Bu Blogda Ara
10/12/11
İTİRAZIM VAR
CHP NİN KURULUŞ VE VARLIK AMACI NEDİR? TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ VE CUMHURİYETİN KAZANIMLARINI SAVUNMAK KORUMAK SONSUZA KADAR YAŞATMAK İÇİN, CHP ÇATISI ALTINDA HALKI (BİZİ) ÖRGÜTLEMEKTİR. CHP ÇATISI ALTINDA BİR VE BÜTÜN OLMAKTIR.
CHP Sİ ÇATISI ALTINDA İL VE İLÇE ÖRGÜT YÖNETİMLERİNE RAĞMEN, İL VE İLÇE ÖRGÜT YÖNETİMLERİNİN BİLGİSİ VE ONAYI DIŞINDA İRİLİ UFAKLI GURUPLAR KURULMASININ VE GURUPLARIN KENDİ ARALARINDA TOPLANTILAR DÜZENLEMESİNİN AMACI NEDİR? BENİ BENCİLLİĞİ KORUMAK VE SAVUNMAKTIR.
CHP ÖRGÜT YÖNETİMLERİNİN BİLGİSİ VE ONAYI OLMADAN İRİLİ UFAKLI GURUPLARIN OLUŞMASI, ALENEN YÂDA GİZLİ OLARAK TOPLANTILAR YAPMASI, DEMOKRASİ KÜLTÜRÜYLE, ÖRGÜTLENME DİSİPLİNİYLE BAĞDAŞMADIĞI İÇİN, BU TÜR OLUŞUMLARIN, ANLAYIŞLARIN ZİHNİYETLERİN UYGULAMAYA KONULMASININ CHP' YE HALKA, BİZE, BİRLİĞE VE BÜTÜNLÜĞE ZARAR VERECEĞİNE İNANDIĞIM İÇİN İTİRAZIM VAR
PARTİMİZE, BİRLİĞİMİZE BÜTÜNLÜĞÜMÜZE ZARAR VERDİĞİNE İNANDIĞIM BU TOPLANTILARIN ÖNENMESİ İÇİN, PARTİMİZİN YETKİLİ VE SORUMLULARDAN NE GEREKİYORSA ACİLEN YAPILMALARINI ÖNERİYORUM.
ZÜLFİKAR BAL OLARAK İLAN EDİYOR VE SÖZ VERİYORUM
Henüz, kesinleşmiş üye listesi, delege listesi seçim takvimi açıklanmamışken, yaşadığım ilde ve ilçe örgütlerinde, (tavanda)sahnede olanların ve olmak isteyenlerin hareketliliğini, (tabanda ) sahne dışında ise, dikkat çekici bir durgunluğun, sessizliğin, hareketsizliğin hakim olduğunu çok somut şekilde görüyorum, yaşıyorum, izliyorum hissediyorum.
Ülkemiz, partimiz ve örgütlerimizde çok önemli değişimler oluşumlar ve olaylar yaşanmasına rağmen, uzun zamandır CHP il ve ilçe örgüt yönetimleri örgütlerini (üyeleri)toplantıya çağırmaması ne kadar antidemokratik bir uygulama buluyorsam, il ve ilçe yönetimlerine rağmen, il ve ilçe yönetimlerinin bilgisi ve onayı dışında irili ufaklı gurupların açık ya da gizli toplantılar yapmasını en az o kadar anti demokratik buluyorum.
Bu düşünceden hareketle ZÜLFİKAR BAL OLARAK İLAN EDİYOR VE SÖZ VERİYORUM. CHP çatısı altında var olduğum sürece hiçbir zaman hiçbir şekilde hiç gurubun, kutbun, içinde yer almayacağım. Hiçbir zaman ve hiçbir şekilde paralı, etkili yetkili, etiketli şahısların yanında yâda karşısında yer almayacağım. Becerebilirsem, direnebilirsem partimin ilkelerini, amaçlarını değerlerini, tüzüğünü kararlarını, parti programlarını, demokrasinin evrensel ilkelerini savunarak özgür irademle var olmaya çalışacağım. Her hangi bir göreve aday olmam için hiç kimseden icazet almayacağım kendi özgür irademle karar vereceğim.
CHP’BENİ İKİ ŞEY BENİ ÇOK KORKUTUYOR ÜRKÜTÜYOR
BİRİNCİSİ, CHP çatısı altında CHP’NİN adı kullanılarak yapılan her türlü örgütsel etkinliklerde, eylemlerde çalışmalarda senin, benim, onun parası ile (aidatlarla) değil, hazineden yapılan partinin parasıyla değil, yasal etkinliklerden makbuz karşınlığında elde edilen partiye ait parayla değil, hiçbir şahsi çıkar gözetmeden makbuz karşılığında yapılan bağışla değil, bilgisine, birikimine yeteneğine çalışmasına güvenerek değil, parasına güvenerek, para gücüyle parasını harcayarak var olmak isteyenler, bizi değil, önce beni var etmek isteyenler, beni korkutuyor ürkütüyor.
İKİNCİSİ, CHP çatısı altında CHP’NİN adı kullanılarak yapılan her türlü gündemli, gündemsiz, irili ufaklı örgüt toplantılarında, toplantı ilke, kural ve yöntemlerine uymadan, uygulamadan ( toplantıların yapılacağı günü, saati yeri, hangi amaçla, hangi gündemle, toplanılacağını (toplantıdan makul bir süre önce) ilgili tüm üyelere duyurmadan, toplantıda tarafsız bağımsız divan (başkan kâtip üyeler) oluşmadan tüm bu kurallara titizlikle uymadan uygulamadan toplantıyı yönetmek isteyenler cümbür cemaat divanda boy gösterenler, divanın tarafsızlığını, bağımsızlığını önemsemeyenler beni korkutuyor ürkütüyor.
10/11/11
CHP ÖRGÜTLENMEDEN SORUMLU GENEL BAŞKAN YARDIMCIMIZ SAYIN NİHAT MATKABA VE İLÇE BAŞKANLARIMIZA ÇOK ÖNEMLİ 2 SORU
CHP ÖRGÜTLENMEDEN SORUMLU GENEL BAŞKAN YARDIMCIMIZ SAYIN NİHAT MATKABA VE İLÇE BAŞKANLARIMIZA ÇOK ÖNEMLİ 2 SORU
11.10.2011 tarihinde ilimiz yerel gazetelerine internetten göz attım. CHP Örgütlenmeden sorumlu Genel başkan yardımcımız Sayın Nihat matkabın aynı gün saat 13.00 de CHP Bursa İl örgütümüze geleceğini öğrendim. Saat 11.30 ilçe örgütümüze gittim. Yönetimden bir arkadaşımız vardı. Nihat matkabın geleceğini benden öğrendi. Saat 13.00 gibi ilimize gittiğimde basın toplantısı bitmişti. İl yönetimiyle, ilçe başkanlarıyla örgütün diğer üyeleriyle görüşmeler başlamıştı.
Örgütlenmeden sorumlu genel başkanımız yardımcımız örgütü dinlemek için ilimize geliyor. Geliyor ama geleceği Örgüte duyurulmuyor. İlçe yönetim kurulu üyelerinin haberi olmuyor. Örgüt üyelerinin haberi olmuyor. Telefonla, mesajla çağrılanlar ilçe başkanları il, belediye meclis üyeleri partinin ileri gelenleri, geleceğini bir şekilde haber alan çok az sayıda partililerimiz ile geliyor.
