Sen rüyalara inanır mısın?
Anlatabilir misin hiç gitmediğin bir ormanı ?
Uyku tutmayan gecelerde hayal kurar mısın?
Sonra o hayallerin peşinden koşar mısın?
Karanlığı ya da aydınlığı tarif edebilir misin ?
Hatırlayabilir misin her gözyaşının sebebini?
Kimsesizliğe katlanabilir misin ?
Sebepsizce sevdiğini arayıp "canımsın" der misin?
Yağmurda umarsızca ıslanır mısın?
Ve inanır mısın her yağmurdan sonraki gökkuşağına?
Bilir misin unutmayı ya da hiç aklında yokken hatırlamayı?
Sahi sen "AŞK" a inanır mısın?
Şiir tadında yaşamak, duyguların dillenişine şahit olmak, sevginin, aşkın dizelerden, sözlerden uzanıp yüreğinize dokunduğunu hissetmek ve hislerinizde yalnız olmadığınızı anlamak adına... Duygularına kulak verenlerin grubu
Bu Blogda Ara
10/12/08
KAHRAMAN TÜRK KADINI
17Mart 1923 Tarsus:
Mustafa Kemal İstasyon'dan şehre doğru, bir süre yaya olarak yürüdü. O'nu görmek için sabahtan itibaren yolları dolduran Tarsusluların arasından neşe ile selamlar vererek, ilerledi. O sırada ansızın bir olayla karşılaştı.
Milli Mücadele'deki çete giysili bir kadın, Atatürk'ün yolunu keserek ayağına kapandı. Gözyaşlarıyla şöyle haykırıyordu: - "Bastığın toprağa kurban olayım Paşam!" Mustafa Kemal onu yerden kaldırmak için eğilirken kulağına bu kadının Kurtuluş Savaşında cephelerde çarpışmış olan (Adile Çavuş) olduğunu fısıldadılar.
Gözlerinden iki damla yaş düşen Mustafa Kemal, bu güneşten yüzü yanmış kadının elinden tutup ayağa kaldırdı ve ona şöyle seslendi: - "Kahraman Türk kadını! Sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde yükselmeye layıksın."
Mustafa Kemal İstasyon'dan şehre doğru, bir süre yaya olarak yürüdü. O'nu görmek için sabahtan itibaren yolları dolduran Tarsusluların arasından neşe ile selamlar vererek, ilerledi. O sırada ansızın bir olayla karşılaştı.
Milli Mücadele'deki çete giysili bir kadın, Atatürk'ün yolunu keserek ayağına kapandı. Gözyaşlarıyla şöyle haykırıyordu: - "Bastığın toprağa kurban olayım Paşam!" Mustafa Kemal onu yerden kaldırmak için eğilirken kulağına bu kadının Kurtuluş Savaşında cephelerde çarpışmış olan (Adile Çavuş) olduğunu fısıldadılar.
Gözlerinden iki damla yaş düşen Mustafa Kemal, bu güneşten yüzü yanmış kadının elinden tutup ayağa kaldırdı ve ona şöyle seslendi: - "Kahraman Türk kadını! Sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde yükselmeye layıksın."
AŞKTA GURUR
Aşkta gurur olur mu dedim
Yüreğim sus kalbini dinle dedi
Peki ya onu unutabilir miyim dedim
İçimdeki ses unutmayı kolay mı sandın dedi
Biraz düşündüm sessizce
Haykırdım bütün nefretimi yüzüne
Sustu sadece haklısın dedi
Dönüp arkamı gitmek istedim
Ama olmadı gururum aşkıma yenik düştü
Ve koşarak sarıldım ona
Anladım ki seviyorsan eğer ki gerçek sevgiyse
Adı aşkta gurur olmazmış olursa
Zaten onun adı aşk olmazmış..
Yüreğim sus kalbini dinle dedi
Peki ya onu unutabilir miyim dedim
İçimdeki ses unutmayı kolay mı sandın dedi
Biraz düşündüm sessizce
Haykırdım bütün nefretimi yüzüne
Sustu sadece haklısın dedi
Dönüp arkamı gitmek istedim
Ama olmadı gururum aşkıma yenik düştü
Ve koşarak sarıldım ona
Anladım ki seviyorsan eğer ki gerçek sevgiyse
Adı aşkta gurur olmazmış olursa
Zaten onun adı aşk olmazmış..
DİKKAT EDİN
Söylediklerinize dikkat edin;
Düşüncelere dönüşür...
Düşüncelerinize dikkat edin;
duygularınıza dönüşür...
Duygularınıza dikkat edin;
davranışlarınıza dönüşür...
Davranışlarınıza dikkat edin;
alışkanlıklarınıza dönüşür...
Alışkanlıklarınıza dikkat edin;
değerlerinize dönüşür...
Değerlerinize dikkat edin;
karakterinize dönüşür...
Düşüncelere dönüşür...
Düşüncelerinize dikkat edin;
duygularınıza dönüşür...
Duygularınıza dikkat edin;
davranışlarınıza dönüşür...
Davranışlarınıza dikkat edin;
alışkanlıklarınıza dönüşür...
Alışkanlıklarınıza dikkat edin;
değerlerinize dönüşür...
Değerlerinize dikkat edin;
karakterinize dönüşür...
GÖZLER ISLANMADIKÇA GÖNÜLLERDE GÖK KUŞAĞI OLUŞMAZ.
Hayatta yanlışların yerine doğruları koymak istediğinde sunu anımsa, yapılacak ilk devrim insanin kendi içinde yapacağıdır. Evet ilk ve en önemli devrim budur. İnsan kendi hakkında bir düşünceye sahip değilken, ne istediğini, hayattan ve insanlardan ne beklediğini bilmiyorken bir düşünce uğruna savaşmak yapılabilecek en tehlikeli şeylerden biridir. Hayatini basitleştirme ve ucuz zevkler uğruna harcama onu. Hayat ilkbaharda dağlardaki karların erimesi kadar çabuk sona erer. Anlamadan bitiverir. Yasadığımız her saniye bize bahsedilmiş birer mucize olsa gerek. O kadar ki, geri alınması ve tekrar yaşanması olanaksız. Bunu bil ve her sıkıntılı anında bunu anımsa.
