Bu Blogda Ara
12/15/11
ÇOK NET BİR MESAJIM VARDIR.
Yakınlık derecesi ne olursa olsun, gerçek âlemde ve sanal âlemde, örgütlü yaşamda, örgütsüz yaşamda doğrudan ya da dolaylı olarak,( herhangi bir şekilde ve herhangi bir nedenle ) ilişki, iletişim içinde olduğum, tanıdığım ya da hiç tanımadığım herkese, sınırları belli olan çok net bir mesajım vardır.
Maskeli yâda maskesiz olarak beni var etmek isteyenlere, yüze gülüp arkadan atanlara, karşı savaş açtım.
Özüyle, sözüyle bir olanlara, doğru ve doğal olanlara, yürekten alıp yüreğe verenlere, biz diyenlere kucak açtım.
BİZ DİYENLER KİM OLURSA OLSUN, NEREDE OLURSA OLSUN YETERKİ İNSAN OLSUN. O BENİM GÖNÜL DOSTUMDUR. VE GÖNÜL DOSTLARIMIZ LA 2012 BAHARINDA BURSA’DA KAPLI KAYA PARKINDA VE DERESİNDE ŞÖLENİMİZE VARDIR.
BİZ DİYENLER TÜRKİYENİN DEĞİL DÜNYANIN NERESİNDE OLURSA OLSUN ŞÖLENİMİZE DFAVETLİDİR
12/14/11
CHP’Sİ ÜZERİNE DÜŞEN TARİHİ GÖREV VE SORUMLULUK ÇOK BÜYÜKTÜR.
CHP’Sİ ÜZERİNE DÜŞEN TARİHİ GÖREV
VE SORUMLULUK ÇOK BÜYÜKTÜR.
Bölgemiz, ülkemiz, partimiz
üzerinde çok uzaklardan gelen akbabalar uçuşmaktadır. (Tıpkı bölgemizde ki
ülkelerde olduğu gibi,) zayıf anımızı bulduklarında başımıza çullanacaklardır.
2x2=4 tür
Bölgemizde, ülkemizde, partimizde
hiçbir gücün önüne geçemeyeceği değişim rüzgarı esmeye başlamıştır. Her geçen
gün, hafta, ay ve sene değişim rüzgarı şiddetini daha da artırmaktadır. Değişim
Ne zaman duracağını şimdiden kestirmek
olanaksızdır.
Değişim rüzgarında savrulmak
için, ortaklaştığımız değerler üzerinde, bu cennet vatanımız üzerinde ulusumuzla,
halkımızla, devletimizle, hükümetimizle, partililerimizle, silahlı, silahsız
örgütlü güçlerimizle bir bütün olmak zorundayız.
İçinden geçmekte olduğumuz bu tarihi süreçte
CHP’SİNE, dün olduğu gibi bugünde tarihi görev ve sorumluluklar düşmektedir. Tarihi
görev ve sorumluğunu yerine getirmediği takdirde, değişim rüzgarının şiddetine
dayanamayıp savrulmaktan kendini kurtaramayacaktır.
Akbabaları geldikleri yerlere
kovalamak için, değişim rüzgarının şiddetinden korunmak için, gün birlik ve
beraberlik günüdür. Gün her türlü kişisel çıkar ve menfaatleri, koltuk
kavgalarını bir kenara bırakıp dayanışma içine girme günüdür.
Ne demişti Shakespeare Olmak yada olmamak işte
bütün mesele budur.
YAZILARIMI OKYAN OKUYUCULARIMLA BİRAZ DERTLEŞMEK İSTİYORUM
YAZILARIMI OKYAN OKUYUCULARIMLA
BİRAZ DERTLEŞMEK İSTİYORUM
2010 Nisan ayında beri CHP hakkında, CHP’ örgütlerinin (daha çok yaşadığım il ve
ilçe) yapısı, işleyişi, çalışmaları eylem etkinlikleri hakkında kişisel
düşüncelerimi, önerilerimi,
eleştirilerimi sorularımı internet ortamında kesintisiz yazıyor ve
paylaşıyorum. İlgi ve dikkat çeken bazı yazılarımı yerel gazetelerimizin köşe
yazarları tarafından internetten alarak köşelerinde yayınlıyorlar.
Yine bazı yazılarıma İl başkanımız, milletvekilimiz, ilçe belediye
başkanımız, örgütlenmeden sorumlu genel başkan
yardımcımız (gereği yapılmasa a) yanıtlar
vermişlerdir. Sadece yazarak var olmuyorum. CHP’NİN bir üyesi, mahalle temsilcisi ve seçimlerde okul sorumlusu
olarak ve genelde yaptığım çalışmalardan ( yetkililerce ) övgü beğeniyle söz
edildiğini biliyorum.
Bu olumlu gelişmelerin yanında,
partimi, yönetim çalışmalarını, gurupları ve guruplaşmaları, eleştirdiğim, üst organlara
şikâyet ettiğim, parti içi meseleleri internet ortamında yazdığım gerekçesiyle birçok
kez uyarılara, ikazlara maruz kaldığımı,
akıl verenlerin yol gösterenlerin olduğunu da biliyorum
Büyük bir iddia ile söylüyorum ki,
yazdıklarımdan çok daha fazlasını yerel basın ve medya yazmaktadır. Zaten bilgi
ve haber kaynağımız basınımızdır. Basınımız olmasa (özel haber verilen üyelerin
dışında kalan) bir üyenin bilgi edinme şansı yok denecek kadar azdır. Onlardan biriside
benim.
Neden internet ortamında
yazıyorum çünkü CHP örgütlerinde bir üyenin örgüt toplantılarında konuşma ve hatta
soru sorma şansı yoktur. Çünkü örgüt ve üye toplantısı yapılmıyor. Yapanlarda disiplin
kuruluna veriliyor. Yazmadan önce sorunları parti yetkilileriyle konuş
diyorlar. Konuştuğum zaman da önemsemiyorlar, dikkate almıyorlar. Dilekçeyle soruyorum yanıt vermiyorlar.
Partimin değerlerine, kuruluş
felsefesine, ilkelerine, organlarına, organlarına
seçilenlere, üyelerine her zaman her ortamda her yerde saygım sevgim vardır. Bu
değerlere dil uzatacaklarında verecek cevabım vardır. Eleştirilerim tamamıyla anti
demokratik uygulamalara yöneliktir. Parti, tüzüğüne parti disiplinine, parti hukukuna
uymayan anlayış, zihniyet ve davranışlara yöneliktir.