Kendimize ilçe başkanlarımıza, örgütlenmeden sorumlu başkan yardımcımıza sormamız gereken çok önemli 1.soru Şudur.
Örgütlenmeden sorumlu genel başkan yardımcımız ilimize gelmeden önce ilçe başkanlarımız örgütün hangi sorunlarını ileteceğini, ne gibi taleplerde bulunacağını, danışma kurulu üyeleriyle, mahalle sorumlularıyla, çalışma gurup başkanlarıyla, yönetim kurulu üyeleriyle görüşüp bir karara bağlamış bir rapor hazırlamış mıdır?
Kendimize ilçe başkanlarımıza, örgütlenmeden sorumlu başkan yardımcımıza sormamız gereken çok önemli 2.soru Şudur.
İlçe başkanlarımız örgütlenmeden sorumlu genel başkan yardımcımızla hangi konuları görüştüğünü, hangi sorunları ilettiğini ne gibi taleplerde bulunduğunu, ne gibi bilgiler edindiğini Örgüte örgüt üyelerine nasıl ve hangi yolla duyurulacaktır?
Bu soruların cevabı partimiz için, örgütümüz için üyelerimiz için son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Umarım dilerim duyan duymayana söyler bu iki soru cevabını bulur.
10/10/11
CHP BURSA İL BAŞKANIMIZA ÇOK ÖNEMLİ BİR SORU
CHP BURSA İL BAŞKANIMIZA ÇOK ÖNEMLİ BİR SORU
Bursa olay gazetesinden Yusuf kayış oğlu 11.10.2011 tarihli köşe yazısında diyor ki, CHP Bursa İl örgüt üyelerinden Hüseyin Akkuş, Aydın Uludağ, Ertuğrul Aka gündüz, Bülent Aslan han, Erkan Ateş gibi isimlerin de bulunduğu bir gurubun delege seçimlerine dönük bir seri toplantılar yaptıklarını yazıyor. Nilüfer, Yıldırım ilçe örgütlerinden sonra Osman gazi ilçesinde buluşmaya hazırlanıyor diyor.
Söz konusu toplantıların il ve ilçe yöntimlerinin bilgisi ve onayı dışında yapıldığı için dikkat çekiyor. Haber yazısında Toplantılarla ilgili olarak il başkanımız diyor ki, “Türkiye’de herkes anayasal düzen çerçevesinde toplantı yapabilir. Bunda sakınca yok. Kaldı ki, toplantılardan bilgim var. Delege seçimi yapacağız. Bu hareketliliği önemsiyorum. Bu toplantılarda bireysel çıkar peşinde olanlar bir yere varamazlar.”
Sayın il başkanım 6.10.2011 tarihinde yıldız düğün salonunda CHP yıldırım ilçe örgütü üyeleriyle yapılan bu toplantıya bende katılmıştım. Söz almış ve konuşmuştum. İl ve ilçe yönetimlerinin onayı ve izni olmadan yapılan bu toplantıların gayri meşru olduğunu ifade etmiştim. Toplantıyı düzenleyenlerden olumsuz eleştiri almıştım. Sizde diyorsunuz ki anayasal düzen içinde herkes toplantı yapabilir. Evet, haklısınız ama ilgili makamlardan izin alınarak toplantılar yapılabilir.
CHP Bursa İl Başkanım konu basına ve kamuoyuna intikal ettiği için soruyorum.
Parti tüzüğümüz, parti disiplinimiz açışından İl ve İlçe yönetimlerinin bilgisi onayı olmadan, örgüt üyeleri ya da bazı gruplar istedikleri zaman istedikleri yerde istedikleri üyelerle toplantı yapmaları doğrumudur? İl başkanımız olarak vereceğiniz yanıt son derece önemlidir. Aksi takdirde üyeler, guruplar arasında istenmeyen sıkıntılar yaşanabilir. Oldukça hassas olan bu konuyu önemle dikkatinize bilginize sunuyorum. Örgütümüzü, üyelerimizi rahatlatacak açıklama yapacağınızı umut ediyorum. saygılarımla
CHP DE İL İLÇE YÖNETİMLERİNİN BİLGİ VE İZNİ DIŞINDA YAPILAN TOPLANTILAR PARTİMİZE ÖRGÜTÜMÜZE ÜYELERİMİZE ZARAR VERİYOR.
BURSA OLAY GAZETESİNDE YUSUF KAYIŞ OĞLU BUGÜNKÜ (11.10.2011) KÖŞE YAZISINDA CHP BURSA ÖRGÜTÜNDE İL VE İLÇE ÖRGÜTLERİNİN BİLGİSİ VE ONAYI OLMADAN YAPILAN BİR DİZİ TOPLANTILARI VE İL BAŞKANIMIZIN KONUYLA İLGİLİ DÜŞÜNCLERİNİ AÇIKLIYOR.
HABERDE İLBAŞKANIMIZ DİYOR Kİ “TÜRKİYE’DE HERKES ANAYASAL DÜZEN ÇERÇEVESİNDE TOPLANTI YAPABİLİR. BUNDA SAKINCA YOK. KALDI Kİ TOPLANTILARDAN BİLGİM VAR. DELEGE SEÇİMİ YAPACAĞIZ. BU HAREKETLİLİĞİ ÖNEMSEMİYORUM. VE BİR ŞEY DAHA EKLİYOR İL BAŞKANIMIZ ” Bu toplantılarda bireysel çıkar peşinde olanlar bir yere varamazlar.”
İl ve ilçe örgütlerimiz aylardır yıllardır tüm ısrarlarımıza tüzük hükmüne rağmen (danışma meclisini toplantıya çağırmıyorlar) örgüt toplantıları yapmıyorlar. Hiçbir konuda örgüte üyelere bilgi verilmiyor. Parti içi seçim olacak delegeler seçilecek üyeler bir birlerini tanımıyorlar.
Yönetimler toplantı yapmamakta ısrar edince bir kısım üyeler, gruplar kendi aralarında açık yada gizli toplantılar yapmak zorunda kalıyorlar. Bu toplantılardan ise birçok üyenin haberi dahi olmuyor. Bu da örgüt içinde çok ciddi huzursuzlukların rahatsızlıkların oluşmasına yol açıyor. Ve partimiz örgütümüz üyelerimiz bu olumsuz, sağlıksız parti disiplinine yakışmayan gelişmelerden zarar görüyor.
HABERDE İLBAŞKANIMIZ DİYOR Kİ “TÜRKİYE’DE HERKES ANAYASAL DÜZEN ÇERÇEVESİNDE TOPLANTI YAPABİLİR. BUNDA SAKINCA YOK. KALDI Kİ TOPLANTILARDAN BİLGİM VAR. DELEGE SEÇİMİ YAPACAĞIZ. BU HAREKETLİLİĞİ ÖNEMSEMİYORUM. VE BİR ŞEY DAHA EKLİYOR İL BAŞKANIMIZ ” Bu toplantılarda bireysel çıkar peşinde olanlar bir yere varamazlar.”
İl ve ilçe örgütlerimiz aylardır yıllardır tüm ısrarlarımıza tüzük hükmüne rağmen (danışma meclisini toplantıya çağırmıyorlar) örgüt toplantıları yapmıyorlar. Hiçbir konuda örgüte üyelere bilgi verilmiyor. Parti içi seçim olacak delegeler seçilecek üyeler bir birlerini tanımıyorlar.
