Bu Blogda Ara

8/20/14

Sayın İl Başkanım Metin Çelik Bey

Sayın  İl Başkanım Metin Çelik Bey

Bursa olay  gazetesinde   gazeteci Köşe  yazarı  Sayın  Ahmet Emin  Yılmaz  Beyin 19.8.2014  Tarihli “CHP BURSA ÖRGÜTÜ KILIÇDAROĞLU  DİYOR, AMA  4  FİRE  BEKLENİYOR” başlıklı  yazısında,  Sayın A.Emin Beyin  bir  sorusu  üzerine verdiğiniz  cevapta

 ” Geçen  hafta ilçe  başkanlarını  toplayıp görüşlerini  aldım.   Hepsi de Genel  Balkanımızın, Yani  Kılıçdaoğlu’nun  devamından  yana Hepsi de Genel Başkanımızın, yani Kılıçdaroğlu’nun devamından yana.”  “Bu hafta kurultay  delegelerini de  toplayacağım. Onlarında  görüşlerini alacağım. Diyorsunuz.
 
Böylesine  hassas   bir  süreçte, kurultay öncesinde yaptığınız  bu  tür toplantılar yapmanızı  son  derece  olumlu ve  gerekli  bulduğumu tüm samimiyetle  ve  içtenliğimle  ifade  etmek  istiyorum.

Ancak tüzüğümüzün  57/B Maddesi gereğince  en geç 3 ayda  bir  olmamak üzere gerek duyulacak sayıda il danışma  toplantıları  düzenlenir”  Diyor.  Tüzükte ilçe başkanları, kurultay  delegelerini toplantıya  çağırmanızla  ilgili  bir  hüküm  yok.

Sayın  İl  Başkanım Metin  Çelik Bey

Böylesine hassas bir süreçte kurultay öncesinde en geç  her  üç  ayda  bir  yapılması  zorunlu  olan İl  danışma  kurulunu  neden ve  hangi  gerekçeyle toplantıya  çağırmıyorsunuz? Aynı  maddenin  C fıkrası   gereğince, ilçe  başkanlarımız  en geç her  üç ayda  bir  ilçe  danışma  kurullarını  neden   hangi  gerekçeyle  toplantıya  çağırmıyorlar?

Soru ve  cevap  İl ve İlçe  örgüt  üyelerimizi,  partimizi, katılımcı  ve çoğulcu  demokrasiyi  doğrudan  ilgilendirdiğinden  vereceğiniz  yazılı  cevapla  hepimiz  tüm  örgüt üyeleri olarak  bilgi  edinmiş  olacağız.  

Bilişimden  Sorumlu  İl Yönetim Kurulu üyesi  Başkan  Yardımcımız  Sayın  Hasan Taşkut  Beyin  sorumu  size  ileteceğinden  kuşku  duymuyorum.

Gereğini  bilgilerinize  önemle  arz  ediyorum. 20.08.2014



CHP DE KOLAY VE KESTİRME YOLDAN SORUMLU GÖREVLERE SEÇİLMENİN YADA SEÇTİRMENİN TEKNİKLERİ


1-Tüzükte yazıyor olsa bile (nasılsa tüzük okunmuyor, uygulanmıyor) bile, mahalle örgütlenmelerini, çalışma gruplarını, kurmayacaksın, kurumsallaştırmayacaksın, aktif hale  getirmeyeceksin. Örgüt üyelerini bir birleriyle, tanışmasını bir engelleyeceksin.

2- Tüzükte yazıyor olsa  bile (nasılsa tüzük okunmuyor, uygulanmıyor) bile, mahalle  örgütlenmelerin,  en geç 2 ve 3 ayda bir örgüt toplantılarını  düzenli olarak  zamanında  yapmayacaksın. Yapsan da, eski yeni milletmeklerinden, eski yeni  başkanlardan başkasına  söz  hakkı  vermeyeceksin. Veresen de konuşmasını kısa tut, zaman  kalmadı diyeceksin.

3-Tüzükte yazıyor olsa bile (bilgili, başarılı, yetenekli, çalışkan üyelerin ön plana  çıkmasını engelleyeceksin.

4- Çok zorunlu olmadıkça, örgüt yönetiminin   yaptığı  iş ve  işlemler, aldığı  kararlar, mali konular hakkında  yazılı, sözlü  bilgiler  vermeyeceksin.

5- Çok acil işlerin  dışında, kısa, orta, uzun  vadeli çalışma plan  ve  programı yapmayacaksın.  Dar kadro çalışmasında,  ahbap çavuş ilişkisinden  şaşmayacaksın.

6- Ya sahip olduğun  yetkilerin gücünü ya paranın gücünü, yada grubun gücünü kullanarak  delegelere, üyelere kendini tanıtacaksın.

Bu tekniklere, olanaklara   sahip  değilsen, özgür iradenle, CHP'nin özgür bir üye olarak  partiyi, partinin  tüzüğünü, ilkelerini, değerlerini savunarak  var olman, örgüt üyeleri, delegeleri arasında kendini  ifade etmen, tanıtman,  seçilmen zor dostum  zor. Demokrasi mi?


Eşitlik mi? Adalet mi? Özgürlük mü? Demokrasi mi? Hepsi sözde, nutuklarda bolca var  ama  örgütlü yaşamın  pratiğinde, yok.

8/19/14

KURULTAY ÖNCESİNDE, CHP’DE YAŞANAN ÇARPICI GERÇEĞİ, HİÇ KİMSE SAKLAYAMAZ, ÜSTÜNÜ ÖRTEMEZ, GÖRMEZDEN, BİLMEZDEN GELEMEZ. O GERÇEK NEDİR? UZUN DEMEYİN LÜTFEN OKUYUN


Örgüt başkanlarımızın, yöneticilerimizin  politikacılarımızın, çok  sevdikleri, sık,sık  kullandıkları  bir slogan  var. Halkımıza, üyelerimize  yönelik  olarak açık  ve kapalı  alanlarda yaptıkları toplantılarda derler ki, SENSİZ  BİR  KİŞİ  EKSİĞİZ”  Bu  söz örgütlü yaşamın  pratiğinde, uygulamada  ne  kadar doğrudur?

Kurultay öncesinde, parti örgütümüzün işleyişini  yukarıdan  aşağıya  doğru  inceleyelim. Sorunun  somut cevabı  kendiliğinden  orta çıkacaktır.

Genel  Başkanımız, rutin  toplantıların  dışında,  gerek  duyduğu zaman MYK’YI, PM’ sini, milletvekillerini, il başkanlarını,  toplantıya  çağırma yetkisi var. Toplantıda Ülke ve yöre sorunları ile parti politikaları görüşülüyor, değerlendirmeler  yapılıyor, öneriler geliştiriliyor.  Toplantı tutanakları tutuluyor.

İl, Örgüt Başkanlarımız, rutin  toplantıların dışında gerek duyduğu zaman il, yönetim  kurulunu, genişletilmiş  yönetim (2 tüzük hükmü gereği ayda  bir) kurulunu, ilçe  başkanlarını,  ilçe  danışma  kurulunu (tüzük hükmü gereği en güç 3 ayda bir) toplantıya çağırma  yetkisi var.Toplantıda, ülke ve yöre sorunları ile parti politikaları görüşülüyor, değerlendirmeler  yapılıyor, öneriler geliştiriliyor.  Toplantı tutanakları tutuluyor.

İlçe başkanlarımız,  Rutin  toplantılar  dışında  gerek duyduğu  zaman, ilçe  yönetim  kurulunu, genişletilmiş  yönetim  (2 tüzük hükmü gereği ayda  bir) ilçe  danışma  kurulunu (tüzük hükmü gereği en güç 3 ayda bir) kurulunu, mahalle sorumlularını, çalışma  grup başkalarını, toplantıya çağırma  yetkisi var.Toplantıda, ülke ve yöre sorunları ile parti politikaları görüşülüyor, değerlendirmeler  yapılıyor, öneriler geliştiriliyor.Toplantı tutanakları tutuluyor.

CHP üyesi  olarak, kurultay öncesi gelişmeleri, toplantıları,  dikkatle  titizlikle, inceleyelim, izleyelim, soralım, sorgulayalım, takip  edelim, notlar  tutalım. Bilgi  edinelim.  Edindiğimiz bilgileri, korkmadan, çekinmeden, ürkmeden medeni  bir  cesaretle, demokrasi disiplini, anlayışı ve kültürüyle YAZININ  BAŞLIĞINDAKİ GERÇEĞİ ortaya koyalım.

4 yıl boyunca  gelişmeleri çok  yakından  takip  eden, çalışmalara  aktif  olarak  katılan  duyarlı  bir  üye  olarak  gördüklerimi, bildiklerimi, yaşadıklarımı, şahit olduklarımı ifade  ediyorum.
Genel  merkezimiz deki, başka il  ve ilçelerimiz deki işleyişi, gelişmeleri ilimiz ve ilçe örgütümüz  kadar  yakından, takip etme, bilme şansım yok.

