Bu Blogda Ara

9/25/14

BURSA SOL MEDYA GİRİŞİMİ BÜYÜK TOPLANTISI


BURSA SOSYAL  MEDYA  GİRİŞİMİ BÜYÜK TOPLANTININ ÖRDEKLİ KÜLTÜR MERKEZİNDE YAPILACAĞINI  SOSYAL MEDYADAN  ÖĞRENDİM. TOPLANTIYA  KATILDIM. KATILIMCILARI  VE  DİVANI  BAŞKANLIĞINI SAYGIYLA  SELAMLIYORUM.

Hiç şüphesiz ki  yaşadığımız  bu hassas  süreçte, yeni  oluşumlara, yeni  örgütlenmelere şiddetle  ihtiyaç vardır.  mevut  partiler  ve  örgütler  bu  ihtiyacı  karşılamaktan  çok  uzaktırlar.

Yeni  oluşumun  ete  kemiğe  bürünmesi, güçlenmesi ve başarıya  ulaşması  için, iki  somut  örnek  vermek  istiyorum.  vereceğim  örneklerden gerekli dersleri çıkarmamızın  önemli  olduğunu  düşünüyorum.

1-Solda  bir  partinin  en  son  yaptığı il  kongresini başından  sonuna  kadar  izledim. Notlar  tuttum.

Kongrenin toplam  süresi 325  dakika  idi.  325  dakikanın  265  dakikasını, öncelikli ve  süresiz  konuşma  hakkı  olanlar,  yani protokolde  olanlar  kullanmıştır. Geriye  kalan  60  dakikayı  delegeler kullanmıştır. 

2- solda  bir  sendikanın genel  kurul toplantısını  başından  sonuna  kadar  izledim. Notlar  tuttum. 

 Toplantı   süresi 120 dakika  idi.  120 dakikanın    85   dakikasını, öncelikli ve  süresiz  konuşma  hakkı  olanlar,  yani protokolde  olanlar  kullanmıştır. Geriye  kalan 35 dakikada faaliyet  raporu okunmuştur.  Tek  bir üye  5  dakika konuşmuştur.  

Bu  iki  örnek biz solcuların özde  ve sözde ne kadar  demokrat olduğunu  açıkça  göstermektedir. 

Bu örnekleri  alabildiğine  çoğaltmak  mümkündür. Bu örnekler solun, solcuların ve soysal demokratların  yenemedikleri en  büyük  hastalığıdır. 

Sağlıklı  bir  örgüt    yapısına  kavuşmak  istiyorsak,  solun,  sol örgütlerin yeni oluşumların  bu hastalıktan  kurtulması  şarttır 

Hastalıktan  kurtulmanın  birinci  şartı, olmazsa olmazı olan toplantı kurallarına, toplantı yöntemlerine, toplantı disiplinine  titizlikle uymaktır. Uygulamaktır. 

Toplantı  kurallarının, toplantı  yönetimlerinin, toplantı  disiplininin neler  olduğunu  hepimiz  çok iyi biliyoruz.  Ama  uygulamıyoruz. uygulamak istemiyoruz. uygulamak işimize  gelmiyor. Daha  ilginç olanı   

Toplantı  kurallarını, toplantı  yönetimlerini, toplantı  disiplinini  en çok  ihlal  ve  ihmal  edenler,  toplantı  düzenleyenlerdir. Toplantı  düzenleme hakkına  ve  yetkisine sahip  olanlardır.   

Başka  bir  ifade  ile demokrasiyi, eşitliği, adaleti, özgürlüğü savunduğunu, koruduğunu  söyleyenlerdir.  Yani  solculardır. Soysal  demokratlardır. 

Toplantı  kurallarına, yöntemlerine ve  disiplinine  uyulmadığı  sürece  başarıya  ulaşma  şansı  olamaz.  

Toplantılardan  verim  alınabilmesi, belirli sonuçlara ulaşılabilmesi, alınan  kararların tartışılır olmaktan çıkarılabilmesi, toplantıyı  düzenleyenlerin, kişi  ve  örgütlerin amaçlarının  gerçekleşebilmesi için  toplantı yöntemlerinde  ilke  ve  kurallarla  uyuması son  derece  önemlidir. Gereklidir. 

Diğer  taraftan kitle  örgütlerinde demokrasinin  işleyebilmesi buna  bağlıdır. 

Üyeler  toplantıdaki demokratik mekanizmaları işleterek  düşüncelerini etkili  biçimde  sunabilirler. Bunların  karar haline  getirilmesini  sağlayabilirler. 

Kısaca “Toplantı”yı ve  onun  sonuçlarını önemseyen  herkes bu “oyun”u kuralına  göre  oynak  zorundadır.


TOPLANTI KURALLARINI UYGULAMAKTAN VAZ GEÇME 


KENDİNİ YORGUN HİSSETSEN BİLE,

BAŞARI SENDEN KAÇSA BİLE

BİR HATA SANA ZARAR VERSE BİLE

BİR HAYAL YOK OLSA BİLE

GÖZYAŞLARI GÖZLERİNİ YAKSA BİLE

KİMSE GAYRETİNİ FARK ETMESE BİLE

NANKÖRLÜK ÖDÜLÜN OLSA BİLE

ANLAYIŞSIZLIK SENİ GÜLMEKTEN ALI KOYSA BİLE 

VAÇME, VAGEÇME, VAZGEÇME

YENİDEN BAŞLA


ZAMAN  EN  KIT  KAYNAKTIR. YERİ DOLDURULAMAZ. DEPOLANAMAZ. GERİ  GETİRİLEMEZ.

ÖZELLİKLE TOPLANTILARDA SÖZ  HAKKININ  KULLANILMASINDA  ZAMANI  EŞİT  VE  ADİL  KULLANMAK DEMOKRASİNİN  EŞİTLİĞİN ADALETİN  BİRİNCİ ŞARTIDIR.  



TOPLANTI YÖNTEMİ VE ÖNEMİ

TOPLANTI  YÖNTEMİ VE  ÖNEMİ

  Toplantılardan verim alınabilmesi, belirli sonuçlara ulaşılabilmesi, alınan kararların tartışılır olmaktan çıkarabilmesi, kısaca onu düzenleyen örgütün amaçlarının gerçekleşebilmesi için,  toplantı yönteminde bazı ilke ve kurallara uyulması gerekir.  Diğer yandan, kitle örgütlerinde demokrasinin işleyebilesi de buna bağlıdır. 
Üyeler görüşlerini, toplantılardaki demokratik mekanizmaları işleterek etkili biçimde sunabilirler. Bunların karar haline gelmesini sağlayabilirler. 

Kısaca “toplantı”yı ve onun sonuçlarını önemseyen, herkes bu “oyun”u kuralına göre oynamak zorundadır.  

BİLİN  VE İNANINKİ OYUNUN KURALLARINA  UYMAYANLAR, UYGULAMAYANAR  HİÇ BİR ZAMAN, GERÇEK ANLAMDA EŞİTLİĞİN, ADALETİN, ÖZGÜRLÜĞÜN, DEMOKRASİNİN  SAVUNUCUSU  OLAMAZLAR.

BİLİN  VE  İNANINKİ OYUNUN KURALLARINA ÖZDE VE SÖZDE UYMAYANLARIN, UYGULAMAYANLARIN YÜZLERİ  KESİNLİKLE MASKELİDİR.   

BELLİ BAŞLI YASAL ÖRGÜTLER
Sendikalar, partiler, kooperatif, dernek, şirket, vakıf

TOPLANTI YÖNTEMİ BAŞLIKLARI
TOPLANTI DÜZENLEME HAKKI (GÖREVİ)
TOPLANTI YERİ
TOPLANTI ZAMANI
TOPLANTININ BİLDİRİLMESİ
TOPLANTININ ÜYELERE DUYRULMASI
ÜYE,  DELEGE
TOPLANTILARDAKİ RESMİ GÖREVLİLER
GÜNDEM
ÇOĞUNLUK
DİVAN
OYLAMA
SAYIM
KOMİSYON
ÖNERİ,  ÖNERGE
SÖZ ALMA, SÖZ SIRASI, KONUŞMA SÜRESİ, KONUŞMA USLUBU
 AKLAMA
TOPLANTI TUTANAĞI

ZAMANI KULLANMA
ZAMAN EN KIT KAYNAKTIR
YERİ DOLDURULAMAZ
DEPOLANAMAZ
DURDURULAMAZ
GERİ GETİRİLEMEZ
TOĞLANTI YAPIYOR GİBİ OLMAKLA, GERÇEK ANLAMDA TOPLANTI YAPMAK ARASINDA ÇOK FARK VARDIR.
VERİLMİŞ KARARI OYNALATMAK İÇİN TOPLANTI YAPILMAZ
İNSANLAR GELİŞTİRİLMESİNE KATKIDA BULUNMADIKLARI KARARA SAHİP ÇIKMAZLAR ONU SAVUNMAZLAR
UNUTULMAMAMLIDIR Kİ TÜM KURUMSAL ÇALIŞMALAR TAKIM ÇALIŞMALARIDIR.
TAKIM HALİNDE BAŞARILI OLUNUR VEYA OLUNMAZ
BAŞKAN TEK BAŞINA TAKIM DEĞİLDİR OLAMAZ
BAŞKAN TAKIMIN BAŞKANIDIR, LİDERİDİR, ORKESTRA ŞEFİDİR. ORKESTIRANIN UYUM İÇİNDE ÇALIŞMASINI SAĞLAR
TAKIMI OLMAYAN NEYİN BAŞKANI OLUR Kİ
TOPLANTI TAKIMIN FİKİR GELİŞTİRDİĞİ YERDİR

İDEAL TOPLANTI
 TOPLANTIYA KATILACAK OLANLAR MANTIKLI BİR SÜRE ÖNCEDEN BİLDİRİLMİŞ BİR GÜNDEMLE BAŞLA,
 BÖYLECE ÜYELER BU TOPLANTIYA YAPABİLECEKLERİ KATKIYI PLANLAYA BİLİR VE GEREKLİ BİLGİLERİ YANLARINDA GETİREBİLİRLER  
 EN YARARLI GÜNDEM,  GÖRÜŞÜLECEK KONUNUN  AMACINI BELİRLEYEN GÜNDEMDİR.
 ÖRNEĞİN; BİR KARARMI VERECEĞİZ? BİR FİKİRMİ ÜRETECEĞİZ? YOKSA SADECE BU KONUDA ÇENEMİ ÇALACAĞIZ?

