Bu Blogda Ara
2/27/13
BUNLARI YAZMAK SUÇSA GEREĞİ MUTLAKA YAPILMALIDIR AMA SUÇ DEĞİLSE DE GEREĞİ MUTLAKA YAPILMALIDIR.
Biz, CHP’liler ve CHP’li üyeler olarak öteden beri ne diyoruz, bizim diğer partilerden farkımız vardır diyoruz. O farkımız nedir? Örgütlü yaşamın pratiği içinde, diğer partili üyeler gibi, El etek öpmek için sıraya girmeyiz, kimsenin karşısında el pençe divan durmayız, emrin olur ağam, paşam başkanım demeyiz.
Demokratik kural ve yöntemlere, toplantı, usul, esas ve disiplin kurallarına göre, irili, ufaklı, gündemli gündemsiz toplantılar düzenleriz. Toplantılarda düşüncelerimizi, önerilerimizi eleştirilerimizi öğürce, eşit söz hakkı kullanarak enine boyuna tartıştıktan, konuştuktan sonra çoğunluğun onayladığı kararları uygularız.
Demokratik kural ve yöntemlere, toplantı usul, esas ve disiplin kurallarına göre, tüzük yönetmelik hükümlerine uygun olarak toplantılar düzenliyor muyuz? Toplantılarda düşüncelerimizi, önerilerimizi eleştirilerimizi, öğürce, eşit sürelerde söz hakkı alarak enine boyuna tartışıp kararlar alıp uyguluyor muyuz?
Örneğin ilçe örgüt yapısı içinde tüzük ve yönetmelik hükümlerine göre hangi organlar, birimler toplantı düzenleyebilir?
İlçe yönetim kurulu,
İlçe danışma kurulu,
Belde yönetim kurulu
İlçe belediye ve il genel meclis grupları
İlçe kadın ve gençlik kolları yönetim kurulları
Çeşitli başlıklardan oluşan çalışma grupları (komisyonlar)
Mahalle örgütleri (sorumluları, başkanları, yönetim kurulları)
Adı altında örgüt toplantıları düzenlenir.
Bunları mercek altına koyup inceleyelim.
Örgüt çalışmalarında son 10 ayı esas alacak olursak, ilçe, kadın ve gençlik kolları yönetimlerinin genel olarak her hafta toplandıklarını biliyorum. Ama her üç organında hangi toplantılarda hangi kararları üyelere açıklanmadığı için bilmiyoruz.
Tüzük hükmüne göre, ilçe yönetimi her iki ayda bir genişletilmiş olarak, ilçe danışma kurulu toplantılarının (danışma kurulu yönetmeliğine göre) her üç ayda bir düzenli olarak toplanması gerekirken toplanması gerekir ya hiç toplanmadığını ya da bir kez toplandığına biliyoruz.
Belde yönetimleri birçok yerde yok. Belediye meclisi ve il genel meclis gruplarının toplantısından biz üyelerin hiç haberi olmuyor.
Mahalle örgütlerinin ve komisyonların oluşmadığı, oluşan yerlerde toplantı yapılıp yapılmadığı konusunda bilgimiz olmuyor.
Genç ve bayan olmayan, yönetim kuruluna seçilmeyen üyelerin örgüt içinde kendilerini, düşüncelerini, öneri ve eleştirilerini açıklama seslerini duyurma olanağı tamamen ortadan kalkmış oluyor. Sorunun özünü de bu oluşturuyor. Bu konudaki hiç bir sorulan hiçbir soruya hiçbir yetkili somut bir yanıt vermiyor. Vermek istemiyor. Ve CHP üyesi ham çaresiz hem savunmasız kalıyor.
2/26/13
YALVARIYORUM NE OLURSUNUZ, GERÇEK CHP Lİ İSENİZ BU YAZIMI MUTLAKA OKUYUN AMA YAZIMI OKUMADAN BEĞENMEYİN, YORUM YAZMAYIN ( Devamı en son satırda)
( Bu yazım. CHP hakkında bu güne kadar yazdığım tüm
yazılarımın özetidir diyebilirim. )
3 Yıldan beri en çok örgüt toplantılarının yapılması,
(örgütlenme ağının kurulması) hakkında
yazlar yazdığım için, en çok, görev
yetki ve sorumluluk üstlenenlerden, karar merciine seçilenlerden, toplantı
yapma, düzenleme yetkisi olanlardan, daha açıkçası köşe başlarını tutanlardan (
hem dün hem bugün ) uyarı, ikaz aldım ve
alıyorum. Böylece CHP'de özgür üye olmanın
bedelini ödemeye devam ediyorum.
NE DİYE UYARIYOR VE İKAZ EDİYORLAR HEP BİRLİKTE OKUYALIM.
Hep aynı şeyleri yazıyorsun. Bıktırıyorsun. çok sık yazıp
sayfamızı meşgul ediyorsun. Bize
yer bırakmıyorsun. Parti içi sorunlarını
internet ortamında yayınlıyorsun. Rakip partilere malzeme veriyorsun. (yazdığım
tüm konuları basından ve internetten öğrendiğimi keşke bilip anlasalar) Hep
CHP’yi eleştiriyorsun. AKP’nin yaptıklarını yapacaklarını vb. gibi diğer önemli
konuları hiç yazmıyorsun. Diye huzura çağırıyorlar,uyarıyorlar, ikaz
ediyorlar. Şunu yap bunu yapma diye akıl
veriyorlar. Hiçbir soruma yanıt vermiyorlar. Yazılarımın içeriği ile hiç
ilgilenmiyorlar. Ama yazılarımı hiçbir gerekçe göstermeden (partimize,
örgütümüze ait olan) iletişim sayfalarından siliyorlar, sansür koyuyorlar. Engelliyorlar. Paylaşmamı yasaklıyorlar. Ama
suçun şudur demiyorlar. Suç kanıtını
(yazımı) partimizin yetkili organı olan disiplin kuruluna iletmiyorlar? kendilerini
ceza vermeye yetkili sanıyorlar.
HEP BİRLİKTE PARTİ YÖNETİCİLERİNE SOMUT SORULAR SORALIM.
BİLGİ İSTEYELİM
CHP tüzüğü, başlık, çalışma ilkeleri 5. Mad. diyor ki,
“Partili özel yaşamlarında, görevlerinde, işlerinde ve üyesi
bulundukları kuruluşlarda partinin ilkeleri doğrultusuna uygun davranırlar ve
çalışırlar”
“Partililer toplum hayatının ve parti görevlilerinin
gerektirdiği yetenekleri kazanmak; sorumluluk yerlerine, partinin başarılı,
bilgili ve yetenekli üyelerinin seçilmelerini sağlamak için sürekli çaba
harcarlar”
“ Siyasal yaşamda;
erdemliliğe üretkenliğe, yeteneğe ve emeğe uygun yükselmek esastır.
Partililer, bu ilkelere uymakla, parti yöneticileri de bu ilkeleri uygulamakla
yükümlü ve sorumludurlar”
İlçe yöneticilerimizin en çok korktuğu, sorulmasını hiç
istemedikleri soruyu hep birlikte soralım. Yazılı bilgi isteyelim.
Partililerimiz (örgüt yöneticilerimiz) partinin ilkeleri
doğrultusuna uygun olarak davranıyor ve çalışıyorlar mı?
Partililerimiz (örgüt
yöneticilerimiz) partinin başarılı, bilgili ve yetenekli üyelerinin
seçilmelerini sağlamak ne gibi çaba sarf etmişlerdir?
Parti yöneticilerimiz partimizin çalışma ilkelerini örgütlü
yaşamın pratiği içinde uyguluyorlar mı?
Bu konuda yapılan çalışmalarla ilgili Tarih, yer, zaman
bildirerek yazılı somut bilgiler verir misiniz?
HEP BİRLİKTE PARTİ YÖNETİCİLERİNE SOMUT SORULAR SORALIM.
BİLGİ İSTEYELİM
CHP tüzüğü, başlık muhtarlık bölgesi çalışma görevlileri
çalışma grubu 26. Madde diyor ki,
“Muhtarlık bölgesi görevlileri oluşturulur. Muhtarlık
bölgesi görevlileri (yani mahalle sorumluları) çalışma grubu, bağlı bulunduğu,
İlçe yönetim kurulunun sorumluluğu altında çalışır.”
İlçe yöneticilerimizin en çok korktuğu, sorulmasını hiç
istemedikleri soruyu hep birlikte soralım.
Partimizin can damarı mahalle sorumluları oluştu mu? Kurumsallaştı mı?
Aktif hale geldi mi? göreve geldiğiniz tarihten bu yana mahalle sorumlularının
oluşması, kurumsallaşması, aktif hale gelmesi için ne gibi somut çalışmalar
yapıldı? Yapılıyor?
Bu konuda yapılan çalışmalarla ilgili Tarih, yer, zaman
bildirerek yazılı somut bilgiler verir misiniz?
HEP BİRLİKTE PARTİ YÖNETİCİLERİNE SOMUT SORULAR SORALIM.
YAZILI BİLGİ İSTEYELİM
CHP tüzüğü, başlık İlçe başkanı 28. Madde diyor ki,
“ İlçe düzeyinde kurulmuş çalışma gruplarının, belde başkan
ve yönetim kurullarının, (şimdi bunlar yok) muhtarlık bölgesi görevlileri
çalışma gruplarının (yani mahalle sorumlularının, kanunda ve tüzükte belirlenen
ya da parti organlarınca verilen görevleri yerine getirmeleri için uyumlu
verimli çalışmalarını sağlar”
İlçe yöneticilerimizin en çok korktuğu, sorulmasını hiç
istemedikleri soruyu hep birlikte soralım. Yazılı bilgi isteyelim.
Parti yöneticileri maddede yazılı olan örgüt organlarının
uyumlu verimli çalışmalarını sağlamak için ne gibi çalışma denetleme,
organizasyon yapıyorlar? Maddede yazılı
olan örgüt organlarının görevlerini bizzat parti yöneticilerimi yapmaya
çalışıyorlar? Bu konuda yapılan çalışmalarla ilgili Tarih, yer, zaman
bildirerek yazılı somut bilgiler verir misiniz?
HEP BİRLİKTE PARTİ YÖNETİCİLERİNE SOMUT SORULAR SORALIM.
YAZILI BİLGİ İSTEYELİM
CHP tüzüğü, başlık,
İlçe yönetim kurulu 29. Madde diyor ki,
“ilçe yönetim kurulları,
her iki ayda bir ayın ilk toplantı gününde genişletilmiş olarak
toplanır. Bu toplantıya, ilgili yönetmelikte belirtilen doğal üyeler katılır.
Doğal üyeler konuşabilir. Ama oy kullanamazlar.
Genişletilmiş toplantıda ülke ve yöre sorunları ile parti politikaları
görüşülerek değerlendirmeler yapılır, öneriler geliştirilir.
İlçe yöneticilerimizin en çok korktuğu, sorulmasını hiç
istemedikleri soruyu hep birlikte soralım. Yazılı bilgi isteyelim.
Göreve geldiğiniz günden bu yana, tüzük hükmüne uygun olarak
her iki ayda bir ayın ilk gününde genişletilmiş olarak toplantılar yaptınız mı?
Yaptıysanız, yapılan değerlendirmeleri
önerileri gösteren toplantı tutanakları tanzim edilmiş midir? Sözü edilen toplantıları düzenli olarak
yapmadıysanız gerekçesi nedir?
Toplantıya katılacak olan doğal üyeler kimlerdir? İlçe örgütlerimize
göre toplam sayıları nedir?
Bu konuda yapılan çalışmalarla ilgili Tarih, yer, zaman
bildirerek yazılı somut bilgiler verir misiniz?
HEP BİRLİKTE PARTİ YÖNETİCİLERİNE SOMUT SORULAR SORALIM.
BİLGİ İSTEYELİM
CHP tüzüğü, başlık,
İlçe yönetim kurulunun görevleri 30/B. Madde diyor ki,
“ tüzük kurallarını, kongrelerin, üst yönetim birimlerinin
kararlarını uygular, vereceği görevleri yapar, ilçe düzeyinde oluşturulan
çalıma gruplarının, belde örgütlerinin,
muhtarlık bölgesi görevlileri çalışma grupları ile ilçe çevresindeki
belediye meclisleri parti gruplarının çalışmalarını düzenler ve denetler.”
