Bu Blogda Ara

1/18/13

PARTİ ÇALIŞMALARIM VE YAZILARIM HAKKINDA ETKİLENDİĞİM BAZI KONULARI PAYLAŞMAK İSTİYORUM.



PARTİ ÇALIŞMALARIM VE YAZILARIM HAKKINDA ETKİLENDİĞİM BAZI KONULARI PAYLAŞMAK İSTİYORUM.


2010 Nisan tarihinden itibaren, ağırlıklı olarak CHP hakkında, üyesi olduğum CHP Bursa il ve Yıldırım ilçe örgüt çalışmaları hakkında,  kişisel düşüncelerimi, önerilerimi, eleştirimi, sorularımı kesintisiz olarak internet ortamında, genel merkezimiz sitesinde,  sayfalarına üye olduğum, sayfama üye olan facebook sitesinde grup ve arkadaş sayfalarında yazıyorum, paylaşıyorum.

Yazılarım, partili yol arkadaşlarım, halkımızdan beğeni almasa, ilgi görmese, 3 yıl sonra bugün bu satırları yazıyor,ve paylaşıyor  olamazdım. Yazılarım, hiç eleştiri almasaydı, tuzu olmayan yemeğe benzetirdim.  Bu anlamda doğrudan şahsımı hedef almayan eleştirileri son derece doğal, doğru ve faydalı buluyorum. Demokrasiyi özüyle ve sözüyle savunan herkes eleştiriyi içine sindirmelidir. Çünkü eleştiri demokrasinin olmazsa olmazlarından biridir.

 Hiç şüphesiz sadece yazmakla sınırlı kalmıyorum. 3 yıl boyunca taşın altına sadece elimi, kolumu değil bedenimi koyduğumu, çalıştığımı il ilçe başkanlarımız, yönetim kurulu üyelerimiz,  ilimizin milletvekilleri, parti çalışmalarına katılan üyelerimiz bilir.

İLK YAZIM  İLK  DİLEKÇEM İLK  CEVAPLAR

29.5.2010 tarihinde ilk yazımı, (ilk dilekçemi) gereği yapılması için CHP Bursa İl Başkanlığımıza, Bilgi için Bursa Nilüfer İlçe belediye Başkanımıza, Genel Merkezimize e- posta ile yollamış yazmış ve yanıt almıştım. Dilekçemin ve aldığım yanıtların bağlantı adresini veriyorum. Adresi tıklayarak mutlaka okumanızı talep ediyor öneriyor ve istiyorum. (o tarihte ne yazmışım ne yanıtlar almışım)

http://cancana-balmel.blogspot.com/2013/01/chp-bursa-il-baskanligina_18.html

Kolayca kabul edemediğim, doğru bulmadığım, etkilendiğim konulardan biri, yazmaya başladığım ilk günden beri doğrudan şahsıma yönelik olarak  yazılı, sözlü eleştirileri, uyarıları, ikazları eski, yeni il ve ilçe örgüt yöneticilerimizin bazılarından ve daha yöneticilerimize yakınlık duyan üyelerimizden  (yazılarımın hiç birinde kişileri hedef almamaya, eleştirmemeye azami derece dikkat ettiğim halde) Almış ve  alıyor olmamdır.

Yazdığım yazılardan dolayı doğrudan ya da dolaylı olarak şahsıma karşı yapılan yazılı ve sözlü uyarıların dışında, yazılarımın, silinmesi yada engellenmesi konusunda somut olarak hiçbir suç belgesi ortaya konmuyor. Suç belgesini, suç teşkil eden yazımın hangisi olduğunu gerçekten çok isterdim. Kişilerin değil, ama partimizin yetkili organın vereceği uyarıya, ikaza, cezaya her zaman her partili gibi  saygı duyardım. Cezamın bedelini öderdim. (Bu konuda örgütümüze yazılı ve sözlü olarak bir çok kez başvuruda bulundum)

Suçlamalar genel oluyordu. Örneğin, devamlı aynı konuları yazıyorsun. İnternet ortamında devamlı CHP’yi örgüt yöneticilerini eleştiriyorsun.  Çok sık yazıp sayfaları meşgul ediyorsun. Okurları aynı olan birçok sayfada ve grupta aynı yazıları yayınlıyorsun. Şikayetlere neden oluyorsun, bıktırıcı oluyorsun, gibi konulardı. Paylaşıma açık olan yüzlerce yazım içinden tek bir örnek gösterilmiyordu.

Evet, itiraf ediyorum, eski il ve ilçe yöneticilerimiz zamanında, yeni seçilen il ve ilçe yöneticilerimiz zamanında genelde aynı konuları farklı açılardan yazdığım doğrudur. Gerekçesi de son derece açıktır. Nettir. Somuttur. Çükü yöneticilerimiz, milletvekillerimiz, delegelerimiz, tüzüğümüz önemli ölçüde değişmiş olsa da, örgütsel faaliyet ve işleyiş anlamında, farklı çalışmaları, farklı uygulamaları, kapsamlı değişiklikleri göremediğim için (Örneğin, örgütlenme ağının kurulması, çalışmaların, tabana yayılması,  tabanla, halkla bütünleşme dayanışma içine girilmesi, çalışmalarda, görev, yetki ve sorumlulukların kullanılmasında tüzük hükümlerine  uyulması vb. Gibi konularda) yazılarımın içeriğideğişmiyordu.

İkinci bir neden ise, Kendi penceremden baktığımda, yıllarca iktidar olamayışımız daki asıl sorunu  partimizin dışında değil, içinde gördüğüme  inandığım  için yazılarımın içeriğinde önemli değişme değişmiyordu.

CHP’sinin sadece CHP’lilerin değil, halkımızın partisi olarak gördüğüm için, parti ve örgütlerimizin çalışmalarıyla ilgili birçok bilgileri, gelişmeleri, olayları örgüt yöneticilerimizden değil, yerel ve ulusal basından, internet ortamında yayınlanan haberlerden öğrendiğim için, düşüncelerimi internet ortamında paylaşmakta hiçbir sakınca görmedim. Görmüyorum.

Bursa yerel basınımızdan bazı gazetecilerimiz, facebook sayfalarında yayınladığım yazılarımı alarak köşelerinde yayınlamışlardır. O yazılardan birkaç tanesinin bağlantı adreslerini veriyorum. mutlaka okumanızı talep ediyor ve istiyorum.

http://www.bursahaber.com.tr/%E2%80%98yalniz-chpli-zulfikar-balin-ruyasi-makale,2695.html

http://cancana-balmel.blogspot.com/2013/01/tehlikeli-sorular.html

htmlhttp://www.ahmeteminyilmaz.com/tag/zulfikar-bal/

http://www.yeniulus.com/chpde-kimlerin-yuzu-maskelidir--makale,765.html

ÖZÜN SÖZÜ

Asıl ve esas olan CHP içinde, örgüt içinde, ne kadar çok çalıştığımız, ne kadar ön planda gözüktüğümüz değildir. Tüzüğümüzün çalışma ilkeleriyle ilgili olan 5. Maddesini, örgütlenme ağıyla ilgili olan 26. Maddesini, parti içi eğitimle ilgili olan 81. Maddesini örgütlü yaşamın pratiği içinde uygulamaya konulması ve bu konularda kalıcı başarı  elde  edilmesidir. bu konularda başarı  elde  edemiyorsak hiç bir zaman kalıcı başarılara imza  atamayız. Partimizin başarısı için değil, kendimizin başarısını ön plana çıkarmaya çalışırsak hiçbir zaman  kalıcı başarıya imza  atamayız.

Zamanın altın kadar değerli olduğu hassas bir süreci yaşıyoruz. Geriye dönüşü olmayan toplumsal değişim  sürecini yaşıyoruz.  Bu  anlamda zamanı çok  iyi değerlendirmediğimiz, kullanmadığımız takdirde son pişmanlık fayda vermeyecektir. Zamanı kullanırken, hiçbir gerekçeyle parti içi sorunları hasır  altı  etmemeliyiz. Kendi içimizdeki sorunları çözemediğimiz taktirde, kendi dışımızdaki sorunları  çözmemizin ve  rakiplerimizi yenmemizin çok zor olduğunu  kabul etmeliyiz.  19.01.2013

Tehlikeli sorular


Tehlikeli sorular

09 Eylül 2011, 04:11:20:
Facebook’ta “Bursa CHP Serbest Kürsü” adıyla oluşturulan bir grup var.
Burada çok çeşitli konular tartışılıyor, masaya yatırılıyor.
Değişik fikirler, bakış açıları ve değerlendirmeler paylaşılmakta.
İleti sayısı fazla olunca, insan ister istemez takip ediyor.
Grubun en aktif üyelerinden CHP’li Zülfikar Bal, CHP Bursa il örgütünün 19 bin üyesi olduğu yönündeki habere dayanarak,dün “Çok tehlikeli sorular” başlığı altında maddeler sıralamış. Şöyle ki;
Soru 1- 19 bin üyeden kaç tanesi, il ve ilimizin ve üyesi olduğu ilçelerin yönetim kurulu üyelerini tanıyor?
Soru 2- 19 bin üyeden kaç tanesi, yönetim kurullarının olağan toplantılarını kaç gün arayla, hangi günler, kaç kişiyle, nerede, ne zaman toplandığını, hangi kararları aldığını, hangi kararların uygulamaya koyulduğunu bilir?
Soru 3- 19 bin üyeden kaç tanesi, yönetim kurulu toplantılarında görüşülecek olan gündem maddelerini kimin, kimlerle, nerede, ne zaman, nasıl ve neye göre hazırladığını, görüşülecek gündem maddeleri hakkında görüş ve düşüncelerini toplantıdan önce hazırlamak için, yönetim kurulu üyelerine kaç gün önceden haber verildiğini biliyor?
Soru 4- 19 bin üyeden kaç tanesi, gününde ve zamanında alınan ve uygulanan kararlardan, yapılan ve yapılacak olan iş ve işlemlerden, yapılan ve yapılacak toplantılardan haberdar olur?
Soru 5- 19 bin üyeden kaç tanesi, üyesi olduğu örgütün yıllık gelir ve gider kaynaklarının ne kadar olduğu hakkında bilgi sahibidir?
Soru 6- 19 bin üyeden kaç tanesi, parti içi seçimlerde, seçilmede, seçmede kendini ifade etmede, düşüncelerini, öneri ve eleştirilerini açıklamada eşit haklara sahip olduğunu bilir?
Ve ekliyor…
Demokratik örgütte ve işleyişte üyelerin bilmesi gereken bu sorulara, somut cevap vermeyenler, veremeyenler demokrat olabilir mi?
Söylemlerinde, eylemlerinde inandırıcı olabilir mi?
Üyelere güven verebilir mi?
Soruların ardından da, tüzüğün yeniden hazırlandığı bugünlerde, yeni CHP döneminde ve yönetiminde yöneticilerin bu sorulara somut cevaplar vermesi, isteyen üyelerin bu bilgilere engelsiz ulaşması temennisinde bulunuyor.

