Bu Blogda Ara

11/05/11

BALDAN TATLI SİRKEDEN KESKİN SÖZLER


CHP’SİNİN İL, İLÇE BAŞKANIYSAN BENİ DİNLEMEYE, BİLGİLENDİRMEYE MECBURSUN

Çünkü CHP’NİN gerçek sahibi benim. Benim adıma, benim haklarımı savunasın, koruyasın diye seni oraya oylarımla ben seçtim.  Sakın aklından çıkarma, CHP Çatısı altında bulunduğun makamda, taşıdığın sıfatta, oturduğun koltukta beni temsil ediyorsun. Ve ben halkım. Ben CHP’LİYİM.  Ben işçiyim, çiftçiyim, çobanım, çöpçüyüm, memurum, emekliyim, ev kadınıyım, gencim yaşlıyım, kentliyim köylüyüm.

CHP’Yİ, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’le birlikte kurdum. Verdiğim oylarımla ben yaşattım, ben yaşatıyorum, ben yaşatacağım. Bu nedenle, benim adıma aldığın kararda, yaptığın işte beni bilgilendirmeye, beni dinlemeye mecbursun. CHP’Yİ diğer partilerden ayıran en temel özelliklerden biride bu mecburiyettir. Mecburiyetini yerine getirmezsen ya senden yada sana verenlerin CHP’Lİ olduğundan şüphe ederim. 

11/04/11

GİZEMLİ İKİ GÜÇ BENİ ÇOK ETKİLİYOR



 
 HAYATIMDA ÇOK ÖNEMSEDİĞİM İKİ UĞRAŞIM VAR. UĞRAŞIMIN BİRİNCİSİ SİYASET VE POLİTİKADIR.  ÜYESİ OLDUĞUM CHP’dir.  İÇİNE GİRDİĞİMDE GİZEMLİ BİR GÜCÜN BENİ DIŞA DOĞRU İTTİĞİNİ HİSSEDİYORUM. MORALİM BOZULUYOR, YORULUYORUM. OKSİJENSİZ KALDIĞIMI HİSSEDİYORUM. BOĞULUR GİBİ OLUYORUM. DRENCİM KIRILIYOR.  ENERJİM AZALIYOR. BU UĞRAŞIMDAN VAZ GEÇMEK İSTİYORUM AMA VAZGEÇMEK KOLAY OLMUYOR.
   
 UĞRŞIMIN İKİNCİSİ, GENÇ VE DİNÇ KALMAK İÇİN, SAĞLIKLI YAŞAMAK İÇİN, DÜZENLİ OLARAK YAPTIĞIM YAŞAM BOYU SABAH SPORU VE YÜRÜYÜŞÜDÜR. İÇİNE GİRDİĞİMDE GİZEMLİ BİR GÜCÜN BENİ İÇE DOĞRU ÇEKTİĞİNİ HİSSEDİYORUM.  MORALİM DÜZELİYOR. BOLCA OKSİJEN ALIYORUM.  DRENCİM GÜÇLENİYOR. ENERJİM ARTIYOR. YAŞADIĞIM VE AYAKTA KALDIĞIM SÜRECE BU UĞRŞIMDAN HİÇ VAZ GEÇMEK İSTEMİYORUM.

11/03/11

DOĞAYI VE DOĞALLIĞI SEVENLERİ KAPLI KAYA DERESİNE YÜRÜYÜŞE DAVET EDİYORUM.


          DOĞAYI VE DOĞALLIĞI SEVENLERİ KAPLI KAYA DERESİNE YÜRÜYÜŞE DAVET EDİYORUM.
    
     Bursa Yıldırım İlçesi Kaplı kaya deresinde eşimle birlikte, genç ve dinç kalmak için, doğayla ve doğallıkla buluşmak için her sabah düzenli olarak her yürüyüş yapıyoruz.
     13.Kasım 2011 Pazar günü yapacağımız yürüyüşe,  sabah sporunu, doğayı ve doğallığı sevenleri, kendini genç ve dinç hissedenleri, önemli sağlık sorunu olmayanları, eşimizi, dostumuzu, arkadaşlarımızı, uzaktakileri, yakındakileri, tanıdığımız tanımadığımız, gencimizi, yaşlımızı hepinizi, herkesi bizimle birlikte yürümeye davet ediyoruz.
     Yürüyüşümüz orman içi ve dere boyudur. Gidiş dönüş tahminen 2 saat veya biraz daha uzun sürebilir. Yolumuzda yokuşlar vardır. Ama yollar çok engebeli değildir.
      Rahat ayakkabı olması önemlidir. İsterseniz, yanınıza termosla çay, sandviç tost (vb. gibi) alabilirsiniz? Yol boyunca kaynak sular vardır. Ama yanınızda küçük pet şişe su kabı bulundurabilirsiniz.
      Hava muhalefeti ( aşırı kar ve yağmur  ) ve önemli bir engel çıkmadığı taktirde yürüyüşümüz mutlaka ve tam saatinde başlayacaktır. Katılacakların geç kalmaması önemle rica olunur.
       Buluşma yeri : Bursa, Yıldırım kaplı kaya Mah. Peyami safa ilköğretim okulu arkası kaplı kaya alabalıkçısı önü 
       Tarih               : 13.Kasım 2011 Pazar sabahı 
       Hareket saati  : 7.30

NOT. SAĞLIK SORUNU OLANLARIN  KATILMAMASI ÖNEMLE  RİCA OLUNUZ


DOĞAYA VE DOĞALLIĞA YÜRÜYÜŞ YAPMAK İÇİN DAVETİM VARDIR.


DOĞAYA VE DOĞALLIĞA YÜRÜYÜŞ YAPMAK İÇİN DAVETİM VARDIR.


