Bu Blogda Ara

3/29/13

CHP, ÜYESİNİN HAKKINI, HUKUNU KİŞİLERİN İNSAFINA MERHAMETİNE BIRAKMAMALIDIR.


CHP, ÜYESİNİN HAKKINI, HUKUNU KİŞİLERİN İNSAFINA MERHAMETİNE BIRAKMAMALIDIR.

Yıldırım ilçe örgütümüzde 2010 yılı nisan ayından beri parti çalışmalarına, referandum çalışmalarına, seçim çalışmalarına kesintisiz olarak katıldım. Seçimlerde mahallemiz sandık görevliler listesini oluşturdum. Okul sorumluluğu görevini gönüllü olarak üstlendim.  Çalışmalarımı, il, ilçe başkan ve yönetim kurulu üyeleri, milletvekili adaylarımız ve milletvekillerimizin hepsi bilir ve tanırlar.

Mahalle temsilciği sırasında yaptığım çalışmaları, örgütlenmeden sorumlu başkan yardımcımız Sayın Nihat Yeşiltaş il başkanımıza örnek çalışmalar olarak takdim etmiştir.  

Çalışmalarımın yanı sıra 2010 yılından beri partim hakkında düşüncelerimi, öneri, eleştiri ve sorularımı internet ortamında paylaşıyorum. Birçok yazım internet sayfalarından alınarak yerel basınımızda yayınlanmıştır.

Şimdi ki ilçe başkanımızı henüz ilçe başkanı olmadan,  ilçe başkanlığına hazırlandığı sıralarda yazılarımı sayfasında yayınlamam için teklifte bulunmuştur.  Uzun süre yazılarım Güner Aklan’ının sayfasında yayınlanmıştır.

BU GÜN ACI, ÜZÜCÜ HAKISZ VE ADALETSİZ HAK ETMEDİĞİM BİR UYGULAMA İLE KARŞI KARŞIYA BULUNUYORUM.

8 yıldan beri başka ilçede ikamet ettiği ilçe örgütümüzün çalışmalarına katılmayan şimdi ki ilçe başkanımız hiçbir gerekçe olmadan ve hiç açıklama yapmadan, yönetim kurulu kararı olmadan keyfi ve şahsi kararla ilçemiz facebook sayfasını 2012 Kasım ayından itibaren süresiz olarak paylaşımıma yazılarıma kapatmıştır.  İlçemiz sayfasında yayınlanan hiçbir haberden duyurudan yararlanamıyorum. Örgütümüze dilekçeyle başvurmama rağmen suçumun ne olduğunu öğrenemiyorum.  CHP üyesine hak ettiği değeri vermek zorundadır. CHP, ÜYESİNİN HAKKINI, HUKUNU KİŞİLERİN İNSAFINA MERHAMETİNE BIRAKMAMALIDIR.

https://www.facebook.com/media/set/?set=a.10151533890489419.1073741840.552884418&type=1


3/27/13

CHP KADIN KOLLARI SAYFASI KAPANDI



27.3.2013 tarihinde akşam facebok şifrem ele geçirilmiş. CHP yıldırım ilçe kadın kolları sayfasına yazdığım   yazın altına yazdığım not silinmiştir sayfa paylaşımıma kapanmıştır.
……………………………………………………………………..

CHP BURSA İL ÖRGÜT BAŞKANIM SAYIN METİN ÇELİK BEY 

CHP yıldırım ilçe örgütü üyesi olarak, karşılaştığım haksızlığın, araştırılması hakkımın savunulması için tüzüğümüzün 7. Maddesi gereğince, sekreterimizden randevu alarak doğrudan sizinle 5.12.2012 tarihinde makamınızda ayrıntılı olarak görüşmüş ve bağlantı ekindeki dilekçemi elden size iletmiştim. Bu güne kadar dilekçeme yanıt alamadım. 

SayınİlBaşkanım. 

2010 Nisan ayından beri internet ortamında düşüncelerimi kesintisiz olarak paylaştığımı, eski il başkanımızın da, sizin de çok yakından bildiğinizi ve hatta yazılarımdan bazılarını okuduğunuzu örgüt toplantımızda yaptığınız konuşmanızda açıklamıştınız. 

Yazılarım hiç bir açıklama yapılmadan ilçe başkanlığımız facebook sayfasından silinmiş ve sayfa paylaşımıma kapatılmıştır. Durumu ilçe örgütümüzden sorumlu il başkan yardımcımıza bildirdim. il başkan yardımcımız yaptığı araştırma ve incelemede kasıtlı bir uygulamanın olmadığını yanlışlık olduğunu yazılı notla bildirmesi üzerine sayfa paylaşımıma tekrar açılmıştır. 

Ancak hiç bir açıklama yapılmadan ilçe başkanlığımıza ait sayfa bu defa 29.11. 2012 tarihinde yazılarıma ve bilgi edinmeme tekrar ve süresiz olarak kapatılmış ve bir daha açılmamıştır. Bunun üzerine sizinle görüşmek durumu bildirmek zorunda kalmıştım. 

SayınİlBaşkanım

Üyelik görev yetki ve sorumluluklarımı yerin getirdiğimi, 3 yıldır aktif olarak çalıştığımı eski, ve yeni il ve ilçe başkanlarımız, (Bursa ili) millet vekili adaylarımız, millet vekillerimiz, ve örgüt üyelerimiz bilmektedirler. Haksız, suçsuz yere ve şahsi ve keyfi kararla tecrit edildiğim için, ilçe başkanlığımıza ait facebook iletişim sayfasında yayınlanan bilgilerden, duyurulardan, haberlerden yararlanamıyorum. Yazılarıma sansür konduğu için yayınlayamıyorum. Bir üye için onur kırıcı olan bu antidemokratik uygulama fikir özgürlüğünü savunan partimize hiç yakışmıyor. 

İl başkanlığımız tarafından gerekli araştırmanın, incelemenin soruşturmanın yapılmasını, suç kanıtı var ise gereğinin yapılmasını, suç kanıtı yok ise keyfi olarak uygulanan tecrittin, yasağın, sansürün kaldırılması hususunu bilgilerinize önemle arz ediyorum. 27.3.2013  http://cancana-balmel.blogspot.com/2012/12/hp-bursa-il-baskanimiz-sayin-metin.html
--------------------------------------------- 
silinen  not 
VİCDAN YOK MU? İNSAF YOK MU? ADALET YOK MU?  DEMOKRASİ DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ BU MU?

Disiplin suçu işlemeden, suç kanıtı olmadan, yönetim kurulu kararı olmadan, haksız, adalesiz, hukuksuz yere CHP’ye ait sayfadan keyfi ve şahsi kararla atılıyorsunuz yazılarınıza aylarca sansür konuyor yayınlamıyorsunuz. Sayfada yayınlanan hiç bir bilgiden haberden duyurudan yararlanamıyorsunuz? Aylarca ve süresiz olarak bu haklardan mahrum kalıyorsunuz.  Tecrit ediliyorsunuz.  

Suçum ne diyorsunuz hiç bir yanıt alamıyorsunuz.  Bunu yapanlar demokratım diyor.  Demokrasiyi savunuyor. Fikir özgürlüğünü savunuyor. Ama yetkisi olmadan yargısız infaz yapılıyor vicdanlar sızlamıyor mu?   Buna ortak olanların, sessiz kalanların adalet, eşitlik özgürlük anlayışı bu mu? Suçu varsa disipline vermelisin. Yönetimden biri çıkıp da tek başına bizim adımıza ceza verme hakkın yetkin yok diyen biri çıkmıyor mu?

CHP BURSA İL ÖRGÜT BAŞKANIM SAYIN METİN ÇELİK BEY


CHP BURSA İL ÖRGÜT BAŞKANIM SAYIN METİN ÇELİK BEY

CHP yıldırım ilçe örgütü üyesi olarak, karşılaştığım haksızlığın, araştırılması hakkımın savunulması için tüzüğümüzün 7. Maddesi gereğince, sekreterimizden randevu alarak doğrudan sizinle 5.12.2012 tarihinde makamınızda ayrıntılı olarak görüşmüş ve bağlantı ekindeki dilekçemi elden size iletmiştim. Bu güne kadar dilekçeme yanıt alamadım.

Sayın İl Başkanım.

2010 Nisan ayından beri internet ortamında düşüncelerimi kesintisiz olarak paylaştığımı, eski il başkanımızın da, sizin de çok yakından bildiğinizi ve hatta yazılarımdan bazılarını okuduğunuzu örgüt toplantımızda yaptığınız konuşmanızda açıklamıştınız.