Doğruya doğru. CHP’nin en büyük sorunlarından biri de iletişimsizlik değil mi?
Bal’ın, bunlara ilişkin yorumları da var…
Parti yöneticileri kendi delegesiyle, mahalle temsilcisiyle, üyesiyle iletişim kuramıyor, kurmuyor. Tavanla taban kopuk olunca da örgütten verim alınmıyor.
Örgütlenme çok zayıf…
Çalışma grupları, temsilciler, sorumlular yok. Bunlar olmayınca da çalışmalar eksik. Sosyal etkinlikler, tanışma-kaynaşma programları vb. organizasyonlar es geçilince, sorumluluk tabana, üyelere yayılmıyor ve doğal olarak kopukluk ortaya çıkıyor.
Örgütler çekim merkezi haline gelemiyor…
Ve üyelerle yönetimler arasında yabancılaşma başlıyor. Üyeler haklarını, görevlerini unutuyor. Yanlış yerlerde, yanlış zamanlarda suçlayıcı yargılayıcı oluyorlar. Yargılananlar ve suçlananlar da kendilerini savunuyorlar.
Ve böylece kısırdöngüye giriliyor. Demokratik işleyiş ve sorgulama ortadan kalkıyor.
Kör döğüşü başlıyor.Kimin, nereye, neden vurduğu bilinmiyor.

Zülfikar Bal’ın bu tespit ve değerlendirmeleri yerinde. İşleyiş aynen böyle...
İl Başkanı Gürhan Akdoğan ile geçenlerde sohbet ederken, üyelerle ilgili güncelleme yaptıklarını anlatmıştı. “Bu ilk adım” demişti.
Yukarıdaki tespitlere göre, anlaşılan tam isabet bir çalışma olacak.

CHP BURSA İL BAŞKANLIĞINA


 CHP BURSA İL BAŞKANLIĞINA 
Üyesi olduğum CHP Yıldırım İlçe Başkanlığımızın facebook iletişim sayfasında yazılarım siliniyor.  Sayfa 28.11.2012 tarihinde ikinci kez (hiçbir açıklama yapılmadan) paylaşımıma kapatılmıştır.  Bilgi edinmem, yazılarımı paylaşmam engellenmiştir. partinin bir üyesi olarak şahsıma haksızlık yapılmıştır. Suçumun ne olduğunu yazılı olarak öğrenmek istiyorum. 
İl başkanlığımızdan, örgütümüzden hakkımın aranması ve savunulması için gereğinin yapılmasını bilgilerinize önemle arz diyorum.  05.12.2012                                                                        
                                                                                                                             Zülfikar BAL
                                                                                                                CHP Yıldırım E.gazi Mah. üyesi

1/17/13

SAYIN SAMİ AKYÜREK


SAYIN SAMİ AKYÜREK

Bir sayfa üyesinin (mesut Barbaros) 15.1.2013 tarihinde “BURSA HALKLA İLİŞKİLER “ Sayfasında yayınladığım “DEMOKRASİ İSTİYORUM DİYE, KİMİN YAKASINA YAPIŞACAĞIM”  başlıklı yazıma yaptığı 17.1.2013 tarihinde yaptığı yorumun silindiğini açıklamış ve silene sayfada sitem etmiştir.  Sitem üzerine aynı tarihte sizin yanıt verdiğinizi, ilimiz örgütü bilişim komisyonunda görevli olduğunuzdan dolayı, sayfa sorumlusu olduğunuzu öğrendim.  

Öncelikle CHP Bursa il örgütümüzün bilişim komisyonuna seçildiğiniz ve sayfa sorumlusu olduğunuz için sizi kutluyor ve görevinizde başarılar diliyorum.
  
Sayfadan silinen yazılar hakkında 17.1.2013 tarihinde,   “BURSA HALKLA İLİŞKİLER “ sayfasında ilk dersi de bana vermişsiniz. Diyorsunuz ki,

“Zülfikar Bey sizin yazılarınız silinmedi. Yazılar altına yapılan ilgisiz paylaşımlar siliniyor. Yıldırım ilçenin tüm (2 paylaşım altına yorum yaptım, siz tüm paylaşımlar altına diyorsunuz) paylaşımlarının altına yorum olarak paylaşmışsınız hepsini sildim. Artık biraz şunu öğrenin. Şu facebook adabını, sürekli başkalarını suçlamak yerine birazda kendiniz üzerinde düşünmenizi öneririm”

Öneriniz ve tavsiyeleriniz çok için teşekkür ederim.  Keşke bu önerilerde tavsiyelerde bulunurken genel suçlama yerine, sayfa sorumlusu olarak Facebook ta adaba uymayan, paylaşımlarımla ilgili başkalarını suçladığıma dair paylaşımlarla ilgili  ( 3 yıldan beri yazıyorum. Binlerce paylaşımım var. Hepsi duruyor ve hepsi herkese açık)tek bir somut örnek gösterseydiniz.  Bende, paylaşımları okuyanlarda suçumun ne olduğunu bilip anlasaydık çok daha iyi olurdu.

2010 Nisan tarihinden itibaren yazılarımı internet ortamında, genellikle üyesi olduğum ve üyem olan facebook sayfalarında yazılarımı paylaştığımı en iyi bilenlerden biride siz siniz.  İlçe başkanımız Sayın Güner Aklan İlçemize Henüz başkan seçilmeden aylar önce açtığı grup sayfada yazılarımı yayınlamam için davet etmişti. Uzun süre yazılarımı sayfasında paylaşmıştım.  Bazı yazılarım o sayfadan alınarak yerel gazetelerimizde köşe yazılarında yayınlandığı bilginiz dâhilindedir. Karşılıklı sohbet etme sekte, o süreçte sizinle paylaşımlarımız yazışmalarımız olmuştur.   (Siz ilimiz bilişim komisyonunda bende ilçemiz eğitim komisyonunda partimize, halkımıza hizmet ediyoruz.)

Yazılarım, “ Bursa halkla ilişkiler” sayfasından, yıldırım ilçe başkanlığımız sayfasından silinmiştir” silme gerçekleri silinen sayfalarda değil, ama özel mesaj sayfama yazılmıştır. İlçe başkanlığımız sayfası birkaç defa paylaşımıma kapatılmıştır. Durum ilçemizden sorumlu ilimiz başkan yardımcımıza bildirmem üzerine sayfa paylaşıma tekrar açılmıştır. 28.11.2012 tarihinden itibaren ise sayfa süresiz olarak paylaşımıma kapatılmıştır. Paylaşımlarımın ilçemiz sayfasında yayınlanması yasaklanmıştır. Durumu il başkanımıza sözlü ve yazılı olarak iletmiş durumdayım. Takdir il başkanımızın ve örgütümüzündür.

Paylaşımlar konusunda herhangi bir disiplin suçum varsa, suçumun ne olduğunu, hangi yazımda hangi paylaşımımda suç işlediğimi, hangi yazımla kimi suçladığımı bilmek istiyorum.  Suçum yoksa paylaşım yasağının kalkmasını talep ediyorum. İlimiz bilişim komisyonu ve sayfa sorumlusu olarak durumu bilgilerinize arz ediyorum.  Saygılarımı sunuyorum. 17.01.2013

1/15/13

DEMOKRASİ İSTİYORUM DİYE KİMİN YAKASINA SARILACAĞIM


DEMOKRASİ İSTİYORUM DİYE KİMİN YAKASINA SARILACAĞIM

CHP’ li olacaksınız, eşitliği, adaleti, özgürlüğü, demokrasiyi, hakkı, hukuku savunacaksınız.

CHP’li olacaksınız, parti ve örgüt içinde tanışmayı, kaynaşmayı, dayanışmayı, birliği, bütünlüğü savunacaksınız.

CHP’li olacaksınız cumhuriyeti, cumhuriyetin kazanımlarını, CHP’sini savunacaksınız

CHP’li olacaksınız üyelik görev yetki ve sorumluluklarınızı eksiksiz olarak yerine getireceksiniz

CHP’li olacaksınız,  30 yıldır aynı ilçede aynı mahallede oturacaksınız,  mahallenizdeki üyeleri, delegeleri tanımayacaksınız, tanıştırılmayacaksınız,

CHP’li olacaksınız, CHP’nin üyesi, delegesi, mahalle sorumlusu olacaksınız, komisyonlarda görev alacaksınız hiçbir örgüt toplantısında, üyeler, delegeler huzurunda seçilmişlerin konuşmalarından fırsat bulup aylarca, yıllarca partiniz, örgütünüz hakkında konuşamayacaksınız.  Kendinizi, düşüncelerinizi ifade edemeyeceksiniz. Soru sorup, öneri ve eleştirilerde bulamayacaksınız. parti ve örgüt çalışmaları  hakkında  zamanında hakkınız olan  bilgileri alamayacaksınız.

CHP’li olacaksınız, örgüt içinde, partinizden başka hiç kimseye bağlı ve bağımlı olmadan özgür iradenizle varlığınızı kanıtlayamayacaksınız, eşit koşullarda yarışamayacaksınız. Alınacak kararlarda söz sahibi olamayacaksınız

Ama diğer taraftan seçilmiş olanlar, görev yetki ve sorumluluk üstlenenler,  karar mekanizmasında bulunanlar, parası çok olanlar,  irili ufaklı,  güçlü zayıf grup kuranlar, CHP’nin adını, nüfuzunu olanaklarını kullanarak, istedikleri zaman, istedikleri yerde, istedikleri kadar istedikleri kişilerle, üyelerle, delegelerle toplantılar yapacaklar,  Kendilerini özgürce  tanıtacaklar. ne kadar, çalışkan  ve  özverili olduklarını  anlatacaklar. Demokrasiden, özgürlükten, adaletten  bahsedecekler. Ama  aynı olanakları  başka üyelere  tanımayacaklar.  Hiyerarşi oluşuma göre düzenledikleri toplantılarda istedikleri kadar konuşabilecekler, istediklerini, istedikleri kadar konuşturacaklar. Buna da  demokrasi  diyecekler.

Şu veya bu gerekçelerle İstedikleri zaman, istedikleri yerlere, istedikleri kadar kendilerine yakın olanlarla, kendilerine şirin ve sevimli görünenlerle, doğru  yanlış  demeden, her yerde  her  zaman  alkışlayanlarla birlikte ziyaretlerde, düğünlerde bulunacaklar, görüşmeler yapacaklar. Ama  aynı  olanakları  başka  üyelere  tanımayacaklar. Buna da  demokrasi  diyecekler.

Ama bunların hiç birini önceden planlayıp programa almayacaklar.  Üyelere, örgüte duyurmayacaklar. Hepsini günü birlik yapacaklar. Bu çalışmalar haftalarca, aylarca yıllarca devam edecek. Bu konularla ilgili her türlü, öneri eleştiri kulak  ardı  edilecek.  Seçim takvimi yaklaştıkça bu tür çalışmalar,  çok daha hızlanacak. Gruplar çoğalacak, yarış hızlanacak Ortalık toz duman olacak kimse kimseyi göremeyecek. Buna da  demokrasi  diyecekler.