GÜNDEMİN HERKES TARAFINDAN AYNI ŞEKİLDE ANLAŞILMASINI SAĞLAYCAK DÜZEYDE, AÇIK VE NET YAZ.
 GÜNDEM KONUSUNDA HAZIRLAN
10 DAKİKALIK HAZIRLIK, TOPLANTI SÜRESİNDEN,  2 SAAT KAZANMANIZI SAĞLAR.
GÜNDEM İLE İLGİLİ GEREKLİ BİLGİLERİ KATILIMCILARA ULAŞTIR. HAZIRLIKLARIN İYİ OLMASINI SAĞLAMAK İÇİN, KATILIMCILARA GÜNDEMLE İLGİLİ SOMUT BİLGİLERİNİ ULAŞTIR.

TOPLANITI YERİ BAŞLANGIÇ VE BİTİŞ SAATLERİNİ ÖNCEDEN BİLDİR
GÜNDEM VE TOPLANTI SÜRESİNİ BELİRLERKEN KONULARIN ZORLUĞUNA GÖRE
ZAMANLAMA YAP
GÜNDEM MADDELERİNİ  ÖNEM SIRASINA VE BİR BİRLERİYLE OLAN  İLİŞKİLERİNE GÖRE SIRALA        

TOPLANTI ORTAMI 
 İKİ SAATTEN FAZLA SÜREN TOPLANTILARDA OLMAZSA OLMAZ KURAL
 TENEFÜZ VER, TENEFÜSÜN BAŞLAGANCI BİTİŞİ AÇIK VE NET OLMALIDIR
 KATILIMCILARIN KENDİLİĞİNDEN DAĞILMALARI TENEFÜS DEĞİLDİR. BU ARTIK TOPLANTININ VERİMLİ BİR ŞEKİLDE DEVAM EDEMİYECEĞİNİN GÖSTERGESİDİR.
TENEFÜS YETERİ KADAR UZUN OLMALIDIR. TENEFÜSTE RESMİYETEN SAMİMİYETE GEÇİLİR. ÜRETİCİ TARTIŞMALAR YAPILIR.
 ERGENLER İÇİN TAVSİYE EDİLEN TOPLANTI SÜRESİ MAKSİMUM 1,5 SAAT VE TAKİBEN TENEFÜS SÜRESİ 20 DAKİKADIR.
TELEFON BAĞLANMAMALIDIR. SESİZ OLUNMALIDIR. ETRAFINDA TOPLANTI DÜZENİNDE OTURABİLECEK BİR MASA VE RAHATRSIZ OLMADAN OTURULACAK SANDALYELER İLE DONATILMALDIR.

VERİMLİ BİR TOPLANTI İÇİN
ZAMANIND A BAŞLA
GÜNDEME SADIK KAL
KO NU DIŞINA ÇIKMA
İKİLİ KONUŞMA
SÖZ KESME
RAST GELE DIŞARI ÇIKMA
YAPICI OL
DİNLE
SONUÇLAR VE EYLEMLER ÜZERİNDE ANLAŞ
ZAMANINDA BİTİR.

TOPLANTI BAŞKANIN GÖREVLERİ
TOLANTI SÜRECİNİ YÖNETMEK 
GÜNDEM MADDELERİNİN ANLAŞILMASINI SAĞLAMAK
TARTIŞMAYI GÜNDEM İÇİNDE TUTMAK 
SAATİ GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK
EŞİT SÖZ HAKKI VERMEK
FAZLA KONUŞANLARI SUSTURUP, SESİZ OLANLARI ÖN PLANA ÇIAKRMAK
GEREKTİĞİ KADAR VE YETERİ KADAR TARTIŞMANIN YAPILMASINI SAĞLAMAK
KARARLARIN VERİLDİĞİNİ GARANTİLEMEK                               

 TOPLANTIDA 
HER KONU GEREKTİĞİ KADAR YETERİ KADAR TARTIŞILMIŞ OLMALDIR.
HERKESİN GÖRÜŞLERİNİ ALMAK GEREKİR
TOPARLAYICI OLMAK

TOPLANTININ SON MADDESİ
KARARLARIN GÖZDEN GEÇİRİLMESİ
HER KARARIN İÇERMESİ GREREKEN HUSUSLAR
KİM, KİMLERLE, NASIL NERDE NE ZAMAN TOPLANTI YAPTI

TUTNAKLAR  
TOPLANTI TUTNAKLARI TOPLANTIDAN HEMEN SONRA, MÜMKÜNSE KARARLARIN ALINMASINI TAKİBEN YAZILMALIDIR. TARTIŞMALAR TAZEYKEN METİN YAZILMASI TÜM ÜYELERİN İNCELEMESİ VE İMZALAMASI DAHA KOLAYDIR
 TOPLANTI ARALARINI KARAR YAZIMI İÇİN KULLANINIZ 

TOPLANTI KURALLARINI UYGULAMAKTAN VAZ GEÇME 
KENDİNİ YORGUN HİSSETSEN BİLE,
BAŞARI SENDEN KAÇSA BİLE
BİR HATA SANA ZARAR VERSE BİLE
BİR HAYAL YOK OLSA BİLE
GÖZYAŞLARI GÖZLERİNİ YAKSA BİLE
KİMSE GAYRETİNİ FARK ETMESE BİLE
NANKÖRLÜK ÖDÜLÜN OLSA BİLE
ANLAYIŞSIZLIK SENİ GÜLMEKTEN ALI KOYSA BİLE
VE HATTA HER ŞEY Hİ. BİR ŞEY OLSA BİLE
VAÇME, VAGEÇME, VAZGEÇME ……………….
YENİDEN BAŞLA





9/22/14

BİR ELMANIN YARISI CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜ İSE, DİĞER YARISI DİSK EMEKLİ - SEN BURSA ŞUBESİDİR

BİR ELMANIN YARISI CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜ İSE, DİĞER YARISI DİSK EMEKLİ - SEN BURSA ŞUBESİDİR 

DİSK EMEKLİ - SEN BURSA ŞUBESİ ÜYESİYİM. Şube yönetim kurulumuzun, hangi aralıklarla, hangi günlerde, hangi gündem maddelerini görüşmek için, kimlerle ve kaç kişiyle toplandığını, hangi toplantıda hangi kararların aldığını bilmiyorum.

CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜT ÜYESİYİM. İlçe örgüt yönetim kurulumuzun hangi aralıklarla, hangi günlerde, hangi gündem maddelerini görüşmek için, kimlerle ve kaç kişiyle toplandığını, hangi toplantıda hangi kararların aldığını bilmiyorum.

DİSK EMEKLİ - SEN BURSA ŞUBESİ ÜYESİYİM. Şube yönetim kurulumuzun çok acil işler dışında kısa, orta uzun vadede yapılacak işlerle ilgili çalışma plan ve programının neden yapılmadığını, programın bir adet fotokopisinin örgüt panosuna neden asılmadığını, programın emekli sen facebook iletişim sayfasında neden ve hangi gerekçeyle yayınlanmadığını bilmiyorum.

CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜT ÜYESİYİM. İlçe örgüt yönetim kurulumuzun Çok acil işler dışında kısa, orta uzun vadede yapılacak işlerle ilgili olarak çalışma plan ve programının neden yapılmadığını, programın bir adet fotokopisinin örgüt panosuna neden asılmadığını, programın emekli sen facebook iletişim sayfasında neden ve hangi gerekçeyle yayınlanmadığını bilmiyorum.

DİSK EMEKLİ - SEN BURSA ŞUBESİ ÜYESİYİM. Şube yönetim kurulumuzun yaptığı, ve yapacağı iş ve işlemlerle, aldığı ve alacağı kararlarla ilgili olarak, belli zaman dilimleri içinde üyeleri bilgilendirmek, üyelerin, düşüncelerin, öneri ve eleştirilerini almak amacıyla genişletilmiş üye toplantılarını beli zaman dilimleri içinde neden ve hangi gerekçeyle yapmadığını, toplantı tutanaklarının bir adet fotokopisini şube merkezinde üyeleri bilgisine neden ve hangi gerekçeyle sunulmadığını bilmiyorum.

CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜT ÜYESİYİM. İlçe örgüt yönetim kurulumuzun yaptığı, ve yapacağı iş ve işlemlerle, aldığı ve alacağı kararlarla ilgili olarak tüzük hükmü gereğince en geç 3 ayda bir ilçe danışma kurulunu neden toplantıya çağırmadığını, toplantı tutanaklarının bir adet fotokopisini şube merkezine asarak üyeleri bilgisine neden ve hangi gerekçeyle sunulmadığını bilmiyorum.

DİSK EMEKLİ-SEN BURSA ŞUBESİ BAŞKANI VE YÖNETİM KURULU ÜYELERİNİN, CHP BURSA YILDIRIM ŞUBESİ ÖRGÜT BAŞKANI VE YÖNETİM KURULU ÜYELERİNİN ÇOK ÇALIŞMALARI VE ÇOK ÇALIŞKAN
OLMALARI SENDİKAMIZ VE PARTİMİZ İÇİN YARAR DEĞİL ZARARLI OLDUĞU VE OLACAĞI SON DERECE AÇIKTIR.

Çünkü başkan ve yönetimlerinin en temel görevi tüzük hükümlerini uygulamak ve uygulatmaktır. Planlı ve programlı çalışmalar yapmaktır. Toplantı kurallarına uygun olarak örgüt toplantılarını düzenlemek ve yönetmektir. Toplantı tutanaklarını tanzim etmek üyelerin bilgisine sunmaktır. Örgütün üyelerini bir birleriyle tanıştırmaktır. Kaynaştırmaktır. Sendikanın, partinin olanaklarından, şanından, şöhretinden tüm üyelerin eşit oranda yararlanmasını sağlamaktır.

9/20/14

CHP BURSA İL VE ÜYESİ OLDUĞUM YILDIRIM İLÇE ÖRGÜT BAŞKANIMIZA, SAYFA ÜYELERİ HUZURUNDA CEVAP VERMELERİ TALEBİYLE SORUYORUM



İlişikte,  bağlantı  adresinde  örneğini  sunduğum gündem  maddesinde olduğu  gibi,   tüzüğümüz hükmü gereğince en geç  üç ayda  bir,   il ve ilçe  örgüt danışma kurullarının  toplantıya çağrılmama  gerekçesi  nedir?

Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu’nun  dediği  gibi,  CHP  demokrasinin  kalesi ise, CHP’sinin  hamuru  demokrasi mayası  ile  yoğrulmuş ise, CHP tüzüğü  partimizin anaya yasası ise ve hepimiz  ana yasamıza uymak zorunda isek, üyesi olduğum, CHP Bursa İlçe Örgüt Başkanımız  Sayın Güner Aklan  Beyin,  İl örgüt başkanımız  Sayın  Metin  Çelik  Beyin  sayfa  okurları huzurunda partimizi ve örgüt üyelerimizi doğrudan  ilgilendiren  bu soruya il başkanlığımıza ait  facebook iletişim sayfamızda yazılı cevap  vermelerini  önemle   bir kez  daha talep  ediyorum.

