Bu Blogda Ara

4/17/12

CHP’Yİ CHP YAPAN TEMEL DEĞERLER NELERDİR


CHP’yi CHP yapan temel değerlerin neler olduğu
Parti tüzüğünün 2. Maddesinde yazılı olan siyasal ilkeler ve değerlerdir.
Parti tüzüğünün 3.maddesinde yazılı olan amaçlarıdır.
Parti tüzüğünün 4. maddesinde yazılı olan siyasal yaşam anlayışıdır.
Parti tüzüğünün 5.maddesinde yazılı olan çalışma ilkeleridir.

CHP’Yİ CHP yapan temel değerlerin neler olduğunu bilmeden, anlamadan, özümsemeden, özellikle çalıma ilkelerine ve parti tüzüğüne titizlikle uymadan, uygulamadan, örgüt çalışmalarında
Nelerin neye göre doğru ve yanlış olduğunu,
Nelerin neye göre haklı yâda haksız olduğunu,
Nelerin neye göre başarılı yâda başarısız
Olduğunu anlamak mümkün müdür?

CHP liyim, CHP üyesiyim diyen herkese soruyorum, örgüt çalışmalarında, yapılan iş ve işlemlerde, alınan karalarda, mali konularda parti tüzüğüne, genel kurul kararlarına, partinin çalışma ilke ilkelerine titizlikle uyulduğunu söyleye bilimisiniz?

Gündemli yâda gündemsiz olarak düzenlenen örgüt toplantılarının tümünde, toplantı disiplinine, toplantı usulü, kuralı ve yönetimine titizlikle uyulduğunu söyleyebilir misiniz?

Örgüt organlarına seçilenlerin ve üyelerin görev yetki ve sorumluluklarını titizlikle yerine getirdiklerini söyleyebilir misiniz?

Örgüt çalışmalarına ve etkinliklerine 2 yıldır kesintisiz olarak katılan, duyarlı bir CHP üyesi olarak sorulan sorulara evet demem mümkün değildir. Bu durumda doğrunun, yanlışın, haklının haksızlığın başarının başarısızlığın neye göre nasıl tespit edildiğini sizin değer değer yargılarınıza bırakıyorum.



4/16/12

BİR CHP’Lİ ÜYE OLARAK AYIPLIYORUM. KINIYORUM. KİMİ Mİ?

BİR CHP’Lİ ÜYE OLARAK AYIPLIYORUM. KINIYORUM. KİMİ Mİ?

CHP bu günlerde parti içi seçim sürecini yaşıyor. İçe ve dışa yönelik olarak demokrasi sınavı veriyor. Delegeleri, il ilçe başkanlarını yönetim kurulu üyelerini seçiyor. Seçmeye devam ediyor. Seçimler uzun bir zaman dilimini kaplıyor.

Bu yazımda seçimlerin demokratik mekanizmalar işletilerek eşit şartlarda barış ve huzur ortamı içinde kırmadan dökmeden yapılıp, yapılmadığı konusu üzerinde durmayacağım.

Genel olarak yapılan seçimleri izlediğimde, il ilçe başkanlarının dışında yapılan seçimlerin, yerine getirilmesi gereken zorunlu formalite olarak görüyor ve algılıyorum. Çünkü seçim süreci boyunca sadece başkanlık seçimlerinin, kimlerin başkan olacağının yoğunlukla konuşulduğuna şahit oldum. ve oluyorum.

Hiç şüphem yok ki, ilçelerde, Türkiye genelinde CHP’yi temsil etmek büyük onur ve şereftir. Bu nedenle başkanlığa aday olanları, o şerefli ve onurlu makama seçilenleri, görev, yetki ve sorumluluk üstlenenleri yürekten kutluyor ve başarılı olmalarını diliyorum. Hepsini her birini saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Ancak, seçime hazırlanırken, rakipleriyle yarışırken, kısa orta uzun vadede neler yapacaklarını, hangi somut plan projelerini uygulamaya koyacaklarını başlıklar halinde yazılı ve imzalı olarak taahhüt etmeden, örgüt toplantılarında üyelere, delegelere, halka sözlü olarak anlatmadan,

Seçimi kazanıp başkanlık koltuğuna oturduktan sonra, kısa, orta ve uzun vadede taahhüt ettikleri, plan ve projelerin hiç birini gerçekleştirmeden, görkemli ve göstermelik basın toplantıları yapanları, basında, medyada boy, boy çarşaf, çarşaf resimlerle, yerine getirilmeyen boş nutuklarla kendilerini reklam eden başkanları ve başkan adaylarını kınıyorum ve ayıplıyorum. Örgütümüzün, delegelerimizin üyelerimizin bu anlayışa sahip olan başkanları, yakın takibe alacaklarını umut ediyorum. Diliyorum.

4/15/12

CHP BU HAVALARDA GÜÇLENEMİYORSA CHP’Yİ SORGULARIM.

CHP BU HAVALARDA GÜÇLENEMİYORSA CHP’Yİ SORGULARIM.

Nazım hikmet yıllar önce dillere destan olan bir şiirinde demişti ki.
Hava kurşun gibi ağır!
Bağır, bağır, bağır, bağırıyorum.
Koşun, kurşun eritmeğe çağırıyorum.

CHP içindeki sorunları yazdığımda, CHP’li olduğunu söyleyen, bazı CHP’liler, durumdan kendilerine vazife çıkarıyorlar. harekete geçiyorlar. İkaz ediyorlar, uyarıyorlar, akıl veriyorlar. Hatta bazen çok fena şekilde kızıp öfkeleniyorlar. O kadarki nerede ise, bir güzel dövecekler.

Sen ne biçim partilisin diyorlar. Böyle bir zamanda CHP eleştirilir mi? (oysa hiçbir yazımda CHP’ Yİ eleştirmedim. Eleştirmem. Eleştirdiğime dair tek bir cümle yazamazlar. Gösteremezler. Ama CHP içindeki sorunları eleştirdiğim doğrudur. ) zamlar yağmur gibi yağıyor, savaş çanları çalıyor. Cumhuriyetin kazanımları elden gidiyor. Aydınlar, milletvekilleri, gazeteciler, paşalar, generaller tutuklanıyor. Terör almış başını gidiyor. 4x4x4 eğitim yasası çıkıyor. Ana yasa değişiyor. Vb. gibi daha birçok şeyler olurken sen partiyi eleştiriyorsun.

Gün birlik, beraberlik dayanışma günü diyorlar. (ama böyle bir zamanda parti içi seçimlerde neler olup bittiğini görmüyorlar) Bu söylenenlerin hepsi doğru mu? Evet, bence doğru. İtirazı olan var mı? Hayır, bence yok.

Ama bunlar birden bire olmadı ki. AKP on yıldan beri iktidarda. Bunların olacağını devrin CHP lideri her hafta grup toplantılarında anlatıyordu. On yıl boyunca bütün bunlar adım, adım oluyordu.

On yıl boyunca bütün bunlar olurken CHP güçlenemiyorsa, iktidara gelemiyorsa CHP’nin duyarlı bir üyesi olarak CHP’yi sorgulama hakkını kendimde buluyorum. Çünkü CHP’yi bugün sorgulayamazsam, biliyorum ki, yarın sorgulayacak CHP’lide bulamam. CHP’de beni bulamaz.

CHP öncelikle kendi içindeki sorunların çözümüne hız vermedikçe, sorunlar yokmuş gibi davrandıkça, sorunları hafife alıp zamana yaydıkça CHP ‘nin güçleneceğine ihtimal vermiyorum.

İKİ GENÇ GÖNÜL DOSTUMDAN GÜZEL BİR HABER ALDIM

İKİ GENÇ GÖNÜL DOSTUMDAN GÜZEL BİR HABER ALDIM

1 Nisan kaplı kaya deresine gezimize eşleriyle çocuklarıyla katılan iki genç gönül dostumdan az önce beni çok memnun ve mutlu eden güzel bir haber aldım.