BÖYLE BİR ORTAMDA, PARTİNİN ÖZGÜR BİR ÜYESİ OLARAK CHP’DE EŞİTLİK, ADALET, ÖZGÜRLÜK İSTİYORUM. DEMOKRASİ İSTİYORUM DİYE KİMİN YAKASINA SARILACAĞIM? KİMDEN  HESAP  SORACAĞIM? KİME  DERDİMİ  ANLATACAĞIM?

ÖNEMLİ BİR ÖNERİ

Parti üst yönetimi tarafından parti sorunların çözümü doğrultusunda kayda değer adımların atılması, uygulamaya konulması şarttır.

Örneğin örgüt çalışmalarında parti tüzüğüne kesinlikle uyulması. uymayanların uyarılması gibi.  Partimize nitelikli, yetenekli, bilgili, birikimli çalışkan insanların  kazandırılması gibi, yıllarca aynı ilçede  aynı  mahallede ikamet eden üyelerimizin, delegelerimizin  bir  birleriyle  tanıştırılması gibi.  

ÖNEMLİ BİR SORU

Bunları yazmak mı CHP’ye çok zarar veriyor?  Yoksa kronikleşen yıllarca tedavi edilmeyen, edilmek istenmeyen bu hastalık,   bu anlayış, bu zihniyet, bu yanlış uygulama mı CHP’ ye daha çok zarar veriyor?

1/13/13

HEM NALINA, HEM MIHINA, HEM DÜNE, HEM BU GÜNE YÖNELİK, OKKALI BİR YAZI




Uzun yıllardır değişmeyen, değiştirilemeyen, hizipçiliği, grupçuluğu yaratıp, CHP’ye aşılayan Deniz Baykal ve Önder Sav ekibi CHP’nin başından gitti mi? Gitti. 

Milletvekili seçimleri oldu. Parti içi seçimler oldu. Yıllarca değişmeyen değiştirilemeyen, küçük olsun benim olsun diyerek CHP’yi halktan uzaklaştıran, hizipçiliğin, grupçuluğun temsilcileri olan milletvekilleri, il, ilçe başkanları, yönetim kurulu üyeleri, ilçe, il, kurultay delegeleri değişti mi? Değişti.

CHP tüzüğünün önemli maddeleri değişti mi? değişti.

Tüzüğün, 27. Maddesine rağmen, CHP’deki köklü değişimlere rağmen, genel başkanımızın bağlantı yazısındaki somut demecine rağmen, taşra örgütlerinde örgütlenme ağı kuruldu mu? (mahalle sorumluları, çalışma grupları) Kurumsallaştı mı? Aktif hale geldi mi? hayır.

Tüm çalışmalardan, yapılan tüm iş ve işlemlerden (ziyaretler, görüşmeler, eylemler, etkinlikler, kutlamalar, açılışlar, basın toplantıları, demeçler, nutuklar vb. Gibi) çok daha önemli olan örgütlerde, örgütlenme ağının kurulması, kurumsallaşması, aktif hale gelmesi değil midir? Evet

Cumhuriyetin kazanımları tehlikede ise, zamlar yağmur gibi yağıyorsa, ülke iyi yönetilmiyorsa, demokrasiden uzaklaşılıyor sa, bunların bilincinde ve farkında isek, o zaman kendimize soralım.

Dün ve bugün CHP’si taşra örgütlerinde örgütlenme ağının kurulmasında, yani halkla birleşip bütünleşmede, kaynaşıp kucaklaşmada, örgüt başkan ve yönetim kurulu üyeleri, aylarca, yıllarca neden bu kadar isteksiz davranıyorlar? Neden ayak sürüyorlar? Neden küçük kalıcı olmayan işleri, öne çıkararak, reklama dönüştürerek günü kurtarmaya, halkı, üyeleri avutmaya oyalamaya çalışıyorlar?

Örgütlenme ağının kurulmasına engel olan kim? AKP’mi? hayır. Siyasi partiler yasası mı? Hayır. Seçim yasası mı? Hayır. Hayır. Hayır. Bunların hiç biri değil.

Sorunun yanıtı, 2 sene önce yazdığım (1.12.2010 tarihli) yazının son iki paragrafında somut olarak verdiğimi düşünüyorum. Yazımın bağlantı adresini bilginize, ilginize, yorumunuza sunuyorum. Bir kere daha okumanızı önemle talep ediyorum.

SÖZÜN ÖZÜ

Kişilerin, isimlerin, başkanların, yönetimlerin, tüzüğün değişmesi yetmiyor. Anlayışların, zihniyetlerin, yanlış alışkanlıkların, uygulamaların değişmesi gerekiyor. Aynaya bakalım gerçek suçluyu orada göreceğiz. o suçlunun AKP olmadığını anlayacağız. Ne ararsak kendimizde kendi içimizde arayalım. 13.1.2013

YENİ GÖREVE BAŞLAYAN İLÇEMİZ GENÇLİK KOLU YÖNETİMİNİ KUTLUYOR VE BAŞARILAR DİLİYORUM.


YENİ GÖREVE BAŞLAYAN İLÇEMİZ GENÇLİK KOLU YÖNETİMİNİ KUTLUYOR VE BAŞARILAR DİLİYORUM.

CHP Bursa Yıldırım İlçe Örgütü yeni oluşan gençlik koluna yeni başarılar diliyorum. Bir önceki gençlik kolu yönetim kurulu nasıl ve ne sebepten dolayı istifa ettiği, yeni gençlik kolu yönetiminin atamayla mı seçimle mi geldiği konusunda, üyelerimizi örgütümüzü bu sayfada yazılı açıklamayla bilgilendirilmesini isterdim.

Yeni seçilen ilçemiz gençlik kolu yönetim kurulumuzun üyelerimizle tanışmak, kaynaşmak, amacıyla Uludağ'a düzenlediği destekliyorum. böyle bir karar aldıkları için gençlerimizi gönülden kutluyorum. Bu tür sosyal etkinliklerin, eğlencelerin, dinlenceler in düzenlemesi en az eylemler etkinlikler kadar önemli gerekli ve hatta zorunlu olduğunu olduğunu düşünüyorum.

CHP Yıldırım İlçe Başkanlığımızın tüm ilçe üyelerimizi kapsayacak şekilde hasret kaldığımız, ihtiyacımız olan (pahalı yemeklerin dışında) bu tür etkinliklerin, şölenlerin düzenlemesini önemle öneriyorum.

NOT: Bu yazımı İlçe başkanlığımıza ait facebook iletişim sayfasında yayınlamayı çok isterdim. Ama gerekçesi açıklanmayan sebepten dolayı ilçemiz iletişim sayfası, yazılarıma ve paylaşımıma 28.11.2012 tarihinden beri yasaklanmıştır. Haksız olarak verilen bu cezanın ne zaman biteceğini ise bilmiyorum. 13.1.2013

1/12/13

CUMHURİYETE, DEMOKRASİYE, CHP’YE İNAN, BU DEĞERLERİ ÖZÜMSEYEN, SAVUNAN CHP’Lİ BİR ÜYE OLARAK, ÖZÜYLE, SÖZÜYLE CHP’LİYİM DİYEN CHP’LİLERE DİYORUM Kİ CHP’nin iktidar olamayışının önündeki en büyük engel, nasıl ki dün, DYP, MHP, ANAP, RP, vb. gibi siyasi rakibi olan partiler değilse, bugün de AKP değildir. Yarında AKP veya başka siyasi partiler olmayacaktır. Çünkü siyasi partiler demokrasinin olmazsa olmazlarından en önemlisidir. O zaman CHP’yi yönetenler, yönetimlere seçilenler, görev yetki ve sorumluluk üstlenenler, karar mekanizmasında bulunanlar, yani örgüt başkanları, yönetim kurulu üyeleri, CHP üyelerini, CHP’ye gönül veren, oy veren halkımızı AKP ile AKP’nin yaptıkları veya yapacakları ile korkutmaktan, ürkütmekten vazgeçmelidirler. Parti ve örgüt içindeki sorunları, haksızlıkları, adaletsizlikleri, eşitsizlikleri, antidemokratik uygulamaları gündeme getiren, soran, sorgulayan, konuşan, eleştiren, öneren CHP üyelerini, CHP’ye gönül veren, oy veren halkımızı AKP ile AKP nin yaptıkları ile yapacakları ile korkutmaktan ürkütmekten vazgeçmelidirler. Çünkü AKP vardır. Yaptıklarıyla yapacaklarıyla yıllarca iktidardadır. Çünkü CHP vardır. Yaptıklarıyla yapacaklarıyla yıllarca muhalefettedir. Çünkü CHP’de yıllardan beri parti içi, sorunlar vardır. Bunların hepsi inkâr edilmez somut gerçeklerdir. O zaman CHP’li başkanlar, yöneticiler, üyeler olarak, CHP’ye gönül verenler oy verenler olarak işimize gelse de, gelmese de, bu gerçekleri olduğu gibi kabul etmek zorundayız. Bu gerçekleri olduğu gibi kabul edersek, AKP ile AKP’nin yaptıklarıyla yapacaklarıyla nasıl etkili mücadele ediyorsak, aynı etkili mücadeleyi, aynı oranda ve aynı kararlılıkla parti ve öğüt içindeki sorunları yok etmek içinde vermeliyiz. Vermek zorundayız. Aksi takdirde, AKP’nin yaptıklarını yapacaklarını gerekçe göstererek, kendi içimizdeki sorunları görmezden gelirsek, her seferinde AKP’yi ve AKP’nin yaptıklarını yapacaklarını gerekçe göstererek sorunları ötelersek, hasır altı edersek, bu konuda yapılan eleştirilere, önerilere kulaklarımızı tıkarsak, parti içinde haksızlıklarla, adaletsizliklere isyan edenleri aynı gerekçelerle azarlarsak, susturursak, kendi bindiğimiz dalı kesmiş oluruz. AKP den daha çok zararı kendimize, partimize vermiş oluruz. CHP’de seçilmeye emekleriyle, çalışmalarıyla, inançlarıyla, bilgileriyle birikimleriyle hak kazananların, CHP ye, cumhuriyete, demokrasiye inanların, bu değerleri özümseyenlerin seçilmesi için, parti içi demokrasinin işlemesi şarttır. Zorunludur. Parti içi seçim yarışında üyeler arasında, kendini, düşüncelerini ifade etmede, tanımada, tanınmada eşitliğin, adaletin, hakkın, hukukun sağlanması şarttır. Zorunludur. Aksi takdirde kendi bindiğimiz dalı kesmiş oluruz. AKP den daha çok zararı kendimize, partimize vermiş oluruz. CHP’de mevcut yapı içinde sorunların çözümü tabandan tavana doğru değil, tavandan tabana doğru olmak zorundadır. Bu nedenle tavandakilere yani başkanlara, yönetim kurulu üyelerine, aile Reislerine yani seçilenlere tarihi, görevler, tarihi sorumluluklar düşmektedir. 13.1.2013

CUMHURİYETE, DEMOKRASİYE, CHP’YE İNAN, BU DEĞERLERİ ÖZÜMSEYEN, SAVUNAN CHP’Lİ BİR ÜYE OLARAK, ÖZÜYLE, SÖZÜYLE CHP’LİYİM DİYEN CHP’LİLERE DİYORUM Kİ

CHP’nin iktidar olamayışının önündeki en büyük engel, nasıl ki dün, DYP, MHP, ANAP, RP, vb. gibi siyasi rakibi olan partiler değilse, bugün de AKP değildir. Yarında AKP veya başka siyasi partiler olmayacaktır. Çünkü siyasi partiler demokrasinin olmazsa olmazlarından en önemlisidir.