HAYAT ŞİİR DEĞİLSE NEDİR
Dürkü olmayan insan insan
Kalmasın dünyada diye
Ker gün deniz yıldızlarını denize fırlatmak için
Kaman yolunda buluşalım...
Kütün sönmüş deniz fenerlerini,
Yalnız deniz kızlarının yüreğini yakalım,
Yanalım hep beraber diyebilmek için,
Bir orman gibi kardeşçesine
Sarılabilmek için birbirimize
Kalmasın dünyada diye
Ker gün deniz yıldızlarını denize fırlatmak için
Kaman yolunda buluşalım...
Kütün sönmüş deniz fenerlerini,
Yalnız deniz kızlarının yüreğini yakalım,
Yanalım hep beraber diyebilmek için,
Bir orman gibi kardeşçesine
Sarılabilmek için birbirimize
SEVGİ
SEVGİ
Acımak sevgi değildir, üstünlüğün kabulüdür.
Hoş görü sevgi değildir, istemediğine katlanmaktır
Bağımlılık sevgi değildir,gereksinimin karşılanmasıdır.
Sevgi değer vermesini bilmektir.
Yaşama hakkını kabul etmektir.
Sevgi var olmaktan kıvanç duymaktır.
Sevgi eşitliğin duyum sanmasıdır.
Acımak sevgi değildir, üstünlüğün kabulüdür.
Hoş görü sevgi değildir, istemediğine katlanmaktır
Bağımlılık sevgi değildir,gereksinimin karşılanmasıdır.
Sevgi değer vermesini bilmektir.
Yaşama hakkını kabul etmektir.
Sevgi var olmaktan kıvanç duymaktır.
Sevgi eşitliğin duyum sanmasıdır.
10/11/08
KİMİN İŞİ OLDUĞUNU KİMSE BİELEMEDİ
Öykümüzün kahramanı, herkes, birisi, herhangi biri ve hiç kimse adlı 4 kişidir. Ortada herkesin yapması gereken bir iş vardır.
Herkes bu işi kesinlikle birisinin yapacağına inanıyordur.
Herhangi birinin yapacağı bir işi, nedense hiç kimse üstüne almadı.
Birisi bu işe oldukça üzüldü.
Çünkü yapılması gereken iş herkesin işiydi.
Fakat bu işi herkesin yapamayacağını hiç kimse aklına bile getirmemişti.
Herkes ise konuyu nasılsa herhangi biri yapar gözüyle bakıyordu.
Sonunda, herkes herhangi birinin yapabileceği, fakat kimsenin yapamadığı bu işin suçunu birisinin omuzlarına yükledi
Herkes bu işi kesinlikle birisinin yapacağına inanıyordur.
Herhangi birinin yapacağı bir işi, nedense hiç kimse üstüne almadı.
Birisi bu işe oldukça üzüldü.
Çünkü yapılması gereken iş herkesin işiydi.
Fakat bu işi herkesin yapamayacağını hiç kimse aklına bile getirmemişti.
Herkes ise konuyu nasılsa herhangi biri yapar gözüyle bakıyordu.
Sonunda, herkes herhangi birinin yapabileceği, fakat kimsenin yapamadığı bu işin suçunu birisinin omuzlarına yükledi
HAYAT KURABİYESİ
Bir tutam huzur koyalım
Birazda mutluluk
Acıları kavurup köşede bırakalım
Aldığımız sevgileri havanda dövelim
Kinleri süzelim elekten
Un haline getirelim hayal kırıklıklarını
Umut suyu ile yumuşatalım
Birazda şeker ilave edip karıştıralım
Hamuru yapıp aşk fırınına atalım pişsin
İşte sizlere hayat kurabiyesi
İsteyenler bunu sevgi sosuyla yesin
İsteyen içinde hüzünlü seçsin
Yaşanacak tek bir hayat varAcısıyla tatlısıyla onu yaşayalım
Birazda mutluluk
Acıları kavurup köşede bırakalım
Aldığımız sevgileri havanda dövelim
Kinleri süzelim elekten
Un haline getirelim hayal kırıklıklarını
Umut suyu ile yumuşatalım
Birazda şeker ilave edip karıştıralım
Hamuru yapıp aşk fırınına atalım pişsin
İşte sizlere hayat kurabiyesi
İsteyenler bunu sevgi sosuyla yesin
İsteyen içinde hüzünlü seçsin
Yaşanacak tek bir hayat varAcısıyla tatlısıyla onu yaşayalım
KELEBEKLERİ İNCİTMEYİN
Adam fısıldadı. “Tanrım konuş benimle” ve bir kuş cıvıldadı ağaçta
Ama adam duymadı. Sonra adam bağırdı. “Tanrım konuş benimle”
Ve gökyüzünde bir şimşek çaktı. Ama adam dinlemedi onu.
Adam etrafına bakındı ve “ tanrım seni görmeme izin ver” dedi.
Ve bir yıldız parladı gök yüzünde. Ama adam fakına varmadı.
Ve yüksek sesle haykırdı. “tanrım bana bir mucize göster”
Ve bir bebek doğdu bir yerlerde. Ama adam bunu bilemedi.
Sonra çaresizlik içinde sızlandı. Dokun bana tanrım, Ve burada olduğunu anlamamı sağla, ne olur”
Bir kelebek kondu adamın omzuna.
Ve adam kelebeği , elinin tersiyle uzaklaştırdı.
