CHP’DE İSYAN ETTİREN YANLIŞ ALIŞKANLIĞI NASIL YOK EDECEĞİZ?
Örgüt toplantılarının, üye toplantılarının, delege toplantılarının, yapılmasında ki asıl amaç nedir?
Bu sorunun cevabı 2 X 2 kaç eder? Sorusunun cevabı çok basittir. Cevap Çok nettir. Çok açıktır. Tartışmasızdır.
Toplantılar, örgütün konuşması için yapılır. Delegelerin konuşması için yapılır. Üyelerin konuşması için yapılır.
Azıcık demokrasi kültürü olanlar, azıcık demokrasiyi bilenler, azıcık demokrasiye inananlar çok iyi bilirler ki, toplantılarda konuşma hakkı kutsaldır. Konuşma hakkı hiçbir gerekçeyle hiç kimse tarafından engellenemez. Konuşma hakkı gasp edilemez.
Toplantılarda, toplantıya katılanlar için, konuşma hakkı, konuşma süresi eşittir. Eşit olmak zorundadır. Ve bu eşitlik hiçbir şekilde, hiçbir gerekçeyle, hiç kimse tarafından bozulamaz. Bozulmaması gerekir.
İşte bu nedenle örgüt toplantılarında, toplantı kurallarına, toplantı usullerine, toplantı disiplinine uymak şarttır. Gereklidir.
TBMM Meclisi oturumlarında, toplantılarında, toplantı kurallarına, toplantı disiplinine, toplantı yöntemine, titizlikle uyulur. Konuşmacının konuşma süresini bir iki dakikadan fazla geçmesine izin verilmez. Toplantıyı yöneten başkan konuşmacıyı hemen uyarır. Uymazsa mikrofonu kapatır.
CHP örgüt toplantılarında, TBMM toplantılarını, toplantılarda uyulan ilke ve esasları, toplantı disiplinini kendimize örnek almalıyız.
CHP örgüt toplantılarında toplantı kurallarına, toplantı disiplinine, toplantı usul ve yöntemlerine genellikle uyulmadığı görülmektedir. Toplantının düzenlenmesinde, toplantının yapılmasında, toplantıların, örgüte, delegelere, katılımcılara duyurulmasında, gündemin hazırlanmasında, toplantının yönetilmesinde, söz hakkının kullanılmasında tam bir karmaşa disiplinsizlik, ilkesizlik kuralsızlık yaşanmaktadır. Çok daha kötüsü bunların alışkanlık haline gelmesidir.
Genellikle toplantıdan sonra denir ki “Zaman kaybetmekten başka bir işe yaramadı.” Böyle düşünenler çok haklıdırlar. Çünkü oyun kuralına göre oynanmamıştır. Çünkü toplantı usul ve yöntemine, toplantı disiplinine uyulmamıştır. Çünkü o toplantı ya kötü organize edilmiştir ya da doğru dürüst yönetilmemiştir.
CHP örgüt toplantılarında isyan ettiren yanlış alışkanlığı nasıl yok edeceğiz? Bu konuda hepimize, her birimize çok büyük görevler ve sorumluluklar düşmektedir. Bu yanlış alışkanlığı yok etmedikçe, parti içi demokrasiyi gerçekleştiremeyeceğiz. Demokrasiyi yaşatamayacağız.
Çünkü demokrasi toplantıda doğar. Demokrasinin ana sütü ise, toplantı usul, yöntem ve disiplin kurallarıdır. Demokrasi sütünü, demokrasiye içirecek olanlarda toplantıyı düzenleyenlerdir. Yönetenlerdir. Toplantıya katılanlardır.
Biz CHP liler olarak tepen tırnağa, toplantı usul, yöntemlerinin, disiplin kurallarının neler olduğunu bilmek öğrenmek anlamak ve uygulamak zorundayız. Buna hava, su, güneş, toprak kadar ihtiyacımızın olduğunu biliyorum.
Durum parti büyüklerimize, aile reislerine, karar mekanizmasında bulunanlara, başkanlarımıza, yöneticilerimize, milletvekillerimize önemle duyurulur. Umarım bu sesi duyarlar, gereğini yapmak için harekete geçerler.911.2012
Bu Blogda Ara
11/10/12
11/04/12
SEÇİLEN CHP’LİLER, SEÇEN VE SEÇİLEMEYEN CHP’LİLERE DİYOR Kİ
SEÇİLEN CHP’LİLER, SEÇEN VE SEÇİLEMEYEN CHP’LİLERE DİYOR Kİ
AKP’nin, yaptıkları, yapacakları ortada iken, terör almış başını giderken, her gün şehit haberleri verilirken, iç ve dış politikada başarısızlıklar birbirini izlerken, demokrasi diyerek demokrasiden uzaklaşılırken, ülkemiz karanlığa sürüklenirken, cumhuriyet bayram kutlamaları yasaklanırken, cumhuriyet kazanımları yok edilirken, Zamlar, işsizlik, haksızlık, hukuksuzluk yolsuzluk diz boyu iken vb. gibi, konularla listeyi uzatmak mümkün.
Hiçbir CHP’linin iç sorunlara ayıracak, tartışacak, eleştirecek, konuşacak bir dakika bile zamanı yoktur. Şimdi, birlik beraberlik, dayanışma, kaynaşma zamanı. Şimdi demokrasiyi, eşitliği, adaleti, özgürlüğü, hakkı, hukuku, cumhuriyetin kazanımlarını, vatanımızın bütünlüğünü halkımızın çıkarlarını korumanın, savunmanın zamanı. Şimdi, el ele, kol kola, yan yana, huzur ve barış içinde yürümenin tam zamanı. Vb. gibi, konularla listeyi uzatmak mümkün.
İster seçilen, ister seçen, ister seçilemeyen olsun, 10 yıldan beri bu gerçekleri, anlamayan, kavramayan, göremeyen, düşünmeyen, bir kimsenin CHP’li olduğunda çok ciddi derecede kuşku duyarım. Şüphe ederim.
Bu kadar somut, acil ve önemli gerçekler karşısında, seçenleriyle, seçilenleriyle, seçilemeyenleriyle, yukarıda saydığımız sebeplerden dolayı parti içinde partimizde özlemini çektiğimiz dayanışmayı bu tür söylemlerle, uyarılarla, ikazlara sağlayabiliyor muyuz? İşte can alıcı soru bu.
Çok iyi bildiğimiz, anladığımız, yazdığımız, okuduğumuz tüm bu gerçeklere rağmen sorunun cevabı HAYIR. Neden hayır?
Çünkü önümüzde seçim var. Çünkü partiler seçim için var. Partililer seçmek ve seçilmek için var. Seçime hazırlanmak var. Seçime hazırlanırken, sadece seçilenlerin değil, onlara yakın olanların değil, seçilmek isteyen, seçilemeyen tüm üyelerin, CHP’sinin olanaklarından, parti içi demokrasinin nimetlerinden eşit ve adil derecede yararlanmaları gerekir. Şimdi eleştirme zamanı değil, şimdi birlik beraberlik dayanışma zamanı diyen, içe dönük konuşmaları bir anlamda engelleyen, sınırlayan, hatta yasaklayanlar, seçmeye ve seçilmeye yönelik olarak, parti üyeleri arsında eşitliği adaleti, hakkı, hukuku savunuyorlar mı? Uyguluyorlar mı? Partinin olanaklarından tüm üyeleri eşit derece yararlanmasına olanak tanıyorlar mı?
Bunları yapmıyorlarsa, uygulanmıyorsa üyeler arasında eşitlik adalet, hak ve hukuk gerektiği gibi uygulanmıyorsa, söylemler, uyarılar, ikazlar, yasaklamalar, sorunun çözümüne yardımcı olur mu? Parti içi barış, huzur dayanışma sağlanır mı?
Seçilenler olarak sorulardan soruların cevaplarından kaçmayalım. Sorulara sorunların cevaplarına sırtımızı dönmeyelim. Çünkü sorunlar var. Ve sorunlar çok ciddi boyutta. İç sorunlarımızı çözmediğimiz takdirde dış sorunlarımızı çözmenin çok zor olacağını düşüyorum. Seçilenlerin yani görev yetki üstlenenlerin, yani karar mekanizmasında olanların dikkatlerini bu konuya önemle çekmek istiyorum 05.11.2012
AKP’nin, yaptıkları, yapacakları ortada iken, terör almış başını giderken, her gün şehit haberleri verilirken, iç ve dış politikada başarısızlıklar birbirini izlerken, demokrasi diyerek demokrasiden uzaklaşılırken, ülkemiz karanlığa sürüklenirken, cumhuriyet bayram kutlamaları yasaklanırken, cumhuriyet kazanımları yok edilirken, Zamlar, işsizlik, haksızlık, hukuksuzluk yolsuzluk diz boyu iken vb. gibi, konularla listeyi uzatmak mümkün.
Hiçbir CHP’linin iç sorunlara ayıracak, tartışacak, eleştirecek, konuşacak bir dakika bile zamanı yoktur. Şimdi, birlik beraberlik, dayanışma, kaynaşma zamanı. Şimdi demokrasiyi, eşitliği, adaleti, özgürlüğü, hakkı, hukuku, cumhuriyetin kazanımlarını, vatanımızın bütünlüğünü halkımızın çıkarlarını korumanın, savunmanın zamanı. Şimdi, el ele, kol kola, yan yana, huzur ve barış içinde yürümenin tam zamanı. Vb. gibi, konularla listeyi uzatmak mümkün.
İster seçilen, ister seçen, ister seçilemeyen olsun, 10 yıldan beri bu gerçekleri, anlamayan, kavramayan, göremeyen, düşünmeyen, bir kimsenin CHP’li olduğunda çok ciddi derecede kuşku duyarım. Şüphe ederim.
Bu kadar somut, acil ve önemli gerçekler karşısında, seçenleriyle, seçilenleriyle, seçilemeyenleriyle, yukarıda saydığımız sebeplerden dolayı parti içinde partimizde özlemini çektiğimiz dayanışmayı bu tür söylemlerle, uyarılarla, ikazlara sağlayabiliyor muyuz? İşte can alıcı soru bu.
Çok iyi bildiğimiz, anladığımız, yazdığımız, okuduğumuz tüm bu gerçeklere rağmen sorunun cevabı HAYIR. Neden hayır?
Çünkü önümüzde seçim var. Çünkü partiler seçim için var. Partililer seçmek ve seçilmek için var. Seçime hazırlanmak var. Seçime hazırlanırken, sadece seçilenlerin değil, onlara yakın olanların değil, seçilmek isteyen, seçilemeyen tüm üyelerin, CHP’sinin olanaklarından, parti içi demokrasinin nimetlerinden eşit ve adil derecede yararlanmaları gerekir. Şimdi eleştirme zamanı değil, şimdi birlik beraberlik dayanışma zamanı diyen, içe dönük konuşmaları bir anlamda engelleyen, sınırlayan, hatta yasaklayanlar, seçmeye ve seçilmeye yönelik olarak, parti üyeleri arsında eşitliği adaleti, hakkı, hukuku savunuyorlar mı? Uyguluyorlar mı? Partinin olanaklarından tüm üyeleri eşit derece yararlanmasına olanak tanıyorlar mı?
Bunları yapmıyorlarsa, uygulanmıyorsa üyeler arasında eşitlik adalet, hak ve hukuk gerektiği gibi uygulanmıyorsa, söylemler, uyarılar, ikazlar, yasaklamalar, sorunun çözümüne yardımcı olur mu? Parti içi barış, huzur dayanışma sağlanır mı?
Seçilenler olarak sorulardan soruların cevaplarından kaçmayalım. Sorulara sorunların cevaplarına sırtımızı dönmeyelim. Çünkü sorunlar var. Ve sorunlar çok ciddi boyutta. İç sorunlarımızı çözmediğimiz takdirde dış sorunlarımızı çözmenin çok zor olacağını düşüyorum. Seçilenlerin yani görev yetki üstlenenlerin, yani karar mekanizmasında olanların dikkatlerini bu konuya önemle çekmek istiyorum 05.11.2012
ÖNERİLER, ELEŞTİRİLER TALEPLER
1-Örgüt toplantılarının tümünde, alabildiğine disiplinsizlik, ilkesizlik, kuralsızlık yaşanıyor. Toplantı yöntemi usul ve esaslarına hiç uyulmuyor. Büyük balık küçük balığı yutuyor. Demokrasi yok oluyor.
Bu durum bazen milletvekillerimizi dahi isyan ettiriyor. Bu konuda üzerinde dikkatle ve titizlikle durulmalıdır. Toplantılarla ilgili iç tüzük, (yönetmelik) hazırlanıp il ve ilçelere gönderilmelidir. Toplantı usul ve esasları parti içi eğitimin vaz geçilmez parçası olmalıdır.
2-Delege seçimlerinde, il, ilçe seçimlerinde, seçimlerin öncesinde ve sonrasında seçmede, seçilmede, kendini ifade etmede üyeler arasında çok ciddi derecede, adaletsizlikler, haksızlıklar, eşitsizlikler yaşanmıştır. Yaşanmaktadır. Bu nedenle üyeler, gruplar arasında kırgınlıklar, dargınlıklar, kızgınlıklar, içten içe devam etmektedir. Gizli toplantıların yapıldığı kulaktan kulağa yayılmaktadır.
Örgüt birimlerinde yapılan seçimlerin hepsinde uyulması ve uygulanması gereken ilke esasları gösterir bir yönetmeliğin hazırlanıp ilçe örgütlerimize gönderilmesi son derece önemlidir.
3- partimizin can damarı olan örgütlenme ağının kurulması konusunda son derece isteksiz davranıldığı, zamana yayıldığı açıkça görülmektedir. Örgütlenme ağını kurmayan yönetimler takibe alınmalıdır.
Ayrıca her ilçe kendine göre örgütleme modeli uygulamaktadır. Örneğin bir ilçede mahalle yönetim kurulu denmekte, başka ilçede mahalle meclisi denmekte, bir başka ilçede mahalle sorumlusu denmektedir. Örgütlenme modeli tüm ilçelerimizde aynı olmalıdır. Bu konuda hazırlanacak yönetmelik örgütlerimize gönderilmelidir.
4-Örgütlenmede, tabanla ilişki ve iletişim kurmada sadece telefonunun mesajların, internetin kullanılması çok ciddi sıkıntılara ve sorunlara neden olmaktadır. Üyeler arasında ayrıcalık yaratmaktadır
İletişim canlı olarak yüz yüze yapılması her anlamda çok önemlidir. Özellikle yıllarca aynı mahallede oturan üyelerin bir birlerini hiç tanımıyor olmaları bunun en büyük kanıtı ve belgesidir.
5-İlçe yönetim kurulunda alınan kararlar, gelir ve gider kaynakları, genel merkezden gelen bilgiler, belgeler, yetkililer üyelerden, saklanmamalıdır gizlenmemelidir. Üyelerimizi doğrudan ilgilendiren her bilgi belge eylem etkinlik zaman ve süresi içinde üyelerimize duyurulmalıdır.
6-Taşra örgütlerimizin organize ettiği yıl dönümü, kutlamalarına, mitinkilere, toplu basın toplantılarına, mahalle seçimlerine katılım CHP ye hiç yakışmaysak derecede az olmaktadır.
7-Üye delegeyi seçiyor. Üye unutuluyor. Üye yok sayılıyor. Delege yönetimi seçiyor. Delege unutuluyor. Yok sayılıyor. Mahalle örgütleri, çalışma grupları oluşmuyor. Sadece yönetim ve yönetim kuruluna yakın olanlar dar kadro içinde çalışıyor faaliyet gösteriyor.
Başkanların örgüt ve üyelerin üstüne olağan üstü hâkimiyeti oluyor. Başkanın etrafında bir güç oluşuyor. Özgür irade, özgür üye tamamen etkisiz yetkisiz, çaresiz ve pasif durumuma düşmüş oluyor. Özgür irade, özgür üye Ya başkana yakın olacak, ya bir grubun üyesi olacak, ya da yılıp usanıp yok olacak. Gerçek bu.
8- örgüt çalışmalarında tüzüğün adı hiç geçmiyor, tüzük okunmuyor, tüzük uygulanmıyor.
CHP Bursa Yıldırım ilçe örgütü asil üyesi Zülfikar Bal. “balzulkuf@hotmail.com 02.11.2012
11/03/12
CHP’ ÖRGÜTLERİNDE MAHALLE SORUMLULARI, ÇALIŞMA GRUPLARININ (KOMİSYONLARIN) OLUŞMASI HAKKINDA
CHP’ ÖRGÜTLERİNDE MAHALLE SORUMLULARI, ÇALIŞMA GRUPLARININ (KOMİSYONLARIN) OLUŞMASI HAKKINDA
Bir meyve ağacı düşünün bütün dallarını kesmişsiniz. Ağacın sadece gövdesi kalmış o ağaç meyve verir mi?
Bir insan düşünün elleri, ayakları yok. O insan iş yapabilir mi? yürüyebilir mi?
Bir kitle partisi (bir örgüt) düşünün, örgütlenme yok (mahalle sorumluları, çalışma grupları yok) o parti güçlenebilir mi?
CHP örgütlerinde parti tüzüğümüzün 26. Maddesi gereğince örgütlenme ağını kurmayan, (mahalle sorumluları, çalışma grupları) kurumsallaştırma yan, aktif hale getirmeyen hiçbir CHP örgüt başkan ve yönetim kurulu üyeleri, hiçbir örgütsel başarıya imza atamazlar. Sadece başkanın ve yönetim kurulu üyelerinin, onlara yakın olanların çalışmalarıyla (kendilerini değil) örgütü ve partiyi güçlendiremezler? Parti içi barışı, huzuru, düzeni sağlayamazlar. Neden mi?
ÇOK ÖNEMLİ GEREKÇELERDEN BİRİNCİSİ
Parti tüzüğünün ilçe başkanın göreviyle ilgili olarak 28. Maddesinin 2 paragrafında diyor ki
“ ilçe başkanı ilçe yönetim kurulunun, ilçe çevresindeki belediye meclis grubunun, ilçe düzeyinde kurulmuş çalışma gruplarının, belde başkanları ve belde kurullarının, muhtarlık bölge görevlileri çalışma gruplarının kanunda tüzükte belirlenen ya da parti organlarınca verilen görevleri yerine getirmeleri için uyumlu ve verimli çalışmalarını sağlar.”
İŞTE ÇOK ÖNEMLİ GEREKÇELERDEN İKİNCİSİ
Parti tüzüğünün ilçe yönetim kurulu görevleriyle ilgili olarak 30. Maddesinin B paragrafında diyor ki
“tüzük kurallarını, kongrelerin ve üst yönetim birimlerinin kararlarını uygular, vereceği görevleri yapar. İlçe düzeyinde oluşturulan çalışma gruplarının, belde örgütlerinin, muhtarlık bölgesi görevlileri çalışma grupları ile ilçe çevresindeki belediye meclisleri, parti gruplarının çalışmalarını düzenler ve denetler.”
Üye olarak, ilçe başkan ve yönetim kurulu üyeleri olarak elimizi şakağımıza koyup bir an düşünelim. Ve kendimize soralım.
İlçemizde kaç tane belediye meclis grubu var? Kaç tane çalışma grubu var? Kaç tane belde başkanı var? Mahallelerde muhtarlık bölge görevlileri var mı? çalışma grupları oluşturuldu mu? İlçe örgütlerimizde örgütlenme ağı yoksa İlçe başkanımız ve yönetim kurulu üyelerimiz, tüzüğün gereği olan bu çalışmaları denetlemiyorlar, gerekli organizasyonları yapmıyorlar, aralarındaki düzeni ve uyumu sağlamıyorlarsa, onların yarattığı boşluğu kendileri doldurmaya çalışıyorlarsa, görevlerini yetkilerini sorumluluklarını üstleniyorlar sa yani tüzüğün kendilerine verdiği görev yetki ve sorumlukları yerine getirmiyorlarsa, yapılan hiçbir çalışma (kendileri değil) partinin güçlenmesine asla katkı sağlamaz. Çünkü Sadece gövde iş yapmaz, yol alamaz. Çünkü sadece gövde meyve veremez.
Örgütlenme ağı olmayan bir kitle partisinde, yada örgütünde örgütlenme ağı yok ise, o partide o örgütte, demokrasiden, eşitlikten, adaletten, barıştan, dayanışmadan söz edilemez.
Çünkü partinin olanaklarından dar kadro içerisinde çalışanlar, köşe başlarını tutanlar, tabanın önün görünmez barikatlar koyanlar yararlanacak ve seçimlerde onlar seçileceklerdir.
İşte bu nedenlerle hiç bir CHP’li AKP’yi, ülke sorunlarını gerekçe göstererek, parti içi sorunları görmezlikten gelemez, parti içi sorunlar yokmuş gibi davranamaz. Aksi takdirde seçim sürecinde meydana gelebilecek kırgınlar, kızgınlıklar, tartışmalar, kavgalar önlenmez. 04.11.2012
Bir meyve ağacı düşünün bütün dallarını kesmişsiniz. Ağacın sadece gövdesi kalmış o ağaç meyve verir mi?
Bir insan düşünün elleri, ayakları yok. O insan iş yapabilir mi? yürüyebilir mi?
Bir kitle partisi (bir örgüt) düşünün, örgütlenme yok (mahalle sorumluları, çalışma grupları yok) o parti güçlenebilir mi?