Bu nedenledir ki şahsıma yapılan hiçbir
suçlama ikaz uyarı, somut belgeye dayanmaktadır. Suçlamalar uyarılar ikazlar Genel anlamdadır. Eleştiriyorsun şikâyet ediyorsun partiye zarar
veriyorsun vb. gibi.
Yemin ettim, söz verdim. CHP’DE var olduğum sürece hiç bir
zaman hiçbir gurubun içinde yer almayacağı,
etkili, yetkili, etiketli paralı kişilerin yanında olmayacağımı, bedeli, çok ağırda olsa, seçme ve seçilme şansım
engellense de, parti tüzüğü, parti ilke ve kuralları çerçevesinde özgür irademle
var olacağımı, Kimseden icazet almayacağımı, Aday olmam gerektiğinde özgür irademle
karar vereceğimi aylar öncesinden yazıp yayınladım.
Parti içi seçim sürecini ve özellikle
delege seçimlerinde uygulanacak yöntemleri gelişmeleri süreci dikkatle titizlikle
takip ediyorum.
12/13/11
İKİ DEĞİŞİM BİRİBİRİNDEN AKLA KARA GİBİ FARKLI
Her
sabah 6.45 – 7.00 arası eşimle birlikte evden çıkıyoruz. Yarım saat biraz yokuş
tırmandıktan sonra kaplı kaya deresine varmış oluyoruz. Kaplı kaya deresi
Uludağ’ın yamacında iki dağın arasında derin bir vadide ormanın içinde düz ovaya
doğru akıyor.
Dört mevsimin dördünde doğa,
doğal ortam içinde değişirken, muhteşem güzelliklerini cömertçe sergiliyor. Her
gün o güzellikleri doya, doya görüyoruz,
yaşıyoruz hissediyoruz. Her sabah
ruhumuz, bedenimiz, zihnimiz bayram ediyor. Ortalama bir saatlik yürüyüşte aldığımız
pozitif enerji bizi birçok stresten olumsuzluktan kesinlikle uzak tutuyor.
Bölge coğrafyamızda, ülkemizde
partimizde özellikle son iki yılda önüne geçilmez engellenemez değişimin içine
girdiğini görüyor, yaşıyor ve hissediyorum.
Öğleden sonraları partiye
gidiyorum. Günlük olayları, gelişmeleri,
konuşmaları insanları çok yakından izliyorum. ( varlıklarını ispatlamak isteyenlerin
arasında varlığımı fark eden olmasa da) çok kısa sürede O havanın, o atmosferin etkisi altına girmekten kendimi kurtulamıyorum.
Doğadan ve doğallıktan aldığım pozitif
enerjinin çok kısa sürede tükendiğini hissediyorum. Ruhumun bedenimin zihnimin stres içinde kaldığını
fark ediyor ve kendimi dışarı atıyorum.
Anlatmaya çalıştığım uyumu ve uyumsuzluğu,
güzelliği ve çirkinliği genelde her gün yaşıyorum. Yaşadıklarımı, düşüncelerimi duygularımı
sanal ortamda gönül dostlarımla paylaşırken huzur buluyorum. Çünkü gönül
dostalrımı hiç görmesem de, tanımasam da, sesini duymasam da, dokunmasam da,
çok uzaklarda olsalar da varlığımı fark ediyorlar. Yazılarımı okuyorlar, beğeniyorlar. Yorum
yazıyor.
Varlığımı fark eden, paylaşan, beğenen
yorum yazan gönül dostlarımı sevgiyle saygıyla selamlıyorum. 13.12.2011
ABOOOO BU KADARINA PES DİYORUM
ABOOOO BU KADARINA PES DİYORUM
Sevgili dostlarım demokrasiyi kuran, cumhuriyeti savunan CHP SİNDE biliyorsunuz parti içi seçim süreci başladı. Toplantılarda, kişisel sohbetlerde, eşitlik adalet özgürlük hak hukuk, demokrasi diye nutuk atanlar çoğaldı.
Hatırlıyor musunuz Süleyman Demirel’ in meşhur bir sözü vardı. Demişti ki kendim için bir şey istiyorsam namerdim.
CHP içinde kendini var etmek için nutuk atanlarda gözlerimizin içine baka, baka diyorlar ki, kendim için bir şey istiyorsam namerdim. Ne yapıyorsam eşitliği, adaleti, özgürlüğü, hakkı, hukuku, demokrasiyi savunmak için yapıyorum.
Bende diyorum ki, iyisin, hoşsun, hassın güzel diyrosun ama eşitliğin, adaletin, özgürlüğün, hakkın, hukukun, demokrasinin sözlük anlamlarını okumadan, öğrenmeden, öğretmeden uygulamaya koymadan bu dediklerini nasıl savunacaksın? ABOOOO BU KADARINA PES DİYORUM.
Sevgili dostlarım demokrasiyi kuran, cumhuriyeti savunan CHP SİNDE biliyorsunuz parti içi seçim süreci başladı. Toplantılarda, kişisel sohbetlerde, eşitlik adalet özgürlük hak hukuk, demokrasi diye nutuk atanlar çoğaldı.
Hatırlıyor musunuz Süleyman Demirel’ in meşhur bir sözü vardı. Demişti ki kendim için bir şey istiyorsam namerdim.
CHP içinde kendini var etmek için nutuk atanlarda gözlerimizin içine baka, baka diyorlar ki, kendim için bir şey istiyorsam namerdim. Ne yapıyorsam eşitliği, adaleti, özgürlüğü, hakkı, hukuku, demokrasiyi savunmak için yapıyorum.
Bende diyorum ki, iyisin, hoşsun, hassın güzel diyrosun ama eşitliğin, adaletin, özgürlüğün, hakkın, hukukun, demokrasinin sözlük anlamlarını okumadan, öğrenmeden, öğretmeden uygulamaya koymadan bu dediklerini nasıl savunacaksın? ABOOOO BU KADARINA PES DİYORUM.
12/11/11
CHP ÜYLERİ TARİHİ SORUMLULUKLARINI VE GÖREVLERİNİ BAŞARIYLA YERİNE GETİRECEKLERDİR
CHP ilçe delege seçimlerine çok az bir süre kaldı. Ve kritik süreçten geçiyoruz. Biz üyeler parti sorunlarımızın ve sıkıntılarımızın olduğunun bilincindeyiz. Mevcut sorunlarımıza rağmen, partimizin bel kemiğini oluşturan ilçe delege seçimleri CHP’SİNİN şanlı tarihine uygun olarak gerçekleşeceğine inancım tamdır.