Üyesi olduğum CHP Bursa il örgütümüzde, 4 yılda 2 defa İl  danışma  kurulu toplantısı  yapıldığını biliyorum.  Genişletilmiş yönetim kurulu toplantısı  yapılıp  yapılmadığını  bilmiyorum. Hangi  tarihlerde  ilçe başkanlarıyla kaç  toplantı yapıldığını, toplantılarda  neler  konuşulduğunu  bilmiyorum.

Üyesi olduğum CHP Yıldırım  ilçe  örgütümüzde 4 yılda 2 defa danışma  kurulu  toplantısı  yapıldığını toplantılarda  neler  konuşulduğunu biliyorum. Genişletilmiş yönetim  kurulu  toplantısı  yapılıp  yapılmadığını hiç   bilmiyorum.

Mahalle  sorumlularıyla, çalışma  grup başkanlarıyla  hangi tarihlerde kaç  toplantı yapıldığını, toplantılarda  neler  konuşulduğunu  hiç  bilmiyorum.

Kaç  Mahalle  sorumlumuzun, kaç çalışma grubumuzun olduğunu, mahalle  sorumlularımızın, ve çalışma gruplarının  üyeleriyle  toplantı  yapıp yapmadıklarını hiç  bilmiyorum.

Parti ve örgüt üyesi  olarak  bilmediğim  gerçekleri hiç kimse  saklayamaz, üstünü örtemez, görmezden  gelemez.  Saklarlarsa, üstünü örterlerse, görmezden, bilmezden  gelirlerse ne olur?
  
O PARTİDE, O ÖRGÜTTE, BAŞARI OLMAZ. HUZUR OLMAZ.  BİRLİK, BERABERLİK, DAYANIŞMA OLMAZ. EŞİTLİK, ADALET, ÖZGÜRLÜK, OLMAZ. DEMOKRASİ OLMAZ. İLKE  KURAL DİSİPLİN OLMAZ. 19.08.2014



YETER ARTIK BUNDAN BÖYLE CHP ÜYESİNİ ALDATMAYIN, OYALAMAYIN AVUTMAYIN, YAZIKTIR, GÜNAHTIR AYIPTIR


CHP’ deki olumsuzlukların, becerisizliklerin, başarısızlıkların, huzursuzlukların tek sorumlusu genel başkanlar gibi gösterip yetkileri tek elde, tek merkezde toplamayın. CHP’de üstü örtülü padişahlığa, krallığa özenmeyin. Yeter artık aldatmayın, oyalamayın avutmayın, yazıktır, günahtır ayıptır.
Özünüzle, sözünüzle demokrasiyi, eşitliği, adaleti savunuyorsanız, gerçek anlamda demokratsanız. il ve ilçe örgütlerinin çalışmalarını, yaptıkları iş ve işlemleri , aldıkları, uyguladıkları kararları, mali durumları, tüzük ve yönetmelik hükümlerine uyulup uymadığına, görev yetki ve sorumlulukların yerine getirip getirmediklerini, belgelere dayalı olarak azıcık olsun inceleseniz, denetlesieniz, sorgulasanız bilgi edinseniz televizyonların karşısına geçip kamu oyu önünde birbirinizi bu kadar acımasızca eleştirmezseniz.
CHP’nin genel başkanı iseniz, CHP’ye genel başkan olacaksınız, bilin ve anlayın ki, düşüncelerin, hayallerin çok daha üstünde olağan üstü güçlere sahip olsanız, mesela her kül gibi, Süpermen, gibi, atom karınca gibi olsanız, geceli gündüzlü aylarca, yıllarca çalışsanız tek başınıza başarılı olma şansınız hiç ama hiç yok.
ÖNERİM
Amerika’yı yeniden keşfetmeyeceğiz. CHP’nin başına padişah, kral seçmeyeceğiz. Seçilen başkana olağan üstü yetkiler vermeyeceğiz. Verilen yetkiler varsa geri alacağız. Genel başkandan en sade üyeye kadar partinin her kademesinde ki, üye partinin tüzüğüne, tüzükte yazılı olan görev yetki ve sorumluluklarının dışına çıkmasına izin vermeyeceğiz. Çıkarsa ne mi olacak? Parti içi demokrasiyi, parti içi disiplini, parti hukukunu uygulayacağız.

8/17/14

BURSA’DAN ÇOK YÜKSEK BİR SESLE BİR KEZ DAHA HAYKIRIYORUM.




DOST DÜŞMAN ÇOK İYİ ANLASIN, BİLSİN VE  ÖĞRENSİN Kİ, CHP YAŞANAN  BAŞARISIZLIKLARIN   TEK  SORUMLUSU HİÇ BİR  ZAMAN  GENEL  BAŞKANLAR  OLMAMIŞTIR.  BUNDAN SONRADA OLMAYACAKTIR. NEDEN? 
CHP tarihi boyunca hiçbir seçim  kazanamadıysa  (tek  partili sistem hariç)  iktidar  Olamadıysa, bu başarısızlığın  tek sorumlusu ne dün, ne  bugün  genel  başkanlar  olmamıştır. Yarında  olmayacaktır.  
O zaman CHP 70 yıldır neden seçim  kazanamıyor? İktidar  olamıyor?
Güneş, toprak, hava,  su yaşam , doğa, tüm  canlılar  ne kadar  gerçek ve somutsa, CHP’nin 70 yıl boyunca neden  iktidar  olamadığı sorusunun  cevabı da  en  az  bu yazılanlar kadar  gerçek  ve  somuttur. 
Demokrasiyi kurduğunu,  savunduğunu, koruduğunu söyleyen CHP kendi içinde  hiçbir  zaman  demokrasi uygulanmamıştır. Uygulamak  istememiştir. 
CHP genel  başkanlarının, CHP  karar mekanizmalarına  seçilenlerin ve seçilmek  isteyenlerin gündeme getirmeye, konuşmaya,  tartışmaya korktukları, çekindikleri  tek  gerçek  işte budur. 
CHP genel  başkanları ve  karar  mekanizmalarına  seçilenler, ve  seçilmek isteyenler, demokrasiyi gerçek  anlamda  koruyor  ve  savunuyor  olsalardı, 
“Genel Başkan, partiyi bağlayıcı demeçler vermeye ve bildiriler yayımlamaya yetkilidir.”  
“Parti Meclisi üyeleri ile milletvekillerine sıra gözetilmeksizin öncelikle söz verilir.”
“Parti Meclisi üyeleri ile milletvekillerine süre sınırlaması uygulanmaz.” Maddelerini partinin  tüzüğüne  ve  yönetmeliğine asla yazmazlardı.  Yazamazlardı. Kabul  edemezlerdi. İçlerine  sindiremezlerdi. Beyaz  bir  sayfanın  yüzünde  kara  bir  leke  gibi  durduğunu  hemen  fark eder gereğini  yaparlardı. Sadece  bu  iki  maddenin,  demokrasiyi  parti içinde uygulama  şansını  tamamen  ortadan  kaldırdığını  anlarlardı. 
Başarısız  olduğu  için tek suçlu, tek sorumlu   olarak  genel  başkanı  görenlerin ve  gösterenlerin,  demokrasiyi tümüyle ortadan kaldıran, işlemez  hale  getiren  bu  iki  maddeyi hiçbir  zaman  neden gündeme getirmiyorlar? Neden konuşmuyorlar? Neden tartışmıyorlar? NEDEN? NEDEN? NEDEN? 



8/15/14

CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜT ÜYESİYİM. SORMAYA, SORGULAMAYA, ÖNERMEYE, ELEŞTİRMEYE, BİLGİ EDİNMEYE HAKKIM OLDUĞUNA İNANIYORUM. NEDEN Mİ?

CHP  BURSA  YILDIRIM İLÇE  ÖRGÜT ÜYESİYİM. SORMAYA, SORGULAMAYA, ÖNERMEYE, ELEŞTİRMEYE, BİLGİ  EDİNMEYE  HAKKIM  OLDUĞUNA  İNANIYORUM. NEDEN Mİ?


2010 nisan  ayı tarihinden  beri, üyelik  görevlerini, sorumluluklarını eksiksiz  olarak yerine  getiren örgün en aktif, en çalışkan ve  en çok tanınan  üyelerinden  biri olduğumu, bir önceki  ve şimdiki il ilçe  başkanlarımızın ve tüm örgüt üyelerimizin  huzurunda  başım ve yüzüm ak olarak  söylerim.  Belgelerle, canlı şahitlerle   kanıtlarım.