30/B. Diyor ki,
“ Bütün seçimlerde
parti adaylarının kazanmasını sağlamak için, gerekli çalışmaları yapar ve
yaptırır. Seçim örgütlenmesi yapar. Seçim çalışmalarını denetler. Seçimlerle ilgili
yasal görevleri zamanında eksiksiz yerine getirir”
İlçe yöneticilerimizin en çok korktuğu, sorulmasını hiç
istemedikleri soruyu hep birlikte soralım. Yazılı bilgi isteyelim.
İlçe yönetimlerimiz, yapmış oldukları tüm iş ve işlemlerde
aldıkları kararlarda tüzük kurallarını, üst yönetim birimlerinin kararlarını
uyguluyor arını mı uyguluyorlar? Üst yönetim birimlerinin verdikleri görevleri
mi yapıyorlar? Yoksa kendi bildiklerini mi uyguluyorlar? İlçe örgütü içinde
oluşturulan çalışma gruplarının mahalle sorumlarının çalışmalarını düzenliyor
ve denetliyorlar mı? Yoksa onların yapması gereken görevleri kendileri mi
yapıyorlar yapmaya mı çalışıyorlar?
Bütün seçimlerde parti adaylarının kazanmasını sağlamak için
gerekli olan çalışmaları yapıyor ve yaptırıyorlar mı? Seçim örgütlenmesini
yapıyorlar mı? Seçim çalışmalarını
denetliyorlar mı? Yoksa sadece kendilerinin seçilmesi için çalışıp çaba
gösteriyorlar?
Bu konuda yapılan çalışmalarla ilgili Tarih, yer, zaman
bildirerek yazılı somut bilgiler verir misiniz?
SÖZÜN ÖZÜ
Sorulan sorulara somut cevaplar verenler, örgüt üyelerini bu
konularda bilgilendirenler partimizin CHP’nin güçlenmesi ve iktidara gelmesi
için çalışan ve yüzünde ve sözünde maske olmayanlardır.
Sorulan sorulara somut cevaplar vermeyenler, vermek istemeyenler örgüt üyelerini bu
konularda bilgilendirmek istemeyenler kendileri için, bir yerlere seçilmeleri
için, egolarını tatmin etmek için çalışanlardır. Yani yüzünde ve sözünde maske
olanlardır.
YAZIMIN SON SATIRI
Yazımın içeriğini beğeniyorsanız paylaşmanızı, yorumlarınızı
özellikle talep ediyorum. Yazımın içeriğini beğenmiyorsanız beğenmediğiniz
konuların neler olduğunu yazmanızı özellikle talep ediyorum 26.02.2013
http://www.chp.org.tr/wp-content/uploads/2012/05/CHP-Tuzuk.pdf
2/25/13
YAZILARIM HAKKINDA İBRETLE OKMUNMASI GEREKEN BİR YAZI
DEĞERLİ DOSTLARIM ORHAN VELİ KANIK BİR ŞİİRİNDE DİYOR Kİ
Hiç bir şeyden çekmedi nasırdan çektiği kadar. yazık oldu Süleyman efendiye
BENDE DİYORUM Kİ HİÇ BİR ŞEYDEN ÇEKMEDİM YAZILARIMDAN ÇEKTİĞİM KADAR
Dünden bugüne kimlerden neler çektiğimi merak edip okumak isteyenler için Kısaca özetleyim. Belki bir gün bu yazı belge yerine geçebilir. (Vaktiniz varsa okumanızı tavsiye ederim.)
*Yazılarımı Nisan 2010 tarihinden itibaren, daha çok CHP hakkında, parti çalışmaları hakkında düşüncelerimi, öneri ve eleştirilerimi, sorularımı internet ortamında (facebookta) CHP Bursa İl başkanlığımız, CHP Yıldırım İlçe başkanlığımız, genel merkezimiz site ve sayfalarına kesintisiz olarak yazdım ve yazıyorum.
İlimiz yönetim kurulu üyesi CHP yıldırım ilçeden sorumlu il başkan yardımcımız Sayın Abbas Soğucak 2010 Nisan ayı içinde, yazılarım hakkında görüşmek için bir akşam baş başa görüşmemiz için ilimiz örgütüne davet etti. O akşam uzun bir görüşmemiz oldu. Görüşme bittikten sonra buyurun il başkanımızla (Sayın Gürhan Akdoğan’la) tanıştırayım dedi. Birlikte il başkanımızın odasına girdik. Odasında tanıdığım başka partililerimizde vardı. Abbas Bey “Başkanım intertte yazıları yazan bu arkadaşımız Zülfikar Bey” diye tanıttı. Gürhan Bey kısa bir an yüzüme baktı. Hepsi o kadar benimle hiç konuşmadı. soru sormadı. Bir süre oturup ve ayrıldım. Ama yazılarıma ara vermeden devam ettim. (Yazılarımda en çok Gürhan başkanın ismi geçmektedir. ) daha sonra gazeteye yansıyan Gürhan başkanımızla ilgili bir anımız olmuştur.
http://www.ahmeteminyilmaz.com/tag/zulfikar-bal/
Bağlantı adresini tıklarsınız anımı okursunuz.
*Eski yıldırım ilçe başkanımız Ali Togan makam odasına 2011 Ekim içinde çağırdı. Sürekli internette yazıyorsun bizi genel merkeze şikâyet ediyorsun. (dolabından gazeteyi çıkarıp yazıyı gösterdi) Gazetelere yazılar yazıyorsun partiye örgüte zarar veriyorsun.
http://www.bursahaber.com.tr/%E2%80%98yalniz-chpli-zulfikar-balin-ruyasi-makale,2695.html
Bağlantı adresini tıklarsınız yazımı nerden alıp yayınlandığını ne yazdığını okursunuz. İlçe başkanımızla başkanlarımızla Telefonda ve makam odasında (yazılarım konusunda ) birçok görüşmelerimiz olmuştur. Mesela Ali başkan disiplin kuruluna verilmem istendiğini ama kendisinin engellediğini söylemiştir.(keşke verilseydim) Ama ne yazık ki kapalı kapılar ardında ve telefonda konuşulanları belgeleme şansım yok. Keşke olsaydı.
*Her zaman olduğu gibi 9.8.2012 tarihinde ilçe binamıza uğradım sayın başkanımızın makam odasına girdim. Eski ilçe başkanımızla birlikte başka partili arkadaşlarımızda vardı. Yazılarımdan dolayı yeni başkanımızın yanında, eski ilçe başkanımızın oldukça sert uyarılarına maruz kaldım. Aynı anda yeni başkanımız Sayın Güner Aklan’ın uyarılarına uyarı ve ikazlarına maruz kaldım. Gerekçe, Aynı şeyleri yazdığımı bıktırıcı olduğumu, sık paylaşımlarda bulunduğumu, şikâyetler aldığını CHP yıldırım ilçe başkanlığı sayfasına yazı yazmamamı istedi. Yazmaya devam ettim. Önce yazılarım silinmeye başlandı. Daha sonra sayfa paylaşımıma kapandı. Bütün üyelerin yararlandığı sayfadan ben yararlanamaz oldum. Ceza ağır ama ateş olsam cürmüm kadar yer yakarım. O güce karşı koyma şansım hiç bir zaman olamaz.
http://cancana-balmel.blogspot.com/2012/08/huzura-cagiriyorlar.html
bağlantı adresini tıklarsınız bu konuyu anlatan bilgileri belgeleri okursunuz.
Beni uyaran ikaz Eden başkanlar yönetim kurulu üyeleri (yazılarımın hepsi yayında olmasına rağmen) tek bir yazımı ortaya koyup şu başlıklı şu tarihli yazında şu cümlende şu suçu işlemişsin deyip kanıt gösterseler hiç gam yemeyeceğim. Bir karara dayanmayan kişisel ceza vermeseler, kişisel baskı kurmasalar, Suç belgesini disiplin kuruluna resmen iletseler hiç ama hiç gam yemeyeceğim. Kısacası bir CHP üyesinin özgür iradesiyle CHP de var olması imkânsız denecek kadar zor. derdinizi dinleyecekş anlayacak yetkili bulmak çok zor
CHP’de sorun kişilerin değişmesinde değil anlayışın zihniyetin uygulamanın değişmesinde. Bu konuda ciddi bir gelişme görmüyorum. 26.08.2012
BENDE DİYORUM Kİ HİÇ BİR ŞEYDEN ÇEKMEDİM YAZILARIMDAN ÇEKTİĞİM KADAR
Dünden bugüne kimlerden neler çektiğimi merak edip okumak isteyenler için Kısaca özetleyim. Belki bir gün bu yazı belge yerine geçebilir. (Vaktiniz varsa okumanızı tavsiye ederim.)
*Yazılarımı Nisan 2010 tarihinden itibaren, daha çok CHP hakkında, parti çalışmaları hakkında düşüncelerimi, öneri ve eleştirilerimi, sorularımı internet ortamında (facebookta) CHP Bursa İl başkanlığımız, CHP Yıldırım İlçe başkanlığımız, genel merkezimiz site ve sayfalarına kesintisiz olarak yazdım ve yazıyorum.
İlimiz yönetim kurulu üyesi CHP yıldırım ilçeden sorumlu il başkan yardımcımız Sayın Abbas Soğucak 2010 Nisan ayı içinde, yazılarım hakkında görüşmek için bir akşam baş başa görüşmemiz için ilimiz örgütüne davet etti. O akşam uzun bir görüşmemiz oldu. Görüşme bittikten sonra buyurun il başkanımızla (Sayın Gürhan Akdoğan’la) tanıştırayım dedi. Birlikte il başkanımızın odasına girdik. Odasında tanıdığım başka partililerimizde vardı. Abbas Bey “Başkanım intertte yazıları yazan bu arkadaşımız Zülfikar Bey” diye tanıttı. Gürhan Bey kısa bir an yüzüme baktı. Hepsi o kadar benimle hiç konuşmadı. soru sormadı. Bir süre oturup ve ayrıldım. Ama yazılarıma ara vermeden devam ettim. (Yazılarımda en çok Gürhan başkanın ismi geçmektedir. ) daha sonra gazeteye yansıyan Gürhan başkanımızla ilgili bir anımız olmuştur.
http://www.ahmeteminyilmaz.com/tag/zulfikar-bal/
Bağlantı adresini tıklarsınız anımı okursunuz.
*Eski yıldırım ilçe başkanımız Ali Togan makam odasına 2011 Ekim içinde çağırdı. Sürekli internette yazıyorsun bizi genel merkeze şikâyet ediyorsun. (dolabından gazeteyi çıkarıp yazıyı gösterdi) Gazetelere yazılar yazıyorsun partiye örgüte zarar veriyorsun.
http://www.bursahaber.com.tr/%E2%80%98yalniz-chpli-zulfikar-balin-ruyasi-makale,2695.html
Bağlantı adresini tıklarsınız yazımı nerden alıp yayınlandığını ne yazdığını okursunuz. İlçe başkanımızla başkanlarımızla Telefonda ve makam odasında (yazılarım konusunda ) birçok görüşmelerimiz olmuştur. Mesela Ali başkan disiplin kuruluna verilmem istendiğini ama kendisinin engellediğini söylemiştir.(keşke verilseydim) Ama ne yazık ki kapalı kapılar ardında ve telefonda konuşulanları belgeleme şansım yok. Keşke olsaydı.