Ama adam duymadı. Sonra adam bağırdı. “Tanrım konuş benimle”
Ve gökyüzünde bir şimşek çaktı. Ama adam dinlemedi onu.
Adam etrafına bakındı ve “ tanrım seni görmeme izin ver” dedi.
Ve bir yıldız parladı gök yüzünde. Ama adam fakına varmadı.
Ve yüksek sesle haykırdı. “tanrım bana bir mucize göster”
Ve bir bebek doğdu bir yerlerde. Ama adam bunu bilemedi.
Sonra çaresizlik içinde sızlandı. Dokun bana tanrım, Ve burada olduğunu anlamamı sağla, ne olur”
Bir kelebek kondu adamın omzuna.
Ve adam kelebeği , elinin tersiyle uzaklaştırdı.
EŞEKLİĞİN TARİHİ
Allah eşeği yarattı ve ona dedi ki, -sen bir eşeksin. Sabahtan akşama kadar yorulmadan, yakınmadan çalışacaksın ve ağır yükleri sırtında taşıyacaksın, ot yiyeceksin, az akıllı olacaksın. Ve elli yıl yaşayacaksın.
Eşek cevap verdi. Elli yıl böyle bir hayat için, çok fazla, lütfen bana 30 yıldan fazla verme. Dedi ve böyle oldu.
Sonra Allah köpeği yarattı, ve ona dedi ki, sen bir köpeksin. İnsanların mallarını koruyacaksın. Onlara en yakın dost olacaksın. Onlardan geriye kalan artıkları yiyeceksin. Ve 25 yıl yaşayacaksın.
Köpek cevap verdi. Allahlım 25 yıl böyle yaşamak çok fazla bana 10 yıl yeder. Ve böyle oldu.
Daha sonra Allah maymunu yarattı. Ve dedi ki, sen bir maymunsun, ağaçtan ağaca atlayıp, sallanacak ve bir aptal gibi dolaşacaksın, insanları eğelendireceksin. Ve 20 yıl yaşayacaksın.
Maymun cevap verdi. Allahlım 20 yıl dünyanın palyaçosu olarak yaşamak çok. Bana 10 yıldan fazla verme dedi, ve öyle oldu.
Allah en sonunda insanı yarattı ve ona dedi ki, sen bir insansın, dünyada yaşacaksın. Tek düşünen canlı olacaksın. Diğer yaratılmışlara zekanı kullanarak, hükmedeceksin. Ve 20 yıl yaşacaksın.
İnsan cevap verdi, insan olmak için 20 yıl yetmez. Lütfen bana, eşekten kalan 20 yılı, köpekten artan 15 yılı ve maymundan artan 10 yılı bana ver. Dedi
Allah kabul etti. Ve insan 20 yıl insan olarak yaşadı. Sonra evlendi, 20 yıl eşek olarak sabahtan akşama kadar çalıştı, ağır yükleri taşıdı, sonra çocukları oldu. 15 yıl köpek gibi yaşadı, evini korudu, aileden arta kalanları yedi. Sevgi bekledi. Sonra ilerleyen yaşında 10 yıl maymun olarak yaşadı. Aptal gibi davrandı ve torunlarını eğelendirdi. Palyaçoluk yaptı.
Ve insan bugüne kadar böyle yaşayıp gitti. 19.04.2003
Eşek cevap verdi. Elli yıl böyle bir hayat için, çok fazla, lütfen bana 30 yıldan fazla verme. Dedi ve böyle oldu.
Sonra Allah köpeği yarattı, ve ona dedi ki, sen bir köpeksin. İnsanların mallarını koruyacaksın. Onlara en yakın dost olacaksın. Onlardan geriye kalan artıkları yiyeceksin. Ve 25 yıl yaşayacaksın.
Köpek cevap verdi. Allahlım 25 yıl böyle yaşamak çok fazla bana 10 yıl yeder. Ve böyle oldu.
Daha sonra Allah maymunu yarattı. Ve dedi ki, sen bir maymunsun, ağaçtan ağaca atlayıp, sallanacak ve bir aptal gibi dolaşacaksın, insanları eğelendireceksin. Ve 20 yıl yaşayacaksın.
Maymun cevap verdi. Allahlım 20 yıl dünyanın palyaçosu olarak yaşamak çok. Bana 10 yıldan fazla verme dedi, ve öyle oldu.
Allah en sonunda insanı yarattı ve ona dedi ki, sen bir insansın, dünyada yaşacaksın. Tek düşünen canlı olacaksın. Diğer yaratılmışlara zekanı kullanarak, hükmedeceksin. Ve 20 yıl yaşacaksın.
İnsan cevap verdi, insan olmak için 20 yıl yetmez. Lütfen bana, eşekten kalan 20 yılı, köpekten artan 15 yılı ve maymundan artan 10 yılı bana ver. Dedi
Allah kabul etti. Ve insan 20 yıl insan olarak yaşadı. Sonra evlendi, 20 yıl eşek olarak sabahtan akşama kadar çalıştı, ağır yükleri taşıdı, sonra çocukları oldu. 15 yıl köpek gibi yaşadı, evini korudu, aileden arta kalanları yedi. Sevgi bekledi. Sonra ilerleyen yaşında 10 yıl maymun olarak yaşadı. Aptal gibi davrandı ve torunlarını eğelendirdi. Palyaçoluk yaptı.
Ve insan bugüne kadar böyle yaşayıp gitti. 19.04.2003
HAYAT NEDİR
Hayat; çetele tutmak değildir.
Seni kaç kişinin aradığı, kiminle çıktığın,çıkıyor olduğun veya çıkacağın demekte değildir.
Kimi öptüğün, hangi sporu yaptığın veya kimlerin seni sevdiği de değildir
Hayat; ayakkabıların, saçın, derinin rengi değildir.