2010 nisan  ayı tarihinden  beri partim, il ve ilçe örgütüm  hakkında düşüncelerimi (resimlerimi)  sosyal  medyada, (facebook ta) kesintisiz  ve  herkese açık  olarak  yazıp  ve paylaştığımı sayfamda azıcık  gezinirseniz  çok  net  olarak  anlar  ve  görürsünüz.

2010 nisan  ayı tarihinden  beri, büyük  bir  iddia  ile  söylüyorum ilçe  örgütümüz  binasına en sık uğrayan, çalışmaları en çok yakından  takip  eden, soran, sorgulayan, araştıran,  öneren, eleştiren,  üyelerden  biriyim.

Sosyal  paylaşım  sayfalarında  paylaştığım yazılarımdan  dolayı bir önceki  İl  Başkanımız Sayın  Gürhan Akdoğan  il başkanlığımıza  Partimizin sorunlarıyla ilgili yazdığım 29.5.2010 tarihli dilekçeme  yanıt  vermiştir.tanımak  ve  tanışmak için ( ilçe örgütümüzden  sorumlu  başkan  yardımcısı aracılığı ile)  makamına  davet  etmiştir.

Şimdiki il başkanımız Sayın  Metin Çelik  ilçe örgütümüzün  düzenlediği  danışma  kurulu toplantısında üyelerin huzurunda   yazılarımı  beğeni  ile  okuduğunu  yüksek sesle  ifade  etmiştir.

Bir önceki ilçe  başkanımız Sayın  Ali  Togan  birden  çok  yazılarımın  yerel  basında yayınlandığına şahit olmuş  ve  bağlantı  adresini  verdiğim  (http://www.bursahaber.com/%E2%80%98yalniz-chpli-zulfikar-balin-ruyasi-makale,2695.html )  yazımdan  dolayı  beni  uyarmış, ikaz etmiş  hatta  disiplin  kuruluna  verilebileceğimi söylemiştir.

Şimdiki  ilçe  Başkanımız  Sayın  Güner  Aklan  başkan  olmadan  önce  yazılarımı beğendiğini sayfasında  yazmamı önermiştir. Bir çok yazımı  beğenmiştir. Ama  ilçe  başkanı  olduktan  sonra ilçemiz  başkanlık  sayfasında  yazıları  2 yıl  boyunca  yasaklamıştır. Yasak  devam  etmektedir.

Bursa  Milletvekilimiz Sayın  Aykan Erdemir 17.09.2011  tarihli  örgüt toplantılarının  yapılmasıyla  ilgili  yazıma  yanıt  yazılı  cevap  vermiştir. http://cancana-balmel.blogspot.com.tr/2014/08/bursa-millet-vekilimiz-aykan-erdemir-in.html

CHP  BURSA  YILDIRIM İLÇE  ÖRGÜT ÜYESİYİM bu  üyelik  kimliği bilinciyle  bilgi  edinmek  amacıyla  4  yıl boyunca   il ve  ilçe  örgüt  başkan ve yöneticilerimize yazılı  ve  sözlü olarak  defalarca  sormama  rağmen  aşağıdaki   soruların  hiç birine  bugüne  kadar  hiçbir  yanıt  alamadım. Alamıyorum.

İl ve ilçe  danışma  toplantıları  her  3  ayda  bir  neden  yapılmıyor?
Yapılan  örgüt  toplantılarında  toplantı  tutanakları  üyelere  neden  açıklanmıyor?
İl ve ilçe  yönetim  kurulları  her  iki  ayda  bir  neden genişletilmiş  olarak  toplanmıyor?
İl ve ilçe  örgütleri  neden  kısa  orta uzun  vadeli  çalışma  plan  ve programı yapmıyor?
İl  ve ilçe   örgütlerimizde örgütlenme  ağı neden  kurulmuyor? Neden kurumsallaşmıyor? Neden  aktif hale  gelmiyor?

 http://cancana-balmel.blogspot.com.tr/2014/08/chp-bursa-il-orgut-baskanligimiza-2010.html İl başkanımızın  ve  ilçe  belediye başkanımızın  dilekçeme  verdikleri  yazılı  cevap


BURSA MİLLET VEKİLİMİZ AYKAN ERDEMİR 'İN YAZILI ÖNERİME CEVABI

CHP’Lİ, İL İLÇE BAŞKANLARIM. BİZ ÜYELER ARABA İSEK, SİZ ŞOFÖRSÜNÜZ

Mevcut tüzüğümüze çok büyük yetkileriniz ve sorumluluklarınız var. Tarihi bir süreçte çok önemli görev yapıyorsunuz. Böylesine tarihi önemi olan bir süreçte sizler Direksiyon başına geçmezsiniz, yakıtını koymazsanız, kontak anahtarını çevirip arabayı çalıştırmazsanız, arabanın kendiliğinden çalışmayacağını çok iyi biliyorsunuz. ARTIK DAHA FAZLA BEKLEMEYİN BEKLETMEYİN HEMEN DİREKSİYON BAŞINA GEÇİN Arabayı çalıştırıp hareket ettirin. Aksi takdirde yarın her bu arabayı çalıştırma şansınız olmaya bilir.

Sadece basın toplantılarıyla, Atatürk, devrim, devrimci, emperyalizm, kapitalizm eşitlik, adalet, dayanışma söylemleriyle yetinmeyin örgütün içine karışın, örgütü harekete geçirin. Hiç gecikmeden örgüt toplantıları düzenleyin. (Tüzük Mad. 57 i hatırlayın) Örgütü harekete geçirin.

 Her konuda örgüt üyelerini bilgilendirin, onları konuşturun, onların önerilerini eleştirilerini alın. Onları bir birleriyle kendinizle tanıştırın kaynaştırın, onların içinde olun. Onlara Güven aşılayın, güvenlerini alın. Onların desteğini yardımını alın.

Dayanışma, yardımlaşma birlik beraberlik böyle olur. Bunları yapmaktan korkmayın ürkmeyin çekinmeyin. Onlar CHP’nin gerçek sahipleridir. CHP Yi emekleriyle oylarıyla inançlarıyla, yaşatan üyelerimiz ve halkımızdır.

ÖNCELİKLE ÜYELERİMİZİ, HALKIMIZI PARTİMİZİ VAR ETMEK İÇİN ÇALIŞMAZSANIZ SİZ ASLA VAR OLAMAZSINIZ. Ve çok daha önemlisi tarihi sorumluluktan kurtulamazsınız.

NOT: Sayın vekilim bu konuda yardımınızı ilginizi ve desteğinizi bekliyoruz.17 Eylül 2011 09:18

Sevgili Zülfikar Bey,
CHP'de tüm örgütü düzenli olarak bir araya getirecek il ve ilçe danışma kurulu toplantıları yapılması dileğimi geçtiğimiz hafta ilde gerçekleştirilen eşgüdüm toplantısında dile getirdim. Tüm milletvekilleri ve il yönetimi ile her ay bir ilçemizde toplanma dileğimi de belirttim. Önümüzdeki süreçte Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun da talepleri doğrultusunda CHP'yi daha geniş kesimlere açma ve katılımcı yönetimi sağlamak için elimden geleni yapacağımdan emin olabilirsiniz. Hoşçakalın, 17 Eylül 2011 09:18

8/14/14

2010 YILINDA CHP YAŞANAN SORUN VE ÇÖZÜMLER HAKKINDA YAZDIĞIM İLK DİLEKÇEM VE ALDIĞIM İLK YANITLAR

  CHP BURSA İL BAŞKANLIĞINA                                

Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan seçilmesiyle CHP oylarında çok hızlı ve tahminlerin ötesinde bir artış olduğunu anketler göstermektedir.

Açıkça görülmektedir ki il ve ilçe yönetimleri Ülke genelinde esen bu rüzgârın çok gerisinde kalmıştır. İlçe yönetim kurulları toplantıları dışında hiçbir faaliyetleri yok gibidir. Mahalle temsilcileri yok, iş yeri temsilcileri yok,  örgütlenme, eğitim vb. gibi çalışma grupları yok. Kadın ve gençlik kollarının adı var ama kendileri yok. İl ve ilçe örgütlerinde halkını bilgilendirecek, yönlendirecek örgütleyecek faaliyet yok. Böylesi bir dönemde bunların hayata geçirilmesi için hiç bir çalışma yok.

CHP bursa il başkanlığı ilçe başkanlarıyla toplantı yapmalıdır.

Çok gecikmeden derhal ve sürat le örgütlenme çalışması başlatılması için kararlar alınmalı ve uygulamaya konulmalıdır.

Gerekli olan ve zorunlu çalışma grupları en kısa sürede oluşturulmalıdır.

Bursa genelinde,  kahvehanelerde, evlerde, iş yerlerinde toplantılar düzenlenmeli gelişmeler anlatılmalı üye yapılmalı duyarlı istekli arzulu olan herkese çalışma guruplarında görev verilmelidir.