(15.4.2012 saat 23.15 de ) şu anda birimiz saz çalıyoruz birimiz türkü söylüyoruz. Haziran ayının ilk haftasında ilk Pazar günü gönül dostlarıyla hep beraber sazlı türkülü halaylı tam gün gün yapacağımız pikniğe hazırlık yapıyoruz. Dediler. (ziya kardeşim çalıyor murat kardeşim söylüyor arada bir ikisi birden söylüyor. Yolladıkları videoda dinledim).
Bu heyecanı hissetmek bu birlikteliği bu güzelliği paylaşmak gerçekten mutluluk veriyor. İki gönül dostumda yeni tanıyorum. Ama yıllarca tanıyormuş gibi içten candan ve samimiler. Doğayı doğallığı insanları seven gönül dostlarımın yok biri birinden farkı yok ki. Bunu 1 Nisan doğa gezimizde hep birlikte gördük yaşadık hissettik.

Yakında olun uzakta olun siz gönül dostlarımızı bende gönül dostuyum diyen güzel insanları sevdiklerimizi sevenlerimizi Allah kısmet ederse o gün müzik aletleriyle, türküleriyle, halaylarıyla, oyunlarıyla, tavlalarıyla okeyleriyle, mangallarıyla, börekleriyle çörekleriyle kahvaltılarıyla kaplı kaya parkında saat 9. 00 da hanımla birlikte bekleyeceğiz. Düğün gibi piknik yapacağız. (o gün yağışlı olursa ikinci hafta aynı gün pikniğimiz olacak)

O günü sakın ola ki kaçırmayın. Şimdiden hazırlığa başlayın derim. Pikniğimizin çok katılımlı çok eğlenceli olması için tüm gönül dostlarım birinci derece sorumlu görevli ve yetkilidirler.

https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10150742380379419&set=p.10150742380379419&type=1

4/13/12

CHP VE CHP LİLER BİR AN ÖNCE YANLIŞ YOLDAN DÖNMELİLER. NEDEN Mİ?

CHP VE CHP LİLER BİR AN ÖNCE YANLIŞ YOLDAN DÖNMELİLER. NEDEN Mİ?

O günleri iyi hatırlayalım. AKP iktidara gelirse neler yapacağını, yapabileceğini, en iyi ön gören, en iyi anlayan, o güzel konuşmasıyla grup toplantılarında en iyi anlatan, AKP’yi en iyi eleştiren CHP lideri Deniz Baykal’dı. Ama ne CHP, ne 18 yıldan beri CHP lideri olan Deniz Baykal’ın o güzel grup konuşmaları AKP nin hızla yükselişini ve iktidara gelmesini engelleyemedi. NEDEN?

O günleri iyi hatırlayalım. Başbakanın, meclis başkanının ve cumhurbaşkanın AKP’den olması halinde neler olacağını en iyi ön gören, en iyi anlayan, o güzel konuşmasıyla, grup toplantılarında en iyi anlatan, AKP’yi en iyi eleştiren CHP lideri Deniz Baykal’dı. Ama ne CHP, ne 18 yıldan beri CHP lideri olan Deniz Baykal’ın o güzel grup konuşmaları, hem başbakanın, hem meclis başkanının, hem de cumhurbaşkanın AKP den olmasını engelleyemedi. NEDEN?
Genel başkan seçilir seçilmez, ana yasa oylamasını ve milletvekili seçimlerini kucağında bulan, sadece grup toplantılarında

yaptığı konuşmalarla yetinmeyen, Türkiye’yi adım, adım gezerek, sayısız mitinkilerde, grup toplantılarında, ana yasa değişirse, milletvekili çoğunluğu AKP’NİN eline geçerse neler olacağını en iyi öngören, en iyi anlayan ve anlatan, AKP’yi en iyi eleştiren CHP’NİN çiçeği burnunda yeni genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun düzenlediği mitingler, yaptığı konuşmalar anayasanın kabul edilmesine, AKP’nin milletvekili çoğunluğunun eline geçirmesine engel olmadı NEDEN?
Son 20 yılda Ne deniz Baykal zamanında, ne Kemal Kılıçdaroğlu zamanında CHP oylarını iktidar olacak kadar artıramıyor. Bir türlü iktidar olamıyor. NEDEN?

NEDENLERİN CEVABI çünkü CHP, sorunu ve çözümü kendi dışında arıyor. Çünkü CHP kendi içinde yaratacağı çekim alanında var olmaya çalışmıyor. Kendi dışında AKP’nin yarattığı çekim alanında AKP’yi konuşarak yaptıklarını yapacaklarını eleştirerek var olmaya çalışıyor. AKP ise CHP’ ye pek kulak asmıyor. Milletvekili çoğunluğu ile yoluna durmadan devam ediyor. Doğru bildiklerini yapıyor.

CHP ise sürekli AKP’yi konuşarak, eleştirerek işin kolayına kaçıyor. Hem kendini hem de halkı oyalıyor. İşte bu nedenle diyorum ki, CHP VE CHP LİLER BİR AN ÖNCE YANLIŞ YOLDAN DÖNMELİLER.

En büyük sorunun ve çözümün CHP’nin dışında olmadığını, CHP’nin kendi içinde olduğunu artık anlamalılar. Yapılmakta olan parti içi seçimler büyüteç altına konulup korkmadan incelendiğinde, somut gerçekler ortaya çıkacaktır. Bu durum hiçbir zaman AKP’yi eleştirmemek yanlışlarını söylememek anlamına gelmiyor.

4/12/12

GÖNÜL DOSTLARIMA ÖZEL MEKTUBUMDUR.


Mektubuma başlamadan önce, doğayı, doğallığı ve insanları seven, her bir gönül dostuma, bende gönül dostuyum diyen güzel insanlara en içten selam ve sevgilerimi yolluyorum.