*Her zaman olduğu gibi 9.8.2012 tarihinde ilçe binamıza uğradım sayın başkanımızın makam odasına girdim. Eski ilçe başkanımızla birlikte başka partili arkadaşlarımızda vardı. Yazılarımdan dolayı yeni başkanımızın yanında, eski ilçe başkanımızın oldukça sert uyarılarına maruz kaldım. Aynı anda yeni başkanımız Sayın Güner Aklan’ın uyarılarına uyarı ve ikazlarına maruz kaldım. Gerekçe, Aynı şeyleri yazdığımı bıktırıcı olduğumu, sık paylaşımlarda bulunduğumu, şikâyetler aldığını CHP yıldırım ilçe başkanlığı sayfasına yazı yazmamamı istedi. Yazmaya devam ettim. Önce yazılarım silinmeye başlandı. Daha sonra sayfa paylaşımıma kapandı. Bütün üyelerin yararlandığı sayfadan ben yararlanamaz oldum. Ceza ağır ama ateş olsam cürmüm kadar yer yakarım. O güce karşı koyma şansım hiç bir zaman olamaz.
http://cancana-balmel.blogspot.com/2012/08/huzura-cagiriyorlar.html
bağlantı adresini tıklarsınız bu konuyu anlatan bilgileri belgeleri okursunuz.
Beni uyaran ikaz Eden başkanlar yönetim kurulu üyeleri (yazılarımın hepsi yayında olmasına rağmen) tek bir yazımı ortaya koyup şu başlıklı şu tarihli yazında şu cümlende şu suçu işlemişsin deyip kanıt gösterseler hiç gam yemeyeceğim. Bir karara dayanmayan kişisel ceza vermeseler, kişisel baskı kurmasalar, Suç belgesini disiplin kuruluna resmen iletseler hiç ama hiç gam yemeyeceğim. Kısacası bir CHP üyesinin özgür iradesiyle CHP de var olması imkânsız denecek kadar zor. derdinizi dinleyecekş anlayacak yetkili bulmak çok zor
CHP’de sorun kişilerin değişmesinde değil anlayışın zihniyetin uygulamanın değişmesinde. Bu konuda ciddi bir gelişme görmüyorum. 26.08.2012
2/22/13
EĞRİ OTURUP DOĞRU KONUŞALIM. BİR BİRİMİZİ KANDIRMAYALIM. BİZ KIRKIZ BİRBİRİMİZİ ÇOK İYİ BİLİRİZ.
(Oldukça önemli bir yazı)
Demokrasiyi ve demokrasinin
evrensel ilkeleri olan eşitliği, adaleti, özgürlüğü savunan, bir parti ya da
demokratik yapıya sahip olan kitle o örgütünün, o örgüt başkanının, o örgüt
yönetim kurulu üyelerinin yaptığı iş ve işlemlerin tümünde başarılı olup
olmadığını belirleyen temel esaslar, temel doğrular, nelerdir?
Bu sorunun tek ve somut bir
cevabı vardır. O partinin, o örgütün tüzüğüdür. O örgütün kendi içinde karar
altına aldığı örgütün ve örgüt üyelerinin tamamını bağlayan değişmeyen ilke kurallarıdır. Önceden hazırlanıp açıklanan kısa orta ve uzun
vadede yapılacak olan iş ve işlemlerin plan, proje ve programlarıdır. Bu temel doğrular ve esaslar üzerinden değerlendirme
yaparak, o parti ve örgüt yönetiminin
başarılı ya da başarısız olduğunu söyleyebiliriz.
Örneğin CHP ilçe örgüt
başkanlıklarından herhangi birini ele alalım. Bir bütün olarak örgütün belli bir zaman
dilimi içinde yaptığı tüm iş ve işlemleri denetleyelim. Başarılı olup olmadığı konusunda bir rapor
düzenleyelim.
CHP örgüt başkanlığının, örgüt
faaliyetlerinde, çalışmalarında uyması ve uygulaması zorunlu olan, temel esasları
ve doğruları, yani tüzüğü, kararları,
yazılı bilgi ve belgeleri, toplantı tutanaklarını, gelir, gider, evrak ve
demirbaş defterlerini isteyelim. Örgüt başkanına, gerekirse yönetim kurulu
üyelerine birkaç temel soru soralım. Sonra
elimizi vicdanımızın üzerine koyup denetlemeye ve raporumuzu yazmaya başlayalım.
Örgüt çalışmalarında temel esas ve
doğrulara uymayanların, görev, yetki ve sorumluluklarını ihlal ve ihmal edenlerin
cezası görevden almak olsaydı, acaba CHP’de görevden alınmayan kaç örgüt
yönetimi kalırdı?
EĞRİ OTURUP DOĞRU KONUŞALIM BİR
BİRİMİZİ KANDIRMAYALIM. BİZ KIRKIZ BİRBİRİMİZİ ÇOK İYİ BİLİRİZ. Demokrasilerde başarının
yolu, temel olan esas ve doğrulara uymak ve uygulamaktır. Gerisi boş laftır. Kandırmadır.
Aldatmacadır.
ÖNEMLİ NOT: Bu yazımı üyesi
olduğum ilçe başkanlığımız sayfasında yayınlamayı çok isterdim. Ama gerekçesi
açıklanmayan bir bir sebepten dolayı sayfa yazılarıma paylaşımıma süresiz olarak
kapalı olduğu için yayınlayamıyorum. Bu konuda örgütüme gerekli başvuruları
yaptım. hiçbir yanıt alamadım. 23.02.2013
2/10/13
CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜT BAŞKANIMIZA SÖZÜM OLSUN DEMİŞTİM. SÖZÜMDE DURACAĞIM KATILACAĞIM İLK ÖRGÜT TOPLANTISINDA, ÖRGÜT ÜYELERİMİZİN HUZURUNDA, AŞAĞIDA SORULARI İLÇE BAŞKANIMIZIN CEVAPLAMASI DİLEĞİ İLE SORACAĞIM.
1.2.2012 Tarihinde cumartesi günü yapılan serbest kürsü toplantısının kapanış konuşmasında, Sayın ilçe başkanımız yönetim kurulu çalışmaları hakkında beklediği eleştirilerin yapılmadığını söylemişti. Bende oturduğum yerden sayın başkanım sözüm demiştim.
Sözümü tutacağım. Yapılacak olan ilk örgüt toplantısında aşağıda soruları sayın ilçe başkanımızın cevaplaması dileği ile örgüt huzurunda soracağım.(internet ortamı olduğu gerekçesiyle burada sorduğum hiç bir soruma yanıt alamadım. Oysa ilçe örgütümüzde yapılan tüm çalışmaların, tüm duyuruların, bilgilerin, haberlerin, resimlerin internet ortamı üzerinden, basın yayın aracılığı ile yapıldığını hepimiz biliyoruz.görüyoruz. okuyoruz, şahit oluyoruz.
CHP tüzüğü 29. Madde aynen şunu yazıyor.(http://www.chp.org.tr/wp-content/uploads/2012/05/CHP-Tuzuk.pdf)” İlçe yönetim kurulları, her iki ayda bir ayın ilk toplantı gününde genişletilmiş olarak toplanır. ” Tüzük hükmü gereğince 9 ayda en az 4 defa genişletilmiş toplantı yapılması gerekirken (danışma kurulu toplantısı) 22.9.2012 tarihinde tek bir toplantı yapılmıştır.
CHP danışma toplantıları yönetmeliği 5.madde aynen şunu yazıyor. http://www.chp.org.tr/wp-content/uploads/2012/06/9danisma_toplantilari_yonetmeligi.pdf ”ilçe yönetim Kurullarının belirleyeceği tarihlerde (en geç üç ayda bir) yapılır. Yönetmelik hükmü gereğince 9 ayda 3 defa toplanması gerekirken sadece bir defa toplantı yapılmıştır.
Danışma kurulu toplantılarının yapılmasında ki temel amaç nedir?
CHP tüzüğü, bu konuda aynen şunu yazıyor” ülke ve yöre sorunları ile parti politikaları görüşülerek değerlendirmeler yapılır. Öneriler geliştirilir”
SORUYORUM
Tüzükte, yönetmelikte yazlı hükümler olmadığı halde, ilçe örgütümüz toplantı salonunda aylardan beri hiç ara verilmeden her hafta cumartesi günleri sunumlar, paneller, yapılıyor. Her cumartesi günleri ilçe toplantı salonumuz tıklım, tıklım doluyor. Bu toplantıları kesinlikle yararlı, önemli ve gerekli gördüğümü toplantılarda birçok kez ifade etmişimdir. bu toplantılar rahatlıkla yapılırken, tüzükte, yönetmelikte yazılıi emredici hüküm olduğu halde, ilçe danışma kurulları düzenli olarak, her iki ayda bir neden toplanmıyor? Neden toplanmamıştır? Tüzük yönetmelik hükümleri neden yerine getirilmemiştir? getirilmiyor) Üyelerimizi seminerlerde, sunumlarda neden sadece dinlemeye ve soru sormaya mahkûm oluyor? Örgütümüz danışma kurulu üyelerimiz, delegelerimiz, parti politikalarını, değerlendirmeleri neden yapmıyor? Öneriler neden geliştirilmiyor? Bunun yapılmasına engel olan kimdir? kimlerdir?
SORUYORUM.
Mahalle örgütleri hiç şüphesiz ki partimizin can damarlarıdır. Bu nedenledir ki, mahalle örgütlerimizin oluşması ve seçilmesi için, haftalarca, aylarca süren (Mah. üyelerimizle) önce ön görüşme sonra seçimli toplantılar yapılmıştır. Toplantılar sonucunda 67 mahallenin yönetim kurulları, yönetim kurulu başkanları seçilmiştir. 10 başlıktan oluşan 10 tane komisyon kurulmuştur. Komisyon başkanları seçilmiştir. Bunlar son derece önemli çalışmalardır. Ama bunlar Yetmiyor. Mahalle örgütlenmelerinin, komisyonların kurumsallaşması ve aktif hale gelmesi gerekiyor. Çalışmaların ilçe yönetimi tarafından tüzük hükmü gereğince (Tüzük Md. 28) devamlı denetlenmesi gerekiyor.http://www.chp.org.tr/wp-content/uploads/2012/05/CHP-Tuzuk.pdf
Yapılan cumartesi toplantılarında veya farklı formatta düzenlenecek örgüt toplantılarda; Mahalle yönetim kurulu başkanlarımız, komisyon başkanlarımız, mahalle yönetimlerinden ve komisyonlardan sorumlu olan ilçe örgütü başkan yardımcılarımız düşüncelerini neden açıklamıyorlar? Neden hiç konuşmuyorlar? Kendilerini neden tanıtmıyorlar? Neden seçilenlerin kimler olduğunu bilmiyoruz? Yaptıkları Mah. Komisyon çalışmalarını, karşılaştıkları sorunlarını, Önerilerini, eleştirin neden anlatmıyorlar? Haftalık, aylık çalışmalar hakkında, düzenledikleri çalışma raporlarını toplantılarda neden okumuyorlar? Neden tartışmıyorlar? Neden tartışmıyoruz? toplantı tutanaklarını neden okumuyoruz? Bunun yapılmasına engel olan kimdir? kimlerdir?
SORUYORUM
Danışma kurulu toplantıları, genişletilmiş örgüt toplantıları, serbest kürsü toplantıları, mahalle örgüt toplantıları, komisyon toplantıları, yönetim kurulu toplantıları, delegelerimizin, komisyon ve mahalle yönetim kurulu başkanlarımızın, üyelerimizin konuşmaları,
Yapılan ziyaretler kadar, görüşmeler kadar, sunumlar, seminerler kadar, önemli ve gerekli değil midir? Önemli ve gerekli ise, bu konularda yapılan çalışmalar organizasyonlar, planlar, programlar düzenlemeler örgütün, üyelerin bilgisine, ilgisine neden sunulmuyor? Bunun yapılmasına engel olan kimdir? kimlerdir?
SORUYORUM
Parti tüzüğümüzün http://www.chp.org.tr/wp-content/uploads/2012/05/CHP-Tuzuk.pdf çalışma ilkeleriyle ilgili 5. Maddenin 4.parağrafı hükmü gereğince (başarılı, bilgili, yetenekli üyelerin seçilmelerini sağlamak için) 9 ay içinde hangi somut çalışmalar yapılmıştır? Yapılmaktadır?
SORUYORUM
Örgüt üyelerimizin, parti olanaklarından yararlanmalarında, seçime hazırlanmalarında, seçmelerinde, seçilmelerinde, kendilerini ifade etmelerinde, tanınmalarında, tanımalarında, üyelere görev verilmesinde, örgüt üyeleri arasında eşitlik ve adalet ilkesine uyulmuş mudur? Uyulmakta mıdır? Uyulmuyorsa uymayan uyulmasına engel olan kimdir? kimlerdir?