KAPLIKAYA YAŞAM BOYU SPOR ETKİNLİKLERİNDE, SONBAHAR MEVSİMİNDE, KAPLI KAYA DERESİNDE, SEVENLERİNİZLE, SEVDİKLERİNİZLE, SEVDALILARINIZLA,   DOSTUNUZLA, ARKADAŞLARINIZLA, ÇOCUKLARINIZLA, ANANIZLA, BABANIZLA, DEDENİZLE, DOĞA İÇİN DOĞALLIK İÇİN, TANIŞMAK, KAYNAŞMAK İÇİN, GÜZEL VE YENİ DOSTLUKLAR KURMAK İÇİN, DOĞAL GÜZELLİKLERİ PAYLAŞMAK İÇİN, BOL OKSİJENLİ TEMİZ HAVA SOLUMAK İÇİN, HEP BİRLİKTE, HEP BERABER DOĞAYA VE DOĞALLIĞA GÜZEL BİR YÜYÜŞ YAPMAK İÇİN DAVET İM VARDIR.  
TANIDIKLARIM, TANIMADIKLARIM DUYAN EŞİTEN HERKES DAVETLİMDİR. DOĞA VE DOĞALLIK HEPİMİZİ KUCAKLAYACAK VE BAĞRINA BASACAKTIR.
 SİZİ EŞİMLE BİRLİKTE BEKLEYCEĞİM. GELENLERE GÜLÜMSEYREK YÜREĞİMDEN GELEN ÖZLEMLE SEVGİYLE MERHAHA HOŞ GELDİNİZ, DİYECEĞİM. GELİRSENİZ YÜRÜŞÜMÜZE KATILIRSANIZ ÇOK SEVİNECEĞİM MUTLU OLACAĞIM.
BULUŞMA YERİ;  BURSA, YILDIRIM KAPLI KAYA MAH. PEYAMİ SEFA İLKÖĞRETİM OKULU ARKASI KAPLIKAYA ALABALIKÇISI ÖNÜ. BULUŞMA TARİHİ 13.11.2011 BULUŞMA VE HAREKET SAATİ TAM SAATİ 19, 30
NOT: SAĞLIK SORUNU OLANLARIN KATILMAMASI ÖNEMLE RİCA OLUNUZ

11/01/11

CHP’LİYİM DİYEN HERKESE ÇOK MÜTHİŞ SORULAR SORACAĞIM


Genel başkanımız, Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Başkan olduktan sonra, ihtiyaç duyduğunda, il başkanlarını Ankara’ya çağırıp toplantılar yapıyor. Yurt ve örgüt gezilerinde fırsat buldukça il ve ilçe başkanlarıyla toplantılar yapıyor.
        Genel sekreterimiz, örgütlenmeden sorumlu genel başkanımız, ya da parti yetkililerimiz, ihtiyaç duyduklarında il ve ilçelere gidiyorlar. İl ve ilçe başkanlarıyla toplantılar yapıyorlar.
        İl başkanlarımız, ihtiyaç duyduklarında ilçe başkanlarıyla toplantılar yapıyorlar.
        Genel başkanımız, MYK ve PM. İle peryodik toplantılarını yapıyor.  
        İl ve ilçe başkanlarımız periyodik yönetim kurulu toplantılarını yapıyor.  
        Buraya kadar en ufak itirazım olamaz. Çünkü olması gerekenler oluyor. Ama  
        CHP sadece toplantıyı yapanlardan ve toplantılara katılanlardan mı oluşuyor?
         İl başkanlarıyla, ilçe başkanlarıyla, toplantı yapan parti yetkililerimize soruyorum,
         CHP’yi oylarıyla besleyen, oylarıyla ayakta tutan, CHP’NİN gerçek sahipleriyle, örgüte hayat veren, can veren üyeleriyle neden hiç kimse ilgilenmiyor? Neden üyelerimiz hatırlanmıyor? Neden üyelerimiz yok sayılıyor?
         İl, ilçe yönetim kurulu toplantılarında, il başkanlarının ilçe başkanlarıyla yaptıkları toplantılarda, parti yetkililerimizin ilçe başkanları ile yaptıkları toplantılarda, ne konuştukları hakkında neden üyelerimize hiçbir bilgi vermiyor? Neden üyelerimiz hatırlanmıyor? Neden üyelerimiz yok sayılıyor?  Haftalar, aylar, yıllar geçmesine rağmen üyelerimizle neden hiçbir toplantı yapılmıyor? Neden yönetimlerden habersiz korsan toplantılar yapılmasına izin veriliyor? Neden örgüt yönetimleri ile üyeler arasına köprü kurulmuyor da duvar örülüyor? Üyelerimiz neden yalnızlığa ve kaderlerine terk ediliyor? Neden sadece seçimden seçime hatırlanıyor? Neden? Neden?  Neden?        
       CHP üyeleri bu ilgisizliği, iletişimsizliği sevgisizliği fark etmiyor sanıyorsanız müthiş yanılıyorsunuz. 

CHP’LİYİM DİYEN HERKESE ÇOK MÜTHİŞ SORULAR SORACAĞIM

         Genel başkanımız, Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Başkan olduktan sonra, ihtiyaç duyduğunda, il başkanlarını Ankara’ya çağırıp toplantılar yapıyor. Yurt ve örgüt gezilerinde fırsat buldukça il ve ilçe başkanlarıyla toplantılar yapıyor.
        Genel sekreterimiz, örgütlenmeden sorumlu genel başkanımız, ya da parti yetkililerimiz, ihtiyaç duyduklarında il ve ilçelere gidiyorlar. İl ve ilçe başkanlarıyla toplantılar yapıyorlar.
        İl başkanlarımız, ihtiyaç duyduklarında ilçe başkanlarıyla toplantılar yapıyorlar.
        Genel başkanımız, MYK ve PM. İle peryodik toplantılarını yapıyor.  
        İl ve ilçe başkanlarımız periyodik yönetim kurulu toplantılarını yapıyor.  
        Buraya kadar en ufak itirazım olamaz. Çünkü olması gerekenler oluyor. Ama  
        CHP sadece toplantıyı yapanlardan ve toplantılara katılanlardan mı oluşuyor?
         İl başkanlarıyla, ilçe başkanlarıyla, toplantı yapan parti yetkililerimize soruyorum,
         CHP’yi oylarıyla besleyen, oylarıyla ayakta tutan, CHP’NİN gerçek sahipleriyle, örgüte hayat veren, can veren üyeleriyle neden hiç kimse ilgilenmiyor? Neden üyelerimiz hatırlanmıyor? Neden üyelerimiz yok sayılıyor?
         İl, ilçe yönetim kurulu toplantılarında, il başkanlarının ilçe başkanlarıyla yaptıkları toplantılarda, parti yetkililerimizin ilçe başkanları ile yaptıkları toplantılarda, ne konuştukları hakkında neden üyelerimize hiçbir bilgi vermiyor? Neden üyelerimiz hatırlanmıyor? Neden üyelerimiz yok sayılıyor?  Haftalar, aylar, yıllar geçmesine rağmen üyelerimizle neden hiçbir toplantı yapılmıyor? Neden yönetimlerden habersiz korsan toplantılar yapılmasına izin veriliyor? Neden örgüt yönetimleri ile üyeler arasına köprü kurulmuyor da duvar örülüyor? Üyelerimiz neden yalnızlığa ve kaderlerine terk ediliyor? Neden sadece seçimden seçime hatırlanıyor? Neden? Neden?  Neden?        
       CHP üyeleri bu ilgisizliği, iletişimsizliği sevgisizliği fark etmiyor sanıyorsanız müthiş yanılıyorsunuz.
           