Yazılarım hiç bir açıklama yapılmadan ilçe başkanlığımız facebook sayfasından silinmiş ve sayfa paylaşımıma kapatılmıştır. Durumu ilçe örgütümüzden sorumlu il başkan yardımcımıza bildirdim. il başkan yardımcımız yaptığı araştırma ve incelemede kasıtlı bir uygulamanın olmadığını yanlışlık olduğunu yazılı notla bildirmesi üzerine sayfa paylaşımıma tekrar açılmıştır.

Ancak hiç bir açıklama yapılmadan ilçe başkanlığımıza ait sayfa bu defa 29.11. 2012 tarihinde yazılarıma ve bilgi edinmeme tekrar ve süresiz olarak kapatılmış ve bir daha açılmamıştır. Bunun üzerine sizinle görüşmek durumu bildirmek zorunda kalmıştım.

Sayın İl Başkanım

Üyelik görev yetki ve sorumluluklarımı yerin getirdiğimi,  3 yıldır aktif olarak çalıştığımı eski, ve yeni il ve ilçe başkanlarımız,  (Bursa ili) millet vekili adaylarımız,  millet vekillerimiz, ve örgüt  üyelerimiz  bilmektedirler. Haksız, suçsuz yere ve şahsi ve keyfi kararla tecrit edildiğim için,  ilçe başkanlığımıza ait facebook iletişim sayfasında yayınlanan bilgilerden, duyurulardan, haberlerden yararlanamıyorum. Yazılarıma sansür konduğu için yayınlayamıyorum. Bir üye için onur kırıcı olan bu antidemokratik uygulama fikir özgürlüğünü savunan partimize hiç yakışmıyor.

İl başkanlığımız tarafından gerekli araştırmanın, incelemenin soruşturmanın yapılmasını, suç kanıtı var ise  gereğinin yapılmasını,  suç kanıtı yok ise keyfi olarak uygulanan tecrittin, yasağın, sansürün kaldırılması hususunu bilgilerinize önemle arz ediyorum. 27.3.2013
http://cancana-balmel.blogspot.com/2012/12/hp-bursa-il-baskanimiz-sayin-metin.html
  

3/26/13

BİZİM BURADA YENİ CHP’DE, ANLAYIŞ ZİHNİYET UYGULAMA HİÇ DEĞİŞMEDİ. YENİ CHP = ESKİ CHP AYNI NEDEN Mİ?




ESKİ YÖNETİM KURULU UYGULAMASINI (BİR ÖNCEKİ) KISACA ANIMSAYALIM.

Eski yönetim en çok neyle eleştiriliyordu? En önemli sorun neydi?  

1-Tüzüğün 29. Maddesi gereğince 2 ayda bir ayın ilk toplantı gününde genişletilmiş yönetim kurulu toplantıları yapmıyorlardı.

2- Danışma Meclisi toplantı yönetmeliğine göre her 3 ayda bir ilçe danışma kurulunu toplantıya çağırmıyordu.

3- tüzüğün 27. Maddesi gereğince mahalle örgütleri, çalışma komisyonları kurulmuyor, kurumsallaşmıyor aktif hale gelmiyordu.

4- Örgüt çalışmaları tabana yayılmıyordu.  Dar kadro çalışmaları yapılıyordu. (yani çalışmalar başkan, yönetim kurulu üyeleri ve yönetim kuruluna yakın olan üyelerle sınırlı kalıyordu)

5- haftalık, aylık, 3 aylık ( kısa, orta ve uzun vadeli) çalışma plan ve programları hazırlanıp üyelere açıklanmıyordu.   Kimin, nerede,  ne zam, kimlerle, hangi amaçla ne iş yaptığı, ya da yapacağı bilinmiyordu. Günü birlik çalışmalar tercih ediliyordu.

Bizim burada milletvekili seçimleri yaklaşınca yönetim kurulu seçim ve örgütleme çalışmaları yapması iki ayrı çalışma grubu başkanına görev yetki ve sorumluluklar vermişti.  Grup başkanları seçim çalışma masraflarını kendi ceplerinden karşıladı. Kısa sürede mahalle sorumluları belirledi. (belirlenen sorumlulardan biri de bendim) Seçim bitince gruplar dağıldı yok oldu. Mahalle sorumluları tamamen sahipsiz ve işlevsiz kaldı ve yok oldu.

YENİ SEÇİLEN YÖNETİMİN,  SEÇİME NASIL HAZIRLANDIĞINI NASIL SEÇİLDİĞİNİ 11 AYLIK ÇALIŞMALARINI KISACA ANIMSAYALIM.  ESKİ YÖNTİMLE BEZERLİKLERİNİ MADDE, MADDE KARŞILAŞTIRALIM.

Parti içi seçimlere hazırlanmak için ilçemiz üye bilgilerini elini bulunduran komisyon başkanının aralarında bulunduğu Yeni bir grup kuruluyor. İlçe yönetimi örgüt toplantıları yapmadığı için. Üyeleri bilgilendirmediği için, yeni kurulan  grup il ve ilçe yönetimi bilgisi ve onayı dışında ilçemiz üyeleriyle kahve ve salon toplantıları yapmaya başlıyor.

İlçe yönetimi 5 kişiden oluşan grup üyelerini disiplin kuruluna vermek için karar alsa da, bunu gazeteler yazsa da   Grup toplantılarına engel olamıyor. Mahalle delege seçimleri yapılıyor.  29.5.2012 tarihinde ilçe kongresi oluyor.  Grup üyelerinden biri kafasına göre hazırladığı liste ile birlikte ilçe başkanlığı yarışını açık farkla kazanıyor. Göreve başlıyor.

MADDE, MADDE BENZERLİKLERE GELİNCE

1-11 ayda Toplam beş genişletilmiş toplantı yapılması gerekirken hiç yapılmamıştır. Bir defa örgüt üyeleriyle serbest gündemli toplantı yapılmıştır.

2- 11 ayda ilçe danışma kurulu 3 defa toplantıya çağrılması gerekirken 1 defa toplantıya çağrılmıştır.

3 - 11 ayda,  67 mahalle sorumlusu seçilmiştir. ( 2012 yılı eylül, aralık aylarında)10 tane komisyon kurulmuştur. Bu güne kadar komisyon başkanlarını,  mahalle sorumlularını tanıma, örgüt toplantılarında çalışma raporlarını dinleme şansına sahip olamadık. Yani kâğıt üzerinde, sözde kurulmuştur. Kurumsallaşması aktif hale gelmesi için hiçbir çalışma yapılmamıştır.

4- Örgüt çalışmaları aynen eski yönetimde olduğu gibi tamimiyle başkan yönetim kurulu üyeleri ve onlara yakın üyelerle dar kadro çalışması yapılmaktadır.  Örgüt çalışmalarını tabana yayılması için bu güne kadar ciddi bir çalışmanın içine girilmemiştir.

5- haftalık,  aylık 3 aylık kısa orta uzun vadeye dayalı hiçbir çalışma plan ve programı yapılıp bu güne kadar üyelerin bilgisine sunulmamıştır. Tıpkı eski yönetimde olduğu gibi günü birlik çalışmalar tercih edilmiştir. Yani örgüt üyeleri kimin, kimlerle ne zaman, hangi amaçla ne iş yaptıklarını önceden bilme, anlama şansları yoktur.

Bu konuları yazdığım sorduğum, önerdiğim için yazılarım önceleri ilçe örgütümüz sayfasından hiç bir açıklama yapılmadan keyfi ve şahsi kararla silinmiştir.  Daha sonra (2012 Aralık ayından itibaren) ilçe örgütümüzün sayfası yazılarıma paylaşımıma keyfi şahsi kararla tamamen kapatılmıştır. Örgüt önünde yazılı hak aramam hiçbir sonuç vermemiştir.

Düzenli olarak örgüt toplantıları yapılmadığı için, örgüt üyeleri bilgilendirilmediği için,  seçime eşit koşullarda hazırlanılmadığı için, dar kadro çalışması yapıldığı için yönetime karşı, yönetime rağmen ama yönetimden bağımsız tıpkı önceden olduğu gibi farklı grupların, farklı güçlerin ortaya çıkması, bir, birleriyle ilkesiz kuralsız yarışması kesinlikle şaşırtıcı olmayacaktır.