Çok değerli gönül dostlarım.
Bir anlamda sizler gerçekten dert ortağım gibisiniz. Aileden biri gibisiniz. Çok uzaklarda olmanız, genç yâda yaşlı olmanız, evli yâda bekâr olmanız, zengin ya da fakir olmanız, makam ve mevki sahibi olmanız. Güzel ya da çirkin olmanız hiç ama hiç fark etmiyor. Yürekten alıp yürekten vermek fazlasıyla yetiyor. Bazı gönül dostlarımızla aramızda sevgi zinciri oluşturduk. Paylaşımlarımız karşılıklı sevgi ve saygı ortamı içinde artarak ve kesintisiz olarak devam etmektedir. Aramıza yeni gönül dostlarımız katılmaktadır. Kalbimizin, gönlümüzün kapısı doğayı doğallığı seven aramıza katılmak isteyen yeni gönül dostlarımıza her zaman sonuna kadar açıktır.
Çok değerli gönül dostlarım
Gönül dostlarımızla olan ilişki ve iletişimlerimiz sadece yazışmaktan, paylaşmaktan, beğenmekten, öneri, eleştiri ve yorumlardan ibaret değildir. Pratik yaşamda hayat bulmaktadır. Bu güne kadar gönül dostlarımızın katılımıyla biri birinden güzel iki etkinliğe imza attık.
Birinci etkinliğimiz 13.Kasım 2011 tarihinde, sabah saat 7.30 0 derece sıcaklıkta gönül dostlarımızla kaplı kaya parkında buluştuk. Kaplı Kaya dersine sonbaharın güzelliklerini görmek için geziye çıktık. Gezimize katılan bay ve bayan gönül dostlarımız gezi esnasında o kadar mutlu oldular ki, bu anlatılmaz yaşanır. o soğukta hedeflediğimiz yolun iki katını daha yürüdük. Son baharın ve mutluluğumuzun resimlerini çekerek facebookta sayfamızda yayınladık. çeşitli nedenlerle gezimize katılamayan gönül dostlarımızla paylaştık. Ve 2012 yılının nisan ayının ilk haftasında Pazar günü ilkbaharın güzelliklerini görmek için kaplı kaya deresinde buluşmaya hep birlikte söz verdik
Sözümüzde durduk. İkinci etkinliğimizde 1.Nisan 2012 tarihinde Pazar günü sabah saat 9.00da yine kaplı kaya parkında buluştuk, bu defa kaplı kaya deresine ilkbaharın güzelliklerini görmek için geziye çıktık. ilk gezimizden Çok daha kalabalıktık. 1,5 saat yürüdükten sonra erikli çeşmesinde, derenin kenarında ateşin başında hep birlikte sabah kahvaltısı yaptık. Dağın yamacına doğru tırmandık. Ormanların içinde yürüdük, Dereler geçtik, kaynaklardan soğuk sular içtik, yorulduk dinlendik. çoook yukarılarda olan Zeyniler köyüne vardık. Bursa’yı, bursa ovasını kuş bakışı izledik. Bol bol resimler çektik. Resimlerimizi, sayfalarımızda günlerce yayınladık. Gelemeyen ama yüreği bizimle olan gönül dostlarımızla paylaştık. 2012 yılının haziran ayının ilk haftasında ilk Pazar günü kaplı kaya parkında tam gün sazlı, sözlü türkülü, halaylı, sabah kahvaltısı ve piknik yapmaya hep birlikte söz verdik. (o gün yağmurlu olursa ikinci hafta aynı gün aynı yerde piknik yapacağız dedik) Bir aksilik çıkmadığı takdirde genç bir gönül dostumuz sazıyla, yine genç bir gönül dostumuz türküsüyle katılmaya söz verdiler. Doğayı doğallığı ve insanları seven tüm gönül dostlarımız ve dostlarımızın dostları müzik aletleriyle piknik için gerekli olan her şeyleriyle pikniğimize, eğlencemize, şölenimize katılmaya davet ediyoruz.
2012 yılında düzenleyeceğimi son etkinliğimiz sonbaharda ekim ayında kestane gezisi olacaktır. Buluşma tarihi yeri bu sayfada yayınlanacaktır.
Mektubuma son verirken, gezimize katılan, katılmak isteyip te katılamayan ama gönlü yüreği bizimle olan tüm gönül dostlarıma teşekkür etmeyi bir borç biliyorum. Doğayı doğallığı insanları seven gönül dostlarıma sağlık huzur ve mutluluklar diliyorum. Ana etkinliğimiz olan piknikte ara etkinliklerimizde buluşmak görüşmek, tanışmak dilek ve arzusuyla Sevgiyle kalın, hoşça kalın, dostça kalın diyorum.
ÖNEMLİ NOT: 15.4.2012 PAZAR GÜNÜ KAPLI KAYA PARKINDA SAAT TAM 8.00 BULUŞACAĞIZ KAPLI KAYA DERESİNE GEZİYE ÇIKACAĞIZ SABAH KAHVALTIMIZI DOĞADA YAPACAĞIZ. MÜSAİT OLAN DOSTLARIMIZ BAY BAYA KATILABİLİRLER. DUYURU YAPTIĞIMIZ GEZİ ETKİLİKLERİ BAYLI BAYANLIDIR SAĞLIK SORUNUVE ZAMAN SORUNU OLANLARIN KATILMAMALRINI, EKMEK ARASI, KÜÇÜK SU KABI, VE DEĞİŞİK (TERLEMEYE ÖNLEM OLARAK) ALMANIZI ÖNERİYORUZ.
https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10150710816389419&set=a.10150710815729419.421952.552884418&type=1

4/08/12

CHP GERÇEKTEN DEMOKRASİYİ SAVUNUYOR MU? DEMOKRASİYİ UYGULUYOR MU?



CHP deyince ne anlıyorum. CHP ’ki Türkiye Cumhuriyetini kuran, devrimlere imza atan, tek partili sistemden, çok partili sisteme geçen, demokrasiyi, sosyal hukuk devletini ve laikliği benimseyen, tarihi şanla şerefle dolu olan 88 yıldır yaşayan ulu bir çınardır. CHP’ sinin kurucusu “yurtta sulh cihanda sulh, bağımsızlık benim karakterimdir” diyen ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’tür.

Bugün CHP’yi yönetenler, gerçekten demokrasiye inanıyor ve demokrasiyi savunuyorsa, önce aynaya bakmalıdırlar. Önce kendilerine karşı, sonra üyelerine karşı, daha sonrada halka karşı dürüst ve samimi olmalıdırlar.

Bugün CHP’yi yönetenler bilsinler ve anlasınlar ki, Demokrasi yeniden keşfedilmeyecektir. CHP’nin bu günkü yöneticileri gerçekten demokrasiye ve demokrasinin evrensel değerlerine inanıyorlarsa ya demokrasiyi uygulamalıdırlar. Yâda demokrasi üzerinden politika ve siyaset yaparak kendilerini, üyelerini, halkı kandırmaktan vazgeçmelidirler.

İki yıldır, teorik ve pratik olarak CHP’nin içindeyim. CHP üyesi olarak üzerime düşen her türlü görevi fazlasıyla yaptığıma inanıyorum. Ama iki yıldır CHP de demokrasiyi arıyorum. Bulamıyorum. İki yıldır CHP’nin anayasası olan, parti tüzüğünü arıyorum. Bulamıyorum. İki yıldır üyesi olduğum örgüt çalışmalarında, örgütün aldığı kararlarda, yapılan iş ve işlemlerde, mali konularda, görev, yetki ve sorumlulukların kullanılmasında parti tüzüğüne uyulup uyulmadığını bilmiyorum. Bu konuda yazılı sözlü sorularıma (basında yayınladığı halde) hiçbir parti yetkilisinden yanıt alamıyorum.

Bugün CHP’yi yönetenlere, değerli yöneticilerime bir tüm içtenliğimle, tüm samimiyetimle bir kez daha soruyorum. CHP GERÇEKTEN DEMOKRASİYİ SAVUNUYOR MU? DEMOKRASİYİ UYGULUYOR MU? Evet diyorsanız, partinin ana yasası olan tüzük nerede? Tüzük olmadan, okunmadan, uygulanmadan parti nasıl yönetiliyor? Cevap olarak, partinin tüzüğü, çekmecelerin gözlerinde, tozlu raflarda, internet sitelerinde duruyor demeyin de, ne derseniz deyin.

4/06/12

EŞİM BEN VE GÖNÜL DOSTLARIM HAKKINDA

EŞİM BEN VE GÖNÜL DOSTLARIM HAKKINDA

Değerli gönül dostlarım. Görücü usulü ile 1972 yılında evlendik. İkimizde aynı köylüyüz. Köyümüzden uzun zamandan beri ayrıyız. Köyümüz, yaşadığımız şehirden (Bursa’dan) çok uzaklardadır. Yüksek dağların başına kurulmuştur. (Rakım 2000 metre) yama dağlarının eteğindedir. İkimizin ailesi de çiftçi idi. Eşim 6, ben 8 kardeşten biriyiz. Çocukluğum da çarık giydiğimi hatırlıyorum.

İki kızımızın birinden 2, diğerinden bir toplam 3 tatlı torunumuz var. İkimizde aynı kurumda 20 yıl birlikte çalıştık. İkimizde memurluktan emekliyiz. Aynı kurumda çalışmaktan, aynı evde yaşamaktan, erken yaşta evlenmekten ve başka sebeplerden dolayı çok kavgalarımız, tartışmalarımız oldu. Halada oluyor. Ama yorulduk. Eskisi kadar sık olmuyor. Hayat yolumuz zordu. Çalılı, dikenli engelleri yollardan aştık. Bazen düştük bazen kalktık. Ama yılmadık, yıkılmadık, dağılmadık. Evlilik bayrağını yere düşürmedik. Buraya kadar sağ salim gelebildik.