Nerede yaşadığın veya hangi okula gittiğin de değildir,
Aslında, hayat, notlar, para giysiler, girmeyi başardığın yada başaramadığın okullar da değildir.
Hayat; kimi sevdiğin ve kimi incittiğindir.
Kendin için neler hissettiğindir.
Güven, mutluluk ve sadakattir.
Arkadaşlarına destek olmak v e nefretin yerine sevgiyi koymaktır.
Hayat kıskançlığı yenmek, önemsenmeyi öğrenmek ve güven geliştirmektir.
Ne dediğin ve ne demek istediğindir.
İnsanların sahip oldukları değil, kendilerini olduğu gibi görmektir,
Her şeyden önemlisi, hayatı .başkalarının hayatını olumlu yönde etkilemek için kullanmayı seçmektir.
İşte hayat bu seçimden ibarettir. 19.04.2003
Seni kaç kişinin aradığı, kiminle çıktığın,çıkıyor olduğun veya çıkacağın demekte değildir.
Kimi öptüğün, hangi sporu yaptığın veya kimlerin seni sevdiği de değildir
Hayat; ayakkabıların, saçın, derinin rengi değildir.
Nerede yaşadığın veya hangi okula gittiğin de değildir,
Aslında, hayat, notlar, para giysiler, girmeyi başardığın yada başaramadığın okullar da değildir.
Hayat; kimi sevdiğin ve kimi incittiğindir.
Kendin için neler hissettiğindir.
Güven, mutluluk ve sadakattir.
Arkadaşlarına destek olmak v e nefretin yerine sevgiyi koymaktır.
Hayat kıskançlığı yenmek, önemsenmeyi öğrenmek ve güven geliştirmektir.
Ne dediğin ve ne demek istediğindir.
İnsanların sahip oldukları değil, kendilerini olduğu gibi görmektir,
Her şeyden önemlisi, hayatı .başkalarının hayatını olumlu yönde etkilemek için kullanmayı seçmektir.
İşte hayat bu seçimden ibarettir. 19.04.2003
SEVGİ
Sevgi sabırdır, iyilik doludur
Sevgi kibirli, gururlu ve kıskanç değildir
Sevgi nezaketsiz, bencil, tedirgin değildir
Sevgi geçmiş kusurların çetelesini tutmaz
Sevgi kötülüklerle bir arada mutlu olmaz
Sevgi asla vazgeçmez
İnancı, umudu ve sabrı asla tükenmez
Sevgi ebedidir
İnanç, umut, sevgi üç kavram vardır.
Ama üçünün arasında en büyüğü SEVGİDİR
Sevgi kibirli, gururlu ve kıskanç değildir
Sevgi nezaketsiz, bencil, tedirgin değildir
Sevgi geçmiş kusurların çetelesini tutmaz
Sevgi kötülüklerle bir arada mutlu olmaz
Sevgi asla vazgeçmez
İnancı, umudu ve sabrı asla tükenmez
Sevgi ebedidir
İnanç, umut, sevgi üç kavram vardır.
Ama üçünün arasında en büyüğü SEVGİDİR
AŞK
Aşkta yol ne kadar uzun olursa, ince bir ruh da o kadar zevk alır. Evet ama gene gerekir ki bu yol, güzsel bağlardan geçtik ten sonra hedefe ulaşsın ve kıraç yerlerde kaybolup gitmesin. Aşk oralarda uyuya kalır ve açlıktan ölür. Sonra “ kaynak yönünden yardım görmeye, görmeye bütünlük duygusu azalır. Sevende er geç sevilmek istediği karşı konamaz bir istek olarak doğacaktır
AŞK
Öyle kişiler vardır ki, hem güzellikleriyle, duygularıyla büyülerler, hem de konuşmalarındaki tatlılıkla bizleri memnun ederler. Öylelerini hiçbir çaba harcamadan ve pişmanlık duymadan severiz. Onların yanında geçen her dakika, kusursuzluklarından daha çık emin olmamıza yarar. Biliriz ki onları değiştirme gücü bize verilmiş olsaydı bile, hiçbir bir şey değiştirmek istemezdik. Sesleri bize en tatlı melodi gibi gelir. Ve alelade konuşmalarını en kusursuz şiirlerden daha çok beğeniriz. Böyle birine sınırsız hayranlık duymak, büyük bir mutluluktur. Sevilen birinin hem ruhuna, hem de bedenine duyulan hayranlığa dayanan aşk, hiç kuşkusuz en büyük zevki veren aşktır.
MUTLULUK NEREDE
Mutluluk bur yaz denizinin karşısında, bir ağaç gölgesindedir. Tedirgin edilmeden üstünde uyunan, bir toprak parçasındadır. Bir bahar sabahında çıplak ayakla koşulan ıslak çimenlerdedir. Sıcak bir günün bitimine doğru, birden bire esiveren serin bir yeldedir. Güvenli bir düşüncenin aydınlığında, uygun bir sesin titreşimindedir. İstekle ısırılan bir peynir diliminde, yanarak içilen bir yudum suda, özlemle aranan bir fincan kahvededir. Bakkaldan alınan paketi taşırken dergilerden yapılmış kesekağıdında göz ucu ile okunuveren güzel bir sözdedir. Günün ilk aydınlığında, gecenin son karanlığındadır. Özlenen sevgilinin dudaklarındadır. Bir annenin okşayışında, bir babanın bakışında bir çocuğun gülüşündedir.
SEVMEK İNSANİ TERCÜBELERİN EN YÜCES,D,R
Bir daha seni içimden terslemek geldiğinde, yutkunup susacağım. Beni seviyor olmak bana tersleme hakkını vermez.
Cömert ve destekleyici olmazsam bile, en azından yolunda engel olmayacağım. Seni sevmek demek, büyümeni istemek demektir.