O zaman CHP’yi yönetenler, yönetimlere seçilenler, görev yetki ve sorumluluk üstlenenler, karar mekanizmasında bulunanlar, yani örgüt başkanları, yönetim kurulu üyeleri,

CHP üyelerini, CHP’ye gönül veren, oy veren halkımızı AKP ile AKP’nin yaptıkları veya yapacakları ile korkutmaktan, ürkütmekten vazgeçmelidirler.

Parti ve örgüt içindeki sorunları, haksızlıkları, adaletsizlikleri, eşitsizlikleri, antidemokratik uygulamaları gündeme getiren, soran, sorgulayan, konuşan, eleştiren, öneren CHP üyelerini, CHP’ye gönül veren, oy veren halkımızı AKP ile AKP nin yaptıkları ile yapacakları ile korkutmaktan ürkütmekten vazgeçmelidirler.

Çünkü AKP vardır. Yaptıklarıyla yapacaklarıyla yıllarca iktidardadır. Çünkü CHP vardır. Yaptıklarıyla yapacaklarıyla yıllarca muhalefettedir. Çünkü CHP’de yıllardan beri parti içi, sorunlar vardır. Bunların hepsi inkâr edilmez somut gerçeklerdir.

O zaman CHP’li başkanlar, yöneticiler, üyeler olarak, CHP’ye gönül verenler oy verenler olarak işimize gelse de, gelmese de, bu gerçekleri olduğu gibi kabul etmek zorundayız.

Bu gerçekleri olduğu gibi kabul edersek, AKP ile AKP’nin yaptıklarıyla yapacaklarıyla nasıl etkili mücadele ediyorsak, aynı etkili mücadeleyi, aynı oranda ve aynı kararlılıkla parti ve öğüt içindeki sorunları yok etmek içinde vermeliyiz. Vermek zorundayız.

Aksi takdirde, AKP’nin yaptıklarını yapacaklarını gerekçe göstererek, kendi içimizdeki sorunları görmezden gelirsek, her seferinde AKP’yi ve AKP’nin yaptıklarını yapacaklarını gerekçe göstererek sorunları ötelersek, hasır altı edersek, bu konuda yapılan eleştirilere, önerilere kulaklarımızı tıkarsak, parti içinde haksızlıklarla, adaletsizliklere isyan edenleri aynı gerekçelerle azarlarsak, susturursak, kendi bindiğimiz dalı kesmiş oluruz. AKP den daha çok zararı kendimize, partimize vermiş oluruz.

CHP’de seçilmeye emekleriyle, çalışmalarıyla, inançlarıyla, bilgileriyle birikimleriyle hak kazananların, CHP ye, cumhuriyete, demokrasiye inanların, bu değerleri özümseyenlerin seçilmesi için, parti içi demokrasinin işlemesi şarttır. Zorunludur.

Parti içi seçim yarışında üyeler arasında, kendini, düşüncelerini ifade etmede, tanımada, tanınmada eşitliğin, adaletin, hakkın, hukukun sağlanması şarttır. Zorunludur. Aksi takdirde kendi bindiğimiz dalı kesmiş oluruz. AKP den daha çok zararı kendimize, partimize vermiş oluruz.

CHP’de mevcut yapı içinde sorunların çözümü tabandan tavana doğru değil, tavandan tabana doğru olmak zorundadır. Bu nedenle tavandakilere yani başkanlara, yönetim kurulu üyelerine, aile Reislerine yani seçilenlere tarihi, görevler, tarihi sorumluluklar düşmektedir. 13.1.2013

CUMHURİYETE, DEMOKRASİYE, CHP’YE İNAN, BU DEĞERLERİ ÖZÜMSEYEN, SAVUNAN CHP’Lİ BİR ÜYE OLARAK, ÖZÜYLE, SÖZÜYLE CHP’LİYİM DİYEN CHP’LİLERE DİYORUM Kİ

CHP’nin iktidar olamayışının önündeki en büyük engel, nasıl ki dün, DYP, MHP, ANAP, RP, vb. gibi siyasi rakibi olan partiler değilse, bugün de AKP değildir. Yarında AKP veya başka siyasi partiler olmayacaktır. Çünkü siyasi partiler demokrasinin olmazsa olmazlarından en önemlisidir.

O zaman CHP’yi yönetenler, yönetimlere seçilenler, görev yetki ve sorumluluk üstlenenler, karar mekanizmasında bulunanlar, yani örgüt başkanları, yönetim kurulu üyeleri,

CHP üyelerini, CHP’ye gönül veren, oy veren halkımızı AKP ile AKP’nin yaptıkları veya yapacakları ile korkutmaktan, ürkütmekten vazgeçmelidirler.

Parti ve örgüt içindeki sorunları, haksızlıkları, adaletsizlikleri, eşitsizlikleri, antidemokratik uygulamaları gündeme getiren, soran, sorgulayan, konuşan, eleştiren, öneren CHP üyelerini, CHP’ye gönül veren, oy veren halkımızı AKP ile AKP nin yaptıkları ile yapacakları ile korkutmaktan ürkütmekten vazgeçmelidirler.

Çünkü AKP vardır. Yaptıklarıyla yapacaklarıyla yıllarca iktidardadır. Çünkü CHP vardır. Yaptıklarıyla yapacaklarıyla yıllarca muhalefettedir. Çünkü CHP’de yıllardan beri parti içi, sorunlar vardır. Bunların hepsi inkâr edilmez somut gerçeklerdir.

O zaman CHP’li başkanlar, yöneticiler, üyeler olarak, CHP’ye gönül verenler oy verenler olarak işimize gelse de, gelmese de, bu gerçekleri olduğu gibi kabul etmek zorundayız.

Bu gerçekleri olduğu gibi kabul edersek, AKP ile AKP’nin yaptıklarıyla yapacaklarıyla nasıl etkili mücadele ediyorsak, aynı etkili mücadeleyi, aynı oranda ve aynı kararlılıkla parti ve öğüt içindeki sorunları yok etmek içinde vermeliyiz. Vermek zorundayız.

Aksi takdirde, AKP’nin yaptıklarını yapacaklarını gerekçe göstererek, kendi içimizdeki sorunları görmezden gelirsek, her seferinde AKP’yi ve AKP’nin yaptıklarını yapacaklarını gerekçe göstererek sorunları ötelersek, hasır altı edersek, bu konuda yapılan eleştirilere, önerilere kulaklarımızı tıkarsak, parti içinde haksızlıklarla, adaletsizliklere isyan edenleri aynı gerekçelerle azarlarsak, susturursak, kendi bindiğimiz dalı kesmiş oluruz. AKP den daha çok zararı kendimize, partimize vermiş oluruz.

CHP’de seçilmeye emekleriyle, çalışmalarıyla, inançlarıyla, bilgileriyle birikimleriyle hak kazananların, CHP ye, cumhuriyete, demokrasiye inanların, bu değerleri özümseyenlerin seçilmesi için, parti içi demokrasinin işlemesi şarttır. Zorunludur.

Parti içi seçim yarışında üyeler arasında, kendini, düşüncelerini ifade etmede, tanımada, tanınmada eşitliğin, adaletin, hakkın, hukukun sağlanması şarttır. Zorunludur. Aksi takdirde kendi bindiğimiz dalı kesmiş oluruz. AKP den daha çok zararı kendimize, partimize vermiş oluruz.

CHP’de mevcut yapı içinde sorunların çözümü tabandan tavana doğru değil, tavandan tabana doğru olmak zorundadır. Bu nedenle tavandakilere yani başkanlara, yönetim kurulu üyelerine, aile Reislerine yani seçilenlere tarihi, görevler, tarihi sorumluluklar düşmektedir. 13.1.2013

SORMAZLAR DA, VARSAYALIM Kİ SORDULAR. DEDİLER Kİ, CHP’NİN EN ÖNEMLİ SORUNU SENCE NEDİR?

SORMAZLAR DA, VARSAYALIM Kİ SORDULAR. DEDİLER Kİ, CHP’NİN EN ÖNEMLİ SORUNU SENCE NEDİR? 

Partimizin bir üyesi olarak soranlara derim ki, bence CHP’nin en önemli sorunu

Taşra örgüt başkanları ve yönetim kurulu üyeleri ile örgüt üyeleri ve halk arasında köprü kurulmamasıdır. Dayanışmanın, tanışmanın, kaynaşmanın, yeterli iletişimin olmamasıdır. Çalışmanın, görev yetki ve sorumlulukların tabana yayılmamasıdır. Dün olduğu gibi bugünde dar kadro ile çalışmaların yapılmasıdır. Örgüt üyeleri arasında, tanımada, tanınmada, kendini, düşüncelerini ifade etmede, seçmede, seçilmede, seçime hazırlanmada eşitliğin, adaletin, sağlanmamış olmasıdır.

Bütün bunların olabilmesi için örgütlenme ağının kurulması, kurumsallaşması ve aktif hale gelmesi şarttır. Zorunludur. Gereklidir.

Örgütlenme ağı deyince ne anlıyoruz? Mahalle komitelerini, mahalle temsilcilerini, mahalle meclislerini, mahalle yönetim kurullarını, muhtarlık bölgesi görevlilerini, çeşitli başlıklardan oluşacak komisyonların, çalışma gruplarının kurulmasını, kurumsallaşmasını aktif hale gelmesini anlıyoruz.

Örgütlenme ağının hangi yöntemle, hangi usul ve esasla kurulması, hangi adla kurulması hakkında genel merkezin örgütlere gönderdiği yönetmelik, genelge var mıdır? Bilmiyorum.

CHP taşra örgütlerinde örgütlenme ağı kurulma çalışmalarını kesintisiz olarak yapan örgütleri, örgüt başkan ve yönetim kurulu üyelerini canı gönülden kutluyorum. Örgütlenme çalışmasını yapanlar CHP yi düşünenlerdir. Yapmayanlar, ya da yapıyor gibi gözükenler CHP yi değil kendilerini düşünenlerdir diyorum.

1/07/13

ANAMLA İLGİLİ OLAN BU YAZI, BU RESİM ÇOK AMA ÇOK ÖZEL.


ANAMLA İLGİLİ OLAN BU YAZI, BU RESİM ÇOK AMA ÇOK ÖZEL.