İşte eski yeni CHP nin yenemediği aşamadığı amansız kronik hastalığı budur.27.03.2013

3/25/13

SİZİN DEMOKRASİ DEDİĞİNİZ BUYSA, 1000 KERE KARA YERİN DİBİNE BATSIN BÖYLE DEMOKRASİ


SİZİN DEMOKRASİ DEDİĞİNİZ BUYSA, 1000 KERE KARA YERİN DİBİNE BATSIN BÖYLE DEMOKRASİ

İlçe örgüt yönetimine seçileceksiniz, örgüt başkanı, örgüt yönetim kurulu üyesi olacaksınız. Başkan ve yönetim kurulu üyeleri olarak her hafta toplanacaksınız, kararlar alacaksınız. Partimizde, ülkemizde biri birinden çok önemli olayların, gelişmelerin, değişimlerin yaşandığını söyleyeceksiniz. Birlikten, beraberlikten, dayanışmadan söz edeceksiniz.

Ben de, o örgütün görev yetki ve sorumluluklarını yerine getiren üyesi, delegesi olacağım, aradan haftalar, aylar, belki yıllar geçecek  (tüzük hükmüne rağmen) vakti zamanı geldiğinde örgüt toplantıları yapmayacaksınız

 Toplantı yapsanız bile, toplantı tutanakları tutmayacaksınız, katılımcılara eşit söz hakkı tanımayacaksınız, yönetim kurulu adına istediğiniz kadar konuşacaksınız, protokolde olanları istediği kadar konuşturacaksınız, 

 Konuşma süresi örgüt üyelerine, delegelerine geldiğinde, zaman çok daraldı diyeceksiniz, konuşma süresini 3 dakika ile sınırlayacaksınız. Yönetim Kurulu toplantılarında aldığınız hiçbir kararı, hiçbir çalışma plan ve programını örgüt toplantılarında üyelere, delegelere açıklamayacaksınız.

 Hiçbir ilke kural tanımayacaksınız, tüzük ve yönetmelik hükümlerini uygulamayacaksınız,   duyuruları mesaj yöntemiyle birer, ikişer cümle ile yapacaksınız.  Kendi bildiğinizi okuyacaksınız, ben yaptım oldu diyeceksiniz.  Örgüt toplantılarında soru sorulmasına, öneri ve eleştiride bulunulmasına izin vermeyeceksiniz. Örgüt üyelerini dinlemeyecekseniz, muhalefet edenlere aman vermeyeceksiniz nefes aldırmayacaksınız,

 İstediğinize görev vereceksiniz istediğinize vermeyeceksiniz.  Seçimlere istediğiniz gibi hazırlanacaksınız, istediğiniz isimleri listelerinize yazacaksınız. Sonrada gözümüzün içine baka baka demokrasinin erdemlerinden, eşitlikten, adaletten özgürlükten dem vuracaksınız. Kendinizi akıllı üyeleri delegeleri saf yerine koyacaksınız.  Buna da demokrasi deyip bize yutturmaya kalkacaksanız.

SİZİN DEMOKRASİ DEDİĞİNİZ BUYSA, 1000 KERE KARA YERİN DİBİNE BATSIN BÖYLE DEMOKRASİ 26.03.2013

ONURLA, GRURLA, BAŞI DİK, YÜZÜ AK OLARAK CHP BAŞKANIYIM, YÖNETİCSİYİM, MİLLETVELİYİM DİYE KENDİNİ TANITANLARA, KARTINI UZATANLARA İKİ ÇİFT SÖZÜM VAR




Öncelikle, Tarihi şanla, şerefle, zaferle dolu olan, CHP gibi köklü saygın bir partiye ve sahip olduğu değerlere tüm kalbinle inanarak üye olduğun için,

Maddi manevi özveride bulunarak, diş ile tırnak ile emek vererek, çalışarak, tanınıp kendini CHP ailesine kabul ettirdiğin ve tanındığın için,

Seçimlerde aday olup çok saygın, bilgili, birikimli, yetenekli rakiplerinle demokratik ortamlarda eşit koşullarda yarışarak seçimi kazandığın için,

 Sana oy verenlerin, vermeyenlerin haklarını, hukuklarını, menfaatlerini en iyi şekilde temsil edeceğin, koruyacağın ve savunacağın için,

Benim başarım, bizim başarımızdır. Bizim başarımız CHP’sinin başarısı dediğin ve diyeceğin için,

CHP örgütü içinde CHP’nin başarısı için, CHP’nin tüzüğüne, kurultay kararlarına, yönetmeliklerine, çalışma ilke ve kurallarına, parti programına, görev, yetki ve sorumluluk sınırlarına bağlı kalarak uyarak, uygulayarak ve  uygulatarak CHP’nin başarısı doğrultusunda çalışacağın için,

 Üyeler arasında hiç bir zaman ve hiç bir şekilde hiçbir gerekçeyle ayrılık ayrımcılık yapmacığın için,  her yerde, her şatta ve her ortamda üyeler arasında hiçbir ayrım ve ayrıcalık yapmadan tüm üyelere eşit mesafede duracağın için seni yürekten selamlıyorum.

Seni yürekten kutluyorum. Seni ayakta alkışlıyorum. Sana saygı ve sevgi duyuyorum. CHP nin bir üyesi olarak sana oy vermemiş olsam da başarılı olman için her zaman her desteği vermeye hazır olduğumu bilmeni isterim

Ancak bu özelliklere sahip değilsen, kafanın arkasında başka hesaplar varsa, yüzüne ve sözlerine maske takacaksan,  sana güvenip oy verenlerle etle tırnak gibi kaynaşmadıysan,  sana oy verenlerin sevgisini saygısını kazanmadıysan ya da kaybettiysen, o görevde bir gün değil bir dakika dahi kalamazsın. Çünkü vicdanın sesi taşıdığın sorumluluk seni çok rahatsız eder. CHP’sinin sorumluluğu yükü, manevi değerleri çok ama çok ağırdır. Bir gün değil, bir dakika dahi taşıyamazsın.  Çünkü vicdanın sesi taşıdığın sorumluluk seni çok rahatsız eder.

 Sana önerimdir. Kendinden korkma, kendinle hesaplaş. Kendinle yüzleş mesela.

Yalnız başına iken aynaya baktığın zaman, vicdanınla hesaplaştığın zaman kendini mutlu, huzurlu başarılı hissediyorsan, sana önerimdir.  Kim ne derse desin sakın ola ki doğru bildiğin yoldan bir milim dahi şaşmayasın. Kendini mutsuz, huzursuz, başarısız hissediyorsan sana önerimdir. Kim ne dersin sakın ola ki o görevde bir dakika dahi kalmayasın. 26.03.2013


HİÇ BİR YAZIMI OKUMAYIN AMA BU YAZIMI OKUMADAN GEÇMEYİN DERİM




MURAT KARAYALÇIN VE KENTSEL DÖNÜŞÜM KONFERANSI

Tüm halkımızı birinci derecede etkileyen ve ilgilendiren Türkiye’nin en önemli en güncel günden maddelerinden birisi

DÜZENLEYEN: Uzun zamandır Kentsel Dönüşüm konusunda mahalle çalışmaları yapan, konuyla ilgili paneller düzenleyen CHP bursa yıldırım ilçe örgüt başkanlığı

KONU: Türkiye’nin en önemli en güncel günden maddelerinden birisi  “Kentsel dönüşüm yasası”

KONUK: Kentsel dönüşüm ve yerel yönetimler konusunda Türkiye’nin bir numaralı ismi CHP PM. Üyesi Murat kara yalçın

TARİH: 31.3.2013

SAAT: 13.00

ADRES: Barış Manço Kültür merkezi Yıldırım/Bursa

Konferanstan bir gün önce 30.3.2013 Tarihinde Atalay prens düğün salonunda ilçe örgüt yemeği

BURSA’NIN NÜFUSU: 2.000.000

YILDIRIM İLÇE NÜFUSU: TAHMİNEN 700.000

CHP BURSA İL ÖRGÜTÜ ÜYE SAYISI: tahminen 20.000

CHP YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜ ÜYE SAYISI: TAHMİNEN 3500

KONFERANS SALONUNUN ALACAĞI TAHMİNİ KİŞİ SAYISI: 450 ayaktakilerlerle azami 600 


Murat Karayalçın’ının CHP yıldırım ilçe örgüt başkanlığımızın davetlisi olarak kentsel dönüşüm yasası konusunda konferans vereceği tahmini olarak 20 gün öncesinden kesinleşmişti. Çünkü Yemek biletleri çok önceden bastırılmış mesaj ve internet aracılığı ile üyelerimize, halkımıza duyurulmuş satışa sunulmuştu. 

Bu kadar geniş zaman diliminde kentsel dönüşüm konusunda murat Karayalçın konferans vereceği sadece yıldırım ilçe örgüt üyelerimize duyurma çalışması yapılsaydı yüzde yüz eminim ki katılacak olanları hiçbir kapalı salona sığmazdı.