Kendi sorunlarımı sana yüklemeyeceğim. Seninde yeterince sorunların vardır, eminim… benimkilere ihtiyacın yok. Sevgim senin hayatını kolaylaştırıyor olmalı, zorlaştırmamalı.
Her zaman haklı çıkmak orunda değilim. Ben kaç kere haklı çıkarsam, sende bir o kadar haklı çıkabilirsin. Sevmek birbirleriyle paylaşmak demektir. Ben haklı olduğumu zaten biliyorsam, o zaman senin görüşünden bir yarar sağlayamam.
Her zaman gösterin yönetmeni ben olmayabilirim. Sevgi inişli çıkışlıdır. Sevgi insanlığımızın bir kutsamasıdır. Yoksa kusursuzluğumuzun değil.
Seni değiştirmek istemekten vazgeçebilirim. Eğer seni hayatımda istiyorsam,ikimiz içinde en iyisi, seni olduğun gibi kabul etmektir. Ne de olsa sevgi demek.bir arada yürümek ve ilerlemek demektir.
Kimseye suç yüklemeye ihtiyacım yok. Kararları kendi tecrübelerime dayanarak veren bir yetişkin olduğuma göre, kötü bir kararın sorumluluğundan da yalnız ben suçluyum. Sevgi sorumluluğu gerekli yere yükler.
Beklentilerimden vazgeçebilirim. Dilek başka bir şey, beklemek başka bir şeydir. Birincisi umut verir, öteki ancak acı verebilir. Sevgi beklentilerden arınmıştır.
Cömert ve destekleyici olmazsam bile, en azından yolunda engel olmayacağım. Seni sevmek demek, büyümeni istemek demektir.
Kendi sorunlarımı sana yüklemeyeceğim. Seninde yeterince sorunların vardır, eminim… benimkilere ihtiyacın yok. Sevgim senin hayatını kolaylaştırıyor olmalı, zorlaştırmamalı.
Her zaman haklı çıkmak orunda değilim. Ben kaç kere haklı çıkarsam, sende bir o kadar haklı çıkabilirsin. Sevmek birbirleriyle paylaşmak demektir. Ben haklı olduğumu zaten biliyorsam, o zaman senin görüşünden bir yarar sağlayamam.
Her zaman gösterin yönetmeni ben olmayabilirim. Sevgi inişli çıkışlıdır. Sevgi insanlığımızın bir kutsamasıdır. Yoksa kusursuzluğumuzun değil.
Seni değiştirmek istemekten vazgeçebilirim. Eğer seni hayatımda istiyorsam,ikimiz içinde en iyisi, seni olduğun gibi kabul etmektir. Ne de olsa sevgi demek.bir arada yürümek ve ilerlemek demektir.
Kimseye suç yüklemeye ihtiyacım yok. Kararları kendi tecrübelerime dayanarak veren bir yetişkin olduğuma göre, kötü bir kararın sorumluluğundan da yalnız ben suçluyum. Sevgi sorumluluğu gerekli yere yükler.
Beklentilerimden vazgeçebilirim. Dilek başka bir şey, beklemek başka bir şeydir. Birincisi umut verir, öteki ancak acı verebilir. Sevgi beklentilerden arınmıştır.
YAŞAMSAL ÖĞÜTLER
Hiçbir başarısızlık son değildir. Hiçbir başarıda.
Olanaklarının biraz altında yaşa. Gösterdiğinden daha fazlasına sahip ol
Yapabileceğin kadar söz ver. Sonra söz verdiğinden fazlasını yap.
Oturarak başarıya ulaşan tek şey tavuktur.
Övgü almak tatmin edici bir şeydir ama hiçbir zaman sana yeni bir şey öğretmez.
Dalın ucuna gitmekten korkma, meyve oradadır.
Büyük adam büyüklüğünü küçük adama davranışlarıyla gösterir.
Senin karakterin hakkında ip uçlarından biri, öfkeli ve kızgın olduğun zamanlarda başkalarına verdiğin görüntüdür.
Düşmanlarını güç kullanarak değil. Bağışlayarak yenebilirsin.
Terbiyeli olmak kimi zaman başkalarının terbiyesizliğine katlanmak anlamına gelir.
Başlamak için en uygun zamanı beklersen hiç başlayamayabilirsin. Şimdi başla. Şu anda bulunduğun yerden, elindekilerle başla.
Her şeyi değiştirebilmek için, önce tavrını değiştir.
Övgüyü kimin alacağını umursamazsan. Başarabileceklerinin sınırı yoktur.
Söylenmiş kötü sözleri, yutkunmaktan hiç kimsenin midesi bozulmamıştır.
Mutsuzluğumuzun neredeyse tümü kendimizi başkalarıyla kıyaslamamızın sonucudur.
Böbürlenme … treni hareket ettiren düdüğü değildir.
İnsanların seni ne denli ender düşündüklerini bilseydin. “acba hakkımda ne düşünüyorlar ?” diye bu denli dertlenmezdin.
Yapabileceğinin en iyisini yapabiliyorsan başarısızlık için endişelenmeye zamanın olmayacaktır.
Olanaklarının biraz altında yaşa. Gösterdiğinden daha fazlasına sahip ol
Yapabileceğin kadar söz ver. Sonra söz verdiğinden fazlasını yap.
Oturarak başarıya ulaşan tek şey tavuktur.
Övgü almak tatmin edici bir şeydir ama hiçbir zaman sana yeni bir şey öğretmez.
Dalın ucuna gitmekten korkma, meyve oradadır.
Büyük adam büyüklüğünü küçük adama davranışlarıyla gösterir.
Senin karakterin hakkında ip uçlarından biri, öfkeli ve kızgın olduğun zamanlarda başkalarına verdiğin görüntüdür.
Düşmanlarını güç kullanarak değil. Bağışlayarak yenebilirsin.