Örgütümüzü ve örgüt çalışmalarımızı tümden ilgilendiren somut sorulara, somut cevapların verilmesini, örgütümüzün, örgüt üyelerimizin bu konularda bilgilendirilmesini (Tüzük Md. 7/B hükmü gereğince) http://www.chp.org.tr/wp-content/uploads/2012/05/CHP-Tuzuk.pdf önemle, arz talep ediyorum. 11.2.2013
NOT: Bu yazımı İlçe Başkanlığımız facebook iletişim sayfasında yayınlamayı çok isterdim. Ancak ile ilçe başkanlık sayfamız yazılarıma ve paylaşımıma hiç bir gerekçe olmadan süresiz olarak kapatıldığı için yayınlayamıyorum. örgüt çalışmalarımızla ilgili olarak hiç bir bilgiden yararlanamıyorum. Bu haksız ve adaletsiz uygulamanın son bulmasını istiyor ve talep ediyorum.
2/02/13
CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜT BİNAMIZDA YAPILAN SERBEST KÜRSÜ TOPLANTISINDA İLÇE BAŞKANIMIZ DEDİ Kİ
CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜT BİNAMIZDA YAPILAN SERBEST KÜRSÜ TOPLANTISINDA İLÇE BAŞKANIMIZ DEDİ Kİ
İlçe binamızda, 22,1.2013 tarihinde cumartesi günü saat 14.00 yapılan serbest kürsü toplantısını AÇIŞ konuşmasında ilçe başkamız dedi ki, ELEŞTİRİ yapmak çok kolaydır.
Bende kürsüde yaptığım konuşmanın en başında dedim ki, ELEŞTİRİ ve öz ELEŞTİRİ demokrasinin olmazsa olmazlarından biridir. Yeter ki, yapılan ELEŞTİRİLER doğrudan şahısları hedef almasın, verilen hizmete yapılan iş ve işlemlere yönelik olsun.
Verilen hizmete, iş ve işlemlere yönelik olarak yapılan ELEŞTİRİLERDEN, hiçbir zaman ürkmeyelim, korkmayalım, çekinmeyelim. ELEŞTİRİYİ öcü gibi görüp, göstermeyelim. Tam aksine, bu tür ELEŞTİRİLERİN yapılmasını alabildiğine teşvik edelim. Konuşmacıların cesaretini, toplantının daha ilk başında kırmayalım.
Verilen hizmetlerin, yapılan iş ve işlemlerin, alınan kararların doğruluğuna, yanlışlığına yönelik olarak yapılan ELEŞTİRİLERİ yolumuzu, önümüzü aydınlatan bir ışık, bir rehber olarak görelim. Bu anlamda ELEŞTİRİLERDEN alabildiğine yararlanalım.
Demokrasiyi savunduğunu ve uyguladığını söyleyen bir ülkede, bir partide, bir örgütte muhalefet yoksa orada demokrasi beslenemez. Güçlenemez, Gelişemez, genişleyemez.
AŞAĞIDAKİ 2 PARAGRAFIM TAM BİR ELEŞTİRİDİR
1-CHP en büyük sorunlarından birisi, örgüt çalışmalarında, örgüt toplantılarında demokratik kurallar, ilkeler ve disiplin doğrultusunda faaliyet gösteren muhalefetin olmamasıdır. (bu cümle ve anlamı önemlidir) Bu durum demokrasi adına bu önemli bir eksikliktir. Bu eksikliği gidermek hepimizin görevi olmalıdır.
2-Parti içinde yapılan, delege seçimlerinde, başkanlık ve yönetim kurulu üyeliği seçimlerinde, aslanlar gibi mücadele edeceksin, rakiplerinle yarışacaksın. Ama seçimi kaybedince bir daha ki seçim sürecine kadar, ortalıkta görünmeyeceksin. Kaybolacaksın, hiçbir çalışmaya, hiçbir örgüt toplantısına katılmayacaksın. Konuşmayacaksın öneri ve ELEŞTİRİDE bulunmayacaksın. Bilinçli bir suskunluk içinde olacaksın, fırsat kollayacaksın. Koltuğa oturmak için, en zayıf anında vuracaksın. Bu uygulama, bu anlayış, bu zihniyet ne kadar yanlışsa, seçimleri kazananların buna sesiz, ilgisiz, duyarsız, kalmaları da o kadar yanlıştır. Parti ve örgüt içinde barışın, huzurun sağlanması şarttır. Burada en büyük görev gücü, yetkiyi elinde bulunduranlar dadır. Yani seçilip görev başında olanlardadır. İşte bu tespit bir ELEŞTİRİDİR. ELEŞTİRİM dikkate alınır, alınmaz gereği yapılır yapılmaz onu zaman gösterecektir.
İlçe başkanımız KAPANIŞ konuşmasında dedi ki, ben daha çok yönetim çalışmalarına yönelik olarak eleştiriler bekliyordum, yapılmadı dedi. Bende oturduğum yerden yüksek sesle, bir daha ki toplantıda sözüm olsun Sayın başkanım dedim. 03.02.2013
ÖNEMLİ NOT: 3 yıldan beri il, ilçe, kadın kolları, kongrelerine katıldım. Hemen hemen hiçbir örgüt toplantısını kaçırmadım. Ama ilk defa protokolün uygulanmadığı konuşmayanların, konuşturmayanların bolca söz alıp konuştuğu bir toplantıya şahit oldum. Bu anlamda toplantıyı düzenleyenleri, katılanları, konuşanları kutluyorum. Ve bu tür toplantıların kesinlikle devamını diliyorum. Öneriyorum. Ve talep ediyorum.
https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10151417864714419&set=p.10151417864714419&type=1
resim 16.9.2012 tarihinde Barış Manço Kültür Merkezinde ilçemiz örgüt toplantısında yaptığım konuşmada çekilmiştir.
İlçe binamızda, 22,1.2013 tarihinde cumartesi günü saat 14.00 yapılan serbest kürsü toplantısını AÇIŞ konuşmasında ilçe başkamız dedi ki, ELEŞTİRİ yapmak çok kolaydır.
Bende kürsüde yaptığım konuşmanın en başında dedim ki, ELEŞTİRİ ve öz ELEŞTİRİ demokrasinin olmazsa olmazlarından biridir. Yeter ki, yapılan ELEŞTİRİLER doğrudan şahısları hedef almasın, verilen hizmete yapılan iş ve işlemlere yönelik olsun.
Verilen hizmete, iş ve işlemlere yönelik olarak yapılan ELEŞTİRİLERDEN, hiçbir zaman ürkmeyelim, korkmayalım, çekinmeyelim. ELEŞTİRİYİ öcü gibi görüp, göstermeyelim. Tam aksine, bu tür ELEŞTİRİLERİN yapılmasını alabildiğine teşvik edelim. Konuşmacıların cesaretini, toplantının daha ilk başında kırmayalım.
Verilen hizmetlerin, yapılan iş ve işlemlerin, alınan kararların doğruluğuna, yanlışlığına yönelik olarak yapılan ELEŞTİRİLERİ yolumuzu, önümüzü aydınlatan bir ışık, bir rehber olarak görelim. Bu anlamda ELEŞTİRİLERDEN alabildiğine yararlanalım.
Demokrasiyi savunduğunu ve uyguladığını söyleyen bir ülkede, bir partide, bir örgütte muhalefet yoksa orada demokrasi beslenemez. Güçlenemez, Gelişemez, genişleyemez.
AŞAĞIDAKİ 2 PARAGRAFIM TAM BİR ELEŞTİRİDİR
1-CHP en büyük sorunlarından birisi, örgüt çalışmalarında, örgüt toplantılarında demokratik kurallar, ilkeler ve disiplin doğrultusunda faaliyet gösteren muhalefetin olmamasıdır. (bu cümle ve anlamı önemlidir) Bu durum demokrasi adına bu önemli bir eksikliktir. Bu eksikliği gidermek hepimizin görevi olmalıdır.
2-Parti içinde yapılan, delege seçimlerinde, başkanlık ve yönetim kurulu üyeliği seçimlerinde, aslanlar gibi mücadele edeceksin, rakiplerinle yarışacaksın. Ama seçimi kaybedince bir daha ki seçim sürecine kadar, ortalıkta görünmeyeceksin. Kaybolacaksın, hiçbir çalışmaya, hiçbir örgüt toplantısına katılmayacaksın. Konuşmayacaksın öneri ve ELEŞTİRİDE bulunmayacaksın. Bilinçli bir suskunluk içinde olacaksın, fırsat kollayacaksın. Koltuğa oturmak için, en zayıf anında vuracaksın. Bu uygulama, bu anlayış, bu zihniyet ne kadar yanlışsa, seçimleri kazananların buna sesiz, ilgisiz, duyarsız, kalmaları da o kadar yanlıştır. Parti ve örgüt içinde barışın, huzurun sağlanması şarttır. Burada en büyük görev gücü, yetkiyi elinde bulunduranlar dadır. Yani seçilip görev başında olanlardadır. İşte bu tespit bir ELEŞTİRİDİR. ELEŞTİRİM dikkate alınır, alınmaz gereği yapılır yapılmaz onu zaman gösterecektir.
İlçe başkanımız KAPANIŞ konuşmasında dedi ki, ben daha çok yönetim çalışmalarına yönelik olarak eleştiriler bekliyordum, yapılmadı dedi. Bende oturduğum yerden yüksek sesle, bir daha ki toplantıda sözüm olsun Sayın başkanım dedim. 03.02.2013
ÖNEMLİ NOT: 3 yıldan beri il, ilçe, kadın kolları, kongrelerine katıldım. Hemen hemen hiçbir örgüt toplantısını kaçırmadım. Ama ilk defa protokolün uygulanmadığı konuşmayanların, konuşturmayanların bolca söz alıp konuştuğu bir toplantıya şahit oldum. Bu anlamda toplantıyı düzenleyenleri, katılanları, konuşanları kutluyorum. Ve bu tür toplantıların kesinlikle devamını diliyorum. Öneriyorum. Ve talep ediyorum.
https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10151417864714419&set=p.10151417864714419&type=1
resim 16.9.2012 tarihinde Barış Manço Kültür Merkezinde ilçemiz örgüt toplantısında yaptığım konuşmada çekilmiştir.
1/27/13
CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜMÜZÜN ÖRGÜT ÇALIŞMALARI HAKKINDA KİŞİSEL RAPORUMDUR
CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜMÜZÜN ÖRGÜT ÇALIŞMALARI HAKKINDA
KİŞİSEL RAPORUMDUR
BİR ÖNCEKİ YÖNETİM KURULU ÇALIŞMALARI
Bir önceki yönetim kurulu
çalışmalarından, partimize gönül veren
taşın altına elini koyan
örgüt üyesi olarak memnun
değildim. Şikâyetlerim çoktu.
Başlıca şikâyet konularını özetleyecek olursam,
İlçe örgütümüz kullanışlı, sağlıklı bir mekâna
sahip değildi. Odaları çok küçüktü. Toplantı salonu yoktu. İlçe örgütümüz
üyelerimize yansıyacak derecede önemli
ekonomik sıkıntısı vardı.
İlçenin telefonu, kesikti, internet bağlı değildi. Bilgisayar yoktu.
Masalar, sandalyeler, diğer demirbaşlar eskiydi
yeterli değildi.
İlçe örgütümüzde çalışan, eleman ( sekreter
hizmetli)yoktu.
Örgüt binamız belli saatler
arasında düzenli olarak açılıp kapanmıyordu. Üyelerimizin telefon
numaraları, adresleri, üye sayısı vb. gibi bilgiler sağlıklı değildi.
İlçe yönetim kurulu üyeleri arasında uyum,
huzur, birlik, dayanışma beraberlik yoktu. Tabanla iletişim kurulmada çok
zorluk çekiliyordu.
İlçe başkanımız, İlçe kadın ve gençlik kolları
başkanlarımız görevden alınıyor, Ya da istifa ediyordu. Yerine yenileri
başkaları atanıyordu.