Yönetimler toplantı yapmamakta ısrar edince bir kısım üyeler, gruplar kendi aralarında açık yada gizli toplantılar yapmak zorunda kalıyorlar. Bu toplantılardan ise birçok üyenin haberi dahi olmuyor. Bu da örgüt içinde çok ciddi huzursuzlukların rahatsızlıkların oluşmasına yol açıyor. Ve partimiz örgütümüz üyelerimiz bu olumsuz, sağlıksız parti disiplinine yakışmayan gelişmelerden zarar görüyor.
CHP ÖRGÜTLERİNDE DİSPLİN SUÇU İŞLENİYOR AMA SUÇLU ORTADA YOK
CHP ÖRGÜTLERİNDE DİSPLİN SUÇU İŞLENİYOR AMA SUÇLU ORTADA YOK
Yazılı sözlü tüm ısrarlarımıza rağmen, partimizde çok önemli olayların, değişimlerin, seçimlerin yaşanmasına parti içi seçim sürecine girilmesine rağmen, (tüzüğün 57 maddesi hayata geçmiyor) aylardır yıllardır (danışma toplantıları)örgüt toplantıları yapılmıyor. Örgüt üyelerine gelişmelerle, olaylarla, parti ve örgüt çalışmalarıyla ilgili olarak örgüte (üyelere) bilgi verilmiyor. Toplantılarda örgüt üyelerinin görüş, düşünce öneri ve eleştirileri alınmıyor. Örgüt toplantılarının uzun süre yapılmaması, istemeden de olsa başka yanlışlıkların yapılmasına yol açıyor
Örneğin internete sosyal paylaşım siteleri, telefon, mesaj aracılığıyla il ve ilçe yönetimlerinin onayı ve bilgisi dışında alenen ya da gizliden toplantıların yapıldığını duyuyor ve şahit oluyoruz. Toplantıları kimler kiminle nerede ne zaman hangi amaçla toplandıklarını birçok üye maalesef bilmiyor. Buda doğal olarak üyeler arasında ciddi huzursuzluğa rahatsızlığa yol açıyor. Örgüt toplantıları yapmayan yönetimler mi, yönetimlerinin bilgisi dışında toplantı yapanlar mı yanlış yapıyor. Bunu anlamakta zorluk çekiyoruz.
İçinde bulunmuş olduğumuz bu hassas süreçte yapılan bu yanlışlıkların partimize örgütlenmemize zarar vermemesi için gerekli önlemlerin gecikmeden alınması şarttır. Bu konuda parti üyelerimize, yönetimlerimize, milletvekillerimize hepimize her birimize önemli görevler ve sorumluluklar düşmektedir
Yazılı sözlü tüm ısrarlarımıza rağmen, partimizde çok önemli olayların, değişimlerin, seçimlerin yaşanmasına parti içi seçim sürecine girilmesine rağmen, (tüzüğün 57 maddesi hayata geçmiyor) aylardır yıllardır (danışma toplantıları)örgüt toplantıları yapılmıyor. Örgüt üyelerine gelişmelerle, olaylarla, parti ve örgüt çalışmalarıyla ilgili olarak örgüte (üyelere) bilgi verilmiyor. Toplantılarda örgüt üyelerinin görüş, düşünce öneri ve eleştirileri alınmıyor. Örgüt toplantılarının uzun süre yapılmaması, istemeden de olsa başka yanlışlıkların yapılmasına yol açıyor
Örneğin internete sosyal paylaşım siteleri, telefon, mesaj aracılığıyla il ve ilçe yönetimlerinin onayı ve bilgisi dışında alenen ya da gizliden toplantıların yapıldığını duyuyor ve şahit oluyoruz. Toplantıları kimler kiminle nerede ne zaman hangi amaçla toplandıklarını birçok üye maalesef bilmiyor. Buda doğal olarak üyeler arasında ciddi huzursuzluğa rahatsızlığa yol açıyor. Örgüt toplantıları yapmayan yönetimler mi, yönetimlerinin bilgisi dışında toplantı yapanlar mı yanlış yapıyor. Bunu anlamakta zorluk çekiyoruz.
İçinde bulunmuş olduğumuz bu hassas süreçte yapılan bu yanlışlıkların partimize örgütlenmemize zarar vermemesi için gerekli önlemlerin gecikmeden alınması şarttır. Bu konuda parti üyelerimize, yönetimlerimize, milletvekillerimize hepimize her birimize önemli görevler ve sorumluluklar düşmektedir
10/09/11
BUGÜN RÜYAMDA CHP’Yİ GÖRDÜM. RÜYAMI SİZLERLE PAYLAŞMAK İSTEDİM
BUGÜN RÜYAMDA CHP’Yİ GÖRDÜM. RÜYAMI SİZLERLE PAYLAŞMAK İSTEDİM
Rüyamda, CHP Bursa Yıldırım İlçe örgütüne gidiyorum. Örgüt merkezimizin kapısını açık buldum. İçeri girer girmez sevimli sempatik bir partilimiz karşıladı. Gülümseyerek hoş geldiniz diye elini uzattı, bende tebessümle hoş bulduk deyip teşekkür ettim. Memnuniyetle tokalaştım.
İlan panosuna gözüm ilişti, gördüklerim beni öyle mutlu etikti ki, mahallelere göre güncelleşen üye listeleri, Mahalle sorumlularının isim listeleri, genel merkezden gelen genelgelerin birer fotokopileri, ilçemizin gelir gideriyle ilgili başlıklar halinde hazırlanan mali rapor, bir aylık yapılacak işlerle ilgili çalışma plan ve program cetveli, ilçe yönetiminin en son aldığı kararlar panoya asılmıştı.
İlçe başkanın odasının kapısı açıktı, kimler var diye içeri bir göz attım. Başkanın odasında gösterişli masa başında da vali gibi, patron gibi, genel müdür gibi, paşa gibi oturan ilçe başkanı görmedim. Beni karşılayan partilimize başkan nerede diye sordum. Toplantı salonunda üyelerimizle sohbet ediyor dedi. Toplantı salonuna girer girmez başkan hemen ayağa kalktı gülümseyerek hoş geldiniz buyurun oturun, üyelerimizle partimiz hakkında sohbet ediyoruz, sizde ortak olun dedi. Tabi memnuniyetle deyip üyelerimizle tokalaşıp oturdum.
Konuşmaları dinlemeye başladım. Üyeler partimizle örgütümüzle, yapılan ve yapılacak olan çalışmalarla ilgili olarak düşüncelerini açıklıyorlar, ilçe başkanımıza sorular soruyorlar, yanıtlar alıyorlardı. İlçe başkanımız sanki bizden biri gibiydi, sıcak samimi, güler yüzlü, içten doğaldı. Üyelerimizde çok rahattı, kendi evlerinde gibiydiler. Bu arada çay servisi yapıldı. İsteyen üyeler balkona sigara içmeye yâda ikili sohbet etmeye çıkıyorlardı.
Öyle özlemişim ki gördüklerimi duyduklarımı KEŞKE GÖRDÜKLERİM DUYDUKLARIM RÜYA DEĞİLDE GERÇEK OLSAYDI DİYE İÇİMDEN GEÇİRDİM. Rüyamın gerçek olması umut ediyorum. Rüyamı okuyan yorum yapan herkese şimdiden çok teşekkür ediyorum. Hepinize her birinize sevgilerimi saygılarımı sunuyorum.
NOT; Rüyamı sadece beğenmekle kalmamanızı bir cümleyle de olsa mutlaka yorumunuzu bekliyorum.
Rüyamda, CHP Bursa Yıldırım İlçe örgütüne gidiyorum. Örgüt merkezimizin kapısını açık buldum. İçeri girer girmez sevimli sempatik bir partilimiz karşıladı. Gülümseyerek hoş geldiniz diye elini uzattı, bende tebessümle hoş bulduk deyip teşekkür ettim. Memnuniyetle tokalaştım.