CHP örgütlerinde parti tüzüğümüzün 26. Maddesi gereğince örgütlenme ağını kurmayan, (mahalle sorumluları, çalışma grupları) kurumsallaştırma yan, aktif hale getirmeyen hiçbir CHP örgüt başkan ve yönetim kurulu üyeleri, hiçbir örgütsel başarıya imza atamazlar. Sadece başkanın ve yönetim kurulu üyelerinin, onlara yakın olanların çalışmalarıyla (kendilerini değil) örgütü ve partiyi güçlendiremezler? Parti içi barışı, huzuru, düzeni sağlayamazlar. Neden mi?
ÇOK ÖNEMLİ GEREKÇELERDEN BİRİNCİSİ
Parti tüzüğünün ilçe başkanın göreviyle ilgili olarak 28. Maddesinin 2 paragrafında diyor ki
“ ilçe başkanı ilçe yönetim kurulunun, ilçe çevresindeki belediye meclis grubunun, ilçe düzeyinde kurulmuş çalışma gruplarının, belde başkanları ve belde kurullarının, muhtarlık bölge görevlileri çalışma gruplarının kanunda tüzükte belirlenen ya da parti organlarınca verilen görevleri yerine getirmeleri için uyumlu ve verimli çalışmalarını sağlar.”
İŞTE ÇOK ÖNEMLİ GEREKÇELERDEN İKİNCİSİ
Parti tüzüğünün ilçe yönetim kurulu görevleriyle ilgili olarak 30. Maddesinin B paragrafında diyor ki
“tüzük kurallarını, kongrelerin ve üst yönetim birimlerinin kararlarını uygular, vereceği görevleri yapar. İlçe düzeyinde oluşturulan çalışma gruplarının, belde örgütlerinin, muhtarlık bölgesi görevlileri çalışma grupları ile ilçe çevresindeki belediye meclisleri, parti gruplarının çalışmalarını düzenler ve denetler.”
Üye olarak, ilçe başkan ve yönetim kurulu üyeleri olarak elimizi şakağımıza koyup bir an düşünelim. Ve kendimize soralım.
İlçemizde kaç tane belediye meclis grubu var? Kaç tane çalışma grubu var? Kaç tane belde başkanı var? Mahallelerde muhtarlık bölge görevlileri var mı? çalışma grupları oluşturuldu mu? İlçe örgütlerimizde örgütlenme ağı yoksa İlçe başkanımız ve yönetim kurulu üyelerimiz, tüzüğün gereği olan bu çalışmaları denetlemiyorlar, gerekli organizasyonları yapmıyorlar, aralarındaki düzeni ve uyumu sağlamıyorlarsa, onların yarattığı boşluğu kendileri doldurmaya çalışıyorlarsa, görevlerini yetkilerini sorumluluklarını üstleniyorlar sa yani tüzüğün kendilerine verdiği görev yetki ve sorumlukları yerine getirmiyorlarsa, yapılan hiçbir çalışma (kendileri değil) partinin güçlenmesine asla katkı sağlamaz. Çünkü Sadece gövde iş yapmaz, yol alamaz. Çünkü sadece gövde meyve veremez.
Örgütlenme ağı olmayan bir kitle partisinde, yada örgütünde örgütlenme ağı yok ise, o partide o örgütte, demokrasiden, eşitlikten, adaletten, barıştan, dayanışmadan söz edilemez.
Çünkü partinin olanaklarından dar kadro içerisinde çalışanlar, köşe başlarını tutanlar, tabanın önün görünmez barikatlar koyanlar yararlanacak ve seçimlerde onlar seçileceklerdir.
İşte bu nedenlerle hiç bir CHP’li AKP’yi, ülke sorunlarını gerekçe göstererek, parti içi sorunları görmezlikten gelemez, parti içi sorunlar yokmuş gibi davranamaz. Aksi takdirde seçim sürecinde meydana gelebilecek kırgınlar, kızgınlıklar, tartışmalar, kavgalar önlenmez. 04.11.2012
11/02/12
HA BABAM CHP’Yİ ELEŞTİRİYORSUN, AMA TAŞIN ALTINA ELİNİ KOYMUYORSUN DİYENLERE CEVAPTIR
HA BABAM CHP’Yİ ELEŞTİRİYORSUN, AMA TAŞIN ALTINA ELİNİ KOYMUYORSUN DİYENLERE CEVAPTIR.
Bu sözü, en çok kim kime söylüyor? CHP’de, kolay ve kestirme yoldan, (genellikle, grubun, kutbun, paranın, ahbap çavuş ilişkisinin sayesinde) koltuğu kapan, (seçilen) kaptığı köşeyi hiç kimseye kaptırmamak istemeyenler, ya da köşeyi kapanlara olanlara şirin gözükmek için, yapılan iş ve işlemlerin, alınan kararların, yapılan konuşmaların doğruluğunu yanlışlığını hiç düşünmeden her koşulda alkışlayanlar, yaşa var ol diyenler, parti ve parti çalışmaları hakkında yazılı sözlü düşüncelerine açıklayanlara söylüyor.
Ya da parti dışında olan, parti içindeki, koltuk kapma yarışını, savaşını, bu konuda yaşanan olayları, çok yakından takip etmeyen, araştırmayan, incelemeyen ama bu tür tartışmalardan bıkan usanan, yıllarca oyuyla CHP’ye destek, güç kuvvet veren iyi niyetli partililerimiz söylüyor.
CHP’ yaşadığımız bu süreçte, cumhuriyette tarihinde olmadığı kadar, parti içindeki sorunların hiç birisine, bir dakikasını bile ayıramayacak kadar büyük ve çetin bir mücadelenin içinde olduğunu, ikinci bir kurtuluş savaşı verdiğini bilmeyen, anlamayan görmeyen tek bir CHP’linin olduğunu düşünemiyorum.
Sadece partimizde, Türkiye’mizde değil, bölgemizde dünyamızda olup biten her şeyi küçük bir sihirli kutunun içinde sesli ve görüntülü olarak her üyemiz her yurttaşımız izlenmektedir. İnterneti, herkesin cebinde var olan telefonu buna eklersek iletişimin, haberleşmenin, bilgi akışının ne kadar üst seviyede olduğunu anlamış olacağız.
Böylesine hassas ve önemli bir süreçte, değişim rüzgârı tüm hızıyla eserken, tarihi virajı dönerken savrulmamak için CHP’lilerin en çok neye ihtiyacı vardır. Birliğe, beraberliğe, dayanışmaya, kaynaşmaya, kucaklaşmaya, yan yana, kol kola can cana aynı hedefe yürümeye, örgütlenme ağını kurmaya, hiç yanlış, hata yapmamaya hava, su, güneş, toprak kadar ihtiyacı vardır.
CHP bunu kimle, nasıl ve neyle sağlayacaktır? Genel merkezimizde, taşra örgütlerimizde seçilerek görev yetki ve sorumluluk üstlenen, karar mekanizmasında bulunan örgütümüze, üyelerimize, halkımıza öncülük rehberlik eden başkan ve yöneticilerimizle, parti içinde demokrasiyi, eşitliği, adaleti, özgürlüğü kurum ve kurallarıyla işleterek, partimizin anayasası olan parti tüzüğümüzü, partimizin değişmeyen ilkelerini, kurallarını, genel kurul kararlarını, genelge ve yönetmelikleri, partimizin programını eksiksiz uygulayarak sağlayacaktır.
Sonuç olarak, taşın altına eline sokmuyorsun diyenler, görev yetki ve sorumluluk üstlenenler, yani seçilenler, partimizin ve örgütümüzün kapılarını üyelerimize, halkımıza sonuna kadar açmalıdırlar. Bu yetmez gönüllerini ve kollarını da sonuna kadar açmalıdırlar. Buda yetmez her konuda alabildiğine açık ve şeffaf olmalıdırlar. Tüm üyelerimize örgütlenme ağı içinde görev vermelidirler.
Hiçbir görev almaya, çalışmayan, üyelik şartlarını ve sorumluluklarını yerine getirmeyen taşın altına elini sokmayan ama hiç durmadan ha babam partiyi eleştiren üyeler hakkında da parti tüzüğü hükümleri hiç tereddüt etmeden işletilmelidir. Ama kanıtsız belgesiz hiçbir üyemiz düşüncelerinden, yazılarından, konuşmalarından dolayı ulu orta asla suçlanmamalıdır. 03.11.2012
Bu sözü, en çok kim kime söylüyor? CHP’de, kolay ve kestirme yoldan, (genellikle, grubun, kutbun, paranın, ahbap çavuş ilişkisinin sayesinde) koltuğu kapan, (seçilen) kaptığı köşeyi hiç kimseye kaptırmamak istemeyenler, ya da köşeyi kapanlara olanlara şirin gözükmek için, yapılan iş ve işlemlerin, alınan kararların, yapılan konuşmaların doğruluğunu yanlışlığını hiç düşünmeden her koşulda alkışlayanlar, yaşa var ol diyenler, parti ve parti çalışmaları hakkında yazılı sözlü düşüncelerine açıklayanlara söylüyor.
Ya da parti dışında olan, parti içindeki, koltuk kapma yarışını, savaşını, bu konuda yaşanan olayları, çok yakından takip etmeyen, araştırmayan, incelemeyen ama bu tür tartışmalardan bıkan usanan, yıllarca oyuyla CHP’ye destek, güç kuvvet veren iyi niyetli partililerimiz söylüyor.
CHP’ yaşadığımız bu süreçte, cumhuriyette tarihinde olmadığı kadar, parti içindeki sorunların hiç birisine, bir dakikasını bile ayıramayacak kadar büyük ve çetin bir mücadelenin içinde olduğunu, ikinci bir kurtuluş savaşı verdiğini bilmeyen, anlamayan görmeyen tek bir CHP’linin olduğunu düşünemiyorum.
Sadece partimizde, Türkiye’mizde değil, bölgemizde dünyamızda olup biten her şeyi küçük bir sihirli kutunun içinde sesli ve görüntülü olarak her üyemiz her yurttaşımız izlenmektedir. İnterneti, herkesin cebinde var olan telefonu buna eklersek iletişimin, haberleşmenin, bilgi akışının ne kadar üst seviyede olduğunu anlamış olacağız.
Böylesine hassas ve önemli bir süreçte, değişim rüzgârı tüm hızıyla eserken, tarihi virajı dönerken savrulmamak için CHP’lilerin en çok neye ihtiyacı vardır. Birliğe, beraberliğe, dayanışmaya, kaynaşmaya, kucaklaşmaya, yan yana, kol kola can cana aynı hedefe yürümeye, örgütlenme ağını kurmaya, hiç yanlış, hata yapmamaya hava, su, güneş, toprak kadar ihtiyacı vardır.
CHP bunu kimle, nasıl ve neyle sağlayacaktır? Genel merkezimizde, taşra örgütlerimizde seçilerek görev yetki ve sorumluluk üstlenen, karar mekanizmasında bulunan örgütümüze, üyelerimize, halkımıza öncülük rehberlik eden başkan ve yöneticilerimizle, parti içinde demokrasiyi, eşitliği, adaleti, özgürlüğü kurum ve kurallarıyla işleterek, partimizin anayasası olan parti tüzüğümüzü, partimizin değişmeyen ilkelerini, kurallarını, genel kurul kararlarını, genelge ve yönetmelikleri, partimizin programını eksiksiz uygulayarak sağlayacaktır.
Sonuç olarak, taşın altına eline sokmuyorsun diyenler, görev yetki ve sorumluluk üstlenenler, yani seçilenler, partimizin ve örgütümüzün kapılarını üyelerimize, halkımıza sonuna kadar açmalıdırlar. Bu yetmez gönüllerini ve kollarını da sonuna kadar açmalıdırlar. Buda yetmez her konuda alabildiğine açık ve şeffaf olmalıdırlar. Tüm üyelerimize örgütlenme ağı içinde görev vermelidirler.
Hiçbir görev almaya, çalışmayan, üyelik şartlarını ve sorumluluklarını yerine getirmeyen taşın altına elini sokmayan ama hiç durmadan ha babam partiyi eleştiren üyeler hakkında da parti tüzüğü hükümleri hiç tereddüt etmeden işletilmelidir. Ama kanıtsız belgesiz hiçbir üyemiz düşüncelerinden, yazılarından, konuşmalarından dolayı ulu orta asla suçlanmamalıdır. 03.11.2012
11/01/12
BUGÜN ÖNEMLİ BİR GÜN. NEDEN Mİ? ÇÜNKÜ MAHALLEMİZİN YÖNETİM KURULU SEÇİMİ VAR
BUGÜN ÖNEMLİ BİR GÜN. NEDEN Mİ? ÇÜNKÜ MAHALLEMİZİN YÖNETİM KURULU SEÇİMİ VAR
Yıllarda beri ilk kez CHP Bursa Yıldırım İlçe Örgüt yönetim kurulu üyeleri kontrolünde, ilçe başkanlığımızın hazırladığı 10.9.2012 /2012 tarih sayılı, 9 maddeden oluşan mahalle yönetim kurulu yönergesi doğrultusunda, ilçe binamızda saat 20.00 de üyesi olduğum Ertuğrul gazi mahalle yönetim kurulu seçimi yapılacaktır.
Yönergenin 3.Maddesine göre mahalle üye sayımız 100 ün üzerinde olduğu için. Bir başkan, bir başkan yardımcısı olmak üzere 9 üyeden oluşacaktır.
Yönergenin 6.Maddesine göre seçilen mahalle yönetim kurulu üyeleri en az 2 ayda bir toplanacaktır.
Yönergenin 8.maddesine göre görevini yerine getirmeyen veya aksatan, disiplin cezası gerektirecek tutum ve davranışlar içine girerek partiye zarar veren yönetim kurulunun üyelerinin tamamı veya bir kısmı ilçe yönetim kurulu kararıyla ile görevden alınabilecek, yerine yenileri seçilebilecektir.(üstünde düşünülmesi gereken ilginç bir madde) İlçe Başkanlığı 6 ayda bir mahalle yönetim kurulları ile bir araya gelerek değerlendirme toplantıları yapabilecektir.
Bir önceki yönetim zamanında, yönetim kurulundan görev ve yetki alan seçim komisyonu üyeleri tarafından her mahallede, mahalle sorumluları seçilmişti. Seçilenlerden biride bendim. İlçe başkanlığından imzalı mühürlü mazbatamı almıştım. Ve seçimlerde okul sorumlusu olmuştum. Ancak hiçbir mahallede, mahalle sorumluları kurumsallaşamadı. Aktif hale gelemedi. Milletvekili seçimlerinden sonra işlevini, etkinliğini tamamen kaybetti.
Bu durumu bilen göz önünde bulunduran ilçe başkanlığımız, işi çok sıkı tuttu. Başarısız olmamak için, doğrudan seçimler yapmadı. Örgütlenme ağının kurulmasını aceleye getirmek istemedi. Öncelikle her mahalle üyeleri ile ayrı, ayrı ön görüşme toplantıları yapmaya, mahalle üyelerinin her birinin görüşlerini, düşüncelerini, öneri ve eleştirilerini almaya karar verdi. (ilçemiz 67 mahalleden oluşmaktadır)
İlk ön görüşme toplantısı 06.09.2012 tarihinde Bağlar Altı ve Erikli Mahalle üyeleri yapıldı.
Ön seçim toplantıları bitti. Seçimli toplantılara başlandı. Her gün bir mahallenin yönetim kurulu üyeleri seçilmektedir. Seçimli toplantılar devam edilmektedir.
Ön görüşme toplantılarından ne gibi bilgilerin elde edildiği hakkında ve seçimli toplantılar hakkında örgüt üyelerimize ayrıntılı bir açıklamanın yapılacağını umut ediyor ve bekliyorum.
Seçilerek görev, yetki ve sorumluluk üstlenen mahalle yönetim kurulu üyeleri arkadaşlarıma başarılar diliyorum. Partimizin can damarı bu görevin, işlevsiz kalmamasını, kurumsallaşmasını, aktif hala gelmesini tüm kalbimle diliyorum.
https://www.facebook.com/photo.php?fbid=487102934644746&set=o.433880479989416&type=1
Yıllarda beri ilk kez CHP Bursa Yıldırım İlçe Örgüt yönetim kurulu üyeleri kontrolünde, ilçe başkanlığımızın hazırladığı 10.9.2012 /2012 tarih sayılı, 9 maddeden oluşan mahalle yönetim kurulu yönergesi doğrultusunda, ilçe binamızda saat 20.00 de üyesi olduğum Ertuğrul gazi mahalle yönetim kurulu seçimi yapılacaktır.
Yönergenin 3.Maddesine göre mahalle üye sayımız 100 ün üzerinde olduğu için. Bir başkan, bir başkan yardımcısı olmak üzere 9 üyeden oluşacaktır.
Yönergenin 6.Maddesine göre seçilen mahalle yönetim kurulu üyeleri en az 2 ayda bir toplanacaktır.
Yönergenin 8.maddesine göre görevini yerine getirmeyen veya aksatan, disiplin cezası gerektirecek tutum ve davranışlar içine girerek partiye zarar veren yönetim kurulunun üyelerinin tamamı veya bir kısmı ilçe yönetim kurulu kararıyla ile görevden alınabilecek, yerine yenileri seçilebilecektir.(üstünde düşünülmesi gereken ilginç bir madde) İlçe Başkanlığı 6 ayda bir mahalle yönetim kurulları ile bir araya gelerek değerlendirme toplantıları yapabilecektir.
Bir önceki yönetim zamanında, yönetim kurulundan görev ve yetki alan seçim komisyonu üyeleri tarafından her mahallede, mahalle sorumluları seçilmişti. Seçilenlerden biride bendim. İlçe başkanlığından imzalı mühürlü mazbatamı almıştım. Ve seçimlerde okul sorumlusu olmuştum. Ancak hiçbir mahallede, mahalle sorumluları kurumsallaşamadı. Aktif hale gelemedi. Milletvekili seçimlerinden sonra işlevini, etkinliğini tamamen kaybetti.
Bu durumu bilen göz önünde bulunduran ilçe başkanlığımız, işi çok sıkı tuttu. Başarısız olmamak için, doğrudan seçimler yapmadı. Örgütlenme ağının kurulmasını aceleye getirmek istemedi. Öncelikle her mahalle üyeleri ile ayrı, ayrı ön görüşme toplantıları yapmaya, mahalle üyelerinin her birinin görüşlerini, düşüncelerini, öneri ve eleştirilerini almaya karar verdi. (ilçemiz 67 mahalleden oluşmaktadır)
İlk ön görüşme toplantısı 06.09.2012 tarihinde Bağlar Altı ve Erikli Mahalle üyeleri yapıldı.
Ön seçim toplantıları bitti. Seçimli toplantılara başlandı. Her gün bir mahallenin yönetim kurulu üyeleri seçilmektedir. Seçimli toplantılar devam edilmektedir.
Ön görüşme toplantılarından ne gibi bilgilerin elde edildiği hakkında ve seçimli toplantılar hakkında örgüt üyelerimize ayrıntılı bir açıklamanın yapılacağını umut ediyor ve bekliyorum.
Seçilerek görev, yetki ve sorumluluk üstlenen mahalle yönetim kurulu üyeleri arkadaşlarıma başarılar diliyorum. Partimizin can damarı bu görevin, işlevsiz kalmamasını, kurumsallaşmasını, aktif hala gelmesini tüm kalbimle diliyorum.
https://www.facebook.com/photo.php?fbid=487102934644746&set=o.433880479989416&type=1
10/31/12
CHP NEDEN KAYBEDİYOR? AKP NEDEN KAZANIYOR?
CHP NEDEN KAYBEDİYOR? AKP NEDEN KAZANIYOR? 4
“AKP neden kazanıyor? CHP neden kaybediyor?” kitabının yazarı Sayın Ateş İlyas Başsoy İlçe başkanımızın davetiyle 3.11.2012 tarihi de saat 13.00’de CHP Bursa Yıldırım İlçe Örgütü binasında, konuyla ilgili olarak sunum yapacaktır. Yazarın kitabını okumadım ancak kitabın başlığı ilgimi çektiği için, konuyla ilgili aynı başlığı kullanarak 3 ayrı yazımla düşüncelerimi facebook sosyal paylaşım sitesinde paylaştım. Sunuma katılacağım ve dikkatle dinleyeceğim.
CHP NEDEN KAYBEDİYOR? AKP NEDEN KAZANIYOR?
Delege seçimlerine, il ve ilçe genel kurullarına, milletvekili ve belediye seçimlerine, nasıl hazırlanıldığını, seçimlerde hangi yolların izlendiğini, hangi ilke ve kurallara uyuduğunu büyüteç altına koyup dikkatle incelersek CHP’nin neden kaybettiğini daha kolaylıkla anlayacağımızı düşüyorum.
Evet, tüm seçimlere parti tüzüğüne göre her üyenin aday olma, seçme ve seçilme, oy kullanma hakkı vardır. Ancak yeterli derecede maddi olanağı olmayan bir üyenin özgür iradesiyle kendini ve düşüncelerini ifade etme, seçilme şansı hiç yok denecek kadar azdır.
Seçmede ve seçilmede üyeler arasında eşitlik, adalet sağlanmadığı sürece, parti içi demokrasi kurum ve kurallarıyla işletilmediği sürece CHP kaybetmeye devam edecektir. Diye düşüyorum.
CHP NEDEN KAYBEDİYOR? AKP NEDEN KAZANIYOR? 3
CHP demokrasiyi, eşitliği, adaleti ve özgürlüğü savunuyor. Ama parti içinde, örgütsel işleyişte yapılanmada demokrasininin, eşitliğin, adaletin özgürlüğün gereklerini yerine getirmediği için CHP kaybediyor?