NOT: 2012 yılında göreve geldikten sonra   2014 Eylül ayı  tarihine  kadar  ilimiz danışma  kurulu 1,   ilçemiz  danışma  kurulu 2 defa  toplantıya  çağrışmıştır.  

http://cancana-balmel.blogspot.com.tr/2013/11/ilce-baskanligindan-duyuru.html (CHP Yıldırım İlçe Örgütü Danışma kurulu toplantısı  Hak. Bağlantı adresi)

http://cancana-balmel.blogspot.com.tr/2013/11/dusuncenin-sosyal-medyada-aciklanmasi.html (düşüncenin sosyal medyada yayınlanmasıyla ilgi  CHP PM. Kararı  bağlantı  adresi)


9/02/14

ÖRGÜTLENME AĞININ KURULMASI FORMÜLÜ CHP’YE HAYAT VERECEKTİR. (BU YAZI İBRET İÇİN ÇÖZÜM İÇİN MUTLAKA OKUNMALIDIR. ÇÜNKÜ EMEK ÜRÜNÜDÜR)

ÖRGÜTLENME AĞININ KURULMASI  RORMÜLÜ CHP’YE  HAYAT  VERECEKTİR.
(BU YAZI  İBRET İÇİN ÇÖZÜM İÇİN MUTLAKA OKUNMALIDIR. ÇÜNKÜ  EMEK  ÜRÜNÜDÜR)

TÜZÜK HÜKMÜNE  RAĞMEN, GENEL  BAŞKANIMIZIN  İSTEMESİNE  RAĞMEN, CHP' Yİ İKTİDARA  GÖTÜRECEK OLAN  BU FORMÜL,  CHP İL VE İLÇE  ÖRGÜTLERİNDE  UYGULANMAYA NEDEN KONMUYOR?  NEDEN KONMAK İSTENMİYOR? SON  DERECE ÖNEMLİ OLAN  BU  KONUYU  ÜYESİ OLDUĞUM  İLÇE  ÖRGÜTÜMDEN  ÇAPICI ÖRNEKLER  VEREREK BİR KEZ DAHA   ANLATMAK  İSTİYORUM.

2011 Yılında yapılan  millet vekili  seçim  öncesinde, CHP Yıldırım ilçe  örgütü, 2010 Ocak ayının  en  son  haftasında  yaptığı yönetim  kurulu  toplantısında, seçim  çalışması  yapmak  üzere, grubu olan 2 kişiye ( Ergun Özçelik ve  Kadiriye  Uysal)  görev ve yetki  vermişti.  

Yıldırım ilçe 2 çalışma   bölgesine  ayrılmış gruplara pay  edilmişti.  Çalışma grupları   her  mahalle üyeleriyle  ayrı, ayrı toplantılar düzenleyerek,  mahalle  sokak, cadde sorumlularını  (sandık  koyarak) üyelerin  oylarıyla  seçiyorlardı. (10.3.2011 tarihinde yapılan  seçimde 3 aday  arasında en çok oyu  alarak  mahalle  sorumlusu  seçilmiştim) mahalle sorumluları  seçimleri  devam  ederken  2 grup  başkanı milletvekili  aday adayı oldular. Grup başkanlıklarını  başka  arkadaşlarına devir  ettiler. 12.Haziran 2011   milletvekili  seçimlerinde mahalle  sorumlularına  su,hava, güneş, toprak  kadar ihtiyacımız olduğunu   bizzat yaşayarak, deneyerek, gördüm  ve  şahit oldum.   Mahalle sorumluları hiçbir  zaman  kurumsallaşmadı, aktif hale  gelmedi. Seçim oldu.  Mahalle sorumluları sahipsiz kaldı, işlevsiz  kaldı unutuldu.   Neden? Neden sorusu ve  cevabı  o kadar  önemli ki. Bu sorunun  cevabı  hiçbir  zaman  verilmedi. Hiçbir  zaman verilmek istenmiyor.

29.5.2012 tarihinde  ilçe kongresi yapıldı. Sayın  Güner Aklan ilçe  başkanı seçildi. İlçe  Başkanı  kendi adıyla  ve imzasıyla  aynen şu  duyuruyu yaptı. 
 
“İLÇE BAŞKANLIĞIMIZDAN DUYURU:Mahalle Çalışma Gruplarının oluşturulması kapsamında İlçe Başkanlığı binamızda her mahallemizin üyeleriyle ön görüşme toplantıları yapılacaktır.Yapılacak toplantılar sonrası da mahallelerde Çalışma Gruplarını belirlemek için seçimli toplantılar gerçekleştirilecektir.Ön görüşme toplantı tarihleri ile seçimli toplantıların yer ve tarihleri bu sayfadan duyurulacak olup,yine mesaj sisteminde cep telefonu bulunan üyelerimizle mesaj yoluyla da paylaşılacaktır.Üyelerimizin toplantılarımıza iştirak etmesini önemle rica ederiz. Güner Aklan  5 Eylül, 23:11 
 
İlçe başkanımıza sormuştuk. 67 mahalle üyesiyle  ayrı, ayrı hem ön görüşme hem  seçimli  toplantılar  neden  yapıyorsunuz? Diye  sorduğumuzda, konun çok önemli  olduğunu, üyeleri  tanıdıktan,  konu  hakkında  fikirlerini düşüncelerini aldıktan  sonra  seçimli  toplantıların yapılmasını  uygun  olacağını  söylemişti,  (Sayın  ilçe başkanımız  mahalle  yönetimlerinin  uyması gereken  9  maddeden  oluşan  bir de  yönerge  hazırlamıştı) 
 
Mahalle sorumluları, 10 başlıktan  komisyonların  seçim toplantıları  3 ay sürmüştü.  (ilçe eğitim komisyonunda  yazman olarak görev  almıştım. Komisyon  başkanımız  Sayın  Zeki Baştürk hocamızdı)
Aradan  tam  2 yıl  geçti. 2 yıl  içinde 30  Mart 2014’de  yerel  seçimleri 10.7.2014  tarihinde  cumhur  başkanlığı  seçimlerini  yaşadık. 
 
Sayın  İlçe  Başkanımıza Güner  Aklan  Beye  soruyorum.   2014  eylül ayı  itibariyle 67 mahalle  içinde  kurumsallaşan, aktif  hale  gelen, faaliyetin, sürdüren  kaç  mahalle yönetimi kaç çalışma  grubu  vardır? sayın  ilçe  başkanımıza  bu  soruyu  örgüt  toplantısında örgüt üyeleri  huzurunda sormayı  ve  cevap  almayı  çok  ama  çok  isterdim.   Yazılı  cevap  vermesini  çok ama  çok ama  çok isterdim.
  
Sayın  ilçe  başkanımız bu  ve  benzeri  sorulara  yanıt  vermemek için düzenli örgüt toplantıları  yapmıyor. İl  başkanlığımız  genel merkezimizde  örgüt  toplantılarını  neden  yapmadığını  sorgulamıyor. Bizim  sormamızda duyulmuyor, görülmüyor  okunmuyor. 
 
Mahalle  toplantılarının, görüşmelerin, ziyaretlerin  yapılmasının  temel  amacı  örgütlenme  ağını  kurmaktan  ziyade  üyelere  tanınmak  üyeleri  tanımak  seçim  zamanında  da aday  olmak. Kısa  ve  kestirme  yoldan  seçilmek. Yazık oluyor CHP’ye ve CHP ye  gönül  verenlere, oy  verenlere. 
 
Tüm bu olumsuzluklara  ve zorluklara  rağmen tamamen kendi  olanaklarıyla ilçemizde  mahalle  temsilciliklerini  açmaya hazırlanan  duyarlı  üyelerimizi  mahalle sorumlularımızı  yürekten  kutluyorum. Yürekten  selamlıyorum. 02.09.2014
 

https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10152684518114419&set=a.10150090216444419.281173.552884418&type=1&theater

8/28/14

CHP OLARAK, CHP’Lİ YÖNETİCİLER OLARAK, CHP LİLER OLARAK İŞİMİZ O KADAR ZOR Kİ. NEDEN Mİ? ÇÜNKÜ, ÇOK ACİL İŞLERİ YAPMAKTAN, ÇOK ÖNEMLİ İŞLERİ YAPMAYA HİÇ ZAMAN AYIRAMIYORUZ. KAYBEDİYORUZ.


AKP iktidara  geldi  geleli, AKP’nin,  AKP hükumetinin  yaptıklarını  yapacaklarını, seçimleri, kurultayları savaşları, krizleri, yolsuzlukları, zamları konuşmaktan tartışmaktan kendi iç  sorunlarımızı, çözümlerimizi, başarılarımızı, başarısızlıklarımızı konuşmaya  tartışmaya  hiç ama  hiç  zaman  ayıramıyoruz.

AKP’nin ve AKP hükumetinin yaptıkları, yapacaklarıma, anti demokratik uygulamalara  karşı neler yapmalıyız? Nasıl önlemler almalıyız?  Zaman ayırıp konuşamıyoruz tartışamıyoruz.

Seçimleri  kazanmak için,  örgütlenme  ağını en sağlıklı  şekilde  nasıl  kurmalıyız? Seçimlere en iyi şekilde hazırlanmak için  neler  yapmalıyız? Zaman ayırıp konuşamıyoruz tartışamıyoruz.

Kurultayları mızı, örgüt toplantılarımızı, en iyi, en sağlıklı, en üretken, en  verimli şekilde gerçekleştirmek için, başarı  ve başarısızlıklarımızı  enine  boyuna konuşup  tartışmak için  hangi önlemleri almalıyız?  Zaman ayırıp konuşamıyoruz tartışamıyoruz.

Zaman  darlığından, zaman  azlığından yüzünden, (yakın  zamanda yapılacak seçimlere  çok az zaman  kalacağı için,  AKP nin  belirlediği gündemleri  konuşmaya tartışmaya çok az  zaman  kalacağı için mecburiyetten, kurultayı 15 güne sıkıştırmak zorunda kalıyoruz.

Kısacası kendi iç  sorunlarımızı, çözümlerimizi , başarılarımızı, başarısızlıklarımızı konuşmaya  tartışmaya  hiç ama  hiç  zaman  ayıramıyoruz.

Çok acil işleri yapmaktan çok önemli işleri  yapmaya  hiç zaman  ayıramıyoruz. Zaman  bulup da bu  gerçeği halkımıza üyelerimize  anlatamıyoruz. Bu  yüzden  bir türlü iktidar kapısını aralayamıyoruz.