İlan panosuna gözüm ilişti, gördüklerim beni öyle mutlu etikti ki, mahallelere göre güncelleşen üye listeleri, Mahalle sorumlularının isim listeleri, genel merkezden gelen genelgelerin birer fotokopileri, ilçemizin gelir gideriyle ilgili başlıklar halinde hazırlanan mali rapor, bir aylık yapılacak işlerle ilgili çalışma plan ve program cetveli, ilçe yönetiminin en son aldığı kararlar panoya asılmıştı.
İlçe başkanın odasının kapısı açıktı, kimler var diye içeri bir göz attım. Başkanın odasında gösterişli masa başında da vali gibi, patron gibi, genel müdür gibi, paşa gibi oturan ilçe başkanı görmedim. Beni karşılayan partilimize başkan nerede diye sordum. Toplantı salonunda üyelerimizle sohbet ediyor dedi. Toplantı salonuna girer girmez başkan hemen ayağa kalktı gülümseyerek hoş geldiniz buyurun oturun, üyelerimizle partimiz hakkında sohbet ediyoruz, sizde ortak olun dedi. Tabi memnuniyetle deyip üyelerimizle tokalaşıp oturdum.
Konuşmaları dinlemeye başladım. Üyeler partimizle örgütümüzle, yapılan ve yapılacak olan çalışmalarla ilgili olarak düşüncelerini açıklıyorlar, ilçe başkanımıza sorular soruyorlar, yanıtlar alıyorlardı. İlçe başkanımız sanki bizden biri gibiydi, sıcak samimi, güler yüzlü, içten doğaldı. Üyelerimizde çok rahattı, kendi evlerinde gibiydiler. Bu arada çay servisi yapıldı. İsteyen üyeler balkona sigara içmeye yâda ikili sohbet etmeye çıkıyorlardı.
Öyle özlemişim ki gördüklerimi duyduklarımı KEŞKE GÖRDÜKLERİM DUYDUKLARIM RÜYA DEĞİLDE GERÇEK OLSAYDI DİYE İÇİMDEN GEÇİRDİM. Rüyamın gerçek olması umut ediyorum. Rüyamı okuyan yorum yapan herkese şimdiden çok teşekkür ediyorum. Hepinize her birinize sevgilerimi saygılarımı sunuyorum.
NOT; Rüyamı sadece beğenmekle kalmamanızı bir cümleyle de olsa mutlaka yorumunuzu bekliyorum.
TÜM CHP ÜYELERİ İÇİN BU YAZI ÇOK ÖNEMLİ
TÜM CHP ÜYELERİ İÇİN BU YAZI ÇOK ÖNEMLİ
CHP’Sİ tarihi bir sürece giriyor. Bu tarihi süreçte her bir CHP’Lİ üyeye tarihi görevler sorumluluklar düşüyor. Bu görev ve sorumluluklar hiç kimseye devir ve terk edilemeyecek derecede büyük önem taşıyor.
CHP parti içi seçim sürecine girmiştir. Üye listeleri güncelleştirilmesi için genelgeyle tüm ilçe örgütlerine gönderilmiş, ilçeler listeler üzerinde gerekli güncelleştirmeleri yapmış ve tekrar genel merkeze yollanmıştır. Yakın bir tarihte kesinleşmiş üye ve delege listeleri ilçe örgütlerine gönderilecektir.
Genel merkezden gelen genelgelerin birer fotokopisi ilçe merkezlerinde bulunan ilan panolarına asılmadığı, yapılan çalışmalar örgüt toplantılarında üyelere duyurulmadığı için tarih sayı ve ayrıntılı bilgi vermek mümkün olmuyor.
Genel merkezden gelecek olan kesinleşmiş üye listeleri askıya çıkarılacaktır. (Kâğıt üstünde masa başında delege belirleme dönemi kapanmıştır) her ilçenin delegeleri o İlçe üyelerinin oylarıyla seçilecektir. Bu nedenle her üye delege adayı olmak için oyunu kullanmak için süreci çok yakından takip etmek zorundadadır.
Üyeler ilçe delegelerini seçecektir. İlçe delegeleri ilçe yönetimini ve ilçe delegelerini kendi arasından seçecektir. İl delegesi i il yönetimini ve kurultay delegesini kendi içinden seçecektir.
Hepimizin tek amacı vardır. Delegeliğin gereklerini yerine getirebilecek doğru insanları seçebilmek için tüm olanaklarımızı kullanmak zorundayız. Bunun içinde önceden mahalle üyelerinin bir birleriyle tanışması kaynaşması şarttır.
Bunun için yeterli sürenin olacağını umut ediyorum. Kesinleşmiş üye listelerin ilçe merkezine geldiği günden itibaren tüm üyelere hiç vakit kaybetmeden duyurulmalıdır. Listeler panoya asılmalıdır. Ve isteyen her üyeye kendi mahallesinin üye listesinin birer adet fotokopisi verilmelidir.
CHP’Sİ tarihi bir sürece giriyor. Bu tarihi süreçte her bir CHP’Lİ üyeye tarihi görevler sorumluluklar düşüyor. Bu görev ve sorumluluklar hiç kimseye devir ve terk edilemeyecek derecede büyük önem taşıyor.
CHP parti içi seçim sürecine girmiştir. Üye listeleri güncelleştirilmesi için genelgeyle tüm ilçe örgütlerine gönderilmiş, ilçeler listeler üzerinde gerekli güncelleştirmeleri yapmış ve tekrar genel merkeze yollanmıştır. Yakın bir tarihte kesinleşmiş üye ve delege listeleri ilçe örgütlerine gönderilecektir.
Genel merkezden gelen genelgelerin birer fotokopisi ilçe merkezlerinde bulunan ilan panolarına asılmadığı, yapılan çalışmalar örgüt toplantılarında üyelere duyurulmadığı için tarih sayı ve ayrıntılı bilgi vermek mümkün olmuyor.
Genel merkezden gelecek olan kesinleşmiş üye listeleri askıya çıkarılacaktır. (Kâğıt üstünde masa başında delege belirleme dönemi kapanmıştır) her ilçenin delegeleri o İlçe üyelerinin oylarıyla seçilecektir. Bu nedenle her üye delege adayı olmak için oyunu kullanmak için süreci çok yakından takip etmek zorundadadır.
Üyeler ilçe delegelerini seçecektir. İlçe delegeleri ilçe yönetimini ve ilçe delegelerini kendi arasından seçecektir. İl delegesi i il yönetimini ve kurultay delegesini kendi içinden seçecektir.
Hepimizin tek amacı vardır. Delegeliğin gereklerini yerine getirebilecek doğru insanları seçebilmek için tüm olanaklarımızı kullanmak zorundayız. Bunun içinde önceden mahalle üyelerinin bir birleriyle tanışması kaynaşması şarttır.
Bunun için yeterli sürenin olacağını umut ediyorum. Kesinleşmiş üye listelerin ilçe merkezine geldiği günden itibaren tüm üyelere hiç vakit kaybetmeden duyurulmalıdır. Listeler panoya asılmalıdır. Ve isteyen her üyeye kendi mahallesinin üye listesinin birer adet fotokopisi verilmelidir.