Örneğin
Eski, yeni millet vekiileri, eski yeni il ilçe başkanları, eski yeni parti meclisi üyleleri,( lisete uzayıp gidiyor) örg
üt toplantılarının hepsine katılma hakları var. Katıldıkları her toplantıda, istedikleri konuda istedikleri kadar konuşma hakları var. Örgüt toplantılarında ilk saatlerdeki aslan payını onlar aldıkları için, asıl konuşması gerekenlere yani delegelere, yani üyelere sıra gelmiyor. Gelsede salonda dinleyecek kimse kalmıyor. Demokrasi, eşitlik, adalet, özgürlük toplantılarda yok oluyor.
CHP bu yanlış uygulamadan dönmedikçe, konuşması gerekenlerin önündeki engeller kaldırılmadıkça, CHP’de demokrasinin, eşitliğin, adaletin, özgürlüğün hayat bulması yaşaması olanaksızdır
Zülfikar Bal
CHP NEDEN KAYBEDER? AKP NEDEN KAZANIR?
CHP'li bir üye olarak kendi penceremden gördüklerimi, düşündüklerimi yazıyorum.
CHP neden kaybeder?
CHP hep demokrasiyi savunduğunu söyler, söyler durur ama demokrasinin gereklerini hiç yerine getirmez. Üyeler arasında seçmede seçilmede eşitliği adaleti, yani demokrasiyi hiç uygulamaz.
Örneğin, aylarca yıllarca kapalı kapılar ardında, masa, başında, ahbap çavuş ilişkisi içinde kâğıt üstünde delege seçer. Üyelerini hiç önemsemez, üyelerine hiç değer vermez.
CHP neden kaybeder?
CHP karar alır derki, kapalı kapılar açılacak, bundan böyle masa başında üstünde, ahbap çavuş ilişkisi içinde delege seçimi olmayacak. Her mahalleye sandık konacak, delegeleri üyeler oylarıyla seçecek. Bu kararla CHP devrim oldu, değişim oldu denecek. ama
Delege seçimlerinin nasıl olacağına dair, hiçbir ilke kural uygulanmayacak, büyük balık küçük balığı yutacak. örgüt içinde bir biriyle çatışan, sürtüşen, yarışan, irili ufaklı guruplar kutuplar kurulacak. Her grup kendi başına bağımsız çalışacak. Bağımsız toplantılar yapacak. Blok liste yöntemiyle seçimler yapılacak. Gruplar ve grupların gücü karşısında hiçbir üye, hiç bir özgür irade, kendini ifade etme ve seçilme şansı hiç bulamayacak.
CHP neden kaybeder?
CHP’ İl, İlçe örgüt başkanları, yönetim kurulu üyeleri her hafta toplanırlar, kendi aralarında konuşur, tartışırlar kararlar alırlar. Ama hangi kararları aldıklarını üyelere hiç bir zaman açıklamazlar. Örgütün gelir gider kaynaklarından üyeleri hiç haberdar etmezler.
CHP neden kaybeder?
CHP İl, ilçe başkanları yönetim kurulu üyeleri, partinin can damarı olan, eli, ayağı olan, partiyi besleyen geliştiren güçlendiren örgütlenme ağını (çalışma grupları, komisyonlar, mahalle sorumluları vb. gibi) kurmayı, kurumsallaştırmayı aktif hale getirmeyi hiçbir zaman istemezler. Çalmayı tabana yaymazlar. Üyelere görev vermezler. Her işi dar kadro anlayışı içinde kendileri ve kendilerine yakın olan üyelerle yapmak isterler.
CHP neden kaybeder?
Örgütlenmede, üyelerle haberleşmede, iletişim kurmada örgütlenme ağı yöntemiyle değil,
Üyelerle doğrudan yüz yüze canlı iletişim kurarak, görüşerek, konuşarak değil,
Telefonla, mesajla, internetle iletişim kurmanın haberleşmenin yapılması, birçok üyeye zamanında bilginin haberin ulaşmaması ulaştırılmaması.
CHP neden kaybeder?
CHP örgüt toplantılarının hiç birisinde toplantı disiplinine, toplantı yöntemi, usul esas ve kurallarına hiçbir zaman uyulmaması, toplantılarda hep belli bildik kişilerin konuşmaları, örgüt toplantılarına alınmaması alınsa bile söz hakkı verilmemesi. Verilse bile dinleyecek kimsenin kalmaması.
CHP neden kaybeder?
CHP tüzük hükmüne göre üyelere (Mad.6) parti organlarına aday, olma, seçme, seçilme hakkı olsa da, maddi gücü olmayan, bir grubun kutbun içinde yer almayan, parası olan birine sırtını dayamayan CHP üyesinin özgür iradesiyle tek başına, kendini düşüncelerini ifade ederek seçilmesi tam mucizedir.
CHP neden kaybeder?
CHP’de il ve ilçe başkanları olağan üstü yetkilerle donatılmıştır. İl ve ilçe örgüt yönetim kurulu üyeleri olsa da başkanın dediği dediktir. Başkana muhalefet edenler başkanın (yönetimin) icraatlarını eleştirenler başkanın gücü ve yetkileri karşısında ( haklı haksız demeden başkanı destekleyen çoktur) ya da geri adım atmak zorundadır. Ya da yenilgiyi kabul etmek zorundadır.
CHP neden kaybeder?
Parti ve örgüt çalışmalarında, parti tüzüğüne, partinin programına, kararlarına, partinin çalışma ilkelerine parti disipline, tüzükle belirlenen görev yetki ve sorumluluklara uyulmayacak. Kısa orta uzun vadeli çalışma plan ve programları yapılmayacak.
Bütün bunlardan sonrada CHP neden kaybediyor diye sorulacak. Korkmayalım açık olalım önce iğneyi kendimize dürtelim.
Demokrasiyi savunuyorum demekle demokrasi savunulmuyor. Demokrasi ihmale ihlale gelmiyor. Demokrasi yi uygulamak zor zanaat. Kolay ve kestirme yollar tercih ediliyor. Demokrasi de kolay ve kestirme yolları kabul etmiyor.
AKP neden kazanıyor?
Çünkü AKP de demokrasi sorunu yok. Bir bilen ne derse o oluyor. Bilmeyenler bilene uyuyor. AKP kazanıyor.
Kendi kendime düşüyorum. Acaba suçlu demokrasinin kendisi mi?
Şu demokrasiyi keşke yeniden iyice tanısak, anlasak. Demokrasi de bizi iyice tanısa anlasa. Suçlu ortaya çıksa
CHP NEDEN KAYBEDER? AKP NEDEN KAZANIR? 2
CHP olarak CHP’li yöneticiler olarak, CHP’li üyeler olarak top yükün 12 yıldır AKP’nin rüzgârına kapıldık gidiyoruz. Bıkmadan, usanmadan yılmadan 12 yıldır AKP’nin yaptıklarını yapacaklarını konuşuyoruz. AKP’nin korku imparatorluğu yarattığını konuşuyoruz. AKP’nin 12. Yıldır Cumhuriyetin kazanımlarını yok ettiğini konuşuyoruz. Yasaları kanunları değiştirdiğini konuşuyoruz. Elimizde avcumuzda kala, kala bir tek CHP’sinin kaldığını konuşuyoruz. Konuşuyoruz, konuşuyoruz, konuşuyoruz. Ama 12 yıldır AKP’nin yaptıklarını, yapacaklarını engelleyemiyoruz. 12 yıldır AKP, kendi hakkında konuşulanlara hiç aldırmıyor. Doğru bildiği yoldan şaşmıyor. Gözü kara gidiyor. O kadar gözü kara gidiyor ki, En büyük milli bayramımız olan 29 Ekim cumhuriyet bayramının kutlanmasını, bir istihbarata dayanarak engellemeye, yasaklamaya çalışıyor.
CHP olarak, CHP’li yöneticiler olarak, CHP’li üyeler olarak top yükün CHP’liler olarak 12 yıldır AKP’yi konuştukça AKP’yi dilimizden düşürmedikçe, halkımızı, üyelerimizi AKP’nin yaptıklarıyla yapacaklarıyla korkuttukça, AKP ’ile yatıp AKP ile kalktıkça CHP kaybediyor. AKP kazanıyor.
CHP 12 yıldır kendini konuşmuyor. CHP 12 yıldır ne yaptığını ne yapacağını konuşmuyor. CHP 12 yıldır Kendi içinde, örgütleri içinde yapılan yanlışların, doğruların, sorunların neler olduğunu konuşmuyor. Konuşulmasına da izin vermiyor. Konuşanlara da kızıyor. Konuşanları azarlıyor. AKP’nin yatıkları yapacakları gözler önünde duruyorken iken, cumhuriyetin kazanımları yok ediliyorken, korku baskı imparatorluğu yaratılıyorken, terör almış başını gidiyorken, her gün şehitler veriliyorken, generaller bilim adamları, gazeteciler milletvekilleri tutuklanıyorken, eğitim yasası değiştiriliyorken kendi içimizde yapılan yanlışları doğruları konuşmanın zamanı değil diyor.
Kendimizi konuşmadıkça, kendi içimizde parti içi demokrasiyi, örgüt disiplini uygulamadıkça, kendi içimizde yapılan yanlışlıkları, doğruları, haksızlıkları, adaletsizlikleri, eşitsizlikleri örgüt önünde, tartışmadıkça, kendi içimizde yanlış yapanlardan, partinin tüzüğüne, partinin, çalışma ilkelerine, partinin programına, alınan kararlara, tüzükle belirlenen görev yetki ve sorumluluklara uymayanlardan, örgüt önünde hesap sormadıkça, demokrasiye en büyük darbeyi kendi içimizde kendimiz vurmuş oluyoruz. İnandırıcı olamıyoruz. Bu nedenle CHP kaybediyor. AKP kazanıyor.
ÖNERİM
Bundan böyle en az AKP’yi konuştuğumuz kadar, CHP’yi de konuşmalıyız. Bundan böyle en az AKP’nin yaptığı, yapacağı yanlışları konuştuğumuz kadar CHP’nin yaptığı yapacağı yanlışları da konuşmalıyız.
AKP ilgi alanımızda bulunuyor. CHP etki alanımızda bulunuyor. İlgi alanımıza var oldukça etki alanımızı küçültüyoruz ve başarılı olamıyoruz. Tersini uygulamak zorundayız. Yani, CHP olarak CHP’li yöneticiler olarak, CHP’li üyeler olarak başarıya imza atmak istiyorsak öncelikle etki alanımızı genişletmek zorundayız. İlgi alanımızı küçülmek etki alanımızı büyütmek zorundayız. Kısaca Kendi içimizdeki sorunları örgüt önünde konuşmaktan tartışmaktan korkmamalıyız. Örgüt içinde yanlış yapanlardan hesap sormamaktan, denetleme yapmamaktan, örgütsel disiplin içinde öneri ve eleştiri yapmaktan korkmamalıyız.
“AKP neden kazanıyor? CHP neden kaybediyor?” kitabının yazarı Sayın Ateş İlyas Başsoy İlçe başkanımızın davetiyle 3.11.2012 tarihi de saat 13.00’de CHP Bursa Yıldırım İlçe Örgütü binasında, konuyla ilgili olarak sunum yapacaktır. Yazarın kitabını okumadım ancak kitabın başlığı ilgimi çektiği için, konuyla ilgili aynı başlığı kullanarak 3 ayrı yazımla düşüncelerimi facebook sosyal paylaşım sitesinde paylaştım. Sunuma katılacağım ve dikkatle dinleyeceğim.
CHP NEDEN KAYBEDİYOR? AKP NEDEN KAZANIYOR?
Delege seçimlerine, il ve ilçe genel kurullarına, milletvekili ve belediye seçimlerine, nasıl hazırlanıldığını, seçimlerde hangi yolların izlendiğini, hangi ilke ve kurallara uyuduğunu büyüteç altına koyup dikkatle incelersek CHP’nin neden kaybettiğini daha kolaylıkla anlayacağımızı düşüyorum.
Evet, tüm seçimlere parti tüzüğüne göre her üyenin aday olma, seçme ve seçilme, oy kullanma hakkı vardır. Ancak yeterli derecede maddi olanağı olmayan bir üyenin özgür iradesiyle kendini ve düşüncelerini ifade etme, seçilme şansı hiç yok denecek kadar azdır.
Seçmede ve seçilmede üyeler arasında eşitlik, adalet sağlanmadığı sürece, parti içi demokrasi kurum ve kurallarıyla işletilmediği sürece CHP kaybetmeye devam edecektir. Diye düşüyorum.
CHP NEDEN KAYBEDİYOR? AKP NEDEN KAZANIYOR? 3
CHP demokrasiyi, eşitliği, adaleti ve özgürlüğü savunuyor. Ama parti içinde, örgütsel işleyişte yapılanmada demokrasininin, eşitliğin, adaletin özgürlüğün gereklerini yerine getirmediği için CHP kaybediyor?
Örneğin
Eski, yeni millet vekiileri, eski yeni il ilçe başkanları, eski yeni parti meclisi üyleleri,( lisete uzayıp gidiyor) örg
üt toplantılarının hepsine katılma hakları var. Katıldıkları her toplantıda, istedikleri konuda istedikleri kadar konuşma hakları var. Örgüt toplantılarında ilk saatlerdeki aslan payını onlar aldıkları için, asıl konuşması gerekenlere yani delegelere, yani üyelere sıra gelmiyor. Gelsede salonda dinleyecek kimse kalmıyor. Demokrasi, eşitlik, adalet, özgürlük toplantılarda yok oluyor.
CHP bu yanlış uygulamadan dönmedikçe, konuşması gerekenlerin önündeki engeller kaldırılmadıkça, CHP’de demokrasinin, eşitliğin, adaletin, özgürlüğün hayat bulması yaşaması olanaksızdır
Zülfikar Bal
CHP NEDEN KAYBEDER? AKP NEDEN KAZANIR?
CHP'li bir üye olarak kendi penceremden gördüklerimi, düşündüklerimi yazıyorum.
CHP neden kaybeder?
CHP hep demokrasiyi savunduğunu söyler, söyler durur ama demokrasinin gereklerini hiç yerine getirmez. Üyeler arasında seçmede seçilmede eşitliği adaleti, yani demokrasiyi hiç uygulamaz.
Örneğin, aylarca yıllarca kapalı kapılar ardında, masa, başında, ahbap çavuş ilişkisi içinde kâğıt üstünde delege seçer. Üyelerini hiç önemsemez, üyelerine hiç değer vermez.
CHP neden kaybeder?
CHP karar alır derki, kapalı kapılar açılacak, bundan böyle masa başında üstünde, ahbap çavuş ilişkisi içinde delege seçimi olmayacak. Her mahalleye sandık konacak, delegeleri üyeler oylarıyla seçecek. Bu kararla CHP devrim oldu, değişim oldu denecek. ama
Delege seçimlerinin nasıl olacağına dair, hiçbir ilke kural uygulanmayacak, büyük balık küçük balığı yutacak. örgüt içinde bir biriyle çatışan, sürtüşen, yarışan, irili ufaklı guruplar kutuplar kurulacak. Her grup kendi başına bağımsız çalışacak. Bağımsız toplantılar yapacak. Blok liste yöntemiyle seçimler yapılacak. Gruplar ve grupların gücü karşısında hiçbir üye, hiç bir özgür irade, kendini ifade etme ve seçilme şansı hiç bulamayacak.
CHP neden kaybeder?
CHP’ İl, İlçe örgüt başkanları, yönetim kurulu üyeleri her hafta toplanırlar, kendi aralarında konuşur, tartışırlar kararlar alırlar. Ama hangi kararları aldıklarını üyelere hiç bir zaman açıklamazlar. Örgütün gelir gider kaynaklarından üyeleri hiç haberdar etmezler.
CHP neden kaybeder?
CHP İl, ilçe başkanları yönetim kurulu üyeleri, partinin can damarı olan, eli, ayağı olan, partiyi besleyen geliştiren güçlendiren örgütlenme ağını (çalışma grupları, komisyonlar, mahalle sorumluları vb. gibi) kurmayı, kurumsallaştırmayı aktif hale getirmeyi hiçbir zaman istemezler. Çalmayı tabana yaymazlar. Üyelere görev vermezler. Her işi dar kadro anlayışı içinde kendileri ve kendilerine yakın olan üyelerle yapmak isterler.
CHP neden kaybeder?
Örgütlenmede, üyelerle haberleşmede, iletişim kurmada örgütlenme ağı yöntemiyle değil,
Üyelerle doğrudan yüz yüze canlı iletişim kurarak, görüşerek, konuşarak değil,
Telefonla, mesajla, internetle iletişim kurmanın haberleşmenin yapılması, birçok üyeye zamanında bilginin haberin ulaşmaması ulaştırılmaması.
CHP neden kaybeder?
CHP örgüt toplantılarının hiç birisinde toplantı disiplinine, toplantı yöntemi, usul esas ve kurallarına hiçbir zaman uyulmaması, toplantılarda hep belli bildik kişilerin konuşmaları, örgüt toplantılarına alınmaması alınsa bile söz hakkı verilmemesi. Verilse bile dinleyecek kimsenin kalmaması.
CHP neden kaybeder?
CHP tüzük hükmüne göre üyelere (Mad.6) parti organlarına aday, olma, seçme, seçilme hakkı olsa da, maddi gücü olmayan, bir grubun kutbun içinde yer almayan, parası olan birine sırtını dayamayan CHP üyesinin özgür iradesiyle tek başına, kendini düşüncelerini ifade ederek seçilmesi tam mucizedir.
CHP neden kaybeder?
CHP’de il ve ilçe başkanları olağan üstü yetkilerle donatılmıştır. İl ve ilçe örgüt yönetim kurulu üyeleri olsa da başkanın dediği dediktir. Başkana muhalefet edenler başkanın (yönetimin) icraatlarını eleştirenler başkanın gücü ve yetkileri karşısında ( haklı haksız demeden başkanı destekleyen çoktur) ya da geri adım atmak zorundadır. Ya da yenilgiyi kabul etmek zorundadır.
CHP neden kaybeder?
Parti ve örgüt çalışmalarında, parti tüzüğüne, partinin programına, kararlarına, partinin çalışma ilkelerine parti disipline, tüzükle belirlenen görev yetki ve sorumluluklara uyulmayacak. Kısa orta uzun vadeli çalışma plan ve programları yapılmayacak.
Bütün bunlardan sonrada CHP neden kaybediyor diye sorulacak. Korkmayalım açık olalım önce iğneyi kendimize dürtelim.
Demokrasiyi savunuyorum demekle demokrasi savunulmuyor. Demokrasi ihmale ihlale gelmiyor. Demokrasi yi uygulamak zor zanaat. Kolay ve kestirme yollar tercih ediliyor. Demokrasi de kolay ve kestirme yolları kabul etmiyor.
AKP neden kazanıyor?
Çünkü AKP de demokrasi sorunu yok. Bir bilen ne derse o oluyor. Bilmeyenler bilene uyuyor. AKP kazanıyor.
Kendi kendime düşüyorum. Acaba suçlu demokrasinin kendisi mi?
Şu demokrasiyi keşke yeniden iyice tanısak, anlasak. Demokrasi de bizi iyice tanısa anlasa. Suçlu ortaya çıksa
CHP NEDEN KAYBEDER? AKP NEDEN KAZANIR? 2
CHP olarak CHP’li yöneticiler olarak, CHP’li üyeler olarak top yükün 12 yıldır AKP’nin rüzgârına kapıldık gidiyoruz. Bıkmadan, usanmadan yılmadan 12 yıldır AKP’nin yaptıklarını yapacaklarını konuşuyoruz. AKP’nin korku imparatorluğu yarattığını konuşuyoruz. AKP’nin 12. Yıldır Cumhuriyetin kazanımlarını yok ettiğini konuşuyoruz. Yasaları kanunları değiştirdiğini konuşuyoruz. Elimizde avcumuzda kala, kala bir tek CHP’sinin kaldığını konuşuyoruz. Konuşuyoruz, konuşuyoruz, konuşuyoruz. Ama 12 yıldır AKP’nin yaptıklarını, yapacaklarını engelleyemiyoruz. 12 yıldır AKP, kendi hakkında konuşulanlara hiç aldırmıyor. Doğru bildiği yoldan şaşmıyor. Gözü kara gidiyor. O kadar gözü kara gidiyor ki, En büyük milli bayramımız olan 29 Ekim cumhuriyet bayramının kutlanmasını, bir istihbarata dayanarak engellemeye, yasaklamaya çalışıyor.
CHP olarak, CHP’li yöneticiler olarak, CHP’li üyeler olarak top yükün CHP’liler olarak 12 yıldır AKP’yi konuştukça AKP’yi dilimizden düşürmedikçe, halkımızı, üyelerimizi AKP’nin yaptıklarıyla yapacaklarıyla korkuttukça, AKP ’ile yatıp AKP ile kalktıkça CHP kaybediyor. AKP kazanıyor.
CHP 12 yıldır kendini konuşmuyor. CHP 12 yıldır ne yaptığını ne yapacağını konuşmuyor. CHP 12 yıldır Kendi içinde, örgütleri içinde yapılan yanlışların, doğruların, sorunların neler olduğunu konuşmuyor. Konuşulmasına da izin vermiyor. Konuşanlara da kızıyor. Konuşanları azarlıyor. AKP’nin yatıkları yapacakları gözler önünde duruyorken iken, cumhuriyetin kazanımları yok ediliyorken, korku baskı imparatorluğu yaratılıyorken, terör almış başını gidiyorken, her gün şehitler veriliyorken, generaller bilim adamları, gazeteciler milletvekilleri tutuklanıyorken, eğitim yasası değiştiriliyorken kendi içimizde yapılan yanlışları doğruları konuşmanın zamanı değil diyor.