27.10.2011 TARİHİNDE ATALAY PRESES DÜĞÜN SALONUNDA YILDIRIM İLÇE ÜYE TOPLANTISINDA YAPTIĞIM KONUŞMA



    Konuşmama başlamadan önce Van depreminde hayatını kaybeden yurttaşlarımıza,  şehitlerimize, Allahtan rahmet yaralılara acil şifa, yakınlarını kaybedenlere baş sağlığı diliyorum.
   Devletimizin, hükümetimizin depremlerden ders almalarını diliyorum, umuyorum bekliyorum.
   Hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

Hepimizin, her birimizin çok yakından takip ettiği ve bildiği gibi, ülkemiz, cumhuriyetimiz, partimiz tarihi bir süreçten geçmektedir. Keskin bir dönemecin içindeyiz.

Bölgenizde, ülkemizde, partimizde önüne geçilmez değişim rüzgârı eseme esmeye başlamıştır.  Değişime karışı koyanlar, değişime direnenler hiç şüpheniz olmasın ki, o keskin dönemeçte savrulmaktan kurtulamayacaklardır.
Yaşadığımız bu süreçte, kendimiz için, cumhuriyetin kazanımları için, partimiz için, geleceğimiz için, genel başkanımızdan en sade üyemize kadar hepimize, her birimize tarihi sorumluluklar ve görevler düşmektedir. 
Sorumluluklarımız ve görevlerimiz ihlal ve ihmal edilmeyecek kadar, başka kimseye devir ve terk edilmeyecek kadar önemlidir. Kutsaldır.
Hepimiz çok iyi biliyoruz ki, örgütsel anlamda, parti içi demokrasi anlamında çözüm bekleyen sorunlarımız vardır. Bu anlamda her birimizin, hepimizin konuşacağı, eleştireceği birçok konu vardır. Olması da doğaldır.
Ama yaşadığımız bu hassas süreçte,
Gün birlik ve beraberlik günüdür.
Gün dayanışma kaynaşma, kucaklaşma günüdür.
Gün omuz, omuza, kol kola, yan yana, can cana hep birlikte hep beraber yürüme günüdür.

Bunu bugün yapmazsak isek, tarih bizi affetmeyecektir.
Gelecek kuşaklar, torunlarımız bizi affetmeyecektir.

Çok geç olmadan, iş işten geçmeden, uyanmamızın,  kendimize gelmemizin, tehlikeyi görmemizin tam zamandır.
Unutmayalım ki, CHP den başka sığınabileceğimiz güvenli başka bir liman yoktur.

Partimizi, bölüp parçalamak isteyen iç ve dış tuzaklardan korumak, hepimizin, her birimizin görevidir.

Değerli yol arkadaşlarım,
Partimiz, parti içi seçim sürecine girmiştir.
Genel başkanımız, örgütlenmeden sorumlu genel başkan yardımcımız, il başkanımız, delegelerin, tüm oyları ile seçileceğini söylemişlerdir.

Tam bu noktada, bize düşen tarihi görev ve sorumluluk
Delege seçimlerinde hiçbir sorun yaşanmasına izin vermemektir.

Delege seçimlerini, hiçbir kuşkuya, şaibeye yer bırakmayacak bir uygulamayla, demokratik mekanizmaları işleterek,  CHP’ye ve bize yakışır şekilde gerçekleştirmeye mecburuz mahkûmuz.

Ülkemiz için, cumhuriyetimizin kazanımlarını korumak ve yaşatmak için, torunlarımız için, gelecek kuşaklar için mecburuz mahkûmuz.

Baniliğimizden, bencilliğimizden,  her türlü kişisel beklentilerimizden kurtulmaya, biz olmaya, sensiz bir kişi eksiğiz demeye mecburuz mahkûmuz.

Önerim
Seçim hazırlıklarına hiç zaman kaybetmeden hemen başlamaktır.
Seçimlerin, sağlıklı bir ortamda yapılması için, seçimlerde nasıl bir yol, yöntem izleyeceğimizi belirlemek için,  oy kullanacak üyelerimizi önceden bilgilendirmek için,

İlçemiz bünyesinde seçim komisyonu oluşturulmalıdır.
Seçim komisyonuna maddi anlamda mutlaka destek sağlanmalıdır. 

Maddi desteğin, gelir ve gider kaynaklarının nerden, kimden, ne kadar sağlandığı ve nerelere harcandığı kuruşuna kadar açıklanmalıdır. Rapor halinde üyelerin bilgisine sunulmalıdır. İlan panosuna asılmalıdır.

İsteyen her üye, masrafını karşılamak üzere kendi mahallesindeki üye listesine hiçbir sorunla karşılaşmadan sahip olmalıdır.

Çok önemsediğim ve cevap bulamadığım iki sorumu bilginize sunmak istiyorum.

Birinci sorum, aidatını ödemeyen üyeler,  seçme ve seçilme hakkına sahip olacaklar mıdır?