10/08/11
TÜM CHP ÜYELERİ İÇİN BU YAZI ÇOK ÖNEMLİ
TÜM CHP ÜYELERİ İÇİN BU YAZI ÇOK ÖNEMLİ
CHP’Sİ tarihi
bir sürece giriyor. Bu tarihi süreçte her bir CHP’Lİ üyeye tarihi görevler sorumluluklar
düşüyor. Bu görev ve sorumluluklar hiç kimseye
devir ve terk edilemeyecek derecede büyük önem taşıyor.
CHP parti içi
seçim sürecine girmiştir. Üye listeleri güncelleştirilmesi için genelgeyle tüm ilçe
örgütlerine gönderilmiş, ilçeler listeler üzerinde gerekli güncelleştirmeleri
yapmış ve tekrar genel merkeze yollanmıştır. Yakın bir tarihte kesinleşmiş üye ve delege
listeleri ilçe örgütlerine gönderilecektir.
Genel merkezden gelen
genelgelerin birer fotokopisi ilçe merkezlerinde bulunan ilan panolarına asılmadığı,
yapılan çalışmalar örgüt toplantılarında üyelere duyurulmadığı için tarih sayı
ve ayrıntılı bilgi vermek mümkün olmuyor.
Genel merkezden
gelecek olan kesinleşmiş üye listeleri askıya çıkarılacaktır. (Kâğıt üstünde masa
başında delege belirleme dönemi kapanmıştır) her ilçenin delegeleri o İlçe üyelerinin
oylarıyla seçilecektir. Bu nedenle her
üye delege adayı olmak için oyunu kullanmak için süreci çok yakından takip etmek
zorundadadır.
Üyeler ilçe delegelerini
seçecektir. İlçe delegeleri ilçe
yönetimini ve ilçe delegelerini kendi arasından seçecektir. İl delegesi i il yönetimini ve kurultay delegesini
kendi içinden seçecektir.
Hepimizin tek amacı
vardır. Delegeliğin gereklerini yerine getirebilecek doğru insanları seçebilmek
için tüm olanaklarımızı kullanmak zorundayız. Bunun içinde önceden mahalle üyelerinin
bir birleriyle tanışması kaynaşması şarttır. Bunun için eterli sürenin olacağını umut
ediyorum. Kesinleşmiş üye listelerin ilçe merkezine geldiği günden itibaren tüm
üyelere hiç vakit kaybetmeden duyurulmalıdır. Listeler panoya asılmalıdır. Ve isteyen her üyeye
kendi mahallesinin üye listesinin birer adet fotokopisi verilmelidir.
10/07/11
CHP ÜYELERİ BİLGİSİZLİKTEN İLGİSİZLİKTEN, SEVGİSİZLİKTEN, İLETİŞİMSİZLİKTEN BOĞULUYOR
CHP ÜYELERİ BİLGİSİZLİKTEN İLGİSİZLİKTEN, SEVGİSİZLİKTEN, İLETİŞİMSİZLİKTEN BOĞULUYOR
CHP örgütlerinde sosyal etkinlikler yapılmadığı için, dayanışma, kaynaşma, tanışma olmadığı için üyeler boğuluyor
10/06/11
NE KENDİMİZİ NE BAŞKALARINI KANDIRMAYALIM EĞRİ OTURUĞ DOĞRU KONUŞALIM.
6.10.2011 tarihinde yıldız düğün salonunda yapılan toplantıya bende katıldım.
Toplantıyı düzenleyen ve yöneten komisyon üyeleri divanda yerlerini aldılar. Toplantı başladı. İlk söz hakkını toplantıyı yöneten başkan kendisine verdi. Düşüncelerini açıkladı. Kendisinden sonra sırasıyla söz hakkını divanda yer alan diğer komisyon üyelerine verdi. Onlarda teker, teker düşüncelerini açıkladılar. Katılımcılar konuşanları sabırla dinlediler. Daha sonra söz hakkı toplantıya katılanlara verildi. Ve bende o toplantıda söz alıp konuşanlardanım.
Demokrasi toplantılarda doğar, toplantılarda gözünü açar. İlk ana sütünü toplantılarda emer. Demokrasinin ilk ana sütü, toplantılarda uygulanması gereken toplantı usul ve yöntemlerdir. İlke ve kurallarıdır. Ve Yapılan toplantıda demokrasiye ana sütü verilememiştir.
TBMM meclisinde yapılan toplantıları bir an göz önünde getirelim. Toplantıyı yöneten başkan ve kâtip üyeler ilk sözü kendilerine mi veriyorlar? Hayır. Toplantı iç tüzüğü var. Divan başkanı toplantı iç tüzüğünü titizlikle uygulamakla, kâtip üyeler ise not tutmakla sorumlu görevlidirler.
Demokrasiye sözümüzle, özümüzle inanıyorsak ne kendimizi nede başkalarını kandırmayalım. Ak saçlı Sosyal demokratlarında toplantı iç tüzüğü olsun. Divan başkanı sadece o iç tüzüğü uygulasın. Kâtiplerde not tutsun. Divan tarafsız olsun. Divanda başkan ve kâtip üyelerden başka hiç kimse olmasın.
Toplantıyı düzenleyen ve yöneten komisyon üyeleri divanda yerlerini aldılar. Toplantı başladı. İlk söz hakkını toplantıyı yöneten başkan kendisine verdi. Düşüncelerini açıkladı. Kendisinden sonra sırasıyla söz hakkını divanda yer alan diğer komisyon üyelerine verdi. Onlarda teker, teker düşüncelerini açıkladılar. Katılımcılar konuşanları sabırla dinlediler. Daha sonra söz hakkı toplantıya katılanlara verildi. Ve bende o toplantıda söz alıp konuşanlardanım.
Demokrasi toplantılarda doğar, toplantılarda gözünü açar. İlk ana sütünü toplantılarda emer. Demokrasinin ilk ana sütü, toplantılarda uygulanması gereken toplantı usul ve yöntemlerdir. İlke ve kurallarıdır. Ve Yapılan toplantıda demokrasiye ana sütü verilememiştir.
TBMM meclisinde yapılan toplantıları bir an göz önünde getirelim. Toplantıyı yöneten başkan ve kâtip üyeler ilk sözü kendilerine mi veriyorlar? Hayır. Toplantı iç tüzüğü var. Divan başkanı toplantı iç tüzüğünü titizlikle uygulamakla, kâtip üyeler ise not tutmakla sorumlu görevlidirler.
Demokrasiye sözümüzle, özümüzle inanıyorsak ne kendimizi nede başkalarını kandırmayalım. Ak saçlı Sosyal demokratlarında toplantı iç tüzüğü olsun. Divan başkanı sadece o iç tüzüğü uygulasın. Kâtiplerde not tutsun. Divan tarafsız olsun. Divanda başkan ve kâtip üyelerden başka hiç kimse olmasın.
OYUN KURALLARINA GÖRE OYNANMALIDIR.
Demokrasiyi kuran, yaşatan ve savunan bir partide CHP’Sİ çatısı altında yapılan gündemli yada gündemsiz olarak örgüt toplantıları düzenleyenler, toplantı usul yöntem ve kurallarına uymak zorundadırlar.
Bu konuda tek bir örnek vermek gerekirse, her toplantıda (ya önceden belirlenen ilke ve kurallara göre yada katılımcıların oylarıyla) toplantıyı yönetecek başkan ve katip üyeler seçilmeli ve divan başkanlığı oluşturulmalıdır. Toplantıyı yönetecek olan divanda başkan ve kâtip üyelerin dışında başka hiç kimse olmamalıdır. Çünkü divan tarafsız olmak zorundadır. Etki altında kalmamaldır.