CHP bursa örgütünün bunu yapacak altyapısı potansiyeli, insan gücü bilgi birikimi ve çok deneyimli üyeleri vardır. Önemli olan bunu harekete geçirmektir.

Bu da il ve ilçe başkan ve yönetimlerinin görev yetki ve sorumluluk alanları içindedir. 29.05.2010

-----------------------------------------------------------------------------------------------------

İl başkanımız  dilekçeme  aynen şu  yanıtı  vermişti.

 İLETİNİZ VE ÖNERİLERİNİZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM HEPSİ DİKKATE ALINACAKTIR GÜRHAN AKDOĞAN CHP İL BAŞKANI 30.05.2010

-------------------------------------------------------------------------------------------------------

CHP Bursa Nilüfer İlçe Belediye  başkanımız Sayın Mustafa Bozbey de  aynı dilekçeme şu yanıtı  vermişti

Sayın Zülfikar Bal, duygularınıza, düşüncelerinize ve önerilerinize teşekkür ederim. Çok yakında CHP İlce ve Il örgütü geleceğe yönelik programla ilgili toplantı yapacaktır. Sızın önerinizi İl ve İlce örgütlerine aktaracağım. Selam ve saygılarımla. Mustafa  Bozbey

---------------------------------------------------------------------------------------------------------
.
Zülfikar Bal 29 Mayıs 2010, 11.24 ( Belediye  başkanımıza 2. yazım)
Sayın Mustafa Bey. Önerimi okuduğunuz için, yanıt verdiğiniz için gerçekten çok memnun oldum. Ama beni hoş görün lütfen bunu yazan doğrudan yazan siz misiniz? yoksa sizin adınıza görevlendirildiğiniz başka birimi?

Size bir önerim daha var halktan yoğun bir üye olma talebi var. il ve ilçe örgütleri belli aralıklarla basın huzurunda toplu üye kayıtları başlatacağını duyurursa ve böyle bir program hazırlanırsa sanırım çok yararlı olacaktır. Diye düşünüyorum.

Bu rüzgar çok ender yakalanıyor ve esiyor. Ne olur rüzgarın arkasından gitmeyelim. Rüzgarı karşımıza değil arkamıza alalım. Kaybetme lüksümüz yok.  kaybedersek tekrar kazanma şansımız yok. Bu konuda il ilçe örgütlerini gerçekten etkisiz buluyorum. Harekete geçmek için neyi bekliyorlar ki.

Saygılarımla başarılarınızın devamını diliyorum. Düzenleyeceğiniz toplantıya dinleyici olarak katılma şansım olabilir mi? o gün sizin misafiriniz olabilir miyim? Bu konuda yardımcı olur musunuz?

--------------------------------------------------------------------------------------------------

Mustafa Bozbey 29 Mayıs 2010, 11.48 ( Belediye  Başkanımızın cevabı)
Sayın Zülfikar Bal, gerçekten yüreğinize sağlık. Bana gelen tüm mesajlara ben yanıt varıyorum. Bizim anlayışımız bu. Su an Nilüfer ilce başkanımızla beraberiz. Nilüfer ilce örgütü 12 Haziran Saat 13.00 te Ata evler 2000 düğün salonunda üye katılım töreni olacak, sızı de bekliyoruz. Sızın Nilüfer de tanıdıklarınız varsa ve üye olmak istiyorlarsa İlçe Başkanımız Metin Çelik ile iletişime gecebilırler. Selam ve saygılarımla...

CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜT BAŞKANIMIZ SAYIN GÜNE AKLAN’A AÇIK MEKTUP

CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜT BAŞKANIMIZ SAYIN GÜNE  AKLAN’A AÇIK  MEKTUP

Sayın ilçe Başkanım Güner Aklan  Bey

2005 yılında  CHP Bursa Yıldırım  ilçe başkanlığına aday olduğunuzu, Sayın Nihat  ilk örücü  karşısında yarışı  kaybettiğinizi sizden  öğrenmiştim.

2012 yılının ilk yarısında  yapılacak olan ilçemiz başkanlığına  2. Kez aday olmaya  karar  verdiniz. çalışmalara başladınız.  Çalışmalarınızın her aşamasını çok  yakından  takip  ettiğimi  Biliyorsunuz.
 
Sosyal medyada facebook   sitesinde “SERBEST KÜRSÜ” adıyla açtığınız  sayfada kendinizi, tanıtmaya  ve  sesinizi duyurmaya  başladınız. Yazılarımı  beğendiğinizi, sayfanızda da yayınlamamı  önermeniz üzerine uzun bir  süre sayfanızda yazmıştım.  Ama  sizi şahsen tanımıyordum. Başkan adayı olmadan önce  ilçe örgüt  çalışmalarında,   göremiyordum. Çünkü 8 yıl önce  yıldırım ilçeden,  nilüfer ilçesine  taşındığınızı sizden  öğrenmiştim.

2011 yılı ortalarında ilçemiz  başkanlığına ikinci kez aday olmak için çekirdek  kadrosu 5 kişiden oluşan “CHP YILDIRIM İLÇE BİRLİK GRUB” nu kurdunuz. (Grup üyeleri Güner Aklan, Erkan Ateş, Hasan Hayırlı,Semih Özer ve Hüseyin  Ertaş’tı) http://www.olay.com.tr/m/makale/yusuf-kayisoglu/boyle-bir-toplanti-olmamistir.html

il ve ilçe yönetimlerinin  bilgisi ve onayı dışında,telefonla mesajla ulaşabildiğiniz ilçemiz üyeleriyle  salonlarında ve  kahvehanelerde (delege seçimleri konusunda) bilgilendirme  toplantıları   yapmaya başladınız. Asıl  amaç  üyeleri  bilgilendirmekten ziyade  kendinizi (grubunuzun üyelerini) ilçe üyelerimize  tanıtmak, anlatmak ve  seçime  hazırlamak olduğunu sizde bizde, hepimizde  çok iyi biliyorduk. Kurduğunuz grubun ve  yaptığınız  çalışmaların,  grup toplantılarının anti demokratik olduğunu katıldığım her toplantıda yüksek sesle ifade  ettiğimi  biliyordunuz.

İL VE İLÇE ÖRGÜTLERİNİN  BİLGİSİ VE  ONAYI DIŞINDA  NEDEN  GRUP  TOPLANTILARI  YAPMA  İHTİYACI  DUYDUNUZ?

Çünkü il,İlçe ilçe başkan  ve  yönetim  kurulu  üyeleri, tüzüğün açık  hükümlerine, yazılı ve sözlü uyarı  ikaz  ve  eleştirilerimize  rağmen,  en geç 2 ve 3 ayda bir düzenli örgüt  toplantıları yapmıyorlardı. Yapsalar  bile  toplantı kurallarına  hiç uymuyorlardı. Kendilerine  rakip olanları, eleştirenleri,  toplantılarda hiç konuşturmuyorlardı. Toplantı tutanakları tutmuyorlardı.


Kısacası  Partinin üst organlarına  aday olmak, seçilmek isteyen hiçbir üyenin, özgür iradenin  kendilerini delegelere, üyelere   tanıtma, düşünce, öner  ve  eleştirilerini  açıklama,  anlatma  şansları  hiç  yoktu. Bu uygulama  cumhuriyet halk partisi örgütlerinde iyileşmez    kronik hastalık haline  gelmişti 

Seçilmek isteyenlerin tek şanları  vardı,  grup kurmak, güç birliği oluşturmak zorundaydılar. Sizde bu hastalıklı  antidemokratik  yolu ve yöntemi seçtiniz.    kiraladığınız  salon  ve  kahvehanelerde grup toplantılarına  çalışmalara başladınız.   

Sayın ilçe Başkanım Güner Aklan  Bey  

Eski  yönetim  çok yıprandığı için,  çalışamaz hale  geldiği için, aralarında  birlik bütünlük  iletişim  yok denecek  kadar zayıftı.  bu durumu genel sekreterimizin ziyaretinde  itiraf etmişlerini bizzat  genel  sekreterimizin  ağzından  duymuştum   ilçemiz üyelerinden  güçlü başkan  adaylar çıkmadığı  için,  ilçe başkanlık  seçimini, çok  zorlanmadan, kısa ama etkili bir grup çalışmasıyla kazandınız.

Ama süreç içinde birlikte yola çıktığınız  çekirdek  grup üyeleriyle, yollarınızı  ayırmak  zorunda  kaldınız. Daha da önemlisi örgüt çalışmalarında demokratik mekanizmalar işletilmediği için 2 yıl sonunda başkanlığını  yaptınız  yönetim kurulu  (tıpkı bir önceki yönetimde  olduğu  gibi) çok yıprandı. Çok önemli  yaralar aldı.