İkinci sorum, aynı mahallede ikamet edipte, birbirini tanımayan üyeler  aday olmada, oy vermede, oy istemede ve kendini ifade etmede karşılaşacağı sorunlar nasıl aşılacaktır?
Saygılarımı sunuyorum.



DOĞAYI VE DOĞALLIĞI SEVENLERİ KAPLI KAYA DERESİNE YÜRÜYÜŞE DAVET EDİYORUM.


          DOĞAYI VE DOĞALLIĞI SEVENLERİ KAPLI KAYA DERESİNE YÜRÜYÜŞE DAVET EDİYORUM.
    
     Bursa Yıldırım İlçesi Kaplı kaya deresinde eşimle birlikte, genç ve dinç kalmak için, doğayla ve doğallıkla buluşmak için her sabah düzenli olarak her yürüyüş yapıyoruz.
     13.Kasım 2011 Pazar günü yapacağımız yürüyüşe,  sabah sporunu, doğayı ve doğallığı sevenleri, kendini genç ve dinç hissedenleri, önemli sağlık sorunu olmayanları, eşimizi, dostumuzu, arkadaşlarımızı, uzaktakileri, yakındakileri, tanıdığımız tanımadığımız, gencimizi, yaşlımızı hepinizi, herkesi bizimle birlikte yürümeye davet ediyoruz.
     Yürüyüşümüz orman içi ve dere boyudur. Gidiş dönüş tahminen 2 saat veya biraz daha uzun sürebilir. Yolumuzda yokuşlar vardır. Ama yollar çok engebeli değildir.
      Rahat ayakkabı olması önemlidir. İsterseniz, yanınıza termosla çay, sandviç tost (vb. gibi) alabilirsiniz? Yol boyunca kaynak sular vardır. Ama yanınızda küçük pet şişe su kabı bulundurabilirsiniz.
      Hava muhalefeti ( aşırı kar ve yağmur  ) ve önemli bir engel çıkmadığı taktirde yürüyüşümüz mutlaka ve tam saatinde başlayacaktır. Katılacakların geç kalmaması önemle rica olunur.
       Buluşma yeri  : Bursa, Yıldırım kaplı kaya Mah. Peyami safa ilköğretim okulu arkası kaplı kaya alabalıkçısı önü 
       Tarih                 : 13.Kasım 2011 Pazar sabahı 
       Hareket saati  : 7.30

CHP GENEL BAŞKANIMIZA, CHP İL VE İLÇE ÖRGÜT BAŞKANLARIMIZA, ÇOK ÖNEMLİ BİR ÖNERİM VAR



Sabah erkenden yerel gazetelere göz attım. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdarğlu’nun hafta sonunu Bursa’da geçirdiğini ve çok önemli toplantılarda ve etkinliklerde bulunduğunu öğrendim. Etkinliklerden programdan haberim olmadığı için katılamadım ve üzüldüm. benim gibi haberi olamayan bir çok partilininde  üzüldüğünden  hiç kuşku duymuyorum.

Genel başkanımızın Eskişehir’den sonra Bursa’ya geleceğini, 29 Ekimde Nülüler Belediye Başkanlığımızın düzenlediği Cumhuriyet yürüyüşüne katılacağını duymuştum. On binlerin yürüdüğü muhteşem meşaleli yürüyüşe bende katılmıştım. Birlikte yürümüştük. O gün genel başkanımızın neden halka hitap etmediğini çok merak etmiştim. “Burada toplanan kitle CHP’nin kitlesi değil, cumhuriyete sahip çıkmak için toplanan kitle. Benim konuşmam şık olmaz” dediğini öğrenince merakımı giderdim. Haklı olduğunu düşündüm.

 Genel başkanımızın Aynı gün akşam kervan sarayda 400 kişinin katıldığı (yemeğe katıldığını değil) yemekte konuştuğunu öğrenince haklı olmadığını düşündüm. Çünkü yemekten haberi olmayanlar, yemeğe katılmak için parası olmayanlar orada yapılan konuşmayı dinleyemediler.

Özellikle il ve ilçe örgütlerimizde CHP sini ilgilendiren, her tülü eylem, etkinlik ve toplantılarla ilgili düzenlenen plan ve programların örgütümüze, üyelerimize önceden duyurulmaması, en azından duyuru panolarına asılmaması, çok büyük bir eksikliktir. Çünkü CHP hepimizindir. Hepimizin bilgisi olması çok önemlidir. Çünkü CHP üyelerinin hepsi eşit haklara sahiptir.

ÇOK ÖNEMLİ ÖNERİM
CHP hepimizin partisi ise, tüm üyeler  eşit  haklara  sahip ise,  genel merkezimizin, il ve ilçe örgüt yönetimlerimizin, yapılacakları eylem, etkinlik ve toplantılarla ilgili olarak, örgütümüzü ve üyelerimiz arasında hiç bir  ayrım  yapmadan zamanında bilgilendirmelerini bu konuda  gerekli duyarlılığı ve hassasiyeti göstermelerini önemle diliyorum, umuyorum, bekliyorum.

10/31/11

CHP BURSA İL BAŞKANIMIZIN CUMHURİYET BAYRAMI MESAJI AYAKTA ALKIŞLANIR, AMA


  
CHP Bursa İl Başkanımız, Sayın Gürhan Akdoğan, Cumhuriyet Bayramı nedeniyle yayınladığı bayram mesajında aynen şunları söylemiştir. “terör ve depremin aldığı canların yüreğimizdeki acıları devam ediyor. İçimiz yanıyor. Bunu fırsat olarak değerlendiren hükümetin Cumhuriyet bayramı törenlerini, resmi, geçitleri, okullardaki kutlamaları iptal etmesini esefle kınıyoruz. Özgür Bağımsız Bir Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda, bu topraklar için kanını dökmüş, canını vermiş aziz şehitlerimize vefasızlıktır. Bugün bu topraklar üzerinde özgür ve bağımsız yaşıyorsak,  bunu en başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e borçlu olduğumuzu asla unutmayacağız” (31.10.2011 Kent. K.kaymaz) bu sözler ayakta alkışlanır.
   