Gündemli ya da gündemsiz yapılan örgüt toplantılarında toplantı usul yöntem ve kuralları titizlikle uygulanmıyorsa, o toplantıda, örgütte demokrasinin, eşitliğin, adaletin varlığından söz edilemez.
Oyun kurallarına göre oynanmalıdır. Oyunun kuralları önceden bilinmelidir. Bilmeyenlere öğretilmelidir. Oyun başladıktan sonra hiç kimse hiçbir sıfatla ve hiçbir gerekçeyle kendi kafasına, keyfine göre kural koyamaz kural değiştiremez.
Ak saçlı sosyal demokratlara soruyorum yapılan toplantılarda oyunun kurallarına uyuluyor mu? Oyunun kurallarını oyuncular (toplantıya katılanlar) biliyor mu?
ZÜLFİKAR BALIN BU YAZISINI VE ÖZELLİKLE YAHYA ŞİMŞEK BEYİN YANITINI MUTLAKA OKUMANIZI DİLİYORUM.
ZÜLFİKAR BALIN BU YAZISINI VE ÖZELLİKLE YAHYA ŞİMŞEK BEYİN YANITINI MUTLAKA OKUMANIZI DİLİYORUM.
ZÜLFİKAR BAL OLARAK ÇOK RAHATLIKLA İFADE EDİYORUM Kİ
ÖDP Bursa Yıldırım İlçesi üyesi iken, 2000 yılında Bursa CHP Yıldırım ilçe örgütüne tüzüğün 12 maddesinden yararlanarak üye oldum. Hasan Hayırlı ilçe başkanlığı döneminde aktif olarak parti çalışmalarına katıldım. Deniz Baykal’ın tekrar genel başkan olması ve o dönem il başkanımız olan Kemal Ekincinin görevden alınması üzerine partiden ayrıldım.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan adayı olması ile birlikte 2010 Nisan ayında tekrar CHP’ye üye oldum. Teorik ve pratik anlamda parti çalışmalarına aktif olarak katılmaktayım.
CHP’de yaşadığım tecrübelere dayanarak ve Zülfikar Bal olarak çok rahatlıkla ifade ediyorum ki, (özellikle siyaset ve politika sahnesinde olanlar için diyorum) gerçek anlamda, kim CHP’nin iktidar olması için çalışıyor, kim kendi menfaati için çalışıyor anlaya bilmiş değilim. Bu nedenle parti içinde, partililer içinde örgüt içinde şaşkınım ve yalnızım. Özgür irademle var olmakta, yönümü, yolumu doğruyu bulmakta gerçekten çok zorlanıyorum.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Yahya Şimşek Beyin yanıtı çok ibret verici.
Yahya Şimşek
Zülfikar hocam, seni çok iyi tanıyor ve de anlıyorum. İnsanları tanımanın o kadar kolay olmadığını en az benim kadar sizde biliyorsunuz. İstanbul Kukuk Fakültesinde öğrenciyken Medeni Hukuk hocamız Ord.Prof.Dr.Hıfzı Veldet Velidedeoğlu bir gün bize şunları söyledi,
“bulanık bir su birikintisi görüp de içinizden aman bu ne derin sudur diye; Kılığı kıyafeti düzgün bir insan görüp de aman ne değerli adam diye sakın olaki içinizden geçirmeyesiniz. Suyun derin olup olmadığını içine mutlaka bir şey daldırınca, adamın değerli olup olmadığını çok çeşitli olaylar karşısında deneyince anlayabilirsiniz”
Yaşamımda bu söz benim için çok etkili ve yönlendirici olmuştur. Hani yine çok güzel bir söz vardır ya; nice elbiseler gördüm içinde adam yok. Nice adamlar gördüm üstünde elbise yok. Üzülmemeniz için bunlar gibi çok nedenler var. ne yazık ki bunlar yaşamımızın gerçekleri. Selamlar
ZÜLFİKAR BAL OLARAK ÇOK RAHATLIKLA İFADE EDİYORUM Kİ
ÖDP Bursa Yıldırım İlçesi üyesi iken, 2000 yılında Bursa CHP Yıldırım ilçe örgütüne tüzüğün 12 maddesinden yararlanarak üye oldum. Hasan Hayırlı ilçe başkanlığı döneminde aktif olarak parti çalışmalarına katıldım. Deniz Baykal’ın tekrar genel başkan olması ve o dönem il başkanımız olan Kemal Ekincinin görevden alınması üzerine partiden ayrıldım.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan adayı olması ile birlikte 2010 Nisan ayında tekrar CHP’ye üye oldum. Teorik ve pratik anlamda parti çalışmalarına aktif olarak katılmaktayım.
CHP’de yaşadığım tecrübelere dayanarak ve Zülfikar Bal olarak çok rahatlıkla ifade ediyorum ki, (özellikle siyaset ve politika sahnesinde olanlar için diyorum) gerçek anlamda, kim CHP’nin iktidar olması için çalışıyor, kim kendi menfaati için çalışıyor anlaya bilmiş değilim. Bu nedenle parti içinde, partililer içinde örgüt içinde şaşkınım ve yalnızım. Özgür irademle var olmakta, yönümü, yolumu doğruyu bulmakta gerçekten çok zorlanıyorum.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Yahya Şimşek Beyin yanıtı çok ibret verici.
Yahya Şimşek
Zülfikar hocam, seni çok iyi tanıyor ve de anlıyorum. İnsanları tanımanın o kadar kolay olmadığını en az benim kadar sizde biliyorsunuz. İstanbul Kukuk Fakültesinde öğrenciyken Medeni Hukuk hocamız Ord.Prof.Dr.Hıfzı Veldet Velidedeoğlu bir gün bize şunları söyledi,
“bulanık bir su birikintisi görüp de içinizden aman bu ne derin sudur diye; Kılığı kıyafeti düzgün bir insan görüp de aman ne değerli adam diye sakın olaki içinizden geçirmeyesiniz. Suyun derin olup olmadığını içine mutlaka bir şey daldırınca, adamın değerli olup olmadığını çok çeşitli olaylar karşısında deneyince anlayabilirsiniz”
Yaşamımda bu söz benim için çok etkili ve yönlendirici olmuştur. Hani yine çok güzel bir söz vardır ya; nice elbiseler gördüm içinde adam yok. Nice adamlar gördüm üstünde elbise yok. Üzülmemeniz için bunlar gibi çok nedenler var. ne yazık ki bunlar yaşamımızın gerçekleri. Selamlar
10/05/11
KÖYLÜNÜN KÖYÜNE VE KÖYLÜSÜNE, AŞKI, SEVDASI, ÖZLEMİ
Köy âşıklarına yanık türküler söyleten, şairlere içli şiirler yazdıran, gurbetçi köylülere derinden ah çektiren, efkârlanınca gözyaşı döktüren bu sevda, öylesine güçlü öylesine köklü ve öylesine kutsal ki, kuşaktan kuşağa, babadan oğula, andan kıza, deden toruna devam edip gider.
Bu özlemin, bu sevdanın ve bu aşkın kaynağında yatan gerçekler nelerdir? Yazının özü anlamı bu soruda gizlidir.
Gurbetten köye giderken, derin derenin kaştan çıkınca, Nursal’ın görünüşümüdür? Soğuk kaynak suları, bol oksijenli havasımıdır? Terk edilmiş, viran olmuş mezraları, çadır kurulmayan, mal davar otlamayan, yaylaları mıdır? Burcu, burcu kokan kır çiçeklerimidir? Beli bükülmüş, dizinin bağı kırılmış, üstü başı yırtılmış, yalnızlığa terk edilip, per, perişan olmuş, eli öpülesi yaşlılarımıdır? Bu vb. gibi soruları çoğaltmak mümkündür.