Evimiz, arabamız, emekli maaşı var. Emekli olduktan sonra sağlıklı yaşamak için, genç ve dinç kalmak için kaplı kaya parkında her sabah düzenli olarak yaşam boyu spor (koşu ve yürüyüş) yapıyordum. Eşimi yaşam boyu spora alıştırmam oldukça zor oldu. Yıllarca mücadele ettim. Ama sonunda başardım. Şimdi her sabah güneş doğmadan kaplı kaya deresine birlikte yürüyüşe çıkıyoruz.

Geçmişi ve geleceği düşündüğümüzde, bazı sorunlarımız olsa da hayatımızın en güzel dönemini yaşıyoruz. Biliyoruz ki hayat sürprizlerle dolu. Bu durum ne kadar sürer bilmiyoruz. Elimizden geldiğince, günü anı yaşamaya çalışıyoruz. Arada bir etkinlikler düzenliyoruz. Etkinliklerimize siz gönül dostlarımızı, doğayı, doğallığı, insanları seven güzel insanları davet ediyoruz. Unutulmaz güzel anları, anıları birlikte yaşıyoruz, paylaşıyoruz. Hepimiz mutlu huzurlu neşeli oluyoruz. Bunu son iki etkinliğimize tescil ettik.

Değerli dostlarım. Etkinliğimize uzaklardan gelmenin birçok açıdan kolay olmadığını biliyoruz. İğneyi önce kendimize batırıyoruz. Ama göle maya çalmakta bir sakınca da görmüyoruz. Ya tutarsa diyoruz. Gelmeyen, gelemeyen dostlarımıza, yakınlarımıza küsmüyoruz, darılmıyoruz, hatır gönül koymuyoruz. Bunu doğru bulmuyoruz. Gelenlerle eğlenip dinleniyoruz. Düzenlediğimiz etkinliklerimizden üçüncüsünü size duyurmakta bir sakınca görmüyoruz. Bilginiz olsun, aklınızda bulunsun diyoruz. Kararınıza saygı duyuyoruz.

Her hangi bir aksilik olmaz ise 2012 Haziran ayının ilk haftasında ilk Pazar günü Bursa yıldırım kaplı kaya parkında eşimle birlikte tam gün sabahtan akşama kadar piknik yapacağımızı,2012 1 Nisan ayında kaplı kaya deresi doğa gezimize katılan dostlarımıza duyurmuştuk. Hepsi de çok olumlu karşılaşmıştı. Hatta içlerinden genç bir gönül dostumuz eşiyle sazıyla birlikte geleceğini söylemişti. Pikniğimiz sazlı, türkülü, halaylı, oyunlu olsun istiyoruz. Düğün gibi olsun istiyoruz. Ve tabi ki siz gönül dostlarımızı da, bende gönül dostuyum diyen güzel insanları da pikniğimize katılmaya davet ediyoruz. Saz çalan, türkü söyleyen halay çeken dostlarınızı sevdiklerinizi de getirirseniz seviniriz mutlu oluruz. Katılmaya karar verirseniz sabah kahvaltınız ve pikniğiniz için, aklınıza gelen her şeyi alabilirsiniz.(hava muhalefeti olduğu takdir de ikinci hafta Pazar günü olacaktır)

Kaplı kaya parkımız doğa harikası bir yerdir. Uludağ’ın eteğindedir. Derenin kenarındadır. Çamların altındadır. Özdilek alış veriş merkezine çok yakındır. (300M) piknik için mükemmel bir yerdir. 06.04.2012

https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10150701724799419&set=a.10150471585669419.386334.552884418&type=1

4/04/12

CHP’LİLERİ BİR ARADA TUTAN, CHP SEVGİSİMİ? AKP KORKUSUMU?

CHP’LİLERİ BİR ARADA TUTAN, CHP SEVGİSİMİ? AKP KORKUSUMU?

Bugünlerde kendi kendime bir soru soruyorum. Cevap bulamıyorum. Sorum şu. Halkımızı CHP’de birleştiren, bütünleştiren CHP sevgisi mi? AKP korkusu mu?

CHP’Yİ var eden temel değerler nelerdi? Atatürk’ün halkıyla bütünleşmesi ve kucaklaşmasıydı. Halkıyla birlikte bağımsızlık mücadelesi vermesiydi. Düşmanların yurdumuzdan atılmasıydı. Sınırlarımızın atalarımızın kanlarıyla çizilmesiydi. Cumhuriyetin ilan edilmesi laikliğin ve sosyal hukuk devletinin benimsenmesiydi. CHP’sinin kurulmasıydı. İşte bu sağlam temeller ve değerler üzerine kurulan CHP si bu güne kadar halkının oylarıyla ulu bir çınar gibi yaşadı. Yıkılmadı, yok olmadı. O ulu çınarın kökleri, 88 yıldır ana dolunun en ücra köşelerine kadar yayıldı.

Ama bugün CHP yolun sonuna geldi. CHP ya yeniden doğacak. Ya yok olacak. Başka hiçbir şansı yok. Çünkü bugün CHP’nin değerlerine temelden karşı çıkan çok güçlü bir rakibi vardır. Ve o rakip güç kaybetmiyor. Gücüne güç katmaya devam ediyor. İşte bu nedenle CHP o güçlü rakibine karşı durmak için, o güçlü rakibini yenmek için, ya yeniden doğacak, ya yenilip yok olacak.

Korkunun ecele faydası olmayacaktır. Geçmişte olduğu gibi CHP kurtuluşu halkıyla bütünleşmede ve kucaklaşmada bulacaktır. Çünkü halk demek sadece CHP genel başkanı demek değildir. Halk demek sadece seçilen milletvekilleri, il, ilçe belediye başkanları demek değildir.

Halk demek, köylü, çiftçi, işçi, memur, emekli, esnaf demektir. CHP vakit geçirmeden bu gerçeği anlamalıdır. CHP vakit geçirmeden aklını başına toplamalıdır. CHP’ DE seçilenlerin seçenlere arkasını değil yüzünü dönmesidir. CHP’de seçilenlerin düzenledikleri toplantılarda seçenlerin en önüne değil tam ortalarına oturmalardır. CHP’ DE seçilenler hiçbir zaman seçenlere tepeden bakmamalarıdır. Hava atmamalarıdır. Ben ne oldum dememeleridir. Seçenlere amir gibi, patron gibi, komutan, kral, padişah gibi davranmamalarıdır. Aksi takdirde korkunun ecele faydası olmayacaktır.

4/01/12


GEZİYE KATILANLARA, KATILMAK İSTEYİPTE KATILAMAYANARA KOCMAN TEŞEKKÜR EDİYORUM.


1.4.2012 tarihinde Pazar günü saat 9.da kaplı kaya deresine düzenlemiş olduğum geziye katılan gönül dostlarıma, doğayı ve doğallığı seven güzel insanlar kocaman teşekkür diyorum.

Geziyle ilgili düşüncelerimi, izlenimlerimi, duygularımı hissettiklerimi doğru ve doğal olarak, içimden geldiği gibi, gönül dostlarımla doğayı ve doğallığı seven güzel insanlarla paylaşmak istiyorum.

Dostlarım. Nisanın ilk haftasında ilk Pazar günü saat 9.00 da kaplı kaya parkında buluşacağımızı kaplı kaya deresine bahar gezisi yapacağımızı 13.10.2011 tarihinde yine aynı yere sonbaharın güzelliklerini görmek için (0 derecede ) yaptığımız gezide dostlarımızla birlikte açıklamıştık. Ve bir nisan gezisi için haftalarca günlerce önceden kolları sıvayıp yola çıkmıştım. Gezimizi duyurmak için tüm olanaklarımı seferber etmiştim.

