Bu Blogda Ara

12/07/12

CHP SADECE CHP’LİLERİN PARTİSİ DEĞİLDİR. CHP TARİHİ GEÇMİŞİYLE, HİZMETLERİYLE, MİSYONUYLA, VİZYONUYLA TÜRKİYE’NİN PARTİSİDİR.




CHP hepimizin partisidir. CHP Atatürk’ün kurduğu, iki büyük eserimden biri deyip halkına emanet ettiği partidir.

CHP atlarımızın, dedelerimizin, ninelerimizin, analarımızın, babalarımızın,  emekleriyle, inançlarıyla, kararlılıklarıyla, oylarıyla 90 yıldır yaşattığı bir partidir.

CHP kökleri, ana dolunun en ücra köşelerine kadar yayılan 90 yıllık ulu bir çınardır.    

CHP hepimizin partisidir. CHP sadece CHP’lilerin partisi değildir. CHP Türkiye’nin partisidir.

CHP bu özellikleriyle, kendi içinde yaşadığı, yaşayacağı her sorun Türkiye’nin sorunu demektir. Türkiye’nin yaşadığı, yaşayacağı her sorun CHP’ nin sorunu demektir. Bunu en başta CHP’liyim diyenler çok iyi anlamalı kavramalı ve bilmelidirler.

CHP kuruluşuyla, dünüyle, bugünüyle, tarihi geçmişiyle, ülkemize, halkımıza olan hizmetleriyle vizyonuyla, misyonuyla, derin ufkuyla, 100 yıl sonrasını gören kurucu lideriyle bu kadar büyük, bu kadar tarihi öneme sahip olan bir partidir.

CHP gerçek sahiplerinden koparılacak, sahiplenilecek,  küçük, bencil, çıkarcı anlayışla zihniyetle korunacak, savunulacak, yönetilecek bir parti olmamıştır. Bundan sonrada olmayacaktır.  Bu anlayışta, bu düşüncede, bu zihniyette olanlar savrulup gitmişlerdir. Ama CHP Dimdik ayakta kalmıştır. Kalmaya da devam edecektir. Çünkü koruyan ve savunan halkın ta kendisidir. Küçük ve bencil beyinler bunu anlamalıdır kavramalıdır. Bilmelidir.

Küçük düşünenler, kol kırılır, yen içinde kalır diyenler CHP’yi küçük dünyalarına hapsetmek isteyenler, ama sorgulanmak, denetlenmek istemeyen antidemokratik anlayışlar, zihniyetler bu gerçeği anlamalı. Kavramalı. Bilmeli.  

Artık kol kırılıp yen içinde kalmayacaktır. Kalmamalıdır. CHP Çatısı altında yaşayanlar, CHP üyesi olanlar, CHP kimliği taşıyanlar CHP’yi yönetenler,  CHP’yi sevenler CHP’nin tüzüğünü, çalışma ilkelerini, kurultay kararlarını, yönetmeliklerini, genelgelerini,  uygulamak ve uygulatmak zorundalar. Sade üyesinden genel başkanına kadar her CHP üyesi tüzükte ifadesini bulan, tüzükle sınırlanan görev yetki ve sorumluluk sınırlarına uymak zorundadırlar. Bu anlamda yönetimler aldıkları kararlardan, yaptıkları iş ve işlemlerden, gelir ve giderlerden,  parti üyelerine örgüte karşı sorumludurlar. Örgüt önünde, örgüt toplantılarında hesap vermek zorundadırlar.  Demokrasinin gereği işte budur. Demokrasi bu özelliğiyle ya vardır yâda yoktur. İkisinin ortası olamaz. Biraz demokrasi hiç olamaz.

CHP’li bir üye olarak partimde demokrasi arıyorum. Yazılarımla, davranışlarımla, sözlerimle, öneri, eleştiri ve sorularımla disiplin suçu işliyorsam, suçum kanıtlanmalıdır.  Cezamı yetkisi olmayan kişiler değil, CHP nin yetkili organı olan disiplin kurulu vermelidir. Cezayı yetkisiz kişiler veriyorsa, vermeye cesaret ediyorsa orada zaten demokrasi yok demektir. Orada zaten özgür irade yok demektir. 07.12.2012

ÇOK ÖNEMLİ NOT:
Yazılarımı, özel sayfalarında, özel grup sayfalarında yayınlamamı  (paylaşmamı) istemeyen,  herhangi bir şekilde en ufak rahatsızlık duyan arkadaşlarım, dostlarım gönül rahatlığı içinde sayfa ve grup üyeliğinden çıkarabilirler. Engelleyebilirler. En doğal haklarıdır. Saygı duyarım.

Yazılarımda suç unsuru bulanların,  görenlerin yetkili mercilere, üyesi olduğum partimin (disiplin kuruluna iletilmesi için) yetkili organlara bildirmelerini doğru bulurum ve onaylarım. Ama yapmayıp cezayı doğrudan ya da dolaylı olarak kendileri ceza vermek isterlerse bunu onaylamam, doğru ve demokratik bulmam mümkün değildir. 07.12.2012

12/05/12

CHP’DE KARARLILIKLA, İNATLA, ISRARLA SAVUNDUĞUM, SAVAŞTIĞIM VAZGEÇMEDİĞİM BİR MÜCADELEM VAR.


 CHP’DE KARARLILIKLA, İNATLA, ISRARLA SAVUNDUĞUM, SAVAŞTIĞIM VAZGEÇMEDİĞİM BİR MÜCADELEM VAR.


2010 Nisan tarihinden bu güne kadar, Yani Kemal Kılıçdaroğlu’nun Genel başkan olmasıyla birlikte, CHP çatısı altında, CHP içinde ki olumsuzluklara karşı, özgür ve onurlu bir CHP üyesi kimliğimle ve kişiliğimle dün ve bugün örgüt içinden, gelen yazılı sözlü tüm baskılara, uyarılara, ikazlara rağmen yılmadan, usanmadan inatla, ısrarla, kararlılıkla, dirençle sürdürdüğüm, savaştığım bir mücadelem var.

İnternet ortamında paylaştığım ve hiç silmediğim herkese açık olan 1000 in üzerindeki yazılarım, önerilerim eleştirilerim sorularım incelendiğinde mücadelemin özü çok daha net olarak anlaşılacaktır.

ANA MÜCADELEMİN ESASI 11 MADDEDEN OLUŞMAKTADIR.

Maddelerin neler olduğunu somut olarak yazacağım. açıklayacağım.  Duyan, okuyan yol arkadaşlarımdan,  yüzünde, sözünde maske olmayan gerçek CHP’li dostlarımdan duymayanlara duyurmalarını talep ediyorum, istiyorum. Öneriyorum.   Ve tüm yüreğimle, inancımla, özümle sözümle diyorum ki, Her şey CHP içindir, her şey halkımız içindir, Her şey ülkemiz içindir.

1- Örgütlenme ağının kurulması. (Tüzük Madde 26. 27. 28.) Muhtarlık bölgesi görevlileri çalışma gurupları (mahalle sokak cadde sorumlularının ve birçok başlıktan oluşan çalışma gruplarının oluşması, aktif hale gelmesi ve kurumsallaşması )
2- Genişletilmiş örgüt toplantılarının (il ilçe danışma meclisi toplantılarının) zaman ve süresi düzenli ve disiplinli olarak yapılması, görev yetki ve sorumlulukların yerine getirilmesi   (Tüzük Madde 29. 30. 32. 33.34. )
3- CHP çatısı altında CHP adıyla düzenlenen, yapılan, irili ufaklı, gündemli gündemsiz tüm örgüt toplantılarında, toplantı usul, yöntem kural ve disiplinine titizlikle uyulması, uymayanlar hakkında kesinlikle disiplin işlemi yapılması
4- Kısa, orta, uzun vadeli olarak, önemine ve acili yetine göre ( günlük haftalık aylık senelik) çalışma plan ve programın hazırlanması ilan panosuna asılması üyelerin örgütün bilgisine sunulması
5- Yönetim kurulunun aldığı kararların ilan panosuna asılarak üyelerin, örgütün bilgisine sunulması
6- Örgütün gelir gider Kalemlerinin (cetvellerinin) neler olduğu açık ve anlaşılır şekilde yazılmalı,  belli zaman dilimleri içinde ilan panolarına asılarak üyelerin, örgütün bilgisine sunulması.
7- Parti tüzüğüne, kurultay kararlarına, yönetmeliklere, genelgelere titizlikle uyulması uymayanlar hakkında kesinlikle disiplin işlemi yapılması
8- Örgüt başkanı, örgüt yönetim kurulu üyeleri, örgüt içinde hiçbir zaman, hiçbir şekilde örgüt üyeleri arasında ayrım, ayrıcalık yapmamalı,  birine uzak birine yakın durmamalı.
9- En önemlisi tüzüğün 5. Maddesin, özellikle de 5.maddenin 4 paragrafının hayata geçmesi için kesintisiz gayret ve çaba gösterilmeli.
10- Parti içi eğitimin uygulamaya konulması. (Tüzük Madde 83.)
11- Bütün bunların takip ve kontrol edilmesi için parti denetmenlerin görevlendirilmesi  (Tüzük madde 45)

Yukarıda sıraladığım 11 maddeyi yerine getirmek istemeyen başkan ve yöneticilerin, onlara bağlı ve bağımlı olan bazı üyelerin, ucuz, basit politika yapanların, kolay ve kestirme yoldan üyelerin omuzlarına basarak yükselmek isteyenlerin,  yüzlerine ve sözlerine maske takanların,  tüzüğü, partinin ilkelerini, kurallarını değil de, kendi bildiklerini (kendi işine gelenleri)  uygulayanların hedef tahtası olmaktan kurtulamıyorum.
     
 SÖZÜN ÖZÜ
CHP de tüzüğün, yönetimlerin, kişilerin, isimlerin, yüzlerin değil, yanlış anlayışların, alışkanlıkların, zihniyetlerin, uygulamaların değişmesi için kendi içimizde kendimize karşı top yekûn zorlu bir savaş açmalıyız. Sorunun ve çözümün anahtarının kesinlikle kendi içimizde olduğunu anlamalıyız, bilmeliyiz kabul etmeliyiz. Kendi dışımızda güçlenme şansımız yok. Kendi içimizde güçlenme şansımız çok.   Rakiplerimizi yenmek istiyorsak, iktidar olmak istiyorsak önce kendi içimizde kendimizi yenmek zorundayız. Kendi içimizde güçlenmek zorundayız. 06.12.2012

HP BURSA İL BAŞKANIMIZ SAYIN METİN ÇELİKLE BEYLE GÖRÜŞTÜM.


CHP BURSA İL BAŞKANIMIZ SAYIN METİN ÇELİKLE BEYLE CHP ÜYESİ OLARAK GÖRÜŞME TALEBİNDE BULUNDUM VE GÖRÜŞTÜM.

İl başkanımızla görüşmek için, il sekreterim izden 5.12.2012 tarihinde randevu aldım. Yaptığımız görüşmede il başkanımıza, partimizin, il ve ilçe örgütümüzün sorunları hakkında, son 3 yıl içinde yaptığım çalışmalar hakkında, internet ortamında yayınladığım yazılarım hakkında, il başkanımıza bilgi için, gereğinin yapılması için doğrudan elden verdiğim 29.11.2012 tarihli ve 5.12.2012 ve tarihli dilekçelerim hakkında düşüncelerimi, ayrıntılı olarak anlatma fırsatı buldum. Sayın il başkanımız 20 dakika boyunca anlattıklarımı, sözümü kesmeden dikkatlice dinledi. Ayrılırken anlatmak istediklerimi, vermek istediğim mesajı aldığını ve gereğinin yapılacağını söyledi. 

Çok yoğun çalışma temposu i
çinde iken , zaman ayıran görüşen, anlattıklarımı dikkatlice dinleyen ve daha önemlisi anlayan il başkanıma içten teşekkür ederek ayrıldım.05.12.2012
----------------------------------------

NOT: Eski il başkanımız Sayın Gürhan akdoğan Beyle kendiliğinden gelişen bir görüşmeyi internet ortamında paylaşmıştım.

Yazım Bursa Olay gazetesi gazetesi köşe yazarı Sayın Ahmet Emin Yılmaz'ın dikkatini çekmiş ve köşesinde yazmıştı. Söz konusu yazıyı ve hoş bir anı olarak yazılarımı okuyan dostlarımın ilgisine, bilgisine sunuyorum.

http://www.ahmeteminyilmaz.com/2011/03/il-baskanini-gordu-cok-etkilendi-duygularini-facebook%E2%80%99ta-paylasti/

12/04/12

CHP Lİ OLMAK ÇOK ZOR


CHP YILDIRIM İLÇE BAŞKANIMIZIN  DİLEKÇEMİ İŞLEME KOYMASINI VE GEREĞİNİ YAPMASINI ÖNEMLE TALEP EDİYORUM.

CHP YILDIRIM İLÇE BAŞKANLIĞI FACEBOOK HABER SAYFASI TAMAMEN HAKSIZ, KEYFİ VE ŞAHSİ SEBEPLER YÜZÜNDEN HİÇ BİR AÇIKLAMA YAPILMADAN YAZILARIMA BİLGİ EDİNMEME KAPATILDIĞINI AÇIKLAMIŞTIM.

28.11.2012 TARİHİNDE, İLÇE BAŞKANIMIZ, İLÇE BİNAMIZDA İLÇE KADIN KOLLARIMIZLA TOPLANTIDA BULUNDUĞU BİR SIRADA PARTİLİ ARKADAŞIMLA SOHBET EDERKEN, İLÇE BAŞKANIMIZIN TOPLANTIDAN ÇIKARAK AŞAĞIYA İNİP MÜDAHALE ETMEK ZORUNDA KALDIĞI HOŞ OLMAYAN BİR OLAY HAKKINDA İLÇE BAŞKANLIĞIMIZA ELDEN İMZA KARŞILIĞINDA 29.11.2011 TARİHİNDE DİLEKÇE VERDİM.

İLÇE BAŞKANLIĞIMIZIN DİLEKÇEMİ İŞLEME KOYMASINI VE GEREĞİNİ  ÖNEMLE TALEP EDİYORUM.  (CHP DE ÖZGÜR BİR ÜYE OLARAK VAR OLMAK, VARLIĞINI KORUMAK, HAKSIZLIKLAR KARŞISINDA HAK ARAMAK HİÇTE KOLAY DEĞİL) 3.11.2012

BİR CHP’LİNİN BİR CHP’LİYE VERECEĞİ EN AĞIR VE EN HAKSIZ CEZALARDAN BİRİSİ İŞTE BUDUR

BİR CHP’LİNİN BİR CHP’LİYE VERECEĞİ EN AĞIR VE EN HAKSIZ CEZALARDAN BİRİSİ İŞTE BUDUR 

Var sayalım ki, partinin, üyesisiniz, bilerek ya da bilmeyerek parti disiplin suçu işlediniz. Suçunuz, suç kanıtınız ve suçlu olduğunuz nasıl ispat edilecek? Suçlu olduğunuza kim karar verecek? İşlenen suçun ağırlığına göre ceza verme yetkisi kimin kimlerin olacak? 

Soruyu daha da somutlaştıralım. Üyesi olduğunuz partinin il ya da ilçe örgüt başkanı, o ilde ya da ilçede partinizi temsil ettiği için, partinizin adı ve amblemiyle, sosyal paylaşım sitesi olan facebookta örgüt üyeleriyle iletişim kurmak, paylaşımda bulunmak, parti, örgüt çalışmaları hakkında üyelere haberler, bilgiler vermek, onların yorumlarını, düşücülerini öneri ve eleştirilerini öğrenmek amacıyla (herkesesin paylaşımına açık ) bir sa
yfayı hizmete koyduğunu ve o sayfanın yöneticiliğini de doğrudan başkanın kendisinin yaptığını düşünelim.

Siz o partinin üyesi olarak, partinizle ilgili güncel bilgileri, haberleri iletişim sayfasından alıyorsunuz. Olayları gelişmeleri, haberleri, bildirileri duyuruları oradan takip ediyorsunuz. Partinizle ilgili düşünlerinizi, önerilerinizi, eleştirilerinizi, yorumlarınızı, beğenilerinizi orada yazıyor ve paylaşıyorsunuz.

Hiçbir açıklama yapılmadan, hiçbir bir bilgi verilmeden sayfa paylaşımınıza kapatılıyor. Sayfaya yazı yazmanınız engelleniyor. İlçenizle ilgili güncel bilgileri almanız yasaklanıyor. Suçunuzun, ne olduğunu bilmiyorsunuz. Bir anlamda partiden örgütten tecrit edilmiş ve dışlanmış oluyorsunuz. Bunun ihraçtan çok daha ağır ve onur kırıcı bir ceza olduğunu düşünüyorum.

Tam böyle bir durumla karşı kaşıya bulunuyorum.

Partim ve örgütüm içinde hakkımı arıyorum. Soruyorum yanıt alamıyorum. Suçum nedir? Suç kanıtı nedir? Bilmiyorum. Parti ve örgüt içinde örgüt üyesine bu kadar ağır ceza verme yetkisi kime, hangi kişiye, hangi organa aittir? Partisine yıllarca canla, başla emek veren, görev yetki ve sorumluluklarını eksiksiz yerine getiren bir parti üyesinin, bu haksızlığı adaletsizliği kabullenmesi içine sindirmesi kolay değildir. Suçunun ne olduğunu neden cezalandırıldığını bilmesi anlaması öğrenmesi CHP üyesinin en doğal hakkı değil midir? Suçumun ne olduğunun açıklanmalıdır. CHP de hakkını arayan mı suçludur. Aramayan mı suçludur? 05.12.2012


Var sayalım ki, partinin, üyesisiniz, bilerek ya da bilmeyerek parti disiplin suçu işlediniz. Suçunuz, suç kanıtınız ve suçlu olduğunuz nasıl ispat edilecek? Suçlu olduğunuza kim karar verecek? İşlenen suçun ağırlığına göre ceza verme yetkisi kimin kimlerin olacak? 

Soruyu daha da somutlaştıralım. Üyesi olduğunuz partinin il ya da ilçe örgüt başkanı, o ilde ya da ilçede partinizi temsil ettiği için, partinizin adı ve amblemiyle, sosyal paylaşım sitesi olan facebookta örgüt üyeleriyle iletişim kurmak, paylaşımda bulunmak, parti, örgüt çalışmaları hakkında üyelere haberler, bilgiler vermek, onların yorumlarını, düşücülerini öneri ve eleştirilerini öğrenmek amacıyla (herkesesin paylaşımına açık ) bir sa
yfayı hizmete koyduğunu ve o sayfanın yöneticiliğini de doğrudan başkanın kendisinin yaptığını düşünelim.

Siz o partinin üyesi olarak, partinizle ilgili güncel bilgileri, haberleri iletişim sayfasından alıyorsunuz. Olayları gelişmeleri, haberleri, bildirileri duyuruları oradan takip ediyorsunuz. Partinizle ilgili düşünlerinizi, önerilerinizi, eleştirilerinizi, yorumlarınızı, beğenilerinizi orada yazıyor ve paylaşıyorsunuz.

Hiçbir açıklama yapılmadan, hiçbir bir bilgi verilmeden sayfa paylaşımınıza kapatılıyor. Sayfaya yazı yazmanınız engelleniyor. İlçenizle ilgili güncel bilgileri almanız yasaklanıyor. Suçunuzun, ne olduğunu bilmiyorsunuz. Bir anlamda partiden örgütten tecrit edilmiş ve dışlanmış oluyorsunuz. Bunun ihraçtan çok daha ağır ve onur kırıcı bir ceza olduğunu düşünüyorum.

Tam böyle bir durumla karşı kaşıya bulunuyorum.

Partim ve örgütüm içinde hakkımı arıyorum. Soruyorum yanıt alamıyorum. Suçum nedir? Suç kanıtı nedir? Bilmiyorum. Parti ve örgüt içinde örgüt üyesine bu kadar ağır ceza verme yetkisi kime, hangi kişiye, hangi organa aittir? Partisine yıllarca canla, başla emek veren, görev yetki ve sorumluluklarını eksiksiz yerine getiren bir parti üyesinin, bu haksızlığı adaletsizliği kabullenmesi içine sindirmesi kolay değildir. Suçunun ne olduğunu neden cezalandırıldığını bilmesi anlaması öğrenmesi CHP üyesinin en doğal hakkı değil midir? Suçumun ne olduğunun açıklanmalıdır. CHP de hakkını arayan mı suçludur. Aramayan mı suçludur? 05.12.2012

12/02/12

AĞIZLAR SUSUN. KALEMLER YAZMASIN. YÜREKLER, VİCDANLAR SES VERSİN. İŞTE GERÇEKLER


AĞIZLAR SUSUN.  KALEMLER  YAZMASIN.  YÜREKLER,  VİCDANLAR  SES VERSİN.  İŞTE  GERÇEKLER

İLÇE BAŞKANLIĞIMIZIN SAYFASI  YAZILARIMA NEDEN  KAPATILDI?

(bu yazımı bir tek bir  patilim  okusa bile  tesellim olacaktır.)

Partimin asil üyesiyim partimin  emekçisiyim haksızlığa  uğradım    hakkımı  arıyorum.

Sayın  ilçe  Başkanımız AV. Güner  Aklan,  ilçe başkanlığına hazırlanma  ve  ısınma amacıyla (2011 yılı temmuz ya da ağustos ayları içinde  tarihi tam  hatırlamıyorum)   “CHP SERBEST KÜRSÜ”  adıyla facebook sayafası açmıştı.  

O tarihlerde ve daha öncesinde (2010 nisan ayndan beri)  şimdikinden çok daha sık yazılar yazdığımı şimdiki, il ve  ilçe  başkanımız, eski Bursa  il Başkanımız,  Sayın Gürhan  Akdoğan,  eski ilçe  başkanımız  Sayın Ali Toğan’ın  ve yönetim kurulu üyelerinin  çok iyi bildiklerini,  hatırladıklarını, unutmadıklaını  çok  iyi biliyorum. ayrıca  bunu doğrulayan yazıllarım internet   kayıtlarında’da  mevcuttur.  

O tarihlerde   yazılarımı internet sayfalarında   okuyan Sayın  Güner  Aklan, yazılarımı sayfasında  yayınlamamı teklif etmiştir. (Başka  ilçede ikamet  ettiği için kendisini  tanımıyordum o  tarihe  kadarda hiç   görmemiştim)  teklifini kabul  edip  yazılarımı, uzun  süre (CHP SERBEST KÜRÜSÜ)  sayfasında  yayınlamıştım.  (Bir çok yazışmalarımız telefon  görüşmelrimiz olmuştur.)Yerel  basınımızda bazı  gazeteciler  bir çok yazımı  bu safdan  alarak  köşelerinde  yayınladıkları  bilinen  bir  gerçektir.  

Sayın  Güner  Aklan ‘ın  İlçemize  başkanlık  adaylığı  kesinlik  kazandıktan sonra 20 Kasım 2011 tarihinde “CHP SERBEST KÜRSÜ”  sayfasında cevaplaması  dileği eski  başkanımıza  ve kendisine  2  şer adet  soru  sormuştum.  Sorularıma  yanıt vermeden ve hiçbir açıklama yapmadan, beni  hem arkadaşlıktan, hem de serbest kürsü sayfasından çıkarmıştı.  

Sayın  Güner  Aklan yarışı kazanıp  ilçe  başkanı  seçilmişti. Kendisini  kutlamış  ve  başarılar  dilemiştim. Yazılarımı  internet ortamında yazmaya  ve yayınlamya  kesintisiz devam  ediyordum.

9.8.2012 tarihinde eski ilçe binamızda başkanın makam odasında  bir grup üye arkadaşın yanında oturup sohbet ederken bana hitaben artık  herkese açık olan ilçe başkanlık sayfasına  yazılarımı  yazmamamı söylemiştir. Gerekçesini  sorduğımda,  yazılarımı  artık okumadığını, hep  aynı  şeyleri  yazdığımı, bıkkınlık  yarattığımı ayrıca yazılarımdan şikayetler aldığını  açıkça söylemiştir. Bende aynen  şu yanıtı  vermiştim. Yazılarımda suç unsuru varsa, partime örgütüme zarar veriyorsam gereğini yapmasını,  Suç kanıtıyla birlikte partimizin yetkili organı olan  disiplin  kuruluna  iletmesini  talep  etmiştim. (o gün disiplin kuruluna  vermedi. Veremezdi çünkü yazılarımda suç unusuru o günde yoktu  bugünde  yok. bu nedenle hakkı ve yetkisi olamadığı  halde cezayı  kendisi veriyor)

yazılarım  ilçe başkanlığımız  sayfasından  silindiğini  fark edince 13.8.2012 tarihli yazım da’ “yazılarımı yayından kaldıran, sayfadan silen anlayışı zihniyeti kınıyorum”  diye  yazmıştım.

Kınama yazım  üzerine  ilçe  başkanımız Sayın  Güner  Aklan 15.8.2012 tarihli cevap yazısında  “Zülfikar Bey;kimsenin sizin yazınızı kaldırdığı yok.O kadar çok paylaşım yapıyorsunuz ki neyi,nerede,ne zaman paylaştığınızı da unutuyorsunuz.Ayrıca duvarımda paylaştığınız ve kaldırıldığını iddia ettiğiniz yazınız da duvarımda halen duruyor.Lüfen kontrol edip yazınız.” Demişti. (yazım özel sayfasından değil  ilçemiz sayfası  duvarından  silindiğini iddia ediyordum)

14.8.2012 tarihli yazısında sayfa ve bilişimden sorumlu başkan yardımcısı 14.8.2012 tarihinde  özel  mesaj  sayfama  yazdığı  yazıda “sayfadaki yazılarınızı görevimden ötürü ben sildim” dediğini  başkanımıza  bildirdim.

23.8.2012 tarhinde sayfanın  paylaşıma  tamamen kapatıldığını fark edince, durumu  hem  ilçe  başkanımıza  hem il  başkanlığımıza  bildirdim,  ve sayfanın  açılmsını  talep  ettim.

29. 8,2012 tarihinde ilçemizden sorumlu il başkan yardımcımızın verdiği yazılı  cevapta ” ilçe başkanıyla konuyu görüştüğünü yazılarımı engellemelerinin söz konusu olmadığını sayfanın herkese açık olduğunu gruptan istemeden ayrılmış olabileceğimi yeniden gruba katılabileceğimi bildirmiştir. Bu girişim üzerine, ilçe başkanlığı sayfası  tekrar paylaşıma  açılmasıyla  yazılarımı  yazamaya  devam  ettim.
Bu defa 29.11.2012 tarihine saat 20.45  “İLÇE BİNAMIZ KEŞKE BİRAZ DAHA MÜTEVAZI OLSAYDI’DA” başlıklı yazımın yayınlanmadığını engellediğini,  sansür konduğunu,yayınlanması için onay beklediğini fark ettim.

Tüm üyelerimize açık olan ilçe başkanlığı sayfamız hiçbir gerekçe gösterilmeden,hiçbir açıklama yapılmadan  tamamen  haksız  ve  hukuksuz yere paylaşıma 2. Kez kapatılıyordu.

3 senedir düşüncelerimi, öneri  ve eleştirilerimi internet  otamında il  ve  genel  merkezimiz  sayfalarına yazıyorum. yayınladığım yazılarımın tamamı  internet ortamında, site  ve  sayfalarda mevcuttur ve herkese açıktır.

ilçe  başkanlığımız  sayfası  şahsıma  gerekçesiz  olarak kapatıldığı için Haksızlığa uğradığımı, suçlu olmadığımı düşünüyorum. Parti tüzüğümüzün 7 maddesine göre parti örgütümden hakkımı aramasını, hakkımı  savunmasını, yazılarım hakkında, parti ve örgüt içinde genel davranışlarım hakkında inceleme ve araştırma yapılmasını, soruşturma açılmasını  her hangi bir suçuma  rastlanırsa, suç belgesinin partimizin yetkili organı olan disiplin kuruluna iletilmesini,  cezamı yetkli  organın  vermesini, suçum yoksa ise ilçe başkanlığımızın sayfasının diğer üyeler gibi paylaşımıma bilgi edinmeme, ve  yazı yazlarıma açılmasını, örgütümüzden parti yetkililerimizden önemle  arz  ve  talep  ediyorum. 03.12.2012

12/01/12

İLÇE BAŞKANIMIZ YAZILARIMA SANSÜR KOYDUĞU İÇİN, İLÇE BAŞKANLIĞIMIZIN SAYFASINDA YAYINLAYAMIYORUM.



29.11.2012 tarihinde saat 20.45 de CHP Bursa Yıldırım İlçe Başkanlığı facebook sayfasında her zaman olduğu gibi “İLÇE BİNAMIZ KEŞKE BİRAZ DAHA MÜTEVAZI OLSAYDI’DA” Başlıklı yazımı (http://cancana-balmel.blogspot.com/2012/11/ilce hizmet binamız, keşke-biraz-daha.html ) yayınladım. Biraz sonra tekrar baktığımda yazımın sayfadan silindiğini gördüm. Aynı yazımı tekrar yayınladığımda ise ilk defa yöneticinin onayı bekleniyor yazısını gördüm. Artık bundan böyle ilçemiz facebook sayfasında başkanın onayından geçmeden ilçe başkanlığımız sayfasında istediğim zaman yazı resim yayınlanmayacağını anladım. 29.11.2012

11/30/12

ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZDIR

ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZDIR


Bir parti bir, bir örgüt, bir sendika iç işleyişinde, toplantılarında, eşitliğin e, esi, özgürlüğün ö’sü, adaletin a’sı var ise, demokrasinin, binde biri var ise,

O partinin, o örgütün, o sendika başkanı, yönetim kurulu üyeleri, örgüt üyeleri tarafından okunması, öğrenilmesi, bilinmesi uygulanılması gereken tüzük olur, ilkeler, kurallar olur. Alınmış kararlar olur, günlük haftalık aylık çalışma plan ve programlar olur.

Üyeler arasında, gözle görülen, yaşanan, hissedilen, birlik beraberlik dayanışma huzur, barış olur. Üyeler arasında asla husumet, kin nefret olmaz.

O parti, o örgüt, o sendika bir kişinin yönetiminde, kontrolünde, inisiyatifinde emirle buyrukla talimatla, yönetilen merkezi otorite değil, tek seslilik değil, çok seslilik Olur. Demokrasinin evrensel kuralları olur.

Üyeler arasında açıktan ya da gizliden hiçbir ayrımcılık, ayrılık olmaz, yapılmaz. Üyeler partilerine, örgütlerine, sendikalarına gittikleri zaman kendilerini başkalarının evinde değil, kendi evindeymiş gibi özgür ve rahat hissederler. Partinin örgütün, sendikanın kendine özgü kuralları ilkeleri varsa bunlara herkes eşit derecede uyar.

Bunların hiç biri yoksa hiç biri uygulanmıyorsa orada demokrasiyle yönetilen bir partinin, bir örgütün, bir sendikanın, özgür iradenin, özgür üyenin varlığından söz edilebilir mi?

Bunların varlığı sözlerle değil, boş demokrasi nutuklarıyla değil örgütlü yaşamın pratiği içinde uygulamakla hayata geçirmekle olur. O parti, o örgüt, o sendika merkezine giden üye bunların olduğunu, varlığını görür, anlar, yaşar, hisseder, uygular. Bunları yazarken Tabi ki CHP’den söz ediyorum.

SÖZÜN ÖZÜ ŞUDUR
CHP ATALARIMIZIN DEDELERİMİZİN, BABALARIMIZIN BİZE BIRAKTIĞI MİRASTIR. O MİRASTA HEPİMİZİN, TÜM HALKIMIZIN, HER BİRİMİZİN EŞİT DERECEDE HAKKI VARDIR. O MİRASI KORUMAK SAVUNMAK HEPİMİZİN HER BİRİMİZİN GÖREVİDİR. CHP Yİ SAHİPLENMEK İSTEYENLER BU GERÇEĞİ AKILLARINDAN HİÇ BİR ZAMAN ÇIKARMAMALILAR. 01.12.2012

ZÜLFİKAR BAL VE CHP ÜYESİ OLARAK SON 3 YILDIR AKTİF ŞEKİLDE SÜRDÜRDÜĞÜMÜ SİYASET VE POLİTİKA YAŞAMIMDA ÖĞRENDİĞİM SOMUT GERÇEKLER.



Eğer yalnızsan,

Eğer güçlü, grubun, kutbun, hizbin içinde yer almıyorsan,

Eğer zengin değilsen,

Eğer zengin, etkili, yetkili, güçlü kişilerin Himayesi altında değilsen

Eğer seçilmiş olanları, köşe başlarını tutanları, yaptıklarını, konuştuklarını, alkışlamıyor san, her dediklerini yapmıyorsan, uslu çocuk olmuyorsan, soruyorsan, eleştiriyorsan, öneriyorsan, düşünüyorsan araştıyor ve inceliyor san,

Eğer sadece CHP’yi sadece CHP’nin çıkarlarını, CHP’nin tüzüğünü, ilke ve kurallarını savunuyor san, özgür iradenle var olmak istiyorsan

Ne kadar bilgili yetenekli, ne kadar çalışkan, saygın olursan ol, çevrende ne kadar çevrende ne kadar sevilir sen sevil parti içinde seçilme, yükselme şansının hiç yok denecek kadar az olduğunu öğrendim. Mücadele, azminin, enerjinin bir nokta bittiğini öğrendim. Üzücü ama ne yazık ki bugün CHP’NİN GERÇEĞİ İŞTE BUDUR.

Keşke bunları tarafsız şekilde dinleyecek, anlayacak bir parti yetkilisi olsa, Keşke tarafsız bir parti denetleyicisi gel se, bu iddiaların doğruluğunu yanlışlığını sorgulasa raporuna yazsa. 30.11.2012

İLÇE BAŞKANLIĞINA 2 ADET ŞİKAYET DİLEKÇESİ



           CHP BURSA İL BAŞKANIMIZ SAYIN METİN ÇELİKLE CHP ÜYESİ OLARAK GÖRÜŞME TALEBİNDE BULUNDUM VE GÖRÜŞTÜM.

İl başkanımızla görüşmek için, il sekreterimizden 5.12.2012 tarihinde randevu aldım.  Yaptığımız görüşmede il başkanımıza, patimizin, il ve ilçe örgütümüzün sorunları hakkında, son 3 yıl içinde yaptığım çalışmalar hakkında, internet ortamında yayınladığım yazılarım hakkında, il başkanımıza bilgi için ve gereğinin yapılması için doğrudan elden verdiğim 29.11.2012 tarihli ve 5.12.2012 ve tarihli dilekçelerim hakkında düşüncelerimi, ayrıntılı olarak anlatma fırsatı buldum. Sayın il başkanımız 20 dakika boyunca sözümü kesmeden anlattıklarımı, sözümü hiç kesmeden dikkatlice dinledi. Ayrılırken anlatmak istediklerimi, vermek istediğim mesajı aldığını ve gereğinin yapılacağını söyledi.

Çok yoğun çalışma temposunda, zaman ayıran görüşen, anlattıklarımı dikkatlice dinleyen ve daha önemlisi anlayan il başkanıma içten teşekkür ederek ayrıldım.05.12.2012

NOT: Eski il başkanımız Sayın Gürhan akdoğan beyle kendiliğinden gelişen bir görüşmeyi internet ortamında paylaşmıştım. Bursa Olay gözetesi gazetesi köşe yazarı Sayın Ahmet Emin Yılmaz o yazımı internet sayfasından alarak köşesine taşımıştı. Söz konusu yazıyı ve hoş bir anımı yazılarımı okuyan dostlarımın ilgisine, bilgisine sunuyorum.


CHP YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜ BAŞKANLIĞINA
BURSA

28.11.2012 tarihinde ilçe binamızın salonunda parti üyesi arkadaşım Erol Özkara ile ikili olarak sohbet ettiğimiz sırada, yanımızda oturmakta olan ilçemiz yönetim kurulu üyesi Kemal Kocatürk, Erol Özkara’ya hitaben yalan söylüyorsun doğru bilgi vermiyorsun demiştir. Bunun üzerine bende biz aramızda sohbet ediyoruz, sizinle ilgili bir durum yok. Sohbetimize müdahale etmeyin deyince, sen onun avukatımın sın diyerek orada bulunulanların yanında çok sert bir ses tonuyla bağırmış ve ayağa kalkmıştır. Ciddi tartışmanın yaşanmasına neden olmuştur. Konu hem partimiz hem örgütümüz, hem de biz üyeler, açısından oldukça önemlidir. CHP hepimizin partisidir. Bu nedenle konunun araştırılıp, incelenmesini, ayrıca ilçe binamızda ve örgüt içinde bu tür olaylara, sebebiyet verilmemesi, tekrarının yaşanmaması için, ilçe binamızda yasaların ve tüzüğümüzün suç saymadığı, her konularda üyelerimizin ilçe binamıza gönül rahatlığıyla gidip gelmeleri için, fikirlerini, düşüncelerini özgürce açıklamaları ve tartışmaları için, kendi aralarında sohbet etmeleri ve bu tür konularda üyelerimiz üzerinde psikolojik baskı kurulmaması için, ilçe başkanlığımızın gerekli olan hassasiyeti göstermesini, gerekli önlemleri almasını, önemle arz ve talep ediyorum. 29.11.2012

                                                                                                                                        Zülfikar BAL
                                                                                                                          CHP Yıldırım İlçe Örgüt Üyesi
Gereği için: CHP yıldırım İlçe Başkanlığı
Bilgi için : CHP Bursa İl başkanlığı

Dilekçenin fotokopisini başkana iletmek üzere teslim aldım i İnci AYALA 29.11.2012 imza

                                                CHP BURSA İL BAŞKANLIĞINA 
Üyesi olduğum CHP Yıldırım İlçe Başkanlığımızın facebook iletişim sayfasında yazılarım siliniyor.  Sayfa 28.11.2012 tarihinde ikinci kez (hiçbir açıklama yapılmadan) paylaşımıma kapatılmıştır.  Bilgi edinmem, yazılarımı paylaşmam engellenmiştir. partinin bir üyesi olarak şahsıma haksızlık yapılmıştır. Suçumun ne olduğunu yazılı olarak öğrenmek istiyorum. 
İl başkanlığımızdan, örgütümüzden hakkımın aranması ve savunulması için gereğinin yapılmasını bilgilerinize önemle arz diyorum.  05.12.2012                                                                        
                                                                                                                             Zülfikar BAL
                                                                                                                CHP Yıldırım E.gazi Mah. üyesi
Adres: Ertuğrulgazi Mah.
           Kıyı Sokak No7/1
           Yıldırım / Bursa

11/29/12

İLÇE HİZMET BİNAMIZ KEŞKE BİRAZ DAHA MÜTEVAZI OLSAYDI DA

İLÇE HİZMET BİNAMIZ KEŞKE BİRAZ DAHA MÜTEVAZI OLSAYDI DA

700.000 üzerinde nüfusu, 3000 üzerinde üyesi olan CHP Bursa Yıldırım İlçe İçi güzel dışı güzel ilçe örgüt hizmet binamız günlerce açılışa hazırlandı. Açılışı muhteşemdi. İçini dışını gezerseniz bu kadar övgünün reklamın az olduğunu düşünebilirsiniz.

Ama diyorum ki, Keşke bu kadar güzel görkemli olmasaydı da daha mütevazı olsaydı. Keşke çok daha az reklamı yapılsaydı hatta hiç yapılmasaydı da bu kadar tenha ıssız, tenha görünmeseydi.

Üyelerimizle, halkımızla, insanlarımızla her gün dolup, dolup boşalsaydı. Her gelen bura bizim, bizim partimiz deseydi. Diyebilseydi. Bizim partimize gelen herkes karşılıklı barış, sevgi, anlayış, hoşgörü güven ne huzur içinde en ufak müdahaleye, uyarıya, ikaza maruz kalmadan, ülke, parti, örgüt hakkında, güncel konuları fikirleri olayları özgürce tartışabilselerdi. Konuşabilselerdi. Keşke ilçemizde kişilerin kuralları değil de, herkesin uyacağı, uygulayacağı partimizin, örgütümüzün, ilkeleri kuralları kararları geçerli olsaydı. Herkes bunları bilseydi. Öğrenseydi. İlkelere kurallara uymayanlar, uygulamayanlar hakkında hiçbir ayrım ve ayrıcalık yapılmadan uyarılar ikazlar yapılsaydı. Ne güzel oldurdu. Ne güzel olur. Partimize CHP ye de bu yakışırdı. Yakışır.

https://fbcdn-sphotos-g-a.akamaihd.net/hphotos-ak-prn1/69124_489845251037181_1306090775_n.jpg

NASIL BAŞARIR BİLMİYORUM AMA CHP, BARIŞIN, SEVGİNİN, DAYANIŞMANIN, KARDEŞLİĞİN, ÖZGÜRLÜĞÜN, EŞİTLİĞİN, ADALETTİN PARTİSİ OLMAYA MECBURDUR, MAHKÛMDUR.



Çünkü CHP’yi CHP yapan halkımızdır. Halkımızın barışa, sevgiye, dayanışmaya, kardeşliğe, özgürlüğe, eşitliğe, adalete toprak, kadar, su kadar, güneş kadar, hava kadar ihtiyacı vardır. Halkımızın da CHP’ye aynı derecede ihtiyacı vardır.

Çünkü halkımızla CHP 89 yıldır etle tırnak gibi bir biriyle kaynaşmıştır. Halkımız 89 yıldır oylarıyla CHP ye hayat vermiştir. Yaşatmıştır. 89 yıldır iç ve dış düşmanlar tüm uğraşılarına rağmen CHP’yi halkımızdan, halkımızda CHP’den koparamamıştır.

CHP’ nin kapıları, CHP’li başkanların ve yöneticilerin kolları sonuna kadar üyelerimize, halkımıza açılmalıdır. CHP’li üyelerimiz, halkımız örgüt binalarını her gün doldurmalıdır. Kişisel sohbetlerinde, irili ufaklı toplantılarda, partimizin, örgütümüzün, ülkemizin (insanları, isimleri, şahısları kurumları, kuruluşları, makamları değil) sorunları, çözümleri, olayları, fikirleri düşünceleri güncel konuları, ilkeleri, kuralları tüzüğü, planı, programı özgürce konuşmalılar, tartışmalılar, önerilerde, eleştirilerde, bulunmalılar.

Örgüt başkanlarımız, yönetim kurulu üyelerimiz, böylesi güzel etkinliklerden, toplantılardan tartışmalardan, konuşmalardan, öneri ve eleştirilerden, düşüncelerini fikirlerini yazanlardan, paylaşanlardan yorumlardan korkmamalıdırlar, ürkme melidirler.

Tam aksine alabildiğince destek vermelidirler, öncülük, rehberlik etmelidirler, yapacakları organizasyonlarla, denetimlerle huzuru disiplini sağlamalıdırlar. Partinin tüzüğünü ilkelerini, kurallarını eşit ve adil olarak uygulamalıdırlar. Uymayan, uygulamayan üyeleri hiçbir ayrım yapmadan uyarmalıdırlar. Gerekirse disipline vermelidirler. Yetkili organlar, merciler dururken kendileri hiçbir şekilde, hiçbir hak ve yetkiyle ceza vermeyi akıllarının ucundan dahi geçirme melidirler.

11/26/12

CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜ GELİR GİDER CETVELİ HAKKINDA KİŞİSEL YORUMUM DUR.

CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜ GELİR GİDER CETVELİ HAKKINDA KİŞİSEL YORUMUM DUR.


İLÇE BAŞKANIMIZIN VE ÖRGÜT ÜYELERİMİZİN DİKKATİNE, İLGİSİNE, BİLGİSİNE, ÖNEMLE SUNUYORUM.

CHP Yıldırım İlçe Örgüt Başkanlığı İlçe örgütü gelir gider cetvelini ilçemiz ilan tahtasında görmeden önce 26.11.2012 yayınladığım (aşağıda bağlantı adresini verdiğim) yazımda demiştim ki,

“CHP’sinde bir ilçe örgütünde seçme ve seçilme hakkına sahip olan her üye CHP’nin sahibi ise ve her üye CHP üzerinde eşit haklara sahip ise, CHP örgütlerinde gelir ve gider kalemleri kuruşuna kadar her örgüt üyesinin bilmesi, öğrenmesi, anlaması, şarttır, gereklidir, zorunludur, hakkıdır. Bu hak hiç kimse tarafından engellemez, yasaklanamaz”

Aynı gün yazımı yayınladıktan sonra ilçe binamıza uğradığımda, yıllardan sonra ilçe örgütümüzün gelir cetvelinin yıllardan sonra ilk kez ilan panosuna asılarak örgüt üyelerinin, halkımızın bilgisine sunulduğunu gördükten sonra aynı gün yazıp yayınladığım başka bir yazımın başlığında demiştim ki, (aslında yerine getirilmesi gereken olağan bir görev olmasına rağmen)

“CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜ YILLAR SONRA BİR İLKİ DAHA GERÇEKLEŞTİRDİ. KUTLUYORUM, TEBRİK, EDİYORUM, ALKIŞLIYORUM”

Yapılan her şey dört, dörtlük olmasa da, eksiklikler, yanlışlıklar, hatalar olsa da, işte açıklık budur, şeffaflık budur. İşte paylaşım budur. Üyelerle dayanışmanın, kaynaşmanın başka bir işte CHP budur. İşte demokrasi budur.

Çünkü demokrasinin ruhunda, mayasında, hamurunda gizlilik asla olmaz, olamaz, olmaması gerekir. Açıklığın, şeffaflığın yapılan tüm iş ve işlemlerde, alınan tüm kararlarda, sorulacak tüm sorulara verilecek yanıtlarda, yapılan tüm örgüt toplantılarında, ilçemizin içinde dışında açıklığın şeffaflığın, özgürlüğün barışın sevginin saygının yayılarak, yaygınlaşarak, kesintisiz devam etmesini tüm kalbimle diliyorum. Bekliyorum. Talep ediyorum. İstiyorum.

GELİR GİDER CETVELİNİ İNCELEDİĞİMDE DİKKATİMİ ÇEKEN ÖNEMLİ KONULAR

Gelir gider cetvelini incelediğimde anladım ki, yeni göreve gelen ilçe yönetimi, hem kendi giderlerini karşılamış, hem eski ilçe yönetiminden kalan kira borcunu, icra borcunu, telefon, elektrik borcunu, son yapılan kongre borcunu ödemiştir. İlçe örgütümüzü tam donanımlı yeni ilçe binasına kavuşturmuştur. Bu hizmetler takdir edilmez mi? alkışlanmaz mı?

Gelir gider cetvelini incelediğimde anladım ki, yeni yönetim görevi devir teslim aldığında, ilçe örgütümüz ekonomik açıdan çok zor durumdaymış. Yeni yönetimin (açıklık ve şeffaflık adına) idari ve örgütsel anlamda nasıl bir ilçe yönetimi devir aldığı hakkında bir rapor yayınlamasını, örgütümüzü üyelerimizi bilgilendirmesini çok isterdim.

Gelir gider cetvelini incelediğimde anladım ki, pardon, o kadar eşyanın içinde, neden sadece çelenk için demirbaş kelimesinin kullanıldığını anlayamadım

Gelir gider cetvelini incelediğimde anladım ki, Parti tüzüğümüzün 77 maddesinde açıklanmış olan gelir kaynaklarından önemli gelirin bağışlardan, örgüte verilen yemek gelirinden ve çok az miktarda aidatlardan karşılanmıştır. Anladım ki ilçe örgütümüz genel merkez merkezden yardım almamıştır kendi yağıyla kavrulmuştur. Kavrulmaya çalışmaktadır. (Gelir gider cetvelinin hangi tarihleri kapsadığı açıklanmamıştır.)

CEVAP ARANMASI GEREKEN, SORULAR, SORULAR, SORULAR

CHP bizim. CHP Bursa Yıldırım İlçe Örgütü Bizim. O zaman kendimize soralım. Dün ilçe örgütümüz ekonomik dar boğazın içine neden girdi? Neden icralık oldu? Neden kira, elektrik, telefon borcunu ödeyemez duruma düştü. Neden bu duruma o zaman seyirci kaldık. Neden kongrede bu konuyu enine boyuna tartışmadık? Neden konuşmadık? Neden çözüm bulmadık? Olanaklarımızı, bağışlarımızı neden o zaman seferber etmedik? yanlış yapılıyorsa neden uyarı görevimizi yapmadık? Neden aidatlarımızı düzenli olarak ödemedik? Neden kalıcı çözümler bulmak için çabalarımızı, sürdürmüyoruz? Ben CHP’liyim diyen, CHP üyesiyim diyen herkes bu sorulara mutlaka cevap aramalıdır. Ben CHP’liyim diyen, CHP üyesiyim diyen herkes aradığı cevabı mutlaka bulmalıdır?

http://cancana-balmel.blogspot.com/2012/11/chp-bursa-yildirim-ilce-orgutu-yillar.html

CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜ YILLAR SONRA BİR İLKİ DAHA GERÇEKLEŞTİRDİ. KUTLUYORUM, TEBRİK, EDİYORUM, ALKIŞLIYORUM



1-Örgüt toplantılarının düzenli olarak yapılması için,

2- Örgütlenme ağının kurulması (mahalle sorumluları, komisyonlar ) kurumsallaşması aktif hale gelmesi ve örgüt çalışmalarının tabana yayılması, yaygınlaştırılması için,

3- örgüt gelir gider hesap cetvelinin düzenli aralıklarla açıklanması için

4- örgüt içinde yapılacak iş ve işlemlerin, çalışmaların, önemli günlerin, toplantıların, önceden hazırlanan belli bir plan program çerçevesi içinde yapılması, için (kısa, orta, uzun vadeli işler)

5- örgüt çalışmalarıyla ilgili olarak, yapılacak her türlü iş ve işlemlerin, eylemlerin, etkinliklerin, çalışmaların, toplantıların, alınan kararların, üyelerimizde duyurulmasında internet ve telefonun yanında ilçemizde bulunan ilan panolarının mutlaka kullanılması için

6-ögtüt çalışmalarında partinin tüzüğüne, ilke ve kurallarına, kurultay kararlarına, parti programına, toplantı usul ve yönetimlerine, uyulması ve uygulanması için

CHP Bursa Yıldırım İlçe Örgütü üyesi olarak, son üç yıldan beri bıkmadan, yılmadan, usanmadan, inatla ve ısrarla yazılı sözlü önerilerimi, eleştirilerimi defalarca parti ve örgüt yetkililerine ilettim ve iletmeye devam ediyorum. Partide var olduğum sürece doğruluğuna inandığım bu mücadelemden vazgeçmeyeceğim.

Yoğun olarak yapılan önerilere rağmen bunların hiç biri, bir önceki ilçe yönetimi tarafından gerçekleştirilmemiştir.

Yeni yönetim 29.5.2012 tarihinde göreve geldikten sonra ( ilk 6 aylık süre içinde) 1.2.3, maddelerin uygulamaya konulması için ilk adımları atılmıştır.

( ilk 6 aylık süre içinde) 2 defa örgüt toplantısı yapmıştır. Mahalle sorumlularını seçmiştir.

İlçe örgüt üye bilgilerini güncellemiştir.

Oluşturulmasına karar verilen 10 komisyondan bazılarını oluşturmuştur. İçe örgütümüzü partimize yakışır bir mekâna kavuşturmuştur.

Yıllardan sonra ilk kez ilçemiz gelir gider cetvelini 26.11.2012 tarihinde ilçemiz panosuna asmıştır.

Yapılan bu hizmetlerden dolayı ilçe başkan ve yönetim kurulu üyelerimizi canı gönülden kutluyorum. Tebrik ediyorum. Bu hizmetlerin geçici, değil kalıcı olmasını diliyorum.

4.5.6. maddelerin daha fazla zamana yaymadan, geciktirmeden hayata geçirilmesini, uygulamaya konulmasını, ilçe başkan ve yönetim kurulu üyelerimize inatla, ısrarla öneriyorum.

Ve her şeyden önemlisi, hiç bir şekilde hiç bir zaman hiçbir gerekçeyle üyeler arasında ayrım yapılmamasını, örgüt içinde birliğin, huzurun, barışın, dayanışmanın sağlanması için gözle görülür kayda değer çaba ve gayretin sarf edilmesini ilçe başkan ve yönetim kurulu üyelerimize inatla ısrarla öneriyorum.

Not ilçe örgütümüz gelir gider cetveli üzerindeki yorumumu ayrıca yapacağım)

https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10151274655959419&set=p.10151274655959419&type=1 (uzun yıllardan sonra bir ilk olduğu için bence tarihi bir belge)

http://cancana-balmel.blogspot.com/2012/11/chp-orgutlerinde-kara-kutunun-icindeki.html (bağlantı aderesindeki bu yazıyı yazdığım günü ilan panosuna gelir ve gider cetvelinin asıldığını gördüm) 26.11.2012

CHP ÖRGÜTLERİNDE KARA KUTUNUN İÇİNDEKİ BİLGİLER ÜYELERİNİN GÖZLERİ ÖNÜNDE AÇILMADIKÇA



Bu yazımdaki başlığı, bu yazımın konusuna dikkat çekmek için kullandığımı, bu yazımı okuyanların bilmesini istiyorum.

CHP’DE KARA KUTU NE DEMEKTİR? CHP’de hiç kimse böyle bir soruyu sormaz da mesela sorsalar, sormuş olsalar

Evelemeden, gevelemeden, lafı çevirmeden, uzatmadan soranlara derim ki, KARA KUTU para demektir.

Yine. Evelemeden, gevelemeden, lafı çevirmeden, uzatmadan soranlara derim ki, KARA KUTU CHP örgütlerinde üyelerin gözleri önünde açılmadıkça CHP içinde parti içi demokrasi sadece lafta kalmaya mahkumdur.

Hepimiz çok iyi biliyoruz ki, para olmadan evden dışarı çıkılamıyor. Dolmuşa binilemiyor. Kahveye adım atılamıyor. Simit, ekmek, su alınmıyor.

Çok büyük patinin, CHP’sinin çok büyük bir ilçe örgütünün varlığını sürdürmesi için, örgütlenmesi için, yaşaması için hayati derece önemli olan gelir ve gider kaynaklarının karşılanması için ihtiyacı olan parayı nereden nasıl buluyor? İşte KARA KUTU bu sorunun cevabıdır.

Bu sorunun cevabını, CHP üyesiyim diyen, seçme ve seçilme hakkına sahip olan herkesin bilmesi, öğrenmesi, anlaması, şarttır, gereklidir, zorunludur, hakkıdır. Bu hak hiç kimse tarafından engellemez, yasaklanamaz.

CHP’sinde bir ilçe örgütünde seçme ve seçilme hakkına sahip olan her üye CHP’nin sahibi ise ve her üye CHP üzerinde eşit haklara sahip ise, CHP örgütlerinde gelir ve gider kalemleri kuruşuna kadar her örgüt üyesinin bilmesi, öğrenmesi, anlaması, şarttır, gereklidir, zorunludur, hakkıdır. Bu hak hiç kimse tarafından engellemez, yasaklanamaz.

Buna rağmen gelir ve gider kaynakları örgüt üyelerine neden açıklanmıyor. KARA KUTU ’bu sorunun cevabıdır.

Uzun sözün kısası, sözün özü, KARA Kutu’yu örgüt üyelerinin gözleri önünde açmayanlar, atom karınca gibi çalışıyorum deseler, demokrasinin kitabını yazıyorum deseler inandırıcı olamazlar. Güven vermezler. Çünkü demokrasi açıklık, şeffaflık rejimdir. 26.11.2012

11/23/12

CHP DE ÖRGÜT TOPLANTILARINDA DEMOKRASİ UYGULANMIYOR.

CHP DE ÖRGÜT TOPLANTILARINDA DEMOKRASİ UYGULANMIYOR.


Demokrasi; halkın kendi kendisini yönetmesini demektir.
Temsili demokrasi; egemenlik hakkını halkın doğrudan değil de, seçtiği temsilciler aracılığı ile kullanması demektir.

Demokrasiyle yönetilen ülkelerde, halkın seçtiği temsilciler ( milletvekilleri, başkanlar, yöneticiler) kendi bildiklerini, okuyarak, kendi işlerine geleni yaparak demokrasiyi uygulayamazlar, demokrasiyi yaşatmazlar.

Üyesi oldukları partinin, kuruluş amaçlarına, çalışma ilkelerine tüzük hükümlerine, kurultay kararlarına, parti programına, parti disipline titizlikle uyarak, uygulatarak demokrasiyi yaşatırlar.

Demokrasinin uygulanacağı ilk yer toplantılardır. Toplantıların düzenlenmesinde, yönetilmesinde, toplantı usul ve yöntemine, toplantı disiplinine, toplantı ilke ve kurallarına uyulmuyorsa o parti yâda örgüt içinde demokrasinin yaşama şansı hiç yoktur.

Demokrasi ile yönetilen parti ve örgütlerde, görev yetki ve sorumluluğu ne olursa olsun, hiç kimse, hiçbir zaman kafasının estiği gibi toplantı düzenleyemez, yönetemez. Toplantı yöntemini, usulünü, kurallarını, disiplinini bilmeyen, bilip de uygulamayan demokrat olamaz demokrasiyi savunamaz.

CHP’li bir üye olarak iddia ediyorum ve diyorum ki, CHP’de örgüt toplantılarında toplantı yöntemine, usulüne, kurallarına, disipline hiç uyulmuyor. Uyulmadığı içinde CHP’de parti içi demokrasi işlemiyor. İşletilmiyor. İşte bu nedenle üyeler arsında parti içi barış, parti huzur, parti içi dayanışma olmuyor. 24.11.2012

11/21/12

ÜYESİ OLDUĞUM CHP YILDIRIM İLÇE BAŞKANIMIZDAN ŞİKAYETÇİYİM.

ÜYESİ OLDUĞUM CHP BURSA YILDIRIM İLÇE BAŞKANI SAYIN GÜNER AKLAN, İLÇE BAŞKANLIĞIMIZ FACEBOOK SAYFASININ YÖNETİCİSİDİR. İLÇE BAŞKANLIĞIMIZLA İLGİLİ HABERLER,BİLGİLER, RESİMLER, YAZILAR, YORUMLAR, BU SAYFA KANALIYLA ÜYELERİMİZE DUYURULMAKTADIR. SAYFA ÜYELİĞİNE KABUL EDİLMEDİĞİM İÇİN BU HAKLARDAN YARARLANAMIYORUM.

HER ANLAMDA ÜYELİK GÖREV YETKİ VE SORUMLULUKLARIMI YERİNE GETİREN VE 3 YILDIR YILDIR PARTİMİN KAZANMASI ARZUYLA İSTEKLE ÇALIŞAN BİR ÜYE OLDUĞUMU İL VE İLÇE ÖRGÜT YÖNETİCİLERİMİZ, MİLLETVEKİLLERİMİZ ÜYELERİMİZ BİLMEKTEDİR.

15.11.2012 TARİHİNDE İLÇE BAŞKANLIĞIMIZA FACEBOOK SAYFASINA ÜYELİK TALEBİMİ KABUL ETMESİ İÇİN BAŞVURUDA BULUNDUM. BU TARİHE KADAR ÜYELİK BAŞVURUM KABUL EDİLMEMİŞTİR. SAYIN İLÇE BAŞKANIMIZDAN ÜYELİĞİMİ KABUL ETMESİNİ, YADA HANGİ GEREKÇEYLE ÜYELİĞİMİ KABUL ETMEDİĞİNİ HALKIMIZ ÜYELERİMİZ HUZURUNDA AÇIKLAMASINI ÖNEMLE ARZ VE TALEP EDİYORUM.21.11.2012

http://www.facebook.com/photo.php?fbid=4991651877677&set=a.4978114499251.194014.1491034469&type=1

Kapak Fotoğrafları
‎700.000 nüfusu 4000 ne yakın üyesi olan içi güzeli dışı güzel güzel ilçe h...
Devamını Gör
Ekleyen: Zülfikar Bal
Beğen · · Gönderiyi Takip Etmeyi Bırak · 7 saat önce
Sevim Makinacı bunu beğendi.(CHP osman gazi ilçe başkanlığı sayfası)

11/20/12

CHP TAŞRA ÖRGÜT BAŞKAN VE YÖNETİMLERİNE, ÇALIŞMIYOR DİYENLER ÇOK HAKSIZLIK YAPIYORLAR.

CHP TAŞRA ÖRGÜT BAŞKAN VE YÖNETİMLERİNE, ÇALIŞMIYOR DİYENLER ÇOK HAKSIZLIK YAPIYORLAR.

Kim diyorsa ki CHP taşra örgüt yönetimleri çalışmıyor, sokağa inmiyor, halkla, üyelerle kaynaşmıyor, tanışmıyor, halkın sorunlarını dinlemiyor derse kesinlikle doğru söylememiş olur. Bu düşüncenin tam tersini düşünüyorum. Düşüncemi somut bir örnekle ispatlamak istiyorum.

Örnek: Üyesi olduğum ilçe örgüt yöneticilerinin çalışmalarını seçilip göreve geldiklerinden bu güne kadar yani ortalama 6 aydır çalışmalarını çok yakından izliyorum ve takip ediyorum.

Elimi vicdanımın üstüne koyup yazıyorum. Öyle sabahtan akşama kadar ilçe binasında oturup çay sigara içerek sohbet etmiyorlar. Sohbet edenlerden de, doğruyu söylemek gerekirse çok haz etmiyorlar. Hoş karşılamıyorlar.

İlçe başkanımız, ilçe yöneticilerimizin, son zamanlarda ilçe kadın kolu başkanımızın. Ve onlara yakın ve uyumlu olan bazı üye arkadaşlarımızın, çok, hem de pek çok çalıştıklarına şahit oluyorum. Zamanlarının en büyük bölünü ziyaretlere, görüşmelere, törenlere, etkinliklere eylemlere, konferanslara, seminerlere ayırdıklarını görüyorum. Uzun lafın kısası boş durmuyorlar devamlı çalışıyorlar. Devamlı hareket halindeler. Toplantılar yapıyorlar. (ön görüşme toplantıları, seçimli toplantılar, kahve, salon, toplantıları, örgüt toplantıları vb. gibi)

HAKLI OLARAK DİYECELSİNİZKİ, MADEM BU KADAR ÇOK ÇALIŞIYORLARDA NEDEN BAŞARILI OLAMIYORLAR? NEDEN İKTİDAR OLAMIYORLAR? İŞTE CAN ALICI, SİHİRLİ SORU BUDUR.

Aslında sorunun cevabını örgütlü yaşamın pratiği içinde çok net olarak görüyoruz. Fark ediyoruz. görüyoruz. Bire bir yaşıyor ve şahit oluyoruz. Büyüteç altına koyup incelediğimizde, kronikleşmiş, örgtlü yaşamın vaz geçilmez alışkanlığı haline gelmiş politika, hiçbir ilkeye kurala dayanmayan, politika oyunlarının, maskeli yüzlerin, maskeli sözlerin , benlerin ve bencilliklerin, olduğunu görüyoruz. Ne yazık ki,insanlar, isimler, yüzler değişsede bu kronik alışkanlıklar değişmiyor.

Yani seçilenler, yani köşe başlarını tutanlar, yani koltuğu kapanlar o kadar çok çalışıyorlar, ki maddi manevi bütün yeteneklerini seferber ediyorlar. Kendilerinin dışında, kendilerine yakın olanların ve kendilerine uyum sağlayanların dışında hiç kimseyi bu çalışmanın içine katmak istemiyorlar. Hep ben diyorlar. Bencillikkerinide çok çalışmalarıyla, ilkesi kuralı olmayan politik oyunlarıyla, para gücüyle, çevresine toplanan uyumlu üyelerle kapatmaya çalışıyorlar. Böylece ilkesizlik, kuralsızlık örgüt içinde kural haline geliyor. Açın örgütlerin internet sayfalarını

11/18/12

ONURLUYUM, GURURLUYUM, ÖZGÜRÜM ÇÜNKÜ CHP’LİYİM

ONURLUYUM, GURURLUYUM, ÖZGÜRÜM ÇÜNKÜ CHP’LİYİM

Bu duygu ve düşüncelerle, CHP’lilerin ve CHP’yi sevenlerin huzurunda, Üyesi olduğum İlçe, il örgütümüz, huzurunda, Yazılarımı okuyan, beğenen, yorum yapan, paylaşan, öneren, eleştiren tüm dostlarımın, huzurunda diyorum ki,

“CHP’SİNİN ASIL, ASİL, ONURLU VE ÖZGÜR BİR ÜYESİ OLARAK, ÜZERİME DÜŞEN GÖREVİ, YETKİYI VE SORUMLUĞU HER ANLAMDA FAZLASIYLA YERİNE GETİRDİM. VE GETİRMEYE DE DEVAM EDİYORUM. BU ANLAMDA HER ZAMAN, HER, YERDE BAŞIM DİKTİR, YÜZÜM AKTIR. GÖNLÜM VE VİCDANIM RAHATTIR”

Bir sene kadar önce yazdığım, yayınladığım ve paylaştığım bir yazımda demiştim ki “ CHP’sinin bir üyesi olarak huzurunuzda söz veriyorum. CHP’de var olduğum sürece, hiçbir zaman, hiçbir grubun, kutbun, hizbin, etkili, yetkili, güçlü, paralı kişilerin yanında yer almayacağım. Kendi özgür irademle var olacağım. Her bir göreve aday olacaksam hiç kimseden icazet almadan kendi özgür irademle karar vereceğim.” bunun ne kadar zor olduğunu yaşayarak anladım.

Eski Bursa Baro Başkanı ve eski CHP Bursa milletvekilimiz Sayın Yahya Şimşek Bey’de bu yazımı okumuş ve hocası olan ordinaryüs Prof. Hıfzı veli Velidedeoğlu’ndan dinlediği çok anlamlı bir anısını yazarak yanıt vermişti. Bu vesile ile Sayın Yahya Şimşek hocamı saygıyla sevgiyle selamlıyorum. Çok değerli hocamızı ’da rahmet anıyorum. 19.11.2012

CHP Bursa yıldırım İlçe Başkanlığı Facebook Haber Sayfamıza ilçe başkanımız tarafından gerekçesiz olarak üye kabul edilmesem’de, ilçe başkanlığı sayfamız paylaşımıma, yazılarıma kapalı olsa da, ilçe başkanlığı sayfamızda yayınlanan haberleri, duyuruları, yorumları okumam bilgi edinmem yasaklanmış, engellenmiş olsa da, hiçbir soruma, hiçbir zaman yanıt verilmese de, yazılı taleplerime rağmen örgütüm hakkımı arayıp beni savunmasa da, suçlu bulup ceza verse de tekrar ifade ediyorum ki

“CHP’SİNİN ASIL, ASİL, ONURLU VE ÖZGÜR BİR ÜYESİ OLARAK, ÜZERİME DÜŞEN GÖREVİ, YETKİYİ VE SORUMLUĞU HER ANLAMDA FAZLASIYLA YERİNE GETİRDİM. VE GETİRMEYE DE DEVAM EDİYORUM. BU ANLAMDA HER ZAMAN, HER, YERDE BAŞIM DİKTİR, YÜZÜM AKTIR. GÖNLÜM RAHATTIR, VİCDANIM RAHATTIR”19.11.2012

http://www.facebook.com/photo.php?fbid=4991501713923&set=p.4991501713923&type=1

11/17/12

HAKKIMI ARAYIP SAVUNMASI İÇİN ÖRGÜTE BAŞ VURUYORUM

CHP BURSA CHP YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜ BAŞKANIMIZ SAYIN GÜNER AKLAN
(ÖRGÜTE BAŞVURUYORUM. ÖRGÜTÜN HAKKIMI ARAMASINI İSTİYORUM TÜZÜK MD.7/B)

KONU: ilçemiz facebook sayfasına üyeliğimin kabul edilmesi sayfanın paylaşımıma açılması hakkında.

Yıldırım ilçesinde İlçe Başkanlığına hazırlandığınız, günlerde facebook sitesinde “BURSA CHP SERBES KÜRSÜ” adında bir sayfa açmıştınız. Yazılarım dikkatinizi çekmişti. Telefonla ve facebokta, sayfanıza üye olmamı, yazılarımı sayfanızda yayınlamam için davet etmiştiniz. İlk kez bu vesile ile tanışmıştık. Sayfanızda yazılarımı yayınlamaya başlamıştım. Bazı yazılarım sayfanızdan alınarak yerel basımızda köşe yazılarına konu olduğunu biliyorsunuz. (yazıların Bağlantı adresi ekte, fotokopileri bende ) Bu Nedenle CHP Yıldırım İlçede ilk tanıdığınız, iletişim kuduğunuz üyelerden biriydim.

Sayfada başkanlık adaylığınızla ilgili olarak size ve ilçe başkanımıza sayfanızda 3 soru sormuştum. Sorularıma yanıt vermeden, ve hiçbir açıklama hem sayfanızdan, hem de arkadaşlıktan çıkarmıştınız.

İlçemize Başkan seçildiniz. Yazılarımı ilçe başkanlığımız facebook sayfasında önceden olduğu gibi yazmaya devam ediyordum. Eski ilçe binamızda, eski ilçe başkanımızın ve bazı üye arkadaşlarımızın bulunduğu bir ortamda ilçe başkanlığı sayfasına yazılarımı yazmamamı şifahi olarak söylediniz. Gerekçe olarak da aynı şeyleri defalarca yazdığımı, sık yazdığımı şikâyetler olduğunu söylemiştiniz.

Daha sonra bazı yazılarımın sayfadan silindiğini fark ettim. haber vermeden gerekçe göstermeden yazıları silen anlayışı ve zihniyeti kınıyorum diye yazmıştım. Daha sonrada ilçe başkanlığımız facebook sayfası paylaşımıma kapatılmıştı. Durumu ilçemizden sorumlu il başkan yardımcımıza bildirdim. Yaptığı incelemede hatanın benden kaynaklandığını silinme olmadığını yazılı olarak bildirmişti? Oysa yazılarımı yetki verdiğiniz başkan yardımcısı kendisinin sildiğini yazılı olarak mesaj sayfama bildirmişti. Yaptığım girişimler sonucunda sayfa tekrar paylaşımıma açılmıştı. Önceden olduğu gibi Yazılarımı kesintisiz olarak başkanlığımız sayfasında devam ettim. ve diyorum. Birçok yazımı gördüğünüzü, okuduğunuzu, beğendiğinizi, bir kaç yazıma yorum yazdığınızı çok iyi biliyorum.

15.11.2012 tarihinde facebook hesabım bilmediğim nedenden dolayı kapandığını hiçbir bilgiye ulaşamadığımı özet bir (16.11.2012 tarihli) iletiyle eski sayfa arkadaşlarımı, yeni sayfama üye olmaya davet ettim. İlçemiz sayfasına üyeliğimin kabulü için talepte bulundum. Ve özel mesaj kutunuza yazarak sizi bilgilendirdim. İletimi aynı gün saat 23.38 de gördüğünüzü yolladığım mesajı sayfamdan kontrol edince anladım. (Durumu ilçe sekreterimizde aynı gün sözlü olarak ilettim. Kendisindem sorunumun çözümü için yardım rica ettim)

Birçok arkadaşım (il başkanlığımız, ili ilçe kadın kolları başkanlığımız) anında üyelik talebimi yanıtlarken, ilçe başkanımız olarak talebi gördüğünüz halde şu ana kadar kabul etmediğiniz için İlçemiz sayfasında yapılan duyuruları haberleri faaliyetleri göremiyorum. İzleyemiyorum. Bilgi edinemiyorum ve paylaşımda bulunamıyorum.

Bir üyeyi kayda değer bir gerekçe olmadan bilgilenmeden paylaşımdan mahrum etmeyi adil ve doğru bulmuyorum. Bunu hak etmiuyorum. Hiç hak etmediğim haksız ve ağır bir ceza olarak düşünüyorum. (dün ve bugün hiçbir görevden kaçmayan tam aksine devamlı görev isteyen, her türlü eylem, etkinlik ve toplantılara katılan, üyelik veciberini eksiksiz yerine getiren bir üye olduğumu il, ilçe üyelerimiz, il ilçe yöneticilerimiz, milletvekillerimiz ve en iyi de siz biliyorsunuz)

Yazılarımda, davranışlarımda, söylemlerimde suç unsuru varsa hakkımda işlem yapmanızı kesinlikle öneriyor ve istiyorum. ama bir suç unsuru yoksa, bilgi edinme hakkından mahrum bırakmanın, adil eşit ve doğru bir uygulama olmadığını düşünüyorum.
üyeliğimin daha fazla geciktirmeden kabul edilmesini, ilçemiz facebook sayfasının paylaşımıma ve bilgi edinmeye açmanızı ve önemle arz ve talep ediyorum.

CHP Yıldırım İlçe Örgütü Üyesi
Eğitim komisyonu üyesi ve komisyon yazmanı
CHP Bursa İl Örgütü İl Milli Eğitim İzleme Komisyonu Üyesi
(Bir önceki dönem mahalle ve okul sorumlusu)
Gereği için: CHP Yıldırım İlçe Başkanlığı
Bigi için: CHP İl Başkanlığı
Bilgi için: CHP Halkla ilişkiler

http://cancana-balmel.blogspot.com/2012/08/bu-yazimi-ve-belgeleri-chp-bursa-il.html
http://cancana-balmel.blogspot.com/2012/08/3-yazimin-baskanlik-sayfasindan.html

NOT: Konu hassas olduğu için talebimi genel sayfalara değil özel sayfalara yazmıyorum. Ve örgütümüzün tüzüğümüzün ilgili hükmü gereğinde hakkımı aramasını ve savunmasını ve konuyla ilgili olarak yazılı bilgi verilmesini talep ediyorum. 17.11.2012
(bu tarihte bu yazı üç yerede e posta ile gönderildi)

11/14/12

CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜ BAŞKANIMIZ SAYIN GÜNER AKLAN’IN, AŞAĞIDAKİ SORULARA BU SAYFADA YAZILI CEVAP VERMESİNİ ARZ VE TALEP EDİYORUM.



İlçe Başkanımız Sayın Güner Aklan’ın, göreve geldiği günden (29.5.2012) bu güne kadar (15.11.2012) kimlerle birlikte, kaç ziyarete, kaç görüşmeye, kaç kutlamaya, kaç eylem ve etkinliğe katıldığını
Sormayacağım,

Bu güne kadar hangi kararların alındığını hangilerinin uygulamaya konulduğunu sormayacağım.

İlçemizin gelir ve gider tablosu ile ilgili, ilçe binamıza ve açılışıyla ilgili yapılan harcamaları ve gelir kaynaklarını sormayacağım.

İlçemiz örgütünde bu güne kadar yapılan iş ve işlemlerde alınan kararlarda, mali konularda, görev yetki ve sorumlulukların kullanılmasında tüzüğe, yönetmeliklere, genelgelere, genel kurul kararlarına uyulup uyulmadığını da sormayacağım.

Bizzat Sayın ilçe başkanımız tarafından bu sayfada yapılan duyuru ve açıklamalardan yola çıkarak sayın ilçe başkanımızın yine bu sayfada cevaplaması dileği ile örgütümüz çalışmaları ile ilgili bir kaç soru soru soracağım.

Tarih 5.9.2012 mahalle çalışma gruplarının, oluşturulması kapsamında, mahalle üyeleri ile ön görüşme toplantıları hakkında üyelerimize duyuru yapılmıştır. İlk ön görüşme toplantısı 6.9.20112 tarihinde yapılmıştır.

Mahalle yönetim kurulu seçimli toplantıları toplantılarının ilki 11.9.2012 tarihinde başlamıştır.

13.9.2012 tarihinde, 10 başlıktan oluşan komisyonlara katılmak isteyen üyelerin 15 gün içinde ilçe başkanlığına müracaat etmeleri istenmiştir.

Soru 1- her mahalle üyeleri ile ayrı, ayrı yapılan ön görüşme toplantıları hangi tarihte tamamlanmıştır? Ve bu toplantılar hangi amaçla yapılmıştır? Ve hangi sonuçlar elde edilmiştir?

Soru 2 – Seçimli toplantılar (mahalle yönetim kurulu seçimleri) hangi tarihte sonuçlanmıştır? Devam ediyorsa hangi tarihte sonuçlanacaktır? Bu tarihe kadar kaç mahallede seçim yapılmıştır? Kaç mahalleye atama yapılmıştır? Mahalle yönetim kurulu seçilmeyen mahalle var mıdır? Seçilen mahalle yönetim kurulları ilçe yönetim kurulunda onaylanarak resmiyet kazanmış mıdır?

Soru 3 –oluşturulmasına karar verilen 10 komisyondan bu güne kadar kaç komisyon oluşmuştur? Kendi aralarında görev bölümü yapan, yönetim kurulu onayından geçerek resmiyet kazanan komisyonlar var mıdır?

Soru 4 – Tüm üyelerin davet edildiği ilk örgüt toplantısı, tarih 14.6.2012 yer Barış Manço Kültür Merkezi saat 18.00,
Tüzük ve yönetmelik hükümleri gereğince üyelerin davet edilmediği çok az sayıda katılımla 22.9.2012 tarihinde ilçe binamızda saat 18.00 önceden belirlenen gündemle toplanan ilçe danışma kurulu toplantısı. Her iki örgüt toplantı tutanaklarının bir sureti ilçe örgütümüzde bulunan ilan panolarına asılarak örgüt üyelerimizin bilgisine neden sunulmamıştır?

Soru 5- ilçemiz örgüt başkanlığı tarafından yapılan ve yapılacak olan tüm iş ve işlemler, yapılan resmi ziyaretler, resmi görüşmeler, eylem ve etkinlikler, önceden beli bir plan ve program çerçevesinde (Kısa orta uzun vadeye yönelik olarak) hazırlanıp ilan panosuna asılarak örgüt üyelerinin bilgilerine neden sunulmuyor da günü birlik çalışmalar tercih ediliyor?

Soru 6 – üyelerle haberleşmede, yapılan duyurularda, neden sadece internet ve mesaj yönetimi tercih ediliyor? Neden duyurular kısa özetler halinde ilan panolarına asılmıyor?

Sorularımla ilgili çalışmaların hepsi internet ortamında, ilçemiz sayfasında biz üyelere duyurulduğu için ve tüm örgüt üyelerini ilgilendirdiği için sorularımı internet ortamında ilçemiz sayfasında cevaplanması dilek ve talebiyle soruyorum. 14.11.2012 saat 19.20 CHP Yıldırım İlçe başkanlığı face book sayfasınd a yayınlanmıştır




11/12/12

CHP ÖRGÜT BAŞKANLARININ VE YÖNETİMLERİNİN EN TEMEL GÖREVLERİ ÇOK ÇALIŞMAK MI? ÖRGÜTÜ ÇOK ÇALIŞTIRMAK MI? ÇALIŞMALARI ORGANİZE ETMEK Mİ? DENETLEMEK Mİ? ORGANLAR ARASINDA KOORDİNASYONU SAĞLAMAK MI?

CHP ÖRGÜT BAŞKANLARININ VE YÖNETİMLERİNİN EN TEMEL GÖREVLERİ ÇOK ÇALIŞMAK MI? ÖRGÜTÜ ÇOK ÇALIŞTIRMAK MI? ÇALIŞMALARI ORGANİZE ETMEK Mİ? DENETLEMEK Mİ? ORGANLAR ARASINDA KOORDİNASYONU SAĞLAMAK MI?


Bu soruların doğru yanıtını bulmak için başvurabileceğimiz tek kaynak vardır. O kaynak partimizin ana yasası olan parti tüzüğümüzdür. Genel başkan dâhil olmak üzere, partimizde hiç kimsenin parti tüzüğümüzde ki hiçbir maddeyi ihlal ve ihmal etme hakkına, yetkisine sahip değildir. Tüzüğümüzün temel hükümleri olan 1.2.3.4.5 Maddeleri bu ifadelerin somut kanıtıdır.

Bu düşünceden hareketle, yazımın başlığındaki soruların doğru yanıtını bulmak için parti tüzüğümüzün örgüt başkan ve yönetimleriyle ilgi olan 28. 29.30. 31.32.33.34.35.36.37.38.39.40 maddeleri dikkatlice okuyor ve inceliyorum. Okuduklarımdan incelediklerimden neler anladığımı paylaşmak istiyorum. Yanlış anladıklarım konusunda, bilenlerin aydınlatmasını diliyorum bekliyorum.

ÖRGÜT BAŞKANLARIMIZ TÜZÜĞÜMÜZ HÜKÜMLERİNE GÖRE

Genel başkanımız partimizi Türkiye genelinde, il ve ilçe başkanlarımız, il ve ilçeler genelinde partimizi temsil ettiklerini anlıyorum.

Genel başkanımız ve örgüt başkanlarımız kendi etki ve yetki dâhilinde olan organları toplantıya çağırmaya, çalışmalarını denetlemeye, organların, uyumlu, verimli, başarılı çalışmalar yaptıklarını anlıyorum.
YÖNETİM KURULLARIMIZ TÜZÜĞÜMÜZ HÜKÜMLERİNE GÖRE

Parti, tüzüğümüz, parti programımız, genel kurul kararlarımız, yönetmeliklerimiz ve genelgelerimiz doğrultusunda çalışmalar yaptıklarını, kararlar alıp uygulamaya koyduklarını anlıyorum
Çalışmaları düzenlediklerini, organize etiklerini, partinin ilkelerini, amaçlarını, politikalarını görüşlerini halka beğendirmek, benimsetmek için çalıştıklarını anlıyorum.

Kendi etki ve yeti alanları içinde olan çalışma gruplarını, muhtarlık bölgesi görevlilerini, eğitim çalışmalarını, hesapları denetlediklerini anlıyorum.

Seçimlerde parti adaylarının kazanmaları için çalıştıklarını anlıyorum.

Seçim çalışmalarını denetlediklerini anlıyorum.

Gerekli gördükleri konularda inceleme ve değerlendirme yapmak üzere uzmanların katılacağı programlar gerçekleştirebildiklerini anlıyorum.

Toplumun örgütün sorunlarıyla yakından ilgilendiklerini anlıyorum.

YAPILAN ÖRGÜT ÇALIŞMALARINI, PRATİK YAŞAMIN İÇİNDE İZLİYORUM, İNCELİYORUM, GÖRÜYORUM, ŞAHİT OLUYORUM. TÜZÜĞÜMÜZDEN ANLADIĞIM ÇALIŞMALARIN DEĞİL ANLAMADIĞIM ÇALIŞMALARIN OLDUĞUNU GÖRÜYORUM.

Parti, tüzüğümüz, parti programımız, genel kurul kararlarımız, yönetmeliklerimiz ve genelgelerimiz doğrultusunda çalışmaların yapılmadığını, partimizin, örgütümüzün başarısı için, seçimlerde bütün adayların kazanması için kararlar alıp uygulamaya konulmadığını, organlar arasında gerekli olan uyumun sağlanmadığını, çalışma gruplarının, (komisyonların) oluşmadığını mahalle örgütlenmelerinin olmadığını oluşmadığını görüyor, anlıyor biliyorum.

Ama bütün bunlara rağmen il, ilçe başkanlarımızın, yönetim kurulu üyelerimizin, bazı partili üyelerimizin gereğinden çok fazla çalıştıklarını, çalışmayı dar kadro alanı içinde yaptıklarını, tabana yaymak ve yaygınlaştırmak için planlı programlı, disiplinli bir çalışmanın olmadığını, bu uygulamadan dolayı da çok çalışmak isteyen üyelerimizin önünün tıkandığını görüyorum. Biliyorum. Anlıyorum.

Gördüklerimi, bildiklerimi anladıklarımı yazmaktan, paylaşmaktan başka hiçbir şey yapamıyorum. Tek amacım vardır. Oda partimizin güçlenmesi ve iktidar olmasıdır. 13.11.2012

11/10/12

“KAPLI KAYA YAŞAM BOYU SPOR 2OOO” NASIL DOĞDU ( OKUMANIZI ÖNERİRİM)

“KAPLI KAYA YAŞAM BOYU SPOR 2OOO” NASIL DOĞDU ( OKUMANIZI ÖNERİRİM)

Tişörtün anısı, 1998 yılında emekli olduktan sonra kaplı kaya parkında, her sabah düzenli olarak sabah sporu ve yürüyüşü yapıyordum. Sabah sporu yapan bayanlar erkekle oranla çok kalabalıktılar. Her sabah belli bir saate kendi aralarında toplu egzersizler yapıyorlardı. 2 yıl Yıl içinde spor yapan bay ve bayanlarla tanıştım. Bende baylara toplu egzersizler yaptırmaya başladım. Kısa sürede içinde toplu egzersiz yapan erkekler sayısında ciddi bir artış olmuştu.

Bayan arkadaşlarımıza toplu egzersizleri birlikte yapmayı önerdim. Önerim kabul edildi. Bayan arkadaşımla (ikimiz birlikte) toplu egzersiz yaptırıyorduk. Katılım her gün çoğalıyordu. Bayan arkadaşıma her yıl nisan ayının ilk haftasında Pazar günü etkinlik yapmayı önerdim. Önerimin kabul edilmesi üzerine 2000 yılının nisan ayının ilk haftasında Pazar günü etkinlik hazırlıklarına başladık.
( Etkinliğimiz saat 08.00 başlayacaktı) Bayanlar, baylar herkes hazırlık yapmaya başlamıştı. O gün sabah yürüyüşümüzü ve toplu egzersizi birlikte yapacaktık. Basınımızı, belediye başkanlarımızı ilçe emniyet müdürümüzü, ilçe kaymakamımızı etkinliğimize katılamaya davet ettik.

Etkinliğimize, halkımızın yoğun katılımı yanında ilçe belediye başkanımız, ilçe emniyet müdürümüz, ilçe kaymakamımız yerel basın ve medyamız davetimizi kabul edip katılmışlardı. Hep birlikte sabah yürüyüşü ve toplu egzersizler yaptık. Etkinliğimiz yerel basında, medyada ana haber bültenlerinde geniş olarak yer aldı. Etkinliğimizi 2000.2001.2002, yıllarında aynı tarihlerde gerçekleştirdik.

Tişörtleri o tarihlerde bastırmıştık. Herkes tişörtüyle sabah egzersizlerine katılıyordu. Çok güzel bir görüntü oluşuyordu. Toplu sabah kahvaltıları, kaplı kaya deresine toplu gezi ve piknikler (70-80 kişilik gruplar halinde) düzenledik. Kestane toplamaya gittik. Belirtilen tarihlerde kaplı kaya yaşam boyu spor etkinlikleri birçok kez basın ve medyamızda haber konusu olmuştur. Bursa kamuoyu duymuştu. Kaplı kaya yaşam boyu spor adı altında unutulmaz güzel birliktelikler anılar ve güzellikler yaşadık. Alt yapıyı oluşturmuştuk, hazırlamıştık. Israrlı müracaatımız toplu dilekçelerimiz, hatta taleplerimizin gerçekleşmesi için ( parkımızın aydınlatılması, temizliği, beden eğitimi öğretmeni görevlendirilmesi spor aletlerinin konulması vb. gibi) belediye başkanlığın toplu yürüyüşümüz olmuştur. Sonunda 2003 yılında belediye başkanımız beden eğitimi öğretmeni görevlendirmesiyle birlikte etkinliğimiz sona erdi.

İki sendir (2011, 2012) kaplı kaya dersine doğa gezileri yapmaya başladık. Her yıl kasım ayının ikinci haftasında Pazar günü sonbahar, nisan ayının ilk haftasında Pazar günü ilkbahar gezileri haziranın ilk haftasında Pazar günü kaplı kaya parkında tam güm piknik etkinlikleri yapıyoruz. Doğayı doğallığı seven halkımız etkinliklerimize davetlidir. İrtibat adresi balzulkuf@facebook.com, https://www.facebook.com/groups/375684952474898/?fref=ts

CHP’DE İSYAN ETTİREN YANLIŞ ALIŞKANLIĞI NASIL YOK EDECEĞİZ?

CHP’DE İSYAN ETTİREN YANLIŞ ALIŞKANLIĞI NASIL YOK EDECEĞİZ?

Örgüt toplantılarının, üye toplantılarının, delege toplantılarının, yapılmasında ki asıl amaç nedir?

Bu sorunun cevabı 2 X 2 kaç eder? Sorusunun cevabı çok basittir. Cevap Çok nettir. Çok açıktır. Tartışmasızdır.

Toplantılar, örgütün konuşması için yapılır. Delegelerin konuşması için yapılır. Üyelerin konuşması için yapılır.

Azıcık demokrasi kültürü olanlar, azıcık demokrasiyi bilenler, azıcık demokrasiye inananlar çok iyi bilirler ki, toplantılarda konuşma hakkı kutsaldır. Konuşma hakkı hiçbir gerekçeyle hiç kimse tarafından engellenemez. Konuşma hakkı gasp edilemez.

Toplantılarda, toplantıya katılanlar için, konuşma hakkı, konuşma süresi eşittir. Eşit olmak zorundadır. Ve bu eşitlik hiçbir şekilde, hiçbir gerekçeyle, hiç kimse tarafından bozulamaz. Bozulmaması gerekir.

İşte bu nedenle örgüt toplantılarında, toplantı kurallarına, toplantı usullerine, toplantı disiplinine uymak şarttır. Gereklidir.

TBMM Meclisi oturumlarında, toplantılarında, toplantı kurallarına, toplantı disiplinine, toplantı yöntemine, titizlikle uyulur. Konuşmacının konuşma süresini bir iki dakikadan fazla geçmesine izin verilmez. Toplantıyı yöneten başkan konuşmacıyı hemen uyarır. Uymazsa mikrofonu kapatır.

CHP örgüt toplantılarında, TBMM toplantılarını, toplantılarda uyulan ilke ve esasları, toplantı disiplinini kendimize örnek almalıyız.

CHP örgüt toplantılarında toplantı kurallarına, toplantı disiplinine, toplantı usul ve yöntemlerine genellikle uyulmadığı görülmektedir. Toplantının düzenlenmesinde, toplantının yapılmasında, toplantıların, örgüte, delegelere, katılımcılara duyurulmasında, gündemin hazırlanmasında, toplantının yönetilmesinde, söz hakkının kullanılmasında tam bir karmaşa disiplinsizlik, ilkesizlik kuralsızlık yaşanmaktadır. Çok daha kötüsü bunların alışkanlık haline gelmesidir.

Genellikle toplantıdan sonra denir ki “Zaman kaybetmekten başka bir işe yaramadı.” Böyle düşünenler çok haklıdırlar. Çünkü oyun kuralına göre oynanmamıştır. Çünkü toplantı usul ve yöntemine, toplantı disiplinine uyulmamıştır. Çünkü o toplantı ya kötü organize edilmiştir ya da doğru dürüst yönetilmemiştir.

CHP örgüt toplantılarında isyan ettiren yanlış alışkanlığı nasıl yok edeceğiz? Bu konuda hepimize, her birimize çok büyük görevler ve sorumluluklar düşmektedir. Bu yanlış alışkanlığı yok etmedikçe, parti içi demokrasiyi gerçekleştiremeyeceğiz. Demokrasiyi yaşatamayacağız.

Çünkü demokrasi toplantıda doğar. Demokrasinin ana sütü ise, toplantı usul, yöntem ve disiplin kurallarıdır. Demokrasi sütünü, demokrasiye içirecek olanlarda toplantıyı düzenleyenlerdir. Yönetenlerdir. Toplantıya katılanlardır.

Biz CHP liler olarak tepen tırnağa, toplantı usul, yöntemlerinin, disiplin kurallarının neler olduğunu bilmek öğrenmek anlamak ve uygulamak zorundayız. Buna hava, su, güneş, toprak kadar ihtiyacımızın olduğunu biliyorum.

Durum parti büyüklerimize, aile reislerine, karar mekanizmasında bulunanlara, başkanlarımıza, yöneticilerimize, milletvekillerimize önemle duyurulur. Umarım bu sesi duyarlar, gereğini yapmak için harekete geçerler.911.2012

11/04/12

SEÇİLEN CHP’LİLER, SEÇEN VE SEÇİLEMEYEN CHP’LİLERE DİYOR Kİ

SEÇİLEN CHP’LİLER, SEÇEN VE SEÇİLEMEYEN CHP’LİLERE DİYOR Kİ


AKP’nin, yaptıkları, yapacakları ortada iken, terör almış başını giderken, her gün şehit haberleri verilirken, iç ve dış politikada başarısızlıklar birbirini izlerken, demokrasi diyerek demokrasiden uzaklaşılırken, ülkemiz karanlığa sürüklenirken, cumhuriyet bayram kutlamaları yasaklanırken, cumhuriyet kazanımları yok edilirken, Zamlar, işsizlik, haksızlık, hukuksuzluk yolsuzluk diz boyu iken vb. gibi, konularla listeyi uzatmak mümkün.

Hiçbir CHP’linin iç sorunlara ayıracak, tartışacak, eleştirecek, konuşacak bir dakika bile zamanı yoktur. Şimdi, birlik beraberlik, dayanışma, kaynaşma zamanı. Şimdi demokrasiyi, eşitliği, adaleti, özgürlüğü, hakkı, hukuku, cumhuriyetin kazanımlarını, vatanımızın bütünlüğünü halkımızın çıkarlarını korumanın, savunmanın zamanı. Şimdi, el ele, kol kola, yan yana, huzur ve barış içinde yürümenin tam zamanı. Vb. gibi, konularla listeyi uzatmak mümkün.

İster seçilen, ister seçen, ister seçilemeyen olsun, 10 yıldan beri bu gerçekleri, anlamayan, kavramayan, göremeyen, düşünmeyen, bir kimsenin CHP’li olduğunda çok ciddi derecede kuşku duyarım. Şüphe ederim.

Bu kadar somut, acil ve önemli gerçekler karşısında, seçenleriyle, seçilenleriyle, seçilemeyenleriyle, yukarıda saydığımız sebeplerden dolayı parti içinde partimizde özlemini çektiğimiz dayanışmayı bu tür söylemlerle, uyarılarla, ikazlara sağlayabiliyor muyuz? İşte can alıcı soru bu.

Çok iyi bildiğimiz, anladığımız, yazdığımız, okuduğumuz tüm bu gerçeklere rağmen sorunun cevabı HAYIR. Neden hayır?

Çünkü önümüzde seçim var. Çünkü partiler seçim için var. Partililer seçmek ve seçilmek için var. Seçime hazırlanmak var. Seçime hazırlanırken, sadece seçilenlerin değil, onlara yakın olanların değil, seçilmek isteyen, seçilemeyen tüm üyelerin, CHP’sinin olanaklarından, parti içi demokrasinin nimetlerinden eşit ve adil derecede yararlanmaları gerekir. Şimdi eleştirme zamanı değil, şimdi birlik beraberlik dayanışma zamanı diyen, içe dönük konuşmaları bir anlamda engelleyen, sınırlayan, hatta yasaklayanlar, seçmeye ve seçilmeye yönelik olarak, parti üyeleri arsında eşitliği adaleti, hakkı, hukuku savunuyorlar mı? Uyguluyorlar mı? Partinin olanaklarından tüm üyeleri eşit derece yararlanmasına olanak tanıyorlar mı?

Bunları yapmıyorlarsa, uygulanmıyorsa üyeler arasında eşitlik adalet, hak ve hukuk gerektiği gibi uygulanmıyorsa, söylemler, uyarılar, ikazlar, yasaklamalar, sorunun çözümüne yardımcı olur mu? Parti içi barış, huzur dayanışma sağlanır mı?

Seçilenler olarak sorulardan soruların cevaplarından kaçmayalım. Sorulara sorunların cevaplarına sırtımızı dönmeyelim. Çünkü sorunlar var. Ve sorunlar çok ciddi boyutta. İç sorunlarımızı çözmediğimiz takdirde dış sorunlarımızı çözmenin çok zor olacağını düşüyorum. Seçilenlerin yani görev yetki üstlenenlerin, yani karar mekanizmasında olanların dikkatlerini bu konuya önemle çekmek istiyorum 05.11.2012

ÖNERİLER, ELEŞTİRİLER TALEPLER



1-Örgüt toplantılarının tümünde, alabildiğine disiplinsizlik, ilkesizlik, kuralsızlık yaşanıyor. Toplantı yöntemi usul ve esaslarına hiç uyulmuyor. Büyük balık küçük balığı yutuyor. Demokrasi yok oluyor.

Bu durum bazen milletvekillerimizi dahi isyan ettiriyor. Bu konuda üzerinde dikkatle ve titizlikle durulmalıdır. Toplantılarla ilgili iç tüzük, (yönetmelik) hazırlanıp il ve ilçelere gönderilmelidir. Toplantı usul ve esasları parti içi eğitimin vaz geçilmez parçası olmalıdır.

2-Delege seçimlerinde, il, ilçe seçimlerinde, seçimlerin öncesinde ve sonrasında seçmede, seçilmede, kendini ifade etmede üyeler arasında çok ciddi derecede, adaletsizlikler, haksızlıklar, eşitsizlikler yaşanmıştır. Yaşanmaktadır. Bu nedenle üyeler, gruplar arasında kırgınlıklar, dargınlıklar, kızgınlıklar, içten içe devam etmektedir. Gizli toplantıların yapıldığı kulaktan kulağa yayılmaktadır.

Örgüt birimlerinde yapılan seçimlerin hepsinde uyulması ve uygulanması gereken ilke esasları gösterir bir yönetmeliğin hazırlanıp ilçe örgütlerimize gönderilmesi son derece önemlidir.

3- partimizin can damarı olan örgütlenme ağının kurulması konusunda son derece isteksiz davranıldığı, zamana yayıldığı açıkça görülmektedir. Örgütlenme ağını kurmayan yönetimler takibe alınmalıdır.

Ayrıca her ilçe kendine göre örgütleme modeli uygulamaktadır. Örneğin bir ilçede mahalle yönetim kurulu denmekte, başka ilçede mahalle meclisi denmekte, bir başka ilçede mahalle sorumlusu denmektedir. Örgütlenme modeli tüm ilçelerimizde aynı olmalıdır. Bu konuda hazırlanacak yönetmelik örgütlerimize gönderilmelidir.

4-Örgütlenmede, tabanla ilişki ve iletişim kurmada sadece telefonunun mesajların, internetin kullanılması çok ciddi sıkıntılara ve sorunlara neden olmaktadır. Üyeler arasında ayrıcalık yaratmaktadır

İletişim canlı olarak yüz yüze yapılması her anlamda çok önemlidir. Özellikle yıllarca aynı mahallede oturan üyelerin bir birlerini hiç tanımıyor olmaları bunun en büyük kanıtı ve belgesidir.

5-İlçe yönetim kurulunda alınan kararlar, gelir ve gider kaynakları, genel merkezden gelen bilgiler, belgeler, yetkililer üyelerden, saklanmamalıdır gizlenmemelidir. Üyelerimizi doğrudan ilgilendiren her bilgi belge eylem etkinlik zaman ve süresi içinde üyelerimize duyurulmalıdır.

6-Taşra örgütlerimizin organize ettiği yıl dönümü, kutlamalarına, mitinkilere, toplu basın toplantılarına, mahalle seçimlerine katılım CHP ye hiç yakışmaysak derecede az olmaktadır.

7-Üye delegeyi seçiyor. Üye unutuluyor. Üye yok sayılıyor. Delege yönetimi seçiyor. Delege unutuluyor. Yok sayılıyor. Mahalle örgütleri, çalışma grupları oluşmuyor. Sadece yönetim ve yönetim kuruluna yakın olanlar dar kadro içinde çalışıyor faaliyet gösteriyor.

Başkanların örgüt ve üyelerin üstüne olağan üstü hâkimiyeti oluyor. Başkanın etrafında bir güç oluşuyor. Özgür irade, özgür üye tamamen etkisiz yetkisiz, çaresiz ve pasif durumuma düşmüş oluyor. Özgür irade, özgür üye Ya başkana yakın olacak, ya bir grubun üyesi olacak, ya da yılıp usanıp yok olacak. Gerçek bu.

8- örgüt çalışmalarında tüzüğün adı hiç geçmiyor, tüzük okunmuyor, tüzük uygulanmıyor.

CHP Bursa Yıldırım ilçe örgütü asil üyesi Zülfikar Bal. “balzulkuf@hotmail.com 02.11.2012


11/03/12

CHP’ ÖRGÜTLERİNDE MAHALLE SORUMLULARI, ÇALIŞMA GRUPLARININ (KOMİSYONLARIN) OLUŞMASI HAKKINDA

CHP’ ÖRGÜTLERİNDE MAHALLE SORUMLULARI, ÇALIŞMA GRUPLARININ (KOMİSYONLARIN) OLUŞMASI HAKKINDA

Bir meyve ağacı düşünün bütün dallarını kesmişsiniz. Ağacın sadece gövdesi kalmış o ağaç meyve verir mi?

Bir insan düşünün elleri, ayakları yok. O insan iş yapabilir mi? yürüyebilir mi?

Bir kitle partisi (bir örgüt) düşünün, örgütlenme yok (mahalle sorumluları, çalışma grupları yok) o parti güçlenebilir mi?

CHP örgütlerinde parti tüzüğümüzün 26. Maddesi gereğince örgütlenme ağını kurmayan, (mahalle sorumluları, çalışma grupları) kurumsallaştırma yan, aktif hale getirmeyen hiçbir CHP örgüt başkan ve yönetim kurulu üyeleri, hiçbir örgütsel başarıya imza atamazlar. Sadece başkanın ve yönetim kurulu üyelerinin, onlara yakın olanların çalışmalarıyla (kendilerini değil) örgütü ve partiyi güçlendiremezler? Parti içi barışı, huzuru, düzeni sağlayamazlar. Neden mi?

ÇOK ÖNEMLİ GEREKÇELERDEN BİRİNCİSİ
Parti tüzüğünün ilçe başkanın göreviyle ilgili olarak 28. Maddesinin 2 paragrafında diyor ki

“ ilçe başkanı ilçe yönetim kurulunun, ilçe çevresindeki belediye meclis grubunun, ilçe düzeyinde kurulmuş çalışma gruplarının, belde başkanları ve belde kurullarının, muhtarlık bölge görevlileri çalışma gruplarının kanunda tüzükte belirlenen ya da parti organlarınca verilen görevleri yerine getirmeleri için uyumlu ve verimli çalışmalarını sağlar.”

İŞTE ÇOK ÖNEMLİ GEREKÇELERDEN İKİNCİSİ
Parti tüzüğünün ilçe yönetim kurulu görevleriyle ilgili olarak 30. Maddesinin B paragrafında diyor ki
“tüzük kurallarını, kongrelerin ve üst yönetim birimlerinin kararlarını uygular, vereceği görevleri yapar. İlçe düzeyinde oluşturulan çalışma gruplarının, belde örgütlerinin, muhtarlık bölgesi görevlileri çalışma grupları ile ilçe çevresindeki belediye meclisleri, parti gruplarının çalışmalarını düzenler ve denetler.”

Üye olarak, ilçe başkan ve yönetim kurulu üyeleri olarak elimizi şakağımıza koyup bir an düşünelim. Ve kendimize soralım.

İlçemizde kaç tane belediye meclis grubu var? Kaç tane çalışma grubu var? Kaç tane belde başkanı var? Mahallelerde muhtarlık bölge görevlileri var mı? çalışma grupları oluşturuldu mu? İlçe örgütlerimizde örgütlenme ağı yoksa İlçe başkanımız ve yönetim kurulu üyelerimiz, tüzüğün gereği olan bu çalışmaları denetlemiyorlar, gerekli organizasyonları yapmıyorlar, aralarındaki düzeni ve uyumu sağlamıyorlarsa, onların yarattığı boşluğu kendileri doldurmaya çalışıyorlarsa, görevlerini yetkilerini sorumluluklarını üstleniyorlar sa yani tüzüğün kendilerine verdiği görev yetki ve sorumlukları yerine getirmiyorlarsa, yapılan hiçbir çalışma (kendileri değil) partinin güçlenmesine asla katkı sağlamaz. Çünkü Sadece gövde iş yapmaz, yol alamaz. Çünkü sadece gövde meyve veremez.

Örgütlenme ağı olmayan bir kitle partisinde, yada örgütünde örgütlenme ağı yok ise, o partide o örgütte, demokrasiden, eşitlikten, adaletten, barıştan, dayanışmadan söz edilemez.

Çünkü partinin olanaklarından dar kadro içerisinde çalışanlar, köşe başlarını tutanlar, tabanın önün görünmez barikatlar koyanlar yararlanacak ve seçimlerde onlar seçileceklerdir.

İşte bu nedenlerle hiç bir CHP’li AKP’yi, ülke sorunlarını gerekçe göstererek, parti içi sorunları görmezlikten gelemez, parti içi sorunlar yokmuş gibi davranamaz. Aksi takdirde seçim sürecinde meydana gelebilecek kırgınlar, kızgınlıklar, tartışmalar, kavgalar önlenmez. 04.11.2012

11/02/12

HA BABAM CHP’Yİ ELEŞTİRİYORSUN, AMA TAŞIN ALTINA ELİNİ KOYMUYORSUN DİYENLERE CEVAPTIR

HA BABAM CHP’Yİ ELEŞTİRİYORSUN, AMA TAŞIN ALTINA ELİNİ KOYMUYORSUN DİYENLERE CEVAPTIR.

Bu sözü, en çok kim kime söylüyor? CHP’de, kolay ve kestirme yoldan, (genellikle, grubun, kutbun, paranın, ahbap çavuş ilişkisinin sayesinde) koltuğu kapan, (seçilen) kaptığı köşeyi hiç kimseye kaptırmamak istemeyenler, ya da köşeyi kapanlara olanlara şirin gözükmek için, yapılan iş ve işlemlerin, alınan kararların, yapılan konuşmaların doğruluğunu yanlışlığını hiç düşünmeden her koşulda alkışlayanlar, yaşa var ol diyenler, parti ve parti çalışmaları hakkında yazılı sözlü düşüncelerine açıklayanlara söylüyor.

Ya da parti dışında olan, parti içindeki, koltuk kapma yarışını, savaşını, bu konuda yaşanan olayları, çok yakından takip etmeyen, araştırmayan, incelemeyen ama bu tür tartışmalardan bıkan usanan, yıllarca oyuyla CHP’ye destek, güç kuvvet veren iyi niyetli partililerimiz söylüyor.

CHP’ yaşadığımız bu süreçte, cumhuriyette tarihinde olmadığı kadar, parti içindeki sorunların hiç birisine, bir dakikasını bile ayıramayacak kadar büyük ve çetin bir mücadelenin içinde olduğunu, ikinci bir kurtuluş savaşı verdiğini bilmeyen, anlamayan görmeyen tek bir CHP’linin olduğunu düşünemiyorum.

Sadece partimizde, Türkiye’mizde değil, bölgemizde dünyamızda olup biten her şeyi küçük bir sihirli kutunun içinde sesli ve görüntülü olarak her üyemiz her yurttaşımız izlenmektedir. İnterneti, herkesin cebinde var olan telefonu buna eklersek iletişimin, haberleşmenin, bilgi akışının ne kadar üst seviyede olduğunu anlamış olacağız.

Böylesine hassas ve önemli bir süreçte, değişim rüzgârı tüm hızıyla eserken, tarihi virajı dönerken savrulmamak için CHP’lilerin en çok neye ihtiyacı vardır. Birliğe, beraberliğe, dayanışmaya, kaynaşmaya, kucaklaşmaya, yan yana, kol kola can cana aynı hedefe yürümeye, örgütlenme ağını kurmaya, hiç yanlış, hata yapmamaya hava, su, güneş, toprak kadar ihtiyacı vardır.

CHP bunu kimle, nasıl ve neyle sağlayacaktır? Genel merkezimizde, taşra örgütlerimizde seçilerek görev yetki ve sorumluluk üstlenen, karar mekanizmasında bulunan örgütümüze, üyelerimize, halkımıza öncülük rehberlik eden başkan ve yöneticilerimizle, parti içinde demokrasiyi, eşitliği, adaleti, özgürlüğü kurum ve kurallarıyla işleterek, partimizin anayasası olan parti tüzüğümüzü, partimizin değişmeyen ilkelerini, kurallarını, genel kurul kararlarını, genelge ve yönetmelikleri, partimizin programını eksiksiz uygulayarak sağlayacaktır.

Sonuç olarak, taşın altına eline sokmuyorsun diyenler, görev yetki ve sorumluluk üstlenenler, yani seçilenler, partimizin ve örgütümüzün kapılarını üyelerimize, halkımıza sonuna kadar açmalıdırlar. Bu yetmez gönüllerini ve kollarını da sonuna kadar açmalıdırlar. Buda yetmez her konuda alabildiğine açık ve şeffaf olmalıdırlar. Tüm üyelerimize örgütlenme ağı içinde görev vermelidirler.

Hiçbir görev almaya, çalışmayan, üyelik şartlarını ve sorumluluklarını yerine getirmeyen taşın altına elini sokmayan ama hiç durmadan ha babam partiyi eleştiren üyeler hakkında da parti tüzüğü hükümleri hiç tereddüt etmeden işletilmelidir. Ama kanıtsız belgesiz hiçbir üyemiz düşüncelerinden, yazılarından, konuşmalarından dolayı ulu orta asla suçlanmamalıdır. 03.11.2012