıtıp aday olacaklar? Nasıl oy isteyip oy verecekler? SORUYORUM CHP’Yİ Mİ, KENDİMİZİ MİBİTİRMEK İÇİN ÇABALIYORUZ?
Böylesine hassas bir süreçte, tüzük hükmüne rağmen, ısrarlı yazılı sözlü önerilere rağmen, örgüt üyeleri toplantıya çağrılmıyor. Örgüt üyelerine bilgi verilmiyor. Örgüt üyelerinin önerileri, eleştirileri alınmıyor. SORUYORUM CHP’Yİ Mİ, KENDİMİZİ MİBİTİRMEK İÇİN ÇABALIYORUZ?
İl ilçe yönetimlerinden izin almadan, sosyal paylaşım sitelerinde parti sorun ve çözümlerinin görüşülmesi konuşulması için, düğün salonları tutuluyor, (giderlerin ne kadar olduğu kim yada kimler tarafından karşılandığı bilinmiyor) toplantı günü, yeri ve saati veriliyor. Örgüt üyeleri toplantıya çağrılıyor? SORUYORUM CHP’Yİ Mİ, KENDİMİZİ MİBİTİRMEK İÇİN ÇABALIYORUZ?
NE BİLEĞİMİZ BÜKÜLÜRDÜ, NE SIRTIMIZ YERE GELİRDİ
Seçim sürecinde bir yere seçilmek için, halkımıza üyelerimize, gösterdiğimiz İlgi, sevgi, samimiyet, sıcaklık, ilişki ve iletişim keşke, keşke, keşke doğal olsa, kesintisiz olsa, Planlı programlı olsa,
Kendimizi ifade için, televizyonda medyada gözükmek için, tanımak ve tanınmak için, harcadığımız enerjiyi, zamanı, parayı, emeği, özveriyi partimiziçin, birliğimiz beraberliğimiz için, dayanışmamız kaynaşmamız için, örgütlü gücümüzü kurmak, kurumsallaştırmak için, tüzüğe, ilkelere, kurallara uymak ve uygulamak için, örgüt toplantılarında düşüncelerimizi, öneri ve eleştirilerimizi özgürce ifade etmek için kullanabilsek o zaman ne sırtımız yere gelir, ne bileğimiz bükülür.
5/12/10
CHP, BAYKAL VE EKİBİ
Deniz Baykal genel başkan olduğu süre içinde gerçek anlamda eşitliği, adaleti özgürlüğü savunmuş ve uygulamış olsaydı, ülke yönetiminde demokrasinin evrensel ilkelerini, parti yönetiminde demokratik merkeziyetçiliğin ilke, kural ve esaslarını savunmuş ve uygulamış olsaydı, bende Baykal ağlardım, bende dön diye yalvarırdım, bende açlık grevine katılırdım. Ama Baykal bunların hiç birini yapmamıştır. Baykal ülkeyi toplumu CHP sini korumak ve savunmak için değil. Yerini makamını korumak ve savunmak için, tek adam olmak için, kral, padişah gibi hükmetmek için, kendisine koşulsuz bağlı olan ekip, grup ve hizip yaratmıştır. o ekip grup ve hizip içinde yer alanlar da CHP sini değil kendilerini koruyup kolladığı için baykala bağlılıklarını ifade etmektedirler. Dön diye yalvarmaktadırlar. Peşinden gözyaşları dökmektedirler. Çok iyi biliyorlar ki CHP değil baykal yok olursa kendileride yok olacaklardır. Yıllar içinde oluşturulan ve kemikleşen, etle tırnak gibi kaynaşan, kafa kol ahbap çavuş ilişkileri içindeki örgütlü güçlerini, siyasi rakiplerini değil, parti içindeki rakiplerini, eleştirenleri yok etmek için acımasızca kullanmışlardır. Küçük olsun benim olsun demişlerdir. İşte bu anlayış ve zihniyet AKP den çok daha tehlikeli olmuştur. Bu anlayış ve zihniyettir ki CHP sini baraj altına düşürülmüştür. Şimdi CHP si oyları yükseliyorsa, bu yükselişin nedeni Baykal ve ekibinin başarısı değildir. Son ana yasa değişikliği ile cumhuriyetin yok olma tehlikesini hisseden cumhuriyetçilerin, Atatürkçülerin, sosyal demokratların, laiklerin sosyal hukuk devletini savunanların duyarlılığıdır.