Kendimizi konuşmadıkça, kendi içimizde parti içi demokrasiyi, örgüt disiplini uygulamadıkça, kendi içimizde yapılan yanlışlıkları, doğruları, haksızlıkları, adaletsizlikleri, eşitsizlikleri örgüt önünde, tartışmadıkça, kendi içimizde yanlış yapanlardan, partinin tüzüğüne, partinin, çalışma ilkelerine, partinin programına, alınan kararlara, tüzükle belirlenen görev yetki ve sorumluluklara uymayanlardan, örgüt önünde hesap sormadıkça, demokrasiye en büyük darbeyi kendi içimizde kendimiz vurmuş oluyoruz. İnandırıcı olamıyoruz. Bu nedenle CHP kaybediyor. AKP kazanıyor.
ÖNERİM
Bundan böyle en az AKP’yi konuştuğumuz kadar, CHP’yi de konuşmalıyız. Bundan böyle en az AKP’nin yaptığı, yapacağı yanlışları konuştuğumuz kadar CHP’nin yaptığı yapacağı yanlışları da konuşmalıyız.
AKP ilgi alanımızda bulunuyor. CHP etki alanımızda bulunuyor. İlgi alanımıza var oldukça etki alanımızı küçültüyoruz ve başarılı olamıyoruz. Tersini uygulamak zorundayız. Yani, CHP olarak CHP’li yöneticiler olarak, CHP’li üyeler olarak başarıya imza atmak istiyorsak öncelikle etki alanımızı genişletmek zorundayız. İlgi alanımızı küçülmek etki alanımızı büyütmek zorundayız. Kısaca Kendi içimizdeki sorunları örgüt önünde konuşmaktan tartışmaktan korkmamalıyız. Örgüt içinde yanlış yapanlardan hesap sormamaktan, denetleme yapmamaktan, örgütsel disiplin içinde öneri ve eleştiri yapmaktan korkmamalıyız.
10/24/12
CHP NEDEN KAYBEDER? AKP NEDEN KAZANIR?
CHP NEDEN KAYBEDER? AKP NEDEN KAZANIR?
CHP'li bir üye olarak kendi penceremden gördüklerimi, düşündüklerimi yazıyorum.
CHP neden kaybeder? CHP hep demokrasiyi savunduğunu söyler, söyler durur ama demokrasinin gereklerini hiç yerine getirmez. Üyeler arasında seçmede seçilmede eşitliği adaleti, yani demokrasiyi hiç uygulamaz.
Örneğin, aylarca yıllarca kapalı kapılar ardında, masa, başında, ahbap çavuş ilişkisi içinde kâğıt üstünde delege seçer. Üyelerini hiç önemsemez, üyelerine hiç değer vermez.
CHP neden kaybeder? CHP karar alır derki, kapalı kapılar açılacak, bundan böyle masa başında üstünde, ahbap çavuş ilişkisi içinde delege seçimi olmayacak. Her mahalleye sandık konacak, delegeleri üyeler oylarıyla seçecek. Bu kararla CHP devrim oldu, değişim oldu denecek. ama
Delege seçimlerinin nasıl olacağına dair, hiçbir ilke kural uygulanmayacak, büyük balık küçük balığı yutacak. örgüt içinde bir biriyle çatışan, sürtüşen, yarışan, irili ufaklı guruplar kutuplar kurulacak. Her grup kendi başına bağımsız çalışacak. Bağımsız toplantılar yapacak. Blok liste yöntemiyle seçimler yapılacak. Gruplar ve grupların gücü karşısında hiçbir üye, hiç bir özgür irade, kendini ifade etme ve seçilme şansı hiç bulamayacak.
CHP neden kaybeder? CHP’ İl, İlçe örgüt başkanları, yönetim kurulu üyeleri her hafta toplanırlar, kendi aralarında konuşur, tartışırlar kararlar alırlar. Ama hangi kararları aldıklarını üyelere hiç bir zaman açıklamazlar. Örgütün gelir gider kaynaklarından üyeleri hiç haberdar etmezler.
CHP neden kaybeder? CHP İl, ilçe başkanları yönetim kurulu üyeleri, partinin can damarı olan, eli, ayağı olan, partiyi besleyen geliştiren güçlendiren örgütlenme ağını (çalışma grupları, komisyonlar, mahalle sorumluları vb. gibi) kurmayı, kurumsallaştırmayı aktif hale getirmeyi hiçbir zaman istemezler. Çalmayı tabana yaymazlar. Üyelere görev vermezler. Her işi dar kadro anlayışı içinde kendileri ve kendilerine yakın olan üyelerle yapmak isterler.
CHP neden kaybeder? Örgütlenmede, üyelerle haberleşmede, iletişim kurmada örgütlenme ağı yöntemiyle değil, Üyelerle doğrudan yüz yüze canlı iletişim kurarak, görüşerek, konuşarak değil, Telefonla, mesajla, internetle iletişim kurmanın haberleşmenin yapılması, birçok üyeye zamanında bilginin haberin ulaşmaması ulaştırılmaması.
CHP neden kaybeder? CHP örgüt toplantılarının hiç birisinde toplantı disiplinine, toplantı yöntemi, usul esas ve kurallarına hiçbir zaman uyulmaması, toplantılarda hep belli bildik kişilerin konuşmaları, örgüt toplantılarına alınmaması alınsa bile söz hakkı verilmemesi. Verilse bile dinleyecek kimsenin kalmaması.
CHP neden kaybeder? CHP tüzük hükmüne göre üyelere (Mad.6) parti organlarına aday, olma, seçme, seçilme hakkı olsa da, maddi gücü olmayan, bir grubun kutbun içinde yer almayan, parası olan birine sırtını dayamayan CHP üyesinin özgür iradesiyle tek başına, kendini düşüncelerini ifade ederek seçilmesi tam mucizedir.
CHP neden kaybeder? CHP’de il ve ilçe başkanları olağan üstü yetkilerle donatılmıştır. İl ve ilçe örgüt yönetim kurulu üyeleri olsa da başkanın dediği dediktir. Başkana muhalefet edenler başkanın (yönetimin) icraatlarını eleştirenler başkanın gücü ve yetkileri karşısında ( haklı haksız demeden başkanı destekleyen çoktur) ya da geri adım atmak zorundadır. Ya da yenilgiyi kabul etmek zorundadır.
CHP neden kaybeder? Parti ve örgüt çalışmalarında, parti tüzüğüne, partinin programına, kararlarına, partinin çalışma ilkelerine parti disipline, tüzükle belirlenen görev yetki ve sorumluluklara uyulmayacak. Kısa orta uzun vadeli çalışma plan ve programları yapılmayacak.
Bütün bunlardan sonrada CHP neden kaybediyor diye sorulacak. Korkmayalım açık olalım önce iğneyi kendimize dürtelim.
Demokrasiyi savunuyorum demekle demokrasi savunulmuyor. Demokrasi ihmale ihlale gelmiyor. Demokrasi yi uygulamak zor zanaat. Kolay ve kestirme yollar tercih ediliyor. Demokrasi de kolay ve kestirme yolları kabul etmiyor.
AKP neden kazanıyor? Çünkü AKP de demokrasi sorunu yok. Bir bilen ne derse o oluyor. Bilmeyenler bilene uyuyor. AKP kazanıyor. Kendi kendime düşüyorum. Acaba suçlu demokrasinin kendisi mi? Şu demokrasiyi keşke yeniden iyice tanısak, anlasak. Demokrasi de bizi iyice tanısa anlasa. Suçlu ortaya çıksa
CHP'li bir üye olarak kendi penceremden gördüklerimi, düşündüklerimi yazıyorum.
CHP neden kaybeder? CHP hep demokrasiyi savunduğunu söyler, söyler durur ama demokrasinin gereklerini hiç yerine getirmez. Üyeler arasında seçmede seçilmede eşitliği adaleti, yani demokrasiyi hiç uygulamaz.
Örneğin, aylarca yıllarca kapalı kapılar ardında, masa, başında, ahbap çavuş ilişkisi içinde kâğıt üstünde delege seçer. Üyelerini hiç önemsemez, üyelerine hiç değer vermez.
CHP neden kaybeder? CHP karar alır derki, kapalı kapılar açılacak, bundan böyle masa başında üstünde, ahbap çavuş ilişkisi içinde delege seçimi olmayacak. Her mahalleye sandık konacak, delegeleri üyeler oylarıyla seçecek. Bu kararla CHP devrim oldu, değişim oldu denecek. ama
Delege seçimlerinin nasıl olacağına dair, hiçbir ilke kural uygulanmayacak, büyük balık küçük balığı yutacak. örgüt içinde bir biriyle çatışan, sürtüşen, yarışan, irili ufaklı guruplar kutuplar kurulacak. Her grup kendi başına bağımsız çalışacak. Bağımsız toplantılar yapacak. Blok liste yöntemiyle seçimler yapılacak. Gruplar ve grupların gücü karşısında hiçbir üye, hiç bir özgür irade, kendini ifade etme ve seçilme şansı hiç bulamayacak.
CHP neden kaybeder? CHP’ İl, İlçe örgüt başkanları, yönetim kurulu üyeleri her hafta toplanırlar, kendi aralarında konuşur, tartışırlar kararlar alırlar. Ama hangi kararları aldıklarını üyelere hiç bir zaman açıklamazlar. Örgütün gelir gider kaynaklarından üyeleri hiç haberdar etmezler.
CHP neden kaybeder? CHP İl, ilçe başkanları yönetim kurulu üyeleri, partinin can damarı olan, eli, ayağı olan, partiyi besleyen geliştiren güçlendiren örgütlenme ağını (çalışma grupları, komisyonlar, mahalle sorumluları vb. gibi) kurmayı, kurumsallaştırmayı aktif hale getirmeyi hiçbir zaman istemezler. Çalmayı tabana yaymazlar. Üyelere görev vermezler. Her işi dar kadro anlayışı içinde kendileri ve kendilerine yakın olan üyelerle yapmak isterler.
CHP neden kaybeder? Örgütlenmede, üyelerle haberleşmede, iletişim kurmada örgütlenme ağı yöntemiyle değil, Üyelerle doğrudan yüz yüze canlı iletişim kurarak, görüşerek, konuşarak değil, Telefonla, mesajla, internetle iletişim kurmanın haberleşmenin yapılması, birçok üyeye zamanında bilginin haberin ulaşmaması ulaştırılmaması.
CHP neden kaybeder? CHP örgüt toplantılarının hiç birisinde toplantı disiplinine, toplantı yöntemi, usul esas ve kurallarına hiçbir zaman uyulmaması, toplantılarda hep belli bildik kişilerin konuşmaları, örgüt toplantılarına alınmaması alınsa bile söz hakkı verilmemesi. Verilse bile dinleyecek kimsenin kalmaması.
CHP neden kaybeder? CHP tüzük hükmüne göre üyelere (Mad.6) parti organlarına aday, olma, seçme, seçilme hakkı olsa da, maddi gücü olmayan, bir grubun kutbun içinde yer almayan, parası olan birine sırtını dayamayan CHP üyesinin özgür iradesiyle tek başına, kendini düşüncelerini ifade ederek seçilmesi tam mucizedir.
CHP neden kaybeder? CHP’de il ve ilçe başkanları olağan üstü yetkilerle donatılmıştır. İl ve ilçe örgüt yönetim kurulu üyeleri olsa da başkanın dediği dediktir. Başkana muhalefet edenler başkanın (yönetimin) icraatlarını eleştirenler başkanın gücü ve yetkileri karşısında ( haklı haksız demeden başkanı destekleyen çoktur) ya da geri adım atmak zorundadır. Ya da yenilgiyi kabul etmek zorundadır.
CHP neden kaybeder? Parti ve örgüt çalışmalarında, parti tüzüğüne, partinin programına, kararlarına, partinin çalışma ilkelerine parti disipline, tüzükle belirlenen görev yetki ve sorumluluklara uyulmayacak. Kısa orta uzun vadeli çalışma plan ve programları yapılmayacak.
Bütün bunlardan sonrada CHP neden kaybediyor diye sorulacak. Korkmayalım açık olalım önce iğneyi kendimize dürtelim.
Demokrasiyi savunuyorum demekle demokrasi savunulmuyor. Demokrasi ihmale ihlale gelmiyor. Demokrasi yi uygulamak zor zanaat. Kolay ve kestirme yollar tercih ediliyor. Demokrasi de kolay ve kestirme yolları kabul etmiyor.
AKP neden kazanıyor? Çünkü AKP de demokrasi sorunu yok. Bir bilen ne derse o oluyor. Bilmeyenler bilene uyuyor. AKP kazanıyor. Kendi kendime düşüyorum. Acaba suçlu demokrasinin kendisi mi? Şu demokrasiyi keşke yeniden iyice tanısak, anlasak. Demokrasi de bizi iyice tanısa anlasa. Suçlu ortaya çıksa
10/22/12
İNTERNET ORTAMINDA YAYINLANAN, YAYINLANMAYAN RESİMLER, ÇALIŞMALAR, HABERLER, DUYURULAR HAKKINDA
İNTERNET ORTAMINDA YAYINLANAN, YAYINLANMAYAN RESİMLER, ÇALIŞMALAR, HABERLER, DUYURULAR HAKKINDA
İNTERNET ORTAMINDA İLÇEMİZ FACEBOOK SAYFASINDA NE ZAMAN NERELERE HANGİ TARİHTE HANGİ SAATTE KİMLER TARAFINDAN HANGİ AMAÇLA ZİYARET YAPILACAĞI DUYURULMIYOR.
AMA ZİYARET YAPILAN YERLERİN, ZİYARETLERE KATILANLARIN, HER MAHALLEDE YAPILAN KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARINA KATILANLARIN, EYLEM VE ETKİNLİKLERE KATILANLARIN, İLÇEMİZ BİNASININ AÇILIŞI VE AÇILIŞINA KATILAN LARIN RESİMLERİ HİÇ GECİKTRMEDEN GÜNÜ GÜNÜNE ANINDA İNTERNET ORTAMINDA İLÇEMİZ FACEBOOK SAYFASINDA KESİNTİSİZ OLARAK GÜNÜ GÜNÜNE YAYINLANIYOR. HEPİMİZ İZLİYORUZ GÖRÜYORUZ BEĞENİYORUZ YORUMLAR YAZIYORUZ.
AMA ÇALIŞMA GRUPLARININ OLUŞTURULMASI KAPSAMINDA HER MAHALLEDE YAPILAN, ÖN GÖRÜŞME TOPLANTILARI VE TOPLANTILARA KATILANLARA VE TOPLANTI SONUÇLARIYLA İLGİLİ,
HER MAHALLEDE HER GÜN YAPILAN SEÇİMLİ TOPLANTILARLA İLGİLİ, KOMİSYONLARIN OLUŞUMU, KOMİSYON KOTOPLANTILARIYLA VE TOPANTI SONUÇLARIYLA İLGİLİ,
İLÇEMİZ DANIŞMA KURULU TOPLANTILARI VE TOPLANTI SONUÇLARIYLA İLGİLİ HABERLER, RESİMLER SAYFASINDA TIPKI DİĞER ÇALIŞMALARDA OLDUĞU GİBİ İNTERNET ORTAMINDA İLÇEMİZ FACEBOOK KESİNTİSİZ OLARAK GÜNÜ GÜNÜNE NEDEN YAYINLANMIYOR?
BU ÇALIŞMALARI TIPKI DİĞELERİNDE OLDUĞU GİBİ NEDEN İZLEYEMİYORUZ, GÖREMİYORUZ, BEĞENEMİYORUZ YORUMLAR YAZAMIYORUZ? NEDEN? NEDEN? NEDEN?
BENİM AÇIMDAN SORUNUN YANITI
İNTERNET ORTAMINDA İLÇEMİZ FACEBOOK SAYFASINDA (YAYINLANAN) GÖRDÜĞÜMÜZ, BEĞENDİĞİMİZ, OKUDUĞUMUZ YORUMLARDA, HABERLERDE, RESİMLERDE DAHA ÇOK KİŞİLERİN REKLAMI YAPILIYOR. DOLAYSIYLA ÇALIŞMALARDA BELLİ KİŞİLER, YÜZLER, İSİMLER ÖN PLANA ÇIKIYOR.
İNTERNET ORTAMINDA İLÇEMİZ FACEBOOK SAYFASINDA (YAYINLANMAYAN) GÖREMEDİĞİMİZ, BEĞENEMEDİĞİMİZ, OKUYAMADIĞIMIZ YORUMLARDA, HABERLERDE, RESİMLERDE PARTİMİZİN ÖRGÜTÜMÜZÜN REKLAMI YAPILMIYOR. DOLAYSIYLA ÇALIŞMALARDA PARTİMİZ, ÖRGÜTÜMÜZ ÖN PLANA ÇIKMIYOR.
İNTERNET ORTAMINDA İLÇEMİZ FACEBOOK SAYFASINDA NE ZAMAN NERELERE HANGİ TARİHTE HANGİ SAATTE KİMLER TARAFINDAN HANGİ AMAÇLA ZİYARET YAPILACAĞI DUYURULMIYOR.
AMA ZİYARET YAPILAN YERLERİN, ZİYARETLERE KATILANLARIN, HER MAHALLEDE YAPILAN KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARINA KATILANLARIN, EYLEM VE ETKİNLİKLERE KATILANLARIN, İLÇEMİZ BİNASININ AÇILIŞI VE AÇILIŞINA KATILAN LARIN RESİMLERİ HİÇ GECİKTRMEDEN GÜNÜ GÜNÜNE ANINDA İNTERNET ORTAMINDA İLÇEMİZ FACEBOOK SAYFASINDA KESİNTİSİZ OLARAK GÜNÜ GÜNÜNE YAYINLANIYOR. HEPİMİZ İZLİYORUZ GÖRÜYORUZ BEĞENİYORUZ YORUMLAR YAZIYORUZ.
AMA ÇALIŞMA GRUPLARININ OLUŞTURULMASI KAPSAMINDA HER MAHALLEDE YAPILAN, ÖN GÖRÜŞME TOPLANTILARI VE TOPLANTILARA KATILANLARA VE TOPLANTI SONUÇLARIYLA İLGİLİ,
HER MAHALLEDE HER GÜN YAPILAN SEÇİMLİ TOPLANTILARLA İLGİLİ, KOMİSYONLARIN OLUŞUMU, KOMİSYON KOTOPLANTILARIYLA VE TOPANTI SONUÇLARIYLA İLGİLİ,
İLÇEMİZ DANIŞMA KURULU TOPLANTILARI VE TOPLANTI SONUÇLARIYLA İLGİLİ HABERLER, RESİMLER SAYFASINDA TIPKI DİĞER ÇALIŞMALARDA OLDUĞU GİBİ İNTERNET ORTAMINDA İLÇEMİZ FACEBOOK KESİNTİSİZ OLARAK GÜNÜ GÜNÜNE NEDEN YAYINLANMIYOR?
BU ÇALIŞMALARI TIPKI DİĞELERİNDE OLDUĞU GİBİ NEDEN İZLEYEMİYORUZ, GÖREMİYORUZ, BEĞENEMİYORUZ YORUMLAR YAZAMIYORUZ? NEDEN? NEDEN? NEDEN?
BENİM AÇIMDAN SORUNUN YANITI
İNTERNET ORTAMINDA İLÇEMİZ FACEBOOK SAYFASINDA (YAYINLANAN) GÖRDÜĞÜMÜZ, BEĞENDİĞİMİZ, OKUDUĞUMUZ YORUMLARDA, HABERLERDE, RESİMLERDE DAHA ÇOK KİŞİLERİN REKLAMI YAPILIYOR. DOLAYSIYLA ÇALIŞMALARDA BELLİ KİŞİLER, YÜZLER, İSİMLER ÖN PLANA ÇIKIYOR.
İNTERNET ORTAMINDA İLÇEMİZ FACEBOOK SAYFASINDA (YAYINLANMAYAN) GÖREMEDİĞİMİZ, BEĞENEMEDİĞİMİZ, OKUYAMADIĞIMIZ YORUMLARDA, HABERLERDE, RESİMLERDE PARTİMİZİN ÖRGÜTÜMÜZÜN REKLAMI YAPILMIYOR. DOLAYSIYLA ÇALIŞMALARDA PARTİMİZ, ÖRGÜTÜMÜZ ÖN PLANA ÇIKMIYOR.
10/21/12
CHP ÖRGÜTLERİNDE BAL GİBİ TEK ADAM MODELİ İŞLİYOR. NEDEN Mİ?
CHP ÖRGÜTLERİNDE BAL GİBİ TEK ADAM MODELİ İŞLİYOR. NEDEN Mİ?
CHP’de ne kendimizi nede başkalarını kandırmayalım. Teknoloji çağında yaşadığımızı unutmayalım. Gerçekler gizlenemiyor. Mızrak çuvala girmiyor. Güneş balçıkla sıvanmıyor. Boşuna başımızı kuma gömmeyelim.
CHP’de, özellikle taşra örgütlerinde, örgütsel işleyişte, örgütsel yapılanmada, örgütsel anlayışta, uygulamada zihniyette, ne devrim oldu, ne değişim oldu. Ama devrimin değişimin olmasını hepimiz çok istedik, bir ara umuda kapıldık. Kısa sürede anladık ki kişilerin, tüzüğün değişmesiyle devrim, değişim olmuyormuş.
O zaman dünle bugün arasındaki en önemli fark nedir? Bugün eskiden olduğu gibi, hiçbir şey dört duvar arasında, kapalı, kapılar ardında, masa başında, ahbap çavuş, ilişkisi içinde gizli kapaklı olmadığıdır. Yapılan her şeyi, hepimiz pratik yaşamın içinde bire bir gördük. Şahit olduk. Yaşadık. İşte bu yüzden eskiden olduğu gibi bundan böyle mızrak çuvala girmiyor. Güneş balçıkla sıvanmıyor. Ama bu gerçeği seçilenler, seçilmek isteyenler bir türlü görmüyor. Görmekte istemiyor.