AMA UMUDUM  YİTİRMİŞ DEĞİLİM.   BU GERÇEĞİ  ANLAYACAK LİDERİMİZ, YÖNETİCİLERİMİZ  5-6 EYLÜL 2014  TARİHİNDE  YAPILACAK  KURULTAYDA  SEÇİLECEĞİNİ  UMUT EDİYORUM 

ÇOK ÖNEMLİ İŞLER  NELER? BİRKAÇ ÖRNEK:  Plan, program  yamak,   Toplantı kurallarına uymak,  Örgütlenme ağını kurmak,   Örgütlenme ağını kurmak    İlkeli kurallı çalışmak  vb. gibi

ÇOK ACİL OLAN  İŞLER  NELER? BİRKAÇ ÖRNEK:    Ziyaretler, görüşmeler yapmak,  Telefonlara bakmak, Kutlamalara, anmalara, törenlere katılmak,  Açılışlara,  toplantılara katılmak,   Basın  toplantıları yapmak, Organizasyonlara katılmak vb. gibi                                                                                                                                                                                                                                        
Çok önemli işleri yapmak isteyenler.  CHP’de çok sevilmezler. Önemli görevlere  gelmeleri  seçilmeleri çok zordur.

Çok acil işleri yapmak isteyenler CHP’de çok  sevilirler. Önemli görevlere gelmeleri çok  kolaydır.  Aradaki fark  nedir?

Çok önemli  işlere çok zaman  ayırmak CHP’yi var  eder. Çok  acil  işlere  çok zaman  ayırmak  insanları  var eder. 29.08.2014

8/26/14

CHP BURSA İL DANIŞMA KURULU TOPLANTILARININ ZAMANINDA VE SÜRESİ İÇİNDE NEDEN YAPILMADIĞI HAKKINDA


CHP Tüzüğün 57/B maddesi  “MYK’ın bilgisi içinde  en  geç 3  ayda  bir olmak üzere, il  danışma  kurulu düzenlenir.”  Diyor.

 1-CHP Bursa İl örgüt  başkanlarımız,  2010 Nisan - 2014  Ağustos   tarihleri arasında  il danışma  kurulunu 17 defa  toplantıya çağırmaları   gerekirken, ( 4 yıl 3 ay içinde, toplam  51 ayda)  sadece  2  defa   toplantıya  çağırmışlardır.  

1-) 3.3.2013 tarihinde Merinos Atatürk  Kültür Merkezi

2-) 23.10.2010  tarihinde Almira Oteli,

İl ve ilçe  danışma   kurullarının tüzük  hükmü  gereğince her  3  ayda  bir  neden  düzenlenmediği,  düzenlenen  tüm örgüt  toplantılarda,  toplantı  tutanaklarının  (2. Danışma  kurulu toplantısı örneğinde olduğu  gibi) Örgüt  üyelerinin  bilgisine  neden sunulmadığı konusunda, il  örgütümüzün  üyesi  olarak  öğrenmek ve bilgi edinmek  istiyorum. İl örgüt  başkanlığımızın   gerekli  olan  yazılı  bilgiyi  vereceğini  umut  ediyorum.

1- http://cancana-balmel.blogspot.com.tr/2014/08/chp-bursa-il-orgut-danisma-kurulu.html BURSA  DANIŞMA KURULU TOPLANTISI MERİNOS  KÜLTÜR MERKEZİ  3.3.2013 TIKLARMISINIZ?

2- http://cancana-balmel.blogspot.com.tr/2014/08/chp-bursa-il-danisma-kurulu-toplanti.html BURSA DANIŞMA KURULU TOPLANTI TUTANAĞI ALMİRA OTELİ  23.10.2010 TIKLARMISINIZ?

3- https://www.facebook.com/notes/z%C3%BClfikar-bal/bursa-il-%C3%B6rg%C3%BCt%C3%BC-dani%C5%9Fma-meclisi-toplantisi-hk-ki%C5%9Fisel-raporum/106538199412687  ALMİRA OTELİNDE DÜZENLENEN  İLİMİZ DANIŞMA KURULUNU  BAŞINDAN  SONUNA  KADAR İZLEMİŞ  VE  KİŞİSEL  RAPORUMU  YAZMIŞTIM. TIKLARMIINIZ?

4- https://www.facebook.com/notes/z%C3%BClfikar-bal/chp-bursa-il-%C3%B6rg%C3%BCt%C3%BC-dani%C5%9Fma-kurulu-toplantisi-332013/462676197132217 3.3.2013 TARİHİNDE MERİNOS  KÜLTÜR  MERKEZİNDE  DÜZENLENEN İLİMİZ DANIŞMA KURULUNU BAŞINDAN  SONUNA  KADAR  İZLEMİŞ  KİŞİSEL  RAPORUMU  YAZMIŞTIM. TIKLARMISINIZ?

Bir üst organ  olan,  İl  Başkanlığımız  Danışma  Kurul  Toplantılarını  düzenli ve  zamanında  yapmadığı  için,  aynı  soruyu  ilçe  başkanımıza  soramıyorum.  Sorsam da  yanıt alamıyorum.

ÇOK ÖNEMLİ NOT

Merinos Kültür Merkezinde  Yapılan  Danışma  Kurulu  Toplantısında  not  tuttuğum için yazıyorum.

Danışma  toplantısı toplam olarak  225  dakika  sürmüştü.

Protokolün, (milletvekillerimizin) toplam  konuşma süresi  175 dakika  tutmuştu.

Divan  heyeti  yerini  aldıktan  sonra

Danışma  kurulu  üyelerinin  toplam  konuşma  süresi 80 dakika tutmuştu.

Ne  yazık ki  her  seferinde öncelikli ve  süresiz  konuşma  hakkı olanlardan örgüt üyeleri  ve   delegelerin  konuşmasına  zaman kalmıyor.  Çok az  zaman  diliminde Bir  kaç  üye  konuşursa  kendini  çok  şanslı  görüyor.  demokrasi toplantılarda yok oluyor.  Ama  bunu  hiçbir  il  başkanımız,  milletvekilimiz  görmek  anlamak, duymak  istemiyor.

CHP BURSA İL ÖRGÜT DANIŞMA KURULU TOPLANTISI 3.3.2013 MERİNOS ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZ



CHP BURSA İL ÖRGÜT DANIŞMA KURULU TOPLANTISI 23.10.2010 ALMİRA OTELİ



İL DANIŞMA KURULU TOPLANTISI

Toplantı Yeri:………ALMİRA Otel

Toplantı Tarihi:…… 23.10.2010

Toplantı Saati: …….13:00 – 18:00

GÜNDEM:

1- Açılış

2- Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı

3- İl Başkanı Gürhan AKDOĞAN’ın Konuşması ve Sunumu

4- Divan Oluşturulması

5- Konuşma yapmak isteyenlerin başvuru sırasına göre isimlerinin listelenmesi

6- Liste sırasına göre konuşmacıların kürsüye davet edilerek görüşlerin alınması

7- Kapanış

8- Toplantı Tutanaklarının Divan Başkanı’na teslim edilmesi.

Toplantıya Davet Edilenler :

İl Yönetim Kurulu Üyeleri

İl Disiplin Kurulu Başkan ve Yönetimi

İl Gençlik ve Kadın Kolları Başkanları

İlçe Başkanları ile İlçe Sekreterleri ve Sayman Üyeleri

İlin Kurultay Temsilcileri

İlin Partili Milletvekilleri

Eski Parti Meclisi Üyeleri ve Eski Milletvekilleri

Partili Belediye Başkanları ile İl Genel Meclisi Üyeleri ve Belde Başkanları

İl Çevresindeki Sendikalar, Meslek Kuruluşları ile Tarım Üretim ve Satış Kooperatiflerinin Partili Başkanları

Tüzüğe göre ilde kurulan ve sürekli görev yapan komisyonların başkanları

TOPLANTI TUTANAĞI :

Gündem gereği;

1- Toplantı,İl Başkanı Gürhan AKDOĞAN’ın kısa açış konuşmasıyla başladı.

2- Saygı Duruşu’nun ardından İstiklal Marşı okundu.

3- Konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelen Gürhan AKDOĞAN, katılımcılara, başta referandum çalışmaları olmak üzere İl ve İlçe örgütlerinin eylemleri hakkında bilgilendirme sunumu yaptı.

Basına kapalı olan İl Danışma Kurulu’na bir değerlendirmede bulunan AKDOĞAN 9 Eylül 1923’de Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyet’inin devamı olarak kurulan partimizin 87. yılını kutluyor ve Kurucu Genel Başkanımız Mustafa Kemal’e şükranlarımızı sunuyorum dedi.

Önce işgal edilmiş Anadolu topraklarında cephelerde mücadele eden ,emperyalizme karşı bir kurtuluş mücadelesi örgütleyen bir avuç yurt sever ,daha sonra da yıkılmış bir imparatorluktan genç bir cumhuriyet yeşertmeyi başarmış ,sonrasında da üyesi olmaktan onur duyduğumuz Cumhuriyet Halk Partisini kurmuşlardır!

Kuvva-i Milliye ruhumuzu her zaman diri tutarak, devrimcilik anlayışımızla ; kavram kargaşasının yaşandığı günümüz Türkiyesi’nde;hızla erozyona uğrayan değerlerimize sahip çıkmak,emperyalizme….kurulu düzenin yanlışlarına…eşitsizliğe…gericiliğe…sömürüye…imtiyazlara karşı ulusal bir mücadelenin öncüsü olmak boynumuzun borcudur … diye ifade etti

“Bursa İl Örgütü olarak gerçekleştirdiğimiz bu toplantımızla, parti içi demokrasi kanallarının açık olduğunu, örgütümüze geçmişte de , bugün de emek veren tüm dava arkadaşlarımız ile katılımcı bir yönetim anlayışı izlediğimizi bir kez daha ortaya koymuş olmanın mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.

Sn. Akdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü
O Tarihin ender tanıdığı Büyük devrimci Mustafa Kemal sürekli devrimi tarif ederken diyor ki;

“DEVRİM, güneş kadar parlak, güneş kadar sıcak ve güneş kadar bizden uzaktır…

Yönümü daima o güneşe bakarak belirler ve öylece ilerlerim…ilerlerim; parlaklığı ve sıcaklığı ilerlememe izin verinceye kadar ilerlerim…
Tekrar ilerlemeye devam etmek üzere dururum; tekrar o güneşe bakarak yönümü belirlerim…”

İşte biz; bu ruhu taşıyan devrimcileriz arkadaşlar. Her engeli aşma kararlılığında olan insanlarız.
O kararlılıkla görevimizi yapacağız.Onun bu sözleri mücadelemizde rehber olacaktır

Cumhuriyet Halk Partisi, bu ülkeyi kurtaran, ve Cumhuriyeti kuran Mustafa Kemal Atatürk'ün partisidir. Şüphesiz, Mustafa Kemal'in partisi de tıpkı O'nun gibi devrimcidir. Devrimci kalmalıdır.