Baykal dokunulmazlık kaldırılsın çok iyi işlemiştir. Birçok kez gündeme getirmiştir. Ama aynı derecede, aynı ağırlıkta siyasi partiler yasası, seçim yasası, baraj sistemi daha demokratik hale getirilsin dememiştir. Diyemez dese CHP güçlenerek var olacaktır. Ama Baykal ve ekibi yok olacaktır.
Baykal dokunulmazlık kaldırılsın çok iyi işlemiştir. Birçok kez gündeme getirmiştir. Ama aynı derecede, aynı ağırlıkta siyasi partiler yasası, seçim yasası, baraj sistemi daha demokratik hale getirilsin dememiştir. Diyemez dese CHP güçlenerek var olacaktır. Ama Baykal ve ekibi yok olacaktır.
4/26/10
DİKKAT
Baba hazinedir
Yemesini bilirsen
Anne sırat köprüsüdür
Geçmesini bilirsen
Kardeş beden aynasıdır
Bakmasını bilirsen
Evlat deniz suyudur
Ne içilir ne geçilir
Yemesini bilirsen
Anne sırat köprüsüdür
Geçmesini bilirsen
Kardeş beden aynasıdır
Bakmasını bilirsen
Evlat deniz suyudur
Ne içilir ne geçilir
OĞUL VE BABA
6 sın da
Babam her şeyi biliyor
15 in de
Bende babam kadar biliyorum
20 sin de
Babam hiçbir şey bilmiyor
30 unda
Nede olsa babam bazı şeyleri biliyor
40 da
Babamın fikrini sorsam fena olmaz
60 da Ah babam her şeyi biliyormuş
Babam her şeyi biliyor
15 in de
Bende babam kadar biliyorum
20 sin de
Babam hiçbir şey bilmiyor
30 unda
Nede olsa babam bazı şeyleri biliyor
40 da
Babamın fikrini sorsam fena olmaz
60 da Ah babam her şeyi biliyormuş
OĞUL VE NASİHAT
Zirve seni bekliyor
Dağın kıymetini bil
Üzüm yemek için
Bağın kıymetini bil
Yokluk gördüğün an
Çabuk yıkılır insan
Azı beğenmiyorsan
Çoğun kıymetini bil
Oğlum benim, bir düşün
Yarın çok geç, ömrünün
Bugünün kıymetini bil
Dağın kıymetini bil
Üzüm yemek için
Bağın kıymetini bil
Yokluk gördüğün an
Çabuk yıkılır insan
Azı beğenmiyorsan
Çoğun kıymetini bil
Oğlum benim, bir düşün
Yarın çok geç, ömrünün
Bugünün kıymetini bil
4/19/10
ATEŞ SU VE AHLAK
Ateş,su, ve ahlak bir yoldabuluşmuşlar.Tan ıştıktan sonra bir muhabbete tutuşmuşlar.Başlamış lar kendilerini tanıtmaya.
Ateş başlamış söze.
Bendeniz ateş: Ben demiş aşığımdır kimi zaman karanlıklarda,kimi zaman soğuklarda ısınmaya sebebim.Kimi zaman güneşim,kimi zaman bir kor parçasıyım yakarım hoşuma gitmediğinde önüme ne gelirse.Çok iyiyimdir.Benden çok kere istifade edilebilir der ve ekler ateş.Fakat bir sinirlenirsem yakarım etrafımda ne varsa kimi zaman yangın olurum ansızın yakalarım en boş anlarda der.Onun için benimle aranızı iyi tutun der.
Su başlar söze
Bendeniz der su: Hayat kaynağıyımdır.Yokluğ um çok kötüdür.Ben olmazsam yaşayamaz mahlukat.Her hayatta ben varım der.Benim olduğum yerde hayat.Sonra başlar ateşin yaptığı gibi zararlarından bahsetmeye.
Fakat der ben bir kızarsam sel olurum bazen,bazen bir fırınayla gelirim ne varsa yutarım der.Onun için benle aranızı iyi tutun der.