 Sayın Başkanım  
 Asla unutmamamız gereken bir gerçek daha var. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, gücünü halkından alıyordu. Halkıyla kaynaşmış, halka tam güven vermişti. Vatanın kurtuluşu için analarımız omuzlarında cephane taşımışlardı.  Babalarımız ölüme koşarak gitmişlerdi. Sözleriniz çok güzel, çok anlamlı, çok etkili.  Ama üzülerek ifade ediyorum ki böyle bir günde, il ve ilçe başkanları, yönetimleri halkımıza güven vermiyor.  Halkımızla bütünleşip kaynaşamıyor.
   
 Evet, ifade ettiğiniz gibi Cumhuriyet Bayramında,  etkinlikler yasaklanıyor. Ama halkımız cumhuriyete sahip çıkıyor.  On binler yüz binler kendiliğinden sokağa dökülüyor. Meşaleler gecenin karanlığını aydınlatıyor.  Cumhuriyete sahip çıkan halkımız, Atatürk’ün iki eserimden biri değdi CHP’SİNE aynı oranda sahip çıkmıyor. Neden? CHP’SİNİN düzenlediği etkinlikleri 150- 200 kişi ile sınırlı kalıyor.  (CHP’NİN kurtuluşu, zamları protesto etkinlikleri gibi) düşündürücü olan bu gerçektir.
    
İlimiz örgütlerinde örgütlenme ağı kurulmuyor. Bir iki ay içinde delege seçimleri yapılacak. Aynı mahallede oturan üyelerimiz bir birlerini tanımıyor. Tavanıyla tabanı arasında iletişim kurulmuyor. Korsan toplantılar yapılıyor. Ama örgüt toplantıları yapılmıyor.  Bu konularda çalışma başlatılmıyor. Neden?  Düşündürücü olan bu gerçektir.
Örgütlü güç olmayınca, etkili, anlamlı güzel sözler boşlukta kalıyor. 
   

10/30/11

CUMHURİYET HALK PARTİLİLERE, BAŞKANLARA, ÜYELERE TARİHİ BİR SORU


Atatürk diyor ki "BENİM İKİ BÜYÜK ESERİM VAR; BİRİ TÜRKİYE CUMHURİYET'İ DİĞERİ CUMHURİYET HALK PARTİSİ’DİR"
Van depremi nedeniyle, hükümet cumhuriyet bayramını kutlamadı. Ama halk cumhuriyete sahip çıktı. On binler, yüz binler yürüdü.
TARİHİ SORU. Aynı halk neden CHP’sine aynı güçle coşkuyla sahip çıkmıyor? Neden CHP kuruluş yıldönümü, 150-200 kişi ile kutlanıyor. CHP'nin düzenlediği zamları protesto eylemlerine 150-200 kişi katılıyor?
Suç halkımızda mı? CHP'YE yıllarca yönetim edenlerde mi?
Her CHP'Lİ başkan, yönetici, üye tek başına aynanın karşısına geçmeli, aynaya bakmalı, aynada gördüğüne bu sorunun cevabını vermelidir.

10/29/11

BİR YAZI YAZACAĞIM. YAZIMDA CHP’LİLERE DİYECEĞİM Kİ

 BİR YAZI YAZACAĞIM. YAZIMDA CHP’LİLERE DİYECEĞİM Kİ
    
    
 Aklınızı başınıza toplayın. Kolaycılığa kaçmayın. AKP’Yİ ve AKP’LİLERİ suçlama yerine kutlayın. Neden mi?
    
 Cumhuriyet kurulduğu günden beri, davaları uğruna mücadele ettiler, ediyorlar. Sabırla, inatla, azimle çalıştılar, çalışıyorlar. Kabul etseniz de etmeseniz de, içinize sindirseniz de sindirmeseniz de, başardılar ve iktidar oldular. Şimdi inandıklarını ve doğru bildikleri yolda ilerliyorlar. Yapması gerekenleri yapıyorlar ve yapacaklarda. Kutlanacak bir başarı değil mi?
    
Ya siz ne yaptınız? O büyük dehasıyla ülkemizin kaderini değiştiren, devrimler yapan, cumhuriyeti kuran düşmanları ülkemizden atan, hepsini bir arada yapan Mustafa Kemal Atatürk’ün yeni baştan yaratıp emanet ettiği eserlerini, devrimlerini, savunamadınız, koruyamadınız. Tam tersine Cumhuriyetin kazanımları sizi koruyacak, savunacak sandınız. Rehavete düştünüz. Sabırla, inatla, azimle çalışmadınız, rakibinizin gücünü önemsemediniz. Ve yenildiniz?
    
Şimdi elinizde son bir şansınız var. Ya şansı kullanır iktidar olursunuz. Yada AKP’yi ve AKP’LİLERİ
Suçlamaya devam eder hep muhalefette kalmaya mahkûm olursunuz.
    
O şans, AKP’Yİ suçlama, yargılama, kendinizi savunma kolaycılığına kaçmamaktır.
    
O şans, maskelerden, bencillikten, benlikten, anti demokratik davranışlardan,  yanlış alışkanlıklardan, zihniyetlerden, kurtulmaktır. 
    
O şans, halkın oyunu alıp, sonra sırtını halka dönmemektir. Ne halin varsa gör dememektir.
    
O şans halka yüzünü halka dönmektir. Halkın içine karışmaktır. Halkla buluşmaktır. Kaynaşmaktır. Tanışmaktır.
   
 O şans demokrasinin evrensel ilkelerini, eşitliği, adaleti özgürlüğü sözde değil, örgütlü yaşamın pratiği içinde, hayata geçirmek ve uygulamaya koymaktır.
    
O şans, alışılmış,  basit politikalara, basit ayak oyunlarına, içi doldurulmayan anlamsız nutuklara rağbet etmemektir. 
   
 O şans, gücün kaynağını cebindeki parandan, güçlü dayından, etkili yetkili kişilerden, kariyerinden etiketinden, güzel konuşmandan, grubundan kutbundan değil, doğrudan üyeden, üyenin oyundan, partinin tüzüğünden, ilke ve kurallarından, plan ve programlarından, kararlarından, örgütlü güçten almaktır.
  