Parti içi seçimler yaklaşırken, grupların nasıl oluştuğunu, başkan adaylarının aylar öncesinden nasıl başkanlığa hazırlandıklarını, delege listelerinin nasıl hazırlandığını, hangi yöntemle nasıl delege seçimi yapıldığını, delegeler seçildikten sonra başkan adaylarının nasıl delege avcılığına çıktığını, delegeleri n nasıl markaja alındığını, üyelerden habersiz delegelerle nasıl gizli toplantılar yapıldığını hepimiz pratik yaşamın içinde gördük, yaşadık şahit olduk.
Seçilecek en güçlü başkan adayının seçilmeden önce belli olduğunu, yönetim kurulu listelerinin hangi pazarlıklarla nasıl hazırlandığını, seçimi kazanan başkanın ne kadar büyük bir güce yetkiye kavuştuğunu hepimiz gördük yaşadık şahit olduk.
O büyük güce, büyük yetkiye sahip olan başkanın gücüne karşı konulmuyor. Sözünün üstüne söz söylenmiyor. Başkanın bir dediği iki olmuyor. En başkan bizim başkan oluyor. Alınan kararlarda yapılan ve yapılacak işlerde, duyurularda, haberlerde, başkanın adı geçiyor. Başkanın resimleri yayınlanıyor. Başkanın yaptığı her iş, söylediği her söz her ortamda alkışlanıyor. Bütün başarılar başkanın hanesine yazılıyor. Başkanın yakınında bulunanlar, başkana şirin gözükenler, başkanla çalışmaya katılanlar, başkanla resim çektirip yayınlayanlar çok şanslı oluyor. Başkana soru soranlar, yapılan işlerin doğruluğunu yanlışlığını eleştirenler, öneride bulunanlar, başkana yakın olanlar kadar şanslı olmuyor. Bu uygulamaya da demokrasi deniyor.
VE BİR SEMİNER DÜZENLENİYOR. SEMİNERİN KONUSU "AKP NEDEN KAZANIYOR? CHP NEDEN KAYBEDİYOR?"
CHP’de ne kendimizi nede başkalarını kandırmayalım. Teknoloji çağında yaşadığımızı unutmayalım. Gerçekler gizlenemiyor. Mızrak çuvala girmiyor. Güneş balçıkla sıvanmıyor. Boşuna başımızı kuma gömmeyelim.
CHP’de, özellikle taşra örgütlerinde, örgütsel işleyişte, örgütsel yapılanmada, örgütsel anlayışta, uygulamada zihniyette, ne devrim oldu, ne değişim oldu. Ama devrimin değişimin olmasını hepimiz çok istedik, bir ara umuda kapıldık. Kısa sürede anladık ki kişilerin, tüzüğün değişmesiyle devrim, değişim olmuyormuş.
O zaman dünle bugün arasındaki en önemli fark nedir? Bugün eskiden olduğu gibi, hiçbir şey dört duvar arasında, kapalı, kapılar ardında, masa başında, ahbap çavuş, ilişkisi içinde gizli kapaklı olmadığıdır. Yapılan her şeyi, hepimiz pratik yaşamın içinde bire bir gördük. Şahit olduk. Yaşadık. İşte bu yüzden eskiden olduğu gibi bundan böyle mızrak çuvala girmiyor. Güneş balçıkla sıvanmıyor. Ama bu gerçeği seçilenler, seçilmek isteyenler bir türlü görmüyor. Görmekte istemiyor.
Parti içi seçimler yaklaşırken, grupların nasıl oluştuğunu, başkan adaylarının aylar öncesinden nasıl başkanlığa hazırlandıklarını, delege listelerinin nasıl hazırlandığını, hangi yöntemle nasıl delege seçimi yapıldığını, delegeler seçildikten sonra başkan adaylarının nasıl delege avcılığına çıktığını, delegeleri n nasıl markaja alındığını, üyelerden habersiz delegelerle nasıl gizli toplantılar yapıldığını hepimiz pratik yaşamın içinde gördük, yaşadık şahit olduk.
Seçilecek en güçlü başkan adayının seçilmeden önce belli olduğunu, yönetim kurulu listelerinin hangi pazarlıklarla nasıl hazırlandığını, seçimi kazanan başkanın ne kadar büyük bir güce yetkiye kavuştuğunu hepimiz gördük yaşadık şahit olduk.
O büyük güce, büyük yetkiye sahip olan başkanın gücüne karşı konulmuyor. Sözünün üstüne söz söylenmiyor. Başkanın bir dediği iki olmuyor. En başkan bizim başkan oluyor. Alınan kararlarda yapılan ve yapılacak işlerde, duyurularda, haberlerde, başkanın adı geçiyor. Başkanın resimleri yayınlanıyor. Başkanın yaptığı her iş, söylediği her söz her ortamda alkışlanıyor. Bütün başarılar başkanın hanesine yazılıyor. Başkanın yakınında bulunanlar, başkana şirin gözükenler, başkanla çalışmaya katılanlar, başkanla resim çektirip yayınlayanlar çok şanslı oluyor. Başkana soru soranlar, yapılan işlerin doğruluğunu yanlışlığını eleştirenler, öneride bulunanlar, başkana yakın olanlar kadar şanslı olmuyor. Bu uygulamaya da demokrasi deniyor.
VE BİR SEMİNER DÜZENLENİYOR. SEMİNERİN KONUSU "AKP NEDEN KAZANIYOR? CHP NEDEN KAYBEDİYOR?"
10/17/12
CHP KENDİ GERÇEĞNİ GÖRMEK ANLAMAK DÜŞÜNMEK VE KONUŞMAK ZORUNDADIR
CHP KENDİ GERÇEĞNİ GÖRMEK ANLAMAK DÜŞÜNMEK VE KONUŞMAK ZORUNDADIR
CHP ve CHP’liler, AKP gerçeğini gördükleri, anladıkları, düşündükleri ve konuştukları kadar,
CHP ve CHP’liler ülkemizin içinde bulunduğu sorunları, çözümleri, gördükleri, anladıkları, düşündükleri ve konuştukları kadar
CHP ve CHP’liler, çok geç olmadan, iş işten geçmeden, hiçbir mazeretin arkasına sığınmadan, ((yıllarca yaptığı gibi, seçim oldu her bitti. Bağrına taş basacaksın, kol kırılır yen içinde kalır, şimdi eleştirme zamanı değil çalışma, dayanışma, birlik, bütünlük zamanı demeden) kendi gerçeğini görmek, anlamak, düşünmek ve konuşmak zorundadır.
Ülkemizin ve partimizin çok önemli değişimin ve dönüşümün içinde bulunduğunu, ne kadar hassas bir süreçten geçtiğini, ne kadar keskin bir dönemeci döndüğünü, görmeyen, anlamayan, düşünmeyen, konuşmayan hiçbir CHP linin olduğunu sanmıyorum. Çünkü teknoloji çağında yaşıyoruz. Türkiye’de sihirli Kutunun girmediği hiçbir ev, sihirli kutuyu izlemeyen hiçbir vatandaşımız yoktur.
CHP hiçbir zaman, hiçbir bir aileye benzetilemez, CHP içindeki sorunlar hiçbir zaman bir aile sorunudur denilemez. Çünkü CHP Türkiye’nin partisidir. CHP kendisinden başka hiçbir partiyle karşılaştırılamaz, kıyaslanamaz. Çünkü CHP kendisinden başka hiçbir partiye benzemez. CHP’nin içinde bir sorun varsa bu sorun Türkiye’nin sorunudur.
Türkiye’de bir sorun varsa bu sorun CHP’nin sorunudur. CHP de parti içi sorunları çeşitli gerekçelerle maskelemek isteyenleri, bu gerçeği görmek, anlamak, düşünmek ve konuşmak istemeyenleri CHP li bir üye olarak anlamakta çok zorluk çekiyorum.
Evet, CHP Türkiye’nin en köklü en eski partisidir. Evet, en örgütlü partisidir. Evet, CHP devrimler yapan, Atatürk’ün önderliğinde Kuvayı milliye ruhuyla halkıyla birleşip bütünleşen, canı malı pahasına düşmanları yurdumuzdan atan, Türkiye cumhuriyetini kuran, demokrasiyi getiren 90 yıldır yaşayan ana dolunun her köşesine kök salan ulu bir çınardır.
Ama son yıllarda ve günümüzde, örgütlenmede, örgütlü ve dinamik gücümüzü yaratmakta çok zorluk çekiyoruz. Ölü toprağını üstümüzden bir türlü atamıyoruz. özellikle taşra örgütlerimizin düzenlendiği eylem ve etkinliklerde, (zamlar, savaşa hayır vb. gibi düzenlenen) mitinkilerde, geniş katılımlı basın toplantılarında, CHP’sinin kuruluş yıldönümünde, milli bayramlarımızda halkımızla birleşip bütünleşmekte ses getirecek kitlesel katılımları sağlamakta çok zorluk çekiyoruz.
Örgütlerimizi, örgüt yönetimlerimizin icraatlarını mercek altına koyup incelediğimizde, ayrıntılı denetim yapıp doğrudan üyelerimizi dinlediğimizde zorlukların partimiz dışından değil, partimiz içinden kaynaklandığını çok net bir şekilde anlayacağız. Bu denetimi, bu incelemeyi neden yapmıyoruz? Partimizin vefalı üyelerini neden yok yerine koyuyoruz? Partimizin vefalı üyelerine neden vefasızlık ediyoruz. Örgütlerimizde, örgüt toplantılarımızda neden üyelerimize hiç söz hakkı vermiyoruz? Neden? Neden? Neden? 18.10.2012
CHP ve CHP’liler, AKP gerçeğini gördükleri, anladıkları, düşündükleri ve konuştukları kadar,
CHP ve CHP’liler ülkemizin içinde bulunduğu sorunları, çözümleri, gördükleri, anladıkları, düşündükleri ve konuştukları kadar
CHP ve CHP’liler, çok geç olmadan, iş işten geçmeden, hiçbir mazeretin arkasına sığınmadan, ((yıllarca yaptığı gibi, seçim oldu her bitti. Bağrına taş basacaksın, kol kırılır yen içinde kalır, şimdi eleştirme zamanı değil çalışma, dayanışma, birlik, bütünlük zamanı demeden) kendi gerçeğini görmek, anlamak, düşünmek ve konuşmak zorundadır.
Ülkemizin ve partimizin çok önemli değişimin ve dönüşümün içinde bulunduğunu, ne kadar hassas bir süreçten geçtiğini, ne kadar keskin bir dönemeci döndüğünü, görmeyen, anlamayan, düşünmeyen, konuşmayan hiçbir CHP linin olduğunu sanmıyorum. Çünkü teknoloji çağında yaşıyoruz. Türkiye’de sihirli Kutunun girmediği hiçbir ev, sihirli kutuyu izlemeyen hiçbir vatandaşımız yoktur.
CHP hiçbir zaman, hiçbir bir aileye benzetilemez, CHP içindeki sorunlar hiçbir zaman bir aile sorunudur denilemez. Çünkü CHP Türkiye’nin partisidir. CHP kendisinden başka hiçbir partiyle karşılaştırılamaz, kıyaslanamaz. Çünkü CHP kendisinden başka hiçbir partiye benzemez. CHP’nin içinde bir sorun varsa bu sorun Türkiye’nin sorunudur.
Türkiye’de bir sorun varsa bu sorun CHP’nin sorunudur. CHP de parti içi sorunları çeşitli gerekçelerle maskelemek isteyenleri, bu gerçeği görmek, anlamak, düşünmek ve konuşmak istemeyenleri CHP li bir üye olarak anlamakta çok zorluk çekiyorum.
Evet, CHP Türkiye’nin en köklü en eski partisidir. Evet, en örgütlü partisidir. Evet, CHP devrimler yapan, Atatürk’ün önderliğinde Kuvayı milliye ruhuyla halkıyla birleşip bütünleşen, canı malı pahasına düşmanları yurdumuzdan atan, Türkiye cumhuriyetini kuran, demokrasiyi getiren 90 yıldır yaşayan ana dolunun her köşesine kök salan ulu bir çınardır.
Ama son yıllarda ve günümüzde, örgütlenmede, örgütlü ve dinamik gücümüzü yaratmakta çok zorluk çekiyoruz. Ölü toprağını üstümüzden bir türlü atamıyoruz. özellikle taşra örgütlerimizin düzenlendiği eylem ve etkinliklerde, (zamlar, savaşa hayır vb. gibi düzenlenen) mitinkilerde, geniş katılımlı basın toplantılarında, CHP’sinin kuruluş yıldönümünde, milli bayramlarımızda halkımızla birleşip bütünleşmekte ses getirecek kitlesel katılımları sağlamakta çok zorluk çekiyoruz.
Örgütlerimizi, örgüt yönetimlerimizin icraatlarını mercek altına koyup incelediğimizde, ayrıntılı denetim yapıp doğrudan üyelerimizi dinlediğimizde zorlukların partimiz dışından değil, partimiz içinden kaynaklandığını çok net bir şekilde anlayacağız. Bu denetimi, bu incelemeyi neden yapmıyoruz? Partimizin vefalı üyelerini neden yok yerine koyuyoruz? Partimizin vefalı üyelerine neden vefasızlık ediyoruz. Örgütlerimizde, örgüt toplantılarımızda neden üyelerimize hiç söz hakkı vermiyoruz? Neden? Neden? Neden? 18.10.2012
10/16/12
İLÇE ÖRGÜTÜMÜZÜN ÇALIŞMALARI HAKKINDA
BİLDİKLERİMİZ
CHP Bursa Yıldırım İlçe örgütümüz yıllar boyu hiçte sağlıklı olmayan ortamda hizmet sürdürdüğünü hepimiz çok yakından biliyoruz.
Telefon ve internet bağlantısının borçlarından ve maddi olanaksızlıklar yüzünden kesik olduğunu, referandum, milletvekili ve parti içi seçimler sürecinde çok ciddi sıkıntıların, sorunların huzursuzlukların yaşandığını hepimiz çok biliyoruz.
29.5.2012 tarihinde seçilerek göreve başlayan yeni yönetimin (rapor hazırlayıp örgütü, üyeleri bilgilendirme gereği duymamış olsa da)nasıl bir ilçe yönetimi, nasıl bir örgüt yapısı ve nasıl bir ilçe binası devir teslim aldığını hepimiz çok iyi biliyoruz.
16.10. 2010 tarihi itibariyle yaklaşık 6 aya yakın bir zaman dilimi içinde, yeni seçilen örgüt yönetimi (yapılacak iş ve işlemlerle ilgili olarak kısa, orta, uzun vadeli çalışma plan ve programı hazırlayıp örgütün, üyelerinin bilgisine sunulmamış olsa da) hangi hizmetlere öncelik ve ağırlık verildiğini, internet ortamında devamlı yayınlanan resimlerden okuduğumuz haberlerden dolayı hepimiz çok iyi biliyoruz.
Yeni hizmet binamızın açılışına nasıl önem verildiğini, içinin ve dışının özenle nasıl süslendiğini, nasıl tanıtım (reklam) yapıldığını günlerce, haftalarca internet ortamında yayınlan resimlerden, haberlerden dolayı çok iyi biliyoruz.
BİLMEDİKLERİMİZ
Mahalle çalışma gruplarının kapsamında, her mahalle üyeleri ile yapılan ön görüşme toplantılarının ne zaman başladığını ne zaman bittiğini, toplantılara kaçar üyenin katıldığını, üyelere hangi bilgilerin verildiğini, üyelerin hangi öneri ve eleştirilerde bulunduklarıyla ilgili olarak internet ortamında hiçbir resim yayınlanmadığı, hiçbir haber verilmediği için hiçbir şey bilmiyoruz.
Mahalle çalışma gruplarının oluşturulması kapsamında her gün bir mahallede, mahalle yönetim kurulu seçimleri devam ettiğini biliyoruz. Her mahallenin kaçar üyesi olduğunu. Seçimler kaçar üye ile yapıldığını, mahalle yönetimlerine kimlerin seçildiğini, seçimler ne hangi tarihte tamamlanacağını şimdiye kadar kaç mahallede seçim yapıldığını, bu çalışmalarla ilgili olarak İnternet ortamında hiç bir resim, hiçbir haber yayınlanmadığı için hiç bir şey bilmiyoruz.
Açıklandığı tarihten bu güne kadar oluşturulmasına karar verilen 10 komisyondan hangilerinin oluşumu tamamlanmıştır. Oluşan komisyonlara, komisyon başkanlıklarına kimler seçilmiştir. Bu çalışmalarla ilgili internet ortamında hiçbir resim, hiç bir haber verilmediği için hiçbir şey bilmiyoruz.
Yeni seçilen ilçe yönetim kurulumuz yaptığı yönetim kurulu toplantılarında hangi tarihte hangi kararları aldığı hiçbir zaman açıklanmadığı için alınan ve uygulanan kararların neler olduğu hakkında hiçbir şey bilmiyoruz.
İlçe örgütümüzün gelir gider kaynakları, hiçbir zaman açıklanmadığı için bu konuyla ilgili hiçbir şey bilmiyoruz.
Yapılan ilçe danışma meclisi toplantılarında meclis üyelerine hangi bilgilerin verildiği, meclis üyelerinin hangi öneri ve eleştirilerde bulundukları bir rapor halinde yazılıp üyelerin bilgisine sunulmadığı için hiç bir şey bilmiyoruz.
Bilmediklerimizi bildiklerimiz kadar bilmek istiyoruz. Bilgiye engelsiz ulaşmak biz üyelerinden doğal hakkı olduğunu düşüyoruz. Son derece önemli olan bu konuları ilgililerin yetkililerin bilgisine ilgisine önemle sunuyor örgüt üyelerine gerekli olan açıklamaları yapmalarını diliyor ve bekliyoruz.
10/14/12
İLÇE ÖRGÜTÜMÜZDE ÇOK ÇALIŞANLARLA, ÇOK ÇALIŞMA OLANAĞI BULAMAYANLAR ARASINDAKİ FARK ÇOK BÜYÜKTÜR.
İLÇE ÖRGÜTÜMÜZDE ÇOK ÇALIŞANLARLA, ÇOK ÇALIŞMA OLANAĞI BULAMAYANLAR ARASINDAKİ FARK ÇOK BÜYÜKTÜR.
29.5.2012 (yeni yönetimin göreve başladığı tarih) tarihinden bu güne kadar ilçe örgütümüzde çok çalışan ilçe yöneticilerimiz ve üyelerimizin olduğunu biliyorum. örgüt çalışmalarıyla, yapılacak işlerle ilgili olarak, kısa, orta uzun vadede ne zaman, nerede hangi çalışmaların yapılacağı hakkında hiçbir organizasyon, plan, program yapıp, üyelerimize duyurulmadığı, örgüt toplantılarında detaylı olarak anlatılmadığı için, üyelerimiz çalışmaya teşvik edilmediği için, belli üyelerle dar kadro çalışması tercih edildiği için, çok çalışmak isteyip de, çok çalışma olanağı bulamayan üyelerimizin çok daha fazla olduğunu da biliyorum.
Çok çalışanlar kimlerdir?Çok çalışanlar hasta olan, cenazesi olan, düğünü olan üyeleri, esnafları, kurumları, kuruluşları, dernekleri, sendikaları, örgütleri, vb. gibi yerleri kesintisiz olarak ziyaret edenlerdir. Çok çalışanlar eylemlere, etkinliklere, törenlere katılanlardır.
Yapılan bu çalışmaların ve çalışmalara katılanların resimleri, konuyla ilgili haberler aynı gün geciktirmeden ilçemiz facebook sayfasında yayınlanmasıdır. Çok çalışanlar kentsel dönüşüm projesini halkımıza anlatmak için her mahallede yapılan çalışmalara katılanlardır.
Kentsel dönüşüm çalışmalarına katılanların, çalışmalarla ilgili haberlerin, resimlerin facebook sayfasında aynı gün geciktirilmeden yayınlanmasıdır.
Çok çalışanlar mahalle çalışma gruplarının oluşturulması kapsamında her mahallenin üyeleriyle ön görüşme toplantıları ve yine her mahalle üyeleriyle seçimli toplantıları düzenleyenler toplantılara katılanlardır.
Ama yapılan toplantı sonuçlarıyla ilgili, toplantıyla katılımla ilgili, toplantıya katılanlarla ilgili diğer çalışmalardan farklı olarak facebook sayfasında hiç haberin aynı gün verilmemesi, hiç bir resmin aynı gün yayınlanmamasıdır.
BU NOKTADA SORULMASI VE CEVAP VERİLMESİ GEREKEN EN ÇARPICI SORU ŞUDUR.
Seçim zamanının geldiğini düşünelim. Yukarıdaki çalışmalara devamlı katılan halka, üyelere kendini tanıtan, yönetici veya üyelerden birinin seçilmek için aday olduğunu düşünelim.
Yukarıdaki çalışmalara katılma olanağı bulamayan kendini halka üyelere halka tanıtamayan, hiçbir resmi facebook sayfasında yayınlanmayan başka bir üyenin de seçilmek için aday olduğunu düşünelim.
Seçimi sizce seçimi hangisi kazanır? İşte adaletsizliğin, haksızlığın, eşitsizliğin, insafsızlığın, bencilliğin kaynak noktası bu soruda saklıdır. Çalışmayı tabana yaymayanlar, yaymak istemeyenler, çeşitli mazeretlerle geciktirenler. dar kadro çalışmasını benimseyenler, hep kendisini ön planda tutmak isteyenler, örgütlenme ağını kurmayanlar, kurumsallaştırmayanlar aktif hale getirmeyenler, bu soruyu da cevabını da çok iyi bilmektedirler.