Örgüt çalışmalarında, görev,
yetki ve
sorumlulukların kullanılmasında
parti tüzüğüne, partinin çalışma
ilke ve kurallarına, toplantı disiplinine nerede ise hiç uyulmuyordu.
Yıllarca örgüt toplantısı yapılmıyordu.
Örgütlenme ağı kurulmuyordu. İlçe delegeleri, mahalle üyeleri hiçbir birlerini
tanımıyordu.
Seçmede, seçilmede üyelerin kendisini
ifade etmesinde partinin
olanakları üyeler arasında eşit ve adil
olarak kullanılmıyordu.
Seçimlerde sandık görevlileri
bulmakta çok zorluk çekiliyordu.
Yönetim kurulu adına, referandum
ve seçim çalışmaları yapmaları için, giderleri kendileri karşılaması şartıyla
bazı gruplara yetki ve görev veriliyordu.
Yönetim kurulunun bilgisi ve
onayı dışında, hatta yönetim kuruluna
rağmen, bazı gruplar seçilmek için
üyelerle, kahve ve salon toplantıları düzenliyorlardı.
Yıllar sonra ilk kez, mahallelere sandıklar kondu.
Blok liste yöntemiyle delege
seçimleri yapıldı. Seçimlerinde ciddi sıkıntılar yaşandı. Üyeler birbirlerini, üyeler seçtikleri delegeleri, delegeler birbirlerini,
delegeler seçecekleri ilçe başkan
adaylarını, yönetim kurulu üyelerini
tanımıyordu. Seçim çalışmalarında
ahbap çavuş ilişkileri, guruplar, kutuplaşmalar belirgin şekilde
ön plana çıkıyordu. İsteyenler, istediği üyelerle istediği delegelerle
istedikleri zaman toplantı yapabiliyordu. Özgür iradenin, özgür üyeyenin seçilmesine hiç şans
tanınmıyordu. Bu şartlar
altında blok liste yöntemi ile
29.5.2012 tarihinde ilçe kongre seçimleri yapıldı. (En çok oy alan
üyeler değil) en çok oy alan blok listeler
seçimi kazandı. Delegeler, İlçe
başkanı ve ilçeyönetim kurulu üyeleri, tümüyle yenilendi. Eski yüzler, eski isimler gitti. Yeniler isimler, yeni yüzler göreve geldi. Seçimi kazananlar kendi arasında görev
bölümü yaptı. Zaman geçirmeden çalışmalara başladı. Ve aradan tam 9 geçti.
YENİ YÖNETİM KURULU 9 AYDA NELER
YAPMIŞTIR?
Bu konudaki bilgileri ilçe
başkanlığımızın 28.11.2012 tarihli dilekçeme verdiği 21.12.2012 ayrıntılı
bilgileri, şahit olduğum çalışmaları esas alarak yapılanları başlıklar ve
maddeler halinde özetlemek istiyorum.
1-14.6.2012 tarihinde Barış Manço
kültür merkezinde yıllardır yapılmayan geniş katılımlı örgüt toplantısı
yapılmıştır.
2- 10.9.2012 tarihinde İlçe
binamızda dar katılımlı tüzük gereği
(Tüzük.29.Mad. 2 ayda bir her ayın ilk toplantısı)danışma toplantısı
yapılmıştır.
3-ilçe binamız yeni adresine
taşınmış 29.9.2012 tarihinde açılış görkemli açılış töreni yapılmıştır. Yeni
demirbaşlar alınmıştır. Yeni ilçe
binamızda bir sekreter bir hizmetli olmak üzere göreve başlamıştır.
4-6.9.2012 tarihinde mahalle
yönetim kurulları seçilmesi için, her mahalle üyesi ile ayrı ayı ön görüşme
toplantıları düzenlenmeye başlanmıştır.
Ön görüşme toplantılarından ayrı
olarak mahalle yönetim kurulları seçimleri için, her mahalle üyeleri ile ayrı,
ayrı ikinci toplantılar düzenlenmiştir. Ön görüşme toplantılarıyla birlikte
yaklaşık 4 ay süren çalışmalar ve toplantılar sonunda mahalle yönetim kurulları
seçilmiştir.
5-ilçe örgütümüz bünyesinde
yönetim kurulunun 10.9.2012 tarih ve 103 nolu kararıyla 10 başlıktan oluşan
komisyon oluşturulmuştur.
6- İlçe binamız 8.30 ve 18
saatleri arasında hep açık tutulmuştur.
7-Mahalle muhtarlarının yüzde 90
ziyaret edilmiştir.
8- partimize 400 yüz yeni üye
kazandırılmıştır.
9- ilçe başkanlığımız toplantı
salonunda ilki 3.11.2012 tarihinde başlayan ve her hafta cumartesi günleri
sunumlar yapılmıştır. Yapılmaya devam edilmektedir.
10-komisyonlarla, mahalle başkan
ve yardımcılarıyla toplantılar düzenlenmiştir.
11- Esnaf, ölüm, düğün, hasta
ziyaretlerine, resmi, kurum, kuruluş dernek, örgüt, üye görüşmelerine özel bir
ağırlık verilmiştir.
12-kentsel dönüşüm konusunda
mahalle ve sokak çalışmaları toplantıları yapılmıştır. Halkımız bilgilendirilmiştir.
12- yakın zamanda örgütümüzle
yapılacak toplantıda bu çalışmalar daha detaylı olarak anlatılacağı
açıklanmıştır.
13- üyelik bilgileri güncelleştirilmiştir.
(telefon adres vb. gibi)
14-Yıllardan sonra ilk kez ilçe
örgütümüzün gelir gider faaliyet raporu yazılı olarak açıklanmış, ilçe ilan
panosuna asılmış üyelerin bilgisine sunulmuştur.
İlçe başkanımızın dilekçeme verdiği yazılı
yanıtta“ yapılan çalışmalar ilçemizde görülmedik bir biçimde hareketlenmeye
neden olmuştur” ifadesini kullanmıştır.
YENİ YÖNETİM KURULU 9 AYDA NELER
YAPMAMIŞTIR.
1-yönetime seçilip görev bölümü
yaptıktan sonra, ilk ay bir içinde
örgütsel, idari ve mali konuda nasıl bir
ilçe yönetimi devir teslim aldığına
dair detaylı bir rapor
hazırlamamıştır. ilan panosuna
asmamıştır. örgütün, üyelerin
bilgisine sunmamıştır. Raporu toplantılarında okumamıştır.
2- bir çok öneri,uyarı ve ikazlara
rağmen, ilçe örgütümüzde kısa,
orta, uzun vadeye yönelik olarak, yapılan ve yapılacak olan iş ve
işlemlerle ilgili olarak çalışma plan,proje, porğramı hazırlayıp, ilan panosuna
asılarak üyelerimize duyurulmamıştır. Örgüt toplantılarında okunarak
üyelerimiz bilgilendirmemiştir.
3- ziyaretlere görüşmelere
kutlamalara etkinliklere, eylemlere kimlerin, kimlerle nereye ne zaman gideceği önceden örgüte üyelere
açıklanmamıştır. aynı gün yada bir gün
önceden alınan kararlarla, günü birlik olarak
yapılan genelde aynı kişilerden
oluşan dar kadro çalışmalar tercih
edilmiştir. Bu çalışma yöntemi ve
modeli üyeler arasında, tanımada, tanınmada, üyelerin kendilerini örgüt, örgüt içinde ifade
etmelerinde, seçimlere hazırlanmalarında, partinin
olanaklarından, isminden, namından, şöhretinden eşit ölçüde
yararlanmada ciddi derecede haksızlığa, eşitsizliğe, adaletsizliğe
huzursuzluğa neden olmuştur. ve olmaya
devam etmektedir. (bu sorunların
asgari düzeye inmesi için örgütlenme
ağının kurulması, örgüt toplantılarının peryodik olarak aksatılmadan
yapılması hayati derece önemlidir.
Gereklidir. zorunludur.)
4- partimizin örgütümüzün can
damarı, hayat damarı olmasına rağmen, önemi, önceliği aciliyeti olmasına rağmen, tüzük hükmü olmasına
(Tüz.Mad. 27) rağmen, genel başkanımızın konuyla ilgili (7.7.2010 tarihli)
somut demecine rağmen, sürekli uyarı ve
ikazlarımıza rağmen, bu gerçeklerin bilinmesine rağmen ilk 4 ayılık zaman
tamamiyle dar kadro çalışmasıyla,
ziyaretlere, görüşmelere, kutlamalara, eylem
ve etkinliklere ve diğer işlere
ayrılmıştır. Örgütlenme ağının
kurulma çalışmaları 4 ay boyunca
çeşitli gerekçelerle ertelenmiş ve
gündeme dahi gelmemiştir.
4- 4 ay sonunda 2 aşamalı olarak
örgütlenme ağı kurulma
çalışmalarına başlanmıştır. 1.aşamada, her mahalle üyeleri ile ayrı,
ayrı ön görüşme toplantıları
yapılmıştır. 2. Aşamada yine her mahalle
üyesi ile ayrı, ayrı
mahalle yönetim kurulları
seçimli toplantıları yapılmıştır. İlk ön görüşme toplantı 6.9. 2012 ilçemiz binasında yapılmıştır.
10.9.2012 tarihinde 103 nolu
kararla ilçe yönetim kurulumuz 10
başlıktan oluşan 10 adet
komisyon kurulduğunu
13.9.2012 tarihinde internet ortamında
üyelerimize duyurmuştur. (eğitim,yerel yönetimler,engelliler, emek,
bilişim, bütçe, kitle örgütleri, kültür sanat, kentsel dönüşüm,sosyal
yardımlar)
Ön görüşme toplantılarına her
mahalleden kaçar üye ve kimler katılmıştır? Seçimli toplantılara her mahalleden kaçar
üye katılmıştır. Toplantılarda
neler konuşulmuştur. Hangi bilgiler öne
çıkmıştır? Mahalle yönetim kurulu
başkanlıklarına, yönetim kurulu
üyeliklerine kimler seçilmiştir?
hangi komisyonlar aktif olarak kurulmuş ve çalışmalara
başlamıştır? Komisyonlar kaçar
kişiden oluşmuştur? komisyonlara ve komisyon
başkanlıklarına kimler
seçilmiştir? Mahalle
yönetimlerine,komisyonlara seçiler yönetim kurulunda onaylanarak
resmiyet kazanmışmıdır?
Komisyonlarla, komisyon başkanlarıyla, mahalle yönetim kurulu başkanlarıyla yapılan
toplantılarda neler konuşulmuş ve
görüşülmüştür? Hangi öneri
ve eleştiriler ön plana
çıkmıştır? Bu konularla ilgili
olarak ilçe delegelerimize, örgüt üyelerimize yazılı sözlü hiçbir açıklama
yapılmamıştır. Örgütümüz,
üyelerimiz, delegelerimiz bilgilendirilmemiştir.
5- ilçe yönetim kurulu
toplantılarında hangi gündem
maddelerinin görüşüldüğünü,
hangi kararların alındığını, hangi kararları uygulamaya koyulduğu, hakkında örgütümüze, delegelerimize, örgüt üyelerimize
uyarı, ikaz ve taleplerimize rağmen hiç
bir açıklama yapmamıştır.
6- 14.6.20912 tarihinde yapılan ilçe örgüt
toplantısında,22.9.2012 Tarihinde
yapılan ilçe danışma meclisi
toplantısında kimlerin söz
aldığı hangi önerilerini
eleştirilerin öne çıktığı,
katılımın hangi oranlarda gerçekleştiği
hakkında düzenlenen (düzenlenmesi
gereken)toplantı tutanağı ilan
panosuna asılarak örgütün, üyelerin, bilgisine
sunulmamıştır. 27.01.2013
Not: Bu
yazımı ilçe başkanlığımız facebook
sayfasında yayınlamayı
isterdim ancak. 28.11.2012
tarihinden beri ilçe başkanlığımıza ait facebook sayfası ilçe
başkanımız tarafından gerekçesiz ve süresiz olarak
paylaşımıma kapandığı ve yazılarımın ilçe başkanlığımız sayfasında yasak konduğu için o tarihten beri yazılarımı
ilçemiz
sayfasında yayınlayamıyorum. İlçemiz sayfasında yayınlanan
bilgilerden yararlanamıyorum.