Örneğin 2 yıl sonunda yönetim  kurlu üyeliklerinden  6 üye, yönetim kurulu yedek  üyelerinin  tamamı ilçe  sekreteri  ve ilçe  saymanı  da  görevlerinden topluca  istifa  ettiler. Hangi  gerekçeler istifa ettiklerini bugüne  kadar örgüt üyelerine  açıklamadınız.

Tıpkı  bir  önceki  yönetim gibi  (tüzük hükmüne, kesintisiz yazılı  sözlü uyarılara rağmen) en  geç  2 ve  3  ayda  bir düzenli ve zamanında örgüt toplantıları  yapmadınız.  Yaptığınız  toplantılarda  toplantı  tutanakları  düzenlemediniz.

Parti içi  seçimlere  çok  az  kaldı. Örgüt  toplantısı  yapmadığınız  için,  seçilmek, kendilerini ifade  etmek  tanıtmak  isteyenler  tıpkı  sizin    gittiğiniz yoldan  gidenler  olduğun fısıltı  gazetesinden haberini   alıyorum.

İlçe  örgütümüzde uygulanan bu yöntemi, demokratik  buluyor musunuz? Doğru  buluyor musunuz? İlçe yönetiminin  bilgisi ve onayı  dışında   grup  toplantısı  yaptığınız  için,  sizinde  içinde olduğunuz  5  grup arkadaşınız  ilçe  yönetimi tarafından  disiplin kuruluna  verilmişti.

İlçe  başkanlığımızın  bilgisi ve  onayı  dışında  yapılan  grup  toplantılarını  meşru  buluyor musunuz?   En  azından  bundan  sonraki  süreçte  gruplaşmaları  ve  grup  toplantılarını  önlemek  adına tüzük  hükmü  gereğince   örgüt toplantılarını düzenli  olarak  zamanında  yapmayı  düşünüyor musunuz?

İlçe başkanlığımıza ait  facebook sayfasını  2 yıldır  yazılarıma  ve paylaşımıma  yasakladığınız  için  bu mektubumu  şahsi  sayfamda (facebook)  ve  il  örgütümüz (facebook)  sayfasında  yayınlıyorum.  sayfa  üyeleri  huzurunda  bilginize sunuyorum.14.08.2014



8/12/14

CHP DE GRUPÇULUK NEDİR? CHP’Yİ VE DEMOKRASİYİ ARKADAN HANÇERLEMEKTİR

CHP DE GRUPÇULUK  NEDİR? CHP’Yİ VE DEMOKRASİYİ  ARKADAN  HANÇERLEMEKTİR

CHP’de grupçuluğu  öğrendiğim,  anladığım  kadarıyla  kendi üslubumla  ifade  etmek ve anlatmak  istiyorum.

CHP’DE GRUPÇULUĞU YARATAN, BESLEYEN  BÜYÜTEN NEDİR?

Cevap 1- CHP tüzüğünün 26.maddesine  göre örgütlenme ağını kurmamaktır. Kurumsallaştırmamaktır.

Cevap 2- CHP tüzüğünün 29. Ve 57. Maddesine göre örgüt toplantılarını   en geç 2 ve 3 ayda bir düzenli olarak zamanında  yapmamaktır.

Cevap 3- Yapılan  örgüt toplantılarında, toplantı  kurallarına  ve disiplinine uyulmamasıdır. Örgüt toplantılarında danışma toplantısı yönetmeliğinin 10. Maddesine göre Milletvekillerine (protokole) öncelikli ve süresiz söz hakkı  verilmesidir. (böylece örgüt üyelerinin, delegelerin  konuşma  haklarının  ellerinden  alınmasıdır.)

Cevap 4- Çalışma plan  ve programının hazırlanmaması dar  kadro ile günü birlik  çalışma  yapılmasıdır.

Örgütlenme ağı kurulup, kurumsallaşmayınca, örgüt toplantıları  yapılmayınca, toplantı kurallarına ve disiplinine uyulmayınca, katılımcıların  bazılarına öncelikli ve süresiz söz hakkı   verilince,  ayrımcılık ve  ayrıcalık  yapılınca, çalışma plan  ve programı  hazırlanıp  açıklanmayınca, CHP üyesinin ağzı bantlanmış, gırtlağı sıkılmış oluyor.

Ağzı bantlanan, gırtlağı sıkılan,  nefes  alamayan  CHP üyesi çaresiz kalıyor.  seçilmek için, kendini ifade  etmek için yönetimlerden gizli olarak, grup kuruyor. Kapalı  kapılar ardında gizli, saklı grup toplantıları yapıyor. Gruplar kendi masraflarını  kendilerini karşılıyor. Parası çok olan  doğrudan  yada  dolaylı yoldan grubun  ön sıralarında oluyor. genellikle  grup  başkanı  oluyor.

Anti demokratik yollardan  kurulan  irili ufaklı, güçlü zayıf gruplar bir birlerinden ayrışıyorlar, ayrışan gruplar, bir birleriyle  yarışıyorlar.  En güçlü olanı  yönetime kafa  tutmaya   meydan  okumaya  başlıyor. Seçim  yaklaşıyor  gruplar arasında pazarlıklar, kulisler   başlıyor. Adaylar, ekipler   ortaya  çıkıyor.  Blok listeler hazırlanıyor. Seçimi kazanan kaleyi ele  geçiriyor.  Koltuğa  oturuyor. Seçimi  kaybeden  ortalıktan  çekiliyor.  Meydanı  boş  bırakıyor.  Kesintisiz  muhalefet  görevini  yapmıyor. Yapamıyor. Pusuya  yatıp  bekliyor.

 Kazanın, koltuğa oturanın iyice yıprandığı zayıfladığı  bir  anda  ortaya  çıkıyor. Yönetenlere  ya istifa diyor yada  genel  kurulu çağır  diye  adeta  emrediyor.  Düşman  kapmalar  böyle  yaratılıyor. Bu anlayış  bu zihniyet bu uygulama  CHP’de  hiç  değişmiyor.

Aslında ağzı bantlanan, boğazı sıkılan, arkadan  hançerlenen  demokrasinin ta kendisi  oluyor.   Gruplarla, yönetimlerle  savaşma  gücü olmayan   özgür  irade  CHP üyesi  tribünlere  çekiliyor.   Yönetimleri, grupları, kutupları tribünlerden izlemek zorunda  kalıyor. Ve  ne yazık ki kendilerinden  başka  hiç kimseyi düşünmeyen maskeli yüzler  CHP’nin güçlenmesine  iktidar olmasına  izin  vermiyorlar.  Ama  demokrasi  nutuklarını da  hiç dillerinden  düşürmüyorlar. Bu sistemin köküne  kezzap  suyu döküp  yok  etmedikçe, kökünü kurutmadıkça CHP iflah  olmaz. tribünlerde izleyenler  sahneye  inmez inemez.13.08.2014

http://www.chp.org.tr/?page_id=657 Tüzüğün  bağlantı  adresi


8/11/14

ASIL YANLIŞIN KAYNAĞINI GİZLEMEK İÇİN ALDIĞI KARARLARDAN DOLAYI KEMAL KILIÇDAR OĞLU İSTİFA ETSİN DİYENLER, HAKSIZLIK EDİYORLAR. YANLIŞ YAPIYORLAR. NEDEN Mİ?


Genel başkanımız  Sayın  Kemal  Kılıçdaroğlu  Cumhur  başkanı adaylığı  konusunda  diyor ki, risk üstlendiğim doğru mu? Doğru. Ben  bir  liderim. Parti  yönetiyorum. Eğer bir  lider  risk üstlenmezse sorun var  demektir. (Demokratik mi?)

Genel başkanımız  Sayın  Kemal  Kılıçdaroğlu  MHP’nin eleştirilmemesi  konusunda diyor ki, 'Ben tüm parti teşkilatımıza bir talimat verdim. MHP kesinlikle eleştirilmeyecek. AKP hariç hiçbir parti eleştirilmeyecek (Demokratik mi?)

Genel başkanımız  Sayın  Kemal  Kılıçdaroğlu  seçim sonuçları  açıklandıktan  sonra diyor ki, bugün olsa yine  Ekmel  bey  derdim. (Demokratik mi?)

Parti içi muhalefet  Genel  başkana  diyor ki, parti içi demokrasiyi  işletmedin.  Cumhur başkanlığı seçiminde  başarısız oldun. Ya istifa  et.  Yada  kurultayı  topla. (Demokratik mi?)

Genel  başkan  Sayın  Kemal Kılıçdaroğlu istifa et, kurultayı topla diyenlere  diyor ki, ortada istifa edecek kurultayı toplayacak  bir durum  yok. kurultayın toplanması  için  yeterli  imzayı bulursanız  neden olmasın. (Demokratik mi?)