Cennet vatanımız için, cumhuriyetimizin kazanımları için, partimiz için, gelecek kuşaklar için buna mecburuz ve mahkûmuz.
CHP’Sİ Ülkemiz ve partimiz üstünde oynan oyunları üyelerin ve halkımızın desteği, dayanışması ile boşa çıkaracaktır.
Bu anlamda tüm CHP üyelerine tarihi görev ve sorumluluklar düşmektedir. İşte o görev ve sorumluluğu yerine getirmenin tam zamandır.
FALA BAKIYORUM TARİHE NOT DÜŞÜYORUM
FALA BAKIYORUM TARİHE NOT DÜŞÜYORUM
Bölgemizde, ülkemizde, partimizde, hiçbir gücün durduramayacağı, önüne geçemeyeceği
değişim rüzgârı esmeye başlamıştır.
Bölgemiz, ülkemiz, partimiz üzerinde
akbabalar uçuşmaya başlamıştır. Zayıf anımızı bulduklarında başımıza
çullanacaklardır. Örneklerini bölgemizde yaşandık, yaşıyoruz, yaşayacağız.
Değişim rüzgârı çok şiddetli
esiyor. Her geçen gün, her geçen hafta, her
geçen ay ve her geçen yıl şiddetini daha da artırıyor. Değişim rüzgârının ne zaman
duracağını şimdiden kestirmek olanaksızdır. Değişim rüzgârı dindiğinde hiç kimsenin
aklına dahi getiremeyeceği sonuçlar ortaya çıkabilir.
Değişim rüzgârında savrulmamak
için, ortaklaştığımız değerler üzerinde,
bu cennet vatanımız üzerinde, al bayrağımız altında, birbirimize çok sıkıca
sarılmamız gerek. Sarılmaktan öte kenetlenmemiz
gerek. Bir can bir nefes olmamız gerek.
Tarihin bu keskin dönemecini
dönerken, bu gerçekleri görmeyenleri, benliğin,
bencilliğin, kişisel çıkarın peşinden koşanları, koltuk kavgası yapanları, yüzlerine,
sözlerine maske takanları, yurdumuz üstüde uçuşan akbabaları yok etmek için, değişim
rüzgârının şiddetine direnmek için, geç kalmamak
için, ey vah dememek için, şimdiden önlem almak zorundayız. Gün biz olma günüdür.
Gün bir olma, iri olma, diri olma günüdür. FALA BAKIYORUM TARİHE NOT DÜŞÜYORUM
12/10/11
ÖRGÜT TOPLANTILARI YAPANLARA YAPMAYANLARA BİR ÇİFT SÖZÜM VAR
ÖRGÜT TOPLANTILARI YAPANLARA YAPMAYANLARA BİR ÇİFT SÖZÜM VAR
Demokrasi ile idare edilen ülkelerde, örgütlü kuruluşlarda kim ne derse desin toplantı yapmıyorum, yâda kim ne derse desin toplantı yapıyorum deme hak ve yetkisine sahip değildir.
Çünkü kimin, kimlerin nerede, ne zaman, ne hakkında kimlerle toplantı yapıp yapmayacağı anayasada, kanunda, tüzükte, yönetmeliklerde yazılmıştır.
Demokrasiye, demokrasinin evrensel ilkelerine inananlar, savunanlar anayasa, kanun, tüzüğe, yönetmelik hükümlerine uymak ve uygulamak zorundadırlar.
Toplantı usul, esas ve yöntemleri ise evrenseldir. Bunların neler olup, olmadığını, nasıl uygulandığını bilmeyenler "GOOGLEYE toplantı düzenlenirken, yapılırken nelere uyulur diye yazarsa. Herkes öğrenir.
Toplantı usul, esas ve yöntemlerine uymayanlar, uygulamayanlar eşitlikten, adaletten, haktan, hukuktan demokrasiden bahsederlerse asla inandırıcı olamazlar, hiç kimseye güven veremezler. 11.12.2011
KOLAY DEĞİL CHP ÜYE OLMAK
6.12.2010 TARİHLİ YAZIMI OKUMANIZI ÖNERİYORUM
--------------------------------------------------------------------------------------------
Üyeliğim ve önemli sorular hakkında genel merkeze yolladığım yazım yazı
CHP Bursa Yıldırım ilçe örgütü (23.08.2002 /0383676 üyelik formum) üyesiyim. eşim Nisan 2010 tarihinde bir gurup arkadaşımızla birlikte üye olmuştur.
Üyeliğimin devam edip etmediğini, eşimin üyeliğinin genel merkezden gelip gelmediğini Kasım 2010 ayında ilçe sekreterimize sordum. Üye listesinin kendinde olmadığını üyeliğimiz konusunda bilgi veremeyeceğini ve aidat alamayacağını söylemiştir. Dilekçeyle müracaat edeyim dediğimde ise evrak defterinin kendisinde olmadığını dilekçeyi alamayacağını söylemiştir. Bunun üzerine CHP Bursa İl Başkanlığına 26.10.2010 tarihli e-pota yazımla durumu bildirdim. İl Yönetim Kurulu adına verilen ( 3.12.2010 tarihli) e-posa yanıtta üyelik hakkında bilgi almam için ilçemiz başkanlığına müracaat etmem gerektiği (sözlü olarak da dilekçe vermem ve 1 ay da yanıt alamaz isem il başkanlığına müracaat) bildirilmiştir.
3.12.2010 tarihinde İlçemiz başkanı ile ilçe başkanlığında görüştüm. Durumu anlattım. İlçe sekreterinden bilgi alamadığımı ifade ettim. Bilgi sayara baktıktan üye olmadığımı, istifa ettiğimi seçme ve seçilme hakkımı kullanamayacağını şifa i olarak söylemiştir. 23.08.2002 /0383676 üyelik formumun mahallemiz klasöründe olduğu için yeniden üyelik formu doldurmadığımı ifade ettim. Gerekli bilginin yazılı olarak verilmesi için 3.12.2010 / 101 tarih sayı ile dilekçe verdim.
Bir üye olarak en temel haklarım konusunda doğruda bilgi almak neden bu kadar zor oluyor? Başka ilçe örgütlerimizde çalışan görevli bu sorulara anında yanıt verirken ilçe sekreterimizden neden bilgi alamıyorum?