İşte bu nedenle, devrimcilik süreklidir. Süreklidir, çünkü karşı-devrim de sürekli ve inatçıdır.

İşgal altındaki bir coğrafyada,emperyalizmin tüm güçlerini vuruşa vuruşa kovan…dünyada eşi benzeri görülmeyen bir Kurtuluş Savaşı’nın temel unsuru olan Kuva-yi Milliye ruhu tarih sayfalarına adını yazdırmış, bugünkü mücadelemizde bizlere örnek olmuş ,esin kaynağı olmaya da devam etmektedir…

CHP, Devrimciliğini parti simgesi olan 6 Ok'ta ilan etmektedir .
Altı ok geri kalmış feodal bir din imparatorluğunun çağdaş bir ulus devlete dönüştürülmesinin programıdır Bu ilkelerin yanında diğer taraftan sosyal demokrasinin evrensel değerlerine sahip partimiz Özgürlük, eşitlik, dayanışma ve emeğin üstünlüğü gibi ilkeleri de özümseyerek her zaman değişim ve dönüşümün öncüsü olmuş Demokratikleşmeyi ve Sosyal devlete dönüşümü de gerçekleştirmiştir.

Bizler Cumhuriyeti, Demokrasiyi, kendi istedikleri şekle sokmak isteyenler ile Atatürk ilke ve devrimlerine karşı olanların korkulu rüyası olmaya devam edeceğiz.

Mustafa kemal in Bursa Nutku nu özümseyerek Atatürk ilke ve devrimlerinin bekçisi olmaya devam edeceğiz diyerek konuşmasını tamamladı.

Katılımcılar tarafından iletilen sözlü ve yazılı raporları son derece önemsediklerini dile getiren İl Başkanı Gürhan AKDOĞAN, il örgütünün gelecek süreçte izleyeceği stratejide, bu raporlar ve değerlendirmeler doğrultusunda bir yol haritası oluşturacaklarını belirtti.

Konuşmasında Mustafa Kemal’in İlke ve Devrimleri’nin yobazlara ,cemaatlere ve sözde aydın geçinen ikinci cumhuriyetçilere karşı yılmaz bekçileri olduklarını sık sık vurgulayan AKDOĞAN,partisinin en küçük belde örgütünden Genel Merkez’e kadar, birlik ve bütünlük içinde tek yumruk tek yürek olarak, önümüzdeki genel seçimlerde, halkımızın özlemini duyduğu CHP iktidarını gerçekleştirme hedefine doğru koştuğunu ifade etti.

4- Divan Başkanlığı’nı yürütecek olan İl Başkanı Gürhan AKDOĞAN;konuşmasını bitirdikten sonra,divan oluşturulması gerektiğini belirterek,

Divan 2.Başkanlığı’na İl Sekreteri Selim LÜMALI ile
İl Eğitim Sekreteri Şenay DEMİRAY’ı,
Divan Yazmanlığı’na İl Kadın Kolu Başkanı Yüksel ŞEKERCİLER ile
İl Gençlik Kolu Başkanı Sezgin TIKIL’ı önerdi.

Kabul gören divan üyeleri yerlerini aldılar ve gündemin diğer maddesine geçildi.

5- Konuşma yapmak isteyenlerin başvuru sırasına göre isimleri listelendi.

6- İsimleri alınan 22 katılımcıya sırayla söz verildi ve kürsüye davet edildi.

Erhan SEVİMLİ ( Geçmiş Dönemlerde Görev Yapmış İl Başkanı ) :

“Partide en yaşlılardan 2. sıradayım.Biz Atatürk döneminde İsmet İnönü’nün son dönemlerinde aktif siyasete başladık,Ecevit’in,Baykal’ın ve Kılıçdaroğlu’nun partisi olduk.Bursa siyasetinde başarılı dönemler yaşadık,Bursa Belediyesi’ni yetmişli yıllarda çok büyük mücadelelerle kazandık.Çok zor dönemlerde siyaset yaptık.
Eskiden siyaset namlu’nun ucundaydı.Ülke yeniden zorlu bir döneme giriyor.
Tüm birimleri yavaş yavaş tükettiler,sadece CHP kaldı.
Birbirimizi hırpalamadan ayakta kalmalıyız.
Kılıçdaroğlu büyük bir çıkış yaptı, halktan destek görüyor,halk dokunmak istiyor.
Hataları olabilir ama bunlar düzeltilebilir.

Kılıçdaroğlu kendi çalışma arkadaşlarını kendisi belirleyebilmelidir.
Kurultayın gücü Genel Başkan’da toplanır.

Karşı tarafa yem olacak açıklamalardan kaçınılmalıdır.
Bir haftadır bunu yaşıyoruz.
Dik durarak omuz omuza mücadelemizi devam ettireceğiz. Dünya çok değişti, teknolojinin gelişmesiyle herkes dinleniyor. Halktan destek alarak çalışmalarımızı yürüteceğiz. Cumhuriyeti savunurken yelpazemiz geniş olacak. Dünya’ya egemen olanların çarkını eskiler çok iyi bildiği için, eskilerle de iletişim içinde olalım. Görev alıp çalışmak isteyen, halktan çok insan var, bunlarla birebir siyaset yapmamız gerekiyor. Benim önerim ; ilin kocaman bir haritası olsun. Bütün sandıklar bu haritada gösterilsin, görevlendirmeler dikkatli yapılsın. Düğmeye basıldığında, mahalle mahalle, sokak sokak çalışacaklar ortaya çıksın…”

Necati AKGÜN : ( Geçmiş Dönemlerde Görev Yapmış İl Başkanı ) :

“ Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Özeleştiri yapacağım, gerçekleri görmeliyiz. Başarısızlıklarımızı da açıkça konuşmalıyız. Ben şahsen sona doğru gidiyorum, yaşlandım, kimseden bir şey beklemiyorum onun için fikirlerimi açıkça belirteceğim. CHP bu devletin kurucusudur. Devrimci, laik bir partidir. Altıok’la yolumuzu çizdik. Örgüt toplantıları eskisi gibi sık yapılmıyor, sadece kongre ve bayramlarda biraraya geliyoruz. Bu toplantıyı yaptığı için İl Yönetimi’ne teşekkür ediyorum.


Bugün parti içi demokrasi yok, önseçimsiz seçim var. Bugün sistem, maalesef ilçeden ile kadar, hatta Genel Merkez’e kadar atamayla yürüyor. Oysa örgüt oyuyla gelmeli. Genel Başkan ya da Genel Sekreterin iki dudağı arasında olmamalı.

Referandumda; değişecek maddeler anlatılmadı, seçim vaadleri yapıldı, AKP’nin ağzına sakız verdik.. Politikacılar dikkatli konuşmalı, partiyi etkiler, İl Başkanımı “Kurultay yapılmasın” diye imza topladığı için kınıyorum. Kurultaylar yapılmalı, tartışılmalı ve tüzüğe göre olmalıdır. Referandumda İl ve İlçe Başkanlarımız çok çalıştılar ama daha fazla olabilirdi. Bayramlarda sadece İl Başkanı ve Milletvekilleri konuşuyor, Kadın ve Gençlik Kollarına söz hakkı verilmiyor. Onlar partinin temel direkleridir, bunlar kanatlardır. Kanadı olmayan kuş uçamaz. Liderlik direnç ister, fikirler çarpışır, önemli olan bir ideal uğruna birleşmektir. Elimizde tuttuğumuz müspet ilim ve Atatürk’tür. Onu unutturmaya çalışıyorlar. Biz Atatürk’çüyüz, biz Kemalistiz… aksini düşünen varsa aramızda yeri yoktur…”

Bilgin ALANBEY ( İl Genel Meclisi Üyesi )

“ Elimdeki anketlere göre kadınların % 65’i neden “HAYIR” dediğini bilmiyor. Anayasa ile ilgili yeterli bilgi verilmedi, kaynaklarla beslenmedi. Dokunulmazlık konusu işlendi yetmedi, ortam sertleştirildi, bize yaramadı. Nerede hata yaptığımızı tespit edip, değerlendirmeliyiz. CHP tabanında bile % 5 gibi “EVET” diyenler oldu, bu araştırılmalıdır, Neden ? Eğitim seviyesi yükseldikçe “HAYIR” oranı artıyor, bu değerlendirilmeli.

Partimizin hukuk, kanun ve tüzükleri gereği, her kesimden insanlar partimizde olmalı, delege seçimleri tüzüğe göre yapılmalıdır. Delegesini seçmeyen bir parti sağlıklı bir kongre yapamaz, delege atanmaz, seçilir. Parti programı kurultaylarda tartışılmalı ve kurultaylarda karar alınmalı. Sosyal açıdan seçmen profilleri çıkarılmalı, kadın kollarına çok önem verilmeli, 112.madde gereği yerine getirilmeli. Seçme ve seçilme hakkı sosyal demokrasilerin vazgeçilmez unsurudur…”

Asım AKIN ( Orhangazi İlçe Sekreteri ) :

“ Önseçimlerin olmasını ben de istiyorum. Köylerde, kentlerde insanların ekonomik sıkıntıları varken, neden AKP’yi destekledikleri sorulmalıdır. Seçimi kazanmak için AKP gıda ve kömür dağıtıyor, halk bundan anlıyor. Milletvekillerimiz, geri dönerek bir teşekkür etsinler…İş istemiyoruz, aş istemiyoruz, bir tek teşekkür istiyoruz. Milletvekilleri Genel Başkan’a yakın olmak istiyor, çünkü listeleri o belirliyor.

Bu yanlış… ! Önseçimle belirlenmeli.