Bursa’nın 18 ilçesi değil sadece 3 merkez ilçe konferansın olacağını örgüt üyelerine duyurma çalışmaları yapsaydı Bursa katılacak olanları hiçbir kapalı spor salonu almazdı.

Yerel seçimlerin CHP için Türkiye için ne anlama geldiğini, sürecinin başladığını göz önünde tutarsak Nasıl bir yorum yapılması gerektiğini tahmin edemiyorum. CHP adına Türkiye adına yüreğimin sızladığını acıdığını hissediyorum.   Neden iktidar olamadığımızı, oylarımızı neden hissedilir derece artıramadığımızı çok, çok daha iyi anlıyorum.

CHP sorunun kaynağını ve sorunun çözümünü kesinlikle kendisinde aramalıdır.  CHP,  AKP’nin yarattığı gündemi konuşarak,  kendi sorunlarını öteleyerek, görmezden, anlamazdan gelerek güçlenemez, gelişemez.  Hiçbir zaman AKP’nin başarısızlığı CHP’nin başarısı olamaz.

Kendini örgüt önünde sorgulamayan, sorgulatmayan hiçbir parti ya da örgüt demokrat olamaz, demokratlıktan söz edemez.  Ben yaptım oldu mantığı, anlayışı, zihniyeti uygulaması CHP de bu kadar kök salmasaydı.  Bu kadar yanlışlıklar bu kadar hatalar olmazdı. Bu kadar antidemokratik uygulamalar olmazdı. Olamazdı. 25.03.2013

3/24/13

İLÇE BAŞKAN ADAYIMIZ SAYIN NİHAT YEŞİLTAŞ’TAN SORUMA YANIT ALAMADIM.


 İLÇE BAŞKAN ADAYIMIZ SAYIN NİHAT YEŞİLTAŞ’TAN SORUMA YANIT ALAMADIM.

CHP YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜMÜZDE YAPILAN İLÇE BAŞKANLIĞI SEÇİMİNDE, EN ÇOK AY ALAN BAŞKAN ADAYIMIZ SAYIN NİHAT YEŞİLTAŞ’A İLÇEMİZ SORUNLARIYLA İLGİLİ OLARAK BİR KAÇ SORU YÖNELTMİŞTİM.  ŞU ANA KADAR SORDUĞUM SORUYA YANIT ALAMADIM.  

GÖREVDE OLAN İLÇE BAŞKANIMIZA DA ÖRGÜT ÇALIŞMALARIYLA İLGİLİ OLARAK BİRÇOK SORU SORDUM. SORMAYA DEVAM EDİYORUM.  İNTERNET ORTAMI OLDUĞU GEREKÇESİYLE HİÇ BİR SORUMA HİÇ BİR ZAMAN HİÇ BİR YANIT ALMADIM, ALAMIYORUM.

SAYIN NİHAT BEY İLÇE BAŞKANIMIZ BUNA BİR ÇARE BULDU. NASIL MI?

SORULARIMDAN KURTULMAK İÇİN, SORULARIMA YANIT VERMEMEK İÇİN İLÇE BAŞKANIMIZ, KİŞİSEL VE ŞAHSİ KARARIYLA O YETKİYİ VE HAKKI KENDŞİNDE GÖREREK HİÇ BİR AÇIKLAMA YAPMADAN İLÇE BAŞKANLIĞIMIZIN SAYFASINDAN ÖNCE YAZILARIMI SİLMİŞTİR. SONRA SAYFAYA YAZI YAZMAMI TAMAMEN ENGELLEMİŞTİR.  AYLARDAN BERİ İLÇEMİZ SAYFASINA GİREMİYORUM.

BUNUN AYIBI, HİÇ BİR SUÇ KANITI OLMADAN, HAKKIMDA DİSİPLİN İŞLEMİ YAPMADAN İLÇE BAŞKANLIĞIMIZ SAYFASINI YAZILARIMA YASAKLAYAN, BİLGİ EDİNMEMİ ENGELLEYEN İLÇE BAŞKANIMIZA AİT OLACAKTIR.  O YASAK KALKMADIĞI SÜRECE AYIPTA O YASAKLA BİRLİKTE KALACAKTIR.

İLÇE BAŞKAN ADYIMIZ SAYIN NİHAT YEŞİLTAŞ SORUMA YANIT VERMEK İSTEMİYORSA BENZERİ YOLU DENEYEBİLİR. BENİ ENGELLEYEBİLİR YA DA ARKADŞLIKTAN ÇIKARABİLİR. BÖYLE BİR YOLA BAŞVURUSA ASLA ALINMAM DARILMAM. NİYE BUNU YAPTIN DEMEM. SAYGI DUYARIM. ÇÜNKÜ KENDİ ÖZEL SAYFASIDIR. 24.03.2013
https://www.facebook.com/notes/z%C3%BClfikar-bal/il%C3%A7emizin-en-g%C3%BC%C3%A7l%C3%BC-il%C3%A7e-ba%C5%9Fkan-sayin-nihat-ye%C5%9Filta%C5%9Ftan-bir-dile%C4%9Fim-bir-iste%C4%9Fim-b/471339659599204


CHP ÜYESİYİM BURSA’DAN ULUDAĞ’IN TEPESİNDEN BAĞIR, BAĞIRIYORUM. SESİMİ DUYURAMIYORUM. KİME Mİ?



CHP ÜYESİYİM BURSA’DAN ULUDAĞ’IN TEPESİNDEN BAĞIR, BAĞIRIYORUM. SESİMİ DUYURAMIYORUM. KİME Mİ?

AKP’ye karşı demokrasiyi, adaleti, eşitliği özgürlüğü, hakkı, hukuku savunduğunu söyleyen CHP’lilere

CHP genel merkez yetkililerine

CHP milletvekillerine

CHP örgüt başkanlarına

CHP örgüt yöneticilerine

Yani, seçilenlere, köşe başlarını tutanlara, köşe başlarını tutmak için pusuda bekleyenlere

Yani görev, yetki ve sorumluluk üstlenenlere

Yani karar mekanizmasında bulunanlara

Yani ben ne oldum diyenlere

Örgüt toplantılarında, örgüt ayrılıp, örgütün en önünde protokol masalarında, oturmak için birbirleriyle yarışanlara

Örgüt toplantılarında, altın, elmas, pırlanta değerindeki ilk bir iki saati, hiç kimseye sormadan (yukarıdan aşağıya doğru)  hiyaraşik sıraya göre kendilerine ayıranlara

Doya,  doya nutuk atanlara, alkışa susayanlara,

Hep konuşanlara, hiç konuşturmayanlara

Hiç dinlemesini bilmeyenlere

Konuşması bittikten sonra arkasına bile bakmadan toplantıyı terk edip gidenlere

CHP içinde,  örgüt işleyişinde ilkesizliği, kuralsızlığı, disiplinsizliği kurumsallaştıranlara

TBMM’sinde toplantı usul, yöntem ve disiplinine kurallarına uyanlara

Kendi örgüt toplantılarında toplantı usul, yöntem ve disiplin kurallarını hiçe sayanlara

Kendisini seçen, o makama oturtan üyesine, delegesine seçildikten sonra tepeden bakanlara

Emir, talimat, görev verme hak yetkilerini sadece kendinde görenlere

Kendisini kral, padişah,  genel müdür, patron gibi görenlere

İlke, kural, tüzük, yönetmelik, plan, program tanımayanlara okumayanlara öğrenmeyenlere, uygulamayanlara  

Tüm bunları alışkanlık haline getirenlere, alışkanlıklarını aşamayanlara, benlik ve bencilliklerini yenemeyenlere  

CHP’sinin adını, şanını, şöhretini, tüzel kimliğini, saygınlığını kullanarak, her yerde, her ortamda CHP’sin değil kendi reklamını yapanlara,

CHP’sinin olanaklarını üyeler arasında eşit ve adil oranda kullanmayanlara, kullandırmayanlara

Üyeler arasında, ayrılık, ayrımcılık, bölgecilik, mezhepçilik,  yapanlara

Grup, kutup, hizip kuranlara

Kısa orta uzun vadeye dayalı hiçbir çalışma plan ve programı yapmayanlara, ben yaptım oldu diyenlere

Örgüt toplantılarında, örgüt önünde hesap vermeyenlere, hesap sormayan

SÖZÜN ÖZÜ

Bu özellikleriyle AKP’yi yaratan, yaşatan CHP’dir.

Bu sorunları parti içinde konuşmayan, konuşturmayan konuşan olursa AKP ile korkutan CHP’li yöneticilerdir. CHP ne ararsa kendi içinde aramalıdır.