 HODRİ MEYYDAN ÖNÜMÜZDE PARTİ İÇİ SEÇİMLER VAR. O SON ŞANSI KULLANMANIN TAM ZAMANI VARMISINIZ? 
 

CUMHURİYET MÜCADELESİNDEN VAZGEÇME




KENDİNİ YORGUN HİSSETSEN BİLE,
BAŞARI SENDEN KAÇSA BİLE
BİR HATA SANA ZARAR VERSE BİLE
BİR HAYAL YOK OLSA BİLE
GÖZYAŞLARI GÖZLERİNİ YAKSA BİLE
KİMSE GAYRETİNİ FARK ETMESE BİLE
NANKÖRLÜK ÖDÜLÜN OLSA BİLE
ANLAYIŞSIZLIK SENİ GÜLMEKTEN ALI KOYSA BİLE
VE HATTA HER ŞEY Hİ. BİR ŞEY OLSA BİLE
VAÇME, VAGEÇME, VAZGEÇME ……………….
YENİDEN BAŞLA
(Not. şiir bana ait değil)

CHP’Lİ İSEK, DEMOKRASİYİ SAVUNUYOR İSEK, DEMOKRAT İSEK O ZAMAN ÖNCE İYNEYİ KENDİMİZE BATIRALIM.

CHP’Lİ İSEK,  DEMOKRASİYİ SAVUNUYOR İSEK, DEMOKRAT İSEK O ZAMAN ÖNCE İYNEYİ KENDİMİZE BATIRALIM.
         Herhangi bir il düşünelim, o ilin ilçesinde CHP’Lİ ilçe örgütünü düşünelim.  O ilçenin herhangi bir mahallesinin her hangi bir sokağında ikamet eden bir CHP üyesini düşünelim.  O üyeye bazı sorular soralım.
        Soru 1- oturduğun sokakta, CHP örgütü adına seninle ilişki iletişim kuran, herhangi bir üye, sokak sorumlusu, mahalle temsilcisi delege vb. var mı?
        Soru 2-ikamet ettiğin ilçe örgütünün CHP’Lİ başkanını ve yönetim kurulu üyelerini tanıyor musun?
         Soru 3- ilçe yönetim kurulunun kaç gün arayla, hangi günlerde, hangi gündemlerle toplandığından, hangi kararları aldığından, hangi kararların uygulamaya konulduğundan haberin oluyor mu?  
         Soru 4- ilçe binasına gittiğinde ilgiyle,  sevgiyle, güler yüzle karşılayan oluyor mu? İlan panosunda, plan ve programlar, kısa, orta ve uzun vadede yapılacak işlerle, etkinliklerle, ilgili olarak ilan, duyuru, rapor vb. gibi belgeler bilgiler görüp okuyor musun?
          Soru 5- Parti içinde ve Türkiye genelinde çok önemli olaylar meydana geldiğinde üyeleri bilgilendirmek, üyelerin, eleştirilerini, düşüncelerini, önerilerini, yorumlarını almak amacıyla örgüt toplantıları yapılıyor mu?
          Soru 6- ilçe örgütün yaptığı, iş ve işlemlerde, alınan kararlarda, mali konularda, görev yetki ve sorumlulukların kullanılmasında değişmeyen ilke ve kurallara, parti tüzüğüne uyulduğuna, uygulandığına inanıyor musun?  
          Soru 7- örgüt içinde üyelerin kendilerini, düşüncelerini ifade etmede, seçmede ve seçilmede eşit haklara sahip olduklarına inanıyor musun?  
         Bu soruların hepsine olumlu yanıtlar almıyorsak, CHP’Lİ ve demokrat olduğumuzu, demokrasiyi savunduğumuzu söyleyebilir miyiz? Söylersek gereklerini yerine getirmediğimiz sözlerle, nutuklarla kimseyi inandırabilir miyiz? Üyelere, halka güven verebilir miyiz?                 

10/27/11

CHP’DE YARIŞMACILARA BAŞARILAR DİLİYORUM

   
CHP’DE parti içi seçim süreci başladı. Üye listeleri güncelleşti onay için genel merkeze gönderildi.  Zaman geçiyor.   Seçim günü yaklaşıyor. Aynı mahallede oturan üyelerin çoğu bir birlerini tanımıyor.
   
 İl başkanı, tüzüğün 57. Maddesi gereğince, il yönetim kurulunu toplayıp ilçelerin danışma,  kurullarını toplamaları için karar almıyor.
    
İlçe başkanı tüzüğün 57. Maddesi gereğince, ilçe yönetim kurulunu toplayıp, ilçe danışma kurulu toplantısı yapmak için karar almıyor.
    
İl ve ilçe örgüt başkanlarımız, danışma kurullarının toplanması için, yazılı ve sözlü başvurularını (ilçe başkanlığına 29.9.2011 tarihli 6 mahalle temsilcisi imzalı dilekçe) dikkate almıyor. Cevap vermiyor.
    
İl ve ilçe yönetimleri örgüt toplantıların yapmayınca, örgütü bilgilendirmeyince,
    
Bazı üyeler, tabanın sesine kulak veriyorlar, kendiliklerinden harekete geçiyorlar, tabanın yönetim görevini üstleniyorlar. Düğün salonu kiralıyorlar. İnternet yada mesaj yöntemiyle (fısıltı gazetesi aracılığı ) haberleşerek toplantı yapıyorlar.
    
Toplantının yapılacağı, aynı gün yada toplantının yapılacağına bir gün kala duyuru tapıldığından, herkesin evinde internet olmadığından, tüm üyelerin telefonu kayıtlı olmadığından bir çok üyenin toplantıdan haberi olmuyor. Buna rağmen katılım sağlanıyor.
   
Toplantıların yapıldığından basınında haberi oluyor. Gazeteci il başkanımıza soruyor, bazı gruplar toplantılar yapıyor,  nasıl değerlendiriyorsunuz diyor. Toplantılardan haberim var, ana yasal sınırlar içinde toplantı yapmalarında bir sakınca yok diyor.
       