1/26/13
Kardeşlerim, Savet, Necla, Elmas
Kardeşlerim, Savet, Necla, Elmas
Ağabey ve kardeşlik adına,
bir birimize karşı duyduğumuz sevgi
saygı adına, insanlık
adına ölmeden öncei yaşıyorken, sizden son bir
dileğim, son bir arzum var. getirmenizi
diliyorum.
her şeyi çok iyi
biliyor olsanızda defalarca dinlemiş
olsanızda, 2003 yılında yazığım bu
mektubumu baştan sona
kadar okumanızı, okuduktan sonra vicdanınızın sesini dinlemenizi,
vicdanınız evet
diyorsa o zaman töre kanunu
uygular beni kardeşlikten silebilirsiniz.
---------------------------------------------------------------------------------
“kardeşlerime akrabalarıma ve baba dostlarıma şikyayetim var
Ağabeyim Mustafa Bal’ın emekli olup, ata, yuvası, baba ocağı
olan köyümüz Mursal’daki tarlamıza ev yaptığı için, bostan ekip ağaç diktiği
için, babamızdan amcamızdan yarım kalan davayı bizim adımıza sahip çıkıp maddi
manevi anlamda özveriyle mücadele ettiği için, kendisine ve verdiği emeğe saygı
duyuyorum. Takdir ediyorum. Bunlar kıskanılacak değerler değildir. Tam aksine
taktir edilmesi gereken insani değerlerdir. Bu değerleri hiç kimse yok edemez,
saygısızlık yapamaz, saldırıda bulunamaz.
Ama unutmayalım ki, saygısızlık yapılmayacak, saldırılmayacak,
yok edilmeyecek başka insani değerlerde vardır. Akrabalık gibi, kardeşlik gibi,
paylaşmak gibi, sevgi, saygı dostluk gibi, eşitlik, adalet, adalet özgürlük ve
dürüstlük gibi.
Değerlerin hiç biri diğerlerinden daha önemli yada daha önemsiz
olamaz. Hepsi eşittir. Özüyle, sözüyle, Yaptıklarıyla değerleri savunan ve
koruyan bir anlayış bir zihniyet, değerler arasındaki eşitliği bozamaz bozmaya
teşebbüs edemez.
Ama hepimiz çok iyi biliyoruz ki, insanoğlunun, doğasında,
mayasında, var olan, kıskançlık, yalancılık, tamahkarlık, benlik ve bencillik,
çoğu zaman insanlara hükmediyor, hatta onları esir alıyor. Hükmedilen ve esir
alınan insanların dünyasında eşit değerlerden söz edilemez. Onların dünyasında
orman kanunu, doğa kanunu geçerlidir. Güçlüler zayıfları yer, (ezer) büyük
balık küçük balığı yutar. Bireysel ve toplumsal yaşamda da bu kural
geçerliliğini korur. Bunun sayısız örnekleri vardı.
Yapılan kanlı savaşların, işlenen vahşi cinayetlerin, çekilen
acıların anası, atası yaratıcısı, kaynak noktası, kıskançlıktır. Benlik ve
bencilliktir, tamahkarlıktır, Kindir, nefrettir. Bunlarda kötülüğün ölümsüz
değerleridir. Şikayetimin konusu, Ağabeyim, Mustafa bal nefsine yenik
düşmüştür. Kötülüğün ölümsüz değerlerinden birisinin yada bir kaçı tarafından
esir alınmıştır. Onların tutsağı olmuştur. Onlara hizmet etmektedir.
Köyde yaptığı yanlış işler, kardeşinin (benim )yüzüme karşı
anamızın yanında söylediği sözler. Bunun en büyük kanıtıdır. Yaptığı yanlış
işlerin neler olduğu, hepinizin bilgisi dahilindedir. İç dünyamda onarılması
güç yara açan sözleri bilgilerinize sunacağım, vicdanınıza havale edeceğim.
Yalnız buna geçmeden önce, ağabeyimi esaretten kurtarmak bir
kardeş olarak yalnız benim görevim değildir. İnsani değerlere önem veriyorsanız
sizlere de , görev ve sorumluluklar düşmektedir. Görev ve sorumluluğumuzu
zamanında yerine getirmez isek gelişecek olaylar hepimizi üzebilir.
Çünkü ağabeyimin yaptığı yanlış işler ve söylediği yanlış sözler
iç dünyamda onarılması güç yaralar açmıştır. Ve ben ölünceye kadar bu yaralarla
yaşayamam. Ağabeyimin yaptığı yanlış işlerini ve sözlerini hoş göremem
affedemem.
Sizler tüm bu uyarı ve
ikazlarıma reğmen beni ciddiye almadınız şimdiden sonrada ciddiye almazsanız
üzerime düşen görevi ne pahasına olursa olsun tek başıma yerine getirmeye
çalışacağım.
Ağabeyim ne söylemiştir de, beni böyle etkilemiştir. İşte
bunlardan bazıları.
Rıza ağabeye bizim tarlamıza ev yapmasına neden izin verdin dediğimde,
Bana aynen şu cevabı vermiştir
( köydeki eve ve tarlalara) ne emeğin geçti ki, hak iddia ediyorsun. Başkaları
tarlalarımızı yıllarca bedava ekip biçerken hiç ses çıkartmıyordun da, şimdi
ben buraya ev yapınca,emek verip para dökünce ,ağaç dikip bostan yapınca mı ,
bu kadar hizmetleri getirince mi, buralar kıymetleşti.
Çok istiyorsan sende git yukarı tarlaya ev yap. İlle de buraya
gireceğim dersen, çocuklara telefon edeceğim, evi kapıyı yıkıp yakıp, aha bu
güzün çekip gideceğim,(bu sözler sene 1997 yılında söylenmiştir ama
gitmemiştir)
Bunun üzerine kardeşlerime diye 2000 yılında bir mektup yazdım.
Durumu ali kuzu ağabeyime ayrıntılı bir şekilde anlattım. Sen haklısın kardeşim
yanlış konuşmuş dedi bana da bolca akıl verdi. Sana rızanın evini alayım. Ama oraya
girme huzur bulamazsın. Sende yukarıya ev yap gibi sözler söyledi. Beni hiç
anlamadı. Yada anlamak istemedi.
Sene 2001 yılı yazın köye gittim. Mustafa ağabeyimle evinin
balkonunda , abi sana 3 önerim var. 1-Ya rıza ağabeyimin evinde kira ile
oturayım. Eşyalarımı getirip koyayım ama anahtarı alayım. 2- aynı evi satın
alayım. 3-Yada ahırın garajın yanına olmazsa yandaki boş alana ev yapayım
dediğimde bana aynan şu cevabı vermiştir.
Söyleyeceklerin bittimi kardeş evet bitti dedim. Eylese beni eyi
dinle, dediklerinin üçünü de kabul etmiyim. Bana iki ay müsaade et. Aha şu
inekleri keçileri satacağım. Hemen şimdi çocukları arayacağım. Evi kapıyı
yıkacağım.
Çitilerli kökünden sökeceğim. Çitleri kıracağım. Çekip gideceğim. Ama gitmemiştir.
Aynı yıl başka bir konuşmamızda,
Şu ağaçları, şu evi, şu emeği görüyor musun, burayı kanunen de elimden
alamazsın.Beni şimdiye kadar kimse yıldıramadı. Sende yıldıramazsın.
Kendisine yazdığım bir mektuba verdiği cevapta ise aynen şunları yazmıştır.
Çok gözün varsa gel burada sen otur. Benim yaptıklarıma bak. Ama
elin alemin içinde ikide bir evi kapıyı basma,
Evet bacılar kardeşler dostlar, el alem bizim tarlamızı ekti
biçti ama hiç kimse içine ev yapıp, ağaç dikip bura benim demedi.kanunen de
burayı benim elimden alamazsın demedi. Beni kimse yıldıramadı sende
yıldıramazsın demedi. Gideceğim diyerek yalan söyleyip beni başından savıp
kandırmadı. Hiç birimizin onayını almadan ev yaptı ağaç dikti, bende varım
deyince evi kapıyı basma demedi.
Köydeki evimizi hası dayının oğlu alinin elinden almak için,
mücadele verdi. Ama ondan çok daha beterini kardeşine yaptı. Bacılarıyla değil,
başkaları gibi kardaşlarıyla paylaşmasını bilemedi.
Dostlarım, kardeşlerim. Böyle
ağabeylik kardeşlik olur mu? Olur mu? Olur mu?
Elinizi vicdanınıza koyun söyleyin olur mu? Ağabey kardeşe böyle
davranır mı? Bu davranış, bu sözler sineye çekilir mi?
Son sözüm ağabeyimin orayı, yıkıp yakmasını, çekip gitmesini hiç hiçbir
zaman istemem. Ancak bu sözlerini içime sindiremem. zorla, tehditle yada kaba
kuvvetle bir yere varılamayacağını anlaması gerekir. Böyle bir durumda, bu kafa
bu zihniyet, ölünceye kadar hiç kimseye huzur getirmez. ÇÜNKÜ,
TOPRAK
Babamızdan, dedemizden , atamızdan
kalan ölümsüz mirastır. Onun için kutsaldır değerlidir. Vazgeçilmezdir. Gönül
razılığı olmadan alınamaz.
TOPRAK
Bacılarımızın, kardeşlerimizin,
oğlumuzun, kızımızındır.
TOPRAK
Tıpkı atalarımız gibi, bedenimizi
topağın, içine gömüp, gelecek kuşaklara devir ve terk edeceğimiz ölümsüz bir
mirastır.
TOPRAK
Ölümü düşünmeden, nefsini
yenemeyenlerin, paylaşmasını bilmeyenlerin,
zenginlerin, güçlülerin, fırsatçıların değildir.
TOPRAK
Emek verdim, ektim, biçtim, ömür tükettim, diyenlerin
değildir.
TOPRAK
Kimsenin değildir. Kimsenin
olmamıştır. Kimsenin de olmayacaktır. Çünkü
TPRAK hepimizindir. Ölenlerin ve
yaşayanlarındır.
Kendi dünyamda. Kendi
vicdanımda, özgür irademle, sorguladım yargıladım yazdıklarım. gibi
düşünüyorum. Düşündüğüm gibi de yazıyorum. Taktiri özgür iradenize bırakıyorum.
Selamlarımı, sevgilerimi ve burcu, burcu kokan hasretlerimi sunuyorum. Sağlık
ve mutluluklar diliyorum. 25.03.2003
Zülfikar
bal
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
TARİH 7.1.2013 KIZ KARDEŞLERİM (SAVET, NECLA, ELMAS) ANKARADAN
BENİ TELEFONLA ARADILAR. ANAMIZ ÖLÜM
DÖŞEĞİNDE ACELE GEL DEDİLER EŞİMLE BİRLİKTE
GİTTİM.
Babam 1988 yılı şubat
ayında vefat ettiğinde Mustafa ağabeyimin evinde boynuna sarılmıştım. ve ağlayarak
demşştim ki, bundan böyle benim sensin. babam değerinde gördüğüm ağabeyim, atalarımızdan babmızdan miras
kalan tarlaya beni koymamıştı.
Çok incinmiştim. Çok
kırılmıştım durumu sıcağı sıcağına o günlerde en başta büyük
ağabyimize ve kızkardelerime anlattım.. Her birine mektup
yazdım verdim. Hepsi mustafa Balın
haksızlık yaptığını
söylediler. Ama hiç ne büyük ağabeyim ne kız kardeşimlerinden hiç
biri bunca yıldır bizi bir araya
getirip sorunu çözmek için barıştırmak gereğini yapmadılar. Bacımızın ölümünde
barıştırmak, konuşturmak için hiçbir girişimde bulunmadılar.