KÖYLÜM AŞUR YALÇINA TEŞEKKÜR EDİYORUM.

ÖNCELİKLE BU RESMİ YAYINLAYAN KÖYLÜM SAYIN AŞUR YALÇIN’A RESMİ NEREDEN, NASIL BULDUN DİYE SORMUYORUM. AMA BU RESMİ YAYINLADIĞI İÇİN, BU DUYGULU ANLARI YAŞATTIĞI İÇİN KENDİSİNE EN İÇTEN TEŞEKKÜRLERİMİ, ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM. ÇOK ESKİ ANILARI GÖZLERİMİN ÖNÜNÜNE GATİREN BU RESMİN YAYINLANDIĞI GÜNÜ 95 YAŞINDAKİ ANNEMİN DURUMUNUN AĞIRLAŞTIĞI HABERİNİ ALDIK.

TARİH 7.1.2013 OTOBÜS SAAT SAAT 14.30 BURSA TERMİNALİNDEN HAREKET ETTİ.  ŞU ANDA SAAT 14.30. EŞİMLE BİRLİKTE ANKARAYA ANNEMİ ZİYARETE GİDİYORUZ. BU YAZIMI OTÜBÜSTE YAZARKEN OLDUKÇA DUYGULU ANLAR YAŞADIĞIMI İTİRAF EDİYORUM.  YILLAR SONRA BU RESMİN BÖYLESİNE ÖZEL BİR GÜNDE YAYINLANMASI,  RESME VE YOLCULUĞA YAZIYA ÇOK ÖZEL BİR ANLAM VE DEĞER KAZANDIRMIŞTIR.  BU NEDENLE KÖYLÜM AŞUR YALÇIN’A BİR KEZ DAHA TEŞEKKÜR EDİYORUM.

BAL AİLESİ İÇİN GERÇEKTEN ÇOK ÖZEL, ÇOK GÜZEL, ÇOK ANLAMLI YILLAR ÖNCESİNDE ÇEKİLMİŞ OLAN ÇOK GÜZEL BİR ANI. AYAKTAKİLER SOLDAN SAĞA DOĞRU YENGEM, ŞAHZADE, YENGEM İNİSAF, AĞABEYİMİM MUSTAFA, YEĞENİMİN EŞİ ALİ KAMER. RAHMETLİ BABAM HÜSEYİN BAL 1988 DE VEFAA ETTİ. AĞABEYİM ALİ KUZU, YEĞENİM ZEYNEP, OTURANLAR SOLDAN SAĞA YEĞENİM SÜLEYMAN, KIZIM BUKET ŞİMDİ 35 YAŞINDA, YEĞENİM GÜLÜSTAN, YEĞENİM MİYASE, BEN ZÜLFİKAR, YEĞENİM YUSUF, KIZIM DEMET. BU RESİMDE ANNEM 5 KIZ KARDEŞİM EŞLERİ VE ÇOCUKLARI YOK.

BU YAZIYI YAZARKEN EŞİME AİLEMİZİ BİR HESAP EDERMİSİN DEDİM. HATIRLADIĞI KADARIYLA BABAM HÜSEYİN, ANNEM ELİF BAL. EN BÜYÜK AĞABYİM ALİ KUZU KENDİSİ EŞİ ÇOCUKLARI VE TORUNLARI OLMAK ÜZERE TOPLAM 14,  MUSTAFA 1O, ZEHRA 5, (VEFAAT ETTİ) ZÜLFİKAR 7, NECLA 11, RABİA 4, SAVET 6, ELMAS 7.  (ŞU ANDA SAAT 16.20 DE ALDIĞIMIZ TELEFONDA ANNEMİN DURUMUNUN OLDUKÇA KRİTİK BİR NOKTADA OLDUĞU HABERİNİ ALDIM, ÇOK AMA ÇOK ÜZGÜNÜM ÇOK KEDERLİYİM, )  BU KADAR ÇOCUKLARIN, TORUNLARIN HEPSİNİN ÜZERİNDE TEK,  TEK EMEĞİ OLAN,  ANAMIZIN, BÜYÜK ANNEMİZİN DURUMU ÇOK AĞIR.  ANAMIZIN ,BÜYÜK ANENNEMİZİN  EN  BÜYÜK  EN  UNUTULMAZ ÖZELLİĞİ  NEDİR DİYE  SORSALAR  DERİM Kİ SON NEFESİNE  KADAR  EĞİLMEZ  BAŞI  YENİLMEZ  ONURU  VE  GRURU  VARDI.  BİZİ BİRLEŞTİREN BİR ARAYA GETİREN BİRLEŞTİRİCİ ÖZELLİĞİ GÜZELLİĞİ VARDI. 100 YILLIK TARİHİ ÇINARIN ARAMIZDAN AYRILMASI DAHA FAZLA YAZAMIYORUM.  YAZAMAYACAĞIM.  

https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10200243862727094&set=a.2125226178077.269994.1468569283&type=1&theater&notif_t=photo_comment_tagged

1/06/13

HEM NALINA, HEM MIHINA, HEM DÜNE, HEM BU GÜNE YÖNELİK, OKKALI BİR YAZI


HEM NALINA, HEM MIHINA, HEM DÜNE, HEM BU GÜNE YÖNELİK, OKKALI BİR YAZI 


Uzun yıllardır değişmeyen,  değiştirilemeyen,  hizipçiliği, grupçuluğu yaratıp,  CHP’ye aşılayan Deniz Baykal ve Önder Sav ekibi CHP’nin başından gitti mi? Gitti. 

Milletvekili seçimleri oldu. Parti içi seçimler oldu. Yıllarca değişmeyen değiştirilemeyen, küçük olsun benim olsun diyerek CHP’yi halktan uzaklaştıran, hizipçiliğin, grupçuluğun temsilcileri olan milletvekilleri, il ilçe başkanları, yönetim kurulu üyeleri, ilçe, il, kurultay delegeleri değişti mi? Değişti.  

CHP tüzüğünün önemli maddeleri değişti mi? değişti.  

Tüzüğün, 27. Maddesine rağmen, CHP’deki köklü değişimlere rağmen,  genel başkanımızın bağlantı yazısındaki somut demecine rağmen,  taşra örgütlerinde örgütlenme ağı kuruldu mu? (mahalle sorumluları, çalışma grupları) Kurumsallaştı mı? Aktif hale geldi mi?  hayır.  

Tüm çalışmalardan, yapılan tüm iş ve işlemlerden  (ziyaretler, görüşmeler, eylemler, etkinlikler, kutlamalar, açılışlar, basın toplantıları, demeçler, nutuklar vb. Gibi) çok daha önemli olan örgütlerde,  örgütlenme ağının kurulması, kurumsallaşması, aktif hale gelmesi değil midir?  Evet  

Cumhuriyetin kazanımları tehlikede ise, zamlar yağmur gibi yağıyorsa, ülke iyi yönetilmiyorsa, demokrasiden uzaklaşılıyor sa,  bunların bilincinde ve farkında isek, o zaman kendimize soralım.  

Dün ve bugün CHP’si taşra örgütlerinde örgütlenme ağının kurulmasında, yani halkla birleşip bütünleşmede, kaynaşıp kucaklaşmada,  örgüt başkan ve yönetim kurulu üyeleri,  aylarca, yıllarca neden bu kadar isteksiz davranıyorlar? Neden ayak sürüyorlar? Neden küçük kalıcı olmayan işleri, öne çıkararak, reklama dönüştürerek günü kurtarmaya, halkı, üyeleri avutmaya oyalamaya çalışıyorlar?   

Örgütlenme ağının kurulmasına engel olan kim?  AKP’mi?  hayır. Siyasi partiler yasası mı? Hayır. Seçim yasası mı? Hayır. Hayır. Hayır. Bunların hiç biri değil.  

Sorunun yanıtı, 2 sene önce yazdığım (1.12.2010 tarihli) yazının son iki paragrafında somut olarak verdiğimi düşünüyorum. Yazımın bağlantı adresini bilginize, ilginize, yorumunuza sunuyorum.   Bir kere daha okumanızı önemle talep ediyorum.  

SÖZÜN ÖZÜ

 Kişilerin, isimlerin, başkanların, yönetimlerin, tüzüğün değişmesi yetmiyor.  Anlayışın, zihniyetin, yanlış alışkanlıkların, uygulamaların değişmesi gerekiyor.  Aynaya bakalım gerçek suçluyu orada göreceğiz.  Ne ararsak kendimizde kendi içimizde arayalım. 


  http://www.yeniulus.com/chpde-kimlerin-yuzu-maskelidir--makale,765.html?fb_action_ids=10151293148159419&fb_action_types=og.likes&fb_source=aggregation&fb_aggregation_id=246965925417366

1/05/13

CHP BURSA YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜNDE GÜZEL ŞEYLER OLUYOR. ÇOK DAHA GÜZEL ŞEYLERİNDE OLACAĞINA TÜM KALBİMLE İNANIYORUM. YETER Kİ İSTENSİN




 O güzel şeyler nelerdir?

Son iki aydan beri her cumartesi günleri ilçe binamızda saat 13.00 - 17.00 arasında,  önemli konularda sunumlar, paneller yapılmaktadır. Halkımız, partililerimiz üyelerimiz her cumartesi günü ilçe örgüt salonunu tıklım, tıklım dolduruyorlar. Sunumları, panelleri başından sonuna kadar hiç dağılmadan istekle, arzuyla dinliyorlar., soru cevap bölümünde sorular  soruyorlar  yanıtlar  alıyorlar.   

5.1.2013 tarihinde saat 13.00 ilçemiz ilçe eğitim komisyonu başkanı Sayın Zeki Baştürk hocamızın eğitim kooperatifçiliğinde ÇEK modeli sunumunu dinlemek için, halkımız, üyelerimiz yine salonu doldurmuşlardı.

Daha önceki haftalarda ki sunumların konu başlıkları aklımda kaldığı kadarıyla kentsel dönüşüm.  İnsan hakları ve demokrasi. Seçmen, partili neye göre oy verir. Kuantum koçluğu, (gizli kalan bilgiyi, başarıyı, yeteneği keşfetme öne çıkarma) Kadının siyasetteki yeri ve kota uygulaması vb. gibi. bütün sunumlara Halkımızın, partililerimizin, üyelerimizin ilgisinin, katılımının, yoğun olması son derece memnuniyet verici ve sevindiricidir.  Cumartesi günleri etkinliklerinin kurumsallaşması, periyodik hale gelmesi halinde, katılımların daha da artacağından hiç kuşku duymuyorum. Cumartesi günleri yapılan etkinlikleri son derece yararlı buluyorum.

ÇOK DAHA GÜZEL ŞEYLERİNDE OLACAĞINA TÜM KALBİMLE İNANIYORUM. YETER Kİ İSTENSİN

Örneğin çok daha güzel şeyler ne olabilir?

CHP’li üyeler arasında çok sayıda bilgili, birikimli, yetenekli, kültürlü,  eğitimli, kendi meslek ve ilgi alanı içinde uzaman üyelerimizin olduğu bilinen bir gerçektir.  