İl ve ilçe örgüt yönetimleri üyelerine, hiçbir ayrım yapmadan sahip çıkmazsa, bilgilendirmezse, Üyeler irili ufaklı grupların insafına bırakılırsa, üyeler arasında seçmede ve seçilmede, kendini ifade etmede eşitlik sağlanmazsa, o örgüt içinde, birlik beraberlik huzur, güven olur mu?
   
Bir üye olarak bu gelişmelerden çıkardığım sonuç şu
   
Toplantı yapmayan yönetimlerle, toplantı yapan grupların ortak bir özellikleri var.  İkisi de var olmak için birbirleriyle yarışıyorlar.  Bu yarışın içinde üyelerin çoğu yer almıyor, yarıştan haberi dahi olmuyor. (toplantıların en sonu 27.10.2011 tarihinde Atalay prenses düğün salonunda yapılmıştır)
   
Partimizin özgür bir üyesi olarak, elimden fazla bir şey gelmiyor. Yarışmacıları yakından izliyorum. CHP’DE YARIŞMACILARA BAŞARILAR DİLİYORUM

VE CHP YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜ ÖZLENEN TOPLANTISINI YAPTI



   CHP YILDIRIM İLÇE  ÖRGÜT  ÜYELERİ SORUMLULUKLARINININ  GEREĞİNİ  YAPTILAR.YAPMASI GEREKENİ YAPTILAR. ATALAY  PRENSES  DÜĞÜN   SALONUNDA 27.10.2011 TARİHİNDE TOPLANDILAR. PARTİ İÇİ SORUNLARINLARINI, DELEGE SEÇİMLERİNİ KONUŞTULAR. AYLAR YILLAR SONRA OLSADA TOPLANTININ YAPILMASINDA, TOPLANTI DÜZENİNDE VE TOLANTININ YÖNETİLMESİNDE KATKI SAĞLAYANLARI, ÖNCÜLÜK EDENLERİ, TOPLANTIYA  KATILAN  GÖRÜŞ VE DÜŞÜNCE BELİRTEN ÜYELERİMİZİ İÇTENLİKLE KUTLUYORUM. TOLANTIDA PROTOKOL MASALARI YOKTU. BASIN MEDYA, YOKTU. BASINDA MEDYADA GÖZÜKMEK İÇİN BİR BİRİYLE YARIŞANLAR YOKTU. DİVANDA GÖSTERİŞ YAPANLAR, UZUN, UZUN NUTUK ATANLAR YOKTU.SADECE  DİVAN  BAŞKANI  VE KATİP ÜYELER  VARDI. DİVAN TARAFSIZDI,  HİÇ BİR  AYRIM YAPAMDAN. İSTEYENE SÖZ  HAKKI  VERDİ. ÖZLENEN  BU TÜR ÖRGÜT TOPLANTILARININ ÖRNEK OLMASINI VE  DEVAMINI  DİLİYORUM. YAZILI, SÖZLÜ ISRARLI TALEPLERİMİZE  RAĞMEN ÖRGÜT TOPLANTISI DÜZENLEMEYEN İL VE İLÇE  BAŞKANLARIMIZIN  GEREKLİ MESAJLARI ALDIKLARINI VE BUNDAN BÖYLE TABANIN  SESİNİ DİNLEYECEKLERİNİ VE  GEREĞİNİ  YAPACAKLARINI UMURUYORUM, DİLİYORUM  BEKLİYORUM.

10/26/11

CHP İL, İLÇE, BAŞKAN VE YÖNETİMLERİNE SESLENİYORUM.

CHP İL, İLÇE, BAŞKAN VE YÖNETİMLERİNE SESLENİYORUM.
Bu kritik dönemde CHP Kemal Kılıçdaroğu liderliğinde iktidara yürürken, anayasa paketi oylanırken, halkımız akın, akın CHP ye üye olmaya koşarken sizleri tarihi görev beklemektedir. O görev halkımıza rehber olmanızdır, halkımızı kucaklamanızdır, halkımızı CHP çatısı altında zaman geçirmeden süratle örgütlemenizdir.
Elinizi vicdanınızın üstüne koyun, aynanın karşısına geçin ve şu sorunun cevabını kendinize verin? Bu tarihi görevi hiçbir kişisel çıkar ve menfaat düşünmeden yerine getirdiğinize inanıyor musunuz?
CHP örgüt teşkilatlarına gelen halkımızı güler yüzle karşılıyor musunuz? Doğrudan kişileri hedef almayan öneri ve eleştirilerini, sabırla hoş görü ile dinliyor, notlar alıyor musunuz?
Örgütlenme ağı kuruyor musunuz? Örgütlenme ağı kapsamı içinde üyelere görev yetki ve sorumluluklar veriyor musunuz? Mahalle, sokak ve iş yeri sorumlularını seçiyor musunuz? Birçok başlık altında çalışma grupları oluşturuyor musunuz? Sorumluların, grupların kendi aralarında toplantılar düzenlemelerine, düşüncelerini, önerilerini, eleştirilerini açıklamalarına çalışmalarını (haftalık, aylık) raporlar halinde yönetim kurullarına iletme olanakları tanıyor musunuz?
Yönetim kurulu toplantılarınızda aldığınız kararları, hazırladığınız günlük, haftalık, aylık ve hatta yıllık plan ve programlarınızı panolara asıp üyelerin bilgisine sunuyor musunuz?
Hepsinden çok daha önemlisi, örgüt içinde yapılan gündemli gündemsiz tüm toplantılarda, toplantı yöntemi usul, esas ve kurallarına titizlikle uyuyor ve uyguluyor musunuz? Bu vesile o toplantılarda üyeler kendilerini ifade etme, düşünce, öneri ve eleştiri haklarını özgürce ve eşit oranda kullanmalarını sağlanıyor musunuz?
İl ya da ilçe örgütü içinde örgütlenme ağını kurumsallaştırmayan, aktif olarak çalışmasını sağlamayan il, ilçe, başkan ve yönetimleri ne kadar çalışırlarsa çalışsınlar, ne kadar maddi ve manevi öz veride bulunurlarsa bulunsalar örgütün güçlenmesine asla katkı sağlayamazlar.
Kitle örgütlerinde esas olan aynı kişilerin, çok çalıştıklarından, çok özveride bulunduklarından, çok emek verdiklerinden dolayı alkışlanmaları, takdir edilmeleri, önemli mevkilerle seçilmeleri değildir.
Tam aksine çalışmaları, özverileri, görev yetki ve sorumlulukları alabildiğine tabana yaymak için çaba harcayanlar alkışlanmalı ve önemli yerlere seçilmelidirler.
Parti örgütlerinde görev yetki sorumluluk üstlenenlerin başarı ya da başarısızlıkları bu anlayış içinde değerlendirilmelidir.
Örgütlenme çalışmalarında başarılı olmadan, Kemal Kılıçdaroğlu’nun estirdiği rüzgâra sırtını dayayarak kestirme ve kolay yoldan var olmaya çalışanlar yakın takibe alınmalıdır.