29.5.2012 (yeni yönetimin göreve başladığı tarih) tarihinden bu güne kadar ilçe örgütümüzde çok çalışan ilçe yöneticilerimiz ve üyelerimizin olduğunu biliyorum. örgüt çalışmalarıyla, yapılacak işlerle ilgili olarak, kısa, orta uzun vadede ne zaman, nerede hangi çalışmaların yapılacağı hakkında hiçbir organizasyon, plan, program yapıp, üyelerimize duyurulmadığı, örgüt toplantılarında detaylı olarak anlatılmadığı için, üyelerimiz çalışmaya teşvik edilmediği için, belli üyelerle dar kadro çalışması tercih edildiği için, çok çalışmak isteyip de, çok çalışma olanağı bulamayan üyelerimizin çok daha fazla olduğunu da biliyorum.
Çok çalışanlar kimlerdir?Çok çalışanlar hasta olan, cenazesi olan, düğünü olan üyeleri, esnafları, kurumları, kuruluşları, dernekleri, sendikaları, örgütleri, vb. gibi yerleri kesintisiz olarak ziyaret edenlerdir. Çok çalışanlar eylemlere, etkinliklere, törenlere katılanlardır.
Yapılan bu çalışmaların ve çalışmalara katılanların resimleri, konuyla ilgili haberler aynı gün geciktirmeden ilçemiz facebook sayfasında yayınlanmasıdır. Çok çalışanlar kentsel dönüşüm projesini halkımıza anlatmak için her mahallede yapılan çalışmalara katılanlardır.
Kentsel dönüşüm çalışmalarına katılanların, çalışmalarla ilgili haberlerin, resimlerin facebook sayfasında aynı gün geciktirilmeden yayınlanmasıdır.
Çok çalışanlar mahalle çalışma gruplarının oluşturulması kapsamında her mahallenin üyeleriyle ön görüşme toplantıları ve yine her mahalle üyeleriyle seçimli toplantıları düzenleyenler toplantılara katılanlardır.
Ama yapılan toplantı sonuçlarıyla ilgili, toplantıyla katılımla ilgili, toplantıya katılanlarla ilgili diğer çalışmalardan farklı olarak facebook sayfasında hiç haberin aynı gün verilmemesi, hiç bir resmin aynı gün yayınlanmamasıdır.
BU NOKTADA SORULMASI VE CEVAP VERİLMESİ GEREKEN EN ÇARPICI SORU ŞUDUR.
Seçim zamanının geldiğini düşünelim. Yukarıdaki çalışmalara devamlı katılan halka, üyelere kendini tanıtan, yönetici veya üyelerden birinin seçilmek için aday olduğunu düşünelim.
Yukarıdaki çalışmalara katılma olanağı bulamayan kendini halka üyelere halka tanıtamayan, hiçbir resmi facebook sayfasında yayınlanmayan başka bir üyenin de seçilmek için aday olduğunu düşünelim.
Seçimi sizce seçimi hangisi kazanır? İşte adaletsizliğin, haksızlığın, eşitsizliğin, insafsızlığın, bencilliğin kaynak noktası bu soruda saklıdır. Çalışmayı tabana yaymayanlar, yaymak istemeyenler, çeşitli mazeretlerle geciktirenler. dar kadro çalışmasını benimseyenler, hep kendisini ön planda tutmak isteyenler, örgütlenme ağını kurmayanlar, kurumsallaştırmayanlar aktif hale getirmeyenler, bu soruyu da cevabını da çok iyi bilmektedirler.
10/11/12
CHP KENDİ ÜYESİNE HAK ETTİĞİ DEĞERİ VE ÖNEMİ VERMİYOR. NEDEN Mİ?
CHP KENDİ ÜYESİNE HAK ETTİĞİ DEĞERİ VE ÖNEMİ VERMİYOR. NEDEN Mİ?
CHP üyesiyim ama
AKP’nin yaptıkları ve yapacakları yüzünden,
Terör yüzünden,
Her gün ölen şehitlerimiz yüzünden,
PKK, Suriye, Amerika, dış politika yüzünden,
Zamlar, işsizlikler, yolsuzluklar, haksızlıklar, hukuksuzluklar yüzünden,
Vb. gibi daha bir çok gerekçeler, yüzünden
Parti üyesi olarak, CHP’de parti içi, demokrasiyi, parti içinde yapılan çalışmaları, icraatları, parti içi sorunları denetleyemiyorum, konuşamıyorum. çünkü ülkemizde, bölgemizde bu kadar önemli, ciddi acil sorunlar varken parti içi sorunları konuşmak, bazı CHP’li yetkililere, seçilmişlere ve onların yakınında olan üyelere göre suç gibi algılanıyor. Bunları yazan konuşan eleştiren üyelere,doğrudan değilse de dolaylı yollardan suçlu muamelesi yapılıyor.
CHP üyesiyim ama
Örgüt toplantılarının hiç birinde (kongreler dahil) eski yeni milletvekillerimiz, eski yeni il ilçe başkanlarımız, eski yeni belediye başkanlarımız, ve daha bir çok etkili yekli kişiler yüzünden (çünkü onlar her toplantılarda konuşma önceliği onlarda olduğu için üyelere hiç sıra gelmiyor. Sıra gelse de dinleyecek kimse kalmıyor)
Parti üyesinin konuşma hakkı, düşünce açıklama hakkı, önerme eleştirme, kendini ifade etme hakkı engellenmiş oluyor.
CHP üyesiyim ama
Parti içinde, örgüt içinde haksızlığa uğradığımda, hakkımı arayamıyorum. Tüzüğün ilgili maddesi gereğince hakkımı araması için, ya da bilgi edinmem için örgüte, yazılı sözlü başvuruda bulunuyorum. Ama örgütten hiç bir sonuç alamıyorum. Örgüt bilgi vereceğine hakkımı arayacağına huzura çağırıyor. Ders veriyor.akıl veriyor. şunu yap bunu yapma, örgütle iyi geçin diyor. çaresizlik içinde, açmazın çıkmazın içinde bocalayıp duruyorum. Sonunda yılıyorum,bıkıyorum,usanıyorum, kenara çekilmek zorunda kalıyorum.
CHP üyesiyim ama
CHP örgüt çalışmalarında, alınan kararlarda, yapılan iş ve işlemlerde, mali konularda, partinin tüzüğüne, disiplinine, çalışma ilke ve kurallarına, görev yetki ve sorumluluklara hiç uyulmadığı için, kim doğru, kim yanlış, kim haklı, kim haksız, kim başarılı kim başarısız olduğunu bilemiyorum. Çünkü örgüt çalışmalarında parti tüzüğü, ilkeler, kurlallar, plan, proğram, projeler değil, seçilmişlerin, etkili yetkili kişilerin dediği oluyor. yani büyük balık küçük balığı yutuyor.
Parti üyesiyim ama
Parti içinde, örgüt işleyişinde demokrasinin nimetlerinden, demokratik haklardan, partimizin olanaklarından, adından, şanından şöhretinden eşit oranda yararlanamıyorum.
CHP içinde, alışkanlık haline gelen yanlış anlayışla, zihniyetle, uygulamalarla parti üyelerini örgütsüz, etkisiz, işlevsiz, yetkisiz, hareketsiz, korumasız, çaresiz, savunmasız bırakmak için, parti üyelerini birbirleriyle tanıştırmamak, kaynaştırmamak için ustalıkla uygulanan politikaları, ince ayarlı taktikleri, ayak oyunlarını, haksızlıkları adaletsizlikleri, benlikleri, bencillikleri eşitsizlikleri, parti yöneticileri olarak görmezlikten, anlamazlıktan geliyoruz. Üyelerimize hak ettiği değeri ve önemi vermiyoruz.
Ama diğer taraftan örgüt toplantılarında, sosyal paylaşım sitelerinde, basında, televizyonda köşe başını tutanların, görev yetki ve sorumluluk üstlenenlerin, seçilenlerin, onlara yakın olan isimlerin, yüzlerin, resimlerin şu veya bu gerekçeyle öne çıkmalarına, reklamlarının yapılmasına, Başkan ve yöneticiler olarak, görev yetki ve sorumluluklar üstlenenler olarak ses çıkarmıyoruz. Kendimizi var etmek, egolarımızı tatmin etmek uğruna özgür üyeyi, özgür iradeyi yok ediyoruz. böylece en büyük darbeyi kendi içimizde kendimize vuruyoruz.
Üyelerin parti içinde var olmasını aktif hale gelmesini engelliyoruz. Üyelere görev vermiyerek, örgütlemeyerek, partiden, örgüt çalışmalarından, motivasyondan uzaklaştırıyoruz. Telefonla,mesajlarla, internetle particilik yapıyoruz. örgütlenme yapıyoruz. daha doğrusu yaptığımızı sanıyoruz. Ama bunu her seferinde bildiğimiz, tanıdığımız, yıllar boyu alıştığımız basit, ucuz, basit politik oyunlarla maskelemeye, gizlemeye, çalışıyoruz.
İlkeleri kuralları önceden belirlenen, demokrasi oyununu açıkça oynamaktan korkuyoruz, ürküyoruz, çekiniyoruz. Demokrasi oyunu, demokrasiyi özümsemeyenlerle, kendisine özgüveni olmayanlarla ilke, kural, tüzük bilmeyenlerle, öğrenmeyenlerle oynanmıyor. 11.10.2012
CHP üyesiyim ama
AKP’nin yaptıkları ve yapacakları yüzünden,
Terör yüzünden,
Her gün ölen şehitlerimiz yüzünden,
PKK, Suriye, Amerika, dış politika yüzünden,
Zamlar, işsizlikler, yolsuzluklar, haksızlıklar, hukuksuzluklar yüzünden,
Vb. gibi daha bir çok gerekçeler, yüzünden
Parti üyesi olarak, CHP’de parti içi, demokrasiyi, parti içinde yapılan çalışmaları, icraatları, parti içi sorunları denetleyemiyorum, konuşamıyorum. çünkü ülkemizde, bölgemizde bu kadar önemli, ciddi acil sorunlar varken parti içi sorunları konuşmak, bazı CHP’li yetkililere, seçilmişlere ve onların yakınında olan üyelere göre suç gibi algılanıyor. Bunları yazan konuşan eleştiren üyelere,doğrudan değilse de dolaylı yollardan suçlu muamelesi yapılıyor.
CHP üyesiyim ama
Örgüt toplantılarının hiç birinde (kongreler dahil) eski yeni milletvekillerimiz, eski yeni il ilçe başkanlarımız, eski yeni belediye başkanlarımız, ve daha bir çok etkili yekli kişiler yüzünden (çünkü onlar her toplantılarda konuşma önceliği onlarda olduğu için üyelere hiç sıra gelmiyor. Sıra gelse de dinleyecek kimse kalmıyor)
Parti üyesinin konuşma hakkı, düşünce açıklama hakkı, önerme eleştirme, kendini ifade etme hakkı engellenmiş oluyor.
CHP üyesiyim ama
Parti içinde, örgüt içinde haksızlığa uğradığımda, hakkımı arayamıyorum. Tüzüğün ilgili maddesi gereğince hakkımı araması için, ya da bilgi edinmem için örgüte, yazılı sözlü başvuruda bulunuyorum. Ama örgütten hiç bir sonuç alamıyorum. Örgüt bilgi vereceğine hakkımı arayacağına huzura çağırıyor. Ders veriyor.akıl veriyor. şunu yap bunu yapma, örgütle iyi geçin diyor. çaresizlik içinde, açmazın çıkmazın içinde bocalayıp duruyorum. Sonunda yılıyorum,bıkıyorum,usanıyorum, kenara çekilmek zorunda kalıyorum.
CHP üyesiyim ama
CHP örgüt çalışmalarında, alınan kararlarda, yapılan iş ve işlemlerde, mali konularda, partinin tüzüğüne, disiplinine, çalışma ilke ve kurallarına, görev yetki ve sorumluluklara hiç uyulmadığı için, kim doğru, kim yanlış, kim haklı, kim haksız, kim başarılı kim başarısız olduğunu bilemiyorum. Çünkü örgüt çalışmalarında parti tüzüğü, ilkeler, kurlallar, plan, proğram, projeler değil, seçilmişlerin, etkili yetkili kişilerin dediği oluyor. yani büyük balık küçük balığı yutuyor.
Parti üyesiyim ama
Parti içinde, örgüt işleyişinde demokrasinin nimetlerinden, demokratik haklardan, partimizin olanaklarından, adından, şanından şöhretinden eşit oranda yararlanamıyorum.
CHP içinde, alışkanlık haline gelen yanlış anlayışla, zihniyetle, uygulamalarla parti üyelerini örgütsüz, etkisiz, işlevsiz, yetkisiz, hareketsiz, korumasız, çaresiz, savunmasız bırakmak için, parti üyelerini birbirleriyle tanıştırmamak, kaynaştırmamak için ustalıkla uygulanan politikaları, ince ayarlı taktikleri, ayak oyunlarını, haksızlıkları adaletsizlikleri, benlikleri, bencillikleri eşitsizlikleri, parti yöneticileri olarak görmezlikten, anlamazlıktan geliyoruz. Üyelerimize hak ettiği değeri ve önemi vermiyoruz.
Ama diğer taraftan örgüt toplantılarında, sosyal paylaşım sitelerinde, basında, televizyonda köşe başını tutanların, görev yetki ve sorumluluk üstlenenlerin, seçilenlerin, onlara yakın olan isimlerin, yüzlerin, resimlerin şu veya bu gerekçeyle öne çıkmalarına, reklamlarının yapılmasına, Başkan ve yöneticiler olarak, görev yetki ve sorumluluklar üstlenenler olarak ses çıkarmıyoruz. Kendimizi var etmek, egolarımızı tatmin etmek uğruna özgür üyeyi, özgür iradeyi yok ediyoruz. böylece en büyük darbeyi kendi içimizde kendimize vuruyoruz.
Üyelerin parti içinde var olmasını aktif hale gelmesini engelliyoruz. Üyelere görev vermiyerek, örgütlemeyerek, partiden, örgüt çalışmalarından, motivasyondan uzaklaştırıyoruz. Telefonla,mesajlarla, internetle particilik yapıyoruz. örgütlenme yapıyoruz. daha doğrusu yaptığımızı sanıyoruz. Ama bunu her seferinde bildiğimiz, tanıdığımız, yıllar boyu alıştığımız basit, ucuz, basit politik oyunlarla maskelemeye, gizlemeye, çalışıyoruz.
İlkeleri kuralları önceden belirlenen, demokrasi oyununu açıkça oynamaktan korkuyoruz, ürküyoruz, çekiniyoruz. Demokrasi oyunu, demokrasiyi özümsemeyenlerle, kendisine özgüveni olmayanlarla ilke, kural, tüzük bilmeyenlerle, öğrenmeyenlerle oynanmıyor. 11.10.2012
9/20/12
CHP BURSA İL ÖRGÜTÜ YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜNDEN SORUMLU BAŞKAN YARDIMCISI SAYIN ALİ EKBER KARTUM
CHP YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜMÜZÜN VE CHP İL ÖERGÜTÜMÜZÜN SAYFALARINDAN YAZILARIM SİLİNİYOR. YAZILARIMI SİLENLER HANGİ GEREKÇEYLE SİLDİKLERİ HAKKINDA SİLDİKLERİ SAYFAYA TEK BİR SATIRLIK AÇIKLAMA DAHİ YAZMIYORLAR.
AMA SİLME GEREKÇELERİNİ BENDEN BAŞKA HİÇ KİMSENİN OKUMA ŞANSI OLMAYAN ÖZEL MESAJ SAYFAMA YAZIYORLAR. BUNU DOĞRU VE ETİK BULMUYORUM. VE BİR HAKSIZLIĞA UĞRADIĞIMI DÜŞÜNÜYORUM. PARTİMİZİN BİR ÜYESİ OLARAK GEREKLİ İNCELEMENİN, ARAŞTIRMANIN YAPILAMSINI, BU TÜR HAKSIZLIKLARIN VE HAKSIZ UYGULAMALARIN BİR DAHA TEKRAR ETMEMESİ İÇİN TÜZÜĞÜMÜZÜN 6 MDDESİ GEREĞİNCE HAKKIMI SAVUNMANIZI VE YAZILI BİLGİ VERMENİZİ ÖNEMLE TALEP EDİYORUM.
EKİ: ÖZEL MESAJ SAYFAMA YAZILAN SİLME GEREKÇELERİNİ VE YAZILARIMI SİLENLERE VERDİĞİM YANITLARI BİLGİLERİNİZE ÖNEMLE ARZ EDİYORUM. 21.9.2012-------------------------
Sinan Öztürk Merhaba zülfikar bey ben bilişimden sorumlu yıldırım ilçe başkan yardımcısıyım ve sayfadaki yazılarınızı görevimden ötürü ben sildim şimdi geleyim neden sildiğime yıldırım ilçe sayfası yıldırım ilçe başkanlığının haberlerini duyurularını ve etkinliklerini paylaşma platformudur bu sayfa zülfikar bal ın bizati kendi sayfası değildir ve kendi sayfanızdaki rahatlığınızı bu sayfada kullanamazsınız hele ki kendi blog sayfamızın reklamını bu sayfadan kesinlikle yapamazsınız o yüzden kusura bakmayın yazılarınızda belirtiğiniz konu ise her yazmış olduğunuz yazının ana konusu durumunda dolayısı ile üyelerimiz de hergün aynı konulu yazıların yayınlanmasından şikayetçi birçok kişi kişisel olarak bana şikayetini iletmiş durumda ben sorumlusu olduğum sayfayı yönetmek ve herkezın aynı ölçüde faydalanmasını sağlamalıyım o yüzden sevilir veya sevilmez takip edilir veya edilmez bunu bilemem ama her yazınızı bu sayfadan paylaşmanıza izin veremem saygılarımla 14.8.2012 Zülfikar Bal (Sinan Beye verdiğim yanıt) Merhaba Sinan beyÖncelikle açıklamanız için teşekkür ediyorum. Ancak açıklamanızı kimsenin okuyamıyacağı mesaj bölümüne değilde yıldırım ilçe başkanlığı sayfasında yayınlamanızı özellikle talep ediyorum. açıklamanızın adresi özel mesaj safam değil, ilçe başkanlığımızın sayfasıdır. Ayrıca sorun kişisel değildir. sizde partimizin tüzel kimliğini temsil ediyorsunuz. O sıfatla yanıt veriyorsunuz. Dolayssıyla gizlilik söz konusu olamaz. Ayrıca söz konusu yazılar başkanlığımız sayfasındfan kaldırılmıştır. Bir çok sayfa okuyucusu yazılarımı okumuş ve yayınladığına şahit olmuştur.
daha öznceki yazılarımın hiç birini kadırmadınız. sadece “CHP YILDIRIM İLÇE BAŞKANLIĞIMIZIN İNTERNET SAYFASINDA YAYINLANAN HABERLER, DUYURULAR VE PAYLAŞIMLARI HAKINDA.” , “CHP’YE EN BÜYÜK ZARARI TÜZÜĞE UYMAYAN VE UYGULAMAYANLAR VERİYOR” , “ÇOK ÖNEMLİ BİR KONUYU İLÇE BAŞKANIMIZIN DİKKATİNE SUNMAYI BİR GÖREV BİLİYORUM” başlıklı yazılarımı hiçbir açıklama yapamadan üst üste defalarca kaldırdınız. “Hiçbir açıklama yapmadan yazımı kaldıran anlayışı zihniyeti kınıyorum” demem üzerine açıklamayı (yazıların yazıldığı ve kaldırıldığı ilçe başkanımız sayfasına değilde) facebook özel mesaj sayfama yaptınız.
Sayın Sinan Bey Yıldırım ilçe başkanlığı sayfası kişiye ve kişilere özel değildir. Tüm üyelerimize açıktır. Tıpkı ilimiz sayfasında ve Genel merkez sayfalarında olduğu gibi. Tüm yazılarımı genel merkezimizde yolluyorum. Düşüncelerimi devamlı yazman için halkla ilişkilerden örgütlenmeden sorumlu genel başkan yardımcımıdan yanıt alıyorum. İstediğiniz takdirder de söz gelen cevapları bilginize sunabilirim. İlçe başkanlığımız sayfasınıda farklı düşünmüyorum. Ve bu düşünceyle yazılarımı özgürce paylaşıyorum.
Sinan Bey Yazılarım içinde bir suç unsuru var ise, yada bu konuda şikayet var ise tüzüğümüzün ilgilli maddesi gereğince ilçe başkanlığımız olarak kesinlikle gereğini yapmanızı talep ediyorum. Bu konuda hiçbir koruma, ayrıcalık istemiyorum. Aksi takdirde başka üyeler, resimlerini yazılarını haberlerini, özgürce paylaşırken sadece bana yazılarıma yasak ve sınırlama konulmasını adil bulmuyorum. doğru , hakça ve eşit bulmuyorum. Sadece şahsıma yaptığınız duyurunun yada sınırlamanın tüm sayfa okuyucularına yapılmasını önemle öneriyorum.
Partime, tarihi geçmişine, başkanlarına, tüzel kimliğine, organlarına, makamlarına üyelerine tüzüğüne ilke kural ve kararlarına, proğramına son derece saygı duyuyorum.