Aradan yıllar geçti.
anam yaşlandı yatağa düştü, yıllarca
insan bakımına muhtaç
oldu. 6.1.2013 tarihinde mustafa
bal’ın evinde bulunan anam öldü, ölecek diye
kardeşlerim telefon ettiler. 7.1.2011
tarihinde saat 14.00 de
bursa’da ötobüse bindim. İnince
ali kuzu ağabeyimi aradım. Üreğildeydiler. Bana istediğim yerde, bacanağımın evinde kalabileceğimi söyledi. Hemen arksından yengem aradı. Evin anahtarı
saadette ordan alın evde
kalın dolapta her
şey var dedi. Kıştı
kar yağmıştı. çok soğuktu.
Bacanağım zeynelin evine
gittim aynı akşam bacanağım ve
eşiyle birlikte anamaın yanına gittik.
O akşam hep anamın yaynında oturdum.
1 gün sonra tekrar anamın
yanına gittim. 3 gün bacanacğımın
evinde kaldım. Ve
bursaya döndüm. 4.2.2013
NOT Anam ölüm döşeğinde
iken babamızdan kalan tarlaya
kardeşini koymayan babam gibi gördüğüm Ağabeyimin yengemin
ayaklarına kapanıp beni affedin
demediğim, diyemediğim için sizden
özür dilşyorum. Hiçbir şey
olmamış gibi hiçbir yaşanmamış
gibi, tek suçlu benmişim isteğinizi yerine getirmediğim için getiremediğim
için sizden özür
diliyorum. bu duygular içinde Yaşananları kardeşlik
ve insanlık vicdanınıza havale
ediyorum.
1/22/13
GÜL BÜLBÜLE, BÜLBÜL GÜLE, CHP HALKA, HALK CHP’YE KAVUŞMAYA HASRET
GÜL BÜLBÜLE, BÜLBÜL GÜLE, CHP HALKA, HALK CHP’YE KAVUŞMAYA HASRET
Muhalefet koltuğunda, oturmak uğruna, kolay yoldan seçilmek uğruna, küçük olsun benim olsun demek uğruna 17 yıldır delege seçimi yapmayanlar, 17 yıldır CHP’yi halka, halkı CHP’ye hasret bırakanlar, 17 yıldır hiç iktidar olamayanlar 17 yıl sonra bedel ödediler. 17 yıl sonra oturdukları muhalefet koltuğunu, başkanlığı, milletvekilliğini, delegeliği peş, peşe yapılan kurultaylarla, milletvekili ve parti içi seçimleriyle rakiplerine bırakmak zorunda kaldılar.
17 yıl sonra CHP’de değişim rüzgarı esmeye başladı. Oy oranları yükseldi. İktidar olma umutları arttı. CHP iktidar olsun diye, CHP’ye küsenler, CHP’den ayrılanlar, tekrar CHP’ye döndü. CHP iktidar olsun diye, parti kurmak isteyenler, parti kurmaktan vazgeçti. CHP iktidar olsun diye 2 tüzük kurultayı birden yapıldı. Tüzük maddeleri değişti.
CHP’yi halka, halkı CHP’ye kavuşturacağım, hasreti bitireceğim diye söz verip, nutuk atanlar, yani gidenlerin yerine yeniden seçilenler, boşalanlar koltukları dolduranlar, aradan bir yıla yakın zaman geçmesine rağmen CHP’de değişim rüzgarını güçlendiremediler. Yükselen oy oranını koruyamadılar. Umutları artıramadılar. CHP’yi halka, halkı CHP’ye kavuşturmada kalıcı başarıya imza atamadılar. Neden?
Kalıcı başarıya engel olan AKP’ miydi? Siyasi partiler yasası mıydı? Seçim yasası mıydı? Yüzde 10’luk baraj uygulaması mıydı? CHP’de seçimi kaybedenler miydi? Yeniden başkanlığa, yönetimlere, milletvekilliklerine seçilenler miydi? Yoksa 20 yıldır insanlar, yönetimler değişse de, değişmeyen, değiştirilemeyen, önce ben sonra CHP anlayışı ve uygulaması mıydı?
SÖZÜN ÖZÜ
CHP’nin 20 yıldır iktidar olamayışın da, CHP’nin halka, Halkın CHP’ye kavuşamayışında bir türlü çözülemeyen parti içi sorunlar vardır. Bu sorunlar çözülmedikçe CHP’nin, iktidar olması çok zordur. Sorunların, çözümlerin anahtarını CHP kesinlikle kendi içinde aramalıdır.
CHP ’ile Halkın kavuşmasını dünde, bugünde engelleyenler, parti içinde önce kendilerini, sonra CHP’yi var etmek isteyen bencil anlayışlar, zihniyetler ve uygulamalardır. Bugün CHP’yi yönetenler, koltuklarını kayıp ederek, bedel ödeyenlerden ders almalıdır. CHP, AKP’nin manyetik alanından kurtulmalıdır. Kendi gündemini kendi yaratmalıdır. Zaman geçirmeden kalıcı önlemlerini almalıdır. 23.01.2013
1/21/13
CHP VE DEMOKRASİ
CHP VE DEMOKRASİ
Demokrasinin olmazsa olmaz olan 3 evrensel ilkesi vardır. Bunlar eşitlik, adalet ve özgürlüktür. Bunların üçünden biri, o ülkede, o partide, o örgütte uygulanmaz ise orada demokrasinin varlığından söz edilemez.
Bir ülkede, bir partide, bir örgütte toplantı düzenlenirken, toplantı yönetilirken, toplantılarda konuşma hakkı kullanırlarken eşitliğe, adalete, özgürlüğe uyuluyorsa, orada demokrasi vardır.
TBMM toplantılarını, toplantı, usul, yöntem ve kurallarını incelediğimiz zaman, TBMM iç tüzüğünü okuduğumuz zaman, uygulamalara baktığımız zaman, Türkiye’de demokrasi vardır deriz.
Çünkü TBMM meclisinin hiçbir üyesi kendi kafasına göre toplantı düzenleyemez, yönetemez. TBMM’sinin her üyesi, (başbakan dâhil) TBMM. Toplantı iç tüzüğü hükümlerine uymak zorundadır. TBMM’sinde oturumları (toplantıları)yöneten başkanlar kendi kafasına göre yönetemezler. TBMM iç tüzüğünde yazılı olan hükümlere uymak ve uygulamak zorundadırlar. Aksi takdirde toplantıya katılan milletvekilleri iç tüzüğün ilgili maddelerini gerekçe göstererek, hatırlatarak itiraz edebilirler.
Bu pencereden baktığımızda, demokrasiyi ve demokrasinin evrensel ilkelerini savunan CHP de ve örgütlerinde demokrasi uygulanıyor diyebilir miyiz? Soruyu daha açık ve somut soralım. CHP örgüt toplantılarında tıpkı TBMM’sinde olduğu gibi, uyulması ve uygulanması zorunlu olan toplantı usul ve yöntemiyle ilgili parti içi iç tüzüğü, yönetmeliği var mı? Varsa toplantıyı düzenleyenler ve yönetenler örgüt başkanları ve yönetimleri, toplantı usul, esas ve yöntemlerini, toplantılarda uyguluyorlar mı? Yoksa uygulamıyorlarsa, CHP’de ve CHP örgütlerinde demokrasi vardır, uygulanıyor diyebilir miyiz?
SÖZÜN ÖZÜ
Parti içindeki en büyük sorun, tedavi edilmeyen en büyük kronik hastalık, parti üyesinin örgüt toplantılarında kendini ve düşüncelerini eşit şartlarda ifade edememesidir.
Bu yüzden CHP’de büyük balık küçük balığı yutuyor.
Bu yüzden CHP’de (seçme seçilme anlamında)biri yiyor, biri bakıyor.
Bu yüzden CHP’de bitmek tükenmek bilmeyen kavgalar, darılmalar küsmeler ayrılmalar oluyor.
Bu anlamda demokrasiyi savunuyorum demek demokrasiyi uyguluyorum anlamına gelmiyor.
Acaba CHP bu sorunu çözmek mi istemiyor? Çözemiyor mu? 21.01.2013
Demokrasinin olmazsa olmaz olan 3 evrensel ilkesi vardır. Bunlar eşitlik, adalet ve özgürlüktür. Bunların üçünden biri, o ülkede, o partide, o örgütte uygulanmaz ise orada demokrasinin varlığından söz edilemez.
Bir ülkede, bir partide, bir örgütte toplantı düzenlenirken, toplantı yönetilirken, toplantılarda konuşma hakkı kullanırlarken eşitliğe, adalete, özgürlüğe uyuluyorsa, orada demokrasi vardır.
TBMM toplantılarını, toplantı, usul, yöntem ve kurallarını incelediğimiz zaman, TBMM iç tüzüğünü okuduğumuz zaman, uygulamalara baktığımız zaman, Türkiye’de demokrasi vardır deriz.
Çünkü TBMM meclisinin hiçbir üyesi kendi kafasına göre toplantı düzenleyemez, yönetemez. TBMM’sinin her üyesi, (başbakan dâhil) TBMM. Toplantı iç tüzüğü hükümlerine uymak zorundadır. TBMM’sinde oturumları (toplantıları)yöneten başkanlar kendi kafasına göre yönetemezler. TBMM iç tüzüğünde yazılı olan hükümlere uymak ve uygulamak zorundadırlar. Aksi takdirde toplantıya katılan milletvekilleri iç tüzüğün ilgili maddelerini gerekçe göstererek, hatırlatarak itiraz edebilirler.
Bu pencereden baktığımızda, demokrasiyi ve demokrasinin evrensel ilkelerini savunan CHP de ve örgütlerinde demokrasi uygulanıyor diyebilir miyiz? Soruyu daha açık ve somut soralım. CHP örgüt toplantılarında tıpkı TBMM’sinde olduğu gibi, uyulması ve uygulanması zorunlu olan toplantı usul ve yöntemiyle ilgili parti içi iç tüzüğü, yönetmeliği var mı? Varsa toplantıyı düzenleyenler ve yönetenler örgüt başkanları ve yönetimleri, toplantı usul, esas ve yöntemlerini, toplantılarda uyguluyorlar mı? Yoksa uygulamıyorlarsa, CHP’de ve CHP örgütlerinde demokrasi vardır, uygulanıyor diyebilir miyiz?
SÖZÜN ÖZÜ
Parti içindeki en büyük sorun, tedavi edilmeyen en büyük kronik hastalık, parti üyesinin örgüt toplantılarında kendini ve düşüncelerini eşit şartlarda ifade edememesidir.
Bu yüzden CHP’de büyük balık küçük balığı yutuyor.
Bu yüzden CHP’de (seçme seçilme anlamında)biri yiyor, biri bakıyor.
Bu yüzden CHP’de bitmek tükenmek bilmeyen kavgalar, darılmalar küsmeler ayrılmalar oluyor.
Bu anlamda demokrasiyi savunuyorum demek demokrasiyi uyguluyorum anlamına gelmiyor.
Acaba CHP bu sorunu çözmek mi istemiyor? Çözemiyor mu? 21.01.2013
1/18/13
CHP BURSA İL BAŞKANLIĞINA
CHP BURSA İL BAŞKANLIĞINA
Kemal
Kılıçdaroğlu’nun genel başkan seçilmesiyle CHP oylarında çok hızlı ve
tahminlerin ötesinde bir artış olduğunu anketler göstermekdir.
Açıkça görülmektedir ki il ve ilçe yönetimleri Ülke genelinde
esen bu rüzgârın çok gerisinde kalmıştır. İlçe yönetim kurulları toplantıları
dışında hiçbir faaliyetleri yok gibidir. Mahalle temsilcileri yok, iş yeri
temsilcileri yok, örgütlenme, eğitim vb.
gibi çalışma grupları yok. Kadın ve gençlik kollarının adı var ama kendileri
yok. İl ve ilçe örgütlerinde halkı bilgilendirecek, yönlendirecek örgütleyecek
faaliyet yok.
Böylesi bir dönemde bunların hayata geçirilmesi için hiç bir
çalışma yok.