Geziye katılan gönül dostlarım da, bende çok iyi biliyoruz ki, gezi düzenlemekte maddi olarak en ufak bir menfaat söz konusu değil. (gönül ne kahve ister derler ya) Ama manevi menfaatim çok.

Gezimize katılan dostlarımın gezi sonunda sözlü olarak yapmış oldukları yorumlarını, geziden sonra internet ortamında yayınladığım geziyle ilgili resimlere yaptıkları yazılı yorumlarını ve beğenilerini duydukça okudukça paylaştıkça mutlu huzurlu oluyorum. Çok büyük keyif alıyorum neşeleniyorum. İşte bu anlamda manevi menfaatim çok.

1 Nisan gezisi öncesinde gerçekten endişem vardı. Gezi fiyaskoyla sonuçlanabilirdi. Bunun için birçok önemli neden ve sebep vardı. İlkbahar mevsimiydi, havanın azizliğine uğrayabilirdik. Meteoroloji Havanın yağışlı olacağı haberini veriyordu. Gezinin bir gün öncesinden de müthiş bir bahar yağmuru yağmıştı. Pazar günü istirahat saati idi. Tanımadıkları bir kişinin kendi başına yaptığı gezi davetine kimse rağbet etmeye bilirdi. Ve hepsinden önemlisi o gün üniversite sınavı olduğundan birçok gönül dostumuz yakınlarımız geziye katılamayacaklarını söylüyorlardı.

Ve zaman durmuyordu. Geriye doğru değil geleceğe doğru akıyordu. Sonunda gezi günü ve saati gelmişti. Bir anlamda hanımla beni de sanki sınav heyecanı sarmıştı. Ama artık iş işten geçmişti. Olan olmuştu. her şeyi göze almıştık. Kaçış yoktu. Sırt çantamızı aldık evden çıktık. Bundan sonrasını anlatmıyorum. Çünkü gezide boyunca çektiğimiz resimler konuşuyor. Facebookkta yorumlar beğeniler konuşuyor.

Geziye katılan her bir gönül dostumun hiç birinin diğerinden hiç bir farkı olamaz. Olması mümkün değildir. Bu ayrımcılığı yapmak kişiliğimle karakterimle ve dünya görüşüle asla bağdaşmaz. Ama biri Dr. Olan dört kardeşin (özer aileleri) eşleriyle çocuklarıyla birlikte katılmaları dikkatimi çekmiştir. Ama yine eşiyle çocuğuyla gezimize yaya olarak katılan, sabah kahvaltısını bizimle yapan. Sonra geri dönüp arabasıyla bizleri dağ köyünde karşılayan ve yine arabasıyla cankurtaran gibi son noktaya kadar bizi adım adım takip eden şahin ailesi, 2 orman mühendisi olan şerafettin ve orhan dostlsrımızın budak gezi gurubundan tasin ve arkadaşlarının gezimize katılımı dikkatimi çekti. Bunları açıklamadan bilginize sunmadan geçemeyeceğim.

Dostlarım, Gezi boyunca, hava çok güzeldi, doğa çok güzeldi, ilkbahar çok güzeldi, geziye katılan gönül dostlarım, doğayı ve doğallığı seven güzel insanlar çok güzeldi. Unutulmaz anıları resimlemek çok güzeldi. Ve hepsinden önemlisi güzel insanlarla güzellikleri paylaşmak çok ama çok güzeldi. Ne demişti büyük şair nazım hikmet yârin yanağından gayri her şeyi.

GEZİYE KATILAN KATILMAK İSTEYİPTE KATILAMAYAN GÖNÜL DOSTLARIMA DOĞAYI DOĞALLIĞI SEVEN GÜZEL İNSANLARA ÇOK AMA ÇOK, AMA TEŞEKKÜR EDİYORUM. SELAM OLSUN İNSANI VE DOĞAYI SEVEN GÖNÜL DOSTLARIMA GÜZEL İNSANLARA
VE ALLAH KISMET EDERSE 2012 YILI HAZİRANIN İLK HAFTASINDA PAZAR GÜNÜ KAPLI KAYA PARKINDA TAM GÜN SAZLI SÖZLÜ PİKNİK YAPMAYA KARAR VERDİK. HAVA MUHALEFETİ OLURSA BİR HAFTA SONRA PZAR GÜNÜ BİZE KATILIRMISINIZ? VE EAYINDADA KAPLI KAYA DERESİNE ULU DAĞ YAMAÇLARINA KESGTANE GEZİSİ YAPMAYA KARKİM AR VERDİK BİZE KATILIRMISINIZ? 02.04.2012

https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10150710816389419&set=a.10150710815729419.421952.552884418&type=1

3/31/12

İNSANLAR OLARAK DOĞANIN, DOĞAL HALLERİNDEN ÖĞRENECEĞİMİZ ÖYLE ÇOK ŞEY VAR Kİ

İNSANLAR OLARAK DOĞANIN, DOĞAL HALLERİNDEN ÖĞRENECEĞİMİZ ÖYLE ÇOK ŞEY VAR Kİ

1.4.2012 TARİHİNDE SAAT 9.00 DA KAPLI KAYA DERESİNE ÖNCEDEN DOĞA GEZİSİ PLANLAMIŞTIK. TARİH 31.3.2012 AKŞAM SAAT 11 BURSA YILDIRIM KAPLI KAYA MAHALLESİ. GÖK YÜZÜNE BAKIYORUM PIRIL PIRIL. YILDIZLAR IŞIL, IŞIL. YAPRAK KIMILDAMIYOR HAVA SAKİN VE SESİZ.

TARİH 1.4.2012 SABAH SAAT 05.00 GÖKYÜZÜNE BAKIYORUM, GÖK YÜZÜNDE BULUTLAR BELİRMİŞ. RÜZGAR ÇIKMIŞ.METEOROLOJİ HABERLERİNİ HAKLI ÇIKARMAK İÇİN, RÜZGAR GÖK YÜZÜNE HIZLA YAĞMUR BULUTLARI TAŞIYOR. DOĞA BU SÖZ DİNLEMİYOR. ÖNCEDEN İZİN ALINMIYOR. HER ZAMAN BİLDİĞİNİ OKUYOR.

BİZ İNSANLAR DOĞANIN BİRER PARÇASIYIZ, DOĞANIN YASASINA TABİYİZ. VE DOĞANIN HER HALDEKİ DOĞALLIĞINI SEVİYORUZ. ÇÜNKÜ DOĞA, HAVASI, SUYU, GÜNEŞİ TOPRAĞI İLE, DÖRT MEVSİMİ İLE, DOĞAL HALLERİ İLE İNSANLAR, CANLILAR ARASINDA HİÇ BİR AYRIM YAPMIYOR. HEPSİNE EŞİT DAVRANIYOR.

BİZ İNSANLAR DOĞADAN, DOĞANIN DOĞAL HALLERİNDEN AZICIK İBRET, AZICIK DERS ALMASINI ÖĞRENSEYDİK NE GÜZEL OLURDU.

HİÇ BİR ZAMAN NE OLDUM DEMESEYDİK, NE OLACAĞIZ DESEYDİK NE GÜZEL OLURDU.

BİR ÇOK KÖTÜLÜKLERİN, SEVGİSİZLİKLERİN, SAYGISIZLIKLARIN YAŞANMASINA ÖNCEDEN ENGEL OLABİLSEYDİK NE GÜZEL OLURDU.

DOĞAYI, DOĞALLIĞI VE İNSANLARI SEVEN GÜZEL İNSANLARA, GÖNÜL DOSTLARIMA SELAM OLSUN.