Biz sosyal demokrat bir partiyiz. Emekliliği dolmuş milletvekillerimiz geri çekilsin ve gençlerin önünü açsın…”

Bülent ASLANHAN ( Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi ) :

“ Kılıçdaroğlu ezber bozuyor da, biz kendi ezberimizi ne zaman bozacağız ? Partimiz açısından laik-antilaik söylemlerin gerilimleri partiye yansıyor. Kılıçdaroğlu, laiklik söyleminden halkçılık politikasına geçerek bunu aşmak istedi. Yeni bir koordinat değişikliğine ihtiyaç var. Halkçılık zeminine geçilmeli, yoksa yine başarısız olunur. Önümüzde bir realite var. Toplumsal yapımız çıkar için sendika ya da cemaat değiştirenlerle dolu,toplum çoğunluğu sağda yer alıyor., AKP siyaseti bu tabandan yararlanıyor. Bizler de günlük sorunlara ulaşan örgüt olmalıyız. 2011 seçimlerinde Genel Başkan’ın heyecanı ve performansına ayak uydurularak, destek arttırılmalı. İç gerilimler Genel Başkan’ın hızını kesiyor, destek kitlenin oranı düşüyor. Eğitimlileri ve Alevileri aşan politikalar geliştirmeliyiz…”

Mehmet KÜÇÜKAŞIK ( Geçen Dönem Milletvekili ) :

“ Göçmen ve Alevi kesimlerinde AKP tam başarı elde edemiyor. Etnik ve mezhepsel yapıyı gözönüne almak gerekiyor. Bursa’nın referandum haritası, Türkiye haritasına uyuyor. Ovaazatlı Beldesi seçimlerinde AKP çok para harcayacak, bu konuda destek istiyoruz. Milletvekili ve Belediye Başkanlarımızı orada görmek istiyoruz. Partiiçi çekişmelerin bize yansıtıldığı gibi olmadığını düşünüyor, söylentilere inanmıyorum. Ben Milletvekili olduğumda grup toplantılarından dışlanıyor, hiç bilgi alamıyorduk. Oysa partimiz şu anda eski statükocu yapısından sıyrılmış ve 70 ile giderek çalışmalar yapmıştır. CHP kendi muhasebesini yapıyor, buna imkan tanımalıyız, aşacaktır. İnsanlar partiye katkı koymak istiyorsa, davet beklemesin, yönetimlerde olmak gerekmiyor. Parti herkese açık, katkı koyabilirler.

Araştırmalara göre MHP, tabanını kaybediyor, AKP’ye kayıyor. Anadolu ve Karadeniz’de AKP ile hareket ediyor. Önseçime gelince; halk, biz önseçim yaptık diye bize oy vermiyor, çalışmalarımıza, programımıza bakıyor. Ama kontenjan konusuna ben de karşıyım…”

Hüseyin AKKUŞ ( İl Genel Meclisi Üyesi ) :

“ Önseçim yapılması gerekiyor, çünkü, biz demokrasiyi savunuyoruz, halka bunu inandırmalıyız, kişilerin hataları ve eksikliklerini tespit etmek yerine bu eksiklikleri tamamlamaya çalışmalıyız. Önümüzde az bir süre var, seçimlere gidiyoruz, eksik arama zamanı değil. Sağ siyasette bir boşluk oldu bundan yararlanmalıyız. Üst düzeyde siyaset yapmamalı, halka inmeliyiz. İnsanlara dokunmak zorundayız…”

Sena KALELİ (2009 Bursa Büyükşehir Belediye Adayı ) :

“ Atatürk’ü, söylemlerimle tüketmek istemem ama yine onun sözleriyle başlamak zorundayız. Artık bekçilik dönemi değil, bekçilik tarihte kaldı. Ben Atatürk ilke ve devrimlerinin bekçisi değilim olmakta istemiyorum. Çünkü bekçilik dönemi tarihe karıştı. Bilirsiniz eskiden mahallelerde elde düdük dolaşan bekçiler vardı. Şimdiyse mobesa kameraları var.

Özgürlük ve demokrasi arasında gerilim var, toplumda iki kutup oluştu, esneme yok. Hatta özgürlükler ve demokrasi adına kaygılar üretiyoruz. Halk coşku ve beklenti içinde Genel Başkan’a sahip çıkmak istedi, güvenmek istedi. Güvenecek ne kaldı? Sadece kendimiz kaldık. İlkeleri koruyamıyoruz. Gerilimler artıyor, tabanımıza, karşı tarafı anlama ve tahammül etme fikrini aşılamalıyız, değişime ayak uydurmalıyız.

Ortak iletişim dilimiz yok. Siyasi gelecek beklentilerimizi toplumun gelecek beklentilerinin önüne koyamayız. Vaatler inanılır ve güvenilir olmalı, bugünkü yöntemle iktidar olamayız, hep birlikte, algıyı değiştirecek şekilde değişmek zorundayız.. Değerlerimiz elimizden kayıp gidiyor. Bizleri konuşturan bir yapımız olmalı, endişe taşımadan fikrimizi söyleyebilmeliyiz.

İktidar olmadığınız sürece beğenmediğiniz fikirleri değiştiremezsiniz, sadece baskı yapabilirsiniz. Değişip, gelişmek zorundayız…”

Erol KAZANÇ ( İnegöl İlçe Başkanı ):

“ Referandum’da, CHP İnegöl’ün kılcal damarlarına kadar ulaştı. İl Genel ve Belediye Meclis üyesinin olmaması sıkıntısını yaşadık. Biz İnegöl’de radikal islama karşı mücadele veriyoruz. İyi bir çalışma ekibimiz var. CHP’nin tüm örgütlerinin aynı dili konuşması gerekiyor. Genel Merkez’in CHP’nin kılcal damarlarına kan enjekte edecek bilgi ve dokümanları göndermesi gerekiyor.

Demokrasiyi uygulamayan, demokrat olamaz. Önseçim olmalı, sandıktan çıkmalıyız. Genel Seçim programımız hazır. Milletvekillerinden yardım bekliyoruz, ortak söylem bekliyoruz. Genel Başkan’ın rüzgarı bize de yansıdı. Halktan destek arttı. Bu halk hareketinin içini doldurmak için halka sahip çıkmalı, CHP olarak çok gayret göstermeliyiz…”

Hüseyin ERTAŞ ( Yıldırım Meclis Üyesi ):

“ Biz kendi içimizde de, halkla da kucaklaşamıyoruz. % 24 ile iktidar olamayız. Diğer partilerden oy almamız gerekiyor. Bunun hesabını iyi yapmalıyız. Küskünlerle barışmalıyız, siyasette az olsun benim olsun mantığını bir kenara bırakmalıyız…”

Nesimi ÜÇLERTOPRAĞI ( Yıldırım Meclis Üyesi ) :

“ Referandum’da yeterli hazırlık yapmadık, yeterli çalışmadık ama Bursa’da bir başarı var bu anlamda İl Yönetimine teşekkür ediyorum. Yarından tezi yok mahallenin ötesinde sokak bazında çalışmamız gerekiyor. Mahalle ve sokaklara inmek zorundayız. Parti programı herşeyi anlatıyor, tüm örgüt bunu öğrenerek ilçe çalışmalarında, halka anlatmalı.

Birçok ilçede ön seçim delegeleri yok, önseçimi nasıl yapacaksınız ? Bireysel çıkarlar yerine seçime 7 ay kala birlik olalım…”

Orhan KARABAŞ ( Karacabey İlçe Başkanı ):

“ Referandum’da çok önemli bir ilerleme kaydettik. İl Yönetimi ve milletvekillerimize desteklerinden dolayı çok teşekkür ediyoruz. Bir komisyon kurarak 64 köyün 55’ine ulaştık. Köylü ile birlikte olduk ve parti politikalarımızı bire bir anlattık. İşimiz daha bitmedi, CHP iktidar olmalı. % 25’den % 35’le çıktık. Diğer partiler çalışmadı.(MHP, DP) Çalışmak çok önemli, heryere gidilmeli. Çünkü gidemediğin yer senin değildir.

Tüm çalışanlarımıza, kadın ve gençlik kollarımıza , Karacabey örgütümüze çok teşekkür ediyorum. Halkla birebir iletişim, elini sıkmak, omuzuna dokunmak çok önemli oluyor. Özellikle tarım kesimine CHP politikalarını sunmak, halkın umudu olabilmek çok önemli, eski merkez sağ partililere (DYP-ANAP) değer vererek kendimize çekmeli, güzel diyaloglar kurmalıyız. Bu Danışma Kurulu Toplantısı inşallah bize iktidar yolunu açar. Birlikten kuvvet doğar…”

Cem GÜLER ( Gemlik İlçe Başkanı ) :

“ Gemlik’te 166 oyla referandumu kaybettik. Son yıllarda partimizin oy oranlarında artış oldu. % 42 oyu önemsiyorum. Bunu koruyabilirsek, 2011 seçimlerine güvenle gireriz. Sandık görevlilerimizi güncelledik. Seçimlerde, sandık görevlilerini, mahalle ve sokak sorumluları belirlerse daha iyi olur. Kılıçdaroğlu ile birlikte halkın sorunlarını öne çıkaran söylemlere sahip çıkmalıyız. Merkez sağda yer alanlarla diyalog kurmalıyız, dikkatli davranmalı halkı küstürmemeliyiz. Çalışan örgütü desteklemeli, çalışmayanları yönlendirmeliyiz. Demokrasi kültürünü oturtmalıyız. Halkı sadece seçimlerde değil, her zaman aramalıyız. Partiye destek ve katkı sağlamalıyız, aidatlar ödenmeli. Çünkü para katkısı önemli.

Parti içi demokrasi ve önseçim sebep değil bir sonuçtur bence. Partimizde hiç çalışmayıp da çok çalışanla önseçimde aynı hakka sahip olmak isteyenler var. Bunu hakkaniyetli bulmuyorum. Anketlerin de çok önemli olmadığını düşünüyorum…”

Kemal EKİNCİ (Geçmiş Dönemlerde Görev Yapmış İl Başkanı ) :

“ Danışma Kurulu önemlidir ama bir günde partinin sorunlarını çözemezsiniz. 15 sene önceki partinin durumunu analiz etmeden yeni yönetimleri suçlamak olmaz. Demokratik kanalların açılması gerekiyor. Önü tıkanan dere taşar. Söylem ve eylem birliği sağlanmalı, yönetimlerin daha rasyonel çalışması için komisyonlar kurulmalı, geniş katılımlı komisyonlar olmalıdır. Gençlik kolları ve kadın kolları, özenle önde tutulmalıdır. Hatır ve gönülle delege seçimi yapılmaz. Herkes kendi mahallesinden delege olmalı. Geçmişte daha sıkıntılı günler de yaşandı. Bugün daha iyiye gidiş var.