Atadan, deden, babadan kalan, tarlalara ev yapan, yazları köyde, kışları şehirde oturan, tatil amaçlı köye giden, köylülerimize soruyorum.
Köye ve köylümüze olan özleminiz aşkınız, sevdanız, yok oluyor mu? Azalıyor mu?
Azalmıyorsa, yok olmuyorsa sebebi nedir? Sizi oraya çeken gizemli güç nedir?
Aynı soruyu, köyü hiç terk etmeyen, edemeyen, yaz kış köyde yaşayan köylülerimize sormak içimden gelmiyor. Ama onları dinlemeyi, ne hissettiklerini, ne düşündüklerini, anlamayı, çok isterim. Çünkü onlar köy kültürünün, köy yaşamının son temsilcileridir. Ve sayıları hızla azalıyor.
EMEĞİN TERİ TOPRAĞA DÜŞMEYİNCE, KÖYE KÖY, KÖYLÜYE KÖYLÜ DENİRMİ?
Ne demişti Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk. Köylü bu milletin efendisidir.
Köylümün yaşlılarını görün ya da resimlerine bakın, köyün efendisi ne hale gelmiş, ne hale düşürülmüş görün.
Köyün efendisini bu hala düşüren sistem utansın.
Not: Yazılarımı okuyan, takdir ve tebrik duygularını esirgemeyen, eleştirileriyle, motive eden köylüm İSMET ALPAY'A, teşekkür etmeyi bir
Bu özlemin, bu sevdanın ve bu aşkın kaynağında yatan gerçekler nelerdir? Yazının özü anlamı bu soruda gizlidir.
Gurbetten köye giderken, derin derenin kaştan çıkınca, Nursal’ın görünüşümüdür? Soğuk kaynak suları, bol oksijenli havasımıdır? Terk edilmiş, viran olmuş mezraları, çadır kurulmayan, mal davar otlamayan, yaylaları mıdır? Burcu, burcu kokan kır çiçeklerimidir? Beli bükülmüş, dizinin bağı kırılmış, üstü başı yırtılmış, yalnızlığa terk edilip, per, perişan olmuş, eli öpülesi yaşlılarımıdır? Bu vb. gibi soruları çoğaltmak mümkündür.
Atadan, deden, babadan kalan, tarlalara ev yapan, yazları köyde, kışları şehirde oturan, tatil amaçlı köye giden, köylülerimize soruyorum.
Köye ve köylümüze olan özleminiz aşkınız, sevdanız, yok oluyor mu? Azalıyor mu?
Azalmıyorsa, yok olmuyorsa sebebi nedir? Sizi oraya çeken gizemli güç nedir?
Aynı soruyu, köyü hiç terk etmeyen, edemeyen, yaz kış köyde yaşayan köylülerimize sormak içimden gelmiyor. Ama onları dinlemeyi, ne hissettiklerini, ne düşündüklerini, anlamayı, çok isterim. Çünkü onlar köy kültürünün, köy yaşamının son temsilcileridir. Ve sayıları hızla azalıyor.
EMEĞİN TERİ TOPRAĞA DÜŞMEYİNCE, KÖYE KÖY, KÖYLÜYE KÖYLÜ DENİRMİ?
Ne demişti Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk. Köylü bu milletin efendisidir.
Köylümün yaşlılarını görün ya da resimlerine bakın, köyün efendisi ne hale gelmiş, ne hale düşürülmüş görün.
Köyün efendisini bu hala düşüren sistem utansın.
Not: Yazılarımı okuyan, takdir ve tebrik duygularını esirgemeyen, eleştirileriyle, motive eden köylüm İSMET ALPAY'A, teşekkür etmeyi bir
SORUYORUM CHP’Yİ Mİ, KENDİMİZİ Mİ BİTİRMEK İÇİN ÇABALIYORUZ?
Önümüzdeki süreçte parti içi seçimler yapılacak, en ücra yerlere dahi sandıklar konacak. Örgüt üyeleri sandıklarda oy kullanacaklar, ilçe delegelerini seçecekler.
İlçe delegeleri; ilçe başkanını yönetim ve disiplin kurulu üyelerini, seçecekler.
İl delegeleri; İl başkanını, il yönetim ve disiplin kurulu üyele...rini, kurultay delegelerini seçecekler.
Kurultay delegeleri; Genel başkanını, parti meclisi, yüksek disiplin kurulu üyelerini seçecek.
Ama kim kimi nasıl seçecek? Çünkü haftalardır, aylardır yıllardır, parti üyeleriyle hiçbir zaman hiçbir yerde örgüt toplantısı yapılmıyor. Yıllarca aynı mahallede ikamet eden parti üyeleri bir birlerini tanımıyor.
Birbirini hiç tanımayan, görmeyen, parti, örgüt çalışmaları hakkında, ya hiçbir şey bilmeyen, ya da kulaktan dolma bilgilerle yetinen üyeler, en son günde, seçim gününde birbirlerini nasıl tanıyıp seçecekler. Kendilerini nasıl tanıtıp aday olacaklar?
Nasıl oy isteyip oy verecekler?
SORUYORUM CHP’Yİ Mİ, KENDİMİZİ MİBİTİRMEK İÇİN ÇABALIYORUZ?
Böylesine hassas bir süreçte, tüzük hükmüne rağmen, ısrarlı yazılı sözlü önerilere rağmen, örgüt üyeleri toplantıya çağrılmıyor. Örgüt üyelerine bilgi verilmiyor. Örgüt üyelerinin önerileri, eleştirileri alınmıyor. SORUYORUM CHP’Yİ Mİ,
KENDİMİZİ MİBİTİRMEK İÇİN ÇABALIYORUZ?
İl ilçe yönetimlerinden izin almadan, sosyal paylaşım sitelerinde parti sorun ve çözümlerinin görüşülmesi konuşulması için, düğün salonları tutuluyor, (giderlerin ne kadar olduğu kim yada kimler tarafından karşılandığı bilinmiyor) toplantı günü, yeri ve saati veriliyor. Örgüt üyeleri toplantıya çağrılıyor? SORUYORUM CHP’Yİ Mİ, KENDİMİZİ MİBİTİRMEK İÇİN ÇABALIYORUZ
10/03/11
SORUYORUM CHP’Yİ Mİ, KENDİMİZİ Mİ BİTİRMEK İÇİN ÇABALIYORUZ?
Önümüzdeki süreçte parti içi seçimler yapılacak, en ücra yerlere dahi sandıklar konacak. Örgüt üyeleri sandıklarda oy kullanacaklar, ilçe delegelerini seçecekler.
İlçe delegeleri; ilçe başkanını yönetim ve disiplin kurulu üyelerini, seçecekler.
İl delegeleri; İl başkanını, il yönetim ve disiplin kurulu üyelerini, kurultay delegelerini seçecekler.
Kurultay delegeleri; Genel başkanını, parti meclisi, yüksek disiplin kurulu üyelerini seçecek.
Ama kim kimi nasıl seçecek? Çünkü haftalardır, aylardır yıllardır, parti üyeleriyle hiçbir zaman hiçbir yerde örgüt toplantısı yapılmıyor. Yıllarca aynı mahallede ikamet eden parti üyeleri bir birlerini tanımıyor.