Bu anlamda CHP’nin tüm İl, İlçe örgüt başkan ve yönetimlerinden, çok önemli dileğim, talebim, isteğim, önerim vardır.

Bu kadar değerli üyelerimizi, delegelerimizi, sadece dinlemeye, soru sormaya, alkışlamaya, bir anlamda susturmaya mahkûm etmesinler yeter.  Konuşmanın önlerindeki engellerini kaldırsınlar yeter.

Çok açık ve net olarak ifade ediyorum.  Örgüt yönetimleriyle; halkımız, üyelerimiz arasındaki en büyük engel, en büyük sıkıntı, en büyük problem işte budur. Yani tabanın, yani örgütün,  yani üyelerin konuşmamasıdır. Konuşturulmamasıdır. CHP üyelerinin hiç biri bunu hak etmiyor.

Örgütümüzün, örgüt üyelerimizin,  örgüt toplantılarında konuşmalarının önündeki engellerin ortadan kalkması, kaldırılması sadece ve sadece başkanlarımızın ve yönetim kurulu üyelerimizin yetkileri dâhilindedir. Yeter ki istesinler, yeter ki bu konuda yetkilerini kullanma cesaretini göstersinler. Yeter ki kendilerine ve üyelerimize güvensinler.   O zaman nasıl güzelliklerin yaşandığına onlarda şaşıp kalacaklardır. 05.01.2013

1/04/13

FACEBOOK YEDEK SAYFAMDAKİ ÜYE VE GRUP ARKADAŞLARIMA ÖNEMLİ DUYURUM DUR.


FACEBOOK YEDEK SAYFAMDAKİ ÜYE VE GRUP ARKADAŞLARIMA ÖNEMLİ DUYURUM DUR. 


Yıllardan beri paylaşımda bulunduğum facebook ana sayfama facebook  (http://facebook.com/balzulkuf)   virüs bulaşması nedeniyle 2.1.2013 tarihinde saat 21.30 da facebook tarafından birkaç günlüğüne sınırlı olarak paylaşıma kapatılmıştı.  

Bu süre içinde üye ve grup sayısı çok az olan yedek sayfamda (http://facebook.com/balzulkufSayfama) paylaşım yapıyordum.  

Ana sayfamın 5.1.2012 tarihinde saat 24.00 ten sonra paylaşıma açıldığını fark ettim. Yedek sayfamdaki arkadaş ve grup üyelerimi ana sayfa adresimde buluşmaya, paylaşmaya DAVET ediyorum. Ana sayfamda  buluşmak ve paylaşmak  dileği ile sevgi  ve  saygılarımı  sunuyorum.  

FACEBOOK ANASAYFA İNTERNET ADRESİM: http://facebook.com/balzulkuf    

FACEBOOK YEDEK SAYFA İNTERNET ADRESİM: http://facebook.com/balzulkufSayfama 

(ana sayfama giremediğim bir kaç gün süre, içinde yedek sayfamda arkadaşlarıma  yaptığım  açıklama  metni)

12/31/12

CHP YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜNDE MAHALLE ÖRGÜTLENME ÇALIŞMALARININ DÜNÜ VE BUGÜNÜ




CHP YILDIRIM İLÇE ÖRGÜTÜNDE  MAHALLE ÖRGÜTLENME ÇALIŞMALARININ  DÜNÜ VE BUGÜNÜ

(CHP’ye gönül  verenlerin, 3 yıl  boyunca  yazılarımı  okuyanların, dostlarımın yol  arkadaşlarımın, demokrasiye, örgütlü güce   inananların  ,  birimizin sorunu  hepimizin  sorunu  diyen sosyal demokratların,  özü, sözü bir olanların, yazıma çok uzun  demeden okumalarını, birdaha okumalarını  önemle öneriyorum,  )

CHP’sinde, görev yetki ve sorumluluklarını  her  her anlamda fazlasıyla  yerine  getiren,  partisinden, parti tüzüğünden  başka hiç  kimseye hiçbir güce bağlı  ve  bağımlı  olmayan özgür  bir üye  olarak, hayati derecede, önemli bulduğum , bu uğurda bıkmadan, usanmadan mücadele  ettiğim,  mahalle örgütlenmesi , ve  çalışmaları  hakkında bire bir, yaşadığım, gördüğüm, yazılarımla belgelediğim, gerçekleri, belgeleri,  bilgileri, özetlemek ve istiyorum.  özetlediğim bilgiler, belgeler ışığında sormak ve öğrenmek ve  istiyorum.

ÖRGÜTLENME  ÇALIŞMALARININ DÜNÜ

Deniz Baykal'ın Genel başkanlığı döneminde (17 yıl içinde)  ilçemizde mahalle örgütlenme çalışmalarının izine, eserine, adına rastlayamadım. 

Kemal Kılıçdaroğlu 2010 yılı Nisan ayında genel başkan seçildikten sonra 7.7.2010 tarihinde CHP İl örgüt başkanlarına yönelik olarak Ankara’da TV’de canlı yayında canlı yayında kamuoyu önünde yaptığı açıklamada aynen şunları söylemişti.

“CHP BURSA İL BAŞKANI BURADA. LİSTEYİ NASIL OLUŞTURURSA OLUŞTURSUN. BU BENİ İLGİLENDİRMEZ. BENİ İLGİLENDİREN TEK ŞEY VAR. ODA, İSTANBUL HARİTASINI ÖNÜME ALACAĞIM HER SOKAĞIN, HER MAHALLENİN SORUMLUSUYLA TELEFONDA KONUŞACAĞIM”
Oldukça heyecanlanmıştım.  Örgütlü gücün  yaratılması konusunda çok, çok önemli  bulduğum bu açıklamayı, küçük notlar halinde çoğaltarak, aynı gün  ilçemizde  bazı üye arkadaşlarıma dağıtmıştım.

12.Haziran 2011 yılında yapılan genel  milletvekili seçimlerinden önce, CHP Yıldırım ilçe örgüt yönetimi,  2011 Ocak ayının son haftasında yaptığı toplantıda, yönetim kurulu adına, seçim ve örgütlenme çalışmaları yapması ve  mahalle sorumlularını seçmesi için, ( çalışma grubumuz hazır, seçim ve  örgütlenme  çalışmaları yapmak istiyoruz,  bu konuda yapılacak tüm   masrafları biz  üstleniyoruz  diye başvuruda bulunan ) iki grup başkanına görev, yetki vermiştir.  2 gruba  2 çalışma çalışma odası  tahsis edilmiştir.  

İlçe yönetiminin aldığı karara göre, Yıldırım ilçe 2 çalışma bölgesine ayrıldı. Seçim tarihi yakındı.  İki grup iki koldan hızla çalışmalara başladı. İlçemizde toplam 67 mahalle vardı. Her mahalleye ayrı ayrı seçim sandığı konuldu. Mahalle sorumluları seçildi.  (o seçimlerde bende mahallenin sorumlusu seçilmiştim. İlçe başkanlığımızdan imzalı mühürlü mazbatamı da almıştım.)


Vakti zamanı geldiğinde  ( bu nokta son  derece  önemli )seçim çalışmaları yapan iki grup başkanı da, milletvekili aday adaylıklarını  açıkladılar. Gurup başkanlıklarından ayrıldılar. Seçimler  oldu, bitti. Seçilen mahalle sorumluları, tamamen  işlevsiz ve sahipsiz kaldı. Kurumsallaşmadan aktif  hale  gelmeden  yok oldu.   Çünkü mahalle örgütlenmesi bazıları için amaç değil  araçtı. Bir yerlere  seçilmek  için  planlanmıştı.  bu konularla ilgili  bütün  çalışmalar, gelişmeler olaylar, en  ufak  ayrıntısına kadar  günü gününe  yerel  basınımızda yazılıyor  haber  konusu oluyordu. Yani  bu yazımla paylaştıklarım  parti  örgüt  sırrı, örgüt sırrı  değil.

https://www.facebook.com/editnote.php?draft&note_id=230336643699508&id=552884418 konuyla ilgili olan bağlantı adresi ndeki 22.11.2011 tarihli yazımı  mutlaka okumanızı öneriyorum)

ÖRGÜTLENME  ÇALIŞMALARININ BUGÜNÜ
29.5.2012 tarihinde ilçemiz genel kurulu oldu.  Eski yönetim gitti. Yeni yönetim göreve başladı. Yeni yönetimin İlk üç ayı,  ısınmalar la, üyeleri, tanımalar la, tanışmalarla, üyelik bilgilerini güncelleştirmeleriyle, yeni ilçe binasının hazırlanması  ve açılışıyla, yoğun  ziyaretlerle, görüşmelerle,  eylemlere, etkinliklere , kutlamalara  katılmakla  geçti. bu konularda  yapılan  çalışlarla ilgili  haberler, resimler, duyurular  her gün  internet  ortamında, ilçe örgütümüz internet  sayfalarında  kesintisiz  olarak  günü, gününe yayınlandı.

http://cancana-balmel.blogspot.com/2012/08/chp-yildirim-ilce-baskanligimizin.html 

http://cancana-balmel.blogspot.com/2012/08/chpye-en-buyuk-zarari-tuzuge-uymayan-ve_14.html

http://cancana-balmel.blogspot.com/2012/08/ok-onemli-bir-konuyu-ilce-baskanimizin.html

http://cancana-balmel.blogspot.com/2012/08/bir-aile-hayal-edelim-o-aile-anne-baba.html

http://cancana-balmel.blogspot.com/2012/07/ziyaretler-hakkinda.html   bu konuyla ilgili olan bağlantı adresi ndeki  yazılarımı  mutlaka okumanızı öneriyorum)

yazımın  başında  ifade  ettiğim gibi  partimize, örgütümüze hayat  verecek, olan,  kalıcı çalışma hakkında,  yani örgütlenme ağının kurulması (mahalle örgütlenmesi) hakkında, beklenen açıklamayı,  5.9.2011 tarihinde ilçe başkanımız Sayın Güner Aklan yaptı.

Açıklama çok önemliydi. Çünkü mahalle örgütlenme çalışması  bu kez ilçe yönetimi dışında başka  gruplara devir  teslim edilmeyecekti.  Doğrudan ilçe yönetimi  tarafından yapılacaktı. Örgütlenme çalışması ilçe başkanımız  ve  ilçe yönetimi tarafından  çok ciddiye alındığı açıklamanın  içeriğinden  anlaşılıyordu.