Partimizin yapmış olduğu son seçimli olağan kurultaydan sonra Yönetim kadrosunun değişmesiyle birlikte ilimiz ve ilçemiz örgütlerine halkımız üye olmak için akın etmiştir. Toplu üyelik törenleri yapılmıştır. Eski üyeler ve yeni üyeler çalışmak ve görev almak istemişlerdir. Böylesine duyarlı bir dönemde, hem de genel başkanımızın demecine ve sürekli uyarılarına rağmen, ilimiz danışma meclisi toplantısında nerdeyse tüm konuşmacıların öneri ve eleştirilerine rağmen örgütlenme ağının kurulması doğrultusunda ilçemiz ve ilimiz örgütünde bu güne kadar aktif bir çalışma yapılmamıştır.
Üyelere yönelik hiçbir toplantı yapılmadığı için, hiçbir üyenin öneri eleştiride bulunma kendini ifade etme şansı yoktur. Kişisel sohbetlerde yapılan öneri ve eleştirilere karşı ise aşırı bir hassasiyet olduğu görülmekte ve hissedilmektedir.
İnternet ortamında ise partimiz hakkında öneri, eleştiri soru sorulması hoş karşılanmadığı anlaşılmak görülmekte ve hissedilmektedir.
Bilgi edinilmesini ve ifade ettiğim konuların değerlendirmeye alınıp alınmadığı konusunda bilgi verilmesini önemli arz ederim 06.12.2010
Not: 6eaf114 no ile gönüllü üyeyim ve gönüllü üye yapmak için çalışmalarımı sürdürmekteyim.
UZUN YILLAR SONRA İLÇE BİNASINDA ÜYELERLE İLK TOPLANTI YAPAN MAHALLE TEMSİLCİSİ OLDUĞUM İÇİN GURUR DUYUYORUM
![]() |
CHP BURSA YILDIRIM ERTUĞRUL GAZİ MAHALLESİ ÜYE TOPLANTISI |
MAHALLE TEMSİLCİSİ OLARAK UZUN YILLARDAN SONRA İLÇE BİNAMIZDA MAHALLE ÜYELERİYLE İLK DEFA TOPLANTI YAPTIĞIM İÇİN RESMİMİN DUVARA ASILMASI GEREK ACABA ASARLAR MI? DERSİNİZ?
12/08/11
ÜÇ GÜZEL İNSANA ÜÇ TEŞEKKÜR BORCUM VAR
ÜÇ GÜZEL İNSANA ÜÇ TEŞEKKÜR BORCUM VAR
Teşekkür
edeceğim üç güzel insandan biri, bursa yerel basında Bursa Haber gazetesi köşe
yazarı CAN ERTAN
Teşekkür
edeceğim üç güzel insandan biri, Bursa eski baro başkanı ve eski CHP Bursa
Milletvekili YAHYA ŞİMŞEK
Teşekkür edeceğim üç güzel insandan biri, CHP Bursa Nilüfer
ilçesi kadın kollarından NURTEN GULEZ DEMİRÖZ
NEDEN BU ÜÇ
GÜZEL İNSANA TEŞŞEKKÜR ETME GEREĞİ DUYDUM?
Nedenini,
özümle, sözümle, insani duygularımla olduğu gibi gönül dostlarıma
açıklayacağım.
2010 Nisan
ayından bu güne kadar Bursa CHP yıldırım ilçe örgütünde aktif olarak siyasetin
ve politikanın içindeyim.
İki yıldan
beri, doğru bildiğim yoldan asla sapmadım.
Doğru bildiklerimi (internet
ortamında) kesintisiz olarak yazmaktan, yazdıklarımı siyaset ve politika
sahnesinde konuşmaktan asla geri durmadım.
Yürüdüğüm bu
yolda benleri, maskeli yüzleri, özü sözü bir olmayanları hedef aldım. Oklarımı
o hedeflere attım.
Atımda ne
İsa’ya nede Musa’ya yaranabildim.( Ne yönetimlere nede yönetimlere muhalefet
edenlere) oklarımı tığım hedeflerin hedefi olmaktan kurtulamadım. Yalnızlığın
içine sürüklendim. Direncim kırılmak
üzeriydi. Kul daralmayınca Hızır yetişmezmiş derler ya. İşte tam daraldığım
anda bir Hızır değil üç Hızır birden yetişti.
CAN ERTAN’A
NEDEN TEŞEKKÜR BORÇLUYUM?
Haberim
olmadan CAN ERTAN sosyal paylaşım sitesi facebooktan aldığı bir yazılarımı
kendine has yorumuyla köşesinde yayınlamıştır.
Yazılarımın
köşe yazısına konu olup gazetede yayınlanmasından güç aldım enerji aldım destek
aldım. Demek ki doğru şeyler yazıyormuşum dedim. Doğru bildiklerimi yazmaya
devam ettim.
İşte bu
nedenle CAN ERTAN BEYE teşekkür ediyorum.
YAHYA
ŞİMŞEK’E NEDEN TEŞKKÜR BORÇLUYUM?
Yine
facebook sosyal paylaşım sitesinde birkaç yazım hakkında (hem de hocam diye hitap ederek) pozitif anlamda
yorum yapmasından (düşüncelerini açıklaması) güç aldım, enerji aldım, destek
aldım. Demek ki, doğru şeyler yazıyormuşum dedim. Doğru bildiklerimi yazmaya
devam ettim.
NURTEN
DEMİRÖZ GÜLEZ’E NEDEN TEŞŞEKKÜR BORÇLUYUM
13.10.2011
Tarihinde Bursa, Yıldırımda evime yakın olan kaplı kaya deresine son baharın
güzelliklerini görmek için doğayı ve doğallığı sevenleri sabah saat 7.30
yürüyüşe davet ettim. Bir hafta 10 gün
boyunca herkese duyurmaya çalıştım.
(CHP il ve ilçe örgütlerinden (1 kişi hariç) hiç
kimse oralı olmadı, duymadı, katılmadı kutlamadı. Ama Yıldırım ilçe belediye
başkanlığı (AKP) özel kaleminden
telefonla aradılar gezi hakkında bilgi istediler. Başkanın proğramı olduğunu
katılamayacağını, ama 2012 Nisan ayı ilk haftası Pazar günü saat 9 da kaplı
kaya deresine ilkbaharın güzelliklerini görme gezisine katılacaklarını
bidirdiler. Düzenlediğim etkinlikten dolayı teşekkür ve tebrik ettiler. Varlığımı fark edip fark edip sesimi
duydukları için bende kendilerine teşekkür ettim. )
Ve o gün 0 derece
sıcaklıkta doğayı ve doğallığı seven dostlarla sonbaharın güzelliklerini
görmeye gittik. Çok mutlu olduk çocuklar gibi eğlendik. Geziden resimlerden
çektim ve facebook sayfamda ve yayınladım.