Birbirini hiç tanımayan, görmeyen, parti, örgüt çalışmaları hakkında, ya hiçbir şey bilmeyen, ya da kulaktan dolma bilgilerle yetinen üyeler, en son günde, seçim gününde birbirlerini nasıl tanıyıp seçecekler. Kendilerini nasıl tanıtıp aday olacaklar? Nasıl oy isteyip oy verecekler? SORUYORUM CHP’Yİ Mİ, KENDİMİZİ MİBİTİRMEK İÇİN ÇABALIYORUZ?
Böylesine hassas bir süreçte, tüzük hükmüne rağmen, ısrarlı yazılı sözlü önerilere rağmen, örgüt üyeleri toplantıya çağrılmıyor. Örgüt üyelerine bilgi verilmiyor. Örgüt üyelerinin önerileri, eleştirileri alınmıyor. SORUYORUM CHP’Yİ Mİ, KENDİMİZİ MİBİTİRMEK İÇİN ÇABALIYORUZ?
İl ilçe yönetimlerinden izin almadan, sosyal paylaşım sitelerinde parti sorun ve çözümlerinin görüşülmesi konuşulması için, düğün salonları tutuluyor, (giderlerin ne kadar olduğu kim yada kimler tarafından karşılandığı bilinmiyor) toplantı günü, yeri ve saati veriliyor. Örgüt üyeleri toplantıya çağrılıyor? SORUYORUM CHP’Yİ Mİ, KENDİMİZİ MİBİTİRMEK İÇİN ÇABALIYORUZ?
İlçe delegeleri; ilçe başkanını yönetim ve disiplin kurulu üyelerini, seçecekler.
İl delegeleri; İl başkanını, il yönetim ve disiplin kurulu üyelerini, kurultay delegelerini seçecekler.
Kurultay delegeleri; Genel başkanını, parti meclisi, yüksek disiplin kurulu üyelerini seçecek.
Ama kim kimi nasıl seçecek? Çünkü haftalardır, aylardır yıllardır, parti üyeleriyle hiçbir zaman hiçbir yerde örgüt toplantısı yapılmıyor. Yıllarca aynı mahallede ikamet eden parti üyeleri bir birlerini tanımıyor.
Birbirini hiç tanımayan, görmeyen, parti, örgüt çalışmaları hakkında, ya hiçbir şey bilmeyen, ya da kulaktan dolma bilgilerle yetinen üyeler, en son günde, seçim gününde birbirlerini nasıl tanıyıp seçecekler. Kendilerini nasıl tanıtıp aday olacaklar? Nasıl oy isteyip oy verecekler? SORUYORUM CHP’Yİ Mİ, KENDİMİZİ MİBİTİRMEK İÇİN ÇABALIYORUZ?
Böylesine hassas bir süreçte, tüzük hükmüne rağmen, ısrarlı yazılı sözlü önerilere rağmen, örgüt üyeleri toplantıya çağrılmıyor. Örgüt üyelerine bilgi verilmiyor. Örgüt üyelerinin önerileri, eleştirileri alınmıyor. SORUYORUM CHP’Yİ Mİ, KENDİMİZİ MİBİTİRMEK İÇİN ÇABALIYORUZ?
İl ilçe yönetimlerinden izin almadan, sosyal paylaşım sitelerinde parti sorun ve çözümlerinin görüşülmesi konuşulması için, düğün salonları tutuluyor, (giderlerin ne kadar olduğu kim yada kimler tarafından karşılandığı bilinmiyor) toplantı günü, yeri ve saati veriliyor. Örgüt üyeleri toplantıya çağrılıyor? SORUYORUM CHP’Yİ Mİ, KENDİMİZİ MİBİTİRMEK İÇİN ÇABALIYORUZ?
NE BİLEĞİMİZ BÜKÜLÜRDÜ, NE SIRTIMIZ YERE GELİRDİ
Seçim sürecinde bir yere seçilmek için, halkımıza üyelerimize, gösterdiğimiz İlgi, sevgi, samimiyet, sıcaklık, ilişki ve iletişim keşke, keşke, keşke doğal olsa, kesintisiz olsa, Planlı programlı olsa,
Kendimizi ifade için, televizyonda medyada gözükmek için, tanımak ve tanınmak için, harcadığımız enerjiyi, zamanı, parayı, emeği, özveriyi partimiziçin, birliğimiz beraberliğimiz için, dayanışmamız kaynaşmamız için, örgütlü gücümüzü kurmak, kurumsallaştırmak için, tüzüğe, ilkelere, kurallara uymak ve uygulamak için, örgüt toplantılarında düşüncelerimizi, öneri ve eleştirilerimizi özgürce ifade etmek için kullanabilsek o zaman ne sırtımız yere gelir, ne bileğimiz bükülür.
5/12/10
CHP, BAYKAL VE EKİBİ
Deniz Baykal genel başkan olduğu süre içinde gerçek anlamda eşitliği, adaleti özgürlüğü savunmuş ve uygulamış olsaydı, ülke yönetiminde demokrasinin evrensel ilkelerini, parti yönetiminde demokratik merkeziyetçiliğin ilke, kural ve esaslarını savunmuş ve uygulamış olsaydı, bende Baykal ağlardım, bende dön diye yalvarırdım, bende açlık grevine katılırdım. Ama Baykal bunların hiç birini yapmamıştır. Baykal ülkeyi toplumu CHP sini korumak ve savunmak için değil. Yerini makamını korumak ve savunmak için, tek adam olmak için, kral, padişah gibi hükmetmek için, kendisine koşulsuz bağlı olan ekip, grup ve hizip yaratmıştır. o ekip grup ve hizip içinde yer alanlar da CHP sini değil kendilerini koruyup kolladığı için baykala bağlılıklarını ifade etmektedirler. Dön diye yalvarmaktadırlar. Peşinden gözyaşları dökmektedirler. Çok iyi biliyorlar ki CHP değil baykal yok olursa kendileride yok olacaklardır. Yıllar içinde oluşturulan ve kemikleşen, etle tırnak gibi kaynaşan, kafa kol ahbap çavuş ilişkileri içindeki örgütlü güçlerini, siyasi rakiplerini değil, parti içindeki rakiplerini, eleştirenleri yok etmek için acımasızca kullanmışlardır. Küçük olsun benim olsun demişlerdir. İşte bu anlayış ve zihniyet AKP den çok daha tehlikeli olmuştur. Bu anlayış ve zihniyettir ki CHP sini baraj altına düşürülmüştür. Şimdi CHP si oyları yükseliyorsa, bu yükselişin nedeni Baykal ve ekibinin başarısı değildir. Son ana yasa değişikliği ile cumhuriyetin yok olma tehlikesini hisseden cumhuriyetçilerin, Atatürkçülerin, sosyal demokratların, laiklerin sosyal hukuk devletini savunanların duyarlılığıdır.
Baykal dokunulmazlık kaldırılsın çok iyi işlemiştir. Birçok kez gündeme getirmiştir. Ama aynı derecede, aynı ağırlıkta siyasi partiler yasası, seçim yasası, baraj sistemi daha demokratik hale getirilsin dememiştir. Diyemez dese CHP güçlenerek var olacaktır. Ama Baykal ve ekibi yok olacaktır.
Baykal dokunulmazlık kaldırılsın çok iyi işlemiştir. Birçok kez gündeme getirmiştir. Ama aynı derecede, aynı ağırlıkta siyasi partiler yasası, seçim yasası, baraj sistemi daha demokratik hale getirilsin dememiştir. Diyemez dese CHP güçlenerek var olacaktır. Ama Baykal ve ekibi yok olacaktır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)