CHP, her seferinde AKP’nin belirlediği gündemi konuşmaktan, tartışmaktan vazgeçmelidir. Kendi gündemini kendi yaratmadığı takdirde güçlenme iktidara gelme şansı yoktur.

ÖNERİ

Eyyyy CHP de politika yapanlar, önemli önemsiz politikacılar, kapalı alanlarda bolca nutuk atanlar, AKP’nin yaptığı yanlışları sadece söylemeyin anlatmayın. O yanlışları önleyecek önlemler alın.  Mesela halkımızla birleşin bütünleşin etle tırnak gibi kaynaşın. Bunu başaramıyorsanız, AKP’ye karışmayın. Hem kendinizi hem bizi (halkı üyeleri) oyalamayın avutmayın. 24.03.2013















3/22/13

CHP BURSA İL VE İLÇE ÖRGÜTÜMÜZDE ÇOK ÇALIŞANLARI ÇOK YAKINDAN İZLİYORUM. İŞTE KİŞİSEL RAPORUM


CHP BURSA İL VE İLÇE ÖRGÜTÜMÜZDE ÇOK ÇALIŞANLARI ÇOK YAKINDAN İZLİYORUM. İŞTE KİŞİSEL RAPORUM


İl danışma kurulumuz 3.3.2013 tarihinde yapıldı. İl danışma kurulu toplantımıza genel başkan yardımcımız umut oranda katıldı.  İl danışma kurulu toplantısında il örgütümüzün çalışmaları sine vizyonla görsel olarak ayrıntılı olarak anlatıldı. İl başkanımız ve il başkan yardımcılarımız konuşmalarında yapılan çalışmaları ayrıca ayrıntılı olarak anlattılar.  

İlçe başkanımız her cumartesi günü yapılan sunum gösterilerinden önce,  ilçe örgütümüzde yapılan çalışmalar büyük ekranda slayt gösterilerde anlatılıyor.  İlçe başkanımız çoğu zaman zaman toplantıları açış konuşmalarında yapılan çalışmaları anlatıyor. İnternet sayfalarında yayınlanan resimler anlatıyor. Ayrıca ilçe başkanımız bir dilekçeme verdiği, bir buçuk sayfalık yanıtta yapılan çalışmalar çok ayrıntılı olarak açıklamıştır.  

Bunların dışında birçok eylemelere etkinliklere toplantılara katıldığım için yapılan çalışmalara şahit oluyorum.   Hatta çoğu zaman il ilçe başkanlarımızı yerlerinde dahi bulamıyoruz. Çünkü halkın arsında halkın sorunlarıyla ilgileniyorlar.  Anlatılanların, sine vizyonda, slaytta gördüklerimizin, duyduklarımızın doğruluğuna şahitlik yaparım. 

Ama  

Keşke bu âmâ yı hiç yazmak zorunda kalmasaydım. Neden mi?  

Demokrasilerde demokratik örgüt ve partilerde muhalefet olur. Muhalefeti göremedim. Muhalefetin çalışmalarını muhalefetin, muhalefetin konuşmalarını,  muhalefetin öneri ve eleştirilerini hiç göremedim. Göremiyorum 

 Yapılan çalışmalarda, sine vizyonlarda, slayt gösterilerinde,  internet sayfalarında yayınlanan resimlerde Örgüt toplantılarında, delegelerin, mahalle örgüt başkanlarının, komisyon üyelerinin, duyarlı üyelerimizin yaptıkları işleri işlemleri anlatan konuşmalarına, hazırladıkları çalışma raporlarının okuduğunu göremedim göremiyorum.  

Önümüzdeki süreçte yapılacak iş ve işlemlerle ilgili olarak kısa orta uzun vadeli çalışma plan ve programını göremedim. Göremiyorum.  

Ama bazı şeyleri çok net görüyorum. Neleri mi?   

 Dar kadro çalışması yapılıyor. (başkanlar, yönetim kurulu üyeleri ve onlara yakın olanlar) örgüt çalışmaları tabana yayılmıyor, yaygınlaştırılmıyor. Örgütlenme ağı kurulmuyor, kurumsallaştırılmıyor. Aktif hale gelmiyor.  örgütlenme yapılıyormuş gibi  yapılıyor  ama  aslına oyalanıyor avutuluyor. 

Ve hepsinden önemlisi örgüt toplantılarında örgüt üyeleri konuşturulmuyor. Toplantı usul ve esaslarına, yönetmelerine, toplantı disiplin kurallarına hiç ama hiç uyulmuyor. Partinin olanaklarından üyeler eşit oranda yararlanmıyor. Seçmede, seçilmede üyeler arasında eşitlik hiç ama hiç sağlanmıyor.  


Böylece CHP de güven yok oluyor. Sevgi azalıyor dayanışma ortadan kalkıyor.  Büyük balık küçük balığı yutuyor. Bunun adı da demokrasi oluyor. Ama olmuyor işte olmuyor. Demokrasi hile yapılmıyor.   CHP buralarda kaybediyor. 18.03.2013

3/20/13

BEN VE ARKADAŞLARIM YERİMİZDE OTURMUYORUZ. SABAHTAN AKŞAMA KADAR ÇOK ÇALIŞIYORUZ. DİYORLAR.

BEN VE ARKADAŞLARIM YERİMİZDE OTURMUYORUZ. SABAHTAN AKŞAMA KADAR ÇOK ÇALIŞIYORUZ. DİYORLAR.

Dediklerini, yani nerede, ne zaman kimlerle ne iş ve işlem yaptıklarını yazılı ve görsel medyada, sosyal paylaşım sayfalarında, günü gününe, saati saatine yayınladıkları resimlerle paylaşıyorlar. Yapılan çalışmaları örgüt toplantılarında slayt ve sine vizonla büyük ekranda gösteriyorlar. Ayrıca yaptıkları çalışmaları sözlü olarak tarih yer zaman vererek ayrıntılı olarak konuşmaya hiçbir sınırlama koymadan anlatıyorlar. 

Görsel ve yazılı medyayı, sosyal paylaşım site ve sayfalarını, slayt, sine vizyon gösterilerini, örgüt toplantılarında yapılan konuşmaları, yorumları, beğenileri, görenler duyanlar izleyenler yapılan çalışmaların doğruluğuna inanmak zorunda kalacaklardır. Çünkü hepsi doğrudur. 

Eski yönetimler dört duvar arasına hapsolmuşlardı. Halktan kopmuşlardı. Her şeyi masa başında yapıyorlardı. Bu iddiaların hepsinin doğru olduğunu zaten biliyoruz. Bildiğimiz için eskilerin görevine son verdik. Yenilerini seçtik. 

AMA keşke bu AMA kelimesini kullanmak zorunda kalmasaydım. Neden mi?

Eski yöneticilerle yeni yöneticiler arasında müthiş bir benzerlikler var. Benzerlikler konusunda çarpıcı birkaç somut örnek vereyim. Eski yöneticiler dört duvar arasında maşa başında halktan kopmuş olarak kendilerini ve kendilerine yakın arkadaşlarını var etme seçme mücadelesi veriyorlardı. Küçük olsun benim olsun diyorlardı. Kendilerinden olmayanlara aman vermiyorlardı. 

Yeni yöneticiler ve kendilerine yakın olan arkadaşları eski yöneticiler gibi masa başında oturmuyorlar, halktan kopmuyorlar, sabahtan akşama kadar çalışıyorlar. Halkın arasına karışıyorlar. Halkı dinliyorlar, halkla görüşüyorlar, halkı ziyaret ediyorlar. Basın toplantıları, kahve ve salon toplantıları, görüşmeler yapıyorlar. Eylemler, etkinlikler düzenliyorlar, düzenlenen eylemlere etkinliklere katılıyorlar. Bu çalışmaları belgelerle kanıtlıyorlar. 

Ama bu çalışmaları hep aynı isimlerle, aynı yüzlerle, kendilerine yakın olan arkadaşlarla birlikte yapıyorlar. Resimleri, sine vizyonları, slaytları dikkatle izlerseniz bunların doğru olduğunu anlayacaksınız. Yani dar kadro çalışması yapıyorlar. Bu çalışmalarla kendilerini ve arkadaşlarını seçime seçilmeye hazırlıyorlar. 

Yapacakları işleri, aldıkları kararları örgüte duyurmuyorlar. Bilgilendirmeleri saatler kala ya da en fazla bir gün kala mesajla yapıyorlar. Kısa, orta, uzun çalışma plan ve programı yapmıyorlar. tüm işleri günü birlik yapmayı tercih ediyorlar. Önceden örgüte duyurmuyorlar. Çalışmayı tabana yaymıyorlar, örgütlenme ağını kurmuyorlar, kurumsallaştırmıyorlar, çalışır hale getirmiyorlar. 