Açıklamada  İlk önce 67 mahalle üyeleri  ile ayrı, ayrı ön görüşme toplantıları yapılacaktı. Mahalle üyelerinin  ayrı, ayrı, görüşleri düşünceleri, öneri ve eleştirileri  alınacaktı.  Daha  sonra  her  mahalle  üyeleri ikinci  toplantılar  yapılacaktı. İkinci toplantılarda  mahalle yönetim kurulları  seçilecekti. Tarihlerde verilmişti. İlk ön görüşme toplantısı 6.9.2012 tarihinde, İlk seçimli toplantı 11.9.2012 tarihinde bağlar altı mahallesi üyeleri ile yapılacaktı.

http://cancana-balmel.blogspot.com/2012/09/chp-bursa-yildirim-ilce-orgutu.html konuyla ilgili olan bağlantı adresi ndeki 22.11.2011 tarihli yazılarımı  mutlaka okumanızı öneriyorum)


Ön görüşme ve seçimli toplantılar yapıldı. Mahalle yönetim kurulları seçildi.  İlçe başkanlığımız tarafından hazırlanan  9 ve  maddeden oluşan mahalle yönetim kurulu yönergesi  ile, mahalle sorumlularının adı,  Mahalle yönetim kurulları  olarak  değişti.  

İlçe başkanımız tarafından 13.9.2012 tarihinde yapılan ikinci önemli açıklamada, 10.9.2012 tarihinde yapılan yönetim kurulu toplantısında 103 nolu kararla 10 tane komisyon oluşturulduğu, üyelerimize  internet ortamında duyurulmuş, komisyonlarda görev almak isteyen üyelerin 15 gün içinde ilçe başkanlığına müracaat etmeleri istenmiştir. (bu duyuru üzerine, ilçe eğitim komisyonunda görev almak için başvuruda bulundum.  İlçe eğitim çalışma toplantılarına katıldım.  Toplantılar  yapıldığı  sürece katılmaya devam edeceğim.

https://fbcdn-sphotos-d-a.akamaihd.net/hphotos-ak-prn1/544908_4471979129073_1244165769_n.jpg

https://fbcdn-sphotos-h-a.akamaihd.net/hphotos-ak-prn1/62270_4482363908686_1475382974_n.jpg             

https://fbcdn-sphotos-d-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/22701_4468661246128_1399755815_n.jpg bağlantı adresleri verilen komisyon topantı  resimleri ilçe başkanlığımız  sitesinde ilçe başkanlığımız tarafından internet ortamında yayınlanmış, üyelerimize  duyurulmuştur. 

Bu bilgileri, soruları, önerileri (yazıyla değilde) örgütümüz toplantılarında, örgüt üyeleri huzurunda kürsüde, açıklama şansımın olmasını çok isterdim. Çünkü  demokrasi  demek örgütte  tek kişinin  konuşması, örgüte tek  kişinin  hakim  olması  demek  değildir. Çünkü demokrasi demek  çok seslilik  demektir. Demokrasi  demek,  konuşmak  demektir. Demokrasi  demek  üye  iradesinin  alınan  kararlara  yansıması  demektir. CHP’ye emek veren, hizmet eden,  inançlı,  kararlı bilgili, birikimli üyelerimizin örgüt  toplantılarında özgürce konuşacakları,kendilerini özgürce ifade  edecekleri, düşüncelerini, öneri  ve  eleştirilerini   özgürce açıklayacakları, hakları  olan  bilgilere  engelsiz ulaşacakları  günlerin çok uzak olmadığını  umut  ve hayal  ediyorum.

Bu inançla,  bu duygularla yukarıdaki bilgiler,  belgeler ışığında, ÖRGÜTLENME  ÇALIŞMALARININ BUGÜNÜYLE  ilgili  olarak  sormak,  öğrenmek ve bilgi  edinmek  istiyorum.  bu bilgileri tüm  üyelerimizin bilmesi  gerektiğini düşünüyorum.


MAHALLE ÖRGÜTLENME  ÇALIŞMALARI HAKKINDA SORULARIM

SORU 1- Ön görüşme  toplantıları  ve  seçimli  toplantı  çalışmaları  hangi  tarihte  başlamış  ve  hangi  tarihte  sona  ermiştir?

SORU 2 - Mahalle  örgütlenmesi  kapsamında, 67  mahalle üyelerimizle  ayrı, ayrı  yapılan ön görüşme  toplantılarında, mahalle  üyelerinin toplam  sayıları esas  alındığında, toplantılara  üye  katılımı  hangi  oranda gerçekleşmiştir? 

SORU 3 -Toplantılarda daha çok  hangi  konular, öneriler, eleştiriler, düşüncüleri, ön plana  çıkmıştır?

SORU 4 - Ön  görüşme toplantıları mahalle  örgütlenmesi  çalışmaları konusunda   ilçe  yönetim  kurulumuza  ne  gibi  faydalar  sağlamıştır?

SORU 5 - Mahalle  üyelerinin  toplam sayıları esas  alındığında, Mahalle yönetim kurulu  seçimli toplantılarına  katılım hangi oranda gerçekleşmiştir?

SORU 6 -  seçilen, yönetim  kurulu  tarafından atanan,  mahalle  yönetim kurulu seçilmeyen mahalle  sayısı  kaçtır?
SORU 7- yönetim kurulu  kararıyla oluşturulmasına  karar  verilen,  10 komisyondan  hangileri  hangi tarihlerde oluşmuş,  kendi  aralarında görev  bölümü  yapmış, toplantılara  başlamıştır?  Komisyonların  çekirdek üyeleri kaçar  kişiden  oluşmaktadır.

SORU 8- Seçilen, atanan  mahalle  yönetim  mahalle  yönetim  kurulları, mahalle  yönetim  kurulu başkanları, oluşturulan,   komisyonlar , komisyon  başkan ve  üyeleri yönetim  kurulu tarafından  onaylanarak  resmiyet kazanmış mıdır? Mahalle  yönetim  kurulu başkanlarına ilçe başkanlığımız  tarafından  imzalanan  mühürlenen  mazbataları  verilmiş midir.  

SORU 9 - Mahalle  yönetim kurullarımızın, oluşturulan  komisyonlarımızın görev, yetki  ve  sorumluluk  sınırlarının  neler  olduğu,  komisyonların  ve  mahalle  örgütlerinin çalışmalarında  hangi usul  ve  esaslara  uyacaklarına  dair yönetmelik  var mıdır?  (Örneğin, parti içi eğitimle ilgili genel  merkezimiz  tarafından örgütlere gönderilen yönetmelik gibi , örgütlemeye ilgili  genel merkezimiz tarafından  örgütlere  gönderilen  yönetmelik  var mıdır? tüzük Madde 7)  genel  merkezden  gönderilen  yönetmelik yok ise,  her  örgüt  başkanlığı  kendi  kafasına  göre  yönetmelik, yada  yönerge  hazırlama  yetkisi  var mıdır?

SORU 10 – Seçilen  yada  atanan ama  her örgüte göre  isim  farklılıkları  olan, mahalle yönetim kurullarının,  mahalle  temsilcilerinin,  mahalle  sorumlularının,  mahalle komitelerinin, komisyonların   geçici olmaması, reklama, günü  kurtarmaya, bir  yerlere  seçilmek  için araç olarak  kullanılmaması için, partimiz  için  hayati  derecede  önemli  olan  örgütlenme  ağının  kalıcı  olması  kurumsallaşması  ve  aktif  hale  gelmesi için  ne  gibi  somut  çalışmalar yapılmakta  ne  gibi  önlemler  alınmaktadır?

SORU 11- ilçe  örgütümüzde yapılan  örgüt çalışmalarının,  örgüt  toplantıların tamamı , önceden  hazırlanan   programlara, planlara, ilkelere, kurallara, usul  ve  esaslara göre mi yapılmaktadır? Yoksa  günü  birlik olarak  mı yapılmaktadır?

İlçe başkanımızın 21.12.2012 tarih  ve  328 sayılı  cevap  yazısında belirttiği, örgüt  ve danışma kurulu toplantıları, yeni ilçe binamızın açılışı, açık tutulması,  yeni kaydedilmesi, yararlı sunumların yapılması,daha fazladan olarak  ziyaretler, görüşmeler, eylemler,etkinlikler,açılışlar,üye güncelleştirmeleri, kentsel  dönüşüm toplantıları, vb gibi daha  bir çok  çalışmalar bir  yana örgütlenme  çalışmaları (mahalle örgütlenmeleri komisyon oluşturmaları  ve  toplantıları ) bir yana,

MAHALLE ÖRGÜTLENME  ÇALIŞMALARI HAKKINDA ÖNERİM

yapılan yada  yapılacak olan örgüt çalışmalarının hiç birisi, mahalle örgütlenmeleri ve komisyon oluşturma  çalışmalarından  ( yapılması  gereken daha acil işler olabilir)  daha   önemli olamaz.  Bu nedenle  hiçbir çalışma, hiçbir acil  iş, mahalle örgütlenme çalışmalarını, komisyon oluşturma çalışmalarını  ikinci plana  düşürmemelidir. Taki örgütlenme ve komisyon çalışmaları kurumsallaşın caya, aktif hale  gelinceye kadar önemini ve birinci sıradaki  yerini korumalıdır.

MAHALLE ÖRGÜTLENME  ÇALIŞMALARI HAKKINDA ÖZÜN  SÖZÜ

Örgütlenme  ağını ( komisyonlar mahalle  örgütlenmeleri komiteler, sorumlular, temsilciler adı  her  ne olursa  olsun) oluşturmak için, aktif  hale  getirmek  için,  gözle görülür  elle tutulur  kararlı, inançlı, inatçı,  ve sürekli  çaba  göstermeyenler, örgütlenme  çalışmalarını yazılı, belgelere, raporlara, bilgilere dayandırma yanlar.  sabahtan  akşama  kadar  sırtlarında  taş  taşısalar, biri birinden  önemli işler yapsalar, tüm  zamanlarını , emeklerini, enerjilerini, bilgilerini, birikimlerini,  paralarını  partiye, örgüte  harcasalar, belki kendilerini bir  yere taşırlar  Örgütlü gücü oluşturma anlamında hiçbir başarıya  imza  atamazlar,  partiyi  ve  örgütü  güçlendirmek  için  çalıştıklarına kimseyi inandıramazlar. Kimseye güven  veremezler.  Örgütlü gücü, dayanışmayı,  birliği, beraberliği  hiç bir  zaman gerçekleştiremezler.  Örgüt içinde üyeler arasında  eşitliği, adaleti, özgürlüğü, parti  içi  barışı, kalıcı olarak sağlayamazlar.   01.01.2013

12/26/12

CHP BURSA İLÇE ÖRGÜTÜ BAŞKANIMIZDAN DİLEKÇEME YANIT ALDIM.



İlçemiz örgüt binasında yaşanılan bir olayla bir olayla ilgili olarak ilçe başkanlığımıza 29.11.2012 tarihinde elden verdiğim dilekçeme ilçe başkanlığımızdan yanıt aldım.

İlçe başkanlığımıza gereği yapılmak üzere verdiğim dilekçemin içeriğinden daha çok, gelen cevabın içeriğinin geniş bir özetini paylaşmak istiyorum.

İlçe başkanımız tarafından kaleme alınan ve imzalanan 21.12.21012 gün 328 sayılı saylı cevap yazında, dilekçemin yönetim kurulu tarafından okunup gerekli değerlendirmenin yapıldığı belirtilmiştir.