Terbiyeli olmak kimi zaman başkalarının terbiyesizliğine katlanmak anlamına gelir.
Başlamak için en uygun zamanı beklersen hiç başlayamayabilirsin. Şimdi başla. Şu anda bulunduğun yerden, elindekilerle başla.
Her şeyi değiştirebilmek için, önce tavrını değiştir.
Övgüyü kimin alacağını umursamazsan. Başarabileceklerinin sınırı yoktur.
Söylenmiş kötü sözleri, yutkunmaktan hiç kimsenin midesi bozulmamıştır.
Mutsuzluğumuzun neredeyse tümü kendimizi başkalarıyla kıyaslamamızın sonucudur.
Böbürlenme … treni hareket ettiren düdüğü değildir.
İnsanların seni ne denli ender düşündüklerini bilseydin. “acba hakkımda ne düşünüyorlar ?” diye bu denli dertlenmezdin.
Yapabileceğinin en iyisini yapabiliyorsan başarısızlık için endişelenmeye zamanın olmayacaktır.
BEKLEMEYİN BEKLETMEYİN
Nazik olmak için bir gülümsemeyi beklemeyin.
Sevmek için sevilmeyi beklemeyin.
Bir arkadaşın değerini anlamak için, yalnız kalmayı beklemeyin.
Çalışmaya başlamak için en iyi işi beklemeyin.
Biraz paylaşmak için çok olmasını beklemeyin.
Öğütleri hatırlamak için düşmeyi beklemeyin.
Duaya inanmak için acıları beklemeyin.
Yardım edebilmek ek için zamanınızın olmasını beklemeyin.
Özür dilemek için diğerinin acı çekmesini beklemeyin.
Ve barışmak için, ayrılığı beklemeyin.
Sevmek için sevilmeyi beklemeyin.
Bir arkadaşın değerini anlamak için, yalnız kalmayı beklemeyin.
Çalışmaya başlamak için en iyi işi beklemeyin.
Biraz paylaşmak için çok olmasını beklemeyin.
Öğütleri hatırlamak için düşmeyi beklemeyin.
Duaya inanmak için acıları beklemeyin.
Yardım edebilmek ek için zamanınızın olmasını beklemeyin.
Özür dilemek için diğerinin acı çekmesini beklemeyin.
Ve barışmak için, ayrılığı beklemeyin.
ZARARI YOKTUR
Arada sırada insanlara kibarlık göstermenin kimseye bir zararı yoktur.
Eşinize onu sevdiğinizi söylemenin kimseye bir zararı yoktur.
Oğlunuzun beslenme çantasına, onu çok sevdiğinizi belirten bir not yazmanızın, kimseye bir zararı yoktur.
Tekerlekli sandalyedeki bir kadına kapıyı açmanızın kimseye bir zararı yoktur.
Postacı için posta kutusunun yanına bir kutu kurabiye bırakmanızın kimseye bir zararı yoktur.
Erkek kardeşinize teflon edip, onu çok özlediğinizi söylemenizin kimseye bir zararı yoktur.
Huzur evine arada sırada çiçek götürmenizin kimseye bir zararı yoktur.
Hasta arkadaşınıza çorba pişirip götürmenizin kimseye bir zararı yoktur.
Alışverişten dönerken, paketinizi taşımanıza yardım eden çocuğa teşekkür etmenizin kimseye bir zararı
olmadığı gibi, o insanı da mutlu eder. Arada sırada insanlara kibarlık göstermenin kimseye .bir zararı yoktur. Hatta bunu hep yapmalısınız
Eşinize onu sevdiğinizi söylemenin kimseye bir zararı yoktur.
Oğlunuzun beslenme çantasına, onu çok sevdiğinizi belirten bir not yazmanızın, kimseye bir zararı yoktur.
Tekerlekli sandalyedeki bir kadına kapıyı açmanızın kimseye bir zararı yoktur.
Postacı için posta kutusunun yanına bir kutu kurabiye bırakmanızın kimseye bir zararı yoktur.
Erkek kardeşinize teflon edip, onu çok özlediğinizi söylemenizin kimseye bir zararı yoktur.
Huzur evine arada sırada çiçek götürmenizin kimseye bir zararı yoktur.
Hasta arkadaşınıza çorba pişirip götürmenizin kimseye bir zararı yoktur.
Alışverişten dönerken, paketinizi taşımanıza yardım eden çocuğa teşekkür etmenizin kimseye bir zararı
olmadığı gibi, o insanı da mutlu eder. Arada sırada insanlara kibarlık göstermenin kimseye .bir zararı yoktur. Hatta bunu hep yapmalısınız
ÇOCUKLAR
Çocuklar sizin çocuklarınız değildir
Onlar yaşamın yaratıcı gücünün oğulları ve kızlarıdırlar
Onlar sizin değil, sizin aracılığınızla doğar
Sizinle birliktedirler ama, sizin değillerdir
Onlara sevginizi verebilirsiniz, ama düşüncelerinizi veremezsiniz
Çünkü onların kendi düşünceleri vardır
Bedenlerini barındırabilirsiniz, ama ruhlarını değil
Çünkü onlar sizin düşlerinizde bile göremeyeceğiniz geleceğin evinde otururlar
Onlar gibi olmaya çalışabilirsiniz
Ama onları kendinize benzetemezsiniz
Çünkü yaşam durmaz. geriye değil ileriye doğru akar.