Türkiye çağdaşlıktan uzak, bağımlı, bölünmeye giden şartlarda yönetiliyor. Cumhuriyet tehlikede, iç çatışmalara yer vermemeliyiz…”

Yahya ŞİMŞEK ( Geçmiş Dönem Milletvekili ) :

“ Umutsuzlukla yaşanmaz. İşimiz hiç kolay değil, zor bir dönemden geçiyoruz. Hukuk, demokrasi ve özgürlükler ortadan kaldırılmış, bu durumda seçimlere gidiyoruz. 2002’de Recep Tayyip Erdoğan’ın önünü demokrat yapımız gereği biz açtık. AKP’yi kapatma davası açıldı ama Anayasa Mahkemesi para cezası ile yetindi, biz sadece seyrettik. Ergenekon davasında ucu açık bir dava açıldı, sürekli sanık dahil ediliyor. 39 yıllık meslek hayatımda böyle ucu açık davalar görmedim.

Kürt açılımı adı altında BOP yaşama geçirilmeye başlandı. Anayasa oturumlarına bana göre katılmalıydık, son iki madde kalana kadar oylayıp, iki maddeye indirgememiz gerekiyordu. AKP referanduma çok avantajlı girdi. Çok para harcadılar, okyanus ötesi destekler ve diğer desteklerle daha da güçlendi.Bizim çalışmalarımız Genel Başkan hariç yetersiz kaldı. Bursa Türkiye ortalamasının üstünde olmasına rağmen başarılı sayılamaz. İzmir’de “HAYIR” oylarının çok çıkması, sonucu değiştirmedi, çok önemli bir kaleyi kaybettik.

Şimdi önümüzdeki seçimde ya kazanacağız, ya da yok olacağız. Derhal seçim komisyonu ve bir eğitim komisyonu kurularak yarın çalışmalarına başlamalı, çünkü bizim elimizde sadece insanımız var.

Milletvekili listesini, kazanabileceklerin sayısını 3’ten 8’e çıkaralım ve ona göre çalışalım. 3 milletvekili ile yetinmeyelim. Parlamento hesabı yapmadan içten ve samimi davranalım. Elele, gönül gönüle olalım. Bu ülke hepimizin, çocuklarımıza adam gibi bir ülke bırakalım…”

Zafer EKİCİ ( Osmangazi İlçe Başkanı ):

“ CHP Osmangazi %56’ya karşı, % 44 “HAYIR” oyu almış bir ilçe. Referandum’da sandıklara sahip çıkma oranımız % 94 oldu.. 136 mahallemiz var, çok büyük bir ilçeyiz, strateji geliştirmemiz gerekiyor. Az oy aldığımız mahallelere ağırlık verdik. İlçe Seçim Kurullarını oluşturduk. 250 kişilik bir örgütle seçime hazırlanacağız…”

Osman AYRADİLLİ ( Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi ):

“ Biz 28 Şubat’ı zımnen de olsa destekledik ve AKP doğdu.Bütün darbeler,CHP’ye zarar getirmiştir.Referanduma 1-0 yenik başladık,halkımızın en alt tabakasından %70 evet oyu çıktı.Bunu maalesef başardılar.24 maddeyi meclisten geçirip sadece 2 maddenin referandumda oylanmasını sağlamalıydık.Onlar 23 maddeyi iyi anlatarak avantaj sağladılar.

Halka rağmen halk için olmuyor maalesef…Yeni kentli dediğimiz varoşlar kendi gibi olanlara oy vermezler.Biz,halktan,en alt tabakadan uzaklaştık,seçkinlerin partisi olduk. Politikalarımızı geliştirmeli,değiştirmeli,onlardan oy alacaksak ona göre davranmalıyız.

Referandum çalışmaları son derece başarılı geçmiştir ama nedense yerel anlamda bilgi akışı sağlanmıyor,bunu sağlamamız gerekiyor.Biz yerelde başarılı oluyorsak genelde de başarılı oluruz.

AKP, aslında bizlerden çok korkuyor.Halkın tabanına seçime son 2 ay kala gitmek yerine şimdiden başlamalıyız.Yeni yerleşim bölgelerine,yeni kentlere gitmeli kendimizi anlatmalıyız.

Sermayenin el değiştirdiği,tüccar zihniyetinin geliştiği bir dönemdeyiz…”

Mustafa BOZBEY ( Nilüfer Belediye Başkanı ):

“ Referandum’da başarılı olan tüm ilçeleri kutluyorum.Bu Danışma Kuru’nun eksiği şudur:Önce İlçe Danışma Kurulları toplanmalı ve oradan gelen öneriler bu kurulda sunulmalı,konuşulup değerlendirildikten sonra Genel Merkez’e gönderilmeli.

Örgütlenme modelini ortaya koymalıyız,hatta sandık bazında oluşturup(tüzüğe girmeli bu) her sandığa 3-5 görevli örgüt modeline yerleştirilmeli( Kadınlar ve gençler dahil.) Her sandık görevlilerine 400 kişi düşebilir.5.000 sandık olduğunu düşünürsek:

5.000 X 3 = 15.000 kişilik bir çalışma örgütü olmalı ve görev yapmalı.Mahalle Komiteleri oluşturulmalı.Bu sistem çok kolay değil ama zamanla rayına oturur.

Sandık Kurulu Sistemi kurulmalı.

Her ay, İlçe Başkanlarından Çalışma Raporları istenmeli,performans değerlendirmesi yapılmalı.

“Ben olmazsam bu partide kimse iş üretmez…” anlayışını kıralım.Dedikoduları dikkate almadan çalışalım. Atatürk ve Cumhuriyet’in arkasına hiçbirimiz saklanmamalıyız.Halkın iş ve aşıyla ilgilenmeliyiz.Çocuğu hastanede olan birine Cumhuriyet ve Laiklikten bahsedersek oy alamayız,oy veresi varsa da vermez…Cumhuriyet Bayramlarını salonlarda değil,alanlarda kutlamalıyız.

Genel Başkan Kılıçdaroğlu uçan balonu havalandırdı ama rüzgar veremezsek balon yavaş yavaş aşağıya düşer.Taban ve örgütün desteğine ihtiyacı var.Örgütler dinamik hale gelmezse,çalışmazsa Genel Başkan’ın başarması mümkün değildir…”

Ali TOGAN ( Yıldırım İlçe Başkanı ):

“ Referandum çalışmalarımızda bize destek veren tüm partililerime çok teşekkür ediyorum.Partimizde sorumluluk anlayışı çok önemlidir.Herkes aynı sorumluluk ve heyecanla bu toplantıyı sonuna kadar izlemeli,burada bulunan aydın insanlarımızın görüşlerini dinlemeliydiler ama maalesef ayrılanlar oldu.

Büyük bir ilçede zor şartlarda görev yapıyoruz.Yıldırım bölgesi,doğunun mozaiğidir.Halk yoksul ve eğitimsizdir,bunun suçu halkı yönetenlerindir.Bu toplum bir gün, kendilerini bu duruma düşürenlerden hesap sormayı bilecektir. 409.000 seçmenin bulunduğu bir yerde siyaset yapan bizlerin desteklere ihtiyacı vardır.Parti disiplini ve düzenine uyulmalıdır…”

Cesim ALPTEKİN ( Kurulyat Delegesi ):

“ Ağrı’dan Bursa’ya gelip CHP’den delege olan benim.( 1995’ten beri…) 2009 yılında Belediye Başkan Adayı bulamayan partimiz beni Ağrı’ya gönderdi ve belli güçlere karşı partimi orada temsil ettim.Müsaade edin de delege olabileyim…”

Kemal DEMİREL ( Bursa Milletvekili ):

“ Referandum’da,herkes bulunduğu mevkide elinden geleni yaptı. Yaşanan sıkıntılardan bir tanesi parasızlıktı.Bazı başkanlar,kendi broşürlerini kendisi bastırdı İlçe başkanını yalnız bırakmayan bir milletvekiliyim.Koltukta oturarak olmuyor.İstediğiniz kadar politikalarınız olsun eğer halka inemiyorsanız seçim alamazsınız…Emeğe değer vermek zorundayız,en zor şartlarda çalışanlarımıza sahip çıkmalıyız.Ben değil,biz demeliyiz.Biz birbirimizle uğraşmamalı,rakiplerimizle uğraşmalıyız,birbirimize omuz vermeli,omuz atmamalıyız.Birbirimizi tanımak ve anlamak zorundayız.Her eve gidebilmeli,seçmenin ihtiyaçlarını tespit etmeli,onlarla kaynaşabilmeliyiz.Yaşadıklarımızdan ders alarak eksiklerimizi tamamlayabilmeliyiz.Dolaşmadık bir köy bırakmamalıyız.Oturduğumuz yerden bilgi alamayız.Referandum ve seçim birlikte yürüdü,Genel Başkan olağanüstü çalıştı.Ben kanseri yendim,herkesin en az benim kadar çalışmasını istiyorum…”

Gürhan AKDOĞAN ( İl Başkanı ):

“ Genel Başkanımız ile Genel Sekreterimiz arasında bir fikir ayrılığı olmadığının yakın tanığıyım.Kimse bu konuda yanlış bilgi yaymasın.Sonuç Bildirgesi’nin altına ekleyebileceğimiz ortak bir bildiri hazırlanması görevini il başkanları bana verdiler.Hazırladıktan sonra 3 arkadaş Genel Başkan’a gittik ve izin alarak bildiriyi okuduk ve tüm il başkanları 1,5 saat içinde imzaladı.Yani tavır ve yaklaşım İl Başkanlarına aittir ve Genel Başkan’a rağmen yapılan bir şey değildir.Bildiriyi okuyabilirsiniz,Genel Başkanın ve MYK’nın koşulsuz yanında olduğumuzu gösteren bir bildiridir.

Bugün CHP’nin değerleri de tartışılmaya başlanmıştır,bu bana göre çok yanlıştır. Bu değerlerin zamanı geçmemiş ve eskimemiştir.Ben bu değerlerin evet bekçisiyim ve sonuna kadar da bekçisi olmaya devam edeceğim,ALTIOK’un her zaman savunucusuyum..”. Bizler devrimci gelenekten gelen, olağanüstü durumlarda köklü ve gerçekçi kararları alabilen insanlarız. Cumhuriyet Halk Partisi, soylu-ilkeli- onurlu temelde oluşan Ulusal Bağımsızlık Mücadelesinin birikimleri ve Atatürk Devrimleri ile, bu eşsiz sürecin felsefi ve ahlaki değerlerinin özünü oluşturan ALTI OK ilkeleri; bir bütün olarak, siyasi kimliğimizin, ideolojimizin ve parti programımızın tarihsel kaynağı ve en güçlü dayanağıdır…

İlkelerimize olan inancımız gereği; en az karşımızdakiler kadar cesur olmak, kimi zaman sert eleştirilerle yapılan yanlışları ortaya koymak, kimi zaman da duygusal olgunlukta olup örgütümüzü toparlamak, zamanımızı ve enerjimizi, iyi, doğru ve güzelden yana kullanmak boynumuzun borcudur…

“Atatürk ilke ve devrimleri’’geçmişin bekçiliği değil geleceğin öncülüğüdür.