İlçe çalışmalarını 3 yıldan beri çok yakından takip eden,  ilçe başkanımızdan çalışmak için görev isteyen,  ilçemiz eğitim komisyonunda görev alan bir üyeyim.

Sayın ilçe başkanımız,

İlçe kongre tarihini esas alarak (29.5.2012) 8 aylık zaman içinde ilçe başkanlığımızca yapılan çalışmaların ayrıntılı bir özeti verilmiştir.

Göreve gelir gelmez uzun yıllardır yapılmayan örgüt toplantısının yapıldığını ( 14.6.2012 Barış Manço kültür merkezi saat 18.00)

Tüzük gereği ilçe danışma kurulu toplantısının yapıldığını (22.9.2012 ilçe binası saat 18)

Mahalle yönetimlerinin oluşturulduğu, ilçemiz mahalle muhtarlarının %90 nın ziyaret edildiği,  geriye kalanların programa alındığını,

İlçe örgütümüzde 9 adet komisyonun oluşturulduğu, İlçe örgütümüzün üyelere yakışır bir mekâna kavuştuğu, İlçe binamızın 8.30-18.30 arası her gün açık olduğunu, İlçemize 400 yeni üye kazandırıldığını, İlçe binamızda sunum,  eğitim çalışması, komisyon toplantısı,  mahalle yönetim kurulu toplantıları, mahalle başkan, başkan yardımcıları toplantılarının düzenlendiğini,

Yapılan bu çalışmaların İlçe bakanlığımızı görülmedik bir biçimde hareketlendirdiğini, ilçe başkanlığımızın,  hemen hemen her yerde varlığını hissettirdiğini, örgütümüzle yapılacak bir toplantıda geniş bir şekilde bu çalışmaların paylaşılacağını, Bütün bu çalışmaları yaparken yönetim değil yönetişim kavramının hareket noktası olarak görüldüğünü,  birlikteliklerin ortak ve doğru akıl oluşturmak amacını taşıdığını
Fikirlerin, düşüncelerin açıklanması doğrultusunda psikolojik baskı yapılmasının söz konusu olmadığını, bu anlayışta olan bir yönetimin yukarıdaki çalışmaları yapamayacağını,  yönetim kurulunun bu tür konularda üyelerin düşüncelerini açıklaması için her türlü olanağı sunduğunu, eleştirilerden sonuç çıkarmanın hepimiz için bir kazanç olduğunu, bununla birlikte iyi niyetten uzak eleştirilerin bir şey kazandırmadığını

Yolumuzun uzun ve zor olduğunu, partililerimizin üyelerimizin gerekli olan, dikkati ve hassasiyeti göstereceğini son cümle olarak da hassasiyetime teşekkür ettiğini bildirmiştir.

Sade bir CHP üyesinin dilekçesine, CHP ilçe başkanlığı tarafından bir buçuk sayfa tutarında yazılı yanıt verilmesi,  alışmadık bir durum. Verilen cevabın kurumsal işleyiş ve parti içi demokrasi anlamında önemli bir gelişme olduğunu düşünüyorum. Bu uygulamanın örgütümüzde süreçte partimizde, örgütlerimizde gelişerek yayılarak devam etmesini diliyor ve bekliyorum.

 İlçe başkanımızı ve yönetim kurullu üyelerimizin sorumlu ve örnek davranışlarından dolayı kutluyor ve teşekkür ediyorum.26.12.2012

ÖNEMLİ NOT:  ilçemiz çalışmalarını son 3 yıldır, çok yakından takip, eden izleyen, çalışan, düşüncelerini önerilerini eleştirilerini özgürce ama sorumluca paylaşan bir üye olarak, konu hakkında kişisel yorumumu kısa zaman dilimi içinde paylaşacağım

İlçe başkanımız ve ilçe kadın kolları başkanımız yazılarıma hiçbir gerekçe göstermeden süresiz sansür ve yasak uyguladıkları için, ilçe ve kadın kolları başkanlığımızın facebook iletişim sayfalarında yorumumu yayınlamayacağım için gerçekten üzgünüm.  Bu yasağı ve sansürü hoş göremiyorum.  Partime örgütüme başkanlarıma yakıştıramıyorum.  Demokrasiyle bağdaştıramıyorum. Haksız ve usulsüz verilen cezayı hak etmediğimi düşünüyorum.

http://cancana-balmel.blogspot.com/2012/12/buda-gelir-buda-gecer-aldirma-gonul.html

12/24/12

PARTİSİNE GÖNÜLDEN BAĞLI CHP ÜYESİNE HAK ETMEDİĞİ BEDELİ ÖDETMEK VEFASIZLIKTIR



PARTİSİNE GÖNÜLDEN BAĞLI CHP ÜYESİNE HAK ETMEDİĞİ BEDELİ ÖDETMEK VEFASIZLIKTIR

CHP’nin üyesi olarak taşın altına, sadece elinizi, kolunuzu, bedeninizi değil, ruhunuzu, beyninizi, yüreğinizi koyacaksınız. Son üç yıl içinde, partinizin, örgütünüzün,  düzenlediği tüm eylemlere,  etkinliklere, toplantılara, referandum ve seçim çalışmalarına katılacaksınız, defalarca il, ilçe başkanlarından çalışmak için görev isteyeceksiniz,   kendi azminizle, çalışmanızla enerjinizle mahalle temsilcisi, okul sorumlusu olacaksınız,  3 yıl boyunca (kişiler hakkında değil)  siyasal, toplumsal ve güncel olaylar hakkında düşüncelerinizi, fikirlerinizi, önerilerinizi, eleştirilerinizi internet ortamında yazıp paylaşacaksınız.

Çalışmalarınızı eski ve yeni il, ilçe başkanlarınız,  yönetim kurulu üyeleriniz,  örgüt üyeleriniz, ilinizin milletvekili aday adayları, milletvekilleri bilecekler, tanık olacaklar sizi tanıyacaklar.

Gün gelecek parti içi seçimler olacak,  başkanlar, yönetimler değişecek. Siz çalışmalarınıza, yazılarınıza ar vermeden aynı tempo ile devam edeceksiniz. kimseye  küsüp, darılıp partinizden  uzaklaşmayacaksınız  İlçe örgütü eğitim komisyonunda görev almak için yazılı başvuruda bulunacaksınız ve ilçe eğitim komisyonunda görev alacaksınız.

3 yıldır kesintisiz olarak yazdığınız yazılarınız,  ilçe başkanlığımıza ait olan facebook iletişim sayfasından ( hiçbir açıklama yapılmadan)  silinmeye başlanacak. Bir süre sonra yine hiçbir açıklama yapılmadan sayfa (yüzünüze) paylaşımınıza süresiz olarak kapatılacak. Başvurunuza cevap alamaycaksınız. Arkasından ilçemiz kadın kollarının iletişim sayfası hiçbir açıklama yapılmadan  (yüzünüze  ) kapatılacak.   Sayfalarda ilçe örgütünüzle ilgili olarak yayınlanan hiçbir bilgiyi, duyuruyu, haberi, paylaşımı okuyamayacaksınız.  Bir anlamda tecrit edilmiş, dışlanmış olacaksınız. Ama suçunuzun ne olduğunu bilmeyeceksiniz.  Bu cezayı kabul etmek, içe sindirmek, kol kırılır yen içinde kalır demek kolay mı?

 PARTİSİNE GÖNÜLDEN BAĞLI CHP ÜYESİNE HAK ETMEDİĞİ BEDELİ ÖDETMEK VEFASIZLIK DEĞİL MİDİR? Cezayı kişiler değil de, partimin yetkili organı vermiş olsaydı suçumun ne olduğunu bilirdim. hiç gam çekmezdim.

CHP’ de ütün bunlar keşke hiç  olmasa, CHP üyesi keşke bu kadar korumasız ve savunmasız kalmasa, keşke CHP de suçlu olanların da suçları yanına kar kalmasa  25.12.2012

DEMOKRASİ, EŞİTLİK, ADALET VE ÖZGÜRLÜK SADECE DİLDE SÖYLENEN BASİT BİR SÖZCÜKLER DEĞİLDİR




Üyesi olduğunuz partide, örgütte üyelik görev yetki ve sorumluluklarınızı eksiksiz olarak yerine getireceksiniz ama

Üyesi olduğunuz örgüt yönetiminin hangi tarihte, kaç kişiyle, toplandığını, hangi kararların aldığını, hangi kararları uygulamaya koyduğunu,  hangi kararların hangi gerekçeyle uygulamaya koymadığını bilmeyeceksiniz

Üyesi olduğunuz örgütün yönetiminin kısa orta uzun vadede yapacağı iş ve işlemlerin, plan ve programların neler olduğunu bilmeyeceksiniz

Üyesi olduğunuz örgüt yönetimi kiminle,kimlerle, nereye,  ne zaman, hangi araçla,  hangi amaçla, gittiğini, bilmeyeceksiniz,

Üyesi olduğunuz örgüt yönetimi kiminle (kimlerle, kaç kişiyle) nerede, zaman,  hangi gerekçeyle toplantı yaptığını, toplantıda kimlerin hangi konularda neler konuştuğunu, toplantı tutanaklarına neler yazıldığını bilmeyeceksiniz,

Üyesi olduğunuz örgütün düzenlediği toplantıların hiç birinde, partinin üyesi olarak parti ve örgüt çalışmaları hakkında,  düşüncelerinizi, önerilerinizi, eleştirilerinizi, sorularınızı, günlerce, haftalarca, aylarca hatta yıllarca ifade etme, konuşma,  hakkına, şansına sahip olamayacaksınız.

Üyesi olduğunuz partinizin, tüzüğünü, kurultay kararlarını, partinizin değişmeyen ilke ve kurallarını, örgüt organlarının, organlara seçilenlerin görev yetki ve sorumluluk sınırlarının neler olduğunu bilmeyeceksiniz, uygulamayacaksınız.

Üyesi olduğunuz parti ve örgüt toplantılarında,  toplantı usulünün, toplantı yönteminin,  toplantı disiplin ve kurallarının neler olduğunu bilmeyeceksiniz.

Hepsinden çok daha önemlisi partinin ve örgütün bir üyesi olarak hakkınız olan bilgilere hiçbir engel olmadan ulaşamayacaksınız  

Böyle bir partide, böyle bir örgütte demokrasinin,   eşitliğin, özgürlüğün varlığını, ağzınızla kuş tutsanız, hiç kimseye inandıramazsınız. Hiç kimseye güven veremezsiniz. Böyle bir partide, böyle bir örgütte her zaman büyük balık küçük balığı yutar.

Böyle bir partide, böyle bir örgütte sabahtan akşama kadar sırtınızda taş taşısanız, demokrat olduğunuzu demokrasiye inandığınızı demokrasiyi savunduğunuzu ( yağcılık yapanların dışında) hiç kimseye inandıramazsınız.

ÇÜNKÜ DEMOKRASİ, EŞİTLİK, ADALET VE ÖZGÜRLÜK SADECE DİLDE SÖYLENEN BASİT BİR SÖZCÜKLER DEĞİLDİR 24.12.2012