Sizler birer yay, çocuklarınız geleceğe fırlattığınız canlı oklardır
Onlar yaşamın yaratıcı gücünün oğulları ve kızlarıdırlar
Onlar sizin değil, sizin aracılığınızla doğar
Sizinle birliktedirler ama, sizin değillerdir
Onlara sevginizi verebilirsiniz, ama düşüncelerinizi veremezsiniz
Çünkü onların kendi düşünceleri vardır
Bedenlerini barındırabilirsiniz, ama ruhlarını değil
Çünkü onlar sizin düşlerinizde bile göremeyeceğiniz geleceğin evinde otururlar
Onlar gibi olmaya çalışabilirsiniz
Ama onları kendinize benzetemezsiniz
Çünkü yaşam durmaz. geriye değil ileriye doğru akar.
Sizler birer yay, çocuklarınız geleceğe fırlattığınız canlı oklardır
İNSANLAR
Onlara inan, risk almayı teşvik eder
Onlara gösterin, saygıyı artırır
Onları sevin, ilişkileri güçlendirir
Onları tanıyın, kişisel gelişimi sağlar
Onlara öğretin, büyümeyi güçlendirir
Onlara güvenin, sadakati geliştirir
Onları güçlendirin, mücadele duygusu sağlar Onları yüceltin sonuçları garantiler
Onlara gösterin, saygıyı artırır
Onları sevin, ilişkileri güçlendirir
Onları tanıyın, kişisel gelişimi sağlar
Onlara öğretin, büyümeyi güçlendirir
Onlara güvenin, sadakati geliştirir
Onları güçlendirin, mücadele duygusu sağlar Onları yüceltin sonuçları garantiler
KENDİME KARŞI DÜRÜSTMÜYÜM
Belli ki kendimle yaşamak zorundayım
Tanımak için kendimi,kendime uymalıyım
Hayat akıp günler devam ederken
Bakmak istedim kendime dürüst gözlerde
Ne isterim batan güneşin önünde durmak,
Ne de yaptıklarım için kendime nefret duymak
İstemem kapılar ardında dolap raflarında
Bir sürü sırlar gizlensin hakkımda
Yada kullandırmak kendimi, gidip geldikçe
Benden başka kimse bilmeyecek diye
Neysem oyum hamurumdan
Kıyafetler giyemem kumaşı yalandan
İstediğim daima başım dik yürümek
Saygıya layık olduğumu bilmek
Ama ün para için savaşırken burada
Sevmek isterim gördüğümü aynada
Kurusıkı, yalan, boş bir oyun oynayamam
Asla kendimden gizleyemem kendimi
Bilirim belki onların belemeyeceklerini
Yinede asla kandıramam kendimi
İsterim vicdanım özgür kalsın Korurum saygımın içtenliğini.
Tanımak için kendimi,kendime uymalıyım
Hayat akıp günler devam ederken
Bakmak istedim kendime dürüst gözlerde
Ne isterim batan güneşin önünde durmak,
Ne de yaptıklarım için kendime nefret duymak
İstemem kapılar ardında dolap raflarında
Bir sürü sırlar gizlensin hakkımda
Yada kullandırmak kendimi, gidip geldikçe
Benden başka kimse bilmeyecek diye
Neysem oyum hamurumdan
Kıyafetler giyemem kumaşı yalandan
İstediğim daima başım dik yürümek
Saygıya layık olduğumu bilmek
Ama ün para için savaşırken burada
Sevmek isterim gördüğümü aynada
Kurusıkı, yalan, boş bir oyun oynayamam
Asla kendimden gizleyemem kendimi
Bilirim belki onların belemeyeceklerini
Yinede asla kandıramam kendimi
İsterim vicdanım özgür kalsın Korurum saygımın içtenliğini.
YOLAR
İnsanların başlayacak bir yere, yöne ve izlenecek bir yola ihtiyaçları vardır.Kayalık bölgelerden geçmekte olan bir gezgin, Hintli rehbere sormuş, bu yalçın kayalıklar arasında, belirsiz patikalardan geçerek yönünüzü kaybetmeden, yolunuzu bulmayı nasıl beceriyorsunuz? Rehber cevaplamış kısa mesafeli bir görüşüm ve uzun mesafeli bir vizyonum var. İlkiyle direkt olarak karşıma çıkanları görüyorum. Diğeriyle yıldızların yardımıyla yolumu buluyorum
RAKİBİMİZ
Bir düşmanım var,
Yüzünü görmek için çok uğraştığım
Görünmeden adımlarımı izlediğinden
Geldi her yere gittiğim
Bozdu planlarımı, yıktı hedeflerimi
Kesti önümü ileri uzanan yolumda
Yüksek hedefim için ağlarken ben
Bir hayır verdi bana en zaliminden
Bir gece uzandım hızla
Yakaladım kolundan
Çektim peçeyi yüzünden
Gördüm sonunda haini
İğrendim yüzünden
Karşımda duran kişi BEN
Yüzünü görmek için çok uğraştığım
Görünmeden adımlarımı izlediğinden
Geldi her yere gittiğim
Bozdu planlarımı, yıktı hedeflerimi
Kesti önümü ileri uzanan yolumda
Yüksek hedefim için ağlarken ben
Bir hayır verdi bana en zaliminden
Bir gece uzandım hızla
Yakaladım kolundan
Çektim peçeyi yüzünden
Gördüm sonunda haini
İğrendim yüzünden
Karşımda duran kişi BEN
İNSAN DOĞASI KONTROLSÜZ GÜÇLE BAŞA ÇIKAMAZ
Hemen, hemen herkes zorluklarla başa çıkabilir. Eğer bir adamın kişiliğini ölçmek istiyorsanız, ona güç verin . güç büyük bir nehirle kıyaslanabilir, ikisi de güzel ve yararlıdır.ama akıntılar güçlendiğinde ve taştığında yıkıcı olur. Gücün tehlikesi, sahip olanın onu kendi çıkarı için kullanma eğiliminde olmasıdır. Bu yüzden kendilerine güç veren şey üzerindeki herhangi bir değişime doğal olarak karşı çıkacaklardır. Tarih bize, güce sahip olmanın, onu kötüye kullanmaya gücü kötüye kullanmasında, gücü kaybetmeye gittiğini söyler. Güç dünya üzerinde, büyük gösteri yapmak, yada isim peşinde koşmak, ve onu kendi çıkarına kullanmamız için bize verilmedi. Gücü kullanmanın tek yolu vardır, oda insanlara hizmet etmektir
KAÇ KİŞİ VARSA O KADAR GERÇEK VARDIR
Düşünce duyuların sonucudur. Şu halde kişinin bildiği kendi duyumudur. Duyduğumuz şey ancak bizim vardır. Duymadığımızda bizim için yok demektir. İnsan için doğru ancak duyuları, gördükleri, işittikleridir. Buna göre demek ki ne kadar kişi varsa o kadar gerçek vardır.