Bunlar  tartışılırken  ne  genel  başkan, nede genel  başkana muhalefet  edenler somut bir gerçeği    hiç dillendirmek, hiç gündeme  getirmek  istemiyorlar. (Demokratik mi?)

Somut  gerçek CHP tüzüğünde  yazılı olan 36. Maddedir: “Genel Başkan, partiyi bağlayıcı demeçler vermeye ve bildiriler yayımlamaya yetkilidir. Genel Başkan bu yetkisini görevlendireceği kimselere de kullandırabilir.” (Demokratik mi?)

Genel  başkanımız Sayın  Kemal  Kılıçdaroğlu  Sayın  deniz  Baykal’ın  genel  başkanlık  zamanında yazılmış olan  tüzük  maddesinin kendisine  vermiş  olduğu  yetkiyi kullanmıştır. (Demokratik mi?)

Demokrasiyi kökten yok eden  bu madde CHP genel başkanına, tıpkı  kral,  padişah  gibi yetki vermiştir.

Demokrasiyi savunuyorsanız  bu maddenin  tüzükte  ne işi vardır?  Yüzünüzdeki ve  sözünüzdeki demokrasi maskesini indirin önce bu soruya  cevap verin.




CHP’NİN BAŞARISIZLIKLARI NELER DEĞİLDİR? CHP’NİN BAŞARISIZLIKLARI NELERDİR?



AKP ve AKP’nin  Genel  başkanı,  başbakan  değildir.

CHP’nin  dünkü ve bugünkü  genel  başkanları  değildir.

CHP’nin tüzüğü,yönetmeliği, ilkeleri   değildir.

Siyasi  partiler yasası, seçim  barajı  değildir.

Zamlar, yolsuzluklar, savaşlar, krizler, değildir.

Komşularla ülkelerle yaşanan  sorunlar, komşu ülkelerde  yaşanan  savaşlar  değildir.

Başarısız örgüt başkanları, yöneticileri, yönetimleri, milletvekilleri  değildir.

CHP’ye  oy  vermeyen halkımız  hiç  değildir.

CHP’NİN BAŞARISIZLIKLARI NELERDİR.

CHP  genel  başkanının, MYK’nın, PM’sinin örgüt başkanlarının, yöneticilerin millet vekillerinin

Kesinlikle  gündeme  getirmek istemedikleri Konuşmak ve tartışmak  istemedikleri konulardır.

Bunların  neler olduğuna  dair  bir  kaç  somut örnek  vermek istiyorum.

İl ve ilçe  örgütlerinde CHP’nin  anayasası tüzüğü, CHP’nin değişmez ilkeleri özellikle örgüt  başkanları ve  yönetimleri   tarafından  okunmamasıdır.  Öğrenilmemesidir. Uygulanmamasıdır.

İl ve ilçe örgütlerinde  düzenli ve zamanında  örgüt toplantıları  yapılmamasıdır.   

İl ve ilçe  örgütlerinde yönetimlerin  aldıkları  kararlar, yaptıkları işler, mali konular  zaman  ve  süresi  içinde  örgüt üyelerine, örgüt temsilcilerine  bildirilmemesidir.  

İl ve ilçe  örgütlerinde çalışma  plan  ve programlarının  yapılmamasıdır. Günü  birlik  dar  kadro çalışması  yapılmasıdır.

Bilgili  birikimli  üyelerin  partiye  kazandırılmamasıdır. Partinin  sorumlu  organlarına  seçilmemesidir.  

İl  ve  ilçe  örgüt  yönetimlerinin  bilgisi  ve onayı  dışında, (özellikle seçim süreçlerinde) gizli açık,  grup, kutup, toplantılarının  yapılmasıdır.

İl ve ilçe  örgütlerinde örgütlenme  ağının sözde  kağıt  üstünde  kurulmasıdır. Örgütlü yaşamın  pratiğinde  kurulmamasıdır.  Kurumsallaşmamasıdır.   aktif hale  gelmemesidir. Çalışmalar  örgüt  tabanına  yayılıp yaygınlaştırılmamasıdır.  

İl ve ilçe  örgütlerinde, başarı ve başarısızlıklar, yapılan  iş ve  işlemler,  kararlar, mali konular hiçbir zaman  hiç  kimse   tarafından  denetlenmemesidir. Sorgulanmamasıdır.

Örgüt  toplantılarında, yönetenlerin hesap  vermemesidir. Yönetilenlerin  hesap  sormamasıdır.

İl, ilçe  başkanlarının, üyelere  aynı  mesafede  durmamalarıdır. Üyeler  arasında çok  net  olarak ayrım  ve ayrıcalık  yapmalarıdır. Hak, edenlerin, hakkı  olanların  seçilememesidir, görev  alamamasıdır.

 Özgür  iradenin, özgür  üyenin  grupların, kutupların,  zenginlerin, gücü   karşısında  yok  olmasıdır. 11.08.2014


 http://www.akademipolitik.com/siyaset/5727-chp-olaganustu-kurultaya-mi-gidecek

8/08/14

CHP’YE KARŞI YAPILAN ÜÇ BÜYÜK KÖTÜLÜK NEDİR? AÇIKLIYORUM.

CHP’YE KARŞI YAPILAN ÜÇ BÜYÜK KÖTÜLÜK NEDİR? AÇIKLIYORUM. 

BİRİNCİ BÜYÜK KÖTÜLÜK: CHP il ve ilçe örgüt yönetimlerine seçilen, görev yetki ve sorumluluk üstlenen başkan ve yönetim kurulu üyelerinin düzenli olarak örgüt toplantıları yapmamak, yapılan toplantılarda toplantı kurallarına ve disiplinine uymamaktır.

İKİNCİ BÜYÜK KÖTÜLÜK: CHP il ve ilçe örgütlerine, seçilmek, görev yetki ve sorumluluk üstenmek isteyenlerin, yani yönetim kuruluna muhalefet edenlerin il ve ilçe örgüt başkanlarının, yönetim kurulu üyelerinin bilgisi, onayı olmadan, kendi aralarında istedikleri üyelerle grup ve kutup kurmalarıdır. İstedikleri üyelerle istedikleri yerde, tarihte grup ve kutup toplantıları yapmalarıdır.

ÜÇÜNCÜ BÜYÜK KÖTÜLÜK: Genel merkez yetkililerinin Genel Başkan, MYK, PM. Üyelerinin düzenli örgüt toplantıları yapmayan, yaptıkları toplantılarda toplantı kurallarına uymayan il, ilçe başkan ve yönetim kurulu üyelerini,

İl, ilçe örgüt başkan ve yönetim kurulu üyelerinin bilgisi ve onayı dışında, kendiliklerinden grup, kutup kuranları, gizli saklı grup, kutup toplantılar yapanları zamanında denetlememeleridir, uyarı ve ikazda bulunmamalarıdır.

ÖNERİM

Cumhur başkanlığı seçiminden hemen sonra, CHP’sine karşı yapılan en büyük 3 kötülüğün tümüyle ortadan kaldırılması, köküne kezzap suyunun dökülmesi, kötülüklerin hiçbir zaman, hiç bir şekilde tekrar edilmemesi için gereken tüm önlemlerin tedbirlerin en kısa zaman da, hiç zaman kaybetmeden mutlaka alınması ÖNERİYORUM 

Sayın Vekilim. Sayın Sena Kaleli

Sayın Vekilim. Sayın Sena Kaleli

8 Ağustos 2014, 22:00
Hiç şüpheniz olmasın ki, siz istediğiniz için değil, demokrasiye, cennet vatanım Türkiye’ye sevdalı olduğum için, CHP’sinin üyesi duyarlı bir vatandaş olarak, 10 ağustos 2014 tarihinde sandık başına gideceğimi  Oyumu Ekmeleddin İhsanoğlu’na vereceğim.

İl ve ilçe başkanlarımıza yazılı ve sözlü olarak defalarca sorduğum ama hiç bir zaman yanıt alamadığım,  sorularımı, cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra yazılı cevap vermeniz talebiyle,  sayfa üyelerimizin huzurunda ilimizi, partimizi, üyelerimizi, halkımızı temsil eden milletvekilimiz olduğunuz için doğrudan size soracağım.

Sorularımı sorarken, genel başkanımızdan en sade üyemize kadar  hepimizin uymaya ve uygulamaya zorunlu olduğumuz parti tüzüğümüzü rehber alacağım.

Soru 1- CHP tüzüğü Madde 29.  Son  paragrafındaki  ilk cümleyi aynen  yazıyorum. “ ilçe yönetim  kurulları, her  iki ayda bir ayın  ilk  toplantı  gününde  genişletilmiş olarak toplanır.”  Diye  yazıyor. Ama toplanmıyor. Neden?