Hep birlikte Nisan ayının ilk
haftasında ilk Pazar günü ilkbaharın güzelliklerini görmek için saat 9 da buluşmaya
karar verdik.
NURTEN GULEZ
DEMİRÖZ hocam facebook sayfasında ZÜLFİKAR Bey güzel bir etkinliğe imza attınız
diye yazmasından enerji aldım, güç aldım, destek aldım. İşte bu nedenle NURTEN
hocama teşekkür diyorum.
NOT: bu konudaki düşüncelerimi açıklarlarken, çok
daha önceleri beğenileriyle yorumlarıyla desteklerini esirgemeyen gönül
dostlarımın hoşgörüne sığınıyorum.
12/07/11
28.3.2011 TARİHLİ YAZIMI OKUMANIZI MUTLAKA OKUMANIZI İSTİYORUM
-----------------------------------------------------------------------------------
MİLLETVEKİLİ ADAY ADAYI OLAMADIM AMA MAHALLE SORUMLUSU OLDUM.
Sade bir parti üyesiyim. Tam bir yıldır kesintisiz ve aktif olarak partiyle ilgileniyorum. Olanaklarım ölçüsünde her türlü eylem ve etkinliklere katılmaya çalışıyorum. Parti içinde kendimi düşüncelerimi ifade etme şansını yakalayamadığım için, yeterli param olmadığı için milletvekili aday adayı olamadım. Ama mahalle sorumlusu oldum. Mazbatamı ilçe başkanından aldım. Görevime başladım.
Mahalle sorumlusu olarak
İl ve ilçelerde yıllarca değişmeyen, değiştirilemeyen değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen yüzleri, sözleri yakından izliyorum.
Milletvekili olmak için, yarış içine girenleri, görkemli, yemekli, toplantılar yapanları, etkili, duygulu nutuklar çekenleri, su gibi para harcayanları, göze görünmek, dikkat çekmek için akıl almaz hünerler sergileyenleri yakından izliyorum.
Gücünü örgütten, üyeden, halktan almayanları, ucuz ve basit politika yapanları, kestirme yoldan gidenleri, eşitlikten, adaletten demokrasiden bolca söz edenleri yakından izliyorum.
Ne olur bundan sonra olacakları sizde izleyin. Ama izlediğiniz maskeli ve maskesiz yüzleri unutmayın unutturmayın. Kızanları, küsenleri unutmayın unutturmayın. Ben diyenleri biz diyenleri unutmayın unutturmayın. 28.3.2011
Beğen • • Gönderiyi Takip Etmeyi Bırak • 28 Mart, 11:30
12/06/11
BUGÜN GÖRDÜĞÜM YAŞADIĞIM FARKLILIKLARI PAYLAŞMAK İSTİYORUM
BUGÜN GÖRDÜĞÜM YAŞADIĞIM FARKLILIKLARI PAYLAŞMAK İSTİYORUM
Bursa da dün ve bugün kuvvetli esen rüzgâr var (lodos ). Sabah kaplı kaya deresine sabah yürüyüşe giderken lodos esiyor ve yaprakları bir o tarafa, bir tarafa, bazen havalara savurup duruyor duruyordu. Kaplı kaya deresine gittiğimde ormanı ağaçları görünce şaştım kaldım. Lodos nerde ise tüm ağaçların yapraklarını dökmüştü. Soyunmuş bir insanı düşünün tıpkı onun gibi çarpıcıydı görüntü ve manzara. Dünle bu gün arasında meydana gelen bu büyük faklılığı fark etmemek olanaksızdı. Doğa kendini devamlı yeniliyor. Yenilendikçe de, o muhteşem güzelliklerini en çarpıcı şekilde gözler önüne sergiliyor.
POLİTİKACILARI, SİYASETÇİLERİ DÜŞÜNÜYORUM
Köşe başlarını tutan bazı politikacılarımız, siyasetçilerimiz yenilenmemek için, tuttukları köşe başlarından, koltuklarından ayrılmamak, hiç kimseye kaptırmamak için, ne büyük bir mücadelenin içine giriyorlar. Maddi manevi tüm olanaklarını, güçlerini seferber ediyorlar. Gerekirse, bir ordu koruyorlar. yıllarca hatta bir ömür boyunca yeniliğe karşı direniyor. Yenilenmedikçe de ne kadar çirkinleştiklerinin farkına bile varmıyorlar. Bazen sonları tam bir felaket oluyor.
Doğadan ders alan politikacı siyasetçi yok denecek kadar az olması ne kadar üzücü değil mi?
CHP NİLÜFER VE OSMANGAZİ İLÇE KADIN KOLARIMIZIN DÜZENLEDİKLERİ PANELLERİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
CHP NİLÜFER VE OSMANGAZİ İLÇE KADIN KOLARIMIZIN DÜZENLEDİKLERİ PANELLERİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Her iki panelde, partililerimiz, milletvekillerimiz, il İlçe başkanlarımız, yönetim kurulu üyelerimiz kadın ve gençlik kolları başkanlarımız vardı. Yani o panellerde CHP’nin ruhu vardı. Özü vardı. Bu görüntü kesinlikle huzur veriyor, mutluluk veriyor.
Keşke, keşke, keşke il ilçe başkanlarımız, yöneticilerimiz örgüt üyelerimizi bu toplantılara hasret bırakmasalar.
Keşke, keşke, keşke o ürkekliği çekingenliği, korkaklığı üzerlerinden atıp hiçbir ayrım yapmadan kollarını ve gönüllerini tüm üyelere açsalar.
Çok iyi biliyorum ki üyeler sevgiyle açılacak o kollara bir çocuk gibi koşmaya atılmaya hazır. Lütfen o kolları sevgiyle açın, açın, açın
Her iki panelde, partililerimiz, milletvekillerimiz, il İlçe başkanlarımız, yönetim kurulu üyelerimiz kadın ve gençlik kolları başkanlarımız vardı. Yani o panellerde CHP’nin ruhu vardı. Özü vardı. Bu görüntü kesinlikle huzur veriyor, mutluluk veriyor.