CHP’Lİ MİLLETVEKİLLERİMİZE ÇOK KIZIYORUM AMA SİTEM ETMEKTEN BAŞKA ELİMDEN BİR ŞEY GELMİYOR.

CHP’Lİ MİLLETVEKİLLERİMİZE ÇOK KIZIYORUM AMA SİTEM ETMEKTEN BAŞKA ELİMDEN BİR ŞEY GELMİYOR.

CHP Lİ bir üye olarak milletvekillerimizin kesinlikle iyi muhalefet yapmadıklarından dolayı kızmıyorum. Ülkemizin, halkımızın, partimizin ve bizlerin hak ve menfaatlerini iyi koruyup savunmadıklarından dolayı kızmıyorum. Cumhuriyetin, kazanımlarını, demokrasiyi, eşitliği adaleti özgürlüğü barışı iyi savunmadıklarından dolayı kızmıyorum. Tam aksine bu konularda verdikleri çetin zorlu mücadeleden dolayı kutluyorum. Tebrik ediyorum. Sadece, sayıları az olduğu için AKP ye güçleri yetmiyor. Ondan dolayı üzülüyorum.

Partimizin adı nedir? Cumhuriyet Halk partisi. CHP’li milletvekillerimizi kim seçip TBMM meclisine yolluyor? CHP Ye gönül veren oy veren halkımız. CHP’Lİ milletvekillerimiz TBMM’sinde kimi temsil ediyorlar? CHP sine oy veren halkımızı temsil ediyorlar. Ama sayıları çok az olduğu için, AKP’ye güçleri yetmiyor. AKP’de istediği yasayı meclisten kolayca geçiriyor.

Ne yapmamız gerekiyor? Bu sorunun cevabını bilmek için âlim, bilgin olmak gerekmiyor. CHP Lİ Milletvekillerimizin sayısını çoğaltmamız gerekiyor. Bunun için ne yapmak gerekiyor? Halkımızı kazanmamız gerekiyor. İşte bu konuda CHP Lİ milletvekillerimize kızıyorum. Çünkü seçilince halkımızı yani kendilerine oy veren seçmenleri unutuyorlar. Boş vakitlerinde, halkımızı kazanmak için yeterli emek çaba sarf etmiyorlar. Seçimden seçime hatırlıyorlar. İşte bu sebepten dolayı milletvekillerimize kızıyorum.

Şu anda CHP parti içi seçim sürecini yaşıyor. Seçilen ve seçilecek olan il ilçe başkanları da milletvekillerimizin yaptıklarının aynısını yapıyorlar. Seçilmek ten başka hiçbir şey düşünmüyorlar. Bu yüzden onlara da kızıyorum. Çok iyi biliyorum ki, bunları yazdığım için onlarda bana kızıyorlar.

3/27/12

ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZDIR

ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZDIR

Hepinizin bildiği gibi, bir çiftçinin bir tavuğu varmış, bu tavuk diğerlerinden farklı imiş. Çünkü her gün bir tane altın yumurtluyormuş. Çiftçide altın yumurtaları her gün götürüp satıyormuş. Çiftçi kısa sürede zengin olmuş. Kazandığını paralara mutlu olacağına hırsa kapılmış. Yumurtaları tek, tek almaktansa hepsini birden almaya karar vermiş. Tavuğu kesmiş. Karnını yarmış yumurta falan çıkmamış. Çiftçi hatasını anlamış. Altın yumurtlayan tavuktan olmuş. Ama artık iş işten geçmiş.

Seçilen seçilmek isteyen CHP’LİLERİN bundan çıkaracağı çok önemli dersler vardır.

Örneğin CHP, çiftçi olsun. CHP’ YE altın değerinde oy verenlerde, altın yumurtlayan tavuk olsun.

Şimdi hep birlikte düşünelim.
Çiftçi (CHP) altın yumurtalayan tavuğa iyi bakmaz, iyi beslemez, onu önemsemezse, gözü, aklı, fikri hep yumurtalarda ( altın değerinde ki oylarda olursa) tavuk açlıktan, bakımsızlıktan yumurtlayamaz. Çiftçi altın yumurtlayan tavuktan (oy veren seçmeden ) olur.

Çiftçi altın yumurtalara (altın değerinde ki oylara) hiç önem ve değer vermez ise, altın yumurtayı başkaları alır.
Yani altın yumurtlayan tavuk ne kadar önemli ve değerli ise, altın yumurtalar da en az altın yumurtlayan tavuk kadar değerli ve önemlidir.

CHP’ye verilen altın değerindeki oylar ne kadar değerli ise, altın değerindeki oyları veren seçmende en az verdikleri oy kadar hatta oylardan daha değerli ve önemlidir. Bunun çok, çok iyi anlaşılması lazım.

SÖZÜM ÜYELERİN ALTIN DEĞERİNDEKİ OYLARIYLA SEÇİLEN YÂDA SEÇİLMEK İSTEYEN CHP Lİ DELEGELERE, İL, İLÇE, BELEDİYE BAŞKANLARINA VE MİLLETVEKİLLERİNEDİR.

Sizi altın değerindeki oylarıyla oralara seçen üyeleri, seçmenleri ilgisizliğe, sevgisizliğe, açlığa, susuzluğa terk etmeyin. Onları unutmayın, onları yok hükmünde saymayın. Onları sadece seçileceğiniz zaman hatırlamayın. Hem kendinize hem onlara bu haksızlığı, bu vefasızlığı bu kötülüğü yapmayın. Yapmayın. Yapmayın. Size oy verenlere ilginizi, sevginizi, şefkatinizi eksik etmeyin, etmeyin, etmeyin. ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZDIR

3/25/12

KORKMAYIN ÇIKARIN ATIN YÜZÜNÜZDEKİ MASKELERİ

KORKMAYIN ÇIKARIN ATIN YÜZÜNÜZDEKİ MASKELERİ

Bir kaset atıldı ortaya Deniz Baykal istifa etmek zorunda kaldı. Tekrar dönmek istedi, il ilçe başkanları, kurultay delegeleri, milletvekilleri, (örgütlenmeden sorumlu genel başkan yardımcısı Önder Sav dâhil) yüzde doksanı gelme, dönme diye baskı kurdular, Kemal Kılıçdaroğlu ’nu genel başkan seçtiler. Neden? İ

Daha sonra örgütlenmeden sorumlu genel başkan yardımcısı Önder Sav olağan üstü kurultay yapmak için imza toplamak istedi, yeterli imzayı bulamadı. Neden?

Önder sav mücadelede kararlıydı, bu kez tüzük kurultayı için yeterli imzayı buldu. Kurultay yapıldı. Önder Sav kurultaya bile gelmedi. Neden?

Bu soruların cevaplarını CHP’lilerin yüzde doksanı biliyordu. Çünkü Parti içi, demokrasi uygulanmıyordu. Delegeler masa başında kâğıt üstünde ahbap çavuş ilişkisiyle seçiliyordu. Halkın içine girilmiyordu. Grup kutup hizip anlayışı uygulaması vardı. Küçük olsun benim olsun deniyordu. Vb. gibi birçok neden vardı.

Ama şimdi parti içi seçimler var. Deniz Baykal, Önder Sav yok. Onları destekleyen MYK. PM. Yok. Tam aksine Parti içi demokrasinin uygulanmasını isteyen bir genel başkan, MYK. PM. Üyeleri var.

Temel sorun seçmek seçilmek değil cumhuriyetin kazanımlarını korumak savunmak diyorsanız. Temel sorun ülkemizin birliği, bütünlüğü diyorsanız. Temel sorun eşitlik adalet özgürlük demokrasi diyorsanız. Temel sorun birlik, bütünlük dayanışma zamanı diyorsanız. Temel sorun iktidara gelmek diyorsanız. Hodri meydan. Halkımız sizi çok yakından izliyor ve takip ediyor.

