Bu Blogda Ara

5/01/12

BU YAZI ÜZERİNE YA BENİ İHRAÇ EDERLER YA GEREĞİNİ YAPARLAR. NEDEN Mİ? UZUN DEMEYİN LÜTFEN OKUYUN

BU YAZI ÜZERİNE YA BENİ İHRAÇ EDERLER YA GEREĞİNİ YAPARLAR. NEDEN Mİ? UZUN DEMEYİN LÜTFEN OKUYUN

Biz ak saçlı sosyal demokratlar aklımızı başımıza toplayalım. Bindiğimiz dalı kesmeyelim. Suçu başkalarında aramayalım. Aramzdaki sızan maskelileri iyi tanıyalım. Patimize sahip çıkalım. Bundan böyle ne kendimizi, ne bir birimizi, nede başkalarını aldatmayalım, kandırmayalım. Boşa zaman kaybetmeyelim.Gerçekleri görelim, gördüklerimizi korkusuzca ortaya koyalım.

DEMOKRASİNİN ERDEMLERİNDEN OLAN ELEŞTİRİMİZİ VE ÖZ ELEŞTİRİMİZİ YAPALIM

Genel başkanımızdan en sade üyemize kadar, hiç kimse, parti içinde yapılan seçimlerde, demokratik mekanizmaları, kuralları, ilkeleri işletilerek, seçmede, seçilmede, kendini, düşüncelerini ifade etmede, örgüt üyeleri arsında eşitlik ve adalet sağlanarak seçim yapıldığını söyleyemez, iddia edemez. ispat edemez. Somut belge ileri süremez. Çünkü

CHP’de2012 yılında yapılan ilçe delege seçimleri, ilçe başkanı ve yönetim kurulu seçimleri, önceki yıllarda olduğu gibi, kapalı kapılar ardında, masa başında, kâğıt üstünde, ahbap çavuş ilişkisi içinde gerçekleşmemiştir. Yapılan her şey gözler önünde cereyan etmiştir. Yapılan her şeyin sayısız belgesi, sayısız görgü tanıkları vardır. Maskeliler, seçim telaşıyla fark etmeselerde, maskeleri düşmüştür. Gerçek yüzler görülmüştür. İşte bu Kemal Kılıçdaroğlu farkıdır. Ve bu fark parti içi demokrasi adına çok önemlidir. Bize yani CHP’nin gerçek sahiplerine düşen görev Farklılığı fark etmektir.

Farklılıklar ışığında, belgelere ve tanıklara dayanarak ifade iddia ediyorum ki, yapılan seçimlerin her safhasına, başından sonuna kadar irili ufaklı gruplar,kutuplar seçime damgasını vurmuştur. Grupların, kutupların desteklediği etkili, yetkili, etiketli paralı ve güçlü kişiler ve onları kayıtsız şartsız destekleyen bağımlı kişiler seçime damgasını vurmuştur. Yapılan seçimlerde parti disiplini tamamen yok olmuştur. doğa kanunu işlemiştir. Büyük balık küçük balığı gözler önünde yutmuştur.

Kemal Kılıçdaroğlu demokrasi adına yaşanan bu ayıpları, gizli ayak oyunlarını gün yüzüne çıkarmıştır. Ama engelleyememiştir. Ama engellemek adına çok büyük bir adım atmıştır. İşte buda krmal kılıçdaroğlu farkıdır. Bize, yani CHP’nin gerçek sahiplerine düşen görev bu farklılğı fark etmektir.

Sadece partisini savunan, sadece partisi için hizmet eden, partisinden başka hiçbir güce, bağlı ve bağımlı olmadan , kendi özgür iradesiyle seçmek ve seçilmek isteyen parti üyesinin tüm yolları tıkanmış, sesi kesilmiştir.

Parti üyesinin örgüt toplantılarında soru sorma, önerme, eleştirme, düşünce açıklama hakları seçim öncesi ve sonrasında tümüyle ortadan kaldırıllmıştır. Parti üyesi, grupların,kutupların karşısında tamamen savunmasız ve çaresiz kalmıştır.