Keşke, keşke, keşke il ilçe başkanlarımız, yöneticilerimiz örgüt üyelerimizi bu toplantılara hasret bırakmasalar.
Keşke, keşke, keşke o ürkekliği çekingenliği, korkaklığı üzerlerinden atıp hiçbir ayrım yapmadan kollarını ve gönüllerini tüm üyelere açsalar.
Çok iyi biliyorum ki üyeler sevgiyle açılacak o kollara bir çocuk gibi koşmaya atılmaya hazır. Lütfen o kolları sevgiyle açın, açın, açın
BEN SUSUYORUM BELGELER BASIN KONUŞUYOR
BEN SUSUYORUM BELGELER BASIN KONUŞUYOR
Cumhuriyet tarihimizin en önemli virajını dönerken İki milyonluk Bursa şehrinde, 2011 yılında, CHP Bursa İl Örgütü CHP’SİNİN kuruluş yıldönümünü şehrin merkezinde kutluyor. Katılım en fazla 100- 200 kişi oluyor. (ilimize örgütlü üye sayısı 19.000 in üstünde)
Cumhuriyet tarihimizin en önemli virajını dönerken İki milyonluk Bursa şehrinde, 2011 yılında, CHP Bursa İl Örgütü yağmur gibi yağan zamları protesto etmek için şehrin merkezinde kitlesel basın toplantısı yapıyor. Katılım en fazla 100- 200 kişi oluyor. (ilimize örgütlü üye sayısı 19.000 in üstünde)
Cumhuriyet tarihimizin en önemli virjını dönerken CHP Genel Merkezimizin İzmir de özgürlüğüme dokunma mitingi düzenliyor. İki milyonluk Bursa şehrinde, 2011 yılında, CHP Bursa İl Örgütü İzmir mitingine katılmak için çalışma yapmıyor otobüs kaldırmıyor. (ilimize örgütlü üye sayısı 19.000 in üstünde)
Cumhuriyet tarihimizin en önemli virajını dönerken İki milyonluk Bursa şehrinde, 2011 yılında, CHP Bursa nilüfer belediye başkanı cumhuriyet yürüyüşü düzenliyor onlar yüz binler yürüyor. (ilimize örgütlü üye sayısı 19.000 in üstünde)
12/02/11
GRUP HAKKINDA Kİ ANIMI BİR KEZ DAHA OKUMANIZI İSTERİM
23 Kasım 2011 Çarşamba, 19:39 tarihinde Zulfikar Bal tarafından eklendi
İÇİMDEN GELDİ BİR ANIMI PAYLAŞMAK İSTİYORUM
Genel başkan Altan Öymen zamanında ÖDP den istifa edip tüzüğün 12. Maddesinden yararlanarak bazı CHP li arkadaşların yardımıyla CHP Bursa yıldırım İlçe örgütüne üye olmuştum.
Bir süre sonra ilçede en etkili gruplardan birinin toplantıları yönetmeye başlamıştım. O zamanlar parti çok hareketli ilçe örgütü kıpır, kıpır kaynıyor. 2 üç ay kadar toplantılar devam etti. (toplantılar ilçede binasında yapılmıyor) Ve seçimleri yaklaştı.
O toplantıların birinde (akşamın geç saatlerinde yapılan toplantıda) isteyen her üye ilçe başkanlığına aday olabilir dediler. Aday olacaklarda ne gibi özellikler olmalı diye tartışma oldu. Birkaç kişi adaylığını açıkladı. Toplantı bitmek üzereydi. Bende ilçe başkanlığına adayım dedim. O an bir sesizlik oldu. Ve toplantı bitti.
Ertesi gün saat 11 gibi telefon geldi. Kültür parkta falan yerde şu saatte seni bekliyoruz görüşmemiz gerekiyor dediler. Tabi memnuniyetle dedim. Partide en çok sevip saydığım değer verdiğim bana destek ve yardımcı olan 3 arkadaşımdı çağıranlar.
Hoş beşten sonra görüşme nedeni açıklandı. Övücü ve taktir edici birkaç sözden sonra bir süre dinlenmemin benim için iyi olacağını ve bundan böyle grup toplantılarına çağrılmayacaklarını söylediler.
Sadece şunu söyleyeceğim tam şok olmuştum. Ve ondan sonra toplantılara katılmadım. Grup içinde olmak ya da olmamak. İşte bütün mesele burada. Şimdi yine seçimler yaklaştı. Gruplar, grup toplantıları çoğaldı. Aşağı sakal yukarı bıyık.
CHP’DE EFKÂR, BAĞRIMI YAKAR
CHP’DE EFKÂR, BAĞRIMI YAKAR
BU YAZIMI MUTLAKA OKUMANIZI
ÖNERİYORUM İSTİYORUM.
2010 Nisan ayında CHP’de
çalışmalara, çok büyük bir istekle, arzuyla, enerjiyle aktif olarak katıldım. Katıldığım
tarihten itibaren İl başkanımızdan özellikle ilçe başkanımızdan, yönetim kurulu
üyelerinden kesintisiz olarak bıkmadan yılmadan usanmadan sözlü ve yazılı olarak
görev alıp çalışmak istedim. İl ve ilçe
örgütümle irtibatımı ilişkimi hiç bir gün kesmedim. Haber aldığım her eylem ve etkinliğe
katıldım. (belgemi facebook sayfamda tarihiyle saatiyle dolu, şahitler mi ilde
ilçede beni tanıyan herkes ve basın) ama beni görmüyor, sesimi duymuyorlar, bir
anlamda sen yoksun diyorlar.
Referandum öncesi yönetim kurulu
kararıyla 1 kişiye görev ve yetki veriyor.
Çalışma grubu başkanı sensin grubunı kur çalışmalara başla diyorlar. Beni grup başkanına tavsiye ediyorlar guruba al
diyorlar. Grup başkanının telefonla çağırmasına
rağmen gruba katılmıyorum. Bireysel olarak çalışmalarıma devam ediyorum.
Genel seçim öncesi yönetim kurulu
kararıyla 2 kişiye görev ve yetki veriyor.
Çalışma grubu başkanısınız, gruplarınızı kurun seçim ve ve örgütlenme çalışmalarına
başlayın diyorlar. İki grup başkanı da defalarca
gruplarına davet ediyorlar hiç birine katılmıyorum. Bireysel olarak çalışmalarıma
devam ediyorum.