Abdullah ÖZER ( MYK Üyesi ) :

“ İki yönden değerlendirme yapacağım:

Referandum öncesi;CHP,kurultay sürecinde kaset olayı ile parçalanacağını hesap edenlerin oyununa gelmedi,Kılıçdaroğlu’nun aday olmasıyla kritik günlerden coşkulu bir kurultay yaparak güçlenerek çıktığını kanıtladı.

Referanduma hazırlıksız yakalandık,çok güçlü bir rakiple mücadele ettik.CHP elindeki kıt-kanaat imkanlarla büyük bir özveriyle çalıştı.Bütün örgütlerimizi başta Bursa olmak üzere kutluyorum.Haksız eleştirileri kınıyorum.Doğuda en ücra köşelere kadar gittik.

Doğudaki gözlemlerim; halkın yoksul bırakılması sonucu, bir kısmının dağa çıkması,bir kısmının da tarikatlara ve AKP’ye boyun eğmiş olmasıdır.Bu bilinçli yapılmış olabilir;hayvancılık ve tarım bitirilmiş,halk çok yoksul bırakılmış.GAP konusunda yatırım yapılmamış,Ağrı’da turizm bitirilmiş ve kasıtlı bir politika ile özellikle ihmal edilmiş o bölge.

Eski Genel Merkez binamız Parti İçi Eğitim Birimi olarak hazırlanıyor.Çalışmalar başladı.2011 seçimleri ile ilgili 6-7 uzmandan oluşan ekonomi ile ilgili kurul çalışmalarını sürdürüyor.Tespitler yapılıyor,halkın anlayabileceği broşürler hazırlanıyor,tarım konusunda yeni politikalar oluşturuluyor.Ocak ayı itibariyle Genel Merkez dökümanları elinize geçecek.

Genel Merkez’de bir İletişim Kurulu oluşturuldu.Her türlü çalışmanın sizlere ulaştırılması için çalışmaya başladı.

CHP olarak 2011’de önemli bir sınav vereceğiz,bunu başarmak zorundayız.Şimdi 2. kez ülkenin makus talihini yenmek zorundayız.

Hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum…”

GürhanAKDOĞAN ( İl Başkanı ):

“ Toplantımızın sonuna gelmiş bulunuyoruz.Tüm duygu ve düşüncelerini burada paylaşan katılımcılara teşekkür ederek sağlık ve mutluluk dileklerimle toplantıyı kapatıyorum.Saygılarımla…”

7- Toplantı Divan Başkanı Gürhan AKDOĞAN’ın iyi dilek ve temennileriyle saat 18:00’de sona erdi.

8- Toplantı tutanakları yazmanlar tarafından imzalanarak Divan Başkanı’na teslim edildi.

CHP Bursa İl Danışma Kurulu

Divan Üyeleri

Gürhan AKDOĞAN

Divan Başkanı

Selim LÜMALI Şenay DEMİRAY

Başkan Yard. Başkan Yard.

Yüksel ŞEKERCİLER Sezgin TIKIL

Yazman Yazman
Kaynak : SONBURSA/Levent Gencelli  
 http://www.bursabagimsiz.info.tr/index.php?page=haber&id=925  (Güler Buğday Habri )

8/23/14

İÇİMİZDE DEMOKRASİYİ KENDİ ELLERİMİZLE BOĞUYORUZ. DIŞIMIZA CHP DEMOKRASİNİN KALESİDİR DİYORUZ. HEM KENDİMİZİ, HEM HALKIMIZI KANDIRIYORUZ. YAPTIĞIMIZ TÜM SEÇİMLERİ KAYBEDİYORUZ SONRADA SUÇLU ARIYORUZ. BİR KEZ OLSUN AYNAYA BAKMIYORUZ. GÜLÜYORUM AĞLANACAK HALİMİZE



CHP’yi, CHP’lileri eleştirmiyorum. CHP örgütü içinde,  4 yıldır gözlerimle gördüğüm, bizzat yaşadığım, şahit olduğum  gerçeklerin  ta  kendisini yazıyorum.

2010 yılına  kadar CHP’de  örgütlenme  ağı kurulmamıştı. Çalışma grupları  mahalle temsilcileri yoktu.  örgüt toplantıları hiç  yapılmıyordu. Örgüt üyeleri  birbirlerini  hiç  tanımıyordu. Her şey  kapalı, kapılar ardında, 4 duvar arasında, masa başında,  ahbap çavuş,  kafa  kol  ilişkisi içinde  yapılıyordu.

2010 yılında  genel  başkanlar  değişti. Son 4 yıl içinde CHP’de peş, peşe kurultaylar oldu.  MYK, PM, üyeleri, tüzük değişti. Anayasa oylaması oldu, cumhur başkanı, millet vekili, parti içi seçimler, belediye seçimleri oldu. cumhur başkanını ilk kez halk  seçti.

Daha önce hiç örgüt, üye toplantısı yapmayan, birbirlerini hiç tanımayan,  CHP üyeleri uzun yıllardan sonra ilk kez  (2012 yılında) delege seçimi yaptılar.  (Grupların, kişilerin  hazırladığı blok listedeki isimleri oyladılar) il, ilçe kongreleri oldu.  Delegeler, il, ilçe  başkanları, yönetim kurulu üyeleri değişti.

YENİ CHP’DE Parti içi demokrasi işleyecekti, örgütlenme ağı  kurulacaktı. Örgüt ve üye toplantıları  yapılacaktı. Üyeler birbirlerini  tanıyacaktı. Palanlı programlı çalışmalar yapılacaktı. Örgüt, içinde gruplaşmaların, kutuplaşmaların  kökü kazınacaktı. Üyeler arasında,  hiç  bir ayrılık ve ayrımcılık  yapılmayacaktı. Adaylar ön seçimle  belirlenecekti. Eşitlik  adalet, özgürlük, hak, hukuk ilkelerinden  asla  taviz  verilmeyecekti.

Günler çok kısaydı. Zaman  su  gibi  akıp gidiyordu.  Verilen  sözler  unutuluyordu. 2 yıl göz  açıp  kapayıncaya kadar  uçup  gitti.  2 yıl içinde örgütlenme  ağı kurulmadı. Örgüt ve üye toplantıları 2 ve 3 ayda bir  yapılmadı. Üyeler birbirleriyle tanışmadı, tanıştırılmadı. Palanlı programlı çalışmalar yapılmadı. Gruplaşmaların, kutuplaşmaların kökü kazınmadı. Üyeler arasında bal  gibi  ayrılık  ve ayrımcılık  yapıldı. Aday  olmada, aday sırasını belirlemede göz, göre ayrılık ve  ayrımcılık yapıldı. Adaylar ön  seçimle  belirlenmedi. Parası, torpili, grubu, adamı,  olan adaylar  kontenjan, fermuar  yöntemiyle belirlendi.   Eşitlik adalet, özgürlük  sadece lafta, edebiyatta, nutukta, kağıt üstünde  kaldı.

Belediye  seçiminde   yenilmedik ağır  darbe  aldık. Cumhurbaşkanı  seçiminde  yenilmedik  ağır  darbe  aldık.  Ha  babam rakibimizi  suçladık. Eleştirdik  yargıladık. Kendi içimizdeki antidemokratik uygulamaları, haksızlıkları  adaletsizlikleri, eşitsizlikleri  hep  görmezden  geldik.

Bu sorunların hiç birini tartışmadan, konuşmadan, başarı  ve  başarısızlığımızın  nedenlerini konuşmadan tartışmadan kurultaya  gidiyoruz. CHP demokrasinin  kalesidir diyoruz.  komik  duruma  düşüyoruz. Gülüyorum  ağlanacak  halimize.

http://www.ntvmsnbc.com/id/25532384/

8/20/14

Sayın İl Başkanım Metin Çelik Bey

Sayın  İl Başkanım Metin Çelik Bey

Bursa olay  gazetesinde   gazeteci Köşe  yazarı  Sayın  Ahmet Emin  Yılmaz  Beyin 19.8.2014  Tarihli “CHP BURSA ÖRGÜTÜ KILIÇDAROĞLU  DİYOR, AMA  4  FİRE  BEKLENİYOR” başlıklı  yazısında,  Sayın A.Emin Beyin  bir  sorusu  üzerine verdiğiniz  cevapta

 ” Geçen  hafta ilçe  başkanlarını  toplayıp görüşlerini  aldım.   Hepsi de Genel  Balkanımızın, Yani  Kılıçdaoğlu’nun  devamından  yana Hepsi de Genel Başkanımızın, yani Kılıçdaroğlu’nun devamından yana.”  “Bu hafta kurultay  delegelerini de  toplayacağım. Onlarında  görüşlerini alacağım. Diyorsunuz.
 
Böylesine  hassas   bir  süreçte, kurultay öncesinde yaptığınız  bu  tür toplantılar yapmanızı  son  derece  olumlu ve  gerekli  bulduğumu tüm samimiyetle  ve  içtenliğimle  ifade  etmek  istiyorum.

Ancak tüzüğümüzün  57/B Maddesi gereğince  en geç 3 ayda  bir  olmamak üzere gerek duyulacak sayıda il danışma  toplantıları  düzenlenir”  Diyor.  Tüzükte ilçe başkanları, kurultay  delegelerini toplantıya  çağırmanızla  ilgili  bir  hüküm  yok.

Sayın  İl  Başkanım Metin  Çelik Bey

Böylesine hassas bir süreçte kurultay öncesinde en geç  her  üç  ayda  bir  yapılması  zorunlu  olan İl  danışma  kurulunu  neden ve  hangi  gerekçeyle toplantıya  çağırmıyorsunuz? Aynı  maddenin  C fıkrası   gereğince, ilçe  başkanlarımız  en geç her  üç ayda  bir  ilçe  danışma  kurullarını  neden   hangi  gerekçeyle  toplantıya  çağırmıyorlar?

Soru ve  cevap  İl ve İlçe  örgüt  üyelerimizi,  partimizi, katılımcı  ve çoğulcu  demokrasiyi  doğrudan  ilgilendirdiğinden  vereceğiniz  yazılı  cevapla  hepimiz  tüm  örgüt üyeleri olarak  bilgi  edinmiş  olacağız.  

Bilişimden  Sorumlu  İl Yönetim Kurulu üyesi  Başkan  Yardımcımız  Sayın  Hasan Taşkut  Beyin  sorumu  size  ileteceğinden  kuşku  duymuyorum.

Gereğini  bilgilerinize  önemle  arz  ediyorum. 20.08.2014