ÇIKARIN YÜZÜNÜZDEKİ MASKELERİ Parti içi demokrasiyi uygulamanın tam zamanı. Delegeleri, il ilçe yönetimlerini demokratik ortam içinde, eşit şartlarda yapmanın tam zamanı. İç çekişmeleri, ben sen kavgasını bitirmenin tam zamanı.

3/23/12

ÖZÜYLE SÖZÜYLE DEMOKRATIM DİYENLER

ÖZÜYLE SÖZÜYLE DEMOKRATIM DİYENLER

Özüyle sözüyle, demokratım diyenler, gerçek anlamda demokrasiyi savunanlar, Bir fikri, bir düşünceyi ifade ederken, bir fikre ya da düşünceye karşı çıkarken daha dikkatli daha sorumlu olmalıdırlar. Hiçbir zaman hiçbir şekilde CHP’Yİ kutsal bir tabu haline getirmemlidirler. Partiyi koruma jandarmalığına soyunmamalıdırlar. Partiyi koruyan, partinin tüzüğü, partinin kurumları ve organları vardır. Çok değerli hukukçuları vardır. Parti suçu işleyenler suç belgeleriyle birlikte gereği yapılmak üzere ilgili organ ve kurumlara iletilir. İletilmelidir.

Mustafa Kemal Atatürk “ benim iki büyük eserim vardır. Biri Türkiye cumhuriyeti, diğer CHP si” demiştir. Bizler Cumhuriyetin çocuklarıyız CHP’sinin de gerçek sahipleriyiz. Biz halkız. Kurtuluşu bir bütün olarak gördük. Yüzümüze sözümüze maske takarak mevki makam peşinde koşmadık. Oylarımızla CHP’sini 88 yıldır ayakta tuttuk, yaşattık ve yaşatacağız. CHP’sinin tüzel kimliğini, kuruluş felsefesini ilkelerini, değerlerini hep savunduk ve hep savunacağız. CHP’SİNDE Yüzüne ve sözüne maske takanlarla, bireysel çıkar ve menfaat peşinde koşanlarla, adaletsizliklerle, haksızlıklarla hep savaştık ve hep savaşacağız. Onları partiden temizleyip atacağız. Suç işleyenleri tehdit etmeyeceğiz. Ama suç belgeleriyle birlikte partinin ilgili organlarına yada Türk adaletine bildirmek vaz geçilmez görevimiz olacaktır. 24.3.2012

3/22/12

NİSAN KAPLI KAYA DERESİNE YAPACAĞIMIZ DOĞA GEZİSİ HAKKINDA

NİSAN KAPLI KAYA DERESİNE YAPACAĞIMIZ DOĞA GEZİSİ HAKKINDA

Doğanın uyanışını, ilkbaharın güzelliklerini, Uludağ’ın yamacında, derin vadide, kaplı kaya deresinde, ormanın içinde, görmek yaşamak ve hissetmek, için, soğuk kaynaklardan içmek için, bol oksijen almak için, açan, açmaya hazırlanan tomurcukları, kır çiçeklerini görmek için, dinlenmek, eğlenmek, güzellikleri paylaşmak için,

Doğayı, doğallığı sadece sözüyle değil, özüyle, seven, benimseyen, insanlarımızı, dostlarımızı doğa gezisine davet ediyorum.

Gezimiz 1nisan 2012 tarihinde Pazar günü saat 9.00 da doğa harikası olan kaplı kaya parkında başlayacaktır. Hiçbir örgütün, kurumun kuruluşun gezimizle doğrudan yâda dolaylı olarak ilgisi yoktur. Tamamen doğa gezisi amaçlıdır.

Gezimiz, daha önce kaplı kaya yaşam boyu spor adı altında (2000-2003 yılları arasında) halkımızla birlikte toplu olarak yaptığımız sabah sporu etkinliklerin devamıdır. O tarihte etkinliklerimize ilçe belediye başkanımız, ilçe kaymakamımız ilçe emniyet müdürümüz katılmışlar ve bizle birlikte toplu egzersiz yapmışlardır. Etkinliklerimiz yerel basımızda defalarca haber konusu olmuştur. Alt yapı oluştuktan sonra ilçe belediyemizin görevlendirdiği beden eğitimi hocası ve müzik eşliğinde toplu egzersizler her yıl düzenli olarak yapılmaktadır.

Yol boyunca kaynak sular vardır. Küçük su kabı ve ekmek arası almanız iyi olur. Kısa bir yürüyüşten sonra isteyenler kaplı kaya parkında kalabilir.

İlk mola yeri tepebaşı şehrin derenin göründüğü yerdir. Yavaş tempoyla tahminen 20 dakikadır. İkinci mola yeri su deposu dur. Tahminen 20+10 =30 dakikadır. Üçüncü mola yeri yokuş başıdır. Tahminen 30+20=50 dakikadır. Dördüncü mola yeri dostlar çeşmesidir. Tahminen 50+20=70 dakikadır. Beşinci mola yeri erikli çeşmesidir. Tahminen 70+20= 90 dakikadır. Son mola yeri iki derenin buluştuğu zirveye tırmanışın başladığı yerdir. Tahminen 90+30=120 dakikadır.

120 dakika yürüyeceğiz diye bir mecburiyet tatbiki yoktur. Bizim ortak kararımıza bağladır. Daha çok bilgi amaçlıdır. Yürüyüş tempomuza göre az farkla da olsa dakikalar değişebilir. Yolumuz çok engebeli değildir. Ama doğal olarak yokuşlar vardır. Dönüş aynı yoldan olacaktır. Terleyebileceğiniz aklınızda bulunmalıdır.

https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10150471585709419&set=a.10150471585669419.386334.552884418&type=1

3/20/12

GÖNÜL DOSTLARIM OLUP BİTENLER GERÇEKTEN GÜCÜME GİDİYOR

GÖNÜL DOSTLARIM OLUP BİTENLER GERÇEKTEN GÜCÜME GİDİYOR

HİÇ BİR KARŞILIK BEKLEMEDEN, HİÇ BİR KİŞİSEL ÇIKARIN PEŞİNDE OLMADAN, HİÇ BİR GRUBUN, KUTBUN, HİZBİN, ZENGİNİN, GÜÇLÜNÜN, ETİKETLİNİN, YETKİLİN, YANINDA YADA KARŞISINDA OLMADAN İKİ YIL BOYUNCA TEORİK VE PRATİK ANLAMDA CHP’DE BİR ÜYE OLARAK TAŞIN ALTINA ELİMİ DEĞİL BEDENİMİ RUHUMU KOYDUM. ÖZGÜR İRADEMLE VAR OLMAYA ÇALIŞTIM.

REFERANDUMDA, MİLLETVEKİLİ SEÇİMLERİNDE, MAHALLE TEMSİLCİSİ, OKUL SORUNLUSU OLARAK NASIL ÇALIŞTIĞIMI İL, İLÇE BAŞKAN YÖNETİM KURULU ÜYELERİ, MİLLETVEKİLİ ADAYLARININ HEPSİ, MİLLET VELİLERİ VE SÜRECİN İÇİNDE OLAN PARTİLİLERİMİZ, ÇOK YAKINDAN BİLİRLER. FACE BOOKTAKİ GÜNLÜK YZILARIM PAYLAŞIMLARIM BUNUN EN ÖNEMLİ KANITLARIDIR. BİRÇOK YAZIM (FACEBOOK SAYFASINDAN ALINARAK) YEREL BASIINIMIZ TARAFINDAN KÖŞE YAZILARIUNDA YAYINLANMIŞTIR.