10/25/11

DEMOKRASİNİN EVRENSEL DEĞERLERİ SADECE DİLDE BİR SÖZCÜK DEĞİLDİR.


   
     ADALET NEDİR? Hak ve hukuka uygunluk hakkı gözetme yerine getirme
     HAK NEDİR? Adaletin, hukukun gerektirdiği veya birine ayırdığı şey, kazanç
     HUKUK NEDİR? Toplumun yaşamını düzenlemek için, uygulanması devlet tarafından yaptırıma bağlanmış kurlar biçimidir.
     EŞİTLİK NEDİR? Aynı güce, aynı yetkileri ve özelliklere sahip kimse
    ÖZGÜRLÜK NEDİR? Bir kimsenin herhangi bir otoriteye danışmadan, herhangi bir izin isteme zorunda kalmadan kendi bildiğince kendi seçimlerine göre hareket etme, serbestlik.
    İLKE NEDİR? Bir şeyin temelini özünü belirleyen nokta, olay durum ( öncelikle tartışmaların ilkeleri üzerinde anlaşalım?
    KURAL NEDİR? Davranışlarımıza yön veren uyulması gereken ilke
    DİSİPLİN NEDİR? Kişilerin içinde yaşadıkları topluluğun genel düşünce ve davranışlarına uymalarını sağlamak amacıyla alınan önlemlerin bütünü
    
 ÖRGÜTLÜ YAŞAM İÇİNDE BUNLARI UYGULAMAYANLAR,  UYGULAMAK İÇİN ÇABA SARF ETMEYENLER, AMA BUNLAR ÜZERİNDEN POLİTİKA YAPMAYA ÇALIŞANLAR BOŞ YERE DEMOKRATIM DYE NUTUK ATMASINLAR. GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMIYOR.

10/24/11

PARTİMİZ CHP’DE DELEGE SEÇİMLERİ HAKKINDA ÇOK ÖNEMLİ İKİ SORU CEVAP BEKLİYOR

    Genel Başkanımızın, Örgütlenmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımızın, İl Başkanımızın kesin bir ifadeyle yaptıkları açıklama vardır. O açıklama şudur. Delegeler sandık konularak üyelerin oylarıyla seçilecektir. Açıklamalar partimiz, örgütümüz ve parti içi demokrasimiz adına son derece memnuniyet verici ve sevindiricidir.  Ancak, açıklığa kavuşması gereken çok önemli iki soru vardır.
Bu sorunlardan birincisi üyelikleri günceleşen ve genel merkez tarafından onaylanan üyelerin tamamı aidatlarını yatırmamış olsalar da seçme ve seçilme hakkına sahip olacaklar mıdır?
Bu sorunlardan ikincisi üyelere yönelik olarak hiçbir zaman örgüt toplantıları yapılmadığı için, aynı mahallede oturan parti üyeleri bir birlerini hiç tanımıyorlar. Birbirlerini hiç tanımayan üyeler, delege seçilmek için nasıl aday olacaklardır. Hiç tanımadığı üyelerden nasıl oy isteyeceklerdir?
Seçimler çok yaklaşmasına rağmen bu önemli sorunun nasıl aşılacağına dair il ve ilçe örgütlerimizde gözle görülür bir çalışma yapılmamasındaki sebep ve gerekçe nedir? Seçim günü gelip çatmadan Her CHP üyesi bu soruyu mutlaka sormalı ve cevap aramalıdır.

YAZILARIM HAKKINDA GEN. BŞK.YRD. CIMIZ SAYIN NİHAT MATKAP BEYDEN ALDIĞIM YANIT

Genellikle Facebook paylaşım sitesinde ve internet ortamında üyesi olduğum CHP, örgütümüz hakkında uzun zamandan beri yazdığım düşüncelerimi, öneri ve eleştirilerimi, sorularımı, ilimize, Genel merkezimize e-posta ile yolluyorum. Yazılarımdan dolayı, facebookta, özel mesajla, telefonla, e-posta ile kişisel sohbetlerde eleştiriler, uyarlar, ikazlar, takdirler, beğeniler, olumlu yada olumsuz yorumlar alıyorum. Hiç şüphesiz hepsinin ayrı bir değeri ve anlamı vardır.
Yerel basınımızdan bazı gazetecilerimiz yayınladığım yazılarımdan haber değeri olanları internetten alarak köşelerinde yayınlamışlardır. Yazılarımdan birine Bursa milletvekilimiz olumlu yanıt vermiştir.
Örgütlenme ve Örgüt Yönetimleri Genel Başkan Yardımcımız Sayın Nihat Matkap’ın 24.10.2011 tarihinde e-posta adresime gönderdiği yanıtı aynen bilgilerinize sunuyorum.
 Sn. Bal; Değerli ve anlam yüklü görüşlerinizi inceledim. Duyarlı ve katkılı düşüncelerin çağdaş demokrasilerdeki önemi yadsınamaz. Saygılarımızla”
Elbet eki beni memnun ve mutlu eden bir yanıttır. Sayın Nihat Matkap Beye parti üyesine verdiği önemden ve değerden, dolayı (sade bir parti üyesi olarak) Teşekkür etmeyi bir borç biliyorum.