Parti üyesinin özgür iradesi, tümüyle grupların, kutupların, grup başkanlarının, ilçe başkan adaylarının, güçlü, etkili, etiketli, yetkili paralı olanların ve onlara bağlı bağımlı olanların, insafına, merhametine, vicdanına bırakılmıştır. Onlar istedikleri yere seçilmişlerdir. Tek seçici olarak stediklerini istedikleri yere seçmişlerdir. istemediklerini seçmemişlerdir. Özgür irade acımasızca, insafsızca, adaletsizce dönen çarkların arasında, gözler önünde ezilerek yok edilmiştir.

önceki seçimlerde daha beterini yaşayanlar, gruplar, kutuplar arasındaki adaletsiz haksız acımsız, insafsız yarışa şahit olanlar, ağzı sütten fena yananlar seçimleri uzaktan izlemekle yetinmişlerdir.

Kemal Kılıçdaroğlu demokrasi adına yaşanan bu ayıpları gün yüzüne çıkarmıştır. Ama engelleyememiştir. Ama engellemek adına çok büyük bir adım atmıştır. İşte buda Kemal Kılıçdaroğlu farkıdır. Bize düşen görev bu farklılğı fark etmektir.

Demokrasi bu kez kapalı kapılar ardında değil, dört duvar arasında değil, açıkça gözler önünde yok edilmiştir. Evet seçimlerde kavgalar, dövüşler olmamıştır. Evet sandalyeler havalarda uçuşmamıştır. Ama mahallelerde seçim yapılmıştır. Ama vicdanlarda kapanması çok zor olan büyük yaralar açılmıştır. Çok kalpler kırılmıştır. Çok emekler özveriler görmezden gelinmiştir. Çok haksızlıklar adaletsizlikler yapılmıştır. Hak etmeyenler, hakkı olmayanlar hak etmedikleri yerlere seçilmişlerdir. Kabul edilmesi hazmedilmesi zor olan budur. bu gerçekler karşısında

Genel kurullarda kürsüye çıkıp, örgüt önünde demokratik yarış oldu. kazanan kazandı. Kaybeden kaybetti. Şimdi birlik, bütünlük, dayanışma zamanı , kardeşlik, barış zamanı demek, kol kırılır yen içinde kalır demek, gerçekten yaranın üstüne tuz biber ekmektir. Gerçekten aslanı kediye boğdurmaktır.

Gözler önünde yaşanan ayıpların, haksızlıkların, adaletsizlillerin üstünü örtmek, bunlar yaşanmamış gibi davranmak, gerçekten onur ve gurur kırıcıdır. Haksızlığa uğrayanlarla alay etmek gibi bir şeydir. Haksızı korumak, haklıyı cezalandırmaktır. Parti üyesine böyle gelmiş böyle gidecek mesajını vermek demektir. güveni yok etmek demektir.

ÖNERİM
Seçimlerde yapılan haksızlıklar, eşitsizlikler, acımasızlıklar, insafsızlıklar, ilkesizlikler, kuralsızlıklar, masaya yatırılıp tartışılmadıkça,

sorular cevaplar özgürce konuşulmadıkça,

özgür irade özgür kalmadıkça,

görev yetki ve sorumluluk sınırları bilinip uygulanmadıkça ,
partiye insanlar değil ilkeler kurallar tüzük hakim olmadıkça

ve hepsinden önemlisi parti kronikleşmiş, antidemokratik anlayıştan, zihniyetten, alışkanlıktan, uygulamdan kurtulmadıkça,

yapılan her şey yapanın yanına kar kaldıkça, parti disiplini herekese eşit olarak uygulanmadıkça,

parti içinde, örgüt içinde barışın huzurun, dayanışmanın sağlanması, sevginin saygının hakim olması asla ve asla söz konusu olamaz.

Bunları yazdığım için beni sustursalarda, partiden ihraç etselerde seçimlerde yaşnan bu gerçekler değiştirilemez.

Yok edilemez. Güneş balçıkla sıvanamaz. Minareye kılıf uydurulamaz.

Bu yazımın, partimin sahip olduğu değerleri ile, tüzel kimliği ile, tüzüğü ve parti proğramı ile, varlığını şans olarak gördüğüm ve her zaman desteklediğim genel başkanımla uzaktan yakından ilgisi yoktur. 30.04.2012