Gördüklerimizin, izlediklerimizin, dinlediklerimizin okuduklarımızın arasında, kısa orta uzun vadeli çalışma plan ve programlarına, mahalle sorumlularının, komisyonların, delegelerin, duyarlı yetenekli bilgili birikimli üyelerimizin çalışmalarına isimlerine resimlerine, konuşmalarına hiç rastlamıyoruz. 

SORU: Parti içi, örgüt içi muhalefetin olmadığı yerde demokrasinin d’sini görebilir misiniz? 20.03.2013

3/18/13

CHP BURSA İL VE İLÇE ÖRGÜTÜMÜZDE ÇOK ÇALIŞANLARI ÇOK YAKINDAN İZLİYORUM. İŞTE KİŞİSEL RAPORUM


CHP BURSA İL VE İLÇE ÖRGÜTÜMÜZDE ÇOK ÇALIŞANLARI ÇOK YAKINDAN İZLİYORUM. İŞTE KİŞİSEL RAPORUM

İl danışma kurulumuz 3.3.2013 tarihinde yapıldı. İl danışma kurulu toplantımıza genel başkan yardımcımız umut oranda katıldı.  İl danışma kurulu toplantısında il örgütümüzün çalışmaları sine vizyonla görsel olarak ayrıntılı olarak anlatıldı. İl başkanımız ve il başkan yardımcılarımız konuşmalarında yapılan çalışmaları ayrıca ayrıntılı olarak anlattılar.

İlçe başkanımız her cumartesi günü yapılan sunum gösterilerinden önce,  ilçe örgütümüzde yapılan çalışmalar büyük ekranda slayt gösterilerde anlatılıyor.  İlçe başkanımız çoğu zaman zaman toplantıları açış konuşmalarında yapılan çalışmaları anlatıyor. İnternet sayfalarında yayınlanan resimler anlatıyor. Ayrıca ilçe başkanımız bir dilekçeme verdiği, bir buçuk sayfalık yanıtta yapılan çalışmalar çok ayrıntılı olarak açıklamıştır.

Bunların dışında birçok eylemelere etkinliklere toplantılara katıldığım için yapılan çalışmalara şahit oluyorum.   Hatta çoğu zaman il ilçe başkanlarımızı yerlerinde dahi bulamıyoruz. Çünkü halkın arsında halkın sorunlarıyla ilgileniyorlar.  Anlatılanların, sine vizyonda, slaytta gördüklerimizin, duyduklarımızın doğruluğuna şahitlik yaparım.

Ama

Keşke bu âmâ yı hiç yazmak zorunda kalmasaydım. Neden mi?

Demokrasilerde demokratik örgüt ve partilerde muhalefet olur. Muhalefeti göremedim. Muhalefetin çalışmalarını muhalefetin, muhalefetin konuşmalarını,  muhalefetin öneri ve eleştirilerini hiç göremedim. Göremiyorum

 Yapılan çalışmalarda, sine vizyonlarda, slayt gösterilerinde,  internet sayfalarında yayınlanan resimlerde Örgüt toplantılarında, delegelerin, mahalle örgüt başkanlarının, komisyon üyelerinin, duyarlı üyelerimizin yaptıkları işleri işlemleri anlatan konuşmalarına, hazırladıkları çalışma raporlarının okuduğunu göremedim göremiyorum.

Önümüzdeki süreçte yapılacak iş ve işlemlerle ilgili olarak kısa orta uzun vadeli çalışma plan ve programını göremedim. Göremiyorum.

Ama bazı şeyleri çok net görüyorum. Neleri mi?  

 Dar kadro çalışması yapılıyor. (başkanlar, yönetim kurulu üyeleri ve onlara yakın olanlar) örgüt çalışmaları tabana yayılmıyor, yaygınlaştırılmıyor. Örgütlenme ağı kurulmuyor, kurumsallaştırılmıyor. Aktif hale gelmiyor.  örgütlenme yapılıyormuş gibi  yapılıyor  ama  aslına oyalanıyor avutuluyor.

Ve hepsinden önemlisi örgüt toplantılarında örgüt üyeleri konuşturulmuyor. Toplantı usul ve esaslarına, yönetmelerine, toplantı disiplin kurallarına hiç ama hiç uyulmuyor. Partinin olanaklarından üyeler eşit oranda yararlanmıyor. Seçmede, seçilmede üyeler arasında eşitlik hiç ama hiç sağlanmıyor.


Böylece CHP de güven yok oluyor. Sevgi azalıyor dayanışma ortadan kalkıyor.  Büyük balık küçük balığı yutuyor. Bunun adı da demokrasi oluyor. Ama olmuyor işte olmuyor. Demokrasi hile yapılmıyor.   CHP buralarda kaybediyor. 18.03.2013

3/16/13

CHP’NİN İÇİNDEKİ TEHLİKE, DIŞINDAKİ TEHLİKEDEN ÇOK DAHA BÜYÜKTÜR. O TEHLİKE NEDİR?


CHP’NİN İÇİNDEKİ TEHLİKE, DIŞINDAKİ TEHLİKEDEN ÇOK DAHA BÜYÜKTÜR. O TEHLİKE NEDİR?

O büyük tehlikenin ne olduğunu özüyle, sözüyle maskesiz yüzüyle gerçek CHP’lilerin bilgisine, ilgisine dikkatine önemle sunuyorum. 

O BÜYÜK TEHLİKE, CHP örgütlerinde, örgüt yönetimlerinde, örgüt çalışmalarında, alınan kararlarda, yapılan iş ve işlemlerde, tüzükte görev yetki ve sorumlulukların yerine getirilmesinde tüzük, yönetmelik hükümlerine, kurultay kararlarına, parti programına uymamak, uygulamamak ve uygulatmamaktır. 

O BÜYÜK TEHLİKE, CHP çatısı altında, örgüt içinde CHP adı ve simgesi kullanılarak yapılan irili, ufaklı, gündemli gündemsiz hiçbir toplantıda toplantı yöntemlerine, usullerine, esaslarına, toplantı disiplin kurallarına hiç ama hiç uymamaktır. Uygulatmamaktır. 

O BÜYÜK TEHLİKE, parti ve örgüt içinde yapılan ve yapılacak olan iş ve işlemlerde kısa orta uzun vadeli çalışma plan ve programları, organizasyonlar yapmamaktır. O BÜYÜK TEHLİKE, örgütlenme ağını (mahalle örgütlenmeleri, çalışma gurupları) kurmamak, kurumsallaştırmak, aktif hale getirmemektir. 

O BÜYÜK TEHLİKE, parti ve örgüt çalışmalarının tabana yaymamak, yaygınlaştırmamaktır. Parti ve örgüt çalışmalarını çok dar kadro içinde yürütülmesi için azami derecede çaba sarf edilmesidir. Örneğin, çalışmalar genel olarak başkan, yönetim kurulu üyeleri ve onlara yakın olan isimlerle yürütülmesi gibi) 

O BÜYÜK TEHLİKE, zaman ve süresi içinde örgüt toplantılarının yapılmamasıdır. Toplantı tutanaklarının hazırlanmaması ve örgüt üyelerin bilgisine sunulmamasıdır. 

O BÜYÜK TEHLİKE, demokratik merkeziyetçilik anlamında parti disiplinin uygulanmamasıdır. İlke, kural tüzük, yönetmelik, alınan kararlar değil genellikle başkanların dediği yapılmaktadır. Başkanların kontrolsüz güç haline gelmesidir. 

O BÜYÜK TEHLİKE, parti ve örgüt içinde üyelerin, kendini ifade etmesinde, düşüncelerini açıklamasında, partinin olanaklarından yararlanmasında, seçimlere hazırlanılmasında eşitlik, ilkesine hiç uyulmamasıdır. Büyük balığın küçük balığı yutmasına göz yumulmasıdır. 

O BÜYÜK TEHLİKE, tavan ve taban denetimin hiç yapılmamasıdır. Haksızlık, eşitsizlik adaletsizlik yapanların, hiç bir ilke kural, tüzük tanımayanların yaptıkları yanlarına kar kalmasıdır. Örgüt önünde demokratik kurallar içinde hesap verilmemesi hesap sorulmamasıdır. 

O BÜYÜK TEHLİKE, örgüt üyelerini yapılacak iş ve işlemler hakkında bilgilendirmeler yeterli zaman dilimi içinde yapılmamasıdır. Ya saatler kala ya da bir gün kala bilgilendirmelerin yapılmasıdır. Bilgilendirmelerin yüz yüze yapılmamasıdır. Duyuruların, çalışma programlarının ilan panolarına asılmamasıdır. Sadece mesaj ve internetin tercih edilmesidir.