EFKÂR BASTIRAN, SİTEM ETTİREN SORUMU
SORUYORUM.
Devamlı gözlerinin önünde olmama rağmen
devamlı görev dilenmeme rağmen o görevler neden bana teklif edilmedi?
EFKÂR BASTIRAN, SİTEM ETTİREN SORUMUN
CEVABINI VERİYORUM.
Çünkü ben emekli maşından başka hiçbir geliri olmayan parti üyesiyim.
Çünkü ben hiç kimsenin, hiçbir grubun adamı olmuyordum. Olmadım. Olmayacağımda.
Çünkü ben araştıran, inceleyen soran, sorgulayan, öneren araştıran,
eleştiren öneren ve çalışan biriyim.
Partide var olduğum sürece partimin üyesi olmaya, partimin ilkelerini,
değerlerini, amaçlarını, tüzüğünü kararlarını, programlarını savunmaya devam
edeceğim.
Özgür irademle partimin özgür üyesi
olarak var olmak için mücadele edeceğim. Ama gruplar varken hiçbir yere seçilemeyeceğimi
biliyorum. Çünkü gruplar yönetimlere
kafa tutacak kadar güçlüler, etkililer, yetkililer.
NOT; Parti büyüklerim efkârımı, sitemimi
duymuyorlar, bir anlamda sen yoksun diyorlar ama yerel basınımızın köşe
yazarları efkârımı, sitemimi duyuyorlar, duymayanlar duysun diye köşelerinde
yazıyorlar. Ama yine duymuyorlar. Duymadılar.
DUYSUNLAR DİYE KÖŞLERİNDE YAZAN GAZETECİLERİMİZ
http://www.bursahayat.com.tr/kose-yazisi/963/tehlikeli-sorular.html
http://www.bursahaber.com.tr/ekmek-bulamiyorlarsa-pasta-yesinler-makale,2662.html
http://www.gundem16.com/%E2%80%98yalniz-chpli-zulfikar-balin-ruyasi-makale,853.html
http://www.ahmeteminyilmaz.com/tag/zulfikar-bal/
12/01/11
CHP YILDIRIM İLÇE GRUP TOPLANTILARI HAKKINDA İKİ YORUM
Can Ertan (Bursa haber gazetesi köşe yazarı)
çok güzel çok içerikli verimli bir toplantıydı...bu tür toplantıları destekliyorum...chp lilerin chp lilerle buluşması, fikir alış verişi alkışlanacak bir girişim...zulfikar bey de güzel bir konuşma yaptı onu da kutluyorum...heyecan canlılık gelmiş olması iyidir...nilüferli yıldırımlı osmangazili chp yoktur... bunu sölemek tüzüğe aykırıdır... bursa bir bütündür...her chp li her ilçede chp lilerle buluşur...osmangazide oturan bir üye yıldırımda ilçe başkanı olabilir...partide konuşulmasından buluşulmasından chp tabanının hareketlenmesinden hepimiz umutlu olmalıyız...uyuyan dev uyanıyor...ne güzel, ne iyi...
(1.12.2011 ak çağlayan grup toplantısı hak facebook CHP nilüfer kadın kolunda )
Zulfikar Bal (CHP üyesi mahalle temsilcisi)
Sevgili Can Bey
Zaman, zaman yazılarımı köşenizde yayınlayan değer verdiğim bir gazetecisiniz. Yazdıklarınıza bütünüyle katılıyorum ama bazı önemli noktalara da dikkat çekmek zorundayım. ( OLUMLU GELİŞMELERİN YANINDA TEHLİKE DE VARDIR) Evet katılım güzeldi evet, canlılık güzeldi evet, oralı buralı diye ayrım yapılması yanlıştır evet. Heyecan hareket vardı. Evet tüm bunlardan ben de sizin gibi mutluluk duyuyorum Ancak bütün bu olumlulukları etkisiz hale getirecek çok önemli iki TEHLİKELERİN varlığını görmemek, hissetmemek, fark etmemek imkansız. Parti bizimse bazı gerçekleri ne kendimizden ne de üyelerimizden saklamayalım. Uzun süreden beri devam eden bu çalışmalar bu toplantılar kendiliğinden olmuyor. Çok büyük emek zaman para gerektiriyor gerektiriyor. Tam seçim sürecine girildiği yarışmanın başladığı zaman dilimi içinde bu büyük fedakârlıkları neden bir kaç kişiden oluşan grup üstleniyor? ve neden nilüferde oturanlar yıldırımı tercih ediyor? Yıldırım ilçede referandum ve seçim çalışmaları yapıldı. o çalışmalarda kadınlarımızı gördük, gençlerimizi gördük, dedelerimizi babalarımızı gördük. Onlarla hep birlikte idik sokak, sokak mahalle gezdik çalıştık. Şimdi bu fedakârlıkları yapan gruptakilerin çoğu aramızda yoktu? Bizimle birlikte değildiler. İşte akşamki tartışmaların kaynak noktalarından biri ve belki de en önemlisi budur? Eğri oturup doğru konuşalım. Üye bir işarete bakıyor. kim toplantı dese gitmeye hazır. Ama sizde bende hepimiz de biliyoruz ki günlerden beri özellikle son zamanlarda grubun adı konuşulmaktadır. Gurubu oluşturan kişilerin adı konuşulmaktadır. Tüm toplantılarda aynı kişiler üyelere kendilerini tanıtmaktadırlar. Gazetelerde köşe yazılarında grubu adı grubu oluşturan kişilerin adı soyadı yazılmaktadır. Beyinlere kazınmaktadır. Gözlere tanıtılmaktadır. Parti değil grup ve grubu oluşturanlar ön plan çıkmaktadır. Parti içi yapılan bu yarışta adil olmayan eşit olmayan etik olmayan demokratik olmayan budur. Canlılığa toplantılara lafımız sözümüz yok. ve bir çok üye bunun farkındadır. Bunu en çarpıcı en somut olarak gündeme getiren sayın gül'dür. il ve ilçe örgütümüzün ikinci planda kalması, meydanı gruplara bırakması üstünlüğü gruplara kaptırmasıdır. il ve ilçe yönetimlerinin toplantılar karşısında çok farklı düşünmeleridir. Farklı tavır almalarıdır. Üyelerimizin duyarlılığına canlılığına taleplerine öncülük etmemeleridir. Bunlar çok önemli eksikliklerdir. Eşit şartlarda yapılmayan bu yarışta yaşanacak tartışmalar çekişmeler partimize yarardan çok zarar verecektir. Akşam ki toplantı da bunun işaretlerini net olarak hepimizin gördük yaşadık duyduk şahit olduk. o toplantıda sizde güzel ve anlamlı bir konuşma yaptınız. Ona da şahit olduk. Sevgiler saygılar. (1.12.2011 ak çağlayan grup toplantısı hak facebook CHP nilüfer kadın kolunda )
CHP BURSA İL VE İLÇE YÖNETİMLERİ ÜSTÜNLÜĞÜ MUTLAKA ELE ALMALIDIRLAR
Yıldırım Birlik Grubu Adı altında kurulan 5. Kişiden oluşan grup, üyeleri bilinçlendirmek amacıyla yıldırım ilçede Ak çağlayan mahallesinde 1.12.2011 3. Kahve toplantısını gerçekleştirmişlerdir. Toplantıya katıldım, izledim. Toplantıyı düzenleyen gruba iki nedenden dolayı ciddi itirazlar oldu. Ve hava oldukça gergindi. Grupla üyeler arasında yüksek sesli tartışmalar yaşandı.