Soru 2- CHP tüzüğü Madde 57.C fıkrasının ilk cümleyi aynen  yazıyorum.” il yönetim  kurulları  bilgisi içinde, en  geç  üç ayda  bir  olmak  üzere, ilçe  yönetim  kurullarınca gerek duyulacak  sayıda ilçe danışma  toplantıları  düzenlenir.” Diye  yazıyor. Ama toplanmıyor neden? (il örgütlerimiz içinde aynı madde geçerli)

Soru 3- CHP tüzüğü Madde 5. Dördüncü paragrafını aynen   yazıyorum. ”Partililer toplum hayatının ve parti görevlerinin gerektirdiği yetenekleri kazanmak; sorumluluk yerlerine, partinin başarılı, bilgili ve yetenekli üyelerinin seçilmelerini sağlamak için sürekli çaba harcarlar” diye yazıyor. Ama sürekli çaba harcanmıyor. Neden?

Soru 4- CHP tüzüğü Madde 26. Aynen yazıyorum. Muhtarlık bölgelerinde, “Muhtarlık Bölgesi Görevlileri Çalışma Grubu” oluşturulur. Muhtarlık bölgesi görevlileri çalışma grubu, bağlı bulunduğu ilçe yönetim kurulunun sorumluluğu altında çalışır” diye yazıyor. Ama çalışma grupları, muhtarlık bölgesi görevlileri oluşturulmuyor. Neden?

Soru 5- il, ilçe yönetim kurulları, çok acil işlerin dışında yapacakları işlerle ilgili olarak kısa, orta, uzun vadeli çalışma plan ve programları hazırlamıyorlar. üyelere duyurmuyorlar. Çalışmayı tabana yayıp yaygınlaştırmıyorlar.  (başkan, yönetim kurulu üyeleri ve onlara yakın olanlarla birlikte) Dar kadro örgüt çalışması yapmayı tercih ediyorlar. Neden?  08.08.2014

https://www.facebook.com/senakaleli16/photos/a.10151343821829372.1073741825.41742959371/10152332815709372/?type=1&relevant_count=1

UMUT FAKİRİN EKMEĞİDİR

UMUT  FAKİRİN EKMEĞİDİR  

2X2=? SORUSUNUN CEVABI  NE KADAR BASİT VE KOLAYSA CHP’Sİ NEDEN İKTİDAR OLAMIYOR? SORUSUNUN  CEVABI EN AZ O KADAR BASİT VE KOLAY

CHP’ NİN VEKİLİ İSEN, ÖRGÜT TOPLANTILARINDA ÖNCELİKLİ  VE SÜRESİZ KONUŞMA  HAKKIN  VAR

CHP’NİN  ÜYESİ İSEN, ÖRGÜT TOPLANTILARINDA, KONUŞAMA, SORMA, KENDİNİ TANITMA HAKKIN YOK.

HER KİM Kİ, BU İDDİA DOĞRU DEĞİL DERSE,  VEKİLLER  KONUŞTUĞU ZAMAN TOPLANTI SALONUNA   BAKSIN. BİRDE  ÜYELER (DELEGELER) KONUŞTUĞU  ZAMAN  TOPLANTI SALONUNA  BAKSIN. VEKİLLER TOPLANTILARDA KONUŞURLAR, SABIRSIZLIKLA   KONUŞMA SIRASININ  KENDİLERİNE  GELMESİNİ  BEKLERLER. YANİ BİR  BİRLERİNİ DİNLERLER.  SIRA  ÜYELERE  (DELEGELERE)  GELDİĞİNDE  TOPLANTI  SALONUNU  TERK  EDİP GİDERLER.

TOPLANTILARDA DEMOKRASİ NUTUKLARI ATIYORSAN AMA  ÖRGÜTLÜ YAŞAMIN PRATİĞİNDE   DEMOKRASİYİ UYGULAMIYORSAN, UYGULATMIYORSAN,  ATATÜRK, DENİZ, MAHİR, HÜSEYİN, PİR SULTAN, MEVLANA, UĞUR MUMCU, DEVRİMLER, EMPERYALİSTLER, KAPİTALİSTLER, ZAM, ZULÜM, YOLSUZLUK, EKONOMİK KRIZ, SAVAŞ CUMHURİYET  EDEBİYATI  YAPMAN, NE KADAR ÇALIŞKAN  OLDUĞUNU, NE  KADAR İŞ  YAPTIĞINI ANLATMAN CHPYE  İKTİDAR  KAPISINI ARALAMIYOR. TAM  AKSİNE  AÇILMAYACAK  ŞEKİLDE  KAPATIYOR.


KAZANALIM  YADA  KAYBEDİM CUMHUR  BAŞKANLIĞI  SEÇİMİNDEN  SONRA  BU  GERÇEĞİN ANLAŞILACAĞINI  UMUT  EDİYORUM. UMUT  FAKİRİN EKMEĞİDİR DİYORUM.   

8/06/14

x

x

SİYASET VE POLİTİKA, DOĞA VE DOĞALLIK

SİYASET VE POLİTİKA, DOĞA VE DOĞALLIK

DEĞERLİ GÖNÜL DOSTLARIM, SAYFA  VE YOL  ARKADAŞLARIM, DOĞAYI VE DOĞALLIĞI SEVEN  GÜZEL İNSANLAR.

SİYASET VE POLİTİKA

 Teknoloji ve iletişim  çağında  yaşıyoruz. Bölgemizde ve ülkemizde yaşanan  olayları, basında, televizyonda, sosyal  medyada görüyoruz, biliyoruz, takip ediyoruz, yaşıyoruz.

Çok bilen siyasilerimizin, politikacılarımızın dediği gibi, çevremizde, partilerimizde, ülkemizde, bölgemizde   olup bitenlere karşı  ilgisiz, duyarsız, kalmadığımızı gezi parkı eylemlerinde, cumhuriyet  yürüyüşlerinde, bir günde  bir milyonun üzerinde  anıt kabir’e  yapılan  ziyarette çok net olarak kanıtladık.

10. Ağustosta yapılacak  cumhur  başkanlı seçimin halkımız, partilerimiz,  ülkemiz, bölgemiz için  ne  anlama geldiğini,  ne ifade  ettiğini  en  azından  siyasetçilerimiz  ve politikacılarımız farkındayız. Halkımız çok bilen siyasetçilerimize politikacılarımıza  gerekli  olan  mesajı fazlasıyla en somut şekilde vermiştir vermeye  devam  etmektedir.

CHP Bursa İl örgütü yönetim kurulu üyesi bilişimden  sorumlu  Sayın  Hasan Taşkut Beyin 4  ağustosta 2014 tarihinde  yapılacak toplantıyla ilgili duyurusunu, toplantıya 24 saatten daha  az  bir  zaman  kala cep telefonlarımıza  gelen  mesajla öğrendim. “Hasan Taşkut 4 Ağustos, 22:28 • Düzenlendi Dostlar, Salı günü, yarın saat 11’00’de Heykel Ziraat Bankası önünde, destekleyen tüm partilerle birlikte, CUMHURBAŞKANI ADAYI Prof.Dr.Sn.E.İhsanoğlu’na destek kampanyası için toplanıyoruz. CHP BURSA İL BAŞKANLIĞI”

CHP yıldırım İlçe örgüt başkanlığımızın yıldırım ilçede 100 yerde  stant açılacağı ile ilgili olarak  (toplantı yerine çok  yakın  olan) set başında  basın  toplantısı  yapılacağını aynı gün seçim aracından  yapılan  anotsan öğrendim.  Toplantıya  ve  Basın toplantısına  katıldım.  Katılımcıların Resimlerini  çektim. “BURSA’DA CUMHUR  BAŞKANLIĞI  SEÇİMLERİ  HIZ  KAZANDI” başlığı altında kişisel  yorumu mu yazdım. 

https://www.facebook.com/media/set/?set=a.10152614614659419.1073742139.552884418&type=1 

toplantı ve  basın  toplantısı Bursa’nın  tam  merkezinde  ve  en  kalabalık  yerlerinde  yapılıyordu. Cumhur  başkanlığı seçimine  6 gün  kalmıştı. Seçimin  önemi ortaydı. Bursa’nın nüfusu 2.000.000 milyondan  fazlaydı. Çatı  adayını  destekleyen  partilerin  il başkanları toplantıda  yan  yanaydılar. İl başkanlarımızın  katıldığı  destek  toplantısında  katılımın  çok, çok  daha  fazla olmasını ummuştum. Umduğumu  bulamadığım için hayal  kırıklığı yaşamış ve üzülmüştüm. Çok önemli  bir  önerimi de  yorumumda,  çok net  olarak  parti yöneticilerimize iletmiştim.  önerimin  gerekleri  yerine  getirilmiş olsaydı toplantı  ve   basın toplantısına katılım oranı çok daha  yüksek  olurdu.