O BÜYÜK TEHLİKE, Tavanla taban arasında, iletişim kopukluğudur. 

BU TEHLİKELER parti dışındaki tehlikelerden partimiz için kat, kat daha büyük tehlikelerdir. Bu büyük tehlikeler parti içinde var oldukça parti dışında ki tehlikelerle mücadele etme baş etme şansı yoktur. 

BU BÜYÜK TEHLİKELER parti ve örgüt içinde var oldukça parti güçlenme şansı hiç yoktur. Ama pati içende kontrolsüz güçlerin güçlenme şansı çoktur. CHP’de bugün olan da budur. Tehlike çanları çalmaktadır. Bu yanlış yoldan dönülmesi için acilen çok ciddi önlemlerin alınması, uygulamaya gereklidir. Zorunludur. 17.03.2013

3/14/13

CHP’DE ÇOK ÇALIŞMANIN DÖRT DUVAR ARASINA KAPANMANIN ARASINDA Kİ FARKLAR BENZERLİKLER NELERDİR?


CHP’DE ÇOK ÇALIŞMANIN DÖRT DUVAR ARASINA KAPANMANIN ARASINDA Kİ FARKLAR BENZERLİKLER NELERDİR?

Bence güzel bir soru. Cevabını da güzel verelim. Eksik kalan yerlerini hep birlikte tamamlayalım. 


DÜNKÜ YÖNETİCİLER  

Yani seçilmiş olanlar, karar mekanizmasında bulunanlar,  görev yetki ve sorumluluk üstlenenler çalışmıyorlardı.  

Dört duvar arasına sıkışıp kalıyorlardı.  

Delege seçimleri bile yapmıyorlardı. 

Her şeyi kâğıt üstünde masa başında, ahbap çavuş ilişkisi içinde götürüyorlardı.  

Yaşasın Atatürk, eşitlik, adalet özgürlük hak hukuk demokrasi emperyalizm kapitalizm diye bol keseden nutuk atıyorlardı. 

 Birilerine kaptırmamak için koltuklarına sarılıp kalıyorlardı.  

Koltuk kapma kavgasını dışarıya yaymadan yaygınlaştırmadan kendi aralarında yapıyorlardı. 

 Kol kırılır yen içinde kalır diyorlardı. 

 Kavga eden, söz dinlemeyen, karşı gelen olursa da, gözünün yaşına bakmıyorlardı.  

 Yukarıdan gelen emirle görevden alıyorlar, kulağından tutup dışarı atıyorlardı.  

Bitip tükenmek bilmeyen atadan, dededen babadan kalan mirası yiyorlardı.  

Ne kendilerini nede partiyi yenileyemiyordu.  Halkın arasına inemiyorlardı, halkla bütünleşip kaynaşmıyorlardı. 


BUGÜNKÜ YÖNETİCİLER 

Yani eski yöneticilere kızıp, onların yerine seçilenler, karar mekanizmasında bulunanlar, görev yetki ve sorumluluk üstlenenler



Sadece yaşasın Atatürk, eşitlik, adalet, özgürlük hak, hukuk, demokrasi, emperyalizm kapitalizm demiyor.  

Eski yöneticiler gibi dört duvar arasında sıkışıp kalmıyorlar. Her şeyi kendi aralarında masa başında kâğıt üstünde ahbap çavuş ilişkisi içinde götürmüyorlar. 

Kavga eden karşı gelen, söz dinlemeyen olursa yukarıdan gelen emirle görevden almıyorlar, kulağından tutup dışarı atmıyorlar. 

Delege seçimleri yapıyorlar. Örgütlenme ağını kurmaya çalışıyorlar, hal hatır soruyorlar, ziyaretler, görüşmeler yapılıyorlar, kutlamalara, düğünlere katılıyorlar.

Arı gibi çalışıyorlar, yerlerinde oturmuyorlar ama dar kadro çalışması yapıyorlar. Sadece kendileri ve kendilerine yakın olanlarla birlikte çalışıyorlar.

Örgütü çalıştırmıyorlar. Çalışmayı tabana yaymıyorlar, kısa, orta, uzun vadeli planlı programlık çalışma yapmaktan, yapacakları iş ve işlemleri açıklamaktan öcü gibi korkuyorlar. Günü birlik çalışmayı tercih ediyorlar.   


DÜNKÜ YÖNETİCİLERLE BUGÜNKÜ YÖNETİCİLERİN ORTAK ÖZELLİKLERİ NELER?  

Dünkü ve bugün ki yöneticiler, eşitlik adalet, özgürlük, hak, hukuk, demokrasi diyorlar. Ama örgüt içinde yaptıkları iş ve işlemlerde, aldıkları kararlarda bunların hiç birinin gereklerini yerine getirmiyorlar.  

Partinin tüzüğünü, kurultay kararlarını, yönetmelikleri, partinin çalışma ilkelerini, toplantı usul yöntem ve kurallarını, parti disiplinini, görev yetki ve sorumlukları, okuyup, öğrenmeyi, okutmayı öğretmeyi, uygulamayı uygulatmayı hiç ama hiç sevmiyorlar. 

Tüzük ve yönetmelik hükümleri gereğince zaman ve süresi içinde düzenli örgüt toplantıları yapmayı, (genişletilmiş üye toplantıları, danışma kurulu toplantıları) hiç ama hiç sevmiyorlar.  

Aylar yıllar geçtikten sonra örgüt toplantıları düzenleseler bile ilk söz hakkı eski yeni milletvekillerinin, eski yeni başkanların, protokolde bulunanların oluyor. Hiç birinin sözleri kesilmiyor. Zaman kalırsa, salonda kimse kalırsa örgütün konuşmasına sıra geliyor. Zaman çok geçtiği için konuşmalar üçer, beşer dakika ile sınırlandırılıyor.  

Bu konular hakkında, konuşanları, yazanları uyarıyorlar, ikaz ediyorlar yasaklıyorlar. Cumhuriyetin kazanımları elden gidiyor. Zam, zulüm, terör, varken bunları konuşma şimdi birlik beraberlik zamanı diyorlar. 15.03.2013


DEĞERLİ YOL ARKADAŞLARIM DEĞERLİ CHP LİLER BU YAZIYI OKUMANIZI VE YORUM YAPMANIZI ÖNERİYORUM

3/10/13

CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜT Ü CUMARTESİ TOPLANTILARI ENERJİYİ TÜKETİYOR. NEDEN Mİ?


CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜT Ü CUMARTESİ TOPLANTILARI ENERJİYİ TÜKETİYOR. NEDEN Mİ?  

Değerli yol arkadaşlarım, değerli CHP’liler,
 Bu yazıyı ibretle ve dikkatle okumanızı öneriyorum.  2012 Kasım ayı başından itibaren, ilçe binamızın toplantı salonunda her hafta cumartesi günleri saat 14.00’de düzenli olarak toplantılar yapılmaktadır.

İlçe yönetim kurulumuzun uygun gördüğü ve onayladığı bir konu ve konunun uzmanı belirliyor. Mesaj yöntemiyle üyelere konuyu ve sunun yapacak uzmanı üyelere duyuruyor. Uzman konu hakkında ortalama 1,5- 2 saat içinde sunumu yapıyor.  Bu durum hiçbir hafta aksamdan devam ediyor. Hiç şüphesiz ki toplantılar son derece, eğitici, öğretici ve yararlı oluyor. Ama bir o kadarda sıkıcı ve bunaltıcı oluyor. Neden mi?

Düşünün toplantıya katılanların yüzde doksanı 50 yaş üzerinde üyelerden oluşuyor. 1,5- 2 saat bu üyeler hiç konuşmadan (bir iki kişinin dışında)hiç soru sormadan, hiç bir düşünce açıklamadan sadece ve sadece dinlemek zorunda kalıyor.  Bu durum haftalarca, aylarca tekrar ediyor. 

Değerli yol arkadaşlarım, değerli CHP’liler,
Yönetim göreve geldikten bu tarihe kadar 10 ay geçmiştir. 10 içinde tüzüğün 59. Maddesine göre en 5 defa genişletilmiş yönetim kurulu toplantısı yapılması zorunluluğu varken hiç yapılmamıştır.  Danışma kurulu yönetmeliğinin 5. Maddesine göre en az 3 defa danışma kurulu toplantısı yapılması gerekirken, çok az katılımla tek bir sefer yapılmıştır. 1 sefer gündemsiz örgüt toplantısı yapılmıştır.  Cumartesi toplantılarında ısrarlı önerim özerine 1 defada serbest kürsü toplantısı yapılmıştır. Yapılan bu toplantılarda toplantı tutanağı tutulmadığı için kimlerin ne hakkında ne kadar süreyle ne konuştuklarını toplantıların ne kadar sürüdüğünü bilmiyoruz.