Bu nedenle CHP’nin onurlu ve özgür üyesiyim. Bu anladma partime karşı her zaman her yerde her ortamda başım diktir. Yüzüm alktır. ve öyle kalmaya devam edeceğim. CHP’den başka sığınacağım güvenli liman yoktur. Amacım partime hizmet etmektir. Bu anlamda eski il ve ilçe başkanlarımızdan defalarca istediğim gibi yeni ilçe başkanımdan Sayın güner aklandan da şifai olarak görev talep ettiğimi bilginize özellikle sunarım. İsterseniz son iki yıl içinde partim için verdiğim hizmetleri yazılı olarak sunarım. Partim özveri ile çalışırken çalışmak isterken hiç bir suç belgesi gösterilmeden üzerimde psikolojik baskı yapılmasını, kapalı kapılar ardında uyarılmamı asla doğru bulmuyorum. Haklı bulmuyorum.
Blok reklamına gelince amacım blok reklamı yapmak değildi. yazımı önceden blokta sakladığım için bağlantı adresini oradan aldım ve yazımı yayınladım. (incelediğinizde biloğun hiç ziyeretçisi olamdığını görecek ve anlayacaksınız. Ama Hatırlattığınız için tşk ederim. Ve bundan sonra blok sayfamın bağlantını adresini sayfa üzerinde gösterip reklamını yapmaycağım.
Sayın sinan bey o aynı konular dediğiniz nelerdir? üyelerimizin şikayet ettiği aynı yazılar hangileridir. Başkanlığımızı sizi yada sayfa okuyucularını rahatsız eden aynı yazıların hangileri olduğunu lütfen açıklayın yazın bende bileyim ve yazarken dikkat edeyim .Bilginize önemle arz ederim. 14.08.2012
Israrlar kaldırdığınız yazılarımın bağlantı adreslerini ve ayrıca konuyla ilgili birkaç yazımın bağlantı adreslerini biginize ilginize dikkatinize önemle sunuyorum.
http://cancana-balmel.blogspot.com/2012/08/orgut-yonetimlerini-biktiran-kizdiran.html http://cancana-balmel.blogspot.com/2012/08/huzura-cagiriyorlar.htmlçok eski tarihler de aynı konuda yöneticilerm tarafından yapılan uyarılar.
http://www.gundem16.com/tehlikeli-sorular--makale,589.htmlinternetten alınarak konuyla ilgili sorularım gazetede yayınlanmıştır.https://www.facebook.com/notes/z%C3%BClfikar-bal/g%C3%BCner-aklan-beyden-%C3%B6z%C3%BCr-diliyorum/229557273777445 sayın başkanımız yazılarımı yazmam için beni sayfasına davet etmiştir ama iki sorumdan sonra beni o tarihte hiçbir açıklama yapmadan hem sayfasından hemde arkadaşlıktan çıkarmıştır. https://www.facebook.com/notes/z%C3%BClfikar-bal/bazi-chpli-%C3%BCyeler-uyariyor-ve-ikaz-ediyorlar-diyor-ki-parti-i%C3%A7i-sorunlari-intern/197784640288042https://www.facebook.com/notes/z%C3%BClfikar-bal/bazi-chpli-%C3%BCyeler-uyariyor-ve-ikaz-ediyorlar-diyor-ki-parti-i%C3%A7i-sorunlari-intern/197784640288042 çok eski tarihler de hakkımda aynı konuda yöneticilermiz tarafından yapılan uyarılar. (gereğini yapmıyorlar, hiçbir yanıt vermiyorlar, uyarıyorlar dünde bugünde baskı uyguluyorlar bu CHP’ye yakışıyormu?)
https://www.facebook.com/nanis208 Yeni BŞK yardımcımız Sinan ötürk tarafından yapılan uyarı yazısı
İLÇE BAŞKANLIĞIMIZ SAYFASINDAN ISRARLA DEFALAR CA HİÇ BİR AÇIKLAMA YAPILMADAN KALDIRILAN 3 YAZIM http://cancana-balmel.blogspot.com/2012/08/chp-yildirim-ilce-baskanligimizin.html yıldırıım ilçe başkanlığı sayfasından kaldırılan 1 http://cancana-balmel.blogspot.com/2012/08/ok-onemli-bir-konuyu-ilce-baskanimizin.html yıldırıım ilçe başkanlığı sayfasından kaldırılan 2http://cancana-balmel.blogspot.com/2012/08/chpye-en-buyuk-zarari-tuzuge-uymayan-ve_14.html yıldırıım ilçe başkanlığı sayfasından kaldırılan 3
Gereğinin yapılması için için: CHP Yıdırım İlçe Örgütü Bilişimden Sorumlu Başkan Yardımcısı Sayın Sinan Öztürk (facebook mesaj sayfası)Bilgi için CHP il Başkanlığı internet sayfası Bigi için CHP Genel Merkezi halkla ilikiler inter sayfası-------------------------
Hasan TaşkutZülfikar bey, yazınızdaki parti içi ile ilgili eleştiri ve yorumlardan dolayı(sayfamız genele açık olduğundan dolayı) bu yüzden yazınızı silmek zorunda kaldım.Bu tür yazıları lütfen bu sayfada paylaşmamanız ricası ile.Bu sayfayı partimizin tanıtım ve etkinlik yeri olarak topluma sunmak istediğimizi de daha önce sizlerede bildirmiştim.Görüşleriniz için Diğer kapalı grupları kullanmanız ricası ile.Sevgi ve Saygılarımla 14.9.2011Zülfikar Bal
(HASAN BEYE VERDİĞİM YANIT)NE DİYECEĞİMİ BİLEMİYORUM. TÜRKİYE'YE ÖZGÜ DEMOKRASİMİ, CHP YE ÖZGÜ DEMOKRASİMİ CHP BURSA İL ÖRGÜTÜNE AİT BİR DEMOKRASİMİ YOKSA HASAN TAŞKUT'A AİT BİR DEMOKRASİMİ GERÇEKTEN NE DİYECEĞİMİ BİLEMİYORUM. PARTİM ADINA DEMOKRASİ ADINA ÜZGÜNÜM. SİZE KİŞİLİĞİNİZE KİMLİĞİNİZE SEVGİ VE SAYGI DUYUYORUM. NİYE SİLDİN DEME HAKKIM YOKKİ SAVCI HAKİM YARGIÇ TÜM YETKİLER TEK ELDE TOPLANMIŞ. SİLDİĞİNİZ İÇİN TEŞŞEKÜR EDERİM. BENİ ENGELLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM. 14.9.2012 --------------------
NOT:Partimde sade bir üye olarak var olmamın yada yok olmamın çok önemli olmadığını biliyorum. Ama varlığım yokluğum haklılığım yada haksızllığım kişilere ve onların kararına bağlı olmamalı. Partimizde hiç bir zaman haksızlıkların yapılmamasını, parti suçu işleyenlerinde hiç bir zaman cezasız kalmamasını diliyorum umuyorum bekliyorum. Sorumlu bir üye olarak üstüme düşen görevlerimi yaptığıma inanıyorum. Takdir sizin. Takdir partimizin yetkili kurumlarının. Saygılarımla
bu yazı 21.9.2012 tarihinde ali ekber beyin özel mesaj sayfasına gönderildi.
9/17/12
SADECE BU SAYFA YÖNETİCİSİNE BU SAYFA SORUMLUSUNA SİTEMİMDİR.
SADECE BU SAYFA YÖNETİCİSİNE BU SAYFA SORUMLUSUNA SİTEMİMDİR.
AYLARDAN YILLARDAN BERİ 50 DEN FAZLA GRUPLA YAZILARIMI PAYLAŞIYORUM. PAYLAŞTIĞIM DİĞER SAYFALARLA KARŞILAŞTIRDIĞIMDA EN AZ YORUMU, PAYLAŞIMI, BEĞENİYİ BİR İKİ KİŞİN DIŞINDA İLÇEMİZ SAYFASINDA ALIYORUM.
YAZILARIM HAKKINDA EN ÇOK UYARIYI İKAZI, ELEŞTİRİYİ YİNE KENDİ İLÇEMİZ SAYFASINDA ALIYORUM. BU SAYFADA SORDUĞUM HİÇBİR SORUMA YANIT ALAMIYORUM.
YAZILARIM İLK DEFA HİÇ BİR AÇIKLAMA YAPILMADAN BU SAYFADA SİLİNDİ. HİÇ BİR AÇIKLAMA YAPILMADAN BU SAYFA PAYLAŞIMIMA KAPATILDI. ( UĞRAŞILARIM SONUCUNDA TEKRAR AÇILDI) AMA SUÇUN KABAHATİN ŞUDUR DİYE BU SAYFAYA TEK SATIR YAZILMADI.
İLÇEMİZE, PARTİMİZE EN ÇOK EMEK VEREN, HİZMET EDEN ÇALIŞAN ÜYELERDEN BİRİYİM BU MUAMELEYİ BU VEFASIZLIĞI BU HAKSIZLIĞI ASLA HAK ETMİYORUM. KABUL ETMİYORUM. VEFASIZLIĞI YAPANLARIDA AFFETMİYORUM. BU SAYFADA BU ORTAMI YARATANLARI VİCDANLARA ŞİKÂYET EDİYORUM.
BU SAYFANIN FİKİRLERİN, DÜŞÜNCELERİN, ÖNERİ VE ELEŞTİRİLERİN ÖZGÜRCE YAZILDIĞI PAYLAŞILDIĞI BİR SAYFA OLMASINI DİLİYORUM. DAVA ARKADAŞLARIMI SEVGİYLE SAYGIYLA SELAMLIYORUM.
AYLARDAN YILLARDAN BERİ 50 DEN FAZLA GRUPLA YAZILARIMI PAYLAŞIYORUM. PAYLAŞTIĞIM DİĞER SAYFALARLA KARŞILAŞTIRDIĞIMDA EN AZ YORUMU, PAYLAŞIMI, BEĞENİYİ BİR İKİ KİŞİN DIŞINDA İLÇEMİZ SAYFASINDA ALIYORUM.
YAZILARIM HAKKINDA EN ÇOK UYARIYI İKAZI, ELEŞTİRİYİ YİNE KENDİ İLÇEMİZ SAYFASINDA ALIYORUM. BU SAYFADA SORDUĞUM HİÇBİR SORUMA YANIT ALAMIYORUM.
YAZILARIM İLK DEFA HİÇ BİR AÇIKLAMA YAPILMADAN BU SAYFADA SİLİNDİ. HİÇ BİR AÇIKLAMA YAPILMADAN BU SAYFA PAYLAŞIMIMA KAPATILDI. ( UĞRAŞILARIM SONUCUNDA TEKRAR AÇILDI) AMA SUÇUN KABAHATİN ŞUDUR DİYE BU SAYFAYA TEK SATIR YAZILMADI.
İLÇEMİZE, PARTİMİZE EN ÇOK EMEK VEREN, HİZMET EDEN ÇALIŞAN ÜYELERDEN BİRİYİM BU MUAMELEYİ BU VEFASIZLIĞI BU HAKSIZLIĞI ASLA HAK ETMİYORUM. KABUL ETMİYORUM. VEFASIZLIĞI YAPANLARIDA AFFETMİYORUM. BU SAYFADA BU ORTAMI YARATANLARI VİCDANLARA ŞİKÂYET EDİYORUM.
BU SAYFANIN FİKİRLERİN, DÜŞÜNCELERİN, ÖNERİ VE ELEŞTİRİLERİN ÖZGÜRCE YAZILDIĞI PAYLAŞILDIĞI BİR SAYFA OLMASINI DİLİYORUM. DAVA ARKADAŞLARIMI SEVGİYLE SAYGIYLA SELAMLIYORUM.
9/15/12
ÜYESİ OLDUĞUM CHP İL İLÇE ÖRGÜTÜMÜZE AİT SAYFALARDAN YAZILARIMI SİLEN ANLAYIŞ VE ZİHNİYETİ KINIYORUM AYIPLIYORUM.
2,5 yıldır, internet ortamında çeşitli konularda, ağırlıklı olarak partimizdeki gelişmeler, olaylar, hakkında il ve ilçe örgütümüzün çalışmaları, faaliyetleri hakkında düşüncelerimi, önerilerimi, eleştirilerimi, yorumlarımı yazıyorum, paylaşıyorum.
Hiçbir yazımda, hiçbir zaman partimizin tüzel kimliğini, değerlerini, kişileri, kurumları, organları, makamları doğrudan ya da dolaylı olarak hedef alıp eleştirmiyorum. Buna özellikle dikkat ediyorum.
Kişilerin ya da grupların kendilerine ait olan özel site ve sayfalarında, istedikleri her türlü tasarrufa sahiptirler. Üyeliğe, kabul ederler, üyelikten çıkarabilirler, engelleyebilirler, iletileri silebilirler, yetkili kurumlara, makamlara, mercilere şikâyet edebilirler. Bunlara kimsenin itiraz etme hakkı olamaz.
Ancak CHP adıyla açılan site ve sayfaların kullanım hakları hiçbir zaman özel sayfa ve site gibi olamaz. Olmamalıdır da. CHP adına site ya da sayfayı açanlar, açılan sayfadan ya da siteden sorumlu olanlar, sayfa ve site üyelerinin (müstehcenlik küfür ağır hakaret suçları hariç) paylaşımlarını yazılarını, yorumlarını, kendi kişisel kararlarıyla kaldırmazlar, silemezler, engelleyemezler, CHP ve sayfa üyelerinin bilgi edinmesini engelleyemezler.
Ancak sayfa ya da site hizmete açılırken uyulması ve uygulanması gereken ilkeler kurallar konulabilir. Sayfanın kullanımı hakkında kararlar alınabilir. İlkeler, kurallar, konulabilir. Bunlara uymayanlar uygulamayanlar hakkında gerekli müeyyide uygulanabilir. İlkeler kararlar kurallar sayfa ve site üyeleri için geçerli olabilir. Buna hiç kimsenin itiraz hakkı olamaz.
Sayfa sahibi ya da sorumlusu, ya da herhangi üye, vatandaş bir üyenin yazısında, paylaşımında, yorumunda, suç unsuru buluyorsa suç belgesini ilgili yetkili makam ve mercilere iletir gereğinin yapılmasını ister. Buna hiç kimsenin itirazı olamaz.
Sayfa sorumlusu ya da yetkilisi bunları yapmadan bir yazıyı, yorumu, eleştiriyi soruyu, paylaşımı, fikri düşünceyi kişisel kararıyla siliyorsa, engelliyorsa, yasaklıyorsa, sildiği, yasakladığı engellediği sayfaya (kişinin özel sayfasına değil) gerekçesini açıklamak zorundadır. Etik olan doğru olan budur.
CHP fikir özgürlüğünü, düşünce ve düşünceleri yayma özgürlüğünü, soru sorma, önerme, eleştirme özgürlüğünü savunan uygulayan bir partidir. CHP ve CHP liler hiçbir özgürlüğün sınırsız olmadığını bilir.
CHP demokrasiyi, eşitliği, adaleti, hakkı ve hukuku savunan bir partidir.
Bu anlamda CHP sayfalarından hiçbir açıklama yapmadan yazılarımı silen anlayışı, uygulamayı yasakçı zihniyeti kınıyorum ve ayılıyorum.
Bu tür uygulamaların CHP ye zarar verdiğine inanıyorum. Olmamasını diliyorum umut ediyorum.
Sinan Öztürk
Merhaba zülfikar bey ben bilişimden sorumlu yıldırım ilçe başkan yardımcısıyım ve sayfadaki yazılarınızı görevimden ötürü ben sildim şimdi geleyim neden sildiğime yıldırım ilçe sayfası yıldırım ilçe başkanlığının haberlerini duyurularını ve etkinliklerini paylaşma platformudur bu sayfa zülfikar bal ın bizati kendi sayfası değildir ve kendi sayfanızdaki rahatlığınızı bu sayfada kullanamazsınız hele ki kendi blog sayfamızın reklamını bu sayfadan kesinlikle yapamazsınız o yüzden kusura bakmayın yazılarınızda belirtiğiniz konu ise her yazmış olduğunuz yazının ana konusu durumunda dolayısı ile üyelerimiz de hergün aynı konulu yazıların yayınlanmasından şikayetçi birçok kişi kişisel olarak bana şikayetini iletmiş durumda ben sorumlusu olduğum sayfayı yönetmek ve herkezın aynı ölçüde faydalanmasını sağlamalıyım o yüzden sevilir veya sevilmez takip edilir veya edilmez bunu bilemem ama her yazınızı bu sayfadan paylaşmanıza izin veremem saygılarımla
Hasan Taşkut
Zülfikar bey, yazınızdaki parti içi ile ilgili eleştiri ve yorumlardan dolayı(sayfamız genele açık olduğundan dolayı) bu yüzden yazınızı silmek zorunda kaldım.Bu tür yazıları lütfen bu sayfada paylaşmamanız ricası ile.Bu sayfayı partimizin tanıtım ve etkinlik yeri olarak topluma sunmak istediğimizi de daha önce sizlerede bildirmiştim.Görüşleriniz için Diğer kapalı grupları kullanmanız ricası ile.Sevgi ve Saygılarımla 14.9.2012
GENEL MERKEZİMİZİN BİLGİSİNE ÖNEMLE ARZ EDİYORIM
CHP YILDIRIM İLÇEDEN SORUMLU İL BAŞKAN YARDIMCIMIZIN BİLGİSİNE ONEMLE ARZ EDİYORUM.
2,5 yıldır, internet ortamında çeşitli konularda, ağırlıklı olarak partimizdeki gelişmeler, olaylar, hakkında il ve ilçe örgütümüzün çalışmaları, faaliyetleri hakkında düşüncelerimi, önerilerimi, eleştirilerimi, yorumlarımı yazıyorum, paylaşıyorum.
Hiçbir yazımda, hiçbir zaman partimizin tüzel kimliğini, değerlerini, kişileri, kurumları, organları, makamları doğrudan ya da dolaylı olarak hedef alıp eleştirmiyorum. Buna özellikle dikkat ediyorum.
Kişilerin ya da grupların kendilerine ait olan özel site ve sayfalarında, istedikleri her türlü tasarrufa sahiptirler. Üyeliğe, kabul ederler, üyelikten çıkarabilirler, engelleyebilirler, iletileri silebilirler, yetkili kurumlara, makamlara, mercilere şikâyet edebilirler. Bunlara kimsenin itiraz etme hakkı olamaz.
Ancak CHP adıyla açılan site ve sayfaların kullanım hakları hiçbir zaman özel sayfa ve site gibi olamaz. Olmamalıdır da. CHP adına site ya da sayfayı açanlar, açılan sayfadan ya da siteden sorumlu olanlar, sayfa ve site üyelerinin (müstehcenlik küfür ağır hakaret suçları hariç) paylaşımlarını yazılarını, yorumlarını, kendi kişisel kararlarıyla kaldırmazlar, silemezler, engelleyemezler, CHP ve sayfa üyelerinin bilgi edinmesini engelleyemezler.
Ancak sayfa ya da site hizmete açılırken uyulması ve uygulanması gereken ilkeler kurallar konulabilir. Sayfanın kullanımı hakkında kararlar alınabilir. İlkeler, kurallar, konulabilir. Bunlara uymayanlar uygulamayanlar hakkında gerekli müeyyide uygulanabilir. İlkeler kararlar kurallar sayfa ve site üyeleri için geçerli olabilir. Buna hiç kimsenin itiraz hakkı olamaz.
Sayfa sahibi ya da sorumlusu, ya da herhangi üye, vatandaş bir üyenin yazısında, paylaşımında, yorumunda, suç unsuru buluyorsa suç belgesini ilgili yetkili makam ve mercilere iletir gereğinin yapılmasını ister. Buna hiç kimsenin itirazı olamaz.
Sayfa sorumlusu ya da yetkilisi bunları yapmadan bir yazıyı, yorumu, eleştiriyi soruyu, paylaşımı, fikri düşünceyi kişisel kararıyla siliyorsa, engelliyorsa, yasaklıyorsa, sildiği, yasakladığı engellediği sayfaya (kişinin özel sayfasına değil) gerekçesini açıklamak zorundadır. Etik olan doğru olan budur.
CHP fikir özgürlüğünü, düşünce ve düşünceleri yayma özgürlüğünü, soru sorma, önerme, eleştirme özgürlüğünü savunan uygulayan bir partidir. CHP ve CHP liler hiçbir özgürlüğün sınırsız olmadığını bilir.
CHP demokrasiyi, eşitliği, adaleti, hakkı ve hukuku savunan bir partidir.
Bu anlamda CHP sayfalarından hiçbir açıklama yapmadan yazılarımı silen anlayışı, uygulamayı yasakçı zihniyeti kınıyorum ve ayılıyorum.
Bu tür uygulamaların CHP ye zarar verdiğine inanıyorum. Olmamasını diliyorum umut ediyorum.
Sinan Öztürk
Merhaba zülfikar bey ben bilişimden sorumlu yıldırım ilçe başkan yardımcısıyım ve sayfadaki yazılarınızı görevimden ötürü ben sildim şimdi geleyim neden sildiğime yıldırım ilçe sayfası yıldırım ilçe başkanlığının haberlerini duyurularını ve etkinliklerini paylaşma platformudur bu sayfa zülfikar bal ın bizati kendi sayfası değildir ve kendi sayfanızdaki rahatlığınızı bu sayfada kullanamazsınız hele ki kendi blog sayfamızın reklamını bu sayfadan kesinlikle yapamazsınız o yüzden kusura bakmayın yazılarınızda belirtiğiniz konu ise her yazmış olduğunuz yazının ana konusu durumunda dolayısı ile üyelerimiz de hergün aynı konulu yazıların yayınlanmasından şikayetçi birçok kişi kişisel olarak bana şikayetini iletmiş durumda ben sorumlusu olduğum sayfayı yönetmek ve herkezın aynı ölçüde faydalanmasını sağlamalıyım o yüzden sevilir veya sevilmez takip edilir veya edilmez bunu bilemem ama her yazınızı bu sayfadan paylaşmanıza izin veremem saygılarımla
Hasan Taşkut
Zülfikar bey, yazınızdaki parti içi ile ilgili eleştiri ve yorumlardan dolayı(sayfamız genele açık olduğundan dolayı) bu yüzden yazınızı silmek zorunda kaldım.Bu tür yazıları lütfen bu sayfada paylaşmamanız ricası ile.Bu sayfayı partimizin tanıtım ve etkinlik yeri olarak topluma sunmak istediğimizi de daha önce sizlerede bildirmiştim.Görüşleriniz için Diğer kapalı grupları kullanmanız ricası ile.Sevgi ve Saygılarımla 14.9.2012
GENEL MERKEZİMİZİN BİLGİSİNE ÖNEMLE ARZ EDİYORIM
CHP YILDIRIM İLÇEDEN SORUMLU İL BAŞKAN YARDIMCIMIZIN BİLGİSİNE ONEMLE ARZ EDİYORUM.