KİŞİLİK
Doğru olacağım bana güvenenler olduğu için,
Temiz olacağım beni önemseyenler olduğu için
Güçlü olacağım bana acı verenler olduğu için,
Cesur olacağım cüretkarlar olduğu için
Herkese karşı dost olacağım düşmana yalnızca
Verir olacağım ve bir şeyi beklemeyi unutan
Mütevazı olacağım zayıflıklarımı bildiğim için,
Yukarı bakacağım ve güleceğim ve seveceğim ve yükseleceğim
Temiz olacağım beni önemseyenler olduğu için
Güçlü olacağım bana acı verenler olduğu için,
Cesur olacağım cüretkarlar olduğu için
Herkese karşı dost olacağım düşmana yalnızca
Verir olacağım ve bir şeyi beklemeyi unutan
Mütevazı olacağım zayıflıklarımı bildiğim için,
Yukarı bakacağım ve güleceğim ve seveceğim ve yükseleceğim
BİR BIKTIRMA SANATI VARMIDIR?
Bu sorunun yalın cevabı sadeliktir. Her türlü zoraki duruşu devam ettirmek güçtür. Ve zaten böyle bir duruş, her zaman güzelde olmaz. Bunun için akıllı aşıklar eşlerini doğal halde kalmalarını sağlayan. Aşıklardır. Bir kadına yeni bir şekil vermeye kalkışan, ona kendi zevklerini, f1ikirlerini zorla kabul ettiren erkekler vardır. Ne çılgınlık. Eğer bu kadın sevebileceğimiz birisinden çok başkaysa sevmeyelim onu, fakat mademki seçmişiz,o halde bırakalım istediği gibi gelişsin. Aşk da, dostlu da ancak yapmacığa veya yalana kapılmadan olduğumuz gibi görüneceğimiz kişilerle mutlu olabiliriz. SEVEN BİR KADIN İÇ GÜDÜSÜYLE KENDİ DEKORUNU KENDİ YARATMASINI BİLECEKTİR.
GÜLMECE KUCAKLAMACA
Bağışıklık sisteminizi güçlendirir. Sağlığınızı artırır. Gerginliğinizi azaltır. Uykunuzu düzenler. Zindelik katar. Canlandırıcıdır. Hiçbir yan etkisi yoktur. Ve mucize bir ilaçtan aşağı kalmaz.
Gülme ve kucaklama tümüyle doğaldır. Doğallığının tadını .bulabilirsiniz. bunlar hiçbir katkı maddesi yoktur. Yüzde yüz sağlıklıdır. Son derece kullanışlıdır. Yedek parça gereksinimi yoktur. Dil değişimi yada düzenli sağlık kontrolü gerektirmez. Az enerji harcar. Şişmanlatmaz. Aylık ödemesi yoktur. Hırsızlığa karşı sigortalıdır. Vergiden muaftır. Çevreyi kirletmez. Ve elbette tümüyle geri dönüşümlüdür. Öyleyse insanlara yakalaşın. Gülün ve kucaklayın. Her şeyden en iyi sonucu çıkarın. Herkesi en iyi yönüyle düşünün. Ve kendiniz için en iyisini umut edin.
Gülme ve kucaklama tümüyle doğaldır. Doğallığının tadını .bulabilirsiniz. bunlar hiçbir katkı maddesi yoktur. Yüzde yüz sağlıklıdır. Son derece kullanışlıdır. Yedek parça gereksinimi yoktur. Dil değişimi yada düzenli sağlık kontrolü gerektirmez. Az enerji harcar. Şişmanlatmaz. Aylık ödemesi yoktur. Hırsızlığa karşı sigortalıdır. Vergiden muaftır. Çevreyi kirletmez. Ve elbette tümüyle geri dönüşümlüdür. Öyleyse insanlara yakalaşın. Gülün ve kucaklayın. Her şeyden en iyi sonucu çıkarın. Herkesi en iyi yönüyle düşünün. Ve kendiniz için en iyisini umut edin.
9/25/08
eşim ve torunum elif naz

İnsan ya kendisinden önceki düşünceye küçük bir düşünce
ekleyerek yada odüşüncenin karşıtını belirterek yavaş
kızım demet , damadım süleyman, eşim ve iki torunum
kızım damadım eşim ve torunlarımla piknikteyiz
Kızım buketin Nişan hatırası
Kızım Buket ve Torunum Özgür
9/24/08
kızım demet damat ve hısımlar
Hısmımız aysel, akif ve torunumız özgür
damdım, kızım ve torunum
torunum onur sünetinde ağlıyor
kızım demetin çocukluk resmi
kızım demetin çocukluk resmi
kızım demetin çocukluk resmi
Bursa dev. hast. eşimin mesai arkdaşları
kardeşim, yeğenlerim mürsel ve gürsel çocukluk anıları
anam ablam eşim kardeşim yeğenlerim (bir anı )
kız kardeşimin düğününden bir anı
yeğenlerim gürsel ve mürsel
eşim

yeğenimin düğününden bir anı. o şimdi amerakıda
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)