Değerli yol arkadaşlarım, değerli CHP’liler,
İlçe örgütünün, yönetim kurulunun, yaptığı iş ve işlemler hakkında,  aldığı uyguladığı kararlar hakkında,  partimizde ve ülkemizde gelişen güncel olaylar hakkında,  mahalle örgüt çalışmaları hakkında, komisyon çalışmaları hakkında, başkan yardımcılarımız, yönetim kurulu üyelerimiz,  delegelerimiz,  mahalle yönetim kurulu başkanlarımız,  komisyon başkanlarımız, aktif olan üyelerimiz konuşmuyorlar,  yaptıkları çalışmaları anlatmıyorlar,  hazırladıkları raporları okumuyorlar?  Sorular sorulmuyor, yanıtlar alınmıyor,  öneri ve eleştiriler açıklanmıyor.  Toplantı tutanakları tutulmuyor. Mahalle sorumlularını, komisyon başkanlarını delegeleri mahallemizdeki üyeleri tanımıyoruz tanışmıyoruz.

Cumartesi yapılan toplantılarda soru dahi sormadan 1,5 -2 saat süren toplantılarda sadece dinlemeye mahkûm ediliyoruz.  Bu çalışma yöntemi bu uygulama, bu anlayış enerjimizi tüketmeye yetiyor.  Cumartesi yapılan toplantılara katılım her geçen gün daha azalıyor.   Bu konuda yapılan önerilere, uyarılara, ikazlara hiç ama hiç itibar edilmiyor.

Ama özellikle başkanların konuşmalarını dinlerseniz, slayt gösterilerini internet sayfalarını dikkatle izler ve incelerseniz,  partinin örgütün değil belli isimlerin yüzlerin başarısının anlatıldığını çok net olarak anlamış olacaksınız.   Aşılması gereken engel, çözülmesi gereken soru kendiliğinden ortaya çıkmış oluyor. 10.03.2013





3/08/13

DOĞAYI DOĞALLIĞI SEVENLERE DAVETİMİZ VAR.


DOĞAYI DOĞALLIĞI SEVENLERE DAVETİMİZ VAR.

Davetimizi duyanlar duymayanlara söylemeli

Doğayı, doğallığı, insanları sevenlerle
Tüm gönül dostlarımızla
Bende gönül dostuyum diyen güzel insanlarla
Sevenlerimizle, sevdiklerimizle hep birlikte senede 1 gün, kaplı kaya parkında buluşmak için  
Senede bir gün kaplı kaya deresine hep birlikte bahar gezisi yapmak için
Senede bir gün doğanın tam ortasında, derenin kenarında, soğuk suyun başında, hep birlikte sabah kahvaltısı yapmak için
İçimizdeki çocuğu dışarı çıkarmak için, çocuklar gibi koşup, eğlenmek, soğuk sular içip bol oksijen solumak için,  kır çiçekleri toplamak için, Bursa’ya kuş bakışı bakmak için, dinlenmek, stres atamak, doğayla doğallıkla buluşmak için,  sevgiyi, sevdayı, dostluğu,  konuşmak, tanışmak,  kaynaşmak, yeni dostluklar kurmak için
DOĞAYI DOĞALLIĞI SEVENLERE DAVETİMİZ VAR DİYORUZ. 

DAVETİ YAPAN:  yıllardır kaplı kaya parkında ve deresinde sabah sporu ve yürüyüşü yapan Zülfikar Melek Bal çiftidir.

O GÜNÜN TARİHİ:  7.4.2013 Nisan ayının ilk haftası Pazar günüdür.
O GÜN BULUŞMA YERİ: Bursa – Yıldırım Kaplı Kaya Parkıdır.
O GÜN BULUŞMA SAATİ: 09.00 dur

http://cancana-balmel.blogspot.com/

İLETİŞİM ADRESİ: https://www.facebook.com/balzulkuf

3/07/13

BURSA KAPLI KAYA KAYA DERSİ ULU DAĞ YAMACI


1.TEHLİKELİ SORULAR I 9.9.2011 TARİHİNDE SORMUŞTUM. 2. TEHLKELİ SORULARIMI SORUYORUM



ÖREV  BAŞINDA OLAN İLÇE  BAŞKANIMIZ SAYIN  GÜNER  AKLAN, İLÇE    BAŞKANI  OLMADAN  ÖNCE KENDİSİNE  AİT OLAN  SAYFA DA  YAZILARIMI  YAZMAMI  ÖNERMİŞTİ. "CHP SERBEST KÜRSÜ"  ÖNERİSİ ÜZERİNE SAYFASINDA YAZMAYA  BAŞLAMIŞTIM. (Güner Bey başkan olduktan  sonra da  yazılarımı ilçemiz sayfsında yayınlamamı  gerekçesiz olarak yasaklladı. halen yasaklıyım. ilçe sayfama aylardır  gerekçesiz olarak giremiyorum)

9 EYLÜL 2011 TARİHİNDE  "TEHLİKELİ SORULAR"  BAŞLIKLI BİR YAZI  YAYINLAMIŞTIM. YEREL BASINIMIZDAN GÜLTEN GENÇ  YAZIMI  İNTERNETTEN   “CHP SERBEST KÜRSÜ” SAYFASINDAN ALARAK KÖŞESİNDE YAYINLAMIŞTI.( Yaznının bağlantı adresi ilişikte)

Basına  yansıyan  1.TEHLİKELİ SORULARIMA, o zaman görevde olan eski, başkan ve yönetimden yanıt alamamıştım. Şimdi  görevde olan  yeni yönetimden  yanıt  alacağım  umuduyla   2. TEHLİKELİ  SORULARIMI  soruyorum.  

2.TEHLİKELİ SORULARIM 

Mahalle yönetim kurulu başkanları seçildikten sonra   mahalle  üyeleriyle  toplantı  yapıyor mu ? haftalık aylık çalışma  rporlarını örgüt toplantılarında okuyorlar mı?

Mahalle yönetim  kurulu  başkanları, komisyon  üyeleri ve  başkanlarının isimleri   yönetim kurulunda onaylanarak resmiyet kazandımı?

Mahalle  üyesine  görev  veriliyor mu?

Mahalle  sorumlusu haftalık  aylık  çalışma  raporu  düzenliyor mu ? 

İlçe  delegeleri  delege  seçildik ten  sonra çalışmalarıyla  ilgili olarak örgüt toplantılarında  yazılı  yada  sözlü  olarak  üyelere  bilgi  veriyor mu?

Çeşitli  başlıklardan  oluşan çalışma  komisyonları yaptıkları çalışmalarla ilgili rapor  hazırlayıp  örgüt toplantılarında  okuyor mu  ? raporlar tartışılıyor mu?

Üyeler arasında hiç bir  ayrım  yapımadan hepsine  eşit  mesafede  duruluyor mu?

Örgüt  başkan ve  yöneticileri  yapacakları  iş  ve  işlemlerle, ziyaretlere , görüşmelerle, eylem  ve  etkinliklerle çalışma  plan  ve  programı hazırlayıp önceden  ilan  tahtasına  asıp  üyelerin  bilgisine  sunuyor mu ?

Örgüt  başkan  ve  yöneticileri  tüzük hükümleri doğrultusunda  (tüz.m.29 2.ayda 3 ayda bir) düzenli örgüt toplantıları (danışma kurulu, genişletilmiş üye  toplantıları) yapıyor  mu? 

İlçe  örgüt  çalışmaları  dar kadro çalışmalarından  kurtulup ( sadece  başkanı yöneticiler  ve onlara yakın  olan bazı üyeler dışında)  örgüt tabanına yayılıyor mu?  Mahalle  sorumluları, komisyonlar, kurumsallaşıyor mu? Aktif  hale  geliyor mu? toplantılar  yapıyor mu?  Çalışma  raporları hazırlanıyor mu?

Aynı  mahllede  oturan  mahalle  ğyelerimiz, delegelerimiz  bir birleriyle  tanışıyor m? tanıştırılıyormu?

ilçe başkan  ve  örgüt  yönetimlerinin  çok  çalışmalarımı  gerelkiyor? Tüzük hükmğüne göre çok çalışanları denetlemesi, organizasyonlar  yapması mı gerekiyor? 07.03.2013

NOT: Sizce sorulara yazılı  yanıt  verilir mi?  Zor dostum  zor.