Bazı sorular soruldu. O sorulardan bir kaçı
Neden ilçe başkanı ilçe yönetimi burada yok?
İlçe yönetimi ilçe başkanı sandık koyarak seçim yapmayacağını mı söyledi?
Hangi hakla ve yetkiyle bu toplantıları düzenleniyor?
Grup üyeleri yıldırım ilçe örgütünün üyesi olmadıkları halde kendi ilçelerinde değil de neden yıldırım ilçede toplantı yapıyorlar? Vb. gibi
ÖNEMLİ UYARI
Bundan böyle yapılan toplantılarda İstenmeyen nahoş olayların olmaması için İlimiz ve ilçe örgüt yönetimlerimiz, üstünlüğü, mutlaka ele almalıdırlar. Üyelerimiz son derece duyarlı ve hassas oldukları açıkça gözlenmekte ve izlenmektedir. Üyelerimiz bilgilenmeye çok ihtiyaçları olduğu katılımların yüksek olmasından açıkça anlaşılmaktadır. Bu anlamda İçinde bulunduğumuz seçim sürecinde il ve ilçe yönetimlerimize çok önemli sorumluluklar düşmektedir.
Evet, toplanda söz aldım.
Özetle tüzel kimliği olan örgütlerde, örgüt yönetimlerinin, üyeleri bilgilendirmeye yönelik hiçbir toplantı yapmaması ne kadar yanlışsa, grupların yada üyelerin örgüt yönetimlerinin onayı ve bilgisi dışında kendiliklerinden toplantı yapmalarında o kadar yanlış olduğunu, toplantı yöntem ve kurallarına uyulmadığını, Bu aşamada Grupların, grup üyelerinin, isimlerin ve yüzlerin değil, CHP’NİN ön plana çıkarılması gerektiğini bu anlamda herkesin ayağını denk almasını ifade ettim.
KARAR VERDİM BÜYÜK AŞKIMI DOSTLRIMA ANLATMAYA
KARAR VERDİM BÜYÜK AŞKIMI DOSTLRIMA ANLATMAYA
Uzun zamandan beri, doğaya ve doğallığa aşığım. Çok iyi biliyorum ki, doğa ve doğallıkta bana âşık. Tam 15 yıldır dört mevsimin, dördünde her gün, her sabah kollarını açıyor beni bekliyor. Bende tam 15 yıldır, güneş doğmadan sabahın erken saatinde yatağımdan kalkar kalkmaz Doğayla ve doğallıkla buluşmak için, hem de koşarak ya Kaplı kaya deresine, ya da kaplı kaya parkına gidiyorum.
En az bir saat doğayla ve doğallıkla sarmaş dolaş oluyorum. Doğa ve doğalık tüm dört mevsimin dördünde tüm güzelliklerini cömertçe ikram ediyor. Benimde ruhum bedenim bayram ediyor. Tam 15 yıldır bu sevda bu aşk artarak devam ediyor. Evden çıkarken aklımla bedenim kavga ediyor. Bedenim gitme aklım git diyor. Ama kavga çok kısa sürüyor. Çünkü doğa ve doğallık kavgaya izin vermiyor. Bizi barıştırıyor.
Aşkımıza, sevdamıza inanmıyorsanız bir sabah kaplı kaya parkına ya da kaplı kaya deresine gelin, yollara, ağaçlara, kuşlara, dereye, esen yele, dört mevsim dördüne birden sorun hepsi şahidimdir.
Doğaya inanmazsanız, belge canlı şahit istersiniz, merak etmeyin aşkımız sevdamız 2000,2003 yılları arsında dillere destan oldu, ana haberlere konu oldu. Yıldırım ilçesi belediye başkanımız, ilçe kaymakamımız, ilçe emniyet müdürümüz, sabah sporu yapan halkımız o güzelliklere şahit oldu. Bursa yerel basınında, medyasında defalarca yayınlandı.
En son 13 Kasımda 2012 tarihinde, davetime katılanlarla birlikte sabah saat 7.30 0 derece sıcaklıkta kaplı kaya deresine son baharının güzelliklerini görmeye gittik. ( kanıt olsun diye resimler çektik bakın göreceksiniz) Gördüğümüz ve yaşadığımız güzellikler karşısında ruhumuz bedenimiz zihnimiz bayram etti. Hepimiz çok mutlu olduk. Çocuklar gibi şendik. O soğukta Hedeflediğimiz yerden daha uzaklara gittik.
Ve 2012 yılının nisan ayının ilk haftasında Pazar günü saat 9.00 da kaplı kaya parkında buluşacağız. İlkbaharı güzelliklerini görmek için kaplı kaya deresine hep birlikte gideceğiz. O gün bize katılmak istersiniz. Çok mutlu oluruzzz çooook. Çünkü o gün ilkbahar kollarını açmış bizi bekliyor olacak bende kollarımı açmış sizi bekliyor olacağım. Ve kaplı deresinde ilkbaharın huzurda doğal ortamda buluşacağız, tanışacağız, kaynaşacağız, çocuklar gibi eğleneceğiz hep birlikte kahvaltı yapacağız. Yeni dostlukların yeni güzelliklerin temelini atmış olacağız. Bence şimdiden programınıza alsanız çok iyi olur.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)