VE BEN DELEGE SEÇİLEMEDİYSEM SUÇ ASLA BENİM DEĞİLDİR. PEKİ, KİMLER DELEGE SEÇİLDİ DERSENİZ, NE SİZ SORUN NE BEN SÖYLEYİM. AMA ASIL GÜCÜME GİDEN İSE, DELEGE SEÇİMLERİ OLDUKTAN SONRABİZ ÜYELERİN TAMAMEN DIŞLANMIŞ, UNUTULMUŞ OLMASI. YANİ YOK HÜKMÜNDE SAYILMASIDIR. HERKES DELEGE AVCILIĞINA ÇIKMIŞ DURUMDA. DELEGELER İSE SEÇME VE SEÇİLME DERDİNLER.

BİZ ÜYELER KİM NEREDE NE ZAMAN NE YAPIYOR. KİMLER BAŞKAN ADAYI OLUYOR. KİM NEREDE KİMLE NE ZAMAN TOPLANTI YAPIYOR BİLME, ANLAMA ŞANSIMIZ HİÇ YOK. KİMSEDEN BİLGİ ALAMIYORUZ. HİÇ BİR TOPLANTIYA KATILAMIYORUZ. SORU SORAMIYORUZ. AMA BİR GÜN PARTİ İÇİN ÇALIŞMAYANLAR AMA DELEGE SEÇİLENLER EL ÜSTÜNDE TUTULUYOR. AMA PARTİ İÇİN ÇALIŞAN UNUTULUYOR. DELEGE BİZİ TEMSİL ETMİYORMU EVET. PEKİ NEDEN BİZE BİLGİ VERMİYORLAR. KAPALI KAPILAR ARDINDA TOLANIP PAZARLIK YAPIYORLAR KENDİLERNİ TANITIYORLAR. BÜTÜN BUNLAR BİR ÜYE OLARAK NASIL GÜCÜME GİTMESİN. SAKIN YANLIŞ ANLAMAYIN SORUN ASLA BENİM VAR OLMAM DEĞİLDİR. SORUN PARTİ ÜYESİNİN VAR OLMASIDIR. YOK, HÜKMÜNDE OLMAMASIDIR.

3/18/12


    BİR NİSANDA 
   Doğayı, doğallığı,  insanı sevenleri,  tanıdığım tanımadığım ama bir şekilde iletişim kurup paylaştığım, uzaktaki yakındaki gönül dostlarımı, doğa harikası olan kaplı kaya parkında buluşmaya, tanışmaya, yeni dostluklar kurmaya sabah kahvaltısı yapmaya yine doğa harikası olan kaplı kaya deresine hep birlikte doğa yürüyüşüne katılmaya,  ilkbaharım güzelliklerini görmeye, dinlenmeye eğelemeye davet ediyorum.
  Davete katılanlar önümüzdeki süreçte hep birlikte kaplı kaya parkında piknik yapmaya ve ekim ayında kestane yürüyüşüne katılmaya hak kazanmış olacaklardır.
    Buluşma adresi: Kaplı Kaya parkı Bursa  / Yıldırım
    Buluşma tarihi: 1 Nisan 2012 Pazar
    Buluşma saati: 9.00
    Yürüyüşe başlama saati 9.00
    Yürüyüş süresi tahminen 1,5- 2 saat dere boyu kaynak sular vardır.
    

    

3/15/12

15.3.2012 KAPLI KAYA DERESİ


GÖNÜL DOSTLARIMA GÖNÜLDEN GÜNAYDIN DİYORUM.


GÖNÜL DOSTLARIMA GÖNÜLDEN GÜNAYDIN DİYORUM.

BURSA’DA TÜRKİYE’DEVE DÜNYADA HABERLEŞTİĞİMİZ  YENİ TANIŞTIĞIMIZ, UZUN SÜREDEN BERİ YAZIŞTIĞIMIZ, ORTAK DEĞERLERDE BULUŞTUĞUMUZ, PAYLAŞTIĞIMIZ, BEĞENDİĞİMİZ, YORUMLAR YAPTIĞIMIZ TANIDIĞIM TANIMADIĞIM, GÖRDÜĞÜM GÖRMEDİĞİM AMA BİR ŞEKİLDE İLETİŞİM KURDUĞUM,  GÖNÜL DOSTLARIMA GÖNÜLDEN GÜNAYDIN DİYORUM.  HEPİNİZE HER BİRİNİZE SELAM VE SEVGİLERİMİ YOLLUYORUM.

GÖNÜL DOSGTLARIM YAZACAKLAERIMDAN SIKILMAZSANIZ BUGÜN SİZLER LE BİRAZ DERTLEŞMEK İSTİYORUM.

GÖNÜL DOSTLARIM BİR BİRİMİZİ TANIMASAKTA GÖRMESEKTE ÇOK UZAKLARDA OLSAKTA GÖNÜLDEKİLERİ DUDAKTAN DEĞİL YÜREKTEN PAYLAŞMANIN ZENGİNLİĞİ, HUZURU, KEYFİ BİR BAŞKA OLUYOR.

GÖNÜL DOSTLARIM KENDİ ÇAPIMDA AMATÖRCE SİYASETLE POLİTİKYLA İLGİLENDİĞİM İÇİN DÜŞÜNCELERİMİ YA KONUŞARAK YADA YAZARAK İFADE ETMEM GEREKİYOR AMA, ÜZÜLEREK İFADE EDİYORUM ÜYESİ OLDUĞUM PARTİ İÇİNDE HİÇ BİR ÖRGÜT TOPLANTISINDA KONUŞMA ŞANSIM HİÇ OLMUYOR.  ÇÜNKÜ YA TOPLANTI YAPILMIYOR, YA GİZLİ SAKLI YAPILIYOR HABERİM OLMUYOR. YADA TOPLANTI YAPILIYOR KESİNLİKLE SÖZ HAKKI VERİLMİYOR. VERİLECEĞİ ZAMANDA TOPLANTI BİTMİŞ OLUYOR. DİNLEYECEK KİMSE KALMIYOR.  YANİ BİLİNMEYEN, GÖRÜNMEYEN, GİZEMLİ GÜÇLER SESİMİZİ KISIYOR BİR ANLAMDA KONUŞMA YASAĞI UYGULUYOR. (BEN SADECE BİR ÖRNEĞİM)

BİR PARTİ ÜYESİ İÇİN BU ÇOK ACIMASIZ VE İNSAFSIZ BİR CEZA OLUYOR.  BU ADALETSİZLİK, EŞİTSİZLİK VE HAKSIZLIK KARŞISINDA BAŞVURACAĞIMIZ HAKKIMIZI ARAYACAĞIMIZ BİR YER BULUNMUYOR. ANCAK KAHVE KÖŞELERİNDE İKİLİ SOHBETLERDE KENDİMİZİ TATMİN EDİYORUZ. SÖYLEMESİ AYIP AMA BİR ANLAMDA DEDİ KODU YAPMAK ZORUNDA KALIYORUZ. YÂDA İNTERNET ORTAMINDA YAZARAK SESİMİZİ DUYURMAYA KENDİMİZİ İFADE ERTMEYE ÇALIŞIYORUZ.  BUNDAN BİLE RAHATSIZLIK  DUYANLAR OLUYOR.  ZAMAN, ZAMAN İKAZ EDİYORLAR, PARTİYE ZARAR VERİYORSUN DİYROLAR.  GİT PARTİ YETKİLİLERİYLE KONUŞ DİYORLAR. GİDİYORSUN. YÜZÜNE BAKMIYORLAR. SÖZÜNÜ DİNLEMİYORLAR.  YÂDA HA HI DİYORLAR BOL BOL AKIL VERİYORLAR.  BİZİ BUNA MAHKÛM EDENLER UTANSIN.
UMUYORUM ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇTE BU SIKINTILAR YAŞANMAZ  YADA  EN  AZA  İNER.