9/07/12
CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜ BAŞKANLIĞI YENİ YERİNE TAŞINIR TAŞINMAZ ÖYLE BİR HIZLA ATAĞA KALKTI Kİ, ŞAŞTIM KALDIM.
Evet, CHP Bursa Yıldırım İlçe Örgütü Başkanlığı yeni binasına taşınır taşınmaz birden bire öyle bir hızla atağa kalktı ki, neye uğradığımı şaşırdım. O şaşkınlıkla izliyorum. Yorum yapmakta çok zorlanıyorum. Ve sadece dua ediyorum. Allah nazardan, kem gözlerden saklasın diyorum.
Yazdıklarıma inanmadığınızı görür gibiyim. Aha ispatı. Aha belgesi. İlçe facebook sayfasından 5.9.2012 tarihinde saat 23.11de örgüte ve üyelere yönelik olarak yaptığı duyuru.
-----------------
Güner Aklan
İLÇE BAŞKANLIĞIMIZDAN DUYURU:Mahalle Çalışma Gruplarının oluşturulması kapsamında İlçe Başkanlığı binamızda her mahallemizin üyeleriyle öngörüşme toplantıları yapılacaktır.Yapılacak toplantılar sonrası da mahallelerde Çalışma Gruplarını belirlemek için seçimli toplantılar gerçekleştirilecektir.Öngörüşme toplantı tarihleri ile seçimli toplantıların yer ve tarihleri bu sayfadan duyurulacak olup,yine mesaj sisteminde cep telefonu bulunan üyelerimizle mesaj yoluyla da paylaşılacaktır.Üyelerimizin toplantılarımıza iştirak etmesini önemle rica ederiz.
İLÇE BİNASI- MAHALLE ÖNGÖRÜŞME TOPLANTI PROGRAMI:
06.09.2012-Perşembe
SAAT 16:00-BAĞLARALTI MAHALLESİ
SAAT 17:00-ERİKLİ MAHALLESİ
07.09.2012-Cuma
SAAT 15:00 ESENEVLER MAHALLESİ
SAAT 16:00 YİĞİTLER MAHALLESİ
SAAT 17:00 75.YIL MAHALLESİ.
Beğenmekten Vazgeç • • Gönderiyi Takip Etmeyi Bırak • Çarşamba, 23:11
----------------
Hız dedim.
Duyurunun yapıldığı tarihe 5,9. 2012, duyuru saati 23.11
Toplantı tarihi 6.9.2012, toplantı saati 16.00
---------------
İlk tepkiler
Ali Rıza Durmaz Saatler ve zamanlamaları gözden geçirmenizi tavsiye ederim .
Çalışan ağırlıklı mahallelerde hafta içi ve gündüz toplantı yapılması verimlilik katılım açısından çok doğru netice vermeyebilir.
Perşembe, 04:28 • Beğen
---------------------------
Zülfikar Bal BU KADAR ÖNEMLİ BİR ÇALIŞMAYA (TOPLANTILARA) BAŞLARKEN BİR TAM BİR GÜN GEÇMEDEN HEMEN TOPLANTILARA BAŞLANILMASININ ÇOK ACELE OLDUĞUNU DOĞRU OLMADIĞINI DÜŞÜNÜYORUM. İLK TOPLANTI TARİHİNİN YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİLECEĞİNİ UMUT EDİYOR VE ÖNERİYORUM.
------------------------
Tepkilere Başkanının ilk yanıtı
Güner Aklan Değerli Arkadaşlar;sanırım bir yanlış anlaşılma meydana gelmektedir.Öğleden sonraki toplantılarla mahallelerde gece yapacağımız seçimli toplantılar birbirinden farklı toplantılardır.İlk toplantılar mahalle üyelerinin gözden geçirilmesi,telefon numaralarının güncellenmesi ve toplantıları mahallede nerede,ne zaman yaparız gibi değerlendirme toplantılarımızdır.Diğer seçimli toplantılarımıza hazırlık toplantısıdır.
Perşembe, 12:15 • Beğen
----------------------------
Bilişimden sorumlu başkan yardımcısının açıklaması
Sinan Öztürk bir dosya yükledi.
İLÇE BAŞKANLIĞIMIZDAN DUYURU:Mahalle Çalışma Gruplarının oluşturulması kapsamında İlçe Başkanlığı binamızda her mahallemizin üyeleriyle öngörüşme toplantıları devam etmektedir.Düzenlenen toplantılar sonrası da mahallelerde Çalışma Gruplarını belirlemek için seçimli toplantılar gerçekleştirilmektedir.Bir haftalık öngörüşme toplantı tarihleri ekteki dosyada sunulmaktadır.Toplantı tarihleri mesaj sisteminde cep telefonu bulunan üyelerimizle mesaj yoluyla da paylaşılmaktadır.Üyelerimizin toplantılarımıza iştirak etmesini önemle rica olunur.
MAHALLET TOPLANTI TARİHLERİ.xls
Önizleme • İndir • Revizyonu Yükle
Beğen • • Gönderiyi Takip Et • 11 saat önce
CUMHURİYET HALK PARTİSİ YILDIRIM İLÇE BAŞKANLIĞI
MAHALLE ÇALIŞMA GURUPLARI ÖN TOPLANTI GÜNLERİ LİSTESİ
MAHALLE TARİH GÜN SAAT SOR.YÖNETİCİ
1 BAĞLARALTI 06,09,2012 PERŞEMBE 16.00 AHMET ORHAN
2 ESENEVLER 07,09,2012 CUMA 15.00 AHMET ORHAN
3 YETMİŞBEŞİNCİ YIL 07,09,2012 CUMA 17.00 AHMET ORHAN
4 KARAPINAR 08,09,2012 CUMARTESİ 16.00 ERDİNÇ OCAK
5 DEĞİRMENÖNÜ 08,09,2012 CUMARTESİ 17.00 ERDİNÇ OCAK
6 CUMALIKIZIK 08,09,2012 CUMARTESİ 17.00 ERDİNÇ OCAK
7 HAMAMLIKIZIK 08,09,2012 CUMARTESİ 17.00 ERDİNÇ OCAK
8 DEMETEVLER 10,09,2012 PAZARTESİ 18.00 MEHMET ÇAY
9 ŞİRİNEVLER 10,09,2012 PAZARTESİ 18.00 MEHMET ÇAY
10 HACIVAT 10,09,2012 PAZARTESİ 18.00 MEHMET ÇAY
11 ÇINARÖNÜ 11,09,2012 SALI 18.00 MEHMET ÇAY
12 ARABAYATAĞI 11,09,2012 SALI 18.00 MEHMET ÇAY
13 FİDYEKIZIK 11,09,2012 SALI 18.00 ERDİNÇ OCAK
14 YAVUZSLİM 12,09,2012 ÇARŞAMBA 18.00 MUSTAFA GÜNDOĞDU
15 MEVLANA 12,09,2012 ÇARŞAMBA 18.00 MUSTAFA GÜNDOĞDU
16 ULUS 12,09,2012 ÇARŞAMBA 18.00 MUSTAFA GÜNDOĞDU
17 ERİKLİ 13,09,2012 PERŞEMBE 18.00 AHMET ORHAN
18 MİLLET 13,09,2012 PERŞEMBE 18.00 MUSTAFA GÜNDOĞDU
19 VATAN 13,09,2012 PERŞEMBE 18.00 MUSTAFA GÜNDOĞDU
20 SAMANLI 14,09,2012 CUMA 18.00 MUSTAFA GÜNDOĞDU
21 ANADOLU 14,09,2012 CUMA 18.00 KAZIM ÇELİK
22 KAZIM KARABEKİR 14,09,2012 CUMA 18.00 KAZIM ÇELİK
23 YUNUSEMRE 15,09,2012 CUMARTESİ 18.00 KAZIM ÇELİK
24 DUAÇINARI 15,09,2012 CUMARTESİ 18.00 KAZIM ÇELİK
25 YİĞİTLER 15,09,2012 CUMARTESİ 18.00 MUSTAFA GÜNDOĞDU
-----------------------------------------
İlçemizin bir üyesi olarak konuyla ilgili düşüncelerini açıklayan yazılarımda birini bilginize sunuyorum.
Zülfikar Bal
TOPLANTI DÜZENLERKEN, BELLİ İLKE VE KURALLARA UYULMUYORSA ÖRGÜTSEL SORUNLARIN SIKINTILARIN YAŞANILMASI KAÇINILMAZ HALA GELİR.
Tüzel kimliği olan kuruluşlar, partiler, örgütler (seminer, konferans, yönetim, kongre, kurultay, örgüt vb. gibi toplantılar adı amacı ne olursa olsun ) toplantılar düzenlerken ve yönetirken belli ilke ve kurallara uymak ve uygulamak durumundadırlar. Bu nedenle toplantıyı düzenleyenlerin ve toplantıya katılanların hepsi oyun’u kurallarına göre oynamak zorundadırlar.
CHP Bursa İl Örgütümüzün 23.10.2011 tarihinde Bursa Almira otelinde düzenlemiş olduğu “il danışma kurulu toplantısının, gündemin, nasıl düzenlendiğini gündem maddelerinin nasıl görüşüldüğünü, toplantı tutanaklarının nasıl hazırlanıp duyurulduğunu örnek olarak gösterebilirim. Bir yıl önceki topl
antı tutanaklarını okursanız, o gün kimin neler konuştuğunu öğrenmiş olursunuz. (lütfen bağlantı ekini tıklatıp izleyin) ilçemizde yapılan toplantılarda aynı uygulama yapılmalıdır.
Bir ay önce yapılan ilçemiz danışma kurulu toplantısında kimin ne konuştuğunu öğrenemezsiniz. Çünkü toplantı tutanağı tutulmamıştır. Yazılı hale getirilmemiştir. Üyelerin bilgisine sunulmamıştır.
İlçemizde örgütlenme ağının kurulması ile ilgili olarak ilçe başkanı tarafından toplantı tarihi açıklanmış aradan 24 saat geçmeden ön görüşme, değerlendirme toplantısı adı altında mahalle üyeleri toplantıya çağrılmıştır. Ama görüşülecek gündem maddeleri açıklanmamıştır. Toplantı tutanakları düzenlenip, yazılı hale getirilip üyelerin bilgisine sunulmayacağı için kimlerin neler konuştuğu toplantıya katılmayan üyelerimiz tarafından bilinmeyecektir. Öğrenilemeyecektir.
Ayrıca her mahalle üyesi 2 defa toplantıya çağrılacaktır. Hem ön görüşme (değerlendirme) toplantısına, hem de seçimli toplantıya çağıracaktır. Bu yöntem hem maddi ve manevi anlamda, üyelerimizi yoracaktır. Hem uzun zaman dilimine yayılmasına neden olacaktır. Toplantıya olan ilgiyi azaltacaktır. Yukarıdaki gerekçeler göz önüne alınarak İlçe yönetimi tarafından uygulanmaya konulan toplantıları, toplantı usul ve yöntemlerini bir kez daha gözden geçirilmesini önemle öneriyorum.
Beğen • • Gönderiyi Takip Etmeyi Bırak • Paylaş • 20 saat önce
9/04/12
CHP TAŞRA ÖRGÜTLERİNDE SADECE BAŞKANLARI, YÖNETİMLERİ VE BELLİ KİŞİLERİ DEĞİL, TOPYEKÜN CHP’Yİ GÜÇLENDİRMEK İÇİN VAR OLUP ÇALIŞMALIYIZ.
*CHP örgüt yönetimleri, yaptığı ve yapacağı, her işi, eylemi, etkinliği, toplantıları, alınan karara dayanarak, belli bir plan ve program çerçevesi içinde yapmıyorsa,
*CHP örgüt yönetimleri, yaptığı ve yapacağı, her işi, eylemi, etkinliği, toplantıları sadece belli kişilere telefon ederek , mesaj, yazarak, internet yoluyla yapılıyorsa ,örgütlenme ağı kurulmuyorsa, duyurular ilçelerde, bulunan ilan panolarına yazılı olarak asılıp üyeler bilgilendirilmiyorsa
*CHP örgüt yönetimleri dışında, örgüt içinde hiç bir çalışma grubu, mahalle ve sokak sorumlusu oluşturulmamışsa, onların yapacağı tüm işleri yönetim kurulu, üyeleri üstlenmişse,
*CHP örgüt yönetimleri, yaptıkları toplantılarda görüştükleri gündem maddelerini, aldıkları kararları, yaptıkları ve yapacakları tüm işleri, eylemleri, etkinlikleri, gelir ve gider kalemlerini zaman ve süresi içinde üyelerin tümüne duyurmuyorsa,
*Özellikle internette, sosyal paylaşım site ve sayfalarında, (facebookta) CHP’nin, örgütün, grupların, komisyonların, mahalle ve sokak sorumlularının yaptıkları, yapacakları toplantıları, işleri, eylemleri etkinleri, plan ve programları değil de, belli kişilerin, isimleri, resimleri, yazıları haberleri devamlı ön planda tutulup paylaşılıyorsa
*CHP örgüt yönetimleri, görev, yetki ve sorumluluklarını üyelerden, üyelerin oylarından, partinin tüzüğünden, ilkelerinden parti programından almıyorsa
O örgütte, O parti de, parti içi demokrasinin, sevginin, saygının, dayanışmanın, üyeler arasında, eşitliğin, birliğin, bütünlüğün, huzurun, barışın, adaletin, hakkın, hukukun hayat bulması, yaşaması olanaksızdır.
Böyle bir yapı anlayış ve uygulama içinde o örgütte sadece doğa kanunu işler.Yani büyük balık küçük balığı her zaman yutar.
SONUÇ: Hiç tartışmasız CHP içinde, parti dışında çok ciddi sorunlarımız vardır. Ama bilmeliyiz ve anlamalıyız ki, sorunların ve çözümlerin anahtarı, formülü kesinlikle dışımızda değildir. İçimizdedir.
Ya kendi yarattığımız sorunların içinde benliğimize ve bencilliğimize yenilip yok olacağız. Yâda kendi yarattığımız sorunları kendi içimizde çözeceğiz biz olacağız iktidara yürüyeceğiz. 05.09.2012
9/01/12
CHP GENEL BAŞKANIMIZIN, CHP BURSA İL BAŞKANIMIZIN, CHP YILDIRIM İLÇE BAŞKANIMIZIN ÜYELERİMİZİN BİGİSİNE DİKKATİNE ÖNEMLE ARZ EDİYORUM.
ÖRGÜTLENME AĞININ KURULMASIYLA İLGİLİ TÜZÜK MADDELERİ NE DEMİŞ?
GENEL BAŞKANIMIZ HANGİ TARİHTE NE DEMİŞ?
İLÇE BAŞKANIMIZ NE ZAMAN NE DEMİŞ?
İL BAŞKANIMIZA, NİLÜFER BELEDİYE BAŞKANIMIZA NE ZAM DEMİŞİM?
İL BAŞKANIMIZ, NİLÜFER BELEDE BAŞKANIMIZ NE YANIT VERMİŞLER
Hep birlikte gözden geçirelim. Ve sorulması gereken sorumuzu soralım.
*Tüzük. Madde-26. Muhtarlık bölgesi görevleri çalışma grubuyla ilgi madde de demiş ki?
Muhtarlık bölgelerinde, “Muhtarlık Bölgesi Görevlileri Çalışma Grubu” oluşturulur. Muhtarlık bölgesi görevlileri çalışma grubu, bağlı bulunduğu ilçe yönetim kurulunun sorumluluğu altında çalışır.
*Tüzük. Madde-28 ilçe başkanı görevleriyle ilgili madde de demiş ki
İlçe başkanı, ilçe yönetim kurulunun, ilçe çevresindeki belediye
meclisi grubunun, ilçe düzeyinde kurulmuş çalışma gruplarının,
belde başkanları ve belde yönetim kurullarının, muhtarlık bölgesi
görevlileri çalışma gruplarının, kanunda ve Tüzükte belirlenen
ya da parti organlarınca verilen görevleri yerine getirmeleri için
uyumlu ve verimli çalışmalarını sağlar.
*Tüzük. Madde-30 ilçe yönetim kurulu görevleriyle ilgili maddesinde demiş ki,
B) Tüzük kurallarını, kongrelerin ve üst yönetim birimlerinin
kararlarını uygular, vereceği görevleri yapar. İlçe düzeyinde
oluşturulan çalışma gruplarının, belde örgütlerinin, muhtarlık
bölgesi görevlileri çalışma grupları ile ilçe çevresindeki belediye
meclisleri parti gruplarının çalışmalarını düzenler ve denetler.
Tüzük. E) Bütün seçimlerde parti adaylarının kazanmasını sağlamak için
gerekli çalışmaları yapar ve yaptırır. Seçim örgütlenmesini yapar.
Seçim çalışmalarını denetler. Seçimlerle ilgili yasal görevleri
zamanında ve eksiksiz yerine getirir.
*Genel başkanımız 9.7.2010 CNN TV DE CANLI YAYINDA SAAT 10.15 demiş ki,
“İSTANBUL İL BAŞKANI BURADA, LİSTEYİ NASIL OLUŞTURURSA OLUŞTURSUN BU BENİ İLGİLENDİRMEZ. BENİ İLGİLENDİREN TEK ŞEY VAR. ODA İSTANBUL İL HARİTASINI ÖNÜME ALACAĞIM. HER SOKAĞIN HER MAHALLENİN SORUMLUSUYLA DOĞRUDAN TELEFONLA GÖRÜŞECEĞİM”
*CHP Bursa Yıldırım İlçe Başkanımız ilçe kongresinde 29.5.2012 tarihinde demiş ki
Sözümüz söz. Her mahalle için çalışma grupları oluşturulacak. Çalışma grupları partiye üye kazandırma ve seçim çalışmalarında, yönetim ile ortak çalışmalar yapacak. Yönetimin desteği ile mahalleli arasında işbirliği artacak. Projeler gerçekleştirilecek.
*Ben 29.5.2010 tarihinde CHP Bursa İl başkanımıza (Gürhan Akdoğan’a) demişim ki,
CHP Bursa İl Başkanlığına. CHP bursa il başkanlığı ilçe başkanlarıyla toplantı yapmalıdır. Çok gecikmeden derhal ve süratle örgütlenme bir çalışması başlatması için kararlar alınmalı ve uygulamaya konulmalıdır. Gerekli olan ve zorunlu çalışma grupları en kısa sürede oluşturulmalıdır. Bursa genelinde, kahvehanelerde, evlerde, iş yerlerinde toplantılar düzenlenmeli gelişmeler anlatılmalı üye yapılmalı duyarlı istekli arzulu olan herkese çalışma guruplarında görev verilmelidir. CHP bursa örgütünün bunu yapacak altyapısı potansiyeli insan gücü bilgi birikimi ve çok deneyimli üyeleri vardır. Önemli olan bunu harekete geçirmektir. Bu da il ve ilçe başkan ve yönetimlerinin görev yetki ve sorumluluk alanları içindedir.29.5.2010
*İl başkanımız 30.5.2010 tarihinde verdiği yanıtta demiş ki,
İletiniz ve önerileriniz için çok teşekkür ederim. Hep si dikkate alınacaktır.
*Nilüfer Belediye Başkanımız aynı yazıya (Mayıs 2010 tarihinde) verdiği yanıtta demiş ki,
Sayın Zülfikar Bal, duygularınıza, düşüncelerinize ve önerilerinize teşekkür ederim. Çok yakında CHP İlce ve Il örgütü geleceğe yönelik programla ilgili toplantı yapacaktır. Sızın önerinizi İl ve İlce örgütlerine aktaracağım. Selam ve saygılarımla
*VE SORULMASI GEREKEN SORUYU SORUYORUM
Bütün bunlara rağmen, aylarca, yıllarca örgütlenme ağının kurulması konusunda neden hiçbir adım atılmıyor? Neden hiçbir çalışma başlatılmıyor. Bu konuda hiçbir açıklama yapılmıyor? Neden verilen sözler tutulmuyor? Neden hep ipe un seriliyor. Neden sorulunca bin bir çeşit mazeret mazeretler üretiliyor? NEDEN? NEDEN? NEDEN?
*Ve neden genel merkez parti tüzüğünün 45. Maddesini uygulamaya koyup gereğini yapmıyor?
*Madde-45 diyor ki.
Merkez Yönetim Kurulu, örgütle ilgili görevlerinin yerine getirilmesine yardımcı olmak üzere parti denetmenleri görevlendirir. Parti denetmenlerinin çalışma yöntemleri, görev ve yetkileri yönetmelikle düzenlenir. 02.09.2012
https://www.facebook.com/photo.php?fbid=350675591640972&set=a.350675481640983.77611.345000348875163&type=1&theater
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)