CHP bursa il başkanlığı ilçe başkanlarıyla toplantı
yapmaldır. Çok gecikmeden derhal ve
süratle örgütlenme bir çalışması başlatması için kararlar alınmalı ve
uygulamaya konulmaldır. Gerekli olan ve zorunlu çalışma grupları en kısa sürede
oluşturulmalıdır. Bursa genelinde,
kahvehanelerde, evlerde, iş yerlerinde toplantılar düzenlenmeli
gelişmeler anlatılmalı üye yapılmalı duyarlı istekli arzulu olan herkese
çalışma guruplarında görev verilmelidir.
CHP bursa örgütünün bunu yapacak altyapısı potansiyeli insan
gücü bilgi birikimi ve çok deneyimli üyeleri vardır. Önemli olan bunu harekete
geçirmektir. Bu da il ve ilçe başkan ve
yönetimlerinin görev yetki ve sorumluluk alanları içindedir. 29.05.2010
Zülfikar
bal
Parti
üyesi
Not; bu çalışmaların Türkiye çapında başlatılması, yazı aynı
tarihte CHP. Genel merkezine gönderilmiştir.
İl başkanından gelen 30.5.2010
tarihli yanıt yanıt:
İLETİNİZ VE ÖNERİLERİNİZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR
EDERİM HEPSİ DİKKATE ALINACAKTIR GÜRHAN AKDOĞAN CHP İL BAŞKANI
Sayın Zülfikar Bal, duygularınıza,
dusuncelerınıze ve önerilerinize teşekkür ederim. Cok yakında CHP İlce ve Il örgütü
geleceğe yönelik programla ilgili toplantı yapacaktır. Sızın önerinizi İl ve İlce
örgütlerine aktaracağım. Selam ve saygılarımla
Facebook Mobil ile gönderildi
Sayın Mustafa Bey. Önerimi
okuduğunuz için, yanıt verdiğiniz için gerçekten çok memnun oldum. Ama beni hoş
görün lütfen bunu yazan doğrudan yazan siz misiniz? yoksa sizin adınıza görevlendirildiğiniz
başka birimi?
Size bir önerim daha var halktan yoğun bir üye olma talebi var. il ve ilçe örgütleri belli aralıklarla basın huzurunda toplu üye kayıtları başlatacağını duyurursa ve böyle bir program hazırlanırsa sanırım çok yararlı olacaktır. Diye düşünüyorum. Bu rüzgâr çok ender yakalanıyor ve esiyor. Ne olur rüzgârın arkasından gitmeyelim. Rüzgârı karşımıza değil arkamıza alalım. Kaybetme lüksümüz yok kaybedersek tekrar kazanma şansımız yok. Bu konuda il ilçe örgütlerini gerçekten etkisiz buluyorum. Harekete geçmek için neyi bekliyorlar ki. Saygılarımla başarılarınızın devamını diliyorum. Düzenleyeceğiniz toplantıya dinleyici olarak katılma şansım olabilir mi? o gün sizin misafiriniz olabilir miyim? Bu konuda yardımcı olur musunuz?
Size bir önerim daha var halktan yoğun bir üye olma talebi var. il ve ilçe örgütleri belli aralıklarla basın huzurunda toplu üye kayıtları başlatacağını duyurursa ve böyle bir program hazırlanırsa sanırım çok yararlı olacaktır. Diye düşünüyorum. Bu rüzgâr çok ender yakalanıyor ve esiyor. Ne olur rüzgârın arkasından gitmeyelim. Rüzgârı karşımıza değil arkamıza alalım. Kaybetme lüksümüz yok kaybedersek tekrar kazanma şansımız yok. Bu konuda il ilçe örgütlerini gerçekten etkisiz buluyorum. Harekete geçmek için neyi bekliyorlar ki. Saygılarımla başarılarınızın devamını diliyorum. Düzenleyeceğiniz toplantıya dinleyici olarak katılma şansım olabilir mi? o gün sizin misafiriniz olabilir miyim? Bu konuda yardımcı olur musunuz?
Sayın Zülfikar Bal, gerçekten
yüreğinize saglık. Bana gelen tüm mesajlara ben yanıt varıyorum. Bızım anlayışımız
bu. Suan Nilüfer ilce başkanımızla beraberiz. Nılufer ilce örgütü 12 Haziran
Saat 13.00 te Ata evler 2000 düğün salonunda üye katılım torenı olacak, sızıde bekliyoruz.
Sızın Nılufer de tanıdıklarınız varsa ve üye olmak istiyorlarsa İlçe Başkanımız
Metin Celık ( 0532 614 40 27 ) ıle ıletısıme gecebılırler. Selam ve
saygılarımla...
Facebook Mobil ile gönderildi
Sayın Mustafa Bey. Belki de
başarılı olmanızın en önemli sırlarından biri bu özelliğiniz. İnsanları
önemsemeniz. Ne oldum dememeniz. Demokratım diyen cumhuriyetin kazanımlarını
savunan, herkes tüm olanaklarını hiç bir beklentiye girmeden seferber
etmelidirler. Gün bu gündür. Zaman çok kısadır. Kazanmak zorundayız. Başka
şansımız yok. Başka Türkiye’de yok. bu cumhuriyeti bize atalarımız çok büyük
bedeller ödeyerek emanet etti. Bizde torunlarımıza bu emaneti emanet etmek
zorundayız. Aksi takdirde atalarımızın kemikleri sızlar. Tarih bizi affetmez. Torunlarımız
da affetmez. Sizin yaptınız bu çalışmayı tüm il ve ilçeler yapmalıdır. o gün
sizinle birlikte olmayı o havayı o coşkuyu hissetmeyi koklamayı çok isterim. Gerekli
bildikleri metin beyden alırım. Hoşça kalın sevgiyle kalın. saygılar
CHP BURSA İL BAŞKANLIĞINA
CHP BURSA İL BAŞKANLIĞINA
Kemal
Kılıçdaroğlu’nun genel başkan seçilmesiyle CHP oylarında çok hızlı ve
tahminlerin ötesinde bir artış olduğunu anketler göstermekdir.
Açıkça görülmektedir ki il ve ilçe yönetimleri Ülke genelinde
esen bu rüzgârın çok gerisinde kalmıştır. İlçe yönetim kurulları toplantıları
dışında hiçbir faaliyetleri yok gibidir. Mahalle temsilcileri yok, iş yeri
temsilcileri yok, örgütlenme, eğitim vb.
gibi çalışma grupları yok. Kadın ve gençlik kollarının adı var ama kendileri
yok. İl ve ilçe örgütlerinde halkı bilgilendirecek, yönlendirecek örgütleyecek
faaliyet yok.
Böylesi bir dönemde bunların hayata geçirilmesi için hiç bir
çalışma yok.
CHP bursa il başkanlığı ilçe başkanlarıyla toplantı
yapmaldır. Çok gecikmeden derhal ve
süratle örgütlenme bir çalışması başlatması için kararlar alınmalı ve
uygulamaya konulmaldır. Gerekli olan ve zorunlu çalışma grupları en kısa sürede
oluşturulmalıdır. Bursa genelinde,
kahvehanelerde, evlerde, iş yerlerinde toplantılar düzenlenmeli
gelişmeler anlatılmalı üye yapılmalı duyarlı istekli arzulu olan herkese
çalışma guruplarında görev verilmelidir.
CHP bursa örgütünün bunu yapacak altyapısı potansiyeli insan
gücü bilgi birikimi ve çok deneyimli üyeleri vardır. Önemli olan bunu harekete
geçirmektir. Bu da il ve ilçe başkan ve
yönetimlerinin görev yetki ve sorumluluk alanları içindedir. 29.05.2010
Zülfikar
bal
Parti
üyesi
Not; bu çalışmaların Türkiye çapında başlatılması, yazı aynı
tarihte CHP. Genel merkezine gönderilmiştir.
İl başkanından gelen 30.5.2010
tarihli yanıt yanıt:
İLETİNİZ VE ÖNERİLERİNİZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR
EDERİM HEPSİ DİKKATE ALINACAKTIR GÜRHAN AKDOĞAN CHP İL BAŞKANI
Sayın Zülfikar Bal, duygularınıza,
dusuncelerınıze ve önerilerinize teşekkür ederim. Cok yakında CHP İlce ve Il örgütü
geleceğe yönelik programla ilgili toplantı yapacaktır. Sızın önerinizi İl ve İlce
örgütlerine aktaracağım. Selam ve saygılarımla
Facebook Mobil ile gönderildi
Sayın Mustafa Bey. Önerimi
okuduğunuz için, yanıt verdiğiniz için gerçekten çok memnun oldum. Ama beni hoş
görün lütfen bunu yazan doğrudan yazan siz misiniz? yoksa sizin adınıza görevlendirildiğiniz
başka birimi?
Size bir önerim daha var halktan yoğun bir üye olma talebi var. il ve ilçe örgütleri belli aralıklarla basın huzurunda toplu üye kayıtları başlatacağını duyurursa ve böyle bir program hazırlanırsa sanırım çok yararlı olacaktır. Diye düşünüyorum. Bu rüzgâr çok ender yakalanıyor ve esiyor. Ne olur rüzgârın arkasından gitmeyelim. Rüzgârı karşımıza değil arkamıza alalım. Kaybetme lüksümüz yok kaybedersek tekrar kazanma şansımız yok. Bu konuda il ilçe örgütlerini gerçekten etkisiz buluyorum. Harekete geçmek için neyi bekliyorlar ki. Saygılarımla başarılarınızın devamını diliyorum. Düzenleyeceğiniz toplantıya dinleyici olarak katılma şansım olabilir mi? o gün sizin misafiriniz olabilir miyim? Bu konuda yardımcı olur musunuz?
Size bir önerim daha var halktan yoğun bir üye olma talebi var. il ve ilçe örgütleri belli aralıklarla basın huzurunda toplu üye kayıtları başlatacağını duyurursa ve böyle bir program hazırlanırsa sanırım çok yararlı olacaktır. Diye düşünüyorum. Bu rüzgâr çok ender yakalanıyor ve esiyor. Ne olur rüzgârın arkasından gitmeyelim. Rüzgârı karşımıza değil arkamıza alalım. Kaybetme lüksümüz yok kaybedersek tekrar kazanma şansımız yok. Bu konuda il ilçe örgütlerini gerçekten etkisiz buluyorum. Harekete geçmek için neyi bekliyorlar ki. Saygılarımla başarılarınızın devamını diliyorum. Düzenleyeceğiniz toplantıya dinleyici olarak katılma şansım olabilir mi? o gün sizin misafiriniz olabilir miyim? Bu konuda yardımcı olur musunuz?
Sayın Zülfikar Bal, gerçekten
yüreğinize saglık. Bana gelen tüm mesajlara ben yanıt varıyorum. Bızım anlayışımız
bu. Suan Nilüfer ilce başkanımızla beraberiz. Nılufer ilce örgütü 12 Haziran
Saat 13.00 te Ata evler 2000 düğün salonunda üye katılım torenı olacak, sızıde bekliyoruz.
Sızın Nılufer de tanıdıklarınız varsa ve üye olmak istiyorlarsa İlçe Başkanımız
Metin Celık ( 0532 614 40 27 ) ıle ıletısıme gecebılırler. Selam ve
saygılarımla...
Facebook Mobil ile gönderildi
Sayın Mustafa Bey. Belki de
başarılı olmanızın en önemli sırlarından biri bu özelliğiniz. İnsanları
önemsemeniz. Ne oldum dememeniz. Demokratım diyen cumhuriyetin kazanımlarını
savunan, herkes tüm olanaklarını hiç bir beklentiye girmeden seferber
etmelidirler. Gün bu gündür. Zaman çok kısadır. Kazanmak zorundayız. Başka
şansımız yok. Başka Türkiye’de yok. bu cumhuriyeti bize atalarımız çok büyük
bedeller ödeyerek emanet etti. Bizde torunlarımıza bu emaneti emanet etmek
zorundayız. Aksi takdirde atalarımızın kemikleri sızlar. Tarih bizi affetmez. Torunlarımız
da affetmez. Sizin yaptınız bu çalışmayı tüm il ve ilçeler yapmalıdır. o gün
sizinle birlikte olmayı o havayı o coşkuyu hissetmeyi koklamayı çok isterim. Gerekli
bildikleri metin beyden alırım. Hoşça kalın sevgiyle kalın. saygılar
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)