DEĞERLİ GÖNÜL DOSTLARIM, SAYFA  VE YOL  ARKADAŞLARIM, DOĞAYI VE DOĞALLIĞI SEVEN  GÜZEL İNSANLAR.

DOĞA VE DOĞALLIK

6.8.2014  tarihinde Bursa Yıldırım  Kaplı  Kaya  Deresine  her  gün  olduğu  gibi sabahın erken saatinde   yürüyüşe  çıktım.  Yürüdüğüm yolların, gördüğüm manzaraların,  kısacası doğanın  ve  doğallığın resimlerini  çekip sizlerle paylaşmak için  resim makinemi  yanıma  almıştım.   Doğayla, doğallıkla  baş  başa olmanın  huzurunu  ve  mutluluğunu  yaşadım. Doğayla  ve  doğallıkla  baş  başa  kaldığımda  yaşadığım  huzuru ve  mutluluğu, gördüğüm uyumu  politika  ve  siyaset  sahnesinde üyesi  olduğum  partimde, partimin  örgütünde  aynen  yaşamak için mücadele ediyorum. Bu mücadeleyi vermenin  ne  kadar zor ve  çetin olduğunu, bu  zorluğun  rakip  partilerden, farklı  partilerden  kaynaklanmadığını bire, bir doğrudan  yaşayarak  deneyerek biliyorum.  ve kendimi  partimin  ve örgütümün içinde dün  olduğu  gibi  bugünde  yalnız  hissediyorum.

Yaşadığım  mutluluğu  ve  huzuru  her yıl  nisan  ayının  ilk haftasında, Bursa, Yıldırım Kaplı  kaya  parkında   Pazar  günü saat 09.00 da doğayı  ve  doğallığı  seven  gönül dostlarımla buluşarak hep birlikte  Gerçekleştiriyoruz. 2015 yılının nisan ayında Pazar günü saat tam 09.00 da  etkinliğimizin 4. Yılında buluşmak üzere hepinize, her  birinize Bursa Yıldırım’dan kaplı kaya  deresinden  kaplı  kaya  parkından  kucaklar  dolusu  selam  ve  sevgilerimi  yolluyorum. Hoşça dostça kalın. 06.08.2014

 

http://www.bursahaber.com.tr/chpden-zulfikar-balin-sasirmadigim-saskinligi-makale,2519.html

8/04/14

YILDIRIM İLÇE BELEDİYE BAŞKANLIĞINA BURSA

YILDIRIM İLÇE BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
BURSA
Bizler uzun yıllardan beri kaplı kaya parkında sağlıklı kalmak için yaşam boyu koşu ve yürüyüş yapan mahalle sakinleriyiz
Daha önce tümüyle halkımızın kullanımına, açık olan parkımız, kaplı kaya cazibe merkezi projesiyle küçültülerek çok dar bir alana sıkıştırılmıştır. Park içinde çok büyük bir çukur açılmış, parkımızın doğal dokusu bozulmuştur. Çukur içinde başlanan inşaat yıllardan beri yarım kalmıştır. Çukur tel örgü içine alınmak suretiyle parkımızda çok büyük bir alan halkımızın kullanımına kapatılmıştır.
Parkımızın konumu, doğal güzelliği nedeniyle dört mevsimin dördünde halkımızın dinlendiği, piknik ve spor yaptığı, nefes aldığı yararlandığı çok önemli bir alandır. Özellikle bahar ve yaz aylarında çevre mahallelerden, Bursa’nın her yerinden gelen halkımızla parkımız tıklım, tıklım dolup taşmaktadır.
Böylesine yoğun ilgi gören, halkımızın beğenisini kazanan parkımızın bakım ve temizliğinin son zamanlarda yeteri kadar yapılmadığına, çöplerin toplanmadığına, yada çok geç toplandığına, özellikle sabah saatlerinde koşu ve yürüyüş yaparken parkımızın çöp tarlasına döndüğünü görmekteyiz.
TALEBİMİZ
Öncelikle parkımızın bakım ve temizliğinin acilen kesintisiz ve düzenli olarak yapılmasını, şehriyar tesisi önünde bulunan çadır kent yeşil alanın ışıklandırılansını talep ediyoruz.
Kaplı kaya parkının, kaplı kaya cazibe merkezini, ve kaplı kaya deresini (vadisini) topyekun kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmesini çok daha büyük alanın halkımızın hizmetine (ücretsiz olarak) açılmasını, bölgenin tümüyle sosyal yaşam alanı haline getirilmesini talep ediyoruz.
Taleplerimizin karşılanması doğrultusunda ereğinin yapılması için ilgililere emir ve müsaadelerinizi önemle arz ediyorum. 04.08.2014
Adres: Ertuğrulgazi Mah. 1. Kıyı sokak No 7/1 Zülfikar Bal
Yıldırım / Bursa

8/02/14

CHP’LİYİM, CHP ÜYESİYİM DİYEN HERKES, ÖNCELİKLE KENDİSİYLE SAVAŞMALIDIRLAR


CHP yönetimlerine, karar  mekanizmalarına, seçilenler ve seçenler, en başta  olmak  üzere CHP’liyim, CHP        üyesiyim   diyen  herkes, öncelikle  kendisiyle  savaşmalıdır.

Ben  ve bencillik, grupçuluk, kutupçuluk, hizipçilik, ilkesizlik, kuralsızlık, palansızlık, programsızlık anlayışını, uygulamasını, zihniyetini, alışkanlığını  yenmelidir.

Biz, katılımcı demokrasi, birlik, bütünlük, dayanışma, kaynaşma, açıklık, ilkeli, kurallı, planlı, programlı  çalışma  anlayışını, uygulamasını  tüm  örgüt  birimlerinde  hakim kılmak  için  kesintisiz  çalışmalıdır.

Kendisine  karşı  verdiği  savaşı  kazanan  CHP’li yöneticiler  ve  CHP’liler  halka özleriyle  ve  sözleriyle seslenmelidirler.  

Eyyyy halkım, sen vereceğin oyadan sen çok daha  önemlisin, benim  seçtiğim  adaydan önce  senin  seçtiğin  aday  çok daha  önemlidir demelidirler

Bunları demeyen, demekle  kalmayıp örgütlü  yaşamın pratiğinde uygulamayanlar, uyguladıklarını  belgelerle kanıtlamayanlar (Yani tüm örgüt birimlerinde örgütlenme  ağını  kurmayanlar, kurmak için  canla  başla  çalışmayanlar) gerçek CHP’li olduklarını, kendileriyle verdikleri  savaşı  kazandıklarını  hiç kimseye  anlatamazlar. İnandıramazlar. Hiç kimseye  güven  veremezler (nokta)


http://cancana-balmel.blogspot.com.tr/2008/10/rakibimiz.html

8/01/14

CHP OLARAK HANGİ SEÇİMDE ÖRGÜTLÜ GÜCÜMÜZÜ TAM ANLAMIYLA ORTAYA KOYMAK İÇİN TOPYEKUN ÇALIŞMAYA BAŞLAYACAĞIZ?


Anayaysa  oylamasında,  milletvekili  seçimlerinde, belediye  seçimlerinde  il, ilçe  başkanlarımız,  yönetim  kurulu üyelerimiz,  mahalle  sorumlularımız, çalışma  grup başkanlarımız, delegelerimiz, meclis  üyelerimiz   

Genel  başkanımız kadar  çalışsalardı, çalışmayı  tabana  yayıp  ve yaygınlaştırsalardı, üyelerimizin çok çalışması  için  plan  proje, organizasyon   yapsalardı,   Bilgili  birikimli başarılı  üyelerimizin  ön plan  çıkması  için  kesintisiz  çalışsalardı, örgüt toplantılarını  düzenli  yapsalardı en güçlü  rakip partilerin  CHP  önünde  hiç  bir  şansı  olamazdı.

Cumhur başkanlığı seçiminde  il  ve  ilçe  örgütlerimiz  top yekun  çalışma  seferberliğine  girişmiş olsalardı rakip  adayların  hiçbir  şansı  olmazdı.

Kısacası  CHP  olarak  örgütlü gücümüzü  ortaya  koyacak  etkin  çalışmaları  yapmıyoruz,yapamıyoruz, üzerimizdeki  ölü toprağını  atmıyoruz  derin  uykudan  uyanamıyoruz.

 CUMHURİYETİ, DEMOKRASİYİ  CENNET  VATANIMIZI  SEVEN  HİÇ KİMSENİN CUMHUR BAŞKANLIĞI  SEÇİMLERİNDE  OY KULLANMAMA, SANDIK BAŞINA  GİTMEME  GİBİ  BİR HAKKI  OLAMAZ.  OLMAMALIDIR.


 https://www.facebook.com/ekmelihsanoglu/photos/a.1418384381782454.1073741828.1418248165129409/1439926236294935/?type=1&theater