Sıra gelir ahlaka
Bendeniz ahlak: Hayat düzeninde benim yerim başkadır der.Benim hiç bir kötülüğüm yoktur.Kimseyide tehdit etmem der.
Sonra ateş girer söze
ben bu arkadaşlığı çok sevdim der.Hani olurda bir gün birbimizi kaybedersek nasıl buluşacağız der.
Su derki beni kaybederseniz eğer bir yağmur gördüğünüzde kaçmayın yaklaşın ben orada olurum der.
Ateş derki beni kaybederseniz eğer bir duman görürsenin,bir sıcaklık hissederseniz hemen gelin ben orada olurum der.
Sıra gelir ahlaka söylediği söz çok manidardır.
Siz siz olun beni sakın kaybetmeyin der.EĞER BENİ BİR DEFA KAYBEDERSENİZ BİR DAHA BULMANIZ MÜMKÜN OLMAYABİLİR.........
Ateş başlamış söze.
Bendeniz ateş: Ben demiş aşığımdır kimi zaman karanlıklarda,kimi zaman soğuklarda ısınmaya sebebim.Kimi zaman güneşim,kimi zaman bir kor parçasıyım yakarım hoşuma gitmediğinde önüme ne gelirse.Çok iyiyimdir.Benden çok kere istifade edilebilir der ve ekler ateş.Fakat bir sinirlenirsem yakarım etrafımda ne varsa kimi zaman yangın olurum ansızın yakalarım en boş anlarda der.Onun için benimle aranızı iyi tutun der.
Su başlar söze
Bendeniz der su: Hayat kaynağıyımdır.Yokluğ um çok kötüdür.Ben olmazsam yaşayamaz mahlukat.Her hayatta ben varım der.Benim olduğum yerde hayat.Sonra başlar ateşin yaptığı gibi zararlarından bahsetmeye.
Fakat der ben bir kızarsam sel olurum bazen,bazen bir fırınayla gelirim ne varsa yutarım der.Onun için benle aranızı iyi tutun der.
Sıra gelir ahlaka
Bendeniz ahlak: Hayat düzeninde benim yerim başkadır der.Benim hiç bir kötülüğüm yoktur.Kimseyide tehdit etmem der.
Sonra ateş girer söze
ben bu arkadaşlığı çok sevdim der.Hani olurda bir gün birbimizi kaybedersek nasıl buluşacağız der.
Su derki beni kaybederseniz eğer bir yağmur gördüğünüzde kaçmayın yaklaşın ben orada olurum der.
Ateş derki beni kaybederseniz eğer bir duman görürsenin,bir sıcaklık hissederseniz hemen gelin ben orada olurum der.
Sıra gelir ahlaka söylediği söz çok manidardır.
Siz siz olun beni sakın kaybetmeyin der.EĞER BENİ BİR DEFA KAYBEDERSENİZ BİR DAHA BULMANIZ MÜMKÜN OLMAYABİLİR.........
4/18/10
KELİMELERİN ANLATTIĞI KADARIM..NE ANLATIRSAM ANLATAYIM ANLAĞIN KADARIM
Sustuğum kadar konuşuyorum içimden
Sırlarım var bir ben biliyorum...
Susuyorum uzunca...
Kirlenmesin istiyorum safhane duygularım.
El sürmesinler istiyorum yüreğime.
Ya da... Boş ver duyma...
Susuyorum uzunca...
Susuyorum
Susuyorum
Kelimelerin anlattığı kadarım...
Ne anlatırsam anlatayım anladığın kadarım...
Bazen ne anlatırsak anlatalım kelimeler kifayetsiz kalır ve sadece susarız...
belki de amaç susarak anlatmak istemektir ama anlayana
Sırlarım var bir ben biliyorum...
Susuyorum uzunca...
Kirlenmesin istiyorum safhane duygularım.
El sürmesinler istiyorum yüreğime.
Ya da... Boş ver duyma...
Susuyorum uzunca...
Susuyorum
Susuyorum
Kelimelerin anlattığı kadarım...
Ne anlatırsam anlatayım anladığın kadarım...
Bazen ne anlatırsak anlatalım kelimeler kifayetsiz kalır ve sadece susarız...
belki de amaç susarak anlatmak istemektir ama anlayana
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)