BURSA OLAY GAZETESİ YUSUF KAYIŞOĞLU VE CHP GRUP TOPLANTILARI HAK.
Bursa Olay gazetesi köşe yazarlarından Sayın Yusuf Kayış oğlu 22.11.tarihli köşe yazısında “CHP DE KAYBOLANLAR ÖNE ÇIKANLAR” başlığı altında bir makale yayınlamıştır. Makaleyi Üyesi olduğum devamlı yazılarımı paylaştığım facebook sitesinde BURSA CHP-SERBEST KÜRSÜ sayfasında okudum. O toplantıya Grup üyesi Hasan hayırlı ve Güner Aklan tarafından telefonla davet edildiğim için bende katılmış ve bir konuşma yapmıştım. (18.11.2011 TARİHİNDE BURSA CHP YILDIRIM İLÇESİ SİTELER MAHALLESİNDE YAPILAN ÜYE TOPLANTISI HAKKINDA ) konuşma metnini de yazılarımı paylaştığım sayfalarda yayınlamıştım.
Makale ve toplantı hakkında düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.
Sayın Kayış oğlu makalesinde, delege seçimlerinde alt yapı oluşturmak amacıyla Aydın Uludağ, (Nilüfer ilçesinde ) Hüseyin Akkuş, Ertuğrul Akagündüz’ gibi isimlerin daha önce bu toplantılara öncülük ettiğini, ama devamının gelmediğini, ancak işi sürükleyenlerin aynı amaçla her hafta bir mahallede toplantı yapmak üzere yıldırıma kaydığını ilk toplantılarını da siteler mahallesinde yaptıklarını, Yıldırım Belediye Meclis Üyesi Hüseyin Ertaş, Güner Aklan, Erkan Ateş Semih özer Ve Hasan Hayırlının koordinasyonunda ( "CHP YILDIRIM BİRLİK GURUBU MAHALLE TOPLANTISI ) toplantıların yapıldığını makalesinde açıklamıştır.
30 yıldan beri Yıldırım Ertuğrul Gazi mahallesinde ikamet etmekteyim. Siteler Mah. önceden E. Gaz. Mah.ne dâhildi) 2 yıldır Yıldan beri CHP Yıldırım İlçesinin aktif üyelerinden birisiyim. Aynı zamanda mahalle temsilciyim. Referandum ve seçim öncesinde halkımızla üyelerimizle milletvekili adaylarımızla birlikte kesintisiz çalışan üyelerden biri olduğumu çalışmaya katılan herkes bilir.
Seçim çalışma grupları hakkında bazı bilgileri paylaşmak istiyorum.
Genel seçim öncesi (2010 Ocak ayı sonlarında) Ergün Özçelik, Kadiriye Uysal CHP Yıldırım İlçe Başkanlığına Müracaat ederek çalışma ekiplerinin hazır olduğunu seçim ve örgütlenme çalışmaları yapmak için görev istediklerini bildiriyorlar. Ve istedikleri görevi yetkiyi alıyorlar, üye listelerini de alıyorlar ve iki ayrı ekip halinde seçim ve örgütlenme çalışmasına başlıyorlar. Çalışmalarda yapılacak masrafları kendileri üstleniyorlar. Yapılan çalışmalar toplantılar sık, sık basına medyaya haber konusu oluyor. Vakti zamanı gelince her iki çalışma grubununun başkanı Ergün Özçelik ve Kadriye uysal Milletvekili aday adaylıklarını açıklayınca çalışma gruplarından ayrılıyorlar. Kadiriye Uysaldan boşalan grup başkanlığının yerine semih özer geçiyor. Tek grup halinde seçim ve örgütlenme çalışmalarına ara vermeden devam ediyor.
Her iki grupta görevi üstlendikleri andan itibaren semih ve Ergün Beyler gruplarına katılmam için davet etmişleridir. Görevin verilme yönetimini anti demokratik bulduğum için davetleri kabul etmedim. Çalışma gruplarını tanımadım. Çalışmalarımı bireysel olarak sürdürdüm. Grupların düzenlediği toplantıda mahalle temsilcisi seçildim. Ama Mahalle temsilcisi olarak hazırladığım raporları gruplara değil doğrudan örgütlenmeden sorumlu başkan yardımcına verdim. Seçimlere çok az bir süre kala il başkanlığına görev almak için sözlü müracaatta bulundum. Semih özerin grubunda çalışabilirsin denmesi üzerine kısa bir süre grup toplantılarına katıldım. Seçim bittikten sonrada grubun görevi fiilen sona ermiş oldu.
Üye listeleri il ve ilçelerimizde güncelleştikten sonra semih özerin nilüfer ilçesinin üyesi olduğunu öğrendim. Hasan Hayırlı eski Yıldırım ilçe başkanı iken (2000 li yıllarda) beraber aynı ilçede görev yaptık. Kendisini yakından tanıyorum. Hasan hayırlı en son yapılan toplantıda gruptan ayrıldığını açıklamıştır. Ancak Hüseyin Ertaş’ı, Güner Aklan’ı, Erkan Ateş’i (Yıldırım ilçesinde) Ne referandum ne seçim çalışmalarında hiç görmedim. Son zamanlarda yapılan grup toplantılarında tanıma ve tanışma şansımız olmuştur. Erkan Ateş, ve güner Aklan beyin Nilüfer ilçesinde ikamet ettiklerini öğrendim.
Grup toplantılarına gelince
CHP içinde gruplara ve gruplaşmalara ( üyeler arasında özelikle kendini ifade etmede seçmede seçilmede eşitliği ciddi derecede bozduğu için, bazı isimlerin ve yüzlerin ön plana çıktığı için) ilkesel olarak karşı olduğumu her ortamda her zaman ifade ettim. İnternet ortamında yazılarımla dile getirdim. Ve hiçbir grubun içinde yer almayacağımı açıkladım. İlk katıldığım grup toplantısının gayri meşru olduğunu toplantıların il ve ilçe örgütlerinin öncülüğünde yapılmasını savundum. Grupları grup üyelerini il ve ilçe örgütleri düzeyinde mücadele etmeye davam etmelerini gerekirse her cumartesi günü saat 2 ilçe örgütlerinde toplanılması gerektiğini önerdim. Grup üyelerinin eleştirisine maruz kaldım.
Parti ve örgüt içinde gruplaşmalara sebebiyet verilmemsi için, üyelerimizin ve örgütlerimizin bilgilendirtmesi toplantılar yapılmasını il ve ilçe başkanlıklarımıza ısrarla ve inatla defalarca önerdim. Sesimi hiç kimseye duyuramadım. En son olarak toplantı yapılması için yıldırım ilçe başkanlığımıza 6 mahalle temsilcisinin imzaladığı dilekçeyi 29.9.2011 tarihinde imza karşılığında ilçe başkanımıza ilettim. Bu güne kadar hiçbir yanıt alamadım. İl ve ilçe örgüt yönetimleri örgüt toplantıları yapmayınca örgüt. İçinde birbirinden farklı grupların doğmasının önü açılmış oluyor. Gruplar var olunca parti içi demokrasi eşitlik adalet kökten yok oluyor. Gruplar var olunca üyenin özgür iradesiyle var olma şansı ortadan kalkmış oluyor. Bu durum grup toplantılarında, ya da grupların düzenledikleri toplantılarda çok net olarak ortaya çıkıyor. En somut göstergesi gazetelerde, internette isimler resimler yayınlanıyor. Grup toplantılarında grup üyeleri divanda yerini alıyor. Kendilerini tek tek tanıtıyor. Ama bütün bunlardan bir çok üyenin haberi dahi olmuyor. Böyle bir süreçten geçerken partimizin ve ülkemiz menfaatlerini ön plana çıkarmamız